1. İNOVATİFKimya Dergisi
YIL : 1 SAYI : 5 ARALIK 2013
PROF. DR. SABRİYE PİŞKİN İLE
AYIN RÖPORTAJI
ATIK VE GERİ DÖNÜŞÜM
SEKTÖRÜ
PROSES AKIM ŞEMASI ÇİZİMİ
İÇİN FLOSHEET KULLANIMI
AKREDİTE LABORATUVAR İÇİN
17025
AĞIR METALLER
SUYUMUZU KİRLETMEYELİM
BENİ YEMEK İSTERSEN
ATIK VE GERİ
DÖNÜŞÜM
2.
3. Sahibi :
İnovatif Kimya Dergisi
Kurucuları
Genel Yayın Yönetmeni :
Yavuz Selim Kart
Yayın Danışmanı :
Ayşe Emir
Dergi ve Yazı Editörleri :
Ayşe Emir
Caner Kavraz
Gültekin Özdemir
Ebru Çetinkaya
Röportaj Ekibi :
Elif Nida Kılıç
Sayfa Tasarımı :
Yavuz Selim Kart
İnovatif Kimya Dergisi Okuyucuları,
Dergimiz Kimya hakkında bilgiler vermesi, siz okuyucularımızın ufkunu
açması, bildiklerimizin pekiştirilmesi,bilmediklerinizin öğrenilmesi amacıyla
hazırlanmıştır.
Dergimiz sizlerin göndereceği makaleler, yazılar ile oluşacaktır.
Diğer bir deyişle bu derginin içeriğini sizler hazırlayacaksınız. Dergimizde
Kimya Sektörü ile ilgili bilgiler, Kimya Sektörü ile ilgili yazılar ve makaleler
olacaktır. Ayrıca çeşitli bulmacalar,hos yazılar ve resimler ile de sıkılmaya-
cağınızı ümit ediyoruz.
Güzel bir dergi olacağı düşüncesindeyiz. Fayda sağlaması dileklerimle...
İnovatif Kimya Dergisi
Kurucuları
Bize Ulaşın
facebook.com/InovatifKimyaDergisi
twitter.com/InovatifKimya
inovatifkimyadergisi@gmail.com
4. Yazarlarımız
YAVUZ SELIM KART
ELIF NIDA KILIÇ
ABDULHAMIT AYDIN
ISMAIL KANBAZ
CANER KAVRAZ
VAHIT KENAR
MUSA KARADAG
İNOVATİF
Kimya Dergisi
5. İNOVATİFKimya Dergisi KURALLARI
1. İnovatif Kimya Dergisi, yazılarını herhangi bir
makalenizde veya yazınızda kullanmak için yazısını
aldığınız kişiye mail atarak haber vermek durumun-
dasınız. Ayrıca kullanmış olduğunuz bu yazıların
kaynağını bu dergi olarak belirtmek durumun-
dasınız.
2. Dergide yazılan yazıların sorumluluğu birinci
derece yazara aittir. Bu konu hakkında eğer bir so-
run yaşıyorsanız ilk yazara ulaşacaksınız.
3. Dergide yer alan bilgileri kullanarak başınıza ge-
lebilecek felaketlerden ya da işlerden dergi sorumlu
değildir.
4. Dergide yazarların kullanmış olduğu resimler ke-
sinlikle kaynak belirtilmektedir. Aksi durum olduğu
zaman bunu yazarın kendisine ulaşarak hallediniz.
Çünkü bizim yazarlarımızdan ricamız telif haklarına
riayet ederek resimlerini dökümanlarına ekleme-
leri. Burdan çıkacak problemlerden direkt yazarlar
sorumludur.
5. Dergide benim de yazım olsun diyen yazarlarımız
var ise. Yazıları için AYŞE EMİR ile konuşmaları
gerekmektedir.
www.facebook.com/groups/147842018740235/
Grubu aracalığı ile ulaşabilirler.
Bu gruba yanlızca yazarlık yapan ve gerçekten yaz-
mayı düşünen arkadaşları almaktayız. Burada çeşitli
görüşler fikirler tartışılmaktadır. Bunun harici say-
famızı takip edenler için girişteki ÖNSÖZ kısmında
gerekli adresler mevcuttur.
6. Aşırı yazar bolluğu olmadığı takdirde her yazıyı
yayınlamaya gayret edeceğiz. Amacımız hem yazan
hem de bilgili güzel bir gençlik sağlamaktır. Ya benim
yazım niye yayınlanmadı tarzı soruları üstte belirt-
miş olduğum isimlere sorabilirsiniz.
7. Sayfamızda yayınlanmasını istediğiniz yazıları
inovatifkimyadergisi@gmail.com mail adresine
göndermeniz rica olunur. Bu mail adresine gönder-
diğiniz yazılarda bir eksiklik var ise editörlerimiz
tarafından incelenecektir. Eksik kısımları var ise size
geri dönüş yapılacaktır. Düzeltmeniz için tavsiyelerde
bulunulacaktır. Lütfen geri dönüş yapılınca bunu
kendinizi küçümsemek olarak görmeyin. Amaç daha
güzel bir dergi çünkü.
8.Dergimizde konu gönderen arkadaşlar, bazı tarz
yazılar bazı kişilere verilmiştir. Misal , Ünlü bir
kimyagerin hayatı ve kimya eğlence tarzı bölümler
bazı arkadaşlarımıza verilmiştir. Bu konuları özellikle
isteyenler olmuştur. Ama bu sizin bu konularda yazı
yazmayacağınız anlamına gelmez. Yazı yazıp gönder-
irseniz illaki yayınlanacaktır. Bir yazar arkadaşımızın
olur ya işi olur yazamassa, o zaman o yazıyı sizin
adınız altında ekleriz. Hem dergi zaman kaybet-
memiş olur. Hem de süreklilik sağlanmış olur. Ayrıca
aynı konu hakkında birden fazla yazı dergide olursa
bu seferde dergi amacından sapmış olur.
10.Dergimize göndereceğiniz yazılar en fazla 6 sayfa
olabilir. 6 Sayfayı geçmemeye çalışın. Geçen yazılar
2 bölüm halinde yayınlanabilir. Bu konuda son söz
hakkı dergi yönetimine aittir.
11.Dergimize yapacağınız eleştirileri de ark-
adaşlarımıza saygısız bir biçimde değilde ölçülü bir
biçimde sayfalarda yapmaya dikkat ediniz. Bu işi her-
kes gönüllü yapıyor. Saygıda lütfen kusur etmeyiniz.
12.Son olarak Dergimizde yazabilecceğiniz konular
aşağıda listelenmiştir.
*Akademik Makaleler
*Endüstriyel Yazılar
*Üniversite Hayatında Kimya
*İş Hayatında Kimya
*Laboratuvar Üzerine
*Kimya Güvenliği
13.Bu konulardan baska konular olsun istiyorsanız.
Edtörlere ve vermiş olduğumuz gruba ulaşabilirsiniz.
Yazılarımız Kimya içeriği dışına çıkmamaya
çalışılacaktır. İş hayatı ve okul hayatnda kişisel
gelişime yönelik ek yazılar olabilir. Bunun hakkında
da çalışmalar yapılacaktır.
14. Dergi tasarım ve yönetiminden sorumlu arkadaş
buraya ek maddeler yapmaya değiştirmeye ve koy-
maya yetkilidir.
13. Dergiyi okuyanlar bu kuralları kabul etmiş
sayılırlar.
İnovatif Kimya Dergisi
Kurucuları
6. İçindekilerİnovatif Kimya Dergisi
8
13
18
22
25
30
34
39
40
41
AKREDİTE LABORATUVAR İÇİN 17025
Kalite standartlarının sürekli olarak güncellenmesi...
AĞIR METALLER
Kozmetik ve temizlik ürünlerinde kullanılan antibakteriyel...
PROF. DR. SABRİYE PİŞKİN İLE AYIN RÖPORTAJ
Kimya Mühendisliği Bölümü – Kimyasal Teknolojiler Ana...
ATIK VE GERİ DÖNÜŞÜM SEKTÖRÜ
Merhaba arkadaşlar, uzun bir aradan sonra tekrar sektörler...
SUYUMUZU KİRLETMEYELİM
Siz değerli okurlarımıza kasım ayı sayısında suyun tanımI...
BENİ YEMEK İSTERSEN
Bu yazıda sizlere meyve ve sebze dünyasından iki tanesini...
PROSES AKIM ŞEMASI ÇİZİMİ İÇİN FLOSHEET KUL.
asarım yaparken çizim programlarına, büyük ihtiyaç...
HER AY 3 WEB SİTESİ
Her ay sizlere faydalı olacak 3 web sitesi
KİMYA BULMACA
Her ay kimya terimlerine aşina olacağınız bulmaca...
KİMYA BULMACA ÇÖZÜMÜ (GEÇEN AY)
Geçen ayın bulmaca çözümleri...
7.
8. İnovatif Kimya Dergisi8
Musa KARADAĞ
Anadolu Üniversitesi
dengemusa@hotmail.com
1-Triklosan
2-PFCs
3-Ağır Metaller
4-Stiren
5-Ftalatlar
6-Parabenler
7-Alev Gecik-
tiriciler
8-BPA/BPS
9-Formaldehit
10-Dioksinler
1-Triklosan:
Kozmetik ve temizlik ürünlerinde kullanılan antibakteri-
yel ve antimantar ajanlardan biridir. Antibakteriyel sabun-
lar, diş macunu, deodorantlar, kişisel bakım ürünleri, okul
gereçleri (kalem, hesap makinesi, makas), plastik oyuncak-
lar, temizlik malzemeleri, çamaşır yıkama ürünleri, tekstil
ürünleri, halılar ve yapıştırıcılarda kullanılabilmektedir.
