SlideShare ist ein Scribd-Unternehmen logo
1 von 329
Downloaden Sie, um offline zu lesen
Ağların Ekonomi Politikası :
 Ağ Üzerinde Muhalefet
                                  24 Mart 2010
                               Hereke Sohbetleri - 1




                               Dr. Özgür Uçkan
                                   İstanbul Bilgi
                                    Üniversitesi
“Yaratıcı Yıkım”
Kriz mi, Paradigma Dönüşümü mü?
“yaratıcı yıkım”
“yaratıcı yıkım”

“Kapitalizm, doğası gereği bir ekonomik
değişim biçimi ya da yöntemidir... Asla,
ama asla durağan olamaz. Yaratıcı Yıkım
süreci kapitalizmin asli olgusudur.”
Joseph Schumpeter (“Kapitalizm, Sosyalizm ve
Demokrasi”, 1950)
“yaratıcı yıkım”
“yaratıcı yıkım”
"ABD çelik endüstrisinin yaşadığı, yeni
pazarların açılması ve zanaatkar atölyesinden
fabrikaya uzanan organizasyonel gelişme gibi
olgular, ekonomik yapıyı sürekli olarak içerden
devrime uğratan, eskisini yıkarken hep yeni bir
yapı yaratan endüstriyel mutasyonu
gösteriyor... [Bu süreç] anlamını yaratıcı
yıkımın hiç dinmeyen fırtınasında bulur;
süreğen bir huzur dönemi hipoteziyle
anlaşılamaz."
Joseph A. Schumpeter ( "The Process of Creative
Destruction", 1942)
“yaratıcı yıkım” ve inovasyon
“yaratıcı yıkım” ve inovasyon
   Scumpeter’in yaklaşımı, doğrudan ürün ve
   süreç inovasyonu mekanizmalarıyla ilgili.
   Sürecin temeline teknolojik değişimi
   yerleştiren bir görüş bu.
“yaratıcı yıkım” ve inovasyon
   Scumpeter’in yaklaşımı, doğrudan ürün ve
   süreç inovasyonu mekanizmalarıyla ilgili.
   Sürecin temeline teknolojik değişimi
   yerleştiren bir görüş bu.
   Yeni ürün ve süreçler eskilerinin yerini alır,
   yeniden yapılanma süreci tüm ekonomik
   akışlara nüfuz eder ve sistemik bir çöküşü
   tetikleyerek yapısal bir dönüşüme neden olur.
   Çünkü kesintisiz inovasyon, paradigma
   dönüşümünün derin taşıyıcısıdır.
“yaratıcı yıkım” ve inovasyon
   Scumpeter’in yaklaşımı, doğrudan ürün ve
   süreç inovasyonu mekanizmalarıyla ilgili.
   Sürecin temeline teknolojik değişimi
   yerleştiren bir görüş bu.
   Yeni ürün ve süreçler eskilerinin yerini alır,
   yeniden yapılanma süreci tüm ekonomik
   akışlara nüfuz eder ve sistemik bir çöküşü
   tetikleyerek yapısal bir dönüşüme neden olur.
   Çünkü kesintisiz inovasyon, paradigma
   dönüşümünün derin taşıyıcısıdır.
   Bugün olup biten de bu...
kriz
kriz
kriz
 • (2006 üçüncü çeyrek –
   2010 ???)
kriz
 • (2006 üçüncü çeyrek –
   2010 ???)

 • (Subprime) Mortgage Krizi
kriz
 • (2006 üçüncü çeyrek –
   2010 ???)

 • (Subprime) Mortgage Krizi

 • Kredi Krizi
kriz
 • (2006 üçüncü çeyrek –
   2010 ???)

 • (Subprime) Mortgage Krizi

 • Kredi Krizi

 • Finansal Kriz
kriz
 • (2006 üçüncü çeyrek –
   2010 ???)

 • (Subprime) Mortgage Krizi

 • Kredi Krizi

 • Finansal Kriz

 • Küresel Kriz
kriz
 • (2006 üçüncü çeyrek –
   2010 ???)

 • (Subprime) Mortgage Krizi

 • Kredi Krizi

 • Finansal Kriz

 • Küresel Kriz

 • Ya sonra?
batıyor muyuz?
batıyor muyuz?
hayır, batan eski paradigma...
hayır, batan eski paradigma...
yeni bir paradigma geliyor
yeni bir paradigma geliyor
kriz mi, paradigma dönüşümü mü?
kriz mi, paradigma dönüşümü mü?
    Bu kriz bir "kriz" değil de, bir "paradigma
    dönüşümü"nün işareti.
kriz mi, paradigma dönüşümü mü?
    Bu kriz bir "kriz" değil de, bir "paradigma
    dönüşümü"nün işareti.
    Oyunun kuralları değişiyor.
kriz mi, paradigma dönüşümü mü?
    Bu kriz bir "kriz" değil de, bir "paradigma
    dönüşümü"nün işareti.
    Oyunun kuralları değişiyor.
    “Yaratıcı yıkım” iş başında.
kriz mi, paradigma dönüşümü mü?
    Bu kriz bir "kriz" değil de, bir "paradigma
    dönüşümü"nün işareti.
    Oyunun kuralları değişiyor.
    “Yaratıcı yıkım” iş başında.
    Kriz "merkez"de patladı ve oradan küreye
    yayılıyor. Dolayısıyla "sistemik“…
kriz mi, paradigma dönüşümü mü?
    Bu kriz bir "kriz" değil de, bir "paradigma
    dönüşümü"nün işareti.
    Oyunun kuralları değişiyor.
    “Yaratıcı yıkım” iş başında.
    Kriz "merkez"de patladı ve oradan küreye
    yayılıyor. Dolayısıyla "sistemik“…
    Paradigma dönüşümü başladı ve
    durdurulamaz.
paradigma dönüşümü
paradigma dönüşümü
1929 "Büyük Buhran"ına hiç benzemiyor bu
kriz.
paradigma dönüşümü
1929 "Büyük Buhran"ına hiç benzemiyor bu
kriz.
Birer "değişim işareti" olan 1855 veya 1973
krizlerini andırıyor. İlki III. Napolyon döneminin
sonunu getirip 3. Cumhuriyet'in kuruluşuyla
sonuçlanmıştı; ikincisi ise ölçek ekonomilerinin
çöküşünü başlatıp bir yanda finans
piyasalarını küreselleştirmiş, diğer yanda da
BİT’nin ekonomik yükselişini tetiklemişti.
paradigma dönüşümü
1929 "Büyük Buhran"ına hiç benzemiyor bu
kriz.
Birer "değişim işareti" olan 1855 veya 1973
krizlerini andırıyor. İlki III. Napolyon döneminin
sonunu getirip 3. Cumhuriyet'in kuruluşuyla
sonuçlanmıştı; ikincisi ise ölçek ekonomilerinin
çöküşünü başlatıp bir yanda finans
piyasalarını küreselleştirmiş, diğer yanda da
BİT’nin ekonomik yükselişini tetiklemişti.
Yalnızca ekonomik değil, sosyal, siyasi,
hukuki, kurumsal birer dönüşüm anıydılar.
paradigma dönüşümü
paradigma dönüşümü
Bu dönüşümü 1970'lerde başlayan ve 1988
kriziyle olgunlaşan (yönetişim ilkeleri) bir sürecin
zirve noktası olarak görmek mümkün.
paradigma dönüşümü
Bu dönüşümü 1970'lerde başlayan ve 1988
kriziyle olgunlaşan (yönetişim ilkeleri) bir sürecin
zirve noktası olarak görmek mümkün.
1973 krizi sonrası verimliliği düşen ve kârlılığı
azalan "eski" ekonomiyi bugüne taşıyan yeni
küresel finansal sistem olmuştu. Şimdi bu
operasyonu gerçekleştirirken zehirlenmesinin
bedelini ödüyor.
paradigma dönüşümü
Bu dönüşümü 1970'lerde başlayan ve 1988
kriziyle olgunlaşan (yönetişim ilkeleri) bir sürecin
zirve noktası olarak görmek mümkün.
1973 krizi sonrası verimliliği düşen ve kârlılığı
azalan "eski" ekonomiyi bugüne taşıyan yeni
küresel finansal sistem olmuştu. Şimdi bu
operasyonu gerçekleştirirken zehirlenmesinin
bedelini ödüyor.
Reel sektörde 1990'larda bilgi ekonomisi
paradigmasına doğru yaşanan dönüşümün bir
benzeri bugün finansal sistemde yaşanmaya
başlıyor.
paradigma dönüşümü
paradigma dönüşümü
Bu, ölçek ekonomilerinin çöküşü,
esnek ve geçişken kapsam
ekonomilerinin yükselişi, temel
ekonomik girdinin ham maddeden
bilgiye dönüşmesi sürecidir.
paradigma dönüşümü
Bu, ölçek ekonomilerinin çöküşü,
esnek ve geçişken kapsam
ekonomilerinin yükselişi, temel
ekonomik girdinin ham maddeden
bilgiye dönüşmesi sürecidir.
Ekonomik ilişkilerin doğası gereği sürecin
dönüştürücü etkisi önce reel sektörde
görülmeye başlandı, şimdi de sıra
finansta.
paradigma dönüşümü
paradigma dönüşümü
Oyunun, yani ekonominin kuralları işleyecek!
paradigma dönüşümü
Oyunun, yani ekonominin kuralları işleyecek!
Nasıl 1988 krizinden sonra 1995-2007
arasında ABD ekonomisinde ileri teknoloji
ürünlerinin temsil ettiği katma değer imalat
sektörü toplam katma değerinin %13,3'ünden
%55'ine fırladıysa, nasıl bilgi ekonomisi ölçek
ekonomisini yutarak büyümeyi sürdürdüyse,
şimdi de finans sektöründe benzeri bir
gelişme yaşanacak.
paradigma dönüşümü
Oyunun, yani ekonominin kuralları işleyecek!
Nasıl 1988 krizinden sonra 1995-2007
arasında ABD ekonomisinde ileri teknoloji
ürünlerinin temsil ettiği katma değer imalat
sektörü toplam katma değerinin %13,3'ünden
%55'ine fırladıysa, nasıl bilgi ekonomisi ölçek
ekonomisini yutarak büyümeyi sürdürdüyse,
şimdi de finans sektöründe benzeri bir
gelişme yaşanacak.
Finans sektörü bu kez gerçekten
inovasyona ve reel ekonomiye yönelecek.
paradigma dönüşümü
paradigma dönüşümü
Spekülatif hareketlerle kredi bollaşması
yaratan "finansal mimariler" ve risk
gizleyen "finansal mühendislik" çöküyor.
paradigma dönüşümü
Spekülatif hareketlerle kredi bollaşması
yaratan "finansal mimariler" ve risk
gizleyen "finansal mühendislik" çöküyor.
Askeri-endüstriyel kompleksler için yapıldığı
gibi (karşılıksız para/silahlanma döngüsü),
şimdilik dev finans kuruluşları da vergi
mükelleflerinin hesabına devlet fonlarıyla
payandalanıyor (karşılıksız para/spekülatif
kârlılık döngüsü).
paradigma dönüşümü
Spekülatif hareketlerle kredi bollaşması
yaratan "finansal mimariler" ve risk
gizleyen "finansal mühendislik" çöküyor.
Askeri-endüstriyel kompleksler için yapıldığı
gibi (karşılıksız para/silahlanma döngüsü),
şimdilik dev finans kuruluşları da vergi
mükelleflerinin hesabına devlet fonlarıyla
payandalanıyor (karşılıksız para/spekülatif
kârlılık döngüsü).
Kimileri bunun yeni bir “devlet kapitalizmi”
olmasını umuyor…
paradigma dönüşümü
paradigma dönüşümü
Bağımsız otoritelerin bağımsızlığının tartışılacağı ve
"finansal sıkıyönetim" taleplerinin yükseleceği yeni bir
döneme giriyoruz.
paradigma dönüşümü
Bağımsız otoritelerin bağımsızlığının tartışılacağı ve
"finansal sıkıyönetim" taleplerinin yükseleceği yeni bir
döneme giriyoruz.
Bu, liberalizmin yaralarını sarıp yeniden ivme kazanacağı
bir "ara dönem" mi, yoksa yeni bir "devlet kapitalizmi"nin
doğuşu mu?
paradigma dönüşümü
Bağımsız otoritelerin bağımsızlığının tartışılacağı ve
"finansal sıkıyönetim" taleplerinin yükseleceği yeni bir
döneme giriyoruz.
Bu, liberalizmin yaralarını sarıp yeniden ivme kazanacağı
bir "ara dönem" mi, yoksa yeni bir "devlet kapitalizmi"nin
doğuşu mu?
Ama küresel finansal sistem, bilgiye dayalı emek, gayri-
maddi sermaye ve yeni teknolojilerin ağ etkisi kapitalizmi
öyle büyüttü ki, ticaret ve sermayenin serbest dolaşımından,
yani liberalizmden vazgeçmesi düşünülemez. Devlet
müdahalesinin borç çevrimini artırarak krizi öteleyip
derinleştirmekten başka işe yaramadığı ise görüldü.
paradigma dönüşümü
Bağımsız otoritelerin bağımsızlığının tartışılacağı ve
"finansal sıkıyönetim" taleplerinin yükseleceği yeni bir
döneme giriyoruz.
Bu, liberalizmin yaralarını sarıp yeniden ivme kazanacağı
bir "ara dönem" mi, yoksa yeni bir "devlet kapitalizmi"nin
doğuşu mu?
Ama küresel finansal sistem, bilgiye dayalı emek, gayri-
maddi sermaye ve yeni teknolojilerin ağ etkisi kapitalizmi
öyle büyüttü ki, ticaret ve sermayenin serbest dolaşımından,
yani liberalizmden vazgeçmesi düşünülemez. Devlet
müdahalesinin borç çevrimini artırarak krizi öteleyip
derinleştirmekten başka işe yaramadığı ise görüldü.
"Devlet kapitalizmi"nin şansı yok.
yeni paradigma
yeni paradigma
Küreselden ulusala doğru bir kurumsal değişim
yaşanacak (IFC, IMF, WB, WTO, OECD, OPEC,
APEC, NAFTA, hatta bir “network devlet” olarak
EU).
yeni paradigma
Küreselden ulusala doğru bir kurumsal değişim
yaşanacak (IFC, IMF, WB, WTO, OECD, OPEC,
APEC, NAFTA, hatta bir “network devlet” olarak
EU).
Yönetişim derinleşecek.
yeni paradigma
Küreselden ulusala doğru bir kurumsal değişim
yaşanacak (IFC, IMF, WB, WTO, OECD, OPEC,
APEC, NAFTA, hatta bir “network devlet” olarak
EU).
Yönetişim derinleşecek.
Küresel finansal sistem yeniden yapılanarak
yüzünü "yeni" reel sektörlere dönecek;
geleneksel sanayi de ancak yeni teknolojilerle
kurduğu ilişki ve yeni "realite"ye dönüşme gücü
sayesinde ayakta kalabilecek.
yeni paradigma
Küreselden ulusala doğru bir kurumsal değişim
yaşanacak (IFC, IMF, WB, WTO, OECD, OPEC,
APEC, NAFTA, hatta bir “network devlet” olarak
EU).
Yönetişim derinleşecek.
Küresel finansal sistem yeniden yapılanarak
yüzünü "yeni" reel sektörlere dönecek;
geleneksel sanayi de ancak yeni teknolojilerle
kurduğu ilişki ve yeni "realite"ye dönüşme gücü
sayesinde ayakta kalabilecek.
Askeri-endüstriyel komplekslerin ve
oligopollerin devri kapandı.
yeni paradigma
yeni paradigma
Dünyayı teknolojik inovasyon, enerji ve gıda yönlendirecek.
yeni paradigma
Dünyayı teknolojik inovasyon, enerji ve gıda yönlendirecek.
Küresel “denge oyunu” değişiyor. Oyunun kuralları değişiyor.
yeni paradigma
Dünyayı teknolojik inovasyon, enerji ve gıda yönlendirecek.
Küresel “denge oyunu” değişiyor. Oyunun kuralları değişiyor.
Tek taraflı dünya düzeni, ABD’nin ekonomik hegemonyası artık
mümkün değil. ABD inovatif ve teknolojik gücünü de kaybediyor.
yeni paradigma
Dünyayı teknolojik inovasyon, enerji ve gıda yönlendirecek.
Küresel “denge oyunu” değişiyor. Oyunun kuralları değişiyor.
Tek taraflı dünya düzeni, ABD’nin ekonomik hegemonyası artık
mümkün değil. ABD inovatif ve teknolojik gücünü de kaybediyor.
Tüm taraflar iktidarlarını paylaşmak zorunda.
yeni paradigma
Dünyayı teknolojik inovasyon, enerji ve gıda yönlendirecek.
Küresel “denge oyunu” değişiyor. Oyunun kuralları değişiyor.
Tek taraflı dünya düzeni, ABD’nin ekonomik hegemonyası artık
mümkün değil. ABD inovatif ve teknolojik gücünü de kaybediyor.
Tüm taraflar iktidarlarını paylaşmak zorunda.
Önce hammadde devleri eridi, sonra askeri-endüstriyel
kompleksler, şimdi de sıra eski ekonominin son kalesi finansta.
Bunu yeni bir sistemik yapılanma izleyecek.
yeni paradigma
Dünyayı teknolojik inovasyon, enerji ve gıda yönlendirecek.
Küresel “denge oyunu” değişiyor. Oyunun kuralları değişiyor.
Tek taraflı dünya düzeni, ABD’nin ekonomik hegemonyası artık
mümkün değil. ABD inovatif ve teknolojik gücünü de kaybediyor.
Tüm taraflar iktidarlarını paylaşmak zorunda.
Önce hammadde devleri eridi, sonra askeri-endüstriyel
kompleksler, şimdi de sıra eski ekonominin son kalesi finansta.
Bunu yeni bir sistemik yapılanma izleyecek.
İlk darbenin tetiklediği BİT’nin ekonomik yükselişi doruğuna
ulaşacak. Temel ekonomik girdinin hammaddeden bilgiye
dönüşümü süreci tamamlanacak. BİT ve ileri teknolojiler
ekonomik ve sosyal hayatın bütününe “gömülü” hale
gelecek.
“küresel ağ kapitalizmi”
“küresel ağ kapitalizmi”

 Yıkılan kapitalizm değil, bir üretim tarzı.
“küresel ağ kapitalizmi”

 Yıkılan kapitalizm değil, bir üretim tarzı.
 Neo-liberal paradigma bitti, emperyal
 ulus-devlet kapitalizminin sonu geldi.
“küresel ağ kapitalizmi”

 Yıkılan kapitalizm değil, bir üretim tarzı.
 Neo-liberal paradigma bitti, emperyal
 ulus-devlet kapitalizminin sonu geldi.
 Yaratıcı yıkım işbaşında…
“küresel ağ kapitalizmi”

