Türkiye'nin "Ragbi" dergisinin MART sayısı YAYINDA. ODTÜ Kaptanı Abdullah Güneş ile röportaj. Vegan beslenme detayları, YOGA kılavuzu ve Formula One tarihi.
Türkiye Ragbi 1.Ligi maç detayları, dünya ragbi gündemi ve daha fazlası MART SAYIMIZDA..
Türkiye'nin Ragbi Dergisi | RugbyPost
Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...
RugbyPost | Mart 2014 | Sayı 2
1. TÜRKİYE’DEN VE DÜNYADAN RAGBİ HABERLERİ, RÖPORTAJLAR VE DAHA FAZLASI
Sayı : 2 / Mart 2014
ABDULLAH
GÜNEŞ
ODTÜ RAGBİ’nin
KAPTANI ile Soru&Cevap
2 0 1 3 / 1 4
T ü r k i y e
RagbiLigleri2.Yarı
B A Ş L A D I
vegan
beslenme
detayları
Lider
Kadıköy
ODTÜ
Samsun’u
devirdi
yenilik*
YOGA
Formula 1
2. 2 RUGBYPOST
bu sayıda neler yazdık
TÜRKİYE’DENRUGBYPOST WW RUGBY
TR1L 3.Hafta
Maçları
Yaratıcı ekip Dünya Rugby
Gündemi
TR1L 4.Hafta
Maçları
ODTÜ vs Samsun
Editör’ün mesajı USA Sevens
Las Vegas
Wellington
Sevens
Six Nation 2014
1006 18
12
14
07 19
20
21
3. 3RUGBYPOST
RÖPORTAJFOOD&FIT RAGBİ HARİÇ
Abdullah Güneş
ile Soru&Cevap
Vegan beslenme
detayları
Formula One
tarihten notlar
Vegan beslenme
detayları
TR1L Maç
detayları
YOGA
Nedir?
Abdullah Güneş
ile Soru&Cevap
YOGA’ya başlayalım Spor Hukuku
İş Kanunu Konusu
Hayvan
Sahiplendirme
Kampanyası
4630 52
38 58
60
30
38
10
46
bizi takip edin
>> facebook.com/RugbyPostTR
ve sitemizi ziyaret edin :
WWW.RUGBYPOST.CO
4. RUGBY INTERNATIONAL
PLAYERS ASSOCIATION
RUGBY INTERNATIONAL
PLAYERS ASSOCIATION
2014 CALENDAR
Cape Town 10s
Cape Town, South Africa - Feb. 7th - 8th
Bangkok 10s
Bangkok, Thailand - Feb. 21st - 23rd
Truro Indoor 7s
Truro, Canada - Mar. 7th - 9th
Maggotfest 15s
Missoula, USA - May 9th - 11th
Istanbul 7s
Istanbul, Turkey - May 10th - 11th
Cancun 7s
Playa del Carmen, Mexico - Jun. 21st
Prague 7s
Prague, Czech Republic - Jul. 5th - 6th
CanAm 15s
Saranac Lake, USA - Aug. 1st - 3rd
Harpenden Pub 7s
Harpenden, UK - Aug. 24th
Oktoberfest 15s / 7s
Munich, Germany - Sep. 26th - 27th
New York 7s
New York, USA - Nov. 29th
Tobago 7s
Crown Point, Tobago - Dec. 4th - 8th
NEW
NEW
NEW
NEW
Sign up at rugby-ipa.com
like us on
5.
6. 6 RUGBYPOST
RUGBY
POST
EKİBİ
BİZİ SOSYAL
MEDYA’DAN
TAKİP EDİN
facebook.com/RugbyPostTR
twitter.com/Rugby_Post
youtube.com/RugbyPostTV
Mustafa Yılmazcan Fatma Tuba Yağcı Güven Taşoğlu
GENEL YAYIN YÖNETMENİ
mustafayc@rugbypost.co editor@rugbypost.co guvent@rugbypost.co
EDİTÖR SPORTİF YÖNETMEN
www.rugbypost.co
sorularınız için : iletisim@rugbypost.co
7. 7RUGBYPOST
SPOR
HEP
VARDI !
Fatma Tuba Yağcı
devam edecek :)
Editör
Altay-Sayan Dağları’nın kuzey ba-
tısı, Tanrı Dağları’nın kuzeyi, Hazar
Denizi’nin doğusu, Sibirya steplerinin
Güneyi’ndeki zorlu doğa şartlarının
hüküm sürdüğü bir bölgede sürdürü-
len yaşam mücadelesi Türkler’in savaş-
çı bir ruha sahip olmalarını sağlamıştır.
“İyi koşmak zorundaydılar av bulup
av olmamak için, iyi avlanmak zorun-
daydılar tok kalmak için ve güçlü bir
bedene sahip olmalıydılar doğaya
yenilmemek için.”
Güçlü bir beden için birçok toplum
gibi Türk toplumlarının da çeşitli güç
antrenmanları yaptıkları kaynaklarla
bize ulaşan bilgiler arasındadır.
İyi ve temiz ruhun, güçlü ve cesur
İnsanda bulunacağına inanan Türk-
ler, Tarih boyunca toplumlar doğum,
ölüm, ölüleri anma, hastaların sağlığa
kavuşmaları gibi özel günler ve dinî
törenlerde spor karşılaşmaları ve
sanatsal etkinlikler düzenlemişlerdir.
Bugün birçok sanatsal faaliyet ve
sportif etkinliğin kaynağını oluşturan
bu törenler Türkler’in yaşamında da
Coğrafya ve iklim öğeleri
yüzyıllar boyu toplumların
yaşamını şekillendirip, alış-
kanlık,gelenek, yeme içme,
giyim kuşam, müzik, mima-
ri, din ve dil gibi özellikleri
etkilemenin yanı sıra top-
lumların spor kültüründe de
belirleyici rol oynamıştır.
önemli bir yere sahiptir.Türkler bu
etkinlikler sayesinde kabile bireyle-
rinin ölünün yasıyla içine kapanıp
güçten düşmelerini önlemiş, zorlu
şartlar karşısında gerek yarı göçebe,
gerekse yerleşik düzende her daim
savaşacak güce sahip olmuşlardır
Eski Türklerin dinsel gelenekleri-
ne göre yaptıkları çeşitli sportif
etkinliklere bakıldığında Kırgızların
çocukların doğumunda kadınların
da katıldığı 265 kmlik bir mesafe
üzerinden geleneksel koşu yaptık-
ları, Tunguzların düğün törenlerin-
de 107 kilometrelik yaya koşular
düzenlediği, hız alarak çift ve tek
ayakla uzun atladıkları kaynaklarda
yer almaktadır.
Yine Orta Asyada futbola benzeyen
tepük adıyla oynanan bir oyundan
Kaşgarlı Mahmut, Divan-ı Lügat-ül
Türk adlı eserinde söz etmektedir.
Osmanlılara gelindiği ise güreşten,
at binmeye, ok atmadan, çevgene
kadar çeşitli sportif etkinlikleri
görüyoruz.
10. 10 RUGBYPOST
Türkiye Ragbi 1.Ligi İstanbul maç-
larının oynandığı Firuzköy Stadyu-
mu bu hafta sıkı mücadelelere ev
sahipliği yaptı. Türkiye Ragbi Ligi
3.Hafta maçları ile karşımızda.
Koç Üniversitesi - Kadıköy Ragbi
Ligin ilk yarısında namağlup olan iki
takım karşı karşıya geldi ve müthiş
bir mücadele izledik. Hakemliğini
benim yaptığım mücadelede iki
tarafta oldukça sert oynadı. Her iki
tarafın oyuncularının da kazanma
isteği gözlerinden okunuyordu. İlk
yarı Kadıköy karşısında iyi mücade-
le eden Koç, ikinci yarıda Kadı-
köy’ün sert oyununa cevap ver-
mekte güçlük çekti. Koç, antrenörü
olan Mustafa Kemal’in de oynadığı
karşılaşmada hiç sayı bulamadı.
İlk yarının 0-0 sonuçlanmasının
ardından yeniden yapılanan kadro-
lar ile sahaya çıkıldı ve çok sert bir
mücadele sergilendi. Kadıköy for-
vet oyuncularını kullanıp oldukça
sert ataklar yaptı ve ilk sayısını aldı.
Mustafa Kemal, tecrübesi ve hızı
sayesinde topu Kadıköy’ün 22 met-
re çizgisine birkaç defa taşımasına
rağmen sayıya ulaşamadı. Ataklar
ardı ardına devam etti ancak Koç’un
defansı yetersiz kaldı. Koç Üniversi-
tesi ligdeki 2.maçında sahadan 31-
0’lık mağlubiyet ile ayrıldı. Kadıköy
aldığı ek puan ile 1.sıraya yerleşti.
Takımlara çıkardıkları temiz oyun
için teşekkür ediyorum.
Avrasya Rugby - Ottomans Rugby
Ligin zirveye oynayan iki takımının
karşı karşıya geldiği maçı ODTÜ’nün
forveti Tolga Özgün yönetti. Kadro-
suna kattığı yabancı oyuncular ile
güçlenen Avrasya yılların tecrübesi
Ottomans karşısında maça den-
geli başladı. Ottomans’ın tecrübeli
oyuncularının sıkça yaptığı atakları
Avrasya defansı her defasında karşı-
ladı. Tecrübenin ve oyun zekasının
avantajını kullanan Ottomans try
yapmakta gecikmedi. Ottomans’ın
try yapmasının ardından daha sert
oynayan Avrasya’da yaptığı ataklar-
da başarılı oldu ve try yaptı. Karşılık-
lı mücadelenin bol olduğu karşılaş-
mada zaman zaman gergin anlar
yaşandı ancak hakemin müdahalesi
ile kısa sürede oyuna geri dönüldü.
Karşılaşma başladığı gibi karşılıklı
ataklar ile son buldu ve galip gelen
Avrasya oldu. 17-12 Biten karşılaş-
mada ek puanı alan taraf Ottomans
oldu. Ottomans ligde ilk puanını
alırken, Avrasya liderliği Kadıköy’e
teslim etti.
Türkiye Ragbi Ligleri kaldığı
yerden devam ediyor.
11. 11RUGBYPOST
1919 Samsun Ragbi - Hacettepe
Tigers
Geçtiğimiz yılın şampiyonu ile 1.Li-
gin yeni takımı karşılaşıyor. Samsun
tecrübeli ve kendinden emin; Ha-
cettepe heyacanlı ve tedirgin. On-
dokuz Mayıs Üniversitesi’nin tepeye
yerleşmiş kampüsünün içerisinde
konumlanmış bir çim saha. Zemin
çok iyi değil ancak suni çim ile
karşılaştırılamaz yine de. Yine Sam-
sun yine soğuk bir hava. Uzun bir
ısınmanın ardından yerlerini alan
Trakya Gladyatörler - ODTÜ
Ragbi
Lige kötü bir başlancıç yapan
Trakya ile geçen yılın finalisti ODTÜ
karşı karşıya geldi ve müthiş bir
skor kayda geçti. Türkiye’de şu ana
kadar kaydedilmiş en yüksek skor
128-0 ile ODTÜ galibiyeti oldu. Trak-
takımlar düdüğü çalmam ile adeta
birbirlerine giriyorlar. Samsun’un
her zamanki sertliği etkisini hemen
gösteriyor ve Hacettepe defansını
yerle bir ediyor. 1.Ligde ikinci ve
belki de en zor maçlarına çıkan
Hacettepe ekibi tüm gücüyle Sam-
sun’a dayanmaya çalışıyor. Samsun
oyuncuları Hacettepe defansını çok
zorlanmadan geçebildiklerini gör-
düğünde oyunun gidişatı değişiyor
ve bireyselleşiyor. Güçlü forvetleri
olan Samsun oyun yapmak yerine
try yapmayı seçiyor ve tüm gücüy-
ya çok mu kötüydü? Hayır.. Bunun
cevabı ODTÜ çok iyiydi olmalı. Ka-
dıköy karşısında aldığı mağlubiyet
ile şampiyonluk yolunda oldukça
büyük bir kayıp yaşayan ODTÜ
toparlanmış ve oyununu daha
da geliştirmiş. Trakya karşısında
oynadıkları muazzam oyun her de-
fasında meyvesini verdi ve try oldu.
le saldırıyor. Güreş geçmişi olan
forvetler defansı zorlarken hızıyla
ön plana çıkan Mihraç aldığı her
topu try çizgisinin ardına bırakı-
yor. Hacettepe her atakta yeniden
başlıyor ve oyundan hiç düşmüyor.
