2. DCIS- Tanım
Meme duktuslarındaki epitelyal hücrelerin bazal
membran invazyonu yapmadan anormal proliferasyonları
sonrasında oluşan malin lezyonlardır
3. DCIS- İnsidans
Mamografi taramasından önce meme kanserlerinin
%5’ini oluştururken, mamografi taramalarının
yaygınlaşmasından sonra %15-30’unu oluşturmaktadır.
Ortalama görülme yaşı 49-69 arasındadır.
İnvaziv meme kanseri için risk faktörüdür
Meme kanserine spesifik ölüm 10 yılda %2
Bazı formları daha agresif davranış gösterir
Yüksek grad/komedo histoloji
4. DCIS- İnsidans
Virnig BA, et al. J Natl Cancer Inst 2010;102:170-8
5. DCIS-Risk Faktörü
Beyaz ırkta, afro-amerikan ve hispanik ırka göre daha fazla
risk vardır.
Aile hikayesi olan ve BRCA taşıyıcılarında risk artmıştır.
Meme dansitesinde artışla risk artmaktadır.
BMI ile ilişkisi tespit edilmemiştir (İnv tm de ilişki +)
HRT kullanımı ile ilişkisinde randomize çalışmalar
doğrulamasa da gözlem çalışmalarında risk artmaktadır
(inv tm de kesin risk artışı mevcut)
Hiç doğum yapmamış veya geç doğum yapmışlarda risk
artmaktadır.
Virnig B. JNCI, 2010: 102(3).
6. Önleyici Tedavi
NSABP P-1
Meme kanseri için artmış risk grubundaki kadınlar
13.338 hasta
Tam vs plasebo
7. yılda
İnvazif kanser
%4.2 vs %2.5
Non invazif kanser
%1.5 vs %1.0
6
Fisher B, et al. J Natl Cancer Inst 2006;97:1652-62
7. Önleyici Tedavi
IBIS-I çalışması
Meme kanseri için artmış
risk grubundaki kadınlar
7145 hasta
Tam vs plasebo
Takip süresi:96 ay
DCIS risk azalması: %37
8. Önleyici Tedavi
Royal Marsden çalışması
Meme kanseri için artmış risk grubundaki kadınlar
2508 hasta
Tam vs plasebo
Mediyan takip:13 yıl
Tamoxifen kolunda istatiksel anlama kavuşmayan
risk azalması mevcut.
9. Önleyici Tedavi
NSABP P-2 (STAR) çalışması
184460 kişi çalışma için taranmış.
19747 kişi çalışmaya alıjnmış (Gail skoru >1,66)
Tamoksifen vs raloxifen (5 yıl)
10. Endokrin Tedavi
NSABP B-17
818 DCIS hastası dahil edilmiş.
Randomizasyon: Lumpektomi vs Lumpektomi +RT
Takip süresi: 8 yıl
Sonuç:
invaziv meme karsinomu gelişme riski %13.4 vs %3.9
8 yıllık meme kanseri mortalitesi %1.7
RT ilavesi ipsilateral meme olayını azaltmıştır (invaziv-non
invaziv)
Fisher B. Semin Oncol 28. 2001
11. Endokrin Tedavi
NSABP B-24
1804 lumpektomi +RT uygulanmış DCIS hastası
Takip süresi: 74 ay
Randomizasyon: Tamoxifen ( 5 yıl) vs Plasebo
Sonuç:
Meme kanseri %8.2 vs %13.4
İnvaziv meme ca %4.1 vs %7.2
Non-invaziv meme ca riski azalmış ancak
istatistiksel fark yok.
Genel sağkalım farkı yok
11
Fisher B, et al. Lancet 1999;353:1993-2000
12. Endokrin Tedavi
NSABP B-17 ve B-24 kombine uzun dönem
sonuçları
Median takip süresi: 207 ay
Toplam 490 İLMT gelişimi mevcut. %53’ü invaziv.
RT ilavesi ipsilateral invaziv tm gelişimini %52 oranında
Lum ve RT’ye tamoxifen ilavesi ipsilateral invaziv tm
gelişimini %32 oranında azaltır.