Bu kimyasalın; hormonal bozukluklara, kas sisteminde
bozukluklara, gebelik anomalilerine, cilt, göz ve akciğerde
tahrişe neden olduğu ileri sürülmektedir.
2-PFCs:
Poliflorlu bileşikler olan PFC ’ler; halı, teflon tencere ve
tavalar, şampuan, diş ipi, oje, boya ve cilalar, temizlik
ürünleri, elektronik ürünlerde kullanılabilmektedir. Bu
kimyasalın potansiyel sağlık etkileri şunlardır: Kanser,
böbrek rahatsızlıkları, tiroit, kalp krizi, karaciğer rahatsı-
zlıkları.
3-Ağır Metaller:
Kullandığımız ürünlerdeki sağlığa zararlı ağır metaller;
antimon, arsenik, berilyum, kadmiyum, krom, kurşun,
civa, nikel sayılabilir. Bu ağır metallere hava, su, oyun-
caklar, elektronik ürünler, takılar vb. pek çok yolla maruz
kalabiliriz. Ağır metaller, başta kanser olmak üzere pek
çok sağlık problemi ve hastalığa neden olmaktadır.
9. İnovatif Kimya Dergisi 9
3.a-Antimon:
Oyuncaklar, kıyafetler, boyalar, piller ve plastiklerde bulunabilir. Kalp rahatsı-
zlıkları, üreme bozuklukları, solunum rahatsızlıkları, ciltte tahriş, böbrek ve mide
sorunlarına neden olabilir.
3.b-Arsenik:
Elektronik ürünler ve basınçlar işlenmiş tahta ürünlerinde bulunabilir. Arseniğin
kanserojen olduğu bilinmektedir.
3.c-Berilyum:
Televizyonlar, bilgisayarlar, hesap makineleri, elektrik ve elektronik ürünlerinde
bulunabilir. Akciğer rahatsızlıkları ve kansere neden olabilmektedir.
3.d-Kadmiyum:
Piller, metal içerikli oyuncaklar, boyalar, fotovoltaik araçlar ve plastik ürünlerde
bulunabilir. Bilişsel bozukluklar, akciğer rahatsızlıkları, kanser, böbrek hastalıkları
ve kemiklerde zayıflığa neden olabilir.
3.e-Krom:
Çelik ve metal alaşımları, krom kaplamalar, boya ve pigmentler, deri ve ahşap
ürünler, tekstiller, fotokopi makinesi tonerlerinde bulunabilir. Akciğer hastalıkları
ve kanser, gastrointestinal ve nörolojik etkiler ile üreme üzerine etkileri olduğu
ileri sürülmektedir.
3.f-Kobalt:
Alaşımlar, piller, boyalar ve pigmentler (kobalt mavisi), mıknatıslar, lastikler, ser-
amiklerde bulunabilir. Akciğer sorunları, ciltte tahriş, tiroit üzerine etkilere neden
olabilir.
.
10. İnovatif Kimya Dergisi10
3.g-Kurşun:
Oyuncaklar, seramik, boyalar, ruj, plastik ürünler, tekstil ürünlerinde bulunabilir.
Sağlık üzerindeki potansiyel etkileri; beyin ve sinir sistemi hasarları, davranış ve
öğrenme sorunları, düşük IQ, işitme sorunları, anemi, hipertansiyon, böbrek fonk-
siyonlarında azalma, üreme sorunları olarak sıralanabilir.
3.h-Civa:
Piller, boyalar, elektronik ürünler, lamba ve ampuller ile termometrelerde bulun-
abilir. Gelişim sorunları, böbrek rahatsızlıkları, nörolojik rahatsızlıklar, merkezi
sinir sistemi, gastrointestinal sistem ve solunum üzerine etkileri olduğu söylenme-
ktedir.
3.i-Nikel:
Madeni para, takı, nikel kaplamalar, seramik ve pillerde bulunabilir. Kanser, ak-
ciğer rahatsızlıkları ve alerjik reaksiyonlara neden olduğu ileri sürülmektedir.
4-Stiren:
Petrol yan ürünü olan stiren ‘köpük’ olarak da bilinmektedir. Plastik, lastik ve
reçine yapımında kullanılır. Elde edilen ham maddeler strafor bardak ve gıda
kapları, köpük ambalajlar, yapı ve ev bakım ürünleri, fiberglas ve yalıtım ürünleri,
halı, kauçuk ve plastiklerde bulunur. Sağlık üzerindeki potansiyel etkileri; kanser
(lösemi, lenfoma), karaciğer, böbrek ve dalakta hasar, sinir sistemi rahatsızlıkları,
solumun ve gözde tahriş, gastrointestinal rahatsızlıklar, görme ve işitme kaybı,
hafıza ve konsantrasyonda bozukluk olduğu söylenmektedir.
5-Ftalatlar:
PVC ürünlerinde, vinil kaplamalar, inşaat malzemeleri, yemek kapları, kişisel
bakım ürünleri ve parfümlerde bulunabilir. Erkek üreme sistemi üzerinde rahatsı-
zlıklara (kısırlık, sperm sayısında azalma, penis malformasyonu) neden olduğu
bildirilmektedir.
11. İnovatif Kimya Dergisi 11
6-Paraben:
Kişisel bakım ürünleri, güneşten korunma ürünleri, şampuan, saç kremi, saç şekil-
lendirme ürünlerinde bulunabilir. Hormonal bozukluklara (östrojeni taklit etme,
testosteronu inhibe etme) neden olduğu ileri sürülmektedir.
7-Alev Geciktiriciler:
Elektronik ve kanepe, paspas köpük yastıklar gibi plastik içerikli ürünler ile
yalıtım malzemelerinde sıklıkla kullanılırlar. Sağlık üzerindeki potansiyel etkileri;
karaciğer, böbrek, testis ve böbrek üstü bezi kanseri şeklinde sıralanabilir.
8-BPA/BPS:
Bisfenol A(BPA) geri dönüşüm sembolü ‘7’ ve polikarbon ‘PC’ işaretli plastik
kaplarda bulunabilir. Fakat tüm geri dönüşüm sembolü ‘7’ taşıyan plastiklerde
bulunmayabilir. Bunun için ‘BPA içermez’ ibaresi bulunan ürünleri tercih ediniz.
Konserve kavanozlarının metal kapaklarında aksi belirtilmemişse BPA bazlı astar
kullanılmış olabilir. BPA ’nın konserve gıdalar, polikarbon plastik ürünler, oyun-
caklar, bahçe hortumları ve yazar kasa fişlerinde bulunabileceği bildirilmektedir.
Bisfenol S (BPS) ’nin de yazar kasa fişlerinde bulunabileceği söylenmektedir. BPA
’nın çocuklarda bilişsel ve davranışsal bozuklara yol açabileceği, hormonal bozuk-
luklara yol açarak; prostat üzerine olumsuz etkileri olduğu bildirilmektedir. BPS’
de hormonal bozukluklara yol açabilmektedir.
9-Formaldehit:
Yaygın olarak losyonlar, duş jeli, şampuan, inşaat malzemeleri ve tekstil ürünler-
inde bulunabilmektedir. Formaldehitin kanser (burun, boğaz, lösemi), göz, bu-
run, boğaz tahrişi, kontakt dermatite neden olabileceği ve astımı tetikleyebileceği
bildirilmektedir.
12. İnovatif Kimya Dergisi12
10-Dioksinler:
Dioksinler doğal olarak bulunan bileşikler değildir. Çeşitli endüstriyel faaliyetler
sırasında oluşur, çevreye zararlı olduğu kadar insan sağlığına da zararlıdır. Diok-
sinler, klor veya brom içeren endüstriyel üretim esnasında veya klor varlığında
organik bir maddenin yanması sonucu oluşurlar. Metal işleme ve eritme işlemleri,
örneğin; demir, kurşun, çinko, bakır, magnezyum ve titanyumun eritilerek işlem-
esi, çelik üretimi sırasında dioksinler oluşabilir. Kâğıt hamurunun beyazlatılması
sırasında klor ve klorlu bileşikler kullanılmaktadır. Kağıt hamurunun pişirilmesi
sırasında bu klorlu bileşikler dioksinlere dönüşmektedir. PVC, klorobenzen, halo-
jenlenmiş difenil eterleri, boya ve pigmentler gibi klorlu bileşikler ile klorun kimy-
asal üretimi sırasında dioksinleri oluşturabilmektedir. Dioksin; çoğunlukla insan
vücuduna gıdalarla et, süt ve balık ürünlerinin tüketimiyle alınmaktadır. Diok-
sinlerin sebep olduğu başlıca kanser türleri; sindirim, karaciğer ve göğüs kanser-
leridir. Anne karnında bulunan dioksinin fetüse veya plesantaya geçmesi sonucu;
gelişme bozuklukları, lenfoid ve gonadal atrofi, kloroakne, hepatotoksisite, damak
yarığı, kusurlu böbrek oluşumu gibi doğuma ait bozukluklar meydana gelebilmek-
tedir.
Kaynaklar
http://www.musakaradag.com
13. Caner KAVRAZ
Karadeniz Teknik Üniversitesi
m.canerkavraz@gmail.com
İnovatif Kimya Dergisi 13
AKREDİTE
LABORATUVAR
İÇİN 17025
Kalite standartlarının sürekli olarak
güncellenmesi ve en iyiye ulaşılması-
nı sağlamak amacıyla çeşitli ulusal ve
uluslar arası teşkilatlar bulunmaktadır.
Bu teşkilatlara üye olan bütün birimler,
kendi ülkelerinde standartlar konusun-
da en yetkili kuruluşlardır. Türkiye’yi
bu konuda geniş kapsamlı olarak TSE(-
Türk Standartları Enstitüsü) temsil eder.
