SlideShare ist ein Scribd-Unternehmen logo
1 von 35
KARAHANLILAR
KARAHANLILAR ADININ MESELESİ:
Doğu ve Batı Türkistan’da hüküm sürmüş olan ilk Müslüman Türk hanedanı,
hükümdarlarının unvanları arasında kuvvetli anlamındaki “kara” sözüne sıkça yer
verdiklerinden Karahanlılar şeklinde isimlendirilmiştir.
Ayrıca, Altay Türkleri’nde, dört renk (kara, kızıl, gök ve ak) dört yönü
göstermek için kullanılırdı. Türkler, kara rengini kuzeyi gösteren bir tabir olarak
kullanırlardı. Büyüklük ve yükseklik anlamına gelirdi. Bu kelimenin
birleşmesinden türlü unvanlar meydana getirilmiş ve çeşitli anlamlarda
kullanılmıştır. Mesela Karahan, Kara Ordu vs. gibi birleşmelerinde Büyük Baş
manasında istimal edilmiştir.
KARAHANLILAR
Karahanlılar, Tanrı dağlarının kuzey ve güneyine yerleşmişler ve burada
adlarıyla anılan bir devlet kurmuşlardı. Karahanlılar Devletinin kuruluş dönemi
tarihleri çok iyi bilinmemektedir. Fakat 840 yılında kuruldukları tahmin
edilmektedir. 1212 yılında da yıkılmışlardır.
Uygur alfabesini kullanırlar ve Türkçe konuşurlardı. Orta Asya’dan gelen
Yağma Türk boyu tarafından kurulmuşlardır.
Türklerin yerleşik yaşama geçmeye başladıkları dönemde ilk ortaya çıkan
Türk devleti Karahanlı Devletidir.
Bölgenin Türkleşmesi ve İslamlaşmasında Karahanlı devletinin önemli rolü
olmuştur. Oğuz boylarının Orta Asya’dan Ön Asya’ya geçiş bölgesinde
kurulduğundan, birçok geçişlere ve seferlere neden olmuştur.
KARAHANLILAR
Karahanlılar’ın kurmuş oldukları devlet, tamamiyle Türk geleneklerine
uyuyordu. Karahanlılar, bölgede göçebe boyları birleştirerek önemli bir siyasi
birlik kurdular. Devletin başına çift hükümdar bulunuyordu. Fakat doğuda
bulunan, devletin genel başkanı idi.
Arslan Karahan’ın ortağı batıda otururdu. Bu iki baş hükümdardan başka
daha dört alt hükümdar vardı. Bunlardan başka altı tane vekilleri bulunuyordu.
Hakanlar ve vekilleri Karahanlı Hanedanı prensiydi. Bunların ayrı ayrı rütbeleri
vardı, derece derece terfi ederek hepsi de baş olarak devlet başkanı Arslan
Karahan’ı tanırlardı.
KARAHANLILAR
Askeri güç geniş ölçüde göçebe savaşçılara dayanmaktadır. Prensler
kentlerde otursalar da soyun içinden çıktığı kavimlerin askerleri, savaşçı
niteliklerini yitirmesinler diye prenslerin kentlerinin yakınında kurulan çadırlarda
göçebe yasamı sürerler.
Müslüman değillerdi. Karahanlılar’ın ilk namlı hükümdarları batıya hükmeden
buğra Karahanlar olmuştur. Bunlardan ilki Bilge Kül Kadir Han idi. Bu han,
komşusu olan Samanoğullarıyla uzun müddet mücadele etmek zorunda kaldı.
Çünkü Samanoğulları, Maveraünnehir’i ellerine aldıktan sonra Karahanlılar’ın
topraklarına saldırdılar ve bazı memleketlerini zaptettiler.
KARAHANLILAR
İlk Karahanlı hükümdarı Bilge Kül Kadır Han’dır. Onun iki oğlunu
tanımaktayız: Bazîr Arslan ve Oğulcak Kadır Han. Bu ikincisinin zamanında
yeğeni Satuk Buğra Han, 944/945’te Müslüman olduktan sonra Abdülkerim
adını almıştır. Daha sonra da amcasına karşı giriştiği taht mücadelesini kazanıp
Karahanlı hükümdarı olmuş ve hâkim olduğu bölgelerde İslâmiyeti resmi din
ilan etmiştir.
Bu sırada bölge halkı arasında da İslâmiyet belli oranda yayılmış, böylece
Karahanlılar, bölgelerinde ilk, Türk dünyasında ikinci Türk-İslâm devleti
olmuştur. Bu durumda Karahanlılar, hem Türk hem de İslam karakterini
taşıyordu. Satuk Buğra Han’dan sonra tahta çıkan Karahanlı Hükümdarları da
hem ülkelerinde hem de komşu ülkelerde İslâmiyetin yayılmasına çalışmıştı. Bu
arada Samanîler, Gazneliler ve daha sonraki tarihlerde Selçuklularla da
mücadeleleri olmuştur.
ALİ TİGİN MESELESİ:
Ali Tigin, Gazneli Mahmud’un Hindistan işleriyle uğraşmasından faydalanarak
Maveraünnehir’e gelip yerleşmişti. Burayı zaptettikten sonra derhal hükümdarlığını da
ilan etti (1027). Bu durum karşısında Yusuf Kadir Han’ın oğlu, Gazneli Mahmud’un yerine
geçen oğlu Mesud’a başvurdu, Maveraünnehir’i Ali Tigin’den almasını rica etti.
İkisi arasında Dabûsîye’de çok kanlı ve çetin bir meydan savaşı oldu. Hatta Altuntaş,
ölecek derecede ağır bir yara aldı. Fakat ustalığı ve üstün askerî meziyetleri sayesinde Ali
Tigin’i durdurmayı sağladı (1032). Ali Tigin ile Harezm’i istiklâle götürecek bir anlaşma
yaptı.
Ölen Altuntaş yerine geçen oğlu Harun, Ali Tigin ile Gazneli Mesud aleyhine bir
anlaşma yaptı. Bu anlaşma ile Maveraünnehir’i aralarında paylaşıyorlardı. Fakat Ali
Tigin’in ömrü bunun yürürlüğe girmesine vefa etmedi 1034 yılında öldü.
KARAHANLILAR’IN İKİYE BÖLÜNMESİ
Ali Tigin’in yerine geçen oğlu Yusuf, babasının Harun ile yaptığı antlaşmaya sadık
kaldı. Selçuluklular, Ali Tigin’in amcalarının oğlu Yusuf Yabgu’yu öldürdüğüne kızarak
dostları Harezm Valisi Harun’a sığındılar. Daha sonra da Tuğrul ve Çağrı beylerinin
başkanlığında Maveraünnehir ve Horasan’ı ellerine geçirdiler.
Bu durum Karahanlı ailesini birbirine düşürdü. Çarpışmalar 1042 yılına kadar sürdü.
Aradaki bu düşmanlık nihayet Karahanlı Devletinin aynı tarihte kesin olarak ikiye
bölünmesine sebep oldu. Karahanlı Devleti Doğu Karahanlılar ve Batı Karahanlılar diye
iki kısma ayrıldı.
KARAHANLILAR’IN İKİYE BÖLÜNMESİ
Batı Karahanlıların devlet merkezli önceleri Özkent, daha sonra
Semerkand oldu. Toprakları Batı Fergana ve civarıydı.
Doğu Karahanlıların siyasî ve askerî merkezi Balasagun, dinî ve kültürel
merkezi Kaşgâr idi. Sınırları Talas, İsficâb, Taşkent, Doğu Fergana, Yedisu,
Yarkend, Hotan bölgelerini içine alıyordu.
Batı Karahanlılar Devleti’ne 1212’de Harezmşahlar tarafından son
verilmiş, Doğu Karahanlıları ise Karahitaylıların mücadelesi sonunda
1210/11’de yıkılmıştı.
Bu arada 1141’den itibaren merkezi Özkent olmak üzere üçüncü bir
Karahanlılar devleti kurulmuştu ki, 1212’den sonra ortadan kalkacak olan bu
devlete Fergana Hanlığı ismi verilmiş idi.
DOĞU KARAHANLILAR
İki Karahanlı Devleti arasında sınır olarak Hocan kabul edildi. Bununla
beraber bu sınır pek kesin değildi. Zaman zaman iki devlet asıl sınırın Siri –
Derya ve Fergana olduğunu ileri sürerek birbirleriyle savaşmak zorunda kaldılar.
Doğu Karahanlı Devletinde Türkçe, devlet dili olarak kullanılıyordu.
Doğu Karahanlılar’ın başkenti eskiden olduğu gibi, Balasagun idi.
Arslan Hakan burada oturuyordu. Ortak Han yani Buğra Hakan ise genel
olarak Kaşgar ve Teraz’da ikamet ediyordu. Kaşgar, eskiden olduğu gibi, Doğu
Karahanlılar zamanında da Karahanlılar’ın en büyük dinî merkezi olarak kaldı.
Doğu Karahanlılar, ilk zamanlarında göçebe Türkmenler’le uğraştılar. Bunları
yenerek bu Türkmenler’i Müslüman yaptılar. Karahanlılar, Büyük Selçuklular’ın
kuvvetlenmesi üzerine, sınırlarını korumaya mecbur kaldılar.
DOĞU KARAHANLILAR
Alparslan, Karahanlılar üzerine açtığı bir sefer esnasında öldürüldü.
Yerine geçen oğlu Melikşah 1089 da Maveraünnehir’e gelerek Doğu
Karahanlılar’ı buyruğu altına aldı. Bazı prensler, Büyük Selçuklular’dan
kurtulmaya çalıştılarsa da bir netice elde edemediler.
Melikşah’ın ölümünden sonra, oğulları arasında çıkan taht
kavgalarından faydalanarak, kısa bir müddet için egemenliğe
kavuştular, fakat Sultan Sancar’ın başa geçmesi üzerine onu tanımak
zorunda kaldılar.
DOĞU KARAHANLILAR
Sancar zamanında, Doğu Karahanlılar’a bağlı olan Karluklar, Arslan Kara Hakan’a
