SlideShare ist ein Scribd-Unternehmen logo
1 von 68
Downloaden Sie, um offline zu lesen
11 - 12 / 2016
Türkiye Ekonomisine Yönelik Siber Saldırılar Artışta • Siber Suç Ekonomisi Sağlık Sektöründeki Verilerle Zenginleşiyor
2017’de Dünyayı Bekleyen Siber Tehditler • Cihazlarımızın Kaçı Koruma Altında? • Fidye Yazılım Mağdurları 2.6 Kat Arttı
Akıllı Telefonlar Verimliliği Azaltıyor • Siber Risklere Karşı Hazır mısınız? • Blog'unuzun Başarısız Olmasının 10 Sebebi!
Mobil Siteler, Masaüstü Sitelere Yetişti • 5G Kullanıcı Sayısı 2022’de Yarım Milyara Ulaşacak • 2017 Yılının 10 Teknoloji Trendi
Dijital Devrim
5 Yıl İIçinde
Geleneksel Is
İşModellerini
Yok Edecek!
~
.
.
Sizin Yerinize Çalışan Teknoloji
Xerox ConnectKey® ™
Bugünün profesyonellerinin ofis duvarlarının ve 9-5 mesaisinin
ötesine geçmesi gerekiyor. İşte bu yüzden ConnectKey Teknolojisi’ne
sahip çok fonksiyonlu yazıcılar Mobil ve Bulut tabanlı çözümlerin
yanı sıra cihazınız ve verileriniz için yüksek güvenlik sağlıyor.
0212 354 70 00 xerox.com/connectkey Ready For Real BusinessTM
Üretkenlik
Xerox®
ConnectKey®
Teknolojisi
İnovasyon Ödüllü Xerox App Studio
ile Akıllı Yazıcı Konsepti
Güvenlik
© 2016 XEROX CORPORATION. Bütün hakları saklıdır. Xerox, küre sembolü XEROX CORPORATION'ın tescilli markalarıdır.
• Uzaktan Kontrol Paneli
• Sade Kullanıcı Arayüzü
• Ortak Kullanıcı Deneyimi
• Birleşik Adres Defteri
• Destekle Yönetim Özellikleri
• Dahili ConnectKey Uygulamaları
• Kimlik Doğrulama ve Kart Desteği
• McAfee Intel® Security
• Güvenli Baskı ve 256-bit Şifreleme
• Cisco Entegrasyonu
• En Son Güvenlik Gereksinimleri ile
Tam Uyum PrintSafe
• Follow-You Printing
Maliyet Kontrolü Kullanım Kolaylığı
• Kullanıcı İzinleri
• Access Restrict / Accounting
• Cisco® EnergyWise
• Faks Kullanım Raporlaması
• ENERGY STAR® / EPEAT (U.S)
• Wi-Fi Direct
• Mobile Link Uygulaması
• Apple® AirPrint™ 1.4
• Xerox® App Gallery
• Mobil / Bulut Erişimi
• Tek Tuşla Tarama
• İş Akışı Entegrasyonu
• Mopria® Sertifikası
ConnectKey Teknolojisi’ne sahip çok fonksiyonlu yazıcılar için
uygulama geliştirmeye imkan sağlayan Xerox App Studio, akıllı
telefonlarda ve tabletlerde kullandığımız uygulama konseptini
çok fonksiyonlu yazıcılara taşıyor. ConnectKey Uygulamaları
günlük işlerinizi basitleştirerek ve kısaltarak kullanıcı üretkenliği-
nin artırılmasına yardımcı oluyor. ConnectKey Uygulamaları
geleneksel yazılımların aksine bağımsız bir sunucu, bilgisayar
veya BT kaynağı gerektirmeden bulut tabanlı çözümler sunuyor.
editör
Bilgisayar oyunlarında oldukça popüler bir gelir modeli haline gelen oyun
içi eşya, sanal oyun para birimi ya da indirilebilir içerik satışı sistemini siber
suçluların kara paralarını aklamak için hedef oldu.
Dijital para birimlerini ve oyun platformlarını kullanan suçlular, buradaki
mali denetim boşluğunu kullanarak para aklama girişimlerinde bulunuyor.
Trend Micro, bilgisayar korsanlarının oyun platformlarını kullanarak nasıl
kara akladığını araştırdı.
Siber suçlular, ilk adımda oyun içindeki hatalardan ve kodlama açıklarından
faydalanarak oyun içi sanal para birimi biriktiriyorlar ya da zararlı yazılımlar
kullanarak diğer oyuncuların kullanıcı hesaplarını ele geçiriyorlar. Burada
olta saldırısı başta olmak üzere birçok sosyal mühendislik yöntemi kullana-
rak, özellikle dijital oyun dağıtım platformlarındaki hesapları ele geçirmek
siber suçlular arasında oldukça revaçta.
Bu şekilde oyunla ilgili elde ettikleri dijital varlıkları internet üzerinde sa-
tışa çıkarıyorlar. Siber suçlular kimi zaman bu satış ilanlarını sosyal medya
üzerinden de verebiliyorlar.Siber korsanlıkla elde ettikleri dijital varlıkları
satarak para kazanan bu kişiler, sonrasında alınan ödemelerin izini kaybetti-
rebilmek için. Bu parayı hemen dijital para birimlerine çeviriyorlar.
Bilgisayar oyunları yıllar içindeki büyük gelişimleriyle birçok insana eğlence-
nin doruk noktasında olduğu büyülü bir dünyanın kapılarını açtılar.
Sadece ABD’de hane halkının yüzde 63’ünde en az bir kişi bilgisayar oyunu
oynuyor. Oldukça büyük bir pazarı temsil eden bilgisayar oyunları sektörü-
nün son dönemdeki önemli gelir modellerinden biri de oyun içi satın alma-
lar.
Bu şekilde oyuncular ekstra ödeme yaparak bazı özel içeriklere sahip ola-
biliyorlar. Eğlence Yazılımcıları Derneği (ESA)’nın verilerine göre ABD’deki
oyuncuların yüzde 65’i oyun içinde gerçek para kullanarak satın alma yapma
isteğine sahip.
Kara Para Bilgisayar
Oyunlarında Aklanıyor
Yapılan araştırma siber suçluların yasadışı faaliyetlerinde
kazandıkları kara paraları aklamak için bilgisayar
oyunlarındaki satın alınabilen içerikleri kullandıklarını ortaya
çıkardı.
Ali Yavuz ŞAHİN
Genel Yayın Yönetmeni
yavuz@btgunlugu.com
3
4
künye
içindekiler
06	 Haberler
14	 Sektörden: Ersin Uyar
16	 Söyleşi: Christian Hentschel
20	 Yapay Zeka İşleri Kolaylaştıracak mı?
24	 Blog'unuzun Başarısız Olmasının 10 Sebebi!
28	 Siber Risklere Karşı Hazır mısınız?
32	 Dijital Devrim 5 Yıl İçinde Geleneksel İş
Modellerini Yok Edecek
38	 2017 Yılının 10 Teknoloji Trendi
42	 Mobil Siteler, Masaüstü Sitelere Yetişti
44	 Bankacılık Sektörü Risk Yönetiminde Çıkış
Yolu Arıyor
46	 Akıllı Telefonlar Ofisteki Verimliliği Azaltıyor
50	 Fidye Yazılım Mağdurları 2.6 Kat Arttı
52	 Cihazlarımızın Kaçı Koruma Altında?
54	 2017’de Dünyayı Bekleyen Siber Tehditler
56	 Türkiye Ekonomisine Yönelik Siber Saldırılar
Artışta
60	 BT Günlüğü Test Merkezi
Yazı İşleri
Ali Yavuz ŞAHİN
Genel Yayın Yönetmeni
(Sorumlu)
yavuz@btgunlugu.com
Ecevit BIKTIM
Yayın Danışmanı
ecevit@btgunlugu.com
Mehmet Ali Gündüz
Prodüksiyon Sorumlusu
info@btgunlugu.com
Editörler
Süleyman Sertkaya
Barış Terun
Can Devecioğlu
Mutlu Çavuş
Avşar Özgen
info@btgunlugu.com
Kreatif
Creative Solutions
diyalog@creativesolutions.com.tr
Reklam
Reklam Departmanı
reklam@btgunlugu.com
Adres
Eylül Medya
İnönü Caddesi No: 8
Bulut İş Merkezi 4. Kat
Daire: 72 Çeliktepe
Kağıthane / İstanbul
Tel : 0212 270 36 37 PBX
Fax: 0212 270 36 37
Dağıtım
Etkin Dağıtım
Baskı ve Cilt
Özgün Ofset
Aytekin sokak no:21
4.Levent / İstanbul
Tel : 0212 280 00 09
Fax: 0212 264 74 33
Uygulama
Amaç
Çözüm
Faydalar
•
sağlandı.
İnternet çıkışı kayıt altına alındı.
sağlandı.
Data Center altında toplanarak
alt yapısı kullanılarak FKM yapısı
oluşturuldu.
karşı-
Toplamda 44 metrekare alana
de, her
aynı ağa
Data Center altında toplanarak
İstar Hakkında
•
•
•
•
•
GAZİANTEP
ORGANİZE SANAYİ
BÖLGESİ
kullanılarak Felaket Kurtarma Alt Yapısı
oluşturuldu.
2016 yılının Ocak-Şubat aylarında hayata
tek noktada yatırım yapılarak
ortadan kaldırıldı. Tüm personele
-
8
haberler
Nissan ve Eaton, pazardaki en güvenilir ve satın alı-
nabilir bir birim olarak tasarlanmış – yeni bir konut
enerji depolama birimini sunmak için güçlerini birleş-
tirdiler. ‘xStorage HOME’, tüketicilerin evlerinde ener-
jiyi nasıl ve ne zaman kullanabileceklerini kontrol et-
melerine izin veren, tam entegre bir enerji depolama
sistemidir. Güneş panelleri veya konut güç kaynakları
gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına bağlanan birim,
yenilenebilir enerji hazırken veya enerji ucuzken (ör-
neğin gece boyunca) şarj olarak ve talep olduğunda ve
maliyetler yüksekken depolanan enerjiyi kullandıra-
rak tüketicilerin enerji faturalarında tasarruf yapma-
larını sağlıyor. Bir ev, güneş enerjisi teknolojisi ile
donanmışsa bu, tüketicilerin xStorage HOME sistem-
lerinde depolanmış temiz enerjiyi kullanacakları ve
pahalı gün içi enerji tarifelerinden kaçınarak finansal
olarak avantaj sağlayacakları anlamına geliyor. Ev
enerji depolama sistemi, tüketicilere yedek bir çözüm
de sağlıyor, ışıkların asla sönmemesini garantiliyor.
Enerji şebekeleri büyük bir yük altında oldukları za-
man için ideal. Dahası, tüketiciler, talep ve maliyetler
yüksekken depolanan enerjiyi şebekeye geri satarak ek
gelir de elde ediyorlar. xStorage HOME birimi, temiz
enerjiyi saklarken ve dağıtırken tüketicilere emniyeti
ve performansı garantileyen fabrika yapımı entegre
bir birimdir. Sertifikalı bir tesisatçı tarafından kurul-
duğunda çalışmaya hazır olur, tüketicilere kolaylıkla
tak ve kullan şeklinde bir enerji kullanma olanağı sağ-
lar. Ayrıca, tüketicilere tek bir tuşa dokunarak enerji
kaynakları arasında geçiş yapmasına izin vermek için
bir akıllı telefon bağlantısına da sahip olacaktır.
Nissan ve Eaton, ‘xStorage HOME’ ile Herkes için Evde Enerji
Depolamayı Güvenli ve Satın Alınabilir Yapıyor
Koç Topluluğu teknoloji yatırım şirketi İnventram,
dünyanın en büyük yatırım gruplarından Mitsui ile
ortaklık anlaşması imzaladı. 97 milyar dolara ulaşan
toplam varlığı ve 42 milyar dolarlık cirosu ile dünyanın
ve Japonya’nın en büyük yatırım gruplarından biri olan
Mitsui, İnventram’ın yüzde 30 hissesini satın alarak,
son dönemde Türkiye’de gerçekleştirilen en önemli tek-
noloji yatırımlarından birine imza attı. Koç Holding’de
düzenlenen basın toplantısı, Koç Holding Yönetim
Kurulu Başkan Vekili Ali Y. Koç, Koç Holding Turizm, Gıda ve Perakende Grubu Başkanı Tamer Haşimoğlu,
İnventram Genel Müdürü Cem Soysal, Mitsui Avrupa Kurumsal Planlama Başkanı Naotaka Hayashi ve Mitsui
Türkiye Genel Müdürü Yoichiro Yagihashi’nin katılımı ile gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Koç Holding
Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Y. Koç, anlaşmanın İnventram için tarihi bir kilometre taşı olduğuna dikkat
çekerken, “İnventram’ın Mitsui ile gerçekleştirdiği bu ortaklık anlaşmasının, önümüzdeki dönemde, çok daha
geniş kapsamlı iş birliklerine kapı açacağına yürekten inanıyorum. İnventram’ın bir dünya şirketi olmasını
hızlandıracak bu birlikteliğin ülkemize hayırlı olmasını diler, Japonya’dan gelecek yatırımların artmasına
vesile olmasını temenni ederim” dedi.
İnventram Japon Yatırım
Devi Mitsui ile Ortaklık
Anlaşması İmzaladı
Migros, Sunucu Sanallaştırma
Sistemleri İçin SimpliVity’i Tercih Etti
T
ürkiye’de modern perakende
sektörünün öncüsü Migros, 60
yılın üzerindeki deneyimiyle;
kurulduğu günden itibaren müşteri
beklentilerine odaklanmış durumda. On
binlerce çeşit malın hareket ettiği, 3000
üzerinde tedarikçi ile çalışan, 25.000`den fazla
personelin çalıştığı, 1500 üzerinde mağazaya
sahip ve hızla büyüyen, geçen yıl 500.000
üzerinde kasa işlemi gerçekleşen, şu anda
yaklaşık 9 milyon aktif sadakat kartı (Money
Club) kullanıcısı olan devasa bir yapıya sahip
Migros, bilgi teknolojilerine verdiği önem ve
yaptığı yatırımlar ile de sektörde her zaman
bir adım önde olma stratejisiyle yoluna devam
ediyor.
Devasa yapı ve ilişki ağına sahip Migros gibi
firmaların sürdürülebilir düzen ve kurumsal
bir işleyiş oluşturmadan yönetilmesi çok
zor. Kıyasıya rekabetin yaşandığı perakende
sektöründe çevik ve hızla büyüyebilmek için
BT stratejisinin iş ihtiyaçlarına paralel olması
gerekli.
Teknoloji Hızla Değişiyor ve İş
İhtiyaçları da Buna Paralel Olarak
Farklılaşıyor
Migros’un 1500’den fazla mağazası var, bu
mağazaların hepsi yedekli iletim ortamlarıyla
birbirine bağlı. Uydu sistemlerinden tutun
da, GSM sistemleri, radyolink, fiber gibi
teknolojilerin kullanıldığı 100 binin üzerinde
IP cihazın bağlı olduğu devasa bir ağ. Bu
cihazlar üzerinden yılda 450 milyonun
üzerinde kasa işlemi ve 200 milyona yakın
pos işlemi gerçekleştiriliyor. Kurumsal kapalı
kablosuz ağa bağlanan cihaz sayısı 10 binin
üzerinde, tüm mağaza ve depo uygulamaları
merkezileştirilen sistemlere aynı anda 8000
civarı kullanıcı bağlanıyor. Ayrıca Migros
Türkiye’de perakende sektöründe en fazla
online kampanya yürüten firması.
Yüksek Performanslı Sunucu
Sanallaştırma
Geleneksel altyapıya sahip olan firmanın
büyük rekabet ortamında bir adım ileriye
gitmesini sağlamak için harekete geçen BT
departmanı Hyper-converged teknolojileri
ile sahip olunan sunucu sanallaştırma
işlemlerini daha basit ve daha performanslı
hale getirebileceği kararını verdi. Bu
konuda detaylı araştırmalar yapıp bir çok
advertorial
Migros, Türkiye’deki en büyük gelenekselden hyper-converged sistemlere geçiş
projesini SimpliVity ile başarılı bir şekilde gerçekleştirdi.
Soldan sağa: Eser Esen - SimpliVity Bölge Satış Müdürü, Ömer Lütfi Karagöz - Migros Ağ, İletişim ve Bilgi Güvenliği Grup Müdürü,
İsmail Hakkı Özler - Migros BT Altyapı Çözüm Sorumlusu, Cenk Kulaçoğlu - Simplivity Çözüm Mimarı, Murat Zobu - Migros BT
Altyapı ve İletişim Sistemleri Müdürü.
firma ile görüşen BT departmanı maliyet
ve performans artışının yanı sıra uçtan uca
felaket kurtarma çözümünü de beraberinde
getirmesi sebebiyle SimpliVity çözümünü
tercih etti.
SimpliVity cihazlarının kurulum ve devreye
alınma safhası sorunsuz ve hızlı bir şekilde
tamamlayan Migros gerçekleştirdiği proje ile
geleneksel mimariye sahip çok sayıda eski
sunucusunu boşa çıkartarak başka fiziksel
sunucu ihtiyaçları için kurumun kullanıma
sunuldu. Firmanın sahip olduğu sunucu
sanallaştırma servisi eski sistemlere göre
çok daha az enerji tüketiyor ve geleneksel
mimaride çalışan sanallaştırma platformuna
göre enerji tüketiminde yaklaşık yüzde 70
tasarruf sağlıyor.
Migros, SimpliVity ile gerçekleştirdiği
bu proje ile iş kritik sistemler için felaket
kurtarma senaryosunu da otomotize etti ve
geliştirdi. Bu sayede servis veya uygulama
bazında çok hızlı şekilde iş sürekliliği
sağlandı. Eski sistemlerde bulunan atıl
kapasite dönemi sona erdi. Yeni mimari ile
yatay büyüme stratejisini hayata geçiren
Migros büyük bir maliyet avantajı da
yakalamış durumda.
Saatlerden Saniyelere Geçiş
Migros’un eski geleneksel sistemleriyle 1
TB’lık yeni bir sunucunun yedeğinin alınması
6 saate yakın sürerken şimdilerde SimpliVity
sistemlerini kullanarak bu işlemleri saniyeler
mertebesinde gerçekleştirebiliyor.
“Mevcut sunucu
ve uygulama
sanallaştırma
platformumuzu sahip
olduğumuz geleneksel
altyapı mimarisi ile
büyütmek çok zordu.
Hyper-converged
teknolojileri ile sanallaştırma işlemlerimizi
daha basit ve daha performanslı hale
getirebileceğimizin farkına vardık.
Migros’un tüm sunucu sanallaştırma
platformunu düşündüğümüzde; bu
sistemleri tam kapasite ile yürütmek için,
sunucuları, yedeklemeyi, farklı şekillerdeki
ağ bağlantılarını, depolama sistemlerini
ve buna benzer birçok yapıyı ayrı ayrı
yönetirken şu anda tek bir arayüz ile
hızlı ve basit bir şekilde tüm işlemleri
gerçekleştirebiliyoruz. Operasyonel
süreçlerimiz çok basit hale geldiğinden
insan kaynağı eforumuz da azaldı.
Artık geleneksel mimariye yatırım
yapmıyoruz ve önümüzdeki dönemde
gerçekleştireceğimiz yatırımlarımızı
da dönüşüm projemiz çerçevesinde
yeni teknolojilere ayak uydurarak
gerçekleştirecek ve bu alanda Türkiye’nin
öncü firması olmaya devam edeceğiz.”
Ömer Lütfi Karagöz
Migros Ağ, İletişim ve Bilgi Güvenliği
Grup Müdürü
haberler
Avnet, ve Forcepoint, EMEA bölgesindeki dağıtım
anlaşmalarını Türkiye’yi de kapsayacak şekilde
genişlettiklerini duyurdu. Forcepoint ürün port-
föyü sayesinde Avnet, işletmelerin siber güvenlik
gereksinimlerini her katmanda, uçtan uca mimari
ile karşılıyor olacak. Bu anlaşma ile, iş ortaklarının
güvenlik alanındaki işleri ileri taşınırken, güvenlik
yönetiminde karşılaşılan verimsizlikler de orta-
dan kaldırılıyor. Forcepoint ürünleri kullanıcıla-
rı, ağları ve verileri birleşik ve bulut-merkezli bir
platform ile korurken, yeni nesil teknolojilerin
benimsenmesini sağlıyor. Avnet ve Forcepoint hali
hazırda Belçika ve Hollanda’da gerçekleştirilmiş
olan başarılı iş ortaklığı sonrasında Türkiye’de de
Forcepoint 4D güvelik platformunu kullanıcıla-
ra sunuyor olacak. Bu platform kullanıcıları iç ve
dış güvenlik tehditlerine karşı korurken, güven-
lik ihlallerini hızlıca belirleyip, veri hırsızlığını
engelleyerek, bekleme sürelerini en aza indiri-
yor. Forcepoint ile şirketler, hareket halindeki ve
ofislerindeki kullanıcılarını, ağlarını ve buluttataki
verilerini koruyabilir, operasyonel ağ yönetiminde
harcanan zamanı azaltabilirler. Anlaşma hakkında,
Avnet Technology Solutions Türkiye Genel Mü-
dürü Hakkı Eren; “Bu yeni ortaklığın Forcepoint
ve Avnet için çok önemli olduğunu düşünüyoruz.
İş birligimiz, Türkiye pazarında artarak ihtiyaç
duyulan güvenlik ürünlerinin tedariği konusun-
daki büyük bir açığı kapatacaktır. İş ortaklarımız,
Avnet’in katma değerli hizmetlerinden yararlana-
rak, müşterileri için yeni nesil güvenlik çözümle-
rini tam donanımlı Avnet teknik danışmanlarımı-
zın destekleriyle pazara daha güçlü sunabililiyor
olacak.” dedi.
Avnet, Forcepoint ile Yeni Nesil
BT Güvenlik İhtiyaçlarına Yönelik
Dağıtım Ağını Güçlendiriyor
Paket, pilotların, yolcuların, operatörlerin ve bakım per-
sonelinin, Inmarsat’ın devrim niteliğindeki yeni uçak
içi geniş bant servisi olan GX Aviation’a bağlanmalarına
izin veriyor. Kullanıcılar, okyanusların üzerinde uçar-
ken bile, uçuş boyunca herhangi bir kesinti olmaksızın
sürekli ve daha hızlı bir şekilde internette sörf yapabi-
lecek, e-postalarını kontrol edebilecek, müzik ve video
izleyip dinleyebilecek ve online alışveriş yapabilecekler.
Nihai yetki belgesi, sistemin tasarlandığı gibi çalıştığını
onaylıyor ve GX Aviation’ın havacılık pazarına kazan-
dırılması sürecini tamamlıyor. Sertifika merkezleri, ön-
ceden fırlatılmış ve halen çalışmakta olan üç uydudan
oluşan Inmarsat’ın Global Xpress (GX) uydu ağı ile her
çevre koşulundaki çalışmaları kontrol ediyorlar. Bu, GX
Aviation tarafından dünyanın her yerindeki uçuşlarda
sağladığı, evde veya ofiste deneyimlenene yakın hızlara
sahip, sürekli, güvenilir ve yüksek hızlı geniş bant ser-
visine yolcuların, pilotların ve diğer havayolu persone-
linin erişmelerini garantiliyor. JetWave ayrıca, güvenlik,
çevre ve kurulum standartları açısından FAA (Federal
Havacılık Yönetimi - Federal Aviation Administration)
ve EASA’in (Avrupa Havacılık Güvenliği Ajansı - Euro-
pean Aviation Safety Agency) onay sertifikasına da
sahip. Honeywell Aerospace’in Pazarlama ve Ürün
Yönetiminden sorumlu başkan yardımcısı Carl Esposito,
“Inmarsat’ın JetWave donanımımıza sertifika vermesi,
müşterilerin yüksek hızlı global bir bağlantı servisi için
beklemek zorunda olmayacakları anlamına gelir. Dona-
nım şu anda mevcut ve kuruluma hazırdır. Son günler-
deki bir Honeywell araştırması, yolcular açısından evde
veya ofiste sahip olduklarına benzer şekilde bir uçak içi
Wi-Fi deneyimine sahip olmalarının önemli olduğunu
ortaya çıkardı. Dünyanın çeşitli yerlerindeki havayolları
da şimdi GX Aviation ile müşterilerinin bu taleplerini
karşılayabilecekler” dedi.
Honeywell Özel Donanım Paketi
Jetwave İçin Inmarsat’tan Final
Sertifikasını Aldı
10
Public CIO
Summit
24 - 26 Nov 2016 - Antalya
IT Security
Roadshow
09 Feb 2017 - Istanbul
22 Feb 2017 - Ankara
Cloud & Data Center
Roadshow
15 Mar 2017 - Istanbul
22 Mar 2017 - Ankara
CIO
Summit
19 - 21 April 2017 - Antalya
Big Data & Analytics
Roadshow
09 May 2017 - Istanbul
11 May 2017 - Ankara
IDC Türkiye Conferences
Dawn of the DX Economy:
New Rules, Roles & Requirements
IDC FutureScape 2016 Worldwide Webinars
08 Internet of Things (IoT) 2017 Predictions
08 High Performance Data Analysis (HPDA) 2017 Predictions
09 Financial Services 2017 Predictions
09 Chief Marketing Officer (CMO) 2017 Predictions
10 Utilities 2017 Predictions
10 Telecommunication 2017 Worldwide Predictions
15 3D Printing 2017 Predictions
15 Healthcare 2017 Predictions
16 Wearables and AR-VR 2017 Predictions
16 CX and Social Business 2017 Predictions
17 Oil & Gas 2017 Predictions
17 Phone, Tablet, PC and Connected Devices 2017 Predictions
22 Robotics 2017 Predictions
22 Datacenter 2017 Predictions
29 Retail 2017 Predictions
29 Manufacturing 2017 Predictions
30 Smart Cities 2017 Predictions
30 Worldwide Product & Service Innovation 2017 Predictions
01 Software Business Models and Monetization 2017 Predictions
01 Big Data, Analytics, & Cognitive Software 2017 Predictions
06 Government 2017 Predictions
06 Services 2017 Predictions
07 Connected Vehicles 2017 Predictions
07 Security 2017 Predictions
08 SMB 2017 Predictions
08 Payments 2017 Predictions
13 National Security & Public Safety 2017 Predictions
13 Imaging, Printing & Document Solutions 2017 Predictions
14 Supply Chain 2017 Predictions
14 Enterprise Infrastructure 2017 Predictions
15 Cloud 2017 Predictions
15 Consumer Technology 2017 Predictions
November December
IDC FutureScape
To learn more about IDC FutureScape 2017, please go to
http://www.idc.com/events/futurescapes.
Sponsorships: Onur Hamitoğlu, ohamitoglu@idc.com, 0533 301 8998
IDCTurkiye
More Information: Pınar Kartal, pkartal@idc.com, 0216 356 0835
www.idc-cema.com
12
haberler
Commvault yönetim kurulu başkanı ve CEO’su N. Ro-
bert Hammer, kurumların bütünsel bir veri yönetimi
stratejisine sahip olmalarına izin veren beş temel ilkeye
odaklanan, şirketin ilk müşteri konferansı Commvault
GO 2016’da açılış konuşmasını yaptı. Bütünsel bir veri
yönetimi stratejisine olan ihtiyaç, buluta geçiş, uygulama
patlaması, güvenlik ve mevzuata uyuma olan talepteki
artış ve her yerde bilgi işlem kullanımı ile birlikte ortaya
çıkmıştır. Kurumlar şimdi, her şeyin merkezinde yer alan
verilerle, nerede olduğuna bakmaksızın verileri etkinleş-
tirme yeteneğine her zamankinden fazla ihtiyaç duyuyor-
lar. Bu konudaki beş temel ilke şunlar: Verilerinizi bilmek:
Bugün organizasyonların, verilerin nerede depolandığı,
nasıl güvende oldukları ve hızlı kurtarma, felaketten
kurtarma, test/geliştirme, raporlama ve iş analitiği için
nasıl hazır oldukları konusunda bir kontrole sahip olma-
ları gerekiyor.Verilerinizi birleştirmek: Bugünkü veriler
evreninde kurumlar, sadece birkaç veri noktasına ve de-
posuna sahip değiller, bünyelerinde bunlardan çok sayıda
bulunuyor. Kurumlar hangi verilere sahip olduklarını ve
bunların nerelerde bulunduğunu bilemeyebilirler.Verile-
rinizi kullanıma hazır hale getirmek: Organizasyonların o
anda bir dizi lokasyonda (kendi yerlerinde, bulutta, sanal
ve mobil ortamlarda) bulunan verilerini birleştirmeleri
gerekir. Onları başarılı bir şekilde kullanıma hazırlamak
için, veri kayıplarını önlemek için bu cihazlardaki verile-
rin yedeklerini alabilmeliler ve bir cihazdan bütün önemli
verileri temizleyebilmeliler. Verilerinizi yönetmek:
Yönetmelik kapsamındaki endüstrilerde artan mevzuata
uyum gereksinimlerine uymak bugünün gerçeğidir. Ku-
rumsal bir yönetim yeteneği altında birleştirilmiş verilere
sahip olan organizasyonlar, sahip oldukları verilerin ne
olduğunu, nerede bulunduğunu anlayabilirler ve mevzua-
ta uygunluğu garantilenen veriler üzerinde denetlenebilir
politikalar uygulama yeteneğine sahip olurlar.Verile-
rinizin güvenliğini sağlamak: Hack’lerin, kötü amaçlı
yazılımların, fidye yazılımlarının ve hem iç hem dış diğer
tehditlerin dünyasında organizasyonların, verilerinin
güvenliğini sağlayabilmeleri gerekiyor.
Commvault CEO’su Bob Hammer, Commvault GO’nun Açılış Konuşmasında
Bütünsel Veri Yönetiminin Beş Temel İlkesi Üzerinde Durdu
3DEXPERIENCE Şirketi Dassault Systèmes, SOLI-
DWORKS 2017’nin piyasaya sürüldüğünü duyurdu.
Yeni başlayan şirketlerden global kurumlara kadar 3,1
milyondan fazla kullanıcı; kolay 3D tasarım ve geliş-
tirme uygulamalarına her zaman, her yerden ve her
cihazdan erişimle yenilikçi ürün tasarımı sayesinde çok
algılı deneyimler oluşturabiliyor. Dassault Systèmes’in
3DEXPERIENCE platformu tarafından desteklenen SO-
LIDWORKS 2017, yenilikçilerin entegre uygulamalarla
ürün geliştirme süreçlerini tasarlamalarına, onaylama-
larına, birlikte çalışmalarına, oluşturmalarına ve yönetmelerine yardımcı oluyor. SOLIDWORKS 2017, Model
Tabanlı Tanımlama ve basılı devre kartı (PCB) tasarımının desteğiyle kağıtsız üretime odaklanmak için daha
fazla çekirdek güç ve performansın yanı sıra yeni beceriler içeriyor. Hem yeni hem de deneyimli kullanıcılar,
tasarımların işlevselliğini prototip oluşturulmadan önce analiz etmek, çözmek, görselleştirmek ve onaylamak
için simülasyon kullanarak verimliliği geliştirebiliyor. Yeni araçlar satıcılar ve müşterilerle daha iyi bir işbirli-
ği için her tür 3D modelin kilidini açıyor ve kavramdan üretime kadar dinamik ürün verileri yönetimi (PDM)
çoklu siteler ve uzak ekiplerin daha iyi desteklenmesini sağlıyor.
Dassault Systèmes
SOLIDWORKS 2017'i
Pazara Sundu
13
Kurulum ve Destek HizmetleriEğitim ve DanışmanlıkAğ Tasarımı ve Projelendirme
+90 (212) 274 69 98
www.btegitim.com
Türkiye’nin en iyi
Cisco eğitmenleri
ile geleceğinize
yön verin.
 Collaboration
 Service Provider
 Routing & Switching
 Cloud
 Wireless
 Cisco ACI
 Data Center
14
Telefonlarımızı sürekli kontrol ediyoruz, uyurken bile yanımızda tutuyoruz,
yemek masamızdan uzaklaştıramıyoruz. İster iş yapalım ister vakit
geçirelim, dijital dünyaya bağımlılığımız gittikçe derinleşiyor.
Pazarlama ve BT Arasındaki
Duvarlar Yıkılıyor
sektörden
Aslında bir akıllı telefon kullanıcı-
sı bir günde cihazı ile ortalama 3.3
saat geçiriyor—yemeğe harcanan
zamanın iki katı ve uykuda geçen
sürenin üçte birinden daha fazla.
#GenMobile ile cazibe daha da
güçleniyor. #GenMobile’ın kahveyi
bırakma oranı akıllı telefona göre
muhtemelen 15 kat daha fazladır.
Acillik ve bağlantı için ihtiyaç
olan bu derinlik, müşteri deneyi-
mini dönüştürüyor. Sporseverler,
stadyumun mobil uygulaması ile
yiyecek ve içecek siparişi verir-
ken maçın hiç bir anını kaçırmı-
yorlar—ve bu sipariş oturdukları
yere geliyor. Hastalar yaklaşan
randevuları için hatırlatıcı metin
mesajı alabiliyorlar—ve sonra bina
içinde yönlerini bulmak için sağlık
kuruluşunun mobil uygulamasını
kullanıyorlar.
Gençler, favori mağazalarının
yanından geçerken o anları sosyal
medyada paylaştıklarında özel
indirimler alabiliyorlar.
Şimdi zaman, müşteri deneyim-
lerini markanıza nasıl bağlayaca-
ğınızı yeniden düşünme zamanı.
Teknoloji, pazarlamayı yeniden
şekillendiriyor ve müşteri dene-
yimini tekrar tanımlıyor. Başarı,
pazarlama ve BT ekipleri arasında,
CMO’lardan CIO’lara kadar sıkı bir
işbirliği gerektiriyor.
Ancak bu, sizin 1990’lardaki arka
uç sistemleri ve süreçlerinin
modernleşmesi ile sonuçlanan iş
ve BT’yi düzenlemeniz gibi değil.
Müşteri deneyiminin dönüştürül-
mesi, müşteri ve potansiyel müş-
terilerle nasıl ilişki kuracağınız,
onların ilgisini nasıl çekeceğiniz,
bağlı ve sadık kalmalarını nasıl
sağlayacağınız açısından farklılaş-
manıza izin verir. Bu markalaşma-
nın tam da merkezidir.
Ayrılıklar
Araştırma, yapılacak bir sürü işin
olduğunu gösteriyor. Accenture’un
yeni bir çalışmasına göre, CIO’la-
rın yüzde 83’ü BT ve pazarlamanın
bir hizaya getirilmesi ihtiyacını
görüyorlar, ancak CMO’ların sade-
ce yüzde 69’u bu ihtiyacı görüyor.
Organizasyonların yüzde 44’ü de,
pazarlamayı daha verimli hale
getiren pazarlama çözümleri veya
BT projelerini uygulamanın daha
zor olduğunu söylüyorlar.
Bağlantı nerede koptu? Pazarlama
ve BT daha önce bir arada çalıştı-
lar, ancak her zaman en iyi so-
nuçlar alınmadı. Çoğu pazarlama
yöneticisi, BT departmanlarının
dijital pazarlama ihtiyaçlarına
ayak uydurabileceğine pek fazla
güvenmiyor. Pazarlamacılar BT
etrafından kestirmeden sonuca
ulaştılar ve CRM ve pazarlama
otomasyonu için bulut servis-
lerine yöneldiler. Cazip müşteri
deneyimleri için dijital ajanslara
güvendiler.
BT yöneticilerinin de pazarlama
departmanına ilişkin kaygıları var.
İşin gereksinimleri açıkça tanım-
lanmamıştır. Kurumsal standartlar
göz ardı edilmektedir. Pazarlama,
BT sistemlerinin doğal karmaşıklı-
ğını gizler.
#GenMobile yeni standart olur-
ken, mobil uygulamalar, müşteri
analitiği, sosyal medya pazarla-
ması ve pazarlama optimizasyo-
nu, yönetim kurulu seviyesinde
tartışılıyor. CMO ve CIO’lar, dijital
müşteri deneyiminin başarısını
sınırlayabilen departman duvar-
larını yıkmalılar. Pazarlama ve
BT’nin, eksikliklerin anlaşılması
ve yanlış fikirlerin düzeltilme-
si için ön ayak olmaları gerekir.
Daha yakın bir işbirliği içinde
olmalılar ve #GenMobile’ı ve
sürekli bağlantıdaki müşterileri
dikkatli bir şekilde bağlı ve sadık
tutabilen daha çevik sistemler ve
süreçler geliştirmeliler.
ErsinUyarHPEArubaÜlkeMüdürü
15
Global Girişimcilik Anketi Türkiye’deki öğrencilerin mezun olduktan sonra
başkası için çalışmaktansa, patron daha yatkın olduğunu gösteriyor.
Türk Gençleri Patron
Olmanın Peşinde
özel haber
Türkiye’nin kendi işini kurma dö-
neminin eşiğinde olduğunu göste-
ren Global Girişimcilik Anketi’nin
sonuçlarını açıkladı, gençler patron
olmak istiyor. Araştırma, 20’nci
yüzyılın son nesli Y Kuşağının ve
II. Dünya Savaşı sonrası kuşağın
bağımsızlık arayışının zamanlama-
sının çok iyi olduğunu gösteriyor.
Çünkü yaşınız kaç olursa olsun,
yeni teknolojiler bağımsız giri-
şimleri tarihte hiç olmadığı kadar
kolaylaştırıyor.
Güncel KOSGEB verileri Türkiye’de-
ki genç girişimci sayısının 2014’te
yüzde 50 arttığını gösteriyor. Bul-
gular bunu destekler nitelikte. Genç
nüfusu sayesinde Türkiye’de giri-
şimcilik yükselmeye devam ediyor;
mezun olduktan sonra kendi işini
kurmak isteyen öğrenci sayısı dün-
ya ortalamasının üzerinde. Türki-
ye’deki İnsanlar “Statü” İçin Kendi
İşinin Patronu Olmak İstiyor
Global Girişimcilik Anketi’nin
sonuçları, iş hayatının içinde olan
katılımcıların yüzde 36’sının uzun
vadede küçük işletme kurmak veya
kendi işinin sahibi olmak istediği-
ni gösteriyor. Türkiye de bu global
trende uyum sağlarken vatandaş-
larımız genç ve hırslı nüfusun,
kültürel normların ve dijital varlığa
dair artan farkındalığın etkisiyle
daha güçlü bir girişimcilik ruhu
gösteriyor.
Esnek Çalışma Saatleri mi?
Statü mü?
Türkiye’deki katılımcıların yüzde
25’i kendi işinin patronu olma-
nın getirdiği statüden hoşlanıyor.
Globalde is bu oran yüzde 12. Kendi
işini kurmak istemelerinin ikinci
büyük faktörü de yüzde 24 oranla
işletme sahibi olmanın getirdiği
esnek çalışma saatleri. Globalde
yüzde 41 olan katılımcı tercihinin
neredeyse yarısı. Bu da gösteriyor ki
Türkiye’de iz bırakmak önemliyken,
esnek çalışma saatleri statünün
getirdiği avantajların sadece bir
parçası.
Öğrenciler Kendi İşini Kurmaya
Daha Yatkın
Türkiye’de her beş katılımcıdan biri
kendi işini kurmadan önce henüz
öğrenci olduğunu söylüyor. Glo-
balde bu oranın yüzde 12 olduğuna
bakılırsa Türkiye’deki öğrenciler
mezun olduktan sonra başkası için
çalışmaktansa kendi işini kurmaya
neredeyse iki kat daha yatkın. Kendi
işinin patronu olmak isteyenler
sadece öğrenciler değil. Türkiye’de-
ki katılımcıların yüzde 51’i kendi
işlerini kurmadan önce başkası için
çalıştığını söylüyor; global ortalama
ise yüzde 46.
Web Siteleri Ve Sosyal Medya
En Çok Tercih Edilen Çevrim İçi
Kanallar
Şaşırtıcı bir oranla Türkiye’deki
katılımcıların yüzde 38’i müşterile-
rinin çevrimiçi kanallar arasından
en fazla resmi web sitelerinden
etkilendiğini söylüyor. Globalde
böyle düşünenler ise katılımcıla-
rın yalnızca yüzde 26’sı. Yüzde 37
oranla sosyal medya da en çok ter-
cih edilen kanallarda ikinci sırada.
Sonuçlar genel olarak yerel işletme-
lerin web sitesi ile dijital varlıklarını
oluşturarak ve bunu herkesin ne
kadar önemli ve etkin olduğunu
bildiği sosyal medya platformları
