2. YEŞİL PAZARLAMA NEDİR ?
Yeşil Pazarlama; kirlilik üzerine yapılan
pazarlama çalışmalarını, enerji
tüketimiyle ilgili konuları ve
yenilenemeyen kaynakların tüketiminin
olumlu ve olumsuz yanlarını inceleyen
bir bilim dalıdır.
Veya,
Tüketicilerin ve toplumun ihtiyaçlarını
karlı ve sürdürülebilir şekilde belirlemek
ve tahmin etmekten sorumlu bütünsel
yönetim süreci olarak adlandırılabilir.
3. Pazarlama literatürüne 1980’lerde
giren yeşil pazarlama, yeryüzünü
kirletmeyen, doğal kaynakların
sürdürülebilirliğini amaçlayan, geri
dönüştürülebilen veya korunabilen
ürünler üretmek için, hammadde
seçimi ve kullanımı, üretim,
ambalajlama, dağıtım, satış,
tutundurma, kullanım ve hatta
kullanım sonrası atılma, elden
çıkarma, geri kazanım gibi faaliyetlerin
tümünü içermektedir
4. YEŞİL PZARLAMANIN ÖNEM KAZANMASINI
ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Sanayileşme,
Hızlı üretim ve tüketim,
Nüfus artışı,
Küresel ısınma (iklim değişikliği),
Doğal afetler,
Artan çevre kirliliği,
Doğal kaynakların tükenme noktasına
gelmesi,
İnsanoğlunun geleceğini tehdit eden
hastalıklar
5. Çevre kavramı; canlı varlıkların yaşamsal
bağlarla bağlı oldukları, etkiledikleri ve aynı
zamanda çeşitli yollardan etkilendikleri alana
denir.
Ekoloji; canlı varlıkları (hayvan ve bitki
topluluklarını) doğal ortam içinde ve bur
ortam ile organizmalar arasında kurulan
ilişkiler bağlamında inceleyen bilim dalıdır.
Çevre kirliliği; dünyanın ekolojik dengesine
kısa veya uzun vadede zarar verecek yada
yaşam kalitesini düşürecek herhangi bir
maddenin üretim yada tüketim sonucu ortaya
çıkması sonucu oluşan olumsuz durumdur.
6. KÜRESEL ÇEVRE KİRLİLİĞİ
Su kirliliği,
Hava kirliliği,
Toprak kirliliği,
Gürültü kirliliği,
Görüntü kirliliği
7. Çevre Kirliliği
1975 yılından başlayarak bütün yeni
Amerikan arabalarına egzozlardaki en
tehlikeli maddeleri ortadan kaldıran
katalitik dönüştürücüler eklenmesi
zorunluluğu getirildi.
New York her yıl yaklaşık 9 milyon ton
atığı Hudson nehri ağzından Atlas
Okyanusuna boşaltmaktadır.
8. Katı atıklar içinde bulunan zararlı kimyasal
maddeler parçalanmadan uzun süre kalabilen
naylon, pet şişe vb ambalaj maddeleri toprağı
kirletmekte, hatta kullanılamaz hale
getirmektedir.
9. Ülkemizde Sanayi ve belediyeler
kullandıkları suyun önemli bir
kısmını kirletmiş olarak doğaya
vermektedir.
İstanbul’da 1975 yılına kadar katı
atıklar denize atılmaktaydı.
Amerika’da 1933’te, İngiltere’de
ise 1988’de atıkların suya ve
denize atılması yasaklanmıştır.
10. İstenmeyen ve canlıları rahatsız eden
sesler olarak tanımlanan gürültü
kirliliği, insanın işitmesini ve çevreyi
algılamasını olumsuz yönde etkileyen,
kişisel ve toplumsal yaşam kalitesini
bozan önemli bir kirlilik türüdür.
Gürültü kirliliği kişinin fizyolojik ve
psikolojik dengesini bozar, iş
performansını azaltır, çevrenin
boşluğunu ve sakinliğini yok ederek
niteliğini değiştirir.
