SlideShare ist ein Scribd-Unternehmen logo
1 von 237
SEBZECİLİK
• Sebzecilikte amacımız birim alandan en yüksek verimi ve en
  kaliteli ürünü elde etmektir. Bunları ancak bilinçli yapılan bir
  üretim sonucu elde edebiliriz.




•      Domates, Biber, Patlıcan'dan başlayalım
MEYVESİ YENİLEN SEBZELERİN YETİŞTİRİCİLİĞİ

• DOMATES



                        BİBER


• PATLICAN
• DOMATES, BİBER VE PATLICAN

• Yazlık sebzeler grubunda yer alan domates, biber ve
  patlıcan ılık iklimlerde bir yıllık, tropik iklimlerde ise
  birkaç senelik kültür bitkileridir. Aralarında yetiştirme
  tekniği bakımından bazı farklar bulunmakla beraber
  genelde yetiştiricilikleri aynıdır. Domates bunlar
  içinde en fazla kullanım alanı bulunan bir sebzedir.

• ILIK VE SICAK İKLİMİ SEVERLER

• Her üç sebze türü de ılık ve sıcak iklim sebzesidir.
  Yetiştirme devresinde sıcaklığın en az 15°C olması
  gerekmektedir.
• DOMATES VE PATLICAN ZENGİN TOPRAK İSTER

• Domates ve patlıcan seçici olmamakla beraber süzek, organik
  maddece zengin, kumlu ve kumlu-tınlı topraklarda en iyi gelişmeyi
  gösterir. Patlıcan fazla yüksek toprak sıcaklığına gereksinme
  gösterdiğinden üretim yapılan topraklar çabuk ısınabilir olmalıdır.

• BİBER AĞIR-KILLİ TOPRAĞI HİÇ SEVMEZ

• Biber diğer iki türe göre toprak özelliği yönünden daha seçicidir.
  Ağır killi ve su tutan topraklar ile tamamen kumlu topraklar uygun
  değildir. Toprağın su tutma kapasitesi iyi ve çabuk ısınabilir
  özellikte olmalıdır.

• Domates için uygun toprak pH'sı : 5-7,5
• Biber için " " " : 5,4-6,8
• Patlıcan için " " " : 5,5-6,7'dir.
• MÜNAVEBE GEREKLİDİR
• Domates, biber ve patlıcan aynı familyaya bağlı olduklarından
  hastalık, zararlıların o toprağa yerleşmesi ve hep aynı besin
  maddelerinin tüketilmesi toprağın bu yönde zayıf kalmasına
  neden olduğundan, bu sebze türleri arka arkaya aynı tarlada
  yetiştirilmemelidir. Bu nedenle 4-5 yıllık bir münavebe gerekir. Bu
  5 yıl içinde bir defa da hububat ekilerek tarlanın dinlendirilmesi
  yetiştiriciliği olumlu yönde etkiler. Bu mümkün olmadığı taktirde
  en az 3 yıllık bir münavebe şarttır.

• DOMATES İÇİN MÜNAVEBE BİTKİLERİ!
• Domates için en iyi münavebe bitkileri
  ıspanak, marul, havuç, fasulye, bezelye ve kerevizdir. Münavebe
  planının uygulanması zararlı ve hastalık problemlerini azaltmada
  etkili bir yoldur.
• ÖNCE TARLAYI HAZIRLAYALIM

• Her üç sebze türünün yetiştiriciliğinde; tarla sonbaharda
  derince sürülür ve ilkbahara kadar tezekli olarak bırakılır.
  İlkbaharda dikimden önce toprak tavında iken 20 cm
  derinlikte pullukla tekrar sürülür. Diskaro
  geçirilir, gerekirse rotavatörle de işlenerek toprak dikime
  hazırlanır.

• ÇİFTLİK GÜBRESİ ŞART!

• Gübreleme toprağın yapısına ve içerdikleri besin
  maddelerine göre değişmekle beraber her üç sebze türü
  içinde sonbaharda derin sürümden önce dekara 3-4 ton
  yanmış ahır gübresi verilmelidir.
• TİCARİ GÜBREYİ TOPRAK ANALİZİNE GÖRE UYGULA!

• Gübrelemeden önce toprak analizleri yaptırmak ve bu
  sonuçlara göre gübreleme yapmak gerekir. Bu türler için çok
  değişik gübre tavsiyeleri bulunmakla beraber bizim çiftçilere
  tavsiye ettiğimiz ticari gübreleme şekli şöyledir.


•   40 kg N'lu gübre (1/3'ü %21'lik Amonyum sülfat)
•   (2/3'ü %26'lık Amonyum nitrat)
•   60 kg %16-18'lik Süper fosfat,
•   20 kg %48-50'lik Potasyum sülfat.
GÜBRE
N : P : K = Azot : Fosfor : Potasyum = Dal : Döl : Bal
Azot: Dal oluşturur
Fosfor: Döl, çiçek ve meyve oluşturur
Potasyum: Bal, meyve kalitesini oluşturur.


GÜBRE UYGULAMA ZAMANINA DİKKAT!
- Süper fosfatın tamamı ilkbaharda sürümden önce pulluk altına
verilmelidir.
- Potasyum sülfatın 2/3'ü ile Azotlu gübrenin 1/3'ü Amonyum sülfat olarak
dikim ile birlikte verilmelidir.
- Potasyum sülfatın geri kalan kısmı ile Azotlu gübrenin 1/3'ü Amonyum
nitrat olarak ilk meyve tutumunda,
- Azotlu gübrenin 1/3'ü de yine Amonyum nitrat olarak ilk hasattan sonra
verilmelidir.
AZOT İKİ DEFA DA VERİLİR

• Domateste bitkinin ilk gelişme devresinde bitki
  tarafından alınan azot miktarı oldukça düşüktür. Fakat
  bundan sonra hızlanır. Bu nedenle azotlu gübrenin bir
  kaç seferde verilmesi daha yararlıdır.


• Biber üretiminde de fosfor ve potasyum meyve kalitesine ve
  erken verime etki eden faktörlerin başında gelir.
Kandil dolma biberinin görünümü
YETİŞTİRME ŞEKLİNE GELİNCE!

• Her üç sebzenin fideleri de sıcak yastıklarda
  yetiştirilir. Bu türler özellikle toprak
  sıcaklığına karşı çok hassastırlar. İyi bir
  çimlenme için toprak sıcaklığı,
• patlıcanda 19°C'nin
• biberde 15°C'nin
• domateste ise 10-12°C'nin üstünde olmalıdır
FİDE DİKİM ZAMANI

• Marmara bölgesi için dikim zamanı 15 Nisan-15
  Mayıs,
• Ege bölgesinde ise 10-30 Nisan tarihleri arasıdır.
• Orta ve Doğu Anadolu bölgelerinde ise dikim Mayıs-
  Haziran ayı içinde yapılır.
DİKİM MESAFELERİ FARKLIDIR

• Sıra arası ve üzeri mesafeler her üç tür için farklıdır.

• Domates sırık çeşitlerinde : 60 x 40 cm

• " yer " : 135 x 30-50 cm

• Biber çeşitlerinde : 50 x 50 cm, 60 x 40 cm

• Patlıcan " : 60 x 75 cm'dir
İKİ ÇAPA BİR SU DEMEKTİR
• Dikimden 10-20 gün
  sonra ilk çapa
  yapılarak, kök boğazları
  toprak ile doldurulur. 1.
  çapadan 2-3 hafta sonra
  2. çapa yapılır. Genellikle
  sulamadan sonra kaymak
  kırma, ot
  mücadelesi, toprağın
  havalandırılması
  açısından 1-2 çapa daha
  yapılır.
SULAMA İKLİM KOŞULLARINA BAĞLIDIR

• Sulama karıklara su verilmesi yoluyla yapılır. Toprakta
  rutubetin iyi bir seviyede tutulmasını sağlayacak şekilde
  iklim koşulları (yağışlar) ve toprak karakteri dikkate alınarak
  5-10 günde bir yapılmalıdır.

• Genellikle ilk meyveler görülünceye kadar sulamadan
  kaçınılmalıdır. Havalar çok kurak giderse bir iki kez fazla
  olmamak koşuluyla su verilebilir. Domateste çok sık sulama
  verimi arttırmakta, ancak tadında bir azalmaya neden
  olmaktadır.
BUDAMA SEBZECİLİKTE DE UYGULANIR
• Sırık domates
  çeşitlerinde budama
  kaliteli ürün elde etmek
  için şarttır. Tarla
  şartlarında
  budama, koltuk alma
  şeklinde uygulanır.
  Koltuk alma, bitki
  gövdesi ile ana
  yaprakların birleştiği
  yerden, yeni sürgünlerin
  koparılması işlemidir. Her
  15 günde bir koltuk alma
  işlemine devam edilir.
HASAT ZAMANINA DİKKAT!

  Biber ve patlıcan hasadında meyveler esas
   büyüklüklerini aldıktan sonra, meyveler
 zedelenmeden saplı olarak hasat edilmelidir.

  Biber ve patlıcan hasadında gecikme olursa
         meyveler kartlaşır, biberlerde
kızarma, patlıcanlarda ise renk açılması olur ve
   çekirdekleri sertleşerek pazar kalitelerini
                  kaybederler.
BAMYA

• Bamya ülkemizde belli yörelerde, genellikle belli köy
  çeşitleriyle yetiştiriciliği yapılan geleneksel bir sebze türüdür.
  Ekimi, ot temizliği ve hasadının fazla işgücü istemesi
  nedeniyle nispeten küçük alanlarda ve çoğunlukla kalabalık
  ailelerce yetiştirilmektedir.

• Hafif eğimli ve oldukça verimsiz topraklarda susuz olarak
  yetiştirebildiği için üreticiye bu yönden kolaylık ve ekonomi
  getirmektedir. Bunun yanısıra bamyanın bahçe ziraatı
  şeklinde sulu ziraatı da yapılmaktadır.
Bamya bir sıcak iklim sebzesi olduğundan hava sıcaklığı 16°C
toprak sıcaklığı da 15°C'nin üzerine çıkmadan ekime başlanmaz
TOHUM EKİM ZAMANI BÖLGELERE GÖRE DEĞİŞİR
• Ekimde toprak rutubeti çok önemlidir. Ekim tarihi hava ve
  toprak sıcaklığına ve toprağın tavına göre belirlenir ve belirli
  bir yöre için genellikle 15-20 gün sürer.

• Marmara bölgesi için ekim zamanı 25 Nisan günlerinde
  başlar, yaklaşık 1 ay sürer.

• Ege ve Akdeniz bölgelerinde ekimler yöre şartlarına göre
  Ocak- Mart gibi geniş bir periyotta yapılır.

• Orta Anadolu iç bölgelerimizde ise genellikle mayıs ayı içinde
  tohum ekimi gerçekleştirilir.
Bamya meyvesinin gelişme devreleri
TOHUMU EKİM ÖNCESİNDE ISLAT

• Bamya tohum ekimi ile yetiştirilir, fide üretimi ve örtü
  altı yetiştiriciliği söz konusu değildir. Ekim derinliği
  yaklaşık 2 cm'dir. Bamya tohumlarında çimlenme
  zorluğu ve düzensizliklerine sık rastlanır.

• Bunun için en uygun ve ucuz yol tohumları 12 saat suda
  bekletmektir. Çoğunlukla akşamdan ıslatılan tohumlar sabah
  ekilir. Bu yöntem düzensiz çıkışları önlediği gibi, çıkışları en
  azından 2-3 gün öne alır.
TOHUM EKİM MESAFELERİ DEĞİŞİKTİR
• Bamya ziraatında uygulanan ekim mesafeleri iklim ve çeşide göre büyük
  farklılıklar gösterir.

• - Sıcak ülkelerde uygulanan 100 x 25 ve 100 x 50 cm'lik ekim mesafeleri
  bizde ancak Akdeniz bölgemizde uygulanabilir.
• - Ege bölgesinde uygulanacak ekim mesafeleri sıra arası 40 cm, sıra
  üzerleri 15-20 cm'dir.

• - Ancak Yalova ve İstanbul yöresindeki susuz koşullarda yapılan Sultani
  bamya yetiştiriciliğinde mesafeler biraz daha dar tutulur. Bu
  yetiştiricilikte sıra araları 30-35 cm olup, her 6-7 sırada bir 50-60 cm'lik bir
  yol bırakılır, sıra üzerleri de kullanılan çeşidin gelişme kuvvetine göre
  10, 12, en çok 15 cm olarak ekilir.

• - Balıkesir gibi bodur sayılabilecek çeşitlerde sıralar arası 30-35 cm yeterli
  olmakta, sıra üzerleri de 15 cm'den daha az tutulmamalıdır
KÜLLEME HASTALIĞINA DİKKAT!!!

• Hastalık ve zararlıları sürekli gözlemek gerekir.
  Susuz tarımda daha az problemle karşılaşılır. Afit
  görülürse ilaçlı mücadele yapılır.

• Külleme yapraklar temizlenerek kültürel önlem
  almak daha ucuz ve pratiktir. Gerekirse ilaçlama
  yapılır. Önemli bir husus da nematodlu tarlalara
  bamya ekmemektir.
DEKARA ORTALAMA 1.5 KĞ TOHUM EK



• Bamya yetiştiriciliğinde dekara atılacak
  tohum miktarı ekim mesafesi ve çukurlara
  atılacak tohum sayısına bağlı olarak 1.0 - 2.0
  kg olarak hesaplanır.
TOPRAK ANALİZİNE GÖRE GÜBRELEME
• İyi bir gübreleme yapmak isteniyorsa toprak analizi
  gerekir. Kıraç arazilerde 4-5 yılda bir aynı araziye
  bamya ekiliyorsa gübreleme yapılmayabilir veya ekim
  öncesi 25-30 kg/da fosforlu gübre yeterli olabilir
• Sulu tarımda her yıl veya 2 yılda bir bamya ekilen bir
  tarlaya 5:10:5 veya 4:12:4 NPK oranları üzerinden
  dekara 20 ila 50 kg karışık gübre verilir. Bir yıl önce
  fosforlu gübre verilmişse fosforlu gübreye gerek
  yoktur
• Yapılan bir araştırma ilk meyvelerden hemen sonra
  düşük miktarda (3.5-5.0 kg/da) atılan azotlu gübrenin
  bitkinin sürgün-çiçek dengesini düzenlediği ve verimi
  artırdığı görülmüştür
Bamya bitkisinde tomurcuk, çiçek ve
      meyvelerin görünümü
HASAT ZOR VE ZAHMETLiDiR
• Ekimden ortalama 60 gün sonra başlayan hasat
  hergün yada gün aşırı yapılır ve 3,5-4 ay devam
  eder. Bamya hasadı oldukça zor ve zahmetli bir
  iştir.
• Bunun sebebi meyveleri küçük olması ve
  sap, yaprak ve meyvelerdeki tüylerin dibinde
  kaşındırıcı bir madde bulunan bezelerdir.
• Bu yüzden bamya hasadında toplayıcılar ellerine
  eski bir eldiven takarlar veya bez sararlar.
KABAKGİL SEBZELERİ
• HIYAR

               KAVUN

• KARPUZ

               KABAK
HIYAR
• Hıyar kullanım yerine göre "turşuluk" ve
  "sofralık" olmak üzere iki gruba ayrılır.
  Bunların meyve şekilleri birbirinden çok
  farklıdır. Genel olarak "sofralık" hıyarlar
  büyük meyveli, "turşuluk" hıyarlar küçük
  meyvelidir.
HIYAR NASIL TOPRAK İSTER?

• Hıyar drenajı iyi, kumlu-tınlı veya tınlı-kumlu-organik
  maddesi zengin toprakları tercih eder. Bu toprakları pratik
  bir yaklaşımla, yağmurdan sonra su biriktirmeyen ve
  kaymak tutmayan topraklar olarak tanımlayabiliriz.


• Erkenci üretim için hafif toprakları tercih etmek gerekir. Hıyar
  asit topraklardan hoşlanmaz. Bu topraklarda kireçleme
  yapmak gerekir. Fakat kireç uygulamasını bir seferde değil
  devre devre yapmak, toprak mikroorganizmalarına zarar
  vermemek açısından, tercih edilmelidir.
TOPRAK TAHLİLİNE GÖRE GÜBRE
• Temel gübreleme toprak analizlerine bağımlı
  olarak dikimden önce yapılmalıdır. Bu
  gübrelemede çeşide ve bitki sıklığına da dikkat
  etmek gerekir.

• Tüm bu faktörler hesaba katılarak dekara 20-60
  kg trlple süper fosfat 10-50 kg potasyum sülfat ve
  25-30 kg amonyum sülfat verilmelidir. Gübreler
  serpme olarak verilirse bu miktarlar biraz
  arttırılmalıdır.
YETİŞTİRİCİLİĞİNE GELİNCE!
• Ülkemizde hıyar yetiştiriciliği hem örtülü alanlar
  da, hem tarlada, değişik programlar uygulanarak
  hemen hemen yıl boyu yapılabilir.
• Örtülü alanlara veya tarlaya direk tohum ekimi
  yapılabileceği gibi vegetasyon sezonu kısa olan
  yerlerde, erkenciliğin amaçlandığı
  bölgelerde, bazen hastalık yaratmaya uygun
  sezonlardan kaçmak için, önce fide yetiştirilir ve
  sonra dikim yapılabilir.
BİR DEKARA KAÇ FİDE?

• Dekara fide sayısı kullanılan çeşidin
  özelliğine, üretimin hedefine göre değişir.
  Genelde sofralık hıyarlarda dekara 2000-
  2500, turşuluklarda 5000-7000 fide önerilir.

• Bu miktarlara ve ekim-dikim şekline bağlı olarak
  ta 300-1000 g tohum gerekir. Fakat özellikle
  turşuluk hıyar üretiminde sadece 1-2 hasadın
  hedeflendiği daha sık dikimlerde bu miktar artar.
TARLAYA ERKEN EKİM-DİKİM YAPMAYIN

• Hıyar soğuklara hassas bir bitkidir. Fideler
  tarlaya don tehlikesi kalktıktan sonra
  çıkarılmalıdır.

• Tohum ekimleri ise, toprak sıcaklığı 18
  dereceyi bulduktan sonra yapılmalıdır. Aksi
  taktirde tohumlar çürür veya zararlılar ve
  böcekler tarafından yenir.
SEYRELTME YAPILIR
• Tohumların çimlenmesinden sonra bitki 2-3
  gerçek yaprağa ulaşınca seyreltme yapılır.

• Seyreltme sırasında bitkiler, kalan bitki köklerini
  zedelemeyecek şeklinde, çekilerek
  değil, kırılarak veya kesilerek ayrılmalıdır.

• İdeal olarak her ocakta 1 bitki bırakılır. Fakat
  üretim hedefine ve bitki büyüklüğüne göre 2
  bitki de bırakılabilir.
DİKKAT!!!               TELLİ BÖCEK
                                      TELLİ BÖCEK
• Genç safhada bitkilerin en
  büyük düşmanı kavun telli
  böceğidir. Bitkilerin
  büyüme noktalarını
  keserek; yaprakları dantel
  gibi kemirerek zararlı olur.
  Daha sonra havalar
  ısındıkça yaprak
  bitleri, kırmızı örümcekler
  dikkat edilmesi gereken
  zararlılardır.
KARIŞTIRMAYIN !!!
• Hepimizin çok iyi tanıması gereken "Gelin
  böceği, uğur böceği veya uç-uç böceği" diye
  çocukluğumuzdan bildiğimiz böcekleri, lütfen
  kavun telli böcekleri ile karıştırıp, öldürmek için
  ilaçlama yapmayınız. Bunlar hıyarın önemli bir
  düşmanı olan yaprak bitlerini yiyerek, onlarla
  mücadele etmemizde bize kolaylık sağlarlar. Yani
  uç-uç böceği bize faydalı bir böcektir.
• TELLİ BÖCEK 12 BENEKLİDİR, UĞUR BÖCEĞİ İSE
  GENELDE 7 BENEKLİDİR.
KARIŞTIRMAYIN !!!
TELLİ BÖCEK       UĞUR BÖCEĞİ
HIYAR SUYU ÇOK SEVER

• Toprak tipine ve bitki büyüklüğüne bağlı olarak haftada
  1-2 kez sulama yapılır. Kaba yapılı topraklar daha sık su
  isterler.

• Sulamaları mümkünse gece yapmak, bazı hastalıklara
  mani olacağı gibi, su kaynaklarının etkin kullanımına da
  katkıda bulunur. Hızlı ve taşkın bir sulamadan ziyade;
  yavaş sindire sindire sulama yapılması, hastalıkların
  yayılmasına da mani olur.
TEPE GÜBRELEMESİ

• TEPE GÜBRELEMESİ

• Bitkilerin kol atma ve meyve bağlama zamanında azot
  ihtiyacı artar. Bunun için belirtilen zamanda tekrar azotla
  "tepe gübrelemesi" yapılır.

• Bunu 15 gün ara ile 2 kez tekrarlamakta fayda vardır. Her
  seferinde dekara 8-10 kg'dan fazla amonyum sülfat veya
  nitrat verilmez. Fazla gübre yarar yerine zarar verebilir.
MEYVE TUTUMUNA YARDIMCI OLALIM

• Tüm bakım işlerinin mükemmelliğine rağmen, eğer çiçeklerin
  tozlanması ve döllenmesi için gerekli önlemler
  alınmazsa, partenokarp çeşitlerin haricindeki çeşitlerden
  meyve alınamaz.


• Gynoik (Dişi) çeşitler için ve sık dikim yapılan sahalar için
  tozlamayı sağlayacak böcekler gereklidir. Bu iş için ülkemizde
  en uygun ajan bal arılarıdır. Tarlaya yerleştirilecek kovan
  sayısı, bitki sıklığına, çeşide bağlıdır. Dişi varyeteler ve sık
  dikim için çok kovan gereklidir.
5 DEKARA 2 ARI KOVANI
• Genelde 5 dekar arazi için
  1-2 kovan yeterlidir. Arıların
  hıyar tarlalarında aktif
  olabilmesi için etrafta daha
  cazip çiçekleri olan
  bitkilerin bulunmaması ve
  hıyarlarda yeteri kadar
  çiçeklenmenin olması
  gerekir. En iyisi kovanların
  çiçeklenme başlangıcından
  5 gün sonra tarlaya
  yerleştirilmesidir.
DİKKAT!!! İLAÇ İLE ARILARI ÖLDÜRME


• Bu arada dikkat edilmesi gereken diğer bir faktör, sulama ve
  ilaçlama programlarının arıları rahatsız etmeyecek şekilde
  ayarlanmasıdır.
KISA SÜRELİ DEPOLONABİLİR

• Sofralık hıyarlar %85-95 nem de, 7-10°C'de plastik torbalar
  içinde 1 hafta depolanabilir. Turşuluk hıyarlar hasat edilir
  edilmez çok soğuk su ile hemen soğutulduktan sonra 2 gün
  süre ile yine aynı sıcaklıkta saklanabilir.


• Depolama sırasında aynı ortamda olgun elma, armut v.s. gibi
  etilen veren ürünlerin bulunması, hıyarların sararmasına
  neden olduğu için istenmez.
SERİNLETİCİ YAZ SEBZESİ "KARPUZ"
• Karpuz, serinletici, sulu ve
  tazeleyici tadı ile sıcak yaz
  günlerinin vazgeçilmez
  sebzesidir.
• Taze olarak tüketilmesinin
  yanında, yurdumuzda, özell
  ikle Akdeniz bölgesinde
  kabukları da değişik tatlılar
  ve reçeller yapılarak
  değerlendirilir.
• Çekirdekleri önemli ihraç
  kalemlerimizden birini
  oluşturur.
ÜRETİME BAŞLAMADAN İYİ ÇEŞİT SEÇ
• Karpuzda başarılı üretim "iyi çeşit" seçimi ile başlar. Bugün
  dünyada ticari üretimde kullanılan çok geniş bir çeşit serisi
  vardır.

• Uzun-yuvarlak-oval-silindirik şekilliler; değişik hastalıklara
  dayanıklı ve hassas olanlar; çekirdekli-çekirdeksiz olanlar;
  renklerine göre de sınıflandırılınca ortaya çok geniş bir
  karpuz kolleksiyonu çıkmaktadır.

• Bu çeşitlerin yetişme istekleri de farklıdır.
Şekil 3. Farklı karpuz çeşitlerinin
            görünümü.
KARPUZ SICAĞI SEVER
• Karpuz bir Afrika bitkisidir. En iyi, doğduğu yere uygun uzun-
  sıcak iklime sahip yerlerde yetişir. Bu nedenle mümkünse
  tarlanızın en fazla güneş gören ve en sıcak olan yerini karpuz
  tarımı için ayırmanız gerekir.
KUMLU TOPRAK VE ORGANİK GÜBRE
• Karpuz en çok organik maddesi bol, kumlu, kumlu-tınlı
  toprakları sever. Özellikle organik maddesi bol olan
  kumlu nehir kıyıları en fazla tercih ettiği yerlerdir.

• Diğer akrabalarına kıyasla hafif asit topraklara daha iyi
  dayanır. Fakat toprak alkaliye doğru ilerlerse bitkide
  gelişme zayıflar.

• Bu nedenle hiç değilse 3 senede bir toprak analizi
  yaptırıp toprağın besin içeriği ve durumu hakkında bilgi
  edinmek; bu analizlere bağlı olarak ekim-dikimden önce
  önlem almak, gerekirse kireçleme yapmak lazımdır.
ÖNCE TARLAYI HAZIRLAYALIM
• Yetiştirmede tarlaya direk tohum ekimi yaygın bir
  yöntemdir. Ekimden önce eğer yağışsız bir mevsim
  yaşandı ise hem tarlayı suya doyurarak daha iyi işlemek;
  hem de bitkinin gelişmesi için gerekli suyu temin etmek
  amacıyla tarla tavalara bölünerek iyice sulanmalıdır.
• Karpuz derin köklü bir bitkidir. Tüm kök derinliği ne kadar
  çok nem ve oksijen içerirse o kadar iyi gelişir. Bu nedenle
  toprağında tohum ekiminden önce derin ve güzel
  işlenmesi gerekir. Çok iyi hazırlanmış toprağa ekilen
  tohum, toprak sıcaklığı 20 derecenin altında değilse 4-5
  günde çimlenir.
TOHUM EKİMİ OCAKLARA YAPILIR

• Ekim, daha sonra sulama yapılması planlanan
  tarlalarda, 2-2,5 x 0,8-1 m; sulama yapılmayacak tarlalarda
  ise 1 ,5 x 1,5 m mesafe ile yapılmalıdır.

• Bir ocağa 4-5 tohum atılır, fideler büyüyüp 2-3 gerçek
  yaprağa erişince tercihen ocaklarda 1 bitki kalacak şekilde
  seyreltme yapılır.

• Seyreltme ocakta kalan diğer bitkilere zarar vermeyecek
  şekilde, çekilerek değil kesilerek yapılmalıdır.
ERKENCİLİK İÇİN NE YAPALIM?
• Erkencilik için herkesin alabileceği basit tedbirler
  vardır.

• 1. Karıkları Doğu-Batı doğrultusunda açalım.

• Eğer mümkünse tarlada karıklar doğu-batı
  doğrultusunda hazırlanıp, ekim güneye yapılır. Bu
  avantaja sahip olmayan yerlerde ekim-dikim batı
  tarafa yapılır.

• Böylece bitki güçlü güneş ışınlarından daha fazla
  yararlanma şansına sahip olur.
2. Torbalı fide dikelim
• Bölgedeki son donlardan 1-1,5 ay önce tohumlar fide
  torbalarına ekilir. Bir torbaya 3-4 tohum atılır ve bu
  torbalar ısı veren bir materyal üzerine oturtulur.
• Bunun için sıcak yastık veya elektrik enerjisi ile
  ısıtılan su kullanılabilir. Uygun ısıda tohumlar 4-5
  günde çimlenir.
• Sonra fideler gündüz sıcaklığı 25; gece sıcaklığı 18
  derece olan bir ortamda büyütülür.
• Fidelerin pişkinleşmesi için arasıra sıcaklıkların
  düşürülmesi ve suyun kesilmesi gerekir. Fideler son
  donlar geçtikten sonra tarlaya çıkarılır.
3. Toprak üzerini plastik ile kaplayalım.

• Toprağın plastikle kaplanması, toprak ısısını arttırarak kök
  gelişmesini hızlandırır. Bu amaçla siyah ve saydam plastik
  kullanılabilir. Her ikisinin de avantaj ve dezavantajları vardır.
4. Alçak plastik tünel yapalım.

• Alçak tüneller plastik kullanımının diğer şeklidir. Toprak
  üzerinin direk örtülmesine kıyasla bitkileri daha uzun süre
  muhafaza eder. Bunların da avantaj ve dezavantajları vardır.
  Son donlardan sonra tarladan kaldırılır.
YİNE ARI KOVANI
• Karpuzların meyve tutması için, açan çiçeklerin mutlaka
  döllenmesi gerekir. Bu işlem böcekler ve özellikle balarıları
  vasıtasıyla gerçekleşir.
• Bu nedenle çiçek açtıktan sonra tarlaya arı kovanı yerleştiril-
  melidir.
• 5 dekar alan için 1-2 sağlıklı kovan yeterli olur. Kovan terci -
  hen tarlanın ortasına bir gölgelik altına yerleştirilmelidir.
SUYU NASIL VERELİM?
• Karpuz toprağın su kapasitesinin uygun olduğu yerlerde
  sulanmadan da yetiştirilebilir. Fakat özellikle kol atma ile
  meyve tutumu safhasında suya ihtiyacı artar. Bu dönemde su
  belirli aralıklarla verilmelidir.
• Düzensiz sulamalar çiçek burnu çürüklüğünü arttırır.
• Kalsiyum eksikliği olan topraklarda su ile birlikte amonyum
  sülfat verilmez. Bu çiçek burnu çürüklüğünü arttırır.
SULAMAYI DENGELİ YAP!!!!
• Çiçek burnu çürüklüğünün topraktaki düşük kireç seviyesi ve
  düşük toprak nemi ile de ilişkisi vardır.
• Ayrıca bazı çeşitler diğerlerine göre daha hassastır.
• Sulamada önemli olan suyu çok aşırı vermemek ve toprağı
  çok yaş veya bir çok kuru şartlarda bırakmamaktır.
KARPUZ KOLLARINI ISLATMA!
• Eğer karpuz mutlaka sulanarak yetiştirilecekse kol atma dev-
  resinde ilk kollar 40-50 cm uzunluğa eriştiği zaman kolların
  masuralar üzerinde toplanacak şekilde ve yaprak ayaları üste
  bakacak tarzda toplanması gerekir.
• Bu işlem zaman zaman tekrarlanır. Bu işlem bitkinin sulama
  kanallarından uzakta gelişmesine katkıda bulunduğu
  gibi, meyvelerin yoğunluğu artan bir yaprak aksamı altında
  büyümesini temin ederek güneş yanıklarına mani olur.
TAŞKIN SU VERME
• Bitkinin genç devresinde sık ve taşkın sulama yarar yerine
  zarar verir.
• Hele bitkinin büyüdüğü toprak yeterince hafif bünyeli
  değilse gelişmede duraklama ve yapraklarda sarı-yeşil renk
  teşekkülü gözlenir.
• Bunun gibi meyvelerin iyice büyüdüğü devrelerde de taşkın
  sulamalar çürümelere yol açar.
İLK SUYU GEÇ VER

• Çok yağışsız devrelerde toprağı sürüme hazırlamak için
  yapılan "tav" sulaması ve gerekirse fide dikiminden sonra
  verilen "can suyu" hariç, bitkilerin dikiminden sonraki ilk
  sulamayı mümkün olduğunca geç yapmak güçlü bir kök
  gelişimini teşvik eder.

