SlideShare ist ein Scribd-Unternehmen logo
1 von 30
ORMAN YANGINLARI İLE MÜCADELEDE ÖNLEYİCİ TEDBİRLER

Yangın çıkmasını önleyecek üç temel unsur vardır.

    ·      Eğitim

    ·      Yangın silvikültürü

    ·      Çıkarılacak kanuni düzenleme

1 EĞĠTĠM

1.1 EĞĠTĠM BĠLĠNÇLENDĠRME FALĠYETLERĠ

        Orman yangınları ile mücadele politikasının baĢarısı halkın bilinçlendirilmesi ve aktif katılımının
sağlanması ile doğrudan iliĢkilidir. Yangının çıkmasına mani olmak en önemli unsurdur. Ülkemiz
ormanlarının yangına hassas yöreleri en fazla nüfusun yaĢadığı, en fazla göçün olduğu, arazinin
kıymetli olduğu, arazi kadastro sorunlarının en fazla yaĢandığı, yangına hassas dönem olan yaz
aylarında yerli ve yabancı turizm hareketlerinin en yoğun yaĢandığı alanlardır.

        Orman yangınlarının çıkıĢ nedenleri incelendiğinde; yüzde 91’i insan (ihmal, dikkatsizlik, kaza,
kasıt), % 9’u ise doğal (yıldırım) kaynaklıdır.(Grafik-1)

       Ülkemizde çıkan orman yangınlarının yüzde 91’i insan kaynaklı olduğuna göre bütün önleme
çalıĢmalarının  temeli   insanımızın,    yani   hedef      kitlenin   eğitiminden   geçmektedir.




                           Grafik-1: Son 10 yıllık yangın çıkıĢ nedenleri grafiği

           Bunun için sürekli orman halk iliĢkileri ve ilgili bütün tarafları içine alan yoğun eğitim
çalıĢmalarının ilgili bütün kurum ve kuruluĢlar, sivil toplum örgütleri, üniversiteler, yazılı ve görsel basın
birlikte insanımızı bilinçlendirme çalıĢmalarını sürdürmelidir. Kısacası toplumsal katılım sağlanmalıdır.

                  Halkın eğitimi için üniversiteler, liseler, ilköğretim okulları, köyler, Ģehir halkı, askeri
birlikler, turizmciler, kamp sakinleri, yazlık tatil siteleri ve köylerinde gerekli bilinçlendirme çalıĢmaları
yapılmalıdır.                                                                                     (Resim-1,2)
ġu anda yürütülen eğitim çalıĢmaları yetersizdir. Eğitimde en baĢarılı dönem, çocukların ilk yılları ilk ve
ortaokul dönemidir. Bu eğitim çalıĢmalarını Milli Eğitim Bakanlığı ile iĢ birliği yapılarak her okulda iki
eğitici seçilerek gönüllülük esasına göre gerekli eğitim argümanları ile doğanın içinde eğitim birimleri
oluĢturularak canlı öğelere dayalı eğitim çalıĢmaları yürütülmelidir. Çocuklar ve gençlere olaylar ve
sonuçları gösterilmelidir. Bu çalıĢmalar eğitimcilere bırakılmalı ortak projeler yürütülmelidir. Ayrıca
hedef kitleleri eğitecek eğitim merkezi ve birimler oluĢturulmalıdır. Çoban eğitimine ağırlık verilmelidir.

1.2 HALK ORMAN ĠLĠġKĠLERĠNĠ DÜZENLEMEK

         Özellikle yaz aylarında orman halk iliĢkileri en üst düzeyde tutulmalıdır. Köylere ziyaretler
yapılmalı, sorunlar mahallinde dinlenmeli, çözüm yolları aranmalı ve ortak yapılabilecek iĢbirliği
araĢtırılmalıdır.

        Ormanların korunmasında köy tüzel kiĢiliği ile iĢbirliği yapılmalıdır. Yangınlar dahil ormana
yönelecek tehditlerde hemen müdahale Ģartı getirilmelidir. Bu geliĢtirildiğinde kritik günlerde köyden
ekip oluĢturması, gerekli gereç ile donatılması, ateĢ yakılmasının önlenmesi ayrıca köyleri tehdit eden
yangınların önlenmesi için gerekli planlama birlikte yapılmalıdır. Bu çalıĢmaların karĢılığında ücret
ödenmelidir.

        Burada yapılması gerekenler, yangın çıkıĢ nedenleri incelenmeli, bu nedenleri ortadan
kaldıracak çalıĢmalar yapılmalı ve yangınları en aza indirmek için gereken eğitim, yanıcı madde
düzenlemesi ve gerekli kanuni sorumluluklar verilmelidir.

1.3 KAMU KURUM KURULUġLARIN GÖREVLERĠ YAPILACAK YARDIMLAġMA VE ĠġBĠRLĠĞĠ
ÇALIġMALARI




      Köy yangınları kapalı alan yangınlarıdır. Ormancı çalıĢanlar olarak, kapalı alan yangınları ile
mücadele konusunda eğitimimiz ve bilgi deneyimimiz söz konusu değildir. Meslek olarak da kapalı
alan yangınları konusunda okullarda eğitim alınmamaktadır. Dolayısıyla bu görev tamamen itfaiye
teĢkilatının görevidir. (Resim-1,2)

        Ayrıca kırsal alanda görev yapan kaymakamlık, belediyeler, jandarma, köy muhtarlığı, Tarım
Köy ĠĢleri Bakanlığı kuruluĢları, sivil savunma teĢkilatı, köy birlikleri, ziraat odaları, sulama birlikleri,
diyanet mensupları, öğretim görevlileri kısacası kırsal kesimde teĢkilatı olan kamu ve özel sektörün bu
alandaki kuruluĢları valiliklere bağlıdır. Hem kırsal alan yangınının çıkmasını önlemek hem de
söndürmek açısından valilikler büyük güce sahiptir. Bu görev valilik ve kaymakamlıklara verilmelidir ve
bu tip yangınlarda bağ, bahçe, anız, zeytinlik gibi yangınların söndürülmesini teĢkilatımızca köy
yangınları belediye veya valilik ve kaymakamlıklarda kurulacak ekipleri tarafından söndürmelidir.

         Tarım Bakanlığı yetkilileri yangın mevsiminden önce köylerde eğitim çalıĢmaları yapmalıdır.
Rüzgarın yüksek, rutubetin düĢük olduğu orman yangınları açısından kritik zamanlarda gezici araçlı
ekipler jandarma ile birlikte köyleri gezerek ateĢ yakmamaları konusunda uyarmalıdır.

        Bu gezici ekipler yanında köy muhtarlığı, cami imamı ve köyde oluĢturulacak gönüllülerden
sabit ekip kurulmalı sivil savunma ekipleri, birlikler de sabit ekiplere destek olmalıdır. Önemli olan
yangının çıkmasını engellemektir. Üzerinde durulması gereken en önemli konu budur.

         Her yıl yangın mevsimi öncesinde; yangın riski yüksek kritik alanlarda bağ-bahçe temizliği ve
her ne suretle olursa olsun ateĢ yakılmaması konusunda, idarece gerekli görülen yerlerde vatandaĢlar
yazılı olarak uyarılmalıdır. Demiryolu kenarların temiz tutulması için gerekli tedbirler alınmalı, enerji
nakil hatlarının özellikle trafolardan köy, beldeye elektrik götürmek üzere oluĢturulan hatların standardı
düĢük olup yangın mevsiminden önce hat ve hat altı bakımları mutlaka yaptırılmalıdır. Bu çalıĢmalar
ve denetimlerin nasıl yapılacağı her yıl yapılan “Ġl ve Ġlçe Orman Yangınlarıyla Mücadele Komisyonu”
toplantılarında karara bağlanmalıdır.

         Piknik alanları gibi özel yangın tehlikesi oluĢturan alanların etrafında gerekli tedbirlerin alınması
için ilgili birimlere yazılı ikazlar yapılmalıdır. Yangına hassas tehlikeli alanlarda; ziraat arazisi ile
ormanlık alan, çalılık ve makilik vasfındaki ormanlık alan ile koru ormanı arasında yangın emniyet
bandı oluĢturulmalıdır.

2. YANGIN SĠLVĠKÜLTÜRÜ

       Arazi yapısı ve hava halleri üzerinde değiĢiklik yapma imkanımız olmadığına göre yanıcı
madde üzerinde gerekli çalıĢmalar yaparak yangına müdahaleyi kolaylaĢtırmak yangının
baĢlangıcından itibaren müdahale edecek ekiplere zaman kazandırmasını sağlayacak çalıĢmaların
tümüne yangın silvikültürü denmektedir.

         Orman yangınları için en riskli bölge olan 0-400 rakımdaki kızılçam ormanlarının yer aldığı
kuĢak maki formasyonunun klimaks olarak yaĢadığı alanıdır. Akdeniz iklim kuĢağında yaĢayan
ülkelerden Yunanistan, Ġtalya, Fransa, Ġspanya, Portekiz gibi ülkelerde maki klimaks olarak kabul
edilmiĢ, maki bitkilerinden zeytin, harnup öncelikli olarak bu zonda tercih edilmiĢtir. Ülkemizde ise maki
klimaks olarak kabul edilmeyip ağaçlandırmak amacı ile dozerle örtü temizliği yapılarak sahadan
uzaklaĢtırılmıĢtır.                                                                            (Resim-1,2)
Resim-1                                        Resim-2

          Bu alanlar kızılçam ağaçlandırmaları ile saf meĢcereler haline dönüĢtürülmüĢtür.

           Kızılçam gençleĢtirme çalıĢmalarındaki teknik çalıĢmayı ülkemize kazandıran tatbikatçı
meslektaĢımız Mehmet YAKA, gençleĢtirmedeki sorunları çözmüĢ olması nedeniyle büyük alanlarda
kızılçam tensil sahalarına girilmesi eklenince devasa genç kızılçam sahalar oluĢmuĢtur.(Resim-3)

          Ağaçlandırma çalıĢmalarına öncülük eden tatbikatçının yanında yer alan üniversite hocalarımız
maki klimaks değil sekonderdir. Bu nedenle bu kuĢakta asli ağaç türü olan kızılçam olmalıdır. YaĢ
sınıfları doğrultusunda yapılan planlarda aynı yaĢlı saf kızılçam meĢcereleri elde etmek olunca, bu
anlayıĢ doğrultusunda baĢarılı ağaçlandırma ve gençleĢtirme sahaları oluĢturulmuĢtur. Biyolojik
çeĢitlilik göz ardı edilmiĢtir.

