3. 1. Öksürük
Akciğeri aspirasyondan koruyan fazla bronşiyal sekresyonların
atılmasını sağlayan istemli veya istemsiz refleks yoldan oluşan ani
patlayıcı eksprasyon manevrasıdır.
Öksürüğün istemli kolunun kontrolü beyin korteksinden,istemsiz
refleks kolunun kontrolü ise medülla oblangatada bulunun öksürük
merkezi tarafından idare edilir.
Öksürüğün fizyopatolojisinde başlıca iki farklı duyusal reseptör
rol oynamaktadır.Hızlı adapte olan reseptörler ve nervus vagusun
miyelinsiz C tipi sinir liflerindeki reseptörler.
4. Reseptörleri: (RAR, C lifleri)
•Burun, paranazal sinüsler (N.Trigeminus)
•Farinks (N. Glossofaringikus)
•Larenks, trakea, ana bronşlar,İnterstisiyum, mide
(N. Vagus)
•Perikard, diafram (N. Frenikus)
5. Öksürüğün iki temel fonksiyonu vardır;
– Alt solunum yollarına yabancı madde girişini engellemek
– Alt solunum yollarından yabancı madde ve aşırı sekresyonları
temizlemek
Birçok durumda öksürüğün etkinliği azalabilir
(multipl kosta kırıkları,operasyon sonrası ağrı nedeniyle,solunum
kas paralizilerinde, Guillian barre
sendromu,MD,PM,AML,MG,yaşlılık,anestezi…)
Öksürük yetersiz kaldığında atelektazi,gaz değişiminde
bozukluklar,pnömoni ve bronşektazi gelişimine neden olabilir.
7. 2. BALGAM
Mukus: trakeobronşiyal bezler ile trakeobronşial
ağacın tüm seviyelerrinde bulunan ve yüzey
epitelindeki sekretuar hücreler olan goblet
hücre sekresyonundan kaynaklanır.
Trakeobronşiyal sekresyonlar: Mukusa ilave
olarak alveoler havayolu epiteli ve dolaşımdan
kaynaklanan diğer sıvı ve çözünenleride
içerir.normal bireyde günlük ortalama 0.1-0.3
mL lik sekresyon oluşur.
Balgam: Ekspektore edilen yada tükrük ile
kontamine olmuş mukus,transüde olan serum
proteinleri ve inflamatuar ve dökülen epitelyal
hücrelerden oluşur.
8. Trakeobronşiyal sekresyonlar glikoprotein kısmı ve
sol-faz proteinlerden (silyalar içinde hareketli)
oluşur.Normal trakeobronşiyal sekresyonların
%95-%98 ini su oluşturur.
Atropin ,vagal blokaj yada b-bloker sekresyonları
azaltırken,B-adrenerjik stimülasyon müköz
hücrelerden sekresyonu arttırır.
10. 3. HEMOPTİZİ
• Akciğer parankimi veya hava yollarından kaynaklanan
kanamanın oral yolla ekspektorasyonudur.masif hemoptizi
600cc/2gün den fazla kan gelmesidir ve hemoptizilerin
yaklaşık %3-10 unu oluşturur.
• Psödohemoptizi alt solunum yolu dışından kaynaklanan kanın
alt solunum yollarına aspire edilmesiyle kan
ekspektorasyonudur
• Akciğerler düşük basınçlı pulmoner arter ile yüksek basınçlı
bronşial arterler tarafından beslenir ve masif kanama daha
çok yüksek basınçlı bronşial arterlerden kaynaklanır.
13. 4. NEFES DARLIĞI
(DİSPNE)
----NEFES ALIP VERMENNBL NC NDE O LMAKTIR. . ---İ İ İ İ----NEFES ALIP VERMENNBL NC NDE O LMAKTIR. . ---İ İ İ İ
Sakin solunumda vücudun tükettiği enerjinin %5 nden
daha azını solunum kasları kullanır.
Normal istirahatte solunum ortalama 16/dk dır ve her
solunumda 600 cc hava alınır ve verilir.
15. 5. GÖĞÜS AĞRISI
Doku hasarı sonucu açığa çıkan kinin, PG gibi
maddelerin reseptörleri uyarması sonucu oluşur.
Göğüs ağrısı viseral plevra ve akciğer parankimi
dışındaki göğüs kafesindeki tüm yapılardan
kaynaklanabilir.
Ağrı reseptörleri:
Parietal plevra
Göğüs duvarı
Trakea, ana bronşlar
Larenks
Mediastinal yapılar
Abdominal yapılar