• Bitkinin gelişmesinde bir duraklama yoksa sulama yapmaya
  gerek yoktur. Gereksiz yere sulama köklerin yüzeysel
  gelişimini teşvik eder. Yüzeysel köklü bitkiler özellikle sıcak
  havalarda ve meyve tutumu sırasında süratle zayıflayarak
  bozulur ve bazen de aniden çöker.
GÜBREYİ ANALİZE GÖRE VER!

• Karpuz drenajı iyi toprakların sebzesidir. Kök sistemi güçlü
  olduğundan iyi gelişirse toprağın derinliklerindeki besin
  maddelerinden faydalanma kapasitesi yüksektir.
• Bu nedenle eğer çok fakir bir toprak üzerinde değilse, çok
  fazla gübreye gereksinim duymaz. Yine de toprağın fiziki
  özelliklerini düzeltmek amacıyla dekara 2-3 ton hesabı ile
  yanmış çiftlik gübresi verilmesi üretimde kaliteyi destekler.
KARPUZ AZOTLU GÜBREYİ SEVMEZ

• Eğer toprak analizleri sonunda eksiklik saptanırsa gübreleme
  yapılmalıdır. Topraktaki besin maddelerinin yeterli olduğu
  tarlalarda tepe gübreleme olarak azot vermeye de gerek
  yoktur.
• Zira yapılan araştırmalar karpuzun azot gübresini en az
  seven kabakgil olduğunu göstermiştir.
HASAT ZAMANINI İYİ SEÇ

• Karpuz hasattan sonra olgunlaşmanın devam etmediği ender
  bitkilerden biridir. Bu nedenle hasat zamanının tam olarak
  tayini çok büyük önem taşır.
• En kaliteli karpuzlar, olgunlaşma zamanı tam olarak tahmin
  edilerek hasat edilen karpuzlardır. Erken hasat edilenlerde.
  meyve eti rengini tam olarak almaz; tad ekşimsi olur.
• Geç hasat edilenler de ise yine tad azalır, meyve eti liflenir
  ve yumuşar.
OLGUN KARPUZU NASIL TANIYALIM
• Son derece hassas bir konu
  olmasına karşın, hasat za-
  manının tayini konusunda
  kesin prensipler yoktur. Bir
  çeşide uygulanan yöntem-
  ler, diğeri için bazen uygu -
  lanmayabilir.
Buna rağmen yine de bazı ipuçları
             verilebilir:
• 1. Meyve üzerine
  parmakla vurulur.
  Dolgun, boğuk ve metalik
  olmayan bir ses karpuzun
  olgunlaştığının işaretidir.

• 2. Olgun
  karpuzda, karpuzun
  toprakla temas ettiği
  kısımda bulunan beyaz
  leke, açık sarıya döner.
                                Crimson Sweet Karpuz çeşidinin yakından görünümü
• 3. Halk arasında "bıyık ve kulak" adıyla anılan ve
  meyve sapının 1-2 cm uzağında bulunan sülük ve
  küçük bir yaprak eğer kurumuşsa, karpuzlar genellikle
  olgunlaşmıştır.

• 4. Olgun karpuzda meyve kabuğu tırnakla kolaylıkla
  çizilir.

• 5. Meyve renginin hafif değişimi de bir işaret olabilir.
  Ama genelde, gecikmiş hasatlara neden olabileceği
  için pek öğütlenmez.

• 6. Aynı şekilde, karpuzu hafif bastırınca işitilen bir
  kütürdeme olgunluk işareti olduğu halde bazı
  istenmeyen sonuçlara sebep olabildiği için, hasat
  işareti olarak kullanılması öğütlenmez.
KALİTELİ ÜRÜN İÇİN
• - Karpuz mutlaka sabah erken saatlerde hasat edilmeli ve
  meyve bitkiden kıvrılarak değil; 4-5 cm uzunluğunda sap
  bırakıldıktan sonra, kesilerek hasat edilmelidir.


• - Günün sıcak saatlerinde hasat edilen karpuzlar çabuk
  yumuşar, uzun süre saklanamazlar.

• - Karpuzlar oda sıcaklıklarında yaklaşık 1 hafta; 7,5-10 derece
  sıcaklıklarda ve %80-90 oransal nemde 2-3 hafta saklanabilir.
KAVUN
• ILIK İKLİMİ SEVER

• Ülkemizin çok soğuk
  bölgeleri hariç hemen her
  yöresinde yetişmektedir.
  Ilık iklim bitkisi olan
  kavunun, tohum
  ekiminden hasadına kadar
  80-120 gün geçer. Bu süre
  içinde soğuk ve dondan çok
  zarar görür. İklim ve toprak
  istekleri yönünden çok
  seçici bir bitkidir.
KAVUN BİTKİSİNİ TANIYALIM
• Tek yıllık bir bitki olan kavun, tüylü bir
  gövdeye, sarılıcı kollara, 5 loblu el ayası şeklinde
  yapraklara ve 3-5 adet ana sürgüne sahiptir.
• Bu sürgünler çiçek ve meyvelerin oluştuğu yan
  kollar verirler. Kısa ve kalın bir kazık köke
  sahiptir.
• Yan kökler ise toprak yüzeyine yakın olarak
  gelişmektedirler. Yan köklerin derinliği en fazla
  45 cm'yi bulduğu halde, kazık kök 90 cm'ye
  kadar iner.
ARI %30 VERİM ARTIRIR
• Kavun çiçeklerinin döllenmesi için en uygun böcekler
  bal arılarıdır. Kınkanatlı böcekler, yaban arıları ve yaprak
  bitleri döllenmede etkili değildirler.
• Kavun yetiştiriciliğinden olumlu sonuç almak isteniyorsa
  kovan kullanımı gözardı edilmemelidir.
• 2 dekar kavun yetiştiriciliği için konacak 1 kovan arı
  verimde %30 oranında bir artış sağlamaktadır.
• Kavun ılık ve sıcak iklim bitkisidir. Bu nedenle diğer yazlık
  sebzelerde olduğu gibi ilkbaharda soğuk tehlikesi kalktıktan
  sonra toprak ısısının 15°C'nin üzerine çıktığı zaman tohum
  ekimi yapılmalıdır.
• Yetiştirme süresinde güneşli, sıcak ve kuru hava koşulları
  ister.
TOPRAK NASIL OLMALI?

• Kavun yetiştiriciliği için derin, geçirgen, su tutma
  kapasitesi yüksek, besin maddelerince zengin kumlu-
  tınlı veya tınlı-kumlu topraklar uygundur.

• Asitli topraklar ise uygun değildir. pH'ı 6.0-8.0 arasındaki
  topraklarda iyi yetişir. Erkencilik için kumlu-tınlı, milli-tınlı
  topraklar; geçici yetiştiricilik için ise ağır karakterde killi
  topraklar uygundur.
TARLAYI HAZIRLAYALIM
• Kavun yetiştiriciliğinde toprak işlemenin büyük önemi
  vardır. Toprak işleme tavındayken yapılmalıdır. Eğer toprak
  tavında değilse sulama yapılmalı, tava gelince işlenmelidir.

• Tarla sonbaharda derince sürülmeli, 2 kez diskaro çekilip
  2-3 hafta sonra sürüm yinelenmelidir. Kışın sürümün 1-2
  kez yinelenmesi durumunda daha iyi sonuç alınmaktadır.

• Çimlenmedeki olumsuzlukları en az düzeye indirmek için
  ilkbaharda tarla tekrar sürülür, diskaro çekildikten sonra
  sürgü geçirilir ve tohum ekimi yapılır.
ÇİFTLİK GÜBRESİNİ UNUTMA

• Kavun organik maddesi fazla toprakları sevdiğinden
  tohum ekiminden önce çiftlik gübresi veya yeşil gübre
  verilmesi uygun olur.

• Dekara 3-4 ton çiftlik gübresi sonbaharda pulluk veya
  diskaro altına verilerek karıştırılmalıdır.

• Böylece tohum ekimine kadar gübrenin ayrışarak
  bitkiye faydalı hale gelmesi sağlanmış olur.
GÜBREYİ NE ZAMAN VERELİM
• Gübrelerin veriliş zamanı ve şekli de önemlidir. Azotlu
  gübrenin yarısı fosforlu ve potaslı gübrelerle birlikte
  ekimden önce pulluk veya diskaro altına verilmelidir.

• Azotun diğer yarısı bitkiler sürgün vermeye başladığında
  bant şeklinde bitkilerden 15-20 cm uzağa verilmelidir.
  Ülkemiz toprakları genellikle potasyumca zengindir.

• Gereksiz yere potasyum kullanımını önlemek amacıyla
  toprak tahlil sonuçlarına göre toprakta bulunan azot ve
  fosfor miktarı ile ilişki kurarak gübreleme yapmak en
  yararlı uygulama olacaktır.
SULAMA ZAMANINI İYİ SEÇ
• Kavun bitkisi büyüme ve meyvelerin olgunlaşma
  devresinde bol suya ihtiyaç gösterir. Kavunun yatay
  kökleri hafif topraklarda 20-25 cm derinlikte
  yayıldığından bu tip topraklar daha sık sulanmalı ve
  her sulamada kök seviyesine kadar inilmelidir.

• Ağır topraklarda ise kavun kökleri fazla derine
  inmeyip yüzeysel kalır. Bu tip topraklar daha fazla su
  tuttuğu ve sulama kök seviyesine kadar
  yapılacağından fazla su verilmesine gerek yoktur ve
  daha seyrek sulanmalıdır.
BİTKİYİ ISLATMA

• Sulama anında yaprak ve meyvelerin su ile
  ıslanmamasına özen gösterilmelidir. Yaprak ve
  meyvelerin ıslanması durumunda mantari hastalıklar
  artar.


• Bu nedenle bitki kökboğazı, yaprak, sürgün ve meyvelerinin
  su ile ıslanmayacağı karık usulü sulama yapılmalıdır.
TOHUM EKİMİNİ NASIL YAPALIM

• Kavun yetiştiriciliğinde 2 tohum ekim yöntemi
  kullanılmaktadır. Birincisi elle veya mibzerle direkt tarlaya
  ekimdir.

• İkincisi erkenciliği sağlamak ve geç ilkbahar donlarından
  kaçınmak için karpuzda olduğu gibi naylon torbalara ekimdir.
NE ZAMAN EKELİM !!!
• Tohum ekim zamanı Akdeniz kıyı bölgesinde Mart, Ege
  Bölgesinde Nisan'ın ilk yarısı, Marmara ve Trakya
  bölgelerinde Nisan'ın ikinci yarısı, Orta Anadolu ve Doğu
  Anadolu'da Mayıs'ın ilk yarısıdır.
HER OCAĞA 4-5 TOHUM

• İlkbaharda ekim için hazırlanmış tarlada çapa ile açılan
  ocaklara 4-5 adet tohum atılıp, üzeri 2-3 cm kalınlığında tavlı
  toprakla örtülüp hafifçe bastırılır. Tohumların 24 saat önce
  ıslatılması çimlenmedeki olumsuzlukları giderir.
•
• Tarlaya direkt tohum ekimi mibzerle de yapılabilir. Sıra arası
  ayarlanabilen, sıra üzerinde belirli mesafelerde ekim yapan
  diskleri bulunan mibzerler kullanılır.
EKİM MESAFEMİZ NE OLSUN?

• Tohum ekiminde sıra arası ve sıra üzeri
  mesafeler, çeşitlere, bitki habitüsüne ve toprak yapısına göre
  değişir.

• Büyük habitüslü bitkilerde sıra arası 1,5-2 m sıra üzeri 1-1,5
  m olarak bırakılır. Küçük habitüslü bitkilerde sıra arası 1-1,5
  m sıra üzeri 1 m olmalıdır.
SEYRELTMEYİ UNUTMA
• Tarlaya direkt tohum ekiminde, ilk seyreltme, bitkilerde ilk
  gerçek yapraklar oluştuğu zaman yapılmalıdır.
• Her ocakta en kuvvetli ve sağlıklı 3 bitki bırakılır. Diğerleri
  atılır.
• Kalan bitkilerin köklerinin oynamaması için atılacak bitkiler
  çekilmemeli, koparılmalı veya kesilmelidir.
İKİNCİ BİR SEYRELTME DAHA

• İlk seyreltmeden 2-3 hafta sonra bitkiler 4-5 gerçek yapraklı
  olunca ikinci ve son seyreltme yapılır. Her ocakta 1-2 bitki
  bırakılır, diğerleri atılır.

• Boğaz doldurma işlemi tekrarlanır. Sıra araları kültivatörle
  tekrar işlenir. Daha sonra bitkiler büyüyüp kol atmaya
  başladığında tarlayı kaplamadan son kez tekrar çapalanıp
  boğazları doldurulur.

• Sıra aralarının kültivatörle işlenmesi yararlıdır. Ancak yan
  köklerin çok yüzeysel gelişmesi nedeniyle zarar görmemesi
  için toprak işlemesi yüzeysel olarak yapılmalıdır.
KAVUNDA UÇ ALIMI

• İri ve kaliteli meyve alabilmek için bitkilerde uç alma ve
  meyve seyreltmesi yapılmalıdır. Sürgün uçlarının koparılması
  vegetatif büyümeyi ve generatif gelişmeyi durdurduğu için
  faydalıdır.
• Köke en yakın olan meyvelerden bir veya iki tanesinin -
  bırakılıp diğerlerinin koparılması kalan meyvelerin daha iri ve
  kaliteli olmalarını sağlar.
OLGUNLUĞA DOĞRU
•   -Kavun meyveleri gerçek iriliklerine geldikten sonra olgunlaşmaya başlarlar.
•   -Olgun meyvelerin saplarının dala bağlandığı yerde bulunan iki küçük
    kulakçık kurur.
•   -Meyve ağırlaşır.
•   -Dip kısmında hafif bir yumuşama ve koku başlar.
•   -Kabuk rengi çeşide özgü rengini alır ve parlaklaşır.
•   -Tam olgunluğa erişmeden hasat edilen meyveler şeker içeriği, aroma ve tat
    gibi kalite özelliklerini kazanamazlar.
•   -Hasada gelmiş meyveler bitki üzerinde uzun süre bırakılırlarsa şeker miktarı
    düşer, meyveler yumuşar, taşıma ve saklamaya dayanıklılığı azalır. Tam
    olgunluğa gelmiş meyveler saplarından elle koparılarak veya bıçakla
    kesilerek hasat edilirler. Hasat işlemi sabah yapılmalıdır.
BAZI ÖNEMLI YAZLIK KAVUN ÇEŞİTLERİMİZ
•   Topatan Kavunu: Erkenci bir çeşittir. Bu kavun çeşidi 2-3 kg ağırlığında, uzun oval
    şekilli, kabuk rengi sarı, üzeri düz parlak, bazıları hafif ağ şeklinde çitilidir. Kabuğu
    başlangıçta yeşil renkli olup, olgunlaştıkça sararır. Et rengi beyaz, lezzetli, tatlı ve
    güzel kokuludur. Taşınmaya dayanıklı değildir.

•   Çitili Kavun: En önemli yazlık kavunlardan birisidir. Iri meyveleri basık, yuvarlak ve
    dilimlidir. Kabuk rengi sarı, üzeri çitilidir. Et rengi beyaz, lezzetli ve keskin
    kokuludur. Kabuk kalınlığı ince olduğundan taşınmaya dayanıklı değildir.

•   Mollaköy kavunu: Uzun-oval şekilli meyvelerinin kabuk rengi sarımtırak kurşuni
    ve üzeri hafif çitilidir. Et rengi yeşil, tatlı ve kokuludur. İnce kabukludur.




•   Sındırgı Kavunu: İri meyveleri basık yuvarlak şekildedir. Kabuk rengi yeşilimtırak
    kurşuni renkte, üzeri hafif ağlıdır. Eti beyaz renkte sulu ve tatlıdır. '
Mollaköy kavunu.
ÖNEMLİ KIŞLIK KAVUN ÇEŞITLERİMİZ
• Hasanbey Kavunu: Orta
  büyüklükteki meyveleri
  yuvarlak, sap kısımları
  hafif sivricedir. Kabuk
  rengi yeşil, üzeri kırışık ve
  kalındır. Et rengi beyaz
  olup, kabuğa yakın kısmı
  açık yeşildir. Et rengi
  turuncu olan tipleri de
  vardır. Lezzetli tatlı ve
  suludur.
•   Altınbaş Kavunları: Yetiştirildiği yöre
    isimleri ile anılır. Meyveleri genelde
    yuvarlak olup, oval ve uzun tipleri
    de vardır. Kabuk rengi sarı, üzeri
    yeşil benekli, kırışık ve kalındır.
    Kabuğu düz ve dilimli olan tipleri de
    bulunmaktadır. Et rengi
    beyaz, lezzetli, tatlı ve suludur.



•   Sarı dilimli: Meyveleri, yuvarlak ve
    oval şekillidir. Kabuk rengi sarı, üzeri
    kırışık ve kalındır. Dilimli ve dilimsiz
    tipleri de vardır. Et rengi yeşilimsi
    beyaz, tatlı ve suludur.
İLAÇLAMA ŞARTTIR!

• Kavun yetiştiriciliğinden olumlu sonuç alabilmek için
  hastalık ve zararlılarla savaşımın zamanında ve usulüne
  uygun şekilde yapılması gerekir.

• İlaçlı savaşımın yanısıra münavebe de gözardı
  edilmemelidir. Üst üste aynı yerde iki yıldan fazla kavun
  yetiştirilmemeli, hububat, marul, karnabahar gibi
  bitkilerle münavebe yapılmalıdır.
�KABAK�
•   Kabak, özellikleri az-çok birbirinden âyrı
    olan bir grup bitkinin ortak adıdır.
    Tohumları-çiçekleri ve meyveleri yiyecek
    olarak kullanılabilir.

• Meyveleri olgunlaşmadan
  kullanılan türleri olduğu gibi;
  olgunlaştıktan sonra kutlanılan
  türleri de vardır.
• Bunlardan
  yemek, reçel, şekerleme
  yapılabilir~ bazı türlerinden süs
  eşyaları ve ev işlerinde kullanılan
  lifler elde edilir.
UYGUN ÇEŞİT SEÇİMİ

• Başarılı yetiştiricilik uygun varyete seçimi ile başlar. Bu
  çeşitlerin yetiştiriciliğinin yapılacağı bölgeye uyum
  göstermesi de önemlidir.

• Zira kabaklar gün uzunluğuna, güneşlenme süresi ve
  şiddetine hassasiyet gösterirler. Bir bölgede çok verimli olan
  bir çeşidin diğer bölgede aynı derecede verimli olmaması çok
  büyük bir ihtimaldir.
ZENGİN YAPILI TOPRAK İSTER

• Tüm kabaklar iyi drenaj kapasitesi olan zengin toprakları
  severler. Fakir topraklar bu güçlü bitkilere yetecek
  besini vermezler. O nedenle çok zengin bir temel
  gübrelemeye gereksinim duyarlar.
• Temel gübrelemede toprağın besin kapasitesi
  yanında, bir önceki bitkinin cinside etkin rol oynar. Bu
  faktörlere bağımlı olarak dekara 25-50 kg amonyum
  sülfat 15-40 kg trlple süper fosfat ; 15-45 kg potasyum
  sülfat tarla hazırlığı sırasında serpme olarak toprağa
  verilip, karıştırılır.
GENİŞ YAPRAK ÇOK SU TÜKETİR

• Genç fidelerin çok suya ihtiyacı yoktur, genelde bu devrede
  hafif sulamalar yeterli olur.
• Fakat büyüyüp meyveye yattıktan sonra su ihtiyacı hızla
  artar. Yazlık kabaklarda haftada en az iki kez sulama tavsiye
  edilir.
FAZLA AZOT ZARARLIDIR

• Kabakların genelde azotla yapılacak tepe gübrelemesine
  ihtiyaçları vardır. Genelde şaşırtmadan 1 ay sonra
  bitkilere azotlu gübre verilebilir ve 15-20 gün sonra bu
  tekrarlanır.


• Çok fazla azot vermekten kaçınmak gerekir. Zira fazla azot
  meyveye yatımı geciktirir, yumuşak, çabuk zedelenen ve
  dayanmayan meyvelerin oluşumuna sebep olur.
VERİM ARTIŞI İÇİN YİNE ARI

• Kabak tamimiyle yabancı döllemeli bir bitkidir. Bitkilerin verime
  yatması, çiçek ve meyve dökümlerinin olmaması, kötü şekilli
  meyvelerin oluşmaması için yeterli sayıda çiçek tozunun dişi çiçek
  üzerine taşınması gerekir.

• Bu iş mutlaka böcekler ve arılar vasıtasıyla gerçekleşir. Bu nedenle
  kabak tarlalarına arı kovanı yerleştirilir. 5 dekar tarla için 1-2 arı
  kovanı yeterlidir.

• Özellikle son senelerde geliştirilen kabak çeşitlerinde erkek (baba-
  polen verici) çiçek çok azdır. Bu çeşitlerin kullanıldığı yerlerde
  tarlanın baba bitkilerle takviye edilmesi gerekir. Bunun için 4 sıra
  ana 1 sıra baba bitki sistemiyle yapılan dikimler iyi sonuç verirler.
• KIŞLIK KABAK OLGUNLAŞMALI

• Kışlık kabaklar meyveler tam olgunlaştıktan sonra hasat
  edilmelidir. Hasat sırasında meyve üzerinde sapların bırakılmasına
  dikkat etmek gerekir.

• TAZE KABAK 2 HAFTA DEPOLANABİLİR

• Meyvelerin uzun süre depolanması için hasattan sonra bazı
  işlemlerin yapılması gerekir;
• Hasattan hemen sonra meyveler %80 oransal nemi ve 26-29
  derece sıcaklığı olan bir ortamda yaklaşık 2 hafta bekletilir.
• Daha sonra 7-12 derece sıcaklığı olan, oransal nemi düşük, iyi
  havalanabilen bir ortamda, birbirine değmeden ,yerleştirilmelidir.
ÇİÇEĞİ VE TABLASI YENEN SEBZELER


ENGİNAR




KARNABAHAR
ÇİÇEĞİ YENEN KARNABAHAR

• Karnabahar, çiçek ve
  çiçek tablası yenilen
  sebzeler grubundan iki
  yıllık bir kültür sebzesidir.

• İlk yıl yenilen çiçek
  tablası ve yaprakları
  oluşur. Yapraklar lahana
  yapraklarına göre daha
  uzun, uçları daha sivridir.
BEYAZ TAÇLI OLMALI

• Karnabaharda bahar tabir edilen yenilen taç kısmının
  büyüklüğü ve rengi çeşitlere güre farklılıklar
  göstermektedir. Tacın rengi; beyaz, krem ve sarımsı
  tonlardadır. Güneş ışığı rengin sarıya dönüşmesine
  sebep olmaktadır.

• İklim ve yetiştirme koşulları tacın ağırlık ve kalitesini
  önemli derecede etkiler. Taçlar çeşit özelliği ve çevre
  şartlarına bağlı olarak sıkılıklarını 2-3 hafta korurlar.
  Rengi sararmış ve gevşek yapı gösteren taçlar
  pazarlanabilme özelliğini kaybederler.
HEM DÜŞÜK, HEM YÜKSEK SICAKLIK

• Karnabaharlarda taç oluşması için gelişmenin belli bir
  devresinde düşük sıcaklıklara ihtiyaç vardır. Karnabahar
  fideleri -10°C sıcaklığa kısa sürede dayanabilirler.

• Fakat hasat devresine gelmiş karnabahar başları O°C nin
  altındaki sıcaklıklardan hoşlanmazlar. Taç oluşum
  döneminde en uygun sıcaklıklar 15°C-20°C dir. Taçların
  olgunlaşma döneminde sıcaklığın O°C nin altına düşmesi
  istenmez.

• Sıcaklığın düşmesi sonucu taç yüzeyi havlı bir yapı
  kazanır, pazar değeri düşer.
HER TÜR TOPRAK
• Karnabahar her çeşit toprakta yetiştirilebilir. Ağır topraklarda
  ve yağışı bol olan yörelerde drenajın çok iyi olması şarttır.


• Karnabaharlar organik maddece zengin toprakları severler ve
  yüksek toprak asitliğine karşı hassastırlar.
TAHLİL SONRASI GÜBRE
• Gübrelemede dekara 2-4 ton çiftlik gübresi, 40-50 kg
  amonyum sülfat, 40-50 kg süper fosfat, 20-30 kg
  potasyum sülfat verilebilir. En uygun gübreleme
  toprak analizine göre yapılacak gübrelemedir.

• Çiftlik gübresi, fosforlu gübrenin tamamı, potaslı ve
  azotlu gübrenin yarısı son toprak hazırlığında verilir.
  Potaslı gübrenin ikinci yarısı taçların teşekkülünden
  önce verilir. Azotlu gübrenin 2. yarısı ise dikimden 20-
  25 gün sonra ve taç teşekkülünden önce olmak üzere
  iki partide verilmelidir.
FİDESİ İLE ÜRETİLİR

• Karnabaharlar, fidelerin yetiştirilmesi ve esas yerlerine
  dikilmesi olmak üzere iki safhada yetiştirilirler. Tohumlar
  ılık ve soğuk yastıklara ekilir. Ekim zamanı
  bölgelere, çeşitlere ve hasat zamanına bağlı olarak
  değişiklik gösterir.

• -Genel olarak tohum ekimi Nisan-Mayıs-Haziran-Temmuz
  aylarında yastıklara sıraya veya serpme olarak yapılır.

• En uygun ekim sistemi 10 cm sıra arası verilerek yapılan
  sıravari ekimdir. Tohumlar yastıklarda şartlara bağlı olarak
  8-15 gün içersinde çimlenirler. Çimlenme sonrası sıra
  üzerindeki bitkiler 3-5 cm aralıkla seyreltilir.
7-8 YAPRAKLI FiDE

• Dikimde genel olarak 7-8 yapraklı düzgün
  gövdeli, yaprakları sağlıklı fideler kullanılmalıdır.

• İyi yetiştirilmemiş cılız, sarı yapraklı fidelerden yetişen
  bitkilerin taçları küçük ve gevşek olmaktadır.

• Fideler genellikle tohum ekiminden 5-7 hafta sonra
  dikime uygun hale gelirler.
DİKİM MESAFESİ NE OLMALI?

• Dikimde sıra arası ve sıra üzeri mesafeler 60x60 veya
  70x70 cm olarak yapılır. Fideler yerlerinden dikkatlice
  sökülmeli ve bekletilmeden yerlerine dikilmelidir.


•    Fideler plantuar veya çepin ile dikilmelidir. Kökleri topraklı
    olarak çepinle dikim daha uygun olmaktadır. Dikimde can
    suyu verilmeli ve birkaç gün sonra salma sulama yapılmalıdır.
ÇAPA VE SUYU ÇOK SEVER

• Karnabahar çapa ve suyu çok seven sebzeler oldukları
  için sulamaya gereken özen gösterilmeli ve muntazam
  aralıklarla yağış durumuna göre sulama yapılmalıdır.

• Dikimden 1-3 hafta sonra birinci, bundan 1 ay sonra
  ikinci çapa, gerekirse üçüncü çapa yapılmalıdır.

• Bitkilerin sağlıklı büyümeleri için en yakın Tarım
  Kuruluşlarının önerilerine göre gerekli ilaçlama
  yapılmalıdır.
HASAT ÖZENLİ YAPILMALI

• Hasat tacın gövdeyle birleştiği yerden bıçakla kesilerek
  yapılır. Hasat sırasında tacı korumak amacıyla 4-5 adet
  yaprak bırakılır.


• Karnabaharların taçları çok çabuk zedelenir ve kararırlar. Bu
  nedenle karnabahar taçları kasalara tek sıra halinde
  yerleştirilmelidir.
ÇOK YILLIK SEBZE     ENGİNAR
• Enginar çok
  yıllık, başlarından ve
  yapraklarından çeşitli
  şekillerde faydalanılan bir
  sebzedir.
• Enginarda sebze olarak
  kullanılan başlar çiçek
  tablası ve brakte dediğimiz
  etli küçük yapraklardan
  meydana gelmiştir.
MİNERAL MADDE VE VİTAMİN DEPOSU

• Enginar A,B,C vitaminlerinin yanında
  Kalsiyum, potasyum, demir, manganez ve fosfor gibi
  çeşitli mineral maddelerince zengin bir sebzedir.

• Ayrıca diğer sebzelere göre yüksek oranda protein ve
  karbonhidrat ihtiva eder.

