SlideShare ist ein Scribd-Unternehmen logo
1 von 35
Downloaden Sie, um offline zu lesen
SYBTD
HAKEMLİ
ELEKTRONİK DERGİ
ISSN: 1306 - 4371



SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ

Cilt: 2                    Sayı: 2         Yıl: 2007




                    www.sporyonetimi.com
SYBTD
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ

                                       Sahibi
                                    Levent ATALI

     --------------------------------------------------------------------------------

                                    Editörler
                         Yrd. Doç. Dr. Kürşad SERTBAŞ
                          Sakarya Üniversitesi BESYO

                               Ahmet GÖNENER
                           Kocaeli Üniversitesi BESYO

     --------------------------------------------------------------------------------
                                    Bilim Kurulu

                               Prof. Dr. Erdal ZORBA
                            Prof. Dr. Faik İMAMOĞLU
                        Prof. Dr. Füsun ÖZTÜRK KUTER
                             Prof. Dr. Gazanfer DOĞU
                              Prof. Dr. Hasan KASAP
                              Prof. Dr. M.Ferit ACAR
                         Prof. Dr. M.Yavuz TAŞKIRAN
                             Prof.Dr. Seyhan HASIRCI
                    Yrd. Doc. Dr. Cengiz KARAGÖZOĞLU
                          Yrd. Doç. Dr. Dilşat ÇOKNAZ
                        Yrd. Doc. Dr. Demet GÖNENER
                           Yrd. Doc. Dr. Hakan SUNAY
                           Yrd. Doc. Dr.Hasan ARSLAN
                        Yrd. Doc. Dr. Kenan SİVRİKAYA
                           Yrd. Doc. Dr.M.Levent İNCE
                       Yrd. Doc. Dr. Nevzat MİRZEOĞLU
                      Yrd. Doc. Dr. Meltem N.VELİOĞLU
                          Yrd. Doc. Dr. Müberra ÇELEBİ
                           Yrd. Doc. Dr. Selhan ÖZBEY
                       Yrd. Doc. Dr. R. Timucin GENCER
                           Yrd. Doc. Dr. Velittin BALCI
     --------------------------------------------------------------------------------

                                       İleitşim
                                bilgi@sporyonetimi.com
İÇİNDEKİLER


            GENÇLİK VE SPOR GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDE
        GÖREVLİ SPOR UZMANLARININ ÖRGÜTSEL BAĞLILIĞI

                  ÜZÜM, H., YALÇIN H. B., YÜKTAŞIR, B


                            (05 - 15)

VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞINDA ÇALIŞAN PERSONELİN BOŞ ZAMANLARINI
            DEĞERLENDİRMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

                          Zekeriya GÖKTAŞ



                            (16 - 23)

          TÜRKİYE’DE OSMANLI DÖNEMİNDE VE ULUSLAŞMA
                   SÜRECİNDE KADIN VE SPOR

                            Ayşe ATALAY



                            (24 - 29)

       OSMANLI VE GENÇ TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİNDE
               SPORDA BATILILAŞMA HAREKETLERİ


                            Ayşe ATALAY



                            (30 - 35)
SUNUŞ


        Spor Yönetimi temalı E-Dergi projesi olarak yayın hayatına başlayan “Spor
Yönetimi ve Bilgi Teknolojileri Dergisi (SYBTD)” sporbilimleri camiasına katkı
sağlamaya devam ediyor. Yayın içeriği ile alanında ilk ve tek olan SYBTD, Spor
yönetimi uygulamalarında etkili bir faktör olan Teknoloji kullanımını, bilgi yöneti-
mini spor yönetimi ve organizasyon anlayışının tamamlayıcısı olarak görmekte ve
akademik anlamda da bu anlayışın gelişmesini sağlayacak adımlar atmaktadır.




        SYBTD, Özellikle Çağdaş spor yönetimi yaklaşımı çerçevesinde teknoloji-
ye hakim bir yönetici, bu beceriyi uygulamada başarıya taşıyabilen bir bilgi yönet-
imi anlayışı ve tüm bu özellikleri spor yönetimi faaliyetlerinde değerlendirebilecek
mesleki beceriye sahip bireylerin oluşmasına sınırlıda olsa akademik olarak katkıda
bulunmayı amaçlamaktadır.


        Ülkemizde sporbilimlerinin bugünkü konumundan daha da fazla hak ettiği
mesleki ve akademik değere az da olsa katkıda bulunuyorsa ne mutlu bizlere. Bu
yolda yürürken unutmadığımız iki faktör var. Birincisi, sporbilimlerinin bugünkü
konumuna gelmesinde emek ve zaman harcayan hocalarımız, ikincisi ise biz genç
araştırmacıların heyecanıdır.



        SYBTD yayın politikası, akademik etik değerlere bağlı ve sistematik bir
değerlendirme sürecini içermektedir. Dergimiz her yıl 2 sayı olarak yayımlanacaktır.
SYBTD’nin yayın hayatındaki devamlılığı siz değerli akademisyenlerin katkıları ile be-
lirlenecektir. Bu nedenle bizleri yalnız bırakmayacağınızı umut eder, çalışmalarınızda
başarılar dileriz




                                                                             Editör
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                           ELEKTRONİK DERGİ




                     GENÇLİK VE SPOR GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDE
               GÖREVLİ SPOR UZMANLARININ ÖRGÜTSEL BAĞLILIĞI
                      ÜZÜM, H*.; YALÇIN H. B*.; YÜKTAŞIR, B*.;
             * Abant İzzet Baysal Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu

ÖZET
         Bu araştırma ile, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Merkez ve Taşra teşkilatlarında
görev yapan spor uzmanlarının örgütsel bağlılığı araştırılmıştır. Araştırma amacı doğrultusunda,
genel tarama modellerinden olan kesit alma yaklaşımı ve ilişkisel tarama modeliyle yapılmıştır.
Araştırmanın çalışma evreni aynı zamanda örneklemini oluşturmaktadır. Örneklem grubu Gençlik
ve Spor Genel Müdürlüğünde görev yapan n=98 katılımcıdan oluşmaktadır. Veri toplama aracı
olarak, Hoşgörür, (1997) tarafından geliştirilen örgütsel bağlılık ölçeği kullanılmıştır. (Cronbah
Alpha α= 0.82). Anketin bu çalışma için yapılan güvenilirlik analizinde, Cronbah Alpha
güvenirlik katsayısı α= 0.89 olarak tespit edilmiştir. Elde edilen veriler betimsel istatistik, tek
yönlü varyans analizi (ANOVA) ve değişkenler arasındaki farkların hangi gruplar arasında
olduğunu belirlemek için Tukey testi kullanılarak çözümlenmiştir. Alt boyutlar arasındaki ilişki ise
korelasyon (Pearson Correlation Moment) analizi ile çözümlenmiştir.
         Çalışma sonucunda katılımcıların cinsiyeti ile yerimseme, uyuşum ve yabancılaşma alt
boyutları arasında istatiksel olarak erkeklerin lehine anlamlı farklılık bulunmuştur. Deneklerin
öncelikli yapmak istedikleri işler ile özdeşleşme, yerimseme ve yabancılaşma alt boyutları arasında
idarecilik yapmak isteyen katılımcılar lehine istatiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmuştur.
Ayrıca çalışma sonuçlarına göre katılımcıların alternatif iş imkanları ve sorumluluk düzeyi
bağımsız değişkenlerinin örgütsel bağlılık alt boyutlarından yerimseme, uyuşum ve yabancılaşma
üzerinde istatiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Elde edilen bu sonuçlar derinlemesine
tartışılıp yorumlanmıştır.
 Anahtar Kelimeler: Spor Uzmanı, Örgütsel Bağlılık

    ORGANIZATIONAL COMMITMENT OF THE SPORT EXPERTS OF GENERAL
                  YOUTH AND SPORT DIRECTORATE

ABSTRACT
        The purpose of this study is to investigate commitment of sport experts that work at general
youth and sport directorate. For the purpose of this study, cross sectional method of survey was
employed to analyze relationships among variables. The subjects of the study were sport experts
(n=98) who were employed at general youth and sport directorate in Turkey. The data were
collected by using scale of ‘Organizational Commitment of Teachers’ (OCT) which was developed
by Hosgorur in 1997. The previous study indicated that validity of this instrument is sufficiently
high (Cronbach Alpha α= .82). In the study, validity of the instrument was also found sufficient
(α= .89). Further, the statistical analyses of the study included descriptive statistics, correlational
analyses and one way analysis of variance (ANOVA) and Tukey Post Hoc.
        The results of the study showed that gender of the subjects created statistically significant
differences on the facets of accommodation, identification and alienation. In all three facets of
commitment males scored higher than females. Also, the result of the study indicated that there
were statistically significant differences between independent variable of desired job and facets of
commitment on indifference, accomodation and alienation. Subjects who want to be in administavi
position scored higher than any other position. Furthermore, there were statistically significant
differences among independent variables of intensity of job and alternative job on three facets of



                                                                                                     5
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                           ELEKTRONİK DERGİ



organizational commitment (Identification, Colonialism, Accommodation, Indifference and
Alienation). The results of the study was further elaborated and discussed.
Key Words: Organizational Commitment, Sport Expert

       GİRİŞ

        İnsanlığın var oluşundan günümüze kadar, bireyler yaşamlarını sürdürebilmek ve bağlı
bulundukları topluluklarda sosyal bir statü elde edebilmek için büyük çabalar içersine
girmektedirler. Bu amaçla kişilikleri ve yetenekleri doğrultusunda bir meslek sahibi olarak
yaşamlarının büyük bir kısmını türlü örgütlerde geçirmektedirler. Bu bağlamda bireylerin
meslekleri yaşamlarında önemli bir yer tutmaktadır. Freud’a göre ruh sağlığının temeli “sevmek ve
çalışmaktır.” İnsanların mutluluğunun yarısı eşini sevmek, diğer yarısı da işini sevmektir (Ankay,
1996). Bireylerin işini severek yapması çalıştığı örgütün verimliliği açısından oldukça önemli bir
etkendir.
        Literatürde, örgütlerde etkinlik ve verimliliği etkileyen birden çok değişken bulunduğu
belirtilmektedir. Bu değişkenler, yönetim ve yönetici davranışları, örgütün içinde bulunduğu
kültür, örgüt içi çatışmalar, örgütsel stres, iletişim ve işbirliği, motivasyon, doyum şeklinde
sıralanabilir. Bu faktörlerin yanı sıra bireylerin yaptığı işe ve örgüte yönelik tutum ve davranışları
ile örgütsel bağlılığı da örgütsel verim açısından önemli birer faktördür.
        Örgüte bağlılık, çalışanın çalıştığı örgütün hedeflerini benimsemesi ve örgüt içindeki
varlığını sürdürmeyi istemesidir. Örgüte bağlılık tutumu kişisel (yaş, örgüt içi kıdem ve iç/dış
kontrol odağı) ve örgütsel (iş dizaynı ve yöneticilerin liderlik vasıfları) değişkenler ile
belirlenmektedir. Ayrıca uzun süreli iş güvenliği, kararlara katılabilme fırsatları, işte sorumluluk ve
özerkliğe sahip olabilme, ademi merkeziyetçi örgütsel yapı ve olumlu örgüt iklimi çalışanın örgüte
bağlılığı üzerinde etkili olmaktadır (Yıldız, 1993). Mowdey, Porter ve Steers (1982) örgüte
bağlılığı; bireyin belirli bir örgüte ilgisi ve o örgütle özdeşleşme derecesi olarak tanımış ve
kavramsal olarak bu tanımın üç faktörü içerdiğini belirtmişlerdir: a) Örgütün amaç ve değerlerini
kabul etme ve inanma, b) Örgüt yararına önemli miktarda gayret gösterme isteği, c) Örgüte olan
üyeliği şiddetli bir şekilde devam ettirme arzusu (Mowdey, Porter ve Steers 1982).
        Mathieu ve Zajak, 1967 ile 1986 yılları arasında örgüte bağlılık ile ilgili yayınlanmış 174
araştırma üzerinde yapmış oldukları meta-analizde, örgüte bağlılığı etkileyen faktörleri beş başlık
altında toplamışlardır.
        a- Kişisel özellikler
        b- İş ile ilgili özellikler
        c- Rol ile ilgili özellikler
        d- Örgütsel özellikler
        e- Grup/ Lider özellikleri
        Bu sınıflandırma içerisinde yer alan faktörlerin örgüte bağlılık üzerinde etkili olduğu
bulunmuştur. Kuralların biçimsel olarak yazılı olması, merkezkaçlaşma derecesi ve fonksiyonel
olarak diğer bölümlere bağlılık ile örgüte bağlılık arasında olumlu bir ilişki bulunmuştur. Görev
bağımlılığının iş görenlerin örgüte ve bağlı oldukları gruba yaptıkları katkının farkına varmaları
sonucunda, kendilerini işin içinde görmelerini sağlayarak bağlılığı artırdığı ileri sürülmüştür. İş
görenlerin örgüte hislerinin olması ve kararlara katılma derecesi ve örgütün büyüklüğü ile örgüte
bağlılık arasında da ilişki olduğu ileri sürülmektedir. Kişilerin örgütle olan ilişkileri kuvvetlendikçe
kişi kendini örgütün hizmetindeymiş gibi hissedebilir (Ergül, 2004).
        Örgütsel amaçlara bağlılık, sadece belli bir rolün etkin derecesini nitelik ve nicelik
yönünden yükselterek devamsızlılığın ve iş gücü devrinin azalmasına katkıda bulunmakla
kalmayıp; aynı zamanda bireyi, örgütsel yaşam ve en üst düzeyde sistem başarısı için gerekli bir
çok eyleme yöneltir. Örgütsel amaç ve değerlerin içselleştirilmesi ve onlara güçlü bağlılık, en


                                                                                                      6
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                           ELEKTRONİK DERGİ



etkili güdü tarzlarından biridir. Bu güdü tarzı, klasik örgüt politikasının sınırları içinde uyulması en
zor olanı olarak görülür, içselleştirmenin derecesi, örgütsel amaçların kendi özelliklerine ve
bunların bireyin gereksinim ve değerleri ile olan uygunluğuna bağlıdır (Türk, 2003).
        Örgüte bağlılığın sonuçlarından olan iş tatmini, devamsızlık, personel devri, sadakat ve işle
ilgili çabalar önemlidir ve örgüt çalışanlarının örgüte bağımlılığını sağlama yolunda çaba
göstermelerini gerektirir. Çalışanın yüksek seviyede örgüte bağlılığı, genelde hem örgüt hem de
çalışan için olumlu bir etmendir. Bunların olumlu sonuçları arasında çalışanın uzun süre örgütte
kalması, sınırlı işi bırakma isteği, sınırlı personel devri ve yüksek iş tatmini yer almaktadır (Yıldız,
1993).
        Bazı araştırma sonuçlarına göre, örgütün iş görenin beklentilerini karşılayamadığında
işgörenin örgüte bağlılığının azalabileceği ve örgütten ayrılabileceği belirtilmektedir. Örgüte
bağlılıkları azalan işgörenlerin işe devamlılıkları da azalmakta ve iş gücü devir hızı artmaktadır.
1981 yılın da Fortune’de yayınlanan bir araştırmada, ortalama bir şirketin yeni mezunlarından
istihdam edilenlerin yüzde ellisinin ilk beş yıl içerisinde şirketten ayrıldıkları tespit edilmiştir
(Mowdey, Porter ve Steers 1982). Yine Örs ve diğerleri tarafından hastane çalışanları üzerinde
yapılan bir araştırmanın sonucuna göre, uzman hekimlerin örgütsel bağlılık algıları; mesleğine yeni
başlayan asistan–pratisyen hekimlere göre daha yüksek bulunmuştur (Örs ve diğerleri 2003).
        Bu sonuçlar mesleğinin hemen başında olan iş görenlerin örgütüne yönelik tutumu ve bu
tutumu takiben oluşan örgütsel bağlılığın sağlanmasında bir takım sorunlar yaşadıklarının
göstergesi olarak kabul edilebilir. Bu sorunlardan dolayı oluşan olumsuz örgütsel tutum iş göreni
daha uygun bir çalışma ortamı aramaya ve aradığı ortamı bulduğunda işini bırakmaya
yönlendirebilir.
        Bu nedenle, yapılan bu çalışmada temel alınacak olan örgütsel bağlılık ve buna bağlı olarak
oluşan erken işi bırakma eylemi ile ilgili Movdey, Porter ve Steers tarafından geliştirilen model
şekil 1’de verilmiştir.

   Kişisel Fak.                       Örgütsel Fak.                     Örgüt Dışı fak.
                                      İlk çalışma deneyimleri
   İş beklentileri                    İş sahası                          Var olan diğer
   Psikolojik kısıtlamalar            Denetim                            alternatif işler
   İş Secimindeki nedenler            Hedef Birliği
   Kişisel özellikler                 Örgütlenme




                                      Sorumluluk hissi
        İlk bağlılık




                                   İşe başlanan ilk dönemdeki
                                             bağlılık

Şekil 1: Yeni işe başlayanlarda örgütsel bağlılığı etkileyen faktörler (Porter ve Steers, 1991).

         Porter ve Steers (1991)’in yeni işe başlayanlar ile işverenlere önerdiği birçok örgütsel
bağlılık modeli bulunmaktadır. Bu yazarlara göre en uygun bağlılık modellerinden biride Şekil
1’de görülmektedir. Şekli incelediğimizde; kişisel faktörlerle ilgili olarak iş görenleri ilk iş


                                                                                                      7
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                           ELEKTRONİK DERGİ



gününde işe götüren muhtemel bağlılık faktörleri sıralanmaktadır. Bireylerin ilk iş gününden
itibaren yüksek örgütsel bağlılık duygusu onların örgütte kalıcılığını sağlar. Bu bağlılık onları
daha fazla sorumluluk alma duygusu içerisine iterek örgütsel etkinliklere daha fazla katılımı sağlar.
Bu durum kişinin erken etkili örgütsel bağlılık sürecine girmesine neden olarak bireyleri daha fazla
örgüte bağlar ve onların örgüt ile ilgili görevlerinde daha fazla çaba sarf etmelerini sağlar. Örgütsel
faktörler ise iş ile ilgili çalışma alanı, iş dönütü, işin özerkliği ve işin önemi gibi faktörleri içerir.
İşle ilgili karar mekanizmasına etkin bir şekilde katılım bağlılık derecesini etkiler. İş grubu ve
örgütsel amaçlardaki tutarlılık da bağlılığı artırır. Sonuç olarak örgütsel özellikler, işçilerin
sorumluluk almalarında önemli rol oynamaktadır. Örgüt dışı faktörler ise kişinin bir işi elde
etmesinden sonra var olan diğer alternatif iş imkanlarının elde edilebilirliği ile ilgilidir.
Araştırmalar; yüksek maaşla işe başlamayan bireylerin işe bağlılığının düşük olduğunu ve işe
başladıktan altı ay sonra teklif edilen diğer alternatif işleri değerlendirmeyi düşündüklerini
göstermektedir.
         Örgüt–işgören ilişkileri, işe devamlılık veya devamsızlık, işte kalma veya işgücü devri ve
örgüte bağlılık biçimleri yalnızca işletmeleri değil bütün örgütleri ilgilendirmektedir. Bu ilişkilere
verilen önem, işgörenlerin örgütlerle olan bağlantılarında bir azalma eğilimi olması nedeniyle
gittikçe artmaktadır. İşgören açısından bir örgüte katılmak ve örgütte kalmak, işgörene, maaşlar
gibi mevcut ekonomik ödüllerle birlikte emeklilik şeklinde gelecek güvencesi sağlar. Ayrıca, bir
örgüte üyelik, içsel iş doyumu ve destekleyici bir arkadaş grubu gibi psikolojik ödüller de sağlar.
Dolayısıyla, bir iş gören bir örgüte ne kadar yatırım yaparsa veya bağlanırsa örgütten temin
edeceği fayda ve ödüllerde o kadar çok olur (Çırpan, 1999).
         Bunun yanında bir örgüte bağlı olmanın birey açısından belirli olumsuz sonuçları da
olabilir. Örnek olarak bir şirkette uzunca yıllar çalışan bir birey, yeni bir işe transfer edebileceği
çeşitli becerileri kazanamayabilir. Bunun yanında devamsızlık yapmamak için birey, ailesi ile olan
etkileşiminin olumsuz olması pahasına örgüte bağlılığı devam ettirebilir. Sonuç olarak, işgören
açısından bir örgüte bağlı olmanın olumlu ve olumsuz sonuçları bulunmaktadır. Buna karşılık,
örgütün işgörenlerle güçlü bağlar kurmaları, önemli görünmektedir. Bütün örgütlerin, işgören
devamsızlığı ve işgücü devrinden kaçınmaya gereksinimleri vardır. Bu değişkenlerle ilgili
göstergeler ne kadar yüksekse, maliyetlerde o derecede artmaktadır. Bu nedenle pek çok örgüt, iş
görenleri ile aralarında güçlü bir bağ oluşturmaya çalışır (Çırpan, 1999).
         Örgüt-işgören bağlılıklarının düşük olması, toplum genelinde, üretilen hizmet ve ürünlerin
miktarını ve kalitesini de olumsuz etkilemektedir (Çırpan, 1999). Bu örgütlerden biri olan
G.S.G.M., Merkez ve Taşra teşkilatı olmak üzere tüm il ve ilçelerimizi kapsayan oldukça büyük bir
örgüt yapısına ve bu örgütlerin çeşitli kademelerinde görev yapan iş görenlere sahiptir. 2001
yılında açılan bir sınav ile 500 kişi G.S.G.M bünyesinde spor uzmanı olarak göreve başlamıştır.
Fakat mesleğinin henüz başında olan bu spor uzmanlarının bu günkü sayısı 350’ye düşmüştür. Bu
sayının her geçen gün azalmasının nedenleri; spor uzmanlarının sözleşmeli olarak görev
yapmalarından dolayı mesleki güvencelerinin olamayışı, iş tanımlarının henüz tam manasıyla
yapılmayışı, uzmanı oldukları alan ile ilgili işlerde çalıştırılmamaları ve maaşlarının düşüklüğü
sayılabilir. Bu tür nedenler spor uzmanlarının görev yaptığı örgüte yönelik olumsuz tutum ve
davranışlar geliştirmelerine neden olarak örgüte olan bağlılıklarını zayıflatabilir. Bu noktadan
hareketle bu çalışma ile; spor uzmanlarının görev yaptıkları örgüte yönelik, özdeşleşme-
yerimseme-uyuşum-umursamazlık-yabancılaşma, gibi tutum alt boyutlardan hangilerini
geliştirdiklerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır.




                                                                                                        8
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                              ELEKTRONİK DERGİ



           YÖNTEM
           Araştırma, genel tarama modellerinden biri olan kesit alma yaklaşımıyla ve ilişkisel tarama
   modeliyle yapılmıştır. Araştırmanın örneklemi aynı zamanda çalışma evrenini oluşturmaktadır.
   Oransız eleman örnekleme yöntemi ile seçilen örneklem gurubu ise, Gençlik ve Spor Genel
   Müdürlüğüne bağlı merkez ve taşra teşkilatında görev yapan 98 spor uzmanından oluşmuştur. Veri
   toplama aracı olarak Hoşgörür’ün 1997 yılında “İşgörenlerinin Örgütsel Tutumlarını” ölçmeye
   yönelik olarak geliştirmiş olduğu ölçek kullanılmıştır (α=.82). Bu ölçek özdeşleşme-yerimseme-
   uyuşum-umursamazlık-yabancılaşma gibi 5 alt boyuttan oluşmaktadır. Bu çalışma için yapılan
   güvenirlik analizi sonucunda ise Cronbach Alpha güvenirlik katsayısı α=0.89 olarak tespit
   edilmiştir. İki bölümden oluşan anketin birinci bölümünde kişisel bilgilerle ilgili 11 soru, ikinci
   bölümde ise eğitim iş görenlerinin örgütsel bağlılığını ölçmeye yönelik 50 sorudan oluşan beşli
   likert tipi ölçme aracı kullanılmıştır. Sorulara beş kategori üzerinden cevap verilmiştir. Bu
   kategorilerin sayısal olarak karşılığı ise: Hiçbir zaman=1, Nadiren=2, Ara sıra=3, Genellikle=4,
   Her zaman=5 olacak şekilde puanlanmıştır.
           Anket doğrudan deneklerin ismine posta yolu ile gönderildi ve pulu yapıştırılmış geri
   dönüşüm zarfına katılımcılara ikram edilmek üzere kahve konuldu. Böylece katılımcıların daha
   samimi ve gönüllü bir şekilde soruları yanıtlamaları sağlanmaya çalışılmıştır.
           Elde edilen veriler SPSS for Windows paket istatistik programı ile çözümlenmiştir.
   Deneklerin demografik özelikleri ile ilgili frekans dağılımları betimsel istatistik yöntemi ile
   belirlenmiştir. Örgütsel bağlılık anketinin alt boyutları arasındaki ilişkiye Pearson Korelasyon
   analizi ile bakılmıştır. cinsiyet, yapılmak istenen öncelikli iş ve alternatif iş imkanları gibi
   sınıflandırılmış bağımsız değişkenler ile örgütsel bağlılık alt boyutları arasında ki ilişkiye Tek
   yönlü varyans analizi (ANOVA) ile, gruplar arasında fark olduğunda ise farkın hangi gruplar
   arasında olduğunu bulabilmek için Tukey Post Hoc analizleri kullanılmıştır.