        Ancak bu çalıĢmalar yapılmamıĢ olsaydı bu günkü yeĢil dokuyu bulmak mümkün olmayabilirdi,
çünkü halkımız fidan dikilmeyen özellikle makilik alanı açmayı mubah görmektedir. Bu alanlar açma
yapılarak tamamen ortadan kaldırılabilirdi.
Resim-3

      1994 yılında Antalya’nın amenajman planları yenileme çalıĢmaları sırasında, GazipaĢa ĠĢletme
Müdürlüğü yaparken gelen denetçiler ile uygulamacılar arasında tartıĢmalar yaĢanmıĢ, yapraklı türleri
keserek sahadan uzaklaĢtırılması konusunda emir verilmesine karĢın kesilmemiĢtir. Alanya ĠĢletmesi
de GazipaĢa’yı örnek göstererek, verilen emri uygulamamıĢtır.

       Antalya amenajman heyetleri daimi olarak geldiğinde heyet baĢkanlarından Akın MIZRAKLI,
Emin GÜZENGE ile birlikte sorunlar yerinde değerlendirilerek ilk defa fonksiyonel plan ve yapraklılılar
konusunda uygulayıcılar ile birlikte hareket edilmiĢtir.

        Sahada mevcut maki elemanlarını uzaklaĢtırmak için yıllarca yoğun emek ve para
harcanmıĢtır. Ayrıca bu alanlarda odun kömürü yapımı adı altında yapraklı türler yıllarca hoyratça
kesilmiĢtir. Bu oluĢturduğumuz saf kızılçam meĢcereleri potansiyel yangın alanları haline gelmiĢtir. Bu
sahalar belirli periyotlarla tekrarlanan kuraklık yıllarında yanmaktadır. (Antalya-Karabük, Antalya-
AkbaĢ, Mersin-Gülnar, Çanakkale-Ġntepe, Muğla-Fethiye, Muğla-Kemer, Muğla-Marmaris, Muğla-
Milas, Antalya-Düzlerçamı’nda olduğu gibi) Yangının sık aralıklarla tekrarlanması yangın
ekosisteminde değiĢikliklere sebep olmaktadır.

         Bu alanlarda kızılçam ormanları kurulurken amaç en yüksek odun hasılası elde etmektir.
Çünkü bu rakımda kaliteli ağaç yetiĢmesi mümkün değildir. Özellikle Mersin TaĢucu Kağıt Fabrikası,
Dalaman Kağıt Fabrikasının kapanması sonucunda KahramanmaraĢ, Adana, Mersin, Antalya,
Denizli, Muğla, Ġzmir sahil Ģeridinde yer alan genç kızılçam ormanlarından elde edilen lif yonga,
kağıtlık odun maliyetinin yüksek ve tüketim merkezlerine uzak olması, üretimin tensile ayrılan
alanlardan karĢılanma kolaylığı ile ekonomik olmadığı gerekçesiyle meĢçere bakımları
yapılamamaktadır.

        Yapılan bakımlar ise yetersiz kalmıĢ olup yanıcı madde miktarı her geçen yıl artmıĢtır. Son 5
yılda çıkan büyük orman yangınlarının söndürme çalıĢmalarını yerinde incelemek için giden üst
yöneticiler yangının büyüme sebebinin bakımsızlık olduğunu gözlemlemiĢlerdir. (Resim-4)

Kısacası bütün büyük yangınlar bakımsız ormanlık alanlarda gerçekleĢmiĢtir.
Resim-4

       Bu durum dikkate alınarak bakım çalıĢmalarına ağırlık verilmeye baĢlanmıĢtır. Bakım
çalıĢmaları zamanında yapılamadığında yanıcı madde miktarı daha da artacaktır.

         Avrupa Ormanlarının Korunması VarĢova Bakanlar Konferansı ( 5-7 Mayıs 2007 ) alınan 1
nolu kararın 27. paragrafında yüksek yangın riskine haiz ormanlardaki bio kitlenin üretim yoluyla
çıkartılarak yangın hassasiyetinin azaltılmasına ülkemizde imza atmıĢtır. Bakım çalıĢmaları
sürdürülmelidir.

       Ülkemizde sunta ve lif yonga sektörünün en parlak dönemini yaĢadığı bu süreçde bakım
çalıĢmaları yapılamadığı takdirde gelecekte bu sektörde doğacak olan kriz, iĢçilik maliyetlerinin
yüksekliği nedeniyle yapılamama veya kesilen envalin ormana terki söz konusu olacaktır. Bu da yanıcı
madde miktarını azaltmayacaktır. Yangınla mücadele hizmetlerinde çalıĢan iĢçiler daimi iĢçi
kadrosuna geçtiklerine göre yangın mevsimi dıĢında bu sahalarda performans yükseltme ve yangın
önleme, yanıcı madde azaltma çalıĢmaları adı altında bakım çalıĢmaları etkili Ģekilde sürdürülmelidir.
Gerekirse tüketim merkezine yakın olan yangına az hassas genç sahalarda üretim azaltılmalı yangına
hassas sahalara öncelik verilmelidir.

                                     YILLAR                           1000 m3
ÇalıĢmalar
                 2000       2001       2002       2003        2004        2005      2006       2007
Tensil           4.300      4.200      3.900      3.500       3.250       3.100     3.000      3.200
Bakım            3.500      4.000      4.500      5.000       5.500       6.000     7.000      9.370




        Son yıllarda yapılan bakım çalıĢmaları, tensil çalıĢmalarından elde edilen orman emvalinin üç
katını geçmiĢ olmasına rağmen halen yetersizdir.(Tablo-1)

          Yangına hassas yörelerde bakım çalıĢmaları mutlaka kıĢ aylarında yapılmalı üzerine yağmur
yağmalıdır. Ġbreler ve ince yanıcı maddeler yangın mevsimine kadar sıcakla birlikte erimeli, oturmalı
sıkı istiflenmelidir.(Resim-5)
Resim-5




 Resim-6                                        Resim-7

Mayıs ayından sonra yapılan bakım çalıĢmaları yangın riskini arttırır, söndürmeyi zorlaĢtırır. (Resim-
6,7)

Yine ekonomik olmadığı gerekçesiyle yeterince yol yapılamaması da eklenince potansiyel yangın riski
yüksek, alanlar oluĢmuĢtur. Kütahya, Bolu, Adapazarı, Zonguldak, Kastamonu, Sinop, Amasya
karaçam ormanlarında da yeterince bakım yapılamadığı için artan kuraklıkla birlikte riskli alanlar haline
gelmiĢtir. Yanıcı madde miktarının artması ile birlikte çıkan yangınların kontrol

altına alınması zorlaĢmakta çıkan yangınlar büyüme eğilimine girmektedir.(Resim-8)

       Yapılan çalıĢmalarda makilik alanların ve alt rejyonda mevcut yapraklıların korunması,
amenejman planlarının foksiyonel olarak biyolojik çeĢitliliği önde tutan anlayıĢ içinde yeniden
yapılması yangın silvikültürü göz önünde tutulularak yeniden planlanması gerekmektedir.
Resim-8

       Yangına dayanıklı orman kurma çalıĢmaları yangın silvikültürünün temellerinden biridir. 0- 400
rakımdaki kızılçam meĢcerelerinde yöresel ve coğrafi Ģartlara bağlı yangına dayanıklı türler doğal
ortamında bulunmaktadır.

       Yıllardır karıĢık meĢcerelerin orman yangınlarına dayanıklı olduğu konuĢulmasına karĢın bu
konuda ağaçlandırma ve gençleĢtirme sahalarının kenarına bir iki sıra servi dikmekten öteye
geçilememiĢtir. (Resim-9)

         Servi bantları oluĢturulması yararlı olmaktadır. ancak yangına karĢı dayanıklı mezarlık
servilerinde o kadar gen kirlenmesi geçirmiĢtir ki fidanlıkta üretilen serviler bu amaca hizmet
etmemektedir. Ayrıca amaca göre dikim yöntemi çok önemlidir. Yangın önlemek için dikilen serviler
çok sıkı olmalı ve rüzgarı ve ibre kabuk atmalarını engellemelidir. Aralıklı dikilen servilerde dayanıĢma
olmadığı için dal ayrılması olmakta ve amaca hizmet etmemektedir.(Resim-10)




Resim-9              iki resimdeki fark ortadadır       Resim-10
Orman yangınları ülkemiz gündemine girerek öne çıkmadan önce uygulayıcı birimler, bu
sorunu yaĢadıkları için çözüm arayıĢı içine girerek bazı çalıĢmalar yapmıĢ ise de, bir disiplin
oluĢturulamamıĢtır. (Resim-11)

        1997 Düzlerçamı yangınından sonra yapraklı türler ve servi öne çıkarılarak çalıĢmalar
yürütülmüĢtür. Ayrıca yapılan silvikültür çalıĢmalarında mevcut palamut meĢelerini sahada bırakarak,




Resim-11

meĢeler arasına hektarda 600 adet kızılçam, yol kenarlarına ise 7 sıra kara servi dikilmiĢtir. (Resim-
12)




Resim-12                                         Resim-13

       Korunan palamut meĢelerinin altında, ince yanıcı materyal olan ot bitmediği için bu durum
adeta yangın söndürme çalıĢmalarında istasyon görevi yapmaktadır. (Resim-13)
MeĢelerin altında, yangına karĢı en dayanıklı bitki olan, dezentere çok fazla yetiĢmektedir.
Zaten palamut meĢesi geç tutuĢan ancak yandığında büyük enerji ortaya çıkaran, yanarken ilerleme
konisi oluĢturmayan yukarı doğru yanarken söndürülme çalıĢmalarında kolaylık sağlamaktadır. Bu
çalıĢmaların                 sürdürülmesi                 gerekmektedir.                 (Resim-14)




Resim-14




Resim-15                                       Resim-16

       Bırakılan meĢelerin kuĢ ve sincap popülasyonunu artırdığı gözlenmektedir. (Resim-15)

        Kızılçam hızlı büyüyen iyi bonitette yılda 5 defa sürgün verebilen kuraklığa dayanabilen
ülkemiz için bulunmaz bir ağaç türüdür. Bu nedenle üretim ormanı kurulabilecek her yerde kurulmalıdır
(Resim-16).
Yanan ormanlık alanlarda üretim ormanı kurulamayacaksa bu alanlarda yangına dayanıklı, o
bölgenin doğal türleriyle ağaçlandırma çalıĢmaları yapılmalı ve yangına dayanıklı sistemler
kurulmalıdır.