ile destekleyerek rekabet avantajı
kazanabileceğini gösteriyor.
16
Son dönemde artan siber güvenlik tehditleri kişiler, şirketler ve hatta
ülkelerin başına büyük dertler açabiliyor. Bu konuda uzmanlaşmış
şirketlerden biri olan Palo Alto Networks'ün EMEA Başkan Yardımcısı
Christian Hentschel ile günümüz siber tehditleri hakkında keyfilik bir
söyleşi gerçekleştirildik.
Şirketler BT Güvenliği ve Siber
Güvenliği Nasıl Ayrıştırıyor?
söyleşi
Öncelikle Palo Alto Networks
ve işiniz hakkında kısaca bilgi
verebilir misiniz?
Palo Alto Networks içerisinde EMEA
bölgesinden sorumlu olarak çalışı-
yorum. Avrupa merkezimiz Ams-
terdam’da ve ben de oradan işle-
rimi yürütüyorum. Amsterdam’da
büyük bir ofise sahibiz. Bu bölgede
yer alan yönetim iş birimlerimizin
büyük bir bölümü orada. Sadece
Amsterdam ofisimizde 200’e yakın
çalışan bulunuyor.
Yaklaşık 2,5 yıl önce Palo Alto
Networks’e katıldım. Öncesinde
Asya-Pasifik bölgesinde çalıştım. Bu
bölgede yaklaşık 11 yıllık deneyi-
mim bulunuyor. Avrupa dışında
uzun yıllar çalışmamın ardından
tekrar bu bölgeye gelmek sevindi-
rici.
Palo Alto Networks, siber güvenlik
alanında faaliyet gösteren bir firma.
Vizyonumuz, şirketler için siber
dünyada oluşabilecek tehditleri
keşfetmek. Bunun için ağlar üzerin-
de siber güvenlik çözümleri sağlıyo-
ruz. Bu çözümler ile bulut veya son
nokta güvenliği konusunda şirket-
lere yardımcı oluyoruz. Firmamızın
ana amacının kısaca bu olduğunu
söyleyebilirim.
CEO ‘muz Mark D. McLaughlin işi-
mizin amacını “Hayatın korunması-
na yardımcı olmak” olarak açıklıyor.
Biz bunu siber güvenlik çözümleri
üreterek yapıyoruz. Çözümlerimiz
kurumsal kullanıcıların güvenlik
konusundaki endişelerini gidermek
için üretilse de son kullanıcılara da
dokunuyoruz. Çünkü tüm insanla-
rın siber dünyada güvenlik endişesi
yaşadığını biliyoruz ve bu konudaki
endişelerini gidermek için onlara
yardımcı olmaya çalışıyoruz.
Günümüzde kullandığımız sistem-
ler veya bilgisayarlarımız içindeki
verilerin değeri büyük. Bazen kötü
niyetli kişiler bu verileri şifreleyerek
erişimimizi engelleyebiliyorlar. Bu-
nun gibi durumlar kurumsal firma-
ları etkilediği gibi son kullanıcıları
da etkiliyor. Kısacası kullanıcıların
dijital dünyasını daha güvenli hale
getirmeye çalışıyoruz.
Günümüzde yaşanan en
tehlikeli siber ataklar neler?
Bu konuyu biraz farklı açıklamak
istiyorum. Müşterilerimize hep şu
soruyu soruyorum. BT güvenliği ve
siber güvenliği nasıl ayrıştırıyor-
sunuz? Çünkü bu sorunun cevabı
her şeyin başlangıcı. Şirketler BT
güvenliği konusunda 25 yıllık bir
deneyime ve vizyona sahipler. Bu
güvenlik çözümleri genellikle ağ ve
veri koruma üzerine yapılandırılmış
durumda. Siber güvenlik oyunun
kurallarını tamimiyle değiştirdi.
Siber güvenlik sadece ağ temelli
değil çok daha gelişmiş tehlikeleri
içerisinde barındırıyor ve çok farklı
değişkenlere sahip. Bu tehlikeler
eskisi gibi sadece kişisel de değiller.
Kötü niyetli kişiler bu konuda, kişi-
leri hacklemeye veya malware gibi
programlarla emellerine ulaşmaya
çalışıyorlar. Bu durum günümüzde
büyük bir ticari pazar haline gel-
miş durumda. Bugün kolayca kötü
niyetli bir atak yapabilir ve kullanı-
cıları etkileyebilirsiniz. Ayrıca kişiye
veya kuruma özgü hedefli saldırılar-
da gerçekleştirmeniz mümkün.
Günümüzde karşılaştığımız atak-
ların kaynakları çok çeşitli. Kişiye
özgü saldırıların yanı sıra sosyal
medya üzerinden, tarayıcı üzerin-
den veya bir malware ile yapılan
ataklarla karşılaşıyoruz. Kötü niyetli
kişiler bu atakların seviyelerini de
ayarlayabiliyorlar. Bu sebepten
günümüzdeki en tehlikeli atakları
ticari yapıda, kişiye özel, ve aynı
anda birden fazla tehlikenin yer al-
dığı durumlar olarak tanımlayabili-
riz. Bu tarz tehlikeleri kullanıcıların
fark etmesi oldukça güç.
Son dönemde Ransomeware
ataklarının popüler olduğunu
görüyoruz. Bu atakların şirket-
lere zararları neler?
Ransomeware’in sonuçlarına
baktığımızda birçok değişik türde
17
yaşanabileceğini görüyoruz. Öncelik-
le şunu söylemeliyim Ransomware
ataklar oldukça etkili. Bu atakların
hedefi ve neler yapılabileceği konu-
sunda bir bilinmezlik söz konusu.
Çünkü bunlar herkese uygulanabi-
lecek ataklar. Bu ataklar, Fortune
500 şirketlerine yapılabileceği gibi
sizin şahsi bilgisayarınız da nasibini
alabilir. Geçtiğimiz dönemde Avrupa
ve Türkiye’de, bu tarz atakların sağlık
sektörüne ve özellikle hastanelere
yapıldığını gördük. Ransomeware’in
gelişimine baktığımızda başlarda
Windows hedefli saldırıların oldu-
ğunu görüyorduk, şimdilerde ise bu
ataklar Mac dünyasına da sıçramış
durumda. Şunu söyleyebilirim ki bu
ataklar dünya üzerindeki herkesi
etkileyebilecek türden. Bu ataklar ile
karşılaşan bir kişinin ortalama zararı
200 ila 300 dolar arasında yer alıyor.
Tabii ki bu değer atakların yaşandığı
sektöre göre farklılık gösteriyor. Sağ-
lık sektöründeki bir kişinin bu ataklar
ile karşılaştığında ortalama 1000 do-
lar kaybettiğini görüyoruz. Bu durum
Ransomeware’i son dönemdeki en
büyük tehlikelerden biri yapıyor.
Tabii ki aklınıza kötünü niyetli kişi-
lerin bu paraları nasıl aldığı ve takip
edilip edilemediği geliyordur. Bu
tarz olaylarda tahsilat için genellikle
Bitcoin kullanılıyor. Dünya üzerinde
keskin sınırlarla çizilmiş Bitcoin ka-
nunları yok ve bu değeri takip etmek
de oldukça güç. Bu sebepten kötü ni-
yetli kişiler Bitcoin kullanıyor. Ayrıca
bazen internet üzerinden ödemlerle
de karşılaşıyoruz Bu tarz ödemleri
de takip etmek zor. Hacker’lar ger-
çekleştirdikleri farklı kombinasyon-
lar ile para akışının görünürlüğünü
engellemek için ellerinden geleni
yapıyor.
Son dönemde ataklar sadece
kullanıcılara veya şirketlere
yapılmıyor. Bazen kamu kurum-
ları da DDOS gibi bu tarz siber
ataklardan nasibi alıyor. Kamu
kurumlarının bu konuda yapma-
sı gerekenler neler?
Christian Hentschel
Palo Alto Networks
EMEA Başkan Yardımcısı
Geçtiğimiz dönemde bu tarz ataklar-
dan birçok ülke etkilendi. Ülkelerin
siber ataklar konusunda farkında-
lığı olmalı. Kritik değerlerin ve bu
değerlere yapılacak ataklar konusun-
da bilgi sahibi olunması gerekiyor.
Ülkelerin sadece devlet kurumları
değil ülke genelindeki BT yapılanma-
sını da iyi anlaması gerekiyor. Çünkü,
ülke içerisindeki bankalar ve finans
kurumları gibi kritik servisler veren
kurumsal firmalar var. Bu firmalara
yapılacak saldırılar da ülke genelini
etkileyebilir. Bunun için devlet ve
ülke içerisindeki kurumsal firmaların
güvenli bir çalışma alanı için beraber
hareket etmesi gerekiyor. Geçtiğimiz
25 yıl içerisinde siyasi ve teknoloji
anlamında dünya genelinde birçok
değişiklik yaşandı. Bu durum ülke-
lerin yapılarını fazlasıyla etkiledi.
Bu konudaki sorun ise günümüzde
siber saldırılara karşı ülkelerin ne-
lere ihtiyaç duyduğu. Ülkeler sahip
oldukları altyapıları ve geliştirdikleri
doğru stratejiler ile ülke geneli için
ataklara karşı koruma sağlayabilirler.
Ülkelerin değişen teknolojiye ayak
uydurması ve bu konuda değişen
yapı ile birlikte kendini geliştirmesi
gerekiyor.
Günümüzde şirketler ve kamu
kurumları güvenlik alanında yüksek
becerilere sahip insan kaynağı
bulmakta zorlanıyor. Bu konuda
dünyada limitli insan kaynağına
sahibiz. Bunun yanında eğer eli-
nizde yetenekli insanlar varsa talep
fazla olduğu için bunları tutmakta
da zorlanıyorsunuz. Yetkin insan
kaynağı için çalışmalar yürütme-
li ve hali hazırda bu konuya ilgisi
olan uzman kişilerin deneyimlerini
arttırmalıyız.
Söyleşimizi aşağıdaki QR Code sayesinde video
olarak izleyebilirsiniz
18
ESET, istatistik bilgilerini paylaşmayı kabul eden kullanıcılarına ait 12 binden
fazla modem cihazını test etti ve evdeki açık kapıyı buldu.
En Büyük Tehlike Modemler
özel haber
Analiz sonuçlarına göre evdeki
açık kapı modemlerin % 15’inin
parolası zayıf ve kullanıcı adı
değiştirilmeden “admin” ola-
rak bırakılmış. Bu da cihazların
geniş ölçüde siber saldırılara açık
olduğunu ortaya koyuyor. Modem
cihazları ve bu cihazlarda yer alan
evdeki açık kapı router’lar, inter-
nete bağlanmamızı sağlayan en
önemli cihazların başında geliyor.
ESET, son araştırmasıyla bu cihaz-
lardaki güvenlik seviyesini mercek
altına aldı. 12 bin cihaz üzerinde
yapılan testler, bireysel modem-
lerde yazılım açıklarının ve zayıf
parolaların çok sık karşılaşılan
sorunlar olduğunu gösterdi.
Erişime Açık
Test edilen modemlerin yüzde 7’si
yüksek veya orta dereceli yazılım
açığına sahip. Port tarama sonuç-
larına göre ağ hizmetleri birçok
durumda içeriden ve dışarıdan
erişime açık. Modemlerin yüzde
15’inin parolası zayıf ve kullanıcı
adı değiştirilmeden “admin” ola-
rak bırakılmış.
Varsayılan Parolalar Yaygın
ESET Güvenlik Uzmanı Peter
Stančík‘in bu konudaki tespitleri
şöyle: “Testler sırasında bazı sık
kullanılan varsayılan kullanıcı adı
ve parola kombinasyonlarını de-
nedik. Üzülerek söylemeliyim, bu
biçimde yapılan yedi saldırıdan en
az biri başarılı oldu.”
Komut Erişim Açıkları
İkinci en sık karşılaşılan sorun
ise yüzde 40 ile komut erişim
açıkları oldu. Komut erişimi, açık
uygulamalar sayesinde işletim
sisteminde zararlı kodlar çalıştırı-
labilmesini sağlıyor, genellikle de
giriş doğrulamasının zayıf olduğu
durumlarda. Açıkların hemen he-
men yüzde 10’u ise saldırganların
modemlerdeki router yapılandır-
masını değiştirebilmesine imkan
tanıyan XSS (Cross site scripting)
açıklarından oluşuyor.
En Zayıf Halka
“Modemler bu açıkları nedeniyle
kolayca saldırıya uğrayabilirler”
diyen Peter Stančík, “Bu da hem
bireysel bilgisayar kullanıcılarının
hem de küçük işletmelerin inter-
net güvenliği korumasında ‘aşil
tendonu’ durumu yaratıyor, yani
en zayıf halka” diye konuştu.
Ev Ağı Koruması Saldırılardan
Korur
ESET, güvenlik yazılımlarının
10’uncu sürümüyle birlikte ESET
Internet Security ve ESET Smart
Security Premium adlı iki yeni
ürününü piyasaya sundu. Bu iki
ürün ile birlikte yeni bir özellik de
tanıtılmış oldu: Ev Ağı Koruması.
Ev Ağı Koruması, bireysel kulla-
nıcıların evde kullandıkları mo-
dem cihazlarını; yazılım açıkları,
hatalı yapılandırmalar, sorunlu ağ
hizmetleri ve zayıf parolalara karşı
test edebilmelerini sağlıyor.
ESET Ev Ağı Koruması, açıkları tes-
pit etmenin yanı sıra yerel ağınıza
bağlı tüm cihazları da gösteriyor,
türlerine ve bağlantı zamanlarına
göre kategorize ediyor. ESET kul-
lanıcıları bu sayede yerel ağlarının
ne kadar güvenli olduğunu rahatça
görebiliyorlar.
19
25 ülkeden 4.000 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen 2016 Kurumsal IT
Güvenlik Riskleri çalışmasına göre tek bir DDoS saldırısı bir şirkete 1.6
milyon dolara varan zararlar verebiliyor.
Tek Bir DDoS Saldırısının
Şirketlere Bedeli Büyük
özel haber
Yine de bu sayı çoğunlukla DDoS
saldırısı nın ne kadar çabuk algı-
lanabildiğine bağlı oluyor. Geçti-
ğimiz 12 ay içinde DDoS saldırısı
na maruz kalan farklı büyüklükler-
deki şirketlere, saldırıların onlara
ne gibi zararlar verdiği soruldu.
Sonuçların gösterdiğine göre,
sırayla %20 ve %19 olmak üzere
orta ve büyük ölçekteki firmalar
için en büyük masrafların sebebi
kredi ve sigorta oylamalarındaki
değişiklikler.
Bu sonuç, çoğu DDoS saldırısının
kamuya mal olduğunu dadüşünür-
sek, şaşırtıcı değil. Küçük şirket-
ler için, en büyük DDoS saldırısı
kaynaklı masraf da, çalışanlara ya-
pılan fazla mesai ödemeleri (%17).
DDoS saldırıları aynı zamanda
şirketleri işe yeni çalışan almaya
zorlayan en büüyk 5 sebepten biri
olarak gösteriliyor. Bu tip saldırıla-
ra kurban olan kurumların %37’si
IT çalışanlarının sayısını önemli
derecede artırmayı planlıyor.
DDoS kaynaklı diğer önemli za-
rarların içinde müşteri tazminatı
(%12), IT altyazılımı ve yazılım
güncellemeleri (%10), personel
eğitimi (%10) ve şirketin Kurumsal
itibarını iyileştirmek için yapılan
iletişim (PR) masrafları (%9) bulu-
nuyor.
Daha küçük şirketler için bunun
anlamı DDoS saldırısı nın yaklaşık
106,000 dolar zarara malolması
demekken, büyük şirketler içinse
bu sayı 1.6 milyon dolara kadar
çıkabiliyor. Çalışmanın bir diğer
önemli sonucu ise eğer saldırı ilk
24 saat içinde fark edilirse zarar-
lar. Bir sonraki gün fark edilme-
siyle kıyaslandığında yarı yarıya
iniyor.
Araştırma gösteriyor ki DDoS sal-
dırısı şirketler için en pahalı siber
tehditlerden biri. Bu tip saldırılar
virüslerden veya şifreleyen kötü
amaçlı yazılımlardan daha pahalı.
Tek bir DDoS saldırısı bile internet
hizmetlerini uzun süre boyunca
durdurabiliyor. Şirketin itibarına
zarar verip şirkete mevcut veya
potansiyel müşterilerini kaybet-
tirebiliyor. Süresi uzamış DDoS
saldırılarının başarılı internet
şirketlerinin iflasına ve hatta
kapanmasına yol açtığı durumlar
görüldü. Buna karşı proaktif ön-
lemler almak, şirketlerin gerçek-
leşen DDoS saldırılarını hızlıca
fark etmesini sağlıyor ve şirketler
bu konuda kapsamlı çözümlere de
sahipse DDoS istihbarat servisleri
sayesinde saldırı başlar başlamaz
saldırıdan haberdar olabiliyor.
Böylece herhangi bir riski ortadan
kaldırabiliyor.
20
Geleceğin İşgücü Araştırması’na göre, çalışanların yarısından fazlası (%52),
yapay zeka nın (AI) sunulmasının işlerini kolaylaştıracağına inanıyor.
Yapay Zeka İşleri
Kolaylaştıracak mı?
özel haber
Geleceğin İşgücü Çalışmasına ait
Avrupa ve Güney Afrika Yapay
Zeka araştırma sonuçları açıklan-
dı. Sonuçlara göre bu bölgelerdeki
çalışanların neredeyse yarısı, mev-
cut işverenlerinin son teknolojik
gelişmelerden etkili bir şekilde
faydalanmadığını düşünüyor.
Yenilikçi teknolojilerinse işlerini
kolaylaştıracağına inanıyor.
Şirketler Teknolojik Trendleri
Takip Etmeli
Araştırma şirketi PSB tarafından
gerçekleştirilen 2016 Geleceğin İş-
gücü Çalışması ile 10 ülkedeki kü-
çük, orta ve büyük ölçekli işletme-
lerin yaklaşık 4.000 tam zamanlı
çalışanı ile anket gerçekleştirildi.
Çalışanların çoğu, gelecek beş yıl
içinde akıllı ofiste çalışacakla-
rına inanmıyor ve mevcut işyeri
teknolojilerinin, yenilik bakımın-
dan kişisel cihazlarının gerisinde
kaldığını düşünüyor.
Teknoloji şimdiden işyerindeki et-
kileşimlerimiz üzerinde büyük bir
etkiye sahip. Güney Afrika’daki Y
kuşağının %67’si yüz yüze toplan-
tıların geride kalacağına inanıyor.
Nesnelerin İnterneti (IoT) ve sanal
gerçeklik (VR) gibi yenilikçi tekno-
lojilerin yakın gelecekte şirketler
açısından etkisinin ve öneminin
artacağı öngörülüyor.
Çalışanların, işverenlerinden
beklentileri üzerinde önemli bir
etkisi olduğunu gösteren araş-
tırmaya göre, bu yeni gelişmeleri
takip etmeyen işyerleri ise geride
kalma riski taşıyor. Bununla bir-
likte Avrupa ve Güney Afrika’daki
çalışanların yarısından fazlası
(%52), yapay zeka nın (AI) sunul-
masının işlerini kolaylaştıracağına
inanıyor.
Çalışanlar, şirketlerinin kısa sü-
rede son teknolojiye uyum sağ-
lamaları konusunda kararsızlar.
Bölgesel sonuçlar, özellikle Güney
Afrika (%67) ve İngiltere’deki
(%47) çalışanların, ofis teknoloji-
lerinin yeterince akıllı olmadığını
düşündüğünü gösteriyor (dünya
genelindeki çalışanların %44’üne
kıyasla). Çalışanlar, işletmelerin
ofisleri daha akıllı hale getirmek
için en son teknolojileri uygula-
masına hazır olduklarını düşün-
seler de bunun gelecek beş yıl
içerisinde gerçekleşip gerçekleş-
meyeceği konusunda karasızlar.
Çalışanlar, yeni çalışma düzenle-
melerinin var olmasını sağlayan
ilerlemelerin yeni güvenlik ve
altyapı gerektireceğinin de far-
kında. Avrupalı ve Güney Afrikalı
katılımcılar, gelişmiş güvenlik
korumasına, işyerlerinde uygula-
nacak en önemli teknoloji olarak
bakıyor.
Mevcut Teknoloji Y Kuşağının
İçin Önemli
Söz konusu bir kabiliyet edin-
mek ve onu korumak olduğun-
da teknoloji, özellikle y-kuşağı
için büyük önem taşıyor; Alman
Y kuşağı çalışanlarının %79’u
işlerinde kullandıkları tekno-
lojinin sorumluluklarını yerine
getirmelerini kolaylaştırdığını
söylüyor. Bu nedenle önemli bir
kesimin, işverenlerinin sunduğu
teknoloji standartların altında
olduğu takdirde işlerini bırakmak
istediğini söylemesi şaşırtıcı değil.
Zira Fransa’da Y kuşağının yarısı
gibi şaşırtıcı bir kesim işini bırak-
ma niyetini dile getirdi. Avrupa
ve Güney Afrika’daki Y kuşağı
(Fransa’da %86’ya kadar) ayrıca
yeni bir işteki mevcut teknolojinin
pozisyonu kabul edip etmemeleri
konusundaki kararlarını etkileye-
ceğini söylüyor.
Geleceğin İşgücü Çalışması
Hakkında
Dell ve Intel, 10 ülkeye (ABD, İn-
giltere, Fransa, Almanya, Japonya,
Brezilya, Çin, Hindistan, Kanada
ve Güney Afrika) ve yedi hedef
sektöre (eğitim, devlet, mali hiz-
metler, sağlık hizmetleri, imalat,
medya – eğlence ve perakende)
yayılmış küçük, orta ve büyük
ölçekli işletmelerin 3.801 tam za-
manlı çalışanı (haftada 35 saatin
üzerinde çalışanlar) ile Geleceğin
İşgücü Çalışmasını yapmak üzere
PSB’yi görevlendirdi. Nicel araştır-
ma, 5 Nisan 2016 – 3 Mayıs 2016
tarihleri arasında gerçekleştirildi.
Araştırmaya kapsamlı bir bakış
için lütfen  www.Dell.com/work-
forcestudy  adresini ziyaret edin
ve sosyal medyada #FutureWork-
force’u inceleyin.
21
Dünya GSM Operatörleri Birliği (GSMA) yakın zamanda Sürdürülebilir
Kalkınma Hedefleri Yolunda Mobil Haberleşme Sektörü Etki Analizi 2016
isimli raporu yayımladı.
Mobil Haberleşme Sektörü
Etki Analizi 2016
özel haber
Deloitte tarafından GSMA adına
geliştirilen ve daha önce bir
benzeri yapılmamış olan bu ra-
por gelişmiş ve gelişmekte olan
pazarlarda mobil haberleşme
sektörünün bireyler, toplumlar
ve ekonomiler üzerindeki dö-
nüştürücü etkisine eleştirel bir
bakış açısı sunuyor.
BM Özel Sektör Forumu’nda
Eylül 2016’da yayınlanan rapor,
endüstrinin faaliyetleri ve bu fa-
aliyetlerin Birleşmiş Milletler’in
Sürdürülebilir Kalkınma Hedef-
leri (SKH’ler) üzerindeki etki-
lerini birbirine bağlayan ortak,
ölçülebilir bir sistem oluşturarak
ilerlemeyi kolaylaştırmak için
tasarlanmıştır.
Raporun sonuçlarının mobil ha-
berleşme endüstrisinde strateji,
planlama ve yatırım üzerine alı-
nacak olan kararlarda belirleyici
rol oynaması hedeflenmiştir.
Mobil Haberleşme Sektörünün
SKH’ler Üzerindeki Etkileri
Rapor, mobil haberleşme sektö-
rünün SKH’ler üzerinde etkili ol-
duğunu ortaya koymaktadır. Ra-
porda, özellikle SKH 9 (endüstri,
inovasyon ve altyapı), SKH 1
(yeterlilik), SKH 4 (Kaliteli eği-
tim) ve SKH 13 (iklim aksiyonu)
gibi hedefler üzerinde devasa bir
etkiye sahip olan sektörün, as-
lında 17 hedefin hepsini tek tek
etkilediği ortaya çıkıyor. Küresel
çapta 4.8 milyar insanı birbirine
bağlayan mobil operatörler ve
oyuncular, hali hazırda SKH’lere
ulaşma hedefini destekleyecek
şekilde geniş bir yelpazede prog-
ram ve hizmetler sunuyorlar.
Örneğin;SKH 1 (Yoksulluğa
son)- Günümüzde, 400 milyon-
dan fazla insan 90’ı aşkın ülkede
kullanılabilir olan mobil ödeme
servisleri sayesinde cep tele-
fonlarıyla finansal hizmetlere
erişebiliyor. Mobil haberleşme
endüstrisi dünya çapında tüke-
ticilerin en çok ihtiyaç duyduğu
uluslararası havale gibi yeni
mobil ödeme sistemlerini geliş-
tirmeye devam etmeye kendini
adamış durumda.
SKH 5 (Toplumsal cinsiyet
eşitliği)- Mobil haberleşme en-
düstrisi, dünya çapında orta ve
düşük gelirli ülkelerde kadınla-
rın. Mobil hizmetlere erişimini
ve bu hizmetleri kullanmalarını
artırmaya odaklanıyor. Şubat
ayında başlatıldığından bu yana,
90 milyon müşteriyi temsilen
18 operatör. Mobil internet ve
mobil para hizmetlerindeki cin-
siyet farkını azaltmak için Bağlı
Kadınlar Girişimi’ne katıldı.
SKH 8 (İnsana yakışır iş ve
ekonomik büyüme)- Mobil
haberleşme endüstrisi dünya
ekonomisine çok büyük katkılar
sağlamaktadır.
Mobil ekosistem 2015 yılın-
da global ekonomiye GSYH’in
yüzde 4.2’sine karşılık gelen 3.1
trilyon dolar katkı sağladı; bu
rakamın 2020 yılında 3.7 trilyon
dolara yükselmesi bekleniyor.
Endüstri ayrıca 2015’te direkt
ve dolaylı olarak 32 milyon işi
destekledi. Ve kamu kaynakları-
na çeşitli tiplerde vergiler ara-
cılığıyla 430 milyar dolar katkı
sağladı.
SKH 11 (sürdürülebilir şehir ve
yaşam alanları)Mobil haberleş-
me endüstrisi afetler ve insa-
ni krizler esnasında iletişimi
mümkün kılmak için. Teknolo-
jiyi ve uzmanlığı geliştirmeyi
amaçlıyor. Birleşmiş milletler
OCHA tarafından desteklenen
GSMA’nın İnsani Bağlantı Prog-
ramı 76 ülkeden 103 mobil ağ.
Operatörünün katılımıyla kriz
anında ağ esnekliğini sağlama-
yı ve abonelere destek olmayı
taahhüt ediyor.
2017 Tehdit Öngörüleri, yıllık olarak
Kaspersky Lab’ın uzman Küresel
Araştırma ve Analiz Ekibi tarafın-
dan ve şirketin geniş çaplı içgörür-
lerine ve uzmanlığına dayanarak
hazırlanıyor. 2017 için hazırlanan
listede; kişiye özel ve tek kullanımlık
araçların etkisi, saldırgan kimliğini
saklamak amacıyla yanlış yönlendir-
me yöntemlerinin kullanımındaki
artış, ayrım yapılmaksızın her alanda
internete bağlı bir dünyanın kırıl-
ganlığı ve bilgi savaşlarında siber
saldırıların kullanımı gibi konular
öne çıkıyor.
Tehlike Göstergelerinin Düşüşü
Tehlike Göstergeleri, bilinen zararlı
yazılımların özelliklerini paylaşmak
ve aktif bir zararlı yazılımı tespit
etmekte uzun zamandır başarıyla
kullanılan bir yöntem olarak bilini-
yor. Kaspersky uzmanlarının Project-
Sauron APT‘yi keşfetmesiyle birlikte
bu durum artık değişti.
Analizler sonucunda, tüm özellikle-
rini her bir kurbanına özel değiştire-
bilen bir zararlı yazılım platformuyla
karşı karşıya olunduğu ve dolayısıyla
güçlü YARA kuralları gibi önlemlerin
desteği olmaksızın IoC’ler yardımıyla
diğer kurbanların tespit edilemeye-
ceği ortaya çıkmış oldu.
Kısa Ömürlü Zararlı Yazılımların
Yükselişi
Kaspersky Lab uzmanları, 2017
yılında cihazların belleklerinde
konuşlanan ve ilk yeniden başlat-
ma sırasında kendisini silecek olan
zararlı yazılımların ortaya çıkacağını
öngörüyor. Söz konusu yazılımların,
genel anlamda bir keşif ve kimlik
bilgileri toplama amacını taşıdığı
2017 Tehdit Öngörüleri
Açıkladı!
2017 Tehdit Öngörüleri ’ne göre, şirketin 2016’da her bir kurbanı
için ayrı araçlar yaratabilen bir APT tespit etmesiyle birlikte Tehlike
Göstergelerini kullanmak (orijinal adıyla “Indicators of Compromise”
veya “IoC”), güvenilir bir zararlı yazılım tespit etme yolu olmaktan çıktı.
22
ve tespit edilmemeye önem veren
saldırganların son derece hassas
ortamlarda kullanacağı yöntemler
olarak belirtiliyor.
Bunlar çarpıcı gelişmeler, fakat
saldırganlar karşısında çaresiz ol-
duğumuz anlamına gelmiyor. YARA
kurallarının daha geniş bir kabul
görmesinin zamanı geldi.
Şirketleri uçtan uca tarayabilecek,
ikili öğelerde saklı özellikleri ince-
leyip tespit edebilecek ve bilinen
saldırıların parçalarını bulmak üze-
re bellekleri tarayabilecek çözüm-
lere ihtiyaç var. Kısa ömürlü bula-
şıcılar, gelişmiş anti-zararlı yazılım
çözümlerinde proaktif ve sofistike
buluşsal yöntemlerin önemini de
ortaya çıkarıyor.
2017 Tehdit Öngörüleri
Saldırıları kimin yaptığını tespit
etmek zorlaşacak: Siber saldırıların
uluslararası ilişkilerde giderek daha
önemli bir rol oynamasıyla birlikte,
saldırıları kimin yaptığını bilmek
politik açıdan atılacak misilleme
gibi adımlar bağlamında temel bir
sorun teşkil edecek. Kimlik tes-
piti arayışı ise kimliği konusunda
yanıltıcı ipuçları bırakan suçluların
sayısında bir artışı beraberinde
getirecek.
Bilgi Savaşlarının Yükselişi
2016’da dünya hack edilmiş bilgi-
lerin agresif amaçlarla kullanılması
konusunu ciddiye almaya başladı.
Bu tarz saldırıların 2017’de artması
bekleniyor ve insanların bu tarz ve-
rilere inanmaya eğilimli oluşların-
dan. Faydalanabilecek saldırganla-
rın söz konusu bilgileri kısmen veya
manipüle edilmiş olarak açıklama-
ları riski bulunuyor.
Uzmanlar, sözde, çoğunluğun iyiliği
için hackleyip veri ortaya döken
“Robin Hood” tarzında hackerların
sayısında da artış öngörüyor.
Siber Sabotaja Karşı Artan
Savunmasızlık
Hayati önem taşıyan altyapı ve
üretim sistemleri, hiç korunmayarak
veya çok az korunarak internete.
Bağlı kaldığı sürece, özellikle de
jeopolitik gerginlik dönemlerinde
saldırganların ilgisini çekmeye de-
vam edecek.
Mobil Casusluk
Uzamanlar özellikle mobil cihazları
hedef alan. Ve güvenlik endüstrisinin
adli analiz amacıyla mobil işletim
sistemlerine tam erişim. Almak-
ta zorlanacak olması gerçeğinden
faydalanacak casusluk harekatlarıyla
daha fazla karşılaşılacağını öngörü-
yor.
Saldırıların Metalaştırılması
2016’da yaşanan SWIFT soygu-
nu gibi saldırıların “metalaşacağı”
öngörülüyor. Bu konuda uzmanlaşan
kaynakların yeraltı forumlarında
paylaşılması veya hizmet olarak
satılması söz konusu.
Ödeme Sistemleri Tehlikede
Çeşitli Ödeme sistemleri giderek
popülerleşerek yaygın hale gelirken.
Uzmanlar bunların suçluların ilgisini
de daha fazla çekeceğini öngörüyor.
Güven”in Kırılması
Uzmanlar fidye yazılımlarının yük-
selişinin devam edeceğini öngörür-
ken. Diğer yandan da kurbanların
artık saldırganlara giderek daha az
güveneceğini, yani ödeme yapmala-
rı durumunda verilerinin iade edi-
leceğine inanmayacaklarını tahmin
ediyor. Bunun ödeme yapmaya ha-
zır insanlar için bir dönüm noktası
teşkil edeceği öngörülüyor.
Aşırı Kalabalık İnternette Cihaz
Bütünlüğü
Nesnelerin interneti (IoT) cihaz-
ları üreticileri piyasaya güvenliği
sağlanmamış ve sorun teşkil eden
cihazlar. Çıkartmaya devam eder-
ken, hackerların bu işe el atması
ve mümkün olduğunca çok sayıda
cihazı kullanım dışı bırakması riski
yüksek.
Dijital Reklamların Kriminal
Cazibesi
Önümüzdeki yıl içerisinde, reklam-
cılık sektöründe görmeye alıştığı-
mız takip. Ve hedefleme araçlarının
benzerlerinin sözde aktivistlerin ve
muhaliflerin izlenmesinde kulla-
nıldığını göreceğiz. Benzer şekilde,
IP adresi kombinasyonları, tarayıcı
bilgileri tespiti, ilgi alanları ve otu-
rum. Açma seçimleri sayesinde mü-
kemmel hedef profilleme imkanları
sunan reklam ağları, gelişmiş siber
casusluk failleri tarafından hedefle-
rini vurmada kullanılacak.
23
Blogger'lık müessesesi bir acayip... Tam öldü dediler, yeniden canlandı.
Mecra değiştirdi, mikro oldu, Instagram'la "görselleşti", Vlog'la
resmileşti derken gördük ki hâlâ özgün içerik üretmeyi başaran
blog'lar gündeme yön vermeye ve sahipleri için ciddi bir "pasif gelir
kaynağı" olmaya devam ediyor.
özel dosya
24
Pekiyi, herkes gibi siz de yıllardır
blog yazmanıza rağmen neden
“diğerleri kadar” başarılı olamı-
yorsunuz? Eğer bu soru aklınıza
takılıp kaldıysa ve her şeye rağ-
men blog’unuzu güncellemeye
devam etmek istiyorsanız, başarı-
sızlığın 10 muhtemel sebebini bu
yazımızda bulabilirsiniz.
Karşınızda blog’unuzun başarısız
olmasının 10 sebebi!
Başarısız Blog’ların İlk
Sorunu: Genel Bir Temanızın
Olmaması
Kimseye “böyle blog tutulmaz”
demek doğru değil, ama başarılı
blog’ların temelinde ana konuya
hakimiyet esası yatıyor. İnsanlarla
paylaştığınız şeyin onlar için de
anlam ifade edebilmesi için, oku-
yucularınıza bilgi veren ve onlara
bir şey öğretmeye muktedir oldu-
ğunuz konular hakkında yazmanız
gerek...
Temanız illa ki tek bir ana başlıkla
sınırlı olmak zorunda değil; örne-
ğin sadece otomobiller ya da mak-
yaj malzemeleri hakkında yazmak
zorunda değilsiniz. Fakat farklı
deneyimlerinizin sayısı, blog’unu-
zun ana temasını boğmaya başlar-
sa okuyucularınızı hızla kaybede-
ceğinize emin olabilirsiniz.
Blog'unuzun Başarısız
Olmasının 10 Sebebi
Süleyman SERTKAYA
info@btgunlugu.com
25
Çözüm: Blog’unuza niş, özgün
içeriğin az olduğu ve hakkında
bilgi verebileceğiniz kadar hakim
sayıldığınız bir ana tema belirle-
yerek içerik girin. Eğer sadece tek
bir konudan veya ana başlıktan
bahsetmek istemiyorsanız, ana
temayı “deneyimleriniz” olarak
belirleyerek okuyucularınızı yine
bir konsept altında bir araya geti-
rebilirsiniz.
Blog Tutmanın Zaman ve
Emek İstemeyen Bir Uğraş
Olduğunu Zannetmek
Blog yazmak, gerçekten ama
gerçekten emek isteyen bir uğraş.
Eğer “aklıma estiği gibi üç beş
satır yazarım, önemli olan blog’un
her gün güncellenmesi!” diyor-
sanız, yanılıyorsunuz. İnternet
sonsuz bir mecra ve okuyucular
yaş, demografik yapı ve coğrafya
fark etmeksizin “iyi” ya da “kötü”
içerik ayrımını hemen yapabili-
yorlar.
Blog’unuzun tanıtımı kadar onun
içeriği ve özgünlüğü için de emek
sarf etmelisiniz. Unutmayın;
hangi konuda yazıyor olursamız
olun bir rakibiniz var ve içeriğini-
ze zaman ve emek harcamazsanız,
harcadığınız kadarını bile çöpe
atmış sayılırsınız.
Çözüm: Blog’unuzu güncelle-
mek için aylık bir plan yapın. Ne
yazacağınızı önceden belirlemek,
blog’unuzu zamanında güncelle-
mek için sizi motive edecektir. Ne
kadar çok zaman ve emek harcar-
sanız, geri dönüşünü almanız o
kadar hızlı olacaktır.
Fakat şunu hiçbir zaman aklınız-
dan çıkarmayın; çok çalışmaktan-
sa akıllıca çalışmak daha iyi sonuç
verir. Dolayısı ile blog’unuzu
güncellerken “akıllıca” yöntemler
izlediğinize ve içeriğinizi benzer-
siz, kaliteli ve özgün oluşturduğu-
nuza dikkat edin.
Sadece “Bu Konu Para Kazan-
dırır” Motivasyonu ile Konu
Seçmek
Blog yazmak, bazen “tam zaman-
lı bir iş kadar” emek ve zaman
isteyebilir. O nedenle yazacağınız
konuyu seçerken hem özgün ve
“niş” tabir edilen bir tema seç-
meye hem de bu tema hakkında
gerçekten “tutkulu” olmaya dikkat
edin. Örneğin eğer fiziksel ola-
rak fit değilseniz ya da egzersiz
ya da beslenme hakkında kulak-
tan duyma şeyler dışında bir şey
bilmiyorsanız, sırf “para kazandı-
rıyor” veya “talep görüyor” diye
“fitness” ya da “sağlıklı yaşam”
hakkında yazmaya çalışmayın. Her
“niş” tema, zekice işlenirse “para
kazandıran bir blog” haline geti-
rilebilir. Aksi takdirde sevmediği-
niz ve ilgilenmediğiniz bir konu
hakkında yazmaktan sıkılacak ve
kısa sürede para kazanamadığınız
için bıkıp, bırakacaksınız. Ne yazık
ki bu başarısız olma sebeplerinin
en başlıcalarından biri...
Çözüm: Niş temanızı akıllıca
seçin. Örneğin balık tutmaktan
hoşlanıyorsanız, kişisel deneyim
ve anılarınız kadar insanlara nasıl
“daha iyi balık tutulacağını” öğre-
tin. Ya da futbol hakkında yaza-
caksanız sadece takım ve taktik
değerlendirmeleri hakkında değil;
taraftar ve futbolcu perspektifin-
den de eğitici ve ufuk açıcı yazılar
paylaşın.
Özel Bir Alan Adına Sahip
Olmamak
Son derece klişe ama ne yazık ki
doğru bir örnek. İnsanlar, jenerik
alan adı ve servis sağlayıcılar al-
tında tutulan blogların “yeterince
profesyonel” olmadığını düşünü-
yor. Açıkça söylemek gerekirse be-
nim böyle bir ön yargım yok; ama
çok fazla kaynakta profesyonel-
liğin ilk adımının “özel alan adı”
olduğu iddia edildiği için bu sosyal
teamüle uyum sağlamak gerekiyor.
Yani; www.adinizsoyadiniz.wor-
dpress.com, www.adinizsoyadiniz.
blogspot.com, adinizsoyadiniz.
tumblr.com gibi alan adları yerine,
mümkünse www.adinizsoyadiniz.
com alan adı altında yayın yapın.
Elbette ki bu durumun istisnaları
var; ama profesyonel bir başlan-
gıç yapmakta hatta daha sonra
özel dosya
26
markalaşacak bir ismin alan adına
önceden sahip olmakta hiçbir
sakınca yok.
Çözüm: Blog’unuzu ilk günden
itibaren özel bir alan adı altında
yayınlayın.
Sadece İyi Yazarak İçeriğin
Okuyucuya Ulaşmasını
Beklemek
Blog’ların başarısız olmasının ve
iki üç ay sonra elde kalmasının
esas sebeplerinden biri, sadece
“kaliteli içerik” üreterek okuyucu-
ya ulaşılabileceğini zannetmektir.
Evet, okuyucu iyi ve kötü içeriği
ayırt etmek konusunda son derece
sezgisel davranır ama bu ortamı
yaratabilmek için önce “okyucu-