   BULGULAR

           Çalışmada, örneklemi oluşturan deneklerin toplam sayısı n=98 spor uzmanından
   oluşmaktadır.   Bunların    %67.3     (n=66)’sını    erkekler,    %32.7   (n=32)’sini   ise   bayanlar
   oluşturmaktadır. Spor uzmanlarının %49 (n=48)’unu evliler, %51 (n=50)’ini ise bekarlar
   oluşturmaktadır. Yaş gruplarına göre spor uzmanlarının            %19.4 (n=19)’ü 20-25 yaş, %70.4
   (n=70)’ü 26-30 yaş, %9.2 (n=2)’si ise 31-35 yaşları arasında bulunmaktadır. Spor uzmanlarının
   görev yaptığı yer ile ilgili değişkenler incelendiğinde, %100 (n=98)’ünün il merkezlerinde görev
   yaptığı saptanmıştır.

   Tablo 1. Örgütsel bağlılığı oluşturan alt boyutların aritmetik ortalama ve standart
   sapmaları.
Alt Boyutlar                  Umursamazlık    Yerim seme     Yabancılaşma       Uyuşum       Özdeşleşme

Aritmetik Ortalama (   )          3.30           3.52               3.60         3.92            4.01

Standart Sapma (SS)               0.38           0.68               0.63         0.55            0.56


           Tablo 1 incelendiğinde, spor uzmanlarının örgütsel bağlılık alt boyutlarından en yüksek
   birinci derecede “özdeşleşme” ( =4.01±0.56) alt boyutunda ve en düşük derecede de



                                                                                                        9
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                           ELEKTRONİK DERGİ



“umursamazlık” alt boyutunda ( =3.30±0.38), aritmetik ortalama ve standart sapmaya sahip
oldukları görülmektedir.
Tablo 2. Deneklerin cinsiyet, yapılmak istenen öncelikli iş ve alternatif iş imkanları ile
örgütsel bağlılık alt boyutlarının aritmetik ortalamaları ve standart sapmaları.
                            ÖZDEŞLEŞME     YERİMSEME      UYUŞUM       UMURSAMAZL     YABANCILAŞMA
                                                                       IK
                                 ± SS           ± SS          ± SS          ± SS            ± SS
             Erkek           4,07 ± 0.58   3, 61 ± 0.67   4,00± 0.51    3,31± 0.38      3,70± 0.61
Cinsiyet
             Kız             3,88 ± 0.50   3,33 ± 0.66    3,76 ±0.61    3,28 ± 0.37     3,40 ± 0.64

Yapılmak     idarecilik      4.10 ± 0.48   3.62 ± 0.60    3.98±0.49     3,37± 0.32      3.75 ± 0.64
 İstenen
Öncelikli    organizasyon    4.31 ± 0.30   4.00 ± 0.33    4.25± 0.66    3.10± 0.60      3.55 ± 0.46
   İşler
             Antrenörlük     3.79± 0.64    3.27 ± 0.78    3.75± 0.60    3.23 ± 0.41     3.35 ± 0.56

             Evet            3.92 ± 0.58   3.33 ± 0.69    3.82±0.59     3,27± 0.38      3.30± 0.47
Alternatif
    İş       Hayır           4.13 ± 0.51   3.79 ± 0.58    4.05 ±0.46    3.25 ± 0.38     4.03 ± 0.58


       Tablo 2 incelendiğinde; cinsiyet değişkeni ile örgütsel bağlılık alt boyutları arasında en
yüksek aritmetik ortalama ve standart sapmanın “özdeşleşme” alt boyutunda ( =4.07 ± 0.58),
erkekler de, en düşük derecede aritmetik ortalama ve standart sapmanın ise “umursamazlık” alt
boyutunda ( =3.28 ± 0.37) bayanlarda olduğu görülmektedir. Spor uzmanlarının öncelikli olarak
yapmak istedikleri işler ile örgütsel bağlılık alt boyutları arasında en yüksek aritmetik ortalama ve
standart sapmanın “özdeşleşme” alt boyutunda ( =4.31±0.30) organizasyon yapmak isteyen
deneklerde, en düşük derecede aritmetik ortalama ve standart sapmanın ise “umursamazlık” alt
boyutunda ( =3.10±0.60) yine organizasyon yapmak isteyen deneklerde olduğu görülmektedir.
Spor uzmanlarının alternatif iş imkanı ile örgütsel bağlılık alt boyutları arasında en yüksek
aritmetik ortalama ve standart sapmanın “özdeşleşme” alt boyutunda ( =4.13±0.51) alternatif iş
bulduğunda kurumdan ayrılmayı düşünmeyen deneklerde, en düşük derecede aritmetik ortalama ve
standart sapmanın ise “umursamazlık” alt boyutunda ( =3.25±0.38) yine alternatif işlere hayır
diyen deneklerde olduğu görülmektedir.
       Spor uzmanlarının cinsiyet değişkeni ile örgütsel bağlılık alt boyutları asındaki farkı
gösteren ANOVA sonuçları tablo 3’de görülmektedir.




                                                                                                      10
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                           ELEKTRONİK DERGİ


Tablo 3. Deneklerin cinsiyet değişkeninin örgütsel bağlılık alt boyutları açısından farkları

                                                               2       Sd               2               F
                                                     Σ

                                     Gruplar Arası       0.82          1         0.82
                    Özdeşleşme       Grup İçi            29.78         96        0.31                  2.66
                                     Toplam              30.61         97
                                     Gruplar Arası       1.79          1         0.79
                    Yerim seme       Grup İçi            43.67         96        0.45                 3.94*
                                     Toplam              45.46         97
CİNSİYET                             Gruplar Arası       1.23          1         1.23
                    Uyuşum           Grup İçi            28.64         96         29                  4.14*
                                     Toplam              29.88         97
                                     Gruplar Arası       0.02          1         0.02
                    Umursamazlık     Grup İçi            14.12         96        0.14                  1.37
                                     Toplam              14.14         97
                                     Gruplar Arası       1.85          1         1.85
                    Yabancılaşma     Grup İçi            37.24         96        0.38                 4.79*
                                     Toplam              39.10         97
* 0.05 anlamlılık düzeyi

        Bu analiz sonucunda, deneklerin cinsiyeti ile yerimseme alt boyutu arasında (F(1;96)=3.94;
p<0.05), uyuşum alt boyutu arasında (F(1;96)=4.14; p<0.05) ve yabancılaşma alt boyutu arasında
(F(1;96)=4.79; p<0.05) istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Farklılığın hangi
gruptan kaynaklandığını görmek için Tablo 2’ye baktığımızda, cinsiyet değişkeni ile örgütsel
bağlılık alt boyutları arasında en yüksek aritmetik ortalama ve standart sapmanın özdeşleşme
( =4.07±0.58), yerimseme ( =3.61±0.67) ve uyuşum ( =4.00±0.51) alt boyutlarında
erkekler de olduğu görülmektedir.

       Spor uzmanlarının öncelikli yapmak istedikleri işler ile örgütsel bağlılık alt boyutları
arasındaki farkı gösteren ANOVA sonuçları tablo 4’de verilmiştir.

Tablo 4: Deneklerin öncelikli yapmak istedikleri işlerin örgütsel bağlılık alt boyutları
          açısından farkları.


                                                                   2        Sd      2           F
                                                           Σ

                                    Gruplar Arası          2.66             2    1.33
                 Özdeşleşme         Grup İçi               27.94            95   0.29          4.53*
                                    Toplam                 30.61            97
                                    Gruplar Arası          4.07             2    2.03
                 Yerimseme          Grup İçi               4.39             95   0.43          4.67*
                                    Toplam                 45.46            97
                                    Gruplar Arası          1.80             2    0.90
ÖNCELİKLİ
                 Uyuşum             Grup İçi               28.07            95   0.29          3.06
 YAPMAK
İSTENİLEN                           Toplam                 29.88            97
    İŞ                              Gruplar Arası          0.69             2    0.34
                 Umursamazlık       Grup İçi               13.45            95   0.14          2.43
                                    Toplam                 14.10            97
                                    Gruplar Arası          3.44             2    1.72
                 Yabancılaşma       Grup İçi               35.65            95   0.37          4.59*
                                    Toplam                 39.10            97

                                                                                                              11
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                           ELEKTRONİK DERGİ



* 0.05 anlamlılık düzeyi

        Tablo 4 incelendiğinde, deneklerin öncelikli yapmak istedikleri işler ile özdeşleşme alt
boyutu arasında (F(2;95)=4.53; p<0.05), yerimseme alt boyutu arasında (F(2;95)=4.67; p<0.05) ve
yabancılaşma alt boyutu arasında (F(2;95)=4.59; p<0.05) anlamlı farklılıklar bulunmuştur.
Farklılığın hangi alt gruplardan kaynaklandığının ortaya konması için Tukey Post Hoc analizi
yapılmış ve sonuçları Tablo 5’de verilmiştir.

Tablo 5. Deneklerin yapmak istedikleri işler ile bağlılık puanları arasındaki farklılık.
İSTENİLEN İŞ                              n                           ±       ss                p
Özdeşleşme         İdareci               58                3.88                0,48            0.02
                   Antrenör              34                4.10                0,64
Yerimseme          İdareci               58                3.62                0.60            0.04
                   Antrenör              34                3.27                0.33
                   Organizatör            6                4.00                0.33            0.03
                   Antrenör              34                3.27                0.78
Yabancılaşma       İdareci               58                3.75                0.64            0.009
                   Organizatör           34                3.35                 0.56

*p<0.05
        Bu analiz sonucuna göre; özdeşleşme alt boyutunda idarecilik yapmak isteyen spor
uzmanlarının bağlılığı antrenörlük yapmak isteyenlere göre daha düşük bulunmuştur. Yine
yerimseme alt boyutunda, idarecilik yapmak isteyenler ile antrenörlük yapmak isteyenler de
idareciler lehine ve organizatörlük yapmak isteyenlerle antrenörlük yapmak isteyenlerde de
organizatörler lehine yüksek bulunmuştur. Yabancılaşma alt boyutunda ise idarecilik yapmak
isteyenlerle organizatörlük yapmak isteyenler arasında, 0rganizatörler lehine örgüte bağlılık
derecelerinde anlamlı farklılıklar bulunmuştur.
        Spor uzmanlarının alternatif iş imkanlarını değerlendirme olanakları ile örgütsel bağlılık alt
boyutları arasındaki farkı gösteren ANOVA sonuçları tablo 6’da verilmiştir.

Tablo 6. Deneklerin alternatif iş imkanlarının örgütsel bağlılık alt boyutları açısından
farkları.
                                                                          2     Sd        2         F
                                                                  Σ

                                           Gruplar Arası          1.07           1     1.07
                      Özdeşleşme                                                                  3.48
                                           Grup İçi               92.54         96     0.30
                                           Toplam                 30.61         97
                                           Gruplar Arası          5.12          1      5.12
                      Yerimseme            Grup İçi               45.34         96     0.42     12.19*
   ALTERNATİF                              Toplam                 45.46         97
       İŞ             Uyuşum               Gruplar Arası          1.28          1      1.28
     İMKANI                                Grup İçi               28.59         96     0.29      4.32*
                                           Toplam                 29.88         97
                                           Gruplar Arası          0.14          1      0.14
                      Umursamazlık         Grup İçi               13.99         96     0.14       0.98
                                           Toplam                 14.14         97
                                           Gruplar Arası          12.70         1      12.70
                      Yabancılaşma         Grup İçi               26.39         96     0.27     46.20*
                                           Toplam                 39.10         97



                                                                                                         12
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                           ELEKTRONİK DERGİ



*0.05 anlamlılık düzeyi

       Tablo 6 incelendiğinde, deneklerin alternatif iş imkanları ile yerimseme alt boyutu arasında
(F(1;96)=12.19; p<0.05), uyuşum alt boyutu arasında (F(1;96)=4.32; p<.05) ve yabancılaşma alt
boyutu arasında (F(1;96)=46.20; p<0.05) anlamlı farklılıklar bulunmuştur.
       Farklılığın hangi gruptan kaynaklandığını görmek için Tablo 2’yi incelediğimizde, spor
uzmanlarının alternatif iş imkanı ile örgütsel bağlılık alt boyutları arasında en yüksek aritmetik
ortalama ve standart sapmanın, özdeşleşme ( =4.13±0.51), uyuşum ( =4.05±0.46) ve
yabancılaşma ( =4.03±0.58) alt boyutlarında alternatif işlere hayır diyen deneklerde olduğu
görülmektedir.

TARTIŞMA VE YORUM

        Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Merkez ve Taşra teşkilatlarında görev yapan spor
uzmanlarının demografik özelliklerinin örgüte bağlılık üzerindeki etkisinin araştırıldığı bu çalışma
sonucunda elde edilen bulgular bu bölümde tartışılarak yorumlanmıştır. Yapılan analizler
sonucunda, spor uzmanlarının örgütsel bağlılık alt boyutlarından en yüksek birinci derecede
“özdeşleşme” ( =4.01±0.56) ve en düşük derecede de “umursamazlık” alt boyutlarında
( =3.30±0.38), aritmetik ortalama ve standart sapmaya sahip oldukları görülmektedir (Tablo 1).
Bu sonuçlara dayanarak genel anlamda spor uzmanlarının görev yaptığı örgüte yönelik yüksek
düzeyde “özdeşleşme” ve orta düzeyde de “yabancılaşma” tutumu geliştirdikleri söylenebilir.
        Bağımsız değişkenlerimizden olan, cinsiyet ile örgütsel bağlılık alt boyutları arasındaki
ilişki incelendiğinde, deneklerin cinsiyeti ile yerimseme (F(1;96)=3.94; p<0.05), uyuşum
(F(1;96)=4.14; p<0.05) ve yabancılaşma (F(1;96)=4.79; p<0.05) alt boyutları arasında istatistiksel
olarak anlamlı farklılıklar bulunmuştur (Tablo 3). Farklılığın hangi gruptan kaynaklandığını
görmek için tablo 2’ye baktığımızda, cinsiyet ile örgütsel bağlılık alt boyutları arasında en yüksek
aritmetik ortalama ve standart sapmanın özdeşleşme ( =4.07±0.58), uyuşum ( =4.00±0.51) ve
yabancılaşma ( =3.70±0.61) alt boyutlarında erkekler de olduğu görülmektedir. Örgütsel
bağlılık ile ilgili yapılan bir çok araştırmada da cinsiyetler arasında fark bulunmuştur. Yalçın,
Üzüm ve Yüktaşır (2004), beden eğitimi öğretmenleri üzerinde yapmış oldukları çalışmada ve
yine Kırel’in (1999), market çalışanları üzerinde yapmış olduğu çalışmalarda erkeklerin kadınlara
göre iş yerine bağlılık konusunda daha yüksek aritmetik ortalamaya sahip oldukları sonucuna
ulaşmıştır. Bu sonuçlara karşılık, yurt dışında yapılan örgütsel bağlılık araştırmaları
incelendiğinde; (Jacson, 2004; Koslowsky ve Elizur, 2001; Reed, Krathchman ve Strawser, 1994),
kadınların erkeklere göre daha yüksek örgütsel bağlılık düzeyine sahip oldukları sonucuna
ulaşılmıştır. Bu sonuçlara dayanarak erkek spor uzmanlarının özdeşleşme ve uyuşum alt
boyutlarında örgüte bağlılık derecelerinin bayanlara göre daha yüksek olduğu, ancak yabancılaşma
alt boyutunda örgüte bağlılık derecelerinin bayanlardan düşük olduğu sonucuna varılmıştır.
        Spor uzmanlarının kurumda yapmak istedikleri iş ile bağlılık alt boyutları arasındaki ilişki
incelendiğinde, öncelikli yapılmak istenilen iş ile özdeşleşme alt boyutu arasında
(F(2;95)=4.53;p<0.05), yerimseme alt boyutu arasında (F(2;95)=4.67; p< 0.05) ve yabancılaşma
alt boyutu arasında (F(2;95)=4.59; p< 0.05) istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmuştur
(Tablo 4). Yapılan Tukey Post Hoc analizi sonunda, özdeşleşme alt boyutunda idarecilik yapmak
isteyen spor uzmanlarının bağlılığı antrenörlük yapmak isteyenlere göre daha düşük bulunmuştur.
Yine yerimseme alt boyutunda, idarecilik yapmak isteyenler ile antrenörlük yapmak isteyenler de
idareciler lehine; organizatörlük yapmak isteyenlerle antrenörlük yapmak isteyenlerde de
organizatörler lehine örgüte bağlılık dereceleri yüksek bulunmuştur. Yabancılaşma alt boyutunda



                                                                                                 13
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                           ELEKTRONİK DERGİ



ise idarecilik yapmak isteyen spor uzmanlarının örgüte bağlılık dereceleri organizatörlük yapmak
isteyenlerden daha düşük bulunmuştur (Tablo 5). Bu sonuçlara la ilgili literatür incelendiğinde;
lider ve yöneticilerin örgüte bağlılık düzeylerinin iş görenlere göre daha yüksek olduğu sonucuna
ulaşılmıştır (Everett, 1992; Monchac,1994; Satva, 1995).
        Alternatif iş imkanları ile bağlılık alt boyutları arasındaki ilişkiyi incelediğimizde;
yerimseme ve uyuşum alt boyutlarında alternatif işlere hayır diyen denekler lehine istatistiksel
olarak anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Yabancılaşma alt boyutunda ise Alternatif işlere evet diyen
deneklerin bağlılığı hayır diyenlerden daha yüksek bulunmuştur. Bu nedenle mesleğinin henüz
başında olan spor uzmanlarını alternatif iş olanaklarına yönlendiren nedenler tespit edilmeli ve
gerekli tedbirler alınmalıdır.


KAYNAKLAR


1-Ankay, Aydın. “Meslek Seçiminin Önemi ve Sorunları,” Çağdaş Eğitim Dergisi, Yıl: 21, 1996
Sayı:221, 25-32.

2- Çırpan, Hüseyin., Örgütsel Öğrenme İklimi ve Örgüte bağlılık İlişkisi., Yayımlanmamış
Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1999.

3- Ergül, Bülent. “Örgütsel Bağlılık” Seminer çalışması, Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, 2004.

 4- Everett, L. German., Teacher Attitudinal Commitment: A function of the school, the teacher
and the principles leadership., Dissertation abstracts international 52:(8), 27-66, 1992

2- Kırel, Ç., Esnek Çalışma Saatleri Uygulamalarında Cinsiyet İş Tatmini Ve İş Bağlılığı İlişkisi., İ
Ü. İşletme Fakültesi Dergisi, C: 28, s: 2/ Kasım, 1999.

4- Satava, R. David., An Empiricial Investigation of The Relationship Between the Factors of
Personality for Certified Public Accountants and Job Satisfaction, Job Commitment, Intent to
Turnover and Job Promotion., Dissertation abstracts international, 55, (10), 3234-A.,1995.

5- Reed A. Sarah, Stanley H. Kratchman ve Robert H. Strawser., Job Satisfaction, Organizational
Commitment, and Turnover Intentions of United States Accountants., Accounting, Auditing and
Accountability Journal, 7,(1), 31-58, 1994.

6- Mowdey, T. Richard., Lyman, W. Porter. ve Steers, M. Richard., Employee-Organization
Linkages: The Psychology of Commitment, Absenteeism and Turnover. London: Academic
Press,1982.

7- Monchak, P.V., Relationships Betwen Organizational Structur, Conflict Resolution, and
Organizational Commitment in Elementary Schools., Dissertation abstracts international, 54,(7),
24-13, 1994.

8- Porter, W. Lyman, , Richard, M. Steers. Motivation And Work Behavior. New York:
McGRAW-HIIL,INC, 1991.



                                                                                                  14
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                           ELEKTRONİK DERGİ



9-Türk, Ahmet. “Eğitimde Örgütsel             Bağlılık   .(online)”   Eğitimcilerin   Dünyası
http://eğitim1.sitemmynet.com. 2003.

10- Örs, Mukaddes, Ahmet, M. Acuner, Nilgün Sarp, Ömer, R.Önder. “Antalya Tıp Fakültesi
Hastanesin de, Antalya Sosyal Sigortalar Kurumu Hastanesi’nde ve Antalya Devlet Hastanesi’nde
çalışan Hekimler İle Hemşirelerin Örgütlerine bağlılıklarına İlişkin Görüşlerinin
Değerlendirilmesi,” Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mecmuası, 56, (4), 2003.

11- Koslowsk, Meni and Dov, Elizur., Values and Organizational Commitment., International
Journal of Manpower, 22,(7), 593-599, 2001.

12- Jackson, Paul R., Employee Commitment to Quality., International Journal of Quality and
Reliabilty Manengement, 21,(4), 714-730, 2004.

13- Yalçın, H. Birol., Hanifi Üzüm, ve Bekir Yüktaşır, “Organizational Commitment Of Physical
Education Teachers., Antalya: The 10. ICHPER. Sd Europe Congress & The TSSA 8. International
Sports Science Congress. November, 2004.

14- Yıldız, Y., A Study on The Relationship Between Organizational Climste and Organizational
Commitment., Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, 1993.




                                                                                          15
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                      ELEKTRONİK DERGİ


        VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞINDA ÇALIŞAN PERSONELİN BOŞ
        ZAMANLARINI DEĞERLENDİRMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

                                      (BALIKESİR ÖRNEĞİ)

                                     GÖKTAŞ, Zekeriya
       ÖZET
        Bu çalışmanın amacı Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığı’nda çalışan personelin boş
zamanlarında uğraştıkları etkinlikler ve boş zamanı değerlendirme alışkanlıklarının
belirlenmesini oluşturmaktadır.
        Araştırmanın çalışma evrenini Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığı’nda görev yapan
361 personel, örneklemi ise random yöntemi ile seçilmiş 171 personel oluşturmaktadır.
Çalışmada Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığı’nda boş zamanlarını değerlendirme
alışkanlıklarını tespit etmeye yönelik bir anket uygulanmıştır. Anket konu alanı uzmanların
görüş ve önerilerini dikkate alınarak hazırlanmıştır. Anket iki bölümden oluşmaktadır. Birinci
bölümde çalışan personelin kişilik özellikleri, ikinci bölümde ise personelin boş zaman
alışkanlıklarını tespite yönelik sorulara yer verilmiştir. Anketlerden elde edilen veriler SPSS
programı kullanılarak tablolaştırılmış ve değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda deneklerin
büyük bir çoğunluğu günde 3-4 saatlik bir boş zamanlarının olduğunu, ancak boş zaman
etkinliklerine yeterince katılmadıkları, kurumdaki boş zaman etkinliklerine yönelik tesislerin
nicelik ve nitelik bakımından yetersiz olduğu ve imkan tanındığında (tesis ve zaman
açısından) daha çok boş zamanı değerlendirmeye yönelik faaliyetlere katılacakları yolunda
görüş bildirdikleri tespit edilmiştir. Araştırma kapsamına alınan personelin boş zamanlarını
değerlendirmede hangi sorunlarını giderdiklerine ilişkin görüşlerine bakıldığında, %32.7’si
“sosyal”, %26.3’nün “psikolojik amaçlı” sorunlarını giderme şeklinde görüş bildirdikleri.Boş
zamanların çalışanların üzerindeki etkilerine ilişkin olarak deneklerin büyük çoğunluğu
%62.6’sı “dinlendirici”, %50.9’u “rahatlatıcı”, %60.8’i “iş stresinden uzaklaştırıcı” bir etkisi
olduğu düşüncesinde oldukları tespit edilmiştir.
Anahtar kelimeler: Boş zaman, vergi dairesi, çalışanlar.