Maçın son dakikalarında güzel bir
oyun sergileyen Hacettepe Samsun
forvetlerini geri püskürtüyor. Ancak
maçın bitiş düdüğünün çalması ile
birlikte 91-0’lık Samsun galibiyeti
izleyenleri coşturuyor. 1919 Samsun
Ragbi galibiyet ile 4.sıraya yerleşti.
22 Try yapan ODTÜ 6 conversion
atışında başarılı oldu ve 128-0’lık
skoru lige yazdırdı. Farklı galibiyetin
ardından 11 puan ile 3.sıraya yer-
leşti. Trakya ise Avrasya karşısında
aldığı ek puan ile Hacettepe’nin bir
sıra üzerinde tamamladı haftayı.
Mücadele ve rekabet
her takım arasında sürüyor
12. 12 RUGBYPOST
Liderlik için sıkı bir mücadele
veren ve geçtiğimiz hafta Ot-
tomans galibiyeti ile öne çıkan
Avrasya Rugby ile Koç Üniversite-
si karşılaştı.
Firuzköy Stadyumunda oynanan ve
Kadıköy Ragbi’den Julien Treu’nun
yönettiği maç kıyasıya sürdü.
Avrasya karşılaşmada yabancı
oyuncu sorunu ile karşı karşıya
geldi. Teknik kurul kararlarında
belirtilen sayı ile oyuna başlayan
ancak daha sonra Türk oyuncuların
sakatlanması ve pozisyonlarında
yabancı oyuncuların oyuna girme
durumları nedeniyle sorun çıktı.
Teknik kurul kararlarında oyunda
oluşacak sakatlıkların göz önünde
bulundurulmadığı ve detay veril-
mediği gibi bir durum var. Umarız
önümüzdeki günlerde buna bir
çözüm bulunur ve kadroya alınacak
yabancı sayısı şeklinde düzenlenir
ve bu sorunun önüne geçilir.
Maç genel olarak ortada ve bol
duraklamalı geçti. Yapılan knock-on
ve ofsaytlar oyunu bol bol dur-
durdu. Scrumda yaşanan sorunlar
nedeniyle ikinci yarının büyük bir
kısmında uncontested (takımlar
tarafından itme olmuyor) yapıldı.
Koç yaptığı try ve aldığı ek puan
ile karşılaşmadan 7-0 galip ayrıldı
ve 1 eksik maçı olmasına rağmen
4.sıraya yükseldi.
4.Hafta Maçları
Avrasya vs Koç
13. 13RUGBYPOST
Ligi yenilgisiz sürdüren Kadıköy
en büyük rakiplerinden biri olan
Ottomans ile karşı kaşıya geldi.
Hakemliğini benim yaptığım
karşılaşmada gülen taraf yine
Kadıköy Ragbi oldu.
Liderliği elinden bırakmayan
Kadıköy finale yaklaşırken, Otto-
mans düşme hattından kurtulmaya
çalışıyor. Lige kötü bir başlangıç
yapan Ottomans henüz bir galibi-
yet alamadı ve alt sıralarda kaldı.
Maçın başlamasıyla Kadıköy
kontrolü ele aldı ve atağa geçti.
Ottomans tecrübesiyle oyunu güzel
idare ediyor ve zaman zaman atak
yapıyordu ancak Kadıköy savunma-
sı karşılamakta güçlük çekmiyordu.
Kadıköy yaptığı atakların sonucu
almaya başladı ve sayılar ardı ardına
geldi. Namağlup ünvanını bu maçta
da 27-0’lık bir skor koruyan Kadıköy
Ragbi haftayı lider kapattı.
Ottomans 1 puan ile 6.sıradaki
yerinde kaldı. (Ottomans vs Samsun
maçı oynanmamıştı.)
Ottomans vs Kadıköy
14. 14 RUGBYPOST
ODTÜ vs SAMSUN
TÜRKİYE RAGBİ BİRİNCİ LİGİNİN EN İYİLERİNDEN İKİ TAKIMIN KARŞI KARŞI-
YA GELDİĞİ DERBİLERDEN BİRİ OLARAK GEÇTİ TARİHLERE. GEÇEN YILIN ŞAM-
PİYONU 1919 SAMSUN RAGBİ FİNALDE DEVİRDİĞİ ODTÜ RAGBİ’YE DEPLAS-
MANDA YENİLDİ. LİGİN BELKİDE EN SERT OYUNU OYNANDI... VE İNANILMAZ BİR
OYUNA GERİ DÖNÜŞ YAŞANDI. KARŞILAŞMADA NELER OLDU BAKALIM HEP BERABER.
15. 15RUGBYPOST
Ragbi oynamaya müsait bir hava,
çim zemin ve ODTÜ destekçisi
kalabalık bir grup. Herşey hazır
ve Baş Hakem Steve Jackson dü-
düğü çalıyor, derbi başlıyor.
Samsun oyuna sert başlıyor ve
atağa geçiyor. ODTÜ karşılamada
sıkıntı yaşamıyor ama Samsun’dan
Mihraç boşluklar yakalayıp try
çizgisine yaklaşıyor. ODTÜ’nün
savunmasındaki boşlukları gören
Mihraç çizgiyi geçmekte çok zorlan-
mıyor ancak knock-on!. Bu birkaç
defa daha tekrarlanıyor ve net sayılar
kaçıyor. Buna rağmen ilk yarıda Sam-
sun 12-0 üstünlük kuruyor ve kenara
galibiyete daha yakın taraf olarak
gidiyor.
ODTÜ kritik değişiklikler yapıyor ve
oyuna iyi başlıyor. Değişikliklerin
faydası hemen kendini belli ediyor ve
ODTÜ ilk sayısını buluyor.
ODTÜ oyunda üstünlüğünü kuruyor
ve gelen sayılar ile durum 12-12
oluyor. Gerilen iki takımda sertliği
arttırıyor ve küçük gerginlikler
yaşanıyor. İki takımdan da sarı kart
gören oyuncular takımlarını eksik
bırakıyor. Samsun ilk yarı yakaladığı
avantajı kullanamıyor, ODTÜ öne
geçiyor.
ODTÜ ikinci yarıda bulduğu 24
sayı ile maçın galip tarafı oluyor.
Şampiyonluk yarışının en büyük
adaylarından oluyor.
Final gibi bir maç
Yazar: Mustafa Yılmazcan
16.
17.
18. 18 RUGBYPOST
WWRUGBY
Şubat ayında
neler oldu?ŞUBAT AYI ULUSLARARASI RUGBY AÇISINDAN ÇOK HAREKETLI GEÇTI. HSBC SEVENS WOR-
LD SERIES’E LAS VEGAS VE WELLINGTON AYAKLARIYLA DEVAM EDILDI. RUGBY UNION’DA
ISE AVRUPA’NIN EN PRESTIJLI TAKIMLARINI KARŞI KARŞIYA GETIREN SIX NATIONS BAŞLADI.
19. 19RUGBYPOST
USA Sevens
HSBC World Series’in dördüncü ayağı olan Usa 7s, ABD’nin Las Vegas kentinde yapıldı. 16 ülkenin katıldığı turnuva iki gün
sürdü, oynanan üst düzey rugbynin yanı sıra tribünlerde ve stadyumda yapılan şovlar da görülmeye değerdi. Grup maçlarının
tamamlanmasıyla eleme maçlarına geçildi. Eleme maçlarının ardından Güney Afrika ile Yeni Zelanda finalde karşılaştı. Serinin
bir önceki ayağını kendi evinde kazanan Güney Afrika, finalde Yeni Zelanda’yı 14-7 yenerek namağlup şampiyon oldu. Üçün-
cülük maçı ise turnuvanın en dramatik maçı oldu. Samoa’yla karşılaşan Kanada ilk yarı 19-0 geri düşmesine rağmen, ikinci
yarıda bulduğu sayılarla rakibini 22-19 mağlup etti ve üçüncü oldu. Plate şampiyonu İngiltere olurken, Bowl şampiyonu Fiji,
Shield şampiyonu ise ev sahibi ABD oldu.
20. 20 RUGBYPOST
Wellington Sevens
HSBC World Series’in beşinci ayağı Wellington 7s 7-8 Şubat tarihlerinde yapıldı. Her zaman olduğu gibi 16 takımın
mücadele ettiği turnuvanın finali yine Yeni Zelanda ile Güney Afrika arasında oynandı. Bu kez gülen taraf 21-0’la
Yeni Zelanda olurken, Fiji üçüncü oldu. Plate şampiyonu Avustralya, Bowl şampiyonu sürpriz şekilde Kenya olur-
ken, Shield’ı üst üste ikinci kez ABD kazandı.
Oynanan ilk beş turnuvanın ardından genel puan durumunda Yeni Zelanda 99 puanla ilk sırayı alırken, 97 puanla
Güney Afrika ikinci, 73 puanla Fiji üçüncü sırada yer alıyor. Serinin altıncı ayağı 22-23 Mart tarihlerinde Tokyo’da
düzenlenecek.
21. 21RUGBYPOST
Six Nations
Şubat ayının bir diğer önemli olayı
Six Nations’ın başlaması oldu. Tur-
nuvada İngiltere,İrlanda, İskoçya,
Galler, İtalya ve Fransa yer alıyor.
Six Nations 2014, 1 Şubat’ta oyna-
nan Galler-İtalya maçıyla başladı.
Galler ilk yarıda Scott Williams ve
Alex Cuthbert’ın trylarıyla üstün-
lük sağladı ancak İtalya Michele
Campagnaro’nun iki tryıyla karşılık
verdi. Penaltıların sonucu belirledi-
ği maçta ev sahibi Galler sahadan
23-15 galip ayrıldı.
Son iki yılın şampiyonu Galler’in,
bu yıllardaki görüntüsünden uzak
olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle
kulüp rugbysinde yaşadıkları düşüş,
Galli oyuncuların Fransa ve İngiltere
liglerini tercih etmesi gibi sorunlar
milli takımı da etkilemiş gibi gözü-
küyor. Tabiki güçlerinden hiç bir şey
kaybetmiş değiller.
İtalya ise turnuvanın en ilginç
takımı olma yolunda her geçen yıl
kendini geliştiriyor. İstatistiklere ve
önceki yıllara bakıldığında, en zayıf
halka olarak kendilerini görebili-
riz fakat sahada durum çok farklı.
Rakip kim olursa olsun maçın ilk
yarısını başa baş oynuyorlar. Ancak
ikinci yarıda oyundan düşerek maç-
ları kaybediyorlar. Bu soruna yıllar-
dır çözüm bulamamaları da ayrı bir
tartışma konusu. Yine maçları skora
bakmadan izlersek turnuvanın en
iyi defans yapan takımı olduklarını
söyleyebiliriz. Ancak turnuvanın
en çok sayı yiyen takımı yine İtalya.
Bu da çözmeleri gereken başka
bir sorun. İtalya’dan bahsetmişken
Mauro Bergamasco’yu da atlamak
olmaz. Bergamasco milli formayı
1998’te giydi ve hala formunun
zirvesinde. Bu sene de takımının en
önemli kozları arasında yer alıyor.
Performansı gerçekten saygıyı hak
ediyor.