ya ulaşmak gerekir.” Dolayısı ile
sadece kaliteli içerik üretip, mil-
yonlarca site içinde okuyucunun
blog’unuzu keşfetmesini beklemek
pasif ve faydasız bir yaklaşımdır.
O yüzden içerik kadar, doğru ve
etkili promosyon da önemlidir. Bir
blog sırf “var olduğu için” Google
ya da diğer arama motorları tara-
fından “öne çıkarılmaz.” İçeriğini-
zin kalitesi kadar SEO uyumluluğu
ve kişisel çabalarınızla ilerleyen
aktif bir promosyon gerekir.
Çözüm: Bir blog’u tanıtıp duyur-
manın pek çok yolu vardır. Bun-
ların en temel üçü şunlar; Misafir
Blogger’lık. (Ünlü bir blog ya da
sitede misafir blogger olarak yazı
yayınlamak). Atıf Almak. (Bir ko-
nuda önem teşkil eden herhangi
bir mecrada atıf almak; ki en iyi
geri dönüş toplama yolu budur).
Sosyal Medya. (Facebook, Pinte-
rest, Twitter ve diğer büyük sosyal
medya sitelerinde kullanıcılara
erişecek şekilde duyuru yapmak).
Bir Ayda “Çok Para Kazanılabil-
diğini” Zannetmek
Bu “zan” pek çok blogger’ı yolun
başında yıkıp geçen şeydir; hiçbir
blog arkasında ne gibi bir güç ve
ağ olursa olsun bir ayda “dünyanın
parasını” kazanmaya başlamaz.
Evet, reklam gelirleri, network
gelirleri, sponsor gelirleri ayda on
binlerce lirayı bulan blog ve siteler
var; ama bunlar belki de 3 yıldır
sürekli içerik üretilen, tanıtılan,
emek harcanan niş siteler. Dolayı-
sı ile ekini yemek için önce topra-
ğın sürülmesi gerekliliği akıldan
çıkmamalı! Unutmayın; başarısız
olmak demek “para kazanmamak”
değil. Para kazanmayı başaracak
kadar sabredememek!
Çözüm: Eğer 6 aydır deniyorsanız
ama hâlâ sonuç alamadıysanız
yine de pes etmeyin! Hedefleri-
nizin ve hayallerinizin gerçekçi,
elde edilebilir olduğunun sağla-
masını yaptığınız sürece başarısız
olmanız için fazla sebep yok. Sizce
de sadece içerik üreterek kendi
paranızı kazanmak ve dünyada bir
iz bırakarak geçiminizi sağlamak
için bunca emeğe değmez mi?
Sabredin.
İstikrarsız Bir Blogger Olmak
Yedinci maddeye yazdığıma bak-
mayın; blog aleminin en önemli
kuralı bu olabilir: İSTİKRAR! Eğer
başarılı ve sık ziyaret edilen, ünlü
ve takip edilen bir blog’a sahip
olmak istiyorsanız sadece “canınız
istediğinde” yazamazsınız. Aşağı
yukarı belirli, tahmin edilebilir
ve blog’un güncelleneceğine dair
ümit veren aralıklarla yazarak
okuyucunuzun aidiyet duygusunu
körüklemelisiniz.
Aksi takdirde milyonlarca farklı
içerik içinde unutulup gidece-
ğinize şüpheniz olmasın. Fakat
“istikrar” deyince de sırf yazmak
için yazmaktan bahsedildiği sa-
nılmasın. İstikrar, kaliteli içerik
üretmek konusunda tutarlılık
demektir.
Çözüm: Bu noktada iki temek yak-
laşım vardır. Ya “haftada en az 4
yazı gireceğim” der ve girersiniz;
ya da “bu ay yazacağım konular
bunlar” diyerek, kendi derginizin
editörü olur, takvimini takip eder
ve içeriklerini hazırlarsınız. Tabii
ki daha zor olan ikinci şık daha
büyük başarı getirecektir.
27
Berbat Bir Tasarıma Sahip
Olmak
Berbat bir içerikten daha kötü
olan bir şey varsa o da berbat bir
tasarıma sahip olmaktır. Binlerce
rakibin olduğu bir mecrada tuhaf,
okunmayan ve çağ dışı bir tasarı-
ma sahip olmak, blog’unuzu daha
“ilk intiba” sırasında eler. Eğer
blog’unuz 5 yıl önceki trendlere
göre tasarlanmışsa içeriğine de o
şekilde muamele edileceğinden
şüpheniz olmasın.
Çok iyi fakat hızlı tüketilmiş, her
yerde herkesin karşısına çıkan
ücretsiz şablonlardansa, ücret-
li ve blog’unuza özel olabilecek
şablonları tercih etmeniz; hatta
mümkünse kendinize özel bir ça-
lışmayı profesyonel bir web sitesi
tasarımcısına yaptırmanız, yapa-
bileceğiniz en doğru yatırım olur.
Aksi halde başarısız olmanız işten
değil.
Çözüm: Eğer buna ayıracak bütçe-
niz varsa sonuna kadar kullanın.
Fakat yoksa, renkli, cıvıl cıvıl,
çiçekli böcekli, gök kuşağı gibi
temalar tercih etmeyin. Bu tarz
tasarımlar göz yormaktan ve sizi
“amatör bir hevesli” gibi göster-
mekten başka bir işe yaramıyor.
Sade, okunabilir, gözü yormayan
ve neyin nerede olduğunu belli
eden bir tasarım işinizi görecektir.
Yeni Açılmış Bir Blog’a Reklam
Almak
Eğer blog’unuzu yeni açtıysanız ya
da tek tük ziyaretçiniz varsa, oku-
yucularınızın gözünde olumlu bir
intiba yaratana kadar blog’unuza
reklam almayın. Çünkü reklam-
lar okuyucuda sevimsiz duygular
uyandırır ve blog’unuzu ister iste-
mez “spam” kültürüyle eşleştirir.
Eğer köklü ve çok bilinen bir blog
sahibi değilseniz, okuyucunun
reklam gördüğünde “spam” duy-
gusundan kaçınabileceği bir re-
feransınız yok demektir. Eğer ille
de hemen blog’tan kuruş kuruş da
olsa para kazanmak istiyorsanız,
reklam yerine “affiliate marketing”
ağlarını deneyebilirsiniz. Başarı-
sız blog’ların en temel özelliğinin
açılır açılmaz her yerden reklam
fışkırması olduğunu unutmayın.
Çözüm: Aylık ziyaretçi sayınız
50.000 ve üzerinde olana kadar
reklamlardan uzak kalın. Bu zor
gelebilir ama işin doğrusu bu.
Zaten her tık başına kazanacağınız
para, korkuttuğunuz / kaçırdığınız
okuyucuya değmeyecektir. Büyü-
yene ve ünlenene kadar bekleyin;
yatırımınızı reklamdan ziyade içe-
rik anlaşmaları, marka anlaşma-
ları ve pasif gelir modeli üzerine
yapın.
Okuyuculara Üyelik, Takipçilik
ya da İzleme İmkânı
Sunmamak
e-Posta listeleri pek fazla şey ifade
etmeyebilir; ama sadece haftada
bir atılan hatırlatma postaları bile
okuyucularınızın geri dönmesini
sağlayacaktır. Günde onlarca farklı
kaynağın takip edildiği düşünü-
lürse, blog’unuzu ziyaret edenlere
“onları sıkmayacak ve bunaltma-
yacak şekilde” sitenizi hatırlatmak
faydalıdır.
O nedenle ziyaretçilerinizin site-
nize üye olabileceği, e-posta liste-
sine kayıt olabileceği, siteyi takip
edebileceği bir “izleme” imkânını
mutlaka sunun. Başarısız blog’lar-
da böyle bir imkanın olmadığını
göreceksiniz.
Çözüm: Ziyaretçilerinizi boğmaya-
cak, onların üstüne üstüne gel-
meyecek bir “e-mail subscription”
sistemini sitenize entegre edin.
Google’da arama yaparak onlar-
ca farklı alternatif bulabilirsiniz.
Sonra ücretsiz e-posta bültenleri
servisi kullanarak onlara 3-4 gün-
de bir, “blog’ta bu güncellemeler
oldu” şeklinde bir bülten göndere-
bilirsiniz.
Bülten gönderirken Spam yapma-
maya, az ve öz içerik paylaşmaya,
bülten tasarımını ferah ve anlaşılır
tutmaya ve kullanıcılarınız sizden
e-posta almak istemiyorsa “buna
saygı duymaya” özen gösterin.
Yayınlanan son araştırma, şirketlerin milyon dolarlara varan zararlara yol
açan siber risklere karşı hazırlıksız olduğunu rakamlarla ortaya koydu.
Siber Risklere Karşı Hazır
mısınız?
özel haber
Yapılan siber risk araştırmasına
göre, Avrupalı kurumların yalnızca
%40’lık bir kısmı siber zarar senar-
yolarına karşı önlemini almışken,
%60’ı hala olası siber tehditlere
karşı korumasız durumda bulunu-
yor. “Teknolojinin çıkmaz sokağı”
olarak adlandırılan siber risklerin
farkındalığı ise artan saldırılarla
birlikte oldukça önemli bir seviyeye
ulaştı. Rapora göre, siber tehditle-
rin farkındalığı 2015’te %21’ken,
bu yıl %50’lik bir artış göstererek
%31’e yükseldi.
Geçtiğimiz günlerde Kıta Avrupası
Siber Risk Değerlendirme Rapo-
ru’nu yayınladı. Avrupa’da faali-
yet gösteren kurumlardan 700’ü
aşkın katılımcının görüşleriyle
oluşturulan kapsamlı rapora göre,
şirketlerin siber riskler konusun-
daki farkındalığı artmakla birlikte
sayısı giderek artan siber tehditler
karşısında söz konusu kurumların
henüz yeterli hazırlık seviyesine
ulaşmadığı gözler önüne seriliyor.
Rapora göre ankete katılan kurum-
ların sadece üçte biri risk kayıt-
larında siber tehditlerin ilk beşte
yer aldığını belirtirken, şirketlerin
yalnızca %40’ı bir siber zarar se-
naryosunun olası finansal etkileri-
ne karşı önlemini almış durumda
bulunuyor. Araştırmada Avrupalı
şirketlerin %60’ının ise olası bir
saldırıda, zararı milyon dolarlara
varabilecek siber tehditlere kar-
şı hala korunmasız olması dikkat
çekiyor. Öte yandan yol açabileceği
büyük maddi ve manevi zararlar
nedeniyle siber riskler farkındalı-
ğı her geçen yıl artıyor. Araştırma
sonuçları 2015 yılında siber tehdit
farkındalığının %21 iken, bu yıl
%50’lik bir artış göstererek %31’e
yükseldiğini ortaya koyuyor.
Siber Risk Sadece BT
Departmanının Sorunu Değil!
Kapsamlı araştırma şirketlerin
siber risklere yaklaşımıyla ilgili
bir diğer önemli gerçeğe de dikkat
çekti. Buna göre şirketlerin yöne-
tim kurulları siber risk konusunda
birincil sorumluluk üstlenmiyor ve
kuruluşların üçte ikisinden fazlası
(%68) hala bu konuda Bilgi Tek-
nolojileri (IT) departmanlarına
sorumluluk yüklüyor.
Hızla değişen doğası ve potansiyel
şiddeti nedeniyle siber risklerin
tüm temel paydaşlar tarafından
aktif bir şekilde yönetilmesi ge-
rekiyor. Her ne kadar Avrupa’daki
kuruluşlar siber risk konusunda
bilgi ve yönetimi güçlendirmek için
konuya daha fazla odaklansalar da
hala yapılması gereken işler var.
Siber risk sadece bir BT sorunu
olarak değerlendirilemez; firmalar
karşı karşıya kaldıkları siber teh-
ditlerin ortaya koyduğu karmaşık
sistemle başa çıkmak için çok daha
etkili ve verimli yöntemler geliştir-
melidir.
28
EMEA bölgesindeki Flash kullanımı ile ilgili olarak yapılan sektörel
araştırma, kurumların kritik uygulamalarını (app) desteklemek için yüksek
performansa ve depolamaya ihtiyacı olduğunu ortaya koyuyor.
Neden Depolama İhtiyacımız
Artıyor?
özel haber
Ne var ki, neredeyse dörtte biri-
nin Flash depolama teknolojilerini
kullanma yönünde planları yok.
Araştırmada ayrıca İngiltere, Fran-
sa ve Almanya’dan katılan 3000 BT
karar vericisinin yüzde 85’inin, BT
satın alma kararlarından doğrudan
sorumlu olduğu görülüyor.
Araştırmada Elde Edilen
Bulgulardan Bazıları
Ödemeler, CRM ve iş zekası uy-
gulamaları en yüksek performans
gerektiren uygulamalar: Araştırma-
daki katılımcıların neredeyse yarısı
(yüzde 46), işletmelerinde yüksek
performanslı depolama teknolojile-
rine ihtiyaç olduğu fikrini paylaşıyor.
Ödeme süreçleri, Müşteri İlişkileri
Yönetimi (CRM) ve İş Zekası uygu-
lamaları iş sürekliliğini sağlamak
için en istikrarlı seviyelerde yüksek
performansı gerektiren uygulamalar
arasında yer alıyor.
EMEA Flaş pazarı doymuş değil:
Yüksek performanslı depolama
ihtiyaçları olduğunu söyleyen BT
karar vericilerinin neredeyse dörtte
biri, uygulamalarını Flash ile des-
teklemediklerini de anlatıyor. Hatta
yalnızca yüzde 16’sı ödeme süreçle-
ri, CRM ve İş Zekası uygulaması gibi
iş sürekliliği için en kritik konular-
da Flash kullanıyor. Eğer en yoğun
zaman diliminde, Flash depolama ve
Kurumsal uygulama desteği bir sa-
atten uzun bir süre aksarsa, katılım-
cıların yarısından fazlası (yüzde 52)
müşterilerin bundan memnuniyet-
sizlik duyacağını, yaklaşık yarısı ise
(yüzde 48,5) müşterilerin o işlet-
meye karşı güvenlerini kaybedece-
ğini söylüyor. Yaklaşık yarısı (yüzde
48) bu durumdan dolayı kurumun
para kaybedeceğini düşünüyor.
Flaş bilinci ve büyüme fırsatı yük-
sek: BT karar vericilerinin dörtte
üçünden fazlası (yüzde 78), Flash’a
yatırım yapma konusunda bilgi
sahibi; bu bilginin en yüksek olduğu
yer ise büyük kurumlar (yüzde 28).
Bu farkındalığa karşın, EMEA’daki
büyük kurumlardan katılan katılım-
cıların yüzde 28’inde Flash yok ve
kullanma planları da yapmıyorlar.
EMEA kurumlarındaki neredeyse her
5 kişiden biri (yüzde 18), Flash’tan
yararlanmayı planlıyor ve neredeyse
yarısı (yüzde 48) hâlihazırda kullan-
maya başlamış bulunuyor. Bu arada,
bölgedeki büyük ve orta ölçekli
kurumların yüzde 14’ü Flash kullan-
mayı planlıyor ve en yüksek büyüme
potansiyelinin ise küçük işletmeler-
de olduğu görülüyor (yüzde 17).
Bu araştırmalar işletmelerin yüksek
performanslı uygulamalara duyduğu
iştahın yanı sıra müşterilere hizmet
vermek ve günlük operasyonla-
rı yürütmek için bunlara duyulan
bağımlılığın yüksek olduğunu gözler
önüne seriyor. İşletmelerin mis-
yon-kritik yapısı ve yüksek perfor-
manslı depolama konusu göz önüne
alındığında, daha fazla flaş kullanı-
mına yönelik olarak hala geniş bir
alanın mevcut olduğunu görmek
hem şaşırtıcı hem de heyecan verici.
İngiltere, Fransa ve Almanya’da yer
alan 3000 BT karar vericisi ile yapı-
lan araştırma Mayıs 2016 tarihinde
Opinion Matters şirketi tarafından
gerçekleştirildi.
29
Fujitsu Forum 2016’da
Dijitalleşme Rüzgarı
Avrupa'nın en büyük teknoloji etkinliği Fujitsu Forum 2016, “İnsan
Odaklı İnovasyon” ana temasıyla geçtiğimiz günlerde Münih’te
gerçekleştirildi. Tüm dünyadan 14 binden fazla insanın ziyaret ettiği
etkinlik 2 gün sürdü. Katılımcılar Fujitsu’nun öne çıkan çözüm ve
ürünlerinden; siber güvenlik, nesnelerin interneti, yapay zeka, bulut ve
büyük veri çözümlerini deneyimlerdiler.
A
vrupa’nın en büyük
teknoloji etkinliği
yapılır da BT Günlüğü
ekibi orada olmaz mı?
Tabii ki biz de 16 ve 17
Kasım 2016’da Almanya’nın Münih
kentinde gerçekleştirilen Fujitsu
Forum etkinliğinde yerimizi aldık.
Etkinlikler genellikle ana bir tema
ile gerçekleştiriliyor. Fujitsu Forum‘
da işletmelerin dijital dönüşümü
için “İnsan Odaklı İnovasyon” ana
temasıyla düzenlendi. Fujitsu Fo-
rum’da adından da anlaşılabileceği
gibi Fujitsu’nun sunduğu çözüm
ve ürünler katılımcılara gösterildi.
Bunlara baktığımızda; bulut, nesne-
lerin interneti, yapay zeka ve siber
güvenlik gibi temel dijital alanlarda
yatırım ve yeniliklere devam etti-
ğini ve müşterilerine, dijital dö-
nüşümün zorluklarıyla, fırsatlarını
keşfetmekte nasıl yardımcı olacağı
üzerinde duruldu.
Avrupa’nın En Yüksek Katılımlı
Kurumsal Teknoloji Etkinliği
Fujitu Forum’un açılış konuşması
büyük bir katılım ile Münih fuar
merkezinin ana salonunda ger-
çekleştirildi. Geçtiğimiz yıllarda
olduğu gibi Fujitsu Dünya Başkanı
Tatsuya Tanaka sahneye çıkarak
dünyadaki dijital dönüşümün
hayatlarımızı nasıl değiştirdiğini
anlattı. Sunumunda dikey endüst-
Ali Yavuz ŞAHİN
yavuz@btgunlugu.com
özel haber
30
rilerdeki yenilikçi Fujitsu çözümle-
rinden de bahsetti. Sahneyi Fujitsu
Dünya Başkanı Tatsuya Tanaka’dan
devralan Fujitsu Kıdemli Başkan
Yardımcısı, EMEIA ve Amerika
Bölgesi Başkanı Duncan Tait: “İno-
vasyon ve değer üretiminin altın
çağını yaşıyoruz” dedi. Duncan
Tait’in konuşması dünyayı değişti-
ren dijital devrim üzerineydi. Tait,
dijital devrimin negatif bir güç ol-
madığını, sadece bunu görmezden
gelenlerin durdurulamaz dijital
değişimden endişe etmesi gerekti-
ğini ifade etti.
Duncan Tait, Fujitsu’nun Avrupa
genelinde 1200 üst düzey yö-
neticiyle gerçekleştirdiği pazar
araştırmasını referans göstererek;
“Kurumların yüzde 52’si önümüz-
deki beş yıl içinde mevcut işlerinin
bugünden farklı olacağını düşü-
nüyor” dedi. Ayrıca Tait, “Dijital
karışıklık dünyamızı değiştiriyor.
Bulut, büyük veri, mobil hizmetler
ve nesnelerin internetine dayanan
yeni dijital teknolojiler ve hiz-
metler, pazar dinamiklerini kendi
başlarına değiştiriyor ve tama-
men yeni müşteri gereksinimleri
yaratıyor’’ diye ekledi. Fujitsu’nun
sunduğu çözüm ve hizmetler, iş
ortaklarımızın katkılarıyla yeni bir
dijital dünya oluşturmaya olanak
sağlıyor “ dedi.
Açılış oturumunda Duncan Ta-
it’in ardından sahneye gelen DHL
CIO’su Dr. Markus Voss, dijital
Darwinizm ile yüzyüze olduğumu-
zu ve kurumların dijital adaptas-
yonunun bir varoluş mücadelesi
olduğunu söyledi. Dijital dönüşü-
mün önemine sık sık vurgu yaptı.
Eskiden yıllarımızı ve saatlerimizi
alan iş süreçlerinin artık günlere
ve saatlere kadar indirgendiğini
söyleyen Voss, DHL’de depo yöneti-
mi tarafında AR (Artırılmış Gerçek-
lik) ve robotlarla üretkenliği nasıl
artırdıklarını gösterdi.
Son olarak bir konuşma yapan Fu-
jitsu CTO’su Dr. Joseph Reger, Ya-
pay Zeka (AI) ve Makine Öğrenme
(ML) kavramları üzerinde durarak,
“Dijital zekayı, sahip olduğumuz
veriler oluşturuyor” dedi. Dr. Reger
konuşmasında dijital dönüşümün
iş modelini yeniden tanımlamak
gerektiğini vurgulayarak şunları
söyledi: “Dijital dönüşümde mut-
laka CEO’nun liderliği gerekiyor.
Zira dijital dönüşüm hangi sektör-
de olursanız olun, yaptığınız işin
tüm doğasını tamamen değiştir-
mek anlamına geliyor. Bu nedenle
en üst kademeden yönetim kararı
gerekiyor”.
Yeni Teknolojiler Fuar Alanın-
da Tanıtıldı
Fujitsu Forum içinde oluşturulan
Fuar Alanında ise Fujitsu’nun ino-
vatif teknoloji portföyü de sergi-
lendi. Altı farklı bölümde, bulut
tabanlı teknolojilerden en yeni
yazılım mimarisi teknolojilerine,
en son altyapı teknolojilerinden
siber güvenlik çözümlerine kadar
pek çok ürün ve hizmet sunuldu.
Teknolojinin en üst düzeyde sergi-
lendiği demo merkezinde dikkati
çeken yeni ürün ve hizmetler ise
şunlar oldu:
Güvenlik tehditleriyle mücade-
le etmek için FUJITSU SURIENT
çözümleri ile siber atak ve savun-
ma senaryo uygulamaları, Fujitsu
IoT ürünleri ve çözümleri, Müşteri
hizmetlerini üstlenen robotlar, Akıllı
hastane ve evde bakım ürünleri, Suç
oranını yüzde 80 oranında doğruluk-
la hesaplayarak güvenlik güçlerinin
dağılım ve miktar optimizasyonunu
sağlayan bölgesel suç öngörü sis-
temi, Dijital tranformasyonu yö-
netmek için kapsamlı Fujitsu Meta
portföyü, Fujitsu K5 Bulut Servisi,
ServiceNow ile kurumsal uygulama
hizmetleri, Yapay zeka (AI), ‘Sosyal
Kontrol Merkezi’, sanal asistan ve
bilişsel öğrenme sağlayan “Gelecek
Nesil Hizmet Masası”, ScanSnap ve
PaperStream gibi kişisel ve kurumsal
olarak kağıttan dijitale dönüşümü
sağlayacak iki pazar lideri doküman
tarama platformu, Connect IT Bar
– müşteri odaklı, yerinde BT des-
tek çözümü, Clean Desk, kablosuz
docking ve şarj gibi işyeri ve toplantı
çözümleri, Modern ve ergonomik
işyeri ortamı için optimize edilmiş 8.
jenerasyon ekranlar, 7. nesil Intel®
Core™ teknolojisi tabanlı ultra-mo-
bil notebook serisi, Yeni ETERNUS
AF flash depolama hattı, Entegre
sistemler - PRIMEFLEX entegre
sistemler ve VMWare Bulut altyapısı
için PRIMEFLEX çözümleri.
31
32
Dijital Devrim 5 Yıl İçinde
Geleneksel İş Modellerini
Yok Edecek
Şirket yönetimlerinin çoğunluğu, dijital devrimi karşılamaya
hazır olmadıklarını itiraf ederken geleneksel iş modellerinin
önümüzdeki beş yıl içinde geçersiz hale geleceğini öngörüyor.
kapak konusu
33
A
vrupa, Orta Doğu ve Afri-
ka’da 380 CEO ve üst düzey
yöneticinin katılımıyla ger-
çekleştirilen Dijital Devrim
araştırmasına göre, pazara
yeni girmiş ve daha dinamik dijital ra-
kiplerle arasındaki mesafeyi kapatmaya
çalışan geleneksel şirketlerin beşte dör-
dünden fazlası için veriye dayalı müşteri
içgörüsü bugün ticari açıdan en öncelikli
sırada yer alıyor.
Araştırmaya katılan CEO’ların %66’sı,
mevcut ticari yaklaşımlarının çoğunun
artık etkisiz olduğunu, bir Dijital Devrim
noktasında bulunduklarını ve müşteri
deneyimi ve müşteri yönetimi alanında
arayı kapatmak ve gelişmek için bütçe-
lerini hızla arttırmaları gerektiğini kabul
ediyor. Aynı zamanda neredeyse dört
işletmeden üçü veriyi, doğru bir biçimde
zengin bir içgörüye dönüştürme beceri-
sinden yoksun olduğunu itiraf ediyor ve
artık bu iki alanda yapılacak yatırımları
gelecek sene için şirketin ilk beş önceliği
arasında görüyor.
Bulgular ayrıca, siber güvenlik ve ticari
performans arasındaki doğrudan ilişki-
ler göz önüne alındığında sadece en iyi
performansı gösteren müşteri odaklı şir-
ketlerin başarılı olacağının altını çiziyor.
Şirketlerin yaklaşık %42’si, bunu, başarı-
nın önündeki en büyük engellerden biri
olarak görüyor ve sıralamada rakiplerinin
faaliyetlerinden hemen sonraya koyuyor.
Bunlar arasında yalnızca dörtte birden
daha azı, mevcut dolandırıcılık engel-
leme stratejilerinin yeni nesil çevrimiçi
dolandırıcılara karşı etkili olduğuna
güveniyor.
Türkiye ve Ortadoğu’ya bakıldığında ise,
şirketlerin %80’i için dolandırıcılığın bir
sorun olduğu görülüyor ve bu şirketle-
rin %52’si, dolandırıcılığa gittikçe daha
fazla maruz kaldıklarını belirtiyor. Aynı
zamanda, bölgedeki yaklaşık dört şirket-
ten üçü, dijital müşteri deneyimlerinin
başarısız olduğunu kabul ediyor. Sonuç
olarak, araştırmaya katılan şirketlerin
yüzde 56’sı, fiziksel ve dijital kanallarını
34
daha iyi entegre ederek müşteri
hizmetlerini geliştirmek için artık
aktif adımlar attıklarını belirtiyor.
Araştırma sonuçları, “Müşteri
Çağında Başarılı Olun” başlıklı
raporda yayınlandı. Dolandırıcı-
lık, müşteri yönetimi alanında en
iyi uygulamalar ve gelişen dijital
trendler dahil olmak üzere pek çok
konuda yönetim kurulu seviyesin-
deki mevcut düşünce biçimi raporda
öne çıkıyor.
Gerçekleştirilen araştırmanın so-
nuçlarına bakıldığında, veriye daya-
lı müşteri içgörüsünün günümüz iş
ortamında ne kadar önemli olduğu
net bir şekilde görülüyor. Forres-
ter Consulting’in gerçekleştirdiği
araştırmanın sonucunda bulgular
gösteriyor ki ister hızlı inovasyon,
ister şiddetli rekabet veya artan
müşteri beklentileri olsun, şirketler
her alanda zorluklarla karşı karşı-
yalar. Ama hepsi, etkileşimle ilgili
sıkıntılar ile tüketici güvenliği ara-
sında bir denge sağlarken komplike
dolandırıcılıklarla baş etmenin,
başlıca ticari öncelikleri olduğunu
kabul ediyor. Pek çok şirket yöneti-
cisi başarılı olmak, rekabeti sürdür-
mek ve hatta hayatta kalmak için
mevcut çalışma yöntemlerini hızlı
bir şekilde adapte etmeleri ve geliş-
tirmeleri gerektiğinin farkında.
Sonuç olarak, araştırmaya katılan
şirketlerin %56’sı, fiziksel ve dijital
kanallarını daha iyi entegre ederek
müşteri hizmetlerini geliştirmek
için artık aktif adımlar attıklarını
belirtiyor. Bu konuda iyileştirme ya-
parken araştırmaya katılan şirket-
lerin %70’i, etkili bir dijital müşteri
deneyimi sunmuyor ve üçte ikisi
“müşterinin bütünsel görünümünü
göremediğinin altını çiziyor.
Dijital Dönüşüm Araştırması 2016
Geçtiğimiz günlerde yapılan Dijital
Dönüşüm Araştırması ilginç so-
nuçları ile dikkatleri üzerine çekti.
Araştırmada, İnovasyon, dijitalleş-
me ve iş departmanlarını yeniden
organize etme noktasında verilen
cevaplar şu yönde: Görüşülen orga-
nizasyonların %38’i inovasyon için
IT ve çalışanlarının da dahil olduğu
bir focus grup oluşturmuş. %75’i
önümüzdeki 12 ay içerisinde dijital
dönüşümü en önemli iş öncelikle-
rinden biri olarak gördüğünü söyle-
di. %87 isi ise artık BT ile iş birimle-
rinin strateji oluşturma noktasında
daha fazla birlikte hareket ettiğini
paylaştı.
Araştırma Türkiye’deki kurumsal
şirketlerin dijital dönüşüm aşa-
masında hangi noktada olduğuna
ışık tutuyor; Aşama 1: Kurumların
strateji oluşturması, Çoğu kurumsal
organizasyon stratejilerini oluştur-
du ve plan yaptı. (Çok detaylı olma-
sa da). Aşama 2: Legacy sistemler
ve uygulamalar yeni nesil sistem-
lerle ve uygulamalarla yenilenmeye
başladı. Ancak bu tarafta entegras-
yon, güvenlik ve uygulama yöneti-
mi gibi bazı zorluklar var. (Legacy
sistemlerle ve yeni nesil hizmetleri
bir arada sunmaya çalışmak enteg-
rasyon sıkıntısına neden oluyor).
Aşama 3 ve Aşama 4: İnovasyon
yetkinliği. Her sektörün lider ku-
rumları var, bir ekosistem gerekiyor.
Kurumların bu ekosistem olmadan
inovasyon yapmaları çok mümkün
değil. Developer community olma-
dan inovasyon yapmak zor.
Crowd Sourcing Devri
Yapılan çalışmada kurumları geç-
tiğimiz 12 ay içerisinde öncelik-
lendirdikleri IT yatırımları sorul-
duğunda uygulama geliştirme ve
yönetiminin en ön sırada olduğunu
görüyoruz. Aslında çok mantıklı
çünkü artık sektör fark etmeksizin
hemen hemen tüm kurumsal tüm
organizasyonların mobil uygulama-
sı var ve bunu geliştirme yönünde
çalışmaları mevcut.
2. sırada ileri güvenlik çözümleri
yer alıyor. Artan güvenlik tehditleri
özellikle de banka, devletin bazı
kapak konusu
35
kurumları için bu yatırımların git-
tikçe ön plana çıktığını biliyoruz. 3.
Sırada ise depolama, iş devamlılığı
ve felaket kurtarma yatırımları yer
alıyor. Bu tarafta da hızlı veri artışı,
bunun etkin yönetimi, kesintisiz
servis sağlama gibi hedefler kurum-
ların bu yatırımları önceliklendir-
mesine neden oluyor.
Bunu networking yatırımları
takip ediyor (hızla artan mobil
çalışanların altyapısını desteklemek
vb.). Son olarak ise sunucu ve şirket-
lerin çalışanlarına verdiği cihazlar
( laptop, tablet, akıllı telefon vb.
Gibi) yine ilk 5 de yer alıyor. Mobil
çalışmanın ve her yerden kesintisiz
iş yapabilme hedefleri bu 2 yatırımın
da (networking + end user devices)
önceliklendirilmesine neden oluyor.
Peki önümüzdeki 12 ay içerisinde
hangi teknoloji yatırımları ön plan-
da olacak? Görüşülen organizasyon-
ların hepsi mobility yatırımlarını ilk
5 içerisinde yer alacağını söylediler.
Yani «Mobile First» yaklaşımı tüm
kurumsal organizasyonlarda benim-
senmiş durumda.
2. sırayı uygulama geliştirme ve
yönetimi alırken, büyük veri ve
analitik yatırımları 3. sırada yer
aldı. Bulut tabanlı servisler 4. sırada
ve sosyal ağlar üzerinden yapılması
planlanan yatırımlar da eş değerde
önceliklendirilecek. Aslında IDC’nin
dijital dönüşüm için temel ola-
rak gördüğü ve 3. platform olarak
adlandırdığı teknolojiler (mobilite,
sosyal iş, bulut, büyük veri ve ana-
litiği) kurumsal organizasyonların
öncelik listesine girmiş bulunuyor.
Yani aslında dijital dönüşümün
başladığı ve hızlanarak devam
edeceğinin de bir göstergesi olarak
okunabilir bu resim.
Yapılan görüşmelerde CIO’ların
karşılaştıkları en büyük zorluk-
lar; teknik ve tecrübe anlamında
eleman bulmak ve tutmak, 2. sırada
yeni teknolojilere karşı çalışanların
direnç göstermesi (bu IT departma-
nı çalışanı olabileceği gibi başka iş
birimlerinden de olabiliyor), yeni
teknolojilerin bulut, büyük veri gibi
kullanımı çok yaygın olmadığı ve
sektör bazlı çözüm anlamında ürün
portföyü ve çözümler anlamında
kısıtlı kalması bu teknolojilerin
standart olmasını engelliyor.
İşletmelerin %78’i, Dijital Giri-
şim Konusunda Baskı Hissediyor
Elimizdeki veriler sadece Türkiye ile
sınırlı değil. Küresel yapılan araştır-
malara baktığımızda ise; işletmele-
rin %78’i, dijital girişim konusunda
şimdi ya da gelecekte kurumlarına
karşı bir tehdit oluşturacağına
inanıyor.
Bu durum yenilikçi şirketleri ile-
riye itiyor, dijital girişim yenilikçi
olmayanlarınsa batışını hızlandırı-
yor. Tüm dünyadan ankete katılan
işletmelerin neredeyse yarısı (%45),
dijital olarak doğmuş yeni şirket-
lerin getirdiği rekabetten dolayı
önümüzdeki üç ila beş yıl içinde
işletmelerinin modası geçmiş duru-
muna düşmesinden korkuyor.
Hatta bazı şirketler, değişimin hı-
zından fena halde yara alabilecek-
lerini hissediyor. İş dünyası lider-
lerinin yarısından fazlası (%52) ise
dijital teknolojilerin ve Nesnelerin
İnternetinin bir sonucu olarak geç-
tiğimiz üç yıl içinde sektörlerinde
önemli bir yıkım yaşarken, dünya
genelinde işletmelerin %48’i üç yıl
içinde sektörlerinin nasıl şekillene-
ceğini bilmiyor.
Anket sonuçları, 16 ülke ve 12 sek-
tör genelinde orta ile büyük ölçekli
kurumlardan 4000 liderle Vanson
Bourne’nin (VB) yaptığı çalışma
sonunda ortaya çıktı.
Düzensiz İlerleme ya da Dijital
Kriz yolda mı?
En azından şu söylenebilir ki iler-
leme, düzensiz oldu. Bazı şirketler,
dijital dönüşümlerine zar zor başla-
36
dı. Çoğu şirket dağınık bir yaklaşım
benimsedi. Sadece ufak bir azınlık,
dijital dönüşümlerini tamamladı.
Ankete katılan her üç işletmeden
sadece biri, kritik dijital işletme
gereklerini* iyi bir şekilde yerine
getiriyor. Çoğu işletmenin sadece
bir kısmı, dijital olarak düşünür ve
hareket ederken büyük çoğunluk
(%73), dijital dönüşümün kurum
genelinde daha yaygın olabileceği-
ni kabul ediyor.
On şirketten yaklaşık altısı, daha
iyi güvenlik, hizmet ve bilgiye 7/24
daha hızlı erişim gibi müşterile-
rin başlıca taleplerini karşılaya-
mıyor. Yaklaşık üçte ikisi (%64),
alınan istihbaratlara zamanında
tepki veremediklerini itiraf edi-
yor. İşletmelerin yapamadıklarını
ifade ettikleri konular dijital çağda
başarı için şart. Bu kadar yoğun bir
yarışın olduğu bir piyasada bunları
başaramamak, dijital bir krizin baş-
langıcını tetikleyebilir.
Dijital Dönüşüm Endeksi, araş-
tırmayı tamamlıyor ve şirketleri
anket katılımcılarının firmalarının
dijital dönüşüm performansı hak-
kındaki görüşlerine dayalı olarak
derecelendiriyor. Karşılaştırma-
ya göre işletmelerin sadece %5’i
kendilerini Dijital Liderler grubuna
koyarken, neredeyse yarısı geride
kalıyor.
Dijital Liderler: %5 - Dijital dönü-
şüm, çeşitli biçimlerde işletmenin
DNA’sına işlemiştir.
Dijitali Öncelikle Benimseyenler:
%14 - Uygulamada oturmuş bir di-
jital planları, yatırımları ve yenilik-
leri vardır.
Dijitali Değerlendirenler: %34 -
Dikkatli ve adım adım dijital dö-
nüşümü benimserler, gelecek için
plan ve yatırım yaparlar.
Dijitali Takip Edenler: %32 - Çok az
dijital yatırımları vardır, çekinerek
gelecek için plan yapmaya başla-
mışlardır.
Dijitalde Geride Kalanlar: %15 - Uy-
gulamada dijital bir planları yoktur,
sınırlı teşebbüsleri ve yatırımları
vardır.
Dijital Kurtarma Planı
Ağır yıkım riskini göz önünde bu-
lunduran işletmeler, bir çare arama-
ya başlıyor. Dijital dönüşümlerini
ilerletmek için: %73’ü, işletmeleri
için merkezi bir teknoloji strateji-
sine öncelik vermeleri gerektiğini
kabul ediyor.
%66’sı, BT altyapısına ve dijital
beceri liderliğine yatırım yapmayı
planlıyor.
%72’si yazılım geliştirme becerileri-
ni genişletiyor.
Katılımcıların öncelik sırasına göre
önümüzdeki üç yıl içinde en çok
planlanan BT yatırımları şöyle:
Yakınsanmış Altyapı , Ultra yüksek
performanslı teknolojiler (Örneğin,
Flash), Analitik, büyük veri ve veri
işleme (Örneğin, Veri Gölleri), Nes-
neler İnterneti teknolojileri.
Bunlara ek olarak katılımcıların
dörtte biri ile üçte biri arası, tam
bir dijital kâr (%36) elde ettiğini
açıkladı. İşletmelerin yüzde 35’i
açık bir inovasyon modeli benim-
semek üzere yeni dijital girişim ile
ortaklık kurduğunu belirtti. Ayrıca
işletmelerin yüzde 28’i, kurumun
bir bölümünü ayırarak yeni bir şir-
ket kurmuş veya ihtiyaç duydukları
becerileri ve yeniliği birleşme veya
satınalma yoluyla etme niyetinde.
Sadece %17’si başarıyı başvurduk-
ları patent sayısına göre ölçüyor ve
neredeyse yarısı (%46) dijital he-
defleri tüm departman ve personel
hedeflerine entegre ediyor.
Yakın gelecekte neredeyse her işlet-
menin temelinde yazılım geliştirme
uzmanlığı olacak. Bu şirketlerin
çoğu, tamamen yeni olacakken
diğerleri yani 20 yıldır tek bir satır
bile kod yazmayanlar, treni kaçır-
mış olacak. İşletmeler 1000 kata
daha fazla kullanıcıyı ve 1000 kat
daha fazla veriyi yönetmekle mü-
cadele ederken yeni dijital ürünler
ve hizmetler de BT altyapısının
dönüşümüne yol gösterecek.
Dijital Dönüşüm Bankacılık
İçin 405 Milyar Dolarlık Fırsat
Sunuyor
Teknolojik dönüşüm tüm sektörleri
etkisi altına almaya devam eder-
ken, bireysel bankacılık hizmetleri
sunan kurumlar kritik bir süreçten
geçiyor. Tüm dünyada esen ‘finte-
ch’ rüzgarı finansal teknolojileri ve
etkin güvenlik hizmetlerini kulla-
nan finans şirketlerini rekabette
öne taşıyor. Hazırlanan ‘Bireysel
Bankacılık Sektöründe Dijital Değer
için Yol Haritası”na göre dijital en-
tegrasyonunu tamamlayan bireysel
bankacılık sektöründe 2015-2017
arasında 405.3 milyar dolar maliyet
fayda değişimi potansiyeli bulunu-
yor.
Dijitalleşmede Öncelik
Güvenlik Riskini Azaltmak
Rapora göre, 2015 yılında finan-
sal hizmetler bütün olarak 405.3
milyar dolarlık potansiyelin sadece
yüzde 29’unu gerçekleştirebildi.
Büyümeyi ve inovasyonu yavaşlatan
kapak konusu
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016

