2. • Çoğumuz her çocuğun sağlık, gelişim ve başarı
konusunda eşit şansa sahip olduğuna inanırız. Oysa
çocukların yaşamları arasındaki farklılıklar daha anne
rahmindeyken bile söz konusudur. Bazı bebekler hem
biyolojik, hem bakım hem de sosyal çevre olmak
üzere, büyüme ve gelişimlerini etkileyecek
dezavantajlarla dünyaya gelirler.
3. • Dünyada her yıl 500.000’den fazla kadın gebelik
ve doğum nedeniyle kaybedilmekte, her yıl
yaklaşık 8 milyon bebek yeni doğan döneminde
ölmektedir. 1980 ve 1990’lı yıllarda Dünya Sağlık
Örgütü (WHO) tarafından hazırlanan Güvenli
Annelik Programı ve bu program kapsamında
Anne-Bebek Paketi uygulamalarından olumlu
sonuçlar elde edilmiştir.
4. • Ülkemizde ise pek çok gelişmemiş veya gelişmekte
olan ülkelerde olduğu gibi bebek ve çocuk ölüm
oranları yüksektir. Bugün sağlık kuruluşları bu
ölümleri azaltmak için; el hijyeni uygulamaları, santral
venöz kateter kaynaklı kan akımı enfeksiyonlarının
önlenmesi, tedavide ve proflakside akılcı antibiyotik
kullanımı, konakçının immun sisteminin geliştirilmesi,
cilt bakımı ve erken anne sütü ile beslenme gibi
konularda önemli tedbirler almıştır.
5. Örnek Olay:
• Yedi yaşındaki kız çocuğu A, üç yaşına kadar anne-
baba geçimsizliği ve şiddet ortamı içinde büyümüştür.
Ancak anne-babanın ayrılması sonucunda korunmaya
muhtaç çocukların yaşadığı bir kuruma
yerleştirilmiştir. Yedi yaşına geldiği zaman ilköğretim
için okula başlayan A’nın okul başarısızlığı nedeni ile
zihinsel yetersizliği saptanmış ve yerinde sallanma,
tırnak yeme gibi bazı davranış problemleri
gözlenmiştir.
6. Barındığı kuruma gelen bir grup gönüllü içinde A, B
isimli Hollanda’lı ancak Türkiye’de yaşayan bir
bayanın ilgisini çekmiştir. Bir süre sonra ise A ve B
arasında bir yakınlaşma doğmuştur. Kendisi de üç
yaşında bir erkek çocuğa sahip olan B, çocuk gelişimi
ve gelişimi etkileyen risk faktörleri konusunda mesleki
bir formasyonu olduğu için A’nın zihinsel
yetersizliğinin tamamen çevreden ve yaşadığı
deneyimlerden kaynaklandığını görmüştür.
7. Bu nedenle B ve ailesi A’nın koruyucu ailesi olmayı
talep etmişlerdir. Böylece A’nın tüm gereksinimleri
kendi ev ortamlarında karşılanmaya başlanmıştır. Bir
eğitim dönemi sonrasında okul ile yapılan iş birliği ile
A’nın başarısının arttığı ve problem davranışlarının
azaldığı gözlenmiştir. Bugün A’nın arada bir gözlenen
yüz tikleri dışında herhangi bir davranış problemi
bulunmamaktadır.
8. Gelişimi Tehlike Altında Olan Çocuklara (GTAÇ)
İlişkin Tanımlama ve Yaklaşımlar
• Risk: Çocuğun gelişimin olumsuz etki eden bir takım
olumsuzluklara ilişkin olasılıklar.
• Tek başına hiçbir risk faktörü etkili değildir. Mesela;
prematüre doğan bir bebek yoksullukla mücadele eden
bir ev ortamında büyütüldüğünde riskler artacaktır.
9. • Bazı çocuklar erken çocukluk döneminde yaşanan
olumsuzluklarla baş ederken, bazı çocuklar bu
zorluklarla baş edemez.
• Risk grubu çocukların gelişimlerinin desteklenmesi
amacıyla hazırlanan eğitim programları (Erken
Çocukluk Eğitimi) ya meydana gelmiş risk faktörünün
etkilerini kontrol altına almaya çalışır ya da hali
hazırda oluşmuş olan etkilerin olumsuzluklarını
düşürmeye çalışır.
