1. İcab-ı Hâl
HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR
Ücretsizdir, Parayla Satılmaz
21 EKİM 2011 | SAYI 2 İ.Ü. Hukuk Fakültesi Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır
YARGI
NE YAŞAR
NE YAŞAMAZ...
2. Merhaba
Toplumcu Hukukçular Kulübü
İcab-ı Hal’in ikinci sayısıyla
tekrar sizlerle. Birçok eksikliğe,
3
okuyucuyu gülümsetebile-
cek yanlış bilgiler ve teknik
hatalara rağmen ilk sayımızın
BU SAYIDA 5
Kalemi Kırılan Yargı ve KHK’lı Yıllar
HSYK ve Devredilen Yargı
sıra arkadaşlarımızdan olumlu
ve yapıcı tepkiler alması bizi Yeni HSYK Temyiz Kudretine Sahip mi?
oldukça motive etti.
Yargıtay Hakimi ve Yarsav Üyesi ‘’Midem
Geçtiğimiz sayıda Hukuk
Fakültesinde uzun yıllar eksik 6 Kaldırmıyor’’ Dedi ve İstifa Etti
olan eleştirelliğin boşluğunu Birileri Siyasetle Müzakere mi Demişti?
mütevazi fakat ciddi bir uğraş-
la doldurmaya çalıştık. Belirli
Dink Davasında Son Gelişmeler
açılardan başarılı olduğumuzu
görsek de daha yolun başında
olduğumuzun da farkındayız.
7 İ.Ü.H.F. Darbeler Konusunda Samimi mi?
Hrant Dink Vakfı’nın Şaşırtan Ödülü
Bu sayımızda Türkiye’de ki
yargı sistemini inceleyen
makalelerin yanı sıra insanı
8 Referanduma Bugünden Bir Bakış
fazlasıyla öfkelendiren ve
adaletin içler acısı durumunu
gösteren haberleri derledik.
10 Ucuz Ve İtaatkar İşgücü: Çocuk İşçilik
Yer yer trajikomik bulacağınız
bir sansür ve yasak dosyası
12 Tutuklu Öğrenciler ve Gözü Açılan Adalet
hazırladık. Son olarak çocuk
işçilik konusunda dikkat çekici 13 Berna ve Ferhat 19 Ay Sonra Serbest
bir yazı kaleme aldık.
Umarız dergimiz okuyucu Vicdanı Kararan Adalet
için akıl açıcı ve bilgilendirici
olmuştur. Eleştirilerinizin
14 Deli(l) Saçması
Yargıçlar ve Savcılar Sendikası Kapatıldı
üçüncü sayımız için çok önemli
olduğunu unutmamanız dile-
ğiyle… Keyifli okumalar dileriz.
Artık, “Mülk” Adaletin Temeli
15 Cezaevi Aracının Yanması Sonucu Beş Mahkum Öldü
Ayrıca İcab-ı Hâl ekibi olarak Füze Kalkanı İle İlgili Gerçekler
Y. Berker KARANLIK’ a
katkılarından dolayı sonsuz
teşekkürlerimizi sunarız.
16 Devlet ve Hukuk Sistemi Çözülürken
18 Otoritenin Korkulu Rüyası: Muhalif Sanat
toplumcuhukukcularkulubu@gmail.com
21 Sinema ve .Devlet İlişkisinin Çocuğu: Sansür
facebook.com/toplumcuhukukcularkulubu
2 | HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır
3. KALEMİ KIRILAN YARGI
VE KHK’LI YILLAR
bir kurum olarak yargıda AKP’ci dönü- di. Eski kanundaki Ek Madde 3’te yer
yASEMİN GÜR şümün tamamlanması için kritikti. Bu alan, “İlk ve ortaöğretim kurumlarında
kurum İlhan Cihaner’i gözaltına aldıran okutulan zorunlu din kültürü ve ahlak
Yargıda AKP’ci dönüşüm, aslında 12 Erzurum Özel Yetkili Savcısı Osman bilgisi dersleri dışında, Kur-anı Kerim
Eylül 2010 anayasa referandumuyla Şanal’ın yetkilerini kaldırmak yerine, ve mealini öğrenmek, hafızlık yapmak
büyük ölçüde tamamlanan, 12 Hazi- Deniz Feneri e.V soruşturmasını yü- ve dini bilgiler almak isteyenlerden
ran seçimleriyle resmi denilebilecek rüten savcıları görevden almalıydı. ilköğretimi bitirenler için, Diyanet
düzeyde ilan edilen bir büyük dönü- Anayasa Mahkemesi’nin iktidarın, İşleri Başkanlığınca Kur-an kursları
şümün ayağı. Bahsettiğimiz dönüşüm, ülkenin dönüşümüne hizmet eden açılır. Bu kurslardaki din eğitim ve
AKP hükümetinin planlarıyla emper- düzenlemelerini iptal etmesi ihtimali öğretimi kişilerin kendi isteğine, kü-
yalizmin çıkarlarının uyuşması netice- dahi ortadan kaldırılmalıydı. Nitekim çüklerin de kanuni temsilcilerinin ta-
sinde hayata geçirilen yeni-osmanlıcı yüksek yargı halksız bir “direniş” neti- lebine bağlıdır. Ayrıca ilköğretimin 5
dönüşüm sürecidir. Bu süreçte ABD cesinde kaçınılmaz olarak dönüşümü inci sınıfını bitirenler için tatillerde
emperyalizminin özellikle Ortadoğu’da engelleyememiş, AKP bu alanda da ve Milli Eğitim Bakanlığının denetim
(Balkanlar, Kafkaslar ve Afrika da bu zaferini ilan etmiştir. ve gözetiminde yaz Kur-an kursları
plan dahilindedir) hayata geçirmekte Güçlü bir sol seçeneğin sahneye açılır.” ifadeleri çıkarılarak Kuran kurs-
olduğu projeleriyle AKP’nin yeni-os- çıkamadığı, toplumun büyük çoğun- larının önündeki yaş sınırlaması engeli
manlıcı eğilimleri kesişmiş ve bu ke- luğunun rahatlıkla kandırılabildiği, ortadan kaldırılmış oldu. Yanı sıra Diya-
sişme neticesinde 1923’te ilan edilen kandırılamayan kesimlerin de lafta net İşleri Başkanlığı’nın görev ve yetki
Türkiye Cumhuriyeti AKP eliyle tasfiye muhalefetçe pasifize edildiği bir ül- alanı genişletildi. Örneğin Başkanlığın
edilmiştir. kede yargının ele geçirilmesi, iktidara yurtdışı faaliyetlerinde verimliliği
Cumhuriyetin tasfiyesi toplumun dö- istediği gibi at koşturabilme imkânını artırmak, yurt içinde ve yurt dışında
nüştürülmesini de içerisinde barındı- sunar. Türkiye’de olan budur. Ülkemiz inceleme ve araştırmalar yapmak ve
ran, fakat özellikle ordu, üniversiteler AKP’nin KHK’ları ile yönetilir hale gel- Diyanet İşleri Başkanı tarafından ve-
ve yargı gibi üst-yapı kurumlarının miştir. Bir önceki parlamento hüküme- rilen diğer görevleri yürütmek üzere
ele geçirilmesiyle nihayete erdirilen te 6 ay boyunca KHK çıkarma yetkisi 40 ‘başkanlık müftüsü’ atanabilecek.
bir süreç oldu. Yargının bu sürece en verdi. Ve AKP, 3 Mayıs 2011 tarihin- Din hizmetlerinde etkinliği sağlamak
fazla ayak direyen kurum olduğunu den beri eğitimi, sağlığı, bilimi, bugünü amacıyla Başkanlık tarafından belirle-
söyleyebiliriz. Yüksek yargının pek çok ve geleceği bombalıyor. Bombalama nen yerlerde görevlendirilmek üzere
kere AKP’nin gerici, yeni-osmanlıcı AKP’nin faşist kimliğini bir kez daha ‘başkanlık vaizi’ kadrosu kurulacak.
dönüşüm için attığı adımların önünde su yüzüne çıkarırken, KHK’ların içeriği Ayrıca eklenen geçici maddelerle Di-
engel teşkil ettiği biliniyor. Örneğin, de bu faşist iktidarın nasıl bir Türkiye yanet İşleri Başkanlığı’na sözleşmeli
artık hayata geçmiş bulunan İmam- tasavvuru olduğunu ortaya koyuyor. Kuran kursu personeli alma yetkisi de
Hatip Lisesi mezunlarının üniversitele- Bu bombardımandan yalnızca birkaç veriliyor.
re girişini kolaylaştırmak adına yapılan örnek bile iktidara yönelik tahlilleri-
katsayı düzenlemeleri, üniversiteye mizin haklılığını kanıtlamaya yetiyor. Yeni Türkiye’nin Milli Eğitim Ba-
giriş sınavlarına türbanla katılabilme- Gelin birlikte göz atalım… kanlığı
nin önünü açan düzenlemeler Danış- 14 Eylül 2011 tarihinde resmi ga-
tay tarafından birden fazla kere iptal Bebekler Kur’an Kursuna zetede yayınlanan 652 sayılı Kanun
edilmişti. Yine kimi özelleştirmeleri 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Ku- Hükmünde Kararname (KHK) ile “Millî
durduran yargı kararları da, uygula- ruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’da Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görev-
masa da yeni-osmanlıcı iktidar için değişiklik öngören Kanun Hükmünde leri” değiştirildi. Kararnamenin “eği-
“pürüz”ler yaratmıştı. HSYK, yargıçların Kararname 17 Eylül 2011 tarihli resmi tim sistemini, küresel güçlerin isteği
görev yerlerini, yetkilerini belirleyen gazetede yayınlanarak yürürlüğe gir- doğrultusunda ve parasalcı (kapitalist)
HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır | 3
4. öğrenci yetiştirme yönünde hızla dönüş- de kaldırıldı. Bugüne değin Bilim Kurulu
türmeyi hedeflediği”(1) görülüyor. iki Başkan adayı sunuyor Başbakan Yargıtay ve Danıştay
Rekabetçi, kar hırsı ile örülü eğitim an- aralarından seçiyordu. Değişiklikle Baş- başkanları Arınç’ın
layışı “küresel düzeyde rekabet gücüne kanın müşterek kararname ile atanması
sahip ekonomik sistemin gerektirdiği öngörüldü.
arkadaşı
bilgi ve becerilerle donatarak geleceğe Başbakanın, kendisine önerilenler
hazırlayan eğitim ve öğretim” (madde arasından seçim yapmak zorunda kal- Yargıda AKP’ci dönüşüm,
2a) ifadesiyle bu kararnamede yer alıyor. maktan yakındığı ve önerilen adayları Danıştay ve Yargıtay gibi iki
Araştırma ve geliştirmeye yönelik birim- önemli kurumun başkanlığına
beğenmediği için TÜBİTAK’ı çalışamaz
ler kaldırılırken araştırma görevi veril- Bülent Arınç’ın arkadaşlarının
duruma getirdiği hatırlandığında, Tayyip
meyen bir Strateji Geliştirme Başkanlığı getirilmesinde bir kez daha
Erdoğan’ın bu KHK ile fazlasıyla mesut
oluşturuluyor. resimleşmiş oldu.