Weitere ähnliche Inhalte

Was ist angesagt?

Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...Eylül Medya
 
İşin gelecegi üzerine sohbet...
İşin gelecegi üzerine sohbet...İşin gelecegi üzerine sohbet...
İşin gelecegi üzerine sohbet...Ufuk Tarhan
 
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...Eylül Medya
 
BT Günlüğü Mart - Nisan 2016
BT Günlüğü Mart - Nisan 2016BT Günlüğü Mart - Nisan 2016
BT Günlüğü Mart - Nisan 2016Eylül Medya
 
BT Günlüğü Haziran 2014
BT Günlüğü Haziran 2014BT Günlüğü Haziran 2014
BT Günlüğü Haziran 2014Eylül Medya
 
BT Günlüğü Dergisi NISAN - MAYIS 2018
BT Günlüğü Dergisi NISAN - MAYIS 2018 BT Günlüğü Dergisi NISAN - MAYIS 2018
BT Günlüğü Dergisi NISAN - MAYIS 2018 Eylül Medya
 
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...Eylül Medya
 
BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017
BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017
BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017Eylül Medya
 
BT Günlüğü Şubat 2015
BT Günlüğü Şubat 2015BT Günlüğü Şubat 2015
BT Günlüğü Şubat 2015Eylül Medya
 
BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016
BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016
BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016Eylül Medya
 
TinkData RPA Presentation
TinkData RPA PresentationTinkData RPA Presentation
TinkData RPA Presentationbettle bettle
 
Gartner EEE 2013 EA - Ziraat Teknoloji Sunumu
Gartner EEE 2013 EA - Ziraat Teknoloji SunumuGartner EEE 2013 EA - Ziraat Teknoloji Sunumu
Gartner EEE 2013 EA - Ziraat Teknoloji Sunumuhalilaksu
 
Next Step YapıKredi
Next Step YapıKrediNext Step YapıKredi
Next Step YapıKrediMustafa Kuğu
 
BT Günlüğü HAZİRAN 2015
BT Günlüğü HAZİRAN 2015BT Günlüğü HAZİRAN 2015
BT Günlüğü HAZİRAN 2015Eylül Medya
 
BT Günlüğü Ocak 2015
BT Günlüğü Ocak 2015BT Günlüğü Ocak 2015
BT Günlüğü Ocak 2015Eylül Medya
 
Yeni Medya, Nesnelerin İnterneti ve Pazarlamanın Geleceği
Yeni Medya, Nesnelerin İnterneti ve Pazarlamanın GeleceğiYeni Medya, Nesnelerin İnterneti ve Pazarlamanın Geleceği
Yeni Medya, Nesnelerin İnterneti ve Pazarlamanın GeleceğiYiğit Kalafatoğlu
 
BT Günlüğü Dergisi ARALIK 2017
BT Günlüğü Dergisi ARALIK 2017BT Günlüğü Dergisi ARALIK 2017
BT Günlüğü Dergisi ARALIK 2017Eylül Medya
 
Hosting Dergi - 12.SAYI
Hosting Dergi - 12.SAYIHosting Dergi - 12.SAYI
Hosting Dergi - 12.SAYIHosting Dergi
 
GE Otomotivin Gelecegi Raporu
GE Otomotivin Gelecegi RaporuGE Otomotivin Gelecegi Raporu
GE Otomotivin Gelecegi Raporuussal
 

Was ist angesagt? (20)

Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
 
İşin gelecegi üzerine sohbet...
İşin gelecegi üzerine sohbet...İşin gelecegi üzerine sohbet...
İşin gelecegi üzerine sohbet...
 
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
 
BT Günlüğü Mart - Nisan 2016
BT Günlüğü Mart - Nisan 2016BT Günlüğü Mart - Nisan 2016
BT Günlüğü Mart - Nisan 2016
 
BT Günlüğü Haziran 2014
BT Günlüğü Haziran 2014BT Günlüğü Haziran 2014
BT Günlüğü Haziran 2014
 
BT Günlüğü Dergisi NISAN - MAYIS 2018
BT Günlüğü Dergisi NISAN - MAYIS 2018 BT Günlüğü Dergisi NISAN - MAYIS 2018
BT Günlüğü Dergisi NISAN - MAYIS 2018
 
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
Vision 2021 içerisinde teknoloji üreticilerinin, yönetim danışmanlarının ve k...
 
BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017
BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017
BT Günlüğü Dergisi Ekim 2017
 
BT Günlüğü Şubat 2015
BT Günlüğü Şubat 2015BT Günlüğü Şubat 2015
BT Günlüğü Şubat 2015
 
BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016
BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016
BT Günlüğü Ağustos - Eylül 2016
 
TinkData RPA Presentation
TinkData RPA PresentationTinkData RPA Presentation
TinkData RPA Presentation
 
Gartner EEE 2013 EA - Ziraat Teknoloji Sunumu
Gartner EEE 2013 EA - Ziraat Teknoloji SunumuGartner EEE 2013 EA - Ziraat Teknoloji Sunumu
Gartner EEE 2013 EA - Ziraat Teknoloji Sunumu
 
Next Step YapıKredi
Next Step YapıKrediNext Step YapıKredi
Next Step YapıKredi
 
BT Günlüğü HAZİRAN 2015
BT Günlüğü HAZİRAN 2015BT Günlüğü HAZİRAN 2015
BT Günlüğü HAZİRAN 2015
 
BT Günlüğü Ocak 2015
BT Günlüğü Ocak 2015BT Günlüğü Ocak 2015
BT Günlüğü Ocak 2015
 
Yeni Medya, Nesnelerin İnterneti ve Pazarlamanın Geleceği
Yeni Medya, Nesnelerin İnterneti ve Pazarlamanın GeleceğiYeni Medya, Nesnelerin İnterneti ve Pazarlamanın Geleceği
Yeni Medya, Nesnelerin İnterneti ve Pazarlamanın Geleceği
 
BT Günlüğü Dergisi ARALIK 2017
BT Günlüğü Dergisi ARALIK 2017BT Günlüğü Dergisi ARALIK 2017
BT Günlüğü Dergisi ARALIK 2017
 
Hosting Dergi - 12.SAYI
Hosting Dergi - 12.SAYIHosting Dergi - 12.SAYI
Hosting Dergi - 12.SAYI
 
Yeni medya trendleri
Yeni medya trendleriYeni medya trendleri
Yeni medya trendleri
 
GE Otomotivin Gelecegi Raporu
GE Otomotivin Gelecegi RaporuGE Otomotivin Gelecegi Raporu
GE Otomotivin Gelecegi Raporu
 

Andere mochten auch

BT Günlüğü Nisan 2015
BT Günlüğü Nisan 2015BT Günlüğü Nisan 2015
BT Günlüğü Nisan 2015Eylül Medya
 
BT Günlüğü MAYIS 2015
BT Günlüğü MAYIS 2015BT Günlüğü MAYIS 2015
BT Günlüğü MAYIS 2015Eylül Medya
 
Georgios kolovos ge
Georgios kolovos geGeorgios kolovos ge
Georgios kolovos gesocialmqa
 
Greg Verdino - Digital Revolutionaries - Brand ManageCamp 2015
Greg Verdino - Digital Revolutionaries - Brand ManageCamp 2015Greg Verdino - Digital Revolutionaries - Brand ManageCamp 2015
Greg Verdino - Digital Revolutionaries - Brand ManageCamp 2015Greg Verdino
 
What it takes to be a digital woman
What it takes to be a digital womanWhat it takes to be a digital woman
What it takes to be a digital womanTaly Weiss
 
Greg Verdino Digital Transformation Keynote - Telia C2B
Greg Verdino Digital Transformation Keynote - Telia C2BGreg Verdino Digital Transformation Keynote - Telia C2B
Greg Verdino Digital Transformation Keynote - Telia C2BGreg Verdino
 
Russian Checkers Game Project
Russian Checkers Game ProjectRussian Checkers Game Project
Russian Checkers Game ProjectNicat Suleymanov
 
YAPAY ZEKÂ VE DUYGUSAL ZEKÂ KULLANIM FARKLILIKLARININ İNCELENMESİ: TEKNOLOJİK...
YAPAY ZEKÂ VE DUYGUSAL ZEKÂ KULLANIM FARKLILIKLARININ İNCELENMESİ: TEKNOLOJİK...YAPAY ZEKÂ VE DUYGUSAL ZEKÂ KULLANIM FARKLILIKLARININ İNCELENMESİ: TEKNOLOJİK...
YAPAY ZEKÂ VE DUYGUSAL ZEKÂ KULLANIM FARKLILIKLARININ İNCELENMESİ: TEKNOLOJİK...SELENGCN
 
Yapay Sinir Ağı Geliştirmesi ve Karakter Tanıma
Yapay Sinir Ağı Geliştirmesi ve Karakter TanımaYapay Sinir Ağı Geliştirmesi ve Karakter Tanıma
Yapay Sinir Ağı Geliştirmesi ve Karakter TanımaBusra Pamuk
 
GDG Ankara - Women Tech Makers Etkinliği
GDG Ankara - Women Tech Makers EtkinliğiGDG Ankara - Women Tech Makers Etkinliği
GDG Ankara - Women Tech Makers Etkinliğiİbrahim KIVANÇ
 
2020 Yılında SEO: Yapay Zeka ve Makine Öğrenme Dünyasında SEO'nun Geleceği
2020 Yılında SEO: Yapay Zeka ve Makine Öğrenme Dünyasında SEO'nun Geleceği2020 Yılında SEO: Yapay Zeka ve Makine Öğrenme Dünyasında SEO'nun Geleceği
2020 Yılında SEO: Yapay Zeka ve Makine Öğrenme Dünyasında SEO'nun GeleceğiYiğit Konur
 
Mantıksal programlama
Mantıksal programlamaMantıksal programlama
Mantıksal programlamaBetul Kesimal
 
Yapay Sinir Ağı Geliştirmesi ve Karakter Tanıma
Yapay Sinir Ağı Geliştirmesi ve Karakter TanımaYapay Sinir Ağı Geliştirmesi ve Karakter Tanıma
Yapay Sinir Ağı Geliştirmesi ve Karakter TanımaBusra Pamuk
 
Multıple intelligences theory kopya
Multıple intelligences theory   kopyaMultıple intelligences theory   kopya
Multıple intelligences theory kopyaihsan
 
Digital transformation The Conference 2016
Digital transformation The Conference 2016Digital transformation The Conference 2016
Digital transformation The Conference 2016Scopernia
 
AI - Tekil 12 GSÜ
AI - Tekil 12 GSÜAI - Tekil 12 GSÜ
AI - Tekil 12 GSÜBurak Evren
 
Büyük veri(bigdata)
Büyük veri(bigdata)Büyük veri(bigdata)
Büyük veri(bigdata)Hülya Soylu
 

Andere mochten auch (20)

BT Günlüğü Nisan 2015
BT Günlüğü Nisan 2015BT Günlüğü Nisan 2015
BT Günlüğü Nisan 2015
 
BT Günlüğü MAYIS 2015
BT Günlüğü MAYIS 2015BT Günlüğü MAYIS 2015
BT Günlüğü MAYIS 2015
 
Georgios kolovos ge
Georgios kolovos geGeorgios kolovos ge
Georgios kolovos ge
 
Greg Verdino - Digital Revolutionaries - Brand ManageCamp 2015
Greg Verdino - Digital Revolutionaries - Brand ManageCamp 2015Greg Verdino - Digital Revolutionaries - Brand ManageCamp 2015
Greg Verdino - Digital Revolutionaries - Brand ManageCamp 2015
 
What it takes to be a digital woman
What it takes to be a digital womanWhat it takes to be a digital woman
What it takes to be a digital woman
 
Greg Verdino Digital Transformation Keynote - Telia C2B
Greg Verdino Digital Transformation Keynote - Telia C2BGreg Verdino Digital Transformation Keynote - Telia C2B
Greg Verdino Digital Transformation Keynote - Telia C2B
 
Russian Checkers Game Project
Russian Checkers Game ProjectRussian Checkers Game Project
Russian Checkers Game Project
 
Fann tool kılavuzu
Fann tool kılavuzuFann tool kılavuzu
Fann tool kılavuzu
 
Pratik caffe
Pratik caffePratik caffe
Pratik caffe
 
YAPAY ZEKÂ VE DUYGUSAL ZEKÂ KULLANIM FARKLILIKLARININ İNCELENMESİ: TEKNOLOJİK...
YAPAY ZEKÂ VE DUYGUSAL ZEKÂ KULLANIM FARKLILIKLARININ İNCELENMESİ: TEKNOLOJİK...YAPAY ZEKÂ VE DUYGUSAL ZEKÂ KULLANIM FARKLILIKLARININ İNCELENMESİ: TEKNOLOJİK...
YAPAY ZEKÂ VE DUYGUSAL ZEKÂ KULLANIM FARKLILIKLARININ İNCELENMESİ: TEKNOLOJİK...
 