  A STUDY ON THE FREE TIME HABITS AND ACTIVITIES OF THE STAFF OF
                 BALIKESİR TAX OFFICE PRESIDENCY.
                             (BALIKESİR SAMPLE)

                                      SUMMARY

        The objective of this study was to investigate the free time habits and activities of
staff working at the Balıkesir Tax Office Presidency.
        The main base of the research corresponded 361 staff working at the center of
Balıkesir Tax Office, whereas examples included 171 staff which were randomly selected.
The application of an inquiry was performed in order to determine free time habits of
Balıkesir Tax Office staff. While preparing the inquiry, the opinions and propositions of the
experts were taken into consideration. This inquiry had two sections.In the first section,
questions reflected the personel characteristics of staff, whereas in the the second section,
mainly the free time habits of them were concerned in the questions. Data obtained from this
inquiry were put in to a table by means of SPSS programme and then evaluated. At the end of
this research, it was investigated that the majority of the staff participating the inquiry stated
that they have 3-4 hours as free time in a day, however they don’t participated free time
activities sufficiently. This was mainly due to insufficient institutions both in quantity and
quality.It was concluded that if enough time and institutions are supplied, they can participate
free time activities more frequently. According to the study, it has been determined that 32,7
                                                                                               16
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                      ELEKTRONİK DERGİ

% of the staff in the study group overcome their social problems and 26.3 % of the staff
overcome their psychological problems in their free time activities. It has also been
determined that as the effects of free time activities on staff in study group have been stated as
follow; 62,6 % refreshing, 50.9 % relaxing, 60,8 % stress- free.

Key Words: Leisure time, Tax Offıce,Staff


                                             GİRİŞ VE AMAÇ

        İnsanların var olduğundan bu yana ve kendi inisiyatifleri dışında zamanı
kullanmaktadırlar. Bilim ve teknikteki gelişmeler zamanı durdurmayı becerememişlerdir.
Teknolojinin gelişmesi sayesinde, günümüzde toplumlar zamanı bilinçli olarak kullanmak
için yeni araştırmalara yönelmişlerdir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler sanayileşme ile
birlikte insanların, iş ve çalışma dışı zamanları birbirinden ayrılmaya başlamıştır.
        Boş zamanı bireyin yaşamak için başvurması gereken uğraşların dışında bireysel
tercihlerine ayıracağı zaman olarak tanımlamaktadır. Bir başka tanıma göre boş zaman günlük
hayatın uyku, dinlenme ve çalışma dışında kalan bireyin isteği gibi kullanabileceği zamandır.
Boş zamanın değerlendirilmesi ise, bireyin istediği bir uğraş ile zevk ve doyum sağlamak
amacı ile boş zamanda bireysel veya grupla yapılan etkinliklerdir(GÖKÇE,1984,
KARAKÜÇÜK,1995, MÜFTÜGİL,1993 , ROSSMAN,1983).
        Boş zamanda yapılan bu etkinlikler her yaş ve cinsteki insanların katılımlarına imkan
verir, bir sınırlama söz konusu değildir. İnisiyatif kişinin kendisindedir.
        Bu noktadan hareketle bu çalışmanın amacı Balıkesir Vergi Dairesi’nde görev yapan
personelin boş zamanında uğraştıkları etkinlikler ve boş zamanını değerlendirme
alışkanlıklarının belirlenmesini oluşturmaktadır.
         MATERYAL VE METOD

        Araştırma tarama modelindedir.Araştırmanın çalışma evrenini Balıkesir Vergi Dairesi
Başkanlığında görev yapan 400 personel; örneklerimi ise random yöntemiyle seçilmiş 171
personel oluşturmaktadır.
        Çalışmada Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığında Çalışan Personelinin boş zamanlarını
değerlendirme alışkanlıklarını tespit etmeye yönelik bir anket uygulanmıştır.
        Anket iki bölümden oluşmaktadır; birinci bölümde çalışan personelin kişisel
özellikleri, ikinci bölümde ise personelin boş zaman alışkanlıklarını tespite yönelik sorulara
yer verilmiştir.
        Anketlerden elde edilen verilerin SPSS programında dağılımlarını ve frekanlarını
belirten grafikler ile yüzde hesapları, istatistik analizleri ve yorumları yapılarak
tablolaştırılmış ve değerlendirilmiştir.

                                         BULGULAR
          Tablo 1: Çalışan Personelin Cinsiyet ve Medeni Durumları


                                                                   FREKANS      YÜZDE
                    erkek                  Cinsiyetiniz
  bayan
   54%
                    46%
                                                                     (N)          %
                                           Erkek                      79         46.2
                                           Bayan                      92         53.8
                                           TOPLAM                    171         100


                                                                                               17
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                      ELEKTRONİK DERGİ

 Tablo 1’e bakıldığında, çalışan personelin %46.2’si “erkek”,%53.8’si “bayan” olduğu
görülmektedir.

Tablo 2: Personelin Boş Zamanları Değerlendirmesinde İş Hayatına Etkisine
              İlişkin Görüşleri
      hic bir                                                       FREKA YÜZ
      etkisi        fikrim yok  Boş Zamanların İş Hayatına Etkisine   NS   DE
      yoktur             9%     İlişkin Görüşleriniz
       7%                                                            (N)   %

                                                    Başarıyı arttırır            138    80.7
     basarıyı                           basarıyı
     düsürür                             arttırır   Başarıyı düşürür              6      3.5
       4%                                 80%
                                                    Hiçbir etkisi yoktur          12     7.0

                                                    Fikrim yok                    15     8.8

                                                    TOPLAM                       171    100



      Yukarıdaki tablo incelendiğinde, deneklerin büyük bir çoğunluğu         (%80.7’si) boş
zamanların iş hayatına etkisinin “başarıyı artırıcı” olduğu yönünde görüş bildirirken, %3.5’i
“başarıyı düşüreceği” yönünde görüş bildirdikleri tespit edilmiştir.

Tablo 3: Çalışanların Boş Zaman Etkinliklerinde Hangi Sorunlarını Giderdiklerine
             İişkin Görüşleri


             hicbiri                                   Hangi Sorunlarınızı   FREKANS YÜZDE
                           fiziksel
              20%            13%                       Gideriyorsunuz          (N)     %
                                                       Fiziksel                 23    13.5
   kültüel
    7%                                psikolojik
                                                       Psikolojik               45    26.3
                                        26%            Sosyal                   56    32.7
                  sosyal                               Kültürel                 12     7.0
                   34%
                                                       Hiçbiri                  35    20.5
                                                       TOPLAM                  171    100


       Tablo 3’deki verilere göre, araştırmaya katılan deneklerin %32.7’si “sosyal”, %26.3’ü
“psikolojik”, %20.5’i “hiçbiri”, %13.5’i “fiziksel”, %7’si “kültürel” amaçlı sorunlarını
giderdikleri şeklinde görüş belirttikleri tespit edilmiştir.

Tablo 4: Çalışanların Kurumdaki Boş Zamanları Değerlendirmeye                Yönelik Etkinlik
                Türleri
Katıldığınız Etkinlik Türleri                    FREKANS(N)                  YÜZDE%
Salon Sporları (Voleybol, Teakwando, Karate vb.)      3                        1.8
Müzik                                                 2                        1.2
Yabancı Dil Kursu                                     2                        1.2
El Sanatları (elişi, resim vb.)                       -                         -
Halk Oyunları                                         5                        2.9
Masa Tenisi                                          158                      92.4

                                                                                          18
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                      ELEKTRONİK DERGİ

Bilgisayar Kursu                                                2                 1.2
Satranç                                                         1                 0.6
Kütüphane                                                       11                6.4
Gezi, Eğlence                                                    6                3.5
Tiyatro                                                          -                 -
N = 190

        Yukarıdaki tablo incelendiğinde, deneklerin uğraştığı boş zaman etkinliği olarak;
%92.4’ü “masa tenisi”, %6.4 ’ü “kütüphane” %3.5 ’ i “gezi, eğlence”, %2.9’u “halk
oyumları”, %1.8’i “salon sporları”, %1.2’si “müzik”, %1.2’si “yabancı dil kursu”, %1.2 ’ si
“bilgisayar kursu”, %0.6 ’ sı “santranç” şeklinde görüş bildirdikleri tespit edilmiştir.

Tablo 5 : Personelin Boş Zaman Etkinliklerine Yeterince Katılmama Nedenleri
     Boş Zaman Etkinliklerine Yeterince             FREKANS (N)    YÜZDE%
      Katılmama Nedenleri
      Boş zamanları değerlendirmek gibi bir
                                                                41               24.0
      alışkanlığım yok
      Araç- gereç malzemeler yeterli değil                      38               22.2
      Etkinlikleri değerlendirecek yetkililer konuyla
                                                                35               20.5
      ilgili değil
      Boş zamanların değerlendirme isteklerimizle
                                                                26               15.2
      ilgilenen yok
      Kurumda istediğim tür etkinlikler yok                     68               39.8
      Programları bana uymuyor                                  29                17
      Tesisler sürekli kapalı                                    3                1.8
      Tesisler yeterli değil                                    27               15.8
       N= 267



         Tablo 5 incelendiğinde, personelin boş zaman etkinliklerine yeterince katılmama
nedenleri olarak; % 39.8 ’ i “kurumda istediğim tür etkinlikler yok” , % 24’ü “boş zamanları
değerlendirmek gibi bir alışkanlığım yok”, % 22.2’si “araç- gereç malzemeler yeterli değil ”,
% 20.5 ’i “etkinlikleri değerlendirecek yetkililer konuyla ilgili değil”, % 17 ’si “programları
bana uymuyor”, % 15.8 ’ i “tesisler yeterli değil”, % 15.2’si “boş zamanların değerlendirme
isteklerimizle ilgilenen yok”, %1.8’i “tesisler sürekli kapalı”şeklinde görüş bildirdikleri tespit
edilmiştir.




                                                                                               19
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                      ELEKTRONİK DERGİ

Tablo 6 : Personelin Kurumdaki Tesislerin Verimli Bir Şekilde İşletilmesi İçin                    Hangi
           Şartların Oluşturulması Gerektiğine İlişkin Görüşleri

Tesislerin Verimli İşletilmesi Hangi Şartlara Bağlıdır                 FREKANS(N)     YÜZDE (%)

Eğitilmiş personel                                                          38          22.2
Boş zaman etkinliklerin öneminin anlatılması                                28          16.4
Tesislerin işleyecek duruma getirilmesi                                     81          47.4
Programların uygun saatlere ayarlanması                                     96          56.1
N = 243
          Tablo 6’ daki verilere göre, denekler kurumdaki tesislerin verimli işletilmesine
İlişkin olarak %56.1’i “ programların uygun saatlere ayarlanmsı ”, % 47.4 ’ dü “ tesislerin
İşleyecek duruma getirilmesi ” , % 22.2 ’ si “ eğitilmiş personel ” , % 16.4 ’ nün “ boş
zaman Etkinliklerin öneminin anlatılması ” , şeklinde görüş belirttikleri tespit edilmiştir.
Tablo 7: Personelin Kurum Dışında Katıldığı Boş Zaman Etkinliklerine İlişkin
            Görüşleri
                                               Kurum Dışında Katıldığınız Boş Zaman    FREKANS     YÜZDE
                    bilgisayar güzel
                       kursu sanatlar          Etkinlikleriniz                           (N)        %
          y. dil kursu 1%
    tiyatro                     7%             Spor                                       49        52
      7% 5%                                    Müzik                                      4          4
                                               Sinemaya gitmek                            18        19
                                        spor
    eğlence
                                        52%
                                               Eğlence yerine gitmek                       5         5
     yerine                                    Tiyatro                                    7          7
     gitmek    sinemaya müzik
      5%         gitmek 4%
                                               Yabancı dil kursu                           5         5
                  19%                          Bilgisayar                                 1          1
                                               Güzel sanatlar                              7         7
                                               N = 96
     Tablo 7’deki verilere göre, çalışan personel kurum dışındaki katıldığı boş zaman
etkinliklerine ilişkin olarak %52’si “spor yapmak”, %19’u “sinemaya gitmek”, %7’si
“tiyatro”, %7’si “güzel sanatlar”, %5’i “eğlence yerine gitmek”, %5’i “yabancı dil kursu”,
%4’dü “müzik”, %1’i “bilgisayar kursuna” katılabilecekleri şeklinde cevap verdikleri tespit
edilmiştir.
Tablo 8: Personel En Çok Boş Zaman Etkinliklerine Hangi Nedenlerle Katıldıklarına
              İlişkin Görüşleri
Boş Zaman Etkinlikerine Hangi Nedenle Katılmaktasınız        FREKANS(     YÜZDE%
                                                                 N)
En iyi yaptığım ve yeteneklerime uygun olduğun için              47         27.5
Arkadaşlarla birlikte olabiliyorum                               73         42.7
Fazla para harcamamı gerektirmiyor                               33         19.3
Kurumda başka etkinlik yok                                       50         29.2
Etkinliklere katılmamı engelleyecek çevre ve aile baskısı
                                                                 18         10.5
yok
Etkinlik merkezlerine kolayca ulaşabiliyorum                     20         11.7
Güzel bir ortam var                                              66         38.6
Etkinlik yapabileceğim tesis araç-gereç müsait                   31         18.1
Programlar bana uyuyor                                           60         35.1
N = 398
                                                                                                     20
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                      ELEKTRONİK DERGİ

        Tablo 8’e bakıldığında, denekler en çok boş zaman etkinliklerine hangi nedenle
katıldıklarına ilişkin; %42.7’si “arkadaşlarla birlikte olabiliyorum”, %38.6’sı “güzel bir ortam
var”, %35.1’i “programlar bana uyuyor”, %29.2’si “kurumda başka Etkinlik yok”, %27.5’i
“en iyi yaptığım ve yeteneklerime uygun olduğu için”, %19.3’ü “fazla para harcamamı
gerektirmiyor”, %18.1’i “etkinlik yapabileceğim tesis araç- Gereç müsait”, %11.7’si “etkinlik
merkezlerine kolayca ulaşabiliyorum”, %10.5’i “etkinliklere katılmamı engelleyecek çevre ve
aile baskısı yok” cevabını verdikleri tespit edilmiştir.

Tablo 9 : Personelin En Çok Boş Zaman Etkinliklerine Hangi Nedenlerle
            Katıldıklarına İlişkin Görüşleri
Boş Zamanları Değerlenlendirme Sizde Nasıl Bir Etki FREKANS(          YÜZDE%
Bırakıyor                                                   N)
Dinlendirici buluyorum                                      107        62.6
Eğlenceli ve heyecan verici buluyorum                        43        25.1
Rahatlatıcı ve can sıkıntısından uzaklaştırıcı buluyorum     87        50.9
Farklı yaşantılar buluyorum                                  10         5.8
Çevrem genişliyor                                            28        16.4
İş stresinden kurtuluyorum                                  104        60.8
Mutlu edici ve zevk verici buluyorum                         42        24.6
Sağlığıma olumlu etki yapıyor                                84        49.1
İnsanlarla daha kolay ilişki kurabiliyorum                   35        20.5
Sosyal statü sağlıyor                                        23        13.5
N = 563

         Yukarıdaki verilere göre, boş zamanların denekler üzerindeki etkilerine ilişkin;
%62.6’sı “dinlendirici bulması”, %60.8’i “iş stresinden kurtulması”, %50.9’u “can
sıkıntısından uzaklaşması”, %49.1’i “sağlığıma olumlu etki yapıyor”, %25.1’i “eğlenceli ve
heyacan verici bulması”, %24.6’sı “mutlu edici ve zevk verici bulması”, %20.5’i “insanlarla
daha kolay ilişki sağlıyor”, %16.4’ü “çevre geliştirmesi”, %13.5’i “sosyal statü sağlıyor”,
%5.8’i “farklı yaşantılar bulması” şeklinde görüş bildirdikleri tespit edilmiştir.

                                     TARTIŞMA VE SONUÇ
        Çalışma kapsamına alınan personelin, %46.2’i Erkek,%53.8’i                       Bayan
oldukları tespit edilmiştir (Tablo1). Personelin boş zamanlarının değerlendilmesinde iş
hayatına etkisine ilişkin görüşlerine bakıldığında %80.7’sinin başarıyı arttırdığı şeklinde
görüş bildirdikleri tespit edilmiştir (Tablo 2 ).
        Rekreasyonun çalışmaya olan pararlelliği ya da ilişkisi, rekreasyon faaliyetlerinin
fiziksel ve zihinsel alanlarda çalışanlar üzerinde olumlu etki yaratarak, kişinin çalışma
verimini arttırması noktasında yoğunlaşmaktadır.( ROSSMAN ,1983) Bu noktadan hareketle
deneklerin bu yolda görüş bildirmelerinin olumlu bir sonuç olduğu söylenebilir.
        Araştırma kapsamına alınan personelin boş zamanlarını değerlendirmede hangi
sorunları giderdiklerine ilişkin görüşlerine bakıldığında büyük bir çoğunluğunun (%32.7’si)
sosyal, %26.3’nün psikolojik amaçlı sorunlarını giderme şeklinde görüş bildirdikleri tespit
edilmiştir. Ancak %20.5’nin hiçbiri demesi düşündürücü bir sonuç olarak değerlendirilebilir.
        Bozatay (1998) yaptığı çalışmada, Çanakkale İli’nde bulunan devlet memurlarının
katıldığı boş zaman etkinliklerinin sorunlarını giderilmesindeki etkisine yanıtlarda psikolojik
(%27.5), sosyal (%27), Fiziksel (%18), kültürel (%15.8) şeklinde cevap verilmiştir. Bu
çalışma araştırma sonuçları ile paralellik arz etmektedir(BOZATAY,1998).
         Deneklerin kurumdaki boş zamanlarını değerlendirmeye yönelik etkinlik türü olarak
büyük bir çoğunluğunun (%92.4) “masa tenisi” sporu ile uğraştıkları tespit edilmiştir. Bu

                                                                                             21
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                      ELEKTRONİK DERGİ

sonuca göre kurumda boş zaman etkinliklerine yönelik olarak masa tenisi ile ilgili araç ve
malzemenin bulunmasından kaynaklandığı söylenebilir.
         Personelin, boş zaman etkinliklerine yeterince katılıp katılmadıklarına ilişkin soruya
büyük bir çoğunluğunun (%87.1) “Hayır” cevabı verdiği tespit edilmiştir. Yine deneklerin bu
etkinliklere katılamama nedenlerinin %39.8 kurumda istediği türde etkinliğin olmadığını
bildirirken, %24 ise boş zamanları değerlendirmek gibi bir alışkanlığın olmadığı şeklinde
görüş bildirmişler ve %22.2’si ise araç gereç ve malzemenin yeterli olmadığını beyan ettikleri
tespit edilmiştir. Yetiş (2000) yaptığı çalışmada, deneklerin etkinliklere katılamama
nedenlerinin kurumda istediği türde etkinliğin olmadığı, isteklerine cevap verecek kişilerin
olmadığı ve araç gereç ve malzemenin yeterli olmadığı tespit edilmesi araştırma sonuçları ile
paralellik arz etmektedir. Bu sonuçlardan hareketle kurumda çalışanların bu tür faaliyetleri ile
ilgili ihtiyaçları karşılayacak programların araç gereç ve malzemenin ve personelin istihdam
edilmesi çalışanların daha çok boş zaman etkinliklerine katılmasını sağlayacağı ve dolayısıyla
çalışma verimlerini arttıracağı söylenebilir.
         Boş zamanların çalışanların üzerindeki etkilerine ilişkin olarak deneklerin büyük
çoğunluğu %62.6’sı “dinlendirici”, %50.9’u “rahatlatıcı”, %60.8’i “iş stersinden uzaklaştırıcı”
bir etkisi olduğu düşüncesinde oldukları tespit edilmiştir. Bu noktadan hareketle bu
çalışmanın amacını Balıkesir Vergi Dairesinde görev yapan personelin boş zamanda
uğraştıkları etkinlikler ve boş zamanını değerlendirme alışkanlıklarının belirlenmesini
oluşturmaktadır. Alparslan ve Arkadaşları (2003), Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda
görev yapan askeri personelin üzerinde yaptıkları araştırmada, deneklerde en çok boş
zamanların personele dinlendirici ve sakinleştirici bir etki bıraktığı tespit edilmiştir
(ALPARSLAN ve Ark, 2003). Yetiş’in (2000) yaptığı çalışmada da, boş zamanların
çalışanların üzerindeki etkilerine ilişkin olarak deneklerin büyük çoğunluğu dinlendirici
(%54.5), rahatlatıcı (%52.2) iş stresinden uzaklaştırıcı (%45.1) bir etkisi olduğu düşüncesinde
oldukları tespit edilmiştir (YETİŞ, 2000).Özışıkın (1998))araştırmasında rekreasyonel
etkinliklerin önem sırasına göre en belirgin etkisinin %94,5 ile denekleri dinlendirmesi
eğlendirmesi ve heyacan verici olması şeklinde tepiti(ÖZIŞIKIN, 1998)
         Sonuçta boş zamanların değerlenilmesinin iş hayatına etkisine ilişkin görüşün Başarıyı
arttırdığı, personel ortalama boş zamanlarının 3-4 saat olduğunu belirtmiştir. Kurumdaki boş
zamanı değerlendirmeye yönelik olarak “masa tenisi” sporuyla uğraştıkları, boş zaman
etkinlilerine yeterince katılmadıklarını ve katılamama nedeninin ise kurumda programların
uygun saatlere ayarlanmaması görüşünü bildirmişlerdir. Çalışanlar üzerindeki etkilerine
ilişkin görüşleri dinlendirici, rahatlatıcı ve can sıkıntısından uzaklaştırıcı buluyorum şeklinde
görüş bildirdikleri verilen cevaplara göre tespit edilmiştir.
         Araştırma sonuçlarına göre; uygulamaya yönelik olarak Balıkesir Vergi Dairesinde
görev yapan personelinin aktif rekreasyonel yaşama yönlendirilmesi, boş zamanlarının farkına
varmalarının sağlanması, kurumda bu tür etkinlikler yapabilecek formel ya da informel
organizatör birimlerinin oluşturulması, tesislerin işletilecek duruma getirilmesi, boş zaman
faaliyetleri için programların ayarlanması, personelin kurumun tesislerinde boş zaman
etkinliklerine katılmadıkları, kurumun spor tesislerinin de yeterli kapasitede olmayışı
Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığın’ın boş zaman etkinliklerine önem vermediğini
göstermektedir.
         Araştırmaya yönelik ise; rekresyon araştırmalarının toplumun diğer kesimlerine
yönlendirilmek suretiyle, rekreatif beklentilerinin belirlenerek, gerekli planlamaların ve
yatırımların yapılmasına ortam yaratılması şeklinde öneriler ileri sürülebilir




                                                                                              22
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                      ELEKTRONİK DERGİ




KAYNAKLAR
  1. ALPARSLAN, T., KILCIGİL, E., BAŞPINAR, E., (2003)Türk Silahlı Kuvvetlerine
     Bağlı Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı Karargahında Görev Yapan Askeri
     Personelin Boş Zaman Değerlendirmelerinde Sporun Yeri, SPORMETREBeden
     Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 2003, I (2) 99-1062, Ankara Üniversitesi .
  2. BOZATAY, H., (1998), Devlet Memurlarının Rekreaktif Faaliyetleri Üzerine Bir
     Araştırma, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,
     Sakarya.
  3. GÖKÇE, B., (1984) “Orta Öğretim Gençliğinin Beklenti ve Sorunları”, M.E.B Yayını,
     s, 18 Ankara.
  4. KARAKÜÇÜK, S., (1995), “Rekreasyon, Boş zamanları Değerlendirme, Kavram
     Kapsam ve Bir Araştırma”, Seren Matbaacılık Yayınları, S. 5-6, Ankara,
  5. MÜFTÜGİL, S., (1993), “Dinlenme ve Turizm İlişkisi”, Derleyen: Ş. Yarcan, Seyehat
     Yönetimi, Boğaziçi Yayını s.63, İstanbul.
  6. ROSSMAN, R, J., (1983), “Participant Satisfaction with Emplaye Recreation”
     Joperd, october, s.60.
  7. ÖZIŞIK, Y., (1998), Kara harp Okulu Öğretim Elemanlarının Rekreasyon Sorunları
     Üzerine Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, s.56,57 , Ankara.
  8. YETİŞ, Ü., (2000), Kamu Kuruluşunda Çalışan Devlet Memurlarının Boş Zaman
     Faaliyetlerini Değerlendirme Üzerine Bir Araştırma, Gazi Üniversitesi Sağlık
     Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara.




