2. Tanım
• Çocuğa bir yetişkin tarafından, cinsel haz almak amacıyla uygulanan her türlü eylem
cinsel istismar olarak tanımlanmaktadır.
DSÖ, çocukta cinsel istismarı; “bir çocuğun tam olarak algılamadığı, yeterli bilgi ve
gelişim düzeyine sahip olmadığı için rıza veremeyeceği ya da kanunlara, toplumun sosyal
tabularına uymayan herhangi bir seksüel aktivite içerisinde yer alması” olarak,
NCCAN (Amerikan Ulusal Çocuk İstismarı ve İhmali Merkezi) ise; “çocuk ve erişkin
arasındaki temas ve ilişkinin, o erişkinin veya başka birinin seksüel uyarımı için
kullanılması” olarak tanımlamakta, başka bir çocuğun diğeri üzerinde belirgin bir gücü veya
kontrolü söz konusuysa veya bariz bir yaş farkı varsa da gerçekleşeceği belirtilmektedir
3. TCK’ya Göre Cinsel İstismar
• Cinsel istismar deyiminden;
a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin
hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan
çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,
b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen
başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar anlaşılır
4. TCK
103
• Çocuğu cinsel yönden istismar
eden kişi – 8/15 yıl 10 yıldan aşağı
olamaz.
• Cinsel istismarın sarkıntılık
düzeyinde kalması halinde – 3/8
yıl 5 yıldan aşağı olamaz.
• Cinsel istismarın vücuda organ
veya sair bir cisim sokulması
suretiyle – 16 yıl 18 yıldan aşağı
olamaz.
• Mağdur 12 yaşını doldurmamışsa.
104
• Cebir, tehdit ve hile olmaksızın. On
beş yaşını bitirmiş olan çocukla
cinsel ilişkide bulunan kişi;
şikayet üzerine – 2/5 yıl
• Suçun mağdur ile arasında
evlenme yasağı bulunan kişi
tarafından işlenmesi halinde,
şikayet aranmaksızın – 10/15 yıl.
105
• Bir kimseyi cinsel amaçlı taciz eden
kişi hakkında, mağdurun şikayet
üzerine – 3ay/2yıl
• Çocuğa karşı işlenmesi halinde 6ay-
3yıl
5. Neden yaşa göre farklılık var?
• Kanun koyucu, suçun mağdur üzerinde yaratacağı etkileri dikkate alarak
yaptığı ayrımda; on beş yaşın altındaki çocukların yeterli psikolojik ve
fiziki olgunluğa ulaşmamış olmaları nedeniyle kendilerine yönelik yapılan
cinsel davranışların anlamını ve ağırlığını idrak etmelerinin mümkün
olmadığını ve bunların cinsel davranışlara ilişkin rızalarının geçersiz
olduğunu kabul etmiştir. Bu suretle kanun koyucu on beş yaşın altındaki
çocukları mutlak bir koruma altına almıştır.
6. Görülme Sıklığı
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre;
•Kız çocuklarının %20’si, erkek çocukların %10’u
•Toplamda 150 milyon kız çocuk, 73 milyon erkek çocuk
•8 kadından biri 14 yaşından önce, 6 kadından biri 18 yaşından önce
Amerikan Suç Önleme Komitesi verilerine göre;
1 milyon Amerikalı ensest mağduru, her yıl 16.000 yeni vaka
UNICEF verilerine göre de;
2006’da 0-17 yaş aralığına bakıldığında, cinsel istismar %42,5 iken, 2018’de %58,8’e
yükseldiği ve çocuk istismarı olaylarında bir azalmanın olmadığı gözlenmektedir.
7.
8. FİZİKSEL BULGULAR
• Yürüme ve oturmada zorluk çekme
• Yırtılmış, lekeli veya kanlı iç çamaşırları
• Genital bölgede acı, şişkinlik, kızarıklık, kanama ya da kaşıntı
• İdrar yaparken acı çekme
• Genital bölgenin dışında bereler, kanama ya da yırtılmalar olması
• Cinsel yolla bulaşan hastalık
9. FİZİKSEL BULGULAR
• Marmara Üniversitesinde yapılan bir çalışmada; genital muayene yapılan
82 olgunun %54’ünde, anal muayene yapılan 105 olgunun %79’unda
herhangi bir patolojik bulgu saptanmamış.
• Muğla Sıktı Koçman Üniversitesinde yapılan bir çalışmada; muayene
edilen 102 olgunun %88’inde genital bölge dışında, %75’inde genital
bölgede yeni travmatik bulgu saptanmamış.