Yapay Sinir Ağı Geliştirmesi ve Karakter Tanıma
Yapay Sinir Ağı Geliştirmesi ve Karakter TanımaYapay Sinir Ağı Geliştirmesi ve Karakter Tanıma
Yapay Sinir Ağı Geliştirmesi ve Karakter Tanıma
 
GDG Ankara - Women Tech Makers Etkinliği
GDG Ankara - Women Tech Makers EtkinliğiGDG Ankara - Women Tech Makers Etkinliği
GDG Ankara - Women Tech Makers Etkinliği
 
2020 Yılında SEO: Yapay Zeka ve Makine Öğrenme Dünyasında SEO'nun Geleceği
2020 Yılında SEO: Yapay Zeka ve Makine Öğrenme Dünyasında SEO'nun Geleceği2020 Yılında SEO: Yapay Zeka ve Makine Öğrenme Dünyasında SEO'nun Geleceği
2020 Yılında SEO: Yapay Zeka ve Makine Öğrenme Dünyasında SEO'nun Geleceği
 
Mantıksal programlama
Mantıksal programlamaMantıksal programlama
Mantıksal programlama
 
Yapay Sinir Ağı Geliştirmesi ve Karakter Tanıma
Yapay Sinir Ağı Geliştirmesi ve Karakter TanımaYapay Sinir Ağı Geliştirmesi ve Karakter Tanıma
Yapay Sinir Ağı Geliştirmesi ve Karakter Tanıma
 
Multıple intelligences theory kopya
Multıple intelligences theory   kopyaMultıple intelligences theory   kopya
Multıple intelligences theory kopya
 
Digital transformation The Conference 2016
Digital transformation The Conference 2016Digital transformation The Conference 2016
Digital transformation The Conference 2016
 
Yapay Sinir Ağları
Yapay Sinir AğlarıYapay Sinir Ağları
Yapay Sinir Ağları
 
AI - Tekil 12 GSÜ
AI - Tekil 12 GSÜAI - Tekil 12 GSÜ
AI - Tekil 12 GSÜ
 
Büyük veri(bigdata)
Büyük veri(bigdata)Büyük veri(bigdata)
Büyük veri(bigdata)
 

Ähnlich wie BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016

Hosting Dergi - 17.SAYI
Hosting Dergi - 17.SAYIHosting Dergi - 17.SAYI
Hosting Dergi - 17.SAYIHosting Dergi
 
BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017
BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017
BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017Eylül Medya
 
BT Günlüğü Mart 2015
BT Günlüğü Mart 2015BT Günlüğü Mart 2015
BT Günlüğü Mart 2015Eylül Medya
 
IoT & Endüstri 4.0 + Akıllı Üretim | VOLSOFT YAZILIM
IoT & Endüstri 4.0 + Akıllı Üretim | VOLSOFT YAZILIMIoT & Endüstri 4.0 + Akıllı Üretim | VOLSOFT YAZILIM
IoT & Endüstri 4.0 + Akıllı Üretim | VOLSOFT YAZILIMVolkan Alkılıç
 
BT Günlüğü Ekim 2015
BT Günlüğü Ekim 2015BT Günlüğü Ekim 2015
BT Günlüğü Ekim 2015Eylül Medya
 
Hosting Dergi - 18.SAYI
Hosting Dergi - 18.SAYIHosting Dergi - 18.SAYI
Hosting Dergi - 18.SAYIHosting Dergi
 
Kiosk İnnova Genel Tanıtım
Kiosk İnnova Genel TanıtımKiosk İnnova Genel Tanıtım
Kiosk İnnova Genel TanıtımKiosk Innova
 
RKET �rnei Cisco Systems Sorunlarn birlii Yoluyla ��zmek Cisco Sys.pdf
RKET �rnei Cisco Systems  Sorunlarn birlii Yoluyla ��zmek Cisco Sys.pdfRKET �rnei Cisco Systems  Sorunlarn birlii Yoluyla ��zmek Cisco Sys.pdf
RKET �rnei Cisco Systems Sorunlarn birlii Yoluyla ��zmek Cisco Sys.pdfsales84
 
Sektörden Haberler Emarsys Ekim 2014
Sektörden Haberler Emarsys Ekim 2014Sektörden Haberler Emarsys Ekim 2014
Sektörden Haberler Emarsys Ekim 2014Murat Erdör
 
Yeşil ve Sürdürülebilir Bilişim Teknolojileri - Cisco
Yeşil ve Sürdürülebilir Bilişim Teknolojileri - CiscoYeşil ve Sürdürülebilir Bilişim Teknolojileri - Cisco
Yeşil ve Sürdürülebilir Bilişim Teknolojileri - CiscoAhmet Coşkun
 
KocSistem | E-Bulten Kasim 2016
KocSistem | E-Bulten Kasim 2016KocSistem | E-Bulten Kasim 2016
KocSistem | E-Bulten Kasim 2016KocSistem_
 
Ag, Yasam ve Ekonomi - Enformasyon Tasarimi ve Pazarlama Iletisimi
Ag, Yasam ve Ekonomi - Enformasyon Tasarimi ve Pazarlama IletisimiAg, Yasam ve Ekonomi - Enformasyon Tasarimi ve Pazarlama Iletisimi
Ag, Yasam ve Ekonomi - Enformasyon Tasarimi ve Pazarlama IletisimiOzgur Uckan
 
Teknoloji ile Etkin Pazarlama - Cenk Bayrakdar
Teknoloji ile Etkin Pazarlama - Cenk BayrakdarTeknoloji ile Etkin Pazarlama - Cenk Bayrakdar
Teknoloji ile Etkin Pazarlama - Cenk Bayrakdarvirutic
 
Hosting Dergi 15.SAYI
Hosting Dergi 15.SAYIHosting Dergi 15.SAYI
Hosting Dergi 15.SAYIHosting Dergi
 
Geleceğin Birleştirici Gücü: Teknoloji
Geleceğin Birleştirici Gücü: TeknolojiGeleceğin Birleştirici Gücü: Teknoloji
Geleceğin Birleştirici Gücü: TeknolojiEngin Çomakçı
 
Hipper ile para kazanma en detaylı anlatım
Hipper ile para kazanma en detaylı anlatımHipper ile para kazanma en detaylı anlatım
Hipper ile para kazanma en detaylı anlatımFirma_Rehberi
 

Ähnlich wie BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016 (20)

Hosting Dergi - 17.SAYI
Hosting Dergi - 17.SAYIHosting Dergi - 17.SAYI
Hosting Dergi - 17.SAYI
 
BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017
BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017
BT Günlüğü Dergisi Eylül 2017
 
BT Günlüğü Mart 2015
BT Günlüğü Mart 2015BT Günlüğü Mart 2015
BT Günlüğü Mart 2015
 
IoT & Endüstri 4.0 + Akıllı Üretim | VOLSOFT YAZILIM
IoT & Endüstri 4.0 + Akıllı Üretim | VOLSOFT YAZILIMIoT & Endüstri 4.0 + Akıllı Üretim | VOLSOFT YAZILIM
IoT & Endüstri 4.0 + Akıllı Üretim | VOLSOFT YAZILIM
 
BT Günlüğü Ekim 2015
BT Günlüğü Ekim 2015BT Günlüğü Ekim 2015
BT Günlüğü Ekim 2015
 
Hosting Dergi - 18.SAYI
Hosting Dergi - 18.SAYIHosting Dergi - 18.SAYI
Hosting Dergi - 18.SAYI
 
"Endüstri 4.0" kavramına genel bakış
"Endüstri 4.0" kavramına genel bakış"Endüstri 4.0" kavramına genel bakış
"Endüstri 4.0" kavramına genel bakış
 
Kiosk İnnova Genel Tanıtım
Kiosk İnnova Genel TanıtımKiosk İnnova Genel Tanıtım
Kiosk İnnova Genel Tanıtım
 
RKET �rnei Cisco Systems Sorunlarn birlii Yoluyla ��zmek Cisco Sys.pdf
RKET �rnei Cisco Systems  Sorunlarn birlii Yoluyla ��zmek Cisco Sys.pdfRKET �rnei Cisco Systems  Sorunlarn birlii Yoluyla ��zmek Cisco Sys.pdf
RKET �rnei Cisco Systems Sorunlarn birlii Yoluyla ��zmek Cisco Sys.pdf
 
Sektörden Haberler Emarsys Ekim 2014
Sektörden Haberler Emarsys Ekim 2014Sektörden Haberler Emarsys Ekim 2014
Sektörden Haberler Emarsys Ekim 2014
 
Yeşil ve Sürdürülebilir Bilişim Teknolojileri - Cisco
Yeşil ve Sürdürülebilir Bilişim Teknolojileri - CiscoYeşil ve Sürdürülebilir Bilişim Teknolojileri - Cisco
Yeşil ve Sürdürülebilir Bilişim Teknolojileri - Cisco
 
Iothook
IothookIothook
Iothook
 
Dijital Liderlik
Dijital LiderlikDijital Liderlik
Dijital Liderlik
 
KocSistem | E-Bulten Kasim 2016
KocSistem | E-Bulten Kasim 2016KocSistem | E-Bulten Kasim 2016
KocSistem | E-Bulten Kasim 2016
 
Ag, Yasam ve Ekonomi - Enformasyon Tasarimi ve Pazarlama Iletisimi
Ag, Yasam ve Ekonomi - Enformasyon Tasarimi ve Pazarlama IletisimiAg, Yasam ve Ekonomi - Enformasyon Tasarimi ve Pazarlama Iletisimi
Ag, Yasam ve Ekonomi - Enformasyon Tasarimi ve Pazarlama Iletisimi
 
Teknoloji ile Etkin Pazarlama - Cenk Bayrakdar
Teknoloji ile Etkin Pazarlama - Cenk BayrakdarTeknoloji ile Etkin Pazarlama - Cenk Bayrakdar
Teknoloji ile Etkin Pazarlama - Cenk Bayrakdar
 
DAISY Global PPT in Türk | Turkish
DAISY Global PPT in Türk | TurkishDAISY Global PPT in Türk | Turkish
DAISY Global PPT in Türk | Turkish
 
Hosting Dergi 15.SAYI
Hosting Dergi 15.SAYIHosting Dergi 15.SAYI
Hosting Dergi 15.SAYI
 
Geleceğin Birleştirici Gücü: Teknoloji
Geleceğin Birleştirici Gücü: TeknolojiGeleceğin Birleştirici Gücü: Teknoloji
Geleceğin Birleştirici Gücü: Teknoloji
 
Hipper ile para kazanma en detaylı anlatım
Hipper ile para kazanma en detaylı anlatımHipper ile para kazanma en detaylı anlatım
Hipper ile para kazanma en detaylı anlatım
 

Mehr von Eylül Medya

BT Günlüğü Ocak 2024 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
BT Günlüğü Ocak 2024 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!BT Günlüğü Ocak 2024 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
BT Günlüğü Ocak 2024 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!Eylül Medya
 
BT Günlüğü Mart 2023 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
BT Günlüğü Mart 2023 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!BT Günlüğü Mart 2023 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
BT Günlüğü Mart 2023 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!Eylül Medya
 
BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı
BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı
BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı Eylül Medya
 
BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin)
 BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin) BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin)
BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin)Eylül Medya
 
BT Günlüğü Aralık 2018 Dergisi (Ücretsiz İndirin)
BT Günlüğü Aralık 2018 Dergisi (Ücretsiz İndirin)BT Günlüğü Aralık 2018 Dergisi (Ücretsiz İndirin)
BT Günlüğü Aralık 2018 Dergisi (Ücretsiz İndirin)Eylül Medya
 
BT Gunlugu Magazine, September 2018
BT Gunlugu Magazine, September 2018BT Gunlugu Magazine, September 2018
BT Gunlugu Magazine, September 2018Eylül Medya
 
BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017
BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017
BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017Eylül Medya
 
BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017
BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017
BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017Eylül Medya
 
BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016
BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016
BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016Eylül Medya
 
BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016
BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016
BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016Eylül Medya
 
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2015
BT Günlüğü Kasım - Aralık  2015BT Günlüğü Kasım - Aralık  2015
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2015Eylül Medya
 
BT Günlüğü Eylül 2015
BT Günlüğü Eylül 2015BT Günlüğü Eylül 2015
BT Günlüğü Eylül 2015Eylül Medya
 

Mehr von Eylül Medya (12)

BT Günlüğü Ocak 2024 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
BT Günlüğü Ocak 2024 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!BT Günlüğü Ocak 2024 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
BT Günlüğü Ocak 2024 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
 
BT Günlüğü Mart 2023 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
BT Günlüğü Mart 2023 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!BT Günlüğü Mart 2023 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
BT Günlüğü Mart 2023 Dergisi Ücretsiz İndirin veya Web üzerinden okuyun!
 
BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı
BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı
BT Günlüğü NİSAN 2020 Sayısı
 
BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin)
 BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin) BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin)
BT Günlüğü Şubat 2020 Sayısı (Ücretsiz İndirin)
 
BT Günlüğü Aralık 2018 Dergisi (Ücretsiz İndirin)
BT Günlüğü Aralık 2018 Dergisi (Ücretsiz İndirin)BT Günlüğü Aralık 2018 Dergisi (Ücretsiz İndirin)
BT Günlüğü Aralık 2018 Dergisi (Ücretsiz İndirin)
 
BT Gunlugu Magazine, September 2018
BT Gunlugu Magazine, September 2018BT Gunlugu Magazine, September 2018
BT Gunlugu Magazine, September 2018
 
BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017
BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017
BT Günlüğü Dergisi TEMMUZ 2017
 
BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017
BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017
BT Günlüğü Dergisi MAYIS 2017
 
BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016
BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016
BT Günlüğü Mayıs - Haziran 2016
 
BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016
BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016
BT Günlüğü Ocak - Şubat 2016
 
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2015
BT Günlüğü Kasım - Aralık  2015BT Günlüğü Kasım - Aralık  2015
BT Günlüğü Kasım - Aralık 2015
 
BT Günlüğü Eylül 2015
BT Günlüğü Eylül 2015BT Günlüğü Eylül 2015
BT Günlüğü Eylül 2015
 