TÜRKAK ve UME de buna benzer ku-
rumlar. Bizim bahsettiğimiz akreditas-
yon kısmı, EA(European Acreditation)
bünyesinde bulunan, TÜRKAK kurumu-
nun çalışma alanına giriyor.
TÜRKAK(Türkiye Akreditasyon Kuru-
mu), Türkiye’de bütün laboratuarların
kalite standartlarının oluşturulmasın-
da yetkili ve en yüksek idari otoritedir.
Temel amacı ülke içinde akreditasyon
sisteminin oluşturulmasının uygulan-
masıdır. Bu amaç çerçevesinde başvuru
yapan kuruluşları talep ettikleri kap-
samda denetleyerek, bu kuruluşların
uluslararası standartlara sahip olup ol-
madıklarını belirler. Peki, standartların
hedeflendiği bu kurumun adında yer
alan “akreditasyon” ne demektir? Fran-
sızca kökenli “denklik” anlamında gelen
akreditasyon terim olarak; laboratuar,
muayene ve belgelendirme kuruluşla-
rının ulusal ve uluslararası kabul gör-
müş tekniklere göre değerlendirilmesi,
yetkinliğinin onaylanması ve düzenli
aralıklarla denetlenmesi anlamına gelir.
1999 yılında kurulan TÜRKAK, 2006
yılında Avrupa Akreditasyon Birliği(E-
A)’ca denetlenerek laboratuar, muayene
ve sistem belgelendirme akreditasyonu
alanında Karşılıklı Tanınma Anlaşma-
sı(MLA)’nı imzalayarak uluslar arası bir
akreditasyon kuruluşu haline gelmiştir.
TÜRKAK, akreditasyon kapsamında,
eğitimler dahilinde çeşitli sertifikalar
veriyor. Ben, sizlere TS EN ISO/IEC
17025 hakkında aldığım temel eğitimin
de katkısıyla bazı bilgiler vermeye çalı-
şacağım.
14. İnovatif Kimya Dergisi1414
17025 belgesi, deney ve kalibrasyon
laboratuarlarının yeterliliği için genel
şartlar şeklinde ifade edilen standart-
ların belgesidir. Belge bu şartların yer-
ine getirilmesi ve TÜRKAK veya başka
bir akreditasyon kuruluşu tarafından
denetlenmesi sonucu elde edilir. ISO
17025’in ISO 9001’den farkı; ISO 9001
kalite sisteminin uygulanmasını sağlar
ken, ISO 17025 laboratuvarın uygun-
luğunu sağlar. Aşağıda akredite bir lab-
oratuvar olabilmek için gerekli şartları
başlık halinde derledim. Bu belgede 4.
yönetim şartları ve 5. teknik şartlar çok
detaylı bir şekilde inceleniyor.
15. İnovatif Kimya Dergisi 15
Akredite bir laboratuvar oluşturulurken ilk olarak istenilen şey; laboratuvar veya
laboratuvarın bağlı olduğu kuruluş, yasal olarak sorumlu tutulabilecek bir kuruş
olmalıdır. Bunun yanı sıra laboratuvarların faaliyeti kapsamında uygun bir yöne-
tim sistemi oluşturulmalı, uygulanmalı ve sürdürülmelidir. Yönetim sisteminin
politikaları, kalite el kitabı adı altında bulundurulmalıdır. Yönetim sistemin et-
kinliği sürekli iyileştirilmelidir. Kalite ve teknik kayıtlar, dökümante edilmeli ve
belli bir süre bekletilmelidir. Üst yönetim laboratuvar faaliyetlerini düzenli olarak
gözden geçirmelidir. Aynı şekilde, tutulan kayıtlar da takip ve kontrol edilmelidir.
Bunlar, yönetim şartlarının sadece birkaçıdır. Teknik şartlarda da bazı önemli nok-
talar bulunuyor. Bunların başında “personel” ile ilgili şartlar, bulunuyor. Labo-
ratuvar yönetimince, personel yeterliliği sağlanmalıdır. Örnek olarak belirli görev-
leri yapacak olan personelin, sertifikaya sahip olması gerekebilir vs. Laboratuvarın
deney ve kalibrasyon olanakları, enerji kaynakları, aydınlatma ve çevre şartları da
dahil olmak üzere laboratuvar hizmetinin doğru bir şekilde yapılanması gereklidir.
Cihazlar, yetkili personel tarafından kullanılmadır. Bakım ve kullanımı ise güncel
talimatlara göre gerçekleştirilmelidir. Kullanılan numune hakkında bilgiler tanıml-
anmalıdır. Sonuçlar rapor haline getirilmelidir.
Laboratuvarın akredite olması bu şartları yerine getirmesiyle gerçekleşmiyor.
17025 belgesini elde etmek için akreditasyon kurumu(TÜRKAK) eşliğinde gerekli
aşamalardan geçilmesi gerekir.
Bu aşamalar;
- Başvuru dosyası hazırlanır
- Akreditasyon kurumunca dosya incelenir ve eksiklerin giderilmesi istenir
- Denetim tarihi konusunda mutabakat sağlanır
- Denetçiler doküman incelemesi yapar
- Saha incelemesi yapılır
- Doküman ve saha konusunda varsa uygunsuzlukların giderilmesi istenir
- Denetim raporu, TÜRKAK Yönetim Kurulu’na sunulur
- Akreditasyon kararı alınır.
- TÜRKAK Akreditasyon Kuruluşları listesine eklenerek resmi gazeteden yayın-
lanır
16. İnovatif Kimya Dergisi16
Akredite bir laboratuvar olmanın yararlarından da başlıca bahsedecek olursak;
- Laboratuvarların test tekrarları bertaraf etme
- Ulusal ve uluslar arası pazarlarda kabul görme
- Saygınlık ve ticari üstünlük
- Müşteri memnuniyeti
- Cihazların sürekli bakımı ve kontrolü
- Personelin niteliğinin artması
Bunları çoğaltabiliriz.
17. İnovatif Kimya Dergisi 17
Temel olarak 17025 ile ilgili bunlardan bahsedebiliriz. Bu temel bilgilerin dışında
17025 çok geniş kapsam içeriyor. Temel eğitimin dışında laboratuvar dökümanta-
syon yönetimi, laboratuvar iç tetkiki şeklinde eğitimleri de veriliyor.
Son yıllarda büyük şirketler gerek; Avrupa piyasasında yer almak, gerekse say-
dığımız bu diğer faydaları sağlamak amacıyla akredite laboratuvar oluşturma
çabası içerisindeler. Çoğu şirket, böyle bir laboratuara sahip olmak istiyor; ancak
bu böyle bir laboratuara sahip olmanın, maddi yükü çok fazla. İlerleyen zamanlar-
da ülkemizdeki akredite laboratuarların sayısının artacağına ve bu durumun kimya
sektörünü bir adım yukarıya taşıyacağına inanıyorum. Sizlere bu konuda bir ön
bilgi niteliğinde birkaç satır oluşturmaya çalıştım. Umarım faydam dokunmuştur…
Kaynaklar
http://www.isokalitebelgesi.com/iso_belgeleri_egitim_danismanlik/ISO_17025_
akreditasyon_22011/belgesi_nedir_nasil_alinir_1.php
http://www.turkak.org.tr/TURKAKSITE/Default.aspx
http://www.consultantiso17025.com/ISO_17025_Accreditation.html
18. İnovatif Kimya Dergisi18
Röportaj
elifnidaklc@gmail.com
Yıldız Teknik Üniversitesi
Elif Nida KILIÇ
Merhaba Sevgili Okurlar,
Bu ay ki sayımızda, Elif Nida KILIÇ arkadaşımızın
çok sayıda buluşun ve ödülün sahibi Kimya Meta-
lurji Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü –
Kimyasal Teknolojiler Ana Bilim Dalı Başkanı ile
gerçekleştirdiği güzel bir röportaja yer verdik.
Röportaja geçmeden önce kendisinden biraz söz
etmek istiyorum. Prof. Dr. Sabriye PİŞKİN;
1986-2003; Bölüm Başkanlığı Yardımcılığı, 2003;
Dekan Yardımcılığı, 2003-2004; Bölüm Başkanlığı,
2004-2010; YTÜ Kimya Metalürji Fakültesi Dekan-
lığı ve halen YTÜ Kimya Metalürji Fakültesi Kimya
Mühendisliği Bölümü Kimyasal Teknolojiler Ana
Bilim Dalı Başkanı olarak görevine devam etme-
ktedir. Bor teknolojileri, korozyon, enerji ve yakıt
teknolojileri gibi alanlarda uzmanlıkları bulunan,
akademik kariyerinde de çok güzel çalışmalara yer
vermiş bir profesördür.
Kendisini daha fazla anlatmadan, hayatı ve çalışmaları ile ilgili ayrıntılar için sözü
Prof. Dr. Sabriye PİŞKİN’e bırakıyoruz. Keyifle yaptığımız bu röportajı keyifle oku-
manız dileğiyle…
* Bize biraz kendinizden ve çalıştığınız alanlardan bahseder misiniz?
Lisans-yüksek lisans eğitimimi İTÜ Kimya-Metalurji Fakültesi Kimya Mühendis-
liği Bölümü’nde, doktora eğitimimi İTÜ Maden Fakültesi Jeokimya Anabilim
Dalı’nda tamamladım. Akademik kariyerime 1975 yılında Galatasaray Üniversite-
si’nde araştırma görevlisi olarak başladım. 1976-1983 yılları arasında İTÜ’de göre-
vime devam ettim. 1986’da YTÜ Kimya-Metalürji Fakültesi, Kimya Mühendisliği
Bölümü’nde yardımcı doçent olarak göreve başladım. 1991’de doçent, 1996’da pro-
fesör olarak devam eden akademik hayatıma halen Yıldız Teknik Üniversitesi’nde
devam etmekteyim.