                                                                                   23
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                            ELEKTRONİK DERGİ

                  TÜRKİYE’DE OSMANLI DÖNEMİNDE VE ULUSLAŞMA
                             SÜRECİNDE KADIN VE SPOR
                                     * ATALAY,A


               *Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu
       ÖZET
       Toplumsal dönüşüm dönemlerinde sosyal- kültürel- ekonomik göstergeler de değişime
uğrar. Bunlardan biri de kadının toplumsal konumudur. Bu çalışmamda amaç, sporun hiçbir
zaman bir toplumdaki sosyal değişimden bağımsız olmadığını göstermektir. Bu amaçla Türk
kadınının sosyal durumu; İslamiyetten önce, Osmanlı döneminde ve uluslaşma sürecinin
başladığı Genç Türkiye Cumhuriyetinde ele alınacaktır. Özellikle Genç Türkiye
Cumhuriyetinde      Medeni Kanunun yürürlüğe girmesiyle kadının yaşadığı toplumsal
mağduriyet bir ölçüde giderilmeye çalışılmıştır.
Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin en başta gelen amacı ise , Osmanlı’nın ümmet yapısından ulus
yapısına geçmek olmuştur. Ulus kavramı ise yurttaşlık kavramından ayrı düşünülemez. Bu
bakımdan Fransız İhtilali’nin prensiplerinin temelini oluşturan Aydınlanma felsefesi ve
özgürlük, eşitlik, kardeşlik gibi sosyal unsurlar yeni bir insan yaratma çabasına yol açmıştır.
Artık eskinin köhne dogmalarından kurtulmuş, aklın ve bilimin egemen olduğu ,çağdaş, ilerici
bir yapı kurulmak istenmiştir. Çağdaş Türk ulusunun yaratılmasında eskinin “kul”luktan öteye
gidemeyen cemaat insanının
Yerini,aklını özgürce kullanan,bilimin yol göstericiliğinde hareket eden,birbirleriyle her
bakımdan eşit kadın ve erkeklerden oluşan bir toplum yapısı hedeflenmiştir. Bu bağlamda
spor olgusu da,bu toplumsal değişimlere koşut olarak kendi içinde değişim göstermiştir. Genç
Türk Cumhriyeti’nin uluslaşma      hedefine spor yoluyla da erişebileceği düşünülmüş, bu
bakımdan sporda kadına da yer verilmiştir.


       Anahtar kelimeler:Türkiye,Uluslaşma,Kadın,Spor.


       Abstract
       Social transformation periods see that the social, cultural and economic indicators
undergo transformation too. Those indicators include women’s social position. The purpose of
this study is to show that sports have never been independent from the social transformation
processes of a society.



                                                                                            24
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                            ELEKTRONİK DERGİ

        The prominent objective of the young Republic of Turkey, however, was
transformation from religious community to a nation. The notion of nation cannot be
separated from the notion of citizenship. Therefore, the philosophy and such social principles
as freedom, equality and fraternity of the Enlightenment which formed the basic principles of
the French Revolution led to an attempt to create a new man. It was desired to a modern and
progressive structure freed from the obsolete dogmas of the past and embracing intellect and
science. During the process of creating a modern Turkish nation, it was aimed to replace the
community in which people were nothing but servants in religious terms with a society
consisting of men and women who are allowed to use their intellect freely, following the path
guided by science, and equal to each other in every sense. In this context, sports as a
phenomenon underwent a process of transformation in parallel with the above mentioned
social changes. It was thought that the young Republic of Turkey could use sports as a tool in
achieving its target of nationalization, so that women were encouraged to participate in sports
activities.
        Key Words: Women,Sport, Nationalization Process




        GİRİŞ
        Toplumsal dönüşüm dönemlerinde sosyal, kültürel,ekonomik göstergelerde de değişim
kaçınılmazdır. Bu göstergelerden biri de kadının toplumsal konumudur. Bu amaçla Türk
kadınının sosyal durumu, İslamiyetten önce, Osmanlı döneminde ve uluslaşma sürecinin
başladığı Genç Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere üç farklı toplumsal evrede ele alınacaktır.
Özellikle Genç Türkiye Cumhuriyeti’nde Yurttaşlar Yasasının yürürlüğe girmesiyle(1926)
kadının yaşadığı toplumsal mağduriyet bir ölçüde giderilmeye çalışılmıştır.Genç Türkiye
Cumhuriyeti’nin en başta gelen amacı ise, Osmanlı İmparatorluğunun ümmet yapısından ulus
yapısına geçmek olmuştur.Ulus kavramı ise yurttaşlık kavramından ayrı düşünülemez.Bu
bakımdan Fransız İhtilali’nin prensiplerinin temelini oluşturan Aydınlanma felsefesi ve
özgürlük, eşitlik, kardeşlik gibi kavramlar yeni bir insan yaratma çabasına yol açmıştır. Artık
eskinin köhne dogmalarından kurtulmuş, aklın ve bilimin egemen olduğu,çağdaş, ilerici bir
toplumsal doku oluşturulmak istenmiştir. Çağdaş Türk ulusunun yaratılmasında eskinin
“kul”luktan öteye gidemeyen cemaat insanının yerini; aklını özgürce kullanana,bilimin yol
göstericiliğinde hareket eden,birbirleriyle her bakımdan eşit kadın ve erkeklerden oluşan bir
toplum yapısı hedeflenmiştir. Bu bağlamda spor olgusu da, sözü edilen toplumsal
dönüşümlere koşut olarak kendi içinde değişim göstermiştir. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin


                                                                                            25
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                            ELEKTRONİK DERGİ

uluslaşma hedefine spor yoluyla da erişebileceği düşünülmüş,bu bakımdan sporda kadına da
yer verilmiştir.


       İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK KADINI
       İslamiyetten önce göçebelik döneminde Türk kadınının toplumsal konumu erkekle eşit
düzeydeydi.”VIII.      yüzyıl    Orhun      kitabelerinde     Türk      kadınından     saygıyla
bahsedilmektedir.”(DOĞRAMACI,1997) Türk kadını bu dönemde ata biner, kılıç kuşanır, ok
atar,savaşlarda erkeğin yanında yer alırdı.Hatta erkeklerle güreşir,kendileriyle evlenmek
isteyen erkeklerle düello eder, kendilerine yenilen erkeklerle evlenmezlerdi. “Yabancı
diplomatik kuryeler,Han tek başına olursa huzura kabul edilmezler,ancak her ikisinin de
mevcudiyetinde huzura gelebilirlerdi.”(DÜLGERBAKİ,2005) İslamiyetten önceki Türk
toplumlarında poligamiye rastlanmazdı. Bir kız çocuğunun dünyaya gelmesi,mutsuz bir olay
olarak algılanmazdı. Göktürkler döneminde (550-575) kadınlardan oluşan atlı birlikler vardı.
Bunun yanında kadın, çocuklarının eğitiminden birinci derece sorumluydu. Toplumsal ve
politik kararlara katılır,günlük yaşamın her bölümünde yer alırdı.


       OSMANLI DÖNEMİNDE KADIN
       Türkler, İslamiyeti VIII.yüzyılda kabul etmişlerdir. İslamiyetin etkisiyle Türk
kadınının    sosyal   konumu    olumsuz    bir   şekilde    değişmeye   başlamıştır.   Osmanlı
İmparatorluğu’nun teokratik yapısı, kadının sosyal yaşantısına katı sınırlamalar getirmiştir.
Bunun sonucu olarak Osmanlı İmparatorluğu döneminde kadın-erkek eşitliğinden asla söz
edilemez. “Evlenmede kızın eşini seçme özgürlüğü yoktur. Evlenecek olan kız ve erkeğin ana
babası veyahut aile büyükleri buna karar verirler.” (DARGA,1984) Boşanma ise tek taraflı
olarak erkeğe tanınan bir haktır. Kadının ailede hiçbir söz hakkı yoktur. Aile hukukunda ise
kadın, erkekle eşit olarak mirastan pay alamaz.Mahkemelerde iki kadının tanıklığı bir erkeğin
tanıklığına bedeldir. Bazı padişahlar ise kadınların kıyafetleri ile ilgili fermanlar
çıkarmışlardır. Kadın istediği zaman sokağa çıkamazdı. Örneğin Sultan IV. Mustafa
(12.yüzyıl) kadınların evden dışarı çıkmasını yasaklamıştır. Ancak bu durum bir Batılılaşma
hareketi olan 1839 Tanzimat fermanıyla yavaş da olsa değişmeye başlamıştır. 1856 yılında
çıkartılan arazi kanunu ile“ kız evlatların babalarından kalan topraklar üzerinde erkek
kardeşler gibi veraset haklarına sahip olmaları tanınmaktaydı.Kölelik ve cariyelik
kaldırılmaktaydı.” (TEKELİ,1982) 1858 yılında kız öğrenciler için,1869 yılında ise 6-11 yaş
arasındaki kız ocukları için Sübyan okullarına devam zorunluluğu getirilmiştir.Bu okullarda
öğretmenlerin de kadın olması öngörülmüştür.1913-1914 yıllarında ise sadece İstanbul’da kız


                                                                                            26
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                             ELEKTRONİK DERGİ

liseleri açılmaya başlamıştır. Kız öğrencilerin devam edeceği ilk Üniversitenin açılış tarihi ise
12 Eylül 1914 ‘dür. II.Meşrutiyet’in getirdiği özgürlük ortamında ise ilk kez kadınların
kendileri hak mücadelesinde yer almışlardır. 1917 yılında çıkartılan bir kararname ile de çok
eşli evliliği kadının iznine bırakan hükümler yer almıştır.Bu dönemde kadınların talepleri
eğitim hakkı,serbestçe sokağa çıkabilme,eğlence yerlerine gidebilme,çalışma hakkının
tanınması gibi konularda yoğunlaşıyordu.Buna karşılık siyasal haklara,aile hukukuna ilişkin
kadın talepleri henüz düşünülmemektedir.Tanzimat ve II.Meşrutiyet döneminde başlatılan
özgürleşme hareketleri henüz sporda kadına da yer verecek kadar çağdaş bir çizgi
taşımıyordu.


       ULUSLAŞMA SÜRECİNDE KADIN VE SPOR
       Türk kadını 1919-1923 yılları arasında süren Türk Kurtuluş Savaşı’nda cephede bizzat
savaşmış,pek çok kahramanlık örnekleri göstermiştir. 29 Ekim 1923 yılında Osmanlı
İmparatorluğu tarihe karışmış, Genç Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Cumhuriyetin
kurulması ile birlikte kadın hakları da sosyal reformların önemli bir unsuru olarak ele
alınmıştır. Atatürk Genç Türkiye Cumhuriyetini kurduktan sonra kadın haklarına çok önem
verdiğini şu sözlerle açıklıyor:
“Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz
ilgisizlikten ileri gelmektedir.Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal
toplumun bir organı faaliyette bulunurken,diğer bir organ işlemezse o sosyal toplum felçlidir.”
Bu görüşün sonucu olarak 1926 yılında İsviçre’den alınan Yurttaşlar Yasası yürürlüğe
konmuştur. Daha önce 1924 yılında da Tevhid-i Tedrisat kanunu ile Öğretim Birliği
sağlanmıştır. Böylece dinsel eğitimin yerini laik eğitim almıştır. 1927 yılında da tüm
Türkiye’de karma eğitime geçilmiştir. 1930 yılında da kadınlar oy kullanma ve belediye
seçimlerinde aday olma hakkını elde etmişlerdir. Kadın- erkek eşitliğini sağlamaya yönelik
reformlar,spor alanında da kendisine yer bulmuştur. “Atatürk’ün Türk sporuna gerçek desteği
ve katkısı sporun ülkede yaygınlaştırılması ve örgütlenmesi olmuştur.”(Gazeteciler
Cemiyeti,1982) Atatürk’ün spor anlayışında dil,din,ırk,cinsiyet,yaş sınırlaması yoktur. Bunun
sonucu olarak Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan bir yıl sonra,bütün mali olanaksızlıklara
karşın 1924 Paris Olimpiyatları’na katılmıştır.Kadınlar da bu gelişmeden olumlu etkilenmişler
ve sporun çeşitli dallarında kendilerini göstermeye başlamışlardır. Beden Eğitimi öğretmeni
yetiştirecek okulların hizmete girmesi için 1926 yılında İstanbul Çapa Kız Öğretmen
Okulu’nda bir spor kursu açılmıştır. Bu kurs için İsveç’ten biri bayan iki öğretmen
getirtilmiştir. Dokuz ay süren bu kursta başarı gösterenler yurtdışına gönderilmiştir.Türkiye


                                                                                              27
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                             ELEKTRONİK DERGİ

Cumhuriyeti’nin 29 Ekim 1923’de kurulmasından sonra 1926 yılında Türk kadını ilk defa
atletizm pistlerinde kendini göstermiştir. Oysa Dünyada gelişmiş ülkelerde dahi kadının
atletizm pistlerinde boy göstermesi 1926 yılından sonradır. Kadınların kürek sporunda yer
alışları ise 1927 yılındadır. Tenis korlarına ise 1923 yılında çıkmaya başlamıştır. 1929 yılında
ise Ankara’da bir grup kadın tarafından tenis kulübü kurulmuştur. Türk kadını bisiklet
sporuyla da 1930 yılında tanışmıştır. İlk kadın cimnastikcilerimizden Mübeccel Argun ise
1941 yılında modern bir spor salonu açmıştır. Voleybolda ise takım kuracak kadar kadın
sporcu bulunmadığından,ilk Türk kadın voleybolcü Suphiye Fırat 1929 yılında erkek voleybol
takımında oynamaya başlamıştır.1930’larda ise yine bir Türk kadını Adana Seyhan
Kulübünün başkanlığını üstlenmiştir.Bu Türk kadını ,Türkiye’de ilk kadın federe kulüp
başkanı Huriye hanımdır. Beden Terbiyesi Teşkilatında ise ilk federasyon üyesi kadın,Güneş
Çapa olmuştur. Azade Tarcan ise ablası Selma Tarcan ile Berlin’de cimnastik eğitimi almıştır.
1936 yılında Berlin’de yapılan Olimpiyat Oyunlarında iki eskrimci kadın sporcu,Halet
Çambel ve Suat Aşeni Türk ulusunu başarıyla temsil etmiştir. “Araya giren İkinci Dünya
Savaşı,iki Olimpiyat yılını,1940 ve 1944’ü kan içinde yutmuştu. Sıra 1948’e geldiğinde savaş
sonrasının Londra’da yapılan ilk Olimpiyatlarında bu kez genç bir Türk kız atleti,Üner
Teoman pistlerdeydi.”(ATABEYOĞLU VE ARK,2000) Böylece bedenini yüzyıllardır
kapkara bir dünyada utanarak gizlemek zorunda kalan Türk kadını, Genç Türkiye
Cumhuriyeti’nin çağdaş, modern dünya görüşü nedeniyle-pek tabii ki en başta Atatürk’ün
ilerici,akılcı,eşitlikçi,uluscu,evrensel,insancıl   öngörüsü         sayesinde-        pistlerde
,kortlarda,stadyumlarda, gösterilerde,spor salonlarında özgürce hareket ettirmek fırsatına
kavuşmuş oluyordu.


        SONUÇ
        Atatürk’ün Türk toplumuna getirdiği yenilikler,Osmanlı Dönemindeki “ıslahat” ya da
“reform” hareketlerinden çok farklıdır. Atatürk, Türk toplumunda tedrici değil, bütüncül
değişim fikriyle yola çıkmıştır. Türk toplumunda gerçekleştireceği bütüncül değişimin başarılı
olması için,toplumda kadının yerinin çağdaşlık ve bilimsellik doğrultusunda ele alınması
gerekliliğini,kadının bir toplumun gelişmesinde ne kadar önemli bir varlık olduğunu gören
ender dünya liderlerinden biridir. Atatürk’ün değişim hareketinin temel amacı insan hak ve
özgürlüklerinin temelini oluşturduğu demokrasiyi gerçekleştirmektir. Bunun için de en başta
Laiklik olmak üzere bir dizi ilkeler ortaya koymuştur. Atatürk’ün temel amacı zihinleri kör
karanlıktan, akıl dışı hurafelerden, körü körüne bağlanılan dogmalardan kurtarmak
kadar,kadın-erkek ayırd etmeden bedenleri de özgür kılmaktı.Bu açıdan Atatürk spora kadının


                                                                                             28
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                      ELEKTRONİK DERGİ

katılımını da, sadece öjenik olarak ele almamış,kadın-erkek özgür ve eşit yurttaşlardan
oluşacak ulus bilincinin temel taşlarından biri olarak görmüştür.


KAYNAKÇA
ATABEYOĞLU C.(2000), “Olimpiyat Oyunlarında Türk Kızları”, OK Yayınları.,Syf 7,
İstanbul
DARGA M. (1984), “Eski Anadolu’da Kadın”, İÜEF Yayınları.,Syf 59,İstanbul
DOĞRAMACI E.(1997), “Türkiye’de Kadının Dünü Bugünü”, İş Bankası Kültür
Yayınları.,Syf 3,İstanbul
DÜLGERBAKİ T.(2005), “Eski Türklerde Uygulanan Serbest Zaman Etkinlikleri ve Spor”,
Grafic House Yayınları.,Syf 153,İstanbul
GAZETECİLER CEMİYETİ Yayınları.(1982), “Atatürk’ün Spora Bakışı”, Gazeteciler
Cemiyeti Yayınları.,Syf 11, İstanbul
TEKELİ Ş.(1982), “Kadınlar          ve Siyasal,Toplumsal Hayat”, Birikim Yayınları.,Syf
196,İstanbul




                                                                                    29
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                             ELEKTRONİK DERGİ

                OSMANLI VE GENÇ TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİNDE

                        SPORDA BATILILAŞMA HAREKETLERİ


                                     *ATALAY,A

       *Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu


       Özet

       Türkiye'de modernleşmenin Tanzimat dönemiyle başladığı kabul edilir. O zamana
kadar Osmanlı İmparatorluğuna yabancı olan kavramlara Tanzimatın ilanıyla etkinlik
kazandırılmak istenmiştir. Can, mal, ırz güvenliği bunlar arasında sayılabilir. Bir toplumsal
olgu olarak spor da ülkedeki modernleşme hareketinden etkilenmiştir. Modern beden terbiyesi
ilk kez Osmanlı İmparatorluğunda askeri okullarda uygulanmaya başlamıştır. Askeri okulların
programlarına 1860'lı yıllardan itibaren beden eğitimi ve fiziki idmanlar girmiştir. 1869
yılında çıkarılan Maarif-i Umumiye kararnamesiyle bütün rüştiyelerde beden eğitimi dersi
zorunlu hale getirilmiştir. Beden eğitiminin yaygınlaşmaya başlaması 1870'li yıllara doğru
ivme kazanmıştır. İlk kez 1870'lerde bazı sivil okullarda da cimnastik dersleri müfredata
konulmaya başlamıştır. Meşrutiyet yıllarında spor kulüplerinin artmaya başladığını
görüyoruz. Bu dönemde futbol kulüpleri açılmıştır. Bu gelişmeleri daha sonra Türkiye İdman
Cemiyetleri İttifakı, Türk Spor Kurumu ve Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü'nün kurulması
izlemiştir.Ancak 1920'li yıllarda spor alanında iki önemli hedef ortaya konmuştur. Bunlardan
biri sporun bütün yurtta yaygınlaştırılması çabası, diğeri ise spor kategorilerinin çeşitliliğine
gidilmesidir.
Ancak 1930'lu yıllarda dünya siyasal konjonktürünün de etkisiyle Türk sporuna para-militer
düşünce hakim olmuş, özellikle gençliğin teşkilatlanması açısından Avrupa'daki gençlik
örgütleri üzerinde detaylı çalışmalar yapılarak Türk sporuna uygulanmak istenmiştir. Bu
dönemde spor, milliyetçi ideoloji bağlamında ele alınmıştır. Beden Terbiyesi ve Spor alanında
otoriter eğilimlerin terk edildiği yıl II.Dünya Savaşının bitimidir. II. Dünya Savaşından sonra
toplanan I. Beden Eğitimi ve Spor Şurası önemli kararlar almıştır.


Anahtar kelimeler: Spor,Osmanlı,Genç Türkiye Cumhuriyeti.




                                                                                              30
SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007
                                                                              ELEKTRONİK DERGİ




           MOVEMENTS TO WESTERNIZE THE SPORTS IN THE AGE OF
            OTTOMAN EMPIRE AND IN YOUNG REPUBLIC OF TURKEY


           Abstract
         It is widely accepted that the starting point of Turkey’s modernization process is the
Tanzimat. The Tanzimat was declared to make what had been foreign notions to the Ottoman
Empire until that time effective. Said notions include safety of life, property and chastity. As a
social phenomenon, sports were influenced by the modernization process in question. Modern
physical education was introduced to the Ottoman Empire through military schools. Physical
education and physical training were added to the curriculum of military schools in the 1860s.
The general education decree passed in 1869 made physical education an obligatory part of
the curriculum for all high schools. Its spread especially accelerated in the 1870s. A number
of civilian schools began to add gymnastics into their curriculums in the 1870s. In the
Meşrutiyet period, sports clubs began to emerge, a process led by soccer clubs. They were
followed by the creation of Association of Turkish Training Leagues, Turkish Sports Agency,
and Department of Physical Training. In the 1920s, two major targets were planned for sports.
One of them was to start a movement to spread sports across the country, and the other was to
provide diversity in sports categories.


Key Words:Sport,Ottoman Empire,Young Republic




         GİRİŞ

         Spor, bir toplumun kültüründen bağımsız düşünülemez. Toplumsal kültür ise iç ve dış
siyasal, ekonomik,kültürel unsurların etkisinde oluşur. Spor, bu bakımdan dışa dönük bir
yapıya     sahiptir.   Bir   toplumdaki   siyasal,sosyal,ekonomik,kültürel     değişimler    spor
kavramını,spora bakış açısını,spor politikasını,spor ekonomisini derinden etkiler.Sporun para-
militer bir araç olarak ele alındığı dönemlerde,dünya siyasal konjonktürünün de militarizmi
savunan bir yapıda olduğunu görüyoruz. Sporun bir serbest zaman etkinliği ya da profesyonel
bir meslek olarak ele alınması            refah ve tüketim toplumunun           taleplerine göre
biçimlenmektedir.