BT Günlüğü Kasım - Aralık 2016

  • 1. 11 - 12 / 2016 Türkiye Ekonomisine Yönelik Siber Saldırılar Artışta • Siber Suç Ekonomisi Sağlık Sektöründeki Verilerle Zenginleşiyor 2017’de Dünyayı Bekleyen Siber Tehditler • Cihazlarımızın Kaçı Koruma Altında? • Fidye Yazılım Mağdurları 2.6 Kat Arttı Akıllı Telefonlar Verimliliği Azaltıyor • Siber Risklere Karşı Hazır mısınız? • Blog'unuzun Başarısız Olmasının 10 Sebebi! Mobil Siteler, Masaüstü Sitelere Yetişti • 5G Kullanıcı Sayısı 2022’de Yarım Milyara Ulaşacak • 2017 Yılının 10 Teknoloji Trendi Dijital Devrim 5 Yıl İIçinde Geleneksel Is İşModellerini Yok Edecek! ~ . .
  • 2. Sizin Yerinize Çalışan Teknoloji Xerox ConnectKey® ™ Bugünün profesyonellerinin ofis duvarlarının ve 9-5 mesaisinin ötesine geçmesi gerekiyor. İşte bu yüzden ConnectKey Teknolojisi’ne sahip çok fonksiyonlu yazıcılar Mobil ve Bulut tabanlı çözümlerin yanı sıra cihazınız ve verileriniz için yüksek güvenlik sağlıyor. 0212 354 70 00 xerox.com/connectkey Ready For Real BusinessTM Üretkenlik Xerox® ConnectKey® Teknolojisi İnovasyon Ödüllü Xerox App Studio ile Akıllı Yazıcı Konsepti Güvenlik © 2016 XEROX CORPORATION. Bütün hakları saklıdır. Xerox, küre sembolü XEROX CORPORATION'ın tescilli markalarıdır. • Uzaktan Kontrol Paneli • Sade Kullanıcı Arayüzü • Ortak Kullanıcı Deneyimi • Birleşik Adres Defteri • Destekle Yönetim Özellikleri • Dahili ConnectKey Uygulamaları • Kimlik Doğrulama ve Kart Desteği • McAfee Intel® Security • Güvenli Baskı ve 256-bit Şifreleme • Cisco Entegrasyonu • En Son Güvenlik Gereksinimleri ile Tam Uyum PrintSafe • Follow-You Printing Maliyet Kontrolü Kullanım Kolaylığı • Kullanıcı İzinleri • Access Restrict / Accounting • Cisco® EnergyWise • Faks Kullanım Raporlaması • ENERGY STAR® / EPEAT (U.S) • Wi-Fi Direct • Mobile Link Uygulaması • Apple® AirPrint™ 1.4 • Xerox® App Gallery • Mobil / Bulut Erişimi • Tek Tuşla Tarama • İş Akışı Entegrasyonu • Mopria® Sertifikası ConnectKey Teknolojisi’ne sahip çok fonksiyonlu yazıcılar için uygulama geliştirmeye imkan sağlayan Xerox App Studio, akıllı telefonlarda ve tabletlerde kullandığımız uygulama konseptini çok fonksiyonlu yazıcılara taşıyor. ConnectKey Uygulamaları günlük işlerinizi basitleştirerek ve kısaltarak kullanıcı üretkenliği- nin artırılmasına yardımcı oluyor. ConnectKey Uygulamaları geleneksel yazılımların aksine bağımsız bir sunucu, bilgisayar veya BT kaynağı gerektirmeden bulut tabanlı çözümler sunuyor.
  • 3. editör Bilgisayar oyunlarında oldukça popüler bir gelir modeli haline gelen oyun içi eşya, sanal oyun para birimi ya da indirilebilir içerik satışı sistemini siber suçluların kara paralarını aklamak için hedef oldu. Dijital para birimlerini ve oyun platformlarını kullanan suçlular, buradaki mali denetim boşluğunu kullanarak para aklama girişimlerinde bulunuyor. Trend Micro, bilgisayar korsanlarının oyun platformlarını kullanarak nasıl kara akladığını araştırdı. Siber suçlular, ilk adımda oyun içindeki hatalardan ve kodlama açıklarından faydalanarak oyun içi sanal para birimi biriktiriyorlar ya da zararlı yazılımlar kullanarak diğer oyuncuların kullanıcı hesaplarını ele geçiriyorlar. Burada olta saldırısı başta olmak üzere birçok sosyal mühendislik yöntemi kullana- rak, özellikle dijital oyun dağıtım platformlarındaki hesapları ele geçirmek siber suçlular arasında oldukça revaçta. Bu şekilde oyunla ilgili elde ettikleri dijital varlıkları internet üzerinde sa- tışa çıkarıyorlar. Siber suçlular kimi zaman bu satış ilanlarını sosyal medya üzerinden de verebiliyorlar.Siber korsanlıkla elde ettikleri dijital varlıkları satarak para kazanan bu kişiler, sonrasında alınan ödemelerin izini kaybetti- rebilmek için. Bu parayı hemen dijital para birimlerine çeviriyorlar. Bilgisayar oyunları yıllar içindeki büyük gelişimleriyle birçok insana eğlence- nin doruk noktasında olduğu büyülü bir dünyanın kapılarını açtılar. Sadece ABD’de hane halkının yüzde 63’ünde en az bir kişi bilgisayar oyunu oynuyor. Oldukça büyük bir pazarı temsil eden bilgisayar oyunları sektörü- nün son dönemdeki önemli gelir modellerinden biri de oyun içi satın alma- lar. Bu şekilde oyuncular ekstra ödeme yaparak bazı özel içeriklere sahip ola- biliyorlar. Eğlence Yazılımcıları Derneği (ESA)’nın verilerine göre ABD’deki oyuncuların yüzde 65’i oyun içinde gerçek para kullanarak satın alma yapma isteğine sahip. Kara Para Bilgisayar Oyunlarında Aklanıyor Yapılan araştırma siber suçluların yasadışı faaliyetlerinde kazandıkları kara paraları aklamak için bilgisayar oyunlarındaki satın alınabilen içerikleri kullandıklarını ortaya çıkardı. Ali Yavuz ŞAHİN Genel Yayın Yönetmeni yavuz@btgunlugu.com 3
  • 4. 4 künye içindekiler 06 Haberler 14 Sektörden: Ersin Uyar 16 Söyleşi: Christian Hentschel 20 Yapay Zeka İşleri Kolaylaştıracak mı? 24 Blog'unuzun Başarısız Olmasının 10 Sebebi! 28 Siber Risklere Karşı Hazır mısınız? 32 Dijital Devrim 5 Yıl İçinde Geleneksel İş Modellerini Yok Edecek 38 2017 Yılının 10 Teknoloji Trendi 42 Mobil Siteler, Masaüstü Sitelere Yetişti 44 Bankacılık Sektörü Risk Yönetiminde Çıkış Yolu Arıyor 46 Akıllı Telefonlar Ofisteki Verimliliği Azaltıyor 50 Fidye Yazılım Mağdurları 2.6 Kat Arttı 52 Cihazlarımızın Kaçı Koruma Altında? 54 2017’de Dünyayı Bekleyen Siber Tehditler 56 Türkiye Ekonomisine Yönelik Siber Saldırılar Artışta 60 BT Günlüğü Test Merkezi Yazı İşleri Ali Yavuz ŞAHİN Genel Yayın Yönetmeni (Sorumlu) yavuz@btgunlugu.com Ecevit BIKTIM Yayın Danışmanı ecevit@btgunlugu.com Mehmet Ali Gündüz Prodüksiyon Sorumlusu info@btgunlugu.com Editörler Süleyman Sertkaya Barış Terun Can Devecioğlu Mutlu Çavuş Avşar Özgen info@btgunlugu.com Kreatif Creative Solutions diyalog@creativesolutions.com.tr Reklam Reklam Departmanı reklam@btgunlugu.com Adres Eylül Medya İnönü Caddesi No: 8 Bulut İş Merkezi 4. Kat Daire: 72 Çeliktepe Kağıthane / İstanbul Tel : 0212 270 36 37 PBX Fax: 0212 270 36 37 Dağıtım Etkin Dağıtım Baskı ve Cilt Özgün Ofset Aytekin sokak no:21 4.Levent / İstanbul Tel : 0212 280 00 09 Fax: 0212 264 74 33
  • 5. Uygulama Amaç Çözüm Faydalar • sağlandı. İnternet çıkışı kayıt altına alındı. sağlandı. Data Center altında toplanarak alt yapısı kullanılarak FKM yapısı oluşturuldu. karşı- Toplamda 44 metrekare alana de, her aynı ağa Data Center altında toplanarak İstar Hakkında • • • • • GAZİANTEP ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ kullanılarak Felaket Kurtarma Alt Yapısı oluşturuldu. 2016 yılının Ocak-Şubat aylarında hayata tek noktada yatırım yapılarak ortadan kaldırıldı. Tüm personele -
  • 6.
  • 7.
  • 8. 8 haberler Nissan ve Eaton, pazardaki en güvenilir ve satın alı- nabilir bir birim olarak tasarlanmış – yeni bir konut enerji depolama birimini sunmak için güçlerini birleş- tirdiler. ‘xStorage HOME’, tüketicilerin evlerinde ener- jiyi nasıl ve ne zaman kullanabileceklerini kontrol et- melerine izin veren, tam entegre bir enerji depolama sistemidir. Güneş panelleri veya konut güç kaynakları gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına bağlanan birim, yenilenebilir enerji hazırken veya enerji ucuzken (ör- neğin gece boyunca) şarj olarak ve talep olduğunda ve maliyetler yüksekken depolanan enerjiyi kullandıra- rak tüketicilerin enerji faturalarında tasarruf yapma- larını sağlıyor. Bir ev, güneş enerjisi teknolojisi ile donanmışsa bu, tüketicilerin xStorage HOME sistem- lerinde depolanmış temiz enerjiyi kullanacakları ve pahalı gün içi enerji tarifelerinden kaçınarak finansal olarak avantaj sağlayacakları anlamına geliyor. Ev enerji depolama sistemi, tüketicilere yedek bir çözüm de sağlıyor, ışıkların asla sönmemesini garantiliyor. Enerji şebekeleri büyük bir yük altında oldukları za- man için ideal. Dahası, tüketiciler, talep ve maliyetler yüksekken depolanan enerjiyi şebekeye geri satarak ek gelir de elde ediyorlar. xStorage HOME birimi, temiz enerjiyi saklarken ve dağıtırken tüketicilere emniyeti ve performansı garantileyen fabrika yapımı entegre bir birimdir. Sertifikalı bir tesisatçı tarafından kurul- duğunda çalışmaya hazır olur, tüketicilere kolaylıkla tak ve kullan şeklinde bir enerji kullanma olanağı sağ- lar. Ayrıca, tüketicilere tek bir tuşa dokunarak enerji kaynakları arasında geçiş yapmasına izin vermek için bir akıllı telefon bağlantısına da sahip olacaktır. Nissan ve Eaton, ‘xStorage HOME’ ile Herkes için Evde Enerji Depolamayı Güvenli ve Satın Alınabilir Yapıyor Koç Topluluğu teknoloji yatırım şirketi İnventram, dünyanın en büyük yatırım gruplarından Mitsui ile ortaklık anlaşması imzaladı. 97 milyar dolara ulaşan toplam varlığı ve 42 milyar dolarlık cirosu ile dünyanın ve Japonya’nın en büyük yatırım gruplarından biri olan Mitsui, İnventram’ın yüzde 30 hissesini satın alarak, son dönemde Türkiye’de gerçekleştirilen en önemli tek- noloji yatırımlarından birine imza attı. Koç Holding’de düzenlenen basın toplantısı, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Y. Koç, Koç Holding Turizm, Gıda ve Perakende Grubu Başkanı Tamer Haşimoğlu, İnventram Genel Müdürü Cem Soysal, Mitsui Avrupa Kurumsal Planlama Başkanı Naotaka Hayashi ve Mitsui Türkiye Genel Müdürü Yoichiro Yagihashi’nin katılımı ile gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Y. Koç, anlaşmanın İnventram için tarihi bir kilometre taşı olduğuna dikkat çekerken, “İnventram’ın Mitsui ile gerçekleştirdiği bu ortaklık anlaşmasının, önümüzdeki dönemde, çok daha geniş kapsamlı iş birliklerine kapı açacağına yürekten inanıyorum. İnventram’ın bir dünya şirketi olmasını hızlandıracak bu birlikteliğin ülkemize hayırlı olmasını diler, Japonya’dan gelecek yatırımların artmasına vesile olmasını temenni ederim” dedi. İnventram Japon Yatırım Devi Mitsui ile Ortaklık Anlaşması İmzaladı
  • 9. Migros, Sunucu Sanallaştırma Sistemleri İçin SimpliVity’i Tercih Etti T ürkiye’de modern perakende sektörünün öncüsü Migros, 60 yılın üzerindeki deneyimiyle; kurulduğu günden itibaren müşteri beklentilerine odaklanmış durumda. On binlerce çeşit malın hareket ettiği, 3000 üzerinde tedarikçi ile çalışan, 25.000`den fazla personelin çalıştığı, 1500 üzerinde mağazaya sahip ve hızla büyüyen, geçen yıl 500.000 üzerinde kasa işlemi gerçekleşen, şu anda yaklaşık 9 milyon aktif sadakat kartı (Money Club) kullanıcısı olan devasa bir yapıya sahip Migros, bilgi teknolojilerine verdiği önem ve yaptığı yatırımlar ile de sektörde her zaman bir adım önde olma stratejisiyle yoluna devam ediyor. Devasa yapı ve ilişki ağına sahip Migros gibi firmaların sürdürülebilir düzen ve kurumsal bir işleyiş oluşturmadan yönetilmesi çok zor. Kıyasıya rekabetin yaşandığı perakende sektöründe çevik ve hızla büyüyebilmek için BT stratejisinin iş ihtiyaçlarına paralel olması gerekli. Teknoloji Hızla Değişiyor ve İş İhtiyaçları da Buna Paralel Olarak Farklılaşıyor Migros’un 1500’den fazla mağazası var, bu mağazaların hepsi yedekli iletim ortamlarıyla birbirine bağlı. Uydu sistemlerinden tutun da, GSM sistemleri, radyolink, fiber gibi teknolojilerin kullanıldığı 100 binin üzerinde IP cihazın bağlı olduğu devasa bir ağ. Bu cihazlar üzerinden yılda 450 milyonun üzerinde kasa işlemi ve 200 milyona yakın pos işlemi gerçekleştiriliyor. Kurumsal kapalı kablosuz ağa bağlanan cihaz sayısı 10 binin üzerinde, tüm mağaza ve depo uygulamaları merkezileştirilen sistemlere aynı anda 8000 civarı kullanıcı bağlanıyor. Ayrıca Migros Türkiye’de perakende sektöründe en fazla online kampanya yürüten firması. Yüksek Performanslı Sunucu Sanallaştırma Geleneksel altyapıya sahip olan firmanın büyük rekabet ortamında bir adım ileriye gitmesini sağlamak için harekete geçen BT departmanı Hyper-converged teknolojileri ile sahip olunan sunucu sanallaştırma işlemlerini daha basit ve daha performanslı hale getirebileceği kararını verdi. Bu konuda detaylı araştırmalar yapıp bir çok advertorial Migros, Türkiye’deki en büyük gelenekselden hyper-converged sistemlere geçiş projesini SimpliVity ile başarılı bir şekilde gerçekleştirdi. Soldan sağa: Eser Esen - SimpliVity Bölge Satış Müdürü, Ömer Lütfi Karagöz - Migros Ağ, İletişim ve Bilgi Güvenliği Grup Müdürü, İsmail Hakkı Özler - Migros BT Altyapı Çözüm Sorumlusu, Cenk Kulaçoğlu - Simplivity Çözüm Mimarı, Murat Zobu - Migros BT Altyapı ve İletişim Sistemleri Müdürü. firma ile görüşen BT departmanı maliyet ve performans artışının yanı sıra uçtan uca felaket kurtarma çözümünü de beraberinde getirmesi sebebiyle SimpliVity çözümünü tercih etti. SimpliVity cihazlarının kurulum ve devreye alınma safhası sorunsuz ve hızlı bir şekilde tamamlayan Migros gerçekleştirdiği proje ile geleneksel mimariye sahip çok sayıda eski sunucusunu boşa çıkartarak başka fiziksel sunucu ihtiyaçları için kurumun kullanıma sunuldu. Firmanın sahip olduğu sunucu sanallaştırma servisi eski sistemlere göre çok daha az enerji tüketiyor ve geleneksel mimaride çalışan sanallaştırma platformuna göre enerji tüketiminde yaklaşık yüzde 70 tasarruf sağlıyor. Migros, SimpliVity ile gerçekleştirdiği bu proje ile iş kritik sistemler için felaket kurtarma senaryosunu da otomotize etti ve geliştirdi. Bu sayede servis veya uygulama bazında çok hızlı şekilde iş sürekliliği sağlandı. Eski sistemlerde bulunan atıl kapasite dönemi sona erdi. Yeni mimari ile yatay büyüme stratejisini hayata geçiren Migros büyük bir maliyet avantajı da yakalamış durumda. Saatlerden Saniyelere Geçiş Migros’un eski geleneksel sistemleriyle 1 TB’lık yeni bir sunucunun yedeğinin alınması 6 saate yakın sürerken şimdilerde SimpliVity sistemlerini kullanarak bu işlemleri saniyeler mertebesinde gerçekleştirebiliyor. “Mevcut sunucu ve uygulama sanallaştırma platformumuzu sahip olduğumuz geleneksel altyapı mimarisi ile büyütmek çok zordu. Hyper-converged teknolojileri ile sanallaştırma işlemlerimizi daha basit ve daha performanslı hale getirebileceğimizin farkına vardık. Migros’un tüm sunucu sanallaştırma platformunu düşündüğümüzde; bu sistemleri tam kapasite ile yürütmek için, sunucuları, yedeklemeyi, farklı şekillerdeki ağ bağlantılarını, depolama sistemlerini ve buna benzer birçok yapıyı ayrı ayrı yönetirken şu anda tek bir arayüz ile hızlı ve basit bir şekilde tüm işlemleri gerçekleştirebiliyoruz. Operasyonel süreçlerimiz çok basit hale geldiğinden insan kaynağı eforumuz da azaldı. Artık geleneksel mimariye yatırım yapmıyoruz ve önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğimiz yatırımlarımızı da dönüşüm projemiz çerçevesinde yeni teknolojilere ayak uydurarak gerçekleştirecek ve bu alanda Türkiye’nin öncü firması olmaya devam edeceğiz.” Ömer Lütfi Karagöz Migros Ağ, İletişim ve Bilgi Güvenliği Grup Müdürü
  • 10. haberler Avnet, ve Forcepoint, EMEA bölgesindeki dağıtım anlaşmalarını Türkiye’yi de kapsayacak şekilde genişlettiklerini duyurdu. Forcepoint ürün port- föyü sayesinde Avnet, işletmelerin siber güvenlik gereksinimlerini her katmanda, uçtan uca mimari ile karşılıyor olacak. Bu anlaşma ile, iş ortaklarının güvenlik alanındaki işleri ileri taşınırken, güvenlik yönetiminde karşılaşılan verimsizlikler de orta- dan kaldırılıyor. Forcepoint ürünleri kullanıcıla- rı, ağları ve verileri birleşik ve bulut-merkezli bir platform ile korurken, yeni nesil teknolojilerin benimsenmesini sağlıyor. Avnet ve Forcepoint hali hazırda Belçika ve Hollanda’da gerçekleştirilmiş olan başarılı iş ortaklığı sonrasında Türkiye’de de Forcepoint 4D güvelik platformunu kullanıcıla- ra sunuyor olacak. Bu platform kullanıcıları iç ve dış güvenlik tehditlerine karşı korurken, güven- lik ihlallerini hızlıca belirleyip, veri hırsızlığını engelleyerek, bekleme sürelerini en aza indiri- yor. Forcepoint ile şirketler, hareket halindeki ve ofislerindeki kullanıcılarını, ağlarını ve buluttataki verilerini koruyabilir, operasyonel ağ yönetiminde harcanan zamanı azaltabilirler. Anlaşma hakkında, Avnet Technology Solutions Türkiye Genel Mü- dürü Hakkı Eren; “Bu yeni ortaklığın Forcepoint ve Avnet için çok önemli olduğunu düşünüyoruz. İş birligimiz, Türkiye pazarında artarak ihtiyaç duyulan güvenlik ürünlerinin tedariği konusun- daki büyük bir açığı kapatacaktır. İş ortaklarımız, Avnet’in katma değerli hizmetlerinden yararlana- rak, müşterileri için yeni nesil güvenlik çözümle- rini tam donanımlı Avnet teknik danışmanlarımı- zın destekleriyle pazara daha güçlü sunabililiyor olacak.” dedi. Avnet, Forcepoint ile Yeni Nesil BT Güvenlik İhtiyaçlarına Yönelik Dağıtım Ağını Güçlendiriyor Paket, pilotların, yolcuların, operatörlerin ve bakım per- sonelinin, Inmarsat’ın devrim niteliğindeki yeni uçak içi geniş bant servisi olan GX Aviation’a bağlanmalarına izin veriyor. Kullanıcılar, okyanusların üzerinde uçar- ken bile, uçuş boyunca herhangi bir kesinti olmaksızın sürekli ve daha hızlı bir şekilde internette sörf yapabi- lecek, e-postalarını kontrol edebilecek, müzik ve video izleyip dinleyebilecek ve online alışveriş yapabilecekler. Nihai yetki belgesi, sistemin tasarlandığı gibi çalıştığını onaylıyor ve GX Aviation’ın havacılık pazarına kazan- dırılması sürecini tamamlıyor. Sertifika merkezleri, ön- ceden fırlatılmış ve halen çalışmakta olan üç uydudan oluşan Inmarsat’ın Global Xpress (GX) uydu ağı ile her çevre koşulundaki çalışmaları kontrol ediyorlar. Bu, GX Aviation tarafından dünyanın her yerindeki uçuşlarda sağladığı, evde veya ofiste deneyimlenene yakın hızlara sahip, sürekli, güvenilir ve yüksek hızlı geniş bant ser- visine yolcuların, pilotların ve diğer havayolu persone- linin erişmelerini garantiliyor. JetWave ayrıca, güvenlik, çevre ve kurulum standartları açısından FAA (Federal Havacılık Yönetimi - Federal Aviation Administration) ve EASA’in (Avrupa Havacılık Güvenliği Ajansı - Euro- pean Aviation Safety Agency) onay sertifikasına da sahip. Honeywell Aerospace’in Pazarlama ve Ürün Yönetiminden sorumlu başkan yardımcısı Carl Esposito, “Inmarsat’ın JetWave donanımımıza sertifika vermesi, müşterilerin yüksek hızlı global bir bağlantı servisi için beklemek zorunda olmayacakları anlamına gelir. Dona- nım şu anda mevcut ve kuruluma hazırdır. Son günler- deki bir Honeywell araştırması, yolcular açısından evde veya ofiste sahip olduklarına benzer şekilde bir uçak içi Wi-Fi deneyimine sahip olmalarının önemli olduğunu ortaya çıkardı. Dünyanın çeşitli yerlerindeki havayolları da şimdi GX Aviation ile müşterilerinin bu taleplerini karşılayabilecekler” dedi. Honeywell Özel Donanım Paketi Jetwave İçin Inmarsat’tan Final Sertifikasını Aldı 10
  • 11. Public CIO Summit 24 - 26 Nov 2016 - Antalya IT Security Roadshow 09 Feb 2017 - Istanbul 22 Feb 2017 - Ankara Cloud & Data Center Roadshow 15 Mar 2017 - Istanbul 22 Mar 2017 - Ankara CIO Summit 19 - 21 April 2017 - Antalya Big Data & Analytics Roadshow 09 May 2017 - Istanbul 11 May 2017 - Ankara IDC Türkiye Conferences Dawn of the DX Economy: New Rules, Roles & Requirements IDC FutureScape 2016 Worldwide Webinars 08 Internet of Things (IoT) 2017 Predictions 08 High Performance Data Analysis (HPDA) 2017 Predictions 09 Financial Services 2017 Predictions 09 Chief Marketing Officer (CMO) 2017 Predictions 10 Utilities 2017 Predictions 10 Telecommunication 2017 Worldwide Predictions 15 3D Printing 2017 Predictions 15 Healthcare 2017 Predictions 16 Wearables and AR-VR 2017 Predictions 16 CX and Social Business 2017 Predictions 17 Oil & Gas 2017 Predictions 17 Phone, Tablet, PC and Connected Devices 2017 Predictions 22 Robotics 2017 Predictions 22 Datacenter 2017 Predictions 29 Retail 2017 Predictions 29 Manufacturing 2017 Predictions 30 Smart Cities 2017 Predictions 30 Worldwide Product & Service Innovation 2017 Predictions 01 Software Business Models and Monetization 2017 Predictions 01 Big Data, Analytics, & Cognitive Software 2017 Predictions 06 Government 2017 Predictions 06 Services 2017 Predictions 07 Connected Vehicles 2017 Predictions 07 Security 2017 Predictions 08 SMB 2017 Predictions 08 Payments 2017 Predictions 13 National Security & Public Safety 2017 Predictions 13 Imaging, Printing & Document Solutions 2017 Predictions 14 Supply Chain 2017 Predictions 14 Enterprise Infrastructure 2017 Predictions 15 Cloud 2017 Predictions 15 Consumer Technology 2017 Predictions November December IDC FutureScape To learn more about IDC FutureScape 2017, please go to http://www.idc.com/events/futurescapes. Sponsorships: Onur Hamitoğlu, ohamitoglu@idc.com, 0533 301 8998 IDCTurkiye More Information: Pınar Kartal, pkartal@idc.com, 0216 356 0835 www.idc-cema.com
  • 12. 12 haberler Commvault yönetim kurulu başkanı ve CEO’su N. Ro- bert Hammer, kurumların bütünsel bir veri yönetimi stratejisine sahip olmalarına izin veren beş temel ilkeye odaklanan, şirketin ilk müşteri konferansı Commvault GO 2016’da açılış konuşmasını yaptı. Bütünsel bir veri yönetimi stratejisine olan ihtiyaç, buluta geçiş, uygulama patlaması, güvenlik ve mevzuata uyuma olan talepteki artış ve her yerde bilgi işlem kullanımı ile birlikte ortaya çıkmıştır. Kurumlar şimdi, her şeyin merkezinde yer alan verilerle, nerede olduğuna bakmaksızın verileri etkinleş- tirme yeteneğine her zamankinden fazla ihtiyaç duyuyor- lar. Bu konudaki beş temel ilke şunlar: Verilerinizi bilmek: Bugün organizasyonların, verilerin nerede depolandığı, nasıl güvende oldukları ve hızlı kurtarma, felaketten kurtarma, test/geliştirme, raporlama ve iş analitiği için nasıl hazır oldukları konusunda bir kontrole sahip olma- ları gerekiyor.Verilerinizi birleştirmek: Bugünkü veriler evreninde kurumlar, sadece birkaç veri noktasına ve de- posuna sahip değiller, bünyelerinde bunlardan çok sayıda bulunuyor. Kurumlar hangi verilere sahip olduklarını ve bunların nerelerde bulunduğunu bilemeyebilirler.Verile- rinizi kullanıma hazır hale getirmek: Organizasyonların o anda bir dizi lokasyonda (kendi yerlerinde, bulutta, sanal ve mobil ortamlarda) bulunan verilerini birleştirmeleri gerekir. Onları başarılı bir şekilde kullanıma hazırlamak için, veri kayıplarını önlemek için bu cihazlardaki verile- rin yedeklerini alabilmeliler ve bir cihazdan bütün önemli verileri temizleyebilmeliler. Verilerinizi yönetmek: Yönetmelik kapsamındaki endüstrilerde artan mevzuata uyum gereksinimlerine uymak bugünün gerçeğidir. Ku- rumsal bir yönetim yeteneği altında birleştirilmiş verilere sahip olan organizasyonlar, sahip oldukları verilerin ne olduğunu, nerede bulunduğunu anlayabilirler ve mevzua- ta uygunluğu garantilenen veriler üzerinde denetlenebilir politikalar uygulama yeteneğine sahip olurlar.Verile- rinizin güvenliğini sağlamak: Hack’lerin, kötü amaçlı yazılımların, fidye yazılımlarının ve hem iç hem dış diğer tehditlerin dünyasında organizasyonların, verilerinin güvenliğini sağlayabilmeleri gerekiyor. Commvault CEO’su Bob Hammer, Commvault GO’nun Açılış Konuşmasında Bütünsel Veri Yönetiminin Beş Temel İlkesi Üzerinde Durdu 3DEXPERIENCE Şirketi Dassault Systèmes, SOLI- DWORKS 2017’nin piyasaya sürüldüğünü duyurdu. Yeni başlayan şirketlerden global kurumlara kadar 3,1 milyondan fazla kullanıcı; kolay 3D tasarım ve geliş- tirme uygulamalarına her zaman, her yerden ve her cihazdan erişimle yenilikçi ürün tasarımı sayesinde çok algılı deneyimler oluşturabiliyor. Dassault Systèmes’in 3DEXPERIENCE platformu tarafından desteklenen SO- LIDWORKS 2017, yenilikçilerin entegre uygulamalarla ürün geliştirme süreçlerini tasarlamalarına, onaylama- larına, birlikte çalışmalarına, oluşturmalarına ve yönetmelerine yardımcı oluyor. SOLIDWORKS 2017, Model Tabanlı Tanımlama ve basılı devre kartı (PCB) tasarımının desteğiyle kağıtsız üretime odaklanmak için daha fazla çekirdek güç ve performansın yanı sıra yeni beceriler içeriyor. Hem yeni hem de deneyimli kullanıcılar, tasarımların işlevselliğini prototip oluşturulmadan önce analiz etmek, çözmek, görselleştirmek ve onaylamak için simülasyon kullanarak verimliliği geliştirebiliyor. Yeni araçlar satıcılar ve müşterilerle daha iyi bir işbirli- ği için her tür 3D modelin kilidini açıyor ve kavramdan üretime kadar dinamik ürün verileri yönetimi (PDM) çoklu siteler ve uzak ekiplerin daha iyi desteklenmesini sağlıyor. Dassault Systèmes SOLIDWORKS 2017'i Pazara Sundu
  • 13. 13 Kurulum ve Destek HizmetleriEğitim ve DanışmanlıkAğ Tasarımı ve Projelendirme +90 (212) 274 69 98 www.btegitim.com Türkiye’nin en iyi Cisco eğitmenleri ile geleceğinize yön verin.  Collaboration  Service Provider  Routing & Switching  Cloud  Wireless  Cisco ACI  Data Center
  • 14. 14 Telefonlarımızı sürekli kontrol ediyoruz, uyurken bile yanımızda tutuyoruz, yemek masamızdan uzaklaştıramıyoruz. İster iş yapalım ister vakit geçirelim, dijital dünyaya bağımlılığımız gittikçe derinleşiyor. Pazarlama ve BT Arasındaki Duvarlar Yıkılıyor sektörden Aslında bir akıllı telefon kullanıcı- sı bir günde cihazı ile ortalama 3.3 saat geçiriyor—yemeğe harcanan zamanın iki katı ve uykuda geçen sürenin üçte birinden daha fazla. #GenMobile ile cazibe daha da güçleniyor. #GenMobile’ın kahveyi bırakma oranı akıllı telefona göre muhtemelen 15 kat daha fazladır. Acillik ve bağlantı için ihtiyaç olan bu derinlik, müşteri deneyi- mini dönüştürüyor. Sporseverler, stadyumun mobil uygulaması ile yiyecek ve içecek siparişi verir- ken maçın hiç bir anını kaçırmı- yorlar—ve bu sipariş oturdukları yere geliyor. Hastalar yaklaşan randevuları için hatırlatıcı metin mesajı alabiliyorlar—ve sonra bina içinde yönlerini bulmak için sağlık kuruluşunun mobil uygulamasını kullanıyorlar. Gençler, favori mağazalarının yanından geçerken o anları sosyal medyada paylaştıklarında özel indirimler alabiliyorlar. Şimdi zaman, müşteri deneyim- lerini markanıza nasıl bağlayaca- ğınızı yeniden düşünme zamanı. Teknoloji, pazarlamayı yeniden şekillendiriyor ve müşteri dene- yimini tekrar tanımlıyor. Başarı, pazarlama ve BT ekipleri arasında, CMO’lardan CIO’lara kadar sıkı bir işbirliği gerektiriyor. Ancak bu, sizin 1990’lardaki arka uç sistemleri ve süreçlerinin modernleşmesi ile sonuçlanan iş ve BT’yi düzenlemeniz gibi değil. Müşteri deneyiminin dönüştürül- mesi, müşteri ve potansiyel müş- terilerle nasıl ilişki kuracağınız, onların ilgisini nasıl çekeceğiniz, bağlı ve sadık kalmalarını nasıl sağlayacağınız açısından farklılaş- manıza izin verir. Bu markalaşma- nın tam da merkezidir. Ayrılıklar Araştırma, yapılacak bir sürü işin olduğunu gösteriyor. Accenture’un yeni bir çalışmasına göre, CIO’la- rın yüzde 83’ü BT ve pazarlamanın bir hizaya getirilmesi ihtiyacını görüyorlar, ancak CMO’ların sade- ce yüzde 69’u bu ihtiyacı görüyor. Organizasyonların yüzde 44’ü de, pazarlamayı daha verimli hale getiren pazarlama çözümleri veya BT projelerini uygulamanın daha zor olduğunu söylüyorlar. Bağlantı nerede koptu? Pazarlama ve BT daha önce bir arada çalıştı- lar, ancak her zaman en iyi so- nuçlar alınmadı. Çoğu pazarlama yöneticisi, BT departmanlarının dijital pazarlama ihtiyaçlarına ayak uydurabileceğine pek fazla güvenmiyor. Pazarlamacılar BT etrafından kestirmeden sonuca ulaştılar ve CRM ve pazarlama otomasyonu için bulut servis- lerine yöneldiler. Cazip müşteri deneyimleri için dijital ajanslara güvendiler. BT yöneticilerinin de pazarlama departmanına ilişkin kaygıları var. İşin gereksinimleri açıkça tanım- lanmamıştır. Kurumsal standartlar göz ardı edilmektedir. Pazarlama, BT sistemlerinin doğal karmaşıklı- ğını gizler. #GenMobile yeni standart olur- ken, mobil uygulamalar, müşteri analitiği, sosyal medya pazarla- ması ve pazarlama optimizasyo- nu, yönetim kurulu seviyesinde tartışılıyor. CMO ve CIO’lar, dijital müşteri deneyiminin başarısını sınırlayabilen departman duvar- larını yıkmalılar. Pazarlama ve BT’nin, eksikliklerin anlaşılması ve yanlış fikirlerin düzeltilme- si için ön ayak olmaları gerekir. Daha yakın bir işbirliği içinde olmalılar ve #GenMobile’ı ve sürekli bağlantıdaki müşterileri dikkatli bir şekilde bağlı ve sadık tutabilen daha çevik sistemler ve süreçler geliştirmeliler. ErsinUyarHPEArubaÜlkeMüdürü
  • 15. 15 Global Girişimcilik Anketi Türkiye’deki öğrencilerin mezun olduktan sonra başkası için çalışmaktansa, patron daha yatkın olduğunu gösteriyor. Türk Gençleri Patron Olmanın Peşinde özel haber Türkiye’nin kendi işini kurma dö- neminin eşiğinde olduğunu göste- ren Global Girişimcilik Anketi’nin sonuçlarını açıkladı, gençler patron olmak istiyor. Araştırma, 20’nci yüzyılın son nesli Y Kuşağının ve II. Dünya Savaşı sonrası kuşağın bağımsızlık arayışının zamanlama- sının çok iyi olduğunu gösteriyor. Çünkü yaşınız kaç olursa olsun, yeni teknolojiler bağımsız giri- şimleri tarihte hiç olmadığı kadar kolaylaştırıyor. Güncel KOSGEB verileri Türkiye’de- ki genç girişimci sayısının 2014’te yüzde 50 arttığını gösteriyor. Bul- gular bunu destekler nitelikte. Genç nüfusu sayesinde Türkiye’de giri- şimcilik yükselmeye devam ediyor; mezun olduktan sonra kendi işini kurmak isteyen öğrenci sayısı dün- ya ortalamasının üzerinde. Türki- ye’deki İnsanlar “Statü” İçin Kendi İşinin Patronu Olmak İstiyor Global Girişimcilik Anketi’nin sonuçları, iş hayatının içinde olan katılımcıların yüzde 36’sının uzun vadede küçük işletme kurmak veya kendi işinin sahibi olmak istediği- ni gösteriyor. Türkiye de bu global trende uyum sağlarken vatandaş- larımız genç ve hırslı nüfusun, kültürel normların ve dijital varlığa dair artan farkındalığın etkisiyle daha güçlü bir girişimcilik ruhu gösteriyor. Esnek Çalışma Saatleri mi? Statü mü? Türkiye’deki katılımcıların yüzde 25’i kendi işinin patronu olma- nın getirdiği statüden hoşlanıyor. Globalde is bu oran yüzde 12. Kendi işini kurmak istemelerinin ikinci büyük faktörü de yüzde 24 oranla işletme sahibi olmanın getirdiği esnek çalışma saatleri. Globalde yüzde 41 olan katılımcı tercihinin neredeyse yarısı. Bu da gösteriyor ki Türkiye’de iz bırakmak önemliyken, esnek çalışma saatleri statünün getirdiği avantajların sadece bir parçası. Öğrenciler Kendi İşini Kurmaya Daha Yatkın Türkiye’de her beş katılımcıdan biri kendi işini kurmadan önce henüz öğrenci olduğunu söylüyor. Glo- balde bu oranın yüzde 12 olduğuna bakılırsa Türkiye’deki öğrenciler mezun olduktan sonra başkası için çalışmaktansa kendi işini kurmaya neredeyse iki kat daha yatkın. Kendi işinin patronu olmak isteyenler sadece öğrenciler değil. Türkiye’de- ki katılımcıların yüzde 51’i kendi işlerini kurmadan önce başkası için çalıştığını söylüyor; global ortalama ise yüzde 46. Web Siteleri Ve Sosyal Medya En Çok Tercih Edilen Çevrim İçi Kanallar Şaşırtıcı bir oranla Türkiye’deki katılımcıların yüzde 38’i müşterile- rinin çevrimiçi kanallar arasından en fazla resmi web sitelerinden etkilendiğini söylüyor. Globalde böyle düşünenler ise katılımcıla- rın yalnızca yüzde 26’sı. Yüzde 37 oranla sosyal medya da en çok ter- cih edilen kanallarda ikinci sırada. Sonuçlar genel olarak yerel işletme- lerin web sitesi ile dijital varlıklarını oluşturarak ve bunu herkesin ne kadar önemli ve etkin olduğunu bildiği sosyal medya platformları ile destekleyerek rekabet avantajı kazanabileceğini gösteriyor.