Okul İçi Beden Eğitimi, Spor ve İzcilik olduğu tahmin edilebilir.
Geçtiğimiz Haziran, Yargıtay
Dairesi Başkanlığı, Öğretmene Hizmet ve ve Danıştay’da gerçekleşti-
Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı, Ortaöğre- Sonuç
rilen başkanlık seçimlerinde
nim Burs ve Yurt Dairesi Başkanlığı gibi AKP’nin KHK seferberliğinden örnekleri
Danıştay başkanlığına Danış-
pek çok önemli birim yok ediliyor. Eğitimi çoğaltmak mümkün. Fakat bu seferberlik tay Birinci Daire üyesi Hüseyin
AKP’ci zihniyet doğrultusunda yeniden başlı başına bir makale konusu olduğun- Hüsnü Karakullukçu, Yargıtay
düzenlemeye yönelik böylesi pek çok dan bu yazı bu kadarla sınırlandırılmak başkanlığına ise 6. Hukuk
madde daha kararnamede yer alıyor. mecburiyetinde. Bu mecburiyete rağmen Dairesi Başkanı Nazım Kaynak
Ancak burada bu düzenlemelerin hepsini görülüyor ki, AKP gericilik ve emperya- seçilmişti. Yargıtay’ın yapısını
ele alacak yerimiz olmadığından yalnızca lizm işbirlikçiliğinin karanlık sularında yol değiştiren yasanın çıkmasın-
bu örneklerle yetinelim. almaya devam ediyor. Yüksek yargıda dan sonra HSYK’nın seçtiği ve
tesis ettiği dönüşümle beraber hızını blok halinde hareket ettiği
TÜBA ve TÜBİTAK da AKP’nin oldu artırmış, hatta frenleri patlatmış durum- öne sürülen 160 yeni üyenin
AKP 651 sayılı KHK ile de TÜBİTAK da. Bizim de bu seyrüseferden öğren- adayı olması sebebiyle Nazım
yasası ve TÜBA’nın kuruluşuna ilişkin Kaynak’ın başkan seçilmesi
diğimiz, karanlıklarla halksız mücadele
KHK’da değişiklik yaptı. Böylelikle bilim sürpriz olmamıştı.
edilebileceğini sananların sessiz sedasız
de AKP’nin emir-komuta zincirine tabi Nazım Kaynak için “benim
istifalara, ‘emekli olup köyümde domates
kılınmış oldu. güzel arkadaşım” diyen Bü-
651 sayılı KHK ile TÜBİTAK’ın Bilim yetiştireceğim’ özlemlerine mahkûm ol-
lent Arınç, Karakullukçu’nun
Kurulu üye sayısı artırılırken, TÜBA’nın maktan kaçamadığıdır.
Danıştay Başkanı seçilmesinin
belirleyeceği üye sayısı 3’ten ‘ye indirildi. Toplumu gericileştirmek, aklını esir al-
ardından da “Şimdi bir şey
YÖK’ün kontenjanı ise 1’den 3’e yük- mak için sayısız müdahale sergilemesi, söylerim ‘bütün arkadaşları bir
seltildi! Ayrıca başbakana, ikisi Başkan gösteriyor; Tayyip Erdoğan ve şürekâsı yerlere geldi’ derler. Kurban ol-
Yardımcısı olmak üzere 6 üyeyi doğrudan da biliyor, ama biz yine de hatırlatalım: duğum Allah, verdikçe veriyor”
seçme hakkı tanındı! TÜBİTAK Başkanı- Böbürlenme padişahım, senden büyük ifadelerini kullanmıştı.
nın seçiminde Bilim Kurulu’nun yetkisi halk var.
AKP’nin KHK’larını bu Anayasa Mahkemesi mi denetleyecek?
12 Eylül referandumuyla yapısı değiştirilen ve üyelerinin çoğunluğu iktidar yanlısı isimlerden oluşan mahkemenin,
AKP’lileştirilmesi referandum öncesinden başlamıştı. Anayasa Mahkemesi’ne AKP’ci müdahalenin bir örneği de
Alparslan Altan. İşte Mart 2010’da AYM yedek üyeliğine atanan Altan’ın öyküsü:
Anayasa Mahkemesi’nin yedek üyesi eski Malatya Valisi Mustafa Yıldırım, 1 Şubat 2010’da yaş haddinden emekliye
ayrılmış ve mahkemenin üst düzey bürokrat kontenjanlarından biri açılmıştı.
Anayasa Mahkemesi’nin sözcülüğünü ve raportörlüğünü yapan Alparslan Altan ise 26 Şubat’a kadar mahkeme-
deki görevlerini sürdürdü. 26 Şubat tarihinde ise hükümetin üçlü kararnamesi ile o tarihte boş bulunan Denizcilik
Müsteşarlığı Yardımcılığına ataması yapıldı.Bu sırada Anayasa Mahkemesi’nde boşalan üyeliğe herhangi bir atama
yapılmaması dikkat çekti. Altan müsteşar yardımcılığı görevinde yaklaşık bir ay bulunduktan sonra, ismi üst düzey
bürokrat kontenjanından Anayasa Mahkemesi yedek üyeliği için Cumhurbaşkanı’na sunuldu.
30 Mart 2010 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan kararla ise Altan Cumhurbaşkanı tarafından Anayasa Mahke-
mesi yedek üyeliğine atanmış oldu. Tüm bu süreç boyunca, boş kalan üyeliğe herhangi bir atama yapılmamasının
nedeni olarak, Altan’ın müsteşarlık yardımcılığına geçmesi ve burada bir süre görevini yürütmesinin beklenmesi
gösteriliyor.
Alparslan Altan’ın AKP hakkındaki davada raportör olarak görevlendirilen ve kapatma aleyhinde rapor hazırlayan
Osman Can’a yakın bir isim olduğu öne sürülüyor.
Bilindiği gibi Kanun Hükmünde Kararnamelerin Anayasa’ya uygunluk denetimi AYM’nin yetki alanında. Peki ama
AKP’nin KHK’larını AKP yandaşı mahkeme üyelerinin denetleyecek olması, iktidarın kendisinin çalıp kendisinin oyna-
ması değil de nedir?
4 | HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır
5. HSYK VE DEVREDİLEN YARGI
HSYK’nın yapısındaki değişikleri buradan hemen vermeye başladı. Nasıl mı?
okumak gerekir. Yani yapılan değişiklik- -Ergenekon davasında diğer iki hâkim
lerle bu yapı bağımsızlaşmış mıdır yoksa üyenin aksine sanıkların tahliye talebi-
iktidarın güdümüne mi girmiştir? Bera- nin kabul edilmesi yönünde oy kullanan
ber bakmaya çalışalım; hâkim Bolu’ya atandı. Verilen mesaj, ya
-HSYK’nın 7 olan asıl üye sayısı 22’ye, bizim hukukumuzu uygularsın ya da biz
5 olan yedek üye sayısı ise 12’ye uygulayacak birini yerine getiririz.
çıkarıldı. Adalet Bakanı ve Adalet Ba- - HSYK, Balyoz davasının başlaması-
kanlığı Müsteşarı, kurulun tabi üyesi na iki gün kala davanın iki hâkimini,
olmaya devam etti. Buna ek olarak haklarında yürütülen soruşturmaların
idari yargıç ve savcılar arasından 3 üye, bu davada hâkimlik görevini sakıncalı
Danıştay ve Yargıtay’dan 5 üye, Adalet hale getireceği gerekçesiyle başka
Akademisi’nden 1 üye, Cumhurbaşkanın- yerlere atadı. Ancak davayla ilgili ne
ca 4 üye, 1.sınıf adli yargıç ve savcıların tür sakıncalar olduğu belirtilmedi; lakin
arasından da 7 üye seçilecekti. Kadro iş- tahmin etmek zor değildi.
lemlerinin Adalet Bakanlığınca yapılıyor -HSYK, Başbakan’ın ucube niteleme-
olması ve kuruldaki yargıç ve savcıları siyle gündeme gelen İnsanlık Anıtı’nın
ezginuR şahin seçecek tüm yargıç ve savcıların da idari yıkılması kararının yürütmesini durduran
bakımdan Adalet Bakanlığı’na bağlı ol- hakimi, başkanlıktan aldı ve düz üye
masının seçimlerde iktidar baskısı yarat- olarak atadı.. Buna karşılık yürütmeyi
AKP’nin referandumdan önce en çok ması da kaçınılmazdı. Dolayısıyla Adalet durdurma kararlarını kaldıran bir üye ise
dile getirdiği meselelerden biri yargıya Bakanlığı’nın aday gösterdiği tüm boşalan İdare Mahkemesi Başkanlığı’na
müdahale edilmesi gerektiğiydi. AKP üyelerin seçilmesi pek sürpriz olmadı atandı. AKP’ nin teşvik konusunda da
ve yandaş medya, Anayasa Mahkemesi ve HSYK böylece iktidarın istediği gibi kendini geliştirdiği söylenebilir.
