2. Kısa Tarihçesi
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu ilk defa
1902 yılında İngiliz doktor George Still tarafından
tanımlanmıştır ( Ercan ve Aydın, 1999, s. 29 ).
Daha sonraki yıllarda Amerika Birleşik Devletlerinde
meydana gelen beyin iltihabı salgını bu rahatsızlığa
olan ilgiyi arttırmış ve zaman içerisinde farklı adlarla
anılmıştır.
3. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (Burdan
sonra DEHB olarak kısaltılacaktır ) gelişimsel olarak
uygunsuz düzeyde dürtüsellik ve dikkat eksikliği ve
bazı vakalarda hiperaktiviteyle karakterize, kronik ve
nörobiyolojik davranışsal bir bozukluktur
( Rief, 2008, s. 2 ).
Dehb semptomlarının başlangıcı 7 yaşından öncedir
ve semptomlar en az altı ay sürmüştür ve yaşamın
çeşitli alanlarında ( aile, okul gibi) sorunlara yol
açmaktadır.
4. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu DSM IV-
TR Tanı Ölçütleri
(1) ya da (2)’nin olması
1) Aşağıdaki dikkat eksikliği belirtilerinden altı ya da daha fazlasını son altı aydır var olması
ve (çocuğun) gelişim düzeyi ile tutarsız ve (çocuğun) uyumunu bozucu olması
Dikkat Eksikliği
a) genellikle, ayrıntılara dikkat etmez ya da okul çalışmalarında, çalışmalarında ya da diğer
etkinliklerinde dikkatsizce hatalar yapar
b) genellikle, yaptığı işlerde ya da oyun etkinliklerinde dikkatini sürdürmekte güçlük çeker
c) genellikle, kendisiyle konuşulduğunda dinlemiyor gibi görünür
d) genellikle, yönergeleri takip etmez ve okul çalışmalarını, işlerini ya da işyerindeki
görevlerini bitirmez (yönergeleri anlamak ya da karşı gelmek amacıyla değil)
e) genellikle, işlerini ya da etkinliklerini organize etmede güçlük yaşar
f) genellikle, süreğen zihinsel çaba gerektiren işlerden (okul çalışmaları ya da ev ödevleri
gibi) kaçınır, hoşlanmaz ya da gönülsüzce ilgilenir
g) genellikle, işer ya da etkinlikler için gerekli şeyleri kaybeder (örn; oyuncak, okul ödevleri,
kalem, kitap ya da araçlar)
h) sıklıkla, dış uyaranlardan kolayca dikkati dağılır
i) sıklıkla, günlük etkinliklerde unutkandır
5. 2) Aşağıdaki hiperaktivite-dürtüsellik belirtilerinden altı ya da daha fazlasını son altı
aydır var olması ve (çocuğun) gelişim düzeyi ile tutarsız ve (çocuğun) uyumunu
bozucu olması
Hiperaktivite
a) sıklıkla eli ayağı kıpı kıpırdır ya da sandalyede ileri geri hareket eder
b) sıklıkla, sınıfta ya da oturması beklenen ortamlarda yerinden kalkar
c) sıklıkla, uygun olmayan ortamlarda koşturur ya da tırmanır (ergen ya da
yetişkinlerde öznel yerinde duramama duyguları olabilir)
d) sıklıkla, sessizce oyun oynamada ya da boş zaman etkinlikleriyle ilgilenmede
güçlük yaşar
e) sıklıkla, “her an harekete hazırdır” ya da “bir motorla çalışıyormuş” gibi hareket eder
f) sıklıkla, çok konuşur
Dürtüsellik
a) sıklıkla, sorulan soru tamamlanmadan cevap verir
b) sıklıkla, sırasını beklemekte güçlük yaşar
c) sıklıkla, başkalarının işlerine dalar ya da böler (örn; konuşma ya da oyunlara dalar)
6. Dehb Tipleri
DSM-IV-TR tanı ölçütlerine göre üç tipi
bulunmaktadır ( Amerikan Psikiyatri Birliği, 2000, s.
87 ).