Turnuvanın ikinci maçı Fransa ile
İngiltere arasında Stade de Fran-
ce’ta oynandı. Ev sahibi Fransa
maça hızlı başladı ve henüz ilk
dakikada Yohann Huget’ye skor
buldu. Bu trydan sonra baskısını
sürdüren‘’maviler’’17. dakikada
yine Huget’yle ikinci tryını bul-
du. Maçın 22. dakikası geçilirken
Fransa’nın 16-3’lük üstünlüğe
sahipti. İngiltere toparlanmaya
çalışıyor ancak bir türlü istediği
oyunu oynayamıyordu. Fransa’nın
da rakibinin eksiklerinden iyi
yararlandığını söyleyebiliriz. Maç
öncesi İngiltere’nin back bölge-
sindeki oyuncu tercihleri tartışma
konusu olmuştu. Sağ kanatta Jack
22. 22 RUGBYPOST
Nowell, centreda Luther Burrell ilk
kez milli olurken, sol kanat Johnny
May sadece ikinci kez milli formayı
giyiyordu. Bu tecrübesiz kadronun
performansı merak konusu olmuş,
antrenör Stuart Lancaster basın
yoluyla pek çok eleştiri almıştı. Ma-
çın ilk yarısındaki kötü oyunda bu
oyuncuların yaptığı hatalar da etkili
oldu. Ancak İngiltere ikinci yarıda
toparlandı ve istediği oyunu sahaya
yansıtmaya başladı. Forvetlerin de
oyuna ağırlığına koymasıyla ard
arda sayılar bulan İngiltere, maçın
69. dakikasında 24-19 öndeydi.
Ancak ev sahibi maçı bırakmadı.
Sonradan oyuna giren genç oyuncu
Gael Fickou’nun 74. dakikadaki tryı
Fransa’ya 26-24 galibiyeti getirdi.
Böylece Fransa tunuvanın kaderini
beliylecek maçların ilkini kazanmış
oldu.
Fransa bu maçta iyi oynamasa da
sahada oyunu istediği gibi kontrol
edebildiğini gösterdi. Gerçekten
istedikleri zaman oyuna ağırlıklarını
koyabiliyorlar. Bazı bölümlerde ise
rakibin topla oynamasına izin verip
defansa çekiliyorlar. Tecrübeli oyun-
cularının yanı sıra genç isimleri de
takıma monte ettiler. İyi bir jeneras-
yon yakaladıklarını söyleyebiliriz. 20
yaş civarı pek çok Fransız oyuncu şu
anda milli takım düzeyinde. Bunda
Top 14’ün yükselen kalitesinin
de etkisi olduğu çok açık. Ayrıca
antrenör Philippe Saint-André’nin
hakkını verelim. Tecrübeli oyuncu-
ları ile yeni isimleri gerçekten çok iyi
harmanladı. Bu da Fransa’ya diğer
takımlarda olmayan kadro derinli-
ğini sağlıyor. Her pozisyon için pek
çok kaliteli oyuncu birbiriyle yarışı-
yor. Bu konuda diğer takımlardan
daha avantajlılar.
23. 23RUGBYPOST
İlk haftanın son maçı Dublin’de
İrlanda ile İskoçya arasında oynan-
dı. İrlanda fazla zorlanmadığı maçta
rakibini 28-6’lık skorla mağlup etti.
İrlanda bu maçta Paul O’Connell ve
Sean O’Brien’dan yoksun olmasına
rağmen alıştığımız sert ve etkili
forvet oyununu sahaya yansıtabildi.
Bu turnuva kendileri için ayrı bir an-
lam ifade ediyor. Takımın efsanesi
Brian O’Driscoll sezon sonu emekli
olacağını açıkladı. İrlandalılar ken-
disine şampiyonlukla veda etmekte
kararlı gözüküyorlar.
İskoçya ise kalite olarak turnuvanın
çok gerisinde. Bu maçta da ken-
dileri adına direnen sadece genç
oyuncular Stuart Hogg ve David
Denton oldu. Başarısız kadroyu da
değiştirmemek konusunda da ka-
rarlı gözüküyorlar. Yine son maçta
kendileri adına söylenecek çok az
olumlu şey var.
Turnuvaya ikinci 8 Şubat’ta yapılan
ikinci hafta maçlarıyla devam edildi
.İlk maçta İrlanda kendi sahasında
Galler karşısında 26-3’lük şok bir ga-
libiyet aldı. Galibiyette İrlanda’nın
iyi oyunu kadar Galler’in kötü
oyunu da etkili oldu. İrlanda’nın
etkili oyununa hemen hemen hiçbir
reaksiyon gösteremediler. Böylece
turnuvanın önemli maçlarından
birini kaybettiler. İrlanda ise bu
sonuçla ikide iki yapmış oldu.
İkinci maçta İskoçya, İngiltere’yi ko-
nuk etti. Sahadan galip ayrılan taraf
20-0’lık net skorla İngiltere oldu.
Maç sonrası konuşulan konu yine
İskoçya’nın kötü performansı oldu.
Özellikle sosyal medyada rugby
severler tarafından çok sert yorum-
lar yapıldı. İskoçya’nın turnuvadan
çıkarılması gerektiği bile konuşul-
du. İngiltere ise ilk maçtaki yenilgi-
nin ardından toparlanma açısından
önemli bir galibiyet almış oldu.
Haftanın son maçında Fransa,
İtalya’yı konuk etti. İlk yarısı başa
baş geçen maçta Fransa, ikinci
yarının ilk on dakikasında bulduğu
üç tryla 30-10’luk galibiyete uzandı
ve ikide iki yaptı. Maçın 70. dakika-
sında Fransa’dan Rabah Slimani ve
İtalya’dan Michele Rizzo kırmızı kart
gördü.
Turnuvanın üçüncü haftası Gal-
ler-Fransa maçıyla başladı. Turnuva-
nın sonucunu belirleyecek maçlar-
dan biri olan karşılaşma öncesi ağır
bir yenilgi alan Galler toparlanma
amacındaydı. Bu maçtan önce Mike
24. 24 RUGBYPOST
Phillips yedeğe çekildi ve yerini
Rhys Webb’e bıraktı. George North
da sol kanattan outside centre po-
zisyonuna geçti ve kanattaki yerini
Liam Williams’a bıraktı. İkide iki ya-
pan Fransa ise kendine güvenerek
Cardiff’e gelmişti. Ancak maça hızlı
başlayan taraf Galler oldu ve 5. da-
kikada George North’un tryıyla öne
geçti. İkinci yarıda kaptan Sam War-
burton’la bir try daha bulan Galler
bu önemli maçı 27-6 kazandı ve
İrlanda karşısındaki ağır yenilgiden
sonra iyi bir reaksiyonla turnuvaya
dönmüş oldu. Maçta şaşırtıcı olan
Fransa’nın ilk iki haftaki oyunundan
çok uzakta kalmasıydı. Sahada çok
isteksiz göründüler ve maçı çevir-
mek için hiçbir hamle yapamadılar.
Bu maçı kazanmak onlar açısından
büyük avantaj olacaktı ancak bu
şansı kaçırdılar. Bu sonuçla turnuva-
da yenilgisiz takım kalmadı.
Haftanın ikinci maçı İtalya ile
İskoçya arasında oynandı. Çekiş-
meli geçen maçta İskoçya Duncan
25. 25RUGBYPOST
Weir’in 79. dakikadaki drop goalü
ile maçı 21-20 kazandı ve ilk galibi-
yetini almış oldu. İtalya ise elindeki
maçı rakibine hediye ederek üçte
sıfır yaptı.
Son maçta İngiltere turnuvanın bir
diğer önemli maçında İrlanda’yı
konuk etti. Skor olarak kısır geçen
maçta ev sahibi İngiltere rakibini
13-10 mağlup etti ve önemli bir
galibiyet aldı.
Bu sonuçla Fransa, Galler, İrlan-
da ve İngiltere ikişer galibiyet ve
dörder puan almış oldu. İrlanda
+42 averajla liderlik koltuğunda yer
alırken, İngilte +21le ikinci, Galler
+6yla üçüncü, Fransa ise sadece +1
averajla dördüncü sırada yer aldı. 2
puanlı İskoçya beşinci, puanı olma-
yan İtalya ise son sırada yer aldı.
Turnuvaya 8-9 Mart’ta yapılacak
maçlarla devam edilecek. Lider
İrlanda, İtalya’yı ağırlayacak. İskoçya
Fransa’yı konuk ederken, hafta-
nın önemli maçında İngiltere ile
Galler Twickenham’da karşı karşıya
gelecek.
Yazar: Berk Erdem
27. to
D CUP 2015
t Row at
QUALIFIED
OCEANIA FINAL
One-off match in country of team with highest IRB World Ranking
June 2013
V
FIJI
OCEANIA CUP 2013
Winner :
OCEANIA
(FORU)
Oceania Cup 2013
Winner :
New Zealand, Australia, Tonga and Samoa have qualified for RWC 2015
2012
OCEANIA 1
REPECHAGE FINAL Home & Away
AMERICAS/ASIAEUROPE/AFRICA
V
QUALIFIED
Winner Europe
Qualifier Round 6 :
Runner-up Africa
Division 1A 2014 :
Loser Play-off
Americas :
Winner,
Americas v Asia :
Winner,
Europe v Africa :
Runner-up Asian
5 Nations 2014 :
One-off match in the country with the
highest IRB World Ranking
One-off match in the country with the
highest IRB World Ranking
1 qualifier place
2014
REPECHAGE
2012
2013
2014
AFRICA
(CAR)
1 qualifier place and 1 repechage place
CAR DIVISION 1B 2012
Winner :
QUALIFIED TO REPECHAGE
Runner-up plays in
the repechage
4-8 July - (Madagascar)
Madagascar, Namibia,
Morocco, Senegal
CAR DIVISION 1C 2012
Winner :
22-29 July - (Botswana)
Botswana, Ivory Coast, Zambia,
Mauritius, Nigeria
CAR DIVISION 1A 2013
Last relegated to Division 1B 2014
CAR DIVISION 1B 2013
Winner :
Winner promoted to Division 1A 2014
CAR DIVISION 1A 2014
Winner :
Runner-up :
South Africa has qualified for RWC 2015
Madagascar Botswana
AFRICA 1
place
P 4 May 2013
P 18 May 2013
P September 2013
P 10 May 2014
D: Norway, Greece,
a & Herzegovina, Finland
B: Latvia, Andorra,
srael, Denmark
Netherlands, Lithuania,
oatia, Switzerland
kraine, Poland, Moldova,
ech Republic, Sweden
QUALIFIED
ualified for RWC 2015
EUROPE 1
EUROPE 2
1 qualifier place
qualify for RWC 2015 as
Winner qualifies directly to RWC 2015 as
Winner qualifies directly to RWC 2015 as
Winner qualifies directly to RWC 2015 as
32. Vegan arkadaşlar ve Ovolar en
yakın marketten soya sütü alıp B12
ve kalsiyum yönünden zengin olan
bu güzel içeceği içebilirler.
32 RUGBYPOST
vegan & vejetaryen
beslenme tavsiyeleri
Lacto vejetaryenler için de çok ideal bir
içecek. Normal süt fiyatının üstünde bir
fiyatı var ama, haberiniz olsun.
Doğal unlu ekmek, süt, süt ürünleri, esmer
pirinç, tahıl, kök sebze, baklagiller, fasulye,
patates, şeker, nişastada kuvvetlidir.
Tahıl + Baklagiller = Protein bileşimi
Ceviz / Fındık / Fıstık + Tahıl = Protein bileşimi
Süt + Soya sütü + Yumurta (vegan ve lacto olmayanlar için)
Pilav + Barbunya / Fasulye / Soya fasulyesi = Protein bileşimi
Ayrıca, meyve ve sebzeler ile tohumlar protein bakımından çok zengindir
Yeşil yapraklı bitkiler / Mercimek / Nohut /
Kurutulmuş meyvelerde protein bulunur
<< KARBONHİDRATLAR
<< PROTEİNLER
33. DEMİR
Vejilerin kansız ya da solgun olduk-
larına dair çeşitli hazin söylemler
vardır. O kişilere gülümseyerek;
demirimizi baklagiller, tohum, tahıl,
fındık fıstık, ceviz gibi sert kabuklu
yemişler, lifli yeşil sebze, kurutulmuş
meyve, soya ürünlerinden aldığınızı
söyleyebilirsiniz. Hatta şu yararlı bil-
giyi de onlara verebilirsiniz: yemek
anında ya da yemeğin üzerine çay
içilmesi, bedenin demiri emmesine
engel teşkil eder. Kahve için de aynı-
sı geçerlidir. Demirin, C vitamini ile
birlikte alınması tavsiye olunur. Lifli
yeşil sebzeler, ikisini de bünyesinde
barındırdığı için en ideal olanıdır.