12. Günümüzde en çok kullanılan isim “yeşil
pazarlama” olmakla birlikte, “ekolojik
pazarlama”, “çevresel/çevreci”
pazarlama ve “sürdürülebilir pazarlama”
gibi isimlerlede yer almaktadır.
Ekolojik pazarlama; belirli çevre
sorunlarını ve bunların mevcut
teknolojilerle önlenmesine yönelik
pazarlama faaliyetlerini kapsar.
Çevresel/çevreci pazarlama ise; daha
geniş bir ürün kategorisini içerecek
şekilde yönetsel bir bakış açısı ortaya
koymaktadır.
Sürdürülebilir pazarlama; makro
pazarlama faaliyetlerinin sürdürülebilir
kalkınma anlayışı kapsamında ele
alınışını ifade eder.
13. Yeşil Pazarlamanın Aşamaları
Yeşil hedefleme: bu aşamada çevreci
tüketiciler için ürünler tasarlanır.
Yeşil stratejiler: bu aşamada yeşil ve
yeşil olmayan ürünlerin üretimi devam
eder. Ancak işletme enerji verimliliğini
artırmak, geliştirmek ve daha az atık
elde etmek gibi çevreci stratejiler
geliştirir.
14. Çevresel oryantasyon:
ortaya konan hedefler ve
geliştirilen stratejiler ışığında
çevreye zarar veren
ürünlerin üretimi kesinlikle
durdurulur ve yalnız yeşil
ürün sınıfına giren ürünler
üretilir.
Sorumlu organizasyon:
işletme yalnız yeşil konularla
uğraşmakla kalmaz aynı
zamanda fırsat eşitliği ve
asgari ücret politikaları gibi
güncel sosyal konularlada
15. İşletmelerin Yeşil
Pazarlamayı
Kullanma Nedenleri
Yeşil pazarlamayı amaçlarına ulaşmada bir
fırsat olarak görmeleri,
Çevreyle ilgili faaliyetlerin rekabet edilen
diğer firmalar üzerinde bir baskı unsuru
olarak kullanılması,
Kaynakların etkin kullanımı ve geri kazanım
çalışmaları gibi maliyet düşürücü etkilerin
farkına varılması,
Çevre dostu tüketicilerin çevreye bilinçli
yaklaşan işletmeleri tercih etmesi,
16. Çevre dostu olmanın bir işletmenin
halkla ilişkiler ve imajı bakımından
önemli olması ve işletmenin sosyal
sorumluluğunu görünür kılması,
Merkezi ve yerel yönetimlerin çevre
konusundaki kural ve uygulamalara
uyma ve yasalar karşısında daha
güvencede olunması,
Devletten alınan yardım ve teşvikler,
İşletmenin ve işletmede çalışan
insanların moral seviyesinin yükselmesi.
17. Yeşil pazarlama faaliyetleri yaygınlaştıkça yeşil yakalı
mesleklerde artmaya başlamıştır. Yeşil işler çevresel tehditleri
gidermeye veya azaltmaya çalışan işler için tanımlanırken bu
sektörde çalışan kişiler içinde yeşil yakalılar tabiri kullanılıyor.
Ülkemizde yenilenebilir enerji, organik tarım, yalıtım sektörü
gibi sektörlerde çalışanlar artarken çevreyle ilgilenen her türlü
meslek grubu gözde hale gelmiştir. Çevre ile ilgili çalışan
mühendisler, danışmanlar, mimarlar, avukatlar, eğitmenler
başta olmak üzere yeşil ile ilgilenen her meslek dalından
insanlara olan talep artmaya başlamıştır.
YEŞİL TÜKETİCİLER
18. Yeşil Pazarlama Karması
Yeşil ürün
Eko – paketleme
Eko – etiketleme
Yeşil fiyat
Yeşil dağıtım
Yeşil tutundurma
19. Yeşil ürün: çevreyi kirletmemesi, doğal
kaynakları daha az tüketmesi ve geri
dönüştürülebilir olması gerekir.
Tüketiciler sosyal sorumluluk ve
çevreci anlayışı benimseyen markaları
satın alma eğilimindedirler.