Wapnir IL. J Natl Cancer İnst. 2011
13. Endokrin Tedavi
UK/ANZ çalışması
1701 hasta, 2x2 faktöriyel dizayn
Eksizyon
Eksizyon + RT
Eksizyon + Tam
Eksizyon + RT + Tam
Ortanca takip süresi:12 yıl
Toplam 367 olay (163 invaziv, 197 DCIS)
Sonuç:
RT ipsilateral meme olayı riskini azaltıyor (inv ve non-inv)
RT kontralateral meme olayı riskini azaltmıyor.
Tam. Meme olayı rekürrensini azaltmaktadır. (ipsilat DCIS,
kontrl. tümör). Ancak ipsil. İnvaziv tm riskinde azalma13yok.
Cuzick J. Lancet Oncol 2011.
14. Tedavi
Aromataz inhibitörü
4560 postmenapozal kadın hasta.
Exemestane (5 yıl) vs plasebo
Median takip: 35 ay
Sonuç:
İnvaziv meme kanseri gelişme riski exemestane ile %65
azalmaktadır (11 vakaya 32 vaka)
Tüm olay (inv ve DCIS) riski %0.35 vs %0.77.
Goss PE. N Eng J Med. 2011
15.
16. Adjuvan trastuzumab
Bazı DCIS hastalarında HER2 overexpresyonu izlenmektedir.
Yale-New Haven Hospital retrospektif verilerine göre ER
durumu ile HER2 overexpresyonu arasında ilişki mevcuttur.
255 DCIS hastası incelendiğinde HER2 pozitif hastaların
%60’ı ER negatif olarak tespit edilmiştir.
Hollanda verilerine göre DCIS’lı hastaların %42’sinde HER2
over expresyonu vardır.
HER2 pozitifliği large cell ve komedo alt tiplerinde daha fazla
izlenmektedir.
Claus EB. Exp Mol Pathol. 70, 2001
Van de Vijver. N Eng J Med. 1988
19. LCIS- Tanım
Terminal duktus ve lobül epitelinden köken alan non
invazif lezyonlardır
İlk kez Foote ve Stewart tanımlamış (1941)
Lobüler neoplazi
Atipik lobüler hiperplazi
LCIS
Genelde başka nedenlerle yapılan biyopsilerde
insidental olarak saptanır
Palpabl değildir, mammografide bulgu vermez
Bilateral invazif karsinom için bir prediktördür
19
20. LCIS- İnsidans
Gerçek insidansı bilinmemektedir
Çalışmalarda malin olmayan meme biyopsilerinin
%0.5-%3.8’i
Ortalama görülme yaşı:40-50 (DCIS’tan erken)
İnsidans: Premenopoz > postmenopoz
İnvazif karsinom riski
Yıllık %1 artar
Yaşam boyu %20-30
Pleomorfik tipte (PLCIS) risk daha fazla
Vakaların %50-60’ında multifokal,
20
%23-35’inde bilateral
21. LCIS- Özellik
LCIS tipik olarak İHC boyamada ER ve PR pozitif ve
HER2 negatiftir.
Karakteristik olarak E-cadherin boyanması yetersizdir.
22. LCIS- Kemoprevansiyon
NSABP P-1 çalışması
Plasebo kontrollü randomize çalışma
Tamoksifen vs plasebo
Median takip süresi: 54 ay
Tamoksifen meme kanseri riskini %49 azaltıyor.
826 LCIS hikayesi olan hastada plasebo kolunda 18 ve
tamoksifen kolunda 8 invaziv meme kanseri tespit
edilmiştir. (Fark var ancak istatiksel olarak anlamı yok).
23. LCIS- Kemoprevansiyon
NSABP P-2 (STAR) çalışması
Randomize çalışma
Tamoxifen vs raloxifen
893 LCIS hikayesi olan hastada raloxifen ile tamoxifen
kollarında invaziv kanser gelişim riski benzer tespit
edilmiştir.