2. • Alınım
• Emilim
• Proteine Bağlanma
• P-Glikoproteinler
• Faz I Metabolizma = CYP450 Enzim Sistemi
• Faz II Metabolizma = Konjügasyon
• Farmakodinamik
• Atılım (idrar, safra, gaita)
İlaç-İlaç Etkileşimlerinin Tipleri
3. Psikotrop ilaçların etkileşimleri sıklıkla
metabolizma aşamasında olmaktadır.
Karaciğerde ilaç metabolizması iki fazda
oluşur:
• Faz-I (oksidasyon)
• Faz-II (glukuronidasyon)
6. • UGT ile metabolize edilen ilaçlar:
– Lorazepam, oksazepam, temazepam
– Lamotrijin
– Valproat
– NSAI ilaçlar
– Çoğu opioidler
Faz II Tepkimeleri: Glukuronidasyon
7. Faz-I işlevi
Cytochrome P-450 (CYP-450)
Sitoktom (CY) enzimleri 450 nm frekansındaki ışığı
absorbe etme özellikleri nedeniyle P-450 ekini
almaktadır.
8. CYP-450 Enzim Sistemi…
CYP-450 enzim sistemi 13 birincil enzimden oluşan bir
süpergen ailesine sahiptir.
• Üç birincil CYP-450 gen ailesi tanımlanmıştır: Bunlar
CYP 1, CYP 2 ve CYP 3’dür. Özgün alt aileler veya
izoenzimler olarak insanda psikotrop ilaçların
metabolizması için en sık sorumlu tutulanlar: CYP 1A2,
CYP 2C9, CYP 2D6, CYP 2C19 ve CYP 3A4’dür.
• CYP 3A4 en önemlisi olup, ilaçların %30-40’ını
metabolize eder.
9. CYP-450 enzim sistemi ile etkileşen ilaçlar
ya bu enzimleri inhibe ederler ya da
indükler ya da substrat olarak davranırlar…
Bazı ilaçlar ise CYP-450 enzimleri aktivitesi üzerine
etkisizdir. Bir CYP-450 enzimi inhibe edilirse, o CYP-450
enziminin substratları daha yavaş hızla metabolize edilir
ve dolaşımda substratın kan seviyesi artar. Tersi olarak
enzim indüklenirse, o CYP-450 enziminin substratları
daha hızlı metabolize edilir ve dolaşımda substratın kan
seviyesi azalır.
11. İnhibisyon ve İndüksiyon…
İnhibisyon hemen oluşmasına karşın,
indüksiyonun başlaması için 3-10 gün
kadar bir zaman gerekmekte veya başlamış
indüksiyonun durması 5-12 gün kadar bir
zaman almaktadır.
12. Psikostimülanlar
Stimülanlar çok nadir olarak diğer ilaçlarla
etkileşim göstermektedir. Stimülanlar daha
çok benzer düzeneklerle etki gösteren
ilaçlarla etkileşir. Stimülanların birincil
düzeneği önemli nörotransmitterler olan
dopaminin, norepinefrinin ve olasılıkla
serotoninin postsinaptik konsantrasyonunu
artırmasıdır.
13. Stimülanlar ile etkileşimler
Stimülanlar ile MAOI ilaç kombinasyonundan kaçınılmalıdır.
İkisinin birlikte verilmesi, norepinefrinin ve diğer endojen
aracıların daha fazla salınımına ve MAO tarafından
yıkımının azalmasına yol açar. Dolayısıyla hiperpreksi,
hipertansiyon, serebral hemoraji, aritmi ve konvulziyon gibi
ciddi sorunlar ortaya çıkabilir
Stimülanlar MAOI
14. Stimülanlar ile etkileşimler
Stimülanlar dopamin salınımını artırarak, nöroleptiklerin
farmakodinamik etkilerini antagonize ederler.
Bunun sonucu olarak nöroleptiklerin (klorpromazin,
haloperidol vs.) klinik etkilerinde azalmaya yol açma
güçleri vardır. Stimülanlar, nöroleptiklerin aşırı dozda
alınması ve toksisite durumlarında ortaya çıkan belirtilerin
tedavisinde sıklıkla kullanılır.
Stimülanlar Klasik
Nöroleptikler
15. Stimülanlar ile etkileşimler
Farklı nörotransmitter etkisi nedeniyle; verilim
zamanlarının düzenlenmesiyle verilebilir!
Stimülanlar Risperidon
16. Stimülanlar ile etkileşimler
Stimülanlar (özellikle dekstroamfetamin) serotonin salınımını
başlatırlar ve serotonin geri alım inhibitörlerinin (SSRI)
azalmış serotonin geri alımına neden olması
farmakodinamik olarak serotonin reseptör etkinliğini artırır.
Bu nedenle SSRI ile stimülanların yüksek dozlarda
kullanılması serotonin sendromu (hiperpreksi, mental
durumda değişiklikler, hipertansiyon ve taşikardi)
olasılığını doğurur. (MPH serotonin üzerine etkisi az veya
yok)
Stimülanlar SSRI
?
17. Stimülanlar ile etkileşimler
Metilfenidatın farmakodinamik olarak serotonin reseptör
etkinliğinde artış yapması ve fluoksetinin metilfenidat
serum düzeyini artırması nedeniyle, birlikte
kullanılması durumunda, hastalarda ajitasyon yapma
olasılığı artar. Bu nedenle doz titrasyonunun dikkatli
yapılması gerekir.
Stimülanlar SSRI
?
18. Stimülanlar ile etkileşimler
Stimülanlar trisiklik antidepresanların serum
yoğunluklarında olası artış yaparlar. Ayrıca
stimülanlar serotonin salınımını artırmaları ve trisiklik
antidepresanların nöronal gerialımını korumaları
nedeniyle, yüksek dozlarda, serotonin sendromuna
yol açabilirler
Stimülanlar TCA
?
19. Stimülanlar ile etkileşimler
Stimülanlar imipraminin metabolizmasını inhibe edebilir.
Metilfenidat, imipraminin kan düzeyini artırmaktadır. Her ne
kadar bazı durumlarda metilfenidat ve imipramin güvenle
kullanılabilse de bu birleştirme konfüzyon, duygulanımda
oynaklık ve ciddi ajitasyonlara yol açabilmektedir (sabah
MPH, akşam IMP). Metilfenidat ile desipraminin
birleştirilmesinde yan etkiler azdır. Hatta metilfenidat ve
desipraminin bilişsel sorunların iyileşmesinde ayrı ayrı ve
sinerjik etki gösterdiği bildirilmektedir.