Dikkat Eksikliğinin Egemen Olduğu Tip
Hiperaktivite ve Dürtüselliğin Egemen Olduğu Tip
Birleşik Tip
7. DSM-IV-TR tanı ölçütlerine göre Dikkat eksikliği olan
tip için ilgili bölümlerden 6 yada daha fazla
dikkatsizlikle ilgili, beş yada daha az hiperaktivite ve
dürtüsellikle ilgili semptomun bulunmasını
gerektirmektedir, Hiperaktivite ve dürtüselliğin
egemen olduğu tip içinse 6 yada daha fazla
hiperaktivite ve dürtüsellikle ilgili, beş yada daha az
dikkatsizlikle ilgili semptomun bulunması
gerekmektedir (Scweitzer, 2004, s. 11).
8. Dehb Nedenleri
DEHB oluşumunda çeşitli nörolojik, çevresel
( hamilelik sırası,zehirlenme, doğum sırasındaki
faktörler ) ve genetik faktörler etkilidir( Barkley,
2005).
Biederman ve ark.(1995) ailede anne yada babadan
herhangi birinin DEHB olması durumunda çocuğun
dehb olma riskinin %57 olduğunu bildirmiştir.
9. Nörolojik çalışmalarda dopamin ve noradrenalin
hormonlarında anormallik ve beynin sağ ön
bölgesinin normalden daha küçük olduğunu ,caudate
nucleusun ve globus pallidusun daha küçük olduğu
bulunmuştur(Barkley, 2005, s. 211).
Annenin hamileliği sırasında sigara ve alkol kullanımı
annenin hamilelik sırasında yaşadığı stres ve kaygı
DEHB risk faktörleriyle ilişkilidir.
11. Dehb Yaygınlığı
DEHB bozukluğunun yaygınlığına ilişkin
epistemolojik araştırma tahminleri ilkokul çağı
çocuklarınında %1- %7
( Pelham&Waschbusch, 2004, s.405 ), okul çağı
çocuklarında ise %3-%7 arasında değiştiğini
belirtmektedir ( Amerikan Psikiyatri Birliği, 2000, s.90
).
Szatmari(1992) altı büyük epistemolojik araştırmayı
kullandığı çalışmasında DEHB yaygınlığın %2 -%6.3
arasında değiştiğini bildirmiştir.
12. Türkiyedeki epistemolojik araştırmalarda DEHB
yaygınlığının ilköğretim çağı çocuklarında %8.6
( Gül,Tiryaki, Kultur,Topbaş,Ak, 2010 ), yetişkinlerde
%1-%6.6 arasında değiştiği ( Kavakçı, 2012 )
bildirilmektedir.
DEHB erkeklerde kızlardan daha yaygındır. Dehb
tipine bağlı olarak erkek kız oranları 2:1 ila 9:1
arasında değişmektedir ( Amerikan Psikiyatri Birliği,
2000, s.90 ).
13. Türkiyedeki araştırmalarda ilköğretim çağı
çocuklarında erkek kız oranı 3.5 : 1 olduğu
bildirilmektedir ( Gül ve ark., 2010 ).
DEHB tanısı konulması güç oldukça öznel
ölçümlere bağlı,değerlendirmesi için tek bir
ölçme aracı bulunmayan bir tanıdır (Scweitzer,
2004, s. 11).
14. Dehb Tanısı
Tanı konulmasında derecelendirme ölçekleri,
görüşme ve gözlemlerden yararlanılmaktadır
( Pelham&Waschbusch, 2004 ).
Tanı konulmasında oldukça fazla kaynaktan bilgi
alınması önemlidir.
15. Dehb Eştanıları
DEHB genellikle diğer çocukluk çağı
rahatsızlıklarıyla birlikte oluşur( Chronis, Jones,
Raggi, 2006, s. 494 ). Karşıt olma-karşıt gelme
bozukluğu,davranım bozukluğu, duygudurum
bozukluğu, tik bozuklukları(tourette sendromu dahil),
öğrenme bozuklukları ve dil ve konuşma bozuklukları
DEHB ile birlikte görülmektedir ( Rube & Reddy,
2005 ).
16. Dehb Tedavi Yaklaşımları
DEHB tedavisinde ilaç tedavisi, aile temelli
müdahaleler,okul temelli müdahaleler ( sınıf davranış
yönetimi, akademik müdahaleler), akran
müdahaleleri (sosyal beceri eğitimi, yaz tedavi
programı ), çok yönlü tedavi yaklaşımları
kullanılmaktadır.