• Enginarda bulunan Ciarin adlı madde
  karaciğer, safrakesesi böbrekler ve bağırsakların
  düzenli çalışmasına yardım eder.
EN ÇOK 4-5 YIL

• Enginar çok yıllık bitki olduğu için 8-10 sene bulunduğu yerde
  kalabilir ve meyve verir.
• Verimin en fazla olduğu yıllar 3-4. yıllardır.
• Bundan sonraki yıllarda ekonomik verim gittikçe düşer.
• Onun için 4-5 yıldan sonra plantasyonların yenilenmesi
  uygun olacaktır.
ILIK BİR KIŞ MEVSİMİ

• Enginar ılık iklim sebzesidir. Kışları ılık geçen bölgelerde
  yetişir. Aylık sıcaklık ortalaması 7°C nin altında olan
  yerlerde yetiştiricilik uygun değildir.
• En iyi geliştiği sıcaklıklar 15°-18°C dir. Aşırı soğuk ve
  sıcaktan hoşlanmaz. Isı 0°C'nin altına düştüğü zaman
  başlarında büyük zararlanmalar olur ve hasat gecikir.
• Sıcaklık sıfırın altında 5°C- 6°C den daha fazla düştüğünde
  toprak üstü kısımları kısmen veya tamamen donar. Sıcak
  ve kuru hava şartlarında ise baş gelişmesi iyi olmaz.
• Ülkemizde Ege, Marmara ve Akdeniz bölgeleri enginar
  üretimi için uygun bölgelerdir.
TOPRAK SEÇMEZ

• Enginar toprak istekleri açısından fazla seçici bir bitki
  değildir.

• Fakat derin, tınlı-kumlu toprakları tercih eder.

• Toprak iyi drene edilmiş ve kullanılabilir iyi bir su
  kapasitesine sahip olmalıdır.
ÖNCE DERİN SÜRÜM

•Enginar dikiminden önce toprak derin sürülmeli ve dikim
öncesi gübrelenmelidir.
• Derin sürümden sonra diskaro ve tırmık çekilerek toprak
dikime hazır duruma getirilmelidir.
• Sulu şartlarda yapılacak yetiştiricilikte masura dediğimiz
kabarık sırtlar hazırlanmalıdır.
HER YIL GÜBRE
• Enginar çok yıllık bitki olduğu için her sene sonbaharda
  ocaklar temizlenmek için açıldığında her ocağa bir kürek
  çiftlik gübresi verilir.

• Ayrıca dekara 15 kg azotlu, 10 kg fosforlu ve 15 kg potaslı
  gübre verilmelidir.

• Azotun yarısı başlar görülünce, diğer yarısı ise hasat
  devresinde verilmelidir.
KÖKLÜ DİP SÜRGÜNÜ

• En yaygın üretim şekli sürgünlerle yapılan üretimdir.

• Toprak altı gövdesi üzerindeki gözlerden süren sürgünler 20-
  30 cm uzunluğa geldikleri zaman ana kökten köklü vaziyette
  ayrılırlar.
DİKİM MESAFELERİ
• En uygun dikim, masuralar üzerine sıra arası ve üzeri 1x1 m
  mesafeyle yapılan dikimdir. Dikimde her ocağa 1-2 sürgün
  dikilir.
• Can suyu verilir.
• Sürgünler iyi köklendirilmemiş ise önce her ocağa 2 sürgün
  dikilir. Sürgünler tuttuktan sonra teklenir.
• Marmara bölgesinde sonbahar dikimleri aşırı soğuk yıllar
  dışında uygun olabilmektedir.
BAKIM İŞLERİ FARKLIDIR
• Enginar çok yıllık bitki olduğu için her yıl sonbaharda
  sürgünler büyüdükten sonra bitkilerin dipleri açılır kuvvetli
  1-2 sürgün bırakılır, diğer sürgünler köklü olarak gövdeden
  kesilerek alınır.
• Ocaklara çiftlik gübresi verilir ve bitkilerin boğazları
  doldurulur.
• Aynı işlem ilkbaharda 1 kez daha yapılır.
• Sonbahar ve ilkbahardaki sürgün temizliği sırasında bitkiler
  arası çapalanır yabani ot temizliği yapılır.
ÇİFTLİK GÜBRESİ + FENNİ GÜBRE

• Dekara 2-3 ton çiftlik gübresi, 40-50 kg süper
  fosfat, 20 kg potasyum sülfat ve 10-20 kg amonyum
  sülfat gübresi verilmelidir.
• En uygun gübreleme toprak tahlili sonuçlarına göre
  yapılan gübrelemedir.
• Çiftlik gübresi, ,fosfor ve potaslı gübrelerin tamamı
  dikimden önce , azotlu gübreler 3 kısımda verilmelidir.
• Birinci kısım dikimden kısa bir zaman sonra, 2. kısım
  ilk başlar görülünce, son kısım hasat devresinde
  verilmelidir.
KIŞ HASADI
• Enginarda hasat zamanı çeşit ve iklime bağlı olarak kış ve
  ilkbahardır. Hasat, başlar normal büyüklüklerine erişmeden
  yapılmalıdır.
• Hasat gecikirse brakteler açılır, çiçek tablası lifli bir yapı
  kazanarak yenme değerini kaybeder.
HASAD SAPLI YAPILIR
• Başlar 10-15 cm uzunluğunda saplarıyla hasat
  edilmeli, başların ezilip çizilmemesine özen
  gösterilmelidir.
• Hasat edilen enginarlar karton, tahta veya diğer
  malzemelerden yapılmış sandık ve sepetlerde
  pazarlanmalıdır.
• Ege ve Akdeniz bölgelerinde yerli çeşitlerimizden sakız
  çeşidi üretimi yaygındır ve hasat Ocak-Şubat aylarında
  yapılmaktadır.
• Marmara bölgesinde ise orta erkenci Bayrampaşa çeşidi
  üretilmektedir ve hasat Nisan-Mayıs aylarında
  gerçekleşmektedir.
YAPRAĞI YENEN SEBZELER

ISPANAK

               MARUL

LAHANA



               PIRASA
ISPANAK
• Önemli bir kış sebzesi
  olan ıspanak bileşiminde
  bulunan mineral
  maddeler ve vitaminler
  nedeniyle besin değeri
  oldukça yüksek, kombine
  bir sebzedir. Ispanak, kış
  aylarında sebze sayısının
  az olması nedeniyle
  tüketicilerin
  vazgeçemedikleri değerli
  ve geleneksel bir
  sebzedir.
BESİN DEĞERİ YÜKSEKTİR           !!! AMA DİKKAT!!!
• Beslenme açısından çok değerli olmakla
  birlikte, bileşiminde okzalik asit, nitrit ve nitratlar fazla
  bulunduğu için bazen zehirlenmelere de neden olabilir.
• Bu yüzden hasat zamanı geçmiş, hasattan sonra çok
  beklemiş ve pişirildikten sonra beklemiş ıspanakların
  yenmesi doğru değildir.
• Beslenme ve sağlık bakımından sayısız faydaları vardır.
  Hatta ıspanağın şeker hastalığı ve şişmanlık gibi sık
  rastlanan şikayet ve hastalıklara iyi geldiği de
  bilinmektedir.
HUMUSLU TOPRAK

• Toprak bakımından çok ağır olmamak şartıyla pek seçici
  değildir.


• Ancak tarımı için en iyi topraklar killi-tınlı ve humusça zengin
  olanları vardır. Toprak pH'sı 6.5-7.5 olmalıdır.
YILBOYU ÜRETİM YAP

• Ispanak ilkbahar ekimi, ilkbahar hasadı; sonbahar ekimi ve
  sonbahar hasadı, sonbahar ekimi ve ilkbahar hasadı olmak
  üzere üç değişik zamanda yetiştirilebilir.

• Avrupa ve Amerika'da yıl boyunca hasat yapılmasını
  sağlayan ekim sistemleri ve bu sistemlere uygun çeşitler
  geliştirilmiştir.
YABANCI OT MÜCADELESİ ŞART
• Ekim yapılacak tarla önceden gübrelenerek bir-iki defa
  işlenir.
• Ot mücadelesi için ilaçlanır. Tırmıkla düzeltilir, veya traktörün
  arka tekerleklerine karık pulluğu takılarak 1.10 cm
  genişliğinde uzun masuralar hazırlanır. Ispanak düze serpme
  usulü veya büyük işletmelerde mibzerle, sıraya ekilir.
EKİM MESAFESİ NE OLMALI
• Sıraya ekimde, sıralar arası 25 cm , çimlenmeden sonra
  sıra üzeri mesafe seyreltme ile 10 cm ye ayarlanır.
  Mibzerle ekimde sıra arası 35 cm e kadar çıkar.
• Tohumların ekim derinliği 3-4 cm olmalıdır. Çünkü bu bir
  bakıma toprak rutubetinin de garantisidir ve hafif
  topraklarda daha da önem kazanır.
• Dönüme 1-4 kg arasında tohum ekilebilir. Bizde 2-2.5 kg
  normaldir.
AŞIRI AZOTLU GÜBRE VERME!!!
• Gübrelemenin toprak analizlerine göre ayarlanması
  doğru olur. Ispanak da azotlu gübrelerin durumu
  önemlidir.

• Ispanak özellikle sonbahar ve ilkbahar ekilip, hemen
  hasat edildiğinden fazla miktarda azotlu gübre
  verilirse, bu bitki içinde değişemeden birikmekte ve
  insan sağlığı açısından zararlı olmaktadır.

• Bu yüzden toplam olarak dekara 10 kg' ın üzerinde
  azot kullanılmamalıdır. Hasadı yaklaşmış ıspanaklara
  azotlu gübre verilmemelidir.
GÜBRE UYGULAMASI
• Ispanağın ortalama gübre ihtiyacını şöyle
  özetleyebiliriz. Kısa yetiştirme periyodunda dekara 10-
  12 kg süperfosfat, 8-10 kg amonyum nitrat, 10-12 kg
  potasyum sülfat ve 5-10 kg kalsiyum sülfat verilir.

• Fosfat toprak işleme sırasında, diğerleri ekimle
  beraber verilmelidir.

• Sonbaharda ekilip, ilkbaharda hasat yapılacağı
  zaman, fosfat yine ekimden önce verilmeli, azotlu ve
  potasyumlu gübrelerin yarısı ekimle beraber, diğer
  yarıları ilkbaharda bitkilerde gelişme başlayınca
  kalsiyumlu gübre ile beraber verilmelidir.
FAZLA BAKIM İSTEMEZ
• Tohum ekiminde 15-20 gün sonra bitkiler toprak yüzüne
  çıkar.
• Birinci çapada seyreltme yapılır.
• Yağış durumuna göre sulama, çapalama ve otlarla
  mücadele, hastalık ve zararlılarla mücadele normal
  bakım işleridir.
• Ispanak yağışlı ve nemli mevsimlerde yetiştirildiğinden
  mildiyö önemli zararlar yapabilir. Ayrıca bazı virüs
  hastalıkları görülebilir.
2 AY SONRA HASAT

• Hasat, çeşidin erkenci veya geçici oluşuna göre, tohum
  ekiminden 2-2.5 ay sonra başlar ve 1-1.5 ay devam eder.

• Ispanaklar ortalama olarak 8-10 yapraklı olunca hasada
  gelmiş demektir.
LAHANA

• Lahanalar iki yıllık kültür
  sebzesidir. Birinci sene
  yenilen baş veya yaprak
  kısımları ikinci sene ise
  çiçekleri ve tohumları
  oluşur.
• Lahanalar yaprak veya baş
  şeklinde olmalarına, yaprak
  renklerine, başlarının şekil
  ve iriliklerine, baş sıklığı ve
  yaprak karakterlerine göre
  değişik şekillerde
  sınıflandırılırlar.
YÜKSEK SICAKLIĞI SEVMEZ

• Lahanaların baş oluşturabilmeleri için en uygun sıcaklık 15°C-
  20°C dir. 25°C nin üzerinde büyüme yavaşlamakta lahanalar
  normal gelişmeyip başlar küçük kalmaktadır.
• Geçici çeşitler -10°C sıcaklıklara dayanırlar. Ancak düşük
  sıcaklıkta kalma süresinin artması zararlanmalara yol açar.
• Baş bağlamak üzere olan genç bitkiler olgun bitkilere göre
  düşük sıcaklıklara daha dayanıklıdır.
NEMLİ HAVA VE SU

• Lahanalar suyu çok severler bu nedenle sıcaklığın yüksek
  olduğu ilk gelişme devresinde sulamaya gereken nem
  verilmelidir.
• Toprak suyu yanında hava neminin yüksek olduğu yerlerde
  büyümeleri daha iyi olmaktadır.
EN UYGUN TOPRAK
• Lahanalar her çeşit toprakta yetiştirilebilir. Ancak
  toprağın su tutma kapasitesi ve drenajı iyi olmalıdır.
  Kaliteli ve yüksek verim için derin, organik maddece
  zengin, tınlı killi topraklar en iyisidir.

• Ayrıca, organik maddeleri bol besin maddelerince
  zengin topraklarda çok verimli olurlar.

• Bitkilerin genç fide devresinde besin maddesi ihtiyacı
  daha azdır. Baş bağlama zamanı, daha fazla artar. Bu
  nedenle gübreleme birkaç seferde yapılmalıdır.
İYİ TOPRAK HAZIRLIĞI İSTER

• Lahana yetiştiriciliğinde toprak, dikim tarihinden çok önce
  hazırlanmış olmalıdır. Sonbaharda toprak derin
  sürülmeli, İlkbaharda normal sürüm yapılmalıdır.

• Sürümden sonra diskaro ve tırmık çekilmeli masuralar
  hazırlanarak toprak dikime hazır duruma getirilmelidir.
TOPRAK TAHLİLİ YAPTIR

• Gübrelemede dekara 2-4 ton çiftlik gübresi, 40-50 kg
  amonyum sülfat, 40-50 kg süperfosfat 20-30 kg potasyum
  sülfat verilebilir.

• En uygun gübreleme toprak analizine göre yapılacak
  gübrelemedir.
GÜBRE FARKLI ZAMANDA VERİLİR
• Çiftlik gübresi, süperfosfatın tamamı, potasyum sülfat
  (potaslı) ve amonyum sülfat (azotlu) gübresinin yarısı son
  toprak hazırlığında verilir.
•  Potaslı gübrenin diğer yarısı lahanalarda baş sarma başladığı
  zaman verilir.
• Azotlu gübrenin diğer yarısını ise dikimden 20 gün sonra
  bağlama sırasında olmak üzere 2 seferde vermek uygun
  olmaktadır.
ÖNCE FİDE ÜRETİLİR

• Lahanalar fide ile yetiştirilir. Ekim zamanı
  bölgelere, çeşitlere ve hasat zamanına bağlı olarak
  değişiklik gösterir.
• Marmara ve Karadeniz bölgelerinde Mayıs-Haziran
• Ege, Akdeniz Bölgelerinden Mayıs-Temmuz-Ağustos
• Diğer bölgelerde ise Nisan-Mayıs aylarında yapılır.
5-7 HAFTA SONRA FİDE HAZIR
• Fideler tohum ekiminden 5-7 hafta sonra 5-10 yapraklı
  olarak dikilmeye hazırdırlar.


• Fideler dikkatlice yerinden sökülmeli, dikim kazıkları
  (plantuar) veya çepin ile tavlı toprağa dikilebildiği gibi
  önceden su ile doldurulan masuraların boyun
  noktalarına suya dikim şeklinde de dikilebilirler.

• Fideler topraklı olarak dikilirse daha iyi gelişirler.
FİDE MASURALARA DİKİLİR

• Lahanalarda en uygun yetiştirme masuralar üzerinde yapılan
  yetiştirme şeklidir. Masura genişliği çeşitlere, tek ve iki sıralı
  dikime göre ayarlanır. Pratik olarak traktör arkasına tekerlek
  açıklığına takılan karık pulluklarıyla masuralar hazırlanır.

• Kırmızı baş lahanalar sıra arası ve sıra üzeri 40-50 cm mesafeyle
  dikilir.

• Beyaz baş lahanalar çeşitlere bağlı olarak sıra arası 90- 100, sıra
  üzeri 50-70-80 cm mesafeyle dikilebilir.

• Ayrıca masuralar üzerinde üçgenvari çift sıralı dikimde yapılabilir.
SU VE ÇAPA

• Lahanalar suyu ve çapayı çok seven sebzelerdir. Bu nedenle
  yağış durumuna bağlı olarak muntazam , aralıklarla sulama
  yapılmalıdır.
• Ot durumu ve gübrelemeye bağlı olarak 2-3 defa çapa
  yapılması uygundur. Bitkilerin sağlıklı büyümeleri için
  mücadele kuruluşlarının önerilerine göre gerekli mücadele
  yapılmalıdır.
EKİM AYINDA HASAT

• Ülkemizde erkenci baş lahanaların hasadı Eylül-Ekim
  aylarında başlar.
• Genelde soğuk bölgelerde kasım ayı sonuna kadar devam
  eder. Kışı ılık geçen bölgelerde ise kış süresince yapılabilir.
• Lahanaların baş kısmı keskin bıçak ile kesilir açık dış
  yaprakları temizlenir, ambalajlanır ve pazarlanır.
İYİ TOHUM+İYİ FİDE+İYİ YETİŞTİRİCİLİK=KALİTELİ                ÜRÜN

  • Kaliteli iyi baş saran lahana yetiştiriciliği için; kaliteli
    tohumluk yanında, fide yetiştiriciliğinin iyi
    yapılması, yetiştirme tekniği ve iklim koşullarının iyi olması
    gerekir.
PIRASA
• Ülkemizde kışlık sebzeler
  grubunda yer alan pırasa iki
  yıllık bir kültür sebzesidir.
  Birinci yıl yenilen uzun
  yapraklı gövde kısmı
  oluşur, ikinci yıl çiçek açar ve
  tohum bağlar.
• Pırasa esas itibariyle
  pişirilerek yenen bir sebzedir.
  Soğanla aynı familyaya sahip
  olduğundan müşterek birçok
  özellikleri vardır, ancak baş
  bağlamaz ve yenen kısmı
  gövde ve yapraklarıdır.
SERİN İKLİMİ SEVER

• Pırasa serin iklimden hoşlanan bir sebzedir. Yetişme
  döneminde sıcaklığın 15°C-25°C olmasını ister, yüksek
  sıcaklıklardan fazla hoşlanmaz.
• Sıcaklığın artması kalite ve gelişmeye olumsuz etki yapar.
  2°C-3°C'lerde büyüme ve gelişme devam eder, ancak 0°C'de
  durur.
TOPRAK SEÇMEZ

• Pırasalar her toprakta yetiştirilebilirse de nemli, humuslu ve
  besin maddelerince zengin tınlı-killi topraklar idealdir.
• Topraktaki humusun artması kaliteyi yükseltir. Toprak pH'sı
  6-7.5 civarında olmalıdır. Pırasa yetiştiriciliğinde asitli
  topraklardan kaçınmalıdır.
SONBAHAR SÜRÜMÜ

• Tarla sonbaharda derince sürülür ve ilkbahara kadar tezekli
  olarak bırakılır.

• Dikimden önce toprak tavında iken 20 cm derinlikte pullukla
  tekrar sürülür.

• Diskaro geçirilerek, tırmıkla düzeltilir.
2-3 TON AHIR GÜBRESİ

• Gübreleme, toprağın yapısına ve içerdikleri besin
  maddelerine göre değişmekle beraber sonbaharda derin
  sürümden önce dekara 2.5-3 ton yanmış ahır gübresi
  verilmelidir.
FENNİ GÜBRE

• Gübrelemeden önce toprak analizleri yaptırmak ve bu sonuçlara
  yapmak gerekir.

• Pırasa için değişik gübre tavsiyeleri bulunmakla beraber genelde
  çiftçilere tavsiyemiz şöyledir.

• 40 kg N'lu gübre (1/3'ü %21'lik Amonyum sülfat, 1/3 ' ü %21'lik
  Amonyum sülfat,2/ 3 �ü 26'lık Amonyum nitrat)

• 50 kg %16-18'Iik süperfosfat

• 30 kg %48-50'lik Potasyum sülfat
GÜBRELEME ZAMANI FARKLIDIR
• Süperfosfatın tamamı dikimden önceki toprak sürümünde
  pulluk altına verilmelidir.

• Potasyum sülfatın tamamı ile Azotlu gübrenin 1/3'ü
  Amonyum sülfat olarak dikim ile birlikte verilmelidir.

• Azotlu gübrenin 1/3'ü Amonyum nitrat olarak dikimden 2
  ay sonra,

• Azotlu gübrenin 1/3'lük kısmı ise yine Amonyum nitrat
  olarak 2. gübrelemeden bir ay sonra verilmelidir.
MÜNAVEBEYE DİKKAT


• Pırasa dikilecek tarlada 4-5 yıl aynı familyaya ait soğan sarımsak ve
  pırasa yetiştiriciliği yapılmamış olması gerekmektedir.

• Aksi taktirde o familyaya ait hastalık ve zararlıların toprağa
  yerleşmesi ve hep aynı besin maddelerinin tüketilmesi, toprağın bu
  yönden zayıflamasına neden olduğundan başarılı bir yetiştiricilik
  yapılamaz.
TOHUMU NE ZAMAN EKELİM?

• Fide ile yetiştiricilikte pırasa tohumları Mart-Mayıs
  ayları arasında soğuk yastıklara 5 cm ara ile açılan çiziler
  üzerine sıkça ekilmelidir.

• Tohum ekiminden sonra tohumların üzerine 1 cm
  kalınlıkta harçtan bir kapak atılır, bastırılır ve ince
  süzgeçli kovalarla yeterince sulanır.

• Bu sulama aynı zamanda tohumların çimlenmesi için
  gerekli rutubeti sağlayacaktır. Normal şartlarda pırasa
  tohumları 10-12 gün içinde çimlenirler.
SEYRELTME VE OT TEMİZLİĞİ ŞART

• Fidelikte seyreltme, ot mücadelesi ve sulama işlerine devam
  edilir.
• Fideler, tohum ekiminden 10-12 hafta sonra kurşun kalem
  kalınlığında ve 17-20 cm boyunda olurlar. Bu dikim için
  uygun bir büyüklüktür.
• Fidelerin yastıktan kolayca sökülebilmesi için yastıklar bir
  akşam önceden sulanmalıdır.
KÖK VE YAPRAK BUDAMASI

• Pırasa fideleri tarlada önceden hazırlanan tahta ve
  masuralar üzerine sıra arası 30 cm, sıra üzeri 15 cm
  olacak şekilde plantuvarlarla açılan çukurlara dikilirler.

• Dikimden önce dikim kolaylığı sağlamak. amacıyla kök
  ve yaprak aksamında hafif bir budama yapılabilir.

• Dikim Haziran-Ağustos ayları arasında yapılır ve
  dikimden sonra bolca can suyu verilir. Dönüme 20.000
  fide dikilir.
SU VE ÇAPA BERABER

• İlk can suyundan 3-4 gün sonra mutlaka ikinci bir sulama
  yapılmalıdır.

• İkinci sulamadan 10 gün kadar sonra yağmur yağmadığı
  taktirde 3. bir sulama ve hava şartlarına göre bütün
  gelişme süresince 1-2 hafta ara ile sulama yapmak
  pırasanın istenilen şekilde gelişmesi için şarttır.

• Sulamalardan sonra toprağı havalandırmak ve yabani ot
  mücadelesi için çapa yapılması tarladaki bakım işleri
  arasında sayılabilir
YABANCI OT MÜCADELESİ

• Pırasada yabani ot kontrolü çok önemlidir. Pırasa küçük bir
  bitki halinde iken yabani otlarla rekabet edemez.

• Bu kontrol otlar yolunarak, ya da çapalanarak yapılır. Ancak
  büyük çaptaki kontroller için ot ilacı kullanılmalıdır.
GÖVDE BEYAZ OLMALI

• Pırasada beyaz kısmın uzun olması aranan bir özelliktir.
  Bu bir çeşit özelliği olmakla birlikte, yetiştirme
  esnasında gövdenin tabandan itibaren toprakla
  örtülmesi ile bu uzunluğu bir miktar arttırmak
  mümkündür.

• Bu amaçla yaz sonu, erken sonbaharda pırasaların
  gövdeleri toprakla örtülüp, beyaz kısmın uzunluğu
  arttırılabilir.
DEKARA 2-5 TON ÜRÜN
• Pırasalarda hasat çeşitlere göre değişmekle beraber
  gövde kalınlığı 2,5-3,5 cm kadar olduğu zaman
  yapılmalıdır.
• Genelde geniş alanlarda hasat 1-2 kez, bahçe
  sebzeciliğinde ise 5-6 kez yapılır.
• Pırasanın verimi çeşitlere göre farklılıklar göstermekle
  beraber dekara 2-5 ton arasında değişmektedir.
• Pırasalar piyasaya yıkanmış, temizlenmiş olarak 10-15
  kg'lık demetler halinde gönderilir.
KALİTE SINIFLAMASI YAP
• Pırasalarda yenilebilir kısmın uzunluğu beyaz kısmın uzunluğu ile soğan
  başı oluşturup oluşturmama gibi özellikler kalite unsurları içinde yer
  almaktadır.

• Türk standartlarına göre 1. sınıf pırasalarda beyaz kısım tüm uzunluğun
  en az 3'te biri veya yenilebilir kısmın en az yarısı kadar uzunlukta
  olmalıdır.
•
• II. sınıf pırasalarda ise tolerans arttırılarak beyaz kısım, tüm uzunluğun en
  az dörtte biri veya yenilebilir kısmın en az üçte biri uzunlukta olması
  gerekmektedir.

• Pırasalarda en az bulunması gereken çap ise 1 cm olarak belirlenmiştir.
MARUL-KIVIRCIK-BAŞ SALATA

• Ülkemizde hemen hemen
  bütün bölgelerimizde
  marul ve kıvırcık, son
  yıllarda ise üretimi hızla
  artan baş salata
  yetiştiriciliği
  yapılmaktadır.
• Yetişme devresinin kısa
  oluşu nedeniyle ekim ve
  dikim zamanı ayarlanarak
  yıl içerisinde birkaç kez
  yetiştirmek mümkündür.
3 GRUP SALATA

• Ülkemizde yetiştirilen salataları 3 grupta toplayabiliriz.

• 1. Kıvırcık yapraklı salatalar: Baş bağlamayan bol yapraklı
  salatalardır.
• 2. Marullar: Bu salataya romen salatası da denir. Uzun
  yaprakları birbirini örterek baş meydana getirir.
  Memleketimizde yetiştirilen yabancı çeşitlerin yanında
  üstün özelliklere sahip yerli çeşitlerimizde mevcuttur.
• 3. Baş salatalar: Son yıllarda üretimi hızla gelişen kapalı bir
  başa sahip salatalardır. Başın sıkı olması istenen bir
  özellikti
YAZ KIŞ ÜRETİM

• Salatalar yetiştiği mevsimler dikkate
  alındığında kış, bahar ve yaz salatası olarak
  sınıflandırılabilirler.
• Kış ve ilkbahar salataları kısa günde baş
  meydana getirirler. Yazlık salatalar uzun
  günden etkilenmeden baş bağlarlar.
DÜŞÜK SICAKLIK ZARARLI

• Salata ve marullar ılık iklim bitkisidir. Kışı sert
  olmayan bölgelerde yıl boyu yetiştirilmeleri
  mümkündür.
• Düşük sıcaklıklara dayanma zamanı 6-10
  yapraklı devresidir.
• Kışlık çeşitler 0°C-5°C arasındaki sıcaklıklarda
  5-10 gün dayanabilmektedirler.
NASIL TOPRAK

• Salata ve marullar her tür toprakta yetiştirilebilmektedir.
  Ancak kaliteli ürün için, humusça zengin su tutma kabiliyeti
  iyi kumlu-tınlı veya tınlı-kumlu topraklar idealdir.
• Toprak reaksiyonuna hassastır, asitli topraklarda kalite
  bozulur.
TOPRAK HAZIRLIĞI

• Salata ve marullar yıl boyunca değişik mevsimlerde
  birkaç kez yetiştirildiği için toprak hazırlığı yetiştirme
  mevsimine göre 2-3 ay önceden yapılır.

• Dikim yapılacak toprak pulluk ile sürülür. Diskaro, tırmık
  çekilir ve karık pullukları ile masuralar hazırlanır.
KADEMELİ GÜBRE

• Salatalar organik materyali zengin topraklarda daha güzel gelişir
  ve verimli olurlar.
• Toprakta yeterli organik madde yoksa dönüme 2-4 ton çiftlik
  gübresi verilir.
• Ticaret gübresi olarak dönüme 30 kg amonyum nitrat, 30-40 kg
  süperfosfat ve 20-30 kg potasyum sülfat verilmesi uygundur. En
  uygun gübreleme toprak analizine göre yapılacak gübrelemedir.

• -Fosforlu ve potaslı gübreler son toprak hazırlığı sırasında
• -Azotlu gübreler ise 3-4 seferde verilmelidir.
• -Azotlu gübrenin yarısı dikimde diğer yarısı ise gelişme döneminde
  sulamalardan önce 2-3 seferde verilmelidir.
TOHUM MU? FİDE Mİ?
• Salata ve marullar tohumların tarlaya doğrudan ekilmesi ve
  fide yetiştirilerek fidenin tarlaya dikilmesi şeklinde
  yetiştirilir.
• Doğrudan tohum ekerek yetiştirme sisteminde dönüme 100-
  120 gr tohum kullanılır.
• Ekim derinliği 2 cm kadar olmalıdır. Tohum ekiminde toprak
  iyice ufalanarak çok iyi hazırlanmalıdır.
FİDE YETİŞTİRELİM
• Salata-marul tohumlarının çimlenmesi için en uygun
  toprak sıcaklığı genelde 4-25°C’ler arasında olduğu
  halde kıvırcık baş salatalarda bu sıcaklık 29°C ye
  yükselmektedir.
• Yetiştirme periyoduna bağlı olarak tohumlar sıcak
  soğuk ve ılık yastıklara ekilir
• Sıravari ekim serpme ekime göre daha iyidir. Ekim
  sonrası fideler 2-3 yapraklı olduğunda seyreltilir.
• Seyreltilen fideler bir başka yere şaşırtılabilir. Fideler
  5-6 yapraklı olunca dikime hazır demektir.
BAKIM MASRAFI AZ GELİRİ YÜKSEK

• Salataların gelişme devresi kısa olduğu için 1-2 çapa
  yapılır. Çapa yüzlek yapılmalıdır. Ayrıca kurak havalarda
  muntazam aralıklarla sulama yapılmalıdır.
• Sağlıklı büyümeleri için Mücadele Kuruluşlarının
  önerdiği şekilde ilaçlamaya özen gösterilmelidir.
  Münavebeye önem verilmeli ve salata-marul ekilecek
  tarlada 4 yıl süre ile salata-marul ve yer elması
  ekilmemelidir.
ÜRETİME NE ZAMAN BAŞLASAK?