Stimülanlar İmipramin
?
20. Stimülanlar ile etkileşimler
Bazı yazınlarda stimülanlarla antikonvülzanların birleştirilmesi
durumunda önemli yan etkilerin görülmediği
bildirilmektedir. Ancak, karbamazepinin metilfenidat
düzeyini ileri derecede düşürdüğüne ait olgu sunumu
vardır.
Stimülanlar, nöbet eşiğini nadiren düşürürler. En güvenilir
dekstroamfetamindir.
Stimülanlar Antikonvülzanlar
21. Stimülanlar ile etkileşimler
Astım tedavisinde kullanılan ilaçlar ile stimülan ilaçların
birlikte kullanımında, ilaçların eklenen etkileriyle baş
dönmesi, taşikardi, çarpıntı, halsizlik ve ajitasyon
olabilir.
Çünkü bronkodilatatörler içinde sempatomimetik
inhalerler var.
Astımlılarda imipramin kullanılabilir.
Stimülanlar Astım İlaçları
!
22. Stimülanlar ile etkileşimler
Stimülanlar kan şekerini, tansiyonu ve kalp hızını
artırabilir.
KC hastalıklarında kontrollü kullanılabilir mi?
Stimülanlar
Diyabet. HT,
Ritm Bzk
23. Stimülanlar ile etkileşimler
Stimülanlar Klonidin
Metilfenidat ile birlikte klonidin kullanımında çok dikkatli
olunması gereklidir. Birlikte kullanan çocuklarda 4 ölüm
olgusu bildirilmiştir. Ancak ilaçlarla ölümlerin ilişkisi
açıklanamamıştır.
30. SSRI’lar
SSRI’lar ile olan ilaç etkileşimlerinin büyük bir kısmı
CYP-450 enzim sistemi üzerinden olur.
SSRI’lar içinde ilaçlarla en yüksek etkileşim olasılığı
olan fluoksetin ve fluvoksamindir. Fluoksetin CYP
2D6’yı, metaboliti norfluoksetin CYP 3A4’ü inhibe
eder. Paroksetin ve sertralin CYP enzimleri üzerine
inhibitör etkiye (çoğunlukla 2D6’ya) sahip olmalarına
karşın, çoğunlukla bunların metabolitleri bu
enzimlerin etkinliklerini azaltacak klinik duruma
neden olmaz ve herhangi bir ilaç etkileşiminden
sorumlu değildirler.
32. SSRI’lar
SSRI kullanan hastalarda ikinci kuşak antihistaminiklerden
(astemizol, terfenadin), sisapridden ve MAOI etkinliği olan
ilaçlardan ciddi toksisite olasılığı nedeniyle kaçınılmalıdır.
Özellikle fluoksetin ve fluvoksamin ile bu antihistaminikler
veya sisaprid verildiğinde yaşamı tehdit edici ciddi aritmiler
olabilir. CYP 3A4’ü inhibe eden bir ilaç astemizol,
terfenadin ve sisapridin birikimine yol açarak kardiak
toksisiteye neden olur. Eğer bu kuşak antihistaminikler
veya sisaprid alan bir hastaya bir SSRI verilmesi
düşünülüyorsa, paroksetin, sitalopram veya sertalin
seçilmeli ve hasta yakından izlenmelidir.
Terfenadin
Astemizol
Sisaprid
Fluoksetin
Flovoksamin
33. SSRI’lar
Benzer şekilde karbamazepinin metabolizması da CYP 3A4
ile olmaktadır. Karbamazepinin fluoksetin veya
fluvoksamin ile birlikte verilmesi ile benzer etkileşim
beklenir; serum karbamazepin düzeyi artar. SSRI alan bir
hastaya karbamazepin alışılmış dozdan daha düşük
dozda başlanmalı ve serum karbamazepin düzeyi düzenli
olarak izlenmelidir. Tersi olarak, karbamazepin alan bir
hastaya bir SSRI başlanması düşünülüyorsa, tercihen
paroksetin, sitalopram veya sertralin seçilmelidir.
Karbamazepin
SSRI
34. SSRI’lar
Flouksetin ve fluvoksamin ile fenitoinin birlikte verilmesi,
fenitoinin klerensini azaltır; dolayısıyla fenitoin toksisitesi
artabilir. Fenitoin toksisitesinde somnolans, ataksi ve
nistagmus gözlenir. Buradaki olası mekanizma
bilinmemektedir. Dikkatli titrasyon yapılmalı ve serum
düzeyi izlenmelidir.
FenitoinFluoksetin
Flovoksamin
35. SSRI’lar
Fluvoksamin teofilin ile birlikte verilmemelidir. Fluvoksaminin
CYP 1A2 üzerine potent inhibitör etkisi vardır ve bu
izoenzim teofilin metabolizmasından sorumludur. Teofilin
ile fluvoksaminin birleştirilmesi durumunda teofilin birikir ve
artmış olan teofiline bağlı olarak kardiak toksisiteye ve
konvulziyonlara yatkınlık olabilir.
Teofilin
Fluvoksamin
37. SSRI’lar
Fluvoksaminin ve fluoksetinin CYP 3A3/4 üzerine olan
inhibitör etkileri nedeniyle, bu ilaçlar alprazolam ve
diazepam ile birlikte verilirse, bu benzodiazepinlerin serum
düzeyleri hafif veya orta derecede artar. Bu nedenle
dikkatli titrasyon yapılmalıdır.
Alprazolam
Diazepam
Fluoksetin
Flovoksamin
38. Santral Serotonin Sendromu
• Genellikle SSRI lar ile birlikte proserotonerjik opioidler,
ekstazi, St. John’s Wort ile kullanımında olur.
• Nadiren monoterapi ile gözlenir.
• Semptomlar hafifse ilaçların kesiminden 24 saat içinde
çözülür, ciddi düzeyde ise siproheptadin gibi serotonin
nonselektif serotonin reseptör antagonistleri kullanılır.
39. Santral Serotonin Sendromu Belirtileri
• Otonomik, nöromusküler ve bilişsel semptomlar olur.
• Hafif düzeyde ise; tremor, inkordinasyon ve konfüzyon
• Orta düzeyde ise, titreme, terleme, hiperrefleksi, ajitasyon,
• Şiddetli ise; ateş, myoklonus, diyare, bilinç bulanıklığı.