10.
11. • Doğum Öncesi Risk Faktörleri;
Doğum öncesinde bebek çeşitli ilaç ve hastalıklar
nedeni ile risk altında bulunur. Annenin geçirdiği çoğu
hastalık fetüsü etkileyebilir.
Kokain gibi yasa dışı maddeler kadar, alkol ve nikotin
gibi yasal maddeler de fetüsün gelişimini olumsuz
yönde etkileyebilir. (Amerika’da yeni doğan
bebeklerin %18 madde bağımlılığı ile doğmaktadır.)
12. • Fetal Alkol Sendromu;
Gebelik döneminde, özellikle ilk üç ayında, günde en
az iki kadeh alkol tüketimi (ort.20-50 promil) Fetal
Alkol Spektrumu Bozuklukları(FASB) adı verilen
yapısal, davranışsal, emosyonel ve nörolojik sorunlara
yol açar.
Gelişen embriyoyu etkileyen teratojenik faktörlerin
başında alkol, nikotin, eroin ve ilaçlar gelmektedir.
13. Risk Grubu Çocuklarda Sınıflama
1. Oluşmuş Risk Grubu
2. Biyolojik Risk Grubu
3. Sosyal-Çevresel Risk Grubu
14. Oluşmuş Risk Grubu
Bir problem yokmuş gibi görünür ancak
çocuğun doğum öncesi, doğum sırası ve
doğum sonrası ile ilgili bazı risk faktörleri
nedeni ile gelişimde farklılıklar,
yetersizlikler olabilir.
15. Biyolojik Risk Grubu
Prematüre Bebek: Bazı bebekler normal
gebelik süresi olarak kabul edilen 38-40
haftayı tamamlamadan, 37 haftanın altında
erken doğarlar. Böyle bebeklere prematüre
bebek denir.
Düşük Doğum Ağırlıklı Bebekler:
Zamanında doğsalar bile çeşitli nedenlere
bağlı olarak vücut ağırlıkları 2500 gramın
altında olan bebeklerdir.
17. Biyolojik Risk Grubu
Gelişimsel Özellikleri
Bu bebeklerde bilişsel gelişim, sosyal gelişim,dil
gelişimi ve motor gelişimi yaşıtlarına göre gerilik
gösterebilir. BRG bebeklerin doğum zamanlarının daha
önce olması yani ne kadar erken doğarlarsa ya da vücut
ağırlıkları beklenenden ne kadar düşük olursa,
akranlarıyla gelişim düzeyleri arasındaki farklılık o
kadar çok olur.
18. Biyolojik Risk Grubu
Gelişimsel Özellikler Devamı;
Biyolojik risk grubu altında doğan bebeklerin ilk
yıllarında bazı problemleri olabilir. Örneğin; ağlama
tepkileri yaşıt olan bebeklere göre daha fazladır ve
yoğun bir stres içindedirler.
Bu stres ve kaygılar ilerki yaşamlarında sosyal ve
duygusal gelişim alanlarını olumsuz etkileyebilir.
19. Biyolojik Risk Grubu
Görülme Sıklığı
Bebek ölüm hızı:
Türkiye binde 42.7
ABD binde 7
Almanya ve İngiltere’de binde 5 veya 6 civarı.
20. Biyolojik Risk Grubu
5 yaş altı çocuk ölüm oranları
Türkiye’de binde 52.1
ABD’de binde 31
İngiltere ve Almanya’da binde 24 civarındadır.
Düşük doğum ağırlıklı doğan bebeklerin oranı.
Türkiye’de %15
Almanya, ABD ve İngiltere’de veri dahi
bulunmamaktadır.
21. Biyolojik Risk Grubu
Önlemler ve Öneriler;
İlk beslenme anne sütüyle olmalı
Sarılık riski ciddiye alınma ve kontrol edilmeli
Enfeksiyon bu bebekler için çok büyük bir
risktir
Bebeğe mümkün olduğunca az dokunulmalıdır
Prematüre bebeklerde görme kaybı sorunu ile
karşılaşılabilir. Bu hususta erken teşhis çok
önemlidir.