Çinko, Krom, Bakır, Flüor, İyot,
Manganez, Molibden, Selen ise;
geniş ölçüde bütün bitkilerde ve
rafine edilmemiş doğal yiyeceklerde
vardır!
MİNERALLER
Kalsiyumun nerelerde bulunduğu-
nu yukarıda açıklamıştık.
Fosfor bakımından zengin olan
yiyecekler ise şunlar: Süt ve süt
ürünleri, fındık-fıstık, zarı alınmamış
tahıllar, yumurta, baklagiller.
33RUGBYPOST
VİTAMİNLER
B12: Süt,yumurta,süt ürünlerinde
bulunur.bira mayasında bile bu
vitamine rastlıyoruz.
Bu ürünlerden herhangi birini tüket-
meyen vejetaryenler için ise mayalı
soya ürünleri ve deniz yosunundan
B12 takviyesi alınabilir.
A vitamini: Sebzelerde, süt ve süt
ürünlerinde, havuç, balkabağı, yeşil
lifli sebzelerde bulunur.
B vitamini: Bira mayasında, bezel-
ye, mercimek, fasulyede, muzda,
fındık, fıstıkta bulunur.
Magnezyum bakımından zengin
olan yiyecekler ise: Fındık-fıstık, zarı
alınmamış tahıllar, yeşil yapraklı
sebzeler, soya fasulyesi, tahıllar.
Potasyum ise meyve-sebzelerde,
sert kabuklu yemişlerde, rafine edil-
memiş tahıllarda, soya fasulyesinde
bulunmaktadır.
C vitamini: Taze meyve-sebzede,
yeşilbiberde, kuşburnunda bolca
vardır bu vitamin.
D vitamini: Güneş ışığı bir numaralı
kalsiyum kaynağımızdır. Tahıl ürün-
lerinde de bolca bulunur. Ayrıca, süt
ve süt ürünlerinde de izine rastlanır.
34. LİZİN
Lisin antiviral özellikleri ile bilinen
gerekli bir amino asittir.Hormon
üretimi için gereklidir.Çocuk ve
yetişkinlerde kemiklerin büyümesi
ve bakımı için gereklidir.
Lisin eksikliği gözlerde kanlanmaya,
saç kaybına, konsantrasyon bozuk
ALANİN
Alanin ya da L-alanin vücutta basit
şeker glukozun enerjiye çevrilme-
sinde, karaciğerden zehirli madde-
lerin atılmasında rol oynar. Alanin
döngüsü denilen bir dizi kimyasal
işlem vasıtasıyla, vücutta nitrojen
ve glukoz dengesini sağlamakla
görevlidir.
İnsan vücudun da bulunmayan 8 amino asit çeşidi bulunmaktadır, vücutta bulunmayan sentezlenemey-
en, ihtiyacın gıdalar yoluyla karşılanması gereken aminoasitler sırası ile şunlardır ;
lizin, alanin, valin, lösin, izolösin, metiyonin, threonin, fenilalanin
34 RUGBYPOST
vegan & vejetaryen
amino asit nedir?
AMİNO ASİT
Amino asit Proteini oluşturan yapı
taşıdır. Doğada 300’den fazla amino
asit vardır, fakat memelilerde bun-
lardan yalnız 20 tane bulunur. Bun-
lar Hücrenin genetik materyali olan
DNA tarafından kodlanan amino
asitlerdir. Amino Asitler arasındaki
kovalent bağlar peptit bağlar olarak
oluşturdukları zincirde polypeptit
zinciri olarak adlandırılır.
RNA’daki bilginin Proteine çevrilme-
si işlemine translasyon denir. mR-
NA’da sadece dört farklı nükleotit
luğuna, aşırı alınganlığa, halsizliğe,
iştahsızlığa, büyüme bozukluklarına
ve kilo kayıplarına neden olabilmek-
tedir.
Uçuk rahatsızlığı olan insanlar lisin
takviyesinden fayda görebilirler.
Lizin : Buğdayın dış kabuğu ve
işlem görmemiş hububatlarda,
peynir, fasulye, süt, patates, soya
ürünleri zengin lisin kaynaklarıdır.
bulunurken, Proteinlerde 20 değişik
amino asit bulunur. Bu nedenle,
mRNA ile proteinler arasında bire
bir ilişki olamaz. Genlerdeki ve do-
layısıyla mRNA’daki nükleotit dizisi
ile proteinlerdeki amino asit dizisi
arasındaki ilişki genetik şifre’dir.
Alanin : Yeşil mercimek kuru
fasulye, soya, süt, süt ürünleri
ve avokado gibi proteince zengin
besinlerde. Süt ve süt ürünleri, Avo-
kado gibi proteince zengin sebze ve
meyvelerde de bulunur.
35. METİYONİN
Metiyonin yağların işlenmesinde ve
yakılmasına yardım eden,vücutta
üretilemeyen gerekli amino asitler-
dendir. Vücudun doğal antioksidanı
glutationun üretimi için gerekli olan
sülfürü içerir. Ayrıca vücutta sülfür
içeren, vücuttan toksinlerin atılması,
sağlıklı dokuların oluşturulması ve
kalp sağlığı için önemli diğer iki
aminoasit, sistein ve taurinin üreti-
mi için metiyonin gereklidir.
THREONİN
Threonin vücutta protein denge-
sini sağlayarak normal büyümeye
yadım eder. Kalp, karaciğer, merkezi
sinir sistemi ve bağışıklık sisteminin
sağlığı için önemlidir.
Threonin collagenielastin ve kas
dokularının yapımı için gerekli olan
iki amino asit glisin ve serinin üreti-
minde kullanılır.
Threonin bağ doku ve kasların sağ-
lam ve esnek olmasında görev alır.
35RUGBYPOST
İZOLÖSİN
İzolösin dayanıklılığı artırır, kas
dokularının iyileşmesinde ve tami-
rinde, yaraların iyileşmesinde görev
alır, İzolösin kas dokusunda parça-
lanarak enerjiye dönüştürülür. Kan
şekerini düzenler. İzolösin eksikliği,
baş ağrısı, baş dönmesi,
FENİLALALİN
Bitkisel protein taşıyan hemen
hemen tüm tahıl ve sebzelerde bu-
lunur, Fenilalanin vücut tarafından
üretilmeyen amino asitlerden oldu-
ğu için besinlerle alınması gerekir.
Fenilalanin merkezi sinir sisteminin
normal çalışması için gereklidir.
Depresyon, kronik ağrı ve merkezi
sinir sisteminin düzgün çalışmama-
sından kaynaklanan diğer hastalık-
ların tedavisinde etkilidir.
halsizlik, depresyon, aşırı hassaslık
gibi hipoglisemi (kan şekeri düşük-
lüğü) belirtilerine benzer belirtilere
neden olur.
İzolösin vücutta üretilemediğinden
gerekli amino asitlerdendir.
Vücuda ihtiyacı olan amino asitler
sağlanamazsa ruhsal ve fiziksel
hastalıklar ortaya çıkabilir. Amerikalı
bir psikoloji profesörü insanların
sağlıklı olarak beslenmeleri ve
ihtiyaçları olan amino asitleri tam
olarak almaları halinde psikolojik
rahatsızlıkların % 80’inin ortadan
kalkacağını iddia ediyor. Fenilalanin
takviyesi daha mutlu, daha uyanık
olmaya daha az acıkmaya yardımcı
olur. Hafıza ve konsantrasyonu
Cilt, tırnak ve bağ doku oluşumla-
rının 3 te 1 ini teşkil eden collagen
üretimi için metiyonin gerekir. AIDS
hastalarında metiyonin miktarının
düşük olduğu tespit edilmiştir.
Araştırmalar metiyoninin pankreas
iltihabı, idrar yolları enfeksiyonları
ve Parkinson hastalığının tedavisin-
de yardımcı olabileceğini gösteriyor.
Yaban mersini bitkisinde olduğu
gibi metiyonin bakterilerin idrar
yollarının duvarlarına yapışmasını
ve çoğalmasını önler.
Metiyonin : Fasulye, sarımsak,
mercimek, soğan, soya fasulyesi,
çekirdekler ve yoğurtta bulunur.
E vitamini içerikli tahıllarda, ve
B12’de mevcuttur ( süt ve süt
ürünleri)
İzolösin : Kayısı, soya fasulyesi ve
işlem görmemiş hububatlarda,
Tohumlar, çekirdekler, mercimek,
bezelye ve soya gibi yüksek prote-
in içeren besinlerde bulunur.
artırır. Kan beyin bariyeri kırmızı kan
hücreleri ve gliadan oluşan ve beyni
toksin maddelerden, bakteri ve
virüslerden koruyan bir kalkandır.
Bitkisel Tüm protein kaynaklarında
bulunur.
Fenilalanin : Yoğurt, turunçgiller,
şeker pancarı vb. doğal şekerli
meyve sebzeler
Süt ve süt ürünleri, tahıllar, mantar
ve yapraklı sebzeler zengin tireonin
kaynaklarıdır. Normal beslenenlerde
threonin eksikliği görülmez.
Threonin : Süt ürünleri, yeşil mer-
cimek, soya, kuru fasulye
Güçlü kemikler ve diş minesi oluşu-
muna, yaraların iyileşmesine yardım
eder.
Araştırmalar MS hastalığında
semptomların threonin takviyesiyle
azaltılabildiğini göstermiştir.1992
yılında yapılan bir çalışma günde
7,5 gr threonin alan hastalarda spas-
tisitenin azaldığı görülmüştür.
Threonin vücutta üretilemediğin-
den diyet yoluyla alınması gerekir.
36. 36 RUGBYPOST
vejetaryenlik ve
kiloŞişmanlık artık dünyada çok önemli bir problem haline geldi. Derinlemesine oturup düşünürseniz, şunu fark
edersiniz; çevrenizdeki vejetaryenlerin hemen hemen hiçbirisi yağlı ya da kilolu değildir. Aslında, birçok vejetar-
yen ince ve sağlıklıdır. Ne zaman olursa olsun bir diyetisyen ya da beslenme uzmanının en önemli tavsiyesinin
sebze ağırlıklı beslenme ve eti, özellikle kırmızı eti mümkün olduğunca az tüketmek yönünde olduğunu göre-
ceksiniz. Çok sayıda vejetaryen daha önceki beslenme şekillerine geri döndüklerinde kaybettikleri kiloları geri
aldıklarını görmüşleridir. Yüksek oranda lif içeren meyve veya sebze tüketmek, daha sağlıklı kiloda kalınmasına
sebep olur ve bu da kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar. Bir vejetaryenin vücuduna gerekli besinler, vücuduna
ihtiyaç duyduğu enerjiyi temin eder, depolanan enerjiyi değil. Vejetaryen beslenme bu nedenle daha az kilo
alımına neden olur.
Birçok diyetin başarısız olmasının altındaki kendinizi sevdiğiniz gıdalardan kaçınmaya mecbur bırakmak yatar. Bu
sadece sizi yasakladığınız gıdaları tüketmek konusunda istekli yapar. Başarılı bir vejetaryen olmanın püf noktası
ise, et yemeye ihtiyaç duymamak ve bunu hayatından çıkararak da yola devam edebileceğini bilmekten geçer.
Sağlıklı gıdalarla beslenmeye odaklanılmalı ve kilo kaybetmeye çalışıldığı unutulmalıdır. Böyle düşünmeye başla-
dığınızda gerçekten fark et eden kilo kaybetmeye başladığınızı göreceksiniz. Çünkü artık hayatınızdaki belli başlı
ve baştanbaşa sağlıksız yağ kaynaklarını vücudunuzdan kolayca temizlemeye başlamışsınızdır bile. Vücudunuzun
tüm kötü ve sağlıksız alışkanlıkları yok etmeyi başardığını da göreceksiniz, çünkü sağlıklı ve doğal besleniyorsu-
nuz artık.