41. TCA
. TSA’lar birden fazla CYP izoenzimlerini etkiler. Örneğin,
imipramin CYP 1A2, CYP 2C19, CYP 2D6 ve CYP 3A4’ü
inhibe eder. Fakat SSRI’lardan farklı olarak TSA’lar
alışılmış terapötik dozlarda bu enzimler üzerine aktivasyon
veya inhibisyon yapmazlar. TSA ile birlikte verilen ilaçlar,
TSA’yı artırır veya azaltırlar.
42. TCA
TSA’ın SSRI ile birlikte verilmesi durumunda genellikle TSA’ın
serum düzeyleri artar. Özellikle fluoksetin ve paroksetin
güçlü bir CYP2D6 inhibisyonu ile serum TSA düzeyinde
artış yaparak, olası bir TSA toksisitesine yol açabilir. Bu
durum sertralinde daha az olasılıktadır. Fluvoksamin CYP
1A1/2 ve CYP 2C19 için güçlü bir inhibitördür.
Fluvoksamin ile klomipramin birlikte verilirse serum
klomipramin düzeyi artar. Uygulamada, klomipramin ile
fluvoksamin birlikte verilmişse, klomipramin dozu 1/3’e
azaltılmalıdır; fluoksetin, klomipramin düzeyinde artış
yapar.
SSRITCA
43. TCA
TSA ile karbamazepin veya fenobarbital birlikte verildiğinde
TSA metabolizması artar ve serum TSA yoğunluğu düşer;
bu TSA’ın etkinliğini azaltır. Tersine valproik asit CYP
metabolizmasını inhibe ederek serum TSA yoğunluğunu
artırabilir. Bunun yanında TSA’ın epilepsi eşiğini
düşürdükleri akıldan çıkarılmamalıdır (özellikle
klomipramin).
Karbamazepin
Fenobarbital
TCA
Valproik asit
44. BZ
Alprazolam, midazolam ve olasılıkla diazepam birincil
olarak CYP 3A4 tarafından metabolize edilir. Bu
enzimi etkileyen ilaçlar BZ’in etkilerini belirler.
45. BZ
Özellikle azol türevi antifungal ilaçlar (flukonazol, itrakonazol,
ketakonazol gibi) CYP 3A4 inhibisyonu yaparak BZ serum
düzeylerini ileri derecede yükseltirler. Bunun sonucu
olarak aşırı veya uzamış sedasyon oluşur.
Antifungal
BZ
46. BZ
Beta blokerler serum BZ düzeyini hafif derecede, fluoksetin ve
fluvoksamin orta derecede, makrolid antibiyotikler
(eritromisin, klaritromisin, trolendomisin) ileri derecede
artırırlar. Ayrıca siprofloksazin de serum BZ düzeyini
artıran diğer bir antibiyotiktir. Tersi olarak karbamazepin
CYP 3A4 enzimini indükleyerek BZ serum düzeyini
düşürür. Karbamazepin kullananlarda alternatif BZ olarak
lorazepam kullanılabilir.
Beta blokerler
Fluoksetin, fluvoksamin
Makrolid antibiyotikler
SiprofloksazinBZ
47. Nöroleptikler
CYP-2D6 enzimini inhibe eden SSRI’lar (fluoksetin,
paroksetin) serum haloperidol düzeylerini artırırlar. Bu
durum sertralinde daha az olasılıkladır.
Fluoksetin
FluvoksaminHaloperidol
48. Nöroleptikler
Fluvoksaminin ve fluoksetinin klozapinin serum düzeyini orta
derecede artırdığı bildirilmiştir; fakat bu artışa neden olan
enzimin hangisi olduğu kesin değildir.
Fluoksetin
FluvoksaminKlozapin
49. Nöroleptikler
• Yüksek antikolinerjik etkileri olan nöroleptiklerle
(klorpromazin, tiyoridazin gibi) TSA birleştirilmesinde
artacak olan antikolinerjik yan etkiler yönünden dikkatli
olunmalıdır.
• Karbamazepin CYP enzim indüksiyonu yaparak
haloperidolün serum yoğunluğunu düşürür ve
haloperidolün tedavi yanıtı azalır. Aynı şekilde
karbamazepin de klozapin kan düzeyini düşürmektedir.
Eğer klozapine bağlı epileptik bir nöbet olmuşsa valproik
asit gibi bir antikonvülzan tercih edilmelidir.
50. Nöroleptikler
Risperidonla ilaç etkileşimleri ile ilişkili çok az yazın olmasına
karşın, risperidonun en az iki tip ilaçla etkileşimi önemlidir:
Birincisi CYP 2D6 inhibitörü olan paroksetin ve fluoksetin
gibi ilaçlar risperidonun kan düzeyini artırır. İkincisi
karbamazepin gibi CYP 2D6 indükleyicisi, bu ilacın
metabolizmasını artırır.
Fluoksetin
FluvoksaminRisperidon
52. Lityum
• Lityum renal atılımı etkileyen ilaçlar ile etkileşir. Lityumla
birlikte nöroleptik kullanımı birçok hastada herhangi bir
sorun çıkarmamasına karşın, bazı hastalarda lityumun
nörotoksisitesi riski artabilir (bulantı, kusma, sedasyon,
tremor).
• Lityum ile bir SSRI’ın birleştirilmesi çoğu hastada sorun
yaratmamaktadır. Ancak bu durum serotonin sendromunu
tetikleyebilir. Bu nedenle böyle bir birleştirmede yan etkiler
yönünden dikkatli bir izleme yapılmalıdır.
• Lityum alan hastaların tedavisine nonsteroid
antiinfalamatuvar ilaçlar (ibufren, indometazin vs) ve tiazid
diüretikler (klortiazid, indapamid) eklendiğinde mutlaka
lityum toksisitesi yönünden izlenmeleri gerekir.
53. Karbamazepin
Karbamazepin ile makrolid antibiyotiklerin (eritromisin,
klaritromisin) etkileşimidir. Bu etkileşim ciddi
kardiyotoksisiteye yol açabilir.
Makrolid
AntibiyotikKarbamazepin
54. MAOI
Geriye dönüşümü olmayan MAOI ile birlikte SSRI ve
TSA’ın serotonin sendromu yapma riski vardır. Bu
nedenle bir SSRI’a başlamadan en az iki hafta, bir
TSA’a başlamadan da en az bir hafta önceden geriye
dönüşümü olmayan MAOI’nün kesilmesi gerekir. Eğer
SSRI kullanımı sonrasında bir MAOI’nün başlanması
düşünülüyorsa 5 haftalık bir aranın verilmesi
önerilmektedir.