Resim-17                                             Resim-18

      Yanan orman alanları kendi haline bırakılsa bile maki bitkileri kök sistemleri zarar
görmedikleri için hemen harekete geçerek sahayı kaplamaktadır. (Resim-17,18,19,20,21,22)




Resim-19                                                                              Resim-20




Resim-21                                         Resim-22
Burada kullanılacak ağaç türleri mevcut maki elamanlarından yangına dayanıklı
olanlara öncelik verilmelidir. Bu konuda Prof. Dr. Tuncay NEYİŞÇİ’nin yangına dayanıklı
türler ile ilgili araştırma çalışmalarını içeren “Yangına Dayanıklı Orman Kurma” kitabı
dikkate alınmalıdır. Servi bantları oluşturulması yararlı olmaktadır. (Resim-23)




  Resim-23




Resim-24                                    Resim-25

       Orman yangınlarının söndürme çalışmalarında yıllardır edindiğimiz tecrübeler dikkate
alındığında;2000 yılı Manavgat büyük yangınında olduğu gibi,orman yangını tepe yangını
şeklinde yaşlı meşcerede 4 kilometrelik sırt boyunca devam ederken, bu hat boyunca 1994
yılında yanan ağaçlandırılmış sahaya geldiğinde o kadar kritik şartlara rağmen yangın 4
kilometrelik hat boyu yangın hızını keserek tepe yangını özelliğini kaybettiği gibi
ağaçlandırma sahasında aynı hızla devam etmemiştir. Sadece atmalarla birlikte gruplar
halinde yanmalar olmuştur. (Resim-24)

       Bunun nedeni açıktır. Yanıcı maddenin devamlılığı yoktur ve boyu kısalmıştır (Resim-
25). Bu dikkate alındığında sırtlara doğru yanıcı madde miktarı azalacak ayrıca yanıcı
maddenin boyunun da kısalması gerekmektedir. Daha sonra olan yangınları gözlediğimizde
aynı şekilde sonuçlar verdiği görülmüştür.

       Bunun ispatı için açık alanda oluşturulan sistem defalarca yakılmış doğal yangının
verdiği sonuçları vermiştir. Yanıcı maddenin azalması ile birlikte alev ucunda ayrılma
olmuştur. (Resim-26, 27, 28, 29, 30, 31)




       Resim-26                                        Resim-27




       Resim-28                                        Resim-29

    Yangın emniyet yol ve şeritleri yolların kenarına boysuz yangına dayanıklı melengiç
kullanılması söndürme çalışmalarına büyük oranda yardımcı olacaktır. Buna bir de yangına
dayanıklı maki elamanları ile yapılacak ağaçlandırma çalışmaları eklendiğinde sistem daha da
verimli olacaktır. (Resim-32)
Resim-30                                     Resim-31




      Resim-32                                     Resim-33

       Ayrıca genç meşcere blokları ile büyük tensil blokları arasında yaşlı meşçereden
oluşan ormanlık alan bırakılmalıdır. (Resim-33)
Resim-34

 Sıklık bakımı çalışmaları sırasında yapılan bakım patikaları yangın esnasında dozerlerle
kolayca yol veya şerite dönüştürülecek yerlerde yapılmalıdır.

        Bakım çalışmalarında ve tensillerde mevcut yapraklı ve dere vejetasyonunda yetişen
kızılağaç, çınar, zakkum gibi diğer yapraklı türler bırakılmalıdır. Saha yanmasına karşın dere
vejetasyonu zarar görmemektedir. 1997 Düzlerçamı yangınında ateş içinde kalan üç
meslektaşımız dere vejetasyonu içine kaçarak kurtulmuşlardır. (Resim-34)


        Ülkemizde orman yangınları ile mücadele çalışmaları çerçevesinde yangın emniyet
yol ve şeritleri oluşturulmuştur.

       Yangın emniyet şeritleri meyilli arazide büyük bakım masrafları gerektirdiği gibi
bakım zorlukları taşımaktadır ayrıca yağan şiddetli sağanak yağışlarında erozyon olukları
oluşturarak büyük toprak kayıplarına sebep olmaktadır. Her yıl bakımları mutlaka
yapılmalıdır. (Resim-35)

       Bu güne kadar yangın önlemede pek de etkili olmadığı bütün yangınlarda görülmüştür.
Mevcut sistemde yangın bütün yangın emniyet şeritlerini istisnasız geçmiştir (Şekil-1). Çünkü
yangın emniyet şerit ve yollarının sürekli bakımları yapıldığında mevcut üstteki verimli
toprak yanlara yığılmakta bol ışıkla birlikte yangın emniyet yol ve şeritlerinin kenarlarında
yüksek boylu ve bol dallı yanıcı madde oluşmaktadır. Yangın geldiğinde bu alanlarda yangına
müdahale imkanı dahi kalmamakta gelen yangın karşı tarafa geçmektedir (Resim-36)
Resim-35                                        Resim-36

       Bunun için yangın emniyet yol ve şeritlerinin yeniden yapılandırması gerekliliği
ortaya çıkmıştır. Yangınlara müdahale esnasında edindiğimiz bu tecrübeler doğrultusunda
oluşturmamız gereken sistem yangınların doğal seyrinin taklidi şeklinde olmalıdır.

        Sistem söndürme çalışmalarında kullanılmak amacıyla, sırtlarda (Şekil-2) ve düz
ormanlık alanlarda uygulanmak üzere ayrı ayrı planlanmalıdır. Kurulacak yapılandırma,
yangın söndürme çalışmalarına yardımcı olmalı ve kolaylık sağlayacak şekilde
planlanmalıdır. Teorik görüşler yerine doğal yangın pratiğindeki seyir ile gözlemler esas
alınmalıdır. özellikle ince ve dar sırtlarda yangın emniyet şerit ve yolu yapılamayan yerlerde
sırtın iki tarafına kesinlikle yangına dayanıklı servi veya yapraklı türlerle bantlar
oluşturulmalıdır.
Şekil-1




Şekil-2




Şekil-3
Düz alanlarda ise yola yaklaştıkça boyları ve sayıları azalmalıdır.(Şekil-3)

        Yangın silvikültürünün en önemli argümanı bakım çalışmalarıdır. Kızılçam biyolojisi
gereği hızlı gelişen türdür. Boniteti yüksek sahalarda yılda 3-5 sürgün verdiği bilinmektedir.
Yapılacak bakım müdahaleleri bonitetin yüksek olduğu alanlarda hızla kapalılığı tesis
etmekte, zayıf bonitetlerde ise müdahale sonrası kırılan kapalılık sağlanamamaktadır.
Müdahalenin dikkatli yapılması gerekmektedir. Yaptığımız saf kızılçam ağaçlandırmaları ve
tensil çalışmaları potansiyel yangın alanları oluşturmuştur. Bu alanlarda ekonomik olmadığı
gerekçesiyle yeterli miktarda yol yapılmadığından bakım da yapılamamıştır. Bu sahalarda
çıkan orman yangınları kısa sürede büyüyerek afet halini almaktadır.

        Bu sahalardaki yangın söndürme çalışmalarında en deneyimli yangın uzmanlarına ve
yeterli miktarda yer ve hava gücü organizasyonuna sahip olsanız bile yangını yönlendirme
imkanı olmadığı gibi söndürme çalışmaları da o kadar zor olacaktır. (Resim-37)

        Genç meşçerelerden (a, ab, b, bc) oluşan blok ibreli ormanlık alanların birçoğunda
yeterince yol ve yangın emniyet yolu bulunmamaktadır. Bazılarında ise yangın emniyet
yolları olsa bile, bu yangın emniyet yollarının birçoğundan araç geçememektedir.




         Yangına Birinci Derece Hassas Orman Bölge Müdürlüklerinde blok ibreli genç
meşçereler ile yangına İkinci Derecede Hassas ancak orman yangını açısından büyük risk
oluşturan genç kızılçam ve karaçam meşçerelerinin (Resim38, 39, 40, 41) blok olarak yer
aldığı büyük vadilerde koruma bandı ve yangın müdahale cephesi oluşturulması ile ilgili tüm
giderler,’’Karşılanması için gerekli düzenlemeler 2007 yılında yapılarak başlatılmış olup
2008 yılında 20 milyon YTL harcanmıştır.
Resim-38      Resim-39




   Resim-40
Resim-41

       Ülkemizde çıkan orman yangınlarının büyümesinin ana nedeni de budur. 0 -400
rakımdaki kızılçam ormanlarındaki genç meşçerelerin bakımının mutlaka yapılması
zorunludur. Bu yangın silvikültürünün bir gereğidir. Artan kuraklıkla birlikte karaçam
meşçereleri de aynı riski taşımaktadır. Basra alçak basıncının etkili olduğu temmuz, ağustos
aylarında kuzey bölgeleri ve Marmara Bölgesi’ndeki derin vadilerde bulunan karaçam
ormanlarında yangınların büyümesinin en önemli nedenlerinden birisi de silvikültür bakımı
olmaması ve söndürme çalışmalarında yeterince iyi örgütlenilememesidir. (Resim-42,43)




    Resim-42                                        Resim-43
Örneğin, hektarda 22 000 ferdin olduğu bir karaçam meşceresinde yangını yönetmek ve
söndürmek kolay değildir. Bir de mevcut yolların kenarında yeterli bakım yapılamadığı için
yangın anında bu yollara arazöz sokulup müdahale etme imkanı bile yoktur. (Resim-44,45)




    Resim-44                                      Resim-45

       Elimizde ileri teknoloji ürünü arazözler olmasına rağmen asfalt yol kenarında bile
yangını önleme mümkün olamamaktadır.(Resim-46,47,48,49)




    Resim-46                                       Resim-47
Resim-48                                          Resim-49

       Bir sıra ağaç kesildiğinde müdahale imkanı artmaktadır.(Resim-49)




    Resim-50                                         Resim-51

      Kara unsurlarının kullandığı arazözlerin müdahalesine imkan tanımadığı gibi mevcut
yollarda yangını önleme cephesi olarak kullanmaya da imkan vermemektedir. (Resim-50,51)

       Greyderle yapılan bakımlar sonucu üst verimli toprak sürekli kenarlara yığılmaktadır.
Bol ışıkla birlikte yol kenarlarındaki fertlerin daha hızlı büyümesine neden olmaktadır.
Buralarda yapılacak şiddetli bakımla genç ve blok meşcerelerde yangın söndürme çalışmaları
kolaylaşacaktır.