10. Cinsel İstismara Dair İp Uçları
• Geçerli bir mazeret ortaya koymadan akraba, komşu veya aile dostu gibi
belirli birinin bulunabileceği bir eve gitmeyi reddetme
• Okulda başarısında düşme ya da beklenmedik zorluklar
• Uyku ve yeme alışkanlıklarında değişiklikler, bozulmalar
• İnsanlara güvensizlik, tedirgin tutum
• Evden kaçma
• Kendine zarar verme ve intihar girişimleri
11. Cinsel İstismara Dair İp Uçları
• Diğer kişilerin ya da kendi vücutları ile ilgili alışılmadık ve abartılı
derecede ilgi gösterme
• Uygun olmayan cinsel oyunlar veya ileri derecede cinsel bilgi sahibi olma
ve rastgele cinsel ilişki kurma
• İçe kapanma ya da dışa vurumcu davranışlar
• Psikopatolojik bozukluklar
13. Bebeklik - 4 Yaş
● İdrar veya kaka kaçırma
● Cinsel içerikli sözcüklerde artma
● Cinsel organları ile aşırı fiziksel uğraş
● Oyunlarında cinsel içeriğin fazlalığı (cinsel eylemlerin diğer çocuklarla veya bebeklerle
taklit edilmesi )
● Uyku bozuklukları
● Okul öncesi çocukların bilişsel ve dil gelişiminin yeterli olmaması nedeniyle
değerlendirilmeleri güçtür.
● Bu tür yaşantıları simgesel oyunlarla açığa çıkarmak mümkün olabilir.
14. 4 - 6 Yaş
● Korkular (yetişkinlerden, özellikle erkeklerden aşırı derecede korkma),
bedenine dokunulmasına şiddetli tepki verme
● Uyku bozuklukları, gece korkusu, gece kabusu
● Cinsel içerikli sözcük ve davranışlarda artma (cinsel organları gösterme,
cinsel organları ile aşırı fiziksel uğraş veya açık masturbasyon)
● Cinsel ilişkiyi ayrıntılı bilme (cinsel ilişkiye tanık olma veya katılmadan
kuşkulanılmalıdır)
15. 7 - 12 Yaş
● Okul başarısında düşme
● Korkular (özellikle yetişkinlerden)
● Depresif belirtiler
● Travma sonrası stres bozukluğu belirtileri
● Yaşa uygun olmayan davranışlarda artma (anne ya da abla davranışı gösterme)
● Cinsel konularla aşırı uğraşma, cinsel saldırganlık (başkalarını cinsel ilişkiye
zorlama)
● Aşırı veya açık masturbasyon
16. Ergenlerde
● Evden kaçma veya eve gitmede isteksizlik
● Duygulanımda dalgalanma
● Kendine zarar verme, intihar girişimleri
● İlaç ve alkol kötüye kullanımı
● Uygunsuz cinsel davranışlar (flörte erken başlama, kışkırtıcılık, seçkisiz
cinsellik)
● Davranım bozuklukları (okuldan ve evden kaçma, yalan söyleme, çalma
ve saldırgan davranışlar)
17. Sonuçları etkileyen faktörler
• İstismarın türü, şiddeti, istismarcıların sayısı
• Tekrarlayan ve uzun süren istismara maruz kalmak
• Çocuğun istismara uğradığında içinde bulunduğu gelişimsel dönem
• İstismarcının çocuğun güven duyduğu bir kişi olması
• Kişilik özellikleri (Baş etme becerileri, benlik değeri)
• Geçmişte yaşanmış travmalar
• İstismarın aile içinde ya da yaşanan kültürde “normal” olarak görülmesi
18. Sonuçları etkileyen faktörler
• Çocuğun olayı paylaştığı kişiler ve bu kişilerin verdiği yanıtlar
• Çocuğun aile bireyleri tarafından sevildiğini bilmesi
• Anne-çocuk ilişkisinin niteliği ve bağlanma şekli
• Çocuğun kardeşleri, arkadaşları, öğretmenleri gibi yakın çevresi ile iyi ve
olumlu ilişki içinde olması
• Çocuğun ilişkilerinde olumsuz duygusal tepkileri olduğunda bile kabul
görmesi, desteklenmesi iyi iletişim kurulması
19. İstismara uğrayan çocuklarla yapılan
görüşmelerde sıklıkla görülenler