Uzmanlık alanlarım Bor Teknolojileri, Mineroloji ve Jeokimya, Malzeme, Ko-
rozyon, Enerji ve Yakıt Teknolojileri, Atık Değerlendirmedir.
20. İnovatif Kimya Dergisi2020
* Bu alanlarda çalışmaya nasıl karar verdiniz? Bu aşamaya gelirken neler
yaşadınız?
Günümüz endüstri piyasasındaki rekabet, şirketler için yenilikçi yaklaşımları zo-
runlu kılmaktadır. Ürün kalite ve standartları ile üretim prosesleri iyileştirilmiş,
yani AR-GE çalışmaları büyük önem kazanmıştır. Burada üniversitelere büyük
görevler düşüyor. Şirketler ve üniversiteler arasında büyük bir yaklaşım farkı var.
Şirket ürünü hemen piyasaya sunmak istiyor, üniversite ise gerekli deneyler, ana-
lizler ve alt yapı oluşturmadan bir ürünün kararını vermiyor. Bu süreç de bazen
seneleri buluyor. AR-GE bir sabır işidir. Bugüne kadar bilimsel çalışmalarımda
hiçbir zaman başarısızlığa uğramadım ve hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadım
çünkü bizim çalışmalarımız varsayım üzerine değil; tamamen uygulama, deneysel
ve araştırma üzerine kurulmuştur. Ayrıca, laboratuvarlarımızda bulunan ve ürün
geliştirme aşamasında kullandığımız cihazların validasyon ve kalibrasyonlarının
periyodik olarak yapıldığı için sonuçlarımızın doğruluğunun arkasındayız.
* Araştırmacı ve yönetici görevlerini üstlendiğiniz birçok projeniz var. Nedir
bunlar?
Danışmanlığını yaptığım 10 tamamlanmış, 13 doktora tezi ve 34 yüksek lisans tezi
bulunmaktadır. Şimdiye kadar SAN-TEZ, DPT, BOREN ve YTÜ-BAPK tarafından
desteklenen çok sayıda projenin yürütücülüğünü yaptım.
Devam eden 1 sanayi projesi ile birlikte 6 YTÜ-BAP projesi bulunmaktadır.
Bununla beraber şimdiye kadar tamamlanan 2 sanayi projesi, 26 alt projesi ile bir-
likte toplam 4 adet DPT projesi, 9 adet YTÜ-BAPK projesi bulunmaktadır. Bugüne
kadar 8 kitap, 75 uluslararası makale, 15 ulusal makale, 117 uluslararası bildiri, 60
ulusal bildiri, 12 uluslararası dergi hakemliğim bulunmaktadır.
* Çevreci buluşlarınızı sıkça görüyoruz. Bu buluşların doğaya katkıları neler-
dir?
Sağlığımızı tehlikeye sokan çeşitli kimyasal gazlar, solvent buharları ve ülkemiz-
in üç tarafı denizlerle çevrilmiş olması nedeniyle; yüksek rutubetten kaynaklanan
küf ve bakterinin oluşması ile yayılan kötü kokuların tutulmasını sağlayan ekolojik
ürünlere ihtiyaç duyuluyor. Ayrıca hasta bina sendromu, iç ortamda pek çok ra-
hatsızlığa sebep olan yüzyılın en önemli problemlerinden birisidir. Başka yöntem-
lerle uzaklaştırılamayan bileşiklerin bir şekilde tutularak ortamdan alınması gerek-
lidir.
Ayrıca, yaptığım çalışmalardan da görüleceği gibi, bor atıkları, pirit külü, galvaniz
çamur, uçucu kül, kırmızı çamur gibi pek çok atığın değerlendirilmesi ile ilgili
çalışmalarım bulunmaktadır.
21. İnovatif Kimya Dergisi 21
* Başarılarınızın arasında bor yakıtının ayrı bir önemi var sanırım. Özellikle
bor elementini seçmenizin nedeni nedir?
Bor elementi ve mineralleri; cam sanayisinden nükleer uygulamalara kadar nered-
eyse gıda hariç, bütün uygulamalarda katkı maddesi olarak kullanılmaktadır. İlave
edildiği malzemenin termal ve mekanik özellikleri kuvvetlendirdiğinden, borun
kullanımı ve değerlendirilmesi, üzerinde durulması gereken bir konudur.
* Ekibinizi nasıl bir araya getirdiniz?
Lisans çalışmaları itibariyle(2.Sınıf) öğrencilerimi destekledim ve onların başarılı
birer mühendis olmaları için elimden geleni yaptım. Bu eğitim süreci dahilinde de
öğrencilerimden çalışma disiplinine sahip olanlar ile araştırma ve geliştirme ruhu-
na sahip olanlarla birebir olarak proje ve tez çalışmalarını gözlemleyerek içlerinde
grup çalışmasına yatkın ve istekli olanları ekibime dahil ettim.
* Birçok buluşa imza attınız. Sayısız ödüle sahipsiniz. Bu işin sizce sırrı nedir?
Çalışmak, çalışmak, çalışmak!
* Bu alanda çalışmak isteyen genç kimyager ve kimya mühendislerine ne tavsi-
yelerde bulunursunuz?
Çalıştığınız ortamı eviniz, çalıştığınız kişileri aileniz gibi gördüğünüzde yaptığınız
işleri benimser ve bu işlerden keyif alırsınız. İşinizden keyif aldığınız zaman da
başarı kendiliğinden gelecektir.
* Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
İnsanlar; ancak sevdikleri işi yaparlarsa mutlu olurlar. Dolayısıyla son olarak mut-
lu ve başarılı olmak için herkesin sevdiği işi yapmasını öneriyorum.
İnovatif e-Kimya Dergisi olarak Prof. Dr. Sabriye PİŞKİN’e, bize zaman ayırdığı
ve verdiği bilgilerden dolayı çok teşekkür ediyoruz.
Röportajı gerçekleştiren Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Elif Nida KILIÇ ark-
adaşımıza da bu bilgilerin bizlere ulaşmasındaki emeklerinden dolayı çok teşekkür
ediyoruz.
22. İnovatif Kimya Dergisi22
Vahit KENAR
Sakarya Üniversitesi
vahitkenar@gmail.com
“ATIK VE GERİ
DÖNÜŞÜM
SEKTÖRÜ”
Merhaba arkadaşlar, uzun bir aradan
sonra tekrar sektörler hakkında bilgi
vermeye kaldığımız yerden devam edi-
yoruz.
Gelecekte insanı zengin eden ilk 15
sektörden biride “GERİ DÖNÜŞÜM”
sektörüdür. Bu sektör, günümüzde old-
uğu gibi gelecekte de sanayileşmenin
yol açtığı tahribatı en aza indirmek
için vazgeçilmezdir. Bu sektör, yatırıma
değer yüksek bir potansiyele sahiptir.
Atık sektörü; sera gazı emisyonları,
kentsel katı atıkların, tehlikeli atıkların
ve tıbbi atıkların yönetim ve bertarafı
dolayısıyla açığa çıkan emisyonlar ile
atık su artıma tesislerinden kaynakla-
nan arıtma çamurların oluşumundan ve
bertarafından kaynaklanan emisyonları
içermektedir. Günümüzde Entegre Atık
Yönetimi(EAY) için başlıca 5 ana strate-
jinin aşağıdaki öncelik sırası ile uygul-
anması öngörülmektedir:
* Atık önleme ve azaltılması(Reduce)
* Yeniden kullanım(Reuse)
* Geri dönüşüm(Recycle)
* Geri kazanım(Recovery)
* Güvenli depolama
Türkiye’de yukarıda belirtilen çerçevede
planlanıp uygulanmış bölgesel ölçekte
EAY uygulamaları, AB sürecinin de et-
kisi ile özellikle 2004 sonrası belirgin bir
ivme kazanmıştır. Bu kapsamda önce-
likle bölgesel düzenli depolama tesisler-
inin yapımı ile önceki düzensiz depol-
ama alanlarının ıslahı atık kumbaraları
ve geri dönüşüm merkezleri üzerinden
ambalaj atıkları geri kazanımı uygu-
lamaları yaygınlaşmaktadır. İstanbul,
Bursa, Gaziantep ve Ankara’daki bazı
düzensiz ve düzenli depolama sahaların-
da depo gazının doğrudan yakılması
veya içten yanmalı motorlar ile elektrik
enerjisi üretimi yoluyla sera gazı azat-
lımı uygulamaları bulunmaktadır.[1]
23. İnovatif Kimya Dergisi 23
Atık sektörü; başlıca sera
gazları olan metan(CH₄),
nitroz oksit(N₂O) ve
karbondioksit(CO₂) ga-
zlarının emisyonuna yol
açan ana sektörlerden biri
olarak iklim değişikliği ve
küresel ısınmada önemli
rol oynamaktadır. Küre-
sel ölçekte, 2004 yılı iti-
barı ile insan kaynaklı
sera gazı emisyonlarının
%3’ünün atık sektöründen
kaynaklandığı tahmin
edilmektedir.[2]
Geri dönüşüm sektörü,
2.Dünya savaşı sonrası
dünyanın kaynak sıkıntısı
yaşamasıyla yıldızı par-
lamış ve sunduğu birçok
avantajla cazibesini gi-
derek arttırmıştır. Bu
sektöre önem veren ve
yatırım yapan ülkeler,
yatırımlarının kat ve kat
fazlasını kısa vadede geri
kazanmıştır. Plastik, kau-
çuk, demir, çelik, bakır,
kurşun, kâğıt, cam, elek-
tronik atıklar gibi madde-
lerin geri kazanılması ve
tekrar kullanılması; çevre
kirliliğini önlemekte,
doğal kaynakların tüketi-
mini azaltmakta, ekono-
mik anlamda büyük tasar-
ruf sağlamaktadır.