karşı ayaklandılar. Arslan Kara Han bunlarla başa çıkamayınca yeni komşusu
Karahitay Hükümdarı Kür Han’ı yardıma çağırdı. Kür Han, Karahanlılar ülkesine geldi,
Balasagun’u işgal ederek burasını kurduğu Karahitay Devletine merkez yaptı (1130).
Bu suretle Karahitaylılar’ın boyunduruğuna giren Doğu Karahanlılar, zaman
zaman ayaklandılarsa da bir netice elde edemediler. Karahitay hükümdarı Tekin
Güçlük (bazılarına göre Küçlük) Han, yanında esir bulunan Doğu Karahanlı prensini
serbest bıraktı. Prens topladığı kuvvetlerle Kaşgar üzerine yürüdü. Fakat bu sırada
Kaşgar’da bir kişi ayaklandı ve gelmekte olan prensi yakalayarak öldürdü. Doğu
Karahanlı sülâlesinin son erkeği olan bu prensin öldürülmesiyle Doğu Karahanlı
sülâlesi sona erdi (1211).
BATI KARAHANLILAR
Batı Karahanlıların ilk büyük kağanı Muhammed I’dir. O’nun dönemi ile
ilgili bir olaya kaynaklarda rastlanmamıştır. Yerine geçen kardeşi İbrahim
Kağan ise Batı Karahanlı devletinin en tanınmış hükümdarıdır.
Kaynaklarda adı Tamgaç Han olarak geçen İbrahim Kağan, devletin tüm
kurumlarını yeniden düzenleyerek adaletli bir yönetim kurmakla şöhret
yapmıştır. Hırsızların kökünü kazır, halkın menfaatlerini korur, kasapların
etlere koymuş olduğu fazla fiyatlara karşı açtığı mücadeleyi başarıyla sona
erdirir. Daha sonra başa geçen oğlu Nasr ise Selçuklular ile savaşmak
zorunda kaldı. Selçuklu hükümdarı Alp Arslan 200.000 kişilik bir ordu ile
yeni bir sefer düzenledi ama bir saldırı sonucunda ölmesi bu seferin
durmasına neden oldu.
BATI KARAHANLILAR
1212 yılında Semerkand’da çıkan bir isyan sırasında bütün
Harezmlilerin kılıçtan geçirilmeleri üzerine Harezmşah, Semerkand’ı
kuşatarak zaptetti ve Osman esir alınarak idam olundu. Karahanlılar
sülalesinden Hasan oğlu Hüseyin, 1140’lardan sonra Batıda Fergana’da
bağımsız bir Karahanlı devleti daha kurmuştur ama Cengiz istilası ile bu
devlet de ortadan kalkmıştır.
KARAHANLILARDA KÜLTÜR VE EDEBİYAT
Türk kültür ve medeniyeti ile İslâm kültür ve medeniyeti Karahanlılar
döneminde karışıp kaynaşmaya başlamıştı. Bunun neticesinde yepyeni kültür
ürünleri ortaya çıkmış; hatta Türkler İslâmiyeti kabulden sonra önceki döneme ait
eserlerini bile İslâmileştirmişlerdi. Nitekim “Oğuz Destanı” bu durumun dikkat
çekici bir örneğini oluşturur.
Müslüman Türkler, yeni dinlerinin kabulü ile bu çevrede gelişen savaşları ve
çeşitli olayları İslâmî destanlar şeklinde ortaya koymuşlardır. Divânu Lugati’t-
Türk’te bu şekilde doğan destanlardan alınmış bazı parçalar bulunmaktadır.
Bunların yanı sıra bu ilk İslâm dönemi ile ilgili daha yaygın destanlar da vardır.
Bunlardan biri “Satuk Buğra Han Destanı”dır. “Manas Destanı” da Karahanlılar
döneminin kahramanlık destanlarından biridir.
KUTADGU BİLİG
Kutadgu Bilig “Saadet veren Bilgi” anlamına gelir. Manzum bir
eserdir. Diğer Uygurca metinlere göre, daha öz Türkçe olmakla birlikte,
ilk defa bu eserle Arapça ve Farsça kelimeler Türk diline girmiştir. Bu
eser günümüze kadar keşfedilen İslâmi Türk edebiyatı eserlerinin en
eskisidir.
Kutadgu Bilig, Balasagunlu Yusuf Has Hâcib’in 1070’te
tamamlayarak dönemin Kaşgâr hükümdarı Ebu Ali al-Hasan’a takdim
ettiği, devlet adamlarına ideal devlet idare sistemini öğretmeyi
hedefleyen bir siyasetnamedir.
KUTADGU BİLİG
Kutadgu Bilig, bir siyâsetnâme niteliği taşımakla birlikte, Karahanlı
devlet teşkilâtı hakkında çok değerli bilgiler vermektedir. Bu eser, aynı
zamanda insanlara mutluluk yolunu gösterdiği için de nasihatname
özelliğine sahiptir.
Yusuf Has Hâcib, eserinde dört temsili kişiyi konuşturmuştur. Bunlar
aynı zamanda da dört unsuru canlandırmaktadır. Bu dört kişi;
Hükümdar (Kün-Toğdı), doğru yol ve adaleti, Vezir (Ay-Toldı), saadet ve
devleti, Vezirin Oğlu (Öğdülmiş), akıl ve mantığı, Vezirin zahid kardeşi
(odgurmış) ise, akıbeti temsil etmektedir.
DİVÂNU LUGATİ’T-TÜRK
Kaşgârlı Mahmud’un 1074’te tamamladıktan sonra Abbasî halifesine
takdim etmiştir. Türk dilinin zenginliğini gösteren, her bakımdan mükemmel
bir Türk kültürü ansiklopedisidir.
Karahanlı prenslerinden olan Kaşgarlı Mahmud, Türk dilinin türlü
lehçelerini merak etmiş, memleketini bırakarak, senelerce Türk illerini
dolaşmış, Türk kavimlerinin lehçelerini incelemiş, daha sonra Bağdat’a
gitmiştir. Burada Arapçayı öğrendikten sonra yabancılara Türk dilini öğretmek
ve Türk dilinin güzelliğini belirtmek üzere meşhur Divan-ı Lugati’t-Türk’ü
yazmıştır. Lûgat’taki Türkçe kelimelerin karşılığını Arapça vermiştir.
Eserde ayrıca Türkler’in bulundukları yerler ve ilişki içinde oldukları millet
ve ülkeleri gösteren bir Türk dünyası haritası bulunmaktadır. Bu eseri değerini
bir kat daha arttırmaktadır.
KARAHANLILARDA DEVLET İDARESİ
Karahanlılar, Türk geleneklerine uygun olarak bir devlet kurmuşlardı. Tıpkı Hun
Türkleri’nde ve Oğuzlar’da olduğu gibi bu idarede de sağ ve sol esas kabul edilmişti.
Bundan ötürü, Karahanlılar, devlet ikiye bölünmeden ve Doğu – Batı diye ikiye
ayrıldıktan sonra da “çift hükümdar” sistemine sadakat göstermişlerdir.
Karahanlılar’ın uyguladığı bu devlet şekline göre, asıl devlet başkanı Doğu’ya
hükmeden “Arslan Kara Han” idi. “Büyük Han” diye çağrılıyordu. Bunun ortağı ise
batıda oturuyor ve “Buğra Han” adı veriliyordu. Arslan Kara Han öldüğü zaman
yerine “Buğra Han” geçiyordu. Bu iki baş hükümdardan başka 4 alt kağan ile 6
hükümdar vekili vardı. Bunların ayrı ayrı rütbeleri vardı. Bunlardan biri ölünce veya
yerinden atılınca bu kademelerde bulunanlar birer birer sadece terfi ediliyorlardı.
Bunların hepsi de Karahanlı sülâlesine mensup prenslerdi.
Karahanlılar’ın böyle bir devlet sistemi kurmaları, büyük hakanlığı ve diğer
makamları elde etmek için aralarında sık sık çarpışmaların çıkmasına, dolayısıyla
evvela devletin ikiye, sonra da yıkılmasına sebep olmuştur.
KARAHANLILARDA HAKİMİYET ANLAYIŞI
Türk hükümdarlarına idare etme hakkı Tanrı tarafından bir ilâhi lütuf
olarak bağışlanmıştır. Bir başka söyleyişle hükümdar, Tanrı tarafından,
kendisine kut (Yönetme yetkisi, yönetme kudreti, devlet, baht, iyi talih)
verildiği için hükümdardır ve siyâsi iktidar hakkına sahiptir. Bu bakımdan
da Türk kağanı âdeta göğün yeryüzündeki temsilcisi gibidir. Bu hakimiyet
anlayışının Asya Hun Devleti zamanından beri, yüzyıllar boyunca Türk
devlet idaresinin temel unsuru olarak kaldığı da bellidir.
Karahanlılarda da aynı anlayışın varlığı açıkça görülmektedir. Bunun en
güzel kanıtı da, Yusuf Hâs Hacib’in ünlü siyaset kitabına kut kelimesi ile
ilgili olarak verdiği Kutadgu Bilig adıdır.
KARAHANLILAR DÖNEMİNDE
HÜKÜMDARIN ÖZELLİKLERİ VE
GÖREVLERİ
A)HÜKÜMDARIN ÖZELLİKLERİ
Yusuf Hâs Hacib, hakimiyet anlayışına uygun olarak, “Hükümdarın
ilk önce asil soydan gelmesi lâzımdır.” der. Ona göre “Babası bey ise
oğul bey doğar ve o da babası gibi bey olur”. Yine ona göre, insanın
soyu, tohumu iyi ise, insan da iyi olarak doğar ve iyi doğduğu için baş
köşeye (tör’e) geçer. Bu yüzdendir ki beylik kutsaldır ve aslı temizdir.
Aslı temiz olan daima temizlik ister. Bu yüzden halkın da temiz olması
lazımdır. Hükümdar, anasından doğarken beylikle doğup, görerek ve
öğrenerek işlerin hangisinin daha iyi olduğunu bileceğinden,