İlgili Makaleler:
Detoxification Detoxification
What Are the Benefits of Being a Vegetarian?
Lose Weight on a Vegetarian Diet
Celebrity Vegetarian: Alicia Silverstone
Different Types of Vegetarians
Craig, Winston J.“Health effects of vegan diets”, The American Journal of Clinical Nutrition, May 2009
Yazar: Doğan Doğan
39. YOGA
BEDEN VE ZİHNİN MÜKEMMEL UYUMU
HİNDİSTAN’DAN GELEN BİR KÜLTÜR
VE UYUM İÇİNDE YAŞAMANIN YOLLARI
SURYA NAMASKARA
YOGA...
SEVİM
ALKOÇ
40. 40 RUGBYPOST
GÜNEŞE SELAM
SURYA NAMASKARA
YOGA
Yoga; farkındalık, bütünlük ve Birleşmek anlamına gelir.
Yoganın özü; algıların değişimi, akıl, ruh, beyin, düşünceler, sözler ve davranışların bir bütünü oluşturmasıdır.
Bedenimizi oluşturan bütün unsurların uyumlu bir şekilde birlikte çalışmasına yardım eden bir yaklaşımdır.
Yoganın kökleri Hindistan kültüründe yattığı için yoganın bir din olduğuna dair yaygın bir yanlış anlayış vardır.
Yoga bir din değildir ve bir mezhebe ait değildir. Yoga bir sihir de değildir. Beden ve zihin uyumudur.
Sağlık sadece hastalık ya da sakatlığın olmaması durumu değil; fiziksel, akılsal, sosyal ve ruhsal seviyelerde iyi
olma halidir. Hastalık; içsel ve dışsal uyumsuzluk olmak üzere iki sebepten dolayı ortaya çıkar. Sadece rahatsızlık
belirtilerinin üzerini geçici örten tedavilere güvenmek yerine sağlığımız ve refahımız için daha bilgili olmamız
gerektiğine inanmalıyız.
Güneşe Selam (Surya Namaskara)
41. 41RUGBYPOST
YOGA’NIN TARİHİ
Vedik Samhitalarda bazı çilekeşler-
den, Vedaların erken yorumları olan
Brahmanalarda (MÖ 900-500), bu
çilekeşlerin yaptığı uygulamalardan
(tapas) bahsedilmektedir. Pakistan-
daki Indus Vadisi Uygarlığına (orta-
lama MÖ 3300–1700) ait alanlarda
bulunan birçok mühürlerde, bilinen
yoga veya meditasyon duruşları-
nın benzerini tasvir eden figürler
bulunmuştur. Bu duruşlar, arkeolog
Gregory Possehl’e göre“yogayı
işaret eden bir ayinsel disiplinin
biçimini”önermektedir. Sonuçla-
nan bir kanıt henüz bulunmasa da,
Indus Vadisi mühürleri ve yoga ve
meditasyon uygulamaları arasın-
daki ilişki daha sonraları da birçok
bilim adamı tarafından tartışılmıştır.
Meditasyondaki daha yüksek şuuru
deneyimleme teknikleri shramana
gelenekleri veUpanishad geleneği
tarafından geliştirilmiştir.
Budizm öncesi erken Brahminik
metinlerdeki meditasyonla ilgili net
bir kanıt olmasa da, Upanişadların
kozmolojik ifadeleriyle Buddha’nın
kaydedilmiş en eski Budist metin-
leri arasındaki yakınlığı baz alarak,
Wynne elementsiz ve biçimsiz me-
ditasyonun Brahminik geleneğinde
oluşturulduğunun iddia eder. Hatta
bunun dışında gerçek olma olasılığı
daha az olan bazı iddiaları da vardır.
Upanişadlardaki kozmoloji ifadele-
rinin modern gelenekte de yansı-
tılmış olduğunu söyleyerek,geç Rg
Vedik dönemde Nasadiya Suktanın
modern geleneğin kanıtlarını içer-
diğini iddia eder.
Patanjali’nin Yoga Sutra’ları
Hint Felsefesinde, yoga altı orto-
doks felsefi okuldan birinin ismidir.
yoga felsefi sistemi Samkhya oku-
luyla çok yakından ilintilidir.
Patanjali tarafından açıklanan Yoga
okulu, Samkhya psikolojisi ve me-
tafiziğini kabul eder, ama Samkh-
ya’nın gerçeğin 25 elementine ilahi
varlığı da eklediğinden, Samkhya’ya
göre daha teistiktir.Samkhya ve
Yoga arasındaki paralelllikler o
kadar fazladır ki, Max Müller“iki
felsefenin arasındaki farktan Tanrı’lı
Samkhya ve Tanrı’sız Samkhya diye
söz etmek mümkündür...”demek-
tedir.
42. Namaskar Mudra…
Dik olarak ayakta durun. Bacaklarınız bitişik. Beden dik ancak rahat olsun.
Ellerinizi göğüs kafesinizin önünde birleştirin ( Namaskar Mudra). Nefesinizi din-
leyin kısa bir müddet. Rahatça tam nefes (pranayama) alıp (nefesler burundan
girip-burundan çıkıyor) verin. Dirsekleriniz göğüs kafesinizi sıkmasın…
Kollarınızı yukarı doğru
kaldırın ve bedeninizi
geriye doğru iyice esne-
tin. Bu sırada kollarınızı
ve dizlerinizi bükmeyin.
Nefes alın…
Ellerinizi yere koyun, sol
ayağınız iki elinizin arasın-
da ve sol diziniz omuzunu-
za değecek şekilde eğilin.
Sağ bacak gergince geride,
sağ diziniz yere hafifçe de-
ğsin. Başınızı geriye atın.
Nefes alın…
Kalçanızdan bükülerek
öne doğru eğilin, avuç-
larınız yere ve alnınız
dizlerinize değsin. Diz-
lerinizi bükmeyin. Nefes
verin…
Sol bacağınızı geriye
götürün. Elleriniz yere
aynı şekilde basılı kal-
sın. Beden 30 derecelik
bir açıyla düz dursun.
Yüzünüz yere doğru
baksın. Nefes verin…
Elleriniz ve ayaklarınız aynı yerde kalacak şekilde dizlerinizi yere koyun bedeniniz
dizlerinizin üzerinde, kalçanız topuklarınıza değsin ve alnınız yerde olsun. (çocuk
pozu)
Geriye doğru gelirken nefes alın / göğüs kafesinizi dizlerinizin üzerine koyduğunuzda
nefes verin ve tutun.
42 RUGBYPOST
YOGA
43. Öne doğru gelin kasık bölgeniz hariç tüm bedeniniz yere değsin. Çeneniz önde
yerde olsun.
Bir önceki hareketten öne doğru gelirken nefes alın, bedeniniz yere koyduğunuz-
da tamamen verin ve tutun.
Ellerinizi yere iyice basarak bedeninizin üst bölümünü yukarı kaldırın başınızı
iyice geriye atın (Kobra Pozu)
Dizlerinizi yere değdirmeden de durabilirsiniz bu durumda avuçlarınız ve ayak
parmaklarınız tüm bedeninizi taşısın. Derin nefes alın…
Ellerinizin ve ayaklarınızın pozisyonunu değiştirmeden, kalçanızı yukarı kaldırın,
topuklarınızı yere basın başınızı içeri doğru çekin alnınız yere yaklaşsın. (Aşağı
bakan Köpek ya da Ters Köpek) Nefes verin…
Elleriniz ve ayaklarınız aynı yerde kalacak şekilde dizlerinizi yere koyun bedeniniz
dizlerinizin üzerinde alnınız yerde olsun. Kalçalarınız topuklarınıza değsin.
Geriye doğru gelirken nefes alın / göğüs kafesinizi dizlerinizin üzerine koyduğunuzda
nefes verin ve tutun.
Ellerinizi yere koyun, sağ ayağınız iki elinizin arasında ve sağ diziniz omuzunuza de-
ğecek şekilde olsun. Sol bacak gergince geride, sol diziniz yere değsin. Başınızı geriye
atın. Nefes alın…
43RUGBYPOST
44. Kalçanızdan bükülerek
öne doğru eğilin, avuç-
larınız yere ve alnınız
dizlerinize değsin. Diz-
lerinizi bükmeyin. Nefes
verin.
Bir sonraki tura geç-
meden önce Namaskar
Mudra duruşuna gelin
Nefes alın…
44 RUGBYPOST
YOGA
Surya Namaskara 12 hareketten oluşur ve 12 kez tekrar edilir, çalışmayı sabah yapmanız güne en iyi başlangıçtır.
Günün diğer saatlerinde de uygulayabilirsiniz.
Surya Namaskara’da nelere dikkat etmelisiniz
1- Her zaman boş bir mide ile yapın
2- Açık ve temiz havayı tercih edin. Havası iyice temizlenmiş bir oda da olabilir.
3- Tek başınıza veya bir grup ile yapabilirsiniz. Unutmayın ki grup çalışmaları, kolektif şuur oluşturur.
4- Temiz bir mat veya örtü kullanın.
5- Çalışmadan ½ saat önce veya sonra duş yapın
6- Hamileliğin 3 ayında uygulamayı bırakmalı ve doğumdan 3 ay sonra tekrar başlamalısınız.
7- Bel fıtığı veya bel problemi olanlar, yüksek tansiyon hastası olanlar, bu çalışmayı önce doktorlarına danışmalıdırlar
8- Rahat ve bol bir giysi seçin.
9- Çalışmanın her anında bedeninizin tamamını iyice hissedin. Tam bilinç içinde uygulayın
Güneş kadar güçlü enerji dolu ve enerji yayıcı olun.
Yazar: Sevim Alkoç
45.
46. 46 RUGBYPOST
ODTÜ RAGBI’NIN IDARI SORUMLUSU, TAKIM KAPTANI, TÜRKIYE RAGBI LI-
GININ ÖNEMLI ISIMLERINDEN VE POZISYONUNUN EN IYILERINDEN BIRI...
Abdullah Güneş Kimdir?
1989 Ankara doğumluyum. 2006 ODTÜ İktisat girişli-
yim ve üniversite hayatım boyunca farklı alanlara olan
ilgim sebebiyle halen okumaya devam etmekteyim. Bu
ilgi alanları zaman içerisinde değişiklik gösterse de son
yıllarda büyük bir çoğunluğunun ragbiye ait olduğunu
söyleyebilirim. Yaklaşık 7 senedir ODTÜ Ragbi Takımı’nda
oynuyorum ve son 2 senedir de aynı zamanda takımın
kaptanlık ve idari sorumluluk görevlerini yapmaya
çalışıyorum.
Ragbi’yi keşfedene kadar hangi sporları yaptın?
Çocukluk yaşlarımdan itibaren çeşitli spor dallarını
denememe rağmen hiçbirini profesyonel olarak yaptı-
ğımı ya da uzun süre bir spor dalında emek harcadığımı
söyleyemem. Benimkisi daha çok spora olan genel bir
ilgiydi. Bu spor dalları arasında bende en çok yer edenin,
akrobasi öğrenmek amacıyla girdiğim fakat daha sonra
ilerledikçe her yönüyle hoşuma giden, bir Brezilya kültü-
rü olan“capoeira”olduğunu söyleyebilirim.
Ragbi ile nasıl tanıştın? Oynadığın pozisyona nasıl
karar verdin?
-) Ragbi ile 2007 yılında ODTÜ Ragbi Takımı’nın ilk
kurulduğu sıralarda bir arkadaşımın daveti üzerine
antrenmana katılarak tanıştım. O ana kadar televizyon-
dan gördüğüm birkaç görüntü dışında ragbi ile ilgili bir
bilgim yoktu. Oynayacağım pozisyon konusunda bir
seçim hakkım olmadı tabii ki. O sırada takımda bulu-
nan, bu sporu daha önceden çeşitli ülkelerde oynamış
tecrübeli isimler, takımın ihtiyacı ve benim fiziksel
özelliklerim doğrultusunda“wing”(14 numara) pozisyo-
nunda oynamamı uygun gördüler. İlerleyen yıllarda yine
takımın ihtiyacına yönelik verilen kararla“outside centre”
(13 numara) pozisyonunda oynamaya başladım.