Geçtiğimiz aylarda da
İsveç’in elektrik üretmek
için yeterli çöplerinin
kalmadığını, dışarıdan
çöp ithal etmek zorunda
kaldıklarını muhtemelen
medyadan duymuşsunuz-
dur. En ilginci de kişi
başına en çok suya sahip
ülkelerden biri olmaları-
na rağmen, kişi başına
en az su tüketilen ülke
olmaya çalışıyorlar. Kışın
günde en fazla dört beş
saat güneş görmelerine
rağmen, güneşten en çok
enerji üreten ülke olmak
istiyorlarmış. Bununda
yanında dışkılarını bile
geri dönüştürme peşin-
deler. Zaten bu konuda
da uygulamaya geçilen
çalışmalar mevcut.
Bu çalışmalardan bazıları-
na şöyle bir göz gezdire-
lim…
Yine ömrünü tamamlamış
lastiklerin bertarafının
büyük bir sorun haline
geldiği günümüzde,
ülkemizde de birkaç fir-
ma bu konuya el atmış
vaziyette. Ancak bu fir-
maların şuan ki bertaraf
yöntemleri, lastikleri
yakarak veya parçala-
yarak dolgu malzem-
esi olarak kullanımını
sağlayabilmektedir.
Oysa ‘’İtalyan Enerji ve
Sürdürülebilir Kaynaklar
Ulusal Ajansı’’ tarafından
yürütülen, TyGRe Pro-
jesi çerçevesinde hurda
lastikten silikon karbit
ve sentetik gaz üretimi
gerçekleştirilebilmekte,
böylelikle silikon karbit,
düşük maliyetle üretilerek
ekonomiye kazandırıl-
maktadır.
Sanergy firması, gelişme-
kte olan ülkelerde hem
hijyen sağlamakta hem
de tuvalet atıklarından
enerji ve gelir elde etme-
kte. Kenya’da barakalarda
yaşayan sekiz milyon in-
san, hijyen koşullarından
uzakta yaşıyor. Sanergy,
Kenya’da yeni bir geri
dönüşüm modeli kulla-
narak tuvalet atıklarından
enerji ve gelir elde edil-
mesini mümkün kılıyor.
Bu projeyi geçtiğimiz
yıl başlatan Sanergy, hi-
jyen için dört aşamadan
oluşan bir çözüm öneri-
yor. İlk olarak düşük mal-
iyetli hijyen merkezleri
kuruyor. Bunlardan her
birinde 77 kişiye hizmet
verecek kapasitede sıcak
duş ve tuvalet bulunuyor.
Bu merkezler, daha son-
ra ülkedeki girişimciler
için franchise sistemiyle
pazarlanıyor. Girişimciler,
mikro finansman sağlayan
bankalarca destekleni-
yor. Tuvalet atıkları, hava
geçirmez konteynerlar
da toplanıyor ve her gün
el arabaları vasıtasıyla
en yakın işleme tesisine
gönderiliyor. Kamyonlar
atıkları ana işletme te-
sisine götürüyor, burada
atıklar ulusal şebekeye
satılabilecek şekilde en-
erjiye dönüştürülüyor.
Dönüştürme işlemi sonu-
cunda büyük ya da küçük
çaplı çiftliklerde kul-
lanılabilecek olan organik
gübre oluşuyor.[3]
24. İnovatif Kimya Dergisi24
Son olarak yerli girişimcilerimizden
Can Deniz UYSAL arkadaşımızın
çalışmasından örnek verelim. Meta-
lurji Mühendisi Can Deniz UYSAL;
Türkiye’nin ilk çip ve akıllı kart
dönüşüm tesisini kurarak başta cep
telefonlarındaki SIM kartları olmak
üzere, neredeyse hayatımızın büyük
bölümünde karşımıza, çıkan çipli kart-
ların içinde yer alan altın ve gümüşü
ekonomiye kazandırmak amacıyla güzel
bir proje hazırlamıştır. Proje kapsamın-
da SIM kartın yanı sıra kredi kartından
mağaza kartlarına kadar içinde manyetik
alan veya çip bulunan ve yılda 30 mily-
onu çöpe giden kartlar geri dönüşüme
alınacak. Ekonomi Bakanlığı’nın da
destek olduğu çalışmanın pilot uygu-
lamaları İstanbul’da başladı. Ayrıca pro-
je İstanbul Demir ve Demirdışı Metaller
İhracatçıları Birliği’nin(İDDMİB), ilk
kez düzenlediği Metalik Fikirler 1.Ar-Ge
Proje Pazarı’nda da ödül kazandı.[4]
Sektörde İstihdam
Geri dönüşüm sektörü, istihdam konu-
sunda önemli bir sektör. Özellikle se-
ktörün başlıca aktörleri arasında bu-
lunan, sayıları her geçen gün artmakta
olan yerel yönetimlerin kurmuş olduğu
tesislerde de Çevre Mühendisliğinin
yanı sıra çok sayıda Kimyager istih-
dam edilmektedir. Aslında bu sektörün
geliştirilmesi, AR-GE çalışmalarının
hız kazanması ve daha da ileri metot-
ların geliştirilmesi için biz kimyagerl-
erin bu sektördeki rolü çok önemli yer
arz etmektedir. Ayrıca bazılarımız çöpe
para yatırılır mı diye düşünebilir an-
cak girişime çok açık bir alandır. Belki
biraz kirli görünebilir; ancak yukarıda
örneklerini verdiğim gibi çok farklı geri
dönüşüm alanları mevcuttur. Eğer olur
da ilerde yatırım için bir miktar paranız
olursa bu alanı mutlaka değerlendirin
derim. Özellikle organik atıkların geri
dönüştürülmesi ile ilgili parlak fikirl-
erim ve çalışmalarım mevcut. İlgilenen
arkadaşlarla bilgi paylaşımına açık old-
uğumu belirtmek isterim. Kısmen ortak-
lık kapısını açık bıraktım sanırım.
Bir sonraki yazımızda görüşmek üzere
Sağlıcakla Kalın…
Kaynaklar
[1] Türkiye’nin Ulusal İklim Değişikliği
Eylem Planı’nın Geliştirilmesi Projesi
Atık Sektörü Mevcut Durum Değer-
lendirmesi Raporu , (2.Taslak ‐ Web,
Eylül 2010)
[2] IPCC Guidelines for National
Greenhouse Gas Inventories. Volume 5:
Waste. 2006.
[3] http://isfikirlerivefirsatlari.com/
is-fikirleri/yeni-is-fikirleri-is-fikirleri/
insan-diskisindan-enerji-ve-gelir-el-
de-etmek/
[4] http://www.sabah.com.tr/
Ekonomi/2012/11/06/sim-karttan-al-
tin-cikardi
25. İsmail KANBAZ
Çukurova Üniversitesi
hakverdi76@gmail.com
İnovatif Kimya Dergisi 25
Suyumuzu
Kirletmeyelim
Siz değerli okurlarımıza kasım ayı
sayısında suyun tanımı, özellikleri ve
insan yaşamı için öneminden bahset-
miştim. Bu ay ki konumuzda ise atık
sulardan bahsedeceğim. Suyun farklı
amaçlarla kullanılması sonucu oluşan
atık suların temizlenmesi, uzaklaştırıl-
ması, endüstri ve şehirlerdeki kullan-
ma suyunun temini kullanacağı yerlere
göre hazırlanmasına kadar önemli bir
sorundur. İçlerinde suda çözünen tu-
zların, asitlerin, bazların yanı sıra; suda
çözünmeyen katılar, sıvılar, süspansi-
yonlar, emülsiyonlar ve ayrıca çok çeşitli
türde zararlı bakteriler bulunmaktadır.
Günümüzde büyük sorun haline gelen
atık sulara gelin birlikte göz atalım.
ATIK SULAR
Evsel, endüstriyel, tarımsal ve diğer kul-
lanımlar sonucunda kirlenmiş veya özel-
likleri kısmen ya da tamamen değişmiş
sulara atık su denilmektedir. Anayasa
’nın Çevre Kanunu ’na göre ; ‘’ Atık su-
lar önlemsiz olarak doğaya bırakılamaz.’’
Evsel atık sular; evler, siteler, konutlar,
motel ve oteller gibi yerleşim birim-
lerindeki kullanım sonucu oluşan kirli
kanalizasyon sularıdır. Bu sulardaki
en büyük kirlilik yüklerini deterjanlar,
organik maddeler ve yağlar oluşturmak-
tadır. Görüldüğü gibi insan sağlığı için
önemli olan suyu yine biz kendi ellerim-
izle kirletiyoruz.
Atık Suların Fiziksel Özellikleri
Toplam Katı Madde:
Ortalama olarak evsel atık sular 720
mg/L toplam katı madde içerir. Toplam
katı maddenin yaklaşık 500 mg/L ’si
çözünmüş halde, geri kalanı ise askıda
katı madde durumdadır. Çözünmüş ve
askıdaki katılar sabit ve uçucu halde
olabilir.
Koku:
Atık suda bulunan organik maddelerin
bozulmasıyla oluşan gazlar, kokuya ned-
en olmaktadır. Yağlar, petrol ve organ-
ik çözücüler de atık suyun kokmasına
neden olur.
26. İnovatif Kimya Dergisi26
Sıcaklık:
Genellikle atık su sıcaklığı, kış aylarında
hava sıcaklığından daha yüksektir. Yaz
aylarında ise hava sıcaklığından daha
düşüktür.
Renk:
Su renksiz ve kokusuz bir maddedir.
İçilebilir nitelikte bir suyun renksiz ol-
ması gerektiğini biliyoruz. Suyun rengi;
içerisindeki endüstriyel atıklara organik
ve inorganik bir takım eriyiklere bağlı
olarak değişkenlik göstermektedir.
