6. Ölçme ve Planlama
Adwords’e Kaç Dolar Harcadığımızda
Sitemiz Kaç Tane Ziyaret Alıyor?
Bu Ziyaretçilerin Kaçı Demo Talebinde
Bulunuyor?
Demoların Satışa Dönme Yüzdesi Nedir?
Bir Müşteri Kazanmanın Maliyeti Nedir?
7. Güçlü Yönlerimiz
20%
AYDA
BÜYÜME
• Doğru ürün / doğru fikir
• Ekibin Türkiye’den destek vermesi ile oluşturulan maliyet avantajı
• Manevra kabiliyeti
• Kararlılık
8. ABD’den Başlamanın Avantajları
* Pazar çok büyük. Müşteri seçebiliyoruz.
* İş yapış standartları belli.
Amazon, Quickbook, Shopify, Magento, Fedex, Aramex gibi tüm
sistemlerin entegrasyonları standart; dokümanları indirip uygula
dığınızda sorunsuz çalışıyor.
* Müşteriler SaaS’a çok eğilimli.
* Sales-cycle, yani satışa dönüşme süresi kısa.
Demonun satışa dönme yüzdesi %40.
9. Yakın Gelecekte Türkiye’de de Logiwa…
Amazon’un Türkiye’ye girmesi ile E-ticaret
sektörünün hızlı bir dönüşüm geçireceğini
ve Logiwa’nın iş modelinin Türkiye’de de
kendine Pazar bulacağını düşünüyoruz.
İyi bir fikir
Cesaret
Kararlılık
Çok
çalışmak
Merhaba Ben Neşe Arın Kuter,
LA Software Group’ta GMY olarak görev yapıyorum. LA, şimdi sizlere başarı hikayesini anlatacağım Logiwa’nın sahibi olan firmadır. Firmamız aynı zamanda Revo Capital’in yatırım yaptığı firmalardan biridir.
Logiwa, Kuzey Amerika’da faaliyet gösteren bulut tabanlı bir entanter envanter yönetimi ya da stok yönetimi ya da WMS yazılımıdır. Burada, KUZEY AMERİKA nın altını çizmek istiyorum. Keza hikayemizi esas ilginç kılan şey, Türkiye’den bir yazılım firmasının kalkıp da ABD’de bir yazılım firması kurması ve yazılım satmayı başarmasıdır.
Kısaca Logiwa ne yapar özetleyecek olursam, Logiwa saas olarak aylık kiralama modeli üzerinden satışa sunulmuştur. Ağırlıklı olarak küçük ve orta ölçekli e-ticaret firmaları hedeflenerek geliştirilmiş bir yazılımdır.
Barkodlu stok ve lokasyon takibi yapar
Mal kabul, yerleştirme, toplama ve ayrıştırma gibi depo operasyonlarını gerçekleştirir
Sayım yapar
Telefon, tablet, el terminali gibi gibi mobil cihazlarda ve PC’de çalışır
Pazar yerleri ve alışveriş platformları ile entegredir
Kargo firmaları ile entegredir
Kullanıma hazır bir sistemdir. İlave bir uyarlama ve entegrasyon gerektirmz. Müşterilerin farklı platformlardan sattıkları ürünlerini tek stok üzerinden yönetmelerine olanak sağlar.
Logiwa’nın satış stratejisi de ONLINE üzerine kurulmuştur. Müşteriler dijital pazarlama ve sosyal medya üzerinden bulunur. Demolar online yapılır. Kurulum, destek ve eğitimler de online’dır. Bu, Türkiye’deki satış ve destek modelimizin çok dışında bir modeldir.
Logiwa’nın girişimcilik hikayesini anlatmak için öncelikle, “biz kimiz, ne yaparız” dan başlamak istiyorum. Biz LA olarak 2004 yılında tedarik zinciri konusunda yazılım ve danışmanlık çözümleri sunmak üzere kurulmuş olan bir Türk firmasıyız. Kurulduğumuzdan beri de pek çok şeyi doğru yaparak, her yıl ortalama %20-25 büyüyerek bugünlere geldik. Konusunda dünya lideri yazılımların Türkiye temsilciliğini yaptık, kendi yazılım ekibimizi kurup kendi platformumuzu geliştirdik, WMS (depo yönetimi sistemi), TMS (taşımacılık yönetimi sistemi), rut optimizasyonu gibi ürünleri art arda piyasaya sunduk. Depolarda sabahladık, süreçleri inceledik ve geldiğimiz noktada Türkiye’nin birçok büyük kurumları bizim müşterimiz oldu. Kendimizi başarılı hissettik, ama hala yıllık %20-25 büyüyorduk.