55. Kronik Hastalık Psikotrop
Kullanımı
• Organ işlevsizliklerinin ilaç metabolizması
üzerine etkileri
• İlaç yan etkilerinin organ işlevsizliklerini
artırması
• İlaç-ilaç etkileşimleri
58. Psikotrop İlaçların Epileptik Eşiği
Düşürücü Etkileri
Potansiyel Antipsikotik Antidepresan Diğer Psikotrop
Yüksek Klorpromazin
Klozapin
Bupropion
İmipramin
Maprotilin
Amitriptilin
Nortriptilin
Orta Çoğu piperazinler
Tiyotiksen
Olanzapin
Ketiapin
Protroptilin
Klomipramin
Venlafaksin
Lityum
Düşük Flufenazin
Haloperidol
Pimozid
Risperidon
Ziprasidon
Doksepin
Desipramin
Trazodon
SSRI’lar
Hidroksizin
Meprobamat
59. Epilepsi + DEHB
• Stimulanların epileptik eşik üzerine etkileri azdır.
• Deksamfetamin metilfenidata göre çok daha az
epileptik eşiği düşürür.
• Atomoksetin epileptik eşiği düşürme riski azdır.
• İlaca dirençli epilepsilerde ve çoklu antiepileptik
ilaç kullanılan olgularda kaçınılmalıdır.
62. Kardiyovasküler Hastalıklarda
Psikotrop İlaçlar
• Amfetaminler ve metilfenidat kalp hız ve kan basıncında klinik
olarak önemli olmayacak düzeyde hafif artışlara yol açarlar.
• TSA’ların göreceli olarak emniyetli kullanımı için düzeltilmiş QT
aralığının 0.45’ten daha uzun olmaması gerekir. QT aralığını
uzatan antiaritmik ilaçlarla (kinidin, prokainamid) TSA’ların
kullanımına dikkat etmek gerekir.
• Fluoksetin, fluvoksamin, sertralin, paroksetin, venlafaksin ve
bupropionun alfa adrenerjik reseptörlere düşük affinitesi nedeniyle
kan basıncı ve nabız üzerine etkileri azdır.
• Yüksek potensli nöroleptik ilaçların (örn. haloperidol) bu yan
etkilerinin daha az olması nedeniyle kalp sorunu olanlarda tercih
edilebilinir. Tedavi dozlarında oral haloperidol EKG’yi önemli
derecede etkilemez.
• Örneğin sydenham koresi olan hastada kardiyak sorun var ise
pimozid yerine haloperidol tercih edilmelidir.
63. Atipik Antipsikotikler: Tipik antipsikotiklerde olduğu gibi
atipiklerde de antikolinerjik yan etkiler ve iletim bozukluklarına
bağlı QRS süresinde uzama gözlenebilir. Bu olumsuzluklar bu
grup içinde en az risperidon ve ketiyapin ile gözlenirken,
olanzapin hafif ortostatik hipotansiyon ve hafif derecede EKG
değişiklikleri ile ilişkilendirilmektedir. Metabolik yan etkiler, QRS
uzaması gibi antipsikotik ilaç kullanımında sık görülen yan
etkiler dikkate alındığında kalp hastalığı olanlarda ilk tercih
aripiprazol olabilir. Ancak bu veriyi destekleyen yeterli çalışma
yoktur.
Kardiyovasküler Sistem Hastalıkları
64. Antidepresanlar
SNRI: Hipertansiyon ortaya çıkabilmektedir.
SSRI: Yüksek dozlarda bile minimal KVS yan etkilerine sahiptir.
Bu nedenle kardiyak sorunu olan hastalarda ilk seçenek
ilaçlardır. Ancak SSRI’ların karaciğer metabolizması üzerinden
kalp hastalıklarında kullanılan bazı ilaçların kan düzeylerini
etkileyebileceği (örneğin; varfarin ve digoksin) göz önünde
bulundurulmalıdır. Sitalopram ve essitalopram, CYP enzim
sistemi ile bağlantısı olmadığından kalp hastalığı nedeni ile tıbbi
tedavi kullanan hastalarda ilk tercih edilecek ilaçlardır. Bu ilaçları
tolere edemeyen veya fayda görmeyen hastalarda ikinci tercih
sertralin, mirtazepin veya venlafaksin olabilir.
Kardiyovasküler Sistem Hastalıkları
65. Karaciğer ve Psikotroplar
• Karaciğer yetmezliği olanlara psikotrop ilaçlar düşük dozlarda,
daha yavaş doz artışıyla ve daha uzun aralıklarla verilmelidir.
• Karaciğer yetmezliği olan bireylerde sertralin ve fluoksetinin
eliminasyon yarı ömrünün önemli ölçüde arttığı, tiyaneptinin
önemli bir değişiklik göstermediği (orta derecede karaciğer
yetersizliğinde) (Royer ve ark. 1989), mirtazapinin yarı ömrünün
%40 kadar uzadığı ve venlafaksinin %50 daha azaltılmış dozlarda
kullanılması gerektiği belirtilmektedir.
• Benzodiazepinlerden alprozolam ve diazepamın oksidasyonunun
karaciğerde olması nedeniyle klirensleri düşer. Oksidasyona
burada uğramayan lorazepam ve oksazepam karaciğer
yetmezliklerinde tercih edilebilir.
• Nöroleptikler içinde karaciğerde metabolize edilecek ilaç miktarı
miligram olarak en düşük ilaç olmaları nedeniyle yüksek potensli
olanlar daha iyi tolere edilebilir.
66. • Aktif metabolitleri olan ve bu metabolitlerinin de karaciğerde
yıkıldığı ilaçların (amitriptilin, imipramin, venlafaksin,
bupropion gibi) sadece tek basamakta metabolize olan veya
aktif metabolitleri olmayan ilaçlara göre (SSRI’ların
çoğunluğu gibi) daha fazla risk taşıdığı bilinmelidir. Ayrıca
yarı ömrü uzun olan fluoksetin gibi ilaçlardan ve yavaş veya
uzatılmış salınımlı ilaçlardan kaçınılmalıdır. Hepatik
ensefalopati riski olan hastalarda benzodiazepinlerden
kaçınılmalıdır ancak mutlaka kullanılacaksa,
glukuronidasyon enzimleri sirozda genellikle etkilenmediği
için metabolizmasında sadece glukuronidasyon olan ilaçlar
(örneğin lorazepam, temazepam veya oksazepam)
seçilmelidir.