       Resim-52                                          Resim-53

        Resimde görüleceği üzere yolun her iki tarafında iki-üç sıra ağaç kesilmelidir. Tek sıra
ağaç kesiminden sonra yangına müdahale edecek arazöz ekiplerine kolaylıkla müdahale
imkanı sağladığı görülmektedir. İki sıra ağaç kesildikten sonra meşcere boyunun düştüğü kara
ekipleri ile arazözlerin çıkacak yangınlarına müdahalede kolaylık sağlayacağı görülmektedir.
(Resim-52, 53)

       Yol kenarında müdahale çalışmalarında ölçü yolun genişliğinin 2,5 katı kenarında
ağaç olmamalı ancak yangına dayanıklı boysuz yapraklı olabilir. Kesmesine kıyamadığımız
yol kenarı ağaçları yangın müdahale cephelerini kolayca aşmaktadır. (Resim-54, 55, 56, 57,
58, 59, 60, 61)




    Resim-54                             Resim-55




    Resim-56                                      Resim-57




   Resim-58                                          Resim-59
Resim-60                                       Resim-61

      Bu blok genç meşcerelerde gerekli bakım yapılmadığı için yollarda ağaç yetişmiştir.
(Resim-62)

       Yolun iki kenarındaki ağaçların dalları birbirine girmiş durumdadır. Yangın esnasında
bu yollardan araç geçemediği gibi, yangına müdahale eden kara birlikleri yangının içinde
kalabilmektedir. (Resim-63)




    Resim-62                                      Resim-63

        Yangına birinci derece hassas genç yaşlı kızılçam ve karaçam meşcerelerindeki yol,
yangın emniyet yol ve şeritleri kenarlarında kuru dal budanması ve çalı temizliği 30 metrelik
şerit halinde yolun iki tarafında yapılmalı ayrıca bakım çalışmaları mutlaka yapılmalıdır.
Bunu sağlamak için yoğun çaba harcanmaktadır.

        Bu amaçla Adana, Kahramanmaraş, Mersin, Muğla, Antalya, Denizli, Kütahya,
Kastamonu, Sinop, Zonguldak, Bolu, Ankara Orman Bölge Müdürlüklerinde yol kenarı
çalışma uygulamaları sürdürülmektedir. (Resim-64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75,
76, 77, 78, 79, 80, 81)
Resim-64   Resim-65




Resim-66   Resim-67




Resim-68   Resim-69
Resim-70    Resim-71




Resim-72    Resim-73




Resim-74   Resim-75
Resim-76   Resim-77




Resim-78    Resim-79
Resim-80

   Yanıcı madde miktarını azaltmak amacıyla yol kenarlarından başlamak üzere bakımdan
sonra üretim artıklarını yonga haline getiren çalı doğrayıcılar kullanılması
düşünülmelidir.(Resim-80)

    Ayrıca kış aylarında yağmurdan sonraki üç gün içinde yol kenarlarında kontrollü yakma
yapılarak yanıcı madde miktarının azaltılması gerekmektedir. Bu sadece yangına hassas yol
kenarlarında yapılmalıdır. Kontrollü yakma işi yapılırken yanıcı madde ve alttaki diri örtü
büyük yığınlar halinde yakılmamalıdır. Üst toprağın zayıf olduğu rendiza ve serpantin ana
kayasında yol kenarında kontrollü yakma işi yol içinde yakılmalıdır. Zira meşçere altında
yakıldığında kurumalar olmaktadır.
Resim-81
Resim-82

         Yakılma işleminin çalı köklerinin üzerinde yapılması gerekir. Bu şekilde tüm
meşçerenin altının temizlenmesi ve yakılması söz konusu değildir. Özellikle yangın
başlangıcında yeterli ince yanıcı madde olmamasıdır. Yeterli yanıcı madde olmadığında
yangının yayılma ve büyüme hızını düşürmekte müdahale etme ve yönlendirme, söndürme
çalışmalarını kolaylaştırmaktadır. Orman yangınlarının çıkma sebebinin yüzde 91’ının ihmal
ve dikkatsizlikten çıktığı dikkate alındığında bu çalışmaların ne kadar yerinde olduğu
anlaşılacaktır. (Resim-81,82)

3. YASAL ÖNLEMLER

         Belediyeler ve diğer kuruluşlarca çöp döküm alanlarının etrafında yangın emniyet
bantları oluşturularak, bu husus İl ve İlçe Yangınla Mücadele Komisyonu kararlarına
geçirilerek sorumluluklar verilmelidir.




      Resim-22                                           Resim-23

         Turistik alanlar, oteller, tatil siteleri, tatil köyleri, kamp yerleri, ormana bitişik meskun
mahaller, her türlü tesislerle orman arasına yangın tehlikesine karşı belirli mesafe bırakmalı,
yangına dirençli bitkiler kullanılmalı, binalar ve çatılarının yangına dayanıklı malzemelerden
yapılmalı, yangın için gerekli araç ve gereçlerle donatılmalı, işletme ruhsatı verilirken bu
şartlar aranmalıdır. (Resim-22,23)

Weitere ähnliche Inhalte

Was ist angesagt?

solunum sistemi fizyoanatomisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
solunum sistemi fizyoanatomisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )solunum sistemi fizyoanatomisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
solunum sistemi fizyoanatomisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Historiku i shkolles
Historiku i shkollesHistoriku i shkolles
Historiku i shkollesCanë Zhuja
 
Ameliyathanede ve Özel Durumlarda Kardiyak Arrest
Ameliyathanede ve Özel Durumlarda Kardiyak ArrestAmeliyathanede ve Özel Durumlarda Kardiyak Arrest
Ameliyathanede ve Özel Durumlarda Kardiyak ArrestAnış Arıboğan
 
Kırık çıkık acil yaklaşımı (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Kırık çıkık acil yaklaşımı (fazlası için www.tipfakultesi.org )Kırık çıkık acil yaklaşımı (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Kırık çıkık acil yaklaşımı (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
murad insaat mexanikası.pptx
murad insaat mexanikası.pptxmurad insaat mexanikası.pptx
murad insaat mexanikası.pptxEliteMusic1
 
hipoksi ve çeşitleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
hipoksi ve çeşitleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )hipoksi ve çeşitleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
hipoksi ve çeşitleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
NIHSS, ASPECTS ve Modifiye Rankin Skalası
NIHSS, ASPECTS ve Modifiye Rankin SkalasıNIHSS, ASPECTS ve Modifiye Rankin Skalası
NIHSS, ASPECTS ve Modifiye Rankin Skalasıconfusetobscur
 
Frakturat
FrakturatFrakturat
FrakturatD. Sh
 
larinks hastalıkları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 larinks hastalıkları (fazlası için www.tipfakultesi.org ) larinks hastalıkları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
larinks hastalıkları (fazlası için www.tipfakultesi.org )www.tipfakultesi. org
 
Radyasyon guvenligi
Radyasyon guvenligiRadyasyon guvenligi
Radyasyon guvenligiendohem
 
Sëmundjet Iskemike të Zemrës
Sëmundjet Iskemike të ZemrësSëmundjet Iskemike të Zemrës
Sëmundjet Iskemike të ZemrësDriton Baloku
 
Rezervatii naturale
Rezervatii naturaleRezervatii naturale
Rezervatii naturalestefanmoraru
 

Was ist angesagt? (20)

solunum sistemi fizyoanatomisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
solunum sistemi fizyoanatomisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )solunum sistemi fizyoanatomisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
solunum sistemi fizyoanatomisi (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Kas gevşetici
Kas gevşeticiKas gevşetici
Kas gevşetici
 
Historiku i shkolles
Historiku i shkollesHistoriku i shkolles
Historiku i shkolles
 
Ameliyathanede ve Özel Durumlarda Kardiyak Arrest
Ameliyathanede ve Özel Durumlarda Kardiyak ArrestAmeliyathanede ve Özel Durumlarda Kardiyak Arrest
Ameliyathanede ve Özel Durumlarda Kardiyak Arrest
 
Kırık çıkık acil yaklaşımı (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Kırık çıkık acil yaklaşımı (fazlası için www.tipfakultesi.org )Kırık çıkık acil yaklaşımı (fazlası için www.tipfakultesi.org )
Kırık çıkık acil yaklaşımı (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Projekt
ProjektProjekt
Projekt
 
murad insaat mexanikası.pptx
murad insaat mexanikası.pptxmurad insaat mexanikası.pptx
murad insaat mexanikası.pptx
 
hipoksi ve çeşitleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
hipoksi ve çeşitleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )hipoksi ve çeşitleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
hipoksi ve çeşitleri (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
NÖROLOJİK MUAYENE
NÖROLOJİK MUAYENENÖROLOJİK MUAYENE
NÖROLOJİK MUAYENE
 
NIHSS, ASPECTS ve Modifiye Rankin Skalası
NIHSS, ASPECTS ve Modifiye Rankin SkalasıNIHSS, ASPECTS ve Modifiye Rankin Skalası
NIHSS, ASPECTS ve Modifiye Rankin Skalası
 
Frakturat
FrakturatFrakturat
Frakturat
 
larinks hastalıkları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 larinks hastalıkları (fazlası için www.tipfakultesi.org ) larinks hastalıkları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
larinks hastalıkları (fazlası için www.tipfakultesi.org )
 
Radyasyon guvenligi
Radyasyon guvenligiRadyasyon guvenligi
Radyasyon guvenligi
 
Sëmundjet Iskemike të Zemrës
Sëmundjet Iskemike të ZemrësSëmundjet Iskemike të Zemrës
Sëmundjet Iskemike të Zemrës
 
Alkoolet alkol
Alkoolet alkolAlkoolet alkol
Alkoolet alkol
 
Uzamis sarilik
Uzamis sarilikUzamis sarilik
Uzamis sarilik
 
Felçler
FelçlerFelçler
Felçler
 
Rezervatii naturale
Rezervatii naturaleRezervatii naturale
Rezervatii naturale
 
Duyular
DuyularDuyular
Duyular
 
Parkinson rehabilitasyonu
Parkinson rehabilitasyonuParkinson rehabilitasyonu
Parkinson rehabilitasyonu
 

Mehr von Orman Dairesi

Orman Yangın Resimleri
Orman Yangın ResimleriOrman Yangın Resimleri
Orman Yangın ResimleriOrman Dairesi
 
Tc kktc son protokol
Tc kktc son protokolTc kktc son protokol
Tc kktc son protokolOrman Dairesi
 
Orman yanginlari i̇le mücadelede gerekli̇ bi̇lgi̇ler
Orman yanginlari i̇le mücadelede gerekli̇ bi̇lgi̇lerOrman yanginlari i̇le mücadelede gerekli̇ bi̇lgi̇ler
Orman yanginlari i̇le mücadelede gerekli̇ bi̇lgi̇lerOrman Dairesi
 
Kktc 2008 2009 kuraklık rapor
Kktc  2008 2009 kuraklık raporKktc  2008 2009 kuraklık rapor
Kktc 2008 2009 kuraklık raporOrman Dairesi
 
çAmkese böceği bilgi notu.
çAmkese böceği  bilgi notu.çAmkese böceği  bilgi notu.
çAmkese böceği bilgi notu.Orman Dairesi
 