• Yetiştirme zamanı iklim ve çeşitlere bağlı olarak değişmektedir.
  Örneğin: Marmara bölgesinde;
• Tohum ekimi Fide dikimi Hasat zamanı
• İlkbahar yetiştiriciliğinde Ocak-şubat Mart-Nisan Mayıs-Haziran
• Sonbahar yetiştiriciliğinde Temmuz-Ağustos Ağustos-Eylül Ekim-
  Kasım
• Kış yetiştiriciliğinde Ağustos-Eylül Eylül-Ekim Kasım-Aralık

• Kış yetiştiriciliği Marmara bölgesi için kârlı ancak riskli olmaktadır.
  Ancak yukarıda belirtilen tarihler bölgelere göre farklılık
  gösterecektir. bunu unutmayınız.
BİRKAÇ DEFA HASAT

• Hasat birkaç seferde yapılır. Olgun başlar bıçak ile
  kesilir ve kasalara tek sıra en çok iki sıra halinde konur.
• Hasat sırasında yapraklar toprak ile
  bulaştırılmamalıdır.
• Aksi halde yıkama gerekecek ve işçilik artacaktır. Hasat
  edilen salata ve marulların iyi olmayan birkaç dış
  yaprağı atılır ve ambalaj kaplarına tek sıra halinde
  yerleştirilir
KÖKÜ YENEN SEBZELER
• HAVUÇ


                     TURP

• KEREVİZ



                    SOĞAN

• SARIMSAK
HAVUÇ
• Havuç, kökleri çiğ veya
  pişirilerek yenen iki yıllık bir
  sebze türüdür. Birinci yıl
  yenilen kök kısmı teşekkül
  eder, ikinci yıl çiçek
  açıp, tohum bağlar.
  Havuç, özellikle A vitamini
  bakımından çok
  zengindir, ayrıca B1 ve B2
  vitaminlerince de zengindir.
• Son yıllarda uzun, sivri uçlu
  çeşitlerin yerini Nantes tipi
  dediğimiz küt, uçlu, odun
  kısmı denilen özü az ve
  yumuşak dokulu, ıslah edilmiş
  çeşitler almıştır.
DÜŞÜK SICAKLIK YETERLİ NEM

• Havuç kısa gün bitkisidir. Bu nedenle az ışık, düşük
  sıcaklık ve toprak rutubeti yeterli yerlerde en iyi
  gelişmeyi gösterir.
• Yüksek sıcaklıklarda havuçların boyları kısalmakta düşük
  sıcaklıklarda uzamaktadır.
• Serin iklim sebzesi olan havuç için en iyi sıcaklık
  derecesi 15-20°C' dir. Bu sıcaklık derecesinde renk
  maddelerinin oluşumu en yüksek düzeydedir.
ZENGİN TOPRAK

• Havuç derin, gevşek bünyeli, geçirgen, organik maddelerce
  zengin topraklarda en iyi ürün verir. Yüksek toprak asitliğine
  karşı oldukça hassastır.
• En uygun toprak reaksiyonu pH 6,5-7,5 arasıdır. Havuç
  yetiştirilecek topraklarda drenajında çok iyi yapılması
  gerekir.
ÇOK İYİ TOPRAK HAZIRLIĞI

• Havuçlarda üretim tohum ile olur. Küçük yapılı havuç
  tohumları çevre koşullarından fazla etkilendiğinden toprak 2
  defa işlenmelidir.
• Birinci işlemede toprak 30-40 cm derinlikte işlenmelidir.
  Birinci işlemeden sonra dekara 2-3 ton yanmış ahır gübresi
  verilip, ikinci toprak işlemesi yapılır.
YABANCI OTLARA DİKKAT

• Havuç üretiminde yabancı ot mücadelesi de çok önemlidir.
  Yabancı ot kontrolü 2 devrede yapılır.
• Birincisi ekim öncesi, toprak hazırlığı sırasında, suda
  karışmış ot ilacı olarak toprağa püskürtülür. İlaçtan sonra
  toprak 5-8 cm derinliğinde karıştırılmalıdır. bundan sonra
  toprak tırmıklanıp, iri tezekler kırılır, yabancı maddeler
  ayıklanır ve hemen ekime geçilir.
•
• Tohumlar çimlendikten sonra bitkiler 2-4 yapraklı devrede
  ikinci yabancı ot ilaçlaması uygulanır.
MÜNAVEBE ŞART

• Havuç yetiştirilen tarlalarda en az 3 yıl
  havuç, kereviz, maydanoz, dereotu yetiştiriciliği yapılmamış
  olması gerekir.
• Havuç ile münavebeye girmesi en uygun olan sebzeler;
  ıspanak, marul, fasulye ve bezelye’dir.
TOPRAK TAHLİLİNE GÖRE GÜBRE

• Havuç tarımında en uygun gübreleme toprak analiz
  sonuçlarına göre yapılan gübrelemedir.
• Toprak yapısına göre değişmekle beraber genelde dekara
  30-40 kg Amonyum nitrat, 40-50 kg Süper fosfat ve 25-35 kg
  Potasyum sülfat verilmelidir.
NE ZAMAN ? HANGİ GÜBRE ?
• Azotlu gübrenin 2-3, Potasyumlu gübrenin 1-2
  seferde atılması uygun olur. Fosforlu ve
  potasyumlu gübreler ekimden 8nce, Azotlu
  gübrenin yarısı ekimden önce, diğer yarısı fideler
  kurşun kalem kalınlığını aldığında verilir.
• Havuç bitkisi azot ve potasyumdan çok hoşlanır.
  Her iki gübrede verimin artmasına ve kalitesinin
  yükselmesine etki eder. Potasyum, havuçta
  şeker miktarını ve depolama gücünü arttırır.
KADEMELİ TOHUM EKİMİ

• Havuç tohumlarının ekim zamanı belgelere ve
  çeşitlere göre değişmekle beraber, şubattan
  kasım ayına kadar yapılabilir.
• İklim koşullarının uygun olduğu
  yerlerde, devamlı havuç hasatı sağlayabilmek
  amacıyla bu tarihler arasında 2-3 hafta ara ile
  tohum ekilebilir. Dekara ortalama 0,5-1 kg
  tohum gider.
SIRAYA EKİM EN İYİSİ

• Havuçta en iyi üretim şekli sıraya ekimdir.
  Tarlada 105-110 cm genişlik ve 15-20 cm
  yükseklik ve aralarında 45 cm'lik su yolu
  bulunan tahtalar ekim için hazırlanır.

• Bu tahtalar üzerine 25-30 cm aralıklara açılan
  çizilere belli aralıklarla tohum ekilir. Böylece
  her tahta üzerinde 4 sıra bulunur.
EL İLE VEYA MİBZERLE EKİM

• Ekim elle yapılabildiği gibi mibzerle de
  gerçekleştirilebilir.

• Ekilen tohumların üzerine 1-2 cm kalınlığında
  harç atılır ve tahta tokmaklarla
  bastırılıp, süzgeçli kovalarla can suyu verilir.
ÇAPA + SEYRELTME BERABER


• Körpe fideler, birkaç yapraklı olduklarında
  birinci çapa ve seyreltme yapılır.

• Seyreltme ile bitkiler arasında 5-10 cm aralık
  bırakılır. tohum ekiminden yaklaşık 4 ay sonra
  havuçlar hasat edilecek duruma gelirler.
DÜZENLİ SU

• Pratik olarak, her çapadan sonra yağış
  durumuna göre sulama yapılmalıdır.
• Suyun yeteri kadar olmaması halinde
  havuçlar gelişemez, suyun devamlı aynı
  düzeyde olmasında yarar vardır.
• Kurak bir devreden sonra yağmur yağacak
  veya sulama yapılacak olursa havuçlarda
  yarılma ve çatlama meydana gelir.
ÇATALLANMA - KIRILMA VE YARILMAYA DİKKAT


• Havuç köklerinde görülen
  bozukluklar, çatallanma, eğri uçluluk, enine ve
  boyuna yarılma, yan kök gelişmesi, kırılma gibi
  durumlardır.
• Bu bozukluklar; toprak özelliği, toprağın işlenme
  durumu, sulama şekli ve zamanı, gübreleme
  durumu, yetiştirme mevsimi, tohumların sık
  veya seyrek ekilişi ve topraktaki kireç miktarı ile
  yakından ilgilidir.
DİKKATLİ HASAT

• Havuçlar normal iriliklerini aldıkları vakit, köklerin
  fazla sertleşmesine meydan bırakmadan hasat
  edilmelidir.
• Havuçların kolayca topraktan çıkarılabilmesi için bir
  gün önceden sulanması çok faydalıdır. Havuçlar çatal
  veya kürek bel veya çapa ile toprak kazılarak hasat
  edilirler.
• Yapraklar kesilir, atılır, çıkan havuç kökleri topraklı
  olduklarından bol suda yıkanır, iriliklerine göre demet
  yapılarak pazara gönderilir.
TURP

• Turplar, çeşitli şekil, renk ve büyüklükteki
  yumruları yenilen yıllık ve iki yıllık kültür
  sebzeleridir.
• Ülkemizde turplar, Fındık turpu (Ay
  turpu), kestane turpu ve bayır turpu olarak
  üçe ayrılırlar.
NE ÇOK SOĞUK NE DE ÇOK SICAK

• Turplar ılık ve serin iklim sebzeleridir. Fazla
  soğuklardan etkilendikleri gibi, fazla sıcaklardan da
  hoşlanmazlar.
• Yetişme döneminde sıcaklığın 14-16°C de olması
  uygundur.
• Yüksek sıcaklıklarda turplar çabuk koflaşır ve tadında
  acılık başlar.
• Turp bitkileri genç devrelerinde düşük sıcaklıklarda
  kaldıklarında bazen küçük bir yumru meydana
  getirerek, bitkiler sapa kalkar, hemen çiçeklenmeye
  başlar.
AĞIR TOPRAKTA ŞEKİL BOZULUR
• Turplar genellikle derin, geçirgen, serin ve besin
  maddelerince zengin topraklardan hoşlanırlar.
• Genellikle fındık turpları için hafif tınlı- kumlu
  topraklar, kestane ve bayır turpları için tınlı-killi topraklar
  tercih edilmelidir.
• Tamamen kumlu ve ağır karakterli topraklar turp
  yetiştiriciliği için uygun değildir.
• Toprak bünyesi ağırlaştıkça, yumruda belirgin şekil
  bozuklukları, çatallaşmalar yanında tatta kesifleşme ve
  acılaşma olur.
• Kumlu topraklarda ise yumrularda koflaşma meydana gelir.
• Turp yetiştirilen topraklarda pH 6-7,4 civarında olmalıdır.
TOHUMA UYGUN TOPRAK HAZIRLIĞI
• Turplar tarlaya direk tohum ekimi ile üretilir.
• Turp tohumlarının ekimi için tarlanın çok
  güzel hazırlanması, toprağın ufalanarak
  düzeltilmesi gerekir.
• Bunun için tarlaya dekara 2-3 ton yanmış ahır
  gübresi verilerek 20 cm derinlikte pullukla
  sürülür ve arkasından diskaro geçirilir.
• Daha sonra rotavatör ve tırmıkla toprak
  düzeltilerek ekime hazırlanır.
KADEMELİ GÜBRELEME YAP
• Turp yetiştirilecek tarlalara verilecek gübre miktarı en
  uygun olarak toprak tahliline göre saptanırsa da genel
  olarak dekara-50 kg Amonyum sülfat, 35 kg Süper
  fosfat, 25 kg Potasyum sülfat verilmelidir.
• Fındık turpları gibi yetiştirme dönemi kısa turplarda
  gübrenin tamamı ekim öncesi toprağın 10-15 cm
  derinliğine verilmelidir.
• Kestane ve bayır turplarında ise Azotlu gübre 2
  seferde verilmelidir. Birincisi, ekim öncesi toprağın 10-
  15 cm derinliğine, ikinci parti ise yumru oluşmasından
  sonra verilir.
EKİM MESAFELERİMİZ

• Tarlada fındık turplarında 25 cm,
• Kestane ve bayır turplarında 30-40 cm ara ile
  açılan çizgilere elle veya mibzerle tohum
  ekimi yapılır, daha sonra sıra üzerinde bitkiler
  arasında,
• Fındık turplarında 4-6 cm, kestane ve bayır
  turplarında ise çeşit iriliğine göre 10-20 cm
  aralık bırakılır.
BÜTÜN YIL TOHUM EKİLEBİLİR
• Turplarda tohum ekimi bölgenin iklim
  koşullarına ve pazara çıkarılma zamanına
  göre değişmekle birlikte fındık
  turplarında, Ağustostan Mayısa kadar ve
  çoğunlukla 15 gün ara ile yazlık kestane
  turplarında Mart, Mayıs, kışlık bayır
  turplarında ise, Temmuz-Ağustos ayları içinde
  yapılmalıdır.
ÇAPA VE OT TEMİZLİĞİ

• Fındık turplarında yetişme süresi çok kısa
  olduğundan çapa yapmak gerekmez. Kestane
  ve bayır turpların da ise, yabani otları
  ayıklamak ve toprağı kabartmak amacıyla 2-3
  defa çapa yapmak çok faydalıdır.
• Turplarda hastalık ve zararlılarla mücadele
  konusunda Zirai Mücadele teşkilatlarının
  önerileri dikkate alınmalıdır.
HASAT ZAMANI GECİKMESİN
• Turplarda hasatın tam zamanında yapılması
  şarttır. Aksi takdirde içleri koflaşarak, selülozlaşır
  ve yeme kalitesini kaybeder. Hasata gelmiş
  yumrular elle çekilerek veya çapalarla topraktan
  çıkarılırlar.
• Çıkarılan turpların yaprak ve ince kök kısımları
  temizlenerek yıkanır, fındık turpları 5-10'u bir
  arada, kestane ve bayır turpları 3-5 adedi bir
  arada demetler yapılarak pazara çıkarılırlar.
NEMLİ DENİZ KIYILARINI SEVER
• Kereviz bitkisi ılık ve serin iklimleri sever.
  Nemli deniz kıyılarında ve kuvvetli
  topraklarda bol mahsul verir.
• Soğuklara karşı oldukça dayanıklı olduğu
  halde sıcak ve kurak şartlardan hoşlanmaz.
• En iyi geliştiği iklim, nispeten serin ve yağışın
  gelişme periyodu içinde muntazam dağıldığı
  iklimlerdir.
TINLI-KUMLU TOPRAK İSTER

• Kerevizin tercih ettiği topraklar, derin ve
  süzek, humus ve besin maddelerince
  zengin, tınlı-kumlu topraklardır.


• Bunun yanı sıra iyi drene edilmiş turbiyer
  topraklar da kereviz ziraatı için elverişlidir.
İYİ BİR TOPRAK HAZIRLIĞI

• Kereviz ziraatında toprak altındaki yumru
  şeklindeki kökler ile toprak üstü aksamın iyi
  bir gelişme gösterebilmesi için toprağın çok
  iyi hazırlanması gerekir.

• Bu bakımdan toprak oldukça derin işlenmeli
  taş, tezek ve diğer yabancı maddeler
  temizlenerek iyi tesviye edilmelidir.
İYİ TANIMADIĞIMIZ KEREVİZ

• Kereviz, ülkemizde üretim ve tüketim alışkanlığı
  çok fazla olmayan bir sebze türüdür.
• İki yıllık bir bitki olup, birinci yıl kök kerevizin
  yumru şeklindeki patatesi andıran kökü teşekkül
  eder, ikinci yılda çiçeklenip tohum bağlar.
• Ancak bu tür içinde yer alan ikinci grup olan sap
  yada yaprak kerevizlerinde yumru meydana
  gelmez.
ÖNEMLİ BİR TIBBİ BİTKİDİR

• Yüzyıllarca tıbbi bitki olarak yetiştirilen kerevizin
  sebze olarak kültüre alınması diğer sebzelerden
  oldukça sonraya rastlanmaktadır.

• Bugün hem halk arasında hem de modern
  tıpta, kerevizin yapısında bulunan vitamin ve diğer
  maddeler nedeniyle iştah açma, sinirleri yatıştırma
  böbrek ve mafsal hastalıklarında kullanılabilen şifalı
  bir bitki olduğunda birleşilmektedir.
BİRAZ FAZLA GÜBRE İSTER

• Kereviz toprakta uzun müddet kaldığından ve oldukça
  fazla besin maddesi kaldırdığından, yetiştirilen yerin
  organik madde ve diğer besinlerce zengin olması gerekir.
• Bu nedenle dekar başına 3-4 ton kadar iyi yanmış çiftlik
  gübresini fidelerinin dikiminden önce toprağa yaymak
  gerekir.
• Buna ek olarak, toprak analizi yapılmamışsa yine dekar
  başına 30 kg süperfosfat, 20 kg amonyum sülfat, 25-30 kg
  da potasyum sülfat gübreleri verilir.
• İyi bir kök gelişimi için azotlu gübrenin gereğinden fazla
  verilmemesine dikkat edilmelidir.
FİDELER 4-5 YAPRAKLI OLUNCA DİKİLİR
• Masuraların hazırlanmasını takiben Haziran-
  Temmuz aylarında yastıklarda 4-5 yapraklı olan
  gelişmiş fideler yerlerinden sökülür.
• Fidelerin sökümden zarar görmemesi için bir gün
  önce bol su ile sulanmalıdır.
• Dikimi yapılacak fidelerin kök ve yaprakları
  makas veya bıçakla budanır.
• Dikimler 30 cm sıra üzeri mesafe ile çepinlerle
  yapılıp, toprak hafif sıkıştırılır ve hemen can
  suyu verilir.
KARIŞIK SEBZECİLİK ŞEKLİNDE ÜRETİLEBİLİR
• Yazlık hıyar, domates, biber ve patlıcan
  bitkilerinin arasına kereviz fidelerini dikmek
  mümkündür.
• Ancak bu yöntem daha çok amatör üreticilere
  tavsiye edilebilir. Dikimden 3-4 hafta sonra
  yabani otları ayıklamak ve toprağı kabartmak
  maksadıyla ilk çapa yapılır.
• Çapalama ot yoğunluğuna göre 2 veya 3 kez
  daha yapılır. Yaz boyunca düzenli sulamaya
  devam edilir.
6-7 AY SONRA HASAT
• Kök kerevizlerinde uygun şartlarda tohum
  ekiminden itibarın 6-7 ay sonra hasada başlanır.
• Faydalanılan kısım yumru şeklindeki kökler
  olduğundan bu köklerin koflaşmadan hasat
  edilmesi gerekir.
• Kerevizler çapa ile gevşetilip, elle çekmek
  suretiyle çıkarılır.
• Boğaz kısımları kesilir, iyice yıkanır, alt ve yan
  kısımdaki ince kökler de temizlenir. Naylon
  torba, kasa ya da küçük çuvallarla satışı yapılır.
SOĞAN
• Soğan bütün dünyada
  olduğu gibi ülkemizde de
  çok tüketilen sebzelerin
  başında gelip, besin değeri
  oldukça yüksektir.
• Yemeklere lezzet vermesi
  bakımından vazgeçilmeyen
  sebze olan soğanın insan
  sağlığına metabolizmada
  düzenleyici, mikrobik
  hastalıklarda bağışıklılığı
  arttırmak gibi fonksiyonları
  vardır.
ANNELERİN EN İYİ GIDASI


• Ayrıca büyüme çağındaki çocuklar için bir
  enerji kaynağı, bol süt yapıcı özelliğinden
  dolayı bebekli anneler için iyi bir gıda olarak
  vasıflandırılır.
GENELDE 2 YILLIKTIR

• Soğan genel olarak iki yıllık bir bitkidir. Birinci
  yıl başlar, ikinci yıl tohum oluşur.

• Ancak ülkemizde de geniş miktarda üretildiği
  gibi, bazı soğanlar üç yıllık olup, birinci yıl
  tohum ekimiyle arpacık haline gelmektedir.
  Bu durum çeşitlere has genetik bir
  karakterdir.
SERİN İKLİM VE IŞIK İSTER
• Soğan yetiştiriciliğinde özellikle sıcaklık ve gün
  uzunluğu önemlidir.
• Geniş bir sıcaklık toleransı olmasına karşılık kök
  ve yaprakların gelişmesi sırasında iklimi serin
  olan yerlerde üretim daha verimli olur.
• Başların gelişiminin son devrelerinde ise daha
  yüksek sıcaklık ve düşük rutubeti severler.
• Yumrunun yeterli gelişimi için gerekli diğer bir
  iklim faktörü de gün uzunluğu yani ışıklanmadır.
  Yumru bağlama döneminde yazlık çeşitler 1
  2, kışlık çeşitler de 15 saatlik gün uzunluğu
  isterler.
HAFİF TOPRAK SEVER

• Soğan yeterli seviyede besin maddesi ihtiva
  eden, hafif toprakları sever. Kumlu-tınlı
  topraklar yanında, humusça zengin killi-
  kumlu topraklarda da iyi ürün alınır.

• Ancak soğan yüksek asitliğe karşı hassas
  olup, uygun toprak asitliği pH 6,0-6,5'dur.
MÜNAVEBE ŞART

• Soğan yetiştiriciliğinde münavebe, toprak
  hazırlığı ve gübreleme öncelikli konulardır.

• İki yıl üst üste aynı tarlada kesinlikle soğan
  yetiştirmemek gerekir.
BİLİNEN TOPRAK HAZIRLIĞI

• Soğan ekilecek tarla sonbaharda bir veya iki
  defa orta derinlikte sürülüp, tezekli olarak
  bırakılmalıdır.

• Dikim mevsiminde ve toprak tava geldiği zaman
  diskaro veya tırmık geçirilerek kışın yağış ve
  donlarıyla dağılan tezekler düzlenmeli ve dikim
  yapılmalıdır
BİR YIL ÖNCE ÇİFTLİK GÜBRESİ
• Soğan yetiştirilecek tarlaya o yıl çiftlik gübresi
  verilmez, bir yıl önce çiftlik gübresi verilmiş
  tarlalara soğan ekilebilir.
• Ortalama bir gübreleme uygulama istenirse;
  dekara 20-25 kg süperfosfat, 40 kg amonyum
  sülfat ile 20 kg potasyum sülfat gübreleri
  yeterlidir.
• Tarlanın besin durumu biliniyorsa ve zenginse bu
  değerlerde % 50 kadar indirim yapılabilir.
  İzlenecek en doğru yol, toprak analizi
  yaptırmaktır.
ŞUBAT-MART AYLARINDA TOHUM EKİLİR

• Havaların durumu ve yağışlar izlenerek Şubat
  ile Nisan ayları arasında ekim yapılır.
  Tohumlar ya dikkatlice elle serpilir, ya da
  çiziye ekilir.
• Eğer eken kimsenin bu konuda tecrübesi
  yetersiz ise çiziye ekim tavsiye edilir.
• Çiziler arası 5-6 cm yeterlidir.
• Çiziler üzerinde her cm'ye 1-2 tohum
  bırakılır, tırmıkla hafifçe kapatılır ve bastırılır.
DEKARA 2-3 kg TOHUM


• 1 dekara 2-3 kg tohum sarfedilir.

• Tohumların zamanında çimlenebilmeleri için
  ekimden sonra süzgeçli kovalarla yeteri kadar
  sulanır.

• 10-15 günde tohumlar çimlenir, bundan sonra
  sürekli ot temizliği yapılır.
AZ SU İSTER

• Soğan bitkisinin su ihtiyacı fazla değildir. Şubat
  ve Mart aylarında dikilen soğanlar kışın toprakta
  biriken sudan uzun süre faydalanırlar.
• Ancak başların irileştiği Haziran-Temmuz
  aylarında soğanların 1-2 defa sulanması
  gerekmektedir.
• Halk arasında yaygın bulunan, sulanan
  soğanların dayanıksız olduğu düşüncesi doğru
  değildir.
ŞUBAT-MART AYLARINDA EKELİM

• Bu metodun uygulanması, şubat ayı içinde veya
  Mart ayı başlarında iyi hazırlanmış tarlalara
  mibzerle tohum ekimi ile başlar.

• Uygun sıra arası mesafeleri 20-25 cm'dir. Ekim
  derinliği 1 cm'yi geçmemelidir.

• Bu tür ekimde dekara ortalama 600-750 gram
  tohum sarfedilir. Diğer bakım işleri aynıdır.
HASAT ZAMANINI İYİ TESPİT ET!

• Soğanın yaprakları gelişmelerini
  tamamlayıp, önce sararır daha sonra boyun
  kısmı yumuşayıp yana yatar.
• Hasat zamanının tespiti en pratik olarak toprak
  üstü aksamının 2/3'sinin kurumuş olması ve
  tarladaki bitkilerin % 80'inin bu duruma
  gelmesinden anlaşılır.
• Hasat hafif topraklarda elle, daha ağır
  topraklarda ise çapa veya çepinlerle yapılır.
HASAT SONRASI İYİCE KURUT
• Temmuz-Eylül ayları arasında hasada gelen
  soğanlar toplandıktan sonra ya tarlada, ya da
  özel kurutma odalarında kurutulur.
• Kurutma yığınlarının yüksekliği 30 cm'yi
  geçmemeli ve sık sık havalandırılmalıdır.
• Kurutmanın süresi ise 20-30 gündür. Yağışlı
  bölgelerde kurutma kapalı yerlerde
  yapılmalıdır.
DEPO YA DA PAZARA

• Kuruyan soğanlar tarlada temizlenerek
  depoya hazırlanır.
• Kuruyan yapraklar boynun 2-4 cm üzerinden
  ve kurumuş kökler bıçakla kesilir.
• Ayrıca çatlamış kabuklar temizlenir.
• Bundan sonra çuvallara doldurulan soğanlar
  depoya gönderilir.
TANSİYON İLACI SARIMSAK

• Kültür sebzeleri
  arasında yemeklik ve
  ilaç olarak kullanılan
  sarımsak çok eski
  zamanlardan beri
  bilinen bizde ve diğer
  Akdeniz
  memleketlerinde bol
  miktarda tüketilen
  bir sebzedir.
Sebzeci̇li̇k
Sebzeci̇li̇k
Sebzeci̇li̇k
Sebzeci̇li̇k
Sebzeci̇li̇k
Sebzeci̇li̇k
Sebzeci̇li̇k
Sebzeci̇li̇k
Sebzeci̇li̇k
Sebzeci̇li̇k
Sebzeci̇li̇k

Weitere ähnliche Inhalte

Was ist angesagt?

Tulip under protected structure
Tulip under protected structureTulip under protected structure
Tulip under protected structureRakesh Pattnaik
 
PRODUCTION TECHNOLOGIES OF FIELD CROPS AND VEGETABLES
PRODUCTION TECHNOLOGIES OF FIELD CROPS AND VEGETABLESPRODUCTION TECHNOLOGIES OF FIELD CROPS AND VEGETABLES
PRODUCTION TECHNOLOGIES OF FIELD CROPS AND VEGETABLESMuslim Aid
 
Layering principles and methods
Layering principles and methodsLayering principles and methods
Layering principles and methodsAsish Benny
 
Gerbera module 3
Gerbera module 3Gerbera module 3
Gerbera module 3monisha_gpb
 
Food for Fruit – Nutrition management in mangoes
Food for Fruit – Nutrition management in mangoesFood for Fruit – Nutrition management in mangoes
Food for Fruit – Nutrition management in mangoesAustralianMangoes
 
Nutrient deficiency diagnosis in Corn and Potato
Nutrient deficiency diagnosis in Corn and PotatoNutrient deficiency diagnosis in Corn and Potato
Nutrient deficiency diagnosis in Corn and PotatoSajid Hussain
 
Physiological disorders of vegetables
Physiological disorders of vegetablesPhysiological disorders of vegetables
Physiological disorders of vegetablesAnshul Phaugat
 
Snap melon production technology
Snap melon production technology Snap melon production technology
Snap melon production technology TEJU C M
 
Horticultural practices in vegetable crops
Horticultural practices in vegetable cropsHorticultural practices in vegetable crops
Horticultural practices in vegetable cropsParmarManishkumarNar
 
Role of Plant Growth Regulators in Vegetable Crops
Role of Plant Growth Regulators in Vegetable CropsRole of Plant Growth Regulators in Vegetable Crops
Role of Plant Growth Regulators in Vegetable CropsNeha Verma
 

Was ist angesagt? (20)

Spinach PPT HORT 4012.ppsx
Spinach PPT HORT 4012.ppsxSpinach PPT HORT 4012.ppsx
Spinach PPT HORT 4012.ppsx
 
Radish
RadishRadish
Radish
 
Cultivation of carrot
Cultivation of carrotCultivation of carrot
Cultivation of carrot
 
Tulip under protected structure
Tulip under protected structureTulip under protected structure
Tulip under protected structure
 
Different Diseases of Olive
Different Diseases of OliveDifferent Diseases of Olive
Different Diseases of Olive
 
PRODUCTION TECHNOLOGIES OF FIELD CROPS AND VEGETABLES
PRODUCTION TECHNOLOGIES OF FIELD CROPS AND VEGETABLESPRODUCTION TECHNOLOGIES OF FIELD CROPS AND VEGETABLES
PRODUCTION TECHNOLOGIES OF FIELD CROPS AND VEGETABLES
 
Training and pruning in tea By- Shivanand M.R
Training and pruning in tea By- Shivanand M.RTraining and pruning in tea By- Shivanand M.R
Training and pruning in tea By- Shivanand M.R
 
Layering principles and methods
Layering principles and methodsLayering principles and methods
Layering principles and methods
 
Gerbera module 3
Gerbera module 3Gerbera module 3
Gerbera module 3
 
Gerbera cultivation
Gerbera cultivation Gerbera cultivation
Gerbera cultivation
 
Food for Fruit – Nutrition management in mangoes
Food for Fruit – Nutrition management in mangoesFood for Fruit – Nutrition management in mangoes
Food for Fruit – Nutrition management in mangoes
 
Nutrient deficiency diagnosis in Corn and Potato
Nutrient deficiency diagnosis in Corn and PotatoNutrient deficiency diagnosis in Corn and Potato
Nutrient deficiency diagnosis in Corn and Potato
 
Physiological disorders of vegetables
Physiological disorders of vegetablesPhysiological disorders of vegetables
Physiological disorders of vegetables
 
potato
potatopotato
potato
 
Blind hoeing
Blind hoeingBlind hoeing
Blind hoeing
 
Snap melon production technology
Snap melon production technology Snap melon production technology
Snap melon production technology
 
carrot.pptx
carrot.pptxcarrot.pptx
carrot.pptx
 
Horticultural practices in vegetable crops
Horticultural practices in vegetable cropsHorticultural practices in vegetable crops
Horticultural practices in vegetable crops
 
Role of Plant Growth Regulators in Vegetable Crops
Role of Plant Growth Regulators in Vegetable CropsRole of Plant Growth Regulators in Vegetable Crops
Role of Plant Growth Regulators in Vegetable Crops
 
cole vegetables ( introduction of cabbage, origin, floral formula, floral des...
cole vegetables ( introduction of cabbage, origin, floral formula, floral des...cole vegetables ( introduction of cabbage, origin, floral formula, floral des...
cole vegetables ( introduction of cabbage, origin, floral formula, floral des...
 