hükümdarlık beylerin işidir. Hükümdarlığın işini de beyler bilir.
Yusuf’un sözlerinden anlaşıldığına göre hükümdar
olabilen bir kimsede, şu özelliklerin bulunması
gerekiyordu:
1-Cesaret ve Kahramanlık:
Balasagunlu’ya göre iyi bir hükümdar cesur (alp), kahraman , kuvvetli
olmalıdır. Çünkü hükümdar, ancak cesareti ile düşmana karşı koyabilir.
2-Erdemlilik:
Eski Türkler’in, en az alplik ve bilgelik kadar değer verdikleri ve
hükümdarlarında görmek istedikleri bir başka özellik de erdemli olmak idi.
3-Akıllılık ve Bilgelik:
Yusuf’a göre hükümdarlar bilgi ile halka baş oldular, devletin ve milletin işlerini de akıl ve
bilgi ile idaregeldiler. Bu bakımdan hükümdarlar her zaman akıllı ve bilgili olmalıdır. Zira,
bilgili, akıllı ve hakîm (bilge) hükümdarın, her iki dünyada da makamı yüksek olur.
Balasagunlu, hükümdarın bilgili olmasına o kadar önem vermiştir ki, ona göre bey âdeta bilgi
ile bağlantılı bir kelimedir.
Ayrıca hükümdarın bilgili olduğu kadar akıllı da olması lâzım gelir. Ancak akıllı olmak
kadar aklın kıymetini bilmek de önemlidir. Zira her türlü iyilik akıldan gelir. Akıllı insan
büyüktür, akıl insan için bin türlü faziletin başıdır. Bey, memleket işlerini ve kanunları bilgi ile
ele alır, akıl ile yürütür. Demek ki bilgi olmadan aklın tek başına büyük bir de önemi yoktur.
Dolayısıyla iyi bir hükümdar halkı asıl bilgi ile elinde tutmalıdır. Zira, bilgi olmazsa akıl tek
başına pek işe yaramaz.
B)HÜKÜMDARIN GÖREVLERİ
1-Halkı Refah İçinde Yaşatmak:
Genellikle halkı doyurup giydirmek olarak da ifade edilen bu görev, Türk
hükümdarlarının, yerine gelmesine en çok dikkat ve ihtimam ettikleri vazifelerin başında
gelmiştir.
2-Törü’yü (kanunları) Düzenleyip Uygulayarak Dirlik ve Düzenliğini Sağlamak, Adaleti Temin
Etmek:
Toplumun sadece refah içinde yaşaması değil, aynı zamanda dirlik ve düzen içinde
yaşaması da gerekiyordu. Bu da ancak iyi kanunlar koyup, bunları âdil bir şekilde
uygulamakla mümkün olabilirdi. İşte, bunun içindir ki “Türklerde “il”, yani devlet ile “törü”
beraber söyleyen ve birbirlerinden hiç ayrılmayan en önemli iki kurum idiler. Devlet ile
hukuk, bir devlet yönetiminde yan yana gidiyorlardı.”
3-Savaş Gücü ile Devleti Düzen İçinde Bulundurmak ve Fetihler
Yapmak:
Tarihi geleneğe uygun olarak Karahanlı hükümdarlarının en
önemli vazifelerindendi. Bütün eski Türk Devletleri’nde olduğu gibi,
Karahanlılar’da da devletin temeli savaş gücüne dayanıyordu. Gerek
devletin kuruluşu, gerekse âsâyiş ve düzenin sağlanması silah
gücüne bağlıydı. Yusuf Hâs Hacib’in “eğer ülke tutulursa kılıç ile
tutulur, eğer ülkeye hükmetmek icabederse kalem ile edilir.” demesi
şüphesiz bu anlayışın bir ifadesidir. Ancak, görülüyor ki sadece ülke
tutmak vasıtası olan kılıç da tek başına bir anlam ifade etmemekte,
bunun kalem ile birlikte bulunması önem taşımaktadır.
Yusuf’un görüşlerine göre:
1. Hükümdarların tebaasına karşı,
 Paranın istikrarını, daha doğrusu ekonomik istikrarı sağlamak, hayat pahalılığı yüzünden geçim
sıkıntısı yaratmamak,
 İyi kanun koyup bunları eşitlik adaletle uygulayarak zorbalık ve kargaşaya engel olmak,
 Ülke içinde dirlik ve düzenliği temin ile, huzur ve güven içinde yaşanmasını sağlamak,
Gibi mükellefiyetlerle yükümlü oldukları ve raiyyetin bu haklarını ödemeleri gerektiği anlaşılmaktadır.
2. Buna karşılık reaya da hükümdara karşı,
 Kölelikten yetişme biri dahi olsa, hükümdarın emir ve fermanlarına mutlak itaat etmek,
 Hazine hakkı olan vergiyi veya öteki devlet alacaklarını zamanında ödemek,
 Hükümdarın dostuna dost, düşmanını da düşman bilmek ve bunun gereği olan görevleri yerine
getirmek,
İle mükellefti ve bu hususların yerine getirilmesi ile de reaya, hükümdarının hakkını ödemiş oluyordu.
ASKERÎ TEŞKİLAT
Türkler, ordu-millet olma niteliğini hemen bütün tarihleri boyunca
devam ettirmişlerdir. Bu yüzden de eski Türk siyasî kuruluşlarının asıl
karakteri askerî olmuştur. İşte bu karakterin geniş ölçüde, incelememize
konu olan dönemde Karahanlılarda da devam ettiği kesindir.
Karahanlılar, askerî bir devlet kurduklarından orduları çok düzenli
ve disiplinli idi. Ordunun çekirdeğini, Karahanlı sülâlesinin mensup
olduğu Karluk ve Çiğil boylarından toplanan erler teşkil ediyordu.
Karahanlı ordusu şehirler civarına kurulan çadırlarda yaşarlardı. Fakat
zamanla, Karahanlılar’ın Maveraünnehir’e ve kısmen Horasan’a
yerleşmeleri neticesinde bu düzen bozulmaya başlamış, askerler
şehirlere yerleştirilmişlerdir.
ASKERÎ TEŞKİLAT
Ordudaki erlerin sayısını, yiyeceklerini ve giyeceklerini göstermek
üzere düzgün defterler tutulurdu. Ordunun komutanı subaşı idi. Han’ın
bayrağı al renkli ipek kumaştan yapılır ve dokuz tane idi. Han’ın
başında, hükümdarlık alâmeti olmak üzere, al renkli ipekten yapılmış
bir şemsiye tutulurdu. Ordunun muzikası, ayrıca düzgün posta teşkilâtı
mevcuttu.
KARAHANLI ORDUSUNU MEYDANA
GETİREN UNSURLAR
Karahanlı ordusunun başlıca;
a) Saray Muhafızları,
b) Hassa Ordusu,
c) Hânedan Mensupları ile valilerin ve öteki devlet adamlarının kuvvetleri,
d) Devlete bağlı Çiğil, Karluk, Uğrak vb. Türk boy veya budunlarının kuvvetleri,
Gibi dört önemli unsurlardan meydana geldiği bilinmektedir.
KARAHANLILARIN KAĞANLARI
A)KARAHANLILAR’IN BÜYÜK-KAĞANLARI
1. Kül Bilge Han (840-?)
2. Bazır Han (?-920?)
3. Abdülkerim Satuk Buğra Han (920?-
959=39?)
4. Baytaş Musa Han (959- )
5. Ali Han ( -998)
6. I. Ahmed Han (998-1017=19)
7. Mansur Han (1017-1024=7)
8. II. Ahmed Han (1024-1026=2)
9. Yusuf Han (1026-1032=6)
B)KARAHANLILAR’IN DOĞU-KAĞANLARI
1. Süleyman Han (1032-1056=24)
2. I. Muhammed Han (1056-1057=1)
3. I. İbrahim Han (1057-1059=2)
4. Mahmud Han (1059-1075=17)
5. Ömer Han (1075)
6. Hasan Han (1075-1103=28)
7. Ahmed Han (1103-1129=26)
8. II. İbrahim Han (1129-1159=30)
9. II. Muhammed Han (1159- )
10. Yusuf Han ( -1205)
11. III. Muhammed Han (1205-1210=5)
C)KARAHANLILAR’IN BATI KAĞANLARI
1. I. Muhammed Han (1042-1053=11)
2. I. İbrahim Han (1053-1068=15)
3. I. Nasr Han (1068-1080=12)
4. Hızır Han (1080-1081?=1?)
5. I. Ahmed Han (1081?-1089=15)
6. Yakub Han (1089)
7. I.Mes’ud Han (1095-197=2)
8. Süleyman Han (1097)
9. I. Mahmud Han (1097-1099=2)
10. Cibrâil Han (1099-1102=3)
11. II. Muhammed Han (1102-1132=30)
12. II. İbrahim Han (1132)
13. II. Mahmud Han (1132-1141=9)
14. III. İbrahim Han (1141-1156=15)
15. Ali Han (1156-1160=4)
16. II. Mes’ud Han (1160-1178=18)
17. IV. İbrahim Han (1178-1204=26)
18. Osman Han (1204-1212=8
D) KARAHANLILAR’IN FERGANA KAĞANLARI
1. Hüseyin Han (1141-1156=15)
2. Mahmud Han (1156=1165=9)
3. (IV.) İbrahim Han (1165-1178=13)
4. Nasr Han (1178-1182=4)
5. Muhammed Han (1182-1184=2)
6. Celâlüddin Han (1184- )
7. Hüsâmüddin Han
8. İmâmüddin Han ( -1212)
9. I. Arslan Han (1212- )
10. II. Arslan Han ( -1222)
11. Muhammed Sevinç Kutluğ Arslan Han (1222- )
KAYNAKÇA
 BÜYÜK TÜRKİYE TARİHİ - YILMAZ ÖZTUNA
 İLK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLERİ - ÇAĞATAY ULUÇAY
 İSLAM TARİHİ VE MEDENİYETİ - EDİTÖR - PROF. DR. AHMET GÜNER
 KARAHANLI DEVLET TEŞKİLATI - PROF. DR. REŞAT GENÇ
 MÜSLÜMAN - TÜRK DEVLETLERİ TARİHİ - PROF.DR.ERDOĞAN
MERÇİL
 TÜRK DEVLETLERİ - DOÇ.DR.ANIL ÇEÇEN
 TÜRK TARİHİ VE KÜLTÜRÜ - EDİTÖR - PROF. DR. CEMİL ÖZTÜRK