çAmkese + kabuk böceği + mücadele yöntemleri
çAmkese + kabuk böceği + mücadele yöntemleriçAmkese + kabuk böceği + mücadele yöntemleri
çAmkese + kabuk böceği + mücadele yöntemleriOrman Dairesi
 
2008 ilaçlama semineri orman dai̇resi̇ salih
2008 ilaçlama semineri orman dai̇resi̇ salih2008 ilaçlama semineri orman dai̇resi̇ salih
2008 ilaçlama semineri orman dai̇resi̇ salihOrman Dairesi
 
2007 ilaçlama semineri guliz son
2007 ilaçlama semineri guliz son2007 ilaçlama semineri guliz son
2007 ilaçlama semineri guliz sonOrman Dairesi
 
Ulusal ormancilik kavrami
Ulusal ormancilik kavramiUlusal ormancilik kavrami
Ulusal ormancilik kavramiOrman Dairesi
 
K1z1lçam orijin ara t1rmas1 deneme alanlar1 plan1
K1z1lçam orijin ara t1rmas1 deneme alanlar1 plan1K1z1lçam orijin ara t1rmas1 deneme alanlar1 plan1
K1z1lçam orijin ara t1rmas1 deneme alanlar1 plan1Orman Dairesi
 
Dünden bugüne ağaçlandırma 1879 2004
Dünden bugüne ağaçlandırma 1879   2004Dünden bugüne ağaçlandırma 1879   2004
Dünden bugüne ağaçlandırma 1879 2004Orman Dairesi
 
öZet olarak kıbrıs vegetesyon yapısı
öZet olarak kıbrıs vegetesyon yapısıöZet olarak kıbrıs vegetesyon yapısı
öZet olarak kıbrıs vegetesyon yapısıOrman Dairesi
 
Kktc çölleşmeni̇n neresi̇nde
Kktc çölleşmeni̇n neresi̇ndeKktc çölleşmeni̇n neresi̇nde
Kktc çölleşmeni̇n neresi̇ndeOrman Dairesi
 
Eucalyptus occidentalis endl swampyate flat toopped yate
Eucalyptus occidentalis endl swampyate   flat toopped yateEucalyptus occidentalis endl swampyate   flat toopped yate
Eucalyptus occidentalis endl swampyate flat toopped yateOrman Dairesi
 
Ekstrem periyot kuraklık hk. 1.12.2008
Ekstrem periyot kuraklık hk. 1.12.2008Ekstrem periyot kuraklık hk. 1.12.2008
Ekstrem periyot kuraklık hk. 1.12.2008Orman Dairesi
 
B mormancilik organizasyonları
B mormancilik organizasyonlarıB mormancilik organizasyonları
B mormancilik organizasyonlarıOrman Dairesi
 
03.06.2012 akdeniz yangını
03.06.2012 akdeniz yangını03.06.2012 akdeniz yangını
03.06.2012 akdeniz yangınıOrman Dairesi
 
15.07.2012 deği̇rmenli̇k yangini
15.07.2012 deği̇rmenli̇k yangini15.07.2012 deği̇rmenli̇k yangini
15.07.2012 deği̇rmenli̇k yanginiOrman Dairesi
 
14.07.2012 güngör yangini
14.07.2012 güngör yangini14.07.2012 güngör yangini
14.07.2012 güngör yanginiOrman Dairesi
 

Mehr von Orman Dairesi (20)

Orman Resimleri
Orman ResimleriOrman Resimleri
Orman Resimleri
 
Orman Yangın Resimleri
Orman Yangın ResimleriOrman Yangın Resimleri
Orman Yangın Resimleri
 
Tc kktc son protokol
Tc kktc son protokolTc kktc son protokol
Tc kktc son protokol
 
Orman yanginlari i̇le mücadelede gerekli̇ bi̇lgi̇ler
Orman yanginlari i̇le mücadelede gerekli̇ bi̇lgi̇lerOrman yanginlari i̇le mücadelede gerekli̇ bi̇lgi̇ler
Orman yanginlari i̇le mücadelede gerekli̇ bi̇lgi̇ler
 
Kktc 2008 2009 kuraklık rapor
Kktc  2008 2009 kuraklık raporKktc  2008 2009 kuraklık rapor
Kktc 2008 2009 kuraklık rapor
 
çAmkese böceği bilgi notu.
çAmkese böceği  bilgi notu.çAmkese böceği  bilgi notu.
çAmkese böceği bilgi notu.
 
çAmkese + kabuk böceği + mücadele yöntemleri
çAmkese + kabuk böceği + mücadele yöntemleriçAmkese + kabuk böceği + mücadele yöntemleri
çAmkese + kabuk böceği + mücadele yöntemleri
 
2008 ilaçlama semineri orman dai̇resi̇ salih
2008 ilaçlama semineri orman dai̇resi̇ salih2008 ilaçlama semineri orman dai̇resi̇ salih
2008 ilaçlama semineri orman dai̇resi̇ salih
 
2007 ilaçlama semineri guliz son
2007 ilaçlama semineri guliz son2007 ilaçlama semineri guliz son
2007 ilaçlama semineri guliz son
 
Ulusal ormancilik kavrami
Ulusal ormancilik kavramiUlusal ormancilik kavrami
Ulusal ormancilik kavrami
 
K1z1lçam orijin ara t1rmas1 deneme alanlar1 plan1
K1z1lçam orijin ara t1rmas1 deneme alanlar1 plan1K1z1lçam orijin ara t1rmas1 deneme alanlar1 plan1
K1z1lçam orijin ara t1rmas1 deneme alanlar1 plan1
 
Dünden bugüne ağaçlandırma 1879 2004
Dünden bugüne ağaçlandırma 1879   2004Dünden bugüne ağaçlandırma 1879   2004
Dünden bugüne ağaçlandırma 1879 2004
 
öZet olarak kıbrıs vegetesyon yapısı
öZet olarak kıbrıs vegetesyon yapısıöZet olarak kıbrıs vegetesyon yapısı
öZet olarak kıbrıs vegetesyon yapısı
 
Kktc çölleşmeni̇n neresi̇nde
Kktc çölleşmeni̇n neresi̇ndeKktc çölleşmeni̇n neresi̇nde
Kktc çölleşmeni̇n neresi̇nde
 
Eucalyptus occidentalis endl swampyate flat toopped yate
Eucalyptus occidentalis endl swampyate   flat toopped yateEucalyptus occidentalis endl swampyate   flat toopped yate
Eucalyptus occidentalis endl swampyate flat toopped yate
 
Ekstrem periyot kuraklık hk. 1.12.2008
Ekstrem periyot kuraklık hk. 1.12.2008Ekstrem periyot kuraklık hk. 1.12.2008
Ekstrem periyot kuraklık hk. 1.12.2008
 
B mormancilik organizasyonları
B mormancilik organizasyonlarıB mormancilik organizasyonları
B mormancilik organizasyonları
 
03.06.2012 akdeniz yangını
03.06.2012 akdeniz yangını03.06.2012 akdeniz yangını
03.06.2012 akdeniz yangını
 
15.07.2012 deği̇rmenli̇k yangini
15.07.2012 deği̇rmenli̇k yangini15.07.2012 deği̇rmenli̇k yangini
15.07.2012 deği̇rmenli̇k yangini
 
14.07.2012 güngör yangini
14.07.2012 güngör yangini14.07.2012 güngör yangini
14.07.2012 güngör yangini
 

Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler

  • 1. ORMAN YANGINLARI İLE MÜCADELEDE ÖNLEYİCİ TEDBİRLER Yangın çıkmasını önleyecek üç temel unsur vardır. · Eğitim · Yangın silvikültürü · Çıkarılacak kanuni düzenleme 1 EĞĠTĠM 1.1 EĞĠTĠM BĠLĠNÇLENDĠRME FALĠYETLERĠ Orman yangınları ile mücadele politikasının baĢarısı halkın bilinçlendirilmesi ve aktif katılımının sağlanması ile doğrudan iliĢkilidir. Yangının çıkmasına mani olmak en önemli unsurdur. Ülkemiz ormanlarının yangına hassas yöreleri en fazla nüfusun yaĢadığı, en fazla göçün olduğu, arazinin kıymetli olduğu, arazi kadastro sorunlarının en fazla yaĢandığı, yangına hassas dönem olan yaz aylarında yerli ve yabancı turizm hareketlerinin en yoğun yaĢandığı alanlardır. Orman yangınlarının çıkıĢ nedenleri incelendiğinde; yüzde 91’i insan (ihmal, dikkatsizlik, kaza, kasıt), % 9’u ise doğal (yıldırım) kaynaklıdır.(Grafik-1) Ülkemizde çıkan orman yangınlarının yüzde 91’i insan kaynaklı olduğuna göre bütün önleme çalıĢmalarının temeli insanımızın, yani hedef kitlenin eğitiminden geçmektedir. Grafik-1: Son 10 yıllık yangın çıkıĢ nedenleri grafiği Bunun için sürekli orman halk iliĢkileri ve ilgili bütün tarafları içine alan yoğun eğitim çalıĢmalarının ilgili bütün kurum ve kuruluĢlar, sivil toplum örgütleri, üniversiteler, yazılı ve görsel basın birlikte insanımızı bilinçlendirme çalıĢmalarını sürdürmelidir. Kısacası toplumsal katılım sağlanmalıdır. Halkın eğitimi için üniversiteler, liseler, ilköğretim okulları, köyler, Ģehir halkı, askeri birlikler, turizmciler, kamp sakinleri, yazlık tatil siteleri ve köylerinde gerekli bilinçlendirme çalıĢmaları yapılmalıdır. (Resim-1,2)
  • 2. ġu anda yürütülen eğitim çalıĢmaları yetersizdir. Eğitimde en baĢarılı dönem, çocukların ilk yılları ilk ve ortaokul dönemidir. Bu eğitim çalıĢmalarını Milli Eğitim Bakanlığı ile iĢ birliği yapılarak her okulda iki eğitici seçilerek gönüllülük esasına göre gerekli eğitim argümanları ile doğanın içinde eğitim birimleri oluĢturularak canlı öğelere dayalı eğitim çalıĢmaları yürütülmelidir. Çocuklar ve gençlere olaylar ve sonuçları gösterilmelidir. Bu çalıĢmalar eğitimcilere bırakılmalı ortak projeler yürütülmelidir. Ayrıca hedef kitleleri eğitecek eğitim merkezi ve birimler oluĢturulmalıdır. Çoban eğitimine ağırlık verilmelidir. 1.2 HALK ORMAN ĠLĠġKĠLERĠNĠ DÜZENLEMEK Özellikle yaz aylarında orman halk iliĢkileri en üst düzeyde tutulmalıdır. Köylere ziyaretler yapılmalı, sorunlar mahallinde dinlenmeli, çözüm yolları aranmalı ve ortak yapılabilecek iĢbirliği araĢtırılmalıdır. Ormanların korunmasında köy tüzel kiĢiliği ile iĢbirliği yapılmalıdır. Yangınlar dahil ormana yönelecek tehditlerde hemen müdahale Ģartı getirilmelidir. Bu geliĢtirildiğinde kritik günlerde köyden ekip oluĢturması, gerekli gereç ile donatılması, ateĢ yakılmasının önlenmesi ayrıca köyleri tehdit eden yangınların önlenmesi için gerekli planlama birlikte yapılmalıdır. Bu çalıĢmaların karĢılığında ücret ödenmelidir. Burada yapılması gerekenler, yangın çıkıĢ nedenleri incelenmeli, bu nedenleri ortadan kaldıracak çalıĢmalar yapılmalı ve yangınları en aza indirmek için gereken eğitim, yanıcı madde düzenlemesi ve gerekli kanuni sorumluluklar verilmelidir. 1.3 KAMU KURUM KURULUġLARIN GÖREVLERĠ YAPILACAK YARDIMLAġMA VE ĠġBĠRLĠĞĠ ÇALIġMALARI Köy yangınları kapalı alan yangınlarıdır. Ormancı çalıĢanlar olarak, kapalı alan yangınları ile mücadele konusunda eğitimimiz ve bilgi deneyimimiz söz konusu değildir. Meslek olarak da kapalı
  • 3. alan yangınları konusunda okullarda eğitim alınmamaktadır. Dolayısıyla bu görev tamamen itfaiye teĢkilatının görevidir. (Resim-1,2) Ayrıca kırsal alanda görev yapan kaymakamlık, belediyeler, jandarma, köy muhtarlığı, Tarım Köy ĠĢleri Bakanlığı kuruluĢları, sivil savunma teĢkilatı, köy birlikleri, ziraat odaları, sulama birlikleri, diyanet mensupları, öğretim görevlileri kısacası kırsal kesimde teĢkilatı olan kamu ve özel sektörün bu alandaki kuruluĢları valiliklere bağlıdır. Hem kırsal alan yangınının çıkmasını önlemek hem de söndürmek açısından valilikler büyük güce sahiptir. Bu görev valilik ve kaymakamlıklara verilmelidir ve bu tip yangınlarda bağ, bahçe, anız, zeytinlik gibi yangınların söndürülmesini teĢkilatımızca köy yangınları belediye veya valilik ve kaymakamlıklarda kurulacak ekipleri tarafından söndürmelidir. Tarım Bakanlığı yetkilileri yangın mevsiminden önce köylerde eğitim çalıĢmaları yapmalıdır. Rüzgarın yüksek, rutubetin düĢük olduğu orman yangınları açısından kritik zamanlarda gezici araçlı ekipler jandarma ile birlikte köyleri gezerek ateĢ yakmamaları konusunda uyarmalıdır. Bu gezici ekipler yanında köy muhtarlığı, cami imamı ve köyde oluĢturulacak gönüllülerden sabit ekip kurulmalı sivil savunma ekipleri, birlikler de sabit ekiplere destek olmalıdır. Önemli olan yangının çıkmasını engellemektir. Üzerinde durulması gereken en önemli konu budur. Her yıl yangın mevsimi öncesinde; yangın riski yüksek kritik alanlarda bağ-bahçe temizliği ve her ne suretle olursa olsun ateĢ yakılmaması konusunda, idarece gerekli görülen yerlerde vatandaĢlar yazılı olarak uyarılmalıdır. Demiryolu kenarların temiz tutulması için gerekli tedbirler alınmalı, enerji nakil hatlarının özellikle trafolardan köy, beldeye elektrik götürmek üzere oluĢturulan hatların standardı düĢük olup yangın mevsiminden önce hat ve hat altı bakımları mutlaka yaptırılmalıdır. Bu çalıĢmalar ve denetimlerin nasıl yapılacağı her yıl yapılan “Ġl ve Ġlçe Orman Yangınlarıyla Mücadele Komisyonu” toplantılarında karara bağlanmalıdır. Piknik alanları gibi özel yangın tehlikesi oluĢturan alanların etrafında gerekli tedbirlerin alınması için ilgili birimlere yazılı ikazlar yapılmalıdır. Yangına hassas tehlikeli alanlarda; ziraat arazisi ile ormanlık alan, çalılık ve makilik vasfındaki ormanlık alan ile koru ormanı arasında yangın emniyet bandı oluĢturulmalıdır. 2. YANGIN SĠLVĠKÜLTÜRÜ Arazi yapısı ve hava halleri üzerinde değiĢiklik yapma imkanımız olmadığına göre yanıcı madde üzerinde gerekli çalıĢmalar yaparak yangına müdahaleyi kolaylaĢtırmak yangının baĢlangıcından itibaren müdahale edecek ekiplere zaman kazandırmasını sağlayacak çalıĢmaların tümüne yangın silvikültürü denmektedir. Orman yangınları için en riskli bölge olan 0-400 rakımdaki kızılçam ormanlarının yer aldığı kuĢak maki formasyonunun klimaks olarak yaĢadığı alanıdır. Akdeniz iklim kuĢağında yaĢayan ülkelerden Yunanistan, Ġtalya, Fransa, Ġspanya, Portekiz gibi ülkelerde maki klimaks olarak kabul edilmiĢ, maki bitkilerinden zeytin, harnup öncelikli olarak bu zonda tercih edilmiĢtir. Ülkemizde ise maki klimaks olarak kabul edilmeyip ağaçlandırmak amacı ile dozerle örtü temizliği yapılarak sahadan uzaklaĢtırılmıĢtır. (Resim-1,2)
  • 4. Resim-1 Resim-2 Bu alanlar kızılçam ağaçlandırmaları ile saf meĢcereler haline dönüĢtürülmüĢtür. Kızılçam gençleĢtirme çalıĢmalarındaki teknik çalıĢmayı ülkemize kazandıran tatbikatçı meslektaĢımız Mehmet YAKA, gençleĢtirmedeki sorunları çözmüĢ olması nedeniyle büyük alanlarda kızılçam tensil sahalarına girilmesi eklenince devasa genç kızılçam sahalar oluĢmuĢtur.(Resim-3) Ağaçlandırma çalıĢmalarına öncülük eden tatbikatçının yanında yer alan üniversite hocalarımız maki klimaks değil sekonderdir. Bu nedenle bu kuĢakta asli ağaç türü olan kızılçam olmalıdır. YaĢ sınıfları doğrultusunda yapılan planlarda aynı yaĢlı saf kızılçam meĢcereleri elde etmek olunca, bu anlayıĢ doğrultusunda baĢarılı ağaçlandırma ve gençleĢtirme sahaları oluĢturulmuĢtur. Biyolojik çeĢitlilik göz ardı edilmiĢtir. Ancak bu çalıĢmalar yapılmamıĢ olsaydı bu günkü yeĢil dokuyu bulmak mümkün olmayabilirdi, çünkü halkımız fidan dikilmeyen özellikle makilik alanı açmayı mubah görmektedir. Bu alanlar açma yapılarak tamamen ortadan kaldırılabilirdi.
  • 5. Resim-3 1994 yılında Antalya’nın amenajman planları yenileme çalıĢmaları sırasında, GazipaĢa ĠĢletme Müdürlüğü yaparken gelen denetçiler ile uygulamacılar arasında tartıĢmalar yaĢanmıĢ, yapraklı türleri keserek sahadan uzaklaĢtırılması konusunda emir verilmesine karĢın kesilmemiĢtir. Alanya ĠĢletmesi de GazipaĢa’yı örnek göstererek, verilen emri uygulamamıĢtır. Antalya amenajman heyetleri daimi olarak geldiğinde heyet baĢkanlarından Akın MIZRAKLI, Emin GÜZENGE ile birlikte sorunlar yerinde değerlendirilerek ilk defa fonksiyonel plan ve yapraklılılar konusunda uygulayıcılar ile birlikte hareket edilmiĢtir. Sahada mevcut maki elemanlarını uzaklaĢtırmak için yıllarca yoğun emek ve para harcanmıĢtır. Ayrıca bu alanlarda odun kömürü yapımı adı altında yapraklı türler yıllarca hoyratça kesilmiĢtir. Bu oluĢturduğumuz saf kızılçam meĢcereleri potansiyel yangın alanları haline gelmiĢtir. Bu sahalar belirli periyotlarla tekrarlanan kuraklık yıllarında yanmaktadır. (Antalya-Karabük, Antalya- AkbaĢ, Mersin-Gülnar, Çanakkale-Ġntepe, Muğla-Fethiye, Muğla-Kemer, Muğla-Marmaris, Muğla- Milas, Antalya-Düzlerçamı’nda olduğu gibi) Yangının sık aralıklarla tekrarlanması yangın ekosisteminde değiĢikliklere sebep olmaktadır. Bu alanlarda kızılçam ormanları kurulurken amaç en yüksek odun hasılası elde etmektir. Çünkü bu rakımda kaliteli ağaç yetiĢmesi mümkün değildir. Özellikle Mersin TaĢucu Kağıt Fabrikası, Dalaman Kağıt Fabrikasının kapanması sonucunda KahramanmaraĢ, Adana, Mersin, Antalya, Denizli, Muğla, Ġzmir sahil Ģeridinde yer alan genç kızılçam ormanlarından elde edilen lif yonga, kağıtlık odun maliyetinin yüksek ve tüketim merkezlerine uzak olması, üretimin tensile ayrılan alanlardan karĢılanma kolaylığı ile ekonomik olmadığı gerekçesiyle meĢçere bakımları yapılamamaktadır. Yapılan bakımlar ise yetersiz kalmıĢ olup yanıcı madde miktarı her geçen yıl artmıĢtır. Son 5 yılda çıkan büyük orman yangınlarının söndürme çalıĢmalarını yerinde incelemek için giden üst yöneticiler yangının büyüme sebebinin bakımsızlık olduğunu gözlemlemiĢlerdir. (Resim-4) Kısacası bütün büyük yangınlar bakımsız ormanlık alanlarda gerçekleĢmiĢtir.