E-ticarette önemli bir boşluk olduğunu gördük. Klasik depo yönetimi sistemleri, e-ticaretin hızına, esnekliğine ve kampanya yapısı gibi dinamiklerine uyum sağlayamıyorlardı. E-ticaretin tüm ihtiyaçlarına cevap veren, hatasız, hızlı ve verimli çalışmayı sağlayan bir ürün geliştirdik. Bu ürün hem fonksiyonellik hem esneklik hem de performans açısından tüm yerli rakiplerin önüne geçti. Biz, büyük Türk şirketlerinin WMS ihalelerinde çağrılan tek yerli firma olarak dünya devleri yazılım firmaları ile aynı masaya oturup onlara kafa tutmaya başladık. Ama hala %20-25 büyüyorduk.
Dünya devleri ile iç piyasada da olsa rekabet etmek bizi fonksiyonellik açısından neyi avantajlarımız olduğunu ve neyi iyi yaptığımızı öğretti. Tabi neyi iyi yapamadığımızı da.... Anladık ki, büyüme serüveninde gerçekten bir sıçrama yapabilmenin yolu büyük düşünmek ve oyunu global oynamaktan geçiyor.
Hedefimizi belirledikten sonra, dünyaya açılma planları yaptığımız sırada fırsatlar da peşinden gelmeye başladı ve 2015’te İTÜ Gate ile tanıştık. İTÜ Gate’e şirketimizi sunduk, iş fikirlerimizi anlattık ve uzunca bir eleme sürecinden sonra bizi desteklemeye karar verdiler. 1 Ocak 2016’da, şirketimizin 2 kurucu ortağı bavullarını toplayıp Amerika’ya WMS satmaya yola çıktı. İTÜ Gate’in desteği, ABD’deki 1 ayı karşılıyordu aşağı yukarı. Yola çıkmadan öncede yatırım firmaları ile görüşüyorduk. Amaçlarımızı anlattığımız Türk yatırım firmalarından gelen bazı yorumlar şu şekildeydi:
“Romantik bir Amerika tatili yapar gelirsiniz 1 ay sonra”
“Amerika’ya Türk aksanınızla yazılım mı satacaksınız?”
Boşa harcanacak 1 dakika bile yoktu. Daha yola çıkmadan 1 ayı dolduracak kadar randevu alınmıştı ve gider gitmez burada Türkiye’de yaptığımızı yapmak için çalışmalara başladık; yani e-ticarete özel on-premise depo yönetimi satmak için kolları sıvadık. Tabi 1 ay su gibi geçti, hiç bir satış yapamadık ama bir karar verdik; dedik ki “dönmüyoruz”. Bu süre içinde fark ettiğimiz şey işlerin Türkiye’den farklı olduğuydu haliyle. Pazarı incelemeye başladık. Gördük ki, Kuzey Amerika’da WMS konusunda rekabet halinde olan ya çok büyük firmalar var, bunlar SAP, Manhattan gibi dünya devleri, ya da fonksiyonu çok kısıtlı stok yönetimi çözümleri var. Büyükler çok pahalı ve proje süreleri yılları buluyor, küçüklerde ise genellikle SAAS ama gerçekten e-ticaret firmalarının işine yaracak fonksiyonellik sunamıyorlar. Bizim çözümümüzün fonksiyonellik açısından büyüklerle daha kıyaslanabilir olmasına rağmen pazarda boşluk, fonksiyonellik açısından küçük ve orta boy e-ticaret firmalarının ihtiyaçlarını karşılayan, kolay kurulan, kolay kullanılan ve maliyeti makul seviyelerde bir çözümün olmamasıydı. Biz de tam bu noktayı hedeflemeye karar verdik. Elimizdeki ürüne yeni yetenekler eklemek yerine olan pek çok fonksiyonunu kısıtlayarak yalın, “Amerikalıların anlayabileceği gibi!” basit ve kiralama modeline uygun bir hale getirdik.
Bugün Logiwa’nın fonksiyonları işte bu kadar:
6 ay entegrasyonları yazmamız sürdü. Bugün 40 civarı farklı platform ile entegrasyonumuz var .Kayda değer pek bir satış yapamadığımız bu süre içinde Türkiye’deki yapılanmamızı hızlıca değiştirerek ABD’ye destek veren 2 ekip kurduk. Bir ekip müşteri destek, İngilizce bilen ABD time zone’a göre mesai yapan kişilerden oluşuyor, bir ekip de teknik ekip, ki bu ekip entegrasyonları yazmak ve yazılımdaki teknik değişikliklerden sorumlu kişilerden oluşuyor.
Bu süre zarfında pazarlama stratejilerimiz, dijital medya ile ilgili metriklerimiz de oturmaya başlamıştı;
Adwords’e kaç dolar harcadığımızda sitemiz kaç tane ziyaret alıyor?
