SlideShare ist ein Scribd-Unternehmen logo
1 von 40
Katalog Kayıtları için Konu Başlığı Seçiminde Etik 
İlkeler : Bir Vaka Çalışması 
Professional Ethics in Assigning Subject Headings 
for Catalog Records: A case study 
Selma Aslan 
03.09.2014, Kastamonu
İÇERİK / CONTENTS 
 Mesleki etiğin evrenselliği 
 Kataloglama ve konu başlığı atamada etik 
 Vaka çalışması: 
 1915 Tehcir Olayı 
 Soykırım iddiasına dönüşüm 
 Propaganda savaşı ve yansımaları 
 Konuyla ilgili bazı konu başlıkları 
 Kullanılan konu başlıklarının etik yansımaları 
 Sonuç ve değerlendirme
SÜREÇ VE EVRENSEL BOYUT 
Ranganathan (1931) ’dan IFLA’ya (2012 ) 
 IFLA’nın tüm kütüphane derneklerine yol 
gösterici olmak ve birey olarak 
kütüphanecilere rehberlik etmek adına mesleki 
ilkeler belirlemesi, 
 Metinlerini gönderen tüm ülkelerin mesleki 
etik ilkelerini IFLA web sitesinde toplu şekilde 
yayınlaması bir dönüm noktasıdır(60 ülkenin 
ilkeleri vardır) 
Kuçuradi:“Meslek etiğinin en önemli 
yanlarından biri, dünyanın neresinde olursa 
olsun, aynı meslekte çalışan bireylerin bu 
davranış kurallarına uygun davranmaları 
gereğidir.” (Aydın, 2014)
GORMAN – 8 KALICI DEĞER (ENDURING VALUES) 
1. Koruyuculuk (Stewardship) 
2. Hizmet (Service) 
3. Düşünce özgürlüğü (Intellectual Freedom) 
4. Akılcılık (Rationalism) 
5. Okur-yazarlık ve öğrenme (Literacy and Learning) 
 6. Kayıtlı bilgiye erişimde eşitlik (Equity of Access 
to Recorded Knowledge and Information) 
7. Kişisel gizlilik (Privacy) 
8. Demokrasi (Democracy). 
Not: 2000 yılında belirlenen bu değerleri Foster ve 
McMenemy (2012, s. 251) 36 ülkenin ilkelerini 
karşılaştırırken kıyaslama ölçütü olarak kullanmışlardır.
TEKNİK HİZMETLERDE GEÇERLİ ETİK İLKELER 
 Hizmet 
 arka plandaki hazırlık çalışmalarını da kapsayan 
yönüyle, 
 düşünce özgürlüğü ve 
 demokrasi 
 tarafsız konu başlıkları oluşturup kullanabilmek, 
 bilgiyi doğru sunabilmek açısından 
Tonta ve Çelik : “Özgür insan, özgürce düşünebilen 
ve kanaatlerini özgürce ifade edebilen insandır. 
Bunun ön koşulu da doğru, çarpıtılmamış bilgiye 
erişim hakkıdır … bilgi edinme özgürlüğü adını 
verebileceğimiz bu hakkın yetersiz olduğu 
ülkelerde kamuoyu sağlıklı oluşamaz”.
BİLGİNİN DÜZENLENMESİNDE KARŞILAŞILAN ETİK 
SORUNLAR 
 Sansürcü bir niyetle yanlış konu numarası vermek, 
 Sınıflama işlemini özellikle bazı kaynaklar için bilinçli 
olarak geciktirmek ve hatta hiç yapmamak, 
 Teknik işlemleri bitirilen materyalleri rafta yanlış yere 
yerleştirmek 
 Kütüphaneler arasında işbirliği temelinde geliştirilen 
ortak platformlara katkıda bulunmama -hep yararlanıcı 
konumunda bulunma (Yılmaz, 2009, s. 4) 
 Yanlış/eksik kodlama yapmak 
 Alfabesi farklı ülke yazarlarının adlarının farklı yazılışları 
konusunda gereken özeni göstermemek (Bair, 2005, s. 15-16)
KONU BAŞLIKLARI İLE İLGİLİ SORUNLAR 
 Genel bilgilere ve kamuoyunda oluşmuş genel 
kanılara dayalı olarak geliştirilmiş konu 
başlıkları ve sınıflandırma sistemleri hâkim 
kültür dışında kalan konular ve toplumda 
marjinalize edilmiş gruplar hakkındaki bilgilere 
erişimi oransız şekilde etkilemektedir.” 
 Beghtol ve Buchanan: “Egemenlik kurmanın 
kataloglama ve sınıflandırma uygulamalarında 
gömülü sinsi biçimi” ne değinmiştir. 
(Bair, 2005, s. 19)
ADLANDIRMA GÜCÜ 
 Olson, bir kaynağın neye dair olduğuna ad 
koymak yetkisine sahip olmak “adlandırma 
gücü” der, bu aynı zamanda sorumluluk anlamı 
taşır. Katalogcu konuları nasıl sunacağına 
karar verir ve böylece 
 erişimi, 
 bir kaynağın içindeki bilgilerin kullanımını 
 kataloglanan belgelerden elde edilecek bilgiyi 
etkiler. 
 “Katalog kayıtları giderek daha çok küresel 
ölçekte paylaşıldığından, kendi kütüphanemiz 
için bir adlandırma yaparken bunu dünya için 
de yapmış oluyoruz.” 
(Bair, 2005, s. 15-16)
KATALOGLAMA ETİK İLKELERİ ÖNERİSİ 
 Kataloglamayı ağırdan alarak erişimi 
geciktirmemek; 
 Kodları, konu başlıklarını, otorite dizinlerini 
tarafsız, doğru oluşturmak, güncel tutmak ve 
doğru kullanmak; 
 Kopya kataloglamada kontrolleri ihmal etmemek; 
 Paylaşılan veritabanlarında fark edilen hataları 
raporlamak, düzeltmek; 
 Kataloglamayı ayrıntılı olarak tam düzeyde yapmak; 
 Dil veya konu bilgisi eksikliği durumunda bilenden 
yardım alarak yanlış veya hatalı olabilecek kayıtlar 
yaratmaktan kaçınmak ve 
 Kendini sürekli geliştirmek … 
(Bair, 2005, s. 23)
Amerikan Kütüphaneciler Derneği web sitesi Etik Kuralları 
sayfasındaki giriş metninde değerlerin çelişik olması halinde 
etik ikilemler doğar ifadesi göze çarpar.
YAŞANAN ÇELİŞKİLER 
 Kaynak yetersizliği nedeniyle istenilen düzeyde 
hizmet sunulamamasından dolayı etik ilkelere 
uyulamaması, 
 Çelişik değerlerin yarattığı ikilemlerden 
kaynaklanan tercih yapma gereği, 
 İlkelerle yasal gerekliliklerin çatışması, 
 Kişisel çıkar veya düşüncelerimizle ilkelerin 
uyuşmaması
KONU BAŞLIĞI VERİRKEN SORUN YARATAN 
ETKENLER 
 dil ya da konu alanının yeterince bilinmemesi, 
 yol gösterecek bilen birinin bulunamaması, 
 eldeki bilgilerle yanlış yorumlar yapılması, 
 genelgeçer bilgilerin ön yargılı, yanıltıcı olması 
“Soykırım—Türkiye” veya “Ermeni soykırımı” gibi 
konu başlıkları böyle bir yanılsamanın dikkate 
alınmaya değer sonuçlar doğuran bir örneği 
olabilir mi?
TÜRKLER VE ERMENİLER 
 Türkler ve Ermeniler 1000’li yıllardan 1700 
sonlarında milliyetçiliğin yükselmeye başlaması ve 
Osmanlı İmparatorluğu’nun düşüşe geçişine dek 
birlikte sorunsuz yaşamışlardır. 
Sorunlar, 
 1774 yılında Rusya’ya, 1856 Kırım Savaşı sonrası 
İngiltere’ye, Hristiyanların dinlerinin ve kiliselerinin 
korunacağına dair güvence verilerek yabancı 
devletlerin içişlerine karışır duruma gelmesi, 
 1820’lerden itibaren gelmeye başlayan misyonerlerin 
eğitim programlarının yol açtığı etkilenmeler, 
 Balkanlardaki bağımsızlık hareketlerinin örnek teşkil 
etmesi. 
(Şimşir, 1986, s. 50 ve çeşitli kaynaklar)
SEVK VE İSKÂN KANUNU’NUN ÇIKARILMASINI 
ZORLAYAN NEDENLER 
 Nüfusun yüzde 20’sini oluşturdukları halde özerklik 
veya bağımsızlık kazanma arzusu ile Taşnaksutyun, 
Hınçakyan ve diğer bazı örgütlenmelere dâhil olan 
Ermenilerin 1890’ların başından itibaren isyanlar 
çıkararak Batılı devletlerin Balkanlarda olduğu gibi 
müdahale etmesi için vesile yaratma çabasına girişmeleri 
ve1890-1914 yılları arasında 40’dan fazla isyan 
çıarmaları, 
 Ruslarla yapılan Sarıkamış Muharebesi ve diğer tüm 
savaşlarda düşmanla işbirliği, 
 I. Dünya Savaşında tüm cephelere uzanan lojistik 
güzergahlarda sabotajlar ve depolardaki malzemeleri ele 
geçirme, 
 Savaş sırasında espiyonaj (Düşmanı bilgilendirme), 
 Osmanlı Bankası baskını, 
 Van İsyanı ve ardından kentin Ruslara teslim edilmesi
SOYKIRIM İDDİASINI BENİMSEYENLERİN BAKIŞ 
AÇISI 
 Van İsyanı ve diğer isyanlar aslında pek de 
tehdit oluşturmuyordu 
 gönüllü birliklere yazılanların sayısı azdı, 
 İttihat ve Terakki Partisi aslında çok önceden 
Ermenileri yok etme planı yapmıştı ve isyanlar 
bahane edildi.
Amerikan Protestan dinyayıcıların eğittiği V. Kardeşyan’ın 
New York’ta çizdirip Paris Barış Konferansına yolladığı bu 
düşsel “Büyük Ermenistan” haritası Sinop’tan Muğla’ya çizgi 
çizerek Akdeniz, Karadeniz ve Hazer Denizi’ne çıkışlar 
sağlıyor. (http://www.turksolu.com.tr/218/ataov218.htm)
SEVK VE İSKÂN KANUNU (27 MAYIS 1915) 
UYGULAMASI 
 Resmi Osmanlı kayıtlarında adı geçen 1.3 milyon 
Ermeni nüfusundan Protestan/Katolik, kamu 
görevlisi, yaşlı ve hasta olan veya yaşadıkları yer 
itibariyle tehdit oluşturmayan 284.000 kişi dışında 
bir milyona yakın insanın savaş bölgesinde 
yaşadıklarından veya politik bağlantılarından dolayı 