ve HSYK’nın, halktan uzak belirli bir elit şekillenmiş oldu. -HESlere karşı verdiği yürütmeyi dur-
kesim tarafından idare edildiğini öne -Bir başka ve önemli değişiklik de şu durma ve iptal kararları olan ve en çok
sürüyor ve bu elit kesimi, keyfi bir şekil- oldu. Meslekten çıkarma haricinde ku- HES davasının bulunduğu Rize İdare
de halkın iradesine müdahale etmekle rulun verdiği diğer kararlara itiraz yolu Mahkemesi’nde köklü değişiklikler yapıl-
suçluyordu. Burada şunu hatırlatmak kapatıldı. Yani kuruldaki hâkim ve savcı- dı. Rize İdare Mahkemesi, Çevre ve Or-
gerek: AKP’nin uygulamak istediği neo- ların kişisel sorumlulukları sorgulanamaz man Bakanlığı tarafından Aralık köyün-
liberal politikaların birçoğuna yargı, hu- hale geldi. Oysa bir hukuk devletinde deki HES projesi için verilen ‘ÇED gerekli
kuksal açıdan izin vermiyordu. Özellikle kimsenin sorumluluk dışında bırakılması değildir’ kararının açıkça hukuka aykırı
özelleştirme, HES, Ergenekon ve Deniz düşünülemez. Bu düzenlemeyle açık bir olduğu sonucuna vararak bakanlığın ka-
feneri gibi davalar AKP açısından kritik şekilde kuruldaki hâkim ve savcıların rarını iptal etti. Referandumdan sonra ise
öneme sahipti ve bu dava süreçlerinin kanuna uygun hareket etme yükümlü- bu mahkeme üyelerinin tamamı atamalar
tam olarak AKP’nin istediği gibi sürme- lükleri ortadan kaldırıldı. sonucu değişti.
mesi sebebiyle, artık ‘yargı bağımsızlaş- -Bir diğer düzenleme de bakan izin - HSYK 2. Dairesi, Deniz Feneri soruş-
tırılmalıydı!’. Başbakanın deyimiyle yargı vermedikçe hiçbir yargıç ve savcı hak- turması yürütülürken görevden alınan
ayaklara pranga olmuştu ve referandum kında yargı sürecinin işletilememesidir. üç savcı hakkında kovuşturma izni verdi.
sonrasında gelen anayasa değişikliğiyle Örneğin bir yargıç ve savcı hakkında Olaydan sonra, soruşturmaya önce
ilk olarak HSYK’nın yapısına müdahale başlatılan soruşturmaya ek olarak başka Adalet Bakanlığı müfettişleri gönderildi.
edildi. bir iddia geldiğinde yeni bir izne gerek Sonra yürütülmekte olan dosyalara el
duyulmadan iddia kabul ediliyor. Böylece konuldu. Daha sonra Adalet Bakanlığı
Peki, HSYK niye bu kadar önemliydi? bu süreçte hiçbir ayıklama yapılmaksızın listesinde yer alan savcı ise göreve ge-
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu soruşturmalar devam ediyor. Bu uygula- tirildi.
(HSYK), yargı sistemimizde adli ve idari ma kapsamında da yargıç ve savcılar bir Ne vahimdir ki artık AKP’nin yargıyı
hâkim savcılarını mesleğe kabul etme, kamu görevlisinden bile daha az güven- ele geçirdiğini söyleyebiliriz. Faşizan
atama, nakletme, geçici yetki verme, celi hale getirilmiş oluyor. uygulamaların AKP iktidarda kaldığı
yükseltme ve birinci sınıfa ayırma, kad- - Son olarak; HSYK’daki daire sayısı sürece devam edeceği su götürmez bir
ro dağıtma, meslekte kalmaları uygun tam da istinaf mahkemelerinin dev- gerçeklik olarak karşımızdadır. Daha suç-
görülmeyenler hakkında karar verme, reye gireceği aşamada arttırıldı. Böy- larının ne olduğunu bilmeden aylarca ha-
disiplin cezası verme ve görevden uzak- lelikle de HSYK eliyle oluşturulacak piste kalan insanlar, derelerinin kuruma-
laştırma işlemlerini yapan kurumdur. Do- yeni daireleri kullanarak Yargıtay’ın ması için iş makinesinin yanında nöbet
laysıyla HSYK, adil ve güvenilir bir yargı yapısını değiştirmenin önü açılmış oldu. tutan teyzeler, parasız eğitim istedikleri
sistemi için hayati öneme sahiptir. Ayrıca HSYK’nın güz kararnamesiyle beraber için hapse atılan öğrenciler, tecavüzcüle-
hukuk devletinin en önemli öğelerinden 529 hâkim ve savcının yer değiştiril- riyle evlendirilmeye çalışılanlar ve daha
biri olan güçler ayrılığı ilkesini burada mesiyle de amaçlanan sonuca ulaşıldı. niceleri... Yaşananlar gösteriyor ki adalet
hatırlamamız da gerek. Bildiğimiz gibi Bu toplu atama, AKP nin mahkemelere birilerinin iki dudağının arasında...
güçler ayrılığı ilkesi asıl olarak iktidarı müdahalesine işlerlik kazandırdı.
sınırlayan, temel hak ve özgürlüklere yer Kaynak:
açan önemli bir öğedir ve hukuk dev- Tüm bu gelişmelerin sonunda Hukukun Üstünlüğü ve Kuvvetler Ayrılığı,
letlerinin hepsinde bulunur. Dolayısıyla ‘bağımsızlaşmış’ yargı meyvelerini İstanbul,2010, www.hsyk.gov.tr
HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır | 5
6. YENİ HSYK TEMYİZ KUDRETİNE SAHİP Mİ? YARGITAY HAKİMİ
HSYK tarafından 8 aydır 17 farklı
bölgede 1200 hâkim ve savcının Ankara Barosu: Öneri Sahiplerine VE YARSAV
katılımıyla gerçekleştirilen ve yargı-
nın hızlandırılması ile mahkemelerin
Kadınlarin Taraf Olduğu Davalar
Verilmesin
ÜYESİ ‘’MİDEM
iş yükünün azaltılması için çözüm Uzmanların görüşlerine göre 434. KALDIRMIYOR’’
üretmeyi amaçlayan toplantılarda, maddenin yürürlükten kaldırılması,
kadının tecavüzcüsüyle evlendirilme- yeni TCK’nin kazanımlarından biri. DEDİ VE İSTİFA
sine olanak sağlamasıyla anılan 765
sayılı TCK.m.434’ ün yeniden yasalaş-
Önerilerin ciddiye alınması halinde
insanların cinsel suçlara özendirilmesi
ETTİ
ması gündeme getirildi. HSYK iddiaları ve suçların toplumda meşrulaşma- Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Tetkik
reddetti ancak kendi resmi sitesinde sı gibi sonuçlar doğacak. Ankara Hâkimi Celal Çelik YARSAV’da
yer alan bilgilere ve toplantı sonunda Barosu; kadın hakları konusunda yargı düzenlediği basın toplantısında
hazırlanan “Yargıda Durum Analizi” ra- camiasında gelinen noktanın dehşet istifa ettiğini açıkladı. 12 yıldır
poruna göre, gelen önerilerin bazıları verici olduğunu, söz konusu önerilerde yargıçlık yapan Celal Çelik, yargının
şu şekilde: bulunan hâkim ve savcıların ivedilikle “hukukun üstünlüğü ve halka ada-
Sapanca 4. Grup Toplantısı 76. öneri: eğitilmeleri ve kadının taraf olduğu let dağıtmak” ülküsünden giderek
15 yaşından küçüklere karşı rızaen hiçbir davada görev almamaları gerek- uzaklaştığını belirtti.
cinsel ilişki suçlarının ceza miktarları tiğini belirtti. Kadın örgütleri temsil- Açıklamalarında Türk yargısının
düşürülmeli, 765 Sayılı TCK’nin 434. cileri de uluslararası sözleşmelerde bittiğini anlatan Çelik, “Biat, bedelli
maddesindeki uygulama yeniden 15 yaş altındaki kişilerin çocuk kabul ikbal beklentileri, blok oy uygula-
hayata geçirilmelidir. edildiğini ve söz konusu suçlarda ceza maları, koltuk ve yaranma hesapla-
Kahramanmaraş Toplantısı 34.öneri: yaptırımı için çocuğun rızasının asla bir rının varlığı midelerimizi kaldırmış-
Birçok küçük yaşta evlilikte kocalar ce- hukuka uygunluk sebebi oluşturmaya- tır.” dedi. Ayıca Yargıtay üyelerinin
zalandırılıyor. Aile oluşturmuş kişilerle cağını belirtti. ve daire başkanlarının görev
ilgili cezalar tecil edilmeli. yerlerinde hak etmedikleri şekilde
Edirne toplantısı 35. öneri: Rızaya Başka İşin mi Yoktu HSYK? değişiklik yapıldığını ve farklı daire-
dayalı gayri resmi evliliklerde yaşı Hâkim ve savcıların kuvvetli suç şüp- lerde görevlendirildiklerini anlattı.
küçük çocuklara karşı cinsel istismar hesinin bulunmadığı vakalarda yıllarca İstifasında muhalif basın mensup-
eylemlerinde, ceza yaptırımının ağırlığı süren tutukluluk halleri, ülkedeki tüm larının, yazarların yargı kullanılarak
ve sosyal yapının zarar görmesi nede- muhalefet odaklarının soruşturma ve bastırılmasına ve Ergenekon ve
niyle oluşan sorunların çözümü olarak kovuşturmalar aracılığıyla haklarından Balyoz soruşturmalarıyla Deniz
eski TCK’nin 434. maddesi benzeri bir yoksun bırakılması, henüz basılmamış Feneri Davası’ndaki hukuksuzlukla-
yasal düzenlemenin çok acil ve önem- kitapların toplatılması gibi yargılama ra değinen Çelik, adaletten Adalet
le getirilmesi gerekmektedir. sorunlarıyla ilgilenmeleri gerekirken Bakanlığı idaresindeki kurul eliyle
HSYK 1. Daire Başkanı İbrahim Okur, öncelikli olarak tecavüzcüleri aklama uzaklaşıldığını belirtti.
önerinin, ülkenin gerçeği olan küçük planlarına soyunması Türkiye’ de Çelik, Yargıçlar ve Savcılar Birliği
yaşta evlilik sorununu çözmek ama- yargının geldiği noktayı gözler önüne Yönetim Kurulu üyesi olarak görev
cıyla getirildiğini belirterek, “Her şey seriyor. yapıyordu.
bir yana, demek ki hâkim ve savcılar
görüş beyan edemeyecek.” dedi. ECE ÖZSARAÇ YONCA BALEKOĞLU
BİRİLERİ SİYASETLE MÜZAKERE Mİ DEMİŞTİ?