Atık Suların Kimyasal Özellikleri
Biyokimyasal Oksijen İhtiyacı (BOİ):
Atık sudaki organik maddelerin biyok-
imyasal oksidasyonu esnasında mikro-
organizmalarca kullanılan çözünmüş
oksijen miktarıdır.
Kimyasal Oksijen İhtiyacı (KOİ):
KOİ testi, atık suların organik madde
içeriğini ölçmek amacıyla yapılır. Atık
suyun KOİ ’si, BOİ ’sinden daha yüksek-
tir.
pH:
Atık sudaki hidrojen iyonu yoğun-
laşmasının parametresidir. Atık suyun
pH değeri, biyolojik ve kimyasal arıtma
işlemlerinin belirlenmesinde önemlidir.
İçme suyunun pH değeri 6-8 arasında
deniz suyunun 8, doğal suların 7 ve ev-
sel atık suyun ise 7- 8 arasındadır.
Klorür:
Evsel atık sularda klorürlerin bel-
li başlı kaynağı insan idrarıdır. Su
sertliğinin yüksek olduğu yörelerde su
yumuşatıcılarının kullanılması ile büyük
miktarda klorür atık suya karışmaktadır.
Alkalinite:
Kalsiyum, magnezyum, sodyum, pota-
syum gibi elementlerin hidroksit, kar-
bonat ve bikarbonatların varlığından
veya amonyaktan oluşmaktadır. Atık
sular genelde alkalidir.
Azot(N):
Atık sudaki mikroorganizmalar için bir
besin maddesidir. Azot yeterli olmadığı
durumlarda atık suyun arıtılması için
azot ilavesi gerekebilir. Evsel atık suda
azot biyolojik arıtım için gerekli miktar-
da vardır.
27. İnovatif Kimya Dergisi 27
Fosfor(P):
Yine mikroorganizmalar için besin
maddesidir. Alıcı ortama deşarj edilen
arıtılmış atık suda fosfor varsa alıcı or-
tamda ötrifikasyona (bitkilerin su içer-
isinde anormal çoğalması) sebep olabil-
ir.
Kükürt(S):
Sülfat iyonu, doğal olarak atık suda
mevcuttur. Sülfatlar, kimyasal olarak
aneorobik (oksijensiz) koşullarda bak-
teriler tarafından sülfürlere ve hidrojen
sülfüre (H2S) indirgenir. Daha sonra
hidrojen sülfüre (H2S) biyolojik olarak
sülfürik aside oksitlenir.
Ağır Metaller Ve Zehirli Bileşikler:
Nikel, kurşun, krom, kadmiyum, çinko,
bakır ve civa gibi ağır metaller ve
oluşturdukları bileşikler mikroorganiz-
malar için zehirlidir. Bu nedenler atık
suyun biyolojik arıtımı safhasında sorun
yaratılır. Evsel atık sularda, ağır metaller
ve zehirli elementler bulunmaz.
Gazlar:
Evsel atık sularda bulunan gazlar; azot,
oksijen, karbondioksit, amonyak ve
metandır. Atık sulardaki oksijen miktarı
mikroorganizmaların oksijen tüketimi
sebebi ile çok düşüktür. Atık suda bu-
lunan organik maddelerin anaerobik
parçalanmasının yan ürünlerinden biri
metan gazıdır. Bu gaz çabuk alev alan
patlama tehlikesi olan bir gazdır. H2S
gazının ise toksik etkisi çok fazladır.
Atık Suların Biyolojik Özellikleri
Evsel atık sularda bulunan belirgin or-
ganizma grupları; bitkiler, hayvanlar,
fungi, protozoa, virüsler, bakteriler ve
algler gibi mikroorganizmalardır. Ev-
sel atık sudaki mikroorganizmaların
birçoğu, insanlar ve hayvanlar için hast-
alık yapıcı özelliktedir. Koliform bak-
terileri, insan atıklarından kaynaklanan
kirlenmenin bir göstergesidir. Algler
de, tat ve koku problemlerine yol aç-
maktadır. Atık suyun arıtımı esnasında
organik maddeler, bakteriler aracılığıyla
parçalanmaktadır.
28. İnovatif Kimya Dergisi2828
Aşağıdaki resimlerde evsel ve sanayisel atık suların vermiş olduğu kirliliği
gözlemleyebiliriz.
Resim 1: Sanayi atık sularının vermiş olduğu genel görünüm
29. İnovatif Kimya Dergisi 29
Resim 2: Evsel Atık sularının vermiş olduğu genel görünüm
Evet resimlerden de görüldüğü gibi atık su malesef hayatımız için büyük kirlilik ve
büyük risk taşıyor.
Son olarak günümüzde nüfus artış oranının artması ve sanayileşmenin çoğalması
ile birlikte evsel atık su miktarı, gün geçtikçe artmaktadır. Toplu konutlar, askeri
birlikler, turistik tesisler, fabrika ve sanayi kuruluşları yazlık siteler, mezbahaneler,
köy ve belediyeler, sosyal tesisler, okullar ve hastaneler evsel atık su oluşturmak-
tadır. Artan atık su kirliliği, günümüz dünyasında küresel ısınmaya neden olmak-
tadır. Küresel ısınma ile birlikte su kaynaklarımız azalmaktadır. Yani biz insanlar;
yaşam kaynağımız olan suyu kullanıyoruz, hem de doğaya kirletilmiş olarak geri
veriyoruz. Gelecek nesiller için tehlike oluşturduğumuzun farkında mıyız? Siz
değerli okuyucularımıza sesleniyorum bu hayatta en önemli şey sudur. Bütün can-
lılar susuz yaşayamaz. O yüzden kendimiz için, insanlık için gelecek nesil için,
bitki ve hayvanlar için sularımızı kirletmeyelim...
Resimler ve Görsel Kaynak
http://docs.google.com/file/d/0B4zLgEn_GsmqSngtWlhJZzdpekk/edit?pli=1
Su Teknolojisi, Prof.Dr.Hayri Yalçın, Doç.Dr.Metin Gürü, Palme Yayın
https://www.google.com.tr/search?q=at%C4%B1ksu+ar%C4%B1tma+tesisleri&bi-
w=1024&bih=624&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ei=P8KEUunqFMHcswaU-
voCIBA&sqi=2&ved=0CAcQ_AUoAQ#q=at%C4%B1k%20su&tbm=isch&-
facrc=0%3Bkirli%20su&imgdii=_&imgrc=
30. İnovatif Kimya Dergisi30
Abdulhamit AYDIN
Çukurova Üniversitesi
a.aydin1987@gmail.com
BENİ YEMEK
İSTERSEN…
Bu yazıda sizlere meyve ve sebze dünyasından iki tanesini sunarak, içerisinde bu-
lunan ilginç isimli kimyasallarını ve sağlığımıza olan faydaları etkilerini paylaşma-
ya çalışacağım. Tanıtacağım meyveler; elma ve muzdur.
MUZ
31. İnovatif Kimya Dergisi 31
Musacae ailesinin üyesi olan muzlar, 3 ile 8 metre arasındaki yüksekteki ağaçlar-
da yetişirler. Yüzlerce çeşitleri olmasına rağmen temel olarak iki çeşit muz vardır.
Bunlardan tatlı muz olan (Musa sapienta, Musa nana) ve muz ağacı olan (Musa
paradisiacal) şeklindedir. Normalde her zaman sarı olarak bildiğimiz tatlı muzlar;
olgunlaştıklarında kırmızı, pembe, mor ve siyah renklere de dönüşebilirler. Muz
ağacı çeşidi ise pişirilir ve özünden istifade edilir. Β-Karoten olarak tatlı muzdan
daha fazla değere sahiptir.
Bir adet muzda (118 gram) bulunan besinler ve ortalama günlük değerleri
aşağıdaki tabloda görülmektedir.
Besin Maddesi Günlük değeri
B6 Vitamini % 21,5
C Vitamini % 17,1
Mangan % 16
Lif % 12,2
Potasyum % 12
Kalori (105) % 5
Kremalı, zengin ve tatlı muzlar; yediden yetmişe herkesin sevdiği bir meyve-
dir. Sporseverler de, potasyum açısından zengin olan bu yüksek enerjili meyveyi
beğenmektedirler. Muzlar, en iyi potasyum kaynağı olarak bilinen besin madde-
lerinden biridir ve normal kan basıncı ile kalbin işlevi için önemli bir gıda mad-
desidir. Bu özelliğinin yanında kemikleri de koruyucu özelliği mevcuttur. Ayrıca,
muzda bulunan diğer bileşikler, proteaz enziminin çalışmasına yardım ederek mide
ülserine karşı koruyucu mukus tabakası oluşturur. Potasyumun yüksek miktarda
bulunmasından dolayı, ishal yollu vücutta kaybedilen elektrolit için dengelemeye
yardımcı olur ve ishali durdurucu özelliği vardır. Pektin ve dayanıklı nişasta içer-
mesinden dolayı sindirim sistemine de faydası vardır.
ELMA
Elmalar çıtırdayan; kırmızı, sarı
ve yeşil rengiyle yemesine doyum
olmayan lezzetli bir meyvedir.
Elmalar, aslında ilginç olmasına
karşın gül ailesinin üyesi bir gıda
ürünüdür. Çeşitleri olarak altın ve
kızıl lezzetli elmalar, Pippins ve
Granny Smith, Brauburn ve Fuji
sıralanabilir.
Bir adet elmada (182 gram)
besinler ve ortalama günde-
lik değerleri aşağıdaki tabloda
görülmektedir.
32. İnovatif Kimya Dergisi3232
Besin Maddesi Günlük değeri
Lif % 17
C vitamini % 13,9
Kalori (94) % 5
Elmalar için şaşırtıcı noktalardan biri,
içerisinde bol miktarda polifenoller
bulunmasıdır. Flavonoller açısından
kersetin elma içerisinde bulunan bir-
incil besin gıda maddelerinden biridir.