Karaciğer Hastalıkları
67. • Antipsikotikler
Tipik Antipsikotikler: Haloperidolun tamamı karaciğerde
metabolize olduğu halde özel bir dozlama önerisi
bildirilmemiştir. Buna karşın normalden daha düşük
dozlarda başlanıp daha yavaş yükseltilmesi doğru
olacaktır. Fenotiyazinlerden (örn. tiyoridazin ve
trifluperazin) kaçınılmalıdır. Yüksek potensli olanlar ise
karaciğerde metabolize edilen ilaç miktarı miligram olarak
en düşük ilaç olmaları nedeniyle daha iyi tolere edilebilir.
Karaciğer Hastalıkları
68. • Antipsikotikler
Risperidon: Daha yavaş metabolize olmaktadır; serbest ilaç oranı
karaciğer yetmezliğinde %35 artmaktadır. 0.5 mg/gün ile başlanıp artışlar
her seferinde 0.5 mg’ın altında tutulmalıdır. 1.5 mg ve üzeri dozlara en az 1
haftalık süre sonrasında çıkılmalıdır.
Aripiprazol: Daha yavaş metabolize olmaktadır, ancak üretici firmaya göre
karaciğer yetmezliği olanlar için özel bir doz ayarlaması gerekliliği yoktur.
Olanzapin: Daha yavaş metabolize edildiği için belli aralıklarla
transaminazların ölçülmesi gerekli görülmektedir ancak üretici firma
karaciğer yetmezliğine özel bir doz şeması önermemektedir.
Klozapin: Daha yavaş metabolize olmaktadır, transaminazlarda belirgin bir
artış olduğunda ilaç kesilmelidir. Özel bir doz çizelgesi mevcut değildir.
Ketiyapin: Daha yavaş metabolize olmaktadır. Atılım hızı %30
yavaşlamaktadır; 25mg/gün dozu ile başlanıp günlük 25-50 mg’lık artışlarla
doz ayarlaması yapılmalıdır.
Paliperidon: Primer olarak böbreklerden atılmaktadır. Hafif ve orta
derecede karaciğer yetmezliklerinde doz ayarlaması yapmanın gerekli
olmadığı vurgulanmakla birlikte ağır yetmezlikler için önerilmiş bir doz
şeması bulunmamaktadır.
Karaciğer Hastalıkları
69. • Psikostimulanlar
Metilfenidat: Özellikle diğer adrenerjik
ilaçlarla birlikte kullanıldığında
mekanizması tam olarak bilinmemekle
birlikte karaciğer üzerine toksik
etkilerinin olabileceği ifade
edilmektedir. Ancak bildirilen bir doz
ayarlama şeması bulunmamaktadır.
Atomoksetin: Metabolizması
yavaşlar. Üretici firmaya göre;
başlangıç dozu ve hedef doz standart
uygulamaya göre orta şiddette
karaciğer yetmezliğinde %50, ağır
yetmezliklerde %75 azaltılmalıdır.
Modafinil: Klirensi düşmektedir, ağır
yetmezliklerde doz %50 azaltılmalıdır.
Karaciğer Hastalıkları
70. Böbrek ve Psikotroplar
• Kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda psikotropların doz
ayarlanmasının mutlaka yapılması gerekir. Lityum gibi böbrekten
atılımı olan psikotroplardan mümkün olduğu kadar kaçınmak
gerekir.
• TSA’ların hidroksile metabolitlerinin böbrek hastalığı olan ve
dialize giren hastalarda belirgin yükseklik gösterir. Fluoksetin ile
yapılan bir çalışmada ise fluoksetin serum düzeylerinin
hemodiyalize giren hastalarda etkilenmediği görülmüştür.
• Lityum alan hastaların tedavisine nonsteroid antiinfalamatuvar
ilaçlar (ibufren, indometazin vs) ve tiazid diüretikler (klortiazid,
indapamid) eklendiğinde mutlaka lityum toksisitesi yönünden
izlenmeleri gerekir.
71. • Antipsikotikler
Haloperidol, aripiprazol, olanzapin, ketiyapin: Doz
ayarlaması gerekmemektedir.
Risperidon: Böbrek yetmezliğinde klirensi düşmektedir.
Tedaviye 0.25–0.5 mg/gün dozu ile başlanıp yavaş artırılmalıdır.
Paliperidon: Böbrek yetmezliğinde klirensi düşmektedir, hafif
yetmezliklerde 3 mg/gün ile başlanıp en fazla 6 mg/gün dozuna
çıkılmalı, orta ve ağır yetmezliklerde ise 1.5 mg/gün dozu ile
başlanıp en fazla 3 mg/gün dozuna çıkılmalıdır.
Böbrek Hastalıkları
73. Metabolik Hastalıklar ve
Psikotroplar
• Trisiklik antidepresanların direkt hiperglisemik etkileri vardır.
• SSRI’lar ile yapılan çalışmalarda hiperglisemi bildirilmemiştir.
Fluoksetin en çok çalışılan SSRI’dır. Depresyonu olan tip I ve
tip II DM hastalarında randomize, plasebo kontrollü yapılan
fluoksetin ile çalışmada glisemik kontrolü iyileştirmeye eğilim
olduğu bulunmuştur.
• Kilo alma, antipsikotik ilaçları alan hastalarda ikincil iştah
artışına bağlı olarak sık gelişen bir problemdir. Özellikle atipik
antipsikotiklerde önemli derecede kilo alımı DM’a neden olabilir
veya alevlendirebilir.
• Lityum kullanan hastaların %10-15’inde hipotiroidizme yol
açabilir. Aynı kural, tiroid hormon metabolizmasını artırabilen ve
TSH salınımını inhibe edebilen karbamazepin için de geçerlidir.
74.
75. Antidepresan İlaçların
Kan Şekeri Üzerine Etkileri
Antidepresan
Sınıfı
Kan Şekerine
Etkileri
Kiloya
Etkileri
İlaç Etkileşimleri
MAOI Değişken, Diyet kısıtlamaları
TSA Değişken,
SSRI Değişken (fluoksetin ile kilo
kaybı)
CYP2C9 inhibitörü olanlar
sülfünoüre ilaç düzeylerini
SNRI ? Muhtemelen nötral
Mirtazapin ?
76. Hematolojik Sistem ve Psikotroplar
• Cerrahi hastalarda fluoksetin kullanımı var ise kanama
zamanı değerlendirilmelidir, fakat diğer SSRI’lar için bu
değerlendirme gerekli değildir .