Adana’da gerçekleştirilen “KCK ope- kapsamında düzenlenen baskınlarda yönelik baskıyı şiddetlendirmektedir.
rasyonunda”, aralarında BDP Adana gözaltı alınan ve BDP PM Üyesi Filiz Erdoğan’ın tutuklanacak 1500 kişilik
il ve ilçe başkanları, parti yöneticile- Yılmaz, BDP Gaziantep İl Eş Başkanı BDP’liler listesinin uzantısı olduğu
rinin de bulunduğu 17 kişiden 11’i Habibe Tışkaya’nın da bulunduğu kuşku götürmeyen bu saldırılar
tutuklandı. İstanbul’da bu sabah polis 19 kişi tutuklandı. Siirt’te sabah AKP’nin Kürt sorununu çözmek için
ekipleri tarafından düzenlenen KCK saatlerinde BDP İl Binası, Mezopo- atacağı adımların ne yönde olacağı-
operasyonunda, aralarında BDP il ve tamya Kültür Merkezi ve Belediye nın açık kanıtıdır. DTK ve BDP içeri-
ilçe yöneticilerinin de olduğu 80 kişi Eğitim Destek Evi ile çok sayıda ev sinde sorumluluk almış, kamuoyunca
gözaltına alındı. ve işyerine baskın yapıldı. BDP’li yö- da tanınan birçok ismin gözaltına
Diyarbakır’da gece saatlerinde neticilerin, belediye meclis üyelerinin alınması ve tutuklanması AKP’nin
başlayan ve sabaha kadar devam de aralarında olduğu en az 7 kişinin kendi dışında hiçbir siyasi özneye
eden operasyonlarda aralarında BDP gözaltına alındığı belirtildi. nefes alma alanı dahi bırakmayacağı-
Eş Genel Başkan Yardımcısı Erkan Her gün yeni bir operasyona uyan- nı bir kez daha apaçık gözler önüne
Pişkin’in de bulunduğu en az 10 dığımız şu günlerde AKP iktidarı sermiştir.
kişinin gözaltına alındığı belirtildi. siyaset alanına uyguladığı terörü
CEYDA KAÇAR
Gaziantep’te “KCK operasyonu” arttırmakta, Kürt politikacılara
6 | HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır
7. DİNK DAVASINDA İ.Ü.H.F. DARBELER KONUSUNDA SAMİMİ Mİ?
SON GELİŞMELER
Üstün Yarar İlkesinden Bihaber
Kurum: TİB
Dink ailesinin avukatları, cinaye-
tin işlendiği gün şüpheli bir kişinin
11.16’da ve 14.53’te yaptığı telefon
konuşmalarına ulaşmak amacıyla
11.10 ila 11.25 ve 14.45 ila 15.00
arasında bölgede yapılan görüşme-
lerin kayıtlarının Telekomünikasyon
İletişim Başkanlığı’ndan istenmesi
için görevli mahkemeye başvurdu.
Mahkeme talebi kabul etti; ancak TİB,
istenilen bilgilerin verilmesi halinde
“özel hayatın gizliliğinin ihlal” edilece- 12 Eylül’ün mimarlarından Kenan zaten gündemlerinde olduğunu ancak
ğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını Evren’e İstanbul Üniversitesi dava açıldığından haberi olmadığını
istedi. Mahkemenin kabul etmemesi Hukuk Fakültesi tarafından ver- ifade etti. Gemalmaz, “Geçen hafta
üzerine TİB, itirazını bir üst mah- ilen “Fahri Hukuk Profesörlüğü ve ben de bir mütalaa yazıp verdim.
kemeye taşıdı ancak itiraz oybirliği Hukuk Doktorluğu” unvanının geri Kısa zamanda karar verilecek.”
ile reddedildi. Avukatların, cinayet alınması için dava açıldı. İzmir Barosu açıklamasında bulundu. Bilindiği
gününe ait kamera görüntülerinde avukatlarından Senih Özay, Murat üzere 1982 tarihinde senato; yüksek
Yasin Hayal’in abisi Osman Hayal’in de Alpaslan ve Baha Coşkun, üniversite ahlaki faziletlerinden ve ülkeye
bulunmasından şüphelenmesi üzerine senatosuna 6 Haziran 2011 tarihinde üstün hizmetlerinden olayı Evren’e
hazırlanan bilirkişi raporu da henüz Evren’e verilen unvanın geri alınması bu unvanı layık görmüştü. İ.Ü.H.F. ise
mahkemeye ulaşmadı. 21. duruş- için başvuruda bulundu. Üniversite geçtiğimiz hafta Suç ve Ceza isimli bir
ma, 19 Ocak 2012’de İstanbul 14. Ağır yasal süre olan 60 gün içinde bu festival düzenlemiş ve bu kapsamda
Ceza Mahkemesi’nde yapılacak.
talebe yanıt vermeyince avukatlar bu da birçok panel, konferans düzenleyip
kez konuyu yargıya taşıdı. film gösterimlerinde bulunmuştu.
Dink Ailesinin Avukatları Duruşma
İstanbul İdare Mahkemesi’nde açılan Darbelerle yüzleşiyoruz diyen üni-
Salonunu Terk Etti
davanın dilekçesinde, başta darbe versite yönetimine şimdi soruyoruz;
19 Eylül’de Beşiktaş Adliye’sinde ya-
mağdurları olmak üzere tüm TC senatonun 60 gün içinde bildirmesi
pılan 20. duruşmada mahkeme, iddia
vatandaşlarından özür dilenmesi ve gereken karar bu kadar mı zordu ya
makamının istenilen delillerin mahke-
kararın yürütmesinin durdurulması is- da hiç böyle bir girişimde bulunmayıp,
meye getirilmesini beklemeden esas
hakkında mütalaa vermesine izin ver- tendi. Konuyla ilgili Radikal’e konuşan kürsüden darbeler kötüdür diye
di. İzine tepki gösteren Dink ailesinin İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi sahtekârca seslenmek bu kadar mı
avukatları ise duruşma salonunu terk öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Semih kolaydı?
etti. Avukat Fethiye Çetin, “Mahkeme Gemalmaz ise, Kenan Evren’e verilen
unvanını geri alınması konusunun CEYDA KAÇAR
Başkanı, deliller toplanmadan önce
iddia makamına söz vermemeliydi. Bu
kabul edilemez bir durum. Bu cina-
yetin arkasındaki gerçek araştırılmak HRANT DİNK VAKFI’ NIN ŞAŞIRTAN ÖDÜLÜ
istenmiyor. Çok uğraştık ama itiraf
ediyorum ki çok engel var.” dedi. Hrant Uluslararası Hrant Dink Ödülü bu yıl ve Türkiye Vicdani Ret Hareketi’ ne
Dink’in kardeşi Orhan Dink ise, katilleri Taraf gazetesi genel yayın yönetme- verilmişti. Oysa Altan’ın başında
kimin koruduğu sorusuna cevap ara- ni Ahmet Altan ile Meksikalı gazeteci bulunduğu Taraf gazetesi, cinayetin
dıklarını belirtti. ve kadın hakları savunucusu Lydia polisle olan bağlantısı aşikâr olduğu
Cacho’ya verildi. Cinayetin ardındaki halde cinayetin kilit isimlerinden biri
Devlet Denetleme Kurulunun Ra- gerçekleri ve devlet bağlantılarını olduğu öne sürülen Ramazan Akyü-
poru Son Aşamada ortaya çıkarmak için yazdığı kitap- rek hakkında gazetede dişe dokunur
Abdullah Gül’ün talimatıyla inceleme lar yüzünden tutuklu olan Nedim tek bir haber bile yapmadı. Gazete
yapan DDK, 2011 sonuna kadar Dink Şener’in adının törende anılmaması yazarlarından Emre Uslu ile Mehmet
cinayetiyle ilgili bir inceleme raporu tepki topladı. Ödül komitesinin başın- Baransu ise cinayetin aydınlatılma-
yayınlayacak. Trabzon Cumhuriyet da Ali Bayramoğlu, ödül komitesinde sı için çalışan ve önemli ipuçlarına
Başsavcılığının 2007’de Emniyet Mü- ise Adalet Ağaoğlu, Hasan Cemal, ulaşan Nedim Şener’i, köşelerinde
dürlüğünün bazı görevlileri hakkında Rakel Dink ve Daniel Cohn-Bendit gibi ve televizyon ekranlarında günlerce
kovuşturmaya yer olmadığı yönündeki isimler yer aldı. İlk ödül 2009 yılında hedef tahtasına oturttu.
kararı da incelenecekler arasında. Taraf gazetesi yazarı Alper Görmüş’e,
ikinci ödül ise Baltasar Garzon Real ECE ÖZSARAÇ
ECE ÖZSARAÇ
HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır | 7
8. REFERANDUMA
BUGÜNDEN BİR BAKIŞ
Birçok kesim “her şeyden birazcık olsun” mantığındaki referandum paketine
umutla yaklaştı. Türkiye’de 12 Eylül Darbesi’yle kurulmuş rejimin değişeceğini
düşündüler. Yerine ne konulduğu ise nedense pek üzerinde durulmayan bir
mesele oldu.
çoğunun hukukun siyasal olduğu tezi- nokta koyulacağının tartışması olacak.
cankat aydın ni destekleyecek şekilde geliştiğini Bu yazının amacı ise referandumun bu
görebiliriz. Cumhurbaşkanı seçimler- süreçte nereye oturduğudur.