 Yıkılan kapitalizm değil, bir üretim tarzı.
 Neo-liberal paradigma bitti, emperyal
 ulus-devlet kapitalizminin sonu geldi.
 Yaratıcı yıkım işbaşında…
 Küresel ağ kapitalizmi geliyor!
“küresel ağ kapitalizmi”
“küresel ağ kapitalizmi”
 •   Küresel yönetişim: yeni kurumlar
“küresel ağ kapitalizmi”
 •   Küresel yönetişim: yeni kurumlar
 •   Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre
     teknolojileri, vb.)
“küresel ağ kapitalizmi”
 •   Küresel yönetişim: yeni kurumlar
 •   Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre
     teknolojileri, vb.)
 •   Doğrudan piyasa iletişimi / networking
“küresel ağ kapitalizmi”
 •   Küresel yönetişim: yeni kurumlar
 •   Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre
     teknolojileri, vb.)
 •   Doğrudan piyasa iletişimi / networking
 •   İşbirliği ağları
“küresel ağ kapitalizmi”
 •   Küresel yönetişim: yeni kurumlar
 •   Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre
     teknolojileri, vb.)
 •   Doğrudan piyasa iletişimi / networking
 •   İşbirliği ağları
 •   İnovasyon hub’ları: yeni “şehir devletleri” mi?
“küresel ağ kapitalizmi”
 •   Küresel yönetişim: yeni kurumlar
 •   Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre
     teknolojileri, vb.)
 •   Doğrudan piyasa iletişimi / networking
 •   İşbirliği ağları
 •   İnovasyon hub’ları: yeni “şehir devletleri” mi?
 •   Ağırlıklı sektörler: BİT, gıda, enerji, çevre
“küresel ağ kapitalizmi”
 •   Küresel yönetişim: yeni kurumlar
 •   Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre
     teknolojileri, vb.)
 •   Doğrudan piyasa iletişimi / networking
 •   İşbirliği ağları
 •   İnovasyon hub’ları: yeni “şehir devletleri” mi?
 •   Ağırlıklı sektörler: BİT, gıda, enerji, çevre
 •   Finans – ağ yönetişimi
“küresel ağ kapitalizmi”
 •   Küresel yönetişim: yeni kurumlar
 •   Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre
     teknolojileri, vb.)
 •   Doğrudan piyasa iletişimi / networking
 •   İşbirliği ağları
 •   İnovasyon hub’ları: yeni “şehir devletleri” mi?
 •   Ağırlıklı sektörler: BİT, gıda, enerji, çevre
 •   Finans – ağ yönetişimi
 •   Dolara alternatif küresel para birimi
“küresel ağ kapitalizmi”
 •   Küresel yönetişim: yeni kurumlar
 •   Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre
     teknolojileri, vb.)
 •   Doğrudan piyasa iletişimi / networking
 •   İşbirliği ağları
 •   İnovasyon hub’ları: yeni “şehir devletleri” mi?
 •   Ağırlıklı sektörler: BİT, gıda, enerji, çevre
 •   Finans – ağ yönetişimi
 •   Dolara alternatif küresel para birimi
 •   Yeni küresel/yerel dengeler
“küresel ağ kapitalizmi”
 •   Küresel yönetişim: yeni kurumlar
 •   Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre
     teknolojileri, vb.)
 •   Doğrudan piyasa iletişimi / networking
 •   İşbirliği ağları
 •   İnovasyon hub’ları: yeni “şehir devletleri” mi?
 •   Ağırlıklı sektörler: BİT, gıda, enerji, çevre
 •   Finans – ağ yönetişimi
 •   Dolara alternatif küresel para birimi
 •   Yeni küresel/yerel dengeler
 •   “Ekonomik Havzalar”: yeni bölgesel kalkınma modelleri
“küresel ağ kapitalizmi”
 •   Küresel yönetişim: yeni kurumlar
 •   Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre
     teknolojileri, vb.)
 •   Doğrudan piyasa iletişimi / networking
 •   İşbirliği ağları
 •   İnovasyon hub’ları: yeni “şehir devletleri” mi?
 •   Ağırlıklı sektörler: BİT, gıda, enerji, çevre
 •   Finans – ağ yönetişimi
 •   Dolara alternatif küresel para birimi
 •   Yeni küresel/yerel dengeler
 •   “Ekonomik Havzalar”: yeni bölgesel kalkınma modelleri
 •   Kümelenmeler…
Ağların Ekonomi Politikası
Ağ Kapitalizmi: Ağ kapitalizmin karşıtını mı yaratıyor?
dijital ekosistem
dijital ekosistem
•   BİT gelişimini belirleyen belli “yasalar”dan söz edilir:
dijital ekosistem
•       BİT gelişimini belirleyen belli “yasalar”dan söz edilir:
    •      Moore Yasası - işlemci gücü her 18-24 ayda bir ikiye katlanır;
dijital ekosistem
•       BİT gelişimini belirleyen belli “yasalar”dan söz edilir:
    •      Moore Yasası - işlemci gücü her 18-24 ayda bir ikiye katlanır;
    •      Disk Yasası - depolama her 12 ayda bir ikiye katlanır;
dijital ekosistem
•       BİT gelişimini belirleyen belli “yasalar”dan söz edilir:
    •      Moore Yasası - işlemci gücü her 18-24 ayda bir ikiye katlanır;
    •      Disk Yasası - depolama her 12 ayda bir ikiye katlanır;
    •      Fiber Yasası – iletişim kapasitesi her 9 ayda bir ikiye katlanır;
dijital ekosistem
•       BİT gelişimini belirleyen belli “yasalar”dan söz edilir:
    •      Moore Yasası - işlemci gücü her 18-24 ayda bir ikiye katlanır;
    •      Disk Yasası - depolama her 12 ayda bir ikiye katlanır;
    •      Fiber Yasası – iletişim kapasitesi her 9 ayda bir ikiye katlanır;
    •      Metcalfe Yasası - ağın değeri ona bağlı aygıtların sayısının karesiyle orantılı olarak
           artar;
dijital ekosistem
•       BİT gelişimini belirleyen belli “yasalar”dan söz edilir:
    •      Moore Yasası - işlemci gücü her 18-24 ayda bir ikiye katlanır;
    •      Disk Yasası - depolama her 12 ayda bir ikiye katlanır;
    •      Fiber Yasası – iletişim kapasitesi her 9 ayda bir ikiye katlanır;
    •      Metcalfe Yasası - ağın değeri ona bağlı aygıtların sayısının karesiyle orantılı olarak
           artar;
    •      Topluluk Yasası - içerik 2x oranında artar ve “x” iletişimde bulunan insanları sayısını
           temsil eder...
dijital ekosistem
•       BİT gelişimini belirleyen belli “yasalar”dan söz edilir:
    •      Moore Yasası - işlemci gücü her 18-24 ayda bir ikiye katlanır;
    •      Disk Yasası - depolama her 12 ayda bir ikiye katlanır;
    •      Fiber Yasası – iletişim kapasitesi her 9 ayda bir ikiye katlanır;
    •      Metcalfe Yasası - ağın değeri ona bağlı aygıtların sayısının karesiyle orantılı olarak
           artar;
    •      Topluluk Yasası - içerik 2x oranında artar ve “x” iletişimde bulunan insanları sayısını
           temsil eder...
•       Yani, daha fazla bilgisayar gücüyle, daha fazla depolama ve iletişim
        kapasitesiyle genişleyerek değer kazanan ağlarda oluşan topluluklar
        neredeyse sonsuz içerik yaratmakta ve bu durum toplumun sosyo-
        ekonomik yapısını hızla dönüştürmektedir.
dijital ekosistem
•       BİT gelişimini belirleyen belli “yasalar”dan söz edilir:
    •      Moore Yasası - işlemci gücü her 18-24 ayda bir ikiye katlanır;
    •      Disk Yasası - depolama her 12 ayda bir ikiye katlanır;
    •      Fiber Yasası – iletişim kapasitesi her 9 ayda bir ikiye katlanır;
    •      Metcalfe Yasası - ağın değeri ona bağlı aygıtların sayısının karesiyle orantılı olarak
           artar;
    •      Topluluk Yasası - içerik 2x oranında artar ve “x” iletişimde bulunan insanları sayısını
           temsil eder...
•       Yani, daha fazla bilgisayar gücüyle, daha fazla depolama ve iletişim
        kapasitesiyle genişleyerek değer kazanan ağlarda oluşan topluluklar
        neredeyse sonsuz içerik yaratmakta ve bu durum toplumun sosyo-
        ekonomik yapısını hızla dönüştürmektedir.
•       Genişbantın gelişimi, teknolojik ilerleme ve azalan operasyon maliyetleri,
        BT, telekom, medya ve eğlencenin birbirine nüfuz etmesini sağladı ve
        “Dijital Ekosistem” oluşmaya başladı. Herhangi bir sağlıklı ekosistemin
        ortak fayda yaratmak için paydaşlarının etkileşime girmesini sağlaması gibi,
        “Dijital Ekosistem” de katılımcılarının etkileşimi ile değer yaratıyor.
internet artık hayatımıza “gömülü”!
internet artık hayatımıza “gömülü”!
   •   İnternet giderek gündelik, sosyal ve ekonomik hayatımıza
       daha fazla "gömülü" hale geliyor.
internet artık hayatımıza “gömülü”!
   •   İnternet giderek gündelik, sosyal ve ekonomik hayatımıza
       daha fazla "gömülü" hale geliyor.
   •   İnternetin geleceğini "kökten farklı" bir dizi teknoloji
       belirleyecek gibi görünüyor.
internet artık hayatımıza “gömülü”!
   •   İnternet giderek gündelik, sosyal ve ekonomik hayatımıza
       daha fazla "gömülü" hale geliyor.
   •   İnternetin geleceğini "kökten farklı" bir dizi teknoloji
       belirleyecek gibi görünüyor.
   •   Özellikle Web 2.0 ile birlikte hayatımıza giren ve esnek
       bağlantı imkanı, ağ etkisinin yaygınlaşması ve sosyal ağlar
       ile belirginleşen bu teknolojiler dijital ekosistemin gelişimini
       bütünleyecek.
internet artık hayatımıza “gömülü”!
   •   İnternet giderek gündelik, sosyal ve ekonomik hayatımıza
       daha fazla "gömülü" hale geliyor.
   •   İnternetin geleceğini "kökten farklı" bir dizi teknoloji
       belirleyecek gibi görünüyor.
   •   Özellikle Web 2.0 ile birlikte hayatımıza giren ve esnek
       bağlantı imkanı, ağ etkisinin yaygınlaşması ve sosyal ağlar
       ile belirginleşen bu teknolojiler dijital ekosistemin gelişimini
       bütünleyecek.
   •   Bu gelişmede öne çıkan tekno-paradigma ise etkileşim,
       paylaşım, sanallaştırma, dağıtık ağ yapıları ve ortak aklın
       ağ mevcudiyeti olarak semantik çerçevesinde şekilleniyor.
internet artık hayatımıza “gömülü”!
   •   İnternet giderek gündelik, sosyal ve ekonomik hayatımıza
       daha fazla "gömülü" hale geliyor.
   •   İnternetin geleceğini "kökten farklı" bir dizi teknoloji
       belirleyecek gibi görünüyor.
   •   Özellikle Web 2.0 ile birlikte hayatımıza giren ve esnek
       bağlantı imkanı, ağ etkisinin yaygınlaşması ve sosyal ağlar
       ile belirginleşen bu teknolojiler dijital ekosistemin gelişimini
       bütünleyecek.
   •   Bu gelişmede öne çıkan tekno-paradigma ise etkileşim,
       paylaşım, sanallaştırma, dağıtık ağ yapıları ve ortak aklın
       ağ mevcudiyeti olarak semantik çerçevesinde şekilleniyor.
   •   Yani internet giderek hayatımıza daha fazla “gömülü”
       olacak ve sosyal, ekonomik, teknolojik bir “arayüz” haline
       gelecek...
ulus-ötesi ağ kapitalizminin doğuşu
ulus-ötesi ağ kapitalizminin doğuşu
  •   Toni Negri ve Michael Hardt, “İmparatorluk” adlı kitaplarında, Fordizm
      sonrasında egemenliğin, tek bir kural mantığı altında birleşmiş bir dizi ulusal ve
      ulus-ötesi örgütlenmeden oluşan yeni bir biçim aldığını söyler. Bu küresel
      sistemi “İmparatorluk” olarak adlandırırlar. Bu, gayri-merkezi, mekanın
      tamamını kuşatan, tüm “uygar” dünyayı egemenliği altına alan ve
      egemenliğini sınırlandıracak hiç bir mekansal sınırın bulunmadığı bir
      sistemdir. “Yatay olarak eklemlenmiş dinamik ve esnek bir sistemik yapı”dır bu.
ulus-ötesi ağ kapitalizminin doğuşu
  •   Toni Negri ve Michael Hardt, “İmparatorluk” adlı kitaplarında, Fordizm
      sonrasında egemenliğin, tek bir kural mantığı altında birleşmiş bir dizi ulusal ve
      ulus-ötesi örgütlenmeden oluşan yeni bir biçim aldığını söyler. Bu küresel
      sistemi “İmparatorluk” olarak adlandırırlar. Bu, gayri-merkezi, mekanın
      tamamını kuşatan, tüm “uygar” dünyayı egemenliği altına alan ve
      egemenliğini sınırlandıracak hiç bir mekansal sınırın bulunmadığı bir
      sistemdir. “Yatay olarak eklemlenmiş dinamik ve esnek bir sistemik yapı”dır bu.
  •   Bilgisayar teknolojisi ve internet, ekonomik değil askeri bir bağlam içerisinde
      geliştirildi. İkinci Dünya Savaşı bilgisayarı, soğuk savaş da interneti getirdi. Ama
      bu teknolojilerin topluma yayılması, kapitalizmin ekonomik olarak yeniden
      yapılanması bakımından oynadıkları asli rol yüzünden oldu.
ulus-ötesi ağ kapitalizminin doğuşu
  •   Toni Negri ve Michael Hardt, “İmparatorluk” adlı kitaplarında, Fordizm
      sonrasında egemenliğin, tek bir kural mantığı altında birleşmiş bir dizi ulusal ve
      ulus-ötesi örgütlenmeden oluşan yeni bir biçim aldığını söyler. Bu küresel
      sistemi “İmparatorluk” olarak adlandırırlar. Bu, gayri-merkezi, mekanın
      tamamını kuşatan, tüm “uygar” dünyayı egemenliği altına alan ve
      egemenliğini sınırlandıracak hiç bir mekansal sınırın bulunmadığı bir
      sistemdir. “Yatay olarak eklemlenmiş dinamik ve esnek bir sistemik yapı”dır bu.
  •   Bilgisayar teknolojisi ve internet, ekonomik değil askeri bir bağlam içerisinde
      geliştirildi. İkinci Dünya Savaşı bilgisayarı, soğuk savaş da interneti getirdi. Ama
      bu teknolojilerin topluma yayılması, kapitalizmin ekonomik olarak yeniden
      yapılanması bakımından oynadıkları asli rol yüzünden oldu.
  •   Bilgisayar ağları, küresel ağ kapitalizminin doğuşunu mümkün kılan teknolojik
      temeldir. Bu, ekonomik, politik ve kültürel sermaye birikimini sibermekanı
      ve diğer yeni küresel koordinasyon ve iletişim teknolojilerini kullanan
      ulusötesi ağ organizasyonları üzerinde temellendirmeyi mümkün kılan
      birikim, düzenleme ve disiplin rejimleri olarak tanımlanabilir.
ulus-ötesi ağ kapitalizminin doğuşu
  •   Toni Negri ve Michael Hardt, “İmparatorluk” adlı kitaplarında, Fordizm
      sonrasında egemenliğin, tek bir kural mantığı altında birleşmiş bir dizi ulusal ve
      ulus-ötesi örgütlenmeden oluşan yeni bir biçim aldığını söyler. Bu küresel
      sistemi “İmparatorluk” olarak adlandırırlar. Bu, gayri-merkezi, mekanın
      tamamını kuşatan, tüm “uygar” dünyayı egemenliği altına alan ve
      egemenliğini sınırlandıracak hiç bir mekansal sınırın bulunmadığı bir
      sistemdir. “Yatay olarak eklemlenmiş dinamik ve esnek bir sistemik yapı”dır bu.
  •   Bilgisayar teknolojisi ve internet, ekonomik değil askeri bir bağlam içerisinde
      geliştirildi. İkinci Dünya Savaşı bilgisayarı, soğuk savaş da interneti getirdi. Ama
      bu teknolojilerin topluma yayılması, kapitalizmin ekonomik olarak yeniden
      yapılanması bakımından oynadıkları asli rol yüzünden oldu.
  •   Bilgisayar ağları, küresel ağ kapitalizminin doğuşunu mümkün kılan teknolojik
      temeldir. Bu, ekonomik, politik ve kültürel sermaye birikimini sibermekanı
      ve diğer yeni küresel koordinasyon ve iletişim teknolojilerini kullanan
      ulusötesi ağ organizasyonları üzerinde temellendirmeyi mümkün kılan
      birikim, düzenleme ve disiplin rejimleri olarak tanımlanabilir.
      (Christian Fuchs, Internet and Society: Social Theory In the Information Age, Routledge,
      2008)
ulus-ötesi ağ kapitalizminin doğuşu
ulus-ötesi ağ kapitalizminin doğuşu
  •   Küreselleşme sosyal ilişkilerin esnetilmesi olarak tanımlanabilir. Zaman-
      mekan içerisinde iletişim ağlarının faaliyetidir bu. Küreselleştiren bir sosyal
      sistem, sınırlarını zaman-mekan içerisinde genişletir; bunun bir sonucu
      olarak, sosyal ilişkiler daha geniş zamansal ve mekansal uzaklıklarda
      geliştirilebilir.
ulus-ötesi ağ kapitalizminin doğuşu
  •   Küreselleşme sosyal ilişkilerin esnetilmesi olarak tanımlanabilir. Zaman-
      mekan içerisinde iletişim ağlarının faaliyetidir bu. Küreselleştiren bir sosyal
      sistem, sınırlarını zaman-mekan içerisinde genişletir; bunun bir sonucu
      olarak, sosyal ilişkiler daha geniş zamansal ve mekansal uzaklıklarda
      geliştirilebilir.
  •   Küresel ağ kapitalizmi ulusötesi bir örgütsel modele dayanır: Ulusal sınırları
      aşan organizasyonlar...
ulus-ötesi ağ kapitalizminin doğuşu
  •   Küreselleşme sosyal ilişkilerin esnetilmesi olarak tanımlanabilir. Zaman-
      mekan içerisinde iletişim ağlarının faaliyetidir bu. Küreselleştiren bir sosyal
      sistem, sınırlarını zaman-mekan içerisinde genişletir; bunun bir sonucu
      olarak, sosyal ilişkiler daha geniş zamansal ve mekansal uzaklıklarda
      geliştirilebilir.
  •   Küresel ağ kapitalizmi ulusötesi bir örgütsel modele dayanır: Ulusal sınırları
      aşan organizasyonlar...
  •   Burada yeni olan şey, bu organizasyonlar ve sosyal ağların küresel olarak
      dağıtımı, aktörler ve alt kültürlerin küresel olarak konumlanması ve dinamik
      olarak değişmeleri (sürekli yeni düğümler eklenebilir veya çıkarılabilir) ve
      sermaye, para, iktidar, insanlar ve bilgi akışlarının küresel olarak ve çok hızlı
      bir şekilde işlenmesidir.
ulus-ötesi ağ kapitalizminin doğuşu
  •   Küreselleşme sosyal ilişkilerin esnetilmesi olarak tanımlanabilir. Zaman-
      mekan içerisinde iletişim ağlarının faaliyetidir bu. Küreselleştiren bir sosyal
      sistem, sınırlarını zaman-mekan içerisinde genişletir; bunun bir sonucu
      olarak, sosyal ilişkiler daha geniş zamansal ve mekansal uzaklıklarda
      geliştirilebilir.
  •   Küresel ağ kapitalizmi ulusötesi bir örgütsel modele dayanır: Ulusal sınırları
      aşan organizasyonlar...
  •   Burada yeni olan şey, bu organizasyonlar ve sosyal ağların küresel olarak
      dağıtımı, aktörler ve alt kültürlerin küresel olarak konumlanması ve dinamik
      olarak değişmeleri (sürekli yeni düğümler eklenebilir veya çıkarılabilir) ve
      sermaye, para, iktidar, insanlar ve bilgi akışlarının küresel olarak ve çok hızlı
      bir şekilde işlenmesidir.
  •   Küresel ağ kapitalizmi dinamik bir göçebe sistemdir. Öyle ki, bu sistem ve
      bileşenleri, sürekli olarak sınırlarını değiştirmek ve sermaye birikimi hedefi
      doğrultusunda farklı sistemleri kapsamak veya dışlamak yoluyla yeniden
      organize olur.
ulus-ötesi ağ kapitalizminin doğuşu
  •   Küreselleşme sosyal ilişkilerin esnetilmesi olarak tanımlanabilir. Zaman-
      mekan içerisinde iletişim ağlarının faaliyetidir bu. Küreselleştiren bir sosyal
      sistem, sınırlarını zaman-mekan içerisinde genişletir; bunun bir sonucu
      olarak, sosyal ilişkiler daha geniş zamansal ve mekansal uzaklıklarda
      geliştirilebilir.
  •   Küresel ağ kapitalizmi ulusötesi bir örgütsel modele dayanır: Ulusal sınırları
      aşan organizasyonlar...
  •   Burada yeni olan şey, bu organizasyonlar ve sosyal ağların küresel olarak
      dağıtımı, aktörler ve alt kültürlerin küresel olarak konumlanması ve dinamik
      olarak değişmeleri (sürekli yeni düğümler eklenebilir veya çıkarılabilir) ve
      sermaye, para, iktidar, insanlar ve bilgi akışlarının küresel olarak ve çok hızlı
      bir şekilde işlenmesidir.
  •   Küresel ağ kapitalizmi dinamik bir göçebe sistemdir. Öyle ki, bu sistem ve
      bileşenleri, sürekli olarak sınırlarını değiştirmek ve sermaye birikimi hedefi
      doğrultusunda farklı sistemleri kapsamak veya dışlamak yoluyla yeniden
      organize olur.
      (Christian Fuchs, Internet and Society: Social Theory In the Information Age, Routledge,
      2008)
paradigma dönüşümü
paradigma dönüşümü
• Ölçek ekonomilerinden kapsam [capacity]
  ekonomilerine,
paradigma dönüşümü
• Ölçek ekonomilerinden kapsam [capacity]
  ekonomilerine,
• endüstriyel üretimden esnek ağ üretimine,
paradigma dönüşümü
• Ölçek ekonomilerinden kapsam [capacity]
  ekonomilerine,
• endüstriyel üretimden esnek ağ üretimine,
• kol gücünden bilgi gücüne,
paradigma dönüşümü
• Ölçek ekonomilerinden kapsam [capacity]
  ekonomilerine,
• endüstriyel üretimden esnek ağ üretimine,
• kol gücünden bilgi gücüne,
• ulus-devletlerden ulus-ötesi İmparatorluk’a,
paradigma dönüşümü
• Ölçek ekonomilerinden kapsam [capacity]
  ekonomilerine,
• endüstriyel üretimden esnek ağ üretimine,
• kol gücünden bilgi gücüne,
• ulus-devletlerden ulus-ötesi İmparatorluk’a,
• tek-kutuplu dünyadan çok-kutuplu, gayri-merkezi
  ve dağıtık, mekanı tümüyle kuşatan ağ-dünyaya
  geçiş paradigması...
paradigma dönüşümü
• Ölçek ekonomilerinden kapsam [capacity]
  ekonomilerine,
• endüstriyel üretimden esnek ağ üretimine,
• kol gücünden bilgi gücüne,
• ulus-devletlerden ulus-ötesi İmparatorluk’a,
• tek-kutuplu dünyadan çok-kutuplu, gayri-merkezi
  ve dağıtık, mekanı tümüyle kuşatan ağ-dünyaya
  geçiş paradigması...
• Son küresel krizin adını koyduğu bir paradigma
  bu: Küresel Ağ Kapitalizmi...
yabancılaşma ve diyalektik mantık
yabancılaşma ve diyalektik mantık
  •   “İnsan özünün gerçekleşmesi olarak katılımcı demokrasi,
      üretim araçlarının özel mülkiyetinin ortadan kaldırılmasını ve
      boş zamanın teknolojik olarak fazlalaştırmasını gerektirir.”
yabancılaşma ve diyalektik mantık
  •   “İnsan özünün gerçekleşmesi olarak katılımcı demokrasi,
      üretim araçlarının özel mülkiyetinin ortadan kaldırılmasını ve
      boş zamanın teknolojik olarak fazlalaştırmasını gerektirir.”
  •   Toplumun özü olarak işbirliği
yabancılaşma ve diyalektik mantık
  •   “İnsan özünün gerçekleşmesi olarak katılımcı demokrasi,
      üretim araçlarının özel mülkiyetinin ortadan kaldırılmasını ve
      boş zamanın teknolojik olarak fazlalaştırmasını gerektirir.”
  •   Toplumun özü olarak işbirliği
  •   Kapitalizm: Araçsal akıl (özleri dışındaki hedeflerin araçları
      olarak insanlar), rekabet mantığının tahakkümü: Bir grubun
      diğerlerinin zararına kaynakları biriktirmesi ve kullanması
yabancılaşma ve diyalektik mantık
  •   “İnsan özünün gerçekleşmesi olarak katılımcı demokrasi,
      üretim araçlarının özel mülkiyetinin ortadan kaldırılmasını ve
      boş zamanın teknolojik olarak fazlalaştırmasını gerektirir.”
  •   Toplumun özü olarak işbirliği
  •   Kapitalizm: Araçsal akıl (özleri dışındaki hedeflerin araçları
      olarak insanlar), rekabet mantığının tahakkümü: Bir grubun
      diğerlerinin zararına kaynakları biriktirmesi ve kullanması
  •   Yanlış toplum olarak rekabetçi toplum
yabancılaşma ve diyalektik mantık
  •   “İnsan özünün gerçekleşmesi olarak katılımcı demokrasi,
      üretim araçlarının özel mülkiyetinin ortadan kaldırılmasını ve
      boş zamanın teknolojik olarak fazlalaştırmasını gerektirir.”
  •   Toplumun özü olarak işbirliği
  •   Kapitalizm: Araçsal akıl (özleri dışındaki hedeflerin araçları
      olarak insanlar), rekabet mantığının tahakkümü: Bir grubun
      diğerlerinin zararına kaynakları biriktirmesi ve kullanması
  •   Yanlış toplum olarak rekabetçi toplum
  •   Doğru ve akla uygun toplum olarak işbirliğine dayalı toplum
yabancılaşma ve diyalektik mantık
  •   “İnsan özünün gerçekleşmesi olarak katılımcı demokrasi,
      üretim araçlarının özel mülkiyetinin ortadan kaldırılmasını ve
      boş zamanın teknolojik olarak fazlalaştırmasını gerektirir.”
  •   Toplumun özü olarak işbirliği
  •   Kapitalizm: Araçsal akıl (özleri dışındaki hedeflerin araçları
      olarak insanlar), rekabet mantığının tahakkümü: Bir grubun
      diğerlerinin zararına kaynakları biriktirmesi ve kullanması
  •   Yanlış toplum olarak rekabetçi toplum
  •   Doğru ve akla uygun toplum olarak işbirliğine dayalı toplum
  •   İşbirliğine dayalı, katılımcı bilgi toplumu: Daha-değil (Ernst
      Bloch)
yabancılaşma ve diyalektik mantık
  •   “İnsan özünün gerçekleşmesi olarak katılımcı demokrasi,
      üretim araçlarının özel mülkiyetinin ortadan kaldırılmasını ve
      boş zamanın teknolojik olarak fazlalaştırmasını gerektirir.”
  •   Toplumun özü olarak işbirliği
  •   Kapitalizm: Araçsal akıl (özleri dışındaki hedeflerin araçları
      olarak insanlar), rekabet mantığının tahakkümü: Bir grubun
      diğerlerinin zararına kaynakları biriktirmesi ve kullanması
  •   Yanlış toplum olarak rekabetçi toplum
  •   Doğru ve akla uygun toplum olarak işbirliğine dayalı toplum
  •   İşbirliğine dayalı, katılımcı bilgi toplumu: Daha-değil (Ernst
      Bloch)
      (Christian Fuchs, Internet and Society: Social Theory In the Information
      Age, Routledge, 2008)
işbirliği ve rekabet
işbirliği ve rekabet
•   Olumsuzluk ve çatışma olarak insan özü: Her insan
    (kendisi-için-olmak, kimlik), başkalarıyla (başkası-için-
    olmak) ilişki içinde ve o ilişki aracılığıyla varolur.
işbirliği ve rekabet
•   Olumsuzluk ve çatışma olarak insan özü: Her insan
    (kendisi-için-olmak, kimlik), başkalarıyla (başkası-için-
    olmak) ilişki içinde ve o ilişki aracılığıyla varolur.
•   Rekabet: Bu karşıtlığın, farklılığa yer vermeyen bir birliğin
    tahakkümü altında ortadan kaldırılması: Başkalarına karşı
    rekabet mantığı, bir grubun diğerleri karşısında
    avantajına dönüşür (yani sömürü: zenginler zengindir,
    çünkü yoksullar zenginlerin refahı ele geçirmesi yüzünden
    yoksullaşmışlardır)
işbirliği ve rekabet
•   Olumsuzluk ve çatışma olarak insan özü: Her insan
    (kendisi-için-olmak, kimlik), başkalarıyla (başkası-için-
    olmak) ilişki içinde ve o ilişki aracılığıyla varolur.
•   Rekabet: Bu karşıtlığın, farklılığa yer vermeyen bir birliğin
    tahakkümü altında ortadan kaldırılması: Başkalarına karşı
    rekabet mantığı, bir grubun diğerleri karşısında
    avantajına dönüşür (yani sömürü: zenginler zengindir,
    çünkü yoksullar zenginlerin refahı ele geçirmesi yüzünden
    yoksullaşmışlardır)
•   İşbirliği: Farklılık içindeki birliğin egemenliği altında
    antagonizmanın ortadan kaldırılması: Birlikte çalışma
    mantığı herkesi için avantaj yaratır.
işbirliği ve rekabet
•   Olumsuzluk ve çatışma olarak insan özü: Her insan
    (kendisi-için-olmak, kimlik), başkalarıyla (başkası-için-
    olmak) ilişki içinde ve o ilişki aracılığıyla varolur.
•   Rekabet: Bu karşıtlığın, farklılığa yer vermeyen bir birliğin
    tahakkümü altında ortadan kaldırılması: Başkalarına karşı
    rekabet mantığı, bir grubun diğerleri karşısında
    avantajına dönüşür (yani sömürü: zenginler zengindir,
    çünkü yoksullar zenginlerin refahı ele geçirmesi yüzünden
    yoksullaşmışlardır)
•   İşbirliği: Farklılık içindeki birliğin egemenliği altında
    antagonizmanın ortadan kaldırılması: Birlikte çalışma
    mantığı herkesi için avantaj yaratır.
    (Christian Fuchs, Internet and Society: Social Theory In the
    Information Age, Routledge, 2008)
işbirliği ve rekabet
işbirliği ve rekabet
•   Bilgi kapitalizmi içinde işbirliği ve rekabet antagonistik bir
    ilişki içindedir.
işbirliği ve rekabet
•   Bilgi kapitalizmi içinde işbirliği ve rekabet antagonistik bir
    ilişki içindedir.
•   Rekabet eğilimine örnekler (birikim mantığı): Bilgi tekelleri
    (Microsoft, Google, vb.), dijital uçurum, kırılgan (precarious)
    bilgi emeği, bilgi savaşları, elektronik gözetim, internet
    sansürü, çevrimiçi itibar birikimi, siber nefret, metalaşmış
    sanal topluluklar, dezenformasyon
işbirliği ve rekabet
•   Bilgi kapitalizmi içinde işbirliği ve rekabet antagonistik bir
    ilişki içindedir.
•   Rekabet eğilimine örnekler (birikim mantığı): Bilgi tekelleri
    (Microsoft, Google, vb.), dijital uçurum, kırılgan (precarious)
    bilgi emeği, bilgi savaşları, elektronik gözetim, internet
    sansürü, çevrimiçi itibar birikimi, siber nefret, metalaşmış
    sanal topluluklar, dezenformasyon
•   İşbirliği eğilimine örnekler (birikim ve metalaşma mantığının
    olumsuzlanması): dijital armağan ekonomisi, dosya
    paylaşımı, özgür yazılım, açık içerik, alternatif telif sistemleri
    (Creative Commons), Wikipedia, siber protesto, e-katılım,
    işbirliği temelli sanal topluluklar, çevrimiçi yurttaş gazeteciliği
işbirliği ve rekabet
•   Bilgi kapitalizmi içinde işbirliği ve rekabet antagonistik bir
    ilişki içindedir.
•   Rekabet eğilimine örnekler (birikim mantığı): Bilgi tekelleri
    (Microsoft, Google, vb.), dijital uçurum, kırılgan (precarious)
    bilgi emeği, bilgi savaşları, elektronik gözetim, internet
    sansürü, çevrimiçi itibar birikimi, siber nefret, metalaşmış
    sanal topluluklar, dezenformasyon
•   İşbirliği eğilimine örnekler (birikim ve metalaşma mantığının
    olumsuzlanması): dijital armağan ekonomisi, dosya
    paylaşımı, özgür yazılım, açık içerik, alternatif telif sistemleri
    (Creative Commons), Wikipedia, siber protesto, e-katılım,
    işbirliği temelli sanal topluluklar, çevrimiçi yurttaş gazeteciliği
    (Christian Fuchs, Internet and Society: Social Theory In the Information
    Age, Routledge, 2008)
internet: antagonist eğilimlerin alanı
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   İnternet ekonomisine bir örnek: Rekabetin işbirliğine antagonistik tecavüzü =>
       İnternet-hediye-meta-ekonomisi
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   İnternet ekonomisine bir örnek: Rekabetin işbirliğine antagonistik tecavüzü =>
       İnternet-hediye-meta-ekonomisi
   •   Kapitalizmin yapısal krizleri
        •    dot.com krizi, 2000 (birikim ve kurgusal borsa hareketlerindeki mevcut değer
             antagonizmi)
        •    Yeni sermaye birikim stratejileri
        •    Web 2.0, “Sosyal Yazılım” (Google, MySpace, YouTube, Facebook, StudiVZ,
             Friendster, etc.)
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   İnternet ekonomisine bir örnek: Rekabetin işbirliğine antagonistik tecavüzü =>
       İnternet-hediye-meta-ekonomisi
   •   Kapitalizmin yapısal krizleri
        •    dot.com krizi, 2000 (birikim ve kurgusal borsa hareketlerindeki mevcut değer
             antagonizmi)
        •    Yeni sermaye birikim stratejileri
        •    Web 2.0, “Sosyal Yazılım” (Google, MySpace, YouTube, Facebook, StudiVZ,
             Friendster, etc.)

   •   Tipik Web 2.0 uygulamaları kullanıcılar için bedava; kazanç bu serbest erişim
       sayesinde yüksek kullanıcı sayılarına ulaşılması, kullanıcının ürettiği içerik
       ve üçüncü taraflara reklam satmak yoluyla elde ediliyor. Daha çok kullanıcı,
       reklam oranlarının artmasıyla daha çok potansiyel kazanç demek.
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   İnternet ekonomisine bir örnek: Rekabetin işbirliğine antagonistik tecavüzü =>
       İnternet-hediye-meta-ekonomisi
   •   Kapitalizmin yapısal krizleri
        •    dot.com krizi, 2000 (birikim ve kurgusal borsa hareketlerindeki mevcut değer
             antagonizmi)
        •    Yeni sermaye birikim stratejileri
        •    Web 2.0, “Sosyal Yazılım” (Google, MySpace, YouTube, Facebook, StudiVZ,
             Friendster, etc.)

   •   Tipik Web 2.0 uygulamaları kullanıcılar için bedava; kazanç bu serbest erişim
       sayesinde yüksek kullanıcı sayılarına ulaşılması, kullanıcının ürettiği içerik
       ve üçüncü taraflara reklam satmak yoluyla elde ediliyor. Daha çok kullanıcı,
       reklam oranlarının artmasıyla daha çok potansiyel kazanç demek.
   •   Armağan ilkesi kapitalizmin mantığına aşkındır, ama kapitalizm altında kapsanır,
       sermaye birikiminin bir aracı haline getirilir. İnternet armağanı ikili bir karaktere
       sahiptir: hem denge sağlayıcı hem de ideolojik ve potansiyel olarak
       dengesizleştiricidir; hem rekabet hem de işbirliği özelliklerine sahiptir.
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   İnternet ekonomisine bir örnek: Rekabetin işbirliğine antagonistik tecavüzü =>
       İnternet-hediye-meta-ekonomisi
   •   Kapitalizmin yapısal krizleri
        •     dot.com krizi, 2000 (birikim ve kurgusal borsa hareketlerindeki mevcut değer
              antagonizmi)
        •     Yeni sermaye birikim stratejileri
        •     Web 2.0, “Sosyal Yazılım” (Google, MySpace, YouTube, Facebook, StudiVZ,
              Friendster, etc.)