İlaç tedavilerinde bireylerin noradrenalin ve dopamin
düzeylerini düzenlemeye yönelik ilaçlar
kullanılmaktadır.Ülkemizde Dehb rahatsızlığı olan
bireylere yönelik RİTALİN ilaçı kullanılmaktadır
(Ercan ve Aydın, 1999).
17. Aile Temelli Müdahaleler
DEHB’i betimleyen dürtüsel davranış,hiperaktivite
ve dikkatsizlik sıklıkla ebeveyn çocuk arasındaki
ilişkide bozulmaya katkıda bulunan ve ailenin stres
düzeyini yükselten bir durumdur.
Zaman içerisinde aileler çocukların var olan davranış
güçlüklerini arttırmaya yada sürdürmeye katkıda
bulunabilecek problemlerle başa çıkmakta uyumsuz
ve zarar verici çocuk bakımı stratejileri
geliştirebilir(Patterson,DeBaryshe,Ramsey,1989).
18. Aile Temelli Müdahaleler
Ülkemizde ve dünyada Dehbli bireylerin ailelerine
yönelik çeşitli programlar geliştirilmiştir (Barkley
,1987; Ercan ve Aydın, 1999). Burda Barkley(1987)
tarafından geliştirilen program tanıtılacaktır.
Bu program 4-12 yaş arası Debli bireylerin aileleri
için uygundur.
Psikolojik olarak sıkıntılı aileler (eş geçimsizliği,
evlilik sorunları gibi) bu program için uygun değildir.
19. Aile Temelli Müdahaleler
Bu programı uygulayacak ruh sağlığı personelinin
terapistlik becerilerine sahip Dehb konusuna aşina
ve davranış yönetimi konusunda bilgi sahibi olması
gereklidir. terapistin becerileri uygun değilse
yaklaşım çalışmaz.
Tedavi genellikle 8-12 oturum arasında bireysel yada
grup formatındadır.
20. Aile Temelli Müdahaleler
Bireysel olarak uygulandığında bir saat grup olarak
uygulandığında doksan dakikadır.
Aile terapisinin oturumları aşağıdaki gibidir
1.Oturum : Programın Oryantasyonu ve DEHB’e
Genel Bakış
2.Oturum : Ebeveyn-Çocuk İlişkisini Anlama
21. Aile Temelli Müdahaleler
3.Oturum : Pozitif Katılım Becerilerinin Geliştirilmesi
4.Oturum : Pozitif Katılım Becerilerinin Genişletilmesi
ve Çocuk uyum Becerilerinin Geliştirilmesi
5.Oturum : Ev Jeton & Puan Sistemi
6.Oturum : Müdahaleye Maliyet Ekleme
22. Aile Temelli Müdahaleler
7.Oturum : Mola Kullanma
8.Oturum : Kamuya Açık Yerlerde Davranışı Yönetme
9.Oturum : Okul Sorunları ve Oturum Sonlandırmaya
Hazırlık
10.Oturum : Güçlendirme Oturumu
23. Okul Temelli Müdahaleler
Dehb için geçerliliği kanıtlanmış okul temelli
müdahaleler davranışçı müdahalelerdir
(DuPaul&Eckert, 1997; Pelham, Wheeler, Chronis,
1998).
Okul temelli müdahalelerin çeşitli avantajları vardır
( Pelham&Waschbusch, 2004, s.414 ). Bunlar:
24. Okul Temelli Müdahaleler
Okul temelli müdahaleler ailelerin ekonomik
durumunu dikkate almadığından bu müdahaleleri
tüm ailelere erişilebilir kılar.
Okul temelli müdahalelerin maliyeti düşüktür.
Okul temelli müdahaleler en kapsamlı ve okullar için
geliştirilmiş ruh sağlığı tedavilerinden kişisel olarak
sürdürülebilenleridir ve önemli bir önleyici işlevleri
vardır.
25. Okul Temelli Müdahaleler
Okul temelli müdahaleler sınıf davranış yönetimi ve
akademik müdahaleler olarak sınıflandırılabilir.
Sınıf davranış müdahalelerinde Dehbli çocuğun
öğretmenlerine davranış değiştirme stratejileriyle ilgili
olarak düzenli şekilde danışma yapılmaktadır.
Danışma genellikle dehb hakkında bir psikoeğitim daha
sonra davranışın fonksiyonel bir değerlendirmesine
dayalı (Öncü-Davranış-Sonuç) bellirli davranış
hedeflerinin belirlenmesiyle başlar ( Chronis, Jones,
Raggi, 2006, s. 489).