Weitere ähnliche Inhalte

Was ist angesagt?

Osm.Dev.Kur DöN.Slayt
Osm.Dev.Kur DöN.SlaytOsm.Dev.Kur DöN.Slayt
Osm.Dev.Kur DöN.Slaytderslopedi
 
Mi̇mar si̇nan sunum
Mi̇mar si̇nan sunumMi̇mar si̇nan sunum
Mi̇mar si̇nan sunumAWFiS Gdańsk
 
Anadoluda Kurulan Ilk TüRk Beylikleri
Anadoluda Kurulan Ilk TüRk BeylikleriAnadoluda Kurulan Ilk TüRk Beylikleri
Anadoluda Kurulan Ilk TüRk Beylikleriesmus2
 
Slayt türkdilii
Slayt türkdiliiSlayt türkdilii
Slayt türkdiliiUğur Uysal
 
Türk Eğitim Tarihi Önemli Kişiler
Türk Eğitim Tarihi Önemli Kişiler Türk Eğitim Tarihi Önemli Kişiler
Türk Eğitim Tarihi Önemli Kişiler Ercan Aksoy
 
ÇORUM TANITIM SLAYT.pptx
ÇORUM TANITIM SLAYT.pptxÇORUM TANITIM SLAYT.pptx
ÇORUM TANITIM SLAYT.pptxElvan8
 
Misir sunumu
Misir sunumuMisir sunumu
Misir sunumusemagur
 
17 Ve 18. Yy ıSlahatları 7
17 Ve 18. Yy ıSlahatları 717 Ve 18. Yy ıSlahatları 7
17 Ve 18. Yy ıSlahatları 7esmus2
 
Anadolu(TüRkiye) SelçUklu Devleti
Anadolu(TüRkiye) SelçUklu DevletiAnadolu(TüRkiye) SelçUklu Devleti
Anadolu(TüRkiye) SelçUklu Devletiderslopedi
 
1. i̇slamiyet öncesi türk tarihi
1. i̇slamiyet öncesi türk tarihi1. i̇slamiyet öncesi türk tarihi
1. i̇slamiyet öncesi türk tarihismh-slider
 
Anaokulu El Yıkama-Kids hand washing
Anaokulu El Yıkama-Kids hand washingAnaokulu El Yıkama-Kids hand washing
Anaokulu El Yıkama-Kids hand washingMUSTAFA TAYAR
 
Çorum Tanıtım Sunumu
Çorum Tanıtım SunumuÇorum Tanıtım Sunumu
Çorum Tanıtım Sunumugizlacher
 
4. osmanli konu anlatimi
4. osmanli konu anlatimi4. osmanli konu anlatimi
4. osmanli konu anlatimiYiğitcan BALCI
 

Was ist angesagt? (20)

4 Turklerde egitim
4 Turklerde egitim4 Turklerde egitim
4 Turklerde egitim
 
Osm.Dev.Kur DöN.Slayt
Osm.Dev.Kur DöN.SlaytOsm.Dev.Kur DöN.Slayt
Osm.Dev.Kur DöN.Slayt
 
Matematik Dergisi Örneği
Matematik Dergisi ÖrneğiMatematik Dergisi Örneği
Matematik Dergisi Örneği
 
Mi̇mar si̇nan sunum
Mi̇mar si̇nan sunumMi̇mar si̇nan sunum
Mi̇mar si̇nan sunum
 
Anadoluda Kurulan Ilk TüRk Beylikleri
Anadoluda Kurulan Ilk TüRk BeylikleriAnadoluda Kurulan Ilk TüRk Beylikleri
Anadoluda Kurulan Ilk TüRk Beylikleri
 
Kanuni Sultan Süleyman
Kanuni Sultan SüleymanKanuni Sultan Süleyman
Kanuni Sultan Süleyman
 
Slayt türkdilii
Slayt türkdiliiSlayt türkdilii
Slayt türkdilii
 
Türk Eğitim Tarihi Önemli Kişiler
Türk Eğitim Tarihi Önemli Kişiler Türk Eğitim Tarihi Önemli Kişiler
Türk Eğitim Tarihi Önemli Kişiler
 
ÇORUM TANITIM SLAYT.pptx
ÇORUM TANITIM SLAYT.pptxÇORUM TANITIM SLAYT.pptx
ÇORUM TANITIM SLAYT.pptx
 
Misir sunumu
Misir sunumuMisir sunumu
Misir sunumu
 
Türk Eğitim Tarihi - Osmanlı Dönemi - Kuruluştan Eğitimde İlk Yenileşme Harek...
Türk Eğitim Tarihi - Osmanlı Dönemi - Kuruluştan Eğitimde İlk Yenileşme Harek...Türk Eğitim Tarihi - Osmanlı Dönemi - Kuruluştan Eğitimde İlk Yenileşme Harek...
Türk Eğitim Tarihi - Osmanlı Dönemi - Kuruluştan Eğitimde İlk Yenileşme Harek...
 
17 Ve 18. Yy ıSlahatları 7
17 Ve 18. Yy ıSlahatları 717 Ve 18. Yy ıSlahatları 7
17 Ve 18. Yy ıSlahatları 7
 
Anadolu(TüRkiye) SelçUklu Devleti
Anadolu(TüRkiye) SelçUklu DevletiAnadolu(TüRkiye) SelçUklu Devleti
Anadolu(TüRkiye) SelçUklu Devleti
 
Türk Eğitim Tarihi - Türklerin Müslüman Olmalarından Önce
Türk Eğitim Tarihi - Türklerin Müslüman Olmalarından ÖnceTürk Eğitim Tarihi - Türklerin Müslüman Olmalarından Önce
Türk Eğitim Tarihi - Türklerin Müslüman Olmalarından Önce
 
I. ve II. Meşrutiyet
I. ve II. MeşrutiyetI. ve II. Meşrutiyet
I. ve II. Meşrutiyet
 
1. i̇slamiyet öncesi türk tarihi
1. i̇slamiyet öncesi türk tarihi1. i̇slamiyet öncesi türk tarihi
1. i̇slamiyet öncesi türk tarihi
 
Mezopotamya uygarlığı
Mezopotamya uygarlığıMezopotamya uygarlığı
Mezopotamya uygarlığı
 
Anaokulu El Yıkama-Kids hand washing
Anaokulu El Yıkama-Kids hand washingAnaokulu El Yıkama-Kids hand washing
Anaokulu El Yıkama-Kids hand washing
 
Çorum Tanıtım Sunumu
Çorum Tanıtım SunumuÇorum Tanıtım Sunumu
Çorum Tanıtım Sunumu
 
4. osmanli konu anlatimi
4. osmanli konu anlatimi4. osmanli konu anlatimi
4. osmanli konu anlatimi
 

Andere mochten auch

6. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite İpek Yolunda Türkler
6. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite İpek Yolunda Türkler6. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite İpek Yolunda Türkler
6. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite İpek Yolunda Türklerenesulusoy
 
Ilk türk islam devletlerinde kültür ve medeniyet
Ilk türk islam devletlerinde kültür ve medeniyetIlk türk islam devletlerinde kültür ve medeniyet
Ilk türk islam devletlerinde kültür ve medeniyetYiğitcan BALCI
 
İmam gazali i̇nançta hassas ölçüler
İmam gazali   i̇nançta hassas ölçülerİmam gazali   i̇nançta hassas ölçüler
İmam gazali i̇nançta hassas ölçülerSelçuk Sarıcı
 
Ilk TüRk Devletlerinde KüLtüR Ve Medeniyet (Yeni)
Ilk TüRk Devletlerinde KüLtüR Ve Medeniyet (Yeni)Ilk TüRk Devletlerinde KüLtüR Ve Medeniyet (Yeni)
Ilk TüRk Devletlerinde KüLtüR Ve Medeniyet (Yeni)esmus2
 
Türk tari̇hi̇
Türk tari̇hi̇Türk tari̇hi̇
Türk tari̇hi̇esragunen
 

Andere mochten auch (7)

6. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite İpek Yolunda Türkler
6. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite İpek Yolunda Türkler6. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite İpek Yolunda Türkler
6. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite İpek Yolunda Türkler
 
Ilk türk islam devletlerinde kültür ve medeniyet
Ilk türk islam devletlerinde kültür ve medeniyetIlk türk islam devletlerinde kültür ve medeniyet
Ilk türk islam devletlerinde kültür ve medeniyet
 
İmam gazali i̇nançta hassas ölçüler
İmam gazali   i̇nançta hassas ölçülerİmam gazali   i̇nançta hassas ölçüler
İmam gazali i̇nançta hassas ölçüler
 