Andere mochten auch (11)

Marul, Maydanoz, Tere, Dereotu
Marul, Maydanoz, Tere, DereotuMarul, Maydanoz, Tere, Dereotu
Marul, Maydanoz, Tere, Dereotu
 
Sera Yapımı Tekniği
Sera Yapımı TekniğiSera Yapımı Tekniği
Sera Yapımı Tekniği
 
Sebzeci̇li̇k
Sebzeci̇li̇kSebzeci̇li̇k
Sebzeci̇li̇k
 
Sebze Yetiştiriciliği
Sebze YetiştiriciliğiSebze Yetiştiriciliği
Sebze Yetiştiriciliği
 
Seracılık
SeracılıkSeracılık
Seracılık
 
Meyve Ağaçlarında Budama ve Terbiye
Meyve Ağaçlarında Budama ve TerbiyeMeyve Ağaçlarında Budama ve Terbiye
Meyve Ağaçlarında Budama ve Terbiye
 
Sebze Zararlıları
Sebze ZararlılarıSebze Zararlıları
Sebze Zararlıları
 
Organi̇k Tarım
Organi̇k TarımOrgani̇k Tarım
Organi̇k Tarım
 
Organik tarim
Organik tarimOrganik tarim
Organik tarim
 
Meyve Zararlıları
Meyve ZararlılarıMeyve Zararlıları
Meyve Zararlıları
 
Topraksız Tarım
Topraksız TarımTopraksız Tarım
Topraksız Tarım
 

Ähnlich wie Sebzeci̇li̇k

Ähnlich wie Sebzeci̇li̇k (17)

Sebzeci̇li̇k
Sebzeci̇li̇kSebzeci̇li̇k
Sebzeci̇li̇k
 
Kabakgi̇l Sebzeleri̇
Kabakgi̇l Sebzeleri̇Kabakgi̇l Sebzeleri̇
Kabakgi̇l Sebzeleri̇
 
Kabakgil Sebzeleri
Kabakgil SebzeleriKabakgil Sebzeleri
Kabakgil Sebzeleri
 
Yaprağı Yenenler
Yaprağı YenenlerYaprağı Yenenler
Yaprağı Yenenler
 
Yaprağı Yenen Sebzeler
Yaprağı Yenen SebzelerYaprağı Yenen Sebzeler
Yaprağı Yenen Sebzeler
 
Misir bi̇tki̇si̇
Misir bi̇tki̇si̇Misir bi̇tki̇si̇
Misir bi̇tki̇si̇
 
Korunga
KorungaKorunga
Korunga
 
sdfgg
sdfggsdfgg
sdfgg
 
Brokoli ve Brüksel Lahanası Yetiştiriciliği
Brokoli ve Brüksel Lahanası Yetiştiriciliği Brokoli ve Brüksel Lahanası Yetiştiriciliği
Brokoli ve Brüksel Lahanası Yetiştiriciliği
 
Ecogard Io2 unit 4. seedling and planting in ecological vegetable gardening t...
Ecogard Io2 unit 4. seedling and planting in ecological vegetable gardening t...Ecogard Io2 unit 4. seedling and planting in ecological vegetable gardening t...
Ecogard Io2 unit 4. seedling and planting in ecological vegetable gardening t...
 
Ünite 4. Ekolojik Sebze Yetiştiriciliğinde Ekim ve Dikim
Ünite 4. Ekolojik Sebze Yetiştiriciliğinde Ekim ve DikimÜnite 4. Ekolojik Sebze Yetiştiriciliğinde Ekim ve Dikim
Ünite 4. Ekolojik Sebze Yetiştiriciliğinde Ekim ve Dikim
 
Sudan Otu Tarımı
Sudan Otu TarımıSudan Otu Tarımı
Sudan Otu Tarımı
 
Yonca
YoncaYonca
Yonca
 
Hububat Sunusu
Hububat SunusuHububat Sunusu
Hububat Sunusu
 
Kaliteli sofralik uzum yetistiriciligi
Kaliteli sofralik uzum yetistiriciligi Kaliteli sofralik uzum yetistiriciligi
Kaliteli sofralik uzum yetistiriciligi
 
Fi̇ğ
Fi̇ğFi̇ğ
Fi̇ğ
 
TARIM
TARIMTARIM
TARIM
 

Mehr von Tarımsal Gelişim (20)

Toprak
ToprakToprak
Toprak
 
Sulama
SulamaSulama
Sulama
 
Seracilik
SeracilikSeracilik
Seracilik
 
Pazarlama
PazarlamaPazarlama
Pazarlama
 
Meyveci̇li̇k
Meyveci̇li̇kMeyveci̇li̇k
Meyveci̇li̇k
 
Bi̇tki̇ koruma
Bi̇tki̇ korumaBi̇tki̇ koruma
Bi̇tki̇ koruma
 
Araştırmacı Raporu
Araştırmacı RaporuAraştırmacı Raporu
Araştırmacı Raporu
 
Ab Broşür
Ab BroşürAb Broşür
Ab Broşür
 
Yem bi̇tki̇leri̇
Yem bi̇tki̇leri̇Yem bi̇tki̇leri̇
Yem bi̇tki̇leri̇
 
Sulama Nedir?
Sulama Nedir?Sulama Nedir?
Sulama Nedir?
 
Tarımda Modern Sulama Yöntemleri
Tarımda Modern Sulama YöntemleriTarımda Modern Sulama Yöntemleri
Tarımda Modern Sulama Yöntemleri
 
Zi̇rai̇ Mücadele Yöntemleri̇
Zi̇rai̇ Mücadele Yöntemleri̇Zi̇rai̇ Mücadele Yöntemleri̇
Zi̇rai̇ Mücadele Yöntemleri̇
 
Toprak Analizi
Toprak AnaliziToprak Analizi
Toprak Analizi
 
Yem Bitkilerinin Tanımı ve Önemi
Yem Bitkilerinin Tanımı ve ÖnemiYem Bitkilerinin Tanımı ve Önemi
Yem Bitkilerinin Tanımı ve Önemi
 
Yem Bitkilerinin Genel Ziraatı
Yem Bitkilerinin Genel ZiraatıYem Bitkilerinin Genel Ziraatı
Yem Bitkilerinin Genel Ziraatı
 
Toprak İşleme Makinaları
Toprak İşleme MakinalarıToprak İşleme Makinaları
Toprak İşleme Makinaları
 
Sulama
SulamaSulama
Sulama
 
Sulama
SulamaSulama
Sulama
 
Sınıflandırma
SınıflandırmaSınıflandırma
Sınıflandırma
 
Si̇lajlik Misir Yeti̇şti̇ri̇ci̇li̇ği̇
Si̇lajlik Misir Yeti̇şti̇ri̇ci̇li̇ği̇Si̇lajlik Misir Yeti̇şti̇ri̇ci̇li̇ği̇
Si̇lajlik Misir Yeti̇şti̇ri̇ci̇li̇ği̇
 