● Öfke, kızgınlık, saldırganlık
● Korku
● Çaresizlik
● Edinilen becerilerde gerileme
● İzolasyon ve yabancılaşma
● Erkek olmayla eşleşen
davranışlarda aşırılık
● Akran ilişkilerinde bozulma
● İnsanlara ait duygu, düşünce ve
algı sisteminde çarpıklık
● Kendilik gelişiminde sorunlar
● Cinselliğe ilişkin sorunlar
● Kendini suçlama ve utanç
● Aşağılık duygusu
20. Cinsel istismar mağdurlarında ruh sağlığı
merkezlerinde yapılan değerlendirmelerde
sıklıkla görülen ruhsal bozukluklar
● Akut stres bozukluğu
● Travma sonrası stres bozukluğu
● Depresyon
● Anksiyete bozuklukları
● Dissosiyatif bozukluklar
● Yıkıcı Davranış Bozuklukları
● Kendine zarar verici davranışlar
● Borderline Kişilik Bozukluğu
● Alkol/madde Bağımlılığı
● Cinsel bozukluklar
● Uyku bozuklukları
● İntihar düşüncesi, intihar girişimi
21. Psikopatoloji Görülme Sıklığı
• Ondokuz Mayıs Ünv., 2006-2012 yılları arasında cinsel istismara uğradığı
gerekçesiyle adli psikiyatrik değerlendirmesi yapılan çocukların
%62,1’inde psikopatoloji saptanmıştır. (Aydın ve ark. 2015)
• Gazi Ünv., 2011-2012 yılları arasında, 107 çocuğun %77,6’sında
psikopatoloji saptanmıştır. (Ayraler Taner ve ark. 2015)
• Kocaeli Ünv., 2013 yılında, 50 çocuğun %84’ünde ruhsal bozukluk
saptanmıştır. (Yanal 2013)
22. İstismara maruz kalmış bir
çocukla görüşürken
• İlişki kurma
• Çocuğun yaşına ve gelişimine
uygun görüşme
• Olayın ne olduğunu anlama
• Kapanış
Görüşme Planı
• İhmal ve istismarı tanımlamak
• Bütüncül yaklaşım
• Tekrar travmatize olmasını
engellemek
• Gerekli tedbirler
• Destek, yönlendirme
23. Öneriler
● Masanın arkasına oturmayın.
● Sakince dinleyin ve soru sormada acele etmeyin.
● Çocuğun dilinden konuşun.
● Yaşadığı olayı anlatmaya cesaretlendirin.
● Görüntü, ses ve yazı ile kaydedin.
● Gizlilik ilkesini açıkça konuşun.
● Çocuktan izin almadan ona dokunmayın.
24. Öneriler
● Çocuğa her şeyin daha iyi olacağına dair sözler vermeyin.
● Kimseye söylemeyeceğinize dair söz vermeyin.
● İstismarı yetkili bir kişiye bildirmek için “mantıklı kuşkular” yeterlidir.
25.
26. Çocuk İzlem Merkezleri
• Cinsel istismar şüphesi olan çocuğun beyanının
alınması,
• Muayenesinin yapılması,
• Aile görüşmesinin yapılması,
• Raporunun hazırlanması için gereken personel ve
ekipmanın bulunduğu,
• İşlemlerin her aşamada çocuğun yüksek yararı
gözetilerek yürütüldüğü bir merkezdir.
27.
28.
29.
30. Çocuğa yönelik istismarın farkına
varılamamasının nedenleri
• Çocuğa yönelik fiziksel istismarın faillerinin %75’i ebeveynler, %15’i
diğer akrabalarıdır. Bu nedenle, çocuğu sağlık kuruluşuna getiren kişi,
aynı zamanda çocuğa şiddet uygulayan kişi olabilir. Şiddet uygulayan kişi,
çocuktaki fiziksel hasarın nedenini anlatırken, istismarı gizlemeye çalışır.
• Toplumun aile ve cinsellikle ilgili tabulaşmış düşüncelerinin olması,
çocukların yaşadıkları istismarı kimseyle paylaşamamalarına ve sessiz
kalmalarına yol açar. “Aile kutsaldır”, “Cinsellik ayıptır”, “Büyük sözü
dinlenir” gibi toplumsal ahlaki söylemler istismara maruz kalan çocuğu
susturur, şiddet uygulayan kişiyi ise güçlendirir.
31. Çocuğa yönelik istismarın farkına
varılamamasının nedenleri
• Şiddet uygulayan kişi, çocuğun sessiz kalması için çocuğa baskı uygulayabilir.