Ilk TüRk Devletlerinde KüLtüR Ve Medeniyet (Yeni)
Ilk TüRk Devletlerinde KüLtüR Ve Medeniyet (Yeni)Ilk TüRk Devletlerinde KüLtüR Ve Medeniyet (Yeni)
Ilk TüRk Devletlerinde KüLtüR Ve Medeniyet (Yeni)
 
2. konu anlatimi
2. konu anlatimi2. konu anlatimi
2. konu anlatimi
 
Türk Eğitim Tarihi - Ana Hatlar
Türk Eğitim Tarihi - Ana HatlarTürk Eğitim Tarihi - Ana Hatlar
Türk Eğitim Tarihi - Ana Hatlar
 
Türk tari̇hi̇
Türk tari̇hi̇Türk tari̇hi̇
Türk tari̇hi̇
 

Ähnlich wie Karahanlilar

TüRk DüNyasi
TüRk DüNyasiTüRk DüNyasi
TüRk DüNyasiBigBoss
 
Islamiyet
IslamiyetIslamiyet
IslamiyetBigBoss
 
Melikşah’ın hayatı
Melikşah’ın hayatıMelikşah’ın hayatı
Melikşah’ın hayatıDeniz Poyraz
 
1938 1960 türkiye-iran ilişkileri
1938 1960 türkiye-iran ilişkileri1938 1960 türkiye-iran ilişkileri
1938 1960 türkiye-iran ilişkileriAtilla Yalçin
 
7. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite 1. Bölüm Türk Tarihinde Yolculuk
7. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite 1. Bölüm Türk Tarihinde Yolculuk7. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite 1. Bölüm Türk Tarihinde Yolculuk
7. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite 1. Bölüm Türk Tarihinde Yolculukenesulusoy
 
GOKTURKKKKKKKL...AAAKAJWJWBHWHWHWBSUWJWBWJSUHS
GOKTURKKKKKKKL...AAAKAJWJWBHWHWHWBSUWJWBWJSUHSGOKTURKKKKKKKL...AAAKAJWJWBHWHWHWBSUWJWBWJSUHS
GOKTURKKKKKKKL...AAAKAJWJWBHWHWHWBSUWJWBWJSUHSfreedomlibra9
 
Türk Mitolojisi çerçevesinde Urartular
Türk Mitolojisi çerçevesinde UrartularTürk Mitolojisi çerçevesinde Urartular
Türk Mitolojisi çerçevesinde UrartularÖnder Alkan
 
Türk Ermeni Sorunu Tarihi Belgelerle
Türk Ermeni Sorunu Tarihi BelgelerleTürk Ermeni Sorunu Tarihi Belgelerle
Türk Ermeni Sorunu Tarihi BelgelerleAylin Tolu
 
Doğu batı 53. sayı osmanlılar 3. kısım
Doğu batı 53. sayı   osmanlılar 3. kısımDoğu batı 53. sayı   osmanlılar 3. kısım
Doğu batı 53. sayı osmanlılar 3. kısımSelçuk Sarıcı
 

Ähnlich wie Karahanlilar (14)

öZet
öZetöZet
öZet
 
TüRk DüNyasi
TüRk DüNyasiTüRk DüNyasi
TüRk DüNyasi
 
Sos
SosSos
Sos
 
Islamiyet
IslamiyetIslamiyet
Islamiyet
 
3. konu anlatimi
3. konu anlatimi3. konu anlatimi
3. konu anlatimi
 
Melikşah’ın hayatı
Melikşah’ın hayatıMelikşah’ın hayatı
Melikşah’ın hayatı
 
Türkmenler
TürkmenlerTürkmenler
Türkmenler
 
1938 1960 türkiye-iran ilişkileri
1938 1960 türkiye-iran ilişkileri1938 1960 türkiye-iran ilişkileri
1938 1960 türkiye-iran ilişkileri
 
7. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite 1. Bölüm Türk Tarihinde Yolculuk
7. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite 1. Bölüm Türk Tarihinde Yolculuk7. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite 1. Bölüm Türk Tarihinde Yolculuk
7. Sınıf Sosyal Bilimler 3. Ünite 1. Bölüm Türk Tarihinde Yolculuk
 
Kastamonu
KastamonuKastamonu
Kastamonu
 
GOKTURKKKKKKKL...AAAKAJWJWBHWHWHWBSUWJWBWJSUHS
GOKTURKKKKKKKL...AAAKAJWJWBHWHWHWBSUWJWBWJSUHSGOKTURKKKKKKKL...AAAKAJWJWBHWHWHWBSUWJWBWJSUHS
GOKTURKKKKKKKL...AAAKAJWJWBHWHWHWBSUWJWBWJSUHS
 
Türk Mitolojisi çerçevesinde Urartular
Türk Mitolojisi çerçevesinde UrartularTürk Mitolojisi çerçevesinde Urartular
Türk Mitolojisi çerçevesinde Urartular
 
Türk Ermeni Sorunu Tarihi Belgelerle
Türk Ermeni Sorunu Tarihi BelgelerleTürk Ermeni Sorunu Tarihi Belgelerle
Türk Ermeni Sorunu Tarihi Belgelerle
 
Doğu batı 53. sayı osmanlılar 3. kısım
Doğu batı 53. sayı   osmanlılar 3. kısımDoğu batı 53. sayı   osmanlılar 3. kısım
Doğu batı 53. sayı osmanlılar 3. kısım
 

Mehr von dilaybulut

Dünya'mız, Ay ve Yaşam Kaynağımız Güneş
Dünya'mız, Ay ve Yaşam Kaynağımız GüneşDünya'mız, Ay ve Yaşam Kaynağımız Güneş
Dünya'mız, Ay ve Yaşam Kaynağımız Güneşdilaybulut
 
Öğrenmede Davranışsal Yaklaşımlar
Öğrenmede Davranışsal YaklaşımlarÖğrenmede Davranışsal Yaklaşımlar
Öğrenmede Davranışsal Yaklaşımlardilaybulut
 
Orhan Veli̇ Kanik ve Sabahatti̇n Ali̇
Orhan Veli̇ Kanik ve Sabahatti̇n Ali̇Orhan Veli̇ Kanik ve Sabahatti̇n Ali̇
Orhan Veli̇ Kanik ve Sabahatti̇n Ali̇dilaybulut
 
Uzun Hava Nedir?
Uzun Hava Nedir?Uzun Hava Nedir?
Uzun Hava Nedir?dilaybulut
 
Müze ve müzeci̇li̇k ve Osman Hamdi Bey
Müze ve müzeci̇li̇k ve Osman Hamdi BeyMüze ve müzeci̇li̇k ve Osman Hamdi Bey
Müze ve müzeci̇li̇k ve Osman Hamdi Beydilaybulut
 
Geri Dönüşüm
Geri DönüşümGeri Dönüşüm
Geri Dönüşümdilaybulut
 
Ahmet Hamdi̇ Tanpinar
Ahmet Hamdi̇ TanpinarAhmet Hamdi̇ Tanpinar
Ahmet Hamdi̇ Tanpinardilaybulut
 
Orhan Veli Kanık
Orhan Veli KanıkOrhan Veli Kanık
Orhan Veli Kanıkdilaybulut
 

Mehr von dilaybulut (8)

Dünya'mız, Ay ve Yaşam Kaynağımız Güneş
Dünya'mız, Ay ve Yaşam Kaynağımız GüneşDünya'mız, Ay ve Yaşam Kaynağımız Güneş
Dünya'mız, Ay ve Yaşam Kaynağımız Güneş
 
Öğrenmede Davranışsal Yaklaşımlar
Öğrenmede Davranışsal YaklaşımlarÖğrenmede Davranışsal Yaklaşımlar
Öğrenmede Davranışsal Yaklaşımlar
 
Orhan Veli̇ Kanik ve Sabahatti̇n Ali̇
Orhan Veli̇ Kanik ve Sabahatti̇n Ali̇Orhan Veli̇ Kanik ve Sabahatti̇n Ali̇
Orhan Veli̇ Kanik ve Sabahatti̇n Ali̇
 
Uzun Hava Nedir?
Uzun Hava Nedir?Uzun Hava Nedir?
Uzun Hava Nedir?
 
Müze ve müzeci̇li̇k ve Osman Hamdi Bey
Müze ve müzeci̇li̇k ve Osman Hamdi BeyMüze ve müzeci̇li̇k ve Osman Hamdi Bey
Müze ve müzeci̇li̇k ve Osman Hamdi Bey
 
Geri Dönüşüm
Geri DönüşümGeri Dönüşüm
Geri Dönüşüm
 
Ahmet Hamdi̇ Tanpinar
Ahmet Hamdi̇ TanpinarAhmet Hamdi̇ Tanpinar
Ahmet Hamdi̇ Tanpinar
 