                                                                                               31
SYBTD  YIL: 2007 Cilt:2 Sayı: 2
SYBTD  YIL: 2007 Cilt:2 Sayı: 2
SYBTD  YIL: 2007 Cilt:2 Sayı: 2
SYBTD  YIL: 2007 Cilt:2 Sayı: 2

Weitere ähnliche Inhalte

Ähnlich wie SYBTD YIL: 2007 Cilt:2 Sayı: 2

M.TOP_ozgec ve eserler_okul web sayfasi icin
M.TOP_ozgec ve eserler_okul web sayfasi icinM.TOP_ozgec ve eserler_okul web sayfasi icin
M.TOP_ozgec ve eserler_okul web sayfasi icinMehmet Top
 
Fi̇zyoterapi̇ Vi̇zyonu Sağlik Zi̇rvesi̇ 2021
Fi̇zyoterapi̇ Vi̇zyonu Sağlik Zi̇rvesi̇ 2021Fi̇zyoterapi̇ Vi̇zyonu Sağlik Zi̇rvesi̇ 2021
Fi̇zyoterapi̇ Vi̇zyonu Sağlik Zi̇rvesi̇ 2021Ufuk Yurdalan
 
EMSA EGE KONGRE: GELECEĞE DÖNÜŞ 2019
EMSA EGE KONGRE: GELECEĞE DÖNÜŞ 2019EMSA EGE KONGRE: GELECEĞE DÖNÜŞ 2019
EMSA EGE KONGRE: GELECEĞE DÖNÜŞ 2019EgeEMSA
 
osteoporoz ve metabolik kemik hastalıkları tanı ve tedavi kılavuzu
osteoporoz ve metabolik kemik hastalıkları tanı ve tedavi kılavuzuosteoporoz ve metabolik kemik hastalıkları tanı ve tedavi kılavuzu
osteoporoz ve metabolik kemik hastalıkları tanı ve tedavi kılavuzuDilek Gogas Yavuz
 
Stres ynetimi-ve-banka-alianlari-zerine-yapilan-bir-aratirma-stress-managment...
Stres ynetimi-ve-banka-alianlari-zerine-yapilan-bir-aratirma-stress-managment...Stres ynetimi-ve-banka-alianlari-zerine-yapilan-bir-aratirma-stress-managment...
Stres ynetimi-ve-banka-alianlari-zerine-yapilan-bir-aratirma-stress-managment...Gökhan Engiz
 
Bireysel Performansa Dayalı Ücret Sistemi
Bireysel Performansa Dayalı Ücret SistemiBireysel Performansa Dayalı Ücret Sistemi
Bireysel Performansa Dayalı Ücret SistemiTugba Ozen
 
A Research On The Critical Thinking Tendency Of Nurse Managers
A Research On The Critical Thinking Tendency Of Nurse ManagersA Research On The Critical Thinking Tendency Of Nurse Managers
A Research On The Critical Thinking Tendency Of Nurse ManagersSean Flores
 
Arkun samur oyundan_oyunlastirmaya
Arkun samur oyundan_oyunlastirmayaArkun samur oyundan_oyunlastirmaya
Arkun samur oyundan_oyunlastirmayalaboursofhercules
 
Spor Malzemeleri Satan İşletmelerde Elektronik Ticaret Uygulamalarinin Değerl...
Spor Malzemeleri Satan İşletmelerde Elektronik Ticaret Uygulamalarinin Değerl...Spor Malzemeleri Satan İşletmelerde Elektronik Ticaret Uygulamalarinin Değerl...
Spor Malzemeleri Satan İşletmelerde Elektronik Ticaret Uygulamalarinin Değerl...Sport
 
Sustainable Urban Transformation- Kentsel Dönüşümde Sürdürülebilirlik ve Kolo...
Sustainable Urban Transformation- Kentsel Dönüşümde Sürdürülebilirlik ve Kolo...Sustainable Urban Transformation- Kentsel Dönüşümde Sürdürülebilirlik ve Kolo...
Sustainable Urban Transformation- Kentsel Dönüşümde Sürdürülebilirlik ve Kolo...Aynur Sonmez
 
Türkiye'yi Anlama Kılavuzu 2012
Türkiye'yi Anlama Kılavuzu 2012Türkiye'yi Anlama Kılavuzu 2012
Türkiye'yi Anlama Kılavuzu 2012Melih ÖZCANLI
 
Ipsos tuketiciyi anlama klavuzu hafta 3
Ipsos tuketiciyi anlama klavuzu hafta 3Ipsos tuketiciyi anlama klavuzu hafta 3
Ipsos tuketiciyi anlama klavuzu hafta 3Sebnem Ozdemir
 
Prof.dr. halit hami oz 11-sağlık kurumlarında bilgi sistemi-e-sağlık-tele tıp
Prof.dr. halit hami oz 11-sağlık kurumlarında bilgi sistemi-e-sağlık-tele tıpProf.dr. halit hami oz 11-sağlık kurumlarında bilgi sistemi-e-sağlık-tele tıp
Prof.dr. halit hami oz 11-sağlık kurumlarında bilgi sistemi-e-sağlık-tele tıpProf. Dr. Halit Hami Öz
 
Matlab ile gui_tasarimi_bitirme_tezi_kenan_savas_guncellendi
Matlab ile gui_tasarimi_bitirme_tezi_kenan_savas_guncellendiMatlab ile gui_tasarimi_bitirme_tezi_kenan_savas_guncellendi
Matlab ile gui_tasarimi_bitirme_tezi_kenan_savas_guncellendihasan_elektro
 

Ähnlich wie SYBTD YIL: 2007 Cilt:2 Sayı: 2 (20)

M.TOP_ozgec ve eserler_okul web sayfasi icin
M.TOP_ozgec ve eserler_okul web sayfasi icinM.TOP_ozgec ve eserler_okul web sayfasi icin
M.TOP_ozgec ve eserler_okul web sayfasi icin
 
Fi̇zyoterapi̇ Vi̇zyonu Sağlik Zi̇rvesi̇ 2021
Fi̇zyoterapi̇ Vi̇zyonu Sağlik Zi̇rvesi̇ 2021Fi̇zyoterapi̇ Vi̇zyonu Sağlik Zi̇rvesi̇ 2021
Fi̇zyoterapi̇ Vi̇zyonu Sağlik Zi̇rvesi̇ 2021
 
EMSA EGE KONGRE: GELECEĞE DÖNÜŞ 2019
EMSA EGE KONGRE: GELECEĞE DÖNÜŞ 2019EMSA EGE KONGRE: GELECEĞE DÖNÜŞ 2019
EMSA EGE KONGRE: GELECEĞE DÖNÜŞ 2019
 
osteoporoz ve metabolik kemik hastalıkları tanı ve tedavi kılavuzu
osteoporoz ve metabolik kemik hastalıkları tanı ve tedavi kılavuzuosteoporoz ve metabolik kemik hastalıkları tanı ve tedavi kılavuzu
osteoporoz ve metabolik kemik hastalıkları tanı ve tedavi kılavuzu
 
Stres ynetimi-ve-banka-alianlari-zerine-yapilan-bir-aratirma-stress-managment...
Stres ynetimi-ve-banka-alianlari-zerine-yapilan-bir-aratirma-stress-managment...Stres ynetimi-ve-banka-alianlari-zerine-yapilan-bir-aratirma-stress-managment...
Stres ynetimi-ve-banka-alianlari-zerine-yapilan-bir-aratirma-stress-managment...
 
Bireysel Performansa Dayalı Ücret Sistemi
Bireysel Performansa Dayalı Ücret SistemiBireysel Performansa Dayalı Ücret Sistemi
Bireysel Performansa Dayalı Ücret Sistemi
 
Tıpta Uzmanlık Secimi
Tıpta Uzmanlık SecimiTıpta Uzmanlık Secimi
Tıpta Uzmanlık Secimi
 
A Research On The Critical Thinking Tendency Of Nurse Managers
A Research On The Critical Thinking Tendency Of Nurse ManagersA Research On The Critical Thinking Tendency Of Nurse Managers
A Research On The Critical Thinking Tendency Of Nurse Managers
 
Arkun samur oyundan_oyunlastirmaya
Arkun samur oyundan_oyunlastirmayaArkun samur oyundan_oyunlastirmaya
Arkun samur oyundan_oyunlastirmaya
 
Diyabet Rehberi
Diyabet RehberiDiyabet Rehberi
Diyabet Rehberi
 
Spor Malzemeleri Satan İşletmelerde Elektronik Ticaret Uygulamalarinin Değerl...
Spor Malzemeleri Satan İşletmelerde Elektronik Ticaret Uygulamalarinin Değerl...Spor Malzemeleri Satan İşletmelerde Elektronik Ticaret Uygulamalarinin Değerl...
Spor Malzemeleri Satan İşletmelerde Elektronik Ticaret Uygulamalarinin Değerl...
 
Karar Alma Mekanizmalarında Kadınlar
Karar Alma Mekanizmalarında KadınlarKarar Alma Mekanizmalarında Kadınlar
Karar Alma Mekanizmalarında Kadınlar
 
PROF. DR. İLHAN KUM'A ARMAĞAN
PROF. DR.  İLHAN KUM'A ARMAĞANPROF. DR.  İLHAN KUM'A ARMAĞAN
PROF. DR. İLHAN KUM'A ARMAĞAN
 
Sustainable Urban Transformation- Kentsel Dönüşümde Sürdürülebilirlik ve Kolo...
Sustainable Urban Transformation- Kentsel Dönüşümde Sürdürülebilirlik ve Kolo...Sustainable Urban Transformation- Kentsel Dönüşümde Sürdürülebilirlik ve Kolo...
Sustainable Urban Transformation- Kentsel Dönüşümde Sürdürülebilirlik ve Kolo...
 
Gençlik Sempozyumu
Gençlik SempozyumuGençlik Sempozyumu
Gençlik Sempozyumu
 
Türkiye'yi Anlama Kılavuzu 2012
Türkiye'yi Anlama Kılavuzu 2012Türkiye'yi Anlama Kılavuzu 2012
Türkiye'yi Anlama Kılavuzu 2012
 
Ipsos tuketiciyi anlama klavuzu hafta 3
Ipsos tuketiciyi anlama klavuzu hafta 3Ipsos tuketiciyi anlama klavuzu hafta 3
Ipsos tuketiciyi anlama klavuzu hafta 3
 
Prof.dr. halit hami oz 11-sağlık kurumlarında bilgi sistemi-e-sağlık-tele tıp
Prof.dr. halit hami oz 11-sağlık kurumlarında bilgi sistemi-e-sağlık-tele tıpProf.dr. halit hami oz 11-sağlık kurumlarında bilgi sistemi-e-sağlık-tele tıp
Prof.dr. halit hami oz 11-sağlık kurumlarında bilgi sistemi-e-sağlık-tele tıp
 
Matlab ile gui_tasarimi_bitirme_tezi_kenan_savas_guncellendi
Matlab ile gui_tasarimi_bitirme_tezi_kenan_savas_guncellendiMatlab ile gui_tasarimi_bitirme_tezi_kenan_savas_guncellendi
Matlab ile gui_tasarimi_bitirme_tezi_kenan_savas_guncellendi
 
Di̇abetes melli̇tus kilavuzu
Di̇abetes melli̇tus kilavuzuDi̇abetes melli̇tus kilavuzu
Di̇abetes melli̇tus kilavuzu
 