   •   Tipik Web 2.0 uygulamaları kullanıcılar için bedava; kazanç bu serbest erişim
       sayesinde yüksek kullanıcı sayılarına ulaşılması, kullanıcının ürettiği içerik
       ve üçüncü taraflara reklam satmak yoluyla elde ediliyor. Daha çok kullanıcı,
       reklam oranlarının artmasıyla daha çok potansiyel kazanç demek.
   •   Armağan ilkesi kapitalizmin mantığına aşkındır, ama kapitalizm altında kapsanır,
       sermaye birikiminin bir aracı haline getirilir. İnternet armağanı ikili bir karaktere
       sahiptir: hem denge sağlayıcı hem de ideolojik ve potansiyel olarak
       dengesizleştiricidir; hem rekabet hem de işbirliği özelliklerine sahiptir.
       (Christian Fuchs, Internet and Society: Social Theory In the Information Age, Routledge, 2008)
internet: antagonist eğilimlerin alanı
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   Seyircinin metalaşması: “Çünkü seyirci gücü üretilir, satılır, satın alınır ve tüketilir, bir
       fiyatı vardır ve bir metadır. (...) Seyirci üyeleriniz bedeli ödenmemiş çalışma zamanınıza
       katkıda bulunur ve karşılığında program malzemesi ve açık reklamlara maruz
       kalırsınız.” (Dallas Smythe, Communications: Blindspot of Western Marxism, 1981/2006).
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   Seyircinin metalaşması: “Çünkü seyirci gücü üretilir, satılır, satın alınır ve tüketilir, bir
       fiyatı vardır ve bir metadır. (...) Seyirci üyeleriniz bedeli ödenmemiş çalışma zamanınıza
       katkıda bulunur ve karşılığında program malzemesi ve açık reklamlara maruz
       kalırsınız.” (Dallas Smythe, Communications: Blindspot of Western Marxism, 1981/2006).
   •   Seyirci ücretsiz çalışır. Medya tüketimi, seyirciyi müşterilere reklam biçiminde satılan
       bir metaya dönüştüren üretici emektir.
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   Seyircinin metalaşması: “Çünkü seyirci gücü üretilir, satılır, satın alınır ve tüketilir, bir
       fiyatı vardır ve bir metadır. (...) Seyirci üyeleriniz bedeli ödenmemiş çalışma zamanınıza
       katkıda bulunur ve karşılığında program malzemesi ve açık reklamlara maruz
       kalırsınız.” (Dallas Smythe, Communications: Blindspot of Western Marxism, 1981/2006).
   •   Seyirci ücretsiz çalışır. Medya tüketimi, seyirciyi müşterilere reklam biçiminde satılan
       bir metaya dönüştüren üretici emektir.
   •   İnternet: artı değerin üreticileri olarak üretici-tüketiciler (prosumer), ücretsiz çalışırlar;
       bedava içerik üreten kullanıcılar, küresel emek dışalım kaynağıdır (değer azalırken
       verimlilik artar ve artı değer oranı yükselir)
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   Seyircinin metalaşması: “Çünkü seyirci gücü üretilir, satılır, satın alınır ve tüketilir, bir
       fiyatı vardır ve bir metadır. (...) Seyirci üyeleriniz bedeli ödenmemiş çalışma zamanınıza
       katkıda bulunur ve karşılığında program malzemesi ve açık reklamlara maruz
       kalırsınız.” (Dallas Smythe, Communications: Blindspot of Western Marxism, 1981/2006).
   •   Seyirci ücretsiz çalışır. Medya tüketimi, seyirciyi müşterilere reklam biçiminde satılan
       bir metaya dönüştüren üretici emektir.
   •   İnternet: artı değerin üreticileri olarak üretici-tüketiciler (prosumer), ücretsiz çalışırlar;
       bedava içerik üreten kullanıcılar, küresel emek dışalım kaynağıdır (değer azalırken
       verimlilik artar ve artı değer oranı yükselir)
   •   Web 2.0: “google’layan”, YouTube’a video yükleyen, MySpace, Facebook ve
       Linkedin’deki profillerini güncelleyen kullanıcılar, reklam müşterilerine satılan bir seyirci
       metası oluştururlar.
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   Seyircinin metalaşması: “Çünkü seyirci gücü üretilir, satılır, satın alınır ve tüketilir, bir
       fiyatı vardır ve bir metadır. (...) Seyirci üyeleriniz bedeli ödenmemiş çalışma zamanınıza
       katkıda bulunur ve karşılığında program malzemesi ve açık reklamlara maruz
       kalırsınız.” (Dallas Smythe, Communications: Blindspot of Western Marxism, 1981/2006).
   •   Seyirci ücretsiz çalışır. Medya tüketimi, seyirciyi müşterilere reklam biçiminde satılan
       bir metaya dönüştüren üretici emektir.
   •   İnternet: artı değerin üreticileri olarak üretici-tüketiciler (prosumer), ücretsiz çalışırlar;
       bedava içerik üreten kullanıcılar, küresel emek dışalım kaynağıdır (değer azalırken
       verimlilik artar ve artı değer oranı yükselir)
   •   Web 2.0: “google’layan”, YouTube’a video yükleyen, MySpace, Facebook ve
       Linkedin’deki profillerini güncelleyen kullanıcılar, reklam müşterilerine satılan bir seyirci
       metası oluştururlar.
   •   Geleneksel kitle iletişim araçlarındaki seyirci metası ile internetteki arasındaki fark,
       alıcıların üretici-tüketici (prosumer) olmaları, kullanıcı üretimli içerik, kullanıcıları sürekli
       olarak aktif ve yaratıcı olmaları, topluluklar kurmalarıdır. Bu, internetin çoktan-çoka
       iletişim niteliğinden kaynaklanır.
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   Seyircinin metalaşması: “Çünkü seyirci gücü üretilir, satılır, satın alınır ve tüketilir, bir
       fiyatı vardır ve bir metadır. (...) Seyirci üyeleriniz bedeli ödenmemiş çalışma zamanınıza
       katkıda bulunur ve karşılığında program malzemesi ve açık reklamlara maruz
       kalırsınız.” (Dallas Smythe, Communications: Blindspot of Western Marxism, 1981/2006).
   •   Seyirci ücretsiz çalışır. Medya tüketimi, seyirciyi müşterilere reklam biçiminde satılan
       bir metaya dönüştüren üretici emektir.
   •   İnternet: artı değerin üreticileri olarak üretici-tüketiciler (prosumer), ücretsiz çalışırlar;
       bedava içerik üreten kullanıcılar, küresel emek dışalım kaynağıdır (değer azalırken
       verimlilik artar ve artı değer oranı yükselir)
   •   Web 2.0: “google’layan”, YouTube’a video yükleyen, MySpace, Facebook ve
       Linkedin’deki profillerini güncelleyen kullanıcılar, reklam müşterilerine satılan bir seyirci
       metası oluştururlar.
   •   Geleneksel kitle iletişim araçlarındaki seyirci metası ile internetteki arasındaki fark,
       alıcıların üretici-tüketici (prosumer) olmaları, kullanıcı üretimli içerik, kullanıcıları sürekli
       olarak aktif ve yaratıcı olmaları, topluluklar kurmalarıdır. Bu, internetin çoktan-çoka
       iletişim niteliğinden kaynaklanır.
   •   İnternet seyirci metası, bir üretici-tüketici metasıdır.
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   Seyircinin metalaşması: “Çünkü seyirci gücü üretilir, satılır, satın alınır ve tüketilir, bir
       fiyatı vardır ve bir metadır. (...) Seyirci üyeleriniz bedeli ödenmemiş çalışma zamanınıza
       katkıda bulunur ve karşılığında program malzemesi ve açık reklamlara maruz
       kalırsınız.” (Dallas Smythe, Communications: Blindspot of Western Marxism, 1981/2006).
   •   Seyirci ücretsiz çalışır. Medya tüketimi, seyirciyi müşterilere reklam biçiminde satılan
       bir metaya dönüştüren üretici emektir.
   •   İnternet: artı değerin üreticileri olarak üretici-tüketiciler (prosumer), ücretsiz çalışırlar;
       bedava içerik üreten kullanıcılar, küresel emek dışalım kaynağıdır (değer azalırken
       verimlilik artar ve artı değer oranı yükselir)
   •   Web 2.0: “google’layan”, YouTube’a video yükleyen, MySpace, Facebook ve
       Linkedin’deki profillerini güncelleyen kullanıcılar, reklam müşterilerine satılan bir seyirci
       metası oluştururlar.
   •   Geleneksel kitle iletişim araçlarındaki seyirci metası ile internetteki arasındaki fark,
       alıcıların üretici-tüketici (prosumer) olmaları, kullanıcı üretimli içerik, kullanıcıları sürekli
       olarak aktif ve yaratıcı olmaları, topluluklar kurmalarıdır. Bu, internetin çoktan-çoka
       iletişim niteliğinden kaynaklanır.
   •   İnternet seyirci metası, bir üretici-tüketici metasıdır.
       (Christian Fuchs, Internet and Society: Social Theory In the Information Age, Routledge, 2008)
bireyin medya karşısında değişen
            konumu
bireyin medya karşısında değişen
            konumu
internet: antagonist eğilimlerin alanı
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   Bu yapısal antagonizm, karşıtların karşılıklı bağımlılığını beraberinde
       getirdiğinden, işbirliği ve rekabet yanlızca bilgi kapitalizminin karşıt
       eğilimleri olmakla kalmaz, sürekli birbirlerinin alanına el uzatırlar.
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   Bu yapısal antagonizm, karşıtların karşılıklı bağımlılığını beraberinde
       getirdiğinden, işbirliği ve rekabet yanlızca bilgi kapitalizminin karşıt
       eğilimleri olmakla kalmaz, sürekli birbirlerinin alanına el uzatırlar.
   •   İşbirliğine dayalı, katılımcı bilgi toplumu henüz kurulmamıştır; ancak
       gelişme halindedir ve dinamikleri mevcut toplum modeliyle uzlaşmaz
       ilişki içindedir.
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   Bu yapısal antagonizm, karşıtların karşılıklı bağımlılığını beraberinde
       getirdiğinden, işbirliği ve rekabet yanlızca bilgi kapitalizminin karşıt
       eğilimleri olmakla kalmaz, sürekli birbirlerinin alanına el uzatırlar.
   •   İşbirliğine dayalı, katılımcı bilgi toplumu henüz kurulmamıştır; ancak
       gelişme halindedir ve dinamikleri mevcut toplum modeliyle uzlaşmaz
       ilişki içindedir.
   •   Bu karşıtlığın bir tarafında e-katılım ve paylaşım ekonomisi, öteki
       tarafında e-tahakküm ve kıtlık ekonomisi vardır.
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   Bu yapısal antagonizm, karşıtların karşılıklı bağımlılığını beraberinde
       getirdiğinden, işbirliği ve rekabet yanlızca bilgi kapitalizminin karşıt
       eğilimleri olmakla kalmaz, sürekli birbirlerinin alanına el uzatırlar.
   •   İşbirliğine dayalı, katılımcı bilgi toplumu henüz kurulmamıştır; ancak
       gelişme halindedir ve dinamikleri mevcut toplum modeliyle uzlaşmaz
       ilişki içindedir.
   •   Bu karşıtlığın bir tarafında e-katılım ve paylaşım ekonomisi, öteki
       tarafında e-tahakküm ve kıtlık ekonomisi vardır.
   •   Ulusötesi bilgi kapitalizmi, rekabet mantığının tahakkümünde, işbirliği
       kavramını kolonize etmeyi şimdilik başarır. “Katılımcı” yönetim, ekip
       çalışması, “stratejik” ortaklıklar, kurumsal sosyal sorumluluk bunun
       örnekleri.
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   Bu yapısal antagonizm, karşıtların karşılıklı bağımlılığını beraberinde
       getirdiğinden, işbirliği ve rekabet yanlızca bilgi kapitalizminin karşıt
       eğilimleri olmakla kalmaz, sürekli birbirlerinin alanına el uzatırlar.
   •   İşbirliğine dayalı, katılımcı bilgi toplumu henüz kurulmamıştır; ancak
       gelişme halindedir ve dinamikleri mevcut toplum modeliyle uzlaşmaz
       ilişki içindedir.
   •   Bu karşıtlığın bir tarafında e-katılım ve paylaşım ekonomisi, öteki
       tarafında e-tahakküm ve kıtlık ekonomisi vardır.
   •   Ulusötesi bilgi kapitalizmi, rekabet mantığının tahakkümünde, işbirliği
       kavramını kolonize etmeyi şimdilik başarır. “Katılımcı” yönetim, ekip
       çalışması, “stratejik” ortaklıklar, kurumsal sosyal sorumluluk bunun
       örnekleri.
   •   Bu, disiplin toplumundan (kendini-)denetleyen bir topluma geçiş
       aşamasıdır. (Deleuze)
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   Bu yapısal antagonizm, karşıtların karşılıklı bağımlılığını beraberinde
       getirdiğinden, işbirliği ve rekabet yanlızca bilgi kapitalizminin karşıt
       eğilimleri olmakla kalmaz, sürekli birbirlerinin alanına el uzatırlar.
   •   İşbirliğine dayalı, katılımcı bilgi toplumu henüz kurulmamıştır; ancak
       gelişme halindedir ve dinamikleri mevcut toplum modeliyle uzlaşmaz
       ilişki içindedir.
   •   Bu karşıtlığın bir tarafında e-katılım ve paylaşım ekonomisi, öteki
       tarafında e-tahakküm ve kıtlık ekonomisi vardır.
   •   Ulusötesi bilgi kapitalizmi, rekabet mantığının tahakkümünde, işbirliği
       kavramını kolonize etmeyi şimdilik başarır. “Katılımcı” yönetim, ekip
       çalışması, “stratejik” ortaklıklar, kurumsal sosyal sorumluluk bunun
       örnekleri.
   •   Bu, disiplin toplumundan (kendini-)denetleyen bir topluma geçiş
       aşamasıdır. (Deleuze)
       (Christian Fuchs, Internet and Society: Social Theory In the Information Age,
       Routledge, 2008)
ulus-ötesi bilgi toplumunun
     antagonizmaları
ulus-ötesi bilgi toplumunun
     antagonizmaları
internet: antagonist eğilimlerin alanı
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   “Ağ kapitalizmi” kavramı özünde antagonist bir ikiliği barındırır.
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   “Ağ kapitalizmi” kavramı özünde antagonist bir ikiliği barındırır.
   •   Bilgi ağları ortaklaşa üretim ve metaların bireysel mülkiyeti arasındaki
       antagonizmi güçlendirir.
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   “Ağ kapitalizmi” kavramı özünde antagonist bir ikiliği barındırır.
   •   Bilgi ağları ortaklaşa üretim ve metaların bireysel mülkiyeti arasındaki
       antagonizmi güçlendirir.
   •   Ağ yapısı kapitalizmin temellerini oyuyor.
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   “Ağ kapitalizmi” kavramı özünde antagonist bir ikiliği barındırır.
   •   Bilgi ağları ortaklaşa üretim ve metaların bireysel mülkiyeti arasındaki
       antagonizmi güçlendirir.
   •   Ağ yapısı kapitalizmin temellerini oyuyor.
   •   Kapitalist birikim ve artı değer yaratma süreci artık ağ yapılanmasına, ağ
       üzerinde gelişen işbirliklerine, ortaklaşa gayrimaddi emeğe, inovasyon
       ağlarına, bilginin üretim, erişim, paylaşım, yani değer yaratma sürecinin açık,
       kesintisiz, yatay koordinasyonlu ağlar temelinde gelişmesine bağlı.
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   “Ağ kapitalizmi” kavramı özünde antagonist bir ikiliği barındırır.
   •   Bilgi ağları ortaklaşa üretim ve metaların bireysel mülkiyeti arasındaki
       antagonizmi güçlendirir.
   •   Ağ yapısı kapitalizmin temellerini oyuyor.
   •   Kapitalist birikim ve artı değer yaratma süreci artık ağ yapılanmasına, ağ
       üzerinde gelişen işbirliklerine, ortaklaşa gayrimaddi emeğe, inovasyon
       ağlarına, bilginin üretim, erişim, paylaşım, yani değer yaratma sürecinin açık,
       kesintisiz, yatay koordinasyonlu ağlar temelinde gelişmesine bağlı.
   •   Ağ işbirliği ve paylaşım demek.
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   “Ağ kapitalizmi” kavramı özünde antagonist bir ikiliği barındırır.
   •   Bilgi ağları ortaklaşa üretim ve metaların bireysel mülkiyeti arasındaki
       antagonizmi güçlendirir.
   •   Ağ yapısı kapitalizmin temellerini oyuyor.
   •   Kapitalist birikim ve artı değer yaratma süreci artık ağ yapılanmasına, ağ
       üzerinde gelişen işbirliklerine, ortaklaşa gayrimaddi emeğe, inovasyon
       ağlarına, bilginin üretim, erişim, paylaşım, yani değer yaratma sürecinin açık,
       kesintisiz, yatay koordinasyonlu ağlar temelinde gelişmesine bağlı.
   •   Ağ işbirliği ve paylaşım demek.
   •   Kapitalizm ise rekabet mantığının egemen olduğu bir araçsal akıl ürünü.
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   “Ağ kapitalizmi” kavramı özünde antagonist bir ikiliği barındırır.
   •   Bilgi ağları ortaklaşa üretim ve metaların bireysel mülkiyeti arasındaki
       antagonizmi güçlendirir.
   •   Ağ yapısı kapitalizmin temellerini oyuyor.
   •   Kapitalist birikim ve artı değer yaratma süreci artık ağ yapılanmasına, ağ
       üzerinde gelişen işbirliklerine, ortaklaşa gayrimaddi emeğe, inovasyon
       ağlarına, bilginin üretim, erişim, paylaşım, yani değer yaratma sürecinin açık,
       kesintisiz, yatay koordinasyonlu ağlar temelinde gelişmesine bağlı.
   •   Ağ işbirliği ve paylaşım demek.
   •   Kapitalizm ise rekabet mantığının egemen olduğu bir araçsal akıl ürünü.
   •   Kapitalizm üretim araçlarının özel mülkiyeti üzerinde temelleniyor, ağ ise
       üretim araçlarını erişilebilir kılıp paylaşıma açarak mülkiyetin altını oyuyor.
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   “Ağ kapitalizmi” kavramı özünde antagonist bir ikiliği barındırır.
   •   Bilgi ağları ortaklaşa üretim ve metaların bireysel mülkiyeti arasındaki
       antagonizmi güçlendirir.
   •   Ağ yapısı kapitalizmin temellerini oyuyor.
   •   Kapitalist birikim ve artı değer yaratma süreci artık ağ yapılanmasına, ağ
       üzerinde gelişen işbirliklerine, ortaklaşa gayrimaddi emeğe, inovasyon
       ağlarına, bilginin üretim, erişim, paylaşım, yani değer yaratma sürecinin açık,
       kesintisiz, yatay koordinasyonlu ağlar temelinde gelişmesine bağlı.
   •   Ağ işbirliği ve paylaşım demek.
   •   Kapitalizm ise rekabet mantığının egemen olduğu bir araçsal akıl ürünü.
   •   Kapitalizm üretim araçlarının özel mülkiyeti üzerinde temelleniyor, ağ ise
       üretim araçlarını erişilebilir kılıp paylaşıma açarak mülkiyetin altını oyuyor.
   •   Rekabet ve işbirliğinin antagonist birlikteliğinin yaşandığı bir ara-dünyadayız.
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   “Ağ kapitalizmi” kavramı özünde antagonist bir ikiliği barındırır.
   •   Bilgi ağları ortaklaşa üretim ve metaların bireysel mülkiyeti arasındaki
       antagonizmi güçlendirir.
   •   Ağ yapısı kapitalizmin temellerini oyuyor.
   •   Kapitalist birikim ve artı değer yaratma süreci artık ağ yapılanmasına, ağ
       üzerinde gelişen işbirliklerine, ortaklaşa gayrimaddi emeğe, inovasyon
       ağlarına, bilginin üretim, erişim, paylaşım, yani değer yaratma sürecinin açık,
       kesintisiz, yatay koordinasyonlu ağlar temelinde gelişmesine bağlı.
   •   Ağ işbirliği ve paylaşım demek.
   •   Kapitalizm ise rekabet mantığının egemen olduğu bir araçsal akıl ürünü.
   •   Kapitalizm üretim araçlarının özel mülkiyeti üzerinde temelleniyor, ağ ise
       üretim araçlarını erişilebilir kılıp paylaşıma açarak mülkiyetin altını oyuyor.
   •   Rekabet ve işbirliğinin antagonist birlikteliğinin yaşandığı bir ara-dünyadayız.
       (Christian Fuchs, Internet and Society: Social Theory In the Information Age, Routledge,
       2008)
internet: antagonist eğilimlerin alanı
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   Christian Fuchs, internet ve toplum arasında, geleneksel
       medyanın bize anlattığının tersine tek boyutlu değil, çok
       boyutlu ve antagonistik bir ilişki olduğunu söyler:
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   Christian Fuchs, internet ve toplum arasında, geleneksel
       medyanın bize anlattığının tersine tek boyutlu değil, çok
       boyutlu ve antagonistik bir ilişki olduğunu söyler:
        •   Kimi internetin suça, ahlaki çöküşe, köktenciliğe, terörizme,
            dilin yozlaşmasına, bilgi çöplüğüne, fikir hırsızlığına,
            insanların birbirlerinden yalıtılmasına yol açtığını iddia eder;
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   Christian Fuchs, internet ve toplum arasında, geleneksel
       medyanın bize anlattığının tersine tek boyutlu değil, çok
       boyutlu ve antagonistik bir ilişki olduğunu söyler:
        •   Kimi internetin suça, ahlaki çöküşe, köktenciliğe, terörizme,
            dilin yozlaşmasına, bilgi çöplüğüne, fikir hırsızlığına,
            insanların birbirlerinden yalıtılmasına yol açtığını iddia eder;
        •   kimi de demokrasi, özgürlük, refah, işbirliği, yeni işler,
            ekonomik büyüme, katılım, daha iyi eğitim gibi değerleri
            getirdiğini...
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   Christian Fuchs, internet ve toplum arasında, geleneksel
       medyanın bize anlattığının tersine tek boyutlu değil, çok
       boyutlu ve antagonistik bir ilişki olduğunu söyler:
        •   Kimi internetin suça, ahlaki çöküşe, köktenciliğe, terörizme,
            dilin yozlaşmasına, bilgi çöplüğüne, fikir hırsızlığına,
            insanların birbirlerinden yalıtılmasına yol açtığını iddia eder;
        •   kimi de demokrasi, özgürlük, refah, işbirliği, yeni işler,
            ekonomik büyüme, katılım, daha iyi eğitim gibi değerleri
            getirdiğini...
   •   Ama internet “antagonist eğilimlerin bir alanı”dır ve
       mevcut risklerle birlikte mümkün fırsatlar sunar.
internet: antagonist eğilimlerin alanı
   •   Christian Fuchs, internet ve toplum arasında, geleneksel
       medyanın bize anlattığının tersine tek boyutlu değil, çok
       boyutlu ve antagonistik bir ilişki olduğunu söyler:
        •   Kimi internetin suça, ahlaki çöküşe, köktenciliğe, terörizme,
            dilin yozlaşmasına, bilgi çöplüğüne, fikir hırsızlığına,
            insanların birbirlerinden yalıtılmasına yol açtığını iddia eder;
        •   kimi de demokrasi, özgürlük, refah, işbirliği, yeni işler,
            ekonomik büyüme, katılım, daha iyi eğitim gibi değerleri
            getirdiğini...
   •   Ama internet “antagonist eğilimlerin bir alanı”dır ve
       mevcut risklerle birlikte mümkün fırsatlar sunar.
       (Christian Fuchs, Internet and Society: Social Theory In the
       Information Age, Routledge, 2008)
internet ve ulus-devlet
internet ve ulus-devlet
•   Küresel ağ kapitalizmine entegre olmakta sorun yaşayan
    ulus-devletler bu antagonist ilişkiyi ısrarla tek boyutlu bir
    düzleme indirgemeye çalışır ve internete yönelik ciddi
    bir tehdit algısı geliştirir. Bu algı, yeni yönetsel
    paradigmalara uyumsuz doğalarının bir sonucudur.
internet ve ulus-devlet
•   Küresel ağ kapitalizmine entegre olmakta sorun yaşayan
    ulus-devletler bu antagonist ilişkiyi ısrarla tek boyutlu bir
    düzleme indirgemeye çalışır ve internete yönelik ciddi
    bir tehdit algısı geliştirir. Bu algı, yeni yönetsel
    paradigmalara uyumsuz doğalarının bir sonucudur.
•   Oysa kendi sonlarını hazırlayan, internet ve temsil ettiği
    riskler ve fırsatlar değil, bu uyumsuzluklarıdır.
internet ve ulus-devlet
•   Küresel ağ kapitalizmine entegre olmakta sorun yaşayan
    ulus-devletler bu antagonist ilişkiyi ısrarla tek boyutlu bir
    düzleme indirgemeye çalışır ve internete yönelik ciddi
    bir tehdit algısı geliştirir. Bu algı, yeni yönetsel
    paradigmalara uyumsuz doğalarının bir sonucudur.
•   Oysa kendi sonlarını hazırlayan, internet ve temsil ettiği
    riskler ve fırsatlar değil, bu uyumsuzluklarıdır.
•   Bu devletler internete yasakçı bir zihniyetle yaklaşır;
    tehdit olarak gördüğü bilgi akışını tamamen
    denetimleri altına almaya çalışır; başarısız olmaya
    mahkum bu yaklaşımla ne riskleri yönetebilir ne de
    fırsatları değerlendirebilir.
internet ve ulus-devlet
•   Küresel ağ kapitalizmine entegre olmakta sorun yaşayan
    ulus-devletler bu antagonist ilişkiyi ısrarla tek boyutlu bir
    düzleme indirgemeye çalışır ve internete yönelik ciddi
    bir tehdit algısı geliştirir. Bu algı, yeni yönetsel
    paradigmalara uyumsuz doğalarının bir sonucudur.
•   Oysa kendi sonlarını hazırlayan, internet ve temsil ettiği
    riskler ve fırsatlar değil, bu uyumsuzluklarıdır.
•   Bu devletler internete yasakçı bir zihniyetle yaklaşır;
    tehdit olarak gördüğü bilgi akışını tamamen
    denetimleri altına almaya çalışır; başarısız olmaya
    mahkum bu yaklaşımla ne riskleri yönetebilir ne de
    fırsatları değerlendirebilir.
•   Bu denklemde toplum geçici olarak kaybedendir. Ama asıl
    kaybeden bu uyumsuz devletler olacaktır.
iktidar, bilgi ve iletişim
iktidar, bilgi ve iletişim
• Her iktidar, uyruklarının bilgiye erişimini ve
  aralarındaki iletişimi denetlemeyi hayal
  eder.
iktidar, bilgi ve iletişim
• Her iktidar, uyruklarının bilgiye erişimini ve
  aralarındaki iletişimi denetlemeyi hayal
  eder.
• Ama internet, "küresel", "gayri-
  merkezi", "açık", "sınırsız",
  "etkileşimli", "kullanıcı-denetimli" ve
  "altyapıdan-bağımsız”...
iktidar, bilgi ve iletişim
• Her iktidar, uyruklarının bilgiye erişimini ve
  aralarındaki iletişimi denetlemeyi hayal
  eder.
• Ama internet, "küresel", "gayri-
  merkezi", "açık", "sınırsız",
  "etkileşimli", "kullanıcı-denetimli" ve
  "altyapıdan-bağımsız”...
• Bilgi iktidardan kaçar. Merkezi olmayan
  ve sınır-ötesi ağlar üzerinde dolaşan bilgiyi
  tamamen denetlemenin imkanı yoktur.
Türkiye
bir enstantane
Türkiye’de durum
Türkiye’de durum
•   Olumsuz düzenleme anlayışı ve katılımsız kanun yapma süreci
Türkiye’de durum
•   Olumsuz düzenleme anlayışı ve katılımsız kanun yapma süreci
•   2001 - 2009 arasında sansürlenen 6000‘den fazla site...
Türkiye’de durum
•   Olumsuz düzenleme anlayışı ve katılımsız kanun yapma süreci
•   2001 - 2009 arasında sansürlenen 6000‘den fazla site...
•   5651 sayılı yasa ve yeni düzenlemeler
Türkiye’de durum
•   Olumsuz düzenleme anlayışı ve katılımsız kanun yapma süreci
•   2001 - 2009 arasında sansürlenen 6000‘den fazla site...
•   5651 sayılı yasa ve yeni düzenlemeler
•   Terörle Mücadele Kanunu’nun site engellemek için kullanımı
Türkiye’de durum
•   Olumsuz düzenleme anlayışı ve katılımsız kanun yapma süreci
•   2001 - 2009 arasında sansürlenen 6000‘den fazla site...
•   5651 sayılı yasa ve yeni düzenlemeler
•   Terörle Mücadele Kanunu’nun site engellemek için kullanımı
•   Yeni FSEK (Türkçe HADOPI?)
Türkiye’de durum
•   Olumsuz düzenleme anlayışı ve katılımsız kanun yapma süreci
•   2001 - 2009 arasında sansürlenen 6000‘den fazla site...
•   5651 sayılı yasa ve yeni düzenlemeler
•   Terörle Mücadele Kanunu’nun site engellemek için kullanımı
•   Yeni FSEK (Türkçe HADOPI?)
•   E-Devlet ve Bilgi Toplumu Kanun Tasarısı ve Ulaştırma Bakanlığı’nın yetki
    aşımı
Türkiye’de durum
•   Olumsuz düzenleme anlayışı ve katılımsız kanun yapma süreci
•   2001 - 2009 arasında sansürlenen 6000‘den fazla site...
•   5651 sayılı yasa ve yeni düzenlemeler
•   Terörle Mücadele Kanunu’nun site engellemek için kullanımı
•   Yeni FSEK (Türkçe HADOPI?)
•   E-Devlet ve Bilgi Toplumu Kanun Tasarısı ve Ulaştırma Bakanlığı’nın yetki
    aşımı
•   Bilişim Suçları Kanun Tasarısı (Basın Kanunu’nu internete uygulamak)
Türkiye’de durum
•   Olumsuz düzenleme anlayışı ve katılımsız kanun yapma süreci
•   2001 - 2009 arasında sansürlenen 6000‘den fazla site...
•   5651 sayılı yasa ve yeni düzenlemeler
•   Terörle Mücadele Kanunu’nun site engellemek için kullanımı
•   Yeni FSEK (Türkçe HADOPI?)
•   E-Devlet ve Bilgi Toplumu Kanun Tasarısı ve Ulaştırma Bakanlığı’nın yetki
    aşımı
•   Bilişim Suçları Kanun Tasarısı (Basın Kanunu’nu internete uygulamak)
•   Ulusal Bilgi Güvenliği Kanun Tasarısı
Türkiye’de durum
•   Olumsuz düzenleme anlayışı ve katılımsız kanun yapma süreci
•   2001 - 2009 arasında sansürlenen 6000‘den fazla site...
•   5651 sayılı yasa ve yeni düzenlemeler
•   Terörle Mücadele Kanunu’nun site engellemek için kullanımı
•   Yeni FSEK (Türkçe HADOPI?)
•   E-Devlet ve Bilgi Toplumu Kanun Tasarısı ve Ulaştırma Bakanlığı’nın yetki
    aşımı
•   Bilişim Suçları Kanun Tasarısı (Basın Kanunu’nu internete uygulamak)
•   Ulusal Bilgi Güvenliği Kanun Tasarısı
•   İnternet Alan Adları Yönetmeliği Taslağı
Türkiye’de durum
•   Olumsuz düzenleme anlayışı ve katılımsız kanun yapma süreci
•   2001 - 2009 arasında sansürlenen 6000‘den fazla site...
•   5651 sayılı yasa ve yeni düzenlemeler
•   Terörle Mücadele Kanunu’nun site engellemek için kullanımı
•   Yeni FSEK (Türkçe HADOPI?)
•   E-Devlet ve Bilgi Toplumu Kanun Tasarısı ve Ulaştırma Bakanlığı’nın yetki
    aşımı
•   Bilişim Suçları Kanun Tasarısı (Basın Kanunu’nu internete uygulamak)
•   Ulusal Bilgi Güvenliği Kanun Tasarısı
•   İnternet Alan Adları Yönetmeliği Taslağı
•   Kişisel Verilieri Koruma Kanunu’nun henüz yasalaşmaması
Türkiye’de durum
•   Olumsuz düzenleme anlayışı ve katılımsız kanun yapma süreci
•   2001 - 2009 arasında sansürlenen 6000‘den fazla site...
•   5651 sayılı yasa ve yeni düzenlemeler
•   Terörle Mücadele Kanunu’nun site engellemek için kullanımı
•   Yeni FSEK (Türkçe HADOPI?)
•   E-Devlet ve Bilgi Toplumu Kanun Tasarısı ve Ulaştırma Bakanlığı’nın yetki
    aşımı
•   Bilişim Suçları Kanun Tasarısı (Basın Kanunu’nu internete uygulamak)
•   Ulusal Bilgi Güvenliği Kanun Tasarısı
•   İnternet Alan Adları Yönetmeliği Taslağı
•   Kişisel Verilieri Koruma Kanunu’nun henüz yasalaşmaması
•   Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun kadük hale gelmesi
Türkiye’de durum
•   Olumsuz düzenleme anlayışı ve katılımsız kanun yapma süreci
•   2001 - 2009 arasında sansürlenen 6000‘den fazla site...
•   5651 sayılı yasa ve yeni düzenlemeler
•   Terörle Mücadele Kanunu’nun site engellemek için kullanımı
•   Yeni FSEK (Türkçe HADOPI?)
•   E-Devlet ve Bilgi Toplumu Kanun Tasarısı ve Ulaştırma Bakanlığı’nın yetki
    aşımı
•   Bilişim Suçları Kanun Tasarısı (Basın Kanunu’nu internete uygulamak)
•   Ulusal Bilgi Güvenliği Kanun Tasarısı
•   İnternet Alan Adları Yönetmeliği Taslağı
•   Kişisel Verilieri Koruma Kanunu’nun henüz yasalaşmaması
•   Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun kadük hale gelmesi
•   Bilgi Toplumu politikalarının ve hukusal düzenleme mekanizmalarının
    zafiyeti: Yönetişim Fobisi...
Türkiye’de durum
Türkiye’de durum
•   “Hukuk devleti”, pratik olarak hukukun yurttaşlar lehine ve devlete
    rağmen üstün kılınmasıdır.
Türkiye’de durum
•   “Hukuk devleti”, pratik olarak hukukun yurttaşlar lehine ve devlete
    rağmen üstün kılınmasıdır.
•   Çünkü devletler, her zaman ve her yerde “düzenleme”den
    “denetleme”yi anlarlar ve “güvenlik” ile “hak ve özgürlükler” arasındaki
    dengenin teminatı hukuk devleti ilke ve kuralları çerçevesinde ancak
    yurttaş inisiyatifleri ve sivil toplum girişimleri ile sağlanır.
Türkiye’de durum
•   “Hukuk devleti”, pratik olarak hukukun yurttaşlar lehine ve devlete
    rağmen üstün kılınmasıdır.
•   Çünkü devletler, her zaman ve her yerde “düzenleme”den
    “denetleme”yi anlarlar ve “güvenlik” ile “hak ve özgürlükler” arasındaki
    dengenin teminatı hukuk devleti ilke ve kuralları çerçevesinde ancak
    yurttaş inisiyatifleri ve sivil toplum girişimleri ile sağlanır.
•   Bu inisiyatifin şu ya da bu nedenlerle engellendiği, baskı altına alındığı
    ve yıldırıldığı durumlar, Çin’de olduğu gibi, “devlet güvenliği”
    gerekçesiyle bir elektronik foruma mesaj yollamanın ölüm cezasıyla
    tehdit edildiği “düzenleyici mevzuat”larla sonuçlanabilir.
Türkiye’de durum
•   “Hukuk devleti”, pratik olarak hukukun yurttaşlar lehine ve devlete
    rağmen üstün kılınmasıdır.
•   Çünkü devletler, her zaman ve her yerde “düzenleme”den
    “denetleme”yi anlarlar ve “güvenlik” ile “hak ve özgürlükler” arasındaki
    dengenin teminatı hukuk devleti ilke ve kuralları çerçevesinde ancak
    yurttaş inisiyatifleri ve sivil toplum girişimleri ile sağlanır.
•   Bu inisiyatifin şu ya da bu nedenlerle engellendiği, baskı altına alındığı
    ve yıldırıldığı durumlar, Çin’de olduğu gibi, “devlet güvenliği”
    gerekçesiyle bir elektronik foruma mesaj yollamanın ölüm cezasıyla
    tehdit edildiği “düzenleyici mevzuat”larla sonuçlanabilir.
•   Bu aşırı bir örnek sayılabilir, ancak mantık her zaman sonucuna
    ulaşma eğilimindedir. Denetleme ABD ya da AB’de olduğu gibi “çocuk
    pornografisi” ve “korsanlığın” denetlenmesi maskesiyle başlar, giderek
    tüm iletişimin denetlenmesi ve sansür edilmesi çabalarıyla sonuçlanır.
Türkiye’de durum
•   “Hukuk devleti”, pratik olarak hukukun yurttaşlar lehine ve devlete
    rağmen üstün kılınmasıdır.
•   Çünkü devletler, her zaman ve her yerde “düzenleme”den
    “denetleme”yi anlarlar ve “güvenlik” ile “hak ve özgürlükler” arasındaki
    dengenin teminatı hukuk devleti ilke ve kuralları çerçevesinde ancak
    yurttaş inisiyatifleri ve sivil toplum girişimleri ile sağlanır.
•   Bu inisiyatifin şu ya da bu nedenlerle engellendiği, baskı altına alındığı
    ve yıldırıldığı durumlar, Çin’de olduğu gibi, “devlet güvenliği”
    gerekçesiyle bir elektronik foruma mesaj yollamanın ölüm cezasıyla
    tehdit edildiği “düzenleyici mevzuat”larla sonuçlanabilir.
•   Bu aşırı bir örnek sayılabilir, ancak mantık her zaman sonucuna
    ulaşma eğilimindedir. Denetleme ABD ya da AB’de olduğu gibi “çocuk
    pornografisi” ve “korsanlığın” denetlenmesi maskesiyle başlar, giderek
    tüm iletişimin denetlenmesi ve sansür edilmesi çabalarıyla sonuçlanır.
•   Türkiye’de yaşanan da tam olarak bu!
Türkiye’de durum
Türkiye’de durum
•   Kişisel Verilerin Korunması Kanunu on yıldır tasarı halinde istisna
    yarışına girmiş devlet kurumlarının talebiyle kuşa çevrile çevrile bir
    hal oldu ama hala yasalaşmadı.
Türkiye’de durum
•   Kişisel Verilerin Korunması Kanunu on yıldır tasarı halinde istisna
    yarışına girmiş devlet kurumlarının talebiyle kuşa çevrile çevrile bir
    hal oldu ama hala yasalaşmadı.
•   2004’te Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çıktı, ama birçok istisna ve
    bilgiye erişimin kamu kurumlarının insafına terk edilmesi sonucunda
    yasa kadük oldu.
Türkiye’de durum
•   Kişisel Verilerin Korunması Kanunu on yıldır tasarı halinde istisna
    yarışına girmiş devlet kurumlarının talebiyle kuşa çevrile çevrile bir
    hal oldu ama hala yasalaşmadı.
•   2004’te Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çıktı, ama birçok istisna ve
    bilgiye erişimin kamu kurumlarının insafına terk edilmesi sonucunda
    yasa kadük oldu.
•   2007’de 5651 sayılı "İnternet ortamında yapılan yayınların
    düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele
    edilmesi hakkında kanun" çıktı ve kıyamet koptu. Youtube ve
    Google Groups gibi popüler sitelere erişim neredeyse hiç
    sağlanamıyor ve bu kanun Türkiye’yi internet sansürü uygulayan
    ülkeler ligine soktu.
Türkiye’de durum
•   Kişisel Verilerin Korunması Kanunu on yıldır tasarı halinde istisna
    yarışına girmiş devlet kurumlarının talebiyle kuşa çevrile çevrile bir
    hal oldu ama hala yasalaşmadı.
•   2004’te Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çıktı, ama birçok istisna ve
    bilgiye erişimin kamu kurumlarının insafına terk edilmesi sonucunda
    yasa kadük oldu.
•   2007’de 5651 sayılı "İnternet ortamında yapılan yayınların
    düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele
    edilmesi hakkında kanun" çıktı ve kıyamet koptu. Youtube ve
    Google Groups gibi popüler sitelere erişim neredeyse hiç
    sağlanamıyor ve bu kanun Türkiye’yi internet sansürü uygulayan
    ülkeler ligine soktu.
•   5651 dışında da birçok olumsuz düzenleme var ve hâkim
    yorumlarıyla herhangi bir siteyi erişime kapatmak çok kolay.
Türkiye’de durum
•   Kişisel Verilerin Korunması Kanunu on yıldır tasarı halinde istisna
    yarışına girmiş devlet kurumlarının talebiyle kuşa çevrile çevrile bir
    hal oldu ama hala yasalaşmadı.
•   2004’te Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çıktı, ama birçok istisna ve
    bilgiye erişimin kamu kurumlarının insafına terk edilmesi sonucunda
    yasa kadük oldu.
•   2007’de 5651 sayılı "İnternet ortamında yapılan yayınların
    düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele
    edilmesi hakkında kanun" çıktı ve kıyamet koptu. Youtube ve
    Google Groups gibi popüler sitelere erişim neredeyse hiç
    sağlanamıyor ve bu kanun Türkiye’yi internet sansürü uygulayan
    ülkeler ligine soktu.
•   5651 dışında da birçok olumsuz düzenleme var ve hâkim
    yorumlarıyla herhangi bir siteyi erişime kapatmak çok kolay.
•   İnternetle ilgili düzenlemelerin hâlâ merkeziyetçi yönetim
    paradigmalarıyla ele alınması çözümden çok sorun yaratıyor...
yönetişim fobisi
yönetişim fobisi
• Sorun tamamen zihniyet sorunu.
yönetişim fobisi
• Sorun tamamen zihniyet sorunu.
• Benim “yönetişim fobisi” olarak adlandırdığım,
  merkeziyetçi yönetim geleneğine saplanmanın,
  ne iş dünyasına, ne STK’lara, ne akademiye, ne
  de vatandaşa güvenmemenin, katılımı imaj
  operasyonlarıyla geçiştirme kolaycılığının, yani
  tam bir “politika zafiyeti”nin sonucu bu durum…
yönetişim fobisi
• Sorun tamamen zihniyet sorunu.
• Benim “yönetişim fobisi” olarak adlandırdığım,
  merkeziyetçi yönetim geleneğine saplanmanın,
  ne iş dünyasına, ne STK’lara, ne akademiye, ne
  de vatandaşa güvenmemenin, katılımı imaj
  operasyonlarıyla geçiştirme kolaycılığının, yani
  tam bir “politika zafiyeti”nin sonucu bu durum…
• Çözümün koşulu, etkin katılım, şeffaf yönetim,
  adil paylaşım ve en geniş uzlaşma zemini…
yönetişim fobisi
• Sorun tamamen zihniyet sorunu.
• Benim “yönetişim fobisi” olarak adlandırdığım,
  merkeziyetçi yönetim geleneğine saplanmanın,
  ne iş dünyasına, ne STK’lara, ne akademiye, ne
  de vatandaşa güvenmemenin, katılımı imaj
  operasyonlarıyla geçiştirme kolaycılığının, yani
  tam bir “politika zafiyeti”nin sonucu bu durum…
• Çözümün koşulu, etkin katılım, şeffaf yönetim,
  adil paylaşım ve en geniş uzlaşma zemini…
• İktidarı paylaşmadan yönetmek artık
  mümkün değil...
Siyasetin İnovasyonu
      Dijital Aktivizm
siyasetin inovasyonu
siyasetin inovasyonu
•   Siyaset, özellikle de ana akım siyaset uzunca bir süredir
    krizde.
siyasetin inovasyonu
•   Siyaset, özellikle de ana akım siyaset uzunca bir süredir
    krizde.
•   Kimileri buna "demokrasi krizi" diyor. İnsanlar siyasi
    temsil mekanizmalarına giderek daha az inanıyorlar ve oy
    vermenin yeterli bir katılım olduğunu düşünmüyorlar.
siyasetin inovasyonu
•   Siyaset, özellikle de ana akım siyaset uzunca bir süredir
    krizde.
•   Kimileri buna "demokrasi krizi" diyor. İnsanlar siyasi
    temsil mekanizmalarına giderek daha az inanıyorlar ve oy
    vermenin yeterli bir katılım olduğunu düşünmüyorlar.
•   Seçimlere ilginin giderek düşmesi demokrasinin krizde
    olduğu anlamına gelmiyor. Bu aslında bir "siyaset krizi".
siyasetin inovasyonu
•   Siyaset, özellikle de ana akım siyaset uzunca bir süredir
    krizde.
•   Kimileri buna "demokrasi krizi" diyor. İnsanlar siyasi
    temsil mekanizmalarına giderek daha az inanıyorlar ve oy
    vermenin yeterli bir katılım olduğunu düşünmüyorlar.
•   Seçimlere ilginin giderek düşmesi demokrasinin krizde
    olduğu anlamına gelmiyor. Bu aslında bir "siyaset krizi".
•   Teknoloji artık siyasete nüfuz ediyor. Yeni "katılım
    teknolojileri" ortaya çıkıyor.
siyasetin inovasyonu
•   Siyaset, özellikle de ana akım siyaset uzunca bir süredir
    krizde.
•   Kimileri buna "demokrasi krizi" diyor. İnsanlar siyasi
    temsil mekanizmalarına giderek daha az inanıyorlar ve oy
    vermenin yeterli bir katılım olduğunu düşünmüyorlar.
•   Seçimlere ilginin giderek düşmesi demokrasinin krizde
    olduğu anlamına gelmiyor. Bu aslında bir "siyaset krizi".
•   Teknoloji artık siyasete nüfuz ediyor. Yeni "katılım
    teknolojileri" ortaya çıkıyor.
•   Meslekten siyasetçilerin hoşuna gitmese de siyasette bir
    inovasyon gerçekleşiyor. Müzik yayıncıları, gazeteler ya
    da reklam ajansları da bu işten hoşlanmamıştı, ama
    sonuç değişmedi. Siyasetçileri zor günler bekliyor…
siyasetin inovasyonu
siyasetin inovasyonu
•   Siyaset yapmak dönüşüyor. Bireylerin siyasete katılımı
    geleneksel temsiliyet mekanizmalarını aşındırıyor.
siyasetin inovasyonu
•   Siyaset yapmak dönüşüyor. Bireylerin siyasete katılımı
    geleneksel temsiliyet mekanizmalarını aşındırıyor.
•   Doğrudan demokrasi talebi güçleniyor.
siyasetin inovasyonu
•   Siyaset yapmak dönüşüyor. Bireylerin siyasete katılımı
    geleneksel temsiliyet mekanizmalarını aşındırıyor.
•   Doğrudan demokrasi talebi güçleniyor.
•   Bilgi ve iletişim teknolojilerinin ağ etkisi siyaset için etkili
    kanallar yaratıyor.
siyasetin inovasyonu
•   Siyaset yapmak dönüşüyor. Bireylerin siyasete katılımı
    geleneksel temsiliyet mekanizmalarını aşındırıyor.
•   Doğrudan demokrasi talebi güçleniyor.
•   Bilgi ve iletişim teknolojilerinin ağ etkisi siyaset için etkili
    kanallar yaratıyor.
•   Bu kanallar da doğası gereği bireyin devlete karşı
    korunmasına, yönetimin şeffaflığına, düşünce-ifade-
    iletişim özgürlüğüne ve mahremiyet hakkına
    odaklanıyor.
siyasetin inovasyonu
•   Siyaset yapmak dönüşüyor. Bireylerin siyasete katılımı
    geleneksel temsiliyet mekanizmalarını aşındırıyor.
•   Doğrudan demokrasi talebi güçleniyor.
•   Bilgi ve iletişim teknolojilerinin ağ etkisi siyaset için etkili
    kanallar yaratıyor.
•   Bu kanallar da doğası gereği bireyin devlete karşı
    korunmasına, yönetimin şeffaflığına, düşünce-ifade-
    iletişim özgürlüğüne ve mahremiyet hakkına
    odaklanıyor.
•   Ülkemizde de bu hareketlerin yaratıcı etkisini hissedeceğiz.
    Bugün “sansüresansür ve “netdaş” hareketi, yarın
    “korsan partisi”, yakın bir gelecekte de siyaseti toptan
    dönüştürecek etkili yönetişim mekanizmaları…
siyasetin inovasyonu
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi
O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi

Weitere ähnliche Inhalte

Andere mochten auch

2004年知识书签3——启发性寓意故事[1]
2004年知识书签3——启发性寓意故事[1]2004年知识书签3——启发性寓意故事[1]
2004年知识书签3——启发性寓意故事[1]20004
 
打造精英团队
打造精英团队打造精英团队
打造精英团队20004
 
Educational Technology
Educational TechnologyEducational Technology
Educational Technologyguest23e90e3
 
Spe Antistress
Spe AntistressSpe Antistress
Spe AntistressNicky Nic
 
Economy, Politics & Culture in Cyberspace
Economy, Politics & Culture in CyberspaceEconomy, Politics & Culture in Cyberspace
Economy, Politics & Culture in CyberspaceOzgur Uckan
 
Intimatics
IntimaticsIntimatics
Intimaticsflobotic
 
Time
TimeTime
Time20004
 
8020法则.
8020法则.8020法则.
8020法则.20004
 
Ozgur Uckan - Disadvantaged communities and networked civic participation: Mi...
Ozgur Uckan - Disadvantaged communities and networked civic participation: Mi...Ozgur Uckan - Disadvantaged communities and networked civic participation: Mi...
Ozgur Uckan - Disadvantaged communities and networked civic participation: Mi...Ozgur Uckan
 
A Deal Against The King - JRM
A Deal Against The King - JRMA Deal Against The King - JRM
A Deal Against The King - JRMJay R Modi
 
部门考核成绩表
部门考核成绩表部门考核成绩表
部门考核成绩表20004
 
成功起步
成功起步成功起步
成功起步20004
 
εικαστικά 2011
εικαστικά 2011εικαστικά 2011
εικαστικά 2011gymnasio
 
成功治富于快乐
成功治富于快乐成功治富于快乐
成功治富于快乐20004
 
Kent Ekonomisi, Kumelenme Stratejileri ve Kultur Endustrileri: Politika Gerek...
Kent Ekonomisi, Kumelenme Stratejileri ve Kultur Endustrileri: Politika Gerek...Kent Ekonomisi, Kumelenme Stratejileri ve Kultur Endustrileri: Politika Gerek...
Kent Ekonomisi, Kumelenme Stratejileri ve Kultur Endustrileri: Politika Gerek...Ozgur Uckan
 
Ozgur Uckan - Türkiye'de internet sansuru hakkında bir sunum
Ozgur Uckan - Türkiye'de  internet sansuru hakkında bir sunumOzgur Uckan - Türkiye'de  internet sansuru hakkında bir sunum
Ozgur Uckan - Türkiye'de internet sansuru hakkında bir sunumOzgur Uckan
 

Andere mochten auch (20)

2004年知识书签3——启发性寓意故事[1]
2004年知识书签3——启发性寓意故事[1]2004年知识书签3——启发性寓意故事[1]
2004年知识书签3——启发性寓意故事[1]
 
打造精英团队
打造精英团队打造精英团队
打造精英团队
 
Educational Technology
Educational TechnologyEducational Technology
Educational Technology
 
Spe Antistress
Spe AntistressSpe Antistress
Spe Antistress
 
Economy, Politics & Culture in Cyberspace
Economy, Politics & Culture in CyberspaceEconomy, Politics & Culture in Cyberspace
Economy, Politics & Culture in Cyberspace
 
Intimatics
IntimaticsIntimatics
Intimatics
 
Play J - Intro
Play J - IntroPlay J - Intro
Play J - Intro
 
Sachsen
SachsenSachsen
Sachsen
 
Time
TimeTime
Time
 
8020法则.
8020法则.8020法则.
8020法则.
 
Ozgur Uckan - Disadvantaged communities and networked civic participation: Mi...
Ozgur Uckan - Disadvantaged communities and networked civic participation: Mi...Ozgur Uckan - Disadvantaged communities and networked civic participation: Mi...
Ozgur Uckan - Disadvantaged communities and networked civic participation: Mi...
 
Wendy
WendyWendy
Wendy
 
A Deal Against The King - JRM
A Deal Against The King - JRMA Deal Against The King - JRM
A Deal Against The King - JRM
 
部门考核成绩表
部门考核成绩表部门考核成绩表
部门考核成绩表
 
成功起步
成功起步成功起步
成功起步
 
εικαστικά 2011
εικαστικά 2011εικαστικά 2011
εικαστικά 2011
 
成功治富于快乐
成功治富于快乐成功治富于快乐
成功治富于快乐
 
Kent Ekonomisi, Kumelenme Stratejileri ve Kultur Endustrileri: Politika Gerek...
Kent Ekonomisi, Kumelenme Stratejileri ve Kultur Endustrileri: Politika Gerek...Kent Ekonomisi, Kumelenme Stratejileri ve Kultur Endustrileri: Politika Gerek...
Kent Ekonomisi, Kumelenme Stratejileri ve Kultur Endustrileri: Politika Gerek...
 