26. Okul Temelli Müdahaleler
Daha sonra öğretmenlere gündelik kayıt kartlarının
kullanımı ve daha kapsamlı şekilde bireyselleştirilmiş
yada sınıf çapında risk yönetimi programları
öğretilmesi ve ceza puanı,etkili komut verme, planlı
reddetme ve övgünün kullanımını içeren bellirli
davranışcı tekniklerin kullanımıyla ilgili bilgi verilir
( Chronis, Jones, Raggi, 2006, s. 489).
27. Okul Temelli Müdahaleler
Bu müdahalelerden en sık kullanılanlarından birisi
Günlük Rapor Kartları(DRC)’dır. Bu programda
çocuklar için belirli davranış amaçları oluşturulur ve
bu amaçlar gerçekleştirilirse çocuk evde
ödüllendirilir.
Bu programda ayrıca ailelere çocuğun okuldaki
davranışı hakkında çocuğun sınıftaki davranışlarını
desteklemek amacıyla günlük dönütler verilir.
28. Okul Temelli Müdahaleler
Bu müdahale amaçlarının sayısı ve günlük dönüt
sıklığı çocuğun gelişim düzeyine bağlıdır(Bkz:Drc
Örneği ).
Dehbli bireyler genellikle akademik problemler
yaşamaktadır.Akademik müdahalelerin amacı Dehbli
bireylere not alma ve çalışma becerilerini öğretmeyi
amaçlayan psikososyal müdahalelerdir. Bu
müdahaleler okul personeli tarafından
sağlanmaktadır( Ansthel&Barkley, 2011,s.60 ).
29. Akran Temelli Müdahaleler
Akran temel müdahaleler sosyal beceri eğitimleri ve
yaz tedavi kamplarını içermektedir.
Sosyal beceri müdahaleleri DEHB’li bireylerin uygun
sosyal becerilerin kullanılmasının geliştirilmesi ve
desteklenmesine odaklanmaktadır(Örn. İletişim,
İşbirliği, Akran grubuna katılım,Akran grubuna
kabul).
30. Akran Temelli Müdahaleler
Yaz tedavi programı sekiz haftalık yoğun kanıt
temelli DEHB tedavi elemanlarıyla birleştirilmiş bir
programdır. Bu program haftalık olarak grup-temelli
aile eğitimini,pozitif davranış destekleme
yöntemlerini(övgü), etkili emir verme, cezalandırma
yöntemlerini, Günlük Olay Kaydını, sosyal ve spor
beceri eğitimini ve sorun çözme becerileri eğitimini
içermektedir.Bu tedaviler okul ve spor
yerleşkelerinde
31. Akran Temelli Müdahaleler
Bu tedaviler okul ve spor yerleşkelerinde Dehbli
çocukların öz yeterliliklerini, akademik
performanslarını, yetişkinlerle ve akranlarla ilişkilerini
geliştirmek amacıyla uygulanmaktadır.
32. Çok Yönlü Tedavi Müdahaleleri
Dehb tedavisinde en etkili yöntemdir.Bu yaklaşım
ilaç tedavisinin yanı sıra çeşitli davranışçı
yöntemleri,aile eğitimini ve okul müdahalelerini
kapsamaktadır.
Bu müdahale yöntemiyle ilgili en önemli çalışma MTA
araştırmalarıdır( Abikoff ve ark.,1999). Bu
araştırmada 7-9 yaş arasındaki Dehb’li çocuklar
tesadüfi olarak üç gruptan birine atanmıştır.Bu
gruplar
33. Çok Yönlü Tedavi Müdahaleleri
Yanlızca Metilamin İlaç Tedavisinin Olduğu Grup
Yoğun İlaç tedavisiyle birlikte akademik beceri
eğitimi,öğretici rehberlik,bireysel psikoterapi,sosyal
beceri eğitimi,aile danışmanlığı,okul davranışlarını
destekleyen günlük rapor kartı uygulanan grup
Yönlendirme yada eğitim programın olmadığı ilaç
tedavisi grubu
34. Çok Yönlü Tedavi Müdahaleleri
Araştırmacıların amacı ilaç tedavisine bağlı yoğun
çok yönlü programın ilaç tedavisine bağlı ilaç
işlevselliğini geliştirip geliştirmediğini ve çok yönlü
tedaviden sonra DEHB’li çocukların büyük bir
bölümünün ilaç tedavisi olmadan yeterli bir şekilde
işlevsel olup olmayacağını belirlemekti.