SYBTD YIL: 2007 Cilt:2 Sayı: 2

  • 1. SYBTD HAKEMLİ ELEKTRONİK DERGİ ISSN: 1306 - 4371 SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ Cilt: 2 Sayı: 2 Yıl: 2007 www.sporyonetimi.com
  • 2. SYBTD SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ Sahibi Levent ATALI -------------------------------------------------------------------------------- Editörler Yrd. Doç. Dr. Kürşad SERTBAŞ Sakarya Üniversitesi BESYO Ahmet GÖNENER Kocaeli Üniversitesi BESYO -------------------------------------------------------------------------------- Bilim Kurulu Prof. Dr. Erdal ZORBA Prof. Dr. Faik İMAMOĞLU Prof. Dr. Füsun ÖZTÜRK KUTER Prof. Dr. Gazanfer DOĞU Prof. Dr. Hasan KASAP Prof. Dr. M.Ferit ACAR Prof. Dr. M.Yavuz TAŞKIRAN Prof.Dr. Seyhan HASIRCI Yrd. Doc. Dr. Cengiz KARAGÖZOĞLU Yrd. Doç. Dr. Dilşat ÇOKNAZ Yrd. Doc. Dr. Demet GÖNENER Yrd. Doc. Dr. Hakan SUNAY Yrd. Doc. Dr.Hasan ARSLAN Yrd. Doc. Dr. Kenan SİVRİKAYA Yrd. Doc. Dr.M.Levent İNCE Yrd. Doc. Dr. Nevzat MİRZEOĞLU Yrd. Doc. Dr. Meltem N.VELİOĞLU Yrd. Doc. Dr. Müberra ÇELEBİ Yrd. Doc. Dr. Selhan ÖZBEY Yrd. Doc. Dr. R. Timucin GENCER Yrd. Doc. Dr. Velittin BALCI -------------------------------------------------------------------------------- İleitşim bilgi@sporyonetimi.com
  • 3. İÇİNDEKİLER GENÇLİK VE SPOR GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDE GÖREVLİ SPOR UZMANLARININ ÖRGÜTSEL BAĞLILIĞI ÜZÜM, H., YALÇIN H. B., YÜKTAŞIR, B (05 - 15) VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞINDA ÇALIŞAN PERSONELİN BOŞ ZAMANLARINI DEĞERLENDİRMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Zekeriya GÖKTAŞ (16 - 23) TÜRKİYE’DE OSMANLI DÖNEMİNDE VE ULUSLAŞMA SÜRECİNDE KADIN VE SPOR Ayşe ATALAY (24 - 29) OSMANLI VE GENÇ TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİNDE SPORDA BATILILAŞMA HAREKETLERİ Ayşe ATALAY (30 - 35)
  • 4. SUNUŞ Spor Yönetimi temalı E-Dergi projesi olarak yayın hayatına başlayan “Spor Yönetimi ve Bilgi Teknolojileri Dergisi (SYBTD)” sporbilimleri camiasına katkı sağlamaya devam ediyor. Yayın içeriği ile alanında ilk ve tek olan SYBTD, Spor yönetimi uygulamalarında etkili bir faktör olan Teknoloji kullanımını, bilgi yöneti- mini spor yönetimi ve organizasyon anlayışının tamamlayıcısı olarak görmekte ve akademik anlamda da bu anlayışın gelişmesini sağlayacak adımlar atmaktadır. SYBTD, Özellikle Çağdaş spor yönetimi yaklaşımı çerçevesinde teknoloji- ye hakim bir yönetici, bu beceriyi uygulamada başarıya taşıyabilen bir bilgi yönet- imi anlayışı ve tüm bu özellikleri spor yönetimi faaliyetlerinde değerlendirebilecek mesleki beceriye sahip bireylerin oluşmasına sınırlıda olsa akademik olarak katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Ülkemizde sporbilimlerinin bugünkü konumundan daha da fazla hak ettiği mesleki ve akademik değere az da olsa katkıda bulunuyorsa ne mutlu bizlere. Bu yolda yürürken unutmadığımız iki faktör var. Birincisi, sporbilimlerinin bugünkü konumuna gelmesinde emek ve zaman harcayan hocalarımız, ikincisi ise biz genç araştırmacıların heyecanıdır. SYBTD yayın politikası, akademik etik değerlere bağlı ve sistematik bir değerlendirme sürecini içermektedir. Dergimiz her yıl 2 sayı olarak yayımlanacaktır. SYBTD’nin yayın hayatındaki devamlılığı siz değerli akademisyenlerin katkıları ile be- lirlenecektir. Bu nedenle bizleri yalnız bırakmayacağınızı umut eder, çalışmalarınızda başarılar dileriz Editör
  • 5. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ GENÇLİK VE SPOR GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDE GÖREVLİ SPOR UZMANLARININ ÖRGÜTSEL BAĞLILIĞI ÜZÜM, H*.; YALÇIN H. B*.; YÜKTAŞIR, B*.; * Abant İzzet Baysal Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu ÖZET Bu araştırma ile, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Merkez ve Taşra teşkilatlarında görev yapan spor uzmanlarının örgütsel bağlılığı araştırılmıştır. Araştırma amacı doğrultusunda, genel tarama modellerinden olan kesit alma yaklaşımı ve ilişkisel tarama modeliyle yapılmıştır. Araştırmanın çalışma evreni aynı zamanda örneklemini oluşturmaktadır. Örneklem grubu Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünde görev yapan n=98 katılımcıdan oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak, Hoşgörür, (1997) tarafından geliştirilen örgütsel bağlılık ölçeği kullanılmıştır. (Cronbah Alpha α= 0.82). Anketin bu çalışma için yapılan güvenilirlik analizinde, Cronbah Alpha güvenirlik katsayısı α= 0.89 olarak tespit edilmiştir. Elde edilen veriler betimsel istatistik, tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ve değişkenler arasındaki farkların hangi gruplar arasında olduğunu belirlemek için Tukey testi kullanılarak çözümlenmiştir. Alt boyutlar arasındaki ilişki ise korelasyon (Pearson Correlation Moment) analizi ile çözümlenmiştir. Çalışma sonucunda katılımcıların cinsiyeti ile yerimseme, uyuşum ve yabancılaşma alt boyutları arasında istatiksel olarak erkeklerin lehine anlamlı farklılık bulunmuştur. Deneklerin öncelikli yapmak istedikleri işler ile özdeşleşme, yerimseme ve yabancılaşma alt boyutları arasında idarecilik yapmak isteyen katılımcılar lehine istatiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Ayrıca çalışma sonuçlarına göre katılımcıların alternatif iş imkanları ve sorumluluk düzeyi bağımsız değişkenlerinin örgütsel bağlılık alt boyutlarından yerimseme, uyuşum ve yabancılaşma üzerinde istatiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Elde edilen bu sonuçlar derinlemesine tartışılıp yorumlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Spor Uzmanı, Örgütsel Bağlılık ORGANIZATIONAL COMMITMENT OF THE SPORT EXPERTS OF GENERAL YOUTH AND SPORT DIRECTORATE ABSTRACT The purpose of this study is to investigate commitment of sport experts that work at general youth and sport directorate. For the purpose of this study, cross sectional method of survey was employed to analyze relationships among variables. The subjects of the study were sport experts (n=98) who were employed at general youth and sport directorate in Turkey. The data were collected by using scale of ‘Organizational Commitment of Teachers’ (OCT) which was developed by Hosgorur in 1997. The previous study indicated that validity of this instrument is sufficiently high (Cronbach Alpha α= .82). In the study, validity of the instrument was also found sufficient (α= .89). Further, the statistical analyses of the study included descriptive statistics, correlational analyses and one way analysis of variance (ANOVA) and Tukey Post Hoc. The results of the study showed that gender of the subjects created statistically significant differences on the facets of accommodation, identification and alienation. In all three facets of commitment males scored higher than females. Also, the result of the study indicated that there were statistically significant differences between independent variable of desired job and facets of commitment on indifference, accomodation and alienation. Subjects who want to be in administavi position scored higher than any other position. Furthermore, there were statistically significant differences among independent variables of intensity of job and alternative job on three facets of 5
  • 6. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ organizational commitment (Identification, Colonialism, Accommodation, Indifference and Alienation). The results of the study was further elaborated and discussed. Key Words: Organizational Commitment, Sport Expert GİRİŞ İnsanlığın var oluşundan günümüze kadar, bireyler yaşamlarını sürdürebilmek ve bağlı bulundukları topluluklarda sosyal bir statü elde edebilmek için büyük çabalar içersine girmektedirler. Bu amaçla kişilikleri ve yetenekleri doğrultusunda bir meslek sahibi olarak yaşamlarının büyük bir kısmını türlü örgütlerde geçirmektedirler. Bu bağlamda bireylerin meslekleri yaşamlarında önemli bir yer tutmaktadır. Freud’a göre ruh sağlığının temeli “sevmek ve çalışmaktır.” İnsanların mutluluğunun yarısı eşini sevmek, diğer yarısı da işini sevmektir (Ankay, 1996). Bireylerin işini severek yapması çalıştığı örgütün verimliliği açısından oldukça önemli bir etkendir. Literatürde, örgütlerde etkinlik ve verimliliği etkileyen birden çok değişken bulunduğu belirtilmektedir. Bu değişkenler, yönetim ve yönetici davranışları, örgütün içinde bulunduğu kültür, örgüt içi çatışmalar, örgütsel stres, iletişim ve işbirliği, motivasyon, doyum şeklinde sıralanabilir. Bu faktörlerin yanı sıra bireylerin yaptığı işe ve örgüte yönelik tutum ve davranışları ile örgütsel bağlılığı da örgütsel verim açısından önemli birer faktördür. Örgüte bağlılık, çalışanın çalıştığı örgütün hedeflerini benimsemesi ve örgüt içindeki varlığını sürdürmeyi istemesidir. Örgüte bağlılık tutumu kişisel (yaş, örgüt içi kıdem ve iç/dış kontrol odağı) ve örgütsel (iş dizaynı ve yöneticilerin liderlik vasıfları) değişkenler ile belirlenmektedir. Ayrıca uzun süreli iş güvenliği, kararlara katılabilme fırsatları, işte sorumluluk ve özerkliğe sahip olabilme, ademi merkeziyetçi örgütsel yapı ve olumlu örgüt iklimi çalışanın örgüte bağlılığı üzerinde etkili olmaktadır (Yıldız, 1993). Mowdey, Porter ve Steers (1982) örgüte bağlılığı; bireyin belirli bir örgüte ilgisi ve o örgütle özdeşleşme derecesi olarak tanımış ve kavramsal olarak bu tanımın üç faktörü içerdiğini belirtmişlerdir: a) Örgütün amaç ve değerlerini kabul etme ve inanma, b) Örgüt yararına önemli miktarda gayret gösterme isteği, c) Örgüte olan üyeliği şiddetli bir şekilde devam ettirme arzusu (Mowdey, Porter ve Steers 1982). Mathieu ve Zajak, 1967 ile 1986 yılları arasında örgüte bağlılık ile ilgili yayınlanmış 174 araştırma üzerinde yapmış oldukları meta-analizde, örgüte bağlılığı etkileyen faktörleri beş başlık altında toplamışlardır. a- Kişisel özellikler b- İş ile ilgili özellikler c- Rol ile ilgili özellikler d- Örgütsel özellikler e- Grup/ Lider özellikleri Bu sınıflandırma içerisinde yer alan faktörlerin örgüte bağlılık üzerinde etkili olduğu bulunmuştur. Kuralların biçimsel olarak yazılı olması, merkezkaçlaşma derecesi ve fonksiyonel olarak diğer bölümlere bağlılık ile örgüte bağlılık arasında olumlu bir ilişki bulunmuştur. Görev bağımlılığının iş görenlerin örgüte ve bağlı oldukları gruba yaptıkları katkının farkına varmaları sonucunda, kendilerini işin içinde görmelerini sağlayarak bağlılığı artırdığı ileri sürülmüştür. İş görenlerin örgüte hislerinin olması ve kararlara katılma derecesi ve örgütün büyüklüğü ile örgüte bağlılık arasında da ilişki olduğu ileri sürülmektedir. Kişilerin örgütle olan ilişkileri kuvvetlendikçe kişi kendini örgütün hizmetindeymiş gibi hissedebilir (Ergül, 2004). Örgütsel amaçlara bağlılık, sadece belli bir rolün etkin derecesini nitelik ve nicelik yönünden yükselterek devamsızlılığın ve iş gücü devrinin azalmasına katkıda bulunmakla kalmayıp; aynı zamanda bireyi, örgütsel yaşam ve en üst düzeyde sistem başarısı için gerekli bir çok eyleme yöneltir. Örgütsel amaç ve değerlerin içselleştirilmesi ve onlara güçlü bağlılık, en 6
  • 7. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ etkili güdü tarzlarından biridir. Bu güdü tarzı, klasik örgüt politikasının sınırları içinde uyulması en zor olanı olarak görülür, içselleştirmenin derecesi, örgütsel amaçların kendi özelliklerine ve bunların bireyin gereksinim ve değerleri ile olan uygunluğuna bağlıdır (Türk, 2003). Örgüte bağlılığın sonuçlarından olan iş tatmini, devamsızlık, personel devri, sadakat ve işle ilgili çabalar önemlidir ve örgüt çalışanlarının örgüte bağımlılığını sağlama yolunda çaba göstermelerini gerektirir. Çalışanın yüksek seviyede örgüte bağlılığı, genelde hem örgüt hem de çalışan için olumlu bir etmendir. Bunların olumlu sonuçları arasında çalışanın uzun süre örgütte kalması, sınırlı işi bırakma isteği, sınırlı personel devri ve yüksek iş tatmini yer almaktadır (Yıldız, 1993). Bazı araştırma sonuçlarına göre, örgütün iş görenin beklentilerini karşılayamadığında işgörenin örgüte bağlılığının azalabileceği ve örgütten ayrılabileceği belirtilmektedir. Örgüte bağlılıkları azalan işgörenlerin işe devamlılıkları da azalmakta ve iş gücü devir hızı artmaktadır. 1981 yılın da Fortune’de yayınlanan bir araştırmada, ortalama bir şirketin yeni mezunlarından istihdam edilenlerin yüzde ellisinin ilk beş yıl içerisinde şirketten ayrıldıkları tespit edilmiştir (Mowdey, Porter ve Steers 1982). Yine Örs ve diğerleri tarafından hastane çalışanları üzerinde yapılan bir araştırmanın sonucuna göre, uzman hekimlerin örgütsel bağlılık algıları; mesleğine yeni başlayan asistan–pratisyen hekimlere göre daha yüksek bulunmuştur (Örs ve diğerleri 2003). Bu sonuçlar mesleğinin hemen başında olan iş görenlerin örgütüne yönelik tutumu ve bu tutumu takiben oluşan örgütsel bağlılığın sağlanmasında bir takım sorunlar yaşadıklarının göstergesi olarak kabul edilebilir. Bu sorunlardan dolayı oluşan olumsuz örgütsel tutum iş göreni daha uygun bir çalışma ortamı aramaya ve aradığı ortamı bulduğunda işini bırakmaya yönlendirebilir. Bu nedenle, yapılan bu çalışmada temel alınacak olan örgütsel bağlılık ve buna bağlı olarak oluşan erken işi bırakma eylemi ile ilgili Movdey, Porter ve Steers tarafından geliştirilen model şekil 1’de verilmiştir. Kişisel Fak. Örgütsel Fak. Örgüt Dışı fak. İlk çalışma deneyimleri İş beklentileri İş sahası Var olan diğer Psikolojik kısıtlamalar Denetim alternatif işler İş Secimindeki nedenler Hedef Birliği Kişisel özellikler Örgütlenme Sorumluluk hissi İlk bağlılık İşe başlanan ilk dönemdeki bağlılık Şekil 1: Yeni işe başlayanlarda örgütsel bağlılığı etkileyen faktörler (Porter ve Steers, 1991). Porter ve Steers (1991)’in yeni işe başlayanlar ile işverenlere önerdiği birçok örgütsel bağlılık modeli bulunmaktadır. Bu yazarlara göre en uygun bağlılık modellerinden biride Şekil 1’de görülmektedir. Şekli incelediğimizde; kişisel faktörlerle ilgili olarak iş görenleri ilk iş 7
  • 8. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ gününde işe götüren muhtemel bağlılık faktörleri sıralanmaktadır. Bireylerin ilk iş gününden itibaren yüksek örgütsel bağlılık duygusu onların örgütte kalıcılığını sağlar. Bu bağlılık onları daha fazla sorumluluk alma duygusu içerisine iterek örgütsel etkinliklere daha fazla katılımı sağlar. Bu durum kişinin erken etkili örgütsel bağlılık sürecine girmesine neden olarak bireyleri daha fazla örgüte bağlar ve onların örgüt ile ilgili görevlerinde daha fazla çaba sarf etmelerini sağlar. Örgütsel faktörler ise iş ile ilgili çalışma alanı, iş dönütü, işin özerkliği ve işin önemi gibi faktörleri içerir. İşle ilgili karar mekanizmasına etkin bir şekilde katılım bağlılık derecesini etkiler. İş grubu ve örgütsel amaçlardaki tutarlılık da bağlılığı artırır. Sonuç olarak örgütsel özellikler, işçilerin sorumluluk almalarında önemli rol oynamaktadır. Örgüt dışı faktörler ise kişinin bir işi elde etmesinden sonra var olan diğer alternatif iş imkanlarının elde edilebilirliği ile ilgilidir. Araştırmalar; yüksek maaşla işe başlamayan bireylerin işe bağlılığının düşük olduğunu ve işe başladıktan altı ay sonra teklif edilen diğer alternatif işleri değerlendirmeyi düşündüklerini göstermektedir. Örgüt–işgören ilişkileri, işe devamlılık veya devamsızlık, işte kalma veya işgücü devri ve örgüte bağlılık biçimleri yalnızca işletmeleri değil bütün örgütleri ilgilendirmektedir. Bu ilişkilere verilen önem, işgörenlerin örgütlerle olan bağlantılarında bir azalma eğilimi olması nedeniyle gittikçe artmaktadır. İşgören açısından bir örgüte katılmak ve örgütte kalmak, işgörene, maaşlar gibi mevcut ekonomik ödüllerle birlikte emeklilik şeklinde gelecek güvencesi sağlar. Ayrıca, bir örgüte üyelik, içsel iş doyumu ve destekleyici bir arkadaş grubu gibi psikolojik ödüller de sağlar. Dolayısıyla, bir iş gören bir örgüte ne kadar yatırım yaparsa veya bağlanırsa örgütten temin edeceği fayda ve ödüllerde o kadar çok olur (Çırpan, 1999). Bunun yanında bir örgüte bağlı olmanın birey açısından belirli olumsuz sonuçları da olabilir. Örnek olarak bir şirkette uzunca yıllar çalışan bir birey, yeni bir işe transfer edebileceği çeşitli becerileri kazanamayabilir. Bunun yanında devamsızlık yapmamak için birey, ailesi ile olan etkileşiminin olumsuz olması pahasına örgüte bağlılığı devam ettirebilir. Sonuç olarak, işgören açısından bir örgüte bağlı olmanın olumlu ve olumsuz sonuçları bulunmaktadır. Buna karşılık, örgütün işgörenlerle güçlü bağlar kurmaları, önemli görünmektedir. Bütün örgütlerin, işgören devamsızlığı ve işgücü devrinden kaçınmaya gereksinimleri vardır. Bu değişkenlerle ilgili göstergeler ne kadar yüksekse, maliyetlerde o derecede artmaktadır. Bu nedenle pek çok örgüt, iş görenleri ile aralarında güçlü bir bağ oluşturmaya çalışır (Çırpan, 1999). Örgüt-işgören bağlılıklarının düşük olması, toplum genelinde, üretilen hizmet ve ürünlerin miktarını ve kalitesini de olumsuz etkilemektedir (Çırpan, 1999). Bu örgütlerden biri olan G.S.G.M., Merkez ve Taşra teşkilatı olmak üzere tüm il ve ilçelerimizi kapsayan oldukça büyük bir örgüt yapısına ve bu örgütlerin çeşitli kademelerinde görev yapan iş görenlere sahiptir. 2001 yılında açılan bir sınav ile 500 kişi G.S.G.M bünyesinde spor uzmanı olarak göreve başlamıştır. Fakat mesleğinin henüz başında olan bu spor uzmanlarının bu günkü sayısı 350’ye düşmüştür. Bu sayının her geçen gün azalmasının nedenleri; spor uzmanlarının sözleşmeli olarak görev yapmalarından dolayı mesleki güvencelerinin olamayışı, iş tanımlarının henüz tam manasıyla yapılmayışı, uzmanı oldukları alan ile ilgili işlerde çalıştırılmamaları ve maaşlarının düşüklüğü sayılabilir. Bu tür nedenler spor uzmanlarının görev yaptığı örgüte yönelik olumsuz tutum ve davranışlar geliştirmelerine neden olarak örgüte olan bağlılıklarını zayıflatabilir. Bu noktadan hareketle bu çalışma ile; spor uzmanlarının görev yaptıkları örgüte yönelik, özdeşleşme- yerimseme-uyuşum-umursamazlık-yabancılaşma, gibi tutum alt boyutlardan hangilerini geliştirdiklerinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. 8
  • 9. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ YÖNTEM Araştırma, genel tarama modellerinden biri olan kesit alma yaklaşımıyla ve ilişkisel tarama modeliyle yapılmıştır. Araştırmanın örneklemi aynı zamanda çalışma evrenini oluşturmaktadır. Oransız eleman örnekleme yöntemi ile seçilen örneklem gurubu ise, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne bağlı merkez ve taşra teşkilatında görev yapan 98 spor uzmanından oluşmuştur. Veri toplama aracı olarak Hoşgörür’ün 1997 yılında “İşgörenlerinin Örgütsel Tutumlarını” ölçmeye yönelik olarak geliştirmiş olduğu ölçek kullanılmıştır (α=.82). Bu ölçek özdeşleşme-yerimseme- uyuşum-umursamazlık-yabancılaşma gibi 5 alt boyuttan oluşmaktadır. Bu çalışma için yapılan güvenirlik analizi sonucunda ise Cronbach Alpha güvenirlik katsayısı α=0.89 olarak tespit edilmiştir. İki bölümden oluşan anketin birinci bölümünde kişisel bilgilerle ilgili 11 soru, ikinci bölümde ise eğitim iş görenlerinin örgütsel bağlılığını ölçmeye yönelik 50 sorudan oluşan beşli likert tipi ölçme aracı kullanılmıştır. Sorulara beş kategori üzerinden cevap verilmiştir. Bu kategorilerin sayısal olarak karşılığı ise: Hiçbir zaman=1, Nadiren=2, Ara sıra=3, Genellikle=4, Her zaman=5 olacak şekilde puanlanmıştır. Anket doğrudan deneklerin ismine posta yolu ile gönderildi ve pulu yapıştırılmış geri dönüşüm zarfına katılımcılara ikram edilmek üzere kahve konuldu. Böylece katılımcıların daha samimi ve gönüllü bir şekilde soruları yanıtlamaları sağlanmaya çalışılmıştır. Elde edilen veriler SPSS for Windows paket istatistik programı ile çözümlenmiştir. Deneklerin demografik özelikleri ile ilgili frekans dağılımları betimsel istatistik yöntemi ile belirlenmiştir. Örgütsel bağlılık anketinin alt boyutları arasındaki ilişkiye Pearson Korelasyon analizi ile bakılmıştır. cinsiyet, yapılmak istenen öncelikli iş ve alternatif iş imkanları gibi sınıflandırılmış bağımsız değişkenler ile örgütsel bağlılık alt boyutları arasında ki ilişkiye Tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ile, gruplar arasında fark olduğunda ise farkın hangi gruplar arasında olduğunu bulabilmek için Tukey Post Hoc analizleri kullanılmıştır. BULGULAR Çalışmada, örneklemi oluşturan deneklerin toplam sayısı n=98 spor uzmanından oluşmaktadır. Bunların %67.3 (n=66)’sını erkekler, %32.7 (n=32)’sini ise bayanlar oluşturmaktadır. Spor uzmanlarının %49 (n=48)’unu evliler, %51 (n=50)’ini ise bekarlar oluşturmaktadır. Yaş gruplarına göre spor uzmanlarının %19.4 (n=19)’ü 20-25 yaş, %70.4 (n=70)’ü 26-30 yaş, %9.2 (n=2)’si ise 31-35 yaşları arasında bulunmaktadır. Spor uzmanlarının görev yaptığı yer ile ilgili değişkenler incelendiğinde, %100 (n=98)’ünün il merkezlerinde görev yaptığı saptanmıştır. Tablo 1. Örgütsel bağlılığı oluşturan alt boyutların aritmetik ortalama ve standart sapmaları. Alt Boyutlar Umursamazlık Yerim seme Yabancılaşma Uyuşum Özdeşleşme Aritmetik Ortalama ( ) 3.30 3.52 3.60 3.92 4.01 Standart Sapma (SS) 0.38 0.68 0.63 0.55 0.56 Tablo 1 incelendiğinde, spor uzmanlarının örgütsel bağlılık alt boyutlarından en yüksek birinci derecede “özdeşleşme” ( =4.01±0.56) alt boyutunda ve en düşük derecede de 9
  • 10. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ “umursamazlık” alt boyutunda ( =3.30±0.38), aritmetik ortalama ve standart sapmaya sahip oldukları görülmektedir. Tablo 2. Deneklerin cinsiyet, yapılmak istenen öncelikli iş ve alternatif iş imkanları ile örgütsel bağlılık alt boyutlarının aritmetik ortalamaları ve standart sapmaları. ÖZDEŞLEŞME YERİMSEME UYUŞUM UMURSAMAZL YABANCILAŞMA IK ± SS ± SS ± SS ± SS ± SS Erkek 4,07 ± 0.58 3, 61 ± 0.67 4,00± 0.51 3,31± 0.38 3,70± 0.61 Cinsiyet Kız 3,88 ± 0.50 3,33 ± 0.66 3,76 ±0.61 3,28 ± 0.37 3,40 ± 0.64 Yapılmak idarecilik 4.10 ± 0.48 3.62 ± 0.60 3.98±0.49 3,37± 0.32 3.75 ± 0.64 İstenen Öncelikli organizasyon 4.31 ± 0.30 4.00 ± 0.33 4.25± 0.66 3.10± 0.60 3.55 ± 0.46 İşler Antrenörlük 3.79± 0.64 3.27 ± 0.78 3.75± 0.60 3.23 ± 0.41 3.35 ± 0.56 Evet 3.92 ± 0.58 3.33 ± 0.69 3.82±0.59 3,27± 0.38 3.30± 0.47 Alternatif İş Hayır 4.13 ± 0.51 3.79 ± 0.58 4.05 ±0.46 3.25 ± 0.38 4.03 ± 0.58 Tablo 2 incelendiğinde; cinsiyet değişkeni ile örgütsel bağlılık alt boyutları arasında en yüksek aritmetik ortalama ve standart sapmanın “özdeşleşme” alt boyutunda ( =4.07 ± 0.58), erkekler de, en düşük derecede aritmetik ortalama ve standart sapmanın ise “umursamazlık” alt boyutunda ( =3.28 ± 0.37) bayanlarda olduğu görülmektedir. Spor uzmanlarının öncelikli olarak yapmak istedikleri işler ile örgütsel bağlılık alt boyutları arasında en yüksek aritmetik ortalama ve standart sapmanın “özdeşleşme” alt boyutunda ( =4.31±0.30) organizasyon yapmak isteyen deneklerde, en düşük derecede aritmetik ortalama ve standart sapmanın ise “umursamazlık” alt boyutunda ( =3.10±0.60) yine organizasyon yapmak isteyen deneklerde olduğu görülmektedir. Spor uzmanlarının alternatif iş imkanı ile örgütsel bağlılık alt boyutları arasında en yüksek aritmetik ortalama ve standart sapmanın “özdeşleşme” alt boyutunda ( =4.13±0.51) alternatif iş bulduğunda kurumdan ayrılmayı düşünmeyen deneklerde, en düşük derecede aritmetik ortalama ve standart sapmanın ise “umursamazlık” alt boyutunda ( =3.25±0.38) yine alternatif işlere hayır diyen deneklerde olduğu görülmektedir. Spor uzmanlarının cinsiyet değişkeni ile örgütsel bağlılık alt boyutları asındaki farkı gösteren ANOVA sonuçları tablo 3’de görülmektedir. 10
  • 11. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ Tablo 3. Deneklerin cinsiyet değişkeninin örgütsel bağlılık alt boyutları açısından farkları 2 Sd 2 F Σ Gruplar Arası 0.82 1 0.82 Özdeşleşme Grup İçi 29.78 96 0.31 2.66 Toplam 30.61 97 Gruplar Arası 1.79 1 0.79 Yerim seme Grup İçi 43.67 96 0.45 3.94* Toplam 45.46 97 CİNSİYET Gruplar Arası 1.23 1 1.23 Uyuşum Grup İçi 28.64 96 29 4.14* Toplam 29.88 97 Gruplar Arası 0.02 1 0.02 Umursamazlık Grup İçi 14.12 96 0.14 1.37 Toplam 14.14 97 Gruplar Arası 1.85 1 1.85 Yabancılaşma Grup İçi 37.24 96 0.38 4.79* Toplam 39.10 97 * 0.05 anlamlılık düzeyi Bu analiz sonucunda, deneklerin cinsiyeti ile yerimseme alt boyutu arasında (F(1;96)=3.94; p<0.05), uyuşum alt boyutu arasında (F(1;96)=4.14; p<0.05) ve yabancılaşma alt boyutu arasında (F(1;96)=4.79; p<0.05) istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Farklılığın hangi gruptan kaynaklandığını görmek için Tablo 2’ye baktığımızda, cinsiyet değişkeni ile örgütsel bağlılık alt boyutları arasında en yüksek aritmetik ortalama ve standart sapmanın özdeşleşme ( =4.07±0.58), yerimseme ( =3.61±0.67) ve uyuşum ( =4.00±0.51) alt boyutlarında erkekler de olduğu görülmektedir. Spor uzmanlarının öncelikli yapmak istedikleri işler ile örgütsel bağlılık alt boyutları arasındaki farkı gösteren ANOVA sonuçları tablo 4’de verilmiştir. Tablo 4: Deneklerin öncelikli yapmak istedikleri işlerin örgütsel bağlılık alt boyutları açısından farkları. 2 Sd 2 F Σ Gruplar Arası 2.66 2 1.33 Özdeşleşme Grup İçi 27.94 95 0.29 4.53* Toplam 30.61 97 Gruplar Arası 4.07 2 2.03 Yerimseme Grup İçi 4.39 95 0.43 4.67* Toplam 45.46 97 Gruplar Arası 1.80 2 0.90 ÖNCELİKLİ Uyuşum Grup İçi 28.07 95 0.29 3.06 YAPMAK İSTENİLEN Toplam 29.88 97 İŞ Gruplar Arası 0.69 2 0.34 Umursamazlık Grup İçi 13.45 95 0.14 2.43 Toplam 14.10 97 Gruplar Arası 3.44 2 1.72 Yabancılaşma Grup İçi 35.65 95 0.37 4.59* Toplam 39.10 97 11