  • 16. 16 Son dönemde artan siber güvenlik tehditleri kişiler, şirketler ve hatta ülkelerin başına büyük dertler açabiliyor. Bu konuda uzmanlaşmış şirketlerden biri olan Palo Alto Networks'ün EMEA Başkan Yardımcısı Christian Hentschel ile günümüz siber tehditleri hakkında keyfilik bir söyleşi gerçekleştirildik. Şirketler BT Güvenliği ve Siber Güvenliği Nasıl Ayrıştırıyor? söyleşi Öncelikle Palo Alto Networks ve işiniz hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz? Palo Alto Networks içerisinde EMEA bölgesinden sorumlu olarak çalışı- yorum. Avrupa merkezimiz Ams- terdam’da ve ben de oradan işle- rimi yürütüyorum. Amsterdam’da büyük bir ofise sahibiz. Bu bölgede yer alan yönetim iş birimlerimizin büyük bir bölümü orada. Sadece Amsterdam ofisimizde 200’e yakın çalışan bulunuyor. Yaklaşık 2,5 yıl önce Palo Alto Networks’e katıldım. Öncesinde Asya-Pasifik bölgesinde çalıştım. Bu bölgede yaklaşık 11 yıllık deneyi- mim bulunuyor. Avrupa dışında uzun yıllar çalışmamın ardından tekrar bu bölgeye gelmek sevindi- rici. Palo Alto Networks, siber güvenlik alanında faaliyet gösteren bir firma. Vizyonumuz, şirketler için siber dünyada oluşabilecek tehditleri keşfetmek. Bunun için ağlar üzerin- de siber güvenlik çözümleri sağlıyo- ruz. Bu çözümler ile bulut veya son nokta güvenliği konusunda şirket- lere yardımcı oluyoruz. Firmamızın ana amacının kısaca bu olduğunu söyleyebilirim. CEO ‘muz Mark D. McLaughlin işi- mizin amacını “Hayatın korunması- na yardımcı olmak” olarak açıklıyor. Biz bunu siber güvenlik çözümleri üreterek yapıyoruz. Çözümlerimiz kurumsal kullanıcıların güvenlik konusundaki endişelerini gidermek için üretilse de son kullanıcılara da dokunuyoruz. Çünkü tüm insanla- rın siber dünyada güvenlik endişesi yaşadığını biliyoruz ve bu konudaki endişelerini gidermek için onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Günümüzde kullandığımız sistem- ler veya bilgisayarlarımız içindeki verilerin değeri büyük. Bazen kötü niyetli kişiler bu verileri şifreleyerek erişimimizi engelleyebiliyorlar. Bu- nun gibi durumlar kurumsal firma- ları etkilediği gibi son kullanıcıları da etkiliyor. Kısacası kullanıcıların dijital dünyasını daha güvenli hale getirmeye çalışıyoruz. Günümüzde yaşanan en tehlikeli siber ataklar neler? Bu konuyu biraz farklı açıklamak istiyorum. Müşterilerimize hep şu soruyu soruyorum. BT güvenliği ve siber güvenliği nasıl ayrıştırıyor- sunuz? Çünkü bu sorunun cevabı her şeyin başlangıcı. Şirketler BT güvenliği konusunda 25 yıllık bir deneyime ve vizyona sahipler. Bu güvenlik çözümleri genellikle ağ ve veri koruma üzerine yapılandırılmış durumda. Siber güvenlik oyunun kurallarını tamimiyle değiştirdi. Siber güvenlik sadece ağ temelli değil çok daha gelişmiş tehlikeleri içerisinde barındırıyor ve çok farklı değişkenlere sahip. Bu tehlikeler eskisi gibi sadece kişisel de değiller. Kötü niyetli kişiler bu konuda, kişi- leri hacklemeye veya malware gibi programlarla emellerine ulaşmaya çalışıyorlar. Bu durum günümüzde büyük bir ticari pazar haline gel- miş durumda. Bugün kolayca kötü niyetli bir atak yapabilir ve kullanı- cıları etkileyebilirsiniz. Ayrıca kişiye veya kuruma özgü hedefli saldırılar- da gerçekleştirmeniz mümkün. Günümüzde karşılaştığımız atak- ların kaynakları çok çeşitli. Kişiye özgü saldırıların yanı sıra sosyal medya üzerinden, tarayıcı üzerin- den veya bir malware ile yapılan ataklarla karşılaşıyoruz. Kötü niyetli kişiler bu atakların seviyelerini de ayarlayabiliyorlar. Bu sebepten günümüzdeki en tehlikeli atakları ticari yapıda, kişiye özel, ve aynı anda birden fazla tehlikenin yer al- dığı durumlar olarak tanımlayabili- riz. Bu tarz tehlikeleri kullanıcıların fark etmesi oldukça güç. Son dönemde Ransomeware ataklarının popüler olduğunu görüyoruz. Bu atakların şirket- lere zararları neler? Ransomeware’in sonuçlarına baktığımızda birçok değişik türde
  • 17. 17 yaşanabileceğini görüyoruz. Öncelik- le şunu söylemeliyim Ransomware ataklar oldukça etkili. Bu atakların hedefi ve neler yapılabileceği konu- sunda bir bilinmezlik söz konusu. Çünkü bunlar herkese uygulanabi- lecek ataklar. Bu ataklar, Fortune 500 şirketlerine yapılabileceği gibi sizin şahsi bilgisayarınız da nasibini alabilir. Geçtiğimiz dönemde Avrupa ve Türkiye’de, bu tarz atakların sağlık sektörüne ve özellikle hastanelere yapıldığını gördük. Ransomeware’in gelişimine baktığımızda başlarda Windows hedefli saldırıların oldu- ğunu görüyorduk, şimdilerde ise bu ataklar Mac dünyasına da sıçramış durumda. Şunu söyleyebilirim ki bu ataklar dünya üzerindeki herkesi etkileyebilecek türden. Bu ataklar ile karşılaşan bir kişinin ortalama zararı 200 ila 300 dolar arasında yer alıyor. Tabii ki bu değer atakların yaşandığı sektöre göre farklılık gösteriyor. Sağ- lık sektöründeki bir kişinin bu ataklar ile karşılaştığında ortalama 1000 do- lar kaybettiğini görüyoruz. Bu durum Ransomeware’i son dönemdeki en büyük tehlikelerden biri yapıyor. Tabii ki aklınıza kötünü niyetli kişi- lerin bu paraları nasıl aldığı ve takip edilip edilemediği geliyordur. Bu tarz olaylarda tahsilat için genellikle Bitcoin kullanılıyor. Dünya üzerinde keskin sınırlarla çizilmiş Bitcoin ka- nunları yok ve bu değeri takip etmek de oldukça güç. Bu sebepten kötü ni- yetli kişiler Bitcoin kullanıyor. Ayrıca bazen internet üzerinden ödemlerle de karşılaşıyoruz Bu tarz ödemleri de takip etmek zor. Hacker’lar ger- çekleştirdikleri farklı kombinasyon- lar ile para akışının görünürlüğünü engellemek için ellerinden geleni yapıyor. Son dönemde ataklar sadece kullanıcılara veya şirketlere yapılmıyor. Bazen kamu kurum- ları da DDOS gibi bu tarz siber ataklardan nasibi alıyor. Kamu kurumlarının bu konuda yapma- sı gerekenler neler? Christian Hentschel Palo Alto Networks EMEA Başkan Yardımcısı Geçtiğimiz dönemde bu tarz ataklar- dan birçok ülke etkilendi. Ülkelerin siber ataklar konusunda farkında- lığı olmalı. Kritik değerlerin ve bu değerlere yapılacak ataklar konusun- da bilgi sahibi olunması gerekiyor. Ülkelerin sadece devlet kurumları değil ülke genelindeki BT yapılanma- sını da iyi anlaması gerekiyor. Çünkü, ülke içerisindeki bankalar ve finans kurumları gibi kritik servisler veren kurumsal firmalar var. Bu firmalara yapılacak saldırılar da ülke genelini etkileyebilir. Bunun için devlet ve ülke içerisindeki kurumsal firmaların güvenli bir çalışma alanı için beraber hareket etmesi gerekiyor. Geçtiğimiz 25 yıl içerisinde siyasi ve teknoloji anlamında dünya genelinde birçok değişiklik yaşandı. Bu durum ülke- lerin yapılarını fazlasıyla etkiledi. Bu konudaki sorun ise günümüzde siber saldırılara karşı ülkelerin ne- lere ihtiyaç duyduğu. Ülkeler sahip oldukları altyapıları ve geliştirdikleri doğru stratejiler ile ülke geneli için ataklara karşı koruma sağlayabilirler. Ülkelerin değişen teknolojiye ayak uydurması ve bu konuda değişen yapı ile birlikte kendini geliştirmesi gerekiyor. Günümüzde şirketler ve kamu kurumları güvenlik alanında yüksek becerilere sahip insan kaynağı bulmakta zorlanıyor. Bu konuda dünyada limitli insan kaynağına sahibiz. Bunun yanında eğer eli- nizde yetenekli insanlar varsa talep fazla olduğu için bunları tutmakta da zorlanıyorsunuz. Yetkin insan kaynağı için çalışmalar yürütme- li ve hali hazırda bu konuya ilgisi olan uzman kişilerin deneyimlerini arttırmalıyız. Söyleşimizi aşağıdaki QR Code sayesinde video olarak izleyebilirsiniz
  • 18. 18 ESET, istatistik bilgilerini paylaşmayı kabul eden kullanıcılarına ait 12 binden fazla modem cihazını test etti ve evdeki açık kapıyı buldu. En Büyük Tehlike Modemler özel haber Analiz sonuçlarına göre evdeki açık kapı modemlerin % 15’inin parolası zayıf ve kullanıcı adı değiştirilmeden “admin” ola- rak bırakılmış. Bu da cihazların geniş ölçüde siber saldırılara açık olduğunu ortaya koyuyor. Modem cihazları ve bu cihazlarda yer alan evdeki açık kapı router’lar, inter- nete bağlanmamızı sağlayan en önemli cihazların başında geliyor. ESET, son araştırmasıyla bu cihaz- lardaki güvenlik seviyesini mercek altına aldı. 12 bin cihaz üzerinde yapılan testler, bireysel modem- lerde yazılım açıklarının ve zayıf parolaların çok sık karşılaşılan sorunlar olduğunu gösterdi. Erişime Açık Test edilen modemlerin yüzde 7’si yüksek veya orta dereceli yazılım açığına sahip. Port tarama sonuç- larına göre ağ hizmetleri birçok durumda içeriden ve dışarıdan erişime açık. Modemlerin yüzde 15’inin parolası zayıf ve kullanıcı adı değiştirilmeden “admin” ola- rak bırakılmış. Varsayılan Parolalar Yaygın ESET Güvenlik Uzmanı Peter Stančík‘in bu konudaki tespitleri şöyle: “Testler sırasında bazı sık kullanılan varsayılan kullanıcı adı ve parola kombinasyonlarını de- nedik. Üzülerek söylemeliyim, bu biçimde yapılan yedi saldırıdan en az biri başarılı oldu.” Komut Erişim Açıkları İkinci en sık karşılaşılan sorun ise yüzde 40 ile komut erişim açıkları oldu. Komut erişimi, açık uygulamalar sayesinde işletim sisteminde zararlı kodlar çalıştırı- labilmesini sağlıyor, genellikle de giriş doğrulamasının zayıf olduğu durumlarda. Açıkların hemen he- men yüzde 10’u ise saldırganların modemlerdeki router yapılandır- masını değiştirebilmesine imkan tanıyan XSS (Cross site scripting) açıklarından oluşuyor. En Zayıf Halka “Modemler bu açıkları nedeniyle kolayca saldırıya uğrayabilirler” diyen Peter Stančík, “Bu da hem bireysel bilgisayar kullanıcılarının hem de küçük işletmelerin inter- net güvenliği korumasında ‘aşil tendonu’ durumu yaratıyor, yani en zayıf halka” diye konuştu. Ev Ağı Koruması Saldırılardan Korur ESET, güvenlik yazılımlarının 10’uncu sürümüyle birlikte ESET Internet Security ve ESET Smart Security Premium adlı iki yeni ürününü piyasaya sundu. Bu iki ürün ile birlikte yeni bir özellik de tanıtılmış oldu: Ev Ağı Koruması. Ev Ağı Koruması, bireysel kulla- nıcıların evde kullandıkları mo- dem cihazlarını; yazılım açıkları, hatalı yapılandırmalar, sorunlu ağ hizmetleri ve zayıf parolalara karşı test edebilmelerini sağlıyor. ESET Ev Ağı Koruması, açıkları tes- pit etmenin yanı sıra yerel ağınıza bağlı tüm cihazları da gösteriyor, türlerine ve bağlantı zamanlarına göre kategorize ediyor. ESET kul- lanıcıları bu sayede yerel ağlarının ne kadar güvenli olduğunu rahatça görebiliyorlar.
  • 19. 19 25 ülkeden 4.000 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen 2016 Kurumsal IT Güvenlik Riskleri çalışmasına göre tek bir DDoS saldırısı bir şirkete 1.6 milyon dolara varan zararlar verebiliyor. Tek Bir DDoS Saldırısının Şirketlere Bedeli Büyük özel haber Yine de bu sayı çoğunlukla DDoS saldırısı nın ne kadar çabuk algı- lanabildiğine bağlı oluyor. Geçti- ğimiz 12 ay içinde DDoS saldırısı na maruz kalan farklı büyüklükler- deki şirketlere, saldırıların onlara ne gibi zararlar verdiği soruldu. Sonuçların gösterdiğine göre, sırayla %20 ve %19 olmak üzere orta ve büyük ölçekteki firmalar için en büyük masrafların sebebi kredi ve sigorta oylamalarındaki değişiklikler. Bu sonuç, çoğu DDoS saldırısının kamuya mal olduğunu dadüşünür- sek, şaşırtıcı değil. Küçük şirket- ler için, en büyük DDoS saldırısı kaynaklı masraf da, çalışanlara ya- pılan fazla mesai ödemeleri (%17). DDoS saldırıları aynı zamanda şirketleri işe yeni çalışan almaya zorlayan en büüyk 5 sebepten biri olarak gösteriliyor. Bu tip saldırıla- ra kurban olan kurumların %37’si IT çalışanlarının sayısını önemli derecede artırmayı planlıyor. DDoS kaynaklı diğer önemli za- rarların içinde müşteri tazminatı (%12), IT altyazılımı ve yazılım güncellemeleri (%10), personel eğitimi (%10) ve şirketin Kurumsal itibarını iyileştirmek için yapılan iletişim (PR) masrafları (%9) bulu- nuyor. Daha küçük şirketler için bunun anlamı DDoS saldırısı nın yaklaşık 106,000 dolar zarara malolması demekken, büyük şirketler içinse bu sayı 1.6 milyon dolara kadar çıkabiliyor. Çalışmanın bir diğer önemli sonucu ise eğer saldırı ilk 24 saat içinde fark edilirse zarar- lar. Bir sonraki gün fark edilme- siyle kıyaslandığında yarı yarıya iniyor. Araştırma gösteriyor ki DDoS sal- dırısı şirketler için en pahalı siber tehditlerden biri. Bu tip saldırılar virüslerden veya şifreleyen kötü amaçlı yazılımlardan daha pahalı. Tek bir DDoS saldırısı bile internet hizmetlerini uzun süre boyunca durdurabiliyor. Şirketin itibarına zarar verip şirkete mevcut veya potansiyel müşterilerini kaybet- tirebiliyor. Süresi uzamış DDoS saldırılarının başarılı internet şirketlerinin iflasına ve hatta kapanmasına yol açtığı durumlar görüldü. Buna karşı proaktif ön- lemler almak, şirketlerin gerçek- leşen DDoS saldırılarını hızlıca fark etmesini sağlıyor ve şirketler bu konuda kapsamlı çözümlere de sahipse DDoS istihbarat servisleri sayesinde saldırı başlar başlamaz saldırıdan haberdar olabiliyor. Böylece herhangi bir riski ortadan kaldırabiliyor.
  • 20. 20 Geleceğin İşgücü Araştırması’na göre, çalışanların yarısından fazlası (%52), yapay zeka nın (AI) sunulmasının işlerini kolaylaştıracağına inanıyor. Yapay Zeka İşleri Kolaylaştıracak mı? özel haber Geleceğin İşgücü Çalışmasına ait Avrupa ve Güney Afrika Yapay Zeka araştırma sonuçları açıklan- dı. Sonuçlara göre bu bölgelerdeki çalışanların neredeyse yarısı, mev- cut işverenlerinin son teknolojik gelişmelerden etkili bir şekilde faydalanmadığını düşünüyor. Yenilikçi teknolojilerinse işlerini kolaylaştıracağına inanıyor. Şirketler Teknolojik Trendleri Takip Etmeli Araştırma şirketi PSB tarafından gerçekleştirilen 2016 Geleceğin İş- gücü Çalışması ile 10 ülkedeki kü- çük, orta ve büyük ölçekli işletme- lerin yaklaşık 4.000 tam zamanlı çalışanı ile anket gerçekleştirildi. Çalışanların çoğu, gelecek beş yıl içinde akıllı ofiste çalışacakla- rına inanmıyor ve mevcut işyeri teknolojilerinin, yenilik bakımın- dan kişisel cihazlarının gerisinde kaldığını düşünüyor. Teknoloji şimdiden işyerindeki et- kileşimlerimiz üzerinde büyük bir etkiye sahip. Güney Afrika’daki Y kuşağının %67’si yüz yüze toplan- tıların geride kalacağına inanıyor. Nesnelerin İnterneti (IoT) ve sanal gerçeklik (VR) gibi yenilikçi tekno- lojilerin yakın gelecekte şirketler açısından etkisinin ve öneminin artacağı öngörülüyor. Çalışanların, işverenlerinden beklentileri üzerinde önemli bir etkisi olduğunu gösteren araş- tırmaya göre, bu yeni gelişmeleri takip etmeyen işyerleri ise geride kalma riski taşıyor. Bununla bir- likte Avrupa ve Güney Afrika’daki çalışanların yarısından fazlası (%52), yapay zeka nın (AI) sunul- masının işlerini kolaylaştıracağına inanıyor. Çalışanlar, şirketlerinin kısa sü- rede son teknolojiye uyum sağ- lamaları konusunda kararsızlar. Bölgesel sonuçlar, özellikle Güney Afrika (%67) ve İngiltere’deki (%47) çalışanların, ofis teknoloji- lerinin yeterince akıllı olmadığını düşündüğünü gösteriyor (dünya genelindeki çalışanların %44’üne kıyasla). Çalışanlar, işletmelerin ofisleri daha akıllı hale getirmek için en son teknolojileri uygula- masına hazır olduklarını düşün- seler de bunun gelecek beş yıl içerisinde gerçekleşip gerçekleş- meyeceği konusunda karasızlar. Çalışanlar, yeni çalışma düzenle- melerinin var olmasını sağlayan ilerlemelerin yeni güvenlik ve altyapı gerektireceğinin de far- kında. Avrupalı ve Güney Afrikalı katılımcılar, gelişmiş güvenlik korumasına, işyerlerinde uygula- nacak en önemli teknoloji olarak bakıyor. Mevcut Teknoloji Y Kuşağının İçin Önemli Söz konusu bir kabiliyet edin- mek ve onu korumak olduğun- da teknoloji, özellikle y-kuşağı için büyük önem taşıyor; Alman Y kuşağı çalışanlarının %79’u işlerinde kullandıkları tekno- lojinin sorumluluklarını yerine getirmelerini kolaylaştırdığını söylüyor. Bu nedenle önemli bir kesimin, işverenlerinin sunduğu teknoloji standartların altında olduğu takdirde işlerini bırakmak istediğini söylemesi şaşırtıcı değil. Zira Fransa’da Y kuşağının yarısı gibi şaşırtıcı bir kesim işini bırak- ma niyetini dile getirdi. Avrupa ve Güney Afrika’daki Y kuşağı (Fransa’da %86’ya kadar) ayrıca yeni bir işteki mevcut teknolojinin pozisyonu kabul edip etmemeleri konusundaki kararlarını etkileye- ceğini söylüyor. Geleceğin İşgücü Çalışması Hakkında Dell ve Intel, 10 ülkeye (ABD, İn- giltere, Fransa, Almanya, Japonya, Brezilya, Çin, Hindistan, Kanada ve Güney Afrika) ve yedi hedef sektöre (eğitim, devlet, mali hiz- metler, sağlık hizmetleri, imalat, medya – eğlence ve perakende) yayılmış küçük, orta ve büyük ölçekli işletmelerin 3.801 tam za- manlı çalışanı (haftada 35 saatin üzerinde çalışanlar) ile Geleceğin İşgücü Çalışmasını yapmak üzere PSB’yi görevlendirdi. Nicel araştır- ma, 5 Nisan 2016 – 3 Mayıs 2016 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Araştırmaya kapsamlı bir bakış için lütfen  www.Dell.com/work- forcestudy  adresini ziyaret edin ve sosyal medyada #FutureWork- force’u inceleyin.
  • 21. 21 Dünya GSM Operatörleri Birliği (GSMA) yakın zamanda Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Yolunda Mobil Haberleşme Sektörü Etki Analizi 2016 isimli raporu yayımladı. Mobil Haberleşme Sektörü Etki Analizi 2016 özel haber Deloitte tarafından GSMA adına geliştirilen ve daha önce bir benzeri yapılmamış olan bu ra- por gelişmiş ve gelişmekte olan pazarlarda mobil haberleşme sektörünün bireyler, toplumlar ve ekonomiler üzerindeki dö- nüştürücü etkisine eleştirel bir bakış açısı sunuyor. BM Özel Sektör Forumu’nda Eylül 2016’da yayınlanan rapor, endüstrinin faaliyetleri ve bu fa- aliyetlerin Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedef- leri (SKH’ler) üzerindeki etki- lerini birbirine bağlayan ortak, ölçülebilir bir sistem oluşturarak ilerlemeyi kolaylaştırmak için tasarlanmıştır. Raporun sonuçlarının mobil ha- berleşme endüstrisinde strateji, planlama ve yatırım üzerine alı- nacak olan kararlarda belirleyici rol oynaması hedeflenmiştir. Mobil Haberleşme Sektörünün SKH’ler Üzerindeki Etkileri Rapor, mobil haberleşme sektö- rünün SKH’ler üzerinde etkili ol- duğunu ortaya koymaktadır. Ra- porda, özellikle SKH 9 (endüstri, inovasyon ve altyapı), SKH 1 (yeterlilik), SKH 4 (Kaliteli eği- tim) ve SKH 13 (iklim aksiyonu) gibi hedefler üzerinde devasa bir etkiye sahip olan sektörün, as- lında 17 hedefin hepsini tek tek etkilediği ortaya çıkıyor. Küresel çapta 4.8 milyar insanı birbirine bağlayan mobil operatörler ve oyuncular, hali hazırda SKH’lere ulaşma hedefini destekleyecek şekilde geniş bir yelpazede prog- ram ve hizmetler sunuyorlar. Örneğin;SKH 1 (Yoksulluğa son)- Günümüzde, 400 milyon- dan fazla insan 90’ı aşkın ülkede kullanılabilir olan mobil ödeme servisleri sayesinde cep tele- fonlarıyla finansal hizmetlere erişebiliyor. Mobil haberleşme endüstrisi dünya çapında tüke- ticilerin en çok ihtiyaç duyduğu uluslararası havale gibi yeni mobil ödeme sistemlerini geliş- tirmeye devam etmeye kendini adamış durumda. SKH 5 (Toplumsal cinsiyet eşitliği)- Mobil haberleşme en- düstrisi, dünya çapında orta ve düşük gelirli ülkelerde kadınla- rın. Mobil hizmetlere erişimini ve bu hizmetleri kullanmalarını artırmaya odaklanıyor. Şubat ayında başlatıldığından bu yana, 90 milyon müşteriyi temsilen 18 operatör. Mobil internet ve mobil para hizmetlerindeki cin- siyet farkını azaltmak için Bağlı Kadınlar Girişimi’ne katıldı. SKH 8 (İnsana yakışır iş ve ekonomik büyüme)- Mobil haberleşme endüstrisi dünya ekonomisine çok büyük katkılar sağlamaktadır. Mobil ekosistem 2015 yılın- da global ekonomiye GSYH’in yüzde 4.2’sine karşılık gelen 3.1 trilyon dolar katkı sağladı; bu rakamın 2020 yılında 3.7 trilyon dolara yükselmesi bekleniyor. Endüstri ayrıca 2015’te direkt ve dolaylı olarak 32 milyon işi destekledi. Ve kamu kaynakları- na çeşitli tiplerde vergiler ara- cılığıyla 430 milyar dolar katkı sağladı. SKH 11 (sürdürülebilir şehir ve yaşam alanları)Mobil haberleş- me endüstrisi afetler ve insa- ni krizler esnasında iletişimi mümkün kılmak için. Teknolo- jiyi ve uzmanlığı geliştirmeyi amaçlıyor. Birleşmiş milletler OCHA tarafından desteklenen GSMA’nın İnsani Bağlantı Prog- ramı 76 ülkeden 103 mobil ağ. Operatörünün katılımıyla kriz anında ağ esnekliğini sağlama- yı ve abonelere destek olmayı taahhüt ediyor.
  • 22. 2017 Tehdit Öngörüleri, yıllık olarak Kaspersky Lab’ın uzman Küresel Araştırma ve Analiz Ekibi tarafın- dan ve şirketin geniş çaplı içgörür- lerine ve uzmanlığına dayanarak hazırlanıyor. 2017 için hazırlanan listede; kişiye özel ve tek kullanımlık araçların etkisi, saldırgan kimliğini saklamak amacıyla yanlış yönlendir- me yöntemlerinin kullanımındaki artış, ayrım yapılmaksızın her alanda internete bağlı bir dünyanın kırıl- ganlığı ve bilgi savaşlarında siber saldırıların kullanımı gibi konular öne çıkıyor. Tehlike Göstergelerinin Düşüşü Tehlike Göstergeleri, bilinen zararlı yazılımların özelliklerini paylaşmak ve aktif bir zararlı yazılımı tespit etmekte uzun zamandır başarıyla kullanılan bir yöntem olarak bilini- yor. Kaspersky uzmanlarının Project- Sauron APT‘yi keşfetmesiyle birlikte bu durum artık değişti. Analizler sonucunda, tüm özellikle- rini her bir kurbanına özel değiştire- bilen bir zararlı yazılım platformuyla karşı karşıya olunduğu ve dolayısıyla güçlü YARA kuralları gibi önlemlerin desteği olmaksızın IoC’ler yardımıyla diğer kurbanların tespit edilemeye- ceği ortaya çıkmış oldu. Kısa Ömürlü Zararlı Yazılımların Yükselişi Kaspersky Lab uzmanları, 2017 yılında cihazların belleklerinde konuşlanan ve ilk yeniden başlat- ma sırasında kendisini silecek olan zararlı yazılımların ortaya çıkacağını öngörüyor. Söz konusu yazılımların, genel anlamda bir keşif ve kimlik bilgileri toplama amacını taşıdığı 2017 Tehdit Öngörüleri Açıkladı! 2017 Tehdit Öngörüleri ’ne göre, şirketin 2016’da her bir kurbanı için ayrı araçlar yaratabilen bir APT tespit etmesiyle birlikte Tehlike Göstergelerini kullanmak (orijinal adıyla “Indicators of Compromise” veya “IoC”), güvenilir bir zararlı yazılım tespit etme yolu olmaktan çıktı. 22
  • 23. ve tespit edilmemeye önem veren saldırganların son derece hassas ortamlarda kullanacağı yöntemler olarak belirtiliyor. Bunlar çarpıcı gelişmeler, fakat saldırganlar karşısında çaresiz ol- duğumuz anlamına gelmiyor. YARA kurallarının daha geniş bir kabul görmesinin zamanı geldi. Şirketleri uçtan uca tarayabilecek, ikili öğelerde saklı özellikleri ince- leyip tespit edebilecek ve bilinen saldırıların parçalarını bulmak üze- re bellekleri tarayabilecek çözüm- lere ihtiyaç var. Kısa ömürlü bula- şıcılar, gelişmiş anti-zararlı yazılım çözümlerinde proaktif ve sofistike buluşsal yöntemlerin önemini de ortaya çıkarıyor. 2017 Tehdit Öngörüleri Saldırıları kimin yaptığını tespit etmek zorlaşacak: Siber saldırıların uluslararası ilişkilerde giderek daha önemli bir rol oynamasıyla birlikte, saldırıları kimin yaptığını bilmek politik açıdan atılacak misilleme gibi adımlar bağlamında temel bir sorun teşkil edecek. Kimlik tes- piti arayışı ise kimliği konusunda yanıltıcı ipuçları bırakan suçluların sayısında bir artışı beraberinde getirecek. Bilgi Savaşlarının Yükselişi 2016’da dünya hack edilmiş bilgi- lerin agresif amaçlarla kullanılması konusunu ciddiye almaya başladı. Bu tarz saldırıların 2017’de artması bekleniyor ve insanların bu tarz ve- rilere inanmaya eğilimli oluşların- dan. Faydalanabilecek saldırganla- rın söz konusu bilgileri kısmen veya manipüle edilmiş olarak açıklama- ları riski bulunuyor. Uzmanlar, sözde, çoğunluğun iyiliği için hackleyip veri ortaya döken “Robin Hood” tarzında hackerların sayısında da artış öngörüyor. Siber Sabotaja Karşı Artan Savunmasızlık Hayati önem taşıyan altyapı ve üretim sistemleri, hiç korunmayarak veya çok az korunarak internete. Bağlı kaldığı sürece, özellikle de jeopolitik gerginlik dönemlerinde saldırganların ilgisini çekmeye de- vam edecek. Mobil Casusluk Uzamanlar özellikle mobil cihazları hedef alan. Ve güvenlik endüstrisinin adli analiz amacıyla mobil işletim sistemlerine tam erişim. Almak- ta zorlanacak olması gerçeğinden faydalanacak casusluk harekatlarıyla daha fazla karşılaşılacağını öngörü- yor. Saldırıların Metalaştırılması 2016’da yaşanan SWIFT soygu- nu gibi saldırıların “metalaşacağı” öngörülüyor. Bu konuda uzmanlaşan kaynakların yeraltı forumlarında paylaşılması veya hizmet olarak satılması söz konusu. Ödeme Sistemleri Tehlikede Çeşitli Ödeme sistemleri giderek popülerleşerek yaygın hale gelirken. Uzmanlar bunların suçluların ilgisini de daha fazla çekeceğini öngörüyor. Güven”in Kırılması Uzmanlar fidye yazılımlarının yük- selişinin devam edeceğini öngörür- ken. Diğer yandan da kurbanların artık saldırganlara giderek daha az güveneceğini, yani ödeme yapmala- rı durumunda verilerinin iade edi- leceğine inanmayacaklarını tahmin ediyor. Bunun ödeme yapmaya ha- zır insanlar için bir dönüm noktası teşkil edeceği öngörülüyor. Aşırı Kalabalık İnternette Cihaz Bütünlüğü Nesnelerin interneti (IoT) cihaz- ları üreticileri piyasaya güvenliği sağlanmamış ve sorun teşkil eden cihazlar. Çıkartmaya devam eder- ken, hackerların bu işe el atması ve mümkün olduğunca çok sayıda cihazı kullanım dışı bırakması riski yüksek. Dijital Reklamların Kriminal Cazibesi Önümüzdeki yıl içerisinde, reklam- cılık sektöründe görmeye alıştığı- mız takip. Ve hedefleme araçlarının benzerlerinin sözde aktivistlerin ve muhaliflerin izlenmesinde kulla- nıldığını göreceğiz. Benzer şekilde, IP adresi kombinasyonları, tarayıcı bilgileri tespiti, ilgi alanları ve otu- rum. Açma seçimleri sayesinde mü- kemmel hedef profilleme imkanları sunan reklam ağları, gelişmiş siber casusluk failleri tarafından hedefle- rini vurmada kullanılacak. 23
  • 24. Blogger'lık müessesesi bir acayip... Tam öldü dediler, yeniden canlandı. Mecra değiştirdi, mikro oldu, Instagram'la "görselleşti", Vlog'la resmileşti derken gördük ki hâlâ özgün içerik üretmeyi başaran blog'lar gündeme yön vermeye ve sahipleri için ciddi bir "pasif gelir kaynağı" olmaya devam ediyor. özel dosya 24 Pekiyi, herkes gibi siz de yıllardır blog yazmanıza rağmen neden “diğerleri kadar” başarılı olamı- yorsunuz? Eğer bu soru aklınıza takılıp kaldıysa ve her şeye rağ- men blog’unuzu güncellemeye devam etmek istiyorsanız, başarı- sızlığın 10 muhtemel sebebini bu yazımızda bulabilirsiniz. Karşınızda blog’unuzun başarısız olmasının 10 sebebi! Başarısız Blog’ların İlk Sorunu: Genel Bir Temanızın Olmaması Kimseye “böyle blog tutulmaz” demek doğru değil, ama başarılı blog’ların temelinde ana konuya hakimiyet esası yatıyor. İnsanlarla paylaştığınız şeyin onlar için de anlam ifade edebilmesi için, oku- yucularınıza bilgi veren ve onlara bir şey öğretmeye muktedir oldu- ğunuz konular hakkında yazmanız gerek... Temanız illa ki tek bir ana başlıkla sınırlı olmak zorunda değil; örne- ğin sadece otomobiller ya da mak- yaj malzemeleri hakkında yazmak zorunda değilsiniz. Fakat farklı deneyimlerinizin sayısı, blog’unu- zun ana temasını boğmaya başlar- sa okuyucularınızı hızla kaybede- ceğinize emin olabilirsiniz. Blog'unuzun Başarısız Olmasının 10 Sebebi Süleyman SERTKAYA info@btgunlugu.com
  • 25. 25 Çözüm: Blog’unuza niş, özgün içeriğin az olduğu ve hakkında bilgi verebileceğiniz kadar hakim sayıldığınız bir ana tema belirle- yerek içerik girin. Eğer sadece tek bir konudan veya ana başlıktan bahsetmek istemiyorsanız, ana temayı “deneyimleriniz” olarak belirleyerek okuyucularınızı yine bir konsept altında bir araya geti- rebilirsiniz. Blog Tutmanın Zaman ve Emek İstemeyen Bir Uğraş Olduğunu Zannetmek Blog yazmak, gerçekten ama gerçekten emek isteyen bir uğraş. Eğer “aklıma estiği gibi üç beş satır yazarım, önemli olan blog’un her gün güncellenmesi!” diyor- sanız, yanılıyorsunuz. İnternet sonsuz bir mecra ve okuyucular yaş, demografik yapı ve coğrafya fark etmeksizin “iyi” ya da “kötü” içerik ayrımını hemen yapabili- yorlar. Blog’unuzun tanıtımı kadar onun içeriği ve özgünlüğü için de emek sarf etmelisiniz. Unutmayın; hangi konuda yazıyor olursamız olun bir rakibiniz var ve içeriğini- ze zaman ve emek harcamazsanız, harcadığınız kadarını bile çöpe atmış sayılırsınız. Çözüm: Blog’unuzu güncelle- mek için aylık bir plan yapın. Ne yazacağınızı önceden belirlemek, blog’unuzu zamanında güncelle- mek için sizi motive edecektir. Ne kadar çok zaman ve emek harcar- sanız, geri dönüşünü almanız o kadar hızlı olacaktır. Fakat şunu hiçbir zaman aklınız- dan çıkarmayın; çok çalışmaktan- sa akıllıca çalışmak daha iyi sonuç verir. Dolayısı ile blog’unuzu güncellerken “akıllıca” yöntemler izlediğinize ve içeriğinizi benzer- siz, kaliteli ve özgün oluşturduğu- nuza dikkat edin. Sadece “Bu Konu Para Kazan- dırır” Motivasyonu ile Konu Seçmek Blog yazmak, bazen “tam zaman- lı bir iş kadar” emek ve zaman isteyebilir. O nedenle yazacağınız konuyu seçerken hem özgün ve “niş” tabir edilen bir tema seç- meye hem de bu tema hakkında gerçekten “tutkulu” olmaya dikkat edin. Örneğin eğer fiziksel ola- rak fit değilseniz ya da egzersiz ya da beslenme hakkında kulak- tan duyma şeyler dışında bir şey bilmiyorsanız, sırf “para kazandı- rıyor” veya “talep görüyor” diye “fitness” ya da “sağlıklı yaşam” hakkında yazmaya çalışmayın. Her “niş” tema, zekice işlenirse “para kazandıran bir blog” haline geti- rilebilir. Aksi takdirde sevmediği- niz ve ilgilenmediğiniz bir konu hakkında yazmaktan sıkılacak ve kısa sürede para kazanamadığınız için bıkıp, bırakacaksınız. Ne yazık ki bu başarısız olma sebeplerinin en başlıcalarından biri... Çözüm: Niş temanızı akıllıca seçin. Örneğin balık tutmaktan hoşlanıyorsanız, kişisel deneyim ve anılarınız kadar insanlara nasıl “daha iyi balık tutulacağını” öğre- tin. Ya da futbol hakkında yaza- caksanız sadece takım ve taktik değerlendirmeleri hakkında değil; taraftar ve futbolcu perspektifin- den de eğitici ve ufuk açıcı yazılar paylaşın. Özel Bir Alan Adına Sahip Olmamak Son derece klişe ama ne yazık ki doğru bir örnek. İnsanlar, jenerik alan adı ve servis sağlayıcılar al- tında tutulan blogların “yeterince profesyonel” olmadığını düşünü- yor. Açıkça söylemek gerekirse be- nim böyle bir ön yargım yok; ama çok fazla kaynakta profesyonel- liğin ilk adımının “özel alan adı” olduğu iddia edildiği için bu sosyal teamüle uyum sağlamak gerekiyor. Yani; www.adinizsoyadiniz.wor- dpress.com, www.adinizsoyadiniz. blogspot.com, adinizsoyadiniz. tumblr.com gibi alan adları yerine, mümkünse www.adinizsoyadiniz. com alan adı altında yayın yapın. Elbette ki bu durumun istisnaları var; ama profesyonel bir başlan- gıç yapmakta hatta daha sonra