Hukuksal gelişmelere bakarken genel inde yaşanan 367 krizi ve ardından
olarak hukuku kavrayış yöntemimizin cumhurbaşkanın halk oylamasıyla AKP ve Yargı
ne olduğu bu gelişmeleri yorumlama- seçilmesi, cumhurbaşkanın görev AKP Türkiye’de bir dönüşümün partisi-
da önemli bir yere sahiptir. Eğer hu- süresinde yapılan değişiklik, bit- dir. Bu dönüşümü toplumsal yapıdan
kuku siyasetin, toplumsal ve sınıfsal meyen anayasa ve yargı kurumları siyasete ve hatta devlet kurumlarına
yapının üstünde duran ve bunlardan tartışmaları, KHK meselesi, 12 Eylül kadar her alanda gözlemlemek müm-
etkilenmeyen bir tablo olarak görüy- referandumu vb. Bütün bu gelişmeler kündür. Ekonomide neo-liberal politi-
orsak yaşanan hukuksal gelişmeleri Türkiye’nin yaşadığı toplumsal ve si- kalara hız verilmiş ve Türkiye tarihinin
de yorumlamakta sıkıntı çekeceğimiz yasal dönüşümlerin hukuksal zeminde görmediği bir oranda özelleştirme
kesindir. Hukuk bize öğretilenin ak- de bir dönüşüm sürecini başlattığını yapılmıştır. Kamu sektörü daralmış,
sine fazlasıyla siyasaldır. Toplumsal gösteriyor. çalışan kesim güvencesiz bırakılmış ve
ilişkilerin ve sınıfsal çatışmaların bir Bu dönüşüm sürecine bakıldığında patronların insafına terk edilmiştir. Za-
yansımasıdır. Zaten devlet yapısını, Türkiye’de devletin yapısının ten bağımlı olan ülke ekonomisi iyice
yürütme, yasama ve yargı organlarını, kurumlarıyla beraber değişip yeni bir uluslararası sermayeye bağımlı hale
kişilerin haklarını ve özgürlüklerini, devlet yapısı kurulduğunu görmek getirilmiştir. Gelir seviyesinde uçu-
kişilerin birbirleriyle olan ilişkilerini hiç de zor değil. Zaten bütün bu rum artmıştır. Bunun yanında toplum
düzenleyen bir alanın siyasetle il- dönüşümlerin altında imzası olan daha da muhafazakârlaşmış, gençlik
gisinin olması kadar doğal bir şey AKP’de bunu yapmak istediğini gizle- geleceksizlikle “terbiye” edilmiştir.
olamaz. memektedir. Önümüzdeki süreçte Üniversiteler bilim üreten kurumlar
Türkiye’nin son on yılında siyasi are- tekrar gündeme gelecek yeni anayasa değil piyasanın ihtiyacına hizmet
nada yaşanan kritik gelişmelerin pek tartışması da aslında bu sürece nasıl eden kurumlar haline gelmişlerdir. Ve
8 | HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır
9. bütün bu dönüşüm sürecine uygun ve Savcılar Yüksek Kurulu seçimler-
olmayan ve “eskiyen” devlet kurumları inde Adalet Bakanlığı’nın tüm adliyel-
değiştirilmiştir ya da ele geçirilmiştir. erde bir liste dolaştırdığı ve bu list-
12 Eylül Referandumu dönem dönem edeki adaylara oy verilmesini istediği Darbeyle
zorluklar çıkaran yargı kurumlarının çok tartışılmıştı. Seçimlerde de bu hesaplaşmanın sa-
AKP tarafından ele geçirilme opera- listedeki isimlerin seçilmesi yargının
syonundan başka bir şey değildir. AKP tarafından ele geçirilmesi opera- dece iki-üç ihtiyarı
Bu operasyonu daha iyi anlamak syonunun ilk adımı olmuştu. Seçim- yargılamaktan ibaret
için referandumun öncesinde lerin hemen ardından 11 Aralık 2010
yapılan tartışmaları ve esen rüzgarı tarihinde yeni HSYK Kanunu’nun kabul olacağını düşünmek
hatırlamakta fayda var. 12 Eylül’le edilmesiyle devam edildi. komiktir. 12 Eylül’ü
hesaplaşılacak, darbe anayasasının HSYK’nın yapısının değiştirilmesi
yerine sivil, “ileri” demokratik bir yeterli değildi tabii. Arkasından,
12 Eylül yapan emek
anayasanın önü açılacak, yargının Yargıtay ve Danıştay’a yeni daire- ve halk düşmanı,
vesayeti kırılacak, darbeciler so- lerin kurulması, AKP iktidarı için
nunda adalet karşısına çıkacak ve sıkıntı yaratan yüksek yargı profili-
muhalif seslere ta-
yargılanacaklardı. Referandumda nin atamalar yoluyla değiştirilmesi hammülsüz baskıcı ve
oylanan paket bütün bu tartışmaların geldi. HSYK’nın yeniden
dışında pek çok düzenlemeyi de
faşizan karakteridir
yapılandırılmasından sonra, Yargıtay
içeriyordu. Neler yoktu ki… İşçiler, ve Danıştay’ın üye sayısının Cum- ve taşıdığı bu karak-
kadınlar, çocuklarla ilgili düzenle- huriyet tarihinde görülmemiş şekilde
meler vardı. TSK’dan ihraç edilen
teristik özellikleri
arttırılmasının nedeninin, siyasi ikti-
askerlerin dönmesini sağlayacak dara bağımlı bir yüksek yargı yarat- AKP ile tekrardan
düzenlemeler pakete kondu. Memur-
lara “toplu sözleşme” hakkı geti-
mak olduğuna, barolar tarafından hayat bulmaktadır.
yapılan açıklamalarla da dikkat
recek düzenlemeler yapıldı. Ve her çekilmişti. HSYK’nın iktidara bağımlı görev yeri değişti ve AKP yargıyı ele
nedense hakkında soruşturmalar ve hale getirilmesinden hemen sonra,
kovuşturmalar nedeniyle yurtdışına geçirme operasyonunda son adımlarını
Yargıtay’ın üye sayısı 250’den, 387’ye, atmış oldu.
çıkış yasağı konmuş işadamları da pa- Danıştay’ın üye sayısı da 95’ten
kete eklenen bir düzenlemeyle “seya- 156’ya çıkarılmak istendi. Sonuç
hat” haklarına kavuşacaklardı. Yargıtay ile Danıştay’da daire ve üye Tablonun bugün geldiği haline
Bir çok kesim “her şeyden birazcık sayısını artıran “6110 sayılı Bazı baktığımızda referandumla AKP
olsun” mantığındaki referandum pak- Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına istediğini almıştır diyebiliriz. Yargı
etine umutla yaklaştı. Türkiye’de 12 Dair Kanun”, 9 Şubat 2011’de Me- kurumlarının dönüşümü büyük oranda
Eylül Darbesi’yle kurulmuş rejimin clis Genel Kurulu’ndan geçmesinin gerçekleşmiştir.
değişeceğini düşündüler. Yerine ne hemen ardından Cumhurbaşkanı Peki, referandum öncesi bas bas
konulduğu ise nedense pek üzerinde Abdullah Gül’ün de onaylamasıyla bağırılan darbeyle hesaplaşma mese-
durulmayan bir mesele oldu. Hâlbuki 13 Şubat 2011 günü Resmi Gazete lesi ne olmuştur? 12 Eylül darbecileri
yargı hakkındaki düzenlemeleri bir ‘de yayımlanarak yürürlüğe girdi. hala yargılanmamışlardır. Zaten dar-
kenara bile koysak işçi ve memur- Yasanın yürürlüğe girdikten sonra, 24 beyle hesaplaşmanın sadece iki-üç
larla ilgili pakete göz boyamak için Şubat günü, HSYK Yargıtay’a 160 ve
koyulmuş olan düzenlemeler dahi ihtiyarı yargılamaktan ibaret olacağını
Danıştay’a 51 yeni üye atama işlemini düşünmek komiktir. 12 Eylül’ü 12
bu kesimleri memnun edecek şeyler “jet hızıyla” gerçekleştirdi.
değildi. Kadınlara ve çocuklara pozi- Eylül yapan emek ve halk düşmanı,
02 Haziran 2011 tarihinde Yargıtay muhalif seslere tahammülsüz baskıcı
tif ayrımcılık yasayla düzenlenecek Başkanlığı’na 6. Hukuk Dairesi Başkanı
dendi fakat şu an görüyoruz ki ekle- ve faşizan karakteridir ve taşıdığı bu
Nazım Kaynak seçildi. Kaynak, karakteristik özellikleri AKP ile tek-
dikleri tek bir cümleyle bu konuyu
HSYK’nın yeni atadığı ve blok halinde
geçiştirdiler.1 Bütüne bakıldığında rardan hayat bulmaktadır. Bu açıdan
hareket ettikleri belirtilen 160 üyenin
paket birbiriyle alakasız bir takım AKP zaten 12 Eylül’ün çocuğudur ve
adayıydı. Danıştay Başkanlığı’na ise
düzenlemeler içerse de esas mantığı uygulayıcısıdır. AKP’nin kurduğu yeni
09 Haziran 2011 tarihinde Danıştay
yargı kurumlarının dönüştürülmesi ülke Türkiye’yi 12 Eylül vesayetinden
Birinci Daire Üyesi Hüseyin Hüsnü
ve AKP’yle uyumlu bir yargının kurtarmayacaktır. Bu vesayeti yeniden
Karakullukçu seçildi.
yaratılmasıydı. tesis edecektir. AKP’nin kurduğu yeni
Yeni seçilen Yargıtay Başkanı için
ülkeden ve ilerde yapmayı planladığı
‘’Benim güzel arkadaşım’’ diyen
Başbakan Yardımcısı Arınç, yeni yeni anayasadan demokratikleşme
Refenrandum Sonrası Yargıda
Danıştay Başkanı ile ilgili olarak beklemek iyi ihtimalle saflıktır
Gelişmeler
Referandumdan çıkan sonuç ve he- da “Şimdi bir şey söylerim ‘bütün yoksa akılsızlıktan başka bir şey
men ardından yapılan değişiklikler arkadaşları bir yerlere geldi’ derler. olmayacaktır.
AKP’ye nasıl da uyumlu bir yargının Kurban olduğum Allah, verdikçe veri- Dipnot:
yaratıldığının kanıtı olacak niteliktedir. yor” ifadelerini kullandı. 1
Kadının giyotine çıkma hakkı varsa
Referandumun hemen ardından 17 28 Eylül 2011 tarihinde ‘Güz kara- kürsüye çıkma hakkı da var, İcab_ı Hal,
Ekim 2010 tarihinde yapılan Hakimler rnamesi’ ile 529 hâkim ve savcının Sayı 1, sf.11,12
HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır | 9
10. UCUZ ve İTAATKAR İŞGÜCÜ:
ÇOCUK İŞÇİLİK
mak gerek.