Sebzeci̇li̇k

  • 2. • Sebzecilikte amacımız birim alandan en yüksek verimi ve en kaliteli ürünü elde etmektir. Bunları ancak bilinçli yapılan bir üretim sonucu elde edebiliriz. • Domates, Biber, Patlıcan'dan başlayalım
  • 3. MEYVESİ YENİLEN SEBZELERİN YETİŞTİRİCİLİĞİ • DOMATES BİBER • PATLICAN
  • 4. • DOMATES, BİBER VE PATLICAN • Yazlık sebzeler grubunda yer alan domates, biber ve patlıcan ılık iklimlerde bir yıllık, tropik iklimlerde ise birkaç senelik kültür bitkileridir. Aralarında yetiştirme tekniği bakımından bazı farklar bulunmakla beraber genelde yetiştiricilikleri aynıdır. Domates bunlar içinde en fazla kullanım alanı bulunan bir sebzedir. • ILIK VE SICAK İKLİMİ SEVERLER • Her üç sebze türü de ılık ve sıcak iklim sebzesidir. Yetiştirme devresinde sıcaklığın en az 15°C olması gerekmektedir.
  • 5. • DOMATES VE PATLICAN ZENGİN TOPRAK İSTER • Domates ve patlıcan seçici olmamakla beraber süzek, organik maddece zengin, kumlu ve kumlu-tınlı topraklarda en iyi gelişmeyi gösterir. Patlıcan fazla yüksek toprak sıcaklığına gereksinme gösterdiğinden üretim yapılan topraklar çabuk ısınabilir olmalıdır. • BİBER AĞIR-KILLİ TOPRAĞI HİÇ SEVMEZ • Biber diğer iki türe göre toprak özelliği yönünden daha seçicidir. Ağır killi ve su tutan topraklar ile tamamen kumlu topraklar uygun değildir. Toprağın su tutma kapasitesi iyi ve çabuk ısınabilir özellikte olmalıdır. • Domates için uygun toprak pH'sı : 5-7,5 • Biber için " " " : 5,4-6,8 • Patlıcan için " " " : 5,5-6,7'dir.
  • 6. • MÜNAVEBE GEREKLİDİR • Domates, biber ve patlıcan aynı familyaya bağlı olduklarından hastalık, zararlıların o toprağa yerleşmesi ve hep aynı besin maddelerinin tüketilmesi toprağın bu yönde zayıf kalmasına neden olduğundan, bu sebze türleri arka arkaya aynı tarlada yetiştirilmemelidir. Bu nedenle 4-5 yıllık bir münavebe gerekir. Bu 5 yıl içinde bir defa da hububat ekilerek tarlanın dinlendirilmesi yetiştiriciliği olumlu yönde etkiler. Bu mümkün olmadığı taktirde en az 3 yıllık bir münavebe şarttır. • DOMATES İÇİN MÜNAVEBE BİTKİLERİ! • Domates için en iyi münavebe bitkileri ıspanak, marul, havuç, fasulye, bezelye ve kerevizdir. Münavebe planının uygulanması zararlı ve hastalık problemlerini azaltmada etkili bir yoldur.
  • 7. • ÖNCE TARLAYI HAZIRLAYALIM • Her üç sebze türünün yetiştiriciliğinde; tarla sonbaharda derince sürülür ve ilkbahara kadar tezekli olarak bırakılır. İlkbaharda dikimden önce toprak tavında iken 20 cm derinlikte pullukla tekrar sürülür. Diskaro geçirilir, gerekirse rotavatörle de işlenerek toprak dikime hazırlanır. • ÇİFTLİK GÜBRESİ ŞART! • Gübreleme toprağın yapısına ve içerdikleri besin maddelerine göre değişmekle beraber her üç sebze türü içinde sonbaharda derin sürümden önce dekara 3-4 ton yanmış ahır gübresi verilmelidir.
  • 8. • TİCARİ GÜBREYİ TOPRAK ANALİZİNE GÖRE UYGULA! • Gübrelemeden önce toprak analizleri yaptırmak ve bu sonuçlara göre gübreleme yapmak gerekir. Bu türler için çok değişik gübre tavsiyeleri bulunmakla beraber bizim çiftçilere tavsiye ettiğimiz ticari gübreleme şekli şöyledir. • 40 kg N'lu gübre (1/3'ü %21'lik Amonyum sülfat) • (2/3'ü %26'lık Amonyum nitrat) • 60 kg %16-18'lik Süper fosfat, • 20 kg %48-50'lik Potasyum sülfat.
  • 9. GÜBRE N : P : K = Azot : Fosfor : Potasyum = Dal : Döl : Bal Azot: Dal oluşturur Fosfor: Döl, çiçek ve meyve oluşturur Potasyum: Bal, meyve kalitesini oluşturur. GÜBRE UYGULAMA ZAMANINA DİKKAT! - Süper fosfatın tamamı ilkbaharda sürümden önce pulluk altına verilmelidir. - Potasyum sülfatın 2/3'ü ile Azotlu gübrenin 1/3'ü Amonyum sülfat olarak dikim ile birlikte verilmelidir. - Potasyum sülfatın geri kalan kısmı ile Azotlu gübrenin 1/3'ü Amonyum nitrat olarak ilk meyve tutumunda, - Azotlu gübrenin 1/3'ü de yine Amonyum nitrat olarak ilk hasattan sonra verilmelidir.
  • 10. AZOT İKİ DEFA DA VERİLİR • Domateste bitkinin ilk gelişme devresinde bitki tarafından alınan azot miktarı oldukça düşüktür. Fakat bundan sonra hızlanır. Bu nedenle azotlu gübrenin bir kaç seferde verilmesi daha yararlıdır. • Biber üretiminde de fosfor ve potasyum meyve kalitesine ve erken verime etki eden faktörlerin başında gelir.
  • 11. Kandil dolma biberinin görünümü
  • 12. YETİŞTİRME ŞEKLİNE GELİNCE! • Her üç sebzenin fideleri de sıcak yastıklarda yetiştirilir. Bu türler özellikle toprak sıcaklığına karşı çok hassastırlar. İyi bir çimlenme için toprak sıcaklığı, • patlıcanda 19°C'nin • biberde 15°C'nin • domateste ise 10-12°C'nin üstünde olmalıdır
  • 13. FİDE DİKİM ZAMANI • Marmara bölgesi için dikim zamanı 15 Nisan-15 Mayıs, • Ege bölgesinde ise 10-30 Nisan tarihleri arasıdır. • Orta ve Doğu Anadolu bölgelerinde ise dikim Mayıs- Haziran ayı içinde yapılır.
  • 14. DİKİM MESAFELERİ FARKLIDIR • Sıra arası ve üzeri mesafeler her üç tür için farklıdır. • Domates sırık çeşitlerinde : 60 x 40 cm • " yer " : 135 x 30-50 cm • Biber çeşitlerinde : 50 x 50 cm, 60 x 40 cm • Patlıcan " : 60 x 75 cm'dir
  • 15. İKİ ÇAPA BİR SU DEMEKTİR • Dikimden 10-20 gün sonra ilk çapa yapılarak, kök boğazları toprak ile doldurulur. 1. çapadan 2-3 hafta sonra 2. çapa yapılır. Genellikle sulamadan sonra kaymak kırma, ot mücadelesi, toprağın havalandırılması açısından 1-2 çapa daha yapılır.
  • 16. SULAMA İKLİM KOŞULLARINA BAĞLIDIR • Sulama karıklara su verilmesi yoluyla yapılır. Toprakta rutubetin iyi bir seviyede tutulmasını sağlayacak şekilde iklim koşulları (yağışlar) ve toprak karakteri dikkate alınarak 5-10 günde bir yapılmalıdır. • Genellikle ilk meyveler görülünceye kadar sulamadan kaçınılmalıdır. Havalar çok kurak giderse bir iki kez fazla olmamak koşuluyla su verilebilir. Domateste çok sık sulama verimi arttırmakta, ancak tadında bir azalmaya neden olmaktadır.
  • 17. BUDAMA SEBZECİLİKTE DE UYGULANIR • Sırık domates çeşitlerinde budama kaliteli ürün elde etmek için şarttır. Tarla şartlarında budama, koltuk alma şeklinde uygulanır. Koltuk alma, bitki gövdesi ile ana yaprakların birleştiği yerden, yeni sürgünlerin koparılması işlemidir. Her 15 günde bir koltuk alma işlemine devam edilir.
  • 18. HASAT ZAMANINA DİKKAT! Biber ve patlıcan hasadında meyveler esas büyüklüklerini aldıktan sonra, meyveler zedelenmeden saplı olarak hasat edilmelidir. Biber ve patlıcan hasadında gecikme olursa meyveler kartlaşır, biberlerde kızarma, patlıcanlarda ise renk açılması olur ve çekirdekleri sertleşerek pazar kalitelerini kaybederler.
  • 19. BAMYA • Bamya ülkemizde belli yörelerde, genellikle belli köy çeşitleriyle yetiştiriciliği yapılan geleneksel bir sebze türüdür. Ekimi, ot temizliği ve hasadının fazla işgücü istemesi nedeniyle nispeten küçük alanlarda ve çoğunlukla kalabalık ailelerce yetiştirilmektedir. • Hafif eğimli ve oldukça verimsiz topraklarda susuz olarak yetiştirebildiği için üreticiye bu yönden kolaylık ve ekonomi getirmektedir. Bunun yanısıra bamyanın bahçe ziraatı şeklinde sulu ziraatı da yapılmaktadır.
  • 20. Bamya bir sıcak iklim sebzesi olduğundan hava sıcaklığı 16°C toprak sıcaklığı da 15°C'nin üzerine çıkmadan ekime başlanmaz
  • 21. TOHUM EKİM ZAMANI BÖLGELERE GÖRE DEĞİŞİR • Ekimde toprak rutubeti çok önemlidir. Ekim tarihi hava ve toprak sıcaklığına ve toprağın tavına göre belirlenir ve belirli bir yöre için genellikle 15-20 gün sürer. • Marmara bölgesi için ekim zamanı 25 Nisan günlerinde başlar, yaklaşık 1 ay sürer. • Ege ve Akdeniz bölgelerinde ekimler yöre şartlarına göre Ocak- Mart gibi geniş bir periyotta yapılır. • Orta Anadolu iç bölgelerimizde ise genellikle mayıs ayı içinde tohum ekimi gerçekleştirilir.
  • 23. TOHUMU EKİM ÖNCESİNDE ISLAT • Bamya tohum ekimi ile yetiştirilir, fide üretimi ve örtü altı yetiştiriciliği söz konusu değildir. Ekim derinliği yaklaşık 2 cm'dir. Bamya tohumlarında çimlenme zorluğu ve düzensizliklerine sık rastlanır. • Bunun için en uygun ve ucuz yol tohumları 12 saat suda bekletmektir. Çoğunlukla akşamdan ıslatılan tohumlar sabah ekilir. Bu yöntem düzensiz çıkışları önlediği gibi, çıkışları en azından 2-3 gün öne alır.
  • 24. TOHUM EKİM MESAFELERİ DEĞİŞİKTİR • Bamya ziraatında uygulanan ekim mesafeleri iklim ve çeşide göre büyük farklılıklar gösterir. • - Sıcak ülkelerde uygulanan 100 x 25 ve 100 x 50 cm'lik ekim mesafeleri bizde ancak Akdeniz bölgemizde uygulanabilir. • - Ege bölgesinde uygulanacak ekim mesafeleri sıra arası 40 cm, sıra üzerleri 15-20 cm'dir. • - Ancak Yalova ve İstanbul yöresindeki susuz koşullarda yapılan Sultani bamya yetiştiriciliğinde mesafeler biraz daha dar tutulur. Bu yetiştiricilikte sıra araları 30-35 cm olup, her 6-7 sırada bir 50-60 cm'lik bir yol bırakılır, sıra üzerleri de kullanılan çeşidin gelişme kuvvetine göre 10, 12, en çok 15 cm olarak ekilir. • - Balıkesir gibi bodur sayılabilecek çeşitlerde sıralar arası 30-35 cm yeterli olmakta, sıra üzerleri de 15 cm'den daha az tutulmamalıdır
  • 25. KÜLLEME HASTALIĞINA DİKKAT!!! • Hastalık ve zararlıları sürekli gözlemek gerekir. Susuz tarımda daha az problemle karşılaşılır. Afit görülürse ilaçlı mücadele yapılır. • Külleme yapraklar temizlenerek kültürel önlem almak daha ucuz ve pratiktir. Gerekirse ilaçlama yapılır. Önemli bir husus da nematodlu tarlalara bamya ekmemektir.
  • 26. DEKARA ORTALAMA 1.5 KĞ TOHUM EK • Bamya yetiştiriciliğinde dekara atılacak tohum miktarı ekim mesafesi ve çukurlara atılacak tohum sayısına bağlı olarak 1.0 - 2.0 kg olarak hesaplanır.
  • 27. TOPRAK ANALİZİNE GÖRE GÜBRELEME • İyi bir gübreleme yapmak isteniyorsa toprak analizi gerekir. Kıraç arazilerde 4-5 yılda bir aynı araziye bamya ekiliyorsa gübreleme yapılmayabilir veya ekim öncesi 25-30 kg/da fosforlu gübre yeterli olabilir • Sulu tarımda her yıl veya 2 yılda bir bamya ekilen bir tarlaya 5:10:5 veya 4:12:4 NPK oranları üzerinden dekara 20 ila 50 kg karışık gübre verilir. Bir yıl önce fosforlu gübre verilmişse fosforlu gübreye gerek yoktur • Yapılan bir araştırma ilk meyvelerden hemen sonra düşük miktarda (3.5-5.0 kg/da) atılan azotlu gübrenin bitkinin sürgün-çiçek dengesini düzenlediği ve verimi artırdığı görülmüştür
  • 28. Bamya bitkisinde tomurcuk, çiçek ve meyvelerin görünümü
  • 29. HASAT ZOR VE ZAHMETLiDiR • Ekimden ortalama 60 gün sonra başlayan hasat hergün yada gün aşırı yapılır ve 3,5-4 ay devam eder. Bamya hasadı oldukça zor ve zahmetli bir iştir. • Bunun sebebi meyveleri küçük olması ve sap, yaprak ve meyvelerdeki tüylerin dibinde kaşındırıcı bir madde bulunan bezelerdir. • Bu yüzden bamya hasadında toplayıcılar ellerine eski bir eldiven takarlar veya bez sararlar.
  • 30. KABAKGİL SEBZELERİ • HIYAR KAVUN • KARPUZ KABAK
  • 31. HIYAR • Hıyar kullanım yerine göre "turşuluk" ve "sofralık" olmak üzere iki gruba ayrılır. Bunların meyve şekilleri birbirinden çok farklıdır. Genel olarak "sofralık" hıyarlar büyük meyveli, "turşuluk" hıyarlar küçük meyvelidir.
  • 32. HIYAR NASIL TOPRAK İSTER? • Hıyar drenajı iyi, kumlu-tınlı veya tınlı-kumlu-organik maddesi zengin toprakları tercih eder. Bu toprakları pratik bir yaklaşımla, yağmurdan sonra su biriktirmeyen ve kaymak tutmayan topraklar olarak tanımlayabiliriz. • Erkenci üretim için hafif toprakları tercih etmek gerekir. Hıyar asit topraklardan hoşlanmaz. Bu topraklarda kireçleme yapmak gerekir. Fakat kireç uygulamasını bir seferde değil devre devre yapmak, toprak mikroorganizmalarına zarar vermemek açısından, tercih edilmelidir.
  • 33. TOPRAK TAHLİLİNE GÖRE GÜBRE • Temel gübreleme toprak analizlerine bağımlı olarak dikimden önce yapılmalıdır. Bu gübrelemede çeşide ve bitki sıklığına da dikkat etmek gerekir. • Tüm bu faktörler hesaba katılarak dekara 20-60 kg trlple süper fosfat 10-50 kg potasyum sülfat ve 25-30 kg amonyum sülfat verilmelidir. Gübreler serpme olarak verilirse bu miktarlar biraz arttırılmalıdır.
  • 34. YETİŞTİRİCİLİĞİNE GELİNCE! • Ülkemizde hıyar yetiştiriciliği hem örtülü alanlar da, hem tarlada, değişik programlar uygulanarak hemen hemen yıl boyu yapılabilir. • Örtülü alanlara veya tarlaya direk tohum ekimi yapılabileceği gibi vegetasyon sezonu kısa olan yerlerde, erkenciliğin amaçlandığı bölgelerde, bazen hastalık yaratmaya uygun sezonlardan kaçmak için, önce fide yetiştirilir ve sonra dikim yapılabilir.
  • 35. BİR DEKARA KAÇ FİDE? • Dekara fide sayısı kullanılan çeşidin özelliğine, üretimin hedefine göre değişir. Genelde sofralık hıyarlarda dekara 2000- 2500, turşuluklarda 5000-7000 fide önerilir. • Bu miktarlara ve ekim-dikim şekline bağlı olarak ta 300-1000 g tohum gerekir. Fakat özellikle turşuluk hıyar üretiminde sadece 1-2 hasadın hedeflendiği daha sık dikimlerde bu miktar artar.
  • 36. TARLAYA ERKEN EKİM-DİKİM YAPMAYIN • Hıyar soğuklara hassas bir bitkidir. Fideler tarlaya don tehlikesi kalktıktan sonra çıkarılmalıdır. • Tohum ekimleri ise, toprak sıcaklığı 18 dereceyi bulduktan sonra yapılmalıdır. Aksi taktirde tohumlar çürür veya zararlılar ve böcekler tarafından yenir.
  • 37. SEYRELTME YAPILIR • Tohumların çimlenmesinden sonra bitki 2-3 gerçek yaprağa ulaşınca seyreltme yapılır. • Seyreltme sırasında bitkiler, kalan bitki köklerini zedelemeyecek şeklinde, çekilerek değil, kırılarak veya kesilerek ayrılmalıdır. • İdeal olarak her ocakta 1 bitki bırakılır. Fakat üretim hedefine ve bitki büyüklüğüne göre 2 bitki de bırakılabilir.
  • 38. DİKKAT!!! TELLİ BÖCEK TELLİ BÖCEK • Genç safhada bitkilerin en büyük düşmanı kavun telli böceğidir. Bitkilerin büyüme noktalarını keserek; yaprakları dantel gibi kemirerek zararlı olur. Daha sonra havalar ısındıkça yaprak bitleri, kırmızı örümcekler dikkat edilmesi gereken zararlılardır.
  • 39. KARIŞTIRMAYIN !!! • Hepimizin çok iyi tanıması gereken "Gelin böceği, uğur böceği veya uç-uç böceği" diye çocukluğumuzdan bildiğimiz böcekleri, lütfen kavun telli böcekleri ile karıştırıp, öldürmek için ilaçlama yapmayınız. Bunlar hıyarın önemli bir düşmanı olan yaprak bitlerini yiyerek, onlarla mücadele etmemizde bize kolaylık sağlarlar. Yani uç-uç böceği bize faydalı bir böcektir. • TELLİ BÖCEK 12 BENEKLİDİR, UĞUR BÖCEĞİ İSE GENELDE 7 BENEKLİDİR.
  • 41. HIYAR SUYU ÇOK SEVER • Toprak tipine ve bitki büyüklüğüne bağlı olarak haftada 1-2 kez sulama yapılır. Kaba yapılı topraklar daha sık su isterler. • Sulamaları mümkünse gece yapmak, bazı hastalıklara mani olacağı gibi, su kaynaklarının etkin kullanımına da katkıda bulunur. Hızlı ve taşkın bir sulamadan ziyade; yavaş sindire sindire sulama yapılması, hastalıkların yayılmasına da mani olur.
  • 42. TEPE GÜBRELEMESİ • TEPE GÜBRELEMESİ • Bitkilerin kol atma ve meyve bağlama zamanında azot ihtiyacı artar. Bunun için belirtilen zamanda tekrar azotla "tepe gübrelemesi" yapılır. • Bunu 15 gün ara ile 2 kez tekrarlamakta fayda vardır. Her seferinde dekara 8-10 kg'dan fazla amonyum sülfat veya nitrat verilmez. Fazla gübre yarar yerine zarar verebilir.
  • 43. MEYVE TUTUMUNA YARDIMCI OLALIM • Tüm bakım işlerinin mükemmelliğine rağmen, eğer çiçeklerin tozlanması ve döllenmesi için gerekli önlemler alınmazsa, partenokarp çeşitlerin haricindeki çeşitlerden meyve alınamaz. • Gynoik (Dişi) çeşitler için ve sık dikim yapılan sahalar için tozlamayı sağlayacak böcekler gereklidir. Bu iş için ülkemizde en uygun ajan bal arılarıdır. Tarlaya yerleştirilecek kovan sayısı, bitki sıklığına, çeşide bağlıdır. Dişi varyeteler ve sık dikim için çok kovan gereklidir.
  • 44. 5 DEKARA 2 ARI KOVANI • Genelde 5 dekar arazi için 1-2 kovan yeterlidir. Arıların hıyar tarlalarında aktif olabilmesi için etrafta daha cazip çiçekleri olan bitkilerin bulunmaması ve hıyarlarda yeteri kadar çiçeklenmenin olması gerekir. En iyisi kovanların çiçeklenme başlangıcından 5 gün sonra tarlaya yerleştirilmesidir.
  • 45. DİKKAT!!! İLAÇ İLE ARILARI ÖLDÜRME • Bu arada dikkat edilmesi gereken diğer bir faktör, sulama ve ilaçlama programlarının arıları rahatsız etmeyecek şekilde ayarlanmasıdır.
  • 46. KISA SÜRELİ DEPOLONABİLİR • Sofralık hıyarlar %85-95 nem de, 7-10°C'de plastik torbalar içinde 1 hafta depolanabilir. Turşuluk hıyarlar hasat edilir edilmez çok soğuk su ile hemen soğutulduktan sonra 2 gün süre ile yine aynı sıcaklıkta saklanabilir. • Depolama sırasında aynı ortamda olgun elma, armut v.s. gibi etilen veren ürünlerin bulunması, hıyarların sararmasına neden olduğu için istenmez.
  • 47. SERİNLETİCİ YAZ SEBZESİ "KARPUZ" • Karpuz, serinletici, sulu ve tazeleyici tadı ile sıcak yaz günlerinin vazgeçilmez sebzesidir. • Taze olarak tüketilmesinin yanında, yurdumuzda, özell ikle Akdeniz bölgesinde kabukları da değişik tatlılar ve reçeller yapılarak değerlendirilir. • Çekirdekleri önemli ihraç kalemlerimizden birini oluşturur.
  • 48. ÜRETİME BAŞLAMADAN İYİ ÇEŞİT SEÇ • Karpuzda başarılı üretim "iyi çeşit" seçimi ile başlar. Bugün dünyada ticari üretimde kullanılan çok geniş bir çeşit serisi vardır. • Uzun-yuvarlak-oval-silindirik şekilliler; değişik hastalıklara dayanıklı ve hassas olanlar; çekirdekli-çekirdeksiz olanlar; renklerine göre de sınıflandırılınca ortaya çok geniş bir karpuz kolleksiyonu çıkmaktadır. • Bu çeşitlerin yetişme istekleri de farklıdır.
  • 49. Şekil 3. Farklı karpuz çeşitlerinin görünümü.
  • 50. KARPUZ SICAĞI SEVER • Karpuz bir Afrika bitkisidir. En iyi, doğduğu yere uygun uzun- sıcak iklime sahip yerlerde yetişir. Bu nedenle mümkünse tarlanızın en fazla güneş gören ve en sıcak olan yerini karpuz tarımı için ayırmanız gerekir.
  • 51. KUMLU TOPRAK VE ORGANİK GÜBRE • Karpuz en çok organik maddesi bol, kumlu, kumlu-tınlı toprakları sever. Özellikle organik maddesi bol olan kumlu nehir kıyıları en fazla tercih ettiği yerlerdir. • Diğer akrabalarına kıyasla hafif asit topraklara daha iyi dayanır. Fakat toprak alkaliye doğru ilerlerse bitkide gelişme zayıflar. • Bu nedenle hiç değilse 3 senede bir toprak analizi yaptırıp toprağın besin içeriği ve durumu hakkında bilgi edinmek; bu analizlere bağlı olarak ekim-dikimden önce önlem almak, gerekirse kireçleme yapmak lazımdır.
  • 52. ÖNCE TARLAYI HAZIRLAYALIM • Yetiştirmede tarlaya direk tohum ekimi yaygın bir yöntemdir. Ekimden önce eğer yağışsız bir mevsim yaşandı ise hem tarlayı suya doyurarak daha iyi işlemek; hem de bitkinin gelişmesi için gerekli suyu temin etmek amacıyla tarla tavalara bölünerek iyice sulanmalıdır. • Karpuz derin köklü bir bitkidir. Tüm kök derinliği ne kadar çok nem ve oksijen içerirse o kadar iyi gelişir. Bu nedenle toprağında tohum ekiminden önce derin ve güzel işlenmesi gerekir. Çok iyi hazırlanmış toprağa ekilen tohum, toprak sıcaklığı 20 derecenin altında değilse 4-5 günde çimlenir.
  • 53. TOHUM EKİMİ OCAKLARA YAPILIR • Ekim, daha sonra sulama yapılması planlanan tarlalarda, 2-2,5 x 0,8-1 m; sulama yapılmayacak tarlalarda ise 1 ,5 x 1,5 m mesafe ile yapılmalıdır. • Bir ocağa 4-5 tohum atılır, fideler büyüyüp 2-3 gerçek yaprağa erişince tercihen ocaklarda 1 bitki kalacak şekilde seyreltme yapılır. • Seyreltme ocakta kalan diğer bitkilere zarar vermeyecek şekilde, çekilerek değil kesilerek yapılmalıdır.
  • 54. ERKENCİLİK İÇİN NE YAPALIM? • Erkencilik için herkesin alabileceği basit tedbirler vardır. • 1. Karıkları Doğu-Batı doğrultusunda açalım. • Eğer mümkünse tarlada karıklar doğu-batı doğrultusunda hazırlanıp, ekim güneye yapılır. Bu avantaja sahip olmayan yerlerde ekim-dikim batı tarafa yapılır. • Böylece bitki güçlü güneş ışınlarından daha fazla yararlanma şansına sahip olur.
  • 55. 2. Torbalı fide dikelim • Bölgedeki son donlardan 1-1,5 ay önce tohumlar fide torbalarına ekilir. Bir torbaya 3-4 tohum atılır ve bu torbalar ısı veren bir materyal üzerine oturtulur. • Bunun için sıcak yastık veya elektrik enerjisi ile ısıtılan su kullanılabilir. Uygun ısıda tohumlar 4-5 günde çimlenir. • Sonra fideler gündüz sıcaklığı 25; gece sıcaklığı 18 derece olan bir ortamda büyütülür. • Fidelerin pişkinleşmesi için arasıra sıcaklıkların düşürülmesi ve suyun kesilmesi gerekir. Fideler son donlar geçtikten sonra tarlaya çıkarılır.
  • 56. 3. Toprak üzerini plastik ile kaplayalım. • Toprağın plastikle kaplanması, toprak ısısını arttırarak kök gelişmesini hızlandırır. Bu amaçla siyah ve saydam plastik kullanılabilir. Her ikisinin de avantaj ve dezavantajları vardır.
  • 57. 4. Alçak plastik tünel yapalım. • Alçak tüneller plastik kullanımının diğer şeklidir. Toprak üzerinin direk örtülmesine kıyasla bitkileri daha uzun süre muhafaza eder. Bunların da avantaj ve dezavantajları vardır. Son donlardan sonra tarladan kaldırılır.
  • 58. YİNE ARI KOVANI • Karpuzların meyve tutması için, açan çiçeklerin mutlaka döllenmesi gerekir. Bu işlem böcekler ve özellikle balarıları vasıtasıyla gerçekleşir. • Bu nedenle çiçek açtıktan sonra tarlaya arı kovanı yerleştiril- melidir. • 5 dekar alan için 1-2 sağlıklı kovan yeterli olur. Kovan terci - hen tarlanın ortasına bir gölgelik altına yerleştirilmelidir.
  • 59. SUYU NASIL VERELİM? • Karpuz toprağın su kapasitesinin uygun olduğu yerlerde sulanmadan da yetiştirilebilir. Fakat özellikle kol atma ile meyve tutumu safhasında suya ihtiyacı artar. Bu dönemde su belirli aralıklarla verilmelidir. • Düzensiz sulamalar çiçek burnu çürüklüğünü arttırır. • Kalsiyum eksikliği olan topraklarda su ile birlikte amonyum sülfat verilmez. Bu çiçek burnu çürüklüğünü arttırır.
  • 60. SULAMAYI DENGELİ YAP!!!! • Çiçek burnu çürüklüğünün topraktaki düşük kireç seviyesi ve düşük toprak nemi ile de ilişkisi vardır. • Ayrıca bazı çeşitler diğerlerine göre daha hassastır. • Sulamada önemli olan suyu çok aşırı vermemek ve toprağı çok yaş veya bir çok kuru şartlarda bırakmamaktır.
  • 61. KARPUZ KOLLARINI ISLATMA! • Eğer karpuz mutlaka sulanarak yetiştirilecekse kol atma dev- resinde ilk kollar 40-50 cm uzunluğa eriştiği zaman kolların masuralar üzerinde toplanacak şekilde ve yaprak ayaları üste bakacak tarzda toplanması gerekir. • Bu işlem zaman zaman tekrarlanır. Bu işlem bitkinin sulama kanallarından uzakta gelişmesine katkıda bulunduğu gibi, meyvelerin yoğunluğu artan bir yaprak aksamı altında büyümesini temin ederek güneş yanıklarına mani olur.
  • 62. TAŞKIN SU VERME • Bitkinin genç devresinde sık ve taşkın sulama yarar yerine zarar verir. • Hele bitkinin büyüdüğü toprak yeterince hafif bünyeli değilse gelişmede duraklama ve yapraklarda sarı-yeşil renk teşekkülü gözlenir. • Bunun gibi meyvelerin iyice büyüdüğü devrelerde de taşkın sulamalar çürümelere yol açar.
  • 63. İLK SUYU GEÇ VER • Çok yağışsız devrelerde toprağı sürüme hazırlamak için yapılan "tav" sulaması ve gerekirse fide dikiminden sonra verilen "can suyu" hariç, bitkilerin dikiminden sonraki ilk sulamayı mümkün olduğunca geç yapmak güçlü bir kök gelişimini teşvik eder. • Bitkinin gelişmesinde bir duraklama yoksa sulama yapmaya gerek yoktur. Gereksiz yere sulama köklerin yüzeysel gelişimini teşvik eder. Yüzeysel köklü bitkiler özellikle sıcak havalarda ve meyve tutumu sırasında süratle zayıflayarak bozulur ve bazen de aniden çöker.
  • 64. GÜBREYİ ANALİZE GÖRE VER! • Karpuz drenajı iyi toprakların sebzesidir. Kök sistemi güçlü olduğundan iyi gelişirse toprağın derinliklerindeki besin maddelerinden faydalanma kapasitesi yüksektir. • Bu nedenle eğer çok fakir bir toprak üzerinde değilse, çok fazla gübreye gereksinim duymaz. Yine de toprağın fiziki özelliklerini düzeltmek amacıyla dekara 2-3 ton hesabı ile yanmış çiftlik gübresi verilmesi üretimde kaliteyi destekler.
  • 65. KARPUZ AZOTLU GÜBREYİ SEVMEZ • Eğer toprak analizleri sonunda eksiklik saptanırsa gübreleme yapılmalıdır. Topraktaki besin maddelerinin yeterli olduğu tarlalarda tepe gübreleme olarak azot vermeye de gerek yoktur. • Zira yapılan araştırmalar karpuzun azot gübresini en az seven kabakgil olduğunu göstermiştir.
  • 66. HASAT ZAMANINI İYİ SEÇ • Karpuz hasattan sonra olgunlaşmanın devam etmediği ender bitkilerden biridir. Bu nedenle hasat zamanının tam olarak tayini çok büyük önem taşır. • En kaliteli karpuzlar, olgunlaşma zamanı tam olarak tahmin edilerek hasat edilen karpuzlardır. Erken hasat edilenlerde. meyve eti rengini tam olarak almaz; tad ekşimsi olur. • Geç hasat edilenler de ise yine tad azalır, meyve eti liflenir ve yumuşar.
  • 67. OLGUN KARPUZU NASIL TANIYALIM • Son derece hassas bir konu olmasına karşın, hasat za- manının tayini konusunda kesin prensipler yoktur. Bir çeşide uygulanan yöntem- ler, diğeri için bazen uygu - lanmayabilir.
  • 68. Buna rağmen yine de bazı ipuçları verilebilir: • 1. Meyve üzerine parmakla vurulur. Dolgun, boğuk ve metalik olmayan bir ses karpuzun olgunlaştığının işaretidir. • 2. Olgun karpuzda, karpuzun toprakla temas ettiği kısımda bulunan beyaz leke, açık sarıya döner. Crimson Sweet Karpuz çeşidinin yakından görünümü
  • 69. • 3. Halk arasında "bıyık ve kulak" adıyla anılan ve meyve sapının 1-2 cm uzağında bulunan sülük ve küçük bir yaprak eğer kurumuşsa, karpuzlar genellikle olgunlaşmıştır. • 4. Olgun karpuzda meyve kabuğu tırnakla kolaylıkla çizilir. • 5. Meyve renginin hafif değişimi de bir işaret olabilir. Ama genelde, gecikmiş hasatlara neden olabileceği için pek öğütlenmez. • 6. Aynı şekilde, karpuzu hafif bastırınca işitilen bir kütürdeme olgunluk işareti olduğu halde bazı istenmeyen sonuçlara sebep olabildiği için, hasat işareti olarak kullanılması öğütlenmez.
  • 70. KALİTELİ ÜRÜN İÇİN • - Karpuz mutlaka sabah erken saatlerde hasat edilmeli ve meyve bitkiden kıvrılarak değil; 4-5 cm uzunluğunda sap bırakıldıktan sonra, kesilerek hasat edilmelidir. • - Günün sıcak saatlerinde hasat edilen karpuzlar çabuk yumuşar, uzun süre saklanamazlar. • - Karpuzlar oda sıcaklıklarında yaklaşık 1 hafta; 7,5-10 derece sıcaklıklarda ve %80-90 oransal nemde 2-3 hafta saklanabilir.
  • 71. KAVUN • ILIK İKLİMİ SEVER • Ülkemizin çok soğuk bölgeleri hariç hemen her yöresinde yetişmektedir. Ilık iklim bitkisi olan kavunun, tohum ekiminden hasadına kadar 80-120 gün geçer. Bu süre içinde soğuk ve dondan çok zarar görür. İklim ve toprak istekleri yönünden çok seçici bir bitkidir.
  • 72. KAVUN BİTKİSİNİ TANIYALIM • Tek yıllık bir bitki olan kavun, tüylü bir gövdeye, sarılıcı kollara, 5 loblu el ayası şeklinde yapraklara ve 3-5 adet ana sürgüne sahiptir. • Bu sürgünler çiçek ve meyvelerin oluştuğu yan kollar verirler. Kısa ve kalın bir kazık köke sahiptir. • Yan kökler ise toprak yüzeyine yakın olarak gelişmektedirler. Yan köklerin derinliği en fazla 45 cm'yi bulduğu halde, kazık kök 90 cm'ye kadar iner.
  • 73. ARI %30 VERİM ARTIRIR • Kavun çiçeklerinin döllenmesi için en uygun böcekler bal arılarıdır. Kınkanatlı böcekler, yaban arıları ve yaprak bitleri döllenmede etkili değildirler. • Kavun yetiştiriciliğinden olumlu sonuç almak isteniyorsa kovan kullanımı gözardı edilmemelidir. • 2 dekar kavun yetiştiriciliği için konacak 1 kovan arı verimde %30 oranında bir artış sağlamaktadır.
  • 74. • Kavun ılık ve sıcak iklim bitkisidir. Bu nedenle diğer yazlık sebzelerde olduğu gibi ilkbaharda soğuk tehlikesi kalktıktan sonra toprak ısısının 15°C'nin üzerine çıktığı zaman tohum ekimi yapılmalıdır. • Yetiştirme süresinde güneşli, sıcak ve kuru hava koşulları ister.
  • 75. TOPRAK NASIL OLMALI? • Kavun yetiştiriciliği için derin, geçirgen, su tutma kapasitesi yüksek, besin maddelerince zengin kumlu- tınlı veya tınlı-kumlu topraklar uygundur. • Asitli topraklar ise uygun değildir. pH'ı 6.0-8.0 arasındaki topraklarda iyi yetişir. Erkencilik için kumlu-tınlı, milli-tınlı topraklar; geçici yetiştiricilik için ise ağır karakterde killi topraklar uygundur.
  • 76. TARLAYI HAZIRLAYALIM • Kavun yetiştiriciliğinde toprak işlemenin büyük önemi vardır. Toprak işleme tavındayken yapılmalıdır. Eğer toprak tavında değilse sulama yapılmalı, tava gelince işlenmelidir. • Tarla sonbaharda derince sürülmeli, 2 kez diskaro çekilip 2-3 hafta sonra sürüm yinelenmelidir. Kışın sürümün 1-2 kez yinelenmesi durumunda daha iyi sonuç alınmaktadır. • Çimlenmedeki olumsuzlukları en az düzeye indirmek için ilkbaharda tarla tekrar sürülür, diskaro çekildikten sonra sürgü geçirilir ve tohum ekimi yapılır.