İki yıllık değerlendirme sonucunda 3’ üncü grubun
diğer iki gruptan çeşitli işlevsellik alanlarında ve
çoklu sonuç ölçümlerinde anlamlı bir şekilde
farklılaştığı bulunmuştur.
35. Kaynakça
Rief,S.F. (2008). The ADD/ADHD Checklist A Practical
Reference for Parents &Teachers. (Second Edition). San
Francisco: Jossey-Bass.
American Psychiatric Association (2000). Diagnostic and
statistical manual of of mental disorders (4.ed., text
revision). Washington,DC: Author.
Pelham,W.E.,Washbusch,D.A.(2004). Assessment and
Treatment of Attention Deficit Hyperactivity Disorder
(ADHD) in Schools. Ronald T.Brown Ed., Handbook Of
Pediatrıc Psycology In School Settings İçinde (s.405-
430). London,UK: Lawrence Erlbaum Associates.
36. Kaynakça
Schweitzer,J.B.(2004). Attention Deficit Hyperactivity
Disorder, W.Edward Craighead, Charles B.Nemerof
Eds., The Concise CorsiniEncyclopedia of
Psychology and Behavioral Science İçinde (s.11-12).
New Jersey: John Wiley &Sons
Biederman, J., Faraone, S. V., Mick, E., Spencer, T.,
Wilens, T., Kiely, K., Guite, J., Ablon, J.S., Reed, E.,
& Warburton, R. (1995). High risk for attention deficit
hyperactivitydisorder among children of parents with
childhood onset of the disorder: A pilot
study.American Journal of Psychiatry, 152, 431–435.
37. Kaynakça
MTA Cooperative Group. (1999a). A 14-month
randomized clinical trial of treatment strategies for
attention-deficit/hyperactivity disorder. Arch Gen
Psychiatry, 56,1073–1086.
MTA Cooperative Group. (1999b). Moderators and
mediators of treatment response for children with
attention-deficit/hyperactivity disorder. Arch Gen
Psychiatry ,56,1088–1096.
38. Kaynakça
Gül, N., Tiryaki, A., Kültür, E.C., Topbaş, M, Ak, I.
(2010). Prevalence of attention deficithyperactivity
disorder and comorbid disruptive behavior disorders
among school age children in Trabzon. Bulletin of
Clinical Psychopharmacology;20: 50-56.
Kavakçı,Ö.(2012). Erişkin Dikkat Eksikliği ve
Hiperaktivite Bozukluğunun Epidemiyolojisi. Turkiye
Klinikleri J Psychiatry-Special Topics ,5(1),8-13.
39. Kaynakça
Chronis, A., Jones, H., and Raggi, V. (2005).
Evidence-based psychosocial treatments for children
and adolescents withattention deficit/hyperactivity
disorder. Clinical Psychology Review, 26, 486–502.
Rube,D.,Reddy,D.P.(2005). Attention Deficit
Hyperactivity Disorder, William M. Klykylo and Jerald
L. Kay Eds., Clinical Child Psychiatry İçinde (s.153-
190). New Jersey: John Wiley &Sons
40. Kaynakça
Patterson, G., DeBarsyshe, B., Ramsey, E. (1989). A
developmental perspective on antisocial behavior.
American Psychologist, 44, 329-335.
DuPaul, G.J,Eckert, T.L.(1997). The effects of
school-based interventions for Attention Deficit
Hyperactivity Disorder: A meta-analysis. School
Psychology Review, 23,5–27.
Pelham WEJ, Wheeler T, Chronis A (1998),
Empirically supported psychosocial treatments for
attention deficit hyperactivity disorder. Journal Clinic
Child Psychology, 27,190-205.
41. Kaynakça
Ansthel,K.M.,Barkley,R.A.(2011). Attention Deficit
Hyperactivity Disorder. B.Bradford Brown and
Mıtchell J.Prınstein Eds., Encylopedia of
Adolescence İçinde ( s.56-61). London:Elsevier.
Ercan,E.S.,Aydın,C.(1999).Dikkat Eksikliği ve
Hiperaktivite Bozukluğu. (2.Baskı) İstanbul: Gentaş.