Sanayileşmenin başlangıç döneminde
çocuk emeğinin yoğun kullanımı alışıla-
gelmiş bir olguydu. Robert Owen’ın bu
dönemde çocuk işçiliği hakkında yazdığı
“Yeni Toplum Görüşü” adlı kitabının
“Britanya’nın İşveren Fabrikatörlerine
Mektup” bölümünde şu ifadelere yer
veriliyor:
“Çocukların, neredeyse bebekliklerinden
itibaren, az ya da çok sağlıksız olan
fabrikalarımızda çalıştırılmalarına izin
veriliyor. Bütün zamanlarını, açık havada
yapacakları sağlıklı egzersizlerle okul
arasında paylaştırmaları gereken bir
yaşta, dört duvar arasında uzun, tekdüze
ve yorucu bir çalışmaya mahkum edili-
yorlar.” Owen, çocukların bu dönemde
tekstil fabrikalarında daha beş altı yaşla-
rında çalışmaya başladıklarını ve çalışma
saatlerinin yazın ve kışın yasal olarak
temel nedenine bir açıklama getirmek sınırsız olduğunu ve günde on altı saate
BURKAY AYKAL, IRMAK KORALAY, kadar çalıştırıldıklarını anlatıyor.
gerekiyor. Dünyanın geneline baktı-
ONUR GÜNEŞ, yASEMİN ALTINKUM “Kışın en şiddetli günlerinde, haftanın
ğımızda çocuk işçilerin varlığının en
Tehdit ve dayağa karşın Iqbal birçok kez önemli sebebi “yoksulluk”. Çocukların beş günü, gün ışığını hiç görmezdim.
atölyeden kaçtı. Her seferinde yakalanı- büyük bir kısmı, ailelerine yardım etmek İnsandan çok bir köstebek gibiydim.
yor ve halı ağasına geri gönderiliyordu. ve evin geçimine katkıda bulunmak için Yıldızlar gökteyken işe yollanır, yine yıl-
Buna karşın kaçmaktan vazgeçmedi. çok küçük yaşlardan itibaren çalışmak dızların altında eve dönerdim... Dışarıdaki
Hiçbir önlem kâr etmeyince, onu çalıştığı zorunda kalıyor. Aslında bu noktada uçsuz bucaksız dünya üzerinde güneş
tezgaha zincirlediler. sorulması gereken en önemli soru şu: doğar batardı, haftada beş gün doğar ve
“Saatler boyunca hep aynı şekilde otu- Yoksulluk nereden kaynaklanıyor? İçinde batardı, ama ben bir mezardaydım, dışa-
yaşadığımız kapitalist düzen; işçi sınıfını rıyı görmeme imkan yoktu.”
ruyordum. Çalışırken kıpırdayamıyordum
insanlık dışı yaşam koşullarında yaşama- Bu satırların yazarı 1890’larda bir bez
bile.”1
ya mahkum ettiği gibi bu sistemin başını atölyesinde işçi olan Frederick K. Brown
Iqbal Masih, bu sözleri söylediğinde
çeken burjuva sınıfının kâr hırsı, işçileri (Al Priddy takma adıyla). 1882’de kuzey
bütün bu günler onun için geride kalmış,
daha fazla çalışıp daha az ücret almaya İngiltere’de doğan Brown on bir yaşına
özgürlüğüne kavuşmuştu. O, dünyanın
mahkum ediyor. Durum bu olunca da bir geldiğinde amcasıyla birlikte Massac-
pek çok yerinde ucuz işgücüne olan doy-
ailede, özellikle kalabalık bir aile ise, bir husetts, New Bedford’a göç etti. On üç
mak bilmez açlığın yarattığı çocuk işçi-
ya da iki kişinin çalışması yeterli olmu- yaşında bir tekstil atölyesinde dokuma
lerden sadece biriydi. Kendisi esaretten
yor; çocuklar da çalışmak zorunda kalı- eğiren tehlikeli makinaların bakımında
kurtulduktan sonra çocuk işçiliğine karşı çalışmaya başladı.
yor. Tabi burjuvazinin büyüme hırsıyla
savaşın simgesi haline geldi ve on iki yıl “İplikhanedeki hava sıcaklığı otuz- otuz
maliyeti az iş gücünü kullanma isteği de
süren kısacık hayatı boyunca binlerce çocukları bu konunun en “kullanılabilir” iki derece arasında tutuluyordu. Sert
çocuğun özgürlüğüne kavuşması için parçası haline getiriyor. ahşap döşeme çıplak ayaklarımı yakıyor-
mücadele etti. Sanayi Devrimi’yle beraber günümüz du. Kesik kesik soluk alıyordum, ciğerle-
Peki çocuk işçilik nedir? Esasen egemen gelişmiş kapitalist ülkelerinde başlayan rime biraz olsun hava çekebileceğim sığ
ideolojinin kâr hırsı doğrultusunda, çocuk işçilik, bu ülkelerin gelişimiyle ve soluklar. Yüzüm, sürekli yanan ateşten
çocukların uysal ve denetlenebilir iş “demokratikleşmesiyle” ortadan kalkmış kavrulmuş gibiydi.” Brown’ın bu satırları
gücünün kullanılması yoluyla yapılan gibi görünüyor. Bu görüntü Batı’nın uy- yazdığı dönemde yoksul Amerikalı ve İn-
sömürü olarak kısaltılabilecek bu olgu gar görünümüne zarar gelmemesi için giliz çocuklar okula gidemezdi, haftanın
çözümsüzlüğe mahkum edilmiş durum- yaratılmış bir illüzyondan başka bir şey altı günü uzun, yorucu ve bir o kadar da
dadır. Çocuk emeğinin sömürüsü, çocuk değil; çünkü bu olgu kendini şu anda tehlikeli işlerde çalışmak zorundaydılar.
köleliğinin evrimleşmiş halidir. Fakat çoğunlukla gelişmiş ülkelerin sömürdüğü Bu vahşi çalışma düzeninin kurala bağ-
dünyanın yaşadığı ekonomik süreçler ve ucuz işgücü nedeniyle yatırım yap- lanması ve düzenlenmesine ilişkin ilk
egemen güçlerin zihninde herhangi bir tığı Güney Asya ve Afrika ülkelerinde girişimler 19. yy başlarında İngiltere’de
evrime yol açmamıştır. göstermekte. Ancak bunun yanında, görülmüştür. 1802’de çocukların çalışma
Çocuk emeğinin nerede ve nasıl kulla- gelişmiş kapitalist ülkelerde de çocuk sürelerinin 12 saatle sınırlandırılmasını
nıldığını tartışmadan önce bu sorunun işçiliğinin halen devam ettiğini vurgula- da kapsayan ilk iş yasası kabul edilmiş-
10 | HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır
11. tir. Fabrikaları denetleyerek yasanın leştirilmesinden keyfi işten çıkarmalara “Bu yoksul çocukların başka ne seçeneği
uygulanmasını sağlayacak müfettişler kadar birçok uygulamayı hukuksuz ve olabilir ki? Onlara iş vermezsek, açlıktan
görevlendirilmiştir; fakat müfettiş sayı- insanlık dışı olmasına rağmen gerçek- sürünür ve ölürler, vicdanen biz sorumlu
sının yetersizliği uygulamayı başarısız leştirmiştir. Bunun sonucunda baskılara oluruz. Konuya insani açıdan bakmalı-
kılmıştır. direnmesi en zor, itaat ettirilmesi en sınız.”
Çocuk işçiliğin ortadan kaldırılması dö- kolay olan kesimi yani çocukları çalıştır- Daha fazla kar hırsıyla gözü kör olmuş
nemin sosyalist hareketinin de talepleri mayı seçmiştir. Geçmişte de günümüzde patronların vicdanlarını rahatlatmak için
arasında önemli yer tutmuştur. Marx de çocuklar ağır sömürü koşulları altında yarattığı mazeretlerin yanı sıra konuya
ve Engels, sosyalist hareketin siyasal uzun saatler boyunca güçlerinin dahi insani açıdan bakan bu sömürü düzeni-
bildirgesi olan “Komünist Manifesto”da yetmeyeceği işlerde çalışmak zorunda nin karşıtlarının mücadeleleri sürüyor.
(1848) modern sanayinin çocukları basit bırakılmıştır.
ticaret nesnelerine ve iş araçlarına dö- Gelişmekte olan ve sömürü altındaki Sonuç yerine çözüm:
nüştürmesine dikkat çekerek on temel ülkelere bakıldığında çocuk işçi çalıştırıl- Çocuk işçiliğin “ellerinde bir meslek
talep arasında “çocukların fabrikalarda masının yoğunluğu dikkat çekmektedir. olsun” maskesinin altına saklanılması
çalıştırılmasına son verilmesi ve bütün Büyük kapitalist şirketler ucuz işgücü sonucu meşrulaştırılması girişimi anlam-
çocuklar için parasız kamusal eğitim”2 kullanabilmek amacıyla fabrikalarını sızdır, cahilcedir. Dolayısıyla bizim bu
talebine yer vermişlerdir. 1866’da topla- özellikle Güney Asya ve Afrika ülkele- çalışmayı yaparken karşımıza çıkan birbi-
nan 1. Enternasyonal kongresinde de bu rinde açmakta. İroni ise şuradadır ki; bu rinden ortayolcu makalelerin hepsini zih-
konu ele alınmış, kadın ve çocuk işçilerle ülkeler fabrikalar açıldığı ve üretim yapıl- nimizde çöpe atıyoruz3. Çocuk emeğinin
ilgili koruyu düzenlemeler için mücadele dığı için gelişiyor ve zenginleşiyor gö- kullanımı meselesi bize göre memleketin
yürütülmesi karara bağlanmıştır. 19. rünmekte; fakat bunun aksine halk hem girmesi muhtemel olağanüstü durumlar
yy’ın sonlarında, bu konuda ilk ulusla- ekonomik hem de sosyal açıdan gittikçe (savaş, kıtlık vs. -yoksa kapitalizmin
rarası bağlayıcı düzenleme Versailles fakirleşmektedir. Zenginleşen ise değiş- yarattığı ekonomik krizlerden bahsetmi-
Antlaşması’nda gündeme gelmiştir. Ant- memekte, yine burjuvazi olmaktadır. Bu yoruz-) dışında haklı görülemez. Her ne
laşmanın 427. maddesi şu ifadelere yer ülkelerde çalışan çocuklar ise çok daha kadar zaman zaman çocukların çalıştırıl-
verilmiştir: “Çocuk emeği yasaklanmalı yoğun sömürüye maruz kalmakta; okula ması aileler özelinde bir zorunluluk halini
ve genç işçilerin çalışması ile ilgili olarak gitmek, oyun oynamak ve dinlenmek alıyor olsa da bu zorunluluğun ortadan
eğitimlerinin devamına olanak sağlaya- gibi en temel haklarından yoksun kal- kaldırılması bir noktada ailelerin “sorum-
cak ve uygun fiziki gelişimlerini güven- maktadırlar. Çocuk işçilerin yaşları dörde lu davranışları” ile olacaktır.