tehcirleri öngörülmüş, 
 300.000 kişi İran ve Rusya’ya kaçmış, 
 100.000 kişi Müslümanlığı kabul edip kalmayı 
yeğlemiş, 
 tehcir harekatı tamamlanmadan Şubat1916’da 
uygulamaya son verilmiş ve o tarihe dek tehcir 
edilenlerden 486.000 kişi gidecekleri yerlere 
varmışlardır.
TEHCİRİN SONUÇLARI 
 Açlık, salgın hastalık ve saldırılardan kaynaklanan 
yitikler Toynbee ve McCarthy’nin tahminlerine göre 
600.000 dolayındadır. 
 McCarthy’ye göre Rusya yönünde Kafkaslara doğru 
kendi inisiyatifleri ile kaçanlar arasında ölüm oranı 
% 50, tehcirle güneye gönderilenler arasında % 
20’dir. 
 Nubar Boghos 1919 Paris Konferansı’nda 1.3 
milyon Osmanlı Ermenisinden 280.000’nin ülkede, 
700.000’inin çeşitli ülkelerde hayatta oldukları 
yönünde bilgi vermiştir. 
 Soykırım iddiasına sahip çıkanlar 1915-1923 
arasında, yani İstiklal Savaşı yıllarını kapsamak 
üzere soykırımın sürdüğünü ve 1.5 milyon 
Ermeni’nin öldürüldüğünü ifade ederler.
HUKUKİ BOYUT I 
 Tehcir süresince görevini yerine getirmemek ya 
da kötüye kullanmak suçundan 1915 yılında 
20 kişi idama mahkûm edilmiş, Talat Paşa’nın 
hazırladığı bir rapora dayalı olarak Mart-Nisan 
1916’da 1673 kişi mahkemeye sevk edilmiş ve 
suçlu bulunanlara gerekli cezalar verilmiştir. 
(Tacar ve Gauin, 2012, s.828). 
 İngilizler tarafından Malta’ya götürülen 144 
kişi hakkında dava açılabilmesi için dört yıl 
boyunca yürütülen araştırmalar sonuç 
vermemiş ve dava açılamamıştır. (Uluç Gürkan, 2014)
HUKUKİ BOYUT II 
 Avrupa Toplulukları İlk Derece Mahkemesi’nin 2003 
tarihli kararı: Krikorianların Avrupa Parlamentosu’nun 
soykırımı tanıyan 1987 tarihli kararına dayanarak Avrupa 
Birliği’nin Türkiye ile üyelik için müzakereleri 
başlatmaması gerektiği iddiası ile açtıkları davada 
Mahkeme, “Parlamento kararları siyasi kararlardır, 
kesinlikle hukuki sonuç doğurmazlar, çünkü geri 
alınabilir, değiştirilebilir metinlerdir” gerekçesi ile 
iddiaları reddetmiş olup 20 ülkede alınan parlamento 
kararları da aynı mahiyettedir. 
 Fransa Anayasa Konseyi’nin 2012 tarihli kararı: 
Mahkeme, Parlamento’nun, 2001 yılında çıkarılan 
Ermeni Soykırımı’nı tanıyan bir cümlelik kanuna dayalı 
olarak soykırımı inkâr edenlerin cezalandırılması 
hükmünü getirecek yasayı, düşünce özgürlüğüne aykırı 
olması bir yana; kanunların normatif olmaları gerekirken 
2001 yasası bu özelliği taşımadığından geçerliliğinin 
tartışmalı olması nedeniyle de reddetmiştir. 
(Palabıyık, 2014)
HUKUKİ BOYUT III 
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 17 Aralık 2013 tarihli 
Doğu Perinçek’in soykırımı inkâr ettiği için kendisini 
cezalandıran İsviçre’ye karşı açtığı davanın ilk aşamada 
İsviçre aleyhine sonuçlanması: Karar üç temel unsuru 
vurgulamaktadır; 
 Soykırım hukuki bir kavramdır, tanımlanması çok 
zordur, kesin kanıtlara gereksinim vardır. 
 190’ı aşkın ülkeden 20’sinin parlamentoları soykırımı 
tanımıştır. Uluslararası bir oydaşma yoktur. 
 1915 ve izleyen yıllarda Osmanlı topraklarında 
yaşananlar Yahudi soykırımından farklıdır. Yahudi 
Soykırımı kanıtlanmıştır. Ermeni olaylarının kesin 
kanıtları yoktur. İsviçre’nin temyiz başvurusunun 
nasıl sonuçlanacağı bilinmemekle birlikte bu karar 
her halükârda önem taşımaktadır. 
(Palabıyık, 2014)
BERNARD LEWİS’IN KARŞILAŞTIRMASI 
A COMPARISON BY LEWIS 
“Yahudi soykırımı ile [tehcir 
arasında] bir paralellik 
kurulabilmesi için Almanya’daki 
Yahudilerin Alman devletine 
karşı düşmanla işbirliği yaparak 
silahlı isyan düzenlediklerini, 
Hamburg ve Berlin’in kararın 
dışında tutulduğunu ve devlet 
hizmetinde çalışanların da muaf 
tutulduğunu varsaymanız 
gerekir. Ayrıca karar yalnızca 
Almanya sınırları içinde 
uygulanmış olup Polonya’ya 
gidenlerin Polonyalı Yahudiler 
tarafından karşılanarak koruma 
altına alınmış olmaları 
gerekirdi.” 
“… to make a parallel with the 
holocaust in Germany you 
would have to assume that 
Jews in Germany had been 
engaged in an armed rebellion 
against the German state 
collaborating with the allies 
against Germany, that in the 
deportation order the cities of 
Hamburg and Berlin were 
exempted, and the persons in 
the employment of the state 
were exempted. And the 
deportation only applied to the 
Jews of Germany proper, so 
that when they got to Poland 
they were welcomed and 
sheltered by the Polish Jews.” 
Bernard Lewis. 
http://www.youtube.com/user/armeniantale
Türkiye, bir halk veya ülke 
soykırımla suçlanamayacağı, suçu 
işleyen kişilerin mahkeme kararı ile 
belirlenmiş olması gerektiği halde 
böyle bir karar olmaksızın dünya 
kamuoyu gözünde 
soykırım ile suçlu durumuna 
düşürülmüş tek ülkedir ve Türklere 
karşı nefret söylemi suçu 
işlendiğinin farkındalığı eksikliği 
vardır.
PROPAGANDA SAVAŞI VE YANSIMALARI I 
 “[savaşın] yarattığı büyük problem ekonomik 
değil psikolojiktir, insanların düşüncelerinin 
yeniden nasıl bir dengeye oturtulabileceğidir.” 
(Buchan’dan aktaran Strachan, 2009, s. 316) 
 savaş ortamında gerçeklik yitip gitmekte, ülke 
çıkarları açısından söylenmesi gerektiği 
düşünülen şeyler söylenmekte ve savaş bitince 
gerçeklere dönmek kolay olmamakta ve bazen 
de hiç dönülememektedir.
PROPAGANDA SAVAŞI VE YANSIMALARI II 
“Türkleri savundu vazifeden alındı – 
Amerikan Robert College 
Okulunun Müdürü Dr. Gates 
dostlarına veda etmiş ve 
İstanbul’dan Paris’e hareket 
etmiştir. Geçenlerde Dr. Gates 
yaptığı bir konuşmada Türkleri 
savunmuş ve “Ermeni mezalimi” 
konusunda iddiaların çok fazla 
büyütüldüğünü söylemişti. 
Öğrendiğimize göre Ermeni 
cemaatinin bu sözleri protesto 
etmesinden ve Amerikalılar 
nezdinde teşebbüste 
bulunmasından kısa zaman 
sonra Robert College 
Müdürü’nün vazifesine son 
verilmiş ve kendisi Birleşik 
Amerika’ya geri çağrılmıştır.” 
İstiklal Harbi Gazetesi, 15 Mayıs 1919 , s. 2
PROPAGANDA SAVAŞI VE YANSIMALARI III 
 I. Dünya Savaşı 
yıllarında istihbaratçı 
olarak çalışan ünlü 
tarihçi Toynbee, o 
dönemde yazdıkları ile 
ilgili olarak, Dışişleri 
Bakanlığı’nda 
çalışıyordum, verilen 
görevleri ifa ettim 
ifadesini kullanmış olup 
örn. The Blue Book 
(Mavi Kitap) olarak 
anılan The Treatment of 
Armenians in the 
Ottoman Empire, 1915- 
1916 adlı rapora 
bibliyografyasında da 
yer vermemiştir 
(Dr. Ozdemir’s…)
PROPAGANDA SAVAŞI VE YANSIMALARI IV 
Gürün, Ermeni Dosyası adlı kitabında 
propaganda konusuna ayırdığı 
bölümde Ponsoby’den şu alıntıya 
yer vermiştir: 
"Düşmanın kötülenmesi bir 
vatan görevi sayılır." 
(Gürün,1985, s. 44 - 53) 
McCarthy: 
“… kurbanlardan çok 
öldürenlerin telef olduğu 
garip bir soykırım” 
(Sonyel, 2005, s. 203) 
“Standart tarih anlatısında 
hiçbir zaman bahsedilmeyen 
ise aynı sebeplerden dolayı 
muhtemelen iki ila iki buçuk 
milyon sivil Müslüman’ın 
ölmesiydi. Onlar, 
kendilerinden hiç 
bahsedilmeyen hayaletlerdir; 
çünkü haber muhabirleri, 
konsoloslar ve misyonerler 
sadece Hristiyanların çektiği 
acı ile ilgileniyorlardı. Ölen 
Müslümanlar sanki hiç var 
olmamışçasına tarihten yok 
olup gittiler.” 
Salt (2014, s. 16)
TEHCİR KONUSUNDA ÜNİVERSİTE 
KÜTÜPHANELERİMİZDE KULLANILAN BAŞLIKLAR 
 ABD dönem başkanı Wilson’un çizdiği 
Ermenistan haritası Sevr Anlaşması’na 
yansımış, ABD Lozan Anlaşması’nı 
benimsememiş, 1930’larda ayrı bir ticaret ve 
dostluk anlaşması imzalanmıştır. 
 Bu koşullarda Kongre Kütüphanesi “Ermeni 
katliamları” ve “Soykırım—Türkiye” konu 
başlıklarını kullanmaktadır. 
 Ülkemizde çoğunlukla Kongre Kütüphanesi 
başlıkları kullanılmakta olup bazı kütüphaneler 
kendi başlıklarını oluşturmuşlardır. Az sayıda 
kütüphanenin kataloğunda “Ermeni soykırımı” 