  • 12. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ * 0.05 anlamlılık düzeyi Tablo 4 incelendiğinde, deneklerin öncelikli yapmak istedikleri işler ile özdeşleşme alt boyutu arasında (F(2;95)=4.53; p<0.05), yerimseme alt boyutu arasında (F(2;95)=4.67; p<0.05) ve yabancılaşma alt boyutu arasında (F(2;95)=4.59; p<0.05) anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Farklılığın hangi alt gruplardan kaynaklandığının ortaya konması için Tukey Post Hoc analizi yapılmış ve sonuçları Tablo 5’de verilmiştir. Tablo 5. Deneklerin yapmak istedikleri işler ile bağlılık puanları arasındaki farklılık. İSTENİLEN İŞ n ± ss p Özdeşleşme İdareci 58 3.88 0,48 0.02 Antrenör 34 4.10 0,64 Yerimseme İdareci 58 3.62 0.60 0.04 Antrenör 34 3.27 0.33 Organizatör 6 4.00 0.33 0.03 Antrenör 34 3.27 0.78 Yabancılaşma İdareci 58 3.75 0.64 0.009 Organizatör 34 3.35 0.56 *p<0.05 Bu analiz sonucuna göre; özdeşleşme alt boyutunda idarecilik yapmak isteyen spor uzmanlarının bağlılığı antrenörlük yapmak isteyenlere göre daha düşük bulunmuştur. Yine yerimseme alt boyutunda, idarecilik yapmak isteyenler ile antrenörlük yapmak isteyenler de idareciler lehine ve organizatörlük yapmak isteyenlerle antrenörlük yapmak isteyenlerde de organizatörler lehine yüksek bulunmuştur. Yabancılaşma alt boyutunda ise idarecilik yapmak isteyenlerle organizatörlük yapmak isteyenler arasında, 0rganizatörler lehine örgüte bağlılık derecelerinde anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Spor uzmanlarının alternatif iş imkanlarını değerlendirme olanakları ile örgütsel bağlılık alt boyutları arasındaki farkı gösteren ANOVA sonuçları tablo 6’da verilmiştir. Tablo 6. Deneklerin alternatif iş imkanlarının örgütsel bağlılık alt boyutları açısından farkları. 2 Sd 2 F Σ Gruplar Arası 1.07 1 1.07 Özdeşleşme 3.48 Grup İçi 92.54 96 0.30 Toplam 30.61 97 Gruplar Arası 5.12 1 5.12 Yerimseme Grup İçi 45.34 96 0.42 12.19* ALTERNATİF Toplam 45.46 97 İŞ Uyuşum Gruplar Arası 1.28 1 1.28 İMKANI Grup İçi 28.59 96 0.29 4.32* Toplam 29.88 97 Gruplar Arası 0.14 1 0.14 Umursamazlık Grup İçi 13.99 96 0.14 0.98 Toplam 14.14 97 Gruplar Arası 12.70 1 12.70 Yabancılaşma Grup İçi 26.39 96 0.27 46.20* Toplam 39.10 97 12
  • 13. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ *0.05 anlamlılık düzeyi Tablo 6 incelendiğinde, deneklerin alternatif iş imkanları ile yerimseme alt boyutu arasında (F(1;96)=12.19; p<0.05), uyuşum alt boyutu arasında (F(1;96)=4.32; p<.05) ve yabancılaşma alt boyutu arasında (F(1;96)=46.20; p<0.05) anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Farklılığın hangi gruptan kaynaklandığını görmek için Tablo 2’yi incelediğimizde, spor uzmanlarının alternatif iş imkanı ile örgütsel bağlılık alt boyutları arasında en yüksek aritmetik ortalama ve standart sapmanın, özdeşleşme ( =4.13±0.51), uyuşum ( =4.05±0.46) ve yabancılaşma ( =4.03±0.58) alt boyutlarında alternatif işlere hayır diyen deneklerde olduğu görülmektedir. TARTIŞMA VE YORUM Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Merkez ve Taşra teşkilatlarında görev yapan spor uzmanlarının demografik özelliklerinin örgüte bağlılık üzerindeki etkisinin araştırıldığı bu çalışma sonucunda elde edilen bulgular bu bölümde tartışılarak yorumlanmıştır. Yapılan analizler sonucunda, spor uzmanlarının örgütsel bağlılık alt boyutlarından en yüksek birinci derecede “özdeşleşme” ( =4.01±0.56) ve en düşük derecede de “umursamazlık” alt boyutlarında ( =3.30±0.38), aritmetik ortalama ve standart sapmaya sahip oldukları görülmektedir (Tablo 1). Bu sonuçlara dayanarak genel anlamda spor uzmanlarının görev yaptığı örgüte yönelik yüksek düzeyde “özdeşleşme” ve orta düzeyde de “yabancılaşma” tutumu geliştirdikleri söylenebilir. Bağımsız değişkenlerimizden olan, cinsiyet ile örgütsel bağlılık alt boyutları arasındaki ilişki incelendiğinde, deneklerin cinsiyeti ile yerimseme (F(1;96)=3.94; p<0.05), uyuşum (F(1;96)=4.14; p<0.05) ve yabancılaşma (F(1;96)=4.79; p<0.05) alt boyutları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmuştur (Tablo 3). Farklılığın hangi gruptan kaynaklandığını görmek için tablo 2’ye baktığımızda, cinsiyet ile örgütsel bağlılık alt boyutları arasında en yüksek aritmetik ortalama ve standart sapmanın özdeşleşme ( =4.07±0.58), uyuşum ( =4.00±0.51) ve yabancılaşma ( =3.70±0.61) alt boyutlarında erkekler de olduğu görülmektedir. Örgütsel bağlılık ile ilgili yapılan bir çok araştırmada da cinsiyetler arasında fark bulunmuştur. Yalçın, Üzüm ve Yüktaşır (2004), beden eğitimi öğretmenleri üzerinde yapmış oldukları çalışmada ve yine Kırel’in (1999), market çalışanları üzerinde yapmış olduğu çalışmalarda erkeklerin kadınlara göre iş yerine bağlılık konusunda daha yüksek aritmetik ortalamaya sahip oldukları sonucuna ulaşmıştır. Bu sonuçlara karşılık, yurt dışında yapılan örgütsel bağlılık araştırmaları incelendiğinde; (Jacson, 2004; Koslowsky ve Elizur, 2001; Reed, Krathchman ve Strawser, 1994), kadınların erkeklere göre daha yüksek örgütsel bağlılık düzeyine sahip oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuçlara dayanarak erkek spor uzmanlarının özdeşleşme ve uyuşum alt boyutlarında örgüte bağlılık derecelerinin bayanlara göre daha yüksek olduğu, ancak yabancılaşma alt boyutunda örgüte bağlılık derecelerinin bayanlardan düşük olduğu sonucuna varılmıştır. Spor uzmanlarının kurumda yapmak istedikleri iş ile bağlılık alt boyutları arasındaki ilişki incelendiğinde, öncelikli yapılmak istenilen iş ile özdeşleşme alt boyutu arasında (F(2;95)=4.53;p<0.05), yerimseme alt boyutu arasında (F(2;95)=4.67; p< 0.05) ve yabancılaşma alt boyutu arasında (F(2;95)=4.59; p< 0.05) istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmuştur (Tablo 4). Yapılan Tukey Post Hoc analizi sonunda, özdeşleşme alt boyutunda idarecilik yapmak isteyen spor uzmanlarının bağlılığı antrenörlük yapmak isteyenlere göre daha düşük bulunmuştur. Yine yerimseme alt boyutunda, idarecilik yapmak isteyenler ile antrenörlük yapmak isteyenler de idareciler lehine; organizatörlük yapmak isteyenlerle antrenörlük yapmak isteyenlerde de organizatörler lehine örgüte bağlılık dereceleri yüksek bulunmuştur. Yabancılaşma alt boyutunda 13
  • 14. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ ise idarecilik yapmak isteyen spor uzmanlarının örgüte bağlılık dereceleri organizatörlük yapmak isteyenlerden daha düşük bulunmuştur (Tablo 5). Bu sonuçlara la ilgili literatür incelendiğinde; lider ve yöneticilerin örgüte bağlılık düzeylerinin iş görenlere göre daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır (Everett, 1992; Monchac,1994; Satva, 1995). Alternatif iş imkanları ile bağlılık alt boyutları arasındaki ilişkiyi incelediğimizde; yerimseme ve uyuşum alt boyutlarında alternatif işlere hayır diyen denekler lehine istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Yabancılaşma alt boyutunda ise Alternatif işlere evet diyen deneklerin bağlılığı hayır diyenlerden daha yüksek bulunmuştur. Bu nedenle mesleğinin henüz başında olan spor uzmanlarını alternatif iş olanaklarına yönlendiren nedenler tespit edilmeli ve gerekli tedbirler alınmalıdır. KAYNAKLAR 1-Ankay, Aydın. “Meslek Seçiminin Önemi ve Sorunları,” Çağdaş Eğitim Dergisi, Yıl: 21, 1996 Sayı:221, 25-32. 2- Çırpan, Hüseyin., Örgütsel Öğrenme İklimi ve Örgüte bağlılık İlişkisi., Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1999. 3- Ergül, Bülent. “Örgütsel Bağlılık” Seminer çalışması, Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2004. 4- Everett, L. German., Teacher Attitudinal Commitment: A function of the school, the teacher and the principles leadership., Dissertation abstracts international 52:(8), 27-66, 1992 2- Kırel, Ç., Esnek Çalışma Saatleri Uygulamalarında Cinsiyet İş Tatmini Ve İş Bağlılığı İlişkisi., İ Ü. İşletme Fakültesi Dergisi, C: 28, s: 2/ Kasım, 1999. 4- Satava, R. David., An Empiricial Investigation of The Relationship Between the Factors of Personality for Certified Public Accountants and Job Satisfaction, Job Commitment, Intent to Turnover and Job Promotion., Dissertation abstracts international, 55, (10), 3234-A.,1995. 5- Reed A. Sarah, Stanley H. Kratchman ve Robert H. Strawser., Job Satisfaction, Organizational Commitment, and Turnover Intentions of United States Accountants., Accounting, Auditing and Accountability Journal, 7,(1), 31-58, 1994. 6- Mowdey, T. Richard., Lyman, W. Porter. ve Steers, M. Richard., Employee-Organization Linkages: The Psychology of Commitment, Absenteeism and Turnover. London: Academic Press,1982. 7- Monchak, P.V., Relationships Betwen Organizational Structur, Conflict Resolution, and Organizational Commitment in Elementary Schools., Dissertation abstracts international, 54,(7), 24-13, 1994. 8- Porter, W. Lyman, , Richard, M. Steers. Motivation And Work Behavior. New York: McGRAW-HIIL,INC, 1991. 14
  • 15. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ 9-Türk, Ahmet. “Eğitimde Örgütsel Bağlılık .(online)” Eğitimcilerin Dünyası http://eğitim1.sitemmynet.com. 2003. 10- Örs, Mukaddes, Ahmet, M. Acuner, Nilgün Sarp, Ömer, R.Önder. “Antalya Tıp Fakültesi Hastanesin de, Antalya Sosyal Sigortalar Kurumu Hastanesi’nde ve Antalya Devlet Hastanesi’nde çalışan Hekimler İle Hemşirelerin Örgütlerine bağlılıklarına İlişkin Görüşlerinin Değerlendirilmesi,” Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mecmuası, 56, (4), 2003. 11- Koslowsk, Meni and Dov, Elizur., Values and Organizational Commitment., International Journal of Manpower, 22,(7), 593-599, 2001. 12- Jackson, Paul R., Employee Commitment to Quality., International Journal of Quality and Reliabilty Manengement, 21,(4), 714-730, 2004. 13- Yalçın, H. Birol., Hanifi Üzüm, ve Bekir Yüktaşır, “Organizational Commitment Of Physical Education Teachers., Antalya: The 10. ICHPER. Sd Europe Congress & The TSSA 8. International Sports Science Congress. November, 2004. 14- Yıldız, Y., A Study on The Relationship Between Organizational Climste and Organizational Commitment., Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1993. 15
  • 16. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞINDA ÇALIŞAN PERSONELİN BOŞ ZAMANLARINI DEĞERLENDİRMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA (BALIKESİR ÖRNEĞİ) GÖKTAŞ, Zekeriya ÖZET Bu çalışmanın amacı Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığı’nda çalışan personelin boş zamanlarında uğraştıkları etkinlikler ve boş zamanı değerlendirme alışkanlıklarının belirlenmesini oluşturmaktadır. Araştırmanın çalışma evrenini Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığı’nda görev yapan 361 personel, örneklemi ise random yöntemi ile seçilmiş 171 personel oluşturmaktadır. Çalışmada Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığı’nda boş zamanlarını değerlendirme alışkanlıklarını tespit etmeye yönelik bir anket uygulanmıştır. Anket konu alanı uzmanların görüş ve önerilerini dikkate alınarak hazırlanmıştır. Anket iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde çalışan personelin kişilik özellikleri, ikinci bölümde ise personelin boş zaman alışkanlıklarını tespite yönelik sorulara yer verilmiştir. Anketlerden elde edilen veriler SPSS programı kullanılarak tablolaştırılmış ve değerlendirilmiştir. Araştırma sonucunda deneklerin büyük bir çoğunluğu günde 3-4 saatlik bir boş zamanlarının olduğunu, ancak boş zaman etkinliklerine yeterince katılmadıkları, kurumdaki boş zaman etkinliklerine yönelik tesislerin nicelik ve nitelik bakımından yetersiz olduğu ve imkan tanındığında (tesis ve zaman açısından) daha çok boş zamanı değerlendirmeye yönelik faaliyetlere katılacakları yolunda görüş bildirdikleri tespit edilmiştir. Araştırma kapsamına alınan personelin boş zamanlarını değerlendirmede hangi sorunlarını giderdiklerine ilişkin görüşlerine bakıldığında, %32.7’si “sosyal”, %26.3’nün “psikolojik amaçlı” sorunlarını giderme şeklinde görüş bildirdikleri.Boş zamanların çalışanların üzerindeki etkilerine ilişkin olarak deneklerin büyük çoğunluğu %62.6’sı “dinlendirici”, %50.9’u “rahatlatıcı”, %60.8’i “iş stresinden uzaklaştırıcı” bir etkisi olduğu düşüncesinde oldukları tespit edilmiştir. Anahtar kelimeler: Boş zaman, vergi dairesi, çalışanlar. A STUDY ON THE FREE TIME HABITS AND ACTIVITIES OF THE STAFF OF BALIKESİR TAX OFFICE PRESIDENCY. (BALIKESİR SAMPLE) SUMMARY The objective of this study was to investigate the free time habits and activities of staff working at the Balıkesir Tax Office Presidency. The main base of the research corresponded 361 staff working at the center of Balıkesir Tax Office, whereas examples included 171 staff which were randomly selected. The application of an inquiry was performed in order to determine free time habits of Balıkesir Tax Office staff. While preparing the inquiry, the opinions and propositions of the experts were taken into consideration. This inquiry had two sections.In the first section, questions reflected the personel characteristics of staff, whereas in the the second section, mainly the free time habits of them were concerned in the questions. Data obtained from this inquiry were put in to a table by means of SPSS programme and then evaluated. At the end of this research, it was investigated that the majority of the staff participating the inquiry stated that they have 3-4 hours as free time in a day, however they don’t participated free time activities sufficiently. This was mainly due to insufficient institutions both in quantity and quality.It was concluded that if enough time and institutions are supplied, they can participate free time activities more frequently. According to the study, it has been determined that 32,7 16
  • 17. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ % of the staff in the study group overcome their social problems and 26.3 % of the staff overcome their psychological problems in their free time activities. It has also been determined that as the effects of free time activities on staff in study group have been stated as follow; 62,6 % refreshing, 50.9 % relaxing, 60,8 % stress- free. Key Words: Leisure time, Tax Offıce,Staff GİRİŞ VE AMAÇ İnsanların var olduğundan bu yana ve kendi inisiyatifleri dışında zamanı kullanmaktadırlar. Bilim ve teknikteki gelişmeler zamanı durdurmayı becerememişlerdir. Teknolojinin gelişmesi sayesinde, günümüzde toplumlar zamanı bilinçli olarak kullanmak için yeni araştırmalara yönelmişlerdir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler sanayileşme ile birlikte insanların, iş ve çalışma dışı zamanları birbirinden ayrılmaya başlamıştır. Boş zamanı bireyin yaşamak için başvurması gereken uğraşların dışında bireysel tercihlerine ayıracağı zaman olarak tanımlamaktadır. Bir başka tanıma göre boş zaman günlük hayatın uyku, dinlenme ve çalışma dışında kalan bireyin isteği gibi kullanabileceği zamandır. Boş zamanın değerlendirilmesi ise, bireyin istediği bir uğraş ile zevk ve doyum sağlamak amacı ile boş zamanda bireysel veya grupla yapılan etkinliklerdir(GÖKÇE,1984, KARAKÜÇÜK,1995, MÜFTÜGİL,1993 , ROSSMAN,1983). Boş zamanda yapılan bu etkinlikler her yaş ve cinsteki insanların katılımlarına imkan verir, bir sınırlama söz konusu değildir. İnisiyatif kişinin kendisindedir. Bu noktadan hareketle bu çalışmanın amacı Balıkesir Vergi Dairesi’nde görev yapan personelin boş zamanında uğraştıkları etkinlikler ve boş zamanını değerlendirme alışkanlıklarının belirlenmesini oluşturmaktadır. MATERYAL VE METOD Araştırma tarama modelindedir.Araştırmanın çalışma evrenini Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığında görev yapan 400 personel; örneklerimi ise random yöntemiyle seçilmiş 171 personel oluşturmaktadır. Çalışmada Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığında Çalışan Personelinin boş zamanlarını değerlendirme alışkanlıklarını tespit etmeye yönelik bir anket uygulanmıştır. Anket iki bölümden oluşmaktadır; birinci bölümde çalışan personelin kişisel özellikleri, ikinci bölümde ise personelin boş zaman alışkanlıklarını tespite yönelik sorulara yer verilmiştir. Anketlerden elde edilen verilerin SPSS programında dağılımlarını ve frekanlarını belirten grafikler ile yüzde hesapları, istatistik analizleri ve yorumları yapılarak tablolaştırılmış ve değerlendirilmiştir. BULGULAR Tablo 1: Çalışan Personelin Cinsiyet ve Medeni Durumları FREKANS YÜZDE erkek Cinsiyetiniz bayan 54% 46% (N) % Erkek 79 46.2 Bayan 92 53.8 TOPLAM 171 100 17
  • 18. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ Tablo 1’e bakıldığında, çalışan personelin %46.2’si “erkek”,%53.8’si “bayan” olduğu görülmektedir. Tablo 2: Personelin Boş Zamanları Değerlendirmesinde İş Hayatına Etkisine İlişkin Görüşleri hic bir FREKA YÜZ etkisi fikrim yok Boş Zamanların İş Hayatına Etkisine NS DE yoktur 9% İlişkin Görüşleriniz 7% (N) % Başarıyı arttırır 138 80.7 basarıyı basarıyı düsürür arttırır Başarıyı düşürür 6 3.5 4% 80% Hiçbir etkisi yoktur 12 7.0 Fikrim yok 15 8.8 TOPLAM 171 100 Yukarıdaki tablo incelendiğinde, deneklerin büyük bir çoğunluğu (%80.7’si) boş zamanların iş hayatına etkisinin “başarıyı artırıcı” olduğu yönünde görüş bildirirken, %3.5’i “başarıyı düşüreceği” yönünde görüş bildirdikleri tespit edilmiştir. Tablo 3: Çalışanların Boş Zaman Etkinliklerinde Hangi Sorunlarını Giderdiklerine İişkin Görüşleri hicbiri Hangi Sorunlarınızı FREKANS YÜZDE fiziksel 20% 13% Gideriyorsunuz (N) % Fiziksel 23 13.5 kültüel 7% psikolojik Psikolojik 45 26.3 26% Sosyal 56 32.7 sosyal Kültürel 12 7.0 34% Hiçbiri 35 20.5 TOPLAM 171 100 Tablo 3’deki verilere göre, araştırmaya katılan deneklerin %32.7’si “sosyal”, %26.3’ü “psikolojik”, %20.5’i “hiçbiri”, %13.5’i “fiziksel”, %7’si “kültürel” amaçlı sorunlarını giderdikleri şeklinde görüş belirttikleri tespit edilmiştir. Tablo 4: Çalışanların Kurumdaki Boş Zamanları Değerlendirmeye Yönelik Etkinlik Türleri Katıldığınız Etkinlik Türleri FREKANS(N) YÜZDE% Salon Sporları (Voleybol, Teakwando, Karate vb.) 3 1.8 Müzik 2 1.2 Yabancı Dil Kursu 2 1.2 El Sanatları (elişi, resim vb.) - - Halk Oyunları 5 2.9 Masa Tenisi 158 92.4 18
  • 19. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ Bilgisayar Kursu 2 1.2 Satranç 1 0.6 Kütüphane 11 6.4 Gezi, Eğlence 6 3.5 Tiyatro - - N = 190 Yukarıdaki tablo incelendiğinde, deneklerin uğraştığı boş zaman etkinliği olarak; %92.4’ü “masa tenisi”, %6.4 ’ü “kütüphane” %3.5 ’ i “gezi, eğlence”, %2.9’u “halk oyumları”, %1.8’i “salon sporları”, %1.2’si “müzik”, %1.2’si “yabancı dil kursu”, %1.2 ’ si “bilgisayar kursu”, %0.6 ’ sı “santranç” şeklinde görüş bildirdikleri tespit edilmiştir. Tablo 5 : Personelin Boş Zaman Etkinliklerine Yeterince Katılmama Nedenleri Boş Zaman Etkinliklerine Yeterince FREKANS (N) YÜZDE% Katılmama Nedenleri Boş zamanları değerlendirmek gibi bir 41 24.0 alışkanlığım yok Araç- gereç malzemeler yeterli değil 38 22.2 Etkinlikleri değerlendirecek yetkililer konuyla 35 20.5 ilgili değil Boş zamanların değerlendirme isteklerimizle 26 15.2 ilgilenen yok Kurumda istediğim tür etkinlikler yok 68 39.8 Programları bana uymuyor 29 17 Tesisler sürekli kapalı 3 1.8 Tesisler yeterli değil 27 15.8 N= 267 Tablo 5 incelendiğinde, personelin boş zaman etkinliklerine yeterince katılmama nedenleri olarak; % 39.8 ’ i “kurumda istediğim tür etkinlikler yok” , % 24’ü “boş zamanları değerlendirmek gibi bir alışkanlığım yok”, % 22.2’si “araç- gereç malzemeler yeterli değil ”, % 20.5 ’i “etkinlikleri değerlendirecek yetkililer konuyla ilgili değil”, % 17 ’si “programları bana uymuyor”, % 15.8 ’ i “tesisler yeterli değil”, % 15.2’si “boş zamanların değerlendirme isteklerimizle ilgilenen yok”, %1.8’i “tesisler sürekli kapalı”şeklinde görüş bildirdikleri tespit edilmiştir. 19
  • 20. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ Tablo 6 : Personelin Kurumdaki Tesislerin Verimli Bir Şekilde İşletilmesi İçin Hangi Şartların Oluşturulması Gerektiğine İlişkin Görüşleri Tesislerin Verimli İşletilmesi Hangi Şartlara Bağlıdır FREKANS(N) YÜZDE (%) Eğitilmiş personel 38 22.2 Boş zaman etkinliklerin öneminin anlatılması 28 16.4 Tesislerin işleyecek duruma getirilmesi 81 47.4 Programların uygun saatlere ayarlanması 96 56.1 N = 243 Tablo 6’ daki verilere göre, denekler kurumdaki tesislerin verimli işletilmesine İlişkin olarak %56.1’i “ programların uygun saatlere ayarlanmsı ”, % 47.4 ’ dü “ tesislerin İşleyecek duruma getirilmesi ” , % 22.2 ’ si “ eğitilmiş personel ” , % 16.4 ’ nün “ boş zaman Etkinliklerin öneminin anlatılması ” , şeklinde görüş belirttikleri tespit edilmiştir. Tablo 7: Personelin Kurum Dışında Katıldığı Boş Zaman Etkinliklerine İlişkin Görüşleri Kurum Dışında Katıldığınız Boş Zaman FREKANS YÜZDE bilgisayar güzel kursu sanatlar Etkinlikleriniz (N) % y. dil kursu 1% tiyatro 7% Spor 49 52 7% 5% Müzik 4 4 Sinemaya gitmek 18 19 spor eğlence 52% Eğlence yerine gitmek 5 5 yerine Tiyatro 7 7 gitmek sinemaya müzik 5% gitmek 4% Yabancı dil kursu 5 5 19% Bilgisayar 1 1 Güzel sanatlar 7 7 N = 96 Tablo 7’deki verilere göre, çalışan personel kurum dışındaki katıldığı boş zaman etkinliklerine ilişkin olarak %52’si “spor yapmak”, %19’u “sinemaya gitmek”, %7’si “tiyatro”, %7’si “güzel sanatlar”, %5’i “eğlence yerine gitmek”, %5’i “yabancı dil kursu”, %4’dü “müzik”, %1’i “bilgisayar kursuna” katılabilecekleri şeklinde cevap verdikleri tespit edilmiştir. Tablo 8: Personel En Çok Boş Zaman Etkinliklerine Hangi Nedenlerle Katıldıklarına İlişkin Görüşleri Boş Zaman Etkinlikerine Hangi Nedenle Katılmaktasınız FREKANS( YÜZDE% N) En iyi yaptığım ve yeteneklerime uygun olduğun için 47 27.5 Arkadaşlarla birlikte olabiliyorum 73 42.7 Fazla para harcamamı gerektirmiyor 33 19.3 Kurumda başka etkinlik yok 50 29.2 Etkinliklere katılmamı engelleyecek çevre ve aile baskısı 18 10.5 yok Etkinlik merkezlerine kolayca ulaşabiliyorum 20 11.7 Güzel bir ortam var 66 38.6 Etkinlik yapabileceğim tesis araç-gereç müsait 31 18.1 Programlar bana uyuyor 60 35.1 N = 398 20
  • 21. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ Tablo 8’e bakıldığında, denekler en çok boş zaman etkinliklerine hangi nedenle katıldıklarına ilişkin; %42.7’si “arkadaşlarla birlikte olabiliyorum”, %38.6’sı “güzel bir ortam var”, %35.1’i “programlar bana uyuyor”, %29.2’si “kurumda başka Etkinlik yok”, %27.5’i “en iyi yaptığım ve yeteneklerime uygun olduğu için”, %19.3’ü “fazla para harcamamı gerektirmiyor”, %18.1’i “etkinlik yapabileceğim tesis araç- Gereç müsait”, %11.7’si “etkinlik merkezlerine kolayca ulaşabiliyorum”, %10.5’i “etkinliklere katılmamı engelleyecek çevre ve aile baskısı yok” cevabını verdikleri tespit edilmiştir. Tablo 9 : Personelin En Çok Boş Zaman Etkinliklerine Hangi Nedenlerle Katıldıklarına İlişkin Görüşleri Boş Zamanları Değerlenlendirme Sizde Nasıl Bir Etki FREKANS( YÜZDE% Bırakıyor N) Dinlendirici buluyorum 107 62.6 Eğlenceli ve heyecan verici buluyorum 43 25.1 Rahatlatıcı ve can sıkıntısından uzaklaştırıcı buluyorum 87 50.9 Farklı yaşantılar buluyorum 10 5.8 Çevrem genişliyor 28 16.4 İş stresinden kurtuluyorum 104 60.8 Mutlu edici ve zevk verici buluyorum 42 24.6 Sağlığıma olumlu etki yapıyor 84 49.1 İnsanlarla daha kolay ilişki kurabiliyorum 35 20.5 Sosyal statü sağlıyor 23 13.5 N = 563 Yukarıdaki verilere göre, boş zamanların denekler üzerindeki etkilerine ilişkin; %62.6’sı “dinlendirici bulması”, %60.8’i “iş stresinden kurtulması”, %50.9’u “can sıkıntısından uzaklaşması”, %49.1’i “sağlığıma olumlu etki yapıyor”, %25.1’i “eğlenceli ve heyacan verici bulması”, %24.6’sı “mutlu edici ve zevk verici bulması”, %20.5’i “insanlarla daha kolay ilişki sağlıyor”, %16.4’ü “çevre geliştirmesi”, %13.5’i “sosyal statü sağlıyor”, %5.8’i “farklı yaşantılar bulması” şeklinde görüş bildirdikleri tespit edilmiştir. TARTIŞMA VE SONUÇ Çalışma kapsamına alınan personelin, %46.2’i Erkek,%53.8’i Bayan oldukları tespit edilmiştir (Tablo1). Personelin boş zamanlarının değerlendilmesinde iş hayatına etkisine ilişkin görüşlerine bakıldığında %80.7’sinin başarıyı arttırdığı şeklinde görüş bildirdikleri tespit edilmiştir (Tablo 2 ). Rekreasyonun çalışmaya olan pararlelliği ya da ilişkisi, rekreasyon faaliyetlerinin fiziksel ve zihinsel alanlarda çalışanlar üzerinde olumlu etki yaratarak, kişinin çalışma verimini arttırması noktasında yoğunlaşmaktadır.( ROSSMAN ,1983) Bu noktadan hareketle deneklerin bu yolda görüş bildirmelerinin olumlu bir sonuç olduğu söylenebilir. Araştırma kapsamına alınan personelin boş zamanlarını değerlendirmede hangi sorunları giderdiklerine ilişkin görüşlerine bakıldığında büyük bir çoğunluğunun (%32.7’si) sosyal, %26.3’nün psikolojik amaçlı sorunlarını giderme şeklinde görüş bildirdikleri tespit edilmiştir. Ancak %20.5’nin hiçbiri demesi düşündürücü bir sonuç olarak değerlendirilebilir. Bozatay (1998) yaptığı çalışmada, Çanakkale İli’nde bulunan devlet memurlarının katıldığı boş zaman etkinliklerinin sorunlarını giderilmesindeki etkisine yanıtlarda psikolojik (%27.5), sosyal (%27), Fiziksel (%18), kültürel (%15.8) şeklinde cevap verilmiştir. Bu çalışma araştırma sonuçları ile paralellik arz etmektedir(BOZATAY,1998). Deneklerin kurumdaki boş zamanlarını değerlendirmeye yönelik etkinlik türü olarak büyük bir çoğunluğunun (%92.4) “masa tenisi” sporu ile uğraştıkları tespit edilmiştir. Bu 21