23. Biyolojik Risk Grubu
Önlemler ve Öneriler Devamı;
Bebekler için ilk aylarda hazırlanan programlara ilişkin
farklı görüşler vardır. Bu farklı görüşlerin ise iki ortak
noktaları vardır;
1. Erken Uyarım
2. Erken Müdahale
24. Biyolojik Risk Grubu
Erken Uyarım ve Erken Müdahale;
Prematüre ve düşük doğum ağırlıklı bebekler anne
rahminde doğum için gerekli gelişim düzeyine
ulaşamadıklarından dolayı öncelikle rahim içi
yoksunlukların giderilmesi gerekir. Her şeyden önce
bebeğin ritmik olarak sallanması, annenin kalp
atışlarının dinletilmesi, vücut ısısının düzenlenmesi ve
su yatağında yatırılması önerilmektedir.
25. Erken Uyarım ve Erken Müdahale Devamı;
Prematüre bebekler bu işlemler sırasında normal
sürede doğan bebeklere göre daha az sosyal
etkileşimde bulunurlar. Mümkün olduğunca
sesler çıkarma, konuşma, fiziksel temasta
bulunma gibi ‘Bebek Uyaranları’ kullanılmalıdır.
26. Sosyal-Çevresel Risk Grubu
Risk Faktörü Olarak Yoksulluk;
Sosyo-kültürel bakımdan dezavantajlı çocuklarda,
yeterli gelişim olanakları sağlamaması nedeniyle
zihinsel engel, dil gelişiminde yetersizlik, öğrenme
becerilerinde problemler ve okul başarısında
düşüklük görülmektedir.
Yoksulluk içinde doğan bebeklerde düşük doğum
ağırlığı, prematüre doğum, hastalıklar ya da engel
olasılığı yüksektir. Hatta ölümler bile söz
konusudur.
27. Sosyal-Çevresel Risk Grubu
Risk Faktörü Olarak Yoksulluk Devamı;
Yoksulluk sınırları içinde yaşayan çocukların istismar
edilebilme ihtimalleri daha fazladır. Ayrıca yoksul
ailelerde geçimsizlik çocukları kötü etkileyebilir.
Elbette bu durumlara orta ve üst sosyo-ekonomik
seviyelerdeki ailelerde de rastlanabilir ancak yoksul
ailelerde bu problemlere rastlanma oranı daha
yüksektir.
28. Sosyal-Çevresel Risk Grubu
Risk Faktörü Olarak Yoksulluk Devamı;
Kentlerde somutlanan tüm suç ve şiddet olaylarının
kökenlerine bakıldığında, işsizlik, yoksulluk, evsizlik
gibi bir dizi yoksunluk dikkati çeker. Ama tümü en
doğrudan şekilde yoksulluk ile ilişkilidir.
29. Sosyal-Çevresel Risk Grubu
Risk Faktörü Olarak Yoksulluk Devamı;
Çocuk Hakları Sözleşmesinin (ÇHS) bazı maddeleri
her çocuğun yoksulluk koşullarından korunması
gerektiğini ortaya koymaktadır.