Orhan Veli Kanık
Orhan Veli KanıkOrhan Veli Kanık
Orhan Veli Kanık
 

Karahanlilar

  • 2.
  • 3. KARAHANLILAR ADININ MESELESİ: Doğu ve Batı Türkistan’da hüküm sürmüş olan ilk Müslüman Türk hanedanı, hükümdarlarının unvanları arasında kuvvetli anlamındaki “kara” sözüne sıkça yer verdiklerinden Karahanlılar şeklinde isimlendirilmiştir. Ayrıca, Altay Türkleri’nde, dört renk (kara, kızıl, gök ve ak) dört yönü göstermek için kullanılırdı. Türkler, kara rengini kuzeyi gösteren bir tabir olarak kullanırlardı. Büyüklük ve yükseklik anlamına gelirdi. Bu kelimenin birleşmesinden türlü unvanlar meydana getirilmiş ve çeşitli anlamlarda kullanılmıştır. Mesela Karahan, Kara Ordu vs. gibi birleşmelerinde Büyük Baş manasında istimal edilmiştir.
  • 4. KARAHANLILAR Karahanlılar, Tanrı dağlarının kuzey ve güneyine yerleşmişler ve burada adlarıyla anılan bir devlet kurmuşlardı. Karahanlılar Devletinin kuruluş dönemi tarihleri çok iyi bilinmemektedir. Fakat 840 yılında kuruldukları tahmin edilmektedir. 1212 yılında da yıkılmışlardır. Uygur alfabesini kullanırlar ve Türkçe konuşurlardı. Orta Asya’dan gelen Yağma Türk boyu tarafından kurulmuşlardır. Türklerin yerleşik yaşama geçmeye başladıkları dönemde ilk ortaya çıkan Türk devleti Karahanlı Devletidir. Bölgenin Türkleşmesi ve İslamlaşmasında Karahanlı devletinin önemli rolü olmuştur. Oğuz boylarının Orta Asya’dan Ön Asya’ya geçiş bölgesinde kurulduğundan, birçok geçişlere ve seferlere neden olmuştur.
  • 5. KARAHANLILAR Karahanlılar’ın kurmuş oldukları devlet, tamamiyle Türk geleneklerine uyuyordu. Karahanlılar, bölgede göçebe boyları birleştirerek önemli bir siyasi birlik kurdular. Devletin başına çift hükümdar bulunuyordu. Fakat doğuda bulunan, devletin genel başkanı idi. Arslan Karahan’ın ortağı batıda otururdu. Bu iki baş hükümdardan başka daha dört alt hükümdar vardı. Bunlardan başka altı tane vekilleri bulunuyordu. Hakanlar ve vekilleri Karahanlı Hanedanı prensiydi. Bunların ayrı ayrı rütbeleri vardı, derece derece terfi ederek hepsi de baş olarak devlet başkanı Arslan Karahan’ı tanırlardı.
  • 6. KARAHANLILAR Askeri güç geniş ölçüde göçebe savaşçılara dayanmaktadır. Prensler kentlerde otursalar da soyun içinden çıktığı kavimlerin askerleri, savaşçı niteliklerini yitirmesinler diye prenslerin kentlerinin yakınında kurulan çadırlarda göçebe yasamı sürerler. Müslüman değillerdi. Karahanlılar’ın ilk namlı hükümdarları batıya hükmeden buğra Karahanlar olmuştur. Bunlardan ilki Bilge Kül Kadir Han idi. Bu han, komşusu olan Samanoğullarıyla uzun müddet mücadele etmek zorunda kaldı. Çünkü Samanoğulları, Maveraünnehir’i ellerine aldıktan sonra Karahanlılar’ın topraklarına saldırdılar ve bazı memleketlerini zaptettiler.
  • 7. KARAHANLILAR İlk Karahanlı hükümdarı Bilge Kül Kadır Han’dır. Onun iki oğlunu tanımaktayız: Bazîr Arslan ve Oğulcak Kadır Han. Bu ikincisinin zamanında yeğeni Satuk Buğra Han, 944/945’te Müslüman olduktan sonra Abdülkerim adını almıştır. Daha sonra da amcasına karşı giriştiği taht mücadelesini kazanıp Karahanlı hükümdarı olmuş ve hâkim olduğu bölgelerde İslâmiyeti resmi din ilan etmiştir. Bu sırada bölge halkı arasında da İslâmiyet belli oranda yayılmış, böylece Karahanlılar, bölgelerinde ilk, Türk dünyasında ikinci Türk-İslâm devleti olmuştur. Bu durumda Karahanlılar, hem Türk hem de İslam karakterini taşıyordu. Satuk Buğra Han’dan sonra tahta çıkan Karahanlı Hükümdarları da hem ülkelerinde hem de komşu ülkelerde İslâmiyetin yayılmasına çalışmıştı. Bu arada Samanîler, Gazneliler ve daha sonraki tarihlerde Selçuklularla da mücadeleleri olmuştur.
  • 8. ALİ TİGİN MESELESİ: Ali Tigin, Gazneli Mahmud’un Hindistan işleriyle uğraşmasından faydalanarak Maveraünnehir’e gelip yerleşmişti. Burayı zaptettikten sonra derhal hükümdarlığını da ilan etti (1027). Bu durum karşısında Yusuf Kadir Han’ın oğlu, Gazneli Mahmud’un yerine geçen oğlu Mesud’a başvurdu, Maveraünnehir’i Ali Tigin’den almasını rica etti. İkisi arasında Dabûsîye’de çok kanlı ve çetin bir meydan savaşı oldu. Hatta Altuntaş, ölecek derecede ağır bir yara aldı. Fakat ustalığı ve üstün askerî meziyetleri sayesinde Ali Tigin’i durdurmayı sağladı (1032). Ali Tigin ile Harezm’i istiklâle götürecek bir anlaşma yaptı. Ölen Altuntaş yerine geçen oğlu Harun, Ali Tigin ile Gazneli Mesud aleyhine bir anlaşma yaptı. Bu anlaşma ile Maveraünnehir’i aralarında paylaşıyorlardı. Fakat Ali Tigin’in ömrü bunun yürürlüğe girmesine vefa etmedi 1034 yılında öldü.
  • 9. KARAHANLILAR’IN İKİYE BÖLÜNMESİ Ali Tigin’in yerine geçen oğlu Yusuf, babasının Harun ile yaptığı antlaşmaya sadık kaldı. Selçuluklular, Ali Tigin’in amcalarının oğlu Yusuf Yabgu’yu öldürdüğüne kızarak dostları Harezm Valisi Harun’a sığındılar. Daha sonra da Tuğrul ve Çağrı beylerinin başkanlığında Maveraünnehir ve Horasan’ı ellerine geçirdiler. Bu durum Karahanlı ailesini birbirine düşürdü. Çarpışmalar 1042 yılına kadar sürdü. Aradaki bu düşmanlık nihayet Karahanlı Devletinin aynı tarihte kesin olarak ikiye bölünmesine sebep oldu. Karahanlı Devleti Doğu Karahanlılar ve Batı Karahanlılar diye iki kısma ayrıldı.
  • 10. KARAHANLILAR’IN İKİYE BÖLÜNMESİ Batı Karahanlıların devlet merkezli önceleri Özkent, daha sonra Semerkand oldu. Toprakları Batı Fergana ve civarıydı. Doğu Karahanlıların siyasî ve askerî merkezi Balasagun, dinî ve kültürel merkezi Kaşgâr idi. Sınırları Talas, İsficâb, Taşkent, Doğu Fergana, Yedisu, Yarkend, Hotan bölgelerini içine alıyordu. Batı Karahanlılar Devleti’ne 1212’de Harezmşahlar tarafından son verilmiş, Doğu Karahanlıları ise Karahitaylıların mücadelesi sonunda 1210/11’de yıkılmıştı. Bu arada 1141’den itibaren merkezi Özkent olmak üzere üçüncü bir Karahanlılar devleti kurulmuştu ki, 1212’den sonra ortadan kalkacak olan bu devlete Fergana Hanlığı ismi verilmiş idi.
  • 11. DOĞU KARAHANLILAR İki Karahanlı Devleti arasında sınır olarak Hocan kabul edildi. Bununla beraber bu sınır pek kesin değildi. Zaman zaman iki devlet asıl sınırın Siri – Derya ve Fergana olduğunu ileri sürerek birbirleriyle savaşmak zorunda kaldılar. Doğu Karahanlı Devletinde Türkçe, devlet dili olarak kullanılıyordu. Doğu Karahanlılar’ın başkenti eskiden olduğu gibi, Balasagun idi. Arslan Hakan burada oturuyordu. Ortak Han yani Buğra Hakan ise genel olarak Kaşgar ve Teraz’da ikamet ediyordu. Kaşgar, eskiden olduğu gibi, Doğu Karahanlılar zamanında da Karahanlılar’ın en büyük dinî merkezi olarak kaldı. Doğu Karahanlılar, ilk zamanlarında göçebe Türkmenler’le uğraştılar. Bunları yenerek bu Türkmenler’i Müslüman yaptılar. Karahanlılar, Büyük Selçuklular’ın kuvvetlenmesi üzerine, sınırlarını korumaya mecbur kaldılar.
  • 12. DOĞU KARAHANLILAR Alparslan, Karahanlılar üzerine açtığı bir sefer esnasında öldürüldü. Yerine geçen oğlu Melikşah 1089 da Maveraünnehir’e gelerek Doğu Karahanlılar’ı buyruğu altına aldı. Bazı prensler, Büyük Selçuklular’dan kurtulmaya çalıştılarsa da bir netice elde edemediler. Melikşah’ın ölümünden sonra, oğulları arasında çıkan taht kavgalarından faydalanarak, kısa bir müddet için egemenliğe kavuştular, fakat Sultan Sancar’ın başa geçmesi üzerine onu tanımak zorunda kaldılar.