  • 77. ÇİFTLİK GÜBRESİNİ UNUTMA • Kavun organik maddesi fazla toprakları sevdiğinden tohum ekiminden önce çiftlik gübresi veya yeşil gübre verilmesi uygun olur. • Dekara 3-4 ton çiftlik gübresi sonbaharda pulluk veya diskaro altına verilerek karıştırılmalıdır. • Böylece tohum ekimine kadar gübrenin ayrışarak bitkiye faydalı hale gelmesi sağlanmış olur.
  • 78. GÜBREYİ NE ZAMAN VERELİM • Gübrelerin veriliş zamanı ve şekli de önemlidir. Azotlu gübrenin yarısı fosforlu ve potaslı gübrelerle birlikte ekimden önce pulluk veya diskaro altına verilmelidir. • Azotun diğer yarısı bitkiler sürgün vermeye başladığında bant şeklinde bitkilerden 15-20 cm uzağa verilmelidir. Ülkemiz toprakları genellikle potasyumca zengindir. • Gereksiz yere potasyum kullanımını önlemek amacıyla toprak tahlil sonuçlarına göre toprakta bulunan azot ve fosfor miktarı ile ilişki kurarak gübreleme yapmak en yararlı uygulama olacaktır.
  • 79. SULAMA ZAMANINI İYİ SEÇ • Kavun bitkisi büyüme ve meyvelerin olgunlaşma devresinde bol suya ihtiyaç gösterir. Kavunun yatay kökleri hafif topraklarda 20-25 cm derinlikte yayıldığından bu tip topraklar daha sık sulanmalı ve her sulamada kök seviyesine kadar inilmelidir. • Ağır topraklarda ise kavun kökleri fazla derine inmeyip yüzeysel kalır. Bu tip topraklar daha fazla su tuttuğu ve sulama kök seviyesine kadar yapılacağından fazla su verilmesine gerek yoktur ve daha seyrek sulanmalıdır.
  • 80. BİTKİYİ ISLATMA • Sulama anında yaprak ve meyvelerin su ile ıslanmamasına özen gösterilmelidir. Yaprak ve meyvelerin ıslanması durumunda mantari hastalıklar artar. • Bu nedenle bitki kökboğazı, yaprak, sürgün ve meyvelerinin su ile ıslanmayacağı karık usulü sulama yapılmalıdır.
  • 81. TOHUM EKİMİNİ NASIL YAPALIM • Kavun yetiştiriciliğinde 2 tohum ekim yöntemi kullanılmaktadır. Birincisi elle veya mibzerle direkt tarlaya ekimdir. • İkincisi erkenciliği sağlamak ve geç ilkbahar donlarından kaçınmak için karpuzda olduğu gibi naylon torbalara ekimdir.
  • 82. NE ZAMAN EKELİM !!! • Tohum ekim zamanı Akdeniz kıyı bölgesinde Mart, Ege Bölgesinde Nisan'ın ilk yarısı, Marmara ve Trakya bölgelerinde Nisan'ın ikinci yarısı, Orta Anadolu ve Doğu Anadolu'da Mayıs'ın ilk yarısıdır.
  • 83. HER OCAĞA 4-5 TOHUM • İlkbaharda ekim için hazırlanmış tarlada çapa ile açılan ocaklara 4-5 adet tohum atılıp, üzeri 2-3 cm kalınlığında tavlı toprakla örtülüp hafifçe bastırılır. Tohumların 24 saat önce ıslatılması çimlenmedeki olumsuzlukları giderir. • • Tarlaya direkt tohum ekimi mibzerle de yapılabilir. Sıra arası ayarlanabilen, sıra üzerinde belirli mesafelerde ekim yapan diskleri bulunan mibzerler kullanılır.
  • 84. EKİM MESAFEMİZ NE OLSUN? • Tohum ekiminde sıra arası ve sıra üzeri mesafeler, çeşitlere, bitki habitüsüne ve toprak yapısına göre değişir. • Büyük habitüslü bitkilerde sıra arası 1,5-2 m sıra üzeri 1-1,5 m olarak bırakılır. Küçük habitüslü bitkilerde sıra arası 1-1,5 m sıra üzeri 1 m olmalıdır.
  • 85. SEYRELTMEYİ UNUTMA • Tarlaya direkt tohum ekiminde, ilk seyreltme, bitkilerde ilk gerçek yapraklar oluştuğu zaman yapılmalıdır. • Her ocakta en kuvvetli ve sağlıklı 3 bitki bırakılır. Diğerleri atılır. • Kalan bitkilerin köklerinin oynamaması için atılacak bitkiler çekilmemeli, koparılmalı veya kesilmelidir.
  • 86. İKİNCİ BİR SEYRELTME DAHA • İlk seyreltmeden 2-3 hafta sonra bitkiler 4-5 gerçek yapraklı olunca ikinci ve son seyreltme yapılır. Her ocakta 1-2 bitki bırakılır, diğerleri atılır. • Boğaz doldurma işlemi tekrarlanır. Sıra araları kültivatörle tekrar işlenir. Daha sonra bitkiler büyüyüp kol atmaya başladığında tarlayı kaplamadan son kez tekrar çapalanıp boğazları doldurulur. • Sıra aralarının kültivatörle işlenmesi yararlıdır. Ancak yan köklerin çok yüzeysel gelişmesi nedeniyle zarar görmemesi için toprak işlemesi yüzeysel olarak yapılmalıdır.
  • 87. KAVUNDA UÇ ALIMI • İri ve kaliteli meyve alabilmek için bitkilerde uç alma ve meyve seyreltmesi yapılmalıdır. Sürgün uçlarının koparılması vegetatif büyümeyi ve generatif gelişmeyi durdurduğu için faydalıdır. • Köke en yakın olan meyvelerden bir veya iki tanesinin - bırakılıp diğerlerinin koparılması kalan meyvelerin daha iri ve kaliteli olmalarını sağlar.
  • 88. OLGUNLUĞA DOĞRU • -Kavun meyveleri gerçek iriliklerine geldikten sonra olgunlaşmaya başlarlar. • -Olgun meyvelerin saplarının dala bağlandığı yerde bulunan iki küçük kulakçık kurur. • -Meyve ağırlaşır. • -Dip kısmında hafif bir yumuşama ve koku başlar. • -Kabuk rengi çeşide özgü rengini alır ve parlaklaşır. • -Tam olgunluğa erişmeden hasat edilen meyveler şeker içeriği, aroma ve tat gibi kalite özelliklerini kazanamazlar. • -Hasada gelmiş meyveler bitki üzerinde uzun süre bırakılırlarsa şeker miktarı düşer, meyveler yumuşar, taşıma ve saklamaya dayanıklılığı azalır. Tam olgunluğa gelmiş meyveler saplarından elle koparılarak veya bıçakla kesilerek hasat edilirler. Hasat işlemi sabah yapılmalıdır.
  • 89. BAZI ÖNEMLI YAZLIK KAVUN ÇEŞİTLERİMİZ • Topatan Kavunu: Erkenci bir çeşittir. Bu kavun çeşidi 2-3 kg ağırlığında, uzun oval şekilli, kabuk rengi sarı, üzeri düz parlak, bazıları hafif ağ şeklinde çitilidir. Kabuğu başlangıçta yeşil renkli olup, olgunlaştıkça sararır. Et rengi beyaz, lezzetli, tatlı ve güzel kokuludur. Taşınmaya dayanıklı değildir. • Çitili Kavun: En önemli yazlık kavunlardan birisidir. Iri meyveleri basık, yuvarlak ve dilimlidir. Kabuk rengi sarı, üzeri çitilidir. Et rengi beyaz, lezzetli ve keskin kokuludur. Kabuk kalınlığı ince olduğundan taşınmaya dayanıklı değildir. • Mollaköy kavunu: Uzun-oval şekilli meyvelerinin kabuk rengi sarımtırak kurşuni ve üzeri hafif çitilidir. Et rengi yeşil, tatlı ve kokuludur. İnce kabukludur. • Sındırgı Kavunu: İri meyveleri basık yuvarlak şekildedir. Kabuk rengi yeşilimtırak kurşuni renkte, üzeri hafif ağlıdır. Eti beyaz renkte sulu ve tatlıdır. '
  • 91. ÖNEMLİ KIŞLIK KAVUN ÇEŞITLERİMİZ • Hasanbey Kavunu: Orta büyüklükteki meyveleri yuvarlak, sap kısımları hafif sivricedir. Kabuk rengi yeşil, üzeri kırışık ve kalındır. Et rengi beyaz olup, kabuğa yakın kısmı açık yeşildir. Et rengi turuncu olan tipleri de vardır. Lezzetli tatlı ve suludur.
  • 92. Altınbaş Kavunları: Yetiştirildiği yöre isimleri ile anılır. Meyveleri genelde yuvarlak olup, oval ve uzun tipleri de vardır. Kabuk rengi sarı, üzeri yeşil benekli, kırışık ve kalındır. Kabuğu düz ve dilimli olan tipleri de bulunmaktadır. Et rengi beyaz, lezzetli, tatlı ve suludur. • Sarı dilimli: Meyveleri, yuvarlak ve oval şekillidir. Kabuk rengi sarı, üzeri kırışık ve kalındır. Dilimli ve dilimsiz tipleri de vardır. Et rengi yeşilimsi beyaz, tatlı ve suludur.
  • 93. İLAÇLAMA ŞARTTIR! • Kavun yetiştiriciliğinden olumlu sonuç alabilmek için hastalık ve zararlılarla savaşımın zamanında ve usulüne uygun şekilde yapılması gerekir. • İlaçlı savaşımın yanısıra münavebe de gözardı edilmemelidir. Üst üste aynı yerde iki yıldan fazla kavun yetiştirilmemeli, hububat, marul, karnabahar gibi bitkilerle münavebe yapılmalıdır.
  • 94. �KABAK� • Kabak, özellikleri az-çok birbirinden âyrı olan bir grup bitkinin ortak adıdır. Tohumları-çiçekleri ve meyveleri yiyecek olarak kullanılabilir. • Meyveleri olgunlaşmadan kullanılan türleri olduğu gibi; olgunlaştıktan sonra kutlanılan türleri de vardır. • Bunlardan yemek, reçel, şekerleme yapılabilir~ bazı türlerinden süs eşyaları ve ev işlerinde kullanılan lifler elde edilir.
  • 95. UYGUN ÇEŞİT SEÇİMİ • Başarılı yetiştiricilik uygun varyete seçimi ile başlar. Bu çeşitlerin yetiştiriciliğinin yapılacağı bölgeye uyum göstermesi de önemlidir. • Zira kabaklar gün uzunluğuna, güneşlenme süresi ve şiddetine hassasiyet gösterirler. Bir bölgede çok verimli olan bir çeşidin diğer bölgede aynı derecede verimli olmaması çok büyük bir ihtimaldir.
  • 96. ZENGİN YAPILI TOPRAK İSTER • Tüm kabaklar iyi drenaj kapasitesi olan zengin toprakları severler. Fakir topraklar bu güçlü bitkilere yetecek besini vermezler. O nedenle çok zengin bir temel gübrelemeye gereksinim duyarlar. • Temel gübrelemede toprağın besin kapasitesi yanında, bir önceki bitkinin cinside etkin rol oynar. Bu faktörlere bağımlı olarak dekara 25-50 kg amonyum sülfat 15-40 kg trlple süper fosfat ; 15-45 kg potasyum sülfat tarla hazırlığı sırasında serpme olarak toprağa verilip, karıştırılır.
  • 97. GENİŞ YAPRAK ÇOK SU TÜKETİR • Genç fidelerin çok suya ihtiyacı yoktur, genelde bu devrede hafif sulamalar yeterli olur. • Fakat büyüyüp meyveye yattıktan sonra su ihtiyacı hızla artar. Yazlık kabaklarda haftada en az iki kez sulama tavsiye edilir.
  • 98. FAZLA AZOT ZARARLIDIR • Kabakların genelde azotla yapılacak tepe gübrelemesine ihtiyaçları vardır. Genelde şaşırtmadan 1 ay sonra bitkilere azotlu gübre verilebilir ve 15-20 gün sonra bu tekrarlanır. • Çok fazla azot vermekten kaçınmak gerekir. Zira fazla azot meyveye yatımı geciktirir, yumuşak, çabuk zedelenen ve dayanmayan meyvelerin oluşumuna sebep olur.
  • 99. VERİM ARTIŞI İÇİN YİNE ARI • Kabak tamimiyle yabancı döllemeli bir bitkidir. Bitkilerin verime yatması, çiçek ve meyve dökümlerinin olmaması, kötü şekilli meyvelerin oluşmaması için yeterli sayıda çiçek tozunun dişi çiçek üzerine taşınması gerekir. • Bu iş mutlaka böcekler ve arılar vasıtasıyla gerçekleşir. Bu nedenle kabak tarlalarına arı kovanı yerleştirilir. 5 dekar tarla için 1-2 arı kovanı yeterlidir. • Özellikle son senelerde geliştirilen kabak çeşitlerinde erkek (baba- polen verici) çiçek çok azdır. Bu çeşitlerin kullanıldığı yerlerde tarlanın baba bitkilerle takviye edilmesi gerekir. Bunun için 4 sıra ana 1 sıra baba bitki sistemiyle yapılan dikimler iyi sonuç verirler.
  • 100. • KIŞLIK KABAK OLGUNLAŞMALI • Kışlık kabaklar meyveler tam olgunlaştıktan sonra hasat edilmelidir. Hasat sırasında meyve üzerinde sapların bırakılmasına dikkat etmek gerekir. • TAZE KABAK 2 HAFTA DEPOLANABİLİR • Meyvelerin uzun süre depolanması için hasattan sonra bazı işlemlerin yapılması gerekir; • Hasattan hemen sonra meyveler %80 oransal nemi ve 26-29 derece sıcaklığı olan bir ortamda yaklaşık 2 hafta bekletilir. • Daha sonra 7-12 derece sıcaklığı olan, oransal nemi düşük, iyi havalanabilen bir ortamda, birbirine değmeden ,yerleştirilmelidir.
  • 101. ÇİÇEĞİ VE TABLASI YENEN SEBZELER ENGİNAR KARNABAHAR
  • 102. ÇİÇEĞİ YENEN KARNABAHAR • Karnabahar, çiçek ve çiçek tablası yenilen sebzeler grubundan iki yıllık bir kültür sebzesidir. • İlk yıl yenilen çiçek tablası ve yaprakları oluşur. Yapraklar lahana yapraklarına göre daha uzun, uçları daha sivridir.
  • 103. BEYAZ TAÇLI OLMALI • Karnabaharda bahar tabir edilen yenilen taç kısmının büyüklüğü ve rengi çeşitlere güre farklılıklar göstermektedir. Tacın rengi; beyaz, krem ve sarımsı tonlardadır. Güneş ışığı rengin sarıya dönüşmesine sebep olmaktadır. • İklim ve yetiştirme koşulları tacın ağırlık ve kalitesini önemli derecede etkiler. Taçlar çeşit özelliği ve çevre şartlarına bağlı olarak sıkılıklarını 2-3 hafta korurlar. Rengi sararmış ve gevşek yapı gösteren taçlar pazarlanabilme özelliğini kaybederler.
  • 104. HEM DÜŞÜK, HEM YÜKSEK SICAKLIK • Karnabaharlarda taç oluşması için gelişmenin belli bir devresinde düşük sıcaklıklara ihtiyaç vardır. Karnabahar fideleri -10°C sıcaklığa kısa sürede dayanabilirler. • Fakat hasat devresine gelmiş karnabahar başları O°C nin altındaki sıcaklıklardan hoşlanmazlar. Taç oluşum döneminde en uygun sıcaklıklar 15°C-20°C dir. Taçların olgunlaşma döneminde sıcaklığın O°C nin altına düşmesi istenmez. • Sıcaklığın düşmesi sonucu taç yüzeyi havlı bir yapı kazanır, pazar değeri düşer.
  • 105. HER TÜR TOPRAK • Karnabahar her çeşit toprakta yetiştirilebilir. Ağır topraklarda ve yağışı bol olan yörelerde drenajın çok iyi olması şarttır. • Karnabaharlar organik maddece zengin toprakları severler ve yüksek toprak asitliğine karşı hassastırlar.
  • 106. TAHLİL SONRASI GÜBRE • Gübrelemede dekara 2-4 ton çiftlik gübresi, 40-50 kg amonyum sülfat, 40-50 kg süper fosfat, 20-30 kg potasyum sülfat verilebilir. En uygun gübreleme toprak analizine göre yapılacak gübrelemedir. • Çiftlik gübresi, fosforlu gübrenin tamamı, potaslı ve azotlu gübrenin yarısı son toprak hazırlığında verilir. Potaslı gübrenin ikinci yarısı taçların teşekkülünden önce verilir. Azotlu gübrenin 2. yarısı ise dikimden 20- 25 gün sonra ve taç teşekkülünden önce olmak üzere iki partide verilmelidir.
  • 107. FİDESİ İLE ÜRETİLİR • Karnabaharlar, fidelerin yetiştirilmesi ve esas yerlerine dikilmesi olmak üzere iki safhada yetiştirilirler. Tohumlar ılık ve soğuk yastıklara ekilir. Ekim zamanı bölgelere, çeşitlere ve hasat zamanına bağlı olarak değişiklik gösterir. • -Genel olarak tohum ekimi Nisan-Mayıs-Haziran-Temmuz aylarında yastıklara sıraya veya serpme olarak yapılır. • En uygun ekim sistemi 10 cm sıra arası verilerek yapılan sıravari ekimdir. Tohumlar yastıklarda şartlara bağlı olarak 8-15 gün içersinde çimlenirler. Çimlenme sonrası sıra üzerindeki bitkiler 3-5 cm aralıkla seyreltilir.
  • 108. 7-8 YAPRAKLI FiDE • Dikimde genel olarak 7-8 yapraklı düzgün gövdeli, yaprakları sağlıklı fideler kullanılmalıdır. • İyi yetiştirilmemiş cılız, sarı yapraklı fidelerden yetişen bitkilerin taçları küçük ve gevşek olmaktadır. • Fideler genellikle tohum ekiminden 5-7 hafta sonra dikime uygun hale gelirler.
  • 109. DİKİM MESAFESİ NE OLMALI? • Dikimde sıra arası ve sıra üzeri mesafeler 60x60 veya 70x70 cm olarak yapılır. Fideler yerlerinden dikkatlice sökülmeli ve bekletilmeden yerlerine dikilmelidir. • Fideler plantuar veya çepin ile dikilmelidir. Kökleri topraklı olarak çepinle dikim daha uygun olmaktadır. Dikimde can suyu verilmeli ve birkaç gün sonra salma sulama yapılmalıdır.
  • 110. ÇAPA VE SUYU ÇOK SEVER • Karnabahar çapa ve suyu çok seven sebzeler oldukları için sulamaya gereken özen gösterilmeli ve muntazam aralıklarla yağış durumuna göre sulama yapılmalıdır. • Dikimden 1-3 hafta sonra birinci, bundan 1 ay sonra ikinci çapa, gerekirse üçüncü çapa yapılmalıdır. • Bitkilerin sağlıklı büyümeleri için en yakın Tarım Kuruluşlarının önerilerine göre gerekli ilaçlama yapılmalıdır.
  • 111. HASAT ÖZENLİ YAPILMALI • Hasat tacın gövdeyle birleştiği yerden bıçakla kesilerek yapılır. Hasat sırasında tacı korumak amacıyla 4-5 adet yaprak bırakılır. • Karnabaharların taçları çok çabuk zedelenir ve kararırlar. Bu nedenle karnabahar taçları kasalara tek sıra halinde yerleştirilmelidir.
  • 112. ÇOK YILLIK SEBZE ENGİNAR • Enginar çok yıllık, başlarından ve yapraklarından çeşitli şekillerde faydalanılan bir sebzedir. • Enginarda sebze olarak kullanılan başlar çiçek tablası ve brakte dediğimiz etli küçük yapraklardan meydana gelmiştir.
  • 113. MİNERAL MADDE VE VİTAMİN DEPOSU • Enginar A,B,C vitaminlerinin yanında Kalsiyum, potasyum, demir, manganez ve fosfor gibi çeşitli mineral maddelerince zengin bir sebzedir. • Ayrıca diğer sebzelere göre yüksek oranda protein ve karbonhidrat ihtiva eder. • Enginarda bulunan Ciarin adlı madde karaciğer, safrakesesi böbrekler ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardım eder.
  • 114. EN ÇOK 4-5 YIL • Enginar çok yıllık bitki olduğu için 8-10 sene bulunduğu yerde kalabilir ve meyve verir. • Verimin en fazla olduğu yıllar 3-4. yıllardır. • Bundan sonraki yıllarda ekonomik verim gittikçe düşer. • Onun için 4-5 yıldan sonra plantasyonların yenilenmesi uygun olacaktır.
  • 115. ILIK BİR KIŞ MEVSİMİ • Enginar ılık iklim sebzesidir. Kışları ılık geçen bölgelerde yetişir. Aylık sıcaklık ortalaması 7°C nin altında olan yerlerde yetiştiricilik uygun değildir. • En iyi geliştiği sıcaklıklar 15°-18°C dir. Aşırı soğuk ve sıcaktan hoşlanmaz. Isı 0°C'nin altına düştüğü zaman başlarında büyük zararlanmalar olur ve hasat gecikir. • Sıcaklık sıfırın altında 5°C- 6°C den daha fazla düştüğünde toprak üstü kısımları kısmen veya tamamen donar. Sıcak ve kuru hava şartlarında ise baş gelişmesi iyi olmaz. • Ülkemizde Ege, Marmara ve Akdeniz bölgeleri enginar üretimi için uygun bölgelerdir.
  • 116. TOPRAK SEÇMEZ • Enginar toprak istekleri açısından fazla seçici bir bitki değildir. • Fakat derin, tınlı-kumlu toprakları tercih eder. • Toprak iyi drene edilmiş ve kullanılabilir iyi bir su kapasitesine sahip olmalıdır.
  • 117. ÖNCE DERİN SÜRÜM •Enginar dikiminden önce toprak derin sürülmeli ve dikim öncesi gübrelenmelidir. • Derin sürümden sonra diskaro ve tırmık çekilerek toprak dikime hazır duruma getirilmelidir. • Sulu şartlarda yapılacak yetiştiricilikte masura dediğimiz kabarık sırtlar hazırlanmalıdır.
  • 118. HER YIL GÜBRE • Enginar çok yıllık bitki olduğu için her sene sonbaharda ocaklar temizlenmek için açıldığında her ocağa bir kürek çiftlik gübresi verilir. • Ayrıca dekara 15 kg azotlu, 10 kg fosforlu ve 15 kg potaslı gübre verilmelidir. • Azotun yarısı başlar görülünce, diğer yarısı ise hasat devresinde verilmelidir.
  • 119. KÖKLÜ DİP SÜRGÜNÜ • En yaygın üretim şekli sürgünlerle yapılan üretimdir. • Toprak altı gövdesi üzerindeki gözlerden süren sürgünler 20- 30 cm uzunluğa geldikleri zaman ana kökten köklü vaziyette ayrılırlar.
  • 120. DİKİM MESAFELERİ • En uygun dikim, masuralar üzerine sıra arası ve üzeri 1x1 m mesafeyle yapılan dikimdir. Dikimde her ocağa 1-2 sürgün dikilir. • Can suyu verilir. • Sürgünler iyi köklendirilmemiş ise önce her ocağa 2 sürgün dikilir. Sürgünler tuttuktan sonra teklenir. • Marmara bölgesinde sonbahar dikimleri aşırı soğuk yıllar dışında uygun olabilmektedir.
  • 121. BAKIM İŞLERİ FARKLIDIR • Enginar çok yıllık bitki olduğu için her yıl sonbaharda sürgünler büyüdükten sonra bitkilerin dipleri açılır kuvvetli 1-2 sürgün bırakılır, diğer sürgünler köklü olarak gövdeden kesilerek alınır. • Ocaklara çiftlik gübresi verilir ve bitkilerin boğazları doldurulur. • Aynı işlem ilkbaharda 1 kez daha yapılır. • Sonbahar ve ilkbahardaki sürgün temizliği sırasında bitkiler arası çapalanır yabani ot temizliği yapılır.
  • 122. ÇİFTLİK GÜBRESİ + FENNİ GÜBRE • Dekara 2-3 ton çiftlik gübresi, 40-50 kg süper fosfat, 20 kg potasyum sülfat ve 10-20 kg amonyum sülfat gübresi verilmelidir. • En uygun gübreleme toprak tahlili sonuçlarına göre yapılan gübrelemedir. • Çiftlik gübresi, ,fosfor ve potaslı gübrelerin tamamı dikimden önce , azotlu gübreler 3 kısımda verilmelidir. • Birinci kısım dikimden kısa bir zaman sonra, 2. kısım ilk başlar görülünce, son kısım hasat devresinde verilmelidir.
  • 123. KIŞ HASADI • Enginarda hasat zamanı çeşit ve iklime bağlı olarak kış ve ilkbahardır. Hasat, başlar normal büyüklüklerine erişmeden yapılmalıdır. • Hasat gecikirse brakteler açılır, çiçek tablası lifli bir yapı kazanarak yenme değerini kaybeder.
  • 124. HASAD SAPLI YAPILIR • Başlar 10-15 cm uzunluğunda saplarıyla hasat edilmeli, başların ezilip çizilmemesine özen gösterilmelidir. • Hasat edilen enginarlar karton, tahta veya diğer malzemelerden yapılmış sandık ve sepetlerde pazarlanmalıdır. • Ege ve Akdeniz bölgelerinde yerli çeşitlerimizden sakız çeşidi üretimi yaygındır ve hasat Ocak-Şubat aylarında yapılmaktadır. • Marmara bölgesinde ise orta erkenci Bayrampaşa çeşidi üretilmektedir ve hasat Nisan-Mayıs aylarında gerçekleşmektedir.
  • 125. YAPRAĞI YENEN SEBZELER ISPANAK MARUL LAHANA PIRASA
  • 126. ISPANAK • Önemli bir kış sebzesi olan ıspanak bileşiminde bulunan mineral maddeler ve vitaminler nedeniyle besin değeri oldukça yüksek, kombine bir sebzedir. Ispanak, kış aylarında sebze sayısının az olması nedeniyle tüketicilerin vazgeçemedikleri değerli ve geleneksel bir sebzedir.
  • 127. BESİN DEĞERİ YÜKSEKTİR !!! AMA DİKKAT!!! • Beslenme açısından çok değerli olmakla birlikte, bileşiminde okzalik asit, nitrit ve nitratlar fazla bulunduğu için bazen zehirlenmelere de neden olabilir. • Bu yüzden hasat zamanı geçmiş, hasattan sonra çok beklemiş ve pişirildikten sonra beklemiş ıspanakların yenmesi doğru değildir. • Beslenme ve sağlık bakımından sayısız faydaları vardır. Hatta ıspanağın şeker hastalığı ve şişmanlık gibi sık rastlanan şikayet ve hastalıklara iyi geldiği de bilinmektedir.
  • 128. HUMUSLU TOPRAK • Toprak bakımından çok ağır olmamak şartıyla pek seçici değildir. • Ancak tarımı için en iyi topraklar killi-tınlı ve humusça zengin olanları vardır. Toprak pH'sı 6.5-7.5 olmalıdır.
  • 129. YILBOYU ÜRETİM YAP • Ispanak ilkbahar ekimi, ilkbahar hasadı; sonbahar ekimi ve sonbahar hasadı, sonbahar ekimi ve ilkbahar hasadı olmak üzere üç değişik zamanda yetiştirilebilir. • Avrupa ve Amerika'da yıl boyunca hasat yapılmasını sağlayan ekim sistemleri ve bu sistemlere uygun çeşitler geliştirilmiştir.
  • 130. YABANCI OT MÜCADELESİ ŞART • Ekim yapılacak tarla önceden gübrelenerek bir-iki defa işlenir. • Ot mücadelesi için ilaçlanır. Tırmıkla düzeltilir, veya traktörün arka tekerleklerine karık pulluğu takılarak 1.10 cm genişliğinde uzun masuralar hazırlanır. Ispanak düze serpme usulü veya büyük işletmelerde mibzerle, sıraya ekilir.
  • 131. EKİM MESAFESİ NE OLMALI • Sıraya ekimde, sıralar arası 25 cm , çimlenmeden sonra sıra üzeri mesafe seyreltme ile 10 cm ye ayarlanır. Mibzerle ekimde sıra arası 35 cm e kadar çıkar. • Tohumların ekim derinliği 3-4 cm olmalıdır. Çünkü bu bir bakıma toprak rutubetinin de garantisidir ve hafif topraklarda daha da önem kazanır. • Dönüme 1-4 kg arasında tohum ekilebilir. Bizde 2-2.5 kg normaldir.
  • 132. AŞIRI AZOTLU GÜBRE VERME!!! • Gübrelemenin toprak analizlerine göre ayarlanması doğru olur. Ispanak da azotlu gübrelerin durumu önemlidir. • Ispanak özellikle sonbahar ve ilkbahar ekilip, hemen hasat edildiğinden fazla miktarda azotlu gübre verilirse, bu bitki içinde değişemeden birikmekte ve insan sağlığı açısından zararlı olmaktadır. • Bu yüzden toplam olarak dekara 10 kg' ın üzerinde azot kullanılmamalıdır. Hasadı yaklaşmış ıspanaklara azotlu gübre verilmemelidir.
  • 133. GÜBRE UYGULAMASI • Ispanağın ortalama gübre ihtiyacını şöyle özetleyebiliriz. Kısa yetiştirme periyodunda dekara 10- 12 kg süperfosfat, 8-10 kg amonyum nitrat, 10-12 kg potasyum sülfat ve 5-10 kg kalsiyum sülfat verilir. • Fosfat toprak işleme sırasında, diğerleri ekimle beraber verilmelidir. • Sonbaharda ekilip, ilkbaharda hasat yapılacağı zaman, fosfat yine ekimden önce verilmeli, azotlu ve potasyumlu gübrelerin yarısı ekimle beraber, diğer yarıları ilkbaharda bitkilerde gelişme başlayınca kalsiyumlu gübre ile beraber verilmelidir.
  • 134. FAZLA BAKIM İSTEMEZ • Tohum ekiminde 15-20 gün sonra bitkiler toprak yüzüne çıkar. • Birinci çapada seyreltme yapılır. • Yağış durumuna göre sulama, çapalama ve otlarla mücadele, hastalık ve zararlılarla mücadele normal bakım işleridir. • Ispanak yağışlı ve nemli mevsimlerde yetiştirildiğinden mildiyö önemli zararlar yapabilir. Ayrıca bazı virüs hastalıkları görülebilir.
  • 135. 2 AY SONRA HASAT • Hasat, çeşidin erkenci veya geçici oluşuna göre, tohum ekiminden 2-2.5 ay sonra başlar ve 1-1.5 ay devam eder. • Ispanaklar ortalama olarak 8-10 yapraklı olunca hasada gelmiş demektir.
  • 136. LAHANA • Lahanalar iki yıllık kültür sebzesidir. Birinci sene yenilen baş veya yaprak kısımları ikinci sene ise çiçekleri ve tohumları oluşur. • Lahanalar yaprak veya baş şeklinde olmalarına, yaprak renklerine, başlarının şekil ve iriliklerine, baş sıklığı ve yaprak karakterlerine göre değişik şekillerde sınıflandırılırlar.
  • 137. YÜKSEK SICAKLIĞI SEVMEZ • Lahanaların baş oluşturabilmeleri için en uygun sıcaklık 15°C- 20°C dir. 25°C nin üzerinde büyüme yavaşlamakta lahanalar normal gelişmeyip başlar küçük kalmaktadır. • Geçici çeşitler -10°C sıcaklıklara dayanırlar. Ancak düşük sıcaklıkta kalma süresinin artması zararlanmalara yol açar. • Baş bağlamak üzere olan genç bitkiler olgun bitkilere göre düşük sıcaklıklara daha dayanıklıdır.
  • 138. NEMLİ HAVA VE SU • Lahanalar suyu çok severler bu nedenle sıcaklığın yüksek olduğu ilk gelişme devresinde sulamaya gereken nem verilmelidir. • Toprak suyu yanında hava neminin yüksek olduğu yerlerde büyümeleri daha iyi olmaktadır.
  • 139. EN UYGUN TOPRAK • Lahanalar her çeşit toprakta yetiştirilebilir. Ancak toprağın su tutma kapasitesi ve drenajı iyi olmalıdır. Kaliteli ve yüksek verim için derin, organik maddece zengin, tınlı killi topraklar en iyisidir. • Ayrıca, organik maddeleri bol besin maddelerince zengin topraklarda çok verimli olurlar. • Bitkilerin genç fide devresinde besin maddesi ihtiyacı daha azdır. Baş bağlama zamanı, daha fazla artar. Bu nedenle gübreleme birkaç seferde yapılmalıdır.
  • 140. İYİ TOPRAK HAZIRLIĞI İSTER • Lahana yetiştiriciliğinde toprak, dikim tarihinden çok önce hazırlanmış olmalıdır. Sonbaharda toprak derin sürülmeli, İlkbaharda normal sürüm yapılmalıdır. • Sürümden sonra diskaro ve tırmık çekilmeli masuralar hazırlanarak toprak dikime hazır duruma getirilmelidir.
  • 141. TOPRAK TAHLİLİ YAPTIR • Gübrelemede dekara 2-4 ton çiftlik gübresi, 40-50 kg amonyum sülfat, 40-50 kg süperfosfat 20-30 kg potasyum sülfat verilebilir. • En uygun gübreleme toprak analizine göre yapılacak gübrelemedir.
  • 142. GÜBRE FARKLI ZAMANDA VERİLİR • Çiftlik gübresi, süperfosfatın tamamı, potasyum sülfat (potaslı) ve amonyum sülfat (azotlu) gübresinin yarısı son toprak hazırlığında verilir. • Potaslı gübrenin diğer yarısı lahanalarda baş sarma başladığı zaman verilir. • Azotlu gübrenin diğer yarısını ise dikimden 20 gün sonra bağlama sırasında olmak üzere 2 seferde vermek uygun olmaktadır.
  • 143. ÖNCE FİDE ÜRETİLİR • Lahanalar fide ile yetiştirilir. Ekim zamanı bölgelere, çeşitlere ve hasat zamanına bağlı olarak değişiklik gösterir. • Marmara ve Karadeniz bölgelerinde Mayıs-Haziran • Ege, Akdeniz Bölgelerinden Mayıs-Temmuz-Ağustos • Diğer bölgelerde ise Nisan-Mayıs aylarında yapılır.
  • 144. 5-7 HAFTA SONRA FİDE HAZIR • Fideler tohum ekiminden 5-7 hafta sonra 5-10 yapraklı olarak dikilmeye hazırdırlar. • Fideler dikkatlice yerinden sökülmeli, dikim kazıkları (plantuar) veya çepin ile tavlı toprağa dikilebildiği gibi önceden su ile doldurulan masuraların boyun noktalarına suya dikim şeklinde de dikilebilirler. • Fideler topraklı olarak dikilirse daha iyi gelişirler.
  • 145. FİDE MASURALARA DİKİLİR • Lahanalarda en uygun yetiştirme masuralar üzerinde yapılan yetiştirme şeklidir. Masura genişliği çeşitlere, tek ve iki sıralı dikime göre ayarlanır. Pratik olarak traktör arkasına tekerlek açıklığına takılan karık pulluklarıyla masuralar hazırlanır. • Kırmızı baş lahanalar sıra arası ve sıra üzeri 40-50 cm mesafeyle dikilir. • Beyaz baş lahanalar çeşitlere bağlı olarak sıra arası 90- 100, sıra üzeri 50-70-80 cm mesafeyle dikilebilir. • Ayrıca masuralar üzerinde üçgenvari çift sıralı dikimde yapılabilir.
  • 146. SU VE ÇAPA • Lahanalar suyu ve çapayı çok seven sebzelerdir. Bu nedenle yağış durumuna bağlı olarak muntazam , aralıklarla sulama yapılmalıdır. • Ot durumu ve gübrelemeye bağlı olarak 2-3 defa çapa yapılması uygundur. Bitkilerin sağlıklı büyümeleri için mücadele kuruluşlarının önerilerine göre gerekli mücadele yapılmalıdır.
  • 147. EKİM AYINDA HASAT • Ülkemizde erkenci baş lahanaların hasadı Eylül-Ekim aylarında başlar. • Genelde soğuk bölgelerde kasım ayı sonuna kadar devam eder. Kışı ılık geçen bölgelerde ise kış süresince yapılabilir. • Lahanaların baş kısmı keskin bıçak ile kesilir açık dış yaprakları temizlenir, ambalajlanır ve pazarlanır.
  • 148. İYİ TOHUM+İYİ FİDE+İYİ YETİŞTİRİCİLİK=KALİTELİ ÜRÜN • Kaliteli iyi baş saran lahana yetiştiriciliği için; kaliteli tohumluk yanında, fide yetiştiriciliğinin iyi yapılması, yetiştirme tekniği ve iklim koşullarının iyi olması gerekir.
  • 149. PIRASA • Ülkemizde kışlık sebzeler grubunda yer alan pırasa iki yıllık bir kültür sebzesidir. Birinci yıl yenilen uzun yapraklı gövde kısmı oluşur, ikinci yıl çiçek açar ve tohum bağlar. • Pırasa esas itibariyle pişirilerek yenen bir sebzedir. Soğanla aynı familyaya sahip olduğundan müşterek birçok özellikleri vardır, ancak baş bağlamaz ve yenen kısmı gövde ve yapraklarıdır.