İlk antrenmanın nasıl geçti? Antrenman sonrası
düşüncelerinde değişiklik oldu mu?
İlk antrenmanlarda ilginç ya da etkili bir anım olmadı.
Birçok kişinin anlattığı gibi aldığım ilk darbe sonra-
sında bir aydınlanma yaşayıp işte bu benim sporum
deyip birden bağlanmadım. Sadece yeni karşılaştığım
ragbi sporunu ve kültürünü tanımaya çalışıyordum.
Maça çıkmak için sabırsızlık başlamış mıydı o
günlerde?
Bu konuda herhangi bir sabırsızlık yaşadığımı hatır-
lamıyorum. O günlerde oyun kuralları hakkında çok
az bilgim olması nedeniyle bir an önce maça çıkma
konusunda da çok hevesli olduğumu söyleyemem.
Tabii ilk maçıma çıktığım zaman kurallar konusunda
tek sıkıntı yaşayanın ben olmadığımı fark etmem uzun
sürmedi.
İlk maçında hangi takıma karşı oynadın?“İşte be-
nim sporum”dedin mi?
İlk defa 2008 yılında Samsun Ragbi Takımı’na kar-
şı ODTÜ Stadyumu’nda oynadığımız maçta forma
giydim. Maç boyunca bir spor müsabakasından çok
bir mahalle kavgası içerisindeymişim gibi hissettim.
Oynadığımız oyun o zamana kadar antrenmanlar-
da gördüklerimden çok farklıydı. Samsun takımının
galibiyetiyle sonuçlanan bu maçın ardından rakiple
beraber yemek yiyeceğimiz söylendi. Ben o anda, maç
içerisinde gördüklerim yüzünden ragbiden soğuyup
bu sporu bırakmayı bile düşünürken bir de üstüne
rakiple yemek yememiz gerektiği söyleniyordu. Hiç
istemememe rağmen bir şekilde ikna edilip yemeğe
katıldığımda bizim özellikle yabancı/eski oyuncuların
rakip takımla sanki yıllardır birbirini tanıyan arkadaşlar
gibi samimi davranmalarını görmemle maçta yaşadı-
ABDULLAH GÜNEŞ
ile Soru&Cevap
47. 47RUGBYPOST
ğım şaşkınlık iki katına çıktı. Bir süre bu durumu mantık
çerçevesinde kendime açıklayamamıştım fakat daha
sonraları ragbi kültürünü tanıdıkça gayet normal gele-
cek bu gibi durumlar, benim ragbiye verdiğim değerin
en önemli sebeplerinden biri haline geldi.
Hayatına ragbi girdikten sonra ne gibi değişiklikler
oldu?
Bu sorunun cevabı benim açımdan çok uzun. Şu an ne
söylersem söyleyeyim daha sonradan bu soruyu dü-
şündüğümde aslında şu da vardı diye düşüneceğim. O
yüzden bu değişiklikleri örneklemek yerine genel olarak
bir değişimden bahsedecek olursam, kısaca“her şey”
demek bana yakışan ilkellikte bir cevap olacağı gibi aynı
zamanda ragbi ile tanıştıktan sonra verdiğim kararların
şu an ki durumuma olan etkisini göz önüne aldığımda
ne kadar doğru bir cevap olduğunu da rahatlıkla söyle-
yebilirim. Ragbi kültürü sayesinde spora karşı bakış açım
tamamen değişti diyebilirim. Hakeme, takım arkadaşları-
na ve rakip oyunculara gösterilen saygı, diğer branşlarda
maç içinde görmeye alışkın olduğumuz belki belli bir
taktik doğrultusunda bile yapılabilen tiyatral hareketle-
rin ragbide hoş karşılanmayıp cezalandırılması ve bunun
sonucunda mücadelenin ön plana çıkması bu kültürün
en önemli parçaları bana göre.
Sana bu sporun kazanımlarından biri de“Milli”
ünvanı oldu. Neler hissediyosun bu konuda? Ülken
için mücadele etmek, ülkeni temsil etmek nasıl bir
duygu?
15’li oyunda Türkiye için ilk sayılabilecek hazırlık maçları
olan Slovakya ve Estonya deplasmanlarında görev
aldım. Çok sevdiğim insanların bulunduğu bu kamp ve
maç süresince hayatımın en önemlileri arasında saya-
bileceğim anılarım oldu. Bu anılarım Türkiye’de ragbi
camiasının çok küçük olması sebebiyle belki de millilik
duygusunun önüne geçmiştir.
İlklerden konuşmaya devam edelim,“ilk milli maç”...
Antalya’da yapılan ve maçtan önceki üç gün Slovak-
ya’da yaptığımız kampların başarılı geçmesi milli takıma
ne kadar güvenmemi sağlasa da neticede bu maçın ilk
olmasından kaynaklanan bilinmezlik, maçtan önce nor-
malden daha fazla heyecanlanmama sebep oldu. Maç
sabahı forma sunumu sırasında koçun yapmış olduğu
ve içeriğinde birçok“ilk”ifadesine yer verdiği etkili ko-
nuşma bu heyecanın takımın geneline yayılmasını sağ-
ladığını hissettim. Sabah kahvaltıdan maçın yapılacağı
sahaya gidene kadar suratımıza yansıyan heyecanımızı
yatıştırmak için kendi aramızda gecen muhabbetleri su
an hatırlayınca hala gülümsüyorum.
48. ABDULLAH GÜNEŞODTÜ RAGBİ vs 1919 SAMSUN RAGBİ
Gelecek planların nasıl? Yurtdışına
giden sporcular oldu.. Senin de böy-
le bir planın var mı?
Evet yurtdışında oynamak benim de aklımda olan bir seçenekti ama geçtiğimiz yıllar-
da belki de bunu gerçekleştirecek cesareti kendimde bulamadım. Her ne kadar çok
sevsem de ve hatta belli ölçüde başarılı olsam da hayat şartlarımı göz önüne aldığım-
da bu sporu meslek edinmemim mantıklı olduğuna inandıramadım kendimi. Bundan
sonrası için de hayatımla ilgili verdiğim kararlarda mümkün olduğu ölçüde ragbinin
etkisinin azalmasını istiyorum ama neticede bu sporun benim için bağımlılık denebi-
lecek seviyeye geldiğini düşünürsem bunu ne kadar başarabilirim bilmiyorum.
50. 50 RUGBYPOST
ODTÜ’nün kaptanı
Abdullah Güneş ile
soru&cevap
Türkiye’de ragbinin durumuna
ve gelişimine nasıl bakıyorsun?
Türkiye’de ragbiye başladığımız zamanı düşündüğüm-
de su an ki durumun genel olarak umut verici olduğunu
söyleyebilirim. Türk insaninin genelinin spora bakış açısına
baktığımız zaman ragbi camiasında problem olarak gördü-
ğümüz durumların aslında normal olduğunu anlayabiliriz.
O yüzden motivasyonumuzun bozulmasına izin vermeden
yavaş da olsa emin adımlarla bu sporun ülkemizde gelişimi
için çabalamaya devam etmemiz gerekiyor. Her ne kadar
takımlar arasındaki rekabet ve kazanma isteği hoşuma gitse
de temelde bizi birbirimize bağlayan unsurun ragbi sporu
ve kültürü olduğunu ve bu camianın zaten çok az sayıda
insandan oluştuğu gerçeğini göz önüne alıp eğer bu sporun
ülkemizde gelişmesini istiyorsak takımlar arası iletişimler-
de önyargılı ve aşırı çıkarcı davranmamamız gerektiğini
unutmamalıyız. Önceleri bende de bulunan rakip oyuncu ya
da takımlara karşı olan bu tur önyargıları ayni amaç için milli
takım ve başka organizasyonlarda bu insanlarla bir araya
geldiğimde yasadığım tecrübelerle astığımı ve bu duru-
mun ne kadar gereksiz ve aslında bütün takımların zararına
olduğunu gördüm. Son olarak bütün takım yöneticilerine ve
oyuncularına ligin kalan suresinde başarılar diliyorum.
Fotoğraflar: www.andreamolla.com
51. 51RUGBYPOST
Milli olmak her sporcunun rüyası... Bu rüyayı yaşa-
mak için neler yapmalı? Sen bunun için neler yaptın?
Nasıl hazırlandın? Nasıl geliştirdin kendini?
Kendi acımdan oyunumun gelişmesini takımımızın ilk
yıllarında oynayan yabancı oyunculardan öğrendik-
lerime, geçtiğimiz yıllar içerisinde yapılan milli takım
kampları ya da karma maçlarda edindiğim tecrübelere,
hoşuma gittiği için mümkün olduğu kadar düzenle
olarak profesyonel lig ve turnuva maçlarını takip ederek
pozisyon bilgimi geliştirmeye çalışmama bağlayabilirim.
Milli takımdaki pozisyonlar için isim düşünüldüğünde
iki yıl öncesinde akıllara az sayıda isim geliyordu ve
bana göre secim yapmak o kadar da zor değildi fakat
bu secimin her gecen gün farklı takımdaki oyuncuların
kendini geliştirmesiyle daha da zorlaştığını görüyorum.
İyi bir oyuncu olma konusunda tabii ki en büyük etken
her oyuncunun bu oyuna olan ilgisi. Türkiye’de birçok
amatör branşta olduğu gibi ragbide de maddi manevi
birçok problemle karşılaşıyoruz ve daha uzun yıllar bu
problemlerle karşı karşıya kalacağız. Bazı noktalarda bu
problemler oyuncuların bu oyuna olan ilgisini olum-
suz etkilese de genel anlamda bu sporun ülkemizde
geliştiğini görüyoruz. Ragbi oyununa yönelik oyuncula-
rın kendilerini fiziksel olarak geliştirme kısımlarında bir
problem görmüyorum. Yeterince ilgili olan oyuncular
doğru antrenman şekillerini biraz araştırıp ilgili eğitmen-
lerden aldıkları tavsiyeler doğrultusunda öğrenip uygu-
layabiliyorlar. Ancak bu sporun sadece fiziksel özelliklere
bağlı olmadığını birkaç maç deneyimi yasamış herkes
anlamıştır. O nedenle antrenmanlarda antrenörlerin
öğrettiklerini anlama dışında gerek maç izleyerek gerek
ragbi konusunda ilgili kaynaklardan araştırma yapılarak
herkesin bu oyun konusunda bilgisini üst seviyelere
çıkarması hem kendileri hem takımları açısından hayati
önem taşıyor.
Senin pozisyonunda oynayanlara yani rakiplerine
birkaç ipucu vermeye ne dersin?
Kendi pozisyonuma yönelik olması gereken fiziksel
özellikler hakkında benden çok daha iyi bilgi verebi-
lecek kaynaklara ulaşmak çok zor değil. Bu pozisyon-
da tabii ki hızınız, pas ve tackle tekniğiniz, hızlı karar
verebilme yeteneğiniz ve spontane gelişen durumlarda
inisiyatif alabilmeniz çok önemli. Fakat kendi açımdan
bulunduğum pozisyonda oynarken sağımda solumda
ve arkamda bulunan oyuncularla çok iyi anlaşabilmem
bana göre hem defansif hem ofansif anlamda en önem-
li nokta. Öyle ki bu oyuncuların birbirinin karakterini,
fiziksel ve psikolojik anlamdaki özelliklerini çok iyi
bilmesi maç içinde özellikle bu bölgede yaşanabilecek
problemleri en aza indirmekle direk bağlantılı old-
uğunu düşünüyorum.
ODTÜ SK her zaman olduğu gibi bu sene de şampi-
yonluk peşinde.. Sen bu konuda ne düşünüyorsun?