başlığına da rastlanmaktadır.
TO-KAT ULUSAL TOPLU KATALOĞU’NDAN 
BAZI BAŞLIKLAR
KURUMSAL DAĞILIM 
Katılımcının 
üniversitesinin vakıf 
/devlet ve 2000 yılı 
öncesi/sonrası 
kurulumlu olduğu 
sorgulanmakla 
birlikte gruplar 
belirgin farklılık 
göstermediğinden 
sonuçların analizinde 
tümünün birlikte ele 
alınmasının daha 
uygun olacağı 
düşünülmüştür. 
100 
90 
80 
70 
60 
50 
40 
30 
20 
10 
0 
2000 
öncesi % 
2000 
sonrası % 
Toplam 
% 
% 
Belirtilmemiş 18 
Diğer kurumlar 8 
Vakıf üniversitesi 8 14 22 
Devlet üniversitesi 43 4 51
KATILIMCI DAĞILIMI 
Katılımcıların yarısı konu 
başlığı verme yetkilisi, 
yakın bir oranda 
meslek elemanı olup 
yalnızca kütüphane 
kullanıcısı veya birey 
olarak yanıt verenler % 
13 oranında kalmakla 
birlikte meslek 
elemanlarının 
neredeyse hepsi aynı 
zamanda kütüphane 
kullanıcısı ve birey 
olarak da görüşlerini 
sunmuşlardır. 
Başlığı 
kullanan 
yetkili 
25% 
Başlığı 
kullanmaya 
n yetkili 
24% 
Kullanıcı 
9% 
Meslekten 
38% 
Birey 
4%
ÜNİVERSİTE KÜTÜPHANELERİNİN KONU BAŞLIKLARI 
KONUSUNDA POLİTİKALARI 
Yanda sadece Ermeni 
soykırımı” başlığını 
kullanıyoruz yanıtı 
veren % 25 oranındaki 
katılımcıların kendi 
içlerinde dağılımları 
görülmektedir. 
Aynı kurumdan iki 
kişinin farklı seçenek 
işaretledikleri 
durumlar az da olsa 
görülmüştür. 
LCSH 
Aynen 
33% 
Türklere 
soykırım 
11% 
Soykırımı 
kabul 
politikası 
Kopya 
katalogla 
ma 
50% 
6%
POLİTİKALAR I 
 Üniversiteler kamu hizmeti veren kuruluşlardır. 
 Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana, hükümetlerden 
bağımsız olarak devlet politikası, tehcir kararı bir insan 
grubunu yok etme niyetiyle alınmayıp, savaşta cephe 
arkası güvenliğini sağlama amacı güttüğünden karşılıklı 
yaşanan acı ve kıyımın soykırım olarak 
tanımlanamayacağı yönündedir. 
 Bilimsel özerklik kapsamında bir bilim adamı, 
araştırmasında kullandığı kaynaklara dayanarak, 
yaşananların soykırım olduğunu savlayabilir, ama kamu 
hizmeti veren bir kütüphanenin bu tür yayınları 
kataloğunda “Ermeni soykırımı” ifadesi ile etiketlemesi 
daha farklıdır. 
 Böyle bir durum, mesleki ve kurumsal etik ilkelerin bir 
çatışması ve kamu etiğinde sadakat ve tutarlılık 
açısından bir sorun olarak görülebilir.
POLİTİKALAR II 
 Teknik olarak LCSH’yi aynen uygulayanların aslında 
“Ermeni soykırımı” değil, “Ermeni katliamları” ve 
“Soykırım—Türkiye” başlıklarını kullanıyor olmaları 
beklenirdi. Bu başlıklar eş anlamlı gibi düşünülerek 
böyle yanıt verilmiş olabilir. 
 “Ermeni soykırımı” başlığının “0” gösterge ile 
kullanılması LCSH mantığıyla kütüphanenin ürettiği 
kendi başlıklarına da LCSH’den alınmıştır anlamını 
taşıyan “0” göstergesinin kullanılabileceği yönünde 
bir görüşe dayanıyor olabilir. 
 LCSH’ye ait olmadığı halde “0” gösterge ile verilen 
başlıklar kopya kataloglama yapanları ve TO-KAT’ta 
MARC kayıtlarını inceleyenleri 
yanıltabilmektedir. 
 Bu yanıtlar “kodlama hatasından kaynaklanan 
yanıltma türü” bir etik sorunu örnekliyor olabilir.
POLİTİKALAR III 
 Başlığın bazı kütüphanelerde Ermenilerin Türklere 
yaptığı soykırım anlamında kullanıldığı ortaya 
çıkmıştır. Toplu kataloglarda kayıtların birleştiği 
günümüzde ayrı anlamlarda kullanılan aynı başlığın 
kullanıcılar tarafından nasıl algılanıyor olabileceği 
düşündürücüdür. Kendi kütüphanesinin 
kullanımına göre belli bir algılama içinde olan 
kullanıcı farklı bir kullanımla karşılaştığında 
herhalde bocalayacak, durumu anlamlandırmakta 
zorlanabilecektir. 
 % 50 oranında değişiklik yapılmadan kopya 
kataloglama yapılması, her bir kütüphane farklı 
politikalara sahip olabileceği ve bir yayın için hangi 
katalogda veri bulunursa oradan aktarılacağı için 
tutarlılık konusunda muhtemelen ciddi sorunlar 
yaşandığını ortaya koymaktadır.
MESLEK ELEMANLARININ BAKIŞ AÇISI 
 Bu tablo, bu soruya yanıt 
verenlerin % 88’inin eğer 
Ermeni soykırımı 
başlığının kullanıldığı bir 
kütüphanede 
çalışıyorlarsa veya 
çalışmak durumunda 
kalırlarsa kurumsal 
politikalarla kendi 
görüşlerinin örtüşmemesi 
nedeniyle bu konudaki 
kitaplar üzerinde işlem 
yaparken kişisel 
değerlerine aykırı bir 
uygulama yapmalarının 
söz konusu olduğunu 
göstermektedir. 
Kendi 
başlıklarımı 
z 
oluşturulma 
lı 
30% 
Bu başlık 
iptal 
edilmeli 
19% 
Uyarlama 
yapılmalı 
39% 
LCSH'ye 
uyulmalı 
12%
POTANSİYEL VE AKTİF KULLANICI GÖZÜYLE 
BAKIŞ I 
Katılımcıların yaklaşık 
% 75’inin bu başlıkla 
ilgili olarak çeşitli 
açılardan rahatsızlık 
duyduğu ve 
hassasiyetleri olduğu 
anlaşılmıştır. % 25 
ise tepkisiz, tarafsız 
veya onaylayan bir 
tutum içinde 
olduklarını 
göstermişlerdir. 
AİHM 
31% 
Aile 
etkilenmesi 
2% 
Atalara 
karşı 
sorumluluk 
24% 
Türklere 
soykırım 
9% 
Onur kırıcı 
7% 
Etkilenmiyo 
rum 
13% 
Soykırım 
kabulü 
11% 
Diğer 
3%
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME 
 Etik değerlere bağlı kalmanın her zaman kolay 
olmadığı, çelişik durumlar yaşanabileceği 
gerek incelenen literatür, gerekse 1915 Tehcir 
Olaylarını konu alan vaka çalışması ile ortaya 
konulmuştur. 
 Uyuşmazlık konularını işleyen bilgi kaynakları 
kütüphane kataloglarında sunulurken tarafsız 
başlıklar kullanılması, 
 meslek elemanlarını etik açmazlara düşmekten 
esirger, 
 konuya duyarlılığı olanlar incitilmemiş olur ve 
 böylece daha etik davranılmış olunur ve belli bir 
ölçüde sorunların çözümüne de katkı yapılabilir.
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME II 
 Etik ilkeler kılavuz mahiyetindedir, onları 
yorumlayarak nasıl bir tavır takınacaklarına insanlar 
kendileri karar verirler. 
 Ulusal konu başlıkları listesi oluşturulmadıkça 
farklı yaklaşımlar devam edecektir. TO-KAT’ta 
kütüphane kayıtlarının bir araya toplanması ulusal 
bir konu başlıkları listesi hazırlamak amacıyla veri 
alabilmek anlamında bir fırsat sunmuş 
bulunmaktadır. 
 Konu başlıkları bağlantılı LC ve DDC sınıflandırma 
numaraları ve kullanım sıklığı ile birlikte sistemden 
çekilip bir meslek örgütü veya merkezi kurumun 
çatısı altında ekipler kurularak yapılacak çalışmalar 
için temel veri teşkil edebilir. Oluşturulacak liste 
bakınız ve ayrıca bakınız göndermelerini de 
kapsamalıdır.
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME III 
 Bair’in değindiği ortak veritabanlarında hataları düzeltme 
sorumluluğunu meslektaşlarımızın yerine getirebilmesi ve TOKAT 
toplu kataloğunun daha nitelikli kayıtlara kavuşması için hatalı 
kayıt sahibi kütüphanelerin uyarılabileceği bir hata bildirim 
butonunun yazılıma eklenmesi ve bilgi dünyamızın dünyaya açılan 
kapısı olan TO-KAT’ın yapısının gözden geçirilmesine, ya da eğer 
proje kapandığı için geliştirilme şansı yaratılamazsa nitelikli bir 
toplu katalog oluşturmak için alternatif çözüm yolları üretilmesine 
ihtiyaç vardır. 
 Toplu’nun Tük Kütüphaneciler Derneği bünyesinde "Etik Sürekli 
Çalışma Grubu“ oluşturulması önerisi desteklenmeye değerdir. 
Grup, meslektaşların günlük çalışmalarında karşılaştıkları, örneğin 
bu bildiri ile ortaya çıkan türden ve muhtemelen varlığının farkında 
bile olmadığımız daha nice etik sorunun tartışılması ve çözüm 
üretilmesi için çalışmalar yürütebilecek şekilde yapılandırılabilirse 
etik kurallara uymada yaşanan çelişkiler ve uygulama güçlüklerinin 
üstesinden gelinmesinde sinerji yaratılabilir. (2007, s. 212) 
 Dünyanın daha yaşanılası bir yer olması ve yaşamın herkes için 
biraz daha anlam kazanması açısından insanların bilgiyle 
donanmasında oynadığımız role, etik değerlerimize bağlılık 
konusunda özen göstererek artı değer katma fırsatını sonuna 
kadar kullanmalıyız.