21. EKO-ETİKETLEME
Yeşil etiket, bir ürünün çevreye karşı
duyarlılığını ve çevre dostu olup
olmadığını gösteren sertifikadır.
Tüketiciler ürün ambalajları üzerinde
yer alan geri dönüşüm gibi çevre
dostu logolara özen göstermekte ve
turizm bölgelerinde plajların mavi
bayrak sahibi olmalarına dikkat
etmektedirler.
22. Yeşil fiyat: yeşil pazarlamada fiyat kavramı
farklı bir açıdan ele alınmaktadır. Fiyat
burada yeşil stratejilerin yarattığı maliyeti
ifade eder.
Yeşil pazarlamada ürün fiyatının rolü, daha
iyi kar elde etmek için göze alınan çevre
faktörlerinin maliyetini kapsar.
Maliyet fiyatı önemli ölçüde etkilemektedir.
Çevreci ürünler geliştirmek için yapılan
yatırımlar maliyet olarak fiyata
yansımaktadır.
23. Yeşil dağıtım: toptancı, aracı ve
perakendecilerden oluşan dağıtım
kanallarının işletmeye sürekli ve sağlıklı
bilgi aktarmaları çevreci pazarlama
stratejilerinin başarısı için önemlidir.
Perakendeciler tüketicilerin çevreci
beklentilerine en yakın olan kanal
üyeleridir ve önemli bilgilere sahiptirler.
Seçilen perakendecilerin çevreci
poşetler kullanması işletmenin yeşil
imajını pekiştirir.
24. Yeşil tutundurma: halkla ilişkiler, reklam,
sponsorluk, kişisel satış gibi araçlar
kullanılmaktadır.
İşletmeler tarafından söylenen her şeyin açık ve
net olması ve söylenen sözlerle yapılan işler
arasında tutarlılık bulunması gerekmektedir.
Sadece doğruluğu test edilebilir çevre konularına
ilişkin açıklamalar yapılmalıdır.
İşletmenin değil, spesifik ürünlerin yada
kampanyaların çevre dostu özelliklerinden
bahsedilmelidir.
Amaçlarla değil elde edilen başarılarla
övünülmelidir.
25. Yeşil pazarlamada 4 S
Tatmin (Satisfaction) : Tüketicilerin
gereksinimlerinin ve isteklerinin tatminidir.
Sürdürülebilirlilik (Sustainability) : Ürünün
enerji ve kaynaklarının devamlılığının
sağlanmasıdır.
Sosyal Kabul (Social Acceptibility) : Ürünün
veya işletmenin canlılara ve doğaya zarar
vermemesi konusunda sosyal kabul görmesidir.
Güvenlik (Safety) : Ürünün kişilerin sağlığını
tehlikeye atmamasıdır.
29. ÇEVRECİ ÖRGÜTLER
Birleşmiş Milletler Çevre Programı
Birleşmiş Milletler çevre aktivitelerini
koordine eden, gelişmekte olan
ülkelere çevre politikaları konusunda
yardımcı olan ve çevreye duyarlı
kalkınma yöntemleri öneren BM
kuruluşu. Haziran 1972'deki İnsan
Çevresi üzerine Birleşmiş Milletler
Konferansı sonrasında kuruldu.
Merkezi Nairobi, Kenya'da.
30. Yeşil Barış / Greenpeace
Greenpeace Avrupa, Amerika, Asya
ve Pasifik'te 40 ülkede faaliyet
gösteren, kâr amacı gütmeyen bir
çevre kuruluşu. 1971'den bu yana
dünyanın dört bir yanında çevre
katliamlarına karşı güçlü bir mücadele
veren Greenpeace, çalışmalarını
bağımsız olarak sürdürmek için
devletlerden, şirketlerden ya da siyasi
partilerden bağış ve sponsorluk kabul
etmiyor; tüm çalışmaları sadece
bireylerden aldığı maddi ve manevi
destekle yürütüyor.
31. ÇEKÜL Vakfı
Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma
ve Tanıtma Vakfı ÇEKÜL; doğal ve
kültürel mirası korumak amacıyla
1990’da kuruldu. Koruma-
değerlendirme-yaşatma amaçlı
projeler yürütüyor.