• SSRI’lardan fluvoksamin warfarin düzeyini %60 artırması
nedeniyle protrombin zamanında artışa neden olmaktadır.
• Agranülositoz nöroleptik ve TSA’lar ile seyrek olarak
ancak ağır biçimde görülebilmektedir. Klozapin kemik
iliğini baskılama riski diğer nöroleptiklere oranla çok daha
yüksektir. Karbamazepin de benzer riski gösterir. Lityum
ise bazen terapötik amaçla da kullanılabilen benign
lökositoza neden olur.
78. Astım ve Psikotroplar
• Astım tedavisinde kullanılan ilaçlar ile stimulan ilaçların
birlikte kullanımında, ilaçların eklenen etkileriyle baş
dönmesi, taşikardi, çarpıntı, halsizlik ve ajitasyon olabilir.
• Fluvoksamin teofilin ile birlikte verilmemelidir. Fluvoksaminin
CYP 1A2 üzerine potent inhibitör etkisi vardır ve bu izoenzim
teofilin metabolizmasından sorumludur. Teofilin ile
fluvoksaminin birleştirilmesi durumunda teofilin birikir ve
artmış olan teofiline bağlı olarak kardiak toksisiteye ve
konvulziyonlara yatkınlık olabilir.
79. Onkoloji ve Psikotroplar
• 5-HT3 reseptör antagonistleri onkoloji hastalarında altın
standart antiemetik ilaçlardır. Fluoksetin ile
Ondansetron birlikte veriliminde 5-HT3 reseptör
reseptör etkileşimi nedeniyle antiemetik etkinlik azalır.
• Bazı opioidler serotonin ve/veya norepinefrin geri
alınımını inhibe ederler. MAOI ve SSRI’lar ile serotonin
sendromuna yol açabilirler.
• Benzodiazepinler merkezi sinir sistemi üzerinde
depresan etkiye sahiptirler. Opioid analzejikler ile veya
santral etkili kas gevşeticiler ile birlikte verildiğinde aditif
veya sinerjistik etkiye neden olabilirler.
80. İlaç-İlaç Etkileşimlerini İnternetten
Kolayca Öğrenebiliriz…
http://www.drugs.com/drug_interactions.php
http://www.medscape.com/druginfo/druginterchecker
http://www.healthline.com/druginteractions
https://druginteractions.epnet.com/
http://healthtools.aarp.org/drug-interactions
The Medilyzer Android Application
To check OTC drug interactions simply
touch “Scan Medication” once more to
learn if two OTC can be taken at the
same time.
Birinci fazda oksidasyon-redüksiyon ve hidroliz tepkimeleri ile moleküle OH, COOH, NH2 ve SH gibi polar gruplar eklenir.
İkinci faz tepkimeleri ise sentetik tepkimelerdir. Molekülün inaktivasyonu ve atılımı ile ilgilidir. Bu tepkimeler konjügasyon tepkimeleri olarak adlandırılır.
UDP-glukuronil transferaz (UGT) Karaciğer hücrelerinin mikrozomal fraksiyonunda bulunan ve glüküronik asitle birleşme olayını katalize eden enzim.
İlaçların birbirileriyle etkileşimi:
-Alınım
-Emilim
-Metabolizma
-Atılım
Psikotrop ilaçların etkileşimleri sıklıkla metabolizma aşamasında olmaktadır.
Karaciğerde ilaç metabolizması iki fazda oluşur:
Faz-I (oksidasyon)
Faz-II (glukuronidasyon)
Faz-I işlevi:
Cytochrome P-450 (CYP-450)
Sitoktom (CY) enzimleri 450 nm frekansındaki ışığı absorbe etme özellikleri nedeniyle P-450 ekini almaktadır.
CYP-450 enzim sistemi 13 birincil enzimden oluşan bir süpergen ailesine sahiptir.
Üç birincil CYP-450 gen ailesi tanımlanmıştır: Bunlar CYP 1, CYP 2 ve CYP 3’dür. Özgün altaileler veya izoenzimler olarak insanda psikotrop ilaçların metabolizması için en sık sorumlu tutulanlar: CYP 1A2, CYP 2C9, CYP 2D6, CYP 2C19 ve CYP 3A4’dür.
CYP 3A en önemlisi olup, ilaçların %30-40’ını metabolize eder.
CYP-450 enzim sistemi ile etkileşen ilaçlar ya bu enzimleri inhibe ederler ya da indükler…
Bazı ilaçlar ise CYP-450 enzimleri aktivitesi üzerine etkisizdir. Bir CYP-450 enzimi inhibe edilirse, o CYP-450 enziminin substratları daha yavaş hızla metabolize edilir ve dolaşımda substratın kan seviyesi artar. Tersi olarak enzim indüklenirse, o CYP-450 enziminin substratları daha hızlı metabolize edilir ve dolaşımda substratın kan seviyesi azalır
İnhibisyon hemen oluşmasına karşın, indüksiyonun başlaması için 3-10 gün kadar bir zaman gerekmekte veya başlamış indüksiyonun durması 5-12 gün kadar bir zaman almaktadır.
Farmakodinamik etkileşim
Aripiprazol ile kombinasyonunda ciddi yan etki yok.
Desipramin artık kullanılmıyor.
Doza bağlı komplikasyonlar
Antipsychotics- there is an increased risk of an irregular heartbeat when Strattera is taken with these medications. Some of the most common antipsychotics are given below.
Haloperidol (Haldol)
Prochlorperizine
Aripiprazole (Abilify)
Clozapine (Clozaril)
Olanzapine (Zyprexa)
Risperidone (Risperdal)
Source: Strattera Drug Interactions (Atomoxetine) - Drugsdb.com http://www.drugsdb.com/rx/strattera/strattera-drug-interactions/#ixzz3VV1sr9KC
ADHD, attention-deficit/hyperactivity disorder; AE, adverse event; ATMX, atomoxetine; BP, blood pressure; bpm, beats per minute; CI, confidence
interval; DEQ, Drug Effects Questionnaire; ECG, electrocardiogram; GI, gastrointestinal; HCT, hematocrit; HGB, hemoglobulin; HR, heart rate; max.,
maximum; MPH, methylphenidate; ms, millisecond; NA, not applicable; NR, not reported; n.s. not significant; OR, odds ratio; OROS, Osmoticcontrolled Release Oral delivery System; PB, placebo; POMS, Profile of Mood States; SD, standard deviation; SE, supraventricular extrasystoles; SGOT,
serum glutamic oxaloacetic transaminase; SVR, systemic vascular resistance; WBC, white blood cells; vs, versus
Sempatomimetik yan etkilerde artış
55
56
Which antidepressants increase seizure risk the most?