30. Bu maddeler;
Madde 27: Çocuğun yeterli bir hayat
seviyesine sahip olma hakkı
Madde 24: Çocuğun sağlık ve sağlık
hizmetleri hakkı
Madde 6: Çocuğun yaşama, maksimum
sağlık ve gelişme koşullarına sahip olma
hakkı
Madde 7: Doğum kaydı, isim ve milliyet ve
anne-babayı tanıma ve bakılma hakkı
31. Çocuk İhmali ve İstismarı
İhmal ve istismara uğrayan çocukların genel
problemleri;
a) Okul Başarısızlığı
b) İntihar
c) Suça Yönelme
d) Madde Bağımlılığı
e) Sokak Yaşamı ve Uygun Olmayan İşlerde Çalışma
f) Duygusal-Davranışsal Problemler
32. Örnek Olay;
Mavi Kurdele
New York'ta yaşayan bir öğretmen, lise son sınıftaki öğrencilerini diğer insanlardan
farklı olan özelliklerini vurgulayarak onurlandırmaya karar vermişti. Her
öğrencisini teker teker tahtaya kaldırdı. Onlara sınıf ve kendisi için niçin ve ne
kadar farklı olduklarını anlattı. Sonra her birine üzerinde altın harflerle "Siz
Değerlisiniz" yazılı birer mavi kurdele taktı. Daha sonra her öğrencisine üçer tane
daha kurdele dağıtıp, onlardan bu uygulamayı kendi yaşamlarında devam
ettirmelerini istedi. Her öğrenci kendi seçtiği birine kurdela takacak ve artan
kurdelaları da ona verip "Sen de birini seç, kurdela tak, kalan kurdelayı da ona ver,
o da birini seçsin" diyecekti. Öğrenciler daha sonra sonuçları takip edecek, kimin
kimi onurlandırdığı konusunda hafta boyunca sınıfa bilgi vereceklerdi. Çocuklardan
biri, gelecekteki kariyer çalışmaları için kendisine çok yardımcı olan bir şirketin üst
düzey görevlisinin yakasına iğneledi, mavi kurdeleyi.. Kalan iki kurdeleyi de ona
verip "Sınıfça bir projemiz var. Sizden onurlandırmanız için birini bulmanızı
istiyoruz. Onurlandırdığınıza ikinci kurdeleyi verin. O da bu projenin devam etmesi
için başkasını bulsun. Daha sonra lütfen bana ne olduğu konusunda bilgi verin." O
gün üst düzey yönetici, şirkette suratsız biri olarak bilinen patronunun yanına
gitmeye karar verdi.
33. Adam belki suratsızdı ama, müthiş yaratıcı zekası ve teşebbüs cesareti ile şirketi öyle
hızla geliştiriyordu ki.. Patronun odasına girdi ve "Siz yaratıcı bir dehasınız" dedi. Mavi
kurdeleyi anlattı ve yakasına takmasına izin verip vermeyeceğini sordu. Şaşıran patron,
"Tabii ki" dedi. Üst düzey yönetici mavi kurdeleyi patronunun tam kalbinin üstüne
ceketine iliştirdi. Ekstra kurdeleyi verirken, "Bana bir iyilik yapar mısınız? Siz de bu
kurdeleyi onurlandırmak istediğiniz birine verir misiniz? Bunu bana veren çocuk okulda
bir proje yaptıklarını söyledi. Bu törenin devam etmesi gerekiyormuş. Böylece insanları
nasıl etkilediğini belirleyeceklermiş.." O gece patron evine geldiğinde on dört yaşındaki
oğlunu yanına oturttu. "Bugün bana inanılmaz bir şey oldu. Ofisteydim. Üst düzey
yöneticilerden biri içeri geldi, bana hayran olduğunu söyledi ve yaratıcı bir deha
olduğum için bu kurdeleyi yakama iliştirdi. Bir hayal etmeye çalış. Benim yaratıcı bir
deha olduğumu düşünüyor adam. Siz değerlisiniz yazılı bu kurdeleyi tam göğsümün
üstüne taktı. Bana da bir ekstra kurdele verdi ve onurlandıracak başka birini bulmamı
istedi. Arabayla eve gelirken, bu mavi kurdeleyle kimi onurlandırabileceğimi düşündüm
ve aklıma sen geldin. Ben bu kurdeleyi sana takmak istiyorum. Günlerim aşırı yorucu
geçiyor. Eve gelince sana pek ilgi gösteremiyorum. Bazen derslerden aldığın notları
beğenmeyince veya odanı toparlamayınca sana bağırıp çağırıyorum. Oysa bu gece bir
şekilde buraya oturup sana benim için ne kadar farklı olduğunu söylemek istedim.
Annen gibi sen de benim hayatımdaki en önemli insansın. Sen mükemmel bir çocuksun.
Seni seviyorum !" Şaşkına dönen çocuk ağlamaya başladı. Bütün vücudu titriyordu.
Başını kaldırdı, gözleri yaş içinde babasına baktı ve "Bu gece intihar etmeyi
düşünüyordum, baba!.. Senin beni sevmediğine, ne yapsam kendimi
sevdiremeyeceğime inanıyordum. Ama artık herşey farklı" dedi. Elien Waller
34. Çocuk İhmali ve İstismarının
Nedenleri
‘Sosyal Öğrenme’ kuramına göre anne-babanın
kendi çocukluk dönemlerinde ihmale ve istismara
maruz kalması diğer bireylerle sevgi temelinde bir
ilişki oluşturulabilecek yeteneklerden mahrum
olmalarına neden olur.