ceye alacak sınırlamalar konmalıdır.” kadar düşmüştür ve bu durumun insanlık Gelelim asıl hesaplaşmaya. Dünyada ve
Çocuk işçilik sorunu ILO’nun(Uluslararası dışılığı kapitalist sistemin ve sömürünün Türkiye’de ne kadar kökleşmiş, çözüm-
Çalışma Örgütü) çalışmalarında da önem- ne kadar vahşi olduğunu açıkça gözler süzlükte ısrar eden, kararlılıkla üzerine
li bir yere sahiptir. ILO Anayasası’nın giri- önüne sermektedir. gidilmeyen problem varsa hepsinin
şinde “çocukların korunması ilkesi”ne yer Bu ülkelerde çocukların çalıştırılması altından çıkan tek bir mekanizma var;
verilmiştir. 1973’te İstihdama Kabulde öylesine yaygın ve alışılmış bir durumdur sistem. Genel olarak siyasi konuşma
Asgari Yaş’la ilgili 138 sayılı ILO sözleş- ki kimse bu vahşetin arkasındaki güçleri dilinde siyasi akımlara verilen bu isim,
mesi ve 1996’da 18 yaşından küçük her- ve nedenleri sorgulamaz. Örneğin bir kapitalizmin yarattığı ve çözemediği
kesin çocuk kabul edildiği çocuk işçiliğin ihracatçı Avrupa ya da Amerika’daki bir milyonlarca problem sebebiyle bu akımın
yasaklanması ve ortadan kaldırılmasına şirketle bir malın fiyatı üzerine anlaşır. üzerine yapışmış ve kelimenin kendi-
ilişkin önlemler hakkındaki 182 sayılı ILO Eğer kendi atölyesi yoksa bu işi üstle- sinden bizleri tiksindirmiştir. Geçtiğimiz
sözleşmesi kabul edilmiştir. necek bir aracı bulur. İş aracısı iş çalıştır- sayıda ele alınan “kadınların oy hakkı”4
Bu konudaki bir diğer uluslararası ması için bir taşeronla anlaşır. Taşeron meselesinde olduğu gibi kadın cinayetle-
belge de BM Genel Kurulu tarafından kendisine ucuz işçi bulması için köylerde rinden tutun ırkçılığa, gericilikten tutun
1989’da kabul edilen Çocuk Hakları işçi aracılarıyla anlaşır. Bu aracılar maddi
işsizliğe kadar akıllara gelebilecek tüm
Sözleşmesi’dir. Bu sözleşmeyle, taraf durumları kötü olan ya da büyük borç
çözül(e)meyen problemlerin kaynağı
devletler “çocuğun, ekonomik sömürüye altına girmiş aileleri bulup çocuklarını
KAPİTALİZMDİR. Dolayısıyla çözüm bul-
ve her türlü tehlikeli işe ya da eğitimine çalıştırmaları için ikna ederler. Çocukla-
mak isteyen herkes için çözüm bellidir.
zarar verecek ya da sağlığı veya beden- rını doyuramayacak kadar yoksul olan
Tüm çocukların okula gidecekleri, oyun
sel, zihinsel, ruhsal, ahlaksal ya da top- ailelerin bu teklifi kabul etmekten başka
oynayacakları, öğrenecekleri, kendilerini
lumsal gelişmesi için zararlı olabilecek seçenekleri yoktur. El sıkışılır, işçi aracısı
geliştirecekleri yerde çalışmak zorunda
nitelikte çalıştırılmasına karşı korunma çocuğu alır. Bu çok basit bir satım işle-
kaldığı bir dünyayı değiştirmek zor gö-
hakkını” kabul etmiştir. 19. yy’da başla- midir. İşçi çocuğun hiçbir hakkı yoktur.
züksede mümkündür. Zira tarih bizi haklı
yıp 20. yy’a kadar süren bu mücadeleler Bu işte ne kadar çalışacağı ve ne kadar
çıkarmaktadır.
ne yazık ki bu vahşi düzenin kölelik sis- ücret alacağı çoğu zaman belli değildir.
teminin devam etmesine engel olama- O artık fabrika sahibinin malıdır. “Sabah
Dipnotlar:
mış ve 21. yy’da da karşımıza çıkmıştır. sekizde patronun evine gider ve saat 1
Susan Kuklin, İqbal Masih ve Çocuk Köle-
Gelişmiş kapitalist ülkelere bakıldığında bire dek çalışırdım. Yemek için bir saatim
liğine Karşı Savaşanlar, Dharma Yayınları
21. yy başlarında çocuk işçi kullanımının; vardı, sonra akşam dokuza dek beni yine çeviren: Nafiz Güder, Ekim 2002
geçmişte verilen mücadelelere karşın çalıştırırdı. O saate kadar ellerim su top- 2
Communist Manifest, http://www.mar-
gelişen neo-liberal politikalarla ve burju- lamış ve burnum kötü kokudan yanmış xists.org/archive/marx/works/1848/com-
vazinin gücünü arttırmasıyla tekrar orta- olurdu. Sürekli öksürürdüm.” Bu sözler munist-manifesto/ch02.htm
ya çıktığı görülüyor. Toplumu, piyasanın sekiz sene boyunca elli sentten az bir 3
Murat Dinç, Yüksek lisans tezi, http://
yıkıcı etkilerinden koruyacak kurumların paraya günde ikibin sigara sararak yaşa- www.scribd.com/doc/54292929/6/
etkisizleşmesiyle ve güç dengelerinin yan M. Velayulhan’a ait. Cocuk-%C4%B0%C5%9Fcili%C4%9Finin-
yeniden belirlenmesiyle burjuvazi gücü- ABD’ye halı ihracatı yapan bir satıcı, Tarihsel-Geli%C5%9Fimi
nü arttırmış; çalışma saatlerinin esnek- çocuk işçi çalıştırmasını şöyle açıklıyor: 4
İcab-ı hal, sayı 1, sayfa 11-12
HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır | 11
12. TUTUKLU ÖĞRENCİLER
VE GÖZÜ AÇILAN ADALET
suay ergin
“Benim Türkiye’min gerçeklerinde ta-
nık olduğum olay, hukukun üstünlüğü-
nün yittiği, adaletsiz bir kalkınma giri-
şiminin hızla yol aldığı, parasız eğitim
diye pankart açan genç arkadaşımın
16 ay tutuklu kalması ama Şili’de o
çocukların devrim yapmasıdır.”1
Ferhat ve Berna, tutuklu bulunan beş
yüz öğrenciden yalnızca ikisi. Şimdi
onlar serbest; fakat yüzlerce arkadaşı
hala tutuklu bulunuyor. Adalet ve Kal-
kınma Partisi’nin yarattığı hukuk, ada-
leti yalnızca kendilerine biat edenlere
reva görüyor.
Ne Olmuştu?
Ferhat Tüzer ve Berna Yılmaz 14 Mart
2010 tarihinde İstanbul Abdi İpekçi
Spor Salonunda düzenlenen “Roman
Çalıştayı’nda” Recep Tayyip Erdoğan
konuşma yaptığı sırada “ Parasız Eği-
tim İstiyoruz, Alacağız” yazılı pankart
açınca gözaltına alınmışlar ve sonra-
sında da tutuklanmışlardı. İki öğrenci- TEKEL işçileri için başlatılan destek Bu müdahalenin ön şartları gerçek-
nin sadece parasız eğitim talebini dile yürüyüşlerinde bulunmak, Galatasaray leşmeden tutuklamaya, yani koruma
getirmesi nedeniyle yasa dışı örgüt Lisesi önünde DEV-GENÇ 40. yıldö- tedbirine başvurulmasının mümkün
üyeliğinden yargılanmaları ve 19 nümü dolayısıyla basın açıklaması olmadığı ilgili kanunda yer almaktadır.
ayı bulan tutuklulukları birçok kesim, yapmak. Türkiye gerçeğinde ise kanunda yazı-
Görülmektedir ki önce bu gençlerin lanın aksine tutuklama koruma tedbiri
yazar ve gazetecinin de gündemine
suçlu olduklarına karar verilmiş, ardın- olmaktan çıkmış, infaz uygulaması
girmişti.2
olarak bir rutin haline gelmiştir.