The overall incidence of seizures in patients taking antidepressants at reasonable doses and presumed therapeutic ranges is 0.1–4.0%; this can be compared to an incident seizure risk of 0.073–0.086% in the general population of Rochester, Minnesota By class of drug, the highest risk of seizures has been reported with:
the heterocyclic antidepressant clomipramine (0.5% incidence, up to 2.1% with doses of 350 mg per day or greater)
the dopamine- or norepinephrine-specific reuptake inhibitor bupropion (0.4%, up to 2.2% with doses higher than 450 mg per day)
the quaternary antidepressant maprotiline (0.4%) .
The tricyclic antidepressants (TCAs) have the next highest seizure risk (which is increased by toxic levels). The newer selective serotonin reuptake inhibitors (SSRIs)—fluoxetine, sertraline, fluvoxamine, citalopram, and paroxetine—and serotonin receptor modulators—trazodone and nefazodone—are intermediate in risk, as is venlafaxine, a combined norepinephrine and serotonin reuptake inhibitor. The monoamine oxidase inhibitors (MAOIs) carry the least risk.
The incidence is 0.2% for fluoxetine, paroxetine, fluvoxamine, venlafaxine, and sertraline (at the higher doses generally required for obsessive-compulsive disorder); less than 0.1% for imipramine and amitriptyline; and 0.04% for mirtazapine, an adrenergic antagonist that releases norepinephrine and serotonin and blocks some serotonin receptors.The newest agents have not been used long enough to make realistic estimates of their epileptogenic potential. Recent estimates of seizure incidence in patients taking antidepressant drugs, based on large series of patients, have declined, implying that figures from early case series are unreliable.39
Some seizures in patients using SSRIs may be caused by hyponatremia due to the syndrome of inappropriate secretion of antidiuretic hormone (SIADH).44,46 SIADH has also been reported with one of the newest antidepressants, reboxetine, a norepinephrine reuptake inhibitor.
Newer, atypical antipsychotic drugs, such as olanzapine and quetiapine, have a seizure incidence of 0.24–0.88%, higher in patients with a history of seizures.
Olanzapine, quetiapine, and clomipramine also appear to mediate higher seizure incidence. Olanzapine, which is structurally similar to clozapine, has been reported to be associated
with EEG slowing or epileptiform abnormalities (Amann et al.2003; Centorrino et al. 2002; Lee et al. 2003; Pillmann et al.2000; Woolley and Smith 2001), and is viewed as being
associated with relatively higher seizure risk (Lee et al. 1999,2003; Woolley and Smith 2001). Quetiapine has less frequently been associated with seizures or EEG changes than olanzapine
(Amann et al. 2003; Centorrino et al. 2002), but has been mentioned in some case reports (Balit et al. 2003a; Dogu et al.2003; Hedges and Jeppson 2002; Martin et al. 1999; Peuskens
and Link 1997; Worthley et al. 2004).
59
60
Fenotiyazinlerin özellikle de pimozid tedavisinde başlangıç EKG çektirilmesi önerilmektedir (Gutgesell ve ark. 1999). Başlangıç EKG parametreleri PR≤ 200 ms ve QRS süresi ≤120 ms altında olması gerektiği, eğer QTc>450 ms ise pimozidden kaçınmayı ve alternatif tedavi seçilmesine salıkvermektedirler (Shapiro ve ark. 1989).
Yeni atipik antipsikotikler ile kalp hastalarında deneyim sınırlıdır. Olanzapin hafif ortostatik hipotansiyon yapar ve EKG üzerine etkileri az derecededir. Kowatch ve DelBello (2003) ziprasidon verilimi öncesi başlangıç EKG gerekliliğini savunmaktadırlar.
Benzodiazepinler kardiovasküler hastalıklar için en güvenilir gruplardan biridir (Stoudemire ve Moran 1998). Buna karşın, hipnotik ilaçlar yüksek dozlarda solunum yetmezliğine yol açabilir ve dolaylı olarak kardiovasküler problemi olan hastaları etkileyebilirler. Barbitüratlar daha toksiktir, kardiak sorunlarda tamamen kaçınılmalıdır (Stoudemire ve ark. 1990)
-Karaciğer yetmezliği olanda depresyon var ise; milnasipran (SNRI), tianeptin (stablon): çünkü böbrek atılımı var.
-Nöroleptikler içinde karaciğerde metabolize edilecek ilaç miktarı miligram olarak en düşük ilaç olmaları nedeniyle yüksek potensli olanlar daha iyi tolore edilebilir (Gülseren 1999). Atipik antipsikotikler karaciğer yetersizliğinden etkilenebilir veya karaciğer üzerine yan etkileri olabilir. Yapılan bir çalışmada risperidon verilen özellikle erkek çocuk ve ergenlerin hepatotoksite riski taşıdığını ve 3 ayda bir karaciğer aminotransferazları, kolesterol ve trigliseridlere bakılması, ayrıca kilonun izlenmesini önermektedirler (Kumra ve ark. 1997). Buna karşın, Szigethy ve arkadaşları (1996) geriye dönük olarak risperidon verilen (ortalama dozu 2.5 mg/gün, aralık 0.5-10 mg/gün) 38 çocuk ve ergeni (32 erkek, 6 kız, ortalama yaş 10.6 3.7, yaş aralığı 4-17 yıl) gözden geçirmiştir; olguların 37’inde (%97.4), ortalama 12.2 9.8 ay (aralık 1-30 ay) risperidon tedavisi süresince SGOT, SGPT ve total bilirubin değerleri normal düzeyde saptanmıştır. Bazı araştırmacılar steatohepatit ve yükselmiş transaminaz düzeylerinin obezite ile ilişkili olduğuna işaret etmektedirler. Kilo almak yalnız başına da hastalarda yükselmiş SGPT ’ye neden olabilir. Sonuç olarak, risperidona bağlı hepatotoksisite bu yaş grubunda kısa süreli tedavide çok düşüktür.