Weitere ähnliche Inhalte

Ähnlich wie Selma Alpay Aslan - Katalog Kayıtları için Konu Başlığı Seçiminde Etik İlkeler : Bir Vaka Çalışması / Professional Ethics in Assigning Subject Headings for Catalog Records : A Case Study

Evrimin fosillere yenilişi. turkish (türkçe)
Evrimin fosillere yenilişi. turkish (türkçe)Evrimin fosillere yenilişi. turkish (türkçe)
Evrimin fosillere yenilişi. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
İran'da Etnopolitik Hareketler Kitap İncelemesi EnEntelektüel
İran'da Etnopolitik Hareketler Kitap İncelemesi EnEntelektüelİran'da Etnopolitik Hareketler Kitap İncelemesi EnEntelektüel
İran'da Etnopolitik Hareketler Kitap İncelemesi EnEntelektüelenEntelektüel
 
Yeni masonik düzen. turkish (türkçe)
Yeni masonik düzen. turkish (türkçe)Yeni masonik düzen. turkish (türkçe)
Yeni masonik düzen. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Erken cumhuriyet dönemi türk milliyetçiliğinin tipolojisi 28
Erken cumhuriyet dönemi türk milliyetçiliğinin tipolojisi 28Erken cumhuriyet dönemi türk milliyetçiliğinin tipolojisi 28
Erken cumhuriyet dönemi türk milliyetçiliğinin tipolojisi 28Fdgalgjadg Fhaldfad
 