Ferhat ve Berna, elbette Başbakan’ı dan bu savı destekleyebilecek nite-
“Tutuklu öğrencilerin TMK ve örgüt
protestodan değil, “yasadışı örgüt likte delillere gidilmiş, bu yolda 2009 üyeliği kapsamındaki adli soruşturma/
üyeliği”nden yargılandılar. tarihli bir eylem de iki yıl sonraki dava- yargılamalarda en temel problem,
Ferhat Tüzer’in silahlı örgüt üyesi nın delilleri arasına girmiş, “Madem bu sevk maddesindeki suç unsurlarının
olduğuna dair ilginç “delil”ler vardı. 1 çocuklar yıllardır suçlu, ne diye yıllar yapılan öğrenci eyleminin kendisi ile
Kasım 2009 tarihinde Burger King’e önce değil de şimdi tutuklanıyorlar?” bağdaşamaz olmasıdır. Öğrencilerce
“İncirlik Üssü Kapatılsın” pankartı sorusu gündeme alınmamıştır. Bu so- yapılan eylemlerin tamamı parasız
asmak, iddianameyi hazırlayanlara ruya verilecek cevap son yıllarda ger- eğitim istemek, harçların kaldırılması
göre silahlı örgüt üyesi olmak için ye- çekleşen siyasi tutuklamaların ortak veya fırsat eşitliğinin sağlanmasını
terliydi. Ferhat, Edirne’de yapılan linç özelliğini de içinde barındırır: AKP’ye talep etmekten ibarettir. Bu istemle-
girişimlerini protesto etmek, “Hayata boyun eğmemek = terörist olmak. rin hukuken bir örgüt suçu içerisinde
Dönüş” operasyonunu protesto etmek Ortaçağ hukuku mantığını kendisine değerlendirilmesi anlaşılamaz bir
için basın açıklaması yapmak, tutuklu örnek alan iktidarın hukuku,önce kişiyi durumdur. Daha da önemlisi bu yargı-
bulunan arkadaşlarının serbest bırakıl- suçlu ilan edip ardından da kişinin lamalarda örgüt suçuna işaret edebi-
lecek hiçbir emarenin olmaması da çok
masını talep etmek gerekçeleriyle “ya- yaptığı her eylemi terör suçu ilan et-
dikkat çekicidir.”
sadışı örgüt üyesi” olmakla suçlandı. mektedir.
Yüzlerce öğrencinin hali hazırda hala
Ferhat gibi haksız gerekçelerle tutuk- tutuklu bulundukları mevcut yargıla-
‘Hele bir tutuklayalım da, gerisini
lanan Berna da yasal eylemler “delil” düşünürüz!’3 maların sıkıntılı diğer yönü de tutukla-
gösterilerek “yasadışı örgüt üyesi” İstisnai bir hal olan tutukluluk hali, ma tedbirinin çok kolay uygulanması
olmakla suçlandı. Örgüt üyesi olmakla Ceza Muhakemesi Hukukunda “ko- ve tutuk halinin uzun bir zamana
suçlandığı eylemlerden bazıları şöy- ruma tedbiri” olarak yerini almakta, yayılmış olmasıdır. Hali hazırda iki yıla
leydi: NATO ve Dünya Bankasını pro- dolayısıyla tutuklama kararı verilmesi yakındır tutuklu bulunan öğrenciler
testo etmek, Engin Çeber için Bakırköy ve uygulanması ile aslında hak ve öz- mevcuttur. Tutuklama tedbiri soruş-
Adliyesi önündeki eyleme katılmak, gürlüklere müdahalede bulunulmaktır. turma aşamasında ölçüsüz uygulan-
12 | HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır
13. makta ve kovuşturma aşamasında Berna tahliye edildikleri son duruşma- heykel, Themis’in biri hariç tüm özel-
da mahkemede tutuk halin devamına larından birkaç gün önce yazdığı mek- liklerini barındırmaktadır. AKP, adaletin
ilişkin hukuka aykırı kararlar verilmek- tupta böyle demişti, “herkes duysun simgesi olarak kabul edilen Themis’in
tedir. Tutuklamayı düzenleyen Ceza ve bilsin” diye de eklemişti. Öğrenci- gözlerini açmış ve tarafsızlığı adaletin
Muhakemesi Yasası 100. madde aşa- lere dayatılan bu tabloya bakıldığında içerisinden çıkarttığını, “Dervişin fikri
ğıdaki gibidir; görülmektedir ki hak, hukuk, yasa, vb. neyse zikri de odur.” deyişinin hakkını
Madde 100 - (1) Kuvvetli suç şüphe- kavramlar anlamını yitirdiği ölçüde
verdiğini ilan etmiştir.
sinin varlığını gösteren olguların ve kuralsızlık ve keyfiyet kural haline
bir tutuklama nedeninin bulunması gelmektedir. Görünen o ki, adalet artık kılıcıyla kimi
halinde, şüpheli veya sanık hakkında Hukukun ayaklar altına alındığı bu dü- cezalandıracağını açılmış gözleriyle
tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, zende katledilen sadece hukuk değil, seçmekte, seçtiği kişiye göre elindeki
verilmesi beklenen ceza veya güvenlik adalet ve vicdan kavramlarıdır. teraziyi ayarlamaktadır. Nihayetinde,
tedbiri ile ölçülü olmaması halinde, Themis’in savurduğu kılıç artık yalnız-
tutuklama kararı verilemez. Sonuç yerine: Themis’in açılan göz- ca adaleti katletmektedir.
(2) Aşağıdaki hallerde bir tutuklama lerinde adalet “… ve cemaatleştirdikleri toplum önle-
nedeni var sayılabilir: Adaletin simgesi olarak heykeli çoğu rinde diz çökerken, papazlar gibi ağız-
a) Şüpheli veya sanığın kaçması, hukuk binasında bulunan; gözleri bağ- larına bir lokma ekmek koyacaklar. Ve
saklanması veya kaçacağı şüphesini lı, bir elinde kılıç bir elinde terazi tutan şöyle diyecekler: ‘Bu yediğin adaletin
uyandıran somut olgular varsa. Themis, Yunan mitolojisinde adalet ruhudur’.”6
b) Şüpheli veya sanığın davranışları; tanrıçasıdır. Heykelde bulunan objele-
1. Delilleri yok etme, gizleme veya rin anlamı ise şöyledir: Dipnotlar:
değiştirme, “Kılıç” adaletin verdiği cezaların caydı-
2. Tanık, mağdur veya başkaları
1
Rutkay Aziz, 48. Uluslararası Antalya
rıcılığını ve gücünü, “Terazi” adaleti ve Altın Portakal Film Festivali Konuşması
üzerinde baskı yapılması girişiminde
bulunma, bunun dengeli bir şekilde dağıtılma- 2
Çağdaş Hukukçular Derneği, Tutuklu
sını simgeler. Beyaz giyinmiş olması Öğrenciler Raporu, Ekim 2011
Hususlarında kuvvetli şüphe oluştu- 3
soL Haber Portalı’nın 08.10.2011 tarihli
ruyorsa. bağımsızlığı ifade eder. Ayrıca kadının haberinin başlığı alıntılanmıştır.
(3) Aşağıdaki suçların işlendiği hu- gözü bağlıdır. Bu da tarafsızlığını 4
Çağdaş Hukukçular Derneği, Tutuklu
susunda kuvvetli şüphe sebeplerinin simgeler. Hukukun evrensel ilkelerini Öğrenciler Raporu, Ekim 2011
varlığı halinde, tutuklama nedeni var simgesel olarak taşıdığı için Themis
5
Wikipedia (kaynak: http://tr.wikipedia.org/
sayılabilir: … “4 wiki/Themis)
heykeli adaleti en iyi şekilde ifade 6
Alper Birdal, Despotizm Adaletin
“Anayasa’da var olan bir hakkı yaz- etmektedir.5 Katlidir (kaynak: http://haber.sol.org.tr/
mak kolay, istemek suç.” 2009 yılında, yeni yapılan Anayasa yazarlar/alper-birdal/despotizm-adaletin-
Mahkemesi binasının önüne dikilen katlidir-45812)
BERNA VE FERHAT 19 AY SONRA SERBEST
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın etmesine izin verilmesinin ironik Berna: Eğitime Harcanması
İstanbul’da katıldığı Roman Açılımı olduğunu; onların, Başbakan’ a karşı Gereken Para Füze Kalkanına
Çalıştayı'nda parasız eğitim pan- pankart açtıkları için tutuklandıkları- Harcanıyor
kartı açtıkları için 19 aydır tutuklu nı belirtti. Parasız eğitimi savunmak, Berna Yılmaz duruşmada söz alarak,
yargılanan Berna Yılmaz ve Ferhat sadece yasa dışı örgütler de aynı kanuni bir hakkı talep ettiğini ancak
Tüzer’in, 6 Ekim tarihli duruşmada, hakkı talep ettiği için o örgütlerin bir üniversiteden atılması ile birlikte
tutuksuz yargılanmalarına karar parçası olmak anlamına geliyorsa; eğitim hakkının elinden alındığını
verildi. Yunanistan, Şili ve dünyadaki diğer söyledi. Pek çok öğretmenin, "Biz
ülkelerde düzenlenen eylemleri de de parasız eğitim istiyoruz." diyerek
Duruşma Notları DHKP-C'nin örgütlediği sonucu- kendileri hakkında suç duyurusunda
Ferhat ile Berna’nın pankart açma na ulaşılacağına, bu sonucun ise
eyleminin, ifade özgürlüğünün bulunduklarını ancak savcılıktan
rasyonel olmadığına dikkat çekti ve kovuşturmaya yer olmadığı yönünde
bir parçası olduğunu ve eylemin
yargılama süresince adil yargılanma karar çıktığını belirtti.
anayasal sınırların dışına çıkmadığını
hakkının ihlal edildiğini belirtti. Berna, ülkede parasız eğitimin
belirten savcı Kasım İlimoğlu, dava
Parasız eğitim talebinin anayasal bir koşullarının mevcut olduğunu ancak
sırasında HSYK kararnamesi ile özel
yetkileri kaldırılarak Büyükçekmece hak olduğunu ve hakkın kullanılma- eğitim için harcanması gereken pa-
Adliyesi’ne atanmıştı. Ancak yeni sının yollarının uluslararası antlaş- ranın füze kalkanları için harcandığın
savcı Adem Özcan da tahliye yönün- malarla güvence altına alındığını, id- vurguladı.
de görüş bildirdi. dia makamının delili olarak sunulan Ferhat ise derneklerinin örgütle
Avukat Taylan Tanay, Berna ve MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğü
hiçbir bağlantısı olmadığını, parasız
Ferhat’ın yasa dışı silahlı örgüt üyesi değerlendirmelerinin kendileri tara-
eğitimin herkesin sorunu olduğunu
olmakla suçlandıkları halde üyesi fından delil olarak kabul edilmedi-
söyledi.
oldukları yasal dernek hakkında ğini söyleyen Tanay, MİT’ in hukuki
hiçbir işlem yapılmamasının ve statüsünün "adli kolluk" olmadığını ECE ÖZSARAÇ
derneğin faaliyetlerine devam vurguladı.
HUKUKTA TOPLUMCU TAVIR | Toplumcu Hukukçular Kulübü’nün yayınıdır | 13