32. TEMA Vakfı
Erozyonla mücadeleyi esas alan
Vakıf, çöl olma tehlikelisine dikkat
çekiyor. TEMA, siyasi güçleri, doğal
varlıkların yok edilmesi ve erozyon
sorununa çare bulmadan iktidar
olamayacaklarına inandırma
çabasında.
33. Atıkların değerlendirilmesi
Şirketlerin en temel düzeyde
yapabileceği şeylerden ikisi iç
süreçler geliştirerek atık malzeme
miktarını azaltmaya çalışmak ya da
atık malzemeyi iç kullanım için
yeniden işlenebilir hale getirmektir.
BMW, ürettikleri otomobillerin kolayca
sökülerek küçük parçalar haline
getirilebileceğini ve bu parçaların
başka otomobillerde
kullanılabileceğini belirtmektedir.
34.
35. Starbucks
En çok dikkat çeken kampanyalardan biri
de Starbucks'un karton bardaklarını plastik
bardağa dönüştürme projeleri oldu.
1.2 milyon Starbucks müşterisi katıldı.
47.127 müşteri plastik kahve kabı
kullanmak için söz verdi.
Hakkında ulusal TV’lerde 20, yerelde ise
265 haber gerçekleşti. 12 ulusal basılı
medyada kampanyanın hikayesi yer aldı.
Sadece bu kampanya ile yılda 16000
ağacın kurtulduğu tespit edildi.
36.
37. Hayat su
Hayat Su, ambalaj malzemelerini
azaltma projesi
kapsamında kullandığı malzeme
miktarını, şişe ağırlıklarında %20,
kapaklarda ise, %30 oranında
azaltmış. Bu tasarrufla da, 5 yıl içinde
15 milyon şişeye denk bir kazanç elde
etmiş. Hayat Su, kısa boyun projesi ile
de, çevre koruma, karbon ayak izi ve
su ayak izini azaltma konusundaki
bilgileri de yarım litrelik ambalajlarına
38. nokıa
Uluslararası çevre örgütü Greenpeace, üç
ayda bir yaptığı ve dünyaca ünlü 18
bilgisayar, telekom ve elektronik şirketini
"en yeşilden en az yeşile" sıraladığı
araştırmanın sonuçlarını açıkladı.
Greenpeace'in sıralamasında yeni
ürünlerinden çevreye ve sağlığa zararlı
kimyasal maddeleri çıkarması sayesinde ilk
sıraya oturan Nokia'yı, İsveç-Japon
ortaklığında cep telefonu üreten Sony
Ericsson izledi.
39. Garanti bankası
Çevreye duyarlılık yalnızca imalat sanayi şirketleri
için değil perakende, finans gibi hizmet
sektörlerinde faaliyet gösteren çok sayıda firma için
de önemli bir değer.
WWF Türkiye’nin (Doğal Hayatı Koruma
Vakfı) ana sponsoru Garanti Bankası ve Türkiye'nin
doğasının korunması ve sürdürülebilir kalkınmaya
yönelik çalışmalarını destekliyor.
Banka, kendi bünyesinde bu amaç
doğrultusunda ürünler de geliştiriyor. Garanti
Bankası’nın “Çevreye duyarlı Bonus Card”
projesi buna örnek verilebilecek bir ürün. . Bu
kartın yapımında mümkün olan en az seviyede PVC
kullanılıyor. Böylece kartın kısa zamanda doğada
yok olması sağlanıyor.
40.
41. Selpak
Standard polietilen ambalaj malzemelerinin
doğada çözünme süresi 200 ile 1000 yıl
arasında değişirken, Selpak'ın doğada
çözünür ambalajı 2 ila 5 yıl içinde doğada
çözünme özelliğine sahip. Patentli özel bir
proses ile üretilen doğada çözünür ambalaj
malzemesi, toprağa karıştıktan sonra bio-
bozunma süreci başlıyor ve doğada tamamen
kayboluyor. Türkiye'de ilk ve tek olan bu
uygulama ile Selpak bio-polimer ambalajları
doğada tamamen çözünüyor.