Diğer bir neden ise anne-babanın eğitim düzeyinin
düşük olması ile çocuk yetiştirme konusunda bilgi
eksikliğinin oluşmasıdır.
35. Çocuk İhmali ve İstismarının
Nedenleri Devamı
Bazı anne-babalar çocukları ile ilgili yüksek
beklentiler içerisine girebilirler. Bu
beklentiler sonucunda roller karışır ve kendi
ebeveynlerinden görmedikleri ilgi ve
duygusal gereksinimlerini kendi
çocuklarının karşılamasını isterler.
36. Çocuk İhmali ve İstismarının
Sınıflandırılması
1) Fiziksel İstismar
2) Fiziksel İhmal
3) Duygusal İhmal ve İstismar
4) Cinsel İstismar
37. Fiziksel İstismar
Çocuğun kaza dışı harabiyet almasıdır. Her toplumda
çocuklara şiddet ve fiziksel ceza farklı şekilde
uygulanmaktadır. Örnek olarak; çocuğa bilinçli hasar
vermek, tokatlamak, sarsmak ve vurmak sayılabilir.
Fiziksel istismarın sonucu olarak düşük benlik algısı,
kimlik sıkıntıları ve kalıcı hasarlar söz konusu olabilir.
38. Fiziksel İhmal
Çocuğun yaşamı, sağlıklı büyüme ve gelişimi için
gerekli olan temel gereksinimlerden yoksun
bırakılması, fiziksel ihmal olarak tanımlanmaktadır.
39. Duygusal İhmal ve İstismar
Her çocuk fiziksel olarak istismar edilmez. Duygusal
ihmal ve istismar çocuğa yeterli sevgi göstermeme,
sürekli azarlama ve bağırma, tehdit edici şekilde
davranma, çocuğu reddetme, çocuğa sürekli sözel
saldırıda bulunma ya da çocuğu sürekli kilit altında
tutma gibi davranışlarla tanımlanabilir.
40.
41. Cinsel İstismar
Çocuk ve yetişkin arasındaki her türlü cinsel etkileşim
cinsel istismar olarak ele alınır. Çocuk istismarlarının
%15 gibi bir oranı cinsel istismar olarak görülür. Cinsel
istismarlar genelde gizli tutulur ve en son durumda
bildirilir. Hem fiziksel, hem de duygusal tahribatı çok
yüksektir.
42. Cinsel İstismarın Sonuçları
o Depresyon
o Tecrit Edilme Duygusu
o Öz Güven Eksikliği
o İntihar ya da Kendine Zarar Verme
o Diğer İnsanlara Karşı Güvensizlik
o Cinsel Problemler
43. Çocuk İhmal ve İstismarına
Karşı Alınabilecek Önlemler
Koruyucu Önlemler;
Çocuk istismarına bağlı ölümlerin %61’i korunabilir
bulunmuştur. Korunma önlemlerini birincil, ikincil ve
üçüncül koruma önlemi olarak ele almak olanaklıdır.
Birincil koruma şiddetin ortaya çıkışını önlemeye
yönelik çalışmaları, ikincil koruma erken tanı ve tedavi
çalışmalarını, üçüncül koruma ise şiddete maruz kalmış
kişinin rehabilitasyonu çabalarını kapsar.
44. Birincil Koruma Önlemleri
Birincil koruma cinsel istismarı önlemeye
yönelik halka yapılacak eğitimi, şiddeti
tanımlamaya ve kriz durumundaki
girişimlere yönelik sağlık ekibine
yapılacak eğitimi, şiddet ve istismar ile
ilgili risk gruplarının tanımlanmasını, risk
altındaki kişilere danışmanlık ve
koruyucu hizmetlerin sağlanmasını,
çatışma ve stres yönetimini içerir.
