1. Sevgililer Günü İçin Kesilmiş Bir Sahne!
Jace ve Clary.Kayıp Ruhlar Şehri'nin son taslağından kesildi.-C.C.
Jace pencere kenarına bastırdığı şeyi bıraktı ve ona uzandı.Clary ona doğru yaslandı, ve
Jace'in elleri tişörtünün altında rahat, kucaklayıcı ve sahiplenici bir şekilde sırtına doğru
kaydı.Öpmek için onu eğdi, ilk önce nazikti, ama nezaketi birden kayboldu ve ardından
pencerenin camına yasladı, elleri tişörtünün-Jace'in tişörtü- kıvrımlarındaydı.
''Jace.''Birazcık uzaklaştı.''Aşağıda bizi görebilecek insanların olduğundan oldukça eminim.''
''Biz buradan...'' Yatağı işaret etti.''...gidebiliriz.''
Clary sırıttı.''Yani biraz zaman alacak bir fikir bulduğunu söylüyorsun.''
Konuştuğunda, sesi boynuna değdi.''Ne diyebilirim ki, sen düşünce sistemimi
yavaşlatıyorsun .Şimdi normal bir insan olmanın nasıl bir şeye benzediğini biliyorum.''
''Nasıl...bu?''Tişörtünün altında elleriyle yaptığı şeyler rahatsız ediciydi.
''Çok kötü.Çoktan günlük espirili yorumlar kotamı doldurdum.''
Mekanik Prens
Silinmiş Sahne
HEPSİ BU
‘’Ve bu mu?’’ dedi Jem. ‘’Tüm bunların hepsi bu mu? Gerçeğin?’’
Sırasında oturuyordu, bacaklarından birini altına alıp sandalyeye oturmuştu: Çok genç
görünüyordu. Kemanı sandalyeye dayalıydı. Will içeri geldiğinde kemanını çalıyordu ve Will,
giriş konuşması yapmadan, artık yalanların sonunun geldiğini açıkladı: Will’in yapması
gereken bir itiraf vardı, ve bunu şimdi yapmak niyetindeydi.
Bu müziği sonlandırmıştı: Jem kemanını irkilmiş bir bakışla yere bıraktı ve arkasına yaslandı,
Will’in ona fırlatabileceği herhangi bir şeye hazırlanırmışçasına gergindi.
‘’Hepsi bu,’’ dedi Will, konuşurken ileri geri yürüyordu ve şimdi Jem’e bakmak için
durmuştu.’’Ve benden nefret edersen seni suçlamam. Bunu anlayabilirim.’’
Uzun bir suskunluk oldu. Jem’in bakışları yüzünde sabitlendi, ateşin dalgalanan ışığında sabit
ve gümüş rengi.’’Senden asla nefret edemem, William.’’
Will’in içi başka bir yüzü görmüş gibi daralmıştı, ona bakan bir çift kararlı mavimsi gri göz
’’Senden asla nefret edemedim Will, bunu ne kadar çok denersem deneyeyim,’’ demişti kız.
Tam bu sırada, Jem’e anlattıklarının ‘’bunun hepsi’’ olmadığını acıyla fark etti. Daha fazla
gerçek vardı. Tessa’ya olan aşkı vardı.Ama bu onun taşıdığı yüktü, Jem’in değil.Mutluluğu
için Jem’den saklanması gereken bir şeydi bu.’’Bunu hak ediyorum.’’ dedi Will sesi
çatlayarak.’’Beni seven herkesin öleceği bir lanetimin olduğuna inanıyordum, yine de
kendime seninle ilgilenmek için izin verdim, ve bana bir kardeş olmana izin verdim, senin
için olan tehlike riski-‘’
‘’Tehlike yoktu.’’
‘’Ama olduğuna inanıyordum. Kafana bir tabanca dayasaydım, Jem, ve tetiği çekseydim, ve
içinde mermi olmadığını bilmeseydim bir önemi olur muydu?’’
Jem’in gözleri büyüdü ve sonra güldü, yumuşak bir gülüş.’’Bir sırrın olduğunu bilmediğimi
mi düşündün?’’dedi.’’Seninle bir arkadaşlığa kapalı gözlerle başladağımı mı düşündün? Nasıl
bir yük taşıdığını bilmiyordum. Ama bir yükün olduğunu biliyordum.’’ Sesi
yumuşaktı.’’Zehrinin çevrendeki herkes için olduğunu biliyordum’’ diye devam etti.’’Beni
2. kıracak bazı kötü özelliklerin olduğunu düşündüğünü biliyordum. Sana kırılmadığımı
göstermek istedim. Sevgi bu kadar kırılgan değildir. Anlatabildim mi?’’
Will omzu silkti, aciz bir tavırla. Neredeyse Jem’in ona kızgın olmasını isteyecekti. Bununla
yüzleşmek daha kolay olurdu.Tessa’ya her baktığında ve onu istediğinde, sahip olamayacağı-hak
etmediği- şeyleri nasıl istediğini her hatırladığında, bu bağışlanmanın aklına gelip onu
inciteceğini Jem’e nasıl anlatabilirdi ki.’’Hayatımı kurtardın, James.’’
Jem’in yüzüne bir gülümseme yayıldı, günbatımının Thames üzerine düştüğü zaman kadar
parlak bir gülümseme.’’İstediğim tek şey bu.’’
ONOKUMALAR.COM
Çeviri : Begüm Nur Tibet