Doğada allah'ın yaratması. turkish (türkçe)
Doğada allah'ın yaratması. turkish (türkçe)Doğada allah'ın yaratması. turkish (türkçe)
Doğada allah'ın yaratması. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Evrimcilere net cevap 3. turkish (türkçe)
Evrimcilere net cevap 3. turkish (türkçe)Evrimcilere net cevap 3. turkish (türkçe)
Evrimcilere net cevap 3. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Atom mucizesi. turkish (türkçe)
Atom mucizesi. turkish (türkçe)Atom mucizesi. turkish (türkçe)
Atom mucizesi. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Darwinistler neleri düşünmezler. turkish (türkçe)
Darwinistler neleri düşünmezler. turkish (türkçe)Darwinistler neleri düşünmezler. turkish (türkçe)
Darwinistler neleri düşünmezler. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 
Anadolu'da alevilik www.sahkulu.com
Anadolu'da alevilik www.sahkulu.comAnadolu'da alevilik www.sahkulu.com
Anadolu'da alevilik www.sahkulu.comMemet Çamur
 
Kavimlerin helakı. turkish (türkçe)
Kavimlerin helakı. turkish (türkçe)Kavimlerin helakı. turkish (türkçe)
Kavimlerin helakı. turkish (türkçe)HarunyahyaTurkish
 

Ähnlich wie Selma Alpay Aslan - Katalog Kayıtları için Konu Başlığı Seçiminde Etik İlkeler : Bir Vaka Çalışması / Professional Ethics in Assigning Subject Headings for Catalog Records : A Case Study (10)

Evrimin fosillere yenilişi. turkish (türkçe)
Evrimin fosillere yenilişi. turkish (türkçe)Evrimin fosillere yenilişi. turkish (türkçe)
Evrimin fosillere yenilişi. turkish (türkçe)
 
İran'da Etnopolitik Hareketler Kitap İncelemesi EnEntelektüel
İran'da Etnopolitik Hareketler Kitap İncelemesi EnEntelektüelİran'da Etnopolitik Hareketler Kitap İncelemesi EnEntelektüel
İran'da Etnopolitik Hareketler Kitap İncelemesi EnEntelektüel
 
Yeni masonik düzen. turkish (türkçe)
Yeni masonik düzen. turkish (türkçe)Yeni masonik düzen. turkish (türkçe)
Yeni masonik düzen. turkish (türkçe)
 
Erken cumhuriyet dönemi türk milliyetçiliğinin tipolojisi 28
Erken cumhuriyet dönemi türk milliyetçiliğinin tipolojisi 28Erken cumhuriyet dönemi türk milliyetçiliğinin tipolojisi 28
Erken cumhuriyet dönemi türk milliyetçiliğinin tipolojisi 28
 
Doğada allah'ın yaratması. turkish (türkçe)
Doğada allah'ın yaratması. turkish (türkçe)Doğada allah'ın yaratması. turkish (türkçe)
Doğada allah'ın yaratması. turkish (türkçe)
 
Evrimcilere net cevap 3. turkish (türkçe)
Evrimcilere net cevap 3. turkish (türkçe)Evrimcilere net cevap 3. turkish (türkçe)
Evrimcilere net cevap 3. turkish (türkçe)
 
Atom mucizesi. turkish (türkçe)
Atom mucizesi. turkish (türkçe)Atom mucizesi. turkish (türkçe)
Atom mucizesi. turkish (türkçe)
 
Darwinistler neleri düşünmezler. turkish (türkçe)
Darwinistler neleri düşünmezler. turkish (türkçe)Darwinistler neleri düşünmezler. turkish (türkçe)
Darwinistler neleri düşünmezler. turkish (türkçe)
 
Anadolu'da alevilik www.sahkulu.com
Anadolu'da alevilik www.sahkulu.comAnadolu'da alevilik www.sahkulu.com
Anadolu'da alevilik www.sahkulu.com
 
Kavimlerin helakı. turkish (türkçe)
Kavimlerin helakı. turkish (türkçe)Kavimlerin helakı. turkish (türkçe)
Kavimlerin helakı. turkish (türkçe)
 

Selma Alpay Aslan - Katalog Kayıtları için Konu Başlığı Seçiminde Etik İlkeler : Bir Vaka Çalışması / Professional Ethics in Assigning Subject Headings for Catalog Records : A Case Study