45. İkincil Koruma Önlemleri
İkincil önleme çalışmaları daha çok cinsel
istismar davranışı sonrasında genellikle
hastayı ilk gözlemleyen ekip elemanlarının
girişimlerini içerir. Bu dönemde çocuğun
tanımladığı utanç ve suçluluk gibi duyguları
üzerinde durulması ve istismarın sorumlusu
olmadığının anlatılması gerekir. Bu
dönemde çocuğun duyguları ile ilgili
yargılamalarda bulunulmamalıdır.
46. Üçüncül Koruma Önlemleri
Üçüncül önleme çalışmaları istismarın gerçekleşmesi
durumunda zararın hafifletilmesine yönelik,
yinelenmesini önleyici, tedavi edici ve rehabilite edici
çabaları kapsar. İstismara uğrayanlarla birlikte istismar
edenlerin de tedavi ve rehabilite edilmeleri gereklidir.
47. Suça İtilen Çocuklar
Her çocuk önemsiz suçlar işleyebilir. Mesela; yasak bir
bahçeden meyve almak gibi. Çocuklar gelişirken
toplumlaşma sürecine uyum sağlayarak bu türlü
davranışlardan vazgeçerler. Yani, psiko-sosyal denge
içine girerler. Çocukların suç işlemesinin nedeni psiko-
sosyal dengenin bozulmasıdır.
48. Suça İtilen Çocuklar Devamı
Suça itilen çocukların büyük bir bölümü fiziksel
istismara uğrayan çocuklardır. Yaşları ise genellikle
ergenlik döneminin başlangıcıdır. 14 yaş ülkemizde
olduğu gibi İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerinde en
çok suç işlenen yaş olarak tespit edilmiştir.
49. Suça İtilen Çocuklar Devamı
Zihinsel fonksiyonlarda yetersizlik, suç vakalarının
büyük bir yüzdesini oluşturmaktadır. Aynı zamanda bu
çocukların sosyo-ekonomik düzeyleri düşüktür.
Zihinsel gelişimleri geri olan çocuklar dış etkenlerle
çok kolay yönlendirilirler.
Çevresel koşulların sağlıksız olması nedeni ile ergenler
suça itilebilirler. Bazen de ergenlik dönemine kadar her
şey normalken, ergenlik dönemi atlatılırken suça
yönelme olabilir.
50. Türkiye’de Durum
Türkiye nüfusunun %37.3’ü 0-17 yaş arası çocuk ve
gençlerden oluşmaktadır. Ülkemizde lise düzeyinde
okullaşma oranı erkeklerde %65.5 iken bu kızlarda
%44.3’e kadar düşebilmektedir. Ergenlik dönemi bir
risk faktörü olarak düşünülürse, okula gidemeyen
ergenlerin gelişimlerindeki olumsuzluklarının altını
çizmek gerekir.
51. Alınabilecek Önlemler
Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun ilk maddesi;
Polis, yardım isteyenlere, yardıma muhtaç çocuk, sakat
ve güçsüzlere yardım eder.
Suça itilen çocukların kimliklerinin tespit edilmesi
Bu çocuklarla iletişim kurabilecek personel
yetiştirilmesi
İlgili kurum ve kuruluşlara teslim etmek
52. Erken Çocukluk Eğitimi
‘Erken Fark Etme’, ‘Erken Tanı’ ve ‘Erken Müdahale’
yi de kapsayan bu eğitim programı ve gerekli tıbbi ve
çevresel faktörlerle ilgili tedbirlerin alınmasıyla ortaya
çıkan problemlerin düzeyi değiştirilebilir.
53. Erken Çocukluk Eğitimi
Devamı
Çocuklarda problem gözlendiğinde anında müdahale
edilmeli ve gereken yapılmalıdır. Çünkü çocuklar
büyüme ve gelişim hızı devam eden bir süreç
içindedirler. Bu nedenle ‘Erken Müdahale Programları’
geliştirilmelidir. Söz konusu bu programların diğer adı
‘Erken Çocukluk Eğitimi’ dir.
54. Erken Çocukluk Eğitimi
Devamı
0-8 yaş döneminde uygulanan erken eğitim
programlarının sonuçlarında, bu
programlara katılan çocukların gelişim
düzeylerinin arttığı, ebeveynlerin tutum ve
davranışlarının değiştiği, yalnızca çocukta
değil tüm ailede yaşam kalitesinin arttığı
ortaya konmuştur.