5
55
5
 
Ozgur Uckan - Türkiye'de internet sansuru hakkında bir sunum
Ozgur Uckan - Türkiye'de  internet sansuru hakkında bir sunumOzgur Uckan - Türkiye'de  internet sansuru hakkında bir sunum
Ozgur Uckan - Türkiye'de internet sansuru hakkında bir sunum
 

Ähnlich wie O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi

Wall Street:Çöküşün Nedenleri
Wall Street:Çöküşün NedenleriWall Street:Çöküşün Nedenleri
Wall Street:Çöküşün NedenleriMurat K.Girgin
 
İGV 2015 öğrenci kopyası powerpoint
İGV 2015 öğrenci kopyası powerpointİGV 2015 öğrenci kopyası powerpoint
İGV 2015 öğrenci kopyası powerpointMustafa Durmuş
 
Vahdi Boydaş, Mensur Boydaş, Sosyal devlet
Vahdi Boydaş, Mensur Boydaş, Sosyal devletVahdi Boydaş, Mensur Boydaş, Sosyal devlet
Vahdi Boydaş, Mensur Boydaş, Sosyal devletMensur Boydaş
 
İkt ve mali düş tar 2014 öğr kopy 1
İkt ve mali düş tar 2014 öğr kopy 1İkt ve mali düş tar 2014 öğr kopy 1
İkt ve mali düş tar 2014 öğr kopy 1Mustafa Durmuş
 
EVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT: SCHUMPETER’IN KATKILARI
EVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT: SCHUMPETER’IN KATKILARIEVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT: SCHUMPETER’IN KATKILARI
EVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT: SCHUMPETER’IN KATKILARICOSKUN CAN AKTAN
 
KÜRESELLEŞME VE POSTMODERNİZM
KÜRESELLEŞME VE POSTMODERNİZMKÜRESELLEŞME VE POSTMODERNİZM
KÜRESELLEŞME VE POSTMODERNİZMMehmet Sahir Brav
 
Vahdi Boydaş, Mensur Boydaş, Accounting Principles
Vahdi Boydaş, Mensur Boydaş, Accounting PrinciplesVahdi Boydaş, Mensur Boydaş, Accounting Principles
Vahdi Boydaş, Mensur Boydaş, Accounting PrinciplesMensur Boydaş
 
12 Klasik Ve Keynesçi Iktisat
12 Klasik Ve Keynesçi Iktisat12 Klasik Ve Keynesçi Iktisat
12 Klasik Ve Keynesçi Iktisaterkanaktas
 
Haber ve Söylem Üzerine Ekonomi Politik Bir Çalışma.
Haber ve Söylem Üzerine Ekonomi Politik Bir Çalışma.Haber ve Söylem Üzerine Ekonomi Politik Bir Çalışma.
Haber ve Söylem Üzerine Ekonomi Politik Bir Çalışma.Yiğit Kalafatoğlu
 
EVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT: SCHUMPETER’İN KATKILARI
EVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT: SCHUMPETER’İN KATKILARIEVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT: SCHUMPETER’İN KATKILARI
EVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT: SCHUMPETER’İN KATKILARICOSKUN CAN AKTAN
 
Ezilenler ve Siyaset: Yeni Bir Tarihin Başlangıcında - Çiğdem Çidamlı
Ezilenler ve Siyaset: Yeni Bir Tarihin Başlangıcında - Çiğdem ÇidamlıEzilenler ve Siyaset: Yeni Bir Tarihin Başlangıcında - Çiğdem Çidamlı
Ezilenler ve Siyaset: Yeni Bir Tarihin Başlangıcında - Çiğdem ÇidamlıPraksisDergi
 
Küresel Süreç, Yerel Anlamlar: Yapısal Reformlara Arjantin Yerel Destekçileri...
Küresel Süreç, Yerel Anlamlar: Yapısal Reformlara Arjantin Yerel Destekçileri...Küresel Süreç, Yerel Anlamlar: Yapısal Reformlara Arjantin Yerel Destekçileri...
Küresel Süreç, Yerel Anlamlar: Yapısal Reformlara Arjantin Yerel Destekçileri...PraksisDergi
 
İkt ve mali düş tar 2014 öğr kopy 2
İkt ve mali düş tar 2014 öğr kopy 2İkt ve mali düş tar 2014 öğr kopy 2
İkt ve mali düş tar 2014 öğr kopy 2Mustafa Durmuş
 
Küreselleşme ve Ticari Serbestleşme
Küreselleşme ve Ticari SerbestleşmeKüreselleşme ve Ticari Serbestleşme
Küreselleşme ve Ticari SerbestleşmeEmre Aydın
 

Ähnlich wie O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi (18)

Latin Amerika Projesi
Latin Amerika ProjesiLatin Amerika Projesi
Latin Amerika Projesi
 
Wall Street:Çöküşün Nedenleri
Wall Street:Çöküşün NedenleriWall Street:Çöküşün Nedenleri
Wall Street:Çöküşün Nedenleri
 
İGV 2015 öğrenci kopyası powerpoint
İGV 2015 öğrenci kopyası powerpointİGV 2015 öğrenci kopyası powerpoint
İGV 2015 öğrenci kopyası powerpoint
 
Küresel kriz
Küresel krizKüresel kriz
Küresel kriz
 
Vahdi Boydaş, Mensur Boydaş, Sosyal devlet
Vahdi Boydaş, Mensur Boydaş, Sosyal devletVahdi Boydaş, Mensur Boydaş, Sosyal devlet
Vahdi Boydaş, Mensur Boydaş, Sosyal devlet
 
İkt ve mali düş tar 2014 öğr kopy 1
İkt ve mali düş tar 2014 öğr kopy 1İkt ve mali düş tar 2014 öğr kopy 1
İkt ve mali düş tar 2014 öğr kopy 1
 
EVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT: SCHUMPETER’IN KATKILARI
EVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT: SCHUMPETER’IN KATKILARIEVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT: SCHUMPETER’IN KATKILARI
EVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT: SCHUMPETER’IN KATKILARI
 
KÜRESELLEŞME VE POSTMODERNİZM
KÜRESELLEŞME VE POSTMODERNİZMKÜRESELLEŞME VE POSTMODERNİZM
KÜRESELLEŞME VE POSTMODERNİZM
 
Vahdi Boydaş, Mensur Boydaş, Accounting Principles
Vahdi Boydaş, Mensur Boydaş, Accounting PrinciplesVahdi Boydaş, Mensur Boydaş, Accounting Principles
Vahdi Boydaş, Mensur Boydaş, Accounting Principles
 
12 Klasik Ve Keynesçi Iktisat
12 Klasik Ve Keynesçi Iktisat12 Klasik Ve Keynesçi Iktisat
12 Klasik Ve Keynesçi Iktisat
 
Haber ve Söylem Üzerine Ekonomi Politik Bir Çalışma.
Haber ve Söylem Üzerine Ekonomi Politik Bir Çalışma.Haber ve Söylem Üzerine Ekonomi Politik Bir Çalışma.
Haber ve Söylem Üzerine Ekonomi Politik Bir Çalışma.
 
EVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT: SCHUMPETER’İN KATKILARI
EVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT: SCHUMPETER’İN KATKILARIEVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT: SCHUMPETER’İN KATKILARI
EVRİMCİ KURUMSAL İKTİSAT: SCHUMPETER’İN KATKILARI
 
Ezilenler ve Siyaset: Yeni Bir Tarihin Başlangıcında - Çiğdem Çidamlı
Ezilenler ve Siyaset: Yeni Bir Tarihin Başlangıcında - Çiğdem ÇidamlıEzilenler ve Siyaset: Yeni Bir Tarihin Başlangıcında - Çiğdem Çidamlı
Ezilenler ve Siyaset: Yeni Bir Tarihin Başlangıcında - Çiğdem Çidamlı
 
Küresel Süreç, Yerel Anlamlar: Yapısal Reformlara Arjantin Yerel Destekçileri...
Küresel Süreç, Yerel Anlamlar: Yapısal Reformlara Arjantin Yerel Destekçileri...Küresel Süreç, Yerel Anlamlar: Yapısal Reformlara Arjantin Yerel Destekçileri...
Küresel Süreç, Yerel Anlamlar: Yapısal Reformlara Arjantin Yerel Destekçileri...
 
İkt ve mali düş tar 2014 öğr kopy 2
İkt ve mali düş tar 2014 öğr kopy 2İkt ve mali düş tar 2014 öğr kopy 2
İkt ve mali düş tar 2014 öğr kopy 2
 
Igv 2015 öğr kop 1
Igv 2015 öğr kop 1Igv 2015 öğr kop 1
Igv 2015 öğr kop 1
 
Igv 2015 öğr kop 1
Igv 2015 öğr kop 1Igv 2015 öğr kop 1
Igv 2015 öğr kop 1
 
Küreselleşme ve Ticari Serbestleşme
Küreselleşme ve Ticari SerbestleşmeKüreselleşme ve Ticari Serbestleşme
Küreselleşme ve Ticari Serbestleşme
 

Mehr von Ozgur Uckan

Ozgur Uckan - Knowledge, Power, Dissidence and Internet - LabourStart Confe...
Ozgur Uckan -  Knowledge, Power, Dissidence and Internet  - LabourStart Confe...Ozgur Uckan -  Knowledge, Power, Dissidence and Internet  - LabourStart Confe...
Ozgur Uckan - Knowledge, Power, Dissidence and Internet - LabourStart Confe...Ozgur Uckan
 
Ozgur Uckan - kent - ag yonetisimi
Ozgur Uckan -  kent - ag yonetisimiOzgur Uckan -  kent - ag yonetisimi
Ozgur Uckan - kent - ag yonetisimiOzgur Uckan
 
Ozgur Uckan acik-ag-yonetisimi
Ozgur Uckan   acik-ag-yonetisimiOzgur Uckan   acik-ag-yonetisimi
Ozgur Uckan acik-ag-yonetisimiOzgur Uckan
 
O uckan ag-kapital-post-kapital - 060510
O uckan   ag-kapital-post-kapital - 060510O uckan   ag-kapital-post-kapital - 060510
O uckan ag-kapital-post-kapital - 060510Ozgur Uckan
 
Bilgi, Toplum, Iktidar - Ozgur Uckan
Bilgi, Toplum, Iktidar - Ozgur UckanBilgi, Toplum, Iktidar - Ozgur Uckan
Bilgi, Toplum, Iktidar - Ozgur UckanOzgur Uckan
 
Cemil Ertem Taraf 040809
Cemil Ertem Taraf 040809Cemil Ertem Taraf 040809
Cemil Ertem Taraf 040809Ozgur Uckan
 
Ag, Yasam ve Ekonomi - Enformasyon Tasarimi ve Pazarlama Iletisimi
Ag, Yasam ve Ekonomi - Enformasyon Tasarimi ve Pazarlama IletisimiAg, Yasam ve Ekonomi - Enformasyon Tasarimi ve Pazarlama Iletisimi
Ag, Yasam ve Ekonomi - Enformasyon Tasarimi ve Pazarlama IletisimiOzgur Uckan
 
Buyuk Oyun - Ozgur Uckan & Huseyin Alptekin Kitap-lık - 1997
Buyuk Oyun - Ozgur Uckan & Huseyin Alptekin Kitap-lık - 1997Buyuk Oyun - Ozgur Uckan & Huseyin Alptekin Kitap-lık - 1997
Buyuk Oyun - Ozgur Uckan & Huseyin Alptekin Kitap-lık - 1997Ozgur Uckan
 
Ozgur Uckan - Knowledge Economy & ICT Policies
Ozgur Uckan - Knowledge Economy & ICT PoliciesOzgur Uckan - Knowledge Economy & ICT Policies
Ozgur Uckan - Knowledge Economy & ICT PoliciesOzgur Uckan
 
Ozgur Uckan - Bilgi, Toplum, Iktidar
Ozgur Uckan - Bilgi, Toplum, IktidarOzgur Uckan - Bilgi, Toplum, Iktidar
Ozgur Uckan - Bilgi, Toplum, IktidarOzgur Uckan
 
Dijital Bolunme - Dr. Ozgur Uckan
Dijital Bolunme - Dr. Ozgur UckanDijital Bolunme - Dr. Ozgur Uckan
Dijital Bolunme - Dr. Ozgur UckanOzgur Uckan
 
The Governance Phobia: The Weakness of National ICT Policy-Making Process in ...
The Governance Phobia: The Weakness of National ICT Policy-Making Process in ...The Governance Phobia: The Weakness of National ICT Policy-Making Process in ...
The Governance Phobia: The Weakness of National ICT Policy-Making Process in ...Ozgur Uckan
 
Participation Technologies - O. Uckan
Participation Technologies - O.  UckanParticipation Technologies - O.  Uckan
Participation Technologies - O. UckanOzgur Uckan
 

Mehr von Ozgur Uckan (13)

Ozgur Uckan - Knowledge, Power, Dissidence and Internet - LabourStart Confe...
Ozgur Uckan -  Knowledge, Power, Dissidence and Internet  - LabourStart Confe...Ozgur Uckan -  Knowledge, Power, Dissidence and Internet  - LabourStart Confe...
Ozgur Uckan - Knowledge, Power, Dissidence and Internet - LabourStart Confe...
 
Ozgur Uckan - kent - ag yonetisimi
Ozgur Uckan -  kent - ag yonetisimiOzgur Uckan -  kent - ag yonetisimi
Ozgur Uckan - kent - ag yonetisimi
 
Ozgur Uckan acik-ag-yonetisimi
Ozgur Uckan   acik-ag-yonetisimiOzgur Uckan   acik-ag-yonetisimi
Ozgur Uckan acik-ag-yonetisimi
 
O uckan ag-kapital-post-kapital - 060510
O uckan   ag-kapital-post-kapital - 060510O uckan   ag-kapital-post-kapital - 060510
O uckan ag-kapital-post-kapital - 060510
 
Bilgi, Toplum, Iktidar - Ozgur Uckan
Bilgi, Toplum, Iktidar - Ozgur UckanBilgi, Toplum, Iktidar - Ozgur Uckan
Bilgi, Toplum, Iktidar - Ozgur Uckan
 
Cemil Ertem Taraf 040809
Cemil Ertem Taraf 040809Cemil Ertem Taraf 040809
Cemil Ertem Taraf 040809
 
Ag, Yasam ve Ekonomi - Enformasyon Tasarimi ve Pazarlama Iletisimi
Ag, Yasam ve Ekonomi - Enformasyon Tasarimi ve Pazarlama IletisimiAg, Yasam ve Ekonomi - Enformasyon Tasarimi ve Pazarlama Iletisimi
Ag, Yasam ve Ekonomi - Enformasyon Tasarimi ve Pazarlama Iletisimi
 
Buyuk Oyun - Ozgur Uckan & Huseyin Alptekin Kitap-lık - 1997
Buyuk Oyun - Ozgur Uckan & Huseyin Alptekin Kitap-lık - 1997Buyuk Oyun - Ozgur Uckan & Huseyin Alptekin Kitap-lık - 1997
Buyuk Oyun - Ozgur Uckan & Huseyin Alptekin Kitap-lık - 1997
 
Ozgur Uckan - Knowledge Economy & ICT Policies
Ozgur Uckan - Knowledge Economy & ICT PoliciesOzgur Uckan - Knowledge Economy & ICT Policies
Ozgur Uckan - Knowledge Economy & ICT Policies
 
Ozgur Uckan - Bilgi, Toplum, Iktidar
Ozgur Uckan - Bilgi, Toplum, IktidarOzgur Uckan - Bilgi, Toplum, Iktidar
Ozgur Uckan - Bilgi, Toplum, Iktidar
 
Dijital Bolunme - Dr. Ozgur Uckan
Dijital Bolunme - Dr. Ozgur UckanDijital Bolunme - Dr. Ozgur Uckan
Dijital Bolunme - Dr. Ozgur Uckan
 
The Governance Phobia: The Weakness of National ICT Policy-Making Process in ...
The Governance Phobia: The Weakness of National ICT Policy-Making Process in ...The Governance Phobia: The Weakness of National ICT Policy-Making Process in ...
The Governance Phobia: The Weakness of National ICT Policy-Making Process in ...
 
Participation Technologies - O. Uckan
Participation Technologies - O.  UckanParticipation Technologies - O.  Uckan
Participation Technologies - O. Uckan
 