Şampiyonluk ünvanını geri alacak mısınız?
Üç sezon boyunca taşıdığımız şampiyonluk unvan-
ını gecen sezon final maçında Samsun ekibine ye-
nilmemizle kaybettik. ODTU Ragbi Takımı’ndan hiçbir
oyuncu maçlara aklında kazanma düşüncesi olmadan
çıkmaz. Bu disiplini bitiş düdüğüne kadar hem takım
arkadaşlarına hem de rakip takıma gösterir. Bu sezon
da gecen sezon kaybettiğimiz şampiyonluk unvanını
alacağımıza dair inancımız tam. Onumuzdaki üç maçı
kazanarak finale çıkmayı ve finalde de seyir zevki yük-
sek bir oyun sergileyerek alışkın olmadığımız şampiyon
olmama durumundan kurtulmak istiyoruz.
Röportaj: Mustafa Yılmazcan
53. RAGBİ HARİCİNDE SPORLARI DERİNLEMESİNE İNCELİYOR, SPORUN İÇİN-
DEKİ TECRÜBELİ İSİMLERDEN TAVSİYELER ALIYORUZ. RAGBİDEN KA-
LAN BİR ZAMANINIZ VARSA EĞER, MUTLAKA DENEMELİSİNİZ BU SPORU
54. 54 RUGBYPOST
Formula 1
Tutku Değil, Yaşam Tarzı
‘’ YARIŞMAK, MÜCADELE ETMEK BENIM KANIMDA VAR. BU BENIM HAYATIMIN BIR PAR-
ÇASI. TÜM YAŞAMIM BOYUNCA BU IŞI YAPTIM VE ARTIK HER ŞEYIN ÖTESINE GEÇTI.’’ BIR
EFSANE OLAN AYRTON SENNA’NIN ELINDEN TUTUYORUM ŞUAN SÖYLEDIĞI BU SÖZLER
EŞLIĞINDE. KASKIMI TAKTIM, BENIM IÇIN YÜZLERCE PROFESYONEL INSANIN ÜZERIN-
DE ÇALIŞTIĞI TEKNOLOJI HARIKASI ARACIMA YERLEŞTIM VE ILK YAZIMA START VERMEK
IÇIN 5 KIRMIZI IŞIĞIN TEKER TEKER SÖNMESINI BEKLIYORUM, ACEMI BIR PILOT OLARAK.
BÜYÜK SORUMLULUK DUYGUMA, HEYECANIM KARIŞMIŞKEN KULAĞIMA GELEN FORMU-
LA 1 EFSANELERININ ATTIKLARI O ZAFER ÇIĞLIKLARI ILE ILK RESMI YARIŞIM BAŞLIYOR.
55. 55RUGBYPOST
Türkiye’de arabalara verilen
değer ve öneme karşın motor
sporları – ki özellikle F1, birçok
kişi tarafından hala‘’oval bir
pistin etrafında 2 saat boyunca
vızır vızır dönen kasklı adamlar’’
ın yaptığı iş olarak görünmek-
te. Bunun yanında F1 fanları da
nasiplerini alıyorlar, biletlere alışık
olduğumuz meblağlardan fazlasını
yatırdıkları için bu zengin(!) sporu-
na. Bu algıların değişiminin kolay
olmadığını biliyor ve işte tam da
bu nedenle ülkemizde yeteri kadar
sahiplenilememiş F1’i sizlerle buluş-
turuyoruz. Biz F1 severlerin yaşam
tarzı olarak benimsediği bu spor
hakkında siz neler biliyorsunuz?
Hangi sporu yaparsanız/severseniz
onu hakkında konuşmayı da sever-
siniz demektir. Söz konusu olan F1
için de dışarıdan görülen popüler,
ışıltılı, lüks bir dünyanın aksine
tarihinde söylenecek çok şey var. Bir
kez dahi açıp televizyonu izlememiş
olsa bile, her Cuma akşamı Boğaz
Köprüsü’nde size itinayla eşlik eden
4 tekerlikli dostunuzun gelişiminin
bir parçasıdır motor sporları. 19.
Yüzyılın sonlarında, Roma İmpara-
torluğu döneminde hipodromlar-
daki atlı araba yarışları ilk otomobil
yarışına örnek olarak sayılır Formula
1 tarihinde. Bunun yanı sıra diğer
bir tarihteki ilk otomobil yarışı ise
1887 tarihinde Paris’te bir gazete
tarafından düzenlenen yarıştır.
Ne yazık ki‘yarışmak, kazanmak’
o dönemde pek ilgi çekmediğin-
den yarışa yalnızca 1 sürücünün
katılmasıyla yarış iptal edilmiştir.
Sonucu hüsran olan bu olaydan
sonra ilk resmi yarış 1894 tarihinde
Paris-Rouen arasında 126km’lik
yolda 21 katılımcı ile yapıldı. 22
Temmuz’da sadece ilk yarışın startı
verilmedi, bun yanında tarihte ilk
kez otomobil yarışının da kuralları
konulmuştu ve bu ilk yarışın galibi
Count De Dion’nun diskalifiyesin-
den sonra yeni kazananlar Peuge-
out ve Panhard-Levassor sürücü-
leri olmuştu. 120 yıl öncesinden
belliymiş aslında, motor sporları
dünyasında her an, her şeyin deği-
şebileceği.
Teknoloji, güvenlik ne kadar
üst düzeyde olursa olsun kabul
edilmesi gerekir Formula 1’in teh-
likeli bir spor olduğu. Oğullarının
yarışmasını kabul edip, izleyemey-
en pilot annelerinden haberiniz
var mıydı peki? Yada bu spora
sırf tehlikeli diye karşı çıkan orta
yaş kadın topluluğunun –annelik
içgüdüsü yeniden devreye girer-
var olabileceğini hiç düşündünüz
mü? Aile albümünün gerçek ve bir
o kadar da acıtan kısmını yazarken
bile zorlanıyorum fakat zaferin teh-
like ile kapı komşusu olduğu kabul
edilmesi zor bir gerçek. 1898 yılında
, otomobil yarışları ilk ölümcül ka-
zasını Fransa’da tarihlere geçti. Benz
sürücüsü Monsieur de Montariol
arkadaşını geçmek için atak yaptı,
57. Gelecek ay startını vereceğimiz yeni yarışta Formula 1’in yakın
tarihindeki rekabetlerden bahsederken, Schumi’nin uyanması,
ait olduğu dünyaya geri dönmesi ve kazanması dileğiyle…
57RUGBYPOST
“ Tribünler sessiz, mekanikerler tetikte; hepimiz
Michael Schumacher’in gelmesini bekliyoruz. ”
başarılı oldu ancak arkadaşına el sallamak
için direksiyonu bıraktı ve kontrolünü
kaybederek atak yaptığı Montaignac’a
çarptı. Kazadan Montariol kurtuldu, fakat
teknikeri hayatını kaybetti. Arkadaşı ise
seneler sonra kazanın kendi suçu old-
uğunu kabullendi.
Şehirlerarası sokak yarışlarının ölümcül
kazaların en büyük nedeni olması
konuşuldu, tartışıldı ama ortaya çok
farklı‘trajikomik’bir söz atıldı; Ölümcül
kazalar, sürücülerin beceriksizliğinden
kaynaklanıyor. Organizasyonlar arttıkça
ölümlerin, kazaların da sayısı doğru
oranlı bir artış gösteriyordu. En sonunda
kırmızı bayrağı gösterip şehirlerarası
yollarda yapılan yarışları yasaklayan
Fransa hükümeti oldu. Bu noktaya kadar
F1’in tarihinde Fransızların hakimiyetinin
farkına varmamak kaçınılmaz.‘Grand Prix’
ifadesi biz F1 severler için kutsal sayılan
kelimelerden biriyken, tarihte bahset-
tiğimiz ilk gerçek Grand Prix Le Mans
yakınlarında Fransızlar tarafından 1906’da
düzenlendi ve 2 gün yapılan yarışın ilk
gerçek Grand Prix galipleri de Renault’
dan Ferenc Szisz ve ko-pilotu Marteau
oldu.
Formula 1 bu denli gösterişli, büyük
bir dünya haline gelmeden önce elbette
duraklama devrini görmemesi kaçınıl-
mazdı. 1909 yılının başlamasıyla, Avru-
pa’nın yarışlara ilgisi/katılımı azalmış,
zengin sporu(!) sıfatı o zamanlarda dillere
pelesenk olmuştu giderek masraflı olması
sebebiyle. Şuanda dahi sezon arası olan
4-5 ayda geri sayım yaparken, 1909-1912
yıllarında arasında yarış yapılmadığını
hatırladıkça endişelenmiyor değilim.
Otomobil yarışlarının Avrupa’da bitkisel
hayata girmesini fırsat bilen Amerika,
bu alanda geride kalmışlığının acısını
1909’da açtığı hız yuvası İndianapolis pis-
ti ile çıkarıyordu. Oval, rekabetçi, büyük
bir pist ile perdeyi açtı Amerika. Sadece
kuru bir rekabet gibi görüyorsanız bu açılışı,
dörtlüleri yakıp sağa çekmenizde yarar var,
büyük resmi görmek için. İlk kez izlemek
isteyen kalabalık kontrol atına alınmaya
başlandı, giriş için ücretli biletler satışa çıktı
ve Amerikan Otomobil Birliği 1917 yılından
itibaren ulusal şampiyonayı yalnızca bu tür
pistlerde organize edecekti.
Bir yaşam tarzı olan motor sporları
sizce İkinci Dünya Savaşı’nı yarışmamak
için bahane sayar mı? Elbette hayır. Mayıs
1945’te biten savaşın ardından Eylül ayında
otomobil endüstrisi 6 yıllık büyük zarar alsa
da kaldığı yerden devam etti, yeni adım
ve sürprizlerle. Katılımcılar, otomobiller,
izleyiciler her geçen gün bu sporu daha
da zirveye taşıyordu. İşte tam bu noktada
şuan ki Formula 1’e ayağımız gazda, start
veriyoruz. Resmi ilk F1 startı 1950 yılında
İngiltere’de verildi ve tarihe geçen ilk F1
Dünya Şampiyonu ise Alfa Romeo ile İtalyan
Giuseppe Farina olmuştur.
Seneler geçiyor, yarış takvimi hazır-
lanıyor, yeni ülkeler, yeni pilotlar, yeni
otomobiller, sponsorlar bu hız dünyasına
son sürat giriş yapıyorlardı. İsimleri efsane
olacak takımlar (Ferrari, McLaren, Lotus,Wil-
liams …), kahraman sayacağımız büyük ye-
tenek pilotlar (Senna, Fangio, Schumacher,
Ascari, Brabham, Sir Stewart, Prost, Piquet,
Lauda, Hunt, …) eşsiz tarihin parçaları
olmaya başlıyorlardı günümüz rekabeti,
teknolojisiyle.
Ve ben! Şuan start-finish düzlüğünde son
sürat damalı bayrağa doğru ilerliyorum,
Senna’nın elinden tutup çıktığım bu ilk
yarışımda. Yarışı, mücadeleyi hala bırak-
mayan efsaneyi bekliyorum pit alanına
dönüp kaskı çıkarmak için. Tribünler sessiz,
mekanikerler tetikte; hepimiz Michael
Schumacher’in gelmesini bekliyoruz.
58. 58 RUGBYPOST
SPOR
HUKUKU
Profesyonel Sporcuların İş Kanunu
Karşısında Durumu
Kaynak : Spor Hukuku Enstitüsü
Bilindiği gibi sporcular hizmet akti
çerçevesinde iş görmektedirler. Bu
bakımdan bakıldığında sporcuların
işçi kulüplerin ise işveren olduğu
sonucuna ulaşılabilir. Fakat profes-
yonelce icra edilebilen futbol dalla-
rında yapılmış olan spor sözleşme-
lerine acaba İş kanunu hükümleri
uygulanabilir mi?[1] Bilindiği gibi
bu kanunda işçiyi koruyucu birçok
hüküm bulunmaktadır. Profesyonel
sporcular bu hükümlerden yararla-
nabilir mi?