  • 26. özel dosya 26 markalaşacak bir ismin alan adına önceden sahip olmakta hiçbir sakınca yok. Çözüm: Blog’unuzu ilk günden itibaren özel bir alan adı altında yayınlayın. Sadece İyi Yazarak İçeriğin Okuyucuya Ulaşmasını Beklemek Blog’ların başarısız olmasının ve iki üç ay sonra elde kalmasının esas sebeplerinden biri, sadece “kaliteli içerik” üreterek okuyucu- ya ulaşılabileceğini zannetmektir. Evet, okuyucu iyi ve kötü içeriği ayırt etmek konusunda son derece sezgisel davranır ama bu ortamı yaratabilmek için önce “okyucu- ya ulaşmak gerekir.” Dolayısı ile sadece kaliteli içerik üretip, mil- yonlarca site içinde okuyucunun blog’unuzu keşfetmesini beklemek pasif ve faydasız bir yaklaşımdır. O yüzden içerik kadar, doğru ve etkili promosyon da önemlidir. Bir blog sırf “var olduğu için” Google ya da diğer arama motorları tara- fından “öne çıkarılmaz.” İçeriğini- zin kalitesi kadar SEO uyumluluğu ve kişisel çabalarınızla ilerleyen aktif bir promosyon gerekir. Çözüm: Bir blog’u tanıtıp duyur- manın pek çok yolu vardır. Bun- ların en temel üçü şunlar; Misafir Blogger’lık. (Ünlü bir blog ya da sitede misafir blogger olarak yazı yayınlamak). Atıf Almak. (Bir ko- nuda önem teşkil eden herhangi bir mecrada atıf almak; ki en iyi geri dönüş toplama yolu budur). Sosyal Medya. (Facebook, Pinte- rest, Twitter ve diğer büyük sosyal medya sitelerinde kullanıcılara erişecek şekilde duyuru yapmak). Bir Ayda “Çok Para Kazanılabil- diğini” Zannetmek Bu “zan” pek çok blogger’ı yolun başında yıkıp geçen şeydir; hiçbir blog arkasında ne gibi bir güç ve ağ olursa olsun bir ayda “dünyanın parasını” kazanmaya başlamaz. Evet, reklam gelirleri, network gelirleri, sponsor gelirleri ayda on binlerce lirayı bulan blog ve siteler var; ama bunlar belki de 3 yıldır sürekli içerik üretilen, tanıtılan, emek harcanan niş siteler. Dolayı- sı ile ekini yemek için önce topra- ğın sürülmesi gerekliliği akıldan çıkmamalı! Unutmayın; başarısız olmak demek “para kazanmamak” değil. Para kazanmayı başaracak kadar sabredememek! Çözüm: Eğer 6 aydır deniyorsanız ama hâlâ sonuç alamadıysanız yine de pes etmeyin! Hedefleri- nizin ve hayallerinizin gerçekçi, elde edilebilir olduğunun sağla- masını yaptığınız sürece başarısız olmanız için fazla sebep yok. Sizce de sadece içerik üreterek kendi paranızı kazanmak ve dünyada bir iz bırakarak geçiminizi sağlamak için bunca emeğe değmez mi? Sabredin. İstikrarsız Bir Blogger Olmak Yedinci maddeye yazdığıma bak- mayın; blog aleminin en önemli kuralı bu olabilir: İSTİKRAR! Eğer başarılı ve sık ziyaret edilen, ünlü ve takip edilen bir blog’a sahip olmak istiyorsanız sadece “canınız istediğinde” yazamazsınız. Aşağı yukarı belirli, tahmin edilebilir ve blog’un güncelleneceğine dair ümit veren aralıklarla yazarak okuyucunuzun aidiyet duygusunu körüklemelisiniz. Aksi takdirde milyonlarca farklı içerik içinde unutulup gidece- ğinize şüpheniz olmasın. Fakat “istikrar” deyince de sırf yazmak için yazmaktan bahsedildiği sa- nılmasın. İstikrar, kaliteli içerik üretmek konusunda tutarlılık demektir. Çözüm: Bu noktada iki temek yak- laşım vardır. Ya “haftada en az 4 yazı gireceğim” der ve girersiniz; ya da “bu ay yazacağım konular bunlar” diyerek, kendi derginizin editörü olur, takvimini takip eder ve içeriklerini hazırlarsınız. Tabii ki daha zor olan ikinci şık daha büyük başarı getirecektir.
  • 27. 27 Berbat Bir Tasarıma Sahip Olmak Berbat bir içerikten daha kötü olan bir şey varsa o da berbat bir tasarıma sahip olmaktır. Binlerce rakibin olduğu bir mecrada tuhaf, okunmayan ve çağ dışı bir tasarı- ma sahip olmak, blog’unuzu daha “ilk intiba” sırasında eler. Eğer blog’unuz 5 yıl önceki trendlere göre tasarlanmışsa içeriğine de o şekilde muamele edileceğinden şüpheniz olmasın. Çok iyi fakat hızlı tüketilmiş, her yerde herkesin karşısına çıkan ücretsiz şablonlardansa, ücret- li ve blog’unuza özel olabilecek şablonları tercih etmeniz; hatta mümkünse kendinize özel bir ça- lışmayı profesyonel bir web sitesi tasarımcısına yaptırmanız, yapa- bileceğiniz en doğru yatırım olur. Aksi halde başarısız olmanız işten değil. Çözüm: Eğer buna ayıracak bütçe- niz varsa sonuna kadar kullanın. Fakat yoksa, renkli, cıvıl cıvıl, çiçekli böcekli, gök kuşağı gibi temalar tercih etmeyin. Bu tarz tasarımlar göz yormaktan ve sizi “amatör bir hevesli” gibi göster- mekten başka bir işe yaramıyor. Sade, okunabilir, gözü yormayan ve neyin nerede olduğunu belli eden bir tasarım işinizi görecektir. Yeni Açılmış Bir Blog’a Reklam Almak Eğer blog’unuzu yeni açtıysanız ya da tek tük ziyaretçiniz varsa, oku- yucularınızın gözünde olumlu bir intiba yaratana kadar blog’unuza reklam almayın. Çünkü reklam- lar okuyucuda sevimsiz duygular uyandırır ve blog’unuzu ister iste- mez “spam” kültürüyle eşleştirir. Eğer köklü ve çok bilinen bir blog sahibi değilseniz, okuyucunun reklam gördüğünde “spam” duy- gusundan kaçınabileceği bir re- feransınız yok demektir. Eğer ille de hemen blog’tan kuruş kuruş da olsa para kazanmak istiyorsanız, reklam yerine “affiliate marketing” ağlarını deneyebilirsiniz. Başarı- sız blog’ların en temel özelliğinin açılır açılmaz her yerden reklam fışkırması olduğunu unutmayın. Çözüm: Aylık ziyaretçi sayınız 50.000 ve üzerinde olana kadar reklamlardan uzak kalın. Bu zor gelebilir ama işin doğrusu bu. Zaten her tık başına kazanacağınız para, korkuttuğunuz / kaçırdığınız okuyucuya değmeyecektir. Büyü- yene ve ünlenene kadar bekleyin; yatırımınızı reklamdan ziyade içe- rik anlaşmaları, marka anlaşma- ları ve pasif gelir modeli üzerine yapın. Okuyuculara Üyelik, Takipçilik ya da İzleme İmkânı Sunmamak e-Posta listeleri pek fazla şey ifade etmeyebilir; ama sadece haftada bir atılan hatırlatma postaları bile okuyucularınızın geri dönmesini sağlayacaktır. Günde onlarca farklı kaynağın takip edildiği düşünü- lürse, blog’unuzu ziyaret edenlere “onları sıkmayacak ve bunaltma- yacak şekilde” sitenizi hatırlatmak faydalıdır. O nedenle ziyaretçilerinizin site- nize üye olabileceği, e-posta liste- sine kayıt olabileceği, siteyi takip edebileceği bir “izleme” imkânını mutlaka sunun. Başarısız blog’lar- da böyle bir imkanın olmadığını göreceksiniz. Çözüm: Ziyaretçilerinizi boğmaya- cak, onların üstüne üstüne gel- meyecek bir “e-mail subscription” sistemini sitenize entegre edin. Google’da arama yaparak onlar- ca farklı alternatif bulabilirsiniz. Sonra ücretsiz e-posta bültenleri servisi kullanarak onlara 3-4 gün- de bir, “blog’ta bu güncellemeler oldu” şeklinde bir bülten göndere- bilirsiniz. Bülten gönderirken Spam yapma- maya, az ve öz içerik paylaşmaya, bülten tasarımını ferah ve anlaşılır tutmaya ve kullanıcılarınız sizden e-posta almak istemiyorsa “buna saygı duymaya” özen gösterin.
  • 28. Yayınlanan son araştırma, şirketlerin milyon dolarlara varan zararlara yol açan siber risklere karşı hazırlıksız olduğunu rakamlarla ortaya koydu. Siber Risklere Karşı Hazır mısınız? özel haber Yapılan siber risk araştırmasına göre, Avrupalı kurumların yalnızca %40’lık bir kısmı siber zarar senar- yolarına karşı önlemini almışken, %60’ı hala olası siber tehditlere karşı korumasız durumda bulunu- yor. “Teknolojinin çıkmaz sokağı” olarak adlandırılan siber risklerin farkındalığı ise artan saldırılarla birlikte oldukça önemli bir seviyeye ulaştı. Rapora göre, siber tehditle- rin farkındalığı 2015’te %21’ken, bu yıl %50’lik bir artış göstererek %31’e yükseldi. Geçtiğimiz günlerde Kıta Avrupası Siber Risk Değerlendirme Rapo- ru’nu yayınladı. Avrupa’da faali- yet gösteren kurumlardan 700’ü aşkın katılımcının görüşleriyle oluşturulan kapsamlı rapora göre, şirketlerin siber riskler konusun- daki farkındalığı artmakla birlikte sayısı giderek artan siber tehditler karşısında söz konusu kurumların henüz yeterli hazırlık seviyesine ulaşmadığı gözler önüne seriliyor. Rapora göre ankete katılan kurum- ların sadece üçte biri risk kayıt- larında siber tehditlerin ilk beşte yer aldığını belirtirken, şirketlerin yalnızca %40’ı bir siber zarar se- naryosunun olası finansal etkileri- ne karşı önlemini almış durumda bulunuyor. Araştırmada Avrupalı şirketlerin %60’ının ise olası bir saldırıda, zararı milyon dolarlara varabilecek siber tehditlere kar- şı hala korunmasız olması dikkat çekiyor. Öte yandan yol açabileceği büyük maddi ve manevi zararlar nedeniyle siber riskler farkındalı- ğı her geçen yıl artıyor. Araştırma sonuçları 2015 yılında siber tehdit farkındalığının %21 iken, bu yıl %50’lik bir artış göstererek %31’e yükseldiğini ortaya koyuyor. Siber Risk Sadece BT Departmanının Sorunu Değil! Kapsamlı araştırma şirketlerin siber risklere yaklaşımıyla ilgili bir diğer önemli gerçeğe de dikkat çekti. Buna göre şirketlerin yöne- tim kurulları siber risk konusunda birincil sorumluluk üstlenmiyor ve kuruluşların üçte ikisinden fazlası (%68) hala bu konuda Bilgi Tek- nolojileri (IT) departmanlarına sorumluluk yüklüyor. Hızla değişen doğası ve potansiyel şiddeti nedeniyle siber risklerin tüm temel paydaşlar tarafından aktif bir şekilde yönetilmesi ge- rekiyor. Her ne kadar Avrupa’daki kuruluşlar siber risk konusunda bilgi ve yönetimi güçlendirmek için konuya daha fazla odaklansalar da hala yapılması gereken işler var. Siber risk sadece bir BT sorunu olarak değerlendirilemez; firmalar karşı karşıya kaldıkları siber teh- ditlerin ortaya koyduğu karmaşık sistemle başa çıkmak için çok daha etkili ve verimli yöntemler geliştir- melidir. 28
  • 29. EMEA bölgesindeki Flash kullanımı ile ilgili olarak yapılan sektörel araştırma, kurumların kritik uygulamalarını (app) desteklemek için yüksek performansa ve depolamaya ihtiyacı olduğunu ortaya koyuyor. Neden Depolama İhtiyacımız Artıyor? özel haber Ne var ki, neredeyse dörtte biri- nin Flash depolama teknolojilerini kullanma yönünde planları yok. Araştırmada ayrıca İngiltere, Fran- sa ve Almanya’dan katılan 3000 BT karar vericisinin yüzde 85’inin, BT satın alma kararlarından doğrudan sorumlu olduğu görülüyor. Araştırmada Elde Edilen Bulgulardan Bazıları Ödemeler, CRM ve iş zekası uy- gulamaları en yüksek performans gerektiren uygulamalar: Araştırma- daki katılımcıların neredeyse yarısı (yüzde 46), işletmelerinde yüksek performanslı depolama teknolojile- rine ihtiyaç olduğu fikrini paylaşıyor. Ödeme süreçleri, Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM) ve İş Zekası uygu- lamaları iş sürekliliğini sağlamak için en istikrarlı seviyelerde yüksek performansı gerektiren uygulamalar arasında yer alıyor. EMEA Flaş pazarı doymuş değil: Yüksek performanslı depolama ihtiyaçları olduğunu söyleyen BT karar vericilerinin neredeyse dörtte biri, uygulamalarını Flash ile des- teklemediklerini de anlatıyor. Hatta yalnızca yüzde 16’sı ödeme süreçle- ri, CRM ve İş Zekası uygulaması gibi iş sürekliliği için en kritik konular- da Flash kullanıyor. Eğer en yoğun zaman diliminde, Flash depolama ve Kurumsal uygulama desteği bir sa- atten uzun bir süre aksarsa, katılım- cıların yarısından fazlası (yüzde 52) müşterilerin bundan memnuniyet- sizlik duyacağını, yaklaşık yarısı ise (yüzde 48,5) müşterilerin o işlet- meye karşı güvenlerini kaybedece- ğini söylüyor. Yaklaşık yarısı (yüzde 48) bu durumdan dolayı kurumun para kaybedeceğini düşünüyor. Flaş bilinci ve büyüme fırsatı yük- sek: BT karar vericilerinin dörtte üçünden fazlası (yüzde 78), Flash’a yatırım yapma konusunda bilgi sahibi; bu bilginin en yüksek olduğu yer ise büyük kurumlar (yüzde 28). Bu farkındalığa karşın, EMEA’daki büyük kurumlardan katılan katılım- cıların yüzde 28’inde Flash yok ve kullanma planları da yapmıyorlar. EMEA kurumlarındaki neredeyse her 5 kişiden biri (yüzde 18), Flash’tan yararlanmayı planlıyor ve neredeyse yarısı (yüzde 48) hâlihazırda kullan- maya başlamış bulunuyor. Bu arada, bölgedeki büyük ve orta ölçekli kurumların yüzde 14’ü Flash kullan- mayı planlıyor ve en yüksek büyüme potansiyelinin ise küçük işletmeler- de olduğu görülüyor (yüzde 17). Bu araştırmalar işletmelerin yüksek performanslı uygulamalara duyduğu iştahın yanı sıra müşterilere hizmet vermek ve günlük operasyonla- rı yürütmek için bunlara duyulan bağımlılığın yüksek olduğunu gözler önüne seriyor. İşletmelerin mis- yon-kritik yapısı ve yüksek perfor- manslı depolama konusu göz önüne alındığında, daha fazla flaş kullanı- mına yönelik olarak hala geniş bir alanın mevcut olduğunu görmek hem şaşırtıcı hem de heyecan verici. İngiltere, Fransa ve Almanya’da yer alan 3000 BT karar vericisi ile yapı- lan araştırma Mayıs 2016 tarihinde Opinion Matters şirketi tarafından gerçekleştirildi. 29
  • 30. Fujitsu Forum 2016’da Dijitalleşme Rüzgarı Avrupa'nın en büyük teknoloji etkinliği Fujitsu Forum 2016, “İnsan Odaklı İnovasyon” ana temasıyla geçtiğimiz günlerde Münih’te gerçekleştirildi. Tüm dünyadan 14 binden fazla insanın ziyaret ettiği etkinlik 2 gün sürdü. Katılımcılar Fujitsu’nun öne çıkan çözüm ve ürünlerinden; siber güvenlik, nesnelerin interneti, yapay zeka, bulut ve büyük veri çözümlerini deneyimlerdiler. A vrupa’nın en büyük teknoloji etkinliği yapılır da BT Günlüğü ekibi orada olmaz mı? Tabii ki biz de 16 ve 17 Kasım 2016’da Almanya’nın Münih kentinde gerçekleştirilen Fujitsu Forum etkinliğinde yerimizi aldık. Etkinlikler genellikle ana bir tema ile gerçekleştiriliyor. Fujitsu Forum‘ da işletmelerin dijital dönüşümü için “İnsan Odaklı İnovasyon” ana temasıyla düzenlendi. Fujitsu Fo- rum’da adından da anlaşılabileceği gibi Fujitsu’nun sunduğu çözüm ve ürünler katılımcılara gösterildi. Bunlara baktığımızda; bulut, nesne- lerin interneti, yapay zeka ve siber güvenlik gibi temel dijital alanlarda yatırım ve yeniliklere devam etti- ğini ve müşterilerine, dijital dö- nüşümün zorluklarıyla, fırsatlarını keşfetmekte nasıl yardımcı olacağı üzerinde duruldu. Avrupa’nın En Yüksek Katılımlı Kurumsal Teknoloji Etkinliği Fujitu Forum’un açılış konuşması büyük bir katılım ile Münih fuar merkezinin ana salonunda ger- çekleştirildi. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi Fujitsu Dünya Başkanı Tatsuya Tanaka sahneye çıkarak dünyadaki dijital dönüşümün hayatlarımızı nasıl değiştirdiğini anlattı. Sunumunda dikey endüst- Ali Yavuz ŞAHİN yavuz@btgunlugu.com özel haber 30
  • 31. rilerdeki yenilikçi Fujitsu çözümle- rinden de bahsetti. Sahneyi Fujitsu Dünya Başkanı Tatsuya Tanaka’dan devralan Fujitsu Kıdemli Başkan Yardımcısı, EMEIA ve Amerika Bölgesi Başkanı Duncan Tait: “İno- vasyon ve değer üretiminin altın çağını yaşıyoruz” dedi. Duncan Tait’in konuşması dünyayı değişti- ren dijital devrim üzerineydi. Tait, dijital devrimin negatif bir güç ol- madığını, sadece bunu görmezden gelenlerin durdurulamaz dijital değişimden endişe etmesi gerekti- ğini ifade etti. Duncan Tait, Fujitsu’nun Avrupa genelinde 1200 üst düzey yö- neticiyle gerçekleştirdiği pazar araştırmasını referans göstererek; “Kurumların yüzde 52’si önümüz- deki beş yıl içinde mevcut işlerinin bugünden farklı olacağını düşü- nüyor” dedi. Ayrıca Tait, “Dijital karışıklık dünyamızı değiştiriyor. Bulut, büyük veri, mobil hizmetler ve nesnelerin internetine dayanan yeni dijital teknolojiler ve hiz- metler, pazar dinamiklerini kendi başlarına değiştiriyor ve tama- men yeni müşteri gereksinimleri yaratıyor’’ diye ekledi. Fujitsu’nun sunduğu çözüm ve hizmetler, iş ortaklarımızın katkılarıyla yeni bir dijital dünya oluşturmaya olanak sağlıyor “ dedi. Açılış oturumunda Duncan Ta- it’in ardından sahneye gelen DHL CIO’su Dr. Markus Voss, dijital Darwinizm ile yüzyüze olduğumu- zu ve kurumların dijital adaptas- yonunun bir varoluş mücadelesi olduğunu söyledi. Dijital dönüşü- mün önemine sık sık vurgu yaptı. Eskiden yıllarımızı ve saatlerimizi alan iş süreçlerinin artık günlere ve saatlere kadar indirgendiğini söyleyen Voss, DHL’de depo yöneti- mi tarafında AR (Artırılmış Gerçek- lik) ve robotlarla üretkenliği nasıl artırdıklarını gösterdi. Son olarak bir konuşma yapan Fu- jitsu CTO’su Dr. Joseph Reger, Ya- pay Zeka (AI) ve Makine Öğrenme (ML) kavramları üzerinde durarak, “Dijital zekayı, sahip olduğumuz veriler oluşturuyor” dedi. Dr. Reger konuşmasında dijital dönüşümün iş modelini yeniden tanımlamak gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Dijital dönüşümde mut- laka CEO’nun liderliği gerekiyor. Zira dijital dönüşüm hangi sektör- de olursanız olun, yaptığınız işin tüm doğasını tamamen değiştir- mek anlamına geliyor. Bu nedenle en üst kademeden yönetim kararı gerekiyor”. Yeni Teknolojiler Fuar Alanın- da Tanıtıldı Fujitsu Forum içinde oluşturulan Fuar Alanında ise Fujitsu’nun ino- vatif teknoloji portföyü de sergi- lendi. Altı farklı bölümde, bulut tabanlı teknolojilerden en yeni yazılım mimarisi teknolojilerine, en son altyapı teknolojilerinden siber güvenlik çözümlerine kadar pek çok ürün ve hizmet sunuldu. Teknolojinin en üst düzeyde sergi- lendiği demo merkezinde dikkati çeken yeni ürün ve hizmetler ise şunlar oldu: Güvenlik tehditleriyle mücade- le etmek için FUJITSU SURIENT çözümleri ile siber atak ve savun- ma senaryo uygulamaları, Fujitsu IoT ürünleri ve çözümleri, Müşteri hizmetlerini üstlenen robotlar, Akıllı hastane ve evde bakım ürünleri, Suç oranını yüzde 80 oranında doğruluk- la hesaplayarak güvenlik güçlerinin dağılım ve miktar optimizasyonunu sağlayan bölgesel suç öngörü sis- temi, Dijital tranformasyonu yö- netmek için kapsamlı Fujitsu Meta portföyü, Fujitsu K5 Bulut Servisi, ServiceNow ile kurumsal uygulama hizmetleri, Yapay zeka (AI), ‘Sosyal Kontrol Merkezi’, sanal asistan ve bilişsel öğrenme sağlayan “Gelecek Nesil Hizmet Masası”, ScanSnap ve PaperStream gibi kişisel ve kurumsal olarak kağıttan dijitale dönüşümü sağlayacak iki pazar lideri doküman tarama platformu, Connect IT Bar – müşteri odaklı, yerinde BT des- tek çözümü, Clean Desk, kablosuz docking ve şarj gibi işyeri ve toplantı çözümleri, Modern ve ergonomik işyeri ortamı için optimize edilmiş 8. jenerasyon ekranlar, 7. nesil Intel® Core™ teknolojisi tabanlı ultra-mo- bil notebook serisi, Yeni ETERNUS AF flash depolama hattı, Entegre sistemler - PRIMEFLEX entegre sistemler ve VMWare Bulut altyapısı için PRIMEFLEX çözümleri. 31
  • 32. 32 Dijital Devrim 5 Yıl İçinde Geleneksel İş Modellerini Yok Edecek Şirket yönetimlerinin çoğunluğu, dijital devrimi karşılamaya hazır olmadıklarını itiraf ederken geleneksel iş modellerinin önümüzdeki beş yıl içinde geçersiz hale geleceğini öngörüyor. kapak konusu
  • 33. 33 A vrupa, Orta Doğu ve Afri- ka’da 380 CEO ve üst düzey yöneticinin katılımıyla ger- çekleştirilen Dijital Devrim araştırmasına göre, pazara yeni girmiş ve daha dinamik dijital ra- kiplerle arasındaki mesafeyi kapatmaya çalışan geleneksel şirketlerin beşte dör- dünden fazlası için veriye dayalı müşteri içgörüsü bugün ticari açıdan en öncelikli sırada yer alıyor. Araştırmaya katılan CEO’ların %66’sı, mevcut ticari yaklaşımlarının çoğunun artık etkisiz olduğunu, bir Dijital Devrim noktasında bulunduklarını ve müşteri deneyimi ve müşteri yönetimi alanında arayı kapatmak ve gelişmek için bütçe- lerini hızla arttırmaları gerektiğini kabul ediyor. Aynı zamanda neredeyse dört işletmeden üçü veriyi, doğru bir biçimde zengin bir içgörüye dönüştürme beceri- sinden yoksun olduğunu itiraf ediyor ve artık bu iki alanda yapılacak yatırımları gelecek sene için şirketin ilk beş önceliği arasında görüyor. Bulgular ayrıca, siber güvenlik ve ticari performans arasındaki doğrudan ilişki- ler göz önüne alındığında sadece en iyi performansı gösteren müşteri odaklı şir- ketlerin başarılı olacağının altını çiziyor. Şirketlerin yaklaşık %42’si, bunu, başarı- nın önündeki en büyük engellerden biri olarak görüyor ve sıralamada rakiplerinin faaliyetlerinden hemen sonraya koyuyor. Bunlar arasında yalnızca dörtte birden daha azı, mevcut dolandırıcılık engel- leme stratejilerinin yeni nesil çevrimiçi dolandırıcılara karşı etkili olduğuna güveniyor. Türkiye ve Ortadoğu’ya bakıldığında ise, şirketlerin %80’i için dolandırıcılığın bir sorun olduğu görülüyor ve bu şirketle- rin %52’si, dolandırıcılığa gittikçe daha fazla maruz kaldıklarını belirtiyor. Aynı zamanda, bölgedeki yaklaşık dört şirket- ten üçü, dijital müşteri deneyimlerinin başarısız olduğunu kabul ediyor. Sonuç olarak, araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 56’sı, fiziksel ve dijital kanallarını
  • 34. 34 daha iyi entegre ederek müşteri hizmetlerini geliştirmek için artık aktif adımlar attıklarını belirtiyor. Araştırma sonuçları, “Müşteri Çağında Başarılı Olun” başlıklı raporda yayınlandı. Dolandırıcı- lık, müşteri yönetimi alanında en iyi uygulamalar ve gelişen dijital trendler dahil olmak üzere pek çok konuda yönetim kurulu seviyesin- deki mevcut düşünce biçimi raporda öne çıkıyor. Gerçekleştirilen araştırmanın so- nuçlarına bakıldığında, veriye daya- lı müşteri içgörüsünün günümüz iş ortamında ne kadar önemli olduğu net bir şekilde görülüyor. Forres- ter Consulting’in gerçekleştirdiği araştırmanın sonucunda bulgular gösteriyor ki ister hızlı inovasyon, ister şiddetli rekabet veya artan müşteri beklentileri olsun, şirketler her alanda zorluklarla karşı karşı- yalar. Ama hepsi, etkileşimle ilgili sıkıntılar ile tüketici güvenliği ara- sında bir denge sağlarken komplike dolandırıcılıklarla baş etmenin, başlıca ticari öncelikleri olduğunu kabul ediyor. Pek çok şirket yöneti- cisi başarılı olmak, rekabeti sürdür- mek ve hatta hayatta kalmak için mevcut çalışma yöntemlerini hızlı bir şekilde adapte etmeleri ve geliş- tirmeleri gerektiğinin farkında. Sonuç olarak, araştırmaya katılan şirketlerin %56’sı, fiziksel ve dijital kanallarını daha iyi entegre ederek müşteri hizmetlerini geliştirmek için artık aktif adımlar attıklarını belirtiyor. Bu konuda iyileştirme ya- parken araştırmaya katılan şirket- lerin %70’i, etkili bir dijital müşteri deneyimi sunmuyor ve üçte ikisi “müşterinin bütünsel görünümünü göremediğinin altını çiziyor. Dijital Dönüşüm Araştırması 2016 Geçtiğimiz günlerde yapılan Dijital Dönüşüm Araştırması ilginç so- nuçları ile dikkatleri üzerine çekti. Araştırmada, İnovasyon, dijitalleş- me ve iş departmanlarını yeniden organize etme noktasında verilen cevaplar şu yönde: Görüşülen orga- nizasyonların %38’i inovasyon için IT ve çalışanlarının da dahil olduğu bir focus grup oluşturmuş. %75’i önümüzdeki 12 ay içerisinde dijital dönüşümü en önemli iş öncelikle- rinden biri olarak gördüğünü söyle- di. %87 isi ise artık BT ile iş birimle- rinin strateji oluşturma noktasında daha fazla birlikte hareket ettiğini paylaştı. Araştırma Türkiye’deki kurumsal şirketlerin dijital dönüşüm aşa- masında hangi noktada olduğuna ışık tutuyor; Aşama 1: Kurumların strateji oluşturması, Çoğu kurumsal organizasyon stratejilerini oluştur- du ve plan yaptı. (Çok detaylı olma- sa da). Aşama 2: Legacy sistemler ve uygulamalar yeni nesil sistem- lerle ve uygulamalarla yenilenmeye başladı. Ancak bu tarafta entegras- yon, güvenlik ve uygulama yöneti- mi gibi bazı zorluklar var. (Legacy sistemlerle ve yeni nesil hizmetleri bir arada sunmaya çalışmak enteg- rasyon sıkıntısına neden oluyor). Aşama 3 ve Aşama 4: İnovasyon yetkinliği. Her sektörün lider ku- rumları var, bir ekosistem gerekiyor. Kurumların bu ekosistem olmadan inovasyon yapmaları çok mümkün değil. Developer community olma- dan inovasyon yapmak zor. Crowd Sourcing Devri Yapılan çalışmada kurumları geç- tiğimiz 12 ay içerisinde öncelik- lendirdikleri IT yatırımları sorul- duğunda uygulama geliştirme ve yönetiminin en ön sırada olduğunu görüyoruz. Aslında çok mantıklı çünkü artık sektör fark etmeksizin hemen hemen tüm kurumsal tüm organizasyonların mobil uygulama- sı var ve bunu geliştirme yönünde çalışmaları mevcut. 2. sırada ileri güvenlik çözümleri yer alıyor. Artan güvenlik tehditleri özellikle de banka, devletin bazı kapak konusu
  • 35. 35 kurumları için bu yatırımların git- tikçe ön plana çıktığını biliyoruz. 3. Sırada ise depolama, iş devamlılığı ve felaket kurtarma yatırımları yer alıyor. Bu tarafta da hızlı veri artışı, bunun etkin yönetimi, kesintisiz servis sağlama gibi hedefler kurum- ların bu yatırımları önceliklendir- mesine neden oluyor. Bunu networking yatırımları takip ediyor (hızla artan mobil çalışanların altyapısını desteklemek vb.). Son olarak ise sunucu ve şirket- lerin çalışanlarına verdiği cihazlar ( laptop, tablet, akıllı telefon vb. Gibi) yine ilk 5 de yer alıyor. Mobil çalışmanın ve her yerden kesintisiz iş yapabilme hedefleri bu 2 yatırımın da (networking + end user devices) önceliklendirilmesine neden oluyor. Peki önümüzdeki 12 ay içerisinde hangi teknoloji yatırımları ön plan- da olacak? Görüşülen organizasyon- ların hepsi mobility yatırımlarını ilk 5 içerisinde yer alacağını söylediler. Yani «Mobile First» yaklaşımı tüm kurumsal organizasyonlarda benim- senmiş durumda. 2. sırayı uygulama geliştirme ve yönetimi alırken, büyük veri ve analitik yatırımları 3. sırada yer aldı. Bulut tabanlı servisler 4. sırada ve sosyal ağlar üzerinden yapılması planlanan yatırımlar da eş değerde önceliklendirilecek. Aslında IDC’nin dijital dönüşüm için temel ola- rak gördüğü ve 3. platform olarak adlandırdığı teknolojiler (mobilite, sosyal iş, bulut, büyük veri ve ana- litiği) kurumsal organizasyonların öncelik listesine girmiş bulunuyor. Yani aslında dijital dönüşümün başladığı ve hızlanarak devam edeceğinin de bir göstergesi olarak okunabilir bu resim. Yapılan görüşmelerde CIO’ların karşılaştıkları en büyük zorluk- lar; teknik ve tecrübe anlamında eleman bulmak ve tutmak, 2. sırada yeni teknolojilere karşı çalışanların direnç göstermesi (bu IT departma- nı çalışanı olabileceği gibi başka iş birimlerinden de olabiliyor), yeni teknolojilerin bulut, büyük veri gibi kullanımı çok yaygın olmadığı ve sektör bazlı çözüm anlamında ürün portföyü ve çözümler anlamında kısıtlı kalması bu teknolojilerin standart olmasını engelliyor. İşletmelerin %78’i, Dijital Giri- şim Konusunda Baskı Hissediyor Elimizdeki veriler sadece Türkiye ile sınırlı değil. Küresel yapılan araştır- malara baktığımızda ise; işletmele- rin %78’i, dijital girişim konusunda şimdi ya da gelecekte kurumlarına karşı bir tehdit oluşturacağına inanıyor. Bu durum yenilikçi şirketleri ile- riye itiyor, dijital girişim yenilikçi olmayanlarınsa batışını hızlandırı- yor. Tüm dünyadan ankete katılan işletmelerin neredeyse yarısı (%45), dijital olarak doğmuş yeni şirket- lerin getirdiği rekabetten dolayı önümüzdeki üç ila beş yıl içinde işletmelerinin modası geçmiş duru- muna düşmesinden korkuyor. Hatta bazı şirketler, değişimin hı- zından fena halde yara alabilecek- lerini hissediyor. İş dünyası lider- lerinin yarısından fazlası (%52) ise dijital teknolojilerin ve Nesnelerin İnternetinin bir sonucu olarak geç- tiğimiz üç yıl içinde sektörlerinde önemli bir yıkım yaşarken, dünya genelinde işletmelerin %48’i üç yıl içinde sektörlerinin nasıl şekillene- ceğini bilmiyor. Anket sonuçları, 16 ülke ve 12 sek- tör genelinde orta ile büyük ölçekli kurumlardan 4000 liderle Vanson Bourne’nin (VB) yaptığı çalışma sonunda ortaya çıktı. Düzensiz İlerleme ya da Dijital Kriz yolda mı? En azından şu söylenebilir ki iler- leme, düzensiz oldu. Bazı şirketler, dijital dönüşümlerine zar zor başla-
  • 36. 36 dı. Çoğu şirket dağınık bir yaklaşım benimsedi. Sadece ufak bir azınlık, dijital dönüşümlerini tamamladı. Ankete katılan her üç işletmeden sadece biri, kritik dijital işletme gereklerini* iyi bir şekilde yerine getiriyor. Çoğu işletmenin sadece bir kısmı, dijital olarak düşünür ve hareket ederken büyük çoğunluk (%73), dijital dönüşümün kurum genelinde daha yaygın olabileceği- ni kabul ediyor. On şirketten yaklaşık altısı, daha iyi güvenlik, hizmet ve bilgiye 7/24 daha hızlı erişim gibi müşterile- rin başlıca taleplerini karşılaya- mıyor. Yaklaşık üçte ikisi (%64), alınan istihbaratlara zamanında tepki veremediklerini itiraf edi- yor. İşletmelerin yapamadıklarını ifade ettikleri konular dijital çağda başarı için şart. Bu kadar yoğun bir yarışın olduğu bir piyasada bunları başaramamak, dijital bir krizin baş- langıcını tetikleyebilir. Dijital Dönüşüm Endeksi, araş- tırmayı tamamlıyor ve şirketleri anket katılımcılarının firmalarının dijital dönüşüm performansı hak- kındaki görüşlerine dayalı olarak derecelendiriyor. Karşılaştırma- ya göre işletmelerin sadece %5’i kendilerini Dijital Liderler grubuna koyarken, neredeyse yarısı geride kalıyor. Dijital Liderler: %5 - Dijital dönü- şüm, çeşitli biçimlerde işletmenin DNA’sına işlemiştir. Dijitali Öncelikle Benimseyenler: %14 - Uygulamada oturmuş bir di- jital planları, yatırımları ve yenilik- leri vardır. Dijitali Değerlendirenler: %34 - Dikkatli ve adım adım dijital dö- nüşümü benimserler, gelecek için plan ve yatırım yaparlar. Dijitali Takip Edenler: %32 - Çok az dijital yatırımları vardır, çekinerek gelecek için plan yapmaya başla- mışlardır. Dijitalde Geride Kalanlar: %15 - Uy- gulamada dijital bir planları yoktur, sınırlı teşebbüsleri ve yatırımları vardır. Dijital Kurtarma Planı Ağır yıkım riskini göz önünde bu- lunduran işletmeler, bir çare arama- ya başlıyor. Dijital dönüşümlerini ilerletmek için: %73’ü, işletmeleri için merkezi bir teknoloji strateji- sine öncelik vermeleri gerektiğini kabul ediyor. %66’sı, BT altyapısına ve dijital beceri liderliğine yatırım yapmayı planlıyor. %72’si yazılım geliştirme becerileri- ni genişletiyor. Katılımcıların öncelik sırasına göre önümüzdeki üç yıl içinde en çok planlanan BT yatırımları şöyle: Yakınsanmış Altyapı , Ultra yüksek performanslı teknolojiler (Örneğin, Flash), Analitik, büyük veri ve veri işleme (Örneğin, Veri Gölleri), Nes- neler İnterneti teknolojileri. Bunlara ek olarak katılımcıların dörtte biri ile üçte biri arası, tam bir dijital kâr (%36) elde ettiğini açıkladı. İşletmelerin yüzde 35’i açık bir inovasyon modeli benim- semek üzere yeni dijital girişim ile ortaklık kurduğunu belirtti. Ayrıca işletmelerin yüzde 28’i, kurumun bir bölümünü ayırarak yeni bir şir- ket kurmuş veya ihtiyaç duydukları becerileri ve yeniliği birleşme veya satınalma yoluyla etme niyetinde. Sadece %17’si başarıyı başvurduk- ları patent sayısına göre ölçüyor ve neredeyse yarısı (%46) dijital he- defleri tüm departman ve personel hedeflerine entegre ediyor. Yakın gelecekte neredeyse her işlet- menin temelinde yazılım geliştirme uzmanlığı olacak. Bu şirketlerin çoğu, tamamen yeni olacakken diğerleri yani 20 yıldır tek bir satır bile kod yazmayanlar, treni kaçır- mış olacak. İşletmeler 1000 kata daha fazla kullanıcıyı ve 1000 kat daha fazla veriyi yönetmekle mü- cadele ederken yeni dijital ürünler ve hizmetler de BT altyapısının dönüşümüne yol gösterecek. Dijital Dönüşüm Bankacılık İçin 405 Milyar Dolarlık Fırsat Sunuyor Teknolojik dönüşüm tüm sektörleri etkisi altına almaya devam eder- ken, bireysel bankacılık hizmetleri sunan kurumlar kritik bir süreçten geçiyor. Tüm dünyada esen ‘finte- ch’ rüzgarı finansal teknolojileri ve etkin güvenlik hizmetlerini kulla- nan finans şirketlerini rekabette öne taşıyor. Hazırlanan ‘Bireysel Bankacılık Sektöründe Dijital Değer için Yol Haritası”na göre dijital en- tegrasyonunu tamamlayan bireysel bankacılık sektöründe 2015-2017 arasında 405.3 milyar dolar maliyet fayda değişimi potansiyeli bulunu- yor. Dijitalleşmede Öncelik Güvenlik Riskini Azaltmak Rapora göre, 2015 yılında finan- sal hizmetler bütün olarak 405.3 milyar dolarlık potansiyelin sadece yüzde 29’unu gerçekleştirebildi. Büyümeyi ve inovasyonu yavaşlatan kapak konusu