Kaempferol ve mirisetin elmanın diğer
önemli flavonollerindendir. Klorojenik
asit, elmadaki birincil fenolik asitler-
dendir ve elma içerisinde bolca bulun-
maktadır. Elmanın kızıllığı ise, bolca
bulunan antosiyanin maddesinden kay-
naklanmaktadır. Kateksin polifenoller
açısından ise elmada en fazla epikatek-
sin besin maddesi bulunur. Floridzin
flavonoidi (kanamaya karşı kullanabilen
madde grupları) yaklaşık % 98 oranında
elma tohumunda bulunmaktadır.
Elmanın faydalarını sıralayacak olursak;
•Antioksidan faydalı özelliği sayesinde
akciğer kanseri riskini azaltır.
•Elma alımıyla beraber toplam kolester-
ol ve LDL-kolesterol seviyesinde düşme-
ler yaşanır.
•Glukoz absorbsiyonunu azaltarak
vücuttaki karbohidrat sindirimini
kolaylaştırır.
•Pankreasta bulunan insulin hormonun
dengesinin ayarlanmasına yardımcı olur.
•Astım hastalığına yakalanma riskini en
az düzeye düşürür.
•Yaşlıların korkulu rüyalı hast-
alıklarından biri olan Alzheimer’den ko-
runmak için de elma tüketilmesi öneril-
mektedir.
Resimler ve Görsel Kaynak
•http://www.whfoods.com/genpage.
php?dbid=15&tname=foodspice
•Auclair S, Chironi G, Milenkovic D
et al. The regular consumption of a
polyphenol-rich apple does not influ-
ence endothelial function: a randomised
double-blind trial in hypercholester-
olemic adults. Eur J Clin Nutr. 2010 Aug
4. [Epub ahead of print]. 2010.
•Barbosa AC, Pinto MD, Sarkar D et al.
Varietal Influences on Antihypergly-
cemia Properties of Freshly Harvested
Apples Using In Vitro Assay Models. J
Med Food. 2010 Sep 27. [Epub ahead of
print]. 2010.
•Bazzano LA, He J, Ogden LG, Loria
CM, Whelton PK. Dietary fiber intake
and reduced risk of coronary heart dis-
ease in US men and women: the Na-
tional Health and Nutrition Examina-
tion Survey I Epidemiologic Follow-up
Study. Arch Intern Med. 2003 Sep
8;163(16):1897-904. 2003.
•Boyer J and Liu RH. Apple phyto-
chemicals and their health benefits.
Nutr J. 2004 May 12;3(1):5. 2004.
PMID:15140261.
•Carrasco-Pozo C, Gotteland M and
Speisky H. Protection by apple peel
polyphenols against indometacin-in-
duced oxidative stress, mitochondrial
damage and cytotoxicity in Caco-2 cells.
J Pharm Pharmacol. 2010 Jul;62(7):943-
50. 2010.
•Cho E, Seddon JM, Rosner B, Wil-
lett WC, Hankinson SE. Prospective
study of intake of fruits, vegetables,
vitamins, and carotenoids and risk of
age-related maculopathy. Arch Oph-
thalmol. 2004 Jun;122(6):883-92. 2004.
PMID:15197064.
33. İnovatif Kimya Dergisi 33
•Consumers Union of United States, Inc. Do you know what you’re eating? An
analysis of US government data on pesticide residues in foods. Consumers Union
of United States, Inc. Edward Groth III, PhD, Project Director, Charles M. Benbro-
ok, PhD, Consultant, Public Service Projects Department, Technical Division. Feb
1999. 1999.
•Cutler GJ, Nettleton JA, Ross JA et al. Dietary flavonoid intake and risk of cancer
in postmenopausal women: The Iowa Women’s Health Study. Int J Cancer. 2008
August 1; 123(3): 664–671. 2008.
•Dai Q, Borenstein AR, Wu Y, Jackson JC, Larson EB. Fruit and vegetable juic-
es and Alzheimer’s disease: the Kame Project. Am J Med. 2006 Sep;119(9):751-9.
2006. PMID:16945610.
•Davis PA, Polagruto JA, Valacchi G, Phung A, Soucek K, Keen CL, Gershwin ME.
Effect of apple extracts on NF-kappaB activation in human umbilical vein endothe-
lial cells. Exp Biol Med(Maywood). 2006 May;231(5):594-8. 2006. PMID:16636308.
•Flood-Obbagy JE and Rolls BJ. The effect of fruit in different forms on energy
intake and satiety at a meal. Appetite. 2009 April; 52(2): 416–422. 2009.
•Graziani G, D’Argenio G, Tuccillo C et al. Apple polyphenol extracts prevent
damage to human gastric epithelial cells in vitro and to rat gastric mucosa in vivo.
2005 February; 54(2): 193-200. doi: 10.1136/gut.2004.046292. 2005.
•http://www.whfoods.com/genpage.php?tname=foodspice&dbid=7
•Ensminger AH, Esminger M. K. J. e. al. Food for Health: A Nutrition Encyclope-
dia. Clovis, California: Pegus Press; 1986. 1986. PMID:15210.
•Hills BA, Kirwood CA. Surfactant approach to the gastric mucosal barrier: Pro-
tection of rats by banana even when acidified. Gastroenterology 1989;97:294-303.
1989.
•Rabbani GH, Teka T, Saha SK, Zaman B, Majid N, Khatun M, Wahed MA, Fuchs
GJ. Green banana and pectin improve small intestinal permeability and reduce
fluid loss in Bangladeshi children with persistent diarrhea. Dig Dis Sci. 2004
Mar;49(3):475-84. 2004. PMID:15139502.
•Rao NM. Protease inhibitors from ripened and unripened bananas. Biochem Int
1991 May;24(1):13-22. 1991.
•Rashidkhani B, Lindblad P, Wolk A. Fruits, vegetables and risk of renal cell
carcinoma: a prospective study of Swedish women. Int J Cancer. 2005 Jan
20;113(3):451-5. 2005. PMID:15455348.
•Sanchez-Monge R, Blanco C, Diaz-Perales A, et al. Isolation and characterization
of major banana allergens: identification as fruit class I chitinases. Clin Exp Aller-
gy 1999 May;29(5):673-80. 1999.
•Sellmeyer DE, Schloetter DE, Schloetter M et al. Potassium citrate prevents urine
calcium excretion and bone resorption induced by a high sodium chloride diet. J
Clin Endo Metab 2002;87(5):2008-12. 2002.
•Wood, Rebecca. The Whole Foods Encyclopedia. New York, NY: Prentice-Hall
Press; 1988. 1988. PMID:15220.
•http://www.sanalrisk.com/wp-content/uploads/Elaman%C4%B1n-Faydal-
ar%C4%B1.jpg
•http://www.gonlumungulu.com/modules/Resim_Galerisi/resimler/muz_muz_Res-
imleri.jpg
34. İnovatif Kimya Dergisi34
Yavuz Selim KART
Cumhuriyet Üniversitesi
kim_muhselim@hotmail.com
Proses Akım
Şeması Çizimi
için Flosheet
Kullanımı
Tasarım yaparken çizim programlarına, büyük ihtiyaç duyuluyor. Bunun için
birçok program mevcut ve yeri geldikçe birçoğunu üslubumca sizlere anlatmaya
gayret edeceğim. Bu ay anlatacağım çizim programımızın ismi “Flosheet” olarak
geçiyor. Kimin yaptığını bilmediğimiz bu program, oldukça güçlü yönlere sahiptir.
İlk önce programımızı şöyle bir tanıyalım. Programımızı kurmaya gerek duy-
madan, program içinde bulunan Flosheet ikonununa tıklayarak kolayca çalıştıra-
biliriz. Program açıldığında ise şöyle bir sayfa ekranımıza geliyor.
35. İnovatif Kimya Dergisi 35
Yukarıdaki resimde, şekilleri çizeceğimiz alanı ve araç kutularını görmekteyiz.
Akım şemamızı burada oluşturacağız. Bu resim içindeki araç kutularını, iyice ird-
eleyelim. Bu işlemi yaparken de aşağıdaki resim üzerinden anlatalım.
Resimde her bir kısım, ayrıntılı olarak gözükmektedir. Programımız içerik olarak
ise şu kısımlardan oluşmaktadır.
1-) Proses Ekipmanları
2-) Yardımcı Ekipmanlar
3-) Vana ve Boru Teçhizatı
4-) Analog Kontrol
5-) Dijital Kontrol
6-) Ekleme ve bölüm içeriklerini ayarlayabileceğiniz kısım
7-) P ve I Diyagram
8-) Analog Sistem
9-) Dijital Sistem
Bu bölümün içeriğinden bir seçim yapacaksınız ve yan tarafında bulunan “Equip-
ment” kısmından ise seçtiğiniz kısımları görebilirsiniz. Zaten “Layer”dan seçtik-
ten sonra, “Şema Seçme Alanı”nda da seçilen kısımlar ve şekiller ayrıntılı olarak
gözüküyor. “Text” kısmında, yazacağınız yazıların şekillerini ve büyüklüklerini
ayarlayabilirsiniz. “Page” kısmında ise, çizdiğiniz şekile yakınlaşabilir ve uzaklaşa-
bilirsiniz. “Page”in yanındaki araç kutumuzda ise “Options” kısmı bulunmaktadır.
Burada da çizim şemamız noktalı mı olsun renkli bir sayfamız mı olsun vb. gibi
tercihlerimizi ve daha birçok şeyi isteğimiz doğrultusunda ayarlayabiliriz.
Şimdi, bu programda hangi ekipmanlar var ona bir göz atalım.Ben sadece 2 temel
ekipmanı göstereceğim. Diğerleri, sadece eklenti tarzı ufak şeylerdir. Temel ekip-
manlar, “Proses Ekipmanları” ve Yardımcı Ekipmanlar” olarak ikiye ayrılır.