  • 1. Katalog Kayıtları için Konu Başlığı Seçiminde Etik İlkeler : Bir Vaka Çalışması Professional Ethics in Assigning Subject Headings for Catalog Records: A case study Selma Aslan 03.09.2014, Kastamonu
  • 2. İÇERİK / CONTENTS  Mesleki etiğin evrenselliği  Kataloglama ve konu başlığı atamada etik  Vaka çalışması:  1915 Tehcir Olayı  Soykırım iddiasına dönüşüm  Propaganda savaşı ve yansımaları  Konuyla ilgili bazı konu başlıkları  Kullanılan konu başlıklarının etik yansımaları  Sonuç ve değerlendirme
  • 3. SÜREÇ VE EVRENSEL BOYUT Ranganathan (1931) ’dan IFLA’ya (2012 )  IFLA’nın tüm kütüphane derneklerine yol gösterici olmak ve birey olarak kütüphanecilere rehberlik etmek adına mesleki ilkeler belirlemesi,  Metinlerini gönderen tüm ülkelerin mesleki etik ilkelerini IFLA web sitesinde toplu şekilde yayınlaması bir dönüm noktasıdır(60 ülkenin ilkeleri vardır) Kuçuradi:“Meslek etiğinin en önemli yanlarından biri, dünyanın neresinde olursa olsun, aynı meslekte çalışan bireylerin bu davranış kurallarına uygun davranmaları gereğidir.” (Aydın, 2014)
  • 4. GORMAN – 8 KALICI DEĞER (ENDURING VALUES) 1. Koruyuculuk (Stewardship) 2. Hizmet (Service) 3. Düşünce özgürlüğü (Intellectual Freedom) 4. Akılcılık (Rationalism) 5. Okur-yazarlık ve öğrenme (Literacy and Learning)  6. Kayıtlı bilgiye erişimde eşitlik (Equity of Access to Recorded Knowledge and Information) 7. Kişisel gizlilik (Privacy) 8. Demokrasi (Democracy). Not: 2000 yılında belirlenen bu değerleri Foster ve McMenemy (2012, s. 251) 36 ülkenin ilkelerini karşılaştırırken kıyaslama ölçütü olarak kullanmışlardır.
  • 5. TEKNİK HİZMETLERDE GEÇERLİ ETİK İLKELER  Hizmet  arka plandaki hazırlık çalışmalarını da kapsayan yönüyle,  düşünce özgürlüğü ve  demokrasi  tarafsız konu başlıkları oluşturup kullanabilmek,  bilgiyi doğru sunabilmek açısından Tonta ve Çelik : “Özgür insan, özgürce düşünebilen ve kanaatlerini özgürce ifade edebilen insandır. Bunun ön koşulu da doğru, çarpıtılmamış bilgiye erişim hakkıdır … bilgi edinme özgürlüğü adını verebileceğimiz bu hakkın yetersiz olduğu ülkelerde kamuoyu sağlıklı oluşamaz”.
  • 6. BİLGİNİN DÜZENLENMESİNDE KARŞILAŞILAN ETİK SORUNLAR  Sansürcü bir niyetle yanlış konu numarası vermek,  Sınıflama işlemini özellikle bazı kaynaklar için bilinçli olarak geciktirmek ve hatta hiç yapmamak,  Teknik işlemleri bitirilen materyalleri rafta yanlış yere yerleştirmek  Kütüphaneler arasında işbirliği temelinde geliştirilen ortak platformlara katkıda bulunmama -hep yararlanıcı konumunda bulunma (Yılmaz, 2009, s. 4)  Yanlış/eksik kodlama yapmak  Alfabesi farklı ülke yazarlarının adlarının farklı yazılışları konusunda gereken özeni göstermemek (Bair, 2005, s. 15-16)
  • 7. KONU BAŞLIKLARI İLE İLGİLİ SORUNLAR  Genel bilgilere ve kamuoyunda oluşmuş genel kanılara dayalı olarak geliştirilmiş konu başlıkları ve sınıflandırma sistemleri hâkim kültür dışında kalan konular ve toplumda marjinalize edilmiş gruplar hakkındaki bilgilere erişimi oransız şekilde etkilemektedir.”  Beghtol ve Buchanan: “Egemenlik kurmanın kataloglama ve sınıflandırma uygulamalarında gömülü sinsi biçimi” ne değinmiştir. (Bair, 2005, s. 19)
  • 8. ADLANDIRMA GÜCÜ  Olson, bir kaynağın neye dair olduğuna ad koymak yetkisine sahip olmak “adlandırma gücü” der, bu aynı zamanda sorumluluk anlamı taşır. Katalogcu konuları nasıl sunacağına karar verir ve böylece  erişimi,  bir kaynağın içindeki bilgilerin kullanımını  kataloglanan belgelerden elde edilecek bilgiyi etkiler.  “Katalog kayıtları giderek daha çok küresel ölçekte paylaşıldığından, kendi kütüphanemiz için bir adlandırma yaparken bunu dünya için de yapmış oluyoruz.” (Bair, 2005, s. 15-16)
  • 9. KATALOGLAMA ETİK İLKELERİ ÖNERİSİ  Kataloglamayı ağırdan alarak erişimi geciktirmemek;  Kodları, konu başlıklarını, otorite dizinlerini tarafsız, doğru oluşturmak, güncel tutmak ve doğru kullanmak;  Kopya kataloglamada kontrolleri ihmal etmemek;  Paylaşılan veritabanlarında fark edilen hataları raporlamak, düzeltmek;  Kataloglamayı ayrıntılı olarak tam düzeyde yapmak;  Dil veya konu bilgisi eksikliği durumunda bilenden yardım alarak yanlış veya hatalı olabilecek kayıtlar yaratmaktan kaçınmak ve  Kendini sürekli geliştirmek … (Bair, 2005, s. 23)
  • 10. Amerikan Kütüphaneciler Derneği web sitesi Etik Kuralları sayfasındaki giriş metninde değerlerin çelişik olması halinde etik ikilemler doğar ifadesi göze çarpar.
  • 11. YAŞANAN ÇELİŞKİLER  Kaynak yetersizliği nedeniyle istenilen düzeyde hizmet sunulamamasından dolayı etik ilkelere uyulamaması,  Çelişik değerlerin yarattığı ikilemlerden kaynaklanan tercih yapma gereği,  İlkelerle yasal gerekliliklerin çatışması,  Kişisel çıkar veya düşüncelerimizle ilkelerin uyuşmaması
  • 12. KONU BAŞLIĞI VERİRKEN SORUN YARATAN ETKENLER  dil ya da konu alanının yeterince bilinmemesi,  yol gösterecek bilen birinin bulunamaması,  eldeki bilgilerle yanlış yorumlar yapılması,  genelgeçer bilgilerin ön yargılı, yanıltıcı olması “Soykırım—Türkiye” veya “Ermeni soykırımı” gibi konu başlıkları böyle bir yanılsamanın dikkate alınmaya değer sonuçlar doğuran bir örneği olabilir mi?
  • 13. TÜRKLER VE ERMENİLER  Türkler ve Ermeniler 1000’li yıllardan 1700 sonlarında milliyetçiliğin yükselmeye başlaması ve Osmanlı İmparatorluğu’nun düşüşe geçişine dek birlikte sorunsuz yaşamışlardır. Sorunlar,  1774 yılında Rusya’ya, 1856 Kırım Savaşı sonrası İngiltere’ye, Hristiyanların dinlerinin ve kiliselerinin korunacağına dair güvence verilerek yabancı devletlerin içişlerine karışır duruma gelmesi,  1820’lerden itibaren gelmeye başlayan misyonerlerin eğitim programlarının yol açtığı etkilenmeler,  Balkanlardaki bağımsızlık hareketlerinin örnek teşkil etmesi. (Şimşir, 1986, s. 50 ve çeşitli kaynaklar)
  • 14. SEVK VE İSKÂN KANUNU’NUN ÇIKARILMASINI ZORLAYAN NEDENLER  Nüfusun yüzde 20’sini oluşturdukları halde özerklik veya bağımsızlık kazanma arzusu ile Taşnaksutyun, Hınçakyan ve diğer bazı örgütlenmelere dâhil olan Ermenilerin 1890’ların başından itibaren isyanlar çıkararak Batılı devletlerin Balkanlarda olduğu gibi müdahale etmesi için vesile yaratma çabasına girişmeleri ve1890-1914 yılları arasında 40’dan fazla isyan çıarmaları,  Ruslarla yapılan Sarıkamış Muharebesi ve diğer tüm savaşlarda düşmanla işbirliği,  I. Dünya Savaşında tüm cephelere uzanan lojistik güzergahlarda sabotajlar ve depolardaki malzemeleri ele geçirme,  Savaş sırasında espiyonaj (Düşmanı bilgilendirme),  Osmanlı Bankası baskını,  Van İsyanı ve ardından kentin Ruslara teslim edilmesi
  • 15. SOYKIRIM İDDİASINI BENİMSEYENLERİN BAKIŞ AÇISI  Van İsyanı ve diğer isyanlar aslında pek de tehdit oluşturmuyordu  gönüllü birliklere yazılanların sayısı azdı,  İttihat ve Terakki Partisi aslında çok önceden Ermenileri yok etme planı yapmıştı ve isyanlar bahane edildi.
  • 16. Amerikan Protestan dinyayıcıların eğittiği V. Kardeşyan’ın New York’ta çizdirip Paris Barış Konferansına yolladığı bu düşsel “Büyük Ermenistan” haritası Sinop’tan Muğla’ya çizgi çizerek Akdeniz, Karadeniz ve Hazer Denizi’ne çıkışlar sağlıyor. (http://www.turksolu.com.tr/218/ataov218.htm)
  • 17. SEVK VE İSKÂN KANUNU (27 MAYIS 1915) UYGULAMASI  Resmi Osmanlı kayıtlarında adı geçen 1.3 milyon Ermeni nüfusundan Protestan/Katolik, kamu görevlisi, yaşlı ve hasta olan veya yaşadıkları yer itibariyle tehdit oluşturmayan 284.000 kişi dışında bir milyona yakın insanın savaş bölgesinde yaşadıklarından veya politik bağlantılarından dolayı tehcirleri öngörülmüş,  300.000 kişi İran ve Rusya’ya kaçmış,  100.000 kişi Müslümanlığı kabul edip kalmayı yeğlemiş,  tehcir harekatı tamamlanmadan Şubat1916’da uygulamaya son verilmiş ve o tarihe dek tehcir edilenlerden 486.000 kişi gidecekleri yerlere varmışlardır.