  • 13. DOĞU KARAHANLILAR Sancar zamanında, Doğu Karahanlılar’a bağlı olan Karluklar, Arslan Kara Hakan’a karşı ayaklandılar. Arslan Kara Han bunlarla başa çıkamayınca yeni komşusu Karahitay Hükümdarı Kür Han’ı yardıma çağırdı. Kür Han, Karahanlılar ülkesine geldi, Balasagun’u işgal ederek burasını kurduğu Karahitay Devletine merkez yaptı (1130). Bu suretle Karahitaylılar’ın boyunduruğuna giren Doğu Karahanlılar, zaman zaman ayaklandılarsa da bir netice elde edemediler. Karahitay hükümdarı Tekin Güçlük (bazılarına göre Küçlük) Han, yanında esir bulunan Doğu Karahanlı prensini serbest bıraktı. Prens topladığı kuvvetlerle Kaşgar üzerine yürüdü. Fakat bu sırada Kaşgar’da bir kişi ayaklandı ve gelmekte olan prensi yakalayarak öldürdü. Doğu Karahanlı sülâlesinin son erkeği olan bu prensin öldürülmesiyle Doğu Karahanlı sülâlesi sona erdi (1211).
  • 14. BATI KARAHANLILAR Batı Karahanlıların ilk büyük kağanı Muhammed I’dir. O’nun dönemi ile ilgili bir olaya kaynaklarda rastlanmamıştır. Yerine geçen kardeşi İbrahim Kağan ise Batı Karahanlı devletinin en tanınmış hükümdarıdır. Kaynaklarda adı Tamgaç Han olarak geçen İbrahim Kağan, devletin tüm kurumlarını yeniden düzenleyerek adaletli bir yönetim kurmakla şöhret yapmıştır. Hırsızların kökünü kazır, halkın menfaatlerini korur, kasapların etlere koymuş olduğu fazla fiyatlara karşı açtığı mücadeleyi başarıyla sona erdirir. Daha sonra başa geçen oğlu Nasr ise Selçuklular ile savaşmak zorunda kaldı. Selçuklu hükümdarı Alp Arslan 200.000 kişilik bir ordu ile yeni bir sefer düzenledi ama bir saldırı sonucunda ölmesi bu seferin durmasına neden oldu.
  • 15. BATI KARAHANLILAR 1212 yılında Semerkand’da çıkan bir isyan sırasında bütün Harezmlilerin kılıçtan geçirilmeleri üzerine Harezmşah, Semerkand’ı kuşatarak zaptetti ve Osman esir alınarak idam olundu. Karahanlılar sülalesinden Hasan oğlu Hüseyin, 1140’lardan sonra Batıda Fergana’da bağımsız bir Karahanlı devleti daha kurmuştur ama Cengiz istilası ile bu devlet de ortadan kalkmıştır.
  • 16. KARAHANLILARDA KÜLTÜR VE EDEBİYAT Türk kültür ve medeniyeti ile İslâm kültür ve medeniyeti Karahanlılar döneminde karışıp kaynaşmaya başlamıştı. Bunun neticesinde yepyeni kültür ürünleri ortaya çıkmış; hatta Türkler İslâmiyeti kabulden sonra önceki döneme ait eserlerini bile İslâmileştirmişlerdi. Nitekim “Oğuz Destanı” bu durumun dikkat çekici bir örneğini oluşturur. Müslüman Türkler, yeni dinlerinin kabulü ile bu çevrede gelişen savaşları ve çeşitli olayları İslâmî destanlar şeklinde ortaya koymuşlardır. Divânu Lugati’t- Türk’te bu şekilde doğan destanlardan alınmış bazı parçalar bulunmaktadır. Bunların yanı sıra bu ilk İslâm dönemi ile ilgili daha yaygın destanlar da vardır. Bunlardan biri “Satuk Buğra Han Destanı”dır. “Manas Destanı” da Karahanlılar döneminin kahramanlık destanlarından biridir.
  • 17. KUTADGU BİLİG Kutadgu Bilig “Saadet veren Bilgi” anlamına gelir. Manzum bir eserdir. Diğer Uygurca metinlere göre, daha öz Türkçe olmakla birlikte, ilk defa bu eserle Arapça ve Farsça kelimeler Türk diline girmiştir. Bu eser günümüze kadar keşfedilen İslâmi Türk edebiyatı eserlerinin en eskisidir. Kutadgu Bilig, Balasagunlu Yusuf Has Hâcib’in 1070’te tamamlayarak dönemin Kaşgâr hükümdarı Ebu Ali al-Hasan’a takdim ettiği, devlet adamlarına ideal devlet idare sistemini öğretmeyi hedefleyen bir siyasetnamedir.
  • 18. KUTADGU BİLİG Kutadgu Bilig, bir siyâsetnâme niteliği taşımakla birlikte, Karahanlı devlet teşkilâtı hakkında çok değerli bilgiler vermektedir. Bu eser, aynı zamanda insanlara mutluluk yolunu gösterdiği için de nasihatname özelliğine sahiptir. Yusuf Has Hâcib, eserinde dört temsili kişiyi konuşturmuştur. Bunlar aynı zamanda da dört unsuru canlandırmaktadır. Bu dört kişi; Hükümdar (Kün-Toğdı), doğru yol ve adaleti, Vezir (Ay-Toldı), saadet ve devleti, Vezirin Oğlu (Öğdülmiş), akıl ve mantığı, Vezirin zahid kardeşi (odgurmış) ise, akıbeti temsil etmektedir.
  • 19. DİVÂNU LUGATİ’T-TÜRK Kaşgârlı Mahmud’un 1074’te tamamladıktan sonra Abbasî halifesine takdim etmiştir. Türk dilinin zenginliğini gösteren, her bakımdan mükemmel bir Türk kültürü ansiklopedisidir. Karahanlı prenslerinden olan Kaşgarlı Mahmud, Türk dilinin türlü lehçelerini merak etmiş, memleketini bırakarak, senelerce Türk illerini dolaşmış, Türk kavimlerinin lehçelerini incelemiş, daha sonra Bağdat’a gitmiştir. Burada Arapçayı öğrendikten sonra yabancılara Türk dilini öğretmek ve Türk dilinin güzelliğini belirtmek üzere meşhur Divan-ı Lugati’t-Türk’ü yazmıştır. Lûgat’taki Türkçe kelimelerin karşılığını Arapça vermiştir. Eserde ayrıca Türkler’in bulundukları yerler ve ilişki içinde oldukları millet ve ülkeleri gösteren bir Türk dünyası haritası bulunmaktadır. Bu eseri değerini bir kat daha arttırmaktadır.
  • 20. KARAHANLILARDA DEVLET İDARESİ Karahanlılar, Türk geleneklerine uygun olarak bir devlet kurmuşlardı. Tıpkı Hun Türkleri’nde ve Oğuzlar’da olduğu gibi bu idarede de sağ ve sol esas kabul edilmişti. Bundan ötürü, Karahanlılar, devlet ikiye bölünmeden ve Doğu – Batı diye ikiye ayrıldıktan sonra da “çift hükümdar” sistemine sadakat göstermişlerdir. Karahanlılar’ın uyguladığı bu devlet şekline göre, asıl devlet başkanı Doğu’ya hükmeden “Arslan Kara Han” idi. “Büyük Han” diye çağrılıyordu. Bunun ortağı ise batıda oturuyor ve “Buğra Han” adı veriliyordu. Arslan Kara Han öldüğü zaman yerine “Buğra Han” geçiyordu. Bu iki baş hükümdardan başka 4 alt kağan ile 6 hükümdar vekili vardı. Bunların ayrı ayrı rütbeleri vardı. Bunlardan biri ölünce veya yerinden atılınca bu kademelerde bulunanlar birer birer sadece terfi ediliyorlardı. Bunların hepsi de Karahanlı sülâlesine mensup prenslerdi. Karahanlılar’ın böyle bir devlet sistemi kurmaları, büyük hakanlığı ve diğer makamları elde etmek için aralarında sık sık çarpışmaların çıkmasına, dolayısıyla evvela devletin ikiye, sonra da yıkılmasına sebep olmuştur.
  • 21. KARAHANLILARDA HAKİMİYET ANLAYIŞI Türk hükümdarlarına idare etme hakkı Tanrı tarafından bir ilâhi lütuf olarak bağışlanmıştır. Bir başka söyleyişle hükümdar, Tanrı tarafından, kendisine kut (Yönetme yetkisi, yönetme kudreti, devlet, baht, iyi talih) verildiği için hükümdardır ve siyâsi iktidar hakkına sahiptir. Bu bakımdan da Türk kağanı âdeta göğün yeryüzündeki temsilcisi gibidir. Bu hakimiyet anlayışının Asya Hun Devleti zamanından beri, yüzyıllar boyunca Türk devlet idaresinin temel unsuru olarak kaldığı da bellidir. Karahanlılarda da aynı anlayışın varlığı açıkça görülmektedir. Bunun en güzel kanıtı da, Yusuf Hâs Hacib’in ünlü siyaset kitabına kut kelimesi ile ilgili olarak verdiği Kutadgu Bilig adıdır.
  • 23. A)HÜKÜMDARIN ÖZELLİKLERİ Yusuf Hâs Hacib, hakimiyet anlayışına uygun olarak, “Hükümdarın ilk önce asil soydan gelmesi lâzımdır.” der. Ona göre “Babası bey ise oğul bey doğar ve o da babası gibi bey olur”. Yine ona göre, insanın soyu, tohumu iyi ise, insan da iyi olarak doğar ve iyi doğduğu için baş köşeye (tör’e) geçer. Bu yüzdendir ki beylik kutsaldır ve aslı temizdir. Aslı temiz olan daima temizlik ister. Bu yüzden halkın da temiz olması lazımdır. Hükümdar, anasından doğarken beylikle doğup, görerek ve öğrenerek işlerin hangisinin daha iyi olduğunu bileceğinden, hükümdarlık beylerin işidir. Hükümdarlığın işini de beyler bilir.