37. İnovatif Kimya Dergisi 37
“Yardımcı Ekipmanlar” kısmında ise aşağıdaki kısımlar bulunmaktadır.
Kısımları tanıdığımıza göre artık nasıl şekil çizilir onu öğrenelim. Şekilleri seç-
tikten sonra, boş alan üzerine tıklayarak şekillerimizi çiziyoruz. Şema alanında
görülen kalem işareti ile şekillerimizi birleştiriyoruz. Şeklin hangi yöne gittiğini
belirtmek için kalem şeklinin altındaki işareti kullanıyoruz. Yönünü ise şemanın
üzerinde bulunan aşağı-yukarı ve sağ-sol işaretleri ile belirliyoruz.Bu yön işlemi-
ni şemalarda da kullanarak yön tayin edebiliriz. Silmek için ise şekil üzerine gelip
sağa tıklamanız yeterlidir.
38. İnovatif Kimya Dergisi38
Bu, örnek olması açısından çizdiğim basit bir şekildir. Basit gibi görünebilir; ancak
ayrıntılı ve dikkatli çizerseniz oldukça sağlam şekiller çıkar. Çizdiğimiz şekilleri
ise resim şeklinde kaydetme olanağımız yok; ama şekilleri “Print Screen” şeklinde
kaydedebilirsiniz. Bu şekilde kayıt, tasarımda kullanırken gereklidir. Ancak şekli
daha sonra düzenlemek istiyorsanız, “File-Save-Kayıt edeceğiniz yeri seçin” adım-
larını izledikten sonra da kaydedebilirsiniz.
Bu aylık anlatacaklarım bu kadar sevgilerimle…
Kaynaklar
Resimleri ve yazıyı hiçbir yerden yararlanmadan sadece programı kullanarak elde
ettim.
39. İnovatif Kimya Dergisi 39
Yararlı Siteler
http://www.altustkimya.com
Kimya Dergisi
İNOVATİF
Google’a Kimya yazdığımızda karşımıza çıkan yararlı bir
site .Sitede neler var şöyle bir inceleyelim. Ocak 2013’ten
beri her ay kimyayla ilgili güncel bilgiler vermekte olan
güzel bir site. Sitede ayrıca kimyayla ilgili makaleler, yapılan
araştırmalarla ilgili yazılar, önemli kimya haberleri ve ev
ortamında yapılabilecek çeşitli deneylerin videoları da yer
almaktadır. Kesinlikle ilginizi çekecek , bilginize bilgi kata-
cak bir site incelemenizi tavsiye ediyorum
http://kimya.bilecik.edu.tr
Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Kimya Bölümü sitesi.
Siteyi ilk açtığımızda bölüm sitesi gibi gözükmesine rağmen
içindeki kimya ile ilgili ders notları öğrenci arkadaşlarımız
için çok iyi bir kaynak.Sitede neler var bir bakalım.Lab-
oratuvar el kitapları, Laboratuvar dersleri için kaynak
dökümanlar, teorik dersler için dökümanlar ve genel
kimya, analitik kimya,endüstriyel kimya dersleri için soru
bankaları mevcuttur. Bunun yanı sıra kimyagerlik mesleği
ile ilgili faydalı sitelere de yer verilmiş. Not sıkıntısı olan
arkadaşlara öneriyorum.
http://taner.balikesir.edu.tr/dersler.php
Bu ay anlatacağım son web sitesi ise daha çok kimya
mühendisi olan veya kimya mühendisliği okumakta olan
arkadaşlarımızın yararlanabileceği bir site.Bu sitede neler
var şöyle bir göz gezdirelim.Siteyi ilk açtığımızda karşımıza
forum sayfası,kimya mühendisleri için yararlı dökümanlar,
kimya ile ilgili makaleler,son dakika kimya haberleri çık-
tığını görmekteyiz.Ayrıca sitede birçok kongre,seminer ve
etkinlik haberlerini içeren duyuru bölümü de yer almak-
tadır. İyi incelemeler diliyorum.
40. İnovatif Kimya Dergisi4040
Kimya Dergisi
İNOVATİF
Kimya Bulmacasi
1 2
3
4
5
6
7
8
9
Soldan Saga
1. 02-2 iyonunu oksit bilesiktir.
3. Atomun çekirdeginde bulunan ve kütlesi yaklasik 1 akb
olan yüksüz tanecik.
4. Atomun çekirdeginde bulunan kütlesi 1 akb'lik +1 yüklü
atom alti parçaciklari.
5. Degismeyen madde miktari.
7. Karisimi olusturan maddeleri fiziksel yöntemlerle
ayristirma.
8. Çözeltide çözünmüs olan göreceli madde miktardir.Düsük
konsantrasyonlu çözeltilere seyreklik yüksek
konsantrasyonlu çözeltilere de derisik çözelti denir.
9. Bir sivinin buhar basincinin ortam basincina esit olmasi.
Yukaridan Asagiya
2. Kimyasal reaksiyondaki giren maddelerle, ürünler
arasindaki iliski.
6. Termal iliski içindeki maddeler arasinda meydana gelen isi
akisini tanimlayan fiziksel özellik.
7. Bir elementin tüm kimyasal özelliklerini gösteren en
küçük parçasidir.
41. İnovatif Kimya Dergisi 41
Kimya Dergisi
İNOVATİF
Kimya Bulmacasi
K
1
A H
2
S
3
T O K
4
I Y O M E T R I
Y A D
O L R
N K M
5
I N E R A L
O T
J
E H
6
B
7
K
8
O N S A N T R A S Y O N
C R
I O
M M
B
9
I L E S I K
T
H
10
i Z L A N D i R i C i
E
Soldan Saga
3. Kimyasal reaksiyondaki giren maddelerle, ürünler
arasindaki iliski. [STOKIYOMETRI]
5. Belli bir formülü olan dogada saf halde bulunan metal
bilesigi. [MINERAL]
8. Çözeltide çözünmüs olan göreceli madde
miktardir.Düsük konsantrasyonlu çözeltilere seyreklik
yüksek konsantrasyonlu çözeltilere de derisik çözelti
denir. [KONSANTRASYON]
9. Iki ya da daha fazla cins elementin belirli oranlarda
birlesmesinden olusan saf madde.
[BILESIK]
10. Elektron, proton ve alfa parçacigi gibi yüklü
parçaciklara çok yüksek kinetik enerji kazandiran alet.
[HiZLANDiRiCi]
Yukaridan Asagiya
1. Pozitif (+) yüklü iyon [KATYON]
2. Kristal yapisinda belirli miktarlarda su molekülü içeren
bilesiklerdir. [HIDRAT]
4. Filiz yapan 6A grubu elementleri [KALKOJEN]
6. Maddenin uzayda kapladigi bosluk. [HACIM]
7. Açik hava basincini ölçmek için kullanilan düzenek.
[BAROMETRE]
Geçen Ayın Çözümü
42. Kimya Dergisi
İNOVATİF
Bende Yazmak İstiyorum
Dergide bende yazmak istiyorum benim de
yazılarım olsun diyorsanız.
***Yazacağınız konuyu belirleyin. (Kimya içeriği olan herhangi bir konu olabilir) Örnek: Polimerden
ya da organikten bir konu ya da sanayide gördüğünüz bir şey ile ilgili bir konu. Kendi cümleleriniz
ile olması şart. Alıntı alıyorsanız kesinlikle kaynak belirtmelisiniz.
***Konuda kullanılan resimlerin kaynakları belirtilmeli.
***Yazılar kesinlikle facebook üzerinden bizlere gönderilmemeli. Çünkü bu oldukça işimizi zor-
laştırıyor. Yazılar inovatifkimyadergisi@gmail.com adresine gönderilmeli.
***Dergi editörlerimiz olan
Ayşe Emir, Caner Kavraz,Gültekin Özdemir,Ebru Çetinkaya
arkadaşlarımıza ulaşması gerekmektedir.
***Yazıları gönderdikten sonra kendiniz ile ilgili bilgileri de mail ile bize göndermelisiniz. Yoksa
yazınız yayınlanmayacaktır.
***Ad Soyad
Ulaşılabilecek Mail Adresi(Hızlı ulaşılabilecek sık kullanılan bir mail olmalı)
Bitirdiğiniz ya da okumakta olduğunuz Üniversite İsmi
Dergiye koyabileceğimiz türden bir profil resminiz.
***Ocak 2014 ayı sayısı için yazılarınızın son teslim tarihi. 20 Aralık 2013 dür.
Her ayın son yazım tarihi 20. de bitecektir. 20. den sonra göndereceğiniz yazılar
Bir sonraki ay yayınlanacaktır.
***Ve son olarak kopyala-yapıştır ile yazıyı ben yazdım gönderiyorum derseniz yazınız kesinlikle
yayınlanmaz. Bu şekilde yazı olmaz. Böyle uyanıklık yapıp kolaya kaçmak fark edilmeyecek bir şey
değil. Sonuçta yazılarınızı okunuyor araştırılıyor. Bir şeylere emek verip orjinal şeyler çıkarırsanız
rağbet görürsünüz. Lütfen bu konulara dikkat edelim.
***Yazılarınızı word dosyası halinde maile atacaksınız. Resimleriniz varsa da konu içinde aralarda
en az bir tane resim olsun. Fikir düşünce tarzı kimya sektöründe sorun yazıları çözüm yazılarında
olmayabilir ama diğer konularda en az bir tane olmalı çünkü görsellik yazıya çok şey katıyor.
***Şimdilik aklımıza gelenler bunlar sorun olursa eklemeler-çıkarmalar yaparız.
***İnovatif Kimya Dergisi gönderdiğiniz yazıların yayınlanıp yayınlanmaması hakkını elinde tutar.