• Çocuk, yaşadıklarını anlatırsa, şiddet uygulayan kişi tarafından
cezalandırılmaktan korkabilir.
• Çocuk, istismar nedeniyle kendini suçlu hissedebilir. İstismarın, hak ettiği bir
ceza olduğunu ve kendi davranışlarının bir sonucu olduğunu düşünebilir.
• Şiddet uygulayan kişi, çocuğu etkilemek ve yönlendirmek için çocuğun kendini
özel hissetmesini sağlamaya çalışabilir. Çocukla ilgilenir, iltifat eder, çocuğun
ihtiyaçlarını önemsiyormuş gibi davranabilir. Bu nedenle, çocuğun kafası karışır
32. Çocuğa yönelik istismarın farkına
varılamamasının nedenleri
• İstismar, çocuğun içine kapanmasına neden olabilir. Dışarıdan gözlemlendiğinde
çocukta belirgin şekilde olumsuz/problemli davranış ve tutumlar görülmeyebilir.
Bu durumda, çocuğa bakmakla yükümlü olan veya çocukla çalışan yetişkinler
(öğretmen, rehber öğretmen, sosyal hizmet uzmanı, psikolog, pedagog vb.),
çocuğun istismara maruz kaldığını düşünmeyebilirler, çocuğun içine
kapanıklığını doğru yorumlamayabilirler.
• İstismara maruz kalmış bir çocukla çalışan yetişkinlerin istismarı tanıyabilecek
yeterli farkındalıkları ve eğitimleri olmayabilir, bağlı oldukları kurumun süreci
doğru işleteceğine güven duymayabilirler veya toplum, aile, cinsellik
konularında sahip oldukları tabuları nedeniyle istismarı görmezden gelebilirler,
çocuktan yana davranmayabilirler.
35. Çocuk ile Medya Arasındaki İlişki
Son yıllarda çocuklara yönelik cinsel istismar haberleri gerek yazılı gerek
görsel basında oldukça fazla yer almaktadır ve etki alanı oldukça geniş olan
medyanın bu konuya bakış açısı önem arz etmektedir. Bunun yanında çocuk,
çocuk hakları ve medya kavramlarının ekseni çok geniştir ve iki ana açıdan
ele alınması gerekli bir konudur;
• Medyanın çocuğa bakış açısı ve ilgisi
• Çocuğun medyaya erişimi
36. 2019 yılında yayımlanan bir çalışmaya
göre 142 gazete başlığı analizi sonucunda;
• Çocukların medya tarafından sessiz, edilgen, mağdur ve dolaylı bir şekilde
kurban olarak temsil edildikleri,
• Çocuk bedeni ve çocuk gelin söylemlerinin de gazete başlıklarında yer
aldığı,
• Her 4 gazete başlığından birinde çocuk tecavüzü gibi ifadelerin doğrudan
kullanıldığı,
• Yaklaşık her 6 gazete başlığından birinde verilen cezalara vurgu yapıldığı
gözlenmiştir.
37. Bu çalışmada göze çarpan en
önemli noktalardan birisi ise
çocuğun sessiz ve suskun olmasına
vurgudur!
Çocuğu pasif gösteren ve tam olarak
bir birey gibi göstermeyen bu
yaklaşım problemleri de beraberinde
getirebilmektedir. Medyanın
istismarın sonlanmasına katkıda
bulunabileceği gerçeği ve
aydınlatma yükümlülüğünü yerine
getirme noktasında da özenli
davranılmadığı gözlenmiştir.
39. Çocukların Medya Araçlarına Kolayca
Ulaşması
Ailelerin daha dikkatli olması gereken bu noktada çarpıcı bir çalışma
gözlenmektedir;
• Bir kısım çocuk pornografi sitelerinde kullanılan resimlerin ailelerin sosyal
medyada paylaştıkları resimlerin olduğu saptanmıştır. İstismar mağduru
çocukların, faillerle tanışma şekillerinde sosyal medyanın ağırlığı
artmaktadır.
40. Aileler Tarafından Dikkat Edilmesi Gerekenler
• Medya okuryazarlığı eğitimi verilmeli
• Sosyal medya kullanımı hakkında bilinçlendirilmeli
• Cinsel konular tabu olmaktan çıkarılarak çocuklarla doğru ve gerekli
bilgiler paylaşılabilmeli
• Sağlıklı iletişim kurmaya yönelik eğitimler verilmeli