  • 24. Yusuf’un sözlerinden anlaşıldığına göre hükümdar olabilen bir kimsede, şu özelliklerin bulunması gerekiyordu: 1-Cesaret ve Kahramanlık: Balasagunlu’ya göre iyi bir hükümdar cesur (alp), kahraman , kuvvetli olmalıdır. Çünkü hükümdar, ancak cesareti ile düşmana karşı koyabilir. 2-Erdemlilik: Eski Türkler’in, en az alplik ve bilgelik kadar değer verdikleri ve hükümdarlarında görmek istedikleri bir başka özellik de erdemli olmak idi.
  • 25. 3-Akıllılık ve Bilgelik: Yusuf’a göre hükümdarlar bilgi ile halka baş oldular, devletin ve milletin işlerini de akıl ve bilgi ile idaregeldiler. Bu bakımdan hükümdarlar her zaman akıllı ve bilgili olmalıdır. Zira, bilgili, akıllı ve hakîm (bilge) hükümdarın, her iki dünyada da makamı yüksek olur. Balasagunlu, hükümdarın bilgili olmasına o kadar önem vermiştir ki, ona göre bey âdeta bilgi ile bağlantılı bir kelimedir. Ayrıca hükümdarın bilgili olduğu kadar akıllı da olması lâzım gelir. Ancak akıllı olmak kadar aklın kıymetini bilmek de önemlidir. Zira her türlü iyilik akıldan gelir. Akıllı insan büyüktür, akıl insan için bin türlü faziletin başıdır. Bey, memleket işlerini ve kanunları bilgi ile ele alır, akıl ile yürütür. Demek ki bilgi olmadan aklın tek başına büyük bir de önemi yoktur. Dolayısıyla iyi bir hükümdar halkı asıl bilgi ile elinde tutmalıdır. Zira, bilgi olmazsa akıl tek başına pek işe yaramaz.
  • 26. B)HÜKÜMDARIN GÖREVLERİ 1-Halkı Refah İçinde Yaşatmak: Genellikle halkı doyurup giydirmek olarak da ifade edilen bu görev, Türk hükümdarlarının, yerine gelmesine en çok dikkat ve ihtimam ettikleri vazifelerin başında gelmiştir. 2-Törü’yü (kanunları) Düzenleyip Uygulayarak Dirlik ve Düzenliğini Sağlamak, Adaleti Temin Etmek: Toplumun sadece refah içinde yaşaması değil, aynı zamanda dirlik ve düzen içinde yaşaması da gerekiyordu. Bu da ancak iyi kanunlar koyup, bunları âdil bir şekilde uygulamakla mümkün olabilirdi. İşte, bunun içindir ki “Türklerde “il”, yani devlet ile “törü” beraber söyleyen ve birbirlerinden hiç ayrılmayan en önemli iki kurum idiler. Devlet ile hukuk, bir devlet yönetiminde yan yana gidiyorlardı.”
  • 27. 3-Savaş Gücü ile Devleti Düzen İçinde Bulundurmak ve Fetihler Yapmak: Tarihi geleneğe uygun olarak Karahanlı hükümdarlarının en önemli vazifelerindendi. Bütün eski Türk Devletleri’nde olduğu gibi, Karahanlılar’da da devletin temeli savaş gücüne dayanıyordu. Gerek devletin kuruluşu, gerekse âsâyiş ve düzenin sağlanması silah gücüne bağlıydı. Yusuf Hâs Hacib’in “eğer ülke tutulursa kılıç ile tutulur, eğer ülkeye hükmetmek icabederse kalem ile edilir.” demesi şüphesiz bu anlayışın bir ifadesidir. Ancak, görülüyor ki sadece ülke tutmak vasıtası olan kılıç da tek başına bir anlam ifade etmemekte, bunun kalem ile birlikte bulunması önem taşımaktadır.
  • 28. Yusuf’un görüşlerine göre: 1. Hükümdarların tebaasına karşı,  Paranın istikrarını, daha doğrusu ekonomik istikrarı sağlamak, hayat pahalılığı yüzünden geçim sıkıntısı yaratmamak,  İyi kanun koyup bunları eşitlik adaletle uygulayarak zorbalık ve kargaşaya engel olmak,  Ülke içinde dirlik ve düzenliği temin ile, huzur ve güven içinde yaşanmasını sağlamak, Gibi mükellefiyetlerle yükümlü oldukları ve raiyyetin bu haklarını ödemeleri gerektiği anlaşılmaktadır. 2. Buna karşılık reaya da hükümdara karşı,  Kölelikten yetişme biri dahi olsa, hükümdarın emir ve fermanlarına mutlak itaat etmek,  Hazine hakkı olan vergiyi veya öteki devlet alacaklarını zamanında ödemek,  Hükümdarın dostuna dost, düşmanını da düşman bilmek ve bunun gereği olan görevleri yerine getirmek, İle mükellefti ve bu hususların yerine getirilmesi ile de reaya, hükümdarının hakkını ödemiş oluyordu.
  • 29. ASKERÎ TEŞKİLAT Türkler, ordu-millet olma niteliğini hemen bütün tarihleri boyunca devam ettirmişlerdir. Bu yüzden de eski Türk siyasî kuruluşlarının asıl karakteri askerî olmuştur. İşte bu karakterin geniş ölçüde, incelememize konu olan dönemde Karahanlılarda da devam ettiği kesindir. Karahanlılar, askerî bir devlet kurduklarından orduları çok düzenli ve disiplinli idi. Ordunun çekirdeğini, Karahanlı sülâlesinin mensup olduğu Karluk ve Çiğil boylarından toplanan erler teşkil ediyordu. Karahanlı ordusu şehirler civarına kurulan çadırlarda yaşarlardı. Fakat zamanla, Karahanlılar’ın Maveraünnehir’e ve kısmen Horasan’a yerleşmeleri neticesinde bu düzen bozulmaya başlamış, askerler şehirlere yerleştirilmişlerdir.
  • 30. ASKERÎ TEŞKİLAT Ordudaki erlerin sayısını, yiyeceklerini ve giyeceklerini göstermek üzere düzgün defterler tutulurdu. Ordunun komutanı subaşı idi. Han’ın bayrağı al renkli ipek kumaştan yapılır ve dokuz tane idi. Han’ın başında, hükümdarlık alâmeti olmak üzere, al renkli ipekten yapılmış bir şemsiye tutulurdu. Ordunun muzikası, ayrıca düzgün posta teşkilâtı mevcuttu.
  • 31. KARAHANLI ORDUSUNU MEYDANA GETİREN UNSURLAR Karahanlı ordusunun başlıca; a) Saray Muhafızları, b) Hassa Ordusu, c) Hânedan Mensupları ile valilerin ve öteki devlet adamlarının kuvvetleri, d) Devlete bağlı Çiğil, Karluk, Uğrak vb. Türk boy veya budunlarının kuvvetleri, Gibi dört önemli unsurlardan meydana geldiği bilinmektedir.
  • 32. KARAHANLILARIN KAĞANLARI A)KARAHANLILAR’IN BÜYÜK-KAĞANLARI 1. Kül Bilge Han (840-?) 2. Bazır Han (?-920?) 3. Abdülkerim Satuk Buğra Han (920?- 959=39?) 4. Baytaş Musa Han (959- ) 5. Ali Han ( -998) 6. I. Ahmed Han (998-1017=19) 7. Mansur Han (1017-1024=7) 8. II. Ahmed Han (1024-1026=2) 9. Yusuf Han (1026-1032=6) B)KARAHANLILAR’IN DOĞU-KAĞANLARI 1. Süleyman Han (1032-1056=24) 2. I. Muhammed Han (1056-1057=1) 3. I. İbrahim Han (1057-1059=2) 4. Mahmud Han (1059-1075=17) 5. Ömer Han (1075) 6. Hasan Han (1075-1103=28) 7. Ahmed Han (1103-1129=26) 8. II. İbrahim Han (1129-1159=30) 9. II. Muhammed Han (1159- ) 10. Yusuf Han ( -1205) 11. III. Muhammed Han (1205-1210=5)
  • 33. C)KARAHANLILAR’IN BATI KAĞANLARI 1. I. Muhammed Han (1042-1053=11) 2. I. İbrahim Han (1053-1068=15) 3. I. Nasr Han (1068-1080=12) 4. Hızır Han (1080-1081?=1?) 5. I. Ahmed Han (1081?-1089=15) 6. Yakub Han (1089) 7. I.Mes’ud Han (1095-197=2) 8. Süleyman Han (1097) 9. I. Mahmud Han (1097-1099=2) 10. Cibrâil Han (1099-1102=3) 11. II. Muhammed Han (1102-1132=30) 12. II. İbrahim Han (1132) 13. II. Mahmud Han (1132-1141=9) 14. III. İbrahim Han (1141-1156=15) 15. Ali Han (1156-1160=4) 16. II. Mes’ud Han (1160-1178=18) 17. IV. İbrahim Han (1178-1204=26) 18. Osman Han (1204-1212=8
  • 34. D) KARAHANLILAR’IN FERGANA KAĞANLARI 1. Hüseyin Han (1141-1156=15) 2. Mahmud Han (1156=1165=9) 3. (IV.) İbrahim Han (1165-1178=13) 4. Nasr Han (1178-1182=4) 5. Muhammed Han (1182-1184=2) 6. Celâlüddin Han (1184- ) 7. Hüsâmüddin Han 8. İmâmüddin Han ( -1212) 9. I. Arslan Han (1212- ) 10. II. Arslan Han ( -1222) 11. Muhammed Sevinç Kutluğ Arslan Han (1222- )
  • 35. KAYNAKÇA  BÜYÜK TÜRKİYE TARİHİ - YILMAZ ÖZTUNA  İLK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLERİ - ÇAĞATAY ULUÇAY  İSLAM TARİHİ VE MEDENİYETİ - EDİTÖR - PROF. DR. AHMET GÜNER  KARAHANLI DEVLET TEŞKİLATI - PROF. DR. REŞAT GENÇ  MÜSLÜMAN - TÜRK DEVLETLERİ TARİHİ - PROF.DR.ERDOĞAN MERÇİL  TÜRK DEVLETLERİ - DOÇ.DR.ANIL ÇEÇEN  TÜRK TARİHİ VE KÜLTÜRÜ - EDİTÖR - PROF. DR. CEMİL ÖZTÜRK