O Uckan - Aglarin Ekonomi Politikasi

  • 1. Ağların Ekonomi Politikası : Ağ Üzerinde Muhalefet 24 Mart 2010 Hereke Sohbetleri - 1 Dr. Özgür Uçkan İstanbul Bilgi Üniversitesi
  • 2. “Yaratıcı Yıkım” Kriz mi, Paradigma Dönüşümü mü?
  • 4. “yaratıcı yıkım” “Kapitalizm, doğası gereği bir ekonomik değişim biçimi ya da yöntemidir... Asla, ama asla durağan olamaz. Yaratıcı Yıkım süreci kapitalizmin asli olgusudur.” Joseph Schumpeter (“Kapitalizm, Sosyalizm ve Demokrasi”, 1950)
  • 6. “yaratıcı yıkım” "ABD çelik endüstrisinin yaşadığı, yeni pazarların açılması ve zanaatkar atölyesinden fabrikaya uzanan organizasyonel gelişme gibi olgular, ekonomik yapıyı sürekli olarak içerden devrime uğratan, eskisini yıkarken hep yeni bir yapı yaratan endüstriyel mutasyonu gösteriyor... [Bu süreç] anlamını yaratıcı yıkımın hiç dinmeyen fırtınasında bulur; süreğen bir huzur dönemi hipoteziyle anlaşılamaz." Joseph A. Schumpeter ( "The Process of Creative Destruction", 1942)
  • 8. “yaratıcı yıkım” ve inovasyon Scumpeter’in yaklaşımı, doğrudan ürün ve süreç inovasyonu mekanizmalarıyla ilgili. Sürecin temeline teknolojik değişimi yerleştiren bir görüş bu.
  • 9. “yaratıcı yıkım” ve inovasyon Scumpeter’in yaklaşımı, doğrudan ürün ve süreç inovasyonu mekanizmalarıyla ilgili. Sürecin temeline teknolojik değişimi yerleştiren bir görüş bu. Yeni ürün ve süreçler eskilerinin yerini alır, yeniden yapılanma süreci tüm ekonomik akışlara nüfuz eder ve sistemik bir çöküşü tetikleyerek yapısal bir dönüşüme neden olur. Çünkü kesintisiz inovasyon, paradigma dönüşümünün derin taşıyıcısıdır.
  • 10. “yaratıcı yıkım” ve inovasyon Scumpeter’in yaklaşımı, doğrudan ürün ve süreç inovasyonu mekanizmalarıyla ilgili. Sürecin temeline teknolojik değişimi yerleştiren bir görüş bu. Yeni ürün ve süreçler eskilerinin yerini alır, yeniden yapılanma süreci tüm ekonomik akışlara nüfuz eder ve sistemik bir çöküşü tetikleyerek yapısal bir dönüşüme neden olur. Çünkü kesintisiz inovasyon, paradigma dönüşümünün derin taşıyıcısıdır. Bugün olup biten de bu...
  • 11. kriz
  • 12. kriz
  • 13. kriz • (2006 üçüncü çeyrek – 2010 ???)
  • 14. kriz • (2006 üçüncü çeyrek – 2010 ???) • (Subprime) Mortgage Krizi
  • 15. kriz • (2006 üçüncü çeyrek – 2010 ???) • (Subprime) Mortgage Krizi • Kredi Krizi
  • 16. kriz • (2006 üçüncü çeyrek – 2010 ???) • (Subprime) Mortgage Krizi • Kredi Krizi • Finansal Kriz
  • 17. kriz • (2006 üçüncü çeyrek – 2010 ???) • (Subprime) Mortgage Krizi • Kredi Krizi • Finansal Kriz • Küresel Kriz
  • 18. kriz • (2006 üçüncü çeyrek – 2010 ???) • (Subprime) Mortgage Krizi • Kredi Krizi • Finansal Kriz • Küresel Kriz • Ya sonra?
  • 21. hayır, batan eski paradigma...
  • 22. hayır, batan eski paradigma...
  • 25. kriz mi, paradigma dönüşümü mü?
  • 26. kriz mi, paradigma dönüşümü mü? Bu kriz bir "kriz" değil de, bir "paradigma dönüşümü"nün işareti.
  • 27. kriz mi, paradigma dönüşümü mü? Bu kriz bir "kriz" değil de, bir "paradigma dönüşümü"nün işareti. Oyunun kuralları değişiyor.
  • 28. kriz mi, paradigma dönüşümü mü? Bu kriz bir "kriz" değil de, bir "paradigma dönüşümü"nün işareti. Oyunun kuralları değişiyor. “Yaratıcı yıkım” iş başında.
  • 29. kriz mi, paradigma dönüşümü mü? Bu kriz bir "kriz" değil de, bir "paradigma dönüşümü"nün işareti. Oyunun kuralları değişiyor. “Yaratıcı yıkım” iş başında. Kriz "merkez"de patladı ve oradan küreye yayılıyor. Dolayısıyla "sistemik“…
  • 30. kriz mi, paradigma dönüşümü mü? Bu kriz bir "kriz" değil de, bir "paradigma dönüşümü"nün işareti. Oyunun kuralları değişiyor. “Yaratıcı yıkım” iş başında. Kriz "merkez"de patladı ve oradan küreye yayılıyor. Dolayısıyla "sistemik“… Paradigma dönüşümü başladı ve durdurulamaz.
  • 32. paradigma dönüşümü 1929 "Büyük Buhran"ına hiç benzemiyor bu kriz.
  • 33. paradigma dönüşümü 1929 "Büyük Buhran"ına hiç benzemiyor bu kriz. Birer "değişim işareti" olan 1855 veya 1973 krizlerini andırıyor. İlki III. Napolyon döneminin sonunu getirip 3. Cumhuriyet'in kuruluşuyla sonuçlanmıştı; ikincisi ise ölçek ekonomilerinin çöküşünü başlatıp bir yanda finans piyasalarını küreselleştirmiş, diğer yanda da BİT’nin ekonomik yükselişini tetiklemişti.
  • 34. paradigma dönüşümü 1929 "Büyük Buhran"ına hiç benzemiyor bu kriz. Birer "değişim işareti" olan 1855 veya 1973 krizlerini andırıyor. İlki III. Napolyon döneminin sonunu getirip 3. Cumhuriyet'in kuruluşuyla sonuçlanmıştı; ikincisi ise ölçek ekonomilerinin çöküşünü başlatıp bir yanda finans piyasalarını küreselleştirmiş, diğer yanda da BİT’nin ekonomik yükselişini tetiklemişti. Yalnızca ekonomik değil, sosyal, siyasi, hukuki, kurumsal birer dönüşüm anıydılar.
  • 36. paradigma dönüşümü Bu dönüşümü 1970'lerde başlayan ve 1988 kriziyle olgunlaşan (yönetişim ilkeleri) bir sürecin zirve noktası olarak görmek mümkün.
  • 37. paradigma dönüşümü Bu dönüşümü 1970'lerde başlayan ve 1988 kriziyle olgunlaşan (yönetişim ilkeleri) bir sürecin zirve noktası olarak görmek mümkün. 1973 krizi sonrası verimliliği düşen ve kârlılığı azalan "eski" ekonomiyi bugüne taşıyan yeni küresel finansal sistem olmuştu. Şimdi bu operasyonu gerçekleştirirken zehirlenmesinin bedelini ödüyor.
  • 38. paradigma dönüşümü Bu dönüşümü 1970'lerde başlayan ve 1988 kriziyle olgunlaşan (yönetişim ilkeleri) bir sürecin zirve noktası olarak görmek mümkün. 1973 krizi sonrası verimliliği düşen ve kârlılığı azalan "eski" ekonomiyi bugüne taşıyan yeni küresel finansal sistem olmuştu. Şimdi bu operasyonu gerçekleştirirken zehirlenmesinin bedelini ödüyor. Reel sektörde 1990'larda bilgi ekonomisi paradigmasına doğru yaşanan dönüşümün bir benzeri bugün finansal sistemde yaşanmaya başlıyor.
  • 40. paradigma dönüşümü Bu, ölçek ekonomilerinin çöküşü, esnek ve geçişken kapsam ekonomilerinin yükselişi, temel ekonomik girdinin ham maddeden bilgiye dönüşmesi sürecidir.
  • 41. paradigma dönüşümü Bu, ölçek ekonomilerinin çöküşü, esnek ve geçişken kapsam ekonomilerinin yükselişi, temel ekonomik girdinin ham maddeden bilgiye dönüşmesi sürecidir. Ekonomik ilişkilerin doğası gereği sürecin dönüştürücü etkisi önce reel sektörde görülmeye başlandı, şimdi de sıra finansta.
  • 43. paradigma dönüşümü Oyunun, yani ekonominin kuralları işleyecek!
  • 44. paradigma dönüşümü Oyunun, yani ekonominin kuralları işleyecek! Nasıl 1988 krizinden sonra 1995-2007 arasında ABD ekonomisinde ileri teknoloji ürünlerinin temsil ettiği katma değer imalat sektörü toplam katma değerinin %13,3'ünden %55'ine fırladıysa, nasıl bilgi ekonomisi ölçek ekonomisini yutarak büyümeyi sürdürdüyse, şimdi de finans sektöründe benzeri bir gelişme yaşanacak.
  • 45. paradigma dönüşümü Oyunun, yani ekonominin kuralları işleyecek! Nasıl 1988 krizinden sonra 1995-2007 arasında ABD ekonomisinde ileri teknoloji ürünlerinin temsil ettiği katma değer imalat sektörü toplam katma değerinin %13,3'ünden %55'ine fırladıysa, nasıl bilgi ekonomisi ölçek ekonomisini yutarak büyümeyi sürdürdüyse, şimdi de finans sektöründe benzeri bir gelişme yaşanacak. Finans sektörü bu kez gerçekten inovasyona ve reel ekonomiye yönelecek.
  • 47. paradigma dönüşümü Spekülatif hareketlerle kredi bollaşması yaratan "finansal mimariler" ve risk gizleyen "finansal mühendislik" çöküyor.
  • 48. paradigma dönüşümü Spekülatif hareketlerle kredi bollaşması yaratan "finansal mimariler" ve risk gizleyen "finansal mühendislik" çöküyor. Askeri-endüstriyel kompleksler için yapıldığı gibi (karşılıksız para/silahlanma döngüsü), şimdilik dev finans kuruluşları da vergi mükelleflerinin hesabına devlet fonlarıyla payandalanıyor (karşılıksız para/spekülatif kârlılık döngüsü).
  • 49. paradigma dönüşümü Spekülatif hareketlerle kredi bollaşması yaratan "finansal mimariler" ve risk gizleyen "finansal mühendislik" çöküyor. Askeri-endüstriyel kompleksler için yapıldığı gibi (karşılıksız para/silahlanma döngüsü), şimdilik dev finans kuruluşları da vergi mükelleflerinin hesabına devlet fonlarıyla payandalanıyor (karşılıksız para/spekülatif kârlılık döngüsü). Kimileri bunun yeni bir “devlet kapitalizmi” olmasını umuyor…
  • 51. paradigma dönüşümü Bağımsız otoritelerin bağımsızlığının tartışılacağı ve "finansal sıkıyönetim" taleplerinin yükseleceği yeni bir döneme giriyoruz.
  • 52. paradigma dönüşümü Bağımsız otoritelerin bağımsızlığının tartışılacağı ve "finansal sıkıyönetim" taleplerinin yükseleceği yeni bir döneme giriyoruz. Bu, liberalizmin yaralarını sarıp yeniden ivme kazanacağı bir "ara dönem" mi, yoksa yeni bir "devlet kapitalizmi"nin doğuşu mu?
  • 53. paradigma dönüşümü Bağımsız otoritelerin bağımsızlığının tartışılacağı ve "finansal sıkıyönetim" taleplerinin yükseleceği yeni bir döneme giriyoruz. Bu, liberalizmin yaralarını sarıp yeniden ivme kazanacağı bir "ara dönem" mi, yoksa yeni bir "devlet kapitalizmi"nin doğuşu mu? Ama küresel finansal sistem, bilgiye dayalı emek, gayri- maddi sermaye ve yeni teknolojilerin ağ etkisi kapitalizmi öyle büyüttü ki, ticaret ve sermayenin serbest dolaşımından, yani liberalizmden vazgeçmesi düşünülemez. Devlet müdahalesinin borç çevrimini artırarak krizi öteleyip derinleştirmekten başka işe yaramadığı ise görüldü.
  • 54. paradigma dönüşümü Bağımsız otoritelerin bağımsızlığının tartışılacağı ve "finansal sıkıyönetim" taleplerinin yükseleceği yeni bir döneme giriyoruz. Bu, liberalizmin yaralarını sarıp yeniden ivme kazanacağı bir "ara dönem" mi, yoksa yeni bir "devlet kapitalizmi"nin doğuşu mu? Ama küresel finansal sistem, bilgiye dayalı emek, gayri- maddi sermaye ve yeni teknolojilerin ağ etkisi kapitalizmi öyle büyüttü ki, ticaret ve sermayenin serbest dolaşımından, yani liberalizmden vazgeçmesi düşünülemez. Devlet müdahalesinin borç çevrimini artırarak krizi öteleyip derinleştirmekten başka işe yaramadığı ise görüldü. "Devlet kapitalizmi"nin şansı yok.
  • 56. yeni paradigma Küreselden ulusala doğru bir kurumsal değişim yaşanacak (IFC, IMF, WB, WTO, OECD, OPEC, APEC, NAFTA, hatta bir “network devlet” olarak EU).
  • 57. yeni paradigma Küreselden ulusala doğru bir kurumsal değişim yaşanacak (IFC, IMF, WB, WTO, OECD, OPEC, APEC, NAFTA, hatta bir “network devlet” olarak EU). Yönetişim derinleşecek.
  • 58. yeni paradigma Küreselden ulusala doğru bir kurumsal değişim yaşanacak (IFC, IMF, WB, WTO, OECD, OPEC, APEC, NAFTA, hatta bir “network devlet” olarak EU). Yönetişim derinleşecek. Küresel finansal sistem yeniden yapılanarak yüzünü "yeni" reel sektörlere dönecek; geleneksel sanayi de ancak yeni teknolojilerle kurduğu ilişki ve yeni "realite"ye dönüşme gücü sayesinde ayakta kalabilecek.
  • 59. yeni paradigma Küreselden ulusala doğru bir kurumsal değişim yaşanacak (IFC, IMF, WB, WTO, OECD, OPEC, APEC, NAFTA, hatta bir “network devlet” olarak EU). Yönetişim derinleşecek. Küresel finansal sistem yeniden yapılanarak yüzünü "yeni" reel sektörlere dönecek; geleneksel sanayi de ancak yeni teknolojilerle kurduğu ilişki ve yeni "realite"ye dönüşme gücü sayesinde ayakta kalabilecek. Askeri-endüstriyel komplekslerin ve oligopollerin devri kapandı.
  • 61. yeni paradigma Dünyayı teknolojik inovasyon, enerji ve gıda yönlendirecek.
  • 62. yeni paradigma Dünyayı teknolojik inovasyon, enerji ve gıda yönlendirecek. Küresel “denge oyunu” değişiyor. Oyunun kuralları değişiyor.
  • 63. yeni paradigma Dünyayı teknolojik inovasyon, enerji ve gıda yönlendirecek. Küresel “denge oyunu” değişiyor. Oyunun kuralları değişiyor. Tek taraflı dünya düzeni, ABD’nin ekonomik hegemonyası artık mümkün değil. ABD inovatif ve teknolojik gücünü de kaybediyor.
  • 64. yeni paradigma Dünyayı teknolojik inovasyon, enerji ve gıda yönlendirecek. Küresel “denge oyunu” değişiyor. Oyunun kuralları değişiyor. Tek taraflı dünya düzeni, ABD’nin ekonomik hegemonyası artık mümkün değil. ABD inovatif ve teknolojik gücünü de kaybediyor. Tüm taraflar iktidarlarını paylaşmak zorunda.
  • 65. yeni paradigma Dünyayı teknolojik inovasyon, enerji ve gıda yönlendirecek. Küresel “denge oyunu” değişiyor. Oyunun kuralları değişiyor. Tek taraflı dünya düzeni, ABD’nin ekonomik hegemonyası artık mümkün değil. ABD inovatif ve teknolojik gücünü de kaybediyor. Tüm taraflar iktidarlarını paylaşmak zorunda. Önce hammadde devleri eridi, sonra askeri-endüstriyel kompleksler, şimdi de sıra eski ekonominin son kalesi finansta. Bunu yeni bir sistemik yapılanma izleyecek.
  • 66. yeni paradigma Dünyayı teknolojik inovasyon, enerji ve gıda yönlendirecek. Küresel “denge oyunu” değişiyor. Oyunun kuralları değişiyor. Tek taraflı dünya düzeni, ABD’nin ekonomik hegemonyası artık mümkün değil. ABD inovatif ve teknolojik gücünü de kaybediyor. Tüm taraflar iktidarlarını paylaşmak zorunda. Önce hammadde devleri eridi, sonra askeri-endüstriyel kompleksler, şimdi de sıra eski ekonominin son kalesi finansta. Bunu yeni bir sistemik yapılanma izleyecek. İlk darbenin tetiklediği BİT’nin ekonomik yükselişi doruğuna ulaşacak. Temel ekonomik girdinin hammaddeden bilgiye dönüşümü süreci tamamlanacak. BİT ve ileri teknolojiler ekonomik ve sosyal hayatın bütününe “gömülü” hale gelecek.
  • 68. “küresel ağ kapitalizmi” Yıkılan kapitalizm değil, bir üretim tarzı.
  • 69. “küresel ağ kapitalizmi” Yıkılan kapitalizm değil, bir üretim tarzı. Neo-liberal paradigma bitti, emperyal ulus-devlet kapitalizminin sonu geldi.
  • 70. “küresel ağ kapitalizmi” Yıkılan kapitalizm değil, bir üretim tarzı. Neo-liberal paradigma bitti, emperyal ulus-devlet kapitalizminin sonu geldi. Yaratıcı yıkım işbaşında…
  • 71. “küresel ağ kapitalizmi” Yıkılan kapitalizm değil, bir üretim tarzı. Neo-liberal paradigma bitti, emperyal ulus-devlet kapitalizminin sonu geldi. Yaratıcı yıkım işbaşında… Küresel ağ kapitalizmi geliyor!
  • 73. “küresel ağ kapitalizmi” • Küresel yönetişim: yeni kurumlar
  • 74. “küresel ağ kapitalizmi” • Küresel yönetişim: yeni kurumlar • Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.)
  • 75. “küresel ağ kapitalizmi” • Küresel yönetişim: yeni kurumlar • Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.) • Doğrudan piyasa iletişimi / networking
  • 76. “küresel ağ kapitalizmi” • Küresel yönetişim: yeni kurumlar • Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.) • Doğrudan piyasa iletişimi / networking • İşbirliği ağları
  • 77. “küresel ağ kapitalizmi” • Küresel yönetişim: yeni kurumlar • Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.) • Doğrudan piyasa iletişimi / networking • İşbirliği ağları • İnovasyon hub’ları: yeni “şehir devletleri” mi?
  • 78. “küresel ağ kapitalizmi” • Küresel yönetişim: yeni kurumlar • Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.) • Doğrudan piyasa iletişimi / networking • İşbirliği ağları • İnovasyon hub’ları: yeni “şehir devletleri” mi? • Ağırlıklı sektörler: BİT, gıda, enerji, çevre
  • 79. “küresel ağ kapitalizmi” • Küresel yönetişim: yeni kurumlar • Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.) • Doğrudan piyasa iletişimi / networking • İşbirliği ağları • İnovasyon hub’ları: yeni “şehir devletleri” mi? • Ağırlıklı sektörler: BİT, gıda, enerji, çevre • Finans – ağ yönetişimi
  • 80. “küresel ağ kapitalizmi” • Küresel yönetişim: yeni kurumlar • Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.) • Doğrudan piyasa iletişimi / networking • İşbirliği ağları • İnovasyon hub’ları: yeni “şehir devletleri” mi? • Ağırlıklı sektörler: BİT, gıda, enerji, çevre • Finans – ağ yönetişimi • Dolara alternatif küresel para birimi
  • 81. “küresel ağ kapitalizmi” • Küresel yönetişim: yeni kurumlar • Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.) • Doğrudan piyasa iletişimi / networking • İşbirliği ağları • İnovasyon hub’ları: yeni “şehir devletleri” mi? • Ağırlıklı sektörler: BİT, gıda, enerji, çevre • Finans – ağ yönetişimi • Dolara alternatif küresel para birimi • Yeni küresel/yerel dengeler
  • 82. “küresel ağ kapitalizmi” • Küresel yönetişim: yeni kurumlar • Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.) • Doğrudan piyasa iletişimi / networking • İşbirliği ağları • İnovasyon hub’ları: yeni “şehir devletleri” mi? • Ağırlıklı sektörler: BİT, gıda, enerji, çevre • Finans – ağ yönetişimi • Dolara alternatif küresel para birimi • Yeni küresel/yerel dengeler • “Ekonomik Havzalar”: yeni bölgesel kalkınma modelleri
  • 83. “küresel ağ kapitalizmi” • Küresel yönetişim: yeni kurumlar • Teknoloji (BİT, nanoteknoloji, biyoteknoloji, genetik, enerji, çevre teknolojileri, vb.) • Doğrudan piyasa iletişimi / networking • İşbirliği ağları • İnovasyon hub’ları: yeni “şehir devletleri” mi? • Ağırlıklı sektörler: BİT, gıda, enerji, çevre • Finans – ağ yönetişimi • Dolara alternatif küresel para birimi • Yeni küresel/yerel dengeler • “Ekonomik Havzalar”: yeni bölgesel kalkınma modelleri • Kümelenmeler…
  • 84. Ağların Ekonomi Politikası Ağ Kapitalizmi: Ağ kapitalizmin karşıtını mı yaratıyor?
  • 86. dijital ekosistem • BİT gelişimini belirleyen belli “yasalar”dan söz edilir:
  • 87. dijital ekosistem • BİT gelişimini belirleyen belli “yasalar”dan söz edilir: • Moore Yasası - işlemci gücü her 18-24 ayda bir ikiye katlanır;
  • 88. dijital ekosistem • BİT gelişimini belirleyen belli “yasalar”dan söz edilir: • Moore Yasası - işlemci gücü her 18-24 ayda bir ikiye katlanır; • Disk Yasası - depolama her 12 ayda bir ikiye katlanır;
  • 89. dijital ekosistem • BİT gelişimini belirleyen belli “yasalar”dan söz edilir: • Moore Yasası - işlemci gücü her 18-24 ayda bir ikiye katlanır; • Disk Yasası - depolama her 12 ayda bir ikiye katlanır; • Fiber Yasası – iletişim kapasitesi her 9 ayda bir ikiye katlanır;
  • 90. dijital ekosistem • BİT gelişimini belirleyen belli “yasalar”dan söz edilir: • Moore Yasası - işlemci gücü her 18-24 ayda bir ikiye katlanır; • Disk Yasası - depolama her 12 ayda bir ikiye katlanır; • Fiber Yasası – iletişim kapasitesi her 9 ayda bir ikiye katlanır; • Metcalfe Yasası - ağın değeri ona bağlı aygıtların sayısının karesiyle orantılı olarak artar;
  • 91. dijital ekosistem • BİT gelişimini belirleyen belli “yasalar”dan söz edilir: • Moore Yasası - işlemci gücü her 18-24 ayda bir ikiye katlanır; • Disk Yasası - depolama her 12 ayda bir ikiye katlanır; • Fiber Yasası – iletişim kapasitesi her 9 ayda bir ikiye katlanır; • Metcalfe Yasası - ağın değeri ona bağlı aygıtların sayısının karesiyle orantılı olarak artar; • Topluluk Yasası - içerik 2x oranında artar ve “x” iletişimde bulunan insanları sayısını temsil eder...
  • 92. dijital ekosistem • BİT gelişimini belirleyen belli “yasalar”dan söz edilir: • Moore Yasası - işlemci gücü her 18-24 ayda bir ikiye katlanır; • Disk Yasası - depolama her 12 ayda bir ikiye katlanır; • Fiber Yasası – iletişim kapasitesi her 9 ayda bir ikiye katlanır; • Metcalfe Yasası - ağın değeri ona bağlı aygıtların sayısının karesiyle orantılı olarak artar; • Topluluk Yasası - içerik 2x oranında artar ve “x” iletişimde bulunan insanları sayısını temsil eder... • Yani, daha fazla bilgisayar gücüyle, daha fazla depolama ve iletişim kapasitesiyle genişleyerek değer kazanan ağlarda oluşan topluluklar neredeyse sonsuz içerik yaratmakta ve bu durum toplumun sosyo- ekonomik yapısını hızla dönüştürmektedir.
  • 93. dijital ekosistem • BİT gelişimini belirleyen belli “yasalar”dan söz edilir: • Moore Yasası - işlemci gücü her 18-24 ayda bir ikiye katlanır; • Disk Yasası - depolama her 12 ayda bir ikiye katlanır; • Fiber Yasası – iletişim kapasitesi her 9 ayda bir ikiye katlanır; • Metcalfe Yasası - ağın değeri ona bağlı aygıtların sayısının karesiyle orantılı olarak artar; • Topluluk Yasası - içerik 2x oranında artar ve “x” iletişimde bulunan insanları sayısını temsil eder... • Yani, daha fazla bilgisayar gücüyle, daha fazla depolama ve iletişim kapasitesiyle genişleyerek değer kazanan ağlarda oluşan topluluklar neredeyse sonsuz içerik yaratmakta ve bu durum toplumun sosyo- ekonomik yapısını hızla dönüştürmektedir. • Genişbantın gelişimi, teknolojik ilerleme ve azalan operasyon maliyetleri, BT, telekom, medya ve eğlencenin birbirine nüfuz etmesini sağladı ve “Dijital Ekosistem” oluşmaya başladı. Herhangi bir sağlıklı ekosistemin ortak fayda yaratmak için paydaşlarının etkileşime girmesini sağlaması gibi, “Dijital Ekosistem” de katılımcılarının etkileşimi ile değer yaratıyor.
  • 94. internet artık hayatımıza “gömülü”!
  • 95. internet artık hayatımıza “gömülü”! • İnternet giderek gündelik, sosyal ve ekonomik hayatımıza daha fazla "gömülü" hale geliyor.
  • 96. internet artık hayatımıza “gömülü”! • İnternet giderek gündelik, sosyal ve ekonomik hayatımıza daha fazla "gömülü" hale geliyor. • İnternetin geleceğini "kökten farklı" bir dizi teknoloji belirleyecek gibi görünüyor.
  • 97. internet artık hayatımıza “gömülü”! • İnternet giderek gündelik, sosyal ve ekonomik hayatımıza daha fazla "gömülü" hale geliyor. • İnternetin geleceğini "kökten farklı" bir dizi teknoloji belirleyecek gibi görünüyor. • Özellikle Web 2.0 ile birlikte hayatımıza giren ve esnek bağlantı imkanı, ağ etkisinin yaygınlaşması ve sosyal ağlar ile belirginleşen bu teknolojiler dijital ekosistemin gelişimini bütünleyecek.
  • 98. internet artık hayatımıza “gömülü”! • İnternet giderek gündelik, sosyal ve ekonomik hayatımıza daha fazla "gömülü" hale geliyor. • İnternetin geleceğini "kökten farklı" bir dizi teknoloji belirleyecek gibi görünüyor. • Özellikle Web 2.0 ile birlikte hayatımıza giren ve esnek bağlantı imkanı, ağ etkisinin yaygınlaşması ve sosyal ağlar ile belirginleşen bu teknolojiler dijital ekosistemin gelişimini bütünleyecek. • Bu gelişmede öne çıkan tekno-paradigma ise etkileşim, paylaşım, sanallaştırma, dağıtık ağ yapıları ve ortak aklın ağ mevcudiyeti olarak semantik çerçevesinde şekilleniyor.
  • 99. internet artık hayatımıza “gömülü”! • İnternet giderek gündelik, sosyal ve ekonomik hayatımıza daha fazla "gömülü" hale geliyor. • İnternetin geleceğini "kökten farklı" bir dizi teknoloji belirleyecek gibi görünüyor. • Özellikle Web 2.0 ile birlikte hayatımıza giren ve esnek bağlantı imkanı, ağ etkisinin yaygınlaşması ve sosyal ağlar ile belirginleşen bu teknolojiler dijital ekosistemin gelişimini bütünleyecek. • Bu gelişmede öne çıkan tekno-paradigma ise etkileşim, paylaşım, sanallaştırma, dağıtık ağ yapıları ve ortak aklın ağ mevcudiyeti olarak semantik çerçevesinde şekilleniyor. • Yani internet giderek hayatımıza daha fazla “gömülü” olacak ve sosyal, ekonomik, teknolojik bir “arayüz” haline gelecek...
  • 101. ulus-ötesi ağ kapitalizminin doğuşu • Toni Negri ve Michael Hardt, “İmparatorluk” adlı kitaplarında, Fordizm sonrasında egemenliğin, tek bir kural mantığı altında birleşmiş bir dizi ulusal ve ulus-ötesi örgütlenmeden oluşan yeni bir biçim aldığını söyler. Bu küresel sistemi “İmparatorluk” olarak adlandırırlar. Bu, gayri-merkezi, mekanın tamamını kuşatan, tüm “uygar” dünyayı egemenliği altına alan ve egemenliğini sınırlandıracak hiç bir mekansal sınırın bulunmadığı bir sistemdir. “Yatay olarak eklemlenmiş dinamik ve esnek bir sistemik yapı”dır bu.
  • 102. ulus-ötesi ağ kapitalizminin doğuşu • Toni Negri ve Michael Hardt, “İmparatorluk” adlı kitaplarında, Fordizm sonrasında egemenliğin, tek bir kural mantığı altında birleşmiş bir dizi ulusal ve ulus-ötesi örgütlenmeden oluşan yeni bir biçim aldığını söyler. Bu küresel sistemi “İmparatorluk” olarak adlandırırlar. Bu, gayri-merkezi, mekanın tamamını kuşatan, tüm “uygar” dünyayı egemenliği altına alan ve egemenliğini sınırlandıracak hiç bir mekansal sınırın bulunmadığı bir sistemdir. “Yatay olarak eklemlenmiş dinamik ve esnek bir sistemik yapı”dır bu. • Bilgisayar teknolojisi ve internet, ekonomik değil askeri bir bağlam içerisinde geliştirildi. İkinci Dünya Savaşı bilgisayarı, soğuk savaş da interneti getirdi. Ama bu teknolojilerin topluma yayılması, kapitalizmin ekonomik olarak yeniden yapılanması bakımından oynadıkları asli rol yüzünden oldu.
  • 103. ulus-ötesi ağ kapitalizminin doğuşu • Toni Negri ve Michael Hardt, “İmparatorluk” adlı kitaplarında, Fordizm sonrasında egemenliğin, tek bir kural mantığı altında birleşmiş bir dizi ulusal ve ulus-ötesi örgütlenmeden oluşan yeni bir biçim aldığını söyler. Bu küresel sistemi “İmparatorluk” olarak adlandırırlar. Bu, gayri-merkezi, mekanın tamamını kuşatan, tüm “uygar” dünyayı egemenliği altına alan ve egemenliğini sınırlandıracak hiç bir mekansal sınırın bulunmadığı bir sistemdir. “Yatay olarak eklemlenmiş dinamik ve esnek bir sistemik yapı”dır bu. • Bilgisayar teknolojisi ve internet, ekonomik değil askeri bir bağlam içerisinde geliştirildi. İkinci Dünya Savaşı bilgisayarı, soğuk savaş da interneti getirdi. Ama bu teknolojilerin topluma yayılması, kapitalizmin ekonomik olarak yeniden yapılanması bakımından oynadıkları asli rol yüzünden oldu. • Bilgisayar ağları, küresel ağ kapitalizminin doğuşunu mümkün kılan teknolojik temeldir. Bu, ekonomik, politik ve kültürel sermaye birikimini sibermekanı ve diğer yeni küresel koordinasyon ve iletişim teknolojilerini kullanan ulusötesi ağ organizasyonları üzerinde temellendirmeyi mümkün kılan birikim, düzenleme ve disiplin rejimleri olarak tanımlanabilir.
  • 104. ulus-ötesi ağ kapitalizminin doğuşu • Toni Negri ve Michael Hardt, “İmparatorluk” adlı kitaplarında, Fordizm sonrasında egemenliğin, tek bir kural mantığı altında birleşmiş bir dizi ulusal ve ulus-ötesi örgütlenmeden oluşan yeni bir biçim aldığını söyler. Bu küresel sistemi “İmparatorluk” olarak adlandırırlar. Bu, gayri-merkezi, mekanın tamamını kuşatan, tüm “uygar” dünyayı egemenliği altına alan ve egemenliğini sınırlandıracak hiç bir mekansal sınırın bulunmadığı bir sistemdir. “Yatay olarak eklemlenmiş dinamik ve esnek bir sistemik yapı”dır bu. • Bilgisayar teknolojisi ve internet, ekonomik değil askeri bir bağlam içerisinde geliştirildi. İkinci Dünya Savaşı bilgisayarı, soğuk savaş da interneti getirdi. Ama bu teknolojilerin topluma yayılması, kapitalizmin ekonomik olarak yeniden yapılanması bakımından oynadıkları asli rol yüzünden oldu. • Bilgisayar ağları, küresel ağ kapitalizminin doğuşunu mümkün kılan teknolojik temeldir. Bu, ekonomik, politik ve kültürel sermaye birikimini sibermekanı ve diğer yeni küresel koordinasyon ve iletişim teknolojilerini kullanan ulusötesi ağ organizasyonları üzerinde temellendirmeyi mümkün kılan birikim, düzenleme ve disiplin rejimleri olarak tanımlanabilir. (Christian Fuchs, Internet and Society: Social Theory In the Information Age, Routledge, 2008)