Örneğin, günde en fazla 8 saat
çalışmak, hafta sonu ve bayram
tatilleri, senelik izin, kıdem tazmi-
natı vs. gibi konular işçiyi koruyucu
hükümler içermektedir. Ancak,1475
sayılı önceki İş Kanunu’nun 5.mad-
desinin 9.bendinde sporcular İş
Kanunu kapsamı dışında tutul-
muştu. Bu sebeple, İş Kanunu‘nun
yukarıda belirtilen konuları düzen-
leyen hükümlerinin profesyonel
spor sözleşmelerine uygulanması
mümkün değildi. İş Hukuku, bir
işverene bağlı olarak, bir hizmet
sözleşmesine dayanmak suretiyle
çalışanlara özgü bir hukuk dalıdır.
Ortaya konulan emeğin en belir-
gin özelliği, bağımlı oluşudur. Bu
itibarla İş Hukuku, işçinin bir hizmet
sözleşmesine dayanarak, her hangi
bir işte, ücret karşılığında işvere-
ne bağlı olarak gördüğü hizmet
dolayısıyla oluşan hukukî ilişkiyi
düzenler.[2] Borçlar kanunu, hizmet
sözleşmesini‘’işçinin muayyen veya
gayrimuayyen bir zamanda hizmet
görmeyi ve iş sahibinin ona bir
ücret vermeyi taahhüt ettiği’’bir
sözleşme olarak tanımlandığından,
profesyonel futbolcuyla kulübü
arasındaki sözleşme, standart iş
sözleşmesi; iş kanunu da bir hizmet
sözleşmesine dayalı olarak herhan-
gi bir işte ücret karşılığı çalışan işçi,
işçiyi çalıştıran gerçek veya tüzel
kişiyi işveren, işin yapıldığı yeri
işyeri saydığından, futbolcu işçi,
kulüp yönetimi işveren, kulüpte
işyeri; futbolcu da“hizmet hakkına
göre çalışmayı meslek edinmiş
olmak”bakımından sendikalı;
hizmet aktine dayanak bir veya
birkaç işveren tarafından çalıştırı-
lanlardan‘oldukları içinde sigortalı
işçi niteliğindedir. Ancak sporcular
iş kanunu kapsamı dışında bırakıl-
dıklarından iş kanunu açısından
işçi sayılmamaktadırlar. Sporcu ile
kulüp arasındaki sözleşmeyle, bir
çalıştırma ilişkisi kurulduğu için iş
kanunu‘nun da bu ilişkiye uygulan-
ması iş kanununun 5. maddesinin
9.bendinde sporcu hakkında iş
kanunu hükümlerinin uygulanma-
yacağı açıkça ifade edildiğinden
profesyonel sporcuların iş kanunu
hükümlerinden yararlanmaları
düşünülemez[3] . Sporcuların iş
kanunu kapsamı dışında bırakıl-
59. 59RUGBYPOST
SPOR
HUKUKU
malarında, sporcuların, özellikle
profesyonel futbolcuların yaptıkları
işin tipik bir iş ilişkisi veya hizmet
ilişkisi olmadığı, iş kanunu kapsa-
mındaki işçilerin işverenleri ile olan
ilişkilerinden farklı niteliklere sahip
olduğu düşüncesi etkili olmuştur.
Örneğin, Tarsus idman yurdu kulü-
bünce, SSK tarafından futbolcuların
sigortalı sayılması üzerine, kulüp
yönetimi bu karara karşı prim itiraz
komisyonu’na başvurmuş, ancak
bu komisyonun SSK nın tutumunu
onaylamasından sonra, kulüp yö-
netimi,“kulüple sporcular arasında
ki sözleşmenin hizmet sözleşmesi
olmadığı, esasen futbolcuların iş
kanunun dışında da tutulmaları
gerektiği”gerekçesi ile sporcula-
rın işçi olmadığının ve dolayısı ile
sigortalı olamayacaklarının saptan-
ması için mahkemeye başvurmuş,
mahkemenin verdiği lehe karar
Yargıtay’ca 1972 tarihinde onan-
mıştır. Söz konusu karar da;“ iş ile
spor bir biri ile aynı şey değildir. İşte
amaç fayda yaratmaktadır, hâlbuki
spor bir hüner gösterisidir. Atılan
bir golün manevî değeri vardır, ama
bir üretim olarak tavsifine imkân
yoktur. Spor da gaye anlaşmanın
tarafı olan belirli kimseler için bir
yarışma arzu ve hevesi, bir yenme
zevki ve bu suretle manevi bir fayda
mevcut olup, bu fayda mutlaka
o kulübün üye veya sporcularına
ait olmayıp, bu kulübü gönülden
tutan herkese karşıdır. Bu itibarla
futbol maçında yaratılan fayda ile
üretimde yaratılan fayda aynı şey
değildir. Hizmet aktinde kullanılan
emeğin, yaratılan faydanın yeri, ne
bir başkası ikame olunabilir. Ama
ne sporda ne sanatta yahut nr
futbolda ne güreşte ve ne de güzel
sanatlarda bir birinin yerine diğerini
ikame mümkün değildir. Sporcu-
nun profesyonel olması ile amatör
olması kulüpte sporcu tiyatro sahibi
ile sanatçı arsındaki ilişki değişmez.
1475 sayılı kanunu’nun 5. madde-
sinin 9. bendinde spor ve sporcu iş
kanunu dışında mütalaa edilmiştir”
denilmektedir. Buna karşılık ant-
renörler bunun dışında tutularak
işçi sayılmakta ve iş kanununun
hükümlerinden yararlanma imkânı
bulmaktadırlar. Fakat Yargıtayın bu
konuda vermiş olduğu kararlarda
istikrar bulunmayıp bunun aksini
kabul eden kararları da bulunmak-
tadır.[4]
İş sözleşmesinin bütün ayırt edici
unsurları bu ilişkide de bulunmakta
sporcu ile kulüp arasında ki ilişki
hizmet sözleşmesine dayanmakta,
böylece iş hukukunda ki işveren-işçi
arasında ki ilişki kulüp ile sporcu
arasında da kurulmaktadır. Bu
açıdan bakıldığında profesyonel
sporcularda iş kanununda yer
almalı görüşü ağır bassa da 2003
yılında yürürlülüğe giren 4857
sayılı iş kanunun da sporcuların iş
kanununu içinde düşünülmemesi
kanaati sürdürülmüş ve nitekim
aynı kanunun 4. maddesinin (g)
bendince kapsam dışı bırakılmıştır.
Buna gerekçe olarak; sporcu kulüp
ilişkisi düzenlenirken spora özgü
ihtiyaçların ve durumların dikkate
alınması gerektiği için, profesyonel
sporcuların (futbolcular) iş
kanununu dışında bırakıldığı,
özellikle iş kanunu’nda yer alan
hizmet hizmet sözleşmesinin
feshine, kıdem tazminatına ilişkin
hükümlerin, sporcular bakımından
uygulanmasının mümkün olmadığı,
bu nedenle profesyonel sporcula-
rın diğer işçilerden ayrı tutularak
iş kanununu dışına çıkarıldıkları
ve yaptıkları spor dalına göre, ilgili
federasyonların o spor dalının
ihtiyaçlarını göz önünde tutarak
yaptıkları düzenlemelere uyulması
gerektiği öne sürülmüştür.[5]
Anılan sebeplerle iş kanunu
sporcular hakkında uygulanama-
yacağından bu spor dalını –fut-
bol- Profesyonel Futbol ve Transfer
Talimatının hükümleri uygulama
alanı bulabilecektir. Bunun dışında
bu talimatla düzenlenmeyen alan-
lar için Borçlar Kanununun hizmet
sözleşmesini düzenleyen 313–371
maddelerinin özel hükümleri ile
Borçlar kanunun genel hükümleri
uygulanabilecektir. Fakat fut-
bolcu ile kulüp arasında ki ilişkinin
hizmet sözleşmesi olması dolayısı
ile borçlar kanununu hükümlerine
tabi olması gerekirken, Türkiye fut-
bol Federasyonu tarafından yapılan
düzenlemeler sporcu ile kulübü
arasında ki ilişkiyi geniş ölçüde
etkilemektedir. Türkiye Futbol Fede-
rasyonunca çıkarılmış olan profes-
yonel Futbolcu Transfer talimatı’nda
profesyonel futbolcular ile kulüpler
arasında yapılacak sözleşmelerin
şartları belirlenmiş, sözleşmelerin
yapılma zamanı, süreler, taraflara
yükleyeceği yükümlülükler, hangi
şartlarla feshedilebileceği, futbolcu-
ların kulüplerinden ayrılarak başka
kulüplere geçmeleri gibi konular
ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu
bakımdan emredici kanun hüküm-
lerine aykırı olmayan talimat hü-
kümleri öncelikli olarak uygulanır.
Futbolcu ve kulüpler federasyonca
çıkarılacak bütün talimatlara ve
yapılacak değişikliklere kesin olarak
uyacaklarını taahhüt ettiklerinden
talimat hükümlerini sözleşmenin
bir parçası haline getirmişlerdir. Bu
itibarla talimat hükümleri taraf ira-
desi olarak kabul edilir ve öncelikli
olarak uygulanır. Ancak futbolcu ile
kulüp arasında ki ilişkiyi düzenleyen
talimatta hükmü bulunmayan bir
durumla ilgili olarak futbolla ilgili
diğer kanun, talimat ve yönergeler,
daha sonra da borçlar kanununun
hizmet sözleşmesine ilişkin hüküm-
leri uygulama alanı bulabilecektir.
Burada futbolcuların sendikal hak-
ları konusunda ayrı bir yer açmamız
gereklidir. Fakat bunu bir diğer
yazımızda inceleyeceğiz.
1. 1575 sayılı iş kanunu (RG 1.9.1971,S13943) yerine 4857 iş kanununa (RG 10.06.2003, S25134) bırakmıştır.
2. COŞAR, Vedat Ahsen: Sporcuların İş Hukuku Ve Sosyal Sigortalar Hukuku Bakımından Statüleri YD 1975/Ocak S.144
3. FİSEK, Kurthan: Devlet Politikası Ve Toplumsal Yapıyla İlişkileri Açısından Dünya Da Türkiye De Spor Yönetimi. 2.Bası Ankara S.329-330
4. 9.HD T.21.11.1991 E.1990/9492 ,K1991/305 – 9.HD 22.3.2002, 1998/11825E. 1998/15702 K.
5. KÜÇÜKGÜNGÖR, Erkan: Türk Hukukunda Sporcuların Hukuki Durumu ABD. 1999/1S.47
60. sahibim
olur musun?
2.5 Aylık dişi Kangal
melezi sakin sessiz bir
yavru diğer petlerle
ve çocuklarla arası iyi.
Uygun büyüklükteki bir
bahçe onun için yeterli
olacaktır.
1.5 Aylık yavrular şu
anda anne sütü emi-
yorlar. 2 hafta sonra
sahiplendirilmeye
hazır olacaklar. Bütün
kardeşler bir arada kal-
dıkları için sosyalleşme
sorunları olmayacak.
Hem ev hem de bahçe
için uygunlar.
O bir Husky son dere-
ce iyi huylu çok fazla
havlamayan sosyal
kedilerle ve köpeklerle
arası iyi. Erkek ve 2.5
yaşında hem ev hem de
bahçe için uygun.
Alman Kurt ve Husky
melezi 4 aylık sosyal
oyuncu ve çok zeki bek-
çilik özelliğine sahip.
Erkek. Hem ev hem de
bahçe için uygunlar.
durma!
sahiplen
Adres: Yeşilköy Mah. Havaalanı Cad. Gümrük Müdürlüğü Arkası No.12
Telefon: 0 212 543 73 17 – 0 212 572 61 26 BAKIRKÖY
Sorumlu: Vet. Hek. A. Özlem Yağan
Hayvan sahiplendirme çalışmamız her ay yenilenecek olup ÖZLEM YAĞAN’ın desteği ile gerçekleşmektedir.