  • 6. Resim-4 Bu durum dikkate alınarak bakım çalıĢmalarına ağırlık verilmeye baĢlanmıĢtır. Bakım çalıĢmaları zamanında yapılamadığında yanıcı madde miktarı daha da artacaktır. Avrupa Ormanlarının Korunması VarĢova Bakanlar Konferansı ( 5-7 Mayıs 2007 ) alınan 1 nolu kararın 27. paragrafında yüksek yangın riskine haiz ormanlardaki bio kitlenin üretim yoluyla çıkartılarak yangın hassasiyetinin azaltılmasına ülkemizde imza atmıĢtır. Bakım çalıĢmaları sürdürülmelidir. Ülkemizde sunta ve lif yonga sektörünün en parlak dönemini yaĢadığı bu süreçde bakım çalıĢmaları yapılamadığı takdirde gelecekte bu sektörde doğacak olan kriz, iĢçilik maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle yapılamama veya kesilen envalin ormana terki söz konusu olacaktır. Bu da yanıcı madde miktarını azaltmayacaktır. Yangınla mücadele hizmetlerinde çalıĢan iĢçiler daimi iĢçi kadrosuna geçtiklerine göre yangın mevsimi dıĢında bu sahalarda performans yükseltme ve yangın önleme, yanıcı madde azaltma çalıĢmaları adı altında bakım çalıĢmaları etkili Ģekilde sürdürülmelidir. Gerekirse tüketim merkezine yakın olan yangına az hassas genç sahalarda üretim azaltılmalı yangına hassas sahalara öncelik verilmelidir. YILLAR 1000 m3 ÇalıĢmalar 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 Tensil 4.300 4.200 3.900 3.500 3.250 3.100 3.000 3.200 Bakım 3.500 4.000 4.500 5.000 5.500 6.000 7.000 9.370 Son yıllarda yapılan bakım çalıĢmaları, tensil çalıĢmalarından elde edilen orman emvalinin üç katını geçmiĢ olmasına rağmen halen yetersizdir.(Tablo-1) Yangına hassas yörelerde bakım çalıĢmaları mutlaka kıĢ aylarında yapılmalı üzerine yağmur yağmalıdır. Ġbreler ve ince yanıcı maddeler yangın mevsimine kadar sıcakla birlikte erimeli, oturmalı sıkı istiflenmelidir.(Resim-5)
  • 7. Resim-5 Resim-6 Resim-7 Mayıs ayından sonra yapılan bakım çalıĢmaları yangın riskini arttırır, söndürmeyi zorlaĢtırır. (Resim- 6,7) Yine ekonomik olmadığı gerekçesiyle yeterince yol yapılamaması da eklenince potansiyel yangın riski yüksek, alanlar oluĢmuĢtur. Kütahya, Bolu, Adapazarı, Zonguldak, Kastamonu, Sinop, Amasya karaçam ormanlarında da yeterince bakım yapılamadığı için artan kuraklıkla birlikte riskli alanlar haline gelmiĢtir. Yanıcı madde miktarının artması ile birlikte çıkan yangınların kontrol altına alınması zorlaĢmakta çıkan yangınlar büyüme eğilimine girmektedir.(Resim-8) Yapılan çalıĢmalarda makilik alanların ve alt rejyonda mevcut yapraklıların korunması, amenejman planlarının foksiyonel olarak biyolojik çeĢitliliği önde tutan anlayıĢ içinde yeniden yapılması yangın silvikültürü göz önünde tutulularak yeniden planlanması gerekmektedir.
  • 8. Resim-8 Yangına dayanıklı orman kurma çalıĢmaları yangın silvikültürünün temellerinden biridir. 0- 400 rakımdaki kızılçam meĢcerelerinde yöresel ve coğrafi Ģartlara bağlı yangına dayanıklı türler doğal ortamında bulunmaktadır. Yıllardır karıĢık meĢcerelerin orman yangınlarına dayanıklı olduğu konuĢulmasına karĢın bu konuda ağaçlandırma ve gençleĢtirme sahalarının kenarına bir iki sıra servi dikmekten öteye geçilememiĢtir. (Resim-9) Servi bantları oluĢturulması yararlı olmaktadır. ancak yangına karĢı dayanıklı mezarlık servilerinde o kadar gen kirlenmesi geçirmiĢtir ki fidanlıkta üretilen serviler bu amaca hizmet etmemektedir. Ayrıca amaca göre dikim yöntemi çok önemlidir. Yangın önlemek için dikilen serviler çok sıkı olmalı ve rüzgarı ve ibre kabuk atmalarını engellemelidir. Aralıklı dikilen servilerde dayanıĢma olmadığı için dal ayrılması olmakta ve amaca hizmet etmemektedir.(Resim-10) Resim-9 iki resimdeki fark ortadadır Resim-10
  • 9. Orman yangınları ülkemiz gündemine girerek öne çıkmadan önce uygulayıcı birimler, bu sorunu yaĢadıkları için çözüm arayıĢı içine girerek bazı çalıĢmalar yapmıĢ ise de, bir disiplin oluĢturulamamıĢtır. (Resim-11) 1997 Düzlerçamı yangınından sonra yapraklı türler ve servi öne çıkarılarak çalıĢmalar yürütülmüĢtür. Ayrıca yapılan silvikültür çalıĢmalarında mevcut palamut meĢelerini sahada bırakarak, Resim-11 meĢeler arasına hektarda 600 adet kızılçam, yol kenarlarına ise 7 sıra kara servi dikilmiĢtir. (Resim- 12) Resim-12 Resim-13 Korunan palamut meĢelerinin altında, ince yanıcı materyal olan ot bitmediği için bu durum adeta yangın söndürme çalıĢmalarında istasyon görevi yapmaktadır. (Resim-13)
  • 10. MeĢelerin altında, yangına karĢı en dayanıklı bitki olan, dezentere çok fazla yetiĢmektedir. Zaten palamut meĢesi geç tutuĢan ancak yandığında büyük enerji ortaya çıkaran, yanarken ilerleme konisi oluĢturmayan yukarı doğru yanarken söndürülme çalıĢmalarında kolaylık sağlamaktadır. Bu çalıĢmaların sürdürülmesi gerekmektedir. (Resim-14) Resim-14 Resim-15 Resim-16 Bırakılan meĢelerin kuĢ ve sincap popülasyonunu artırdığı gözlenmektedir. (Resim-15) Kızılçam hızlı büyüyen iyi bonitette yılda 5 defa sürgün verebilen kuraklığa dayanabilen ülkemiz için bulunmaz bir ağaç türüdür. Bu nedenle üretim ormanı kurulabilecek her yerde kurulmalıdır (Resim-16).
  • 11. Yanan ormanlık alanlarda üretim ormanı kurulamayacaksa bu alanlarda yangına dayanıklı, o bölgenin doğal türleriyle ağaçlandırma çalıĢmaları yapılmalı ve yangına dayanıklı sistemler kurulmalıdır. Resim-17 Resim-18 Yanan orman alanları kendi haline bırakılsa bile maki bitkileri kök sistemleri zarar görmedikleri için hemen harekete geçerek sahayı kaplamaktadır. (Resim-17,18,19,20,21,22) Resim-19 Resim-20 Resim-21 Resim-22
  • 12. Burada kullanılacak ağaç türleri mevcut maki elamanlarından yangına dayanıklı olanlara öncelik verilmelidir. Bu konuda Prof. Dr. Tuncay NEYİŞÇİ’nin yangına dayanıklı türler ile ilgili araştırma çalışmalarını içeren “Yangına Dayanıklı Orman Kurma” kitabı dikkate alınmalıdır. Servi bantları oluşturulması yararlı olmaktadır. (Resim-23) Resim-23 Resim-24 Resim-25 Orman yangınlarının söndürme çalışmalarında yıllardır edindiğimiz tecrübeler dikkate alındığında;2000 yılı Manavgat büyük yangınında olduğu gibi,orman yangını tepe yangını şeklinde yaşlı meşcerede 4 kilometrelik sırt boyunca devam ederken, bu hat boyunca 1994 yılında yanan ağaçlandırılmış sahaya geldiğinde o kadar kritik şartlara rağmen yangın 4 kilometrelik hat boyu yangın hızını keserek tepe yangını özelliğini kaybettiği gibi
  • 13. ağaçlandırma sahasında aynı hızla devam etmemiştir. Sadece atmalarla birlikte gruplar halinde yanmalar olmuştur. (Resim-24) Bunun nedeni açıktır. Yanıcı maddenin devamlılığı yoktur ve boyu kısalmıştır (Resim- 25). Bu dikkate alındığında sırtlara doğru yanıcı madde miktarı azalacak ayrıca yanıcı maddenin boyunun da kısalması gerekmektedir. Daha sonra olan yangınları gözlediğimizde aynı şekilde sonuçlar verdiği görülmüştür. Bunun ispatı için açık alanda oluşturulan sistem defalarca yakılmış doğal yangının verdiği sonuçları vermiştir. Yanıcı maddenin azalması ile birlikte alev ucunda ayrılma olmuştur. (Resim-26, 27, 28, 29, 30, 31) Resim-26 Resim-27 Resim-28 Resim-29 Yangın emniyet yol ve şeritleri yolların kenarına boysuz yangına dayanıklı melengiç kullanılması söndürme çalışmalarına büyük oranda yardımcı olacaktır. Buna bir de yangına dayanıklı maki elamanları ile yapılacak ağaçlandırma çalışmaları eklendiğinde sistem daha da verimli olacaktır. (Resim-32)
  • 14. Resim-30 Resim-31 Resim-32 Resim-33 Ayrıca genç meşcere blokları ile büyük tensil blokları arasında yaşlı meşçereden oluşan ormanlık alan bırakılmalıdır. (Resim-33)