  • 106. ulus-ötesi ağ kapitalizminin doğuşu • Küreselleşme sosyal ilişkilerin esnetilmesi olarak tanımlanabilir. Zaman- mekan içerisinde iletişim ağlarının faaliyetidir bu. Küreselleştiren bir sosyal sistem, sınırlarını zaman-mekan içerisinde genişletir; bunun bir sonucu olarak, sosyal ilişkiler daha geniş zamansal ve mekansal uzaklıklarda geliştirilebilir.
  • 107. ulus-ötesi ağ kapitalizminin doğuşu • Küreselleşme sosyal ilişkilerin esnetilmesi olarak tanımlanabilir. Zaman- mekan içerisinde iletişim ağlarının faaliyetidir bu. Küreselleştiren bir sosyal sistem, sınırlarını zaman-mekan içerisinde genişletir; bunun bir sonucu olarak, sosyal ilişkiler daha geniş zamansal ve mekansal uzaklıklarda geliştirilebilir. • Küresel ağ kapitalizmi ulusötesi bir örgütsel modele dayanır: Ulusal sınırları aşan organizasyonlar...
  • 108. ulus-ötesi ağ kapitalizminin doğuşu • Küreselleşme sosyal ilişkilerin esnetilmesi olarak tanımlanabilir. Zaman- mekan içerisinde iletişim ağlarının faaliyetidir bu. Küreselleştiren bir sosyal sistem, sınırlarını zaman-mekan içerisinde genişletir; bunun bir sonucu olarak, sosyal ilişkiler daha geniş zamansal ve mekansal uzaklıklarda geliştirilebilir. • Küresel ağ kapitalizmi ulusötesi bir örgütsel modele dayanır: Ulusal sınırları aşan organizasyonlar... • Burada yeni olan şey, bu organizasyonlar ve sosyal ağların küresel olarak dağıtımı, aktörler ve alt kültürlerin küresel olarak konumlanması ve dinamik olarak değişmeleri (sürekli yeni düğümler eklenebilir veya çıkarılabilir) ve sermaye, para, iktidar, insanlar ve bilgi akışlarının küresel olarak ve çok hızlı bir şekilde işlenmesidir.
  • 109. ulus-ötesi ağ kapitalizminin doğuşu • Küreselleşme sosyal ilişkilerin esnetilmesi olarak tanımlanabilir. Zaman- mekan içerisinde iletişim ağlarının faaliyetidir bu. Küreselleştiren bir sosyal sistem, sınırlarını zaman-mekan içerisinde genişletir; bunun bir sonucu olarak, sosyal ilişkiler daha geniş zamansal ve mekansal uzaklıklarda geliştirilebilir. • Küresel ağ kapitalizmi ulusötesi bir örgütsel modele dayanır: Ulusal sınırları aşan organizasyonlar... • Burada yeni olan şey, bu organizasyonlar ve sosyal ağların küresel olarak dağıtımı, aktörler ve alt kültürlerin küresel olarak konumlanması ve dinamik olarak değişmeleri (sürekli yeni düğümler eklenebilir veya çıkarılabilir) ve sermaye, para, iktidar, insanlar ve bilgi akışlarının küresel olarak ve çok hızlı bir şekilde işlenmesidir. • Küresel ağ kapitalizmi dinamik bir göçebe sistemdir. Öyle ki, bu sistem ve bileşenleri, sürekli olarak sınırlarını değiştirmek ve sermaye birikimi hedefi doğrultusunda farklı sistemleri kapsamak veya dışlamak yoluyla yeniden organize olur.
  • 110. ulus-ötesi ağ kapitalizminin doğuşu • Küreselleşme sosyal ilişkilerin esnetilmesi olarak tanımlanabilir. Zaman- mekan içerisinde iletişim ağlarının faaliyetidir bu. Küreselleştiren bir sosyal sistem, sınırlarını zaman-mekan içerisinde genişletir; bunun bir sonucu olarak, sosyal ilişkiler daha geniş zamansal ve mekansal uzaklıklarda geliştirilebilir. • Küresel ağ kapitalizmi ulusötesi bir örgütsel modele dayanır: Ulusal sınırları aşan organizasyonlar... • Burada yeni olan şey, bu organizasyonlar ve sosyal ağların küresel olarak dağıtımı, aktörler ve alt kültürlerin küresel olarak konumlanması ve dinamik olarak değişmeleri (sürekli yeni düğümler eklenebilir veya çıkarılabilir) ve sermaye, para, iktidar, insanlar ve bilgi akışlarının küresel olarak ve çok hızlı bir şekilde işlenmesidir. • Küresel ağ kapitalizmi dinamik bir göçebe sistemdir. Öyle ki, bu sistem ve bileşenleri, sürekli olarak sınırlarını değiştirmek ve sermaye birikimi hedefi doğrultusunda farklı sistemleri kapsamak veya dışlamak yoluyla yeniden organize olur. (Christian Fuchs, Internet and Society: Social Theory In the Information Age, Routledge, 2008)
  • 112. paradigma dönüşümü • Ölçek ekonomilerinden kapsam [capacity] ekonomilerine,
  • 113. paradigma dönüşümü • Ölçek ekonomilerinden kapsam [capacity] ekonomilerine, • endüstriyel üretimden esnek ağ üretimine,
  • 114. paradigma dönüşümü • Ölçek ekonomilerinden kapsam [capacity] ekonomilerine, • endüstriyel üretimden esnek ağ üretimine, • kol gücünden bilgi gücüne,
  • 115. paradigma dönüşümü • Ölçek ekonomilerinden kapsam [capacity] ekonomilerine, • endüstriyel üretimden esnek ağ üretimine, • kol gücünden bilgi gücüne, • ulus-devletlerden ulus-ötesi İmparatorluk’a,
  • 116. paradigma dönüşümü • Ölçek ekonomilerinden kapsam [capacity] ekonomilerine, • endüstriyel üretimden esnek ağ üretimine, • kol gücünden bilgi gücüne, • ulus-devletlerden ulus-ötesi İmparatorluk’a, • tek-kutuplu dünyadan çok-kutuplu, gayri-merkezi ve dağıtık, mekanı tümüyle kuşatan ağ-dünyaya geçiş paradigması...
  • 117. paradigma dönüşümü • Ölçek ekonomilerinden kapsam [capacity] ekonomilerine, • endüstriyel üretimden esnek ağ üretimine, • kol gücünden bilgi gücüne, • ulus-devletlerden ulus-ötesi İmparatorluk’a, • tek-kutuplu dünyadan çok-kutuplu, gayri-merkezi ve dağıtık, mekanı tümüyle kuşatan ağ-dünyaya geçiş paradigması... • Son küresel krizin adını koyduğu bir paradigma bu: Küresel Ağ Kapitalizmi...
  • 119. yabancılaşma ve diyalektik mantık • “İnsan özünün gerçekleşmesi olarak katılımcı demokrasi, üretim araçlarının özel mülkiyetinin ortadan kaldırılmasını ve boş zamanın teknolojik olarak fazlalaştırmasını gerektirir.”
  • 120. yabancılaşma ve diyalektik mantık • “İnsan özünün gerçekleşmesi olarak katılımcı demokrasi, üretim araçlarının özel mülkiyetinin ortadan kaldırılmasını ve boş zamanın teknolojik olarak fazlalaştırmasını gerektirir.” • Toplumun özü olarak işbirliği
  • 121. yabancılaşma ve diyalektik mantık • “İnsan özünün gerçekleşmesi olarak katılımcı demokrasi, üretim araçlarının özel mülkiyetinin ortadan kaldırılmasını ve boş zamanın teknolojik olarak fazlalaştırmasını gerektirir.” • Toplumun özü olarak işbirliği • Kapitalizm: Araçsal akıl (özleri dışındaki hedeflerin araçları olarak insanlar), rekabet mantığının tahakkümü: Bir grubun diğerlerinin zararına kaynakları biriktirmesi ve kullanması
  • 122. yabancılaşma ve diyalektik mantık • “İnsan özünün gerçekleşmesi olarak katılımcı demokrasi, üretim araçlarının özel mülkiyetinin ortadan kaldırılmasını ve boş zamanın teknolojik olarak fazlalaştırmasını gerektirir.” • Toplumun özü olarak işbirliği • Kapitalizm: Araçsal akıl (özleri dışındaki hedeflerin araçları olarak insanlar), rekabet mantığının tahakkümü: Bir grubun diğerlerinin zararına kaynakları biriktirmesi ve kullanması • Yanlış toplum olarak rekabetçi toplum
  • 123. yabancılaşma ve diyalektik mantık • “İnsan özünün gerçekleşmesi olarak katılımcı demokrasi, üretim araçlarının özel mülkiyetinin ortadan kaldırılmasını ve boş zamanın teknolojik olarak fazlalaştırmasını gerektirir.” • Toplumun özü olarak işbirliği • Kapitalizm: Araçsal akıl (özleri dışındaki hedeflerin araçları olarak insanlar), rekabet mantığının tahakkümü: Bir grubun diğerlerinin zararına kaynakları biriktirmesi ve kullanması • Yanlış toplum olarak rekabetçi toplum • Doğru ve akla uygun toplum olarak işbirliğine dayalı toplum
  • 124. yabancılaşma ve diyalektik mantık • “İnsan özünün gerçekleşmesi olarak katılımcı demokrasi, üretim araçlarının özel mülkiyetinin ortadan kaldırılmasını ve boş zamanın teknolojik olarak fazlalaştırmasını gerektirir.” • Toplumun özü olarak işbirliği • Kapitalizm: Araçsal akıl (özleri dışındaki hedeflerin araçları olarak insanlar), rekabet mantığının tahakkümü: Bir grubun diğerlerinin zararına kaynakları biriktirmesi ve kullanması • Yanlış toplum olarak rekabetçi toplum • Doğru ve akla uygun toplum olarak işbirliğine dayalı toplum • İşbirliğine dayalı, katılımcı bilgi toplumu: Daha-değil (Ernst Bloch)
  • 125. yabancılaşma ve diyalektik mantık • “İnsan özünün gerçekleşmesi olarak katılımcı demokrasi, üretim araçlarının özel mülkiyetinin ortadan kaldırılmasını ve boş zamanın teknolojik olarak fazlalaştırmasını gerektirir.” • Toplumun özü olarak işbirliği • Kapitalizm: Araçsal akıl (özleri dışındaki hedeflerin araçları olarak insanlar), rekabet mantığının tahakkümü: Bir grubun diğerlerinin zararına kaynakları biriktirmesi ve kullanması • Yanlış toplum olarak rekabetçi toplum • Doğru ve akla uygun toplum olarak işbirliğine dayalı toplum • İşbirliğine dayalı, katılımcı bilgi toplumu: Daha-değil (Ernst Bloch) (Christian Fuchs, Internet and Society: Social Theory In the Information Age, Routledge, 2008)
  • 127. işbirliği ve rekabet • Olumsuzluk ve çatışma olarak insan özü: Her insan (kendisi-için-olmak, kimlik), başkalarıyla (başkası-için- olmak) ilişki içinde ve o ilişki aracılığıyla varolur.
  • 128. işbirliği ve rekabet • Olumsuzluk ve çatışma olarak insan özü: Her insan (kendisi-için-olmak, kimlik), başkalarıyla (başkası-için- olmak) ilişki içinde ve o ilişki aracılığıyla varolur. • Rekabet: Bu karşıtlığın, farklılığa yer vermeyen bir birliğin tahakkümü altında ortadan kaldırılması: Başkalarına karşı rekabet mantığı, bir grubun diğerleri karşısında avantajına dönüşür (yani sömürü: zenginler zengindir, çünkü yoksullar zenginlerin refahı ele geçirmesi yüzünden yoksullaşmışlardır)
  • 129. işbirliği ve rekabet • Olumsuzluk ve çatışma olarak insan özü: Her insan (kendisi-için-olmak, kimlik), başkalarıyla (başkası-için- olmak) ilişki içinde ve o ilişki aracılığıyla varolur. • Rekabet: Bu karşıtlığın, farklılığa yer vermeyen bir birliğin tahakkümü altında ortadan kaldırılması: Başkalarına karşı rekabet mantığı, bir grubun diğerleri karşısında avantajına dönüşür (yani sömürü: zenginler zengindir, çünkü yoksullar zenginlerin refahı ele geçirmesi yüzünden yoksullaşmışlardır) • İşbirliği: Farklılık içindeki birliğin egemenliği altında antagonizmanın ortadan kaldırılması: Birlikte çalışma mantığı herkesi için avantaj yaratır.
  • 130. işbirliği ve rekabet • Olumsuzluk ve çatışma olarak insan özü: Her insan (kendisi-için-olmak, kimlik), başkalarıyla (başkası-için- olmak) ilişki içinde ve o ilişki aracılığıyla varolur. • Rekabet: Bu karşıtlığın, farklılığa yer vermeyen bir birliğin tahakkümü altında ortadan kaldırılması: Başkalarına karşı rekabet mantığı, bir grubun diğerleri karşısında avantajına dönüşür (yani sömürü: zenginler zengindir, çünkü yoksullar zenginlerin refahı ele geçirmesi yüzünden yoksullaşmışlardır) • İşbirliği: Farklılık içindeki birliğin egemenliği altında antagonizmanın ortadan kaldırılması: Birlikte çalışma mantığı herkesi için avantaj yaratır. (Christian Fuchs, Internet and Society: Social Theory In the Information Age, Routledge, 2008)
  • 132. işbirliği ve rekabet • Bilgi kapitalizmi içinde işbirliği ve rekabet antagonistik bir ilişki içindedir.
  • 133. işbirliği ve rekabet • Bilgi kapitalizmi içinde işbirliği ve rekabet antagonistik bir ilişki içindedir. • Rekabet eğilimine örnekler (birikim mantığı): Bilgi tekelleri (Microsoft, Google, vb.), dijital uçurum, kırılgan (precarious) bilgi emeği, bilgi savaşları, elektronik gözetim, internet sansürü, çevrimiçi itibar birikimi, siber nefret, metalaşmış sanal topluluklar, dezenformasyon
  • 134. işbirliği ve rekabet • Bilgi kapitalizmi içinde işbirliği ve rekabet antagonistik bir ilişki içindedir. • Rekabet eğilimine örnekler (birikim mantığı): Bilgi tekelleri (Microsoft, Google, vb.), dijital uçurum, kırılgan (precarious) bilgi emeği, bilgi savaşları, elektronik gözetim, internet sansürü, çevrimiçi itibar birikimi, siber nefret, metalaşmış sanal topluluklar, dezenformasyon • İşbirliği eğilimine örnekler (birikim ve metalaşma mantığının olumsuzlanması): dijital armağan ekonomisi, dosya paylaşımı, özgür yazılım, açık içerik, alternatif telif sistemleri (Creative Commons), Wikipedia, siber protesto, e-katılım, işbirliği temelli sanal topluluklar, çevrimiçi yurttaş gazeteciliği
  • 135. işbirliği ve rekabet • Bilgi kapitalizmi içinde işbirliği ve rekabet antagonistik bir ilişki içindedir. • Rekabet eğilimine örnekler (birikim mantığı): Bilgi tekelleri (Microsoft, Google, vb.), dijital uçurum, kırılgan (precarious) bilgi emeği, bilgi savaşları, elektronik gözetim, internet sansürü, çevrimiçi itibar birikimi, siber nefret, metalaşmış sanal topluluklar, dezenformasyon • İşbirliği eğilimine örnekler (birikim ve metalaşma mantığının olumsuzlanması): dijital armağan ekonomisi, dosya paylaşımı, özgür yazılım, açık içerik, alternatif telif sistemleri (Creative Commons), Wikipedia, siber protesto, e-katılım, işbirliği temelli sanal topluluklar, çevrimiçi yurttaş gazeteciliği (Christian Fuchs, Internet and Society: Social Theory In the Information Age, Routledge, 2008)
  • 137. internet: antagonist eğilimlerin alanı • İnternet ekonomisine bir örnek: Rekabetin işbirliğine antagonistik tecavüzü => İnternet-hediye-meta-ekonomisi
  • 138. internet: antagonist eğilimlerin alanı • İnternet ekonomisine bir örnek: Rekabetin işbirliğine antagonistik tecavüzü => İnternet-hediye-meta-ekonomisi • Kapitalizmin yapısal krizleri • dot.com krizi, 2000 (birikim ve kurgusal borsa hareketlerindeki mevcut değer antagonizmi) • Yeni sermaye birikim stratejileri • Web 2.0, “Sosyal Yazılım” (Google, MySpace, YouTube, Facebook, StudiVZ, Friendster, etc.)
  • 139. internet: antagonist eğilimlerin alanı • İnternet ekonomisine bir örnek: Rekabetin işbirliğine antagonistik tecavüzü => İnternet-hediye-meta-ekonomisi • Kapitalizmin yapısal krizleri • dot.com krizi, 2000 (birikim ve kurgusal borsa hareketlerindeki mevcut değer antagonizmi) • Yeni sermaye birikim stratejileri • Web 2.0, “Sosyal Yazılım” (Google, MySpace, YouTube, Facebook, StudiVZ, Friendster, etc.) • Tipik Web 2.0 uygulamaları kullanıcılar için bedava; kazanç bu serbest erişim sayesinde yüksek kullanıcı sayılarına ulaşılması, kullanıcının ürettiği içerik ve üçüncü taraflara reklam satmak yoluyla elde ediliyor. Daha çok kullanıcı, reklam oranlarının artmasıyla daha çok potansiyel kazanç demek.
  • 140. internet: antagonist eğilimlerin alanı • İnternet ekonomisine bir örnek: Rekabetin işbirliğine antagonistik tecavüzü => İnternet-hediye-meta-ekonomisi • Kapitalizmin yapısal krizleri • dot.com krizi, 2000 (birikim ve kurgusal borsa hareketlerindeki mevcut değer antagonizmi) • Yeni sermaye birikim stratejileri • Web 2.0, “Sosyal Yazılım” (Google, MySpace, YouTube, Facebook, StudiVZ, Friendster, etc.) • Tipik Web 2.0 uygulamaları kullanıcılar için bedava; kazanç bu serbest erişim sayesinde yüksek kullanıcı sayılarına ulaşılması, kullanıcının ürettiği içerik ve üçüncü taraflara reklam satmak yoluyla elde ediliyor. Daha çok kullanıcı, reklam oranlarının artmasıyla daha çok potansiyel kazanç demek. • Armağan ilkesi kapitalizmin mantığına aşkındır, ama kapitalizm altında kapsanır, sermaye birikiminin bir aracı haline getirilir. İnternet armağanı ikili bir karaktere sahiptir: hem denge sağlayıcı hem de ideolojik ve potansiyel olarak dengesizleştiricidir; hem rekabet hem de işbirliği özelliklerine sahiptir.
  • 141. internet: antagonist eğilimlerin alanı • İnternet ekonomisine bir örnek: Rekabetin işbirliğine antagonistik tecavüzü => İnternet-hediye-meta-ekonomisi • Kapitalizmin yapısal krizleri • dot.com krizi, 2000 (birikim ve kurgusal borsa hareketlerindeki mevcut değer antagonizmi) • Yeni sermaye birikim stratejileri • Web 2.0, “Sosyal Yazılım” (Google, MySpace, YouTube, Facebook, StudiVZ, Friendster, etc.) • Tipik Web 2.0 uygulamaları kullanıcılar için bedava; kazanç bu serbest erişim sayesinde yüksek kullanıcı sayılarına ulaşılması, kullanıcının ürettiği içerik ve üçüncü taraflara reklam satmak yoluyla elde ediliyor. Daha çok kullanıcı, reklam oranlarının artmasıyla daha çok potansiyel kazanç demek. • Armağan ilkesi kapitalizmin mantığına aşkındır, ama kapitalizm altında kapsanır, sermaye birikiminin bir aracı haline getirilir. İnternet armağanı ikili bir karaktere sahiptir: hem denge sağlayıcı hem de ideolojik ve potansiyel olarak dengesizleştiricidir; hem rekabet hem de işbirliği özelliklerine sahiptir. (Christian Fuchs, Internet and Society: Social Theory In the Information Age, Routledge, 2008)
  • 143. internet: antagonist eğilimlerin alanı • Seyircinin metalaşması: “Çünkü seyirci gücü üretilir, satılır, satın alınır ve tüketilir, bir fiyatı vardır ve bir metadır. (...) Seyirci üyeleriniz bedeli ödenmemiş çalışma zamanınıza katkıda bulunur ve karşılığında program malzemesi ve açık reklamlara maruz kalırsınız.” (Dallas Smythe, Communications: Blindspot of Western Marxism, 1981/2006).
  • 144. internet: antagonist eğilimlerin alanı • Seyircinin metalaşması: “Çünkü seyirci gücü üretilir, satılır, satın alınır ve tüketilir, bir fiyatı vardır ve bir metadır. (...) Seyirci üyeleriniz bedeli ödenmemiş çalışma zamanınıza katkıda bulunur ve karşılığında program malzemesi ve açık reklamlara maruz kalırsınız.” (Dallas Smythe, Communications: Blindspot of Western Marxism, 1981/2006). • Seyirci ücretsiz çalışır. Medya tüketimi, seyirciyi müşterilere reklam biçiminde satılan bir metaya dönüştüren üretici emektir.
  • 145. internet: antagonist eğilimlerin alanı • Seyircinin metalaşması: “Çünkü seyirci gücü üretilir, satılır, satın alınır ve tüketilir, bir fiyatı vardır ve bir metadır. (...) Seyirci üyeleriniz bedeli ödenmemiş çalışma zamanınıza katkıda bulunur ve karşılığında program malzemesi ve açık reklamlara maruz kalırsınız.” (Dallas Smythe, Communications: Blindspot of Western Marxism, 1981/2006). • Seyirci ücretsiz çalışır. Medya tüketimi, seyirciyi müşterilere reklam biçiminde satılan bir metaya dönüştüren üretici emektir. • İnternet: artı değerin üreticileri olarak üretici-tüketiciler (prosumer), ücretsiz çalışırlar; bedava içerik üreten kullanıcılar, küresel emek dışalım kaynağıdır (değer azalırken verimlilik artar ve artı değer oranı yükselir)
  • 146. internet: antagonist eğilimlerin alanı • Seyircinin metalaşması: “Çünkü seyirci gücü üretilir, satılır, satın alınır ve tüketilir, bir fiyatı vardır ve bir metadır. (...) Seyirci üyeleriniz bedeli ödenmemiş çalışma zamanınıza katkıda bulunur ve karşılığında program malzemesi ve açık reklamlara maruz kalırsınız.” (Dallas Smythe, Communications: Blindspot of Western Marxism, 1981/2006). • Seyirci ücretsiz çalışır. Medya tüketimi, seyirciyi müşterilere reklam biçiminde satılan bir metaya dönüştüren üretici emektir. • İnternet: artı değerin üreticileri olarak üretici-tüketiciler (prosumer), ücretsiz çalışırlar; bedava içerik üreten kullanıcılar, küresel emek dışalım kaynağıdır (değer azalırken verimlilik artar ve artı değer oranı yükselir) • Web 2.0: “google’layan”, YouTube’a video yükleyen, MySpace, Facebook ve Linkedin’deki profillerini güncelleyen kullanıcılar, reklam müşterilerine satılan bir seyirci metası oluştururlar.
  • 147. internet: antagonist eğilimlerin alanı • Seyircinin metalaşması: “Çünkü seyirci gücü üretilir, satılır, satın alınır ve tüketilir, bir fiyatı vardır ve bir metadır. (...) Seyirci üyeleriniz bedeli ödenmemiş çalışma zamanınıza katkıda bulunur ve karşılığında program malzemesi ve açık reklamlara maruz kalırsınız.” (Dallas Smythe, Communications: Blindspot of Western Marxism, 1981/2006). • Seyirci ücretsiz çalışır. Medya tüketimi, seyirciyi müşterilere reklam biçiminde satılan bir metaya dönüştüren üretici emektir. • İnternet: artı değerin üreticileri olarak üretici-tüketiciler (prosumer), ücretsiz çalışırlar; bedava içerik üreten kullanıcılar, küresel emek dışalım kaynağıdır (değer azalırken verimlilik artar ve artı değer oranı yükselir) • Web 2.0: “google’layan”, YouTube’a video yükleyen, MySpace, Facebook ve Linkedin’deki profillerini güncelleyen kullanıcılar, reklam müşterilerine satılan bir seyirci metası oluştururlar. • Geleneksel kitle iletişim araçlarındaki seyirci metası ile internetteki arasındaki fark, alıcıların üretici-tüketici (prosumer) olmaları, kullanıcı üretimli içerik, kullanıcıları sürekli olarak aktif ve yaratıcı olmaları, topluluklar kurmalarıdır. Bu, internetin çoktan-çoka iletişim niteliğinden kaynaklanır.
  • 148. internet: antagonist eğilimlerin alanı • Seyircinin metalaşması: “Çünkü seyirci gücü üretilir, satılır, satın alınır ve tüketilir, bir fiyatı vardır ve bir metadır. (...) Seyirci üyeleriniz bedeli ödenmemiş çalışma zamanınıza katkıda bulunur ve karşılığında program malzemesi ve açık reklamlara maruz kalırsınız.” (Dallas Smythe, Communications: Blindspot of Western Marxism, 1981/2006). • Seyirci ücretsiz çalışır. Medya tüketimi, seyirciyi müşterilere reklam biçiminde satılan bir metaya dönüştüren üretici emektir. • İnternet: artı değerin üreticileri olarak üretici-tüketiciler (prosumer), ücretsiz çalışırlar; bedava içerik üreten kullanıcılar, küresel emek dışalım kaynağıdır (değer azalırken verimlilik artar ve artı değer oranı yükselir) • Web 2.0: “google’layan”, YouTube’a video yükleyen, MySpace, Facebook ve Linkedin’deki profillerini güncelleyen kullanıcılar, reklam müşterilerine satılan bir seyirci metası oluştururlar. • Geleneksel kitle iletişim araçlarındaki seyirci metası ile internetteki arasındaki fark, alıcıların üretici-tüketici (prosumer) olmaları, kullanıcı üretimli içerik, kullanıcıları sürekli olarak aktif ve yaratıcı olmaları, topluluklar kurmalarıdır. Bu, internetin çoktan-çoka iletişim niteliğinden kaynaklanır. • İnternet seyirci metası, bir üretici-tüketici metasıdır.
  • 149. internet: antagonist eğilimlerin alanı • Seyircinin metalaşması: “Çünkü seyirci gücü üretilir, satılır, satın alınır ve tüketilir, bir fiyatı vardır ve bir metadır. (...) Seyirci üyeleriniz bedeli ödenmemiş çalışma zamanınıza katkıda bulunur ve karşılığında program malzemesi ve açık reklamlara maruz kalırsınız.” (Dallas Smythe, Communications: Blindspot of Western Marxism, 1981/2006). • Seyirci ücretsiz çalışır. Medya tüketimi, seyirciyi müşterilere reklam biçiminde satılan bir metaya dönüştüren üretici emektir. • İnternet: artı değerin üreticileri olarak üretici-tüketiciler (prosumer), ücretsiz çalışırlar; bedava içerik üreten kullanıcılar, küresel emek dışalım kaynağıdır (değer azalırken verimlilik artar ve artı değer oranı yükselir) • Web 2.0: “google’layan”, YouTube’a video yükleyen, MySpace, Facebook ve Linkedin’deki profillerini güncelleyen kullanıcılar, reklam müşterilerine satılan bir seyirci metası oluştururlar. • Geleneksel kitle iletişim araçlarındaki seyirci metası ile internetteki arasındaki fark, alıcıların üretici-tüketici (prosumer) olmaları, kullanıcı üretimli içerik, kullanıcıları sürekli olarak aktif ve yaratıcı olmaları, topluluklar kurmalarıdır. Bu, internetin çoktan-çoka iletişim niteliğinden kaynaklanır. • İnternet seyirci metası, bir üretici-tüketici metasıdır. (Christian Fuchs, Internet and Society: Social Theory In the Information Age, Routledge, 2008)
  • 150. bireyin medya karşısında değişen konumu
  • 151. bireyin medya karşısında değişen konumu
  • 153. internet: antagonist eğilimlerin alanı • Bu yapısal antagonizm, karşıtların karşılıklı bağımlılığını beraberinde getirdiğinden, işbirliği ve rekabet yanlızca bilgi kapitalizminin karşıt eğilimleri olmakla kalmaz, sürekli birbirlerinin alanına el uzatırlar.
  • 154. internet: antagonist eğilimlerin alanı • Bu yapısal antagonizm, karşıtların karşılıklı bağımlılığını beraberinde getirdiğinden, işbirliği ve rekabet yanlızca bilgi kapitalizminin karşıt eğilimleri olmakla kalmaz, sürekli birbirlerinin alanına el uzatırlar. • İşbirliğine dayalı, katılımcı bilgi toplumu henüz kurulmamıştır; ancak gelişme halindedir ve dinamikleri mevcut toplum modeliyle uzlaşmaz ilişki içindedir.
  • 155. internet: antagonist eğilimlerin alanı • Bu yapısal antagonizm, karşıtların karşılıklı bağımlılığını beraberinde getirdiğinden, işbirliği ve rekabet yanlızca bilgi kapitalizminin karşıt eğilimleri olmakla kalmaz, sürekli birbirlerinin alanına el uzatırlar. • İşbirliğine dayalı, katılımcı bilgi toplumu henüz kurulmamıştır; ancak gelişme halindedir ve dinamikleri mevcut toplum modeliyle uzlaşmaz ilişki içindedir. • Bu karşıtlığın bir tarafında e-katılım ve paylaşım ekonomisi, öteki tarafında e-tahakküm ve kıtlık ekonomisi vardır.
  • 156. internet: antagonist eğilimlerin alanı • Bu yapısal antagonizm, karşıtların karşılıklı bağımlılığını beraberinde getirdiğinden, işbirliği ve rekabet yanlızca bilgi kapitalizminin karşıt eğilimleri olmakla kalmaz, sürekli birbirlerinin alanına el uzatırlar. • İşbirliğine dayalı, katılımcı bilgi toplumu henüz kurulmamıştır; ancak gelişme halindedir ve dinamikleri mevcut toplum modeliyle uzlaşmaz ilişki içindedir. • Bu karşıtlığın bir tarafında e-katılım ve paylaşım ekonomisi, öteki tarafında e-tahakküm ve kıtlık ekonomisi vardır. • Ulusötesi bilgi kapitalizmi, rekabet mantığının tahakkümünde, işbirliği kavramını kolonize etmeyi şimdilik başarır. “Katılımcı” yönetim, ekip çalışması, “stratejik” ortaklıklar, kurumsal sosyal sorumluluk bunun örnekleri.
  • 157. internet: antagonist eğilimlerin alanı • Bu yapısal antagonizm, karşıtların karşılıklı bağımlılığını beraberinde getirdiğinden, işbirliği ve rekabet yanlızca bilgi kapitalizminin karşıt eğilimleri olmakla kalmaz, sürekli birbirlerinin alanına el uzatırlar. • İşbirliğine dayalı, katılımcı bilgi toplumu henüz kurulmamıştır; ancak gelişme halindedir ve dinamikleri mevcut toplum modeliyle uzlaşmaz ilişki içindedir. • Bu karşıtlığın bir tarafında e-katılım ve paylaşım ekonomisi, öteki tarafında e-tahakküm ve kıtlık ekonomisi vardır. • Ulusötesi bilgi kapitalizmi, rekabet mantığının tahakkümünde, işbirliği kavramını kolonize etmeyi şimdilik başarır. “Katılımcı” yönetim, ekip çalışması, “stratejik” ortaklıklar, kurumsal sosyal sorumluluk bunun örnekleri. • Bu, disiplin toplumundan (kendini-)denetleyen bir topluma geçiş aşamasıdır. (Deleuze)
  • 158. internet: antagonist eğilimlerin alanı • Bu yapısal antagonizm, karşıtların karşılıklı bağımlılığını beraberinde getirdiğinden, işbirliği ve rekabet yanlızca bilgi kapitalizminin karşıt eğilimleri olmakla kalmaz, sürekli birbirlerinin alanına el uzatırlar. • İşbirliğine dayalı, katılımcı bilgi toplumu henüz kurulmamıştır; ancak gelişme halindedir ve dinamikleri mevcut toplum modeliyle uzlaşmaz ilişki içindedir. • Bu karşıtlığın bir tarafında e-katılım ve paylaşım ekonomisi, öteki tarafında e-tahakküm ve kıtlık ekonomisi vardır. • Ulusötesi bilgi kapitalizmi, rekabet mantığının tahakkümünde, işbirliği kavramını kolonize etmeyi şimdilik başarır. “Katılımcı” yönetim, ekip çalışması, “stratejik” ortaklıklar, kurumsal sosyal sorumluluk bunun örnekleri. • Bu, disiplin toplumundan (kendini-)denetleyen bir topluma geçiş aşamasıdır. (Deleuze) (Christian Fuchs, Internet and Society: Social Theory In the Information Age, Routledge, 2008)