  • 22. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ sonuca göre kurumda boş zaman etkinliklerine yönelik olarak masa tenisi ile ilgili araç ve malzemenin bulunmasından kaynaklandığı söylenebilir. Personelin, boş zaman etkinliklerine yeterince katılıp katılmadıklarına ilişkin soruya büyük bir çoğunluğunun (%87.1) “Hayır” cevabı verdiği tespit edilmiştir. Yine deneklerin bu etkinliklere katılamama nedenlerinin %39.8 kurumda istediği türde etkinliğin olmadığını bildirirken, %24 ise boş zamanları değerlendirmek gibi bir alışkanlığın olmadığı şeklinde görüş bildirmişler ve %22.2’si ise araç gereç ve malzemenin yeterli olmadığını beyan ettikleri tespit edilmiştir. Yetiş (2000) yaptığı çalışmada, deneklerin etkinliklere katılamama nedenlerinin kurumda istediği türde etkinliğin olmadığı, isteklerine cevap verecek kişilerin olmadığı ve araç gereç ve malzemenin yeterli olmadığı tespit edilmesi araştırma sonuçları ile paralellik arz etmektedir. Bu sonuçlardan hareketle kurumda çalışanların bu tür faaliyetleri ile ilgili ihtiyaçları karşılayacak programların araç gereç ve malzemenin ve personelin istihdam edilmesi çalışanların daha çok boş zaman etkinliklerine katılmasını sağlayacağı ve dolayısıyla çalışma verimlerini arttıracağı söylenebilir. Boş zamanların çalışanların üzerindeki etkilerine ilişkin olarak deneklerin büyük çoğunluğu %62.6’sı “dinlendirici”, %50.9’u “rahatlatıcı”, %60.8’i “iş stersinden uzaklaştırıcı” bir etkisi olduğu düşüncesinde oldukları tespit edilmiştir. Bu noktadan hareketle bu çalışmanın amacını Balıkesir Vergi Dairesinde görev yapan personelin boş zamanda uğraştıkları etkinlikler ve boş zamanını değerlendirme alışkanlıklarının belirlenmesini oluşturmaktadır. Alparslan ve Arkadaşları (2003), Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nda görev yapan askeri personelin üzerinde yaptıkları araştırmada, deneklerde en çok boş zamanların personele dinlendirici ve sakinleştirici bir etki bıraktığı tespit edilmiştir (ALPARSLAN ve Ark, 2003). Yetiş’in (2000) yaptığı çalışmada da, boş zamanların çalışanların üzerindeki etkilerine ilişkin olarak deneklerin büyük çoğunluğu dinlendirici (%54.5), rahatlatıcı (%52.2) iş stresinden uzaklaştırıcı (%45.1) bir etkisi olduğu düşüncesinde oldukları tespit edilmiştir (YETİŞ, 2000).Özışıkın (1998))araştırmasında rekreasyonel etkinliklerin önem sırasına göre en belirgin etkisinin %94,5 ile denekleri dinlendirmesi eğlendirmesi ve heyacan verici olması şeklinde tepiti(ÖZIŞIKIN, 1998) Sonuçta boş zamanların değerlenilmesinin iş hayatına etkisine ilişkin görüşün Başarıyı arttırdığı, personel ortalama boş zamanlarının 3-4 saat olduğunu belirtmiştir. Kurumdaki boş zamanı değerlendirmeye yönelik olarak “masa tenisi” sporuyla uğraştıkları, boş zaman etkinlilerine yeterince katılmadıklarını ve katılamama nedeninin ise kurumda programların uygun saatlere ayarlanmaması görüşünü bildirmişlerdir. Çalışanlar üzerindeki etkilerine ilişkin görüşleri dinlendirici, rahatlatıcı ve can sıkıntısından uzaklaştırıcı buluyorum şeklinde görüş bildirdikleri verilen cevaplara göre tespit edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre; uygulamaya yönelik olarak Balıkesir Vergi Dairesinde görev yapan personelinin aktif rekreasyonel yaşama yönlendirilmesi, boş zamanlarının farkına varmalarının sağlanması, kurumda bu tür etkinlikler yapabilecek formel ya da informel organizatör birimlerinin oluşturulması, tesislerin işletilecek duruma getirilmesi, boş zaman faaliyetleri için programların ayarlanması, personelin kurumun tesislerinde boş zaman etkinliklerine katılmadıkları, kurumun spor tesislerinin de yeterli kapasitede olmayışı Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığın’ın boş zaman etkinliklerine önem vermediğini göstermektedir. Araştırmaya yönelik ise; rekresyon araştırmalarının toplumun diğer kesimlerine yönlendirilmek suretiyle, rekreatif beklentilerinin belirlenerek, gerekli planlamaların ve yatırımların yapılmasına ortam yaratılması şeklinde öneriler ileri sürülebilir 22
  • 23. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ KAYNAKLAR 1. ALPARSLAN, T., KILCIGİL, E., BAŞPINAR, E., (2003)Türk Silahlı Kuvvetlerine Bağlı Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı Karargahında Görev Yapan Askeri Personelin Boş Zaman Değerlendirmelerinde Sporun Yeri, SPORMETREBeden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisi, 2003, I (2) 99-1062, Ankara Üniversitesi . 2. BOZATAY, H., (1998), Devlet Memurlarının Rekreaktif Faaliyetleri Üzerine Bir Araştırma, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Sakarya. 3. GÖKÇE, B., (1984) “Orta Öğretim Gençliğinin Beklenti ve Sorunları”, M.E.B Yayını, s, 18 Ankara. 4. KARAKÜÇÜK, S., (1995), “Rekreasyon, Boş zamanları Değerlendirme, Kavram Kapsam ve Bir Araştırma”, Seren Matbaacılık Yayınları, S. 5-6, Ankara, 5. MÜFTÜGİL, S., (1993), “Dinlenme ve Turizm İlişkisi”, Derleyen: Ş. Yarcan, Seyehat Yönetimi, Boğaziçi Yayını s.63, İstanbul. 6. ROSSMAN, R, J., (1983), “Participant Satisfaction with Emplaye Recreation” Joperd, october, s.60. 7. ÖZIŞIK, Y., (1998), Kara harp Okulu Öğretim Elemanlarının Rekreasyon Sorunları Üzerine Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, s.56,57 , Ankara. 8. YETİŞ, Ü., (2000), Kamu Kuruluşunda Çalışan Devlet Memurlarının Boş Zaman Faaliyetlerini Değerlendirme Üzerine Bir Araştırma, Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara. 23
  • 24. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ TÜRKİYE’DE OSMANLI DÖNEMİNDE VE ULUSLAŞMA SÜRECİNDE KADIN VE SPOR * ATALAY,A *Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu ÖZET Toplumsal dönüşüm dönemlerinde sosyal- kültürel- ekonomik göstergeler de değişime uğrar. Bunlardan biri de kadının toplumsal konumudur. Bu çalışmamda amaç, sporun hiçbir zaman bir toplumdaki sosyal değişimden bağımsız olmadığını göstermektir. Bu amaçla Türk kadınının sosyal durumu; İslamiyetten önce, Osmanlı döneminde ve uluslaşma sürecinin başladığı Genç Türkiye Cumhuriyetinde ele alınacaktır. Özellikle Genç Türkiye Cumhuriyetinde Medeni Kanunun yürürlüğe girmesiyle kadının yaşadığı toplumsal mağduriyet bir ölçüde giderilmeye çalışılmıştır. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin en başta gelen amacı ise , Osmanlı’nın ümmet yapısından ulus yapısına geçmek olmuştur. Ulus kavramı ise yurttaşlık kavramından ayrı düşünülemez. Bu bakımdan Fransız İhtilali’nin prensiplerinin temelini oluşturan Aydınlanma felsefesi ve özgürlük, eşitlik, kardeşlik gibi sosyal unsurlar yeni bir insan yaratma çabasına yol açmıştır. Artık eskinin köhne dogmalarından kurtulmuş, aklın ve bilimin egemen olduğu ,çağdaş, ilerici bir yapı kurulmak istenmiştir. Çağdaş Türk ulusunun yaratılmasında eskinin “kul”luktan öteye gidemeyen cemaat insanının Yerini,aklını özgürce kullanan,bilimin yol göstericiliğinde hareket eden,birbirleriyle her bakımdan eşit kadın ve erkeklerden oluşan bir toplum yapısı hedeflenmiştir. Bu bağlamda spor olgusu da,bu toplumsal değişimlere koşut olarak kendi içinde değişim göstermiştir. Genç Türk Cumhriyeti’nin uluslaşma hedefine spor yoluyla da erişebileceği düşünülmüş, bu bakımdan sporda kadına da yer verilmiştir. Anahtar kelimeler:Türkiye,Uluslaşma,Kadın,Spor. Abstract Social transformation periods see that the social, cultural and economic indicators undergo transformation too. Those indicators include women’s social position. The purpose of this study is to show that sports have never been independent from the social transformation processes of a society. 24
  • 25. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ The prominent objective of the young Republic of Turkey, however, was transformation from religious community to a nation. The notion of nation cannot be separated from the notion of citizenship. Therefore, the philosophy and such social principles as freedom, equality and fraternity of the Enlightenment which formed the basic principles of the French Revolution led to an attempt to create a new man. It was desired to a modern and progressive structure freed from the obsolete dogmas of the past and embracing intellect and science. During the process of creating a modern Turkish nation, it was aimed to replace the community in which people were nothing but servants in religious terms with a society consisting of men and women who are allowed to use their intellect freely, following the path guided by science, and equal to each other in every sense. In this context, sports as a phenomenon underwent a process of transformation in parallel with the above mentioned social changes. It was thought that the young Republic of Turkey could use sports as a tool in achieving its target of nationalization, so that women were encouraged to participate in sports activities. Key Words: Women,Sport, Nationalization Process GİRİŞ Toplumsal dönüşüm dönemlerinde sosyal, kültürel,ekonomik göstergelerde de değişim kaçınılmazdır. Bu göstergelerden biri de kadının toplumsal konumudur. Bu amaçla Türk kadınının sosyal durumu, İslamiyetten önce, Osmanlı döneminde ve uluslaşma sürecinin başladığı Genç Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere üç farklı toplumsal evrede ele alınacaktır. Özellikle Genç Türkiye Cumhuriyeti’nde Yurttaşlar Yasasının yürürlüğe girmesiyle(1926) kadının yaşadığı toplumsal mağduriyet bir ölçüde giderilmeye çalışılmıştır.Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin en başta gelen amacı ise, Osmanlı İmparatorluğunun ümmet yapısından ulus yapısına geçmek olmuştur.Ulus kavramı ise yurttaşlık kavramından ayrı düşünülemez.Bu bakımdan Fransız İhtilali’nin prensiplerinin temelini oluşturan Aydınlanma felsefesi ve özgürlük, eşitlik, kardeşlik gibi kavramlar yeni bir insan yaratma çabasına yol açmıştır. Artık eskinin köhne dogmalarından kurtulmuş, aklın ve bilimin egemen olduğu,çağdaş, ilerici bir toplumsal doku oluşturulmak istenmiştir. Çağdaş Türk ulusunun yaratılmasında eskinin “kul”luktan öteye gidemeyen cemaat insanının yerini; aklını özgürce kullanana,bilimin yol göstericiliğinde hareket eden,birbirleriyle her bakımdan eşit kadın ve erkeklerden oluşan bir toplum yapısı hedeflenmiştir. Bu bağlamda spor olgusu da, sözü edilen toplumsal dönüşümlere koşut olarak kendi içinde değişim göstermiştir. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin 25
  • 26. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ uluslaşma hedefine spor yoluyla da erişebileceği düşünülmüş,bu bakımdan sporda kadına da yer verilmiştir. İSLAMİYETTEN ÖNCE TÜRK KADINI İslamiyetten önce göçebelik döneminde Türk kadınının toplumsal konumu erkekle eşit düzeydeydi.”VIII. yüzyıl Orhun kitabelerinde Türk kadınından saygıyla bahsedilmektedir.”(DOĞRAMACI,1997) Türk kadını bu dönemde ata biner, kılıç kuşanır, ok atar,savaşlarda erkeğin yanında yer alırdı.Hatta erkeklerle güreşir,kendileriyle evlenmek isteyen erkeklerle düello eder, kendilerine yenilen erkeklerle evlenmezlerdi. “Yabancı diplomatik kuryeler,Han tek başına olursa huzura kabul edilmezler,ancak her ikisinin de mevcudiyetinde huzura gelebilirlerdi.”(DÜLGERBAKİ,2005) İslamiyetten önceki Türk toplumlarında poligamiye rastlanmazdı. Bir kız çocuğunun dünyaya gelmesi,mutsuz bir olay olarak algılanmazdı. Göktürkler döneminde (550-575) kadınlardan oluşan atlı birlikler vardı. Bunun yanında kadın, çocuklarının eğitiminden birinci derece sorumluydu. Toplumsal ve politik kararlara katılır,günlük yaşamın her bölümünde yer alırdı. OSMANLI DÖNEMİNDE KADIN Türkler, İslamiyeti VIII.yüzyılda kabul etmişlerdir. İslamiyetin etkisiyle Türk kadınının sosyal konumu olumsuz bir şekilde değişmeye başlamıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun teokratik yapısı, kadının sosyal yaşantısına katı sınırlamalar getirmiştir. Bunun sonucu olarak Osmanlı İmparatorluğu döneminde kadın-erkek eşitliğinden asla söz edilemez. “Evlenmede kızın eşini seçme özgürlüğü yoktur. Evlenecek olan kız ve erkeğin ana babası veyahut aile büyükleri buna karar verirler.” (DARGA,1984) Boşanma ise tek taraflı olarak erkeğe tanınan bir haktır. Kadının ailede hiçbir söz hakkı yoktur. Aile hukukunda ise kadın, erkekle eşit olarak mirastan pay alamaz.Mahkemelerde iki kadının tanıklığı bir erkeğin tanıklığına bedeldir. Bazı padişahlar ise kadınların kıyafetleri ile ilgili fermanlar çıkarmışlardır. Kadın istediği zaman sokağa çıkamazdı. Örneğin Sultan IV. Mustafa (12.yüzyıl) kadınların evden dışarı çıkmasını yasaklamıştır. Ancak bu durum bir Batılılaşma hareketi olan 1839 Tanzimat fermanıyla yavaş da olsa değişmeye başlamıştır. 1856 yılında çıkartılan arazi kanunu ile“ kız evlatların babalarından kalan topraklar üzerinde erkek kardeşler gibi veraset haklarına sahip olmaları tanınmaktaydı.Kölelik ve cariyelik kaldırılmaktaydı.” (TEKELİ,1982) 1858 yılında kız öğrenciler için,1869 yılında ise 6-11 yaş arasındaki kız ocukları için Sübyan okullarına devam zorunluluğu getirilmiştir.Bu okullarda öğretmenlerin de kadın olması öngörülmüştür.1913-1914 yıllarında ise sadece İstanbul’da kız 26
  • 27. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ liseleri açılmaya başlamıştır. Kız öğrencilerin devam edeceği ilk Üniversitenin açılış tarihi ise 12 Eylül 1914 ‘dür. II.Meşrutiyet’in getirdiği özgürlük ortamında ise ilk kez kadınların kendileri hak mücadelesinde yer almışlardır. 1917 yılında çıkartılan bir kararname ile de çok eşli evliliği kadının iznine bırakan hükümler yer almıştır.Bu dönemde kadınların talepleri eğitim hakkı,serbestçe sokağa çıkabilme,eğlence yerlerine gidebilme,çalışma hakkının tanınması gibi konularda yoğunlaşıyordu.Buna karşılık siyasal haklara,aile hukukuna ilişkin kadın talepleri henüz düşünülmemektedir.Tanzimat ve II.Meşrutiyet döneminde başlatılan özgürleşme hareketleri henüz sporda kadına da yer verecek kadar çağdaş bir çizgi taşımıyordu. ULUSLAŞMA SÜRECİNDE KADIN VE SPOR Türk kadını 1919-1923 yılları arasında süren Türk Kurtuluş Savaşı’nda cephede bizzat savaşmış,pek çok kahramanlık örnekleri göstermiştir. 29 Ekim 1923 yılında Osmanlı İmparatorluğu tarihe karışmış, Genç Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Cumhuriyetin kurulması ile birlikte kadın hakları da sosyal reformların önemli bir unsuru olarak ele alınmıştır. Atatürk Genç Türkiye Cumhuriyetini kurduktan sonra kadın haklarına çok önem verdiğini şu sözlerle açıklıyor: “Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir.Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal toplumun bir organı faaliyette bulunurken,diğer bir organ işlemezse o sosyal toplum felçlidir.” Bu görüşün sonucu olarak 1926 yılında İsviçre’den alınan Yurttaşlar Yasası yürürlüğe konmuştur. Daha önce 1924 yılında da Tevhid-i Tedrisat kanunu ile Öğretim Birliği sağlanmıştır. Böylece dinsel eğitimin yerini laik eğitim almıştır. 1927 yılında da tüm Türkiye’de karma eğitime geçilmiştir. 1930 yılında da kadınlar oy kullanma ve belediye seçimlerinde aday olma hakkını elde etmişlerdir. Kadın- erkek eşitliğini sağlamaya yönelik reformlar,spor alanında da kendisine yer bulmuştur. “Atatürk’ün Türk sporuna gerçek desteği ve katkısı sporun ülkede yaygınlaştırılması ve örgütlenmesi olmuştur.”(Gazeteciler Cemiyeti,1982) Atatürk’ün spor anlayışında dil,din,ırk,cinsiyet,yaş sınırlaması yoktur. Bunun sonucu olarak Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan bir yıl sonra,bütün mali olanaksızlıklara karşın 1924 Paris Olimpiyatları’na katılmıştır.Kadınlar da bu gelişmeden olumlu etkilenmişler ve sporun çeşitli dallarında kendilerini göstermeye başlamışlardır. Beden Eğitimi öğretmeni yetiştirecek okulların hizmete girmesi için 1926 yılında İstanbul Çapa Kız Öğretmen Okulu’nda bir spor kursu açılmıştır. Bu kurs için İsveç’ten biri bayan iki öğretmen getirtilmiştir. Dokuz ay süren bu kursta başarı gösterenler yurtdışına gönderilmiştir.Türkiye 27
  • 28. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ Cumhuriyeti’nin 29 Ekim 1923’de kurulmasından sonra 1926 yılında Türk kadını ilk defa atletizm pistlerinde kendini göstermiştir. Oysa Dünyada gelişmiş ülkelerde dahi kadının atletizm pistlerinde boy göstermesi 1926 yılından sonradır. Kadınların kürek sporunda yer alışları ise 1927 yılındadır. Tenis korlarına ise 1923 yılında çıkmaya başlamıştır. 1929 yılında ise Ankara’da bir grup kadın tarafından tenis kulübü kurulmuştur. Türk kadını bisiklet sporuyla da 1930 yılında tanışmıştır. İlk kadın cimnastikcilerimizden Mübeccel Argun ise 1941 yılında modern bir spor salonu açmıştır. Voleybolda ise takım kuracak kadar kadın sporcu bulunmadığından,ilk Türk kadın voleybolcü Suphiye Fırat 1929 yılında erkek voleybol takımında oynamaya başlamıştır.1930’larda ise yine bir Türk kadını Adana Seyhan Kulübünün başkanlığını üstlenmiştir.Bu Türk kadını ,Türkiye’de ilk kadın federe kulüp başkanı Huriye hanımdır. Beden Terbiyesi Teşkilatında ise ilk federasyon üyesi kadın,Güneş Çapa olmuştur. Azade Tarcan ise ablası Selma Tarcan ile Berlin’de cimnastik eğitimi almıştır. 1936 yılında Berlin’de yapılan Olimpiyat Oyunlarında iki eskrimci kadın sporcu,Halet Çambel ve Suat Aşeni Türk ulusunu başarıyla temsil etmiştir. “Araya giren İkinci Dünya Savaşı,iki Olimpiyat yılını,1940 ve 1944’ü kan içinde yutmuştu. Sıra 1948’e geldiğinde savaş sonrasının Londra’da yapılan ilk Olimpiyatlarında bu kez genç bir Türk kız atleti,Üner Teoman pistlerdeydi.”(ATABEYOĞLU VE ARK,2000) Böylece bedenini yüzyıllardır kapkara bir dünyada utanarak gizlemek zorunda kalan Türk kadını, Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş, modern dünya görüşü nedeniyle-pek tabii ki en başta Atatürk’ün ilerici,akılcı,eşitlikçi,uluscu,evrensel,insancıl öngörüsü sayesinde- pistlerde ,kortlarda,stadyumlarda, gösterilerde,spor salonlarında özgürce hareket ettirmek fırsatına kavuşmuş oluyordu. SONUÇ Atatürk’ün Türk toplumuna getirdiği yenilikler,Osmanlı Dönemindeki “ıslahat” ya da “reform” hareketlerinden çok farklıdır. Atatürk, Türk toplumunda tedrici değil, bütüncül değişim fikriyle yola çıkmıştır. Türk toplumunda gerçekleştireceği bütüncül değişimin başarılı olması için,toplumda kadının yerinin çağdaşlık ve bilimsellik doğrultusunda ele alınması gerekliliğini,kadının bir toplumun gelişmesinde ne kadar önemli bir varlık olduğunu gören ender dünya liderlerinden biridir. Atatürk’ün değişim hareketinin temel amacı insan hak ve özgürlüklerinin temelini oluşturduğu demokrasiyi gerçekleştirmektir. Bunun için de en başta Laiklik olmak üzere bir dizi ilkeler ortaya koymuştur. Atatürk’ün temel amacı zihinleri kör karanlıktan, akıl dışı hurafelerden, körü körüne bağlanılan dogmalardan kurtarmak kadar,kadın-erkek ayırd etmeden bedenleri de özgür kılmaktı.Bu açıdan Atatürk spora kadının 28
  • 29. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ katılımını da, sadece öjenik olarak ele almamış,kadın-erkek özgür ve eşit yurttaşlardan oluşacak ulus bilincinin temel taşlarından biri olarak görmüştür. KAYNAKÇA ATABEYOĞLU C.(2000), “Olimpiyat Oyunlarında Türk Kızları”, OK Yayınları.,Syf 7, İstanbul DARGA M. (1984), “Eski Anadolu’da Kadın”, İÜEF Yayınları.,Syf 59,İstanbul DOĞRAMACI E.(1997), “Türkiye’de Kadının Dünü Bugünü”, İş Bankası Kültür Yayınları.,Syf 3,İstanbul DÜLGERBAKİ T.(2005), “Eski Türklerde Uygulanan Serbest Zaman Etkinlikleri ve Spor”, Grafic House Yayınları.,Syf 153,İstanbul GAZETECİLER CEMİYETİ Yayınları.(1982), “Atatürk’ün Spora Bakışı”, Gazeteciler Cemiyeti Yayınları.,Syf 11, İstanbul TEKELİ Ş.(1982), “Kadınlar ve Siyasal,Toplumsal Hayat”, Birikim Yayınları.,Syf 196,İstanbul 29
  • 30. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ OSMANLI VE GENÇ TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİNDE SPORDA BATILILAŞMA HAREKETLERİ *ATALAY,A *Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Özet Türkiye'de modernleşmenin Tanzimat dönemiyle başladığı kabul edilir. O zamana kadar Osmanlı İmparatorluğuna yabancı olan kavramlara Tanzimatın ilanıyla etkinlik kazandırılmak istenmiştir. Can, mal, ırz güvenliği bunlar arasında sayılabilir. Bir toplumsal olgu olarak spor da ülkedeki modernleşme hareketinden etkilenmiştir. Modern beden terbiyesi ilk kez Osmanlı İmparatorluğunda askeri okullarda uygulanmaya başlamıştır. Askeri okulların programlarına 1860'lı yıllardan itibaren beden eğitimi ve fiziki idmanlar girmiştir. 1869 yılında çıkarılan Maarif-i Umumiye kararnamesiyle bütün rüştiyelerde beden eğitimi dersi zorunlu hale getirilmiştir. Beden eğitiminin yaygınlaşmaya başlaması 1870'li yıllara doğru ivme kazanmıştır. İlk kez 1870'lerde bazı sivil okullarda da cimnastik dersleri müfredata konulmaya başlamıştır. Meşrutiyet yıllarında spor kulüplerinin artmaya başladığını görüyoruz. Bu dönemde futbol kulüpleri açılmıştır. Bu gelişmeleri daha sonra Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakı, Türk Spor Kurumu ve Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü'nün kurulması izlemiştir.Ancak 1920'li yıllarda spor alanında iki önemli hedef ortaya konmuştur. Bunlardan biri sporun bütün yurtta yaygınlaştırılması çabası, diğeri ise spor kategorilerinin çeşitliliğine gidilmesidir. Ancak 1930'lu yıllarda dünya siyasal konjonktürünün de etkisiyle Türk sporuna para-militer düşünce hakim olmuş, özellikle gençliğin teşkilatlanması açısından Avrupa'daki gençlik örgütleri üzerinde detaylı çalışmalar yapılarak Türk sporuna uygulanmak istenmiştir. Bu dönemde spor, milliyetçi ideoloji bağlamında ele alınmıştır. Beden Terbiyesi ve Spor alanında otoriter eğilimlerin terk edildiği yıl II.Dünya Savaşının bitimidir. II. Dünya Savaşından sonra toplanan I. Beden Eğitimi ve Spor Şurası önemli kararlar almıştır. Anahtar kelimeler: Spor,Osmanlı,Genç Türkiye Cumhuriyeti. 30
  • 31. SPOR YÖNETİMİ VE BİLGİ TEKNOLOJİLERİ DERGİSİ ISSN: 1306-4371 CİLT:2 SAYI:2 2007 ELEKTRONİK DERGİ MOVEMENTS TO WESTERNIZE THE SPORTS IN THE AGE OF OTTOMAN EMPIRE AND IN YOUNG REPUBLIC OF TURKEY Abstract It is widely accepted that the starting point of Turkey’s modernization process is the Tanzimat. The Tanzimat was declared to make what had been foreign notions to the Ottoman Empire until that time effective. Said notions include safety of life, property and chastity. As a social phenomenon, sports were influenced by the modernization process in question. Modern physical education was introduced to the Ottoman Empire through military schools. Physical education and physical training were added to the curriculum of military schools in the 1860s. The general education decree passed in 1869 made physical education an obligatory part of the curriculum for all high schools. Its spread especially accelerated in the 1870s. A number of civilian schools began to add gymnastics into their curriculums in the 1870s. In the Meşrutiyet period, sports clubs began to emerge, a process led by soccer clubs. They were followed by the creation of Association of Turkish Training Leagues, Turkish Sports Agency, and Department of Physical Training. In the 1920s, two major targets were planned for sports. One of them was to start a movement to spread sports across the country, and the other was to provide diversity in sports categories. Key Words:Sport,Ottoman Empire,Young Republic GİRİŞ Spor, bir toplumun kültüründen bağımsız düşünülemez. Toplumsal kültür ise iç ve dış siyasal, ekonomik,kültürel unsurların etkisinde oluşur. Spor, bu bakımdan dışa dönük bir yapıya sahiptir. Bir toplumdaki siyasal,sosyal,ekonomik,kültürel değişimler spor kavramını,spora bakış açısını,spor politikasını,spor ekonomisini derinden etkiler.Sporun para- militer bir araç olarak ele alındığı dönemlerde,dünya siyasal konjonktürünün de militarizmi savunan bir yapıda olduğunu görüyoruz. Sporun bir serbest zaman etkinliği ya da profesyonel bir meslek olarak ele alınması refah ve tüketim toplumunun taleplerine göre biçimlenmektedir. 31