Trisiklik antidepresanlar iştah artışı ve kilo artışı yapabilme olasalığı nedeniyle diabetli hastalarda olumsuzluklar oluşturabilir. Trisiklik antidepresanların direkt hiperglisemik etkileri de vardır. Lustman ve ark. (1997) nortriptilin ile diabet hastalarında yaptıkları çalışmada kilo alımından bağımsız olarak glisemik kontrolü bozduğunu saptamışlardır. Ancak, SSRI’lar ile yapılan çalışmalarda hiperglisemi bildirilmemiştir (Lustman ve ark. 2000). Fluoksetin en çok çalışılan SSRI’dır. Depresyonu olan tip I ve tip II DM hastalarında randomize, plasebo kontrollü yapılan fluoksetin ile çalışmada glisemik kontrolü iyileştirmeye eğilim olduğu bulunmuştur (Lustman ve ark. 2000). Ghaeli ve arkadaşları (2004) nondiabetik depresif hastalarda da açlık kan şekerinde düşme saptamışlardır. Tip II diabetlilerde sertralin 50 mg/gün ile yapılan başka bir çalışmada 10 hafta sonrasında HbA1c ölçümlerinde düşüklük saptanmıştır (Goodnick ve ark. 1997a).
-Aripiprazol: kilo alımı daha az
Fluoksetinin hematolojik yan etkileri olabilir. Fluoksetin tedavisi sırasında peteşiler ve ekimozlar bildirilmiştir. Bu hematolojik etkiler genellikle doz ile ilişkilidir. Fluoksetin 20 mg’dan yüksek dozlarda platelet agregasyonunu bozduğu ve bu etkinin birkaç günde normale dönebildiği saptanmıştır (Alderman ve ark. 1992). Diğer SSRI ilaçların platelet işlevini bozup bozmadığı tam bilinmemektedir. Cerrahi hastalarda fluoksetin kullanımı var ise kanama zamanı değerlendirilmelidir, fakat diğer SSRI’lar için bu değerlendirme gerekli değildir (Stoudemire ve Moran 1998).
IN VITRO EFFECTS OF ANTIPSYCHOTICS ON HUMAN PLATELET ADHESION AND AGGREGATION AND PLASMA COAGULATION
Stina Axelsson*, Staffan Hägg † , Andreas
Clinical and Experimental Pharmacology and Physiology
Volume 34 Issue 8, Pages 775 - 780
but N-desmethyl clozapine, haloperidol and risperidone did not significantly affect APTT
Active parsiyel tromboplastin zamanı (APTT)
Methylphenidate hydrochloride (ritalin) in obstructive pulmonary disease
Journal of AllergyVolume 29, Issue 2, March 1958, Pages 160-164
Irving W. Schiller M.D. and Alan L. Michelson M.D.
From the Division of Clinical Immunology, Robert Dawson Evans Memorial, Massachusetts Memorial Hospitals: the Department of Medicine, Boston University School of Medicine: and the Allergy Service, Newton-Wellesley Hospital, Boston, Mass., USA
Received 7 January 1958.
Available online 5 November 2004.
Abstract
Eleven experiments were carried out in seven patients with bronchial asthma. Methylphenidate (Ritalin) was given intravenously in a dosage of 2.5 to 10 mg., and the lung volumes, ventilation, and certain cardiovascular effects were measured before and after the administration of the drug. In general, Ritalin increased the vital capacity and the maximal expiratory flow rate and actively stimulated both the depth and the rate of respiration. Th effect of Ritalin on the cardiovascular apparatus was inconstant and, for the most part, moderate and transient.
5-HT3 reseptör antagonistleri onkoloji hastalarında altın standart antiemetik ilaçlardır. Etkinlik ve güvenirlik bakımından 5-HT3 reseptör antagonistleri arasında farklılık olmamasına karşın, olası ilaç-ilaç etkileşimleri yönünden farklılıklar gösterebilirler. 5-HT3 reseptör antagonistleri antimetikler; ondansetron (Zofer ®, Zofran ®, Zoltem 4-8 mg tablet, ampul, şurup), dolasetron (Anzemet ®), granisetron (Kytril 1mg tablet, 3mg/3 ml ampul), tropisetron (Navoban ® 5 mg kapsül, 2-5 mg ampül), palonosetron (Aloxi ®), azasetron ve ramosetron’dur. Bu ilaçların farmakodinamik özellikleri benzer olmasına karşın, CYP enzim etkileşimleri farklı olması nedeniyle farklı farmakokinetik özellikler gösterebilmektedirler (Blower ve ark. 2005). Granisetron hariç (Bloomer ve ark. 1994), diğerleri CYP enzim inhibisyonları nedeniyle ilaç-ilaç etkileşimleri sıklıkla gösterebilirler. Ondansetron, orta derecede CYP1A2 ve CYP 2D6 inhibisyonu yapmaktadır. Fluoksetin ile Ondansetron birlikte veriliminde 5-HT3 reseptör reseptör etkileşimi nedeniyle antiemetik etkinlik azalır (Koriech 1995).
Maliginite hastalarında kullanılan opioidler biyoyararlanımı değiştirerek ve CYP2D6 metabolizmasını etkileyerek diğer ilaçlar ile etkileşime girebilirler. Opioidler barsak geçişini yavaşlatırlar ve bu yolla barsaktaki emilimi süresini uzatırlar. Ayrıca konstipasyona neden olarak, bazı oral alınan ilaçların biyoelverişliliğini artırabilirler. Çoğu Opioidler aktif metabolitlerine CYP2D6 aracılığıyla dönüştürülürler. Bunun sonucu olarak CYP2D6 inhibe eden ilaçlar analjezik etkinliğini azaltabilirler. Fentanil ve methadon ayrıca kısmen CYP3A yoluyla metabolize edilir (Hansten ve Horn 2001). Bazı Opioidler serotonin ve/veya norepinefrin geri alınımını inhibe ederler. Bunun sonucu olarak Opioidlerin MAOI ile birlikte veriliminde SSS de norepinefrin ve serotonin birikimi sonucu toksik reaksiyonlar oluşabilir. Bu reaksiyonlar MAOI kesiliminden birkaç hafta sonrasında bile çıkabilir. Meperidin, pentazosin ve tramadol MAOI ile en fazla etkileşim olasılığı olanlardır. Bu ilaçlar SSRI’lar ile de benzer etkileşimleriyle serotonin sendromuna neden olabilirler (Kesavan ve Sobala 1999, Mason ve Blackburn 1997).
Benzodiazepinler merkezi sinir sistemi üzerinde depresan etkiye sahiptirler. Opioid analzejikler ile veya santral etkili kas gevşeticiler ile birlikte verildiğinde aditif veya sinerjistik etkiye neden olabilirler (Gutstein ve Akil 2002).