  • 159. ulus-ötesi bilgi toplumunun antagonizmaları
  • 160. ulus-ötesi bilgi toplumunun antagonizmaları
  • 162. internet: antagonist eğilimlerin alanı • “Ağ kapitalizmi” kavramı özünde antagonist bir ikiliği barındırır.
  • 163. internet: antagonist eğilimlerin alanı • “Ağ kapitalizmi” kavramı özünde antagonist bir ikiliği barındırır. • Bilgi ağları ortaklaşa üretim ve metaların bireysel mülkiyeti arasındaki antagonizmi güçlendirir.
  • 164. internet: antagonist eğilimlerin alanı • “Ağ kapitalizmi” kavramı özünde antagonist bir ikiliği barındırır. • Bilgi ağları ortaklaşa üretim ve metaların bireysel mülkiyeti arasındaki antagonizmi güçlendirir. • Ağ yapısı kapitalizmin temellerini oyuyor.
  • 165. internet: antagonist eğilimlerin alanı • “Ağ kapitalizmi” kavramı özünde antagonist bir ikiliği barındırır. • Bilgi ağları ortaklaşa üretim ve metaların bireysel mülkiyeti arasındaki antagonizmi güçlendirir. • Ağ yapısı kapitalizmin temellerini oyuyor. • Kapitalist birikim ve artı değer yaratma süreci artık ağ yapılanmasına, ağ üzerinde gelişen işbirliklerine, ortaklaşa gayrimaddi emeğe, inovasyon ağlarına, bilginin üretim, erişim, paylaşım, yani değer yaratma sürecinin açık, kesintisiz, yatay koordinasyonlu ağlar temelinde gelişmesine bağlı.
  • 166. internet: antagonist eğilimlerin alanı • “Ağ kapitalizmi” kavramı özünde antagonist bir ikiliği barındırır. • Bilgi ağları ortaklaşa üretim ve metaların bireysel mülkiyeti arasındaki antagonizmi güçlendirir. • Ağ yapısı kapitalizmin temellerini oyuyor. • Kapitalist birikim ve artı değer yaratma süreci artık ağ yapılanmasına, ağ üzerinde gelişen işbirliklerine, ortaklaşa gayrimaddi emeğe, inovasyon ağlarına, bilginin üretim, erişim, paylaşım, yani değer yaratma sürecinin açık, kesintisiz, yatay koordinasyonlu ağlar temelinde gelişmesine bağlı. • Ağ işbirliği ve paylaşım demek.
  • 167. internet: antagonist eğilimlerin alanı • “Ağ kapitalizmi” kavramı özünde antagonist bir ikiliği barındırır. • Bilgi ağları ortaklaşa üretim ve metaların bireysel mülkiyeti arasındaki antagonizmi güçlendirir. • Ağ yapısı kapitalizmin temellerini oyuyor. • Kapitalist birikim ve artı değer yaratma süreci artık ağ yapılanmasına, ağ üzerinde gelişen işbirliklerine, ortaklaşa gayrimaddi emeğe, inovasyon ağlarına, bilginin üretim, erişim, paylaşım, yani değer yaratma sürecinin açık, kesintisiz, yatay koordinasyonlu ağlar temelinde gelişmesine bağlı. • Ağ işbirliği ve paylaşım demek. • Kapitalizm ise rekabet mantığının egemen olduğu bir araçsal akıl ürünü.
  • 168. internet: antagonist eğilimlerin alanı • “Ağ kapitalizmi” kavramı özünde antagonist bir ikiliği barındırır. • Bilgi ağları ortaklaşa üretim ve metaların bireysel mülkiyeti arasındaki antagonizmi güçlendirir. • Ağ yapısı kapitalizmin temellerini oyuyor. • Kapitalist birikim ve artı değer yaratma süreci artık ağ yapılanmasına, ağ üzerinde gelişen işbirliklerine, ortaklaşa gayrimaddi emeğe, inovasyon ağlarına, bilginin üretim, erişim, paylaşım, yani değer yaratma sürecinin açık, kesintisiz, yatay koordinasyonlu ağlar temelinde gelişmesine bağlı. • Ağ işbirliği ve paylaşım demek. • Kapitalizm ise rekabet mantığının egemen olduğu bir araçsal akıl ürünü. • Kapitalizm üretim araçlarının özel mülkiyeti üzerinde temelleniyor, ağ ise üretim araçlarını erişilebilir kılıp paylaşıma açarak mülkiyetin altını oyuyor.
  • 169. internet: antagonist eğilimlerin alanı • “Ağ kapitalizmi” kavramı özünde antagonist bir ikiliği barındırır. • Bilgi ağları ortaklaşa üretim ve metaların bireysel mülkiyeti arasındaki antagonizmi güçlendirir. • Ağ yapısı kapitalizmin temellerini oyuyor. • Kapitalist birikim ve artı değer yaratma süreci artık ağ yapılanmasına, ağ üzerinde gelişen işbirliklerine, ortaklaşa gayrimaddi emeğe, inovasyon ağlarına, bilginin üretim, erişim, paylaşım, yani değer yaratma sürecinin açık, kesintisiz, yatay koordinasyonlu ağlar temelinde gelişmesine bağlı. • Ağ işbirliği ve paylaşım demek. • Kapitalizm ise rekabet mantığının egemen olduğu bir araçsal akıl ürünü. • Kapitalizm üretim araçlarının özel mülkiyeti üzerinde temelleniyor, ağ ise üretim araçlarını erişilebilir kılıp paylaşıma açarak mülkiyetin altını oyuyor. • Rekabet ve işbirliğinin antagonist birlikteliğinin yaşandığı bir ara-dünyadayız.
  • 170. internet: antagonist eğilimlerin alanı • “Ağ kapitalizmi” kavramı özünde antagonist bir ikiliği barındırır. • Bilgi ağları ortaklaşa üretim ve metaların bireysel mülkiyeti arasındaki antagonizmi güçlendirir. • Ağ yapısı kapitalizmin temellerini oyuyor. • Kapitalist birikim ve artı değer yaratma süreci artık ağ yapılanmasına, ağ üzerinde gelişen işbirliklerine, ortaklaşa gayrimaddi emeğe, inovasyon ağlarına, bilginin üretim, erişim, paylaşım, yani değer yaratma sürecinin açık, kesintisiz, yatay koordinasyonlu ağlar temelinde gelişmesine bağlı. • Ağ işbirliği ve paylaşım demek. • Kapitalizm ise rekabet mantığının egemen olduğu bir araçsal akıl ürünü. • Kapitalizm üretim araçlarının özel mülkiyeti üzerinde temelleniyor, ağ ise üretim araçlarını erişilebilir kılıp paylaşıma açarak mülkiyetin altını oyuyor. • Rekabet ve işbirliğinin antagonist birlikteliğinin yaşandığı bir ara-dünyadayız. (Christian Fuchs, Internet and Society: Social Theory In the Information Age, Routledge, 2008)
  • 172. internet: antagonist eğilimlerin alanı • Christian Fuchs, internet ve toplum arasında, geleneksel medyanın bize anlattığının tersine tek boyutlu değil, çok boyutlu ve antagonistik bir ilişki olduğunu söyler:
  • 173. internet: antagonist eğilimlerin alanı • Christian Fuchs, internet ve toplum arasında, geleneksel medyanın bize anlattığının tersine tek boyutlu değil, çok boyutlu ve antagonistik bir ilişki olduğunu söyler: • Kimi internetin suça, ahlaki çöküşe, köktenciliğe, terörizme, dilin yozlaşmasına, bilgi çöplüğüne, fikir hırsızlığına, insanların birbirlerinden yalıtılmasına yol açtığını iddia eder;
  • 174. internet: antagonist eğilimlerin alanı • Christian Fuchs, internet ve toplum arasında, geleneksel medyanın bize anlattığının tersine tek boyutlu değil, çok boyutlu ve antagonistik bir ilişki olduğunu söyler: • Kimi internetin suça, ahlaki çöküşe, köktenciliğe, terörizme, dilin yozlaşmasına, bilgi çöplüğüne, fikir hırsızlığına, insanların birbirlerinden yalıtılmasına yol açtığını iddia eder; • kimi de demokrasi, özgürlük, refah, işbirliği, yeni işler, ekonomik büyüme, katılım, daha iyi eğitim gibi değerleri getirdiğini...
  • 175. internet: antagonist eğilimlerin alanı • Christian Fuchs, internet ve toplum arasında, geleneksel medyanın bize anlattığının tersine tek boyutlu değil, çok boyutlu ve antagonistik bir ilişki olduğunu söyler: • Kimi internetin suça, ahlaki çöküşe, köktenciliğe, terörizme, dilin yozlaşmasına, bilgi çöplüğüne, fikir hırsızlığına, insanların birbirlerinden yalıtılmasına yol açtığını iddia eder; • kimi de demokrasi, özgürlük, refah, işbirliği, yeni işler, ekonomik büyüme, katılım, daha iyi eğitim gibi değerleri getirdiğini... • Ama internet “antagonist eğilimlerin bir alanı”dır ve mevcut risklerle birlikte mümkün fırsatlar sunar.
  • 176. internet: antagonist eğilimlerin alanı • Christian Fuchs, internet ve toplum arasında, geleneksel medyanın bize anlattığının tersine tek boyutlu değil, çok boyutlu ve antagonistik bir ilişki olduğunu söyler: • Kimi internetin suça, ahlaki çöküşe, köktenciliğe, terörizme, dilin yozlaşmasına, bilgi çöplüğüne, fikir hırsızlığına, insanların birbirlerinden yalıtılmasına yol açtığını iddia eder; • kimi de demokrasi, özgürlük, refah, işbirliği, yeni işler, ekonomik büyüme, katılım, daha iyi eğitim gibi değerleri getirdiğini... • Ama internet “antagonist eğilimlerin bir alanı”dır ve mevcut risklerle birlikte mümkün fırsatlar sunar. (Christian Fuchs, Internet and Society: Social Theory In the Information Age, Routledge, 2008)
  • 178. internet ve ulus-devlet • Küresel ağ kapitalizmine entegre olmakta sorun yaşayan ulus-devletler bu antagonist ilişkiyi ısrarla tek boyutlu bir düzleme indirgemeye çalışır ve internete yönelik ciddi bir tehdit algısı geliştirir. Bu algı, yeni yönetsel paradigmalara uyumsuz doğalarının bir sonucudur.
  • 179. internet ve ulus-devlet • Küresel ağ kapitalizmine entegre olmakta sorun yaşayan ulus-devletler bu antagonist ilişkiyi ısrarla tek boyutlu bir düzleme indirgemeye çalışır ve internete yönelik ciddi bir tehdit algısı geliştirir. Bu algı, yeni yönetsel paradigmalara uyumsuz doğalarının bir sonucudur. • Oysa kendi sonlarını hazırlayan, internet ve temsil ettiği riskler ve fırsatlar değil, bu uyumsuzluklarıdır.
  • 180. internet ve ulus-devlet • Küresel ağ kapitalizmine entegre olmakta sorun yaşayan ulus-devletler bu antagonist ilişkiyi ısrarla tek boyutlu bir düzleme indirgemeye çalışır ve internete yönelik ciddi bir tehdit algısı geliştirir. Bu algı, yeni yönetsel paradigmalara uyumsuz doğalarının bir sonucudur. • Oysa kendi sonlarını hazırlayan, internet ve temsil ettiği riskler ve fırsatlar değil, bu uyumsuzluklarıdır. • Bu devletler internete yasakçı bir zihniyetle yaklaşır; tehdit olarak gördüğü bilgi akışını tamamen denetimleri altına almaya çalışır; başarısız olmaya mahkum bu yaklaşımla ne riskleri yönetebilir ne de fırsatları değerlendirebilir.
  • 181. internet ve ulus-devlet • Küresel ağ kapitalizmine entegre olmakta sorun yaşayan ulus-devletler bu antagonist ilişkiyi ısrarla tek boyutlu bir düzleme indirgemeye çalışır ve internete yönelik ciddi bir tehdit algısı geliştirir. Bu algı, yeni yönetsel paradigmalara uyumsuz doğalarının bir sonucudur. • Oysa kendi sonlarını hazırlayan, internet ve temsil ettiği riskler ve fırsatlar değil, bu uyumsuzluklarıdır. • Bu devletler internete yasakçı bir zihniyetle yaklaşır; tehdit olarak gördüğü bilgi akışını tamamen denetimleri altına almaya çalışır; başarısız olmaya mahkum bu yaklaşımla ne riskleri yönetebilir ne de fırsatları değerlendirebilir. • Bu denklemde toplum geçici olarak kaybedendir. Ama asıl kaybeden bu uyumsuz devletler olacaktır.
  • 182. iktidar, bilgi ve iletişim
  • 183. iktidar, bilgi ve iletişim • Her iktidar, uyruklarının bilgiye erişimini ve aralarındaki iletişimi denetlemeyi hayal eder.
  • 184. iktidar, bilgi ve iletişim • Her iktidar, uyruklarının bilgiye erişimini ve aralarındaki iletişimi denetlemeyi hayal eder. • Ama internet, "küresel", "gayri- merkezi", "açık", "sınırsız", "etkileşimli", "kullanıcı-denetimli" ve "altyapıdan-bağımsız”...
  • 185. iktidar, bilgi ve iletişim • Her iktidar, uyruklarının bilgiye erişimini ve aralarındaki iletişimi denetlemeyi hayal eder. • Ama internet, "küresel", "gayri- merkezi", "açık", "sınırsız", "etkileşimli", "kullanıcı-denetimli" ve "altyapıdan-bağımsız”... • Bilgi iktidardan kaçar. Merkezi olmayan ve sınır-ötesi ağlar üzerinde dolaşan bilgiyi tamamen denetlemenin imkanı yoktur.
  • 188. Türkiye’de durum • Olumsuz düzenleme anlayışı ve katılımsız kanun yapma süreci
  • 189. Türkiye’de durum • Olumsuz düzenleme anlayışı ve katılımsız kanun yapma süreci • 2001 - 2009 arasında sansürlenen 6000‘den fazla site...
  • 190. Türkiye’de durum • Olumsuz düzenleme anlayışı ve katılımsız kanun yapma süreci • 2001 - 2009 arasında sansürlenen 6000‘den fazla site... • 5651 sayılı yasa ve yeni düzenlemeler
  • 191. Türkiye’de durum • Olumsuz düzenleme anlayışı ve katılımsız kanun yapma süreci • 2001 - 2009 arasında sansürlenen 6000‘den fazla site... • 5651 sayılı yasa ve yeni düzenlemeler • Terörle Mücadele Kanunu’nun site engellemek için kullanımı
  • 192. Türkiye’de durum • Olumsuz düzenleme anlayışı ve katılımsız kanun yapma süreci • 2001 - 2009 arasında sansürlenen 6000‘den fazla site... • 5651 sayılı yasa ve yeni düzenlemeler • Terörle Mücadele Kanunu’nun site engellemek için kullanımı • Yeni FSEK (Türkçe HADOPI?)
  • 193. Türkiye’de durum • Olumsuz düzenleme anlayışı ve katılımsız kanun yapma süreci • 2001 - 2009 arasında sansürlenen 6000‘den fazla site... • 5651 sayılı yasa ve yeni düzenlemeler • Terörle Mücadele Kanunu’nun site engellemek için kullanımı • Yeni FSEK (Türkçe HADOPI?) • E-Devlet ve Bilgi Toplumu Kanun Tasarısı ve Ulaştırma Bakanlığı’nın yetki aşımı
  • 194. Türkiye’de durum • Olumsuz düzenleme anlayışı ve katılımsız kanun yapma süreci • 2001 - 2009 arasında sansürlenen 6000‘den fazla site... • 5651 sayılı yasa ve yeni düzenlemeler • Terörle Mücadele Kanunu’nun site engellemek için kullanımı • Yeni FSEK (Türkçe HADOPI?) • E-Devlet ve Bilgi Toplumu Kanun Tasarısı ve Ulaştırma Bakanlığı’nın yetki aşımı • Bilişim Suçları Kanun Tasarısı (Basın Kanunu’nu internete uygulamak)
  • 195. Türkiye’de durum • Olumsuz düzenleme anlayışı ve katılımsız kanun yapma süreci • 2001 - 2009 arasında sansürlenen 6000‘den fazla site... • 5651 sayılı yasa ve yeni düzenlemeler • Terörle Mücadele Kanunu’nun site engellemek için kullanımı • Yeni FSEK (Türkçe HADOPI?) • E-Devlet ve Bilgi Toplumu Kanun Tasarısı ve Ulaştırma Bakanlığı’nın yetki aşımı • Bilişim Suçları Kanun Tasarısı (Basın Kanunu’nu internete uygulamak) • Ulusal Bilgi Güvenliği Kanun Tasarısı
  • 196. Türkiye’de durum • Olumsuz düzenleme anlayışı ve katılımsız kanun yapma süreci • 2001 - 2009 arasında sansürlenen 6000‘den fazla site... • 5651 sayılı yasa ve yeni düzenlemeler • Terörle Mücadele Kanunu’nun site engellemek için kullanımı • Yeni FSEK (Türkçe HADOPI?) • E-Devlet ve Bilgi Toplumu Kanun Tasarısı ve Ulaştırma Bakanlığı’nın yetki aşımı • Bilişim Suçları Kanun Tasarısı (Basın Kanunu’nu internete uygulamak) • Ulusal Bilgi Güvenliği Kanun Tasarısı • İnternet Alan Adları Yönetmeliği Taslağı
  • 197. Türkiye’de durum • Olumsuz düzenleme anlayışı ve katılımsız kanun yapma süreci • 2001 - 2009 arasında sansürlenen 6000‘den fazla site... • 5651 sayılı yasa ve yeni düzenlemeler • Terörle Mücadele Kanunu’nun site engellemek için kullanımı • Yeni FSEK (Türkçe HADOPI?) • E-Devlet ve Bilgi Toplumu Kanun Tasarısı ve Ulaştırma Bakanlığı’nın yetki aşımı • Bilişim Suçları Kanun Tasarısı (Basın Kanunu’nu internete uygulamak) • Ulusal Bilgi Güvenliği Kanun Tasarısı • İnternet Alan Adları Yönetmeliği Taslağı • Kişisel Verilieri Koruma Kanunu’nun henüz yasalaşmaması
  • 198. Türkiye’de durum • Olumsuz düzenleme anlayışı ve katılımsız kanun yapma süreci • 2001 - 2009 arasında sansürlenen 6000‘den fazla site... • 5651 sayılı yasa ve yeni düzenlemeler • Terörle Mücadele Kanunu’nun site engellemek için kullanımı • Yeni FSEK (Türkçe HADOPI?) • E-Devlet ve Bilgi Toplumu Kanun Tasarısı ve Ulaştırma Bakanlığı’nın yetki aşımı • Bilişim Suçları Kanun Tasarısı (Basın Kanunu’nu internete uygulamak) • Ulusal Bilgi Güvenliği Kanun Tasarısı • İnternet Alan Adları Yönetmeliği Taslağı • Kişisel Verilieri Koruma Kanunu’nun henüz yasalaşmaması • Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun kadük hale gelmesi
  • 199. Türkiye’de durum • Olumsuz düzenleme anlayışı ve katılımsız kanun yapma süreci • 2001 - 2009 arasında sansürlenen 6000‘den fazla site... • 5651 sayılı yasa ve yeni düzenlemeler • Terörle Mücadele Kanunu’nun site engellemek için kullanımı • Yeni FSEK (Türkçe HADOPI?) • E-Devlet ve Bilgi Toplumu Kanun Tasarısı ve Ulaştırma Bakanlığı’nın yetki aşımı • Bilişim Suçları Kanun Tasarısı (Basın Kanunu’nu internete uygulamak) • Ulusal Bilgi Güvenliği Kanun Tasarısı • İnternet Alan Adları Yönetmeliği Taslağı • Kişisel Verilieri Koruma Kanunu’nun henüz yasalaşmaması • Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun kadük hale gelmesi • Bilgi Toplumu politikalarının ve hukusal düzenleme mekanizmalarının zafiyeti: Yönetişim Fobisi...
  • 201. Türkiye’de durum • “Hukuk devleti”, pratik olarak hukukun yurttaşlar lehine ve devlete rağmen üstün kılınmasıdır.
  • 202. Türkiye’de durum • “Hukuk devleti”, pratik olarak hukukun yurttaşlar lehine ve devlete rağmen üstün kılınmasıdır. • Çünkü devletler, her zaman ve her yerde “düzenleme”den “denetleme”yi anlarlar ve “güvenlik” ile “hak ve özgürlükler” arasındaki dengenin teminatı hukuk devleti ilke ve kuralları çerçevesinde ancak yurttaş inisiyatifleri ve sivil toplum girişimleri ile sağlanır.
  • 203. Türkiye’de durum • “Hukuk devleti”, pratik olarak hukukun yurttaşlar lehine ve devlete rağmen üstün kılınmasıdır. • Çünkü devletler, her zaman ve her yerde “düzenleme”den “denetleme”yi anlarlar ve “güvenlik” ile “hak ve özgürlükler” arasındaki dengenin teminatı hukuk devleti ilke ve kuralları çerçevesinde ancak yurttaş inisiyatifleri ve sivil toplum girişimleri ile sağlanır. • Bu inisiyatifin şu ya da bu nedenlerle engellendiği, baskı altına alındığı ve yıldırıldığı durumlar, Çin’de olduğu gibi, “devlet güvenliği” gerekçesiyle bir elektronik foruma mesaj yollamanın ölüm cezasıyla tehdit edildiği “düzenleyici mevzuat”larla sonuçlanabilir.
  • 204. Türkiye’de durum • “Hukuk devleti”, pratik olarak hukukun yurttaşlar lehine ve devlete rağmen üstün kılınmasıdır. • Çünkü devletler, her zaman ve her yerde “düzenleme”den “denetleme”yi anlarlar ve “güvenlik” ile “hak ve özgürlükler” arasındaki dengenin teminatı hukuk devleti ilke ve kuralları çerçevesinde ancak yurttaş inisiyatifleri ve sivil toplum girişimleri ile sağlanır. • Bu inisiyatifin şu ya da bu nedenlerle engellendiği, baskı altına alındığı ve yıldırıldığı durumlar, Çin’de olduğu gibi, “devlet güvenliği” gerekçesiyle bir elektronik foruma mesaj yollamanın ölüm cezasıyla tehdit edildiği “düzenleyici mevzuat”larla sonuçlanabilir. • Bu aşırı bir örnek sayılabilir, ancak mantık her zaman sonucuna ulaşma eğilimindedir. Denetleme ABD ya da AB’de olduğu gibi “çocuk pornografisi” ve “korsanlığın” denetlenmesi maskesiyle başlar, giderek tüm iletişimin denetlenmesi ve sansür edilmesi çabalarıyla sonuçlanır.
  • 205. Türkiye’de durum • “Hukuk devleti”, pratik olarak hukukun yurttaşlar lehine ve devlete rağmen üstün kılınmasıdır. • Çünkü devletler, her zaman ve her yerde “düzenleme”den “denetleme”yi anlarlar ve “güvenlik” ile “hak ve özgürlükler” arasındaki dengenin teminatı hukuk devleti ilke ve kuralları çerçevesinde ancak yurttaş inisiyatifleri ve sivil toplum girişimleri ile sağlanır. • Bu inisiyatifin şu ya da bu nedenlerle engellendiği, baskı altına alındığı ve yıldırıldığı durumlar, Çin’de olduğu gibi, “devlet güvenliği” gerekçesiyle bir elektronik foruma mesaj yollamanın ölüm cezasıyla tehdit edildiği “düzenleyici mevzuat”larla sonuçlanabilir. • Bu aşırı bir örnek sayılabilir, ancak mantık her zaman sonucuna ulaşma eğilimindedir. Denetleme ABD ya da AB’de olduğu gibi “çocuk pornografisi” ve “korsanlığın” denetlenmesi maskesiyle başlar, giderek tüm iletişimin denetlenmesi ve sansür edilmesi çabalarıyla sonuçlanır. • Türkiye’de yaşanan da tam olarak bu!
  • 207. Türkiye’de durum • Kişisel Verilerin Korunması Kanunu on yıldır tasarı halinde istisna yarışına girmiş devlet kurumlarının talebiyle kuşa çevrile çevrile bir hal oldu ama hala yasalaşmadı.
  • 208. Türkiye’de durum • Kişisel Verilerin Korunması Kanunu on yıldır tasarı halinde istisna yarışına girmiş devlet kurumlarının talebiyle kuşa çevrile çevrile bir hal oldu ama hala yasalaşmadı. • 2004’te Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çıktı, ama birçok istisna ve bilgiye erişimin kamu kurumlarının insafına terk edilmesi sonucunda yasa kadük oldu.
  • 209. Türkiye’de durum • Kişisel Verilerin Korunması Kanunu on yıldır tasarı halinde istisna yarışına girmiş devlet kurumlarının talebiyle kuşa çevrile çevrile bir hal oldu ama hala yasalaşmadı. • 2004’te Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çıktı, ama birçok istisna ve bilgiye erişimin kamu kurumlarının insafına terk edilmesi sonucunda yasa kadük oldu. • 2007’de 5651 sayılı "İnternet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkında kanun" çıktı ve kıyamet koptu. Youtube ve Google Groups gibi popüler sitelere erişim neredeyse hiç sağlanamıyor ve bu kanun Türkiye’yi internet sansürü uygulayan ülkeler ligine soktu.
  • 210. Türkiye’de durum • Kişisel Verilerin Korunması Kanunu on yıldır tasarı halinde istisna yarışına girmiş devlet kurumlarının talebiyle kuşa çevrile çevrile bir hal oldu ama hala yasalaşmadı. • 2004’te Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çıktı, ama birçok istisna ve bilgiye erişimin kamu kurumlarının insafına terk edilmesi sonucunda yasa kadük oldu. • 2007’de 5651 sayılı "İnternet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkında kanun" çıktı ve kıyamet koptu. Youtube ve Google Groups gibi popüler sitelere erişim neredeyse hiç sağlanamıyor ve bu kanun Türkiye’yi internet sansürü uygulayan ülkeler ligine soktu. • 5651 dışında da birçok olumsuz düzenleme var ve hâkim yorumlarıyla herhangi bir siteyi erişime kapatmak çok kolay.
  • 211. Türkiye’de durum • Kişisel Verilerin Korunması Kanunu on yıldır tasarı halinde istisna yarışına girmiş devlet kurumlarının talebiyle kuşa çevrile çevrile bir hal oldu ama hala yasalaşmadı. • 2004’te Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çıktı, ama birçok istisna ve bilgiye erişimin kamu kurumlarının insafına terk edilmesi sonucunda yasa kadük oldu. • 2007’de 5651 sayılı "İnternet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkında kanun" çıktı ve kıyamet koptu. Youtube ve Google Groups gibi popüler sitelere erişim neredeyse hiç sağlanamıyor ve bu kanun Türkiye’yi internet sansürü uygulayan ülkeler ligine soktu. • 5651 dışında da birçok olumsuz düzenleme var ve hâkim yorumlarıyla herhangi bir siteyi erişime kapatmak çok kolay. • İnternetle ilgili düzenlemelerin hâlâ merkeziyetçi yönetim paradigmalarıyla ele alınması çözümden çok sorun yaratıyor...
  • 213. yönetişim fobisi • Sorun tamamen zihniyet sorunu.
  • 214. yönetişim fobisi • Sorun tamamen zihniyet sorunu. • Benim “yönetişim fobisi” olarak adlandırdığım, merkeziyetçi yönetim geleneğine saplanmanın, ne iş dünyasına, ne STK’lara, ne akademiye, ne de vatandaşa güvenmemenin, katılımı imaj operasyonlarıyla geçiştirme kolaycılığının, yani tam bir “politika zafiyeti”nin sonucu bu durum…
  • 215. yönetişim fobisi • Sorun tamamen zihniyet sorunu. • Benim “yönetişim fobisi” olarak adlandırdığım, merkeziyetçi yönetim geleneğine saplanmanın, ne iş dünyasına, ne STK’lara, ne akademiye, ne de vatandaşa güvenmemenin, katılımı imaj operasyonlarıyla geçiştirme kolaycılığının, yani tam bir “politika zafiyeti”nin sonucu bu durum… • Çözümün koşulu, etkin katılım, şeffaf yönetim, adil paylaşım ve en geniş uzlaşma zemini…
  • 216. yönetişim fobisi • Sorun tamamen zihniyet sorunu. • Benim “yönetişim fobisi” olarak adlandırdığım, merkeziyetçi yönetim geleneğine saplanmanın, ne iş dünyasına, ne STK’lara, ne akademiye, ne de vatandaşa güvenmemenin, katılımı imaj operasyonlarıyla geçiştirme kolaycılığının, yani tam bir “politika zafiyeti”nin sonucu bu durum… • Çözümün koşulu, etkin katılım, şeffaf yönetim, adil paylaşım ve en geniş uzlaşma zemini… • İktidarı paylaşmadan yönetmek artık mümkün değil...
  • 217. Siyasetin İnovasyonu Dijital Aktivizm
  • 219. siyasetin inovasyonu • Siyaset, özellikle de ana akım siyaset uzunca bir süredir krizde.
  • 220. siyasetin inovasyonu • Siyaset, özellikle de ana akım siyaset uzunca bir süredir krizde. • Kimileri buna "demokrasi krizi" diyor. İnsanlar siyasi temsil mekanizmalarına giderek daha az inanıyorlar ve oy vermenin yeterli bir katılım olduğunu düşünmüyorlar.
  • 221. siyasetin inovasyonu • Siyaset, özellikle de ana akım siyaset uzunca bir süredir krizde. • Kimileri buna "demokrasi krizi" diyor. İnsanlar siyasi temsil mekanizmalarına giderek daha az inanıyorlar ve oy vermenin yeterli bir katılım olduğunu düşünmüyorlar. • Seçimlere ilginin giderek düşmesi demokrasinin krizde olduğu anlamına gelmiyor. Bu aslında bir "siyaset krizi".
  • 222. siyasetin inovasyonu • Siyaset, özellikle de ana akım siyaset uzunca bir süredir krizde. • Kimileri buna "demokrasi krizi" diyor. İnsanlar siyasi temsil mekanizmalarına giderek daha az inanıyorlar ve oy vermenin yeterli bir katılım olduğunu düşünmüyorlar. • Seçimlere ilginin giderek düşmesi demokrasinin krizde olduğu anlamına gelmiyor. Bu aslında bir "siyaset krizi". • Teknoloji artık siyasete nüfuz ediyor. Yeni "katılım teknolojileri" ortaya çıkıyor.
  • 223. siyasetin inovasyonu • Siyaset, özellikle de ana akım siyaset uzunca bir süredir krizde. • Kimileri buna "demokrasi krizi" diyor. İnsanlar siyasi temsil mekanizmalarına giderek daha az inanıyorlar ve oy vermenin yeterli bir katılım olduğunu düşünmüyorlar. • Seçimlere ilginin giderek düşmesi demokrasinin krizde olduğu anlamına gelmiyor. Bu aslında bir "siyaset krizi". • Teknoloji artık siyasete nüfuz ediyor. Yeni "katılım teknolojileri" ortaya çıkıyor. • Meslekten siyasetçilerin hoşuna gitmese de siyasette bir inovasyon gerçekleşiyor. Müzik yayıncıları, gazeteler ya da reklam ajansları da bu işten hoşlanmamıştı, ama sonuç değişmedi. Siyasetçileri zor günler bekliyor…
  • 225. siyasetin inovasyonu • Siyaset yapmak dönüşüyor. Bireylerin siyasete katılımı geleneksel temsiliyet mekanizmalarını aşındırıyor.
  • 226. siyasetin inovasyonu • Siyaset yapmak dönüşüyor. Bireylerin siyasete katılımı geleneksel temsiliyet mekanizmalarını aşındırıyor. • Doğrudan demokrasi talebi güçleniyor.
  • 227. siyasetin inovasyonu • Siyaset yapmak dönüşüyor. Bireylerin siyasete katılımı geleneksel temsiliyet mekanizmalarını aşındırıyor. • Doğrudan demokrasi talebi güçleniyor. • Bilgi ve iletişim teknolojilerinin ağ etkisi siyaset için etkili kanallar yaratıyor.
  • 228. siyasetin inovasyonu • Siyaset yapmak dönüşüyor. Bireylerin siyasete katılımı geleneksel temsiliyet mekanizmalarını aşındırıyor. • Doğrudan demokrasi talebi güçleniyor. • Bilgi ve iletişim teknolojilerinin ağ etkisi siyaset için etkili kanallar yaratıyor. • Bu kanallar da doğası gereği bireyin devlete karşı korunmasına, yönetimin şeffaflığına, düşünce-ifade- iletişim özgürlüğüne ve mahremiyet hakkına odaklanıyor.
  • 229. siyasetin inovasyonu • Siyaset yapmak dönüşüyor. Bireylerin siyasete katılımı geleneksel temsiliyet mekanizmalarını aşındırıyor. • Doğrudan demokrasi talebi güçleniyor. • Bilgi ve iletişim teknolojilerinin ağ etkisi siyaset için etkili kanallar yaratıyor. • Bu kanallar da doğası gereği bireyin devlete karşı korunmasına, yönetimin şeffaflığına, düşünce-ifade- iletişim özgürlüğüne ve mahremiyet hakkına odaklanıyor. • Ülkemizde de bu hareketlerin yaratıcı etkisini hissedeceğiz. Bugün “sansüresansür ve “netdaş” hareketi, yarın “korsan partisi”, yakın bir gelecekte de siyaseti toptan dönüştürecek etkili yönetişim mekanizmaları…