Bu ziyaretçilerin kaçı demo talebinde bulunuyor?
Demolardan satışa dönme yüzdesi
Bir müşteri kazanmanın maliyeti nedir?
Gibi soruların cevaplarını hassas bir şekilde ölçmeye başladık. Üzerine de bir iş planı inşa ettik. Başa-baş noktaları hesaplandı. Buna göre, çok para harcadığımızda çok müşteri gelecek, bunların kurulum desteği ve yardım hattı ihtiyaçları da artacak ona göre her ay kaç eleman alınacak da belli oldu.
Ufak bir sorun vardı, başa-baş noktasına gelene kadar Amerika’daki operasyona Türkiye’deki şirketin finansman sağlaması gerekiyordu. Bunu da bütçeledik. Bir miktar zorlansak da mümkün dedik.
Sonra, darbe oldu.
ABD operasyonunu finanse etmede zorlanmaya başladık. ABD’deki 2 kurucu ortağımız dönmemek için günde 30 USD ile uzunca bir süre yaşamak zorunda kaldılar. Türkiye’de şirket patronlarının standartlarını düşünün; çok sevdikleri “ALMAN” şirket arabalarını bize bırakıp ABD’de pahalı diye metroya bile binmeyip her yere yürüdüler.
Sonra, Trump geldi.
Uzunca bir süre vize alamadılar. Turist vizelerinin süresi dolduğu için Türkiye’ye gelemediler.
Fakat iş modeli doğru bir modeldi ve bütün bu zorluklara rağmen iş büyüdü, müşteri sayıları artmaya başladı. Bu süreçteki fırsatlar:
Fakat iş modeli doğru bir modeldi ve bütün bu zorluklara rağmen iş büyüdü, müşteri sayıları artmaya başladı. Bu süreçteki fırsatlar:
Doğru ürün / doğru fikir
Ekibin Türkiye’den destek vermesi ile oluşturulan maliyet avantajı
Manevra kabiliyeti (pazara uygun stratejiyi oluşturmada ve oturmada fırsat olan yeri görmemizi ve o boşluğu hedeflememizi sağladı)
Kararlılık (hatta inatçılık)
Şu anda ABD operasyonunda ayda %20 büyüyoruz (Türkiye’deki yıllık büyüme oranına denk neredeyse). ABD’deki müşteri sayımız Türkiye’dekinin 5 katına ulaştı. Bu başarı yatırımcıların da ilgisini çekti ve Haziran 2017’de Revo Capital bize ortak oldu. Şimdi de ikinci tur yatırım için yatırımcılarla görüşüyoruz
Dünya markası olma yolunda ilk adımı ABD’de atmanın bir takım avantajlarından da bahsetmek isterim. Neden aynı yöntemi Türkiye’de uygulamıyoruz sorusunun cevabı da burada...
Pazar çok büyük. Müşteri seçebiliyoruz. (Bizim sattığımız modele uymayan müşterileri red etme şansımız var. Türkiye’de ise müşteri sayısı az, hiçbirinin taleplerine hayır diyemiyoruz. Bu nedenle her müşteri için özel süreçler tasarlanıyor, standart bir yapı oturtulamıyor)
İş yapış standartları belli. (Amazon, Quickbook, Shopify, Magento, Fedex, Aramex gibi tüm sistemlerin entegrasyonları standart; dokümanları indirip uyguladığınızda sorunsuz çalışıyor. Türkiye’de ise bu noktadan çok uzağız hala, kargo entegrasyonlarını bile her seferinde baştan yazıyoruz)
Müşteriler SaaS’a çok eğilimli. (Bizde ise hala “verilerim benim kontrolümde olsun” düşüncesi ağır basıyor)
Sales-cycle, yani satışa dönüşme süresi kısa. ( Türkiye’de müşteri ile bağlantı kurduğumuz an ile satışa dönüşü arasında yıllar geçiyor, ABD’de ise demo sonrasında karar veriliyor. Satış yöntemimiz, destek yöntemimiz gibi düşük temas; satış ziyareti yok, demoları online yapıyoruz ve demonun satışa dönme yüzdesi %40. Bu da yüksek bir oran ve ürünün güçlü olduğunu gösteriyor)
Amazon’un Türkiye’ye girmesi ile e-ticaret sektörünün hızlı bir dönüşüm geçireceğini ve Logiwa’nın iş modelinin Türkiye’de de kendine Pazar bulacağını düşünüyoruz.
Yani önümüzdeki dönemlerde Logiwa markasını daha fazla duyacaksınız.
Özetleyecek olursam size anlattığım Logiwa’nın hikayesinde başarı getiren 4 ana element var;
İyi bir fikir
Cesaret
Kararlılık
Çok çalışmak
Teşekkürler.