  • 15. Resim-34 Sıklık bakımı çalışmaları sırasında yapılan bakım patikaları yangın esnasında dozerlerle kolayca yol veya şerite dönüştürülecek yerlerde yapılmalıdır. Bakım çalışmalarında ve tensillerde mevcut yapraklı ve dere vejetasyonunda yetişen kızılağaç, çınar, zakkum gibi diğer yapraklı türler bırakılmalıdır. Saha yanmasına karşın dere vejetasyonu zarar görmemektedir. 1997 Düzlerçamı yangınında ateş içinde kalan üç meslektaşımız dere vejetasyonu içine kaçarak kurtulmuşlardır. (Resim-34) Ülkemizde orman yangınları ile mücadele çalışmaları çerçevesinde yangın emniyet yol ve şeritleri oluşturulmuştur. Yangın emniyet şeritleri meyilli arazide büyük bakım masrafları gerektirdiği gibi bakım zorlukları taşımaktadır ayrıca yağan şiddetli sağanak yağışlarında erozyon olukları oluşturarak büyük toprak kayıplarına sebep olmaktadır. Her yıl bakımları mutlaka yapılmalıdır. (Resim-35) Bu güne kadar yangın önlemede pek de etkili olmadığı bütün yangınlarda görülmüştür. Mevcut sistemde yangın bütün yangın emniyet şeritlerini istisnasız geçmiştir (Şekil-1). Çünkü yangın emniyet şerit ve yollarının sürekli bakımları yapıldığında mevcut üstteki verimli toprak yanlara yığılmakta bol ışıkla birlikte yangın emniyet yol ve şeritlerinin kenarlarında yüksek boylu ve bol dallı yanıcı madde oluşmaktadır. Yangın geldiğinde bu alanlarda yangına müdahale imkanı dahi kalmamakta gelen yangın karşı tarafa geçmektedir (Resim-36)
  • 16. Resim-35 Resim-36 Bunun için yangın emniyet yol ve şeritlerinin yeniden yapılandırması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Yangınlara müdahale esnasında edindiğimiz bu tecrübeler doğrultusunda oluşturmamız gereken sistem yangınların doğal seyrinin taklidi şeklinde olmalıdır. Sistem söndürme çalışmalarında kullanılmak amacıyla, sırtlarda (Şekil-2) ve düz ormanlık alanlarda uygulanmak üzere ayrı ayrı planlanmalıdır. Kurulacak yapılandırma, yangın söndürme çalışmalarına yardımcı olmalı ve kolaylık sağlayacak şekilde planlanmalıdır. Teorik görüşler yerine doğal yangın pratiğindeki seyir ile gözlemler esas alınmalıdır. özellikle ince ve dar sırtlarda yangın emniyet şerit ve yolu yapılamayan yerlerde sırtın iki tarafına kesinlikle yangına dayanıklı servi veya yapraklı türlerle bantlar oluşturulmalıdır.
  • 18. Düz alanlarda ise yola yaklaştıkça boyları ve sayıları azalmalıdır.(Şekil-3) Yangın silvikültürünün en önemli argümanı bakım çalışmalarıdır. Kızılçam biyolojisi gereği hızlı gelişen türdür. Boniteti yüksek sahalarda yılda 3-5 sürgün verdiği bilinmektedir. Yapılacak bakım müdahaleleri bonitetin yüksek olduğu alanlarda hızla kapalılığı tesis etmekte, zayıf bonitetlerde ise müdahale sonrası kırılan kapalılık sağlanamamaktadır. Müdahalenin dikkatli yapılması gerekmektedir. Yaptığımız saf kızılçam ağaçlandırmaları ve tensil çalışmaları potansiyel yangın alanları oluşturmuştur. Bu alanlarda ekonomik olmadığı gerekçesiyle yeterli miktarda yol yapılmadığından bakım da yapılamamıştır. Bu sahalarda çıkan orman yangınları kısa sürede büyüyerek afet halini almaktadır. Bu sahalardaki yangın söndürme çalışmalarında en deneyimli yangın uzmanlarına ve yeterli miktarda yer ve hava gücü organizasyonuna sahip olsanız bile yangını yönlendirme imkanı olmadığı gibi söndürme çalışmaları da o kadar zor olacaktır. (Resim-37) Genç meşçerelerden (a, ab, b, bc) oluşan blok ibreli ormanlık alanların birçoğunda yeterince yol ve yangın emniyet yolu bulunmamaktadır. Bazılarında ise yangın emniyet yolları olsa bile, bu yangın emniyet yollarının birçoğundan araç geçememektedir. Yangına Birinci Derece Hassas Orman Bölge Müdürlüklerinde blok ibreli genç meşçereler ile yangına İkinci Derecede Hassas ancak orman yangını açısından büyük risk oluşturan genç kızılçam ve karaçam meşçerelerinin (Resim38, 39, 40, 41) blok olarak yer aldığı büyük vadilerde koruma bandı ve yangın müdahale cephesi oluşturulması ile ilgili tüm giderler,’’Karşılanması için gerekli düzenlemeler 2007 yılında yapılarak başlatılmış olup 2008 yılında 20 milyon YTL harcanmıştır.
  • 19. Resim-38 Resim-39 Resim-40
  • 20. Resim-41 Ülkemizde çıkan orman yangınlarının büyümesinin ana nedeni de budur. 0 -400 rakımdaki kızılçam ormanlarındaki genç meşçerelerin bakımının mutlaka yapılması zorunludur. Bu yangın silvikültürünün bir gereğidir. Artan kuraklıkla birlikte karaçam meşçereleri de aynı riski taşımaktadır. Basra alçak basıncının etkili olduğu temmuz, ağustos aylarında kuzey bölgeleri ve Marmara Bölgesi’ndeki derin vadilerde bulunan karaçam ormanlarında yangınların büyümesinin en önemli nedenlerinden birisi de silvikültür bakımı olmaması ve söndürme çalışmalarında yeterince iyi örgütlenilememesidir. (Resim-42,43) Resim-42 Resim-43
  • 21. Örneğin, hektarda 22 000 ferdin olduğu bir karaçam meşceresinde yangını yönetmek ve söndürmek kolay değildir. Bir de mevcut yolların kenarında yeterli bakım yapılamadığı için yangın anında bu yollara arazöz sokulup müdahale etme imkanı bile yoktur. (Resim-44,45) Resim-44 Resim-45 Elimizde ileri teknoloji ürünü arazözler olmasına rağmen asfalt yol kenarında bile yangını önleme mümkün olamamaktadır.(Resim-46,47,48,49) Resim-46 Resim-47
  • 22. Resim-48 Resim-49 Bir sıra ağaç kesildiğinde müdahale imkanı artmaktadır.(Resim-49) Resim-50 Resim-51 Kara unsurlarının kullandığı arazözlerin müdahalesine imkan tanımadığı gibi mevcut yollarda yangını önleme cephesi olarak kullanmaya da imkan vermemektedir. (Resim-50,51) Greyderle yapılan bakımlar sonucu üst verimli toprak sürekli kenarlara yığılmaktadır. Bol ışıkla birlikte yol kenarlarındaki fertlerin daha hızlı büyümesine neden olmaktadır. Buralarda yapılacak şiddetli bakımla genç ve blok meşcerelerde yangın söndürme çalışmaları kolaylaşacaktır. Resim-52 Resim-53 Resimde görüleceği üzere yolun her iki tarafında iki-üç sıra ağaç kesilmelidir. Tek sıra ağaç kesiminden sonra yangına müdahale edecek arazöz ekiplerine kolaylıkla müdahale imkanı sağladığı görülmektedir. İki sıra ağaç kesildikten sonra meşcere boyunun düştüğü kara ekipleri ile arazözlerin çıkacak yangınlarına müdahalede kolaylık sağlayacağı görülmektedir. (Resim-52, 53) Yol kenarında müdahale çalışmalarında ölçü yolun genişliğinin 2,5 katı kenarında ağaç olmamalı ancak yangına dayanıklı boysuz yapraklı olabilir. Kesmesine kıyamadığımız
  • 23. yol kenarı ağaçları yangın müdahale cephelerini kolayca aşmaktadır. (Resim-54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61) Resim-54 Resim-55 Resim-56 Resim-57 Resim-58 Resim-59
  • 24. Resim-60 Resim-61 Bu blok genç meşcerelerde gerekli bakım yapılmadığı için yollarda ağaç yetişmiştir. (Resim-62) Yolun iki kenarındaki ağaçların dalları birbirine girmiş durumdadır. Yangın esnasında bu yollardan araç geçemediği gibi, yangına müdahale eden kara birlikleri yangının içinde kalabilmektedir. (Resim-63) Resim-62 Resim-63 Yangına birinci derece hassas genç yaşlı kızılçam ve karaçam meşcerelerindeki yol, yangın emniyet yol ve şeritleri kenarlarında kuru dal budanması ve çalı temizliği 30 metrelik şerit halinde yolun iki tarafında yapılmalı ayrıca bakım çalışmaları mutlaka yapılmalıdır. Bunu sağlamak için yoğun çaba harcanmaktadır. Bu amaçla Adana, Kahramanmaraş, Mersin, Muğla, Antalya, Denizli, Kütahya, Kastamonu, Sinop, Zonguldak, Bolu, Ankara Orman Bölge Müdürlüklerinde yol kenarı çalışma uygulamaları sürdürülmektedir. (Resim-64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81)
  • 25. Resim-64 Resim-65 Resim-66 Resim-67 Resim-68 Resim-69
  • 26. Resim-70 Resim-71 Resim-72 Resim-73 Resim-74 Resim-75
  • 27. Resim-76 Resim-77 Resim-78 Resim-79
  • 28. Resim-80 Yanıcı madde miktarını azaltmak amacıyla yol kenarlarından başlamak üzere bakımdan sonra üretim artıklarını yonga haline getiren çalı doğrayıcılar kullanılması düşünülmelidir.(Resim-80) Ayrıca kış aylarında yağmurdan sonraki üç gün içinde yol kenarlarında kontrollü yakma yapılarak yanıcı madde miktarının azaltılması gerekmektedir. Bu sadece yangına hassas yol kenarlarında yapılmalıdır. Kontrollü yakma işi yapılırken yanıcı madde ve alttaki diri örtü büyük yığınlar halinde yakılmamalıdır. Üst toprağın zayıf olduğu rendiza ve serpantin ana kayasında yol kenarında kontrollü yakma işi yol içinde yakılmalıdır. Zira meşçere altında yakıldığında kurumalar olmaktadır.
  • 30. Resim-82 Yakılma işleminin çalı köklerinin üzerinde yapılması gerekir. Bu şekilde tüm meşçerenin altının temizlenmesi ve yakılması söz konusu değildir. Özellikle yangın başlangıcında yeterli ince yanıcı madde olmamasıdır. Yeterli yanıcı madde olmadığında yangının yayılma ve büyüme hızını düşürmekte müdahale etme ve yönlendirme, söndürme çalışmalarını kolaylaştırmaktadır. Orman yangınlarının çıkma sebebinin yüzde 91’ının ihmal ve dikkatsizlikten çıktığı dikkate alındığında bu çalışmaların ne kadar yerinde olduğu anlaşılacaktır. (Resim-81,82) 3. YASAL ÖNLEMLER Belediyeler ve diğer kuruluşlarca çöp döküm alanlarının etrafında yangın emniyet bantları oluşturularak, bu husus İl ve İlçe Yangınla Mücadele Komisyonu kararlarına geçirilerek sorumluluklar verilmelidir. Resim-22 Resim-23 Turistik alanlar, oteller, tatil siteleri, tatil köyleri, kamp yerleri, ormana bitişik meskun mahaller, her türlü tesislerle orman arasına yangın tehlikesine karşı belirli mesafe bırakmalı, yangına dirençli bitkiler kullanılmalı, binalar ve çatılarının yangına dayanıklı malzemelerden yapılmalı, yangın için gerekli araç ve gereçlerle donatılmalı, işletme ruhsatı verilirken bu şartlar aranmalıdır. (Resim-22,23)