  • 18. TEHCİRİN SONUÇLARI  Açlık, salgın hastalık ve saldırılardan kaynaklanan yitikler Toynbee ve McCarthy’nin tahminlerine göre 600.000 dolayındadır.  McCarthy’ye göre Rusya yönünde Kafkaslara doğru kendi inisiyatifleri ile kaçanlar arasında ölüm oranı % 50, tehcirle güneye gönderilenler arasında % 20’dir.  Nubar Boghos 1919 Paris Konferansı’nda 1.3 milyon Osmanlı Ermenisinden 280.000’nin ülkede, 700.000’inin çeşitli ülkelerde hayatta oldukları yönünde bilgi vermiştir.  Soykırım iddiasına sahip çıkanlar 1915-1923 arasında, yani İstiklal Savaşı yıllarını kapsamak üzere soykırımın sürdüğünü ve 1.5 milyon Ermeni’nin öldürüldüğünü ifade ederler.
  • 19. HUKUKİ BOYUT I  Tehcir süresince görevini yerine getirmemek ya da kötüye kullanmak suçundan 1915 yılında 20 kişi idama mahkûm edilmiş, Talat Paşa’nın hazırladığı bir rapora dayalı olarak Mart-Nisan 1916’da 1673 kişi mahkemeye sevk edilmiş ve suçlu bulunanlara gerekli cezalar verilmiştir. (Tacar ve Gauin, 2012, s.828).  İngilizler tarafından Malta’ya götürülen 144 kişi hakkında dava açılabilmesi için dört yıl boyunca yürütülen araştırmalar sonuç vermemiş ve dava açılamamıştır. (Uluç Gürkan, 2014)
  • 20. HUKUKİ BOYUT II  Avrupa Toplulukları İlk Derece Mahkemesi’nin 2003 tarihli kararı: Krikorianların Avrupa Parlamentosu’nun soykırımı tanıyan 1987 tarihli kararına dayanarak Avrupa Birliği’nin Türkiye ile üyelik için müzakereleri başlatmaması gerektiği iddiası ile açtıkları davada Mahkeme, “Parlamento kararları siyasi kararlardır, kesinlikle hukuki sonuç doğurmazlar, çünkü geri alınabilir, değiştirilebilir metinlerdir” gerekçesi ile iddiaları reddetmiş olup 20 ülkede alınan parlamento kararları da aynı mahiyettedir.  Fransa Anayasa Konseyi’nin 2012 tarihli kararı: Mahkeme, Parlamento’nun, 2001 yılında çıkarılan Ermeni Soykırımı’nı tanıyan bir cümlelik kanuna dayalı olarak soykırımı inkâr edenlerin cezalandırılması hükmünü getirecek yasayı, düşünce özgürlüğüne aykırı olması bir yana; kanunların normatif olmaları gerekirken 2001 yasası bu özelliği taşımadığından geçerliliğinin tartışmalı olması nedeniyle de reddetmiştir. (Palabıyık, 2014)
  • 21. HUKUKİ BOYUT III Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 17 Aralık 2013 tarihli Doğu Perinçek’in soykırımı inkâr ettiği için kendisini cezalandıran İsviçre’ye karşı açtığı davanın ilk aşamada İsviçre aleyhine sonuçlanması: Karar üç temel unsuru vurgulamaktadır;  Soykırım hukuki bir kavramdır, tanımlanması çok zordur, kesin kanıtlara gereksinim vardır.  190’ı aşkın ülkeden 20’sinin parlamentoları soykırımı tanımıştır. Uluslararası bir oydaşma yoktur.  1915 ve izleyen yıllarda Osmanlı topraklarında yaşananlar Yahudi soykırımından farklıdır. Yahudi Soykırımı kanıtlanmıştır. Ermeni olaylarının kesin kanıtları yoktur. İsviçre’nin temyiz başvurusunun nasıl sonuçlanacağı bilinmemekle birlikte bu karar her halükârda önem taşımaktadır. (Palabıyık, 2014)
  • 22. BERNARD LEWİS’IN KARŞILAŞTIRMASI A COMPARISON BY LEWIS “Yahudi soykırımı ile [tehcir arasında] bir paralellik kurulabilmesi için Almanya’daki Yahudilerin Alman devletine karşı düşmanla işbirliği yaparak silahlı isyan düzenlediklerini, Hamburg ve Berlin’in kararın dışında tutulduğunu ve devlet hizmetinde çalışanların da muaf tutulduğunu varsaymanız gerekir. Ayrıca karar yalnızca Almanya sınırları içinde uygulanmış olup Polonya’ya gidenlerin Polonyalı Yahudiler tarafından karşılanarak koruma altına alınmış olmaları gerekirdi.” “… to make a parallel with the holocaust in Germany you would have to assume that Jews in Germany had been engaged in an armed rebellion against the German state collaborating with the allies against Germany, that in the deportation order the cities of Hamburg and Berlin were exempted, and the persons in the employment of the state were exempted. And the deportation only applied to the Jews of Germany proper, so that when they got to Poland they were welcomed and sheltered by the Polish Jews.” Bernard Lewis. http://www.youtube.com/user/armeniantale
  • 23. Türkiye, bir halk veya ülke soykırımla suçlanamayacağı, suçu işleyen kişilerin mahkeme kararı ile belirlenmiş olması gerektiği halde böyle bir karar olmaksızın dünya kamuoyu gözünde soykırım ile suçlu durumuna düşürülmüş tek ülkedir ve Türklere karşı nefret söylemi suçu işlendiğinin farkındalığı eksikliği vardır.
  • 24. PROPAGANDA SAVAŞI VE YANSIMALARI I  “[savaşın] yarattığı büyük problem ekonomik değil psikolojiktir, insanların düşüncelerinin yeniden nasıl bir dengeye oturtulabileceğidir.” (Buchan’dan aktaran Strachan, 2009, s. 316)  savaş ortamında gerçeklik yitip gitmekte, ülke çıkarları açısından söylenmesi gerektiği düşünülen şeyler söylenmekte ve savaş bitince gerçeklere dönmek kolay olmamakta ve bazen de hiç dönülememektedir.
  • 25. PROPAGANDA SAVAŞI VE YANSIMALARI II “Türkleri savundu vazifeden alındı – Amerikan Robert College Okulunun Müdürü Dr. Gates dostlarına veda etmiş ve İstanbul’dan Paris’e hareket etmiştir. Geçenlerde Dr. Gates yaptığı bir konuşmada Türkleri savunmuş ve “Ermeni mezalimi” konusunda iddiaların çok fazla büyütüldüğünü söylemişti. Öğrendiğimize göre Ermeni cemaatinin bu sözleri protesto etmesinden ve Amerikalılar nezdinde teşebbüste bulunmasından kısa zaman sonra Robert College Müdürü’nün vazifesine son verilmiş ve kendisi Birleşik Amerika’ya geri çağrılmıştır.” İstiklal Harbi Gazetesi, 15 Mayıs 1919 , s. 2
  • 26. PROPAGANDA SAVAŞI VE YANSIMALARI III  I. Dünya Savaşı yıllarında istihbaratçı olarak çalışan ünlü tarihçi Toynbee, o dönemde yazdıkları ile ilgili olarak, Dışişleri Bakanlığı’nda çalışıyordum, verilen görevleri ifa ettim ifadesini kullanmış olup örn. The Blue Book (Mavi Kitap) olarak anılan The Treatment of Armenians in the Ottoman Empire, 1915- 1916 adlı rapora bibliyografyasında da yer vermemiştir (Dr. Ozdemir’s…)
  • 27. PROPAGANDA SAVAŞI VE YANSIMALARI IV Gürün, Ermeni Dosyası adlı kitabında propaganda konusuna ayırdığı bölümde Ponsoby’den şu alıntıya yer vermiştir: "Düşmanın kötülenmesi bir vatan görevi sayılır." (Gürün,1985, s. 44 - 53) McCarthy: “… kurbanlardan çok öldürenlerin telef olduğu garip bir soykırım” (Sonyel, 2005, s. 203) “Standart tarih anlatısında hiçbir zaman bahsedilmeyen ise aynı sebeplerden dolayı muhtemelen iki ila iki buçuk milyon sivil Müslüman’ın ölmesiydi. Onlar, kendilerinden hiç bahsedilmeyen hayaletlerdir; çünkü haber muhabirleri, konsoloslar ve misyonerler sadece Hristiyanların çektiği acı ile ilgileniyorlardı. Ölen Müslümanlar sanki hiç var olmamışçasına tarihten yok olup gittiler.” Salt (2014, s. 16)
  • 28. TEHCİR KONUSUNDA ÜNİVERSİTE KÜTÜPHANELERİMİZDE KULLANILAN BAŞLIKLAR  ABD dönem başkanı Wilson’un çizdiği Ermenistan haritası Sevr Anlaşması’na yansımış, ABD Lozan Anlaşması’nı benimsememiş, 1930’larda ayrı bir ticaret ve dostluk anlaşması imzalanmıştır.  Bu koşullarda Kongre Kütüphanesi “Ermeni katliamları” ve “Soykırım—Türkiye” konu başlıklarını kullanmaktadır.  Ülkemizde çoğunlukla Kongre Kütüphanesi başlıkları kullanılmakta olup bazı kütüphaneler kendi başlıklarını oluşturmuşlardır. Az sayıda kütüphanenin kataloğunda “Ermeni soykırımı” başlığına da rastlanmaktadır.