  • 150. SERİN İKLİMİ SEVER • Pırasa serin iklimden hoşlanan bir sebzedir. Yetişme döneminde sıcaklığın 15°C-25°C olmasını ister, yüksek sıcaklıklardan fazla hoşlanmaz. • Sıcaklığın artması kalite ve gelişmeye olumsuz etki yapar. 2°C-3°C'lerde büyüme ve gelişme devam eder, ancak 0°C'de durur.
  • 151. TOPRAK SEÇMEZ • Pırasalar her toprakta yetiştirilebilirse de nemli, humuslu ve besin maddelerince zengin tınlı-killi topraklar idealdir. • Topraktaki humusun artması kaliteyi yükseltir. Toprak pH'sı 6-7.5 civarında olmalıdır. Pırasa yetiştiriciliğinde asitli topraklardan kaçınmalıdır.
  • 152. SONBAHAR SÜRÜMÜ • Tarla sonbaharda derince sürülür ve ilkbahara kadar tezekli olarak bırakılır. • Dikimden önce toprak tavında iken 20 cm derinlikte pullukla tekrar sürülür. • Diskaro geçirilerek, tırmıkla düzeltilir.
  • 153. 2-3 TON AHIR GÜBRESİ • Gübreleme, toprağın yapısına ve içerdikleri besin maddelerine göre değişmekle beraber sonbaharda derin sürümden önce dekara 2.5-3 ton yanmış ahır gübresi verilmelidir.
  • 154. FENNİ GÜBRE • Gübrelemeden önce toprak analizleri yaptırmak ve bu sonuçlara yapmak gerekir. • Pırasa için değişik gübre tavsiyeleri bulunmakla beraber genelde çiftçilere tavsiyemiz şöyledir. • 40 kg N'lu gübre (1/3'ü %21'lik Amonyum sülfat, 1/3 ' ü %21'lik Amonyum sülfat,2/ 3 �ü 26'lık Amonyum nitrat) • 50 kg %16-18'Iik süperfosfat • 30 kg %48-50'lik Potasyum sülfat
  • 155. GÜBRELEME ZAMANI FARKLIDIR • Süperfosfatın tamamı dikimden önceki toprak sürümünde pulluk altına verilmelidir. • Potasyum sülfatın tamamı ile Azotlu gübrenin 1/3'ü Amonyum sülfat olarak dikim ile birlikte verilmelidir. • Azotlu gübrenin 1/3'ü Amonyum nitrat olarak dikimden 2 ay sonra, • Azotlu gübrenin 1/3'lük kısmı ise yine Amonyum nitrat olarak 2. gübrelemeden bir ay sonra verilmelidir.
  • 156. MÜNAVEBEYE DİKKAT • Pırasa dikilecek tarlada 4-5 yıl aynı familyaya ait soğan sarımsak ve pırasa yetiştiriciliği yapılmamış olması gerekmektedir. • Aksi taktirde o familyaya ait hastalık ve zararlıların toprağa yerleşmesi ve hep aynı besin maddelerinin tüketilmesi, toprağın bu yönden zayıflamasına neden olduğundan başarılı bir yetiştiricilik yapılamaz.
  • 157. TOHUMU NE ZAMAN EKELİM? • Fide ile yetiştiricilikte pırasa tohumları Mart-Mayıs ayları arasında soğuk yastıklara 5 cm ara ile açılan çiziler üzerine sıkça ekilmelidir. • Tohum ekiminden sonra tohumların üzerine 1 cm kalınlıkta harçtan bir kapak atılır, bastırılır ve ince süzgeçli kovalarla yeterince sulanır. • Bu sulama aynı zamanda tohumların çimlenmesi için gerekli rutubeti sağlayacaktır. Normal şartlarda pırasa tohumları 10-12 gün içinde çimlenirler.
  • 158. SEYRELTME VE OT TEMİZLİĞİ ŞART • Fidelikte seyreltme, ot mücadelesi ve sulama işlerine devam edilir. • Fideler, tohum ekiminden 10-12 hafta sonra kurşun kalem kalınlığında ve 17-20 cm boyunda olurlar. Bu dikim için uygun bir büyüklüktür. • Fidelerin yastıktan kolayca sökülebilmesi için yastıklar bir akşam önceden sulanmalıdır.
  • 159. KÖK VE YAPRAK BUDAMASI • Pırasa fideleri tarlada önceden hazırlanan tahta ve masuralar üzerine sıra arası 30 cm, sıra üzeri 15 cm olacak şekilde plantuvarlarla açılan çukurlara dikilirler. • Dikimden önce dikim kolaylığı sağlamak. amacıyla kök ve yaprak aksamında hafif bir budama yapılabilir. • Dikim Haziran-Ağustos ayları arasında yapılır ve dikimden sonra bolca can suyu verilir. Dönüme 20.000 fide dikilir.
  • 160. SU VE ÇAPA BERABER • İlk can suyundan 3-4 gün sonra mutlaka ikinci bir sulama yapılmalıdır. • İkinci sulamadan 10 gün kadar sonra yağmur yağmadığı taktirde 3. bir sulama ve hava şartlarına göre bütün gelişme süresince 1-2 hafta ara ile sulama yapmak pırasanın istenilen şekilde gelişmesi için şarttır. • Sulamalardan sonra toprağı havalandırmak ve yabani ot mücadelesi için çapa yapılması tarladaki bakım işleri arasında sayılabilir
  • 161. YABANCI OT MÜCADELESİ • Pırasada yabani ot kontrolü çok önemlidir. Pırasa küçük bir bitki halinde iken yabani otlarla rekabet edemez. • Bu kontrol otlar yolunarak, ya da çapalanarak yapılır. Ancak büyük çaptaki kontroller için ot ilacı kullanılmalıdır.
  • 162. GÖVDE BEYAZ OLMALI • Pırasada beyaz kısmın uzun olması aranan bir özelliktir. Bu bir çeşit özelliği olmakla birlikte, yetiştirme esnasında gövdenin tabandan itibaren toprakla örtülmesi ile bu uzunluğu bir miktar arttırmak mümkündür. • Bu amaçla yaz sonu, erken sonbaharda pırasaların gövdeleri toprakla örtülüp, beyaz kısmın uzunluğu arttırılabilir.
  • 163. DEKARA 2-5 TON ÜRÜN • Pırasalarda hasat çeşitlere göre değişmekle beraber gövde kalınlığı 2,5-3,5 cm kadar olduğu zaman yapılmalıdır. • Genelde geniş alanlarda hasat 1-2 kez, bahçe sebzeciliğinde ise 5-6 kez yapılır. • Pırasanın verimi çeşitlere göre farklılıklar göstermekle beraber dekara 2-5 ton arasında değişmektedir. • Pırasalar piyasaya yıkanmış, temizlenmiş olarak 10-15 kg'lık demetler halinde gönderilir.
  • 164. KALİTE SINIFLAMASI YAP • Pırasalarda yenilebilir kısmın uzunluğu beyaz kısmın uzunluğu ile soğan başı oluşturup oluşturmama gibi özellikler kalite unsurları içinde yer almaktadır. • Türk standartlarına göre 1. sınıf pırasalarda beyaz kısım tüm uzunluğun en az 3'te biri veya yenilebilir kısmın en az yarısı kadar uzunlukta olmalıdır. • • II. sınıf pırasalarda ise tolerans arttırılarak beyaz kısım, tüm uzunluğun en az dörtte biri veya yenilebilir kısmın en az üçte biri uzunlukta olması gerekmektedir. • Pırasalarda en az bulunması gereken çap ise 1 cm olarak belirlenmiştir.
  • 165. MARUL-KIVIRCIK-BAŞ SALATA • Ülkemizde hemen hemen bütün bölgelerimizde marul ve kıvırcık, son yıllarda ise üretimi hızla artan baş salata yetiştiriciliği yapılmaktadır. • Yetişme devresinin kısa oluşu nedeniyle ekim ve dikim zamanı ayarlanarak yıl içerisinde birkaç kez yetiştirmek mümkündür.
  • 166. 3 GRUP SALATA • Ülkemizde yetiştirilen salataları 3 grupta toplayabiliriz. • 1. Kıvırcık yapraklı salatalar: Baş bağlamayan bol yapraklı salatalardır. • 2. Marullar: Bu salataya romen salatası da denir. Uzun yaprakları birbirini örterek baş meydana getirir. Memleketimizde yetiştirilen yabancı çeşitlerin yanında üstün özelliklere sahip yerli çeşitlerimizde mevcuttur. • 3. Baş salatalar: Son yıllarda üretimi hızla gelişen kapalı bir başa sahip salatalardır. Başın sıkı olması istenen bir özellikti
  • 167. YAZ KIŞ ÜRETİM • Salatalar yetiştiği mevsimler dikkate alındığında kış, bahar ve yaz salatası olarak sınıflandırılabilirler. • Kış ve ilkbahar salataları kısa günde baş meydana getirirler. Yazlık salatalar uzun günden etkilenmeden baş bağlarlar.
  • 168. DÜŞÜK SICAKLIK ZARARLI • Salata ve marullar ılık iklim bitkisidir. Kışı sert olmayan bölgelerde yıl boyu yetiştirilmeleri mümkündür. • Düşük sıcaklıklara dayanma zamanı 6-10 yapraklı devresidir. • Kışlık çeşitler 0°C-5°C arasındaki sıcaklıklarda 5-10 gün dayanabilmektedirler.
  • 169. NASIL TOPRAK • Salata ve marullar her tür toprakta yetiştirilebilmektedir. Ancak kaliteli ürün için, humusça zengin su tutma kabiliyeti iyi kumlu-tınlı veya tınlı-kumlu topraklar idealdir. • Toprak reaksiyonuna hassastır, asitli topraklarda kalite bozulur.
  • 170. TOPRAK HAZIRLIĞI • Salata ve marullar yıl boyunca değişik mevsimlerde birkaç kez yetiştirildiği için toprak hazırlığı yetiştirme mevsimine göre 2-3 ay önceden yapılır. • Dikim yapılacak toprak pulluk ile sürülür. Diskaro, tırmık çekilir ve karık pullukları ile masuralar hazırlanır.
  • 171. KADEMELİ GÜBRE • Salatalar organik materyali zengin topraklarda daha güzel gelişir ve verimli olurlar. • Toprakta yeterli organik madde yoksa dönüme 2-4 ton çiftlik gübresi verilir. • Ticaret gübresi olarak dönüme 30 kg amonyum nitrat, 30-40 kg süperfosfat ve 20-30 kg potasyum sülfat verilmesi uygundur. En uygun gübreleme toprak analizine göre yapılacak gübrelemedir. • -Fosforlu ve potaslı gübreler son toprak hazırlığı sırasında • -Azotlu gübreler ise 3-4 seferde verilmelidir. • -Azotlu gübrenin yarısı dikimde diğer yarısı ise gelişme döneminde sulamalardan önce 2-3 seferde verilmelidir.
  • 172. TOHUM MU? FİDE Mİ? • Salata ve marullar tohumların tarlaya doğrudan ekilmesi ve fide yetiştirilerek fidenin tarlaya dikilmesi şeklinde yetiştirilir. • Doğrudan tohum ekerek yetiştirme sisteminde dönüme 100- 120 gr tohum kullanılır. • Ekim derinliği 2 cm kadar olmalıdır. Tohum ekiminde toprak iyice ufalanarak çok iyi hazırlanmalıdır.
  • 173. FİDE YETİŞTİRELİM • Salata-marul tohumlarının çimlenmesi için en uygun toprak sıcaklığı genelde 4-25°C’ler arasında olduğu halde kıvırcık baş salatalarda bu sıcaklık 29°C ye yükselmektedir. • Yetiştirme periyoduna bağlı olarak tohumlar sıcak soğuk ve ılık yastıklara ekilir • Sıravari ekim serpme ekime göre daha iyidir. Ekim sonrası fideler 2-3 yapraklı olduğunda seyreltilir. • Seyreltilen fideler bir başka yere şaşırtılabilir. Fideler 5-6 yapraklı olunca dikime hazır demektir.
  • 174. BAKIM MASRAFI AZ GELİRİ YÜKSEK • Salataların gelişme devresi kısa olduğu için 1-2 çapa yapılır. Çapa yüzlek yapılmalıdır. Ayrıca kurak havalarda muntazam aralıklarla sulama yapılmalıdır. • Sağlıklı büyümeleri için Mücadele Kuruluşlarının önerdiği şekilde ilaçlamaya özen gösterilmelidir. Münavebeye önem verilmeli ve salata-marul ekilecek tarlada 4 yıl süre ile salata-marul ve yer elması ekilmemelidir.
  • 175. ÜRETİME NE ZAMAN BAŞLASAK? • Yetiştirme zamanı iklim ve çeşitlere bağlı olarak değişmektedir. Örneğin: Marmara bölgesinde; • Tohum ekimi Fide dikimi Hasat zamanı • İlkbahar yetiştiriciliğinde Ocak-şubat Mart-Nisan Mayıs-Haziran • Sonbahar yetiştiriciliğinde Temmuz-Ağustos Ağustos-Eylül Ekim- Kasım • Kış yetiştiriciliğinde Ağustos-Eylül Eylül-Ekim Kasım-Aralık • Kış yetiştiriciliği Marmara bölgesi için kârlı ancak riskli olmaktadır. Ancak yukarıda belirtilen tarihler bölgelere göre farklılık gösterecektir. bunu unutmayınız.
  • 176. BİRKAÇ DEFA HASAT • Hasat birkaç seferde yapılır. Olgun başlar bıçak ile kesilir ve kasalara tek sıra en çok iki sıra halinde konur. • Hasat sırasında yapraklar toprak ile bulaştırılmamalıdır. • Aksi halde yıkama gerekecek ve işçilik artacaktır. Hasat edilen salata ve marulların iyi olmayan birkaç dış yaprağı atılır ve ambalaj kaplarına tek sıra halinde yerleştirilir
  • 177. KÖKÜ YENEN SEBZELER • HAVUÇ TURP • KEREVİZ SOĞAN • SARIMSAK
  • 178. HAVUÇ • Havuç, kökleri çiğ veya pişirilerek yenen iki yıllık bir sebze türüdür. Birinci yıl yenilen kök kısmı teşekkül eder, ikinci yıl çiçek açıp, tohum bağlar. Havuç, özellikle A vitamini bakımından çok zengindir, ayrıca B1 ve B2 vitaminlerince de zengindir. • Son yıllarda uzun, sivri uçlu çeşitlerin yerini Nantes tipi dediğimiz küt, uçlu, odun kısmı denilen özü az ve yumuşak dokulu, ıslah edilmiş çeşitler almıştır.
  • 179. DÜŞÜK SICAKLIK YETERLİ NEM • Havuç kısa gün bitkisidir. Bu nedenle az ışık, düşük sıcaklık ve toprak rutubeti yeterli yerlerde en iyi gelişmeyi gösterir. • Yüksek sıcaklıklarda havuçların boyları kısalmakta düşük sıcaklıklarda uzamaktadır. • Serin iklim sebzesi olan havuç için en iyi sıcaklık derecesi 15-20°C' dir. Bu sıcaklık derecesinde renk maddelerinin oluşumu en yüksek düzeydedir.
  • 180. ZENGİN TOPRAK • Havuç derin, gevşek bünyeli, geçirgen, organik maddelerce zengin topraklarda en iyi ürün verir. Yüksek toprak asitliğine karşı oldukça hassastır. • En uygun toprak reaksiyonu pH 6,5-7,5 arasıdır. Havuç yetiştirilecek topraklarda drenajında çok iyi yapılması gerekir.
  • 181. ÇOK İYİ TOPRAK HAZIRLIĞI • Havuçlarda üretim tohum ile olur. Küçük yapılı havuç tohumları çevre koşullarından fazla etkilendiğinden toprak 2 defa işlenmelidir. • Birinci işlemede toprak 30-40 cm derinlikte işlenmelidir. Birinci işlemeden sonra dekara 2-3 ton yanmış ahır gübresi verilip, ikinci toprak işlemesi yapılır.
  • 182. YABANCI OTLARA DİKKAT • Havuç üretiminde yabancı ot mücadelesi de çok önemlidir. Yabancı ot kontrolü 2 devrede yapılır. • Birincisi ekim öncesi, toprak hazırlığı sırasında, suda karışmış ot ilacı olarak toprağa püskürtülür. İlaçtan sonra toprak 5-8 cm derinliğinde karıştırılmalıdır. bundan sonra toprak tırmıklanıp, iri tezekler kırılır, yabancı maddeler ayıklanır ve hemen ekime geçilir. • • Tohumlar çimlendikten sonra bitkiler 2-4 yapraklı devrede ikinci yabancı ot ilaçlaması uygulanır.
  • 183. MÜNAVEBE ŞART • Havuç yetiştirilen tarlalarda en az 3 yıl havuç, kereviz, maydanoz, dereotu yetiştiriciliği yapılmamış olması gerekir. • Havuç ile münavebeye girmesi en uygun olan sebzeler; ıspanak, marul, fasulye ve bezelye’dir.
  • 184. TOPRAK TAHLİLİNE GÖRE GÜBRE • Havuç tarımında en uygun gübreleme toprak analiz sonuçlarına göre yapılan gübrelemedir. • Toprak yapısına göre değişmekle beraber genelde dekara 30-40 kg Amonyum nitrat, 40-50 kg Süper fosfat ve 25-35 kg Potasyum sülfat verilmelidir.
  • 185. NE ZAMAN ? HANGİ GÜBRE ? • Azotlu gübrenin 2-3, Potasyumlu gübrenin 1-2 seferde atılması uygun olur. Fosforlu ve potasyumlu gübreler ekimden 8nce, Azotlu gübrenin yarısı ekimden önce, diğer yarısı fideler kurşun kalem kalınlığını aldığında verilir. • Havuç bitkisi azot ve potasyumdan çok hoşlanır. Her iki gübrede verimin artmasına ve kalitesinin yükselmesine etki eder. Potasyum, havuçta şeker miktarını ve depolama gücünü arttırır.
  • 186. KADEMELİ TOHUM EKİMİ • Havuç tohumlarının ekim zamanı belgelere ve çeşitlere göre değişmekle beraber, şubattan kasım ayına kadar yapılabilir. • İklim koşullarının uygun olduğu yerlerde, devamlı havuç hasatı sağlayabilmek amacıyla bu tarihler arasında 2-3 hafta ara ile tohum ekilebilir. Dekara ortalama 0,5-1 kg tohum gider.
  • 187. SIRAYA EKİM EN İYİSİ • Havuçta en iyi üretim şekli sıraya ekimdir. Tarlada 105-110 cm genişlik ve 15-20 cm yükseklik ve aralarında 45 cm'lik su yolu bulunan tahtalar ekim için hazırlanır. • Bu tahtalar üzerine 25-30 cm aralıklara açılan çizilere belli aralıklarla tohum ekilir. Böylece her tahta üzerinde 4 sıra bulunur.
  • 188. EL İLE VEYA MİBZERLE EKİM • Ekim elle yapılabildiği gibi mibzerle de gerçekleştirilebilir. • Ekilen tohumların üzerine 1-2 cm kalınlığında harç atılır ve tahta tokmaklarla bastırılıp, süzgeçli kovalarla can suyu verilir.
  • 189. ÇAPA + SEYRELTME BERABER • Körpe fideler, birkaç yapraklı olduklarında birinci çapa ve seyreltme yapılır. • Seyreltme ile bitkiler arasında 5-10 cm aralık bırakılır. tohum ekiminden yaklaşık 4 ay sonra havuçlar hasat edilecek duruma gelirler.
  • 190. DÜZENLİ SU • Pratik olarak, her çapadan sonra yağış durumuna göre sulama yapılmalıdır. • Suyun yeteri kadar olmaması halinde havuçlar gelişemez, suyun devamlı aynı düzeyde olmasında yarar vardır. • Kurak bir devreden sonra yağmur yağacak veya sulama yapılacak olursa havuçlarda yarılma ve çatlama meydana gelir.
  • 191. ÇATALLANMA - KIRILMA VE YARILMAYA DİKKAT • Havuç köklerinde görülen bozukluklar, çatallanma, eğri uçluluk, enine ve boyuna yarılma, yan kök gelişmesi, kırılma gibi durumlardır. • Bu bozukluklar; toprak özelliği, toprağın işlenme durumu, sulama şekli ve zamanı, gübreleme durumu, yetiştirme mevsimi, tohumların sık veya seyrek ekilişi ve topraktaki kireç miktarı ile yakından ilgilidir.
  • 192. DİKKATLİ HASAT • Havuçlar normal iriliklerini aldıkları vakit, köklerin fazla sertleşmesine meydan bırakmadan hasat edilmelidir. • Havuçların kolayca topraktan çıkarılabilmesi için bir gün önceden sulanması çok faydalıdır. Havuçlar çatal veya kürek bel veya çapa ile toprak kazılarak hasat edilirler. • Yapraklar kesilir, atılır, çıkan havuç kökleri topraklı olduklarından bol suda yıkanır, iriliklerine göre demet yapılarak pazara gönderilir.
  • 193. TURP • Turplar, çeşitli şekil, renk ve büyüklükteki yumruları yenilen yıllık ve iki yıllık kültür sebzeleridir. • Ülkemizde turplar, Fındık turpu (Ay turpu), kestane turpu ve bayır turpu olarak üçe ayrılırlar.
  • 194. NE ÇOK SOĞUK NE DE ÇOK SICAK • Turplar ılık ve serin iklim sebzeleridir. Fazla soğuklardan etkilendikleri gibi, fazla sıcaklardan da hoşlanmazlar. • Yetişme döneminde sıcaklığın 14-16°C de olması uygundur. • Yüksek sıcaklıklarda turplar çabuk koflaşır ve tadında acılık başlar. • Turp bitkileri genç devrelerinde düşük sıcaklıklarda kaldıklarında bazen küçük bir yumru meydana getirerek, bitkiler sapa kalkar, hemen çiçeklenmeye başlar.
  • 195. AĞIR TOPRAKTA ŞEKİL BOZULUR • Turplar genellikle derin, geçirgen, serin ve besin maddelerince zengin topraklardan hoşlanırlar. • Genellikle fındık turpları için hafif tınlı- kumlu topraklar, kestane ve bayır turpları için tınlı-killi topraklar tercih edilmelidir. • Tamamen kumlu ve ağır karakterli topraklar turp yetiştiriciliği için uygun değildir. • Toprak bünyesi ağırlaştıkça, yumruda belirgin şekil bozuklukları, çatallaşmalar yanında tatta kesifleşme ve acılaşma olur. • Kumlu topraklarda ise yumrularda koflaşma meydana gelir. • Turp yetiştirilen topraklarda pH 6-7,4 civarında olmalıdır.
  • 196. TOHUMA UYGUN TOPRAK HAZIRLIĞI • Turplar tarlaya direk tohum ekimi ile üretilir. • Turp tohumlarının ekimi için tarlanın çok güzel hazırlanması, toprağın ufalanarak düzeltilmesi gerekir. • Bunun için tarlaya dekara 2-3 ton yanmış ahır gübresi verilerek 20 cm derinlikte pullukla sürülür ve arkasından diskaro geçirilir. • Daha sonra rotavatör ve tırmıkla toprak düzeltilerek ekime hazırlanır.
  • 197. KADEMELİ GÜBRELEME YAP • Turp yetiştirilecek tarlalara verilecek gübre miktarı en uygun olarak toprak tahliline göre saptanırsa da genel olarak dekara-50 kg Amonyum sülfat, 35 kg Süper fosfat, 25 kg Potasyum sülfat verilmelidir. • Fındık turpları gibi yetiştirme dönemi kısa turplarda gübrenin tamamı ekim öncesi toprağın 10-15 cm derinliğine verilmelidir. • Kestane ve bayır turplarında ise Azotlu gübre 2 seferde verilmelidir. Birincisi, ekim öncesi toprağın 10- 15 cm derinliğine, ikinci parti ise yumru oluşmasından sonra verilir.
  • 198. EKİM MESAFELERİMİZ • Tarlada fındık turplarında 25 cm, • Kestane ve bayır turplarında 30-40 cm ara ile açılan çizgilere elle veya mibzerle tohum ekimi yapılır, daha sonra sıra üzerinde bitkiler arasında, • Fındık turplarında 4-6 cm, kestane ve bayır turplarında ise çeşit iriliğine göre 10-20 cm aralık bırakılır.
  • 199. BÜTÜN YIL TOHUM EKİLEBİLİR • Turplarda tohum ekimi bölgenin iklim koşullarına ve pazara çıkarılma zamanına göre değişmekle birlikte fındık turplarında, Ağustostan Mayısa kadar ve çoğunlukla 15 gün ara ile yazlık kestane turplarında Mart, Mayıs, kışlık bayır turplarında ise, Temmuz-Ağustos ayları içinde yapılmalıdır.
  • 200. ÇAPA VE OT TEMİZLİĞİ • Fındık turplarında yetişme süresi çok kısa olduğundan çapa yapmak gerekmez. Kestane ve bayır turpların da ise, yabani otları ayıklamak ve toprağı kabartmak amacıyla 2-3 defa çapa yapmak çok faydalıdır. • Turplarda hastalık ve zararlılarla mücadele konusunda Zirai Mücadele teşkilatlarının önerileri dikkate alınmalıdır.
  • 201. HASAT ZAMANI GECİKMESİN • Turplarda hasatın tam zamanında yapılması şarttır. Aksi takdirde içleri koflaşarak, selülozlaşır ve yeme kalitesini kaybeder. Hasata gelmiş yumrular elle çekilerek veya çapalarla topraktan çıkarılırlar. • Çıkarılan turpların yaprak ve ince kök kısımları temizlenerek yıkanır, fındık turpları 5-10'u bir arada, kestane ve bayır turpları 3-5 adedi bir arada demetler yapılarak pazara çıkarılırlar.
  • 202. NEMLİ DENİZ KIYILARINI SEVER • Kereviz bitkisi ılık ve serin iklimleri sever. Nemli deniz kıyılarında ve kuvvetli topraklarda bol mahsul verir. • Soğuklara karşı oldukça dayanıklı olduğu halde sıcak ve kurak şartlardan hoşlanmaz. • En iyi geliştiği iklim, nispeten serin ve yağışın gelişme periyodu içinde muntazam dağıldığı iklimlerdir.
  • 203. TINLI-KUMLU TOPRAK İSTER • Kerevizin tercih ettiği topraklar, derin ve süzek, humus ve besin maddelerince zengin, tınlı-kumlu topraklardır. • Bunun yanı sıra iyi drene edilmiş turbiyer topraklar da kereviz ziraatı için elverişlidir.
  • 204. İYİ BİR TOPRAK HAZIRLIĞI • Kereviz ziraatında toprak altındaki yumru şeklindeki kökler ile toprak üstü aksamın iyi bir gelişme gösterebilmesi için toprağın çok iyi hazırlanması gerekir. • Bu bakımdan toprak oldukça derin işlenmeli taş, tezek ve diğer yabancı maddeler temizlenerek iyi tesviye edilmelidir.
  • 205. İYİ TANIMADIĞIMIZ KEREVİZ • Kereviz, ülkemizde üretim ve tüketim alışkanlığı çok fazla olmayan bir sebze türüdür. • İki yıllık bir bitki olup, birinci yıl kök kerevizin yumru şeklindeki patatesi andıran kökü teşekkül eder, ikinci yılda çiçeklenip tohum bağlar. • Ancak bu tür içinde yer alan ikinci grup olan sap yada yaprak kerevizlerinde yumru meydana gelmez.
  • 206. ÖNEMLİ BİR TIBBİ BİTKİDİR • Yüzyıllarca tıbbi bitki olarak yetiştirilen kerevizin sebze olarak kültüre alınması diğer sebzelerden oldukça sonraya rastlanmaktadır. • Bugün hem halk arasında hem de modern tıpta, kerevizin yapısında bulunan vitamin ve diğer maddeler nedeniyle iştah açma, sinirleri yatıştırma böbrek ve mafsal hastalıklarında kullanılabilen şifalı bir bitki olduğunda birleşilmektedir.
  • 207. BİRAZ FAZLA GÜBRE İSTER • Kereviz toprakta uzun müddet kaldığından ve oldukça fazla besin maddesi kaldırdığından, yetiştirilen yerin organik madde ve diğer besinlerce zengin olması gerekir. • Bu nedenle dekar başına 3-4 ton kadar iyi yanmış çiftlik gübresini fidelerinin dikiminden önce toprağa yaymak gerekir. • Buna ek olarak, toprak analizi yapılmamışsa yine dekar başına 30 kg süperfosfat, 20 kg amonyum sülfat, 25-30 kg da potasyum sülfat gübreleri verilir. • İyi bir kök gelişimi için azotlu gübrenin gereğinden fazla verilmemesine dikkat edilmelidir.
  • 208. FİDELER 4-5 YAPRAKLI OLUNCA DİKİLİR • Masuraların hazırlanmasını takiben Haziran- Temmuz aylarında yastıklarda 4-5 yapraklı olan gelişmiş fideler yerlerinden sökülür. • Fidelerin sökümden zarar görmemesi için bir gün önce bol su ile sulanmalıdır. • Dikimi yapılacak fidelerin kök ve yaprakları makas veya bıçakla budanır. • Dikimler 30 cm sıra üzeri mesafe ile çepinlerle yapılıp, toprak hafif sıkıştırılır ve hemen can suyu verilir.
  • 209. KARIŞIK SEBZECİLİK ŞEKLİNDE ÜRETİLEBİLİR • Yazlık hıyar, domates, biber ve patlıcan bitkilerinin arasına kereviz fidelerini dikmek mümkündür. • Ancak bu yöntem daha çok amatör üreticilere tavsiye edilebilir. Dikimden 3-4 hafta sonra yabani otları ayıklamak ve toprağı kabartmak maksadıyla ilk çapa yapılır. • Çapalama ot yoğunluğuna göre 2 veya 3 kez daha yapılır. Yaz boyunca düzenli sulamaya devam edilir.
  • 210. 6-7 AY SONRA HASAT • Kök kerevizlerinde uygun şartlarda tohum ekiminden itibarın 6-7 ay sonra hasada başlanır. • Faydalanılan kısım yumru şeklindeki kökler olduğundan bu köklerin koflaşmadan hasat edilmesi gerekir. • Kerevizler çapa ile gevşetilip, elle çekmek suretiyle çıkarılır. • Boğaz kısımları kesilir, iyice yıkanır, alt ve yan kısımdaki ince kökler de temizlenir. Naylon torba, kasa ya da küçük çuvallarla satışı yapılır.
  • 211. SOĞAN • Soğan bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok tüketilen sebzelerin başında gelip, besin değeri oldukça yüksektir. • Yemeklere lezzet vermesi bakımından vazgeçilmeyen sebze olan soğanın insan sağlığına metabolizmada düzenleyici, mikrobik hastalıklarda bağışıklılığı arttırmak gibi fonksiyonları vardır.
  • 212. ANNELERİN EN İYİ GIDASI • Ayrıca büyüme çağındaki çocuklar için bir enerji kaynağı, bol süt yapıcı özelliğinden dolayı bebekli anneler için iyi bir gıda olarak vasıflandırılır.
  • 213. GENELDE 2 YILLIKTIR • Soğan genel olarak iki yıllık bir bitkidir. Birinci yıl başlar, ikinci yıl tohum oluşur. • Ancak ülkemizde de geniş miktarda üretildiği gibi, bazı soğanlar üç yıllık olup, birinci yıl tohum ekimiyle arpacık haline gelmektedir. Bu durum çeşitlere has genetik bir karakterdir.
  • 214. SERİN İKLİM VE IŞIK İSTER • Soğan yetiştiriciliğinde özellikle sıcaklık ve gün uzunluğu önemlidir. • Geniş bir sıcaklık toleransı olmasına karşılık kök ve yaprakların gelişmesi sırasında iklimi serin olan yerlerde üretim daha verimli olur. • Başların gelişiminin son devrelerinde ise daha yüksek sıcaklık ve düşük rutubeti severler. • Yumrunun yeterli gelişimi için gerekli diğer bir iklim faktörü de gün uzunluğu yani ışıklanmadır. Yumru bağlama döneminde yazlık çeşitler 1 2, kışlık çeşitler de 15 saatlik gün uzunluğu isterler.
  • 215. HAFİF TOPRAK SEVER • Soğan yeterli seviyede besin maddesi ihtiva eden, hafif toprakları sever. Kumlu-tınlı topraklar yanında, humusça zengin killi- kumlu topraklarda da iyi ürün alınır. • Ancak soğan yüksek asitliğe karşı hassas olup, uygun toprak asitliği pH 6,0-6,5'dur.
  • 216. MÜNAVEBE ŞART • Soğan yetiştiriciliğinde münavebe, toprak hazırlığı ve gübreleme öncelikli konulardır. • İki yıl üst üste aynı tarlada kesinlikle soğan yetiştirmemek gerekir.
  • 217. BİLİNEN TOPRAK HAZIRLIĞI • Soğan ekilecek tarla sonbaharda bir veya iki defa orta derinlikte sürülüp, tezekli olarak bırakılmalıdır. • Dikim mevsiminde ve toprak tava geldiği zaman diskaro veya tırmık geçirilerek kışın yağış ve donlarıyla dağılan tezekler düzlenmeli ve dikim yapılmalıdır
  • 218. BİR YIL ÖNCE ÇİFTLİK GÜBRESİ • Soğan yetiştirilecek tarlaya o yıl çiftlik gübresi verilmez, bir yıl önce çiftlik gübresi verilmiş tarlalara soğan ekilebilir. • Ortalama bir gübreleme uygulama istenirse; dekara 20-25 kg süperfosfat, 40 kg amonyum sülfat ile 20 kg potasyum sülfat gübreleri yeterlidir. • Tarlanın besin durumu biliniyorsa ve zenginse bu değerlerde % 50 kadar indirim yapılabilir. İzlenecek en doğru yol, toprak analizi yaptırmaktır.
  • 219. ŞUBAT-MART AYLARINDA TOHUM EKİLİR • Havaların durumu ve yağışlar izlenerek Şubat ile Nisan ayları arasında ekim yapılır. Tohumlar ya dikkatlice elle serpilir, ya da çiziye ekilir. • Eğer eken kimsenin bu konuda tecrübesi yetersiz ise çiziye ekim tavsiye edilir. • Çiziler arası 5-6 cm yeterlidir. • Çiziler üzerinde her cm'ye 1-2 tohum bırakılır, tırmıkla hafifçe kapatılır ve bastırılır.
  • 220. DEKARA 2-3 kg TOHUM • 1 dekara 2-3 kg tohum sarfedilir. • Tohumların zamanında çimlenebilmeleri için ekimden sonra süzgeçli kovalarla yeteri kadar sulanır. • 10-15 günde tohumlar çimlenir, bundan sonra sürekli ot temizliği yapılır.
  • 221. AZ SU İSTER • Soğan bitkisinin su ihtiyacı fazla değildir. Şubat ve Mart aylarında dikilen soğanlar kışın toprakta biriken sudan uzun süre faydalanırlar. • Ancak başların irileştiği Haziran-Temmuz aylarında soğanların 1-2 defa sulanması gerekmektedir. • Halk arasında yaygın bulunan, sulanan soğanların dayanıksız olduğu düşüncesi doğru değildir.
  • 222. ŞUBAT-MART AYLARINDA EKELİM • Bu metodun uygulanması, şubat ayı içinde veya Mart ayı başlarında iyi hazırlanmış tarlalara mibzerle tohum ekimi ile başlar. • Uygun sıra arası mesafeleri 20-25 cm'dir. Ekim derinliği 1 cm'yi geçmemelidir. • Bu tür ekimde dekara ortalama 600-750 gram tohum sarfedilir. Diğer bakım işleri aynıdır.
  • 223. HASAT ZAMANINI İYİ TESPİT ET! • Soğanın yaprakları gelişmelerini tamamlayıp, önce sararır daha sonra boyun kısmı yumuşayıp yana yatar. • Hasat zamanının tespiti en pratik olarak toprak üstü aksamının 2/3'sinin kurumuş olması ve tarladaki bitkilerin % 80'inin bu duruma gelmesinden anlaşılır. • Hasat hafif topraklarda elle, daha ağır topraklarda ise çapa veya çepinlerle yapılır.
  • 224. HASAT SONRASI İYİCE KURUT • Temmuz-Eylül ayları arasında hasada gelen soğanlar toplandıktan sonra ya tarlada, ya da özel kurutma odalarında kurutulur. • Kurutma yığınlarının yüksekliği 30 cm'yi geçmemeli ve sık sık havalandırılmalıdır. • Kurutmanın süresi ise 20-30 gündür. Yağışlı bölgelerde kurutma kapalı yerlerde yapılmalıdır.
  • 225. DEPO YA DA PAZARA • Kuruyan soğanlar tarlada temizlenerek depoya hazırlanır. • Kuruyan yapraklar boynun 2-4 cm üzerinden ve kurumuş kökler bıçakla kesilir. • Ayrıca çatlamış kabuklar temizlenir. • Bundan sonra çuvallara doldurulan soğanlar depoya gönderilir.
  • 226. TANSİYON İLACI SARIMSAK • Kültür sebzeleri arasında yemeklik ve ilaç olarak kullanılan sarımsak çok eski zamanlardan beri bilinen bizde ve diğer Akdeniz memleketlerinde bol miktarda tüketilen bir sebzedir.