  • 29. TO-KAT ULUSAL TOPLU KATALOĞU’NDAN BAZI BAŞLIKLAR
  • 30. KURUMSAL DAĞILIM Katılımcının üniversitesinin vakıf /devlet ve 2000 yılı öncesi/sonrası kurulumlu olduğu sorgulanmakla birlikte gruplar belirgin farklılık göstermediğinden sonuçların analizinde tümünün birlikte ele alınmasının daha uygun olacağı düşünülmüştür. 100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 2000 öncesi % 2000 sonrası % Toplam % % Belirtilmemiş 18 Diğer kurumlar 8 Vakıf üniversitesi 8 14 22 Devlet üniversitesi 43 4 51
  • 31. KATILIMCI DAĞILIMI Katılımcıların yarısı konu başlığı verme yetkilisi, yakın bir oranda meslek elemanı olup yalnızca kütüphane kullanıcısı veya birey olarak yanıt verenler % 13 oranında kalmakla birlikte meslek elemanlarının neredeyse hepsi aynı zamanda kütüphane kullanıcısı ve birey olarak da görüşlerini sunmuşlardır. Başlığı kullanan yetkili 25% Başlığı kullanmaya n yetkili 24% Kullanıcı 9% Meslekten 38% Birey 4%
  • 32. ÜNİVERSİTE KÜTÜPHANELERİNİN KONU BAŞLIKLARI KONUSUNDA POLİTİKALARI Yanda sadece Ermeni soykırımı” başlığını kullanıyoruz yanıtı veren % 25 oranındaki katılımcıların kendi içlerinde dağılımları görülmektedir. Aynı kurumdan iki kişinin farklı seçenek işaretledikleri durumlar az da olsa görülmüştür. LCSH Aynen 33% Türklere soykırım 11% Soykırımı kabul politikası Kopya katalogla ma 50% 6%
  • 33. POLİTİKALAR I  Üniversiteler kamu hizmeti veren kuruluşlardır.  Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana, hükümetlerden bağımsız olarak devlet politikası, tehcir kararı bir insan grubunu yok etme niyetiyle alınmayıp, savaşta cephe arkası güvenliğini sağlama amacı güttüğünden karşılıklı yaşanan acı ve kıyımın soykırım olarak tanımlanamayacağı yönündedir.  Bilimsel özerklik kapsamında bir bilim adamı, araştırmasında kullandığı kaynaklara dayanarak, yaşananların soykırım olduğunu savlayabilir, ama kamu hizmeti veren bir kütüphanenin bu tür yayınları kataloğunda “Ermeni soykırımı” ifadesi ile etiketlemesi daha farklıdır.  Böyle bir durum, mesleki ve kurumsal etik ilkelerin bir çatışması ve kamu etiğinde sadakat ve tutarlılık açısından bir sorun olarak görülebilir.
  • 34. POLİTİKALAR II  Teknik olarak LCSH’yi aynen uygulayanların aslında “Ermeni soykırımı” değil, “Ermeni katliamları” ve “Soykırım—Türkiye” başlıklarını kullanıyor olmaları beklenirdi. Bu başlıklar eş anlamlı gibi düşünülerek böyle yanıt verilmiş olabilir.  “Ermeni soykırımı” başlığının “0” gösterge ile kullanılması LCSH mantığıyla kütüphanenin ürettiği kendi başlıklarına da LCSH’den alınmıştır anlamını taşıyan “0” göstergesinin kullanılabileceği yönünde bir görüşe dayanıyor olabilir.  LCSH’ye ait olmadığı halde “0” gösterge ile verilen başlıklar kopya kataloglama yapanları ve TO-KAT’ta MARC kayıtlarını inceleyenleri yanıltabilmektedir.  Bu yanıtlar “kodlama hatasından kaynaklanan yanıltma türü” bir etik sorunu örnekliyor olabilir.
  • 35. POLİTİKALAR III  Başlığın bazı kütüphanelerde Ermenilerin Türklere yaptığı soykırım anlamında kullanıldığı ortaya çıkmıştır. Toplu kataloglarda kayıtların birleştiği günümüzde ayrı anlamlarda kullanılan aynı başlığın kullanıcılar tarafından nasıl algılanıyor olabileceği düşündürücüdür. Kendi kütüphanesinin kullanımına göre belli bir algılama içinde olan kullanıcı farklı bir kullanımla karşılaştığında herhalde bocalayacak, durumu anlamlandırmakta zorlanabilecektir.  % 50 oranında değişiklik yapılmadan kopya kataloglama yapılması, her bir kütüphane farklı politikalara sahip olabileceği ve bir yayın için hangi katalogda veri bulunursa oradan aktarılacağı için tutarlılık konusunda muhtemelen ciddi sorunlar yaşandığını ortaya koymaktadır.
  • 36. MESLEK ELEMANLARININ BAKIŞ AÇISI  Bu tablo, bu soruya yanıt verenlerin % 88’inin eğer Ermeni soykırımı başlığının kullanıldığı bir kütüphanede çalışıyorlarsa veya çalışmak durumunda kalırlarsa kurumsal politikalarla kendi görüşlerinin örtüşmemesi nedeniyle bu konudaki kitaplar üzerinde işlem yaparken kişisel değerlerine aykırı bir uygulama yapmalarının söz konusu olduğunu göstermektedir. Kendi başlıklarımı z oluşturulma lı 30% Bu başlık iptal edilmeli 19% Uyarlama yapılmalı 39% LCSH'ye uyulmalı 12%
  • 37. POTANSİYEL VE AKTİF KULLANICI GÖZÜYLE BAKIŞ I Katılımcıların yaklaşık % 75’inin bu başlıkla ilgili olarak çeşitli açılardan rahatsızlık duyduğu ve hassasiyetleri olduğu anlaşılmıştır. % 25 ise tepkisiz, tarafsız veya onaylayan bir tutum içinde olduklarını göstermişlerdir. AİHM 31% Aile etkilenmesi 2% Atalara karşı sorumluluk 24% Türklere soykırım 9% Onur kırıcı 7% Etkilenmiyo rum 13% Soykırım kabulü 11% Diğer 3%
  • 38. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME  Etik değerlere bağlı kalmanın her zaman kolay olmadığı, çelişik durumlar yaşanabileceği gerek incelenen literatür, gerekse 1915 Tehcir Olaylarını konu alan vaka çalışması ile ortaya konulmuştur.  Uyuşmazlık konularını işleyen bilgi kaynakları kütüphane kataloglarında sunulurken tarafsız başlıklar kullanılması,  meslek elemanlarını etik açmazlara düşmekten esirger,  konuya duyarlılığı olanlar incitilmemiş olur ve  böylece daha etik davranılmış olunur ve belli bir ölçüde sorunların çözümüne de katkı yapılabilir.
  • 39. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME II  Etik ilkeler kılavuz mahiyetindedir, onları yorumlayarak nasıl bir tavır takınacaklarına insanlar kendileri karar verirler.  Ulusal konu başlıkları listesi oluşturulmadıkça farklı yaklaşımlar devam edecektir. TO-KAT’ta kütüphane kayıtlarının bir araya toplanması ulusal bir konu başlıkları listesi hazırlamak amacıyla veri alabilmek anlamında bir fırsat sunmuş bulunmaktadır.  Konu başlıkları bağlantılı LC ve DDC sınıflandırma numaraları ve kullanım sıklığı ile birlikte sistemden çekilip bir meslek örgütü veya merkezi kurumun çatısı altında ekipler kurularak yapılacak çalışmalar için temel veri teşkil edebilir. Oluşturulacak liste bakınız ve ayrıca bakınız göndermelerini de kapsamalıdır.
  • 40. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME III  Bair’in değindiği ortak veritabanlarında hataları düzeltme sorumluluğunu meslektaşlarımızın yerine getirebilmesi ve TOKAT toplu kataloğunun daha nitelikli kayıtlara kavuşması için hatalı kayıt sahibi kütüphanelerin uyarılabileceği bir hata bildirim butonunun yazılıma eklenmesi ve bilgi dünyamızın dünyaya açılan kapısı olan TO-KAT’ın yapısının gözden geçirilmesine, ya da eğer proje kapandığı için geliştirilme şansı yaratılamazsa nitelikli bir toplu katalog oluşturmak için alternatif çözüm yolları üretilmesine ihtiyaç vardır.  Toplu’nun Tük Kütüphaneciler Derneği bünyesinde "Etik Sürekli Çalışma Grubu“ oluşturulması önerisi desteklenmeye değerdir. Grup, meslektaşların günlük çalışmalarında karşılaştıkları, örneğin bu bildiri ile ortaya çıkan türden ve muhtemelen varlığının farkında bile olmadığımız daha nice etik sorunun tartışılması ve çözüm üretilmesi için çalışmalar yürütebilecek şekilde yapılandırılabilirse etik kurallara uymada yaşanan çelişkiler ve uygulama güçlüklerinin üstesinden gelinmesinde sinerji yaratılabilir. (2007, s. 212)  Dünyanın daha yaşanılası bir yer olması ve yaşamın herkes için biraz daha anlam kazanması açısından insanların bilgiyle donanmasında oynadığımız role, etik değerlerimize bağlılık konusunda özen göstererek artı değer katma fırsatını sonuna kadar kullanmalıyız.