SlideShare ist ein Scribd-Unternehmen logo
1 von 52
Downloaden Sie, um offline zu lesen
Sayı:18 Yıl: 2017 www.ebitet.org
ÜCRETSİZDİR
GİRİŞİMCİLİK VE
BAŞARI HİKAYELERİ
MURATCAN ÇİÇEK
BORA ÖZKENT
Gittigidiyor.com, Scorp
Others, Ozpack ve
Daha fazlası...
20.yıl
Merhabalar Değerli Okuyucularımız,
Her yıl olduğu gibi bu sene de bomba gibi bir sayı ile kar-
şınızdayız! Üstelik çok daha farklı ve yeni bir formatla...
Konusunu “Girişimcilik ve Başarı Hikayeleri” olarak belir-
lediğimiz 20.yıl özel sayımızda sizler için başarılı girişim-
cilerden hiçbir yerde okuyamayacağınız tavsiyeler aldık.
“Biz sorduk onlar cevapladı” ve ortaya, bizleri girişimcilik
konusunda cesaretlendiren, okudukça kollarınızı sıvayıp
işe koyulmak isteyeceğiniz, elinizden düşüremeyeceği-
niz bir sayı çıktı. Bu arada elinizden düşüremeyeceğiniz
demişken artık cebinizde de taşıyabilirsiniz! Dergimize
erişebilmek için QR kodu telefonunuza okutmanız ya da
www.ebitet.org adresine girmeniz yeterli.
Bizler için bu dergi hayatımızda aldığımız ilk büyük so-
rumluluğumuz, ilk gerçek korkularımız, ilk pes etmeyiş-
lerimiz ve ilk sabredişlerimiz... Bu süreçte emeği geçen
başta biricik dergicilerimiz olmak üzere herkese sonsuz
teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Şimdi hemen arkanıza yaslanın, kahvenizi elinize alın ve
okumaya başlayın.
Sertuğ TÜFEKÇİ					
Müge AKYILDIZ
EDİTÖRDEN
BASKI ve GRAFİK
TASARIM
www.gramajans.com
YAYIN KURULU
Sinem UYAR
Büşra AKPINAR
Beyzanur YERLİ
Gülden ÇAĞDAŞ
Dilan EKİCİ
Ezgi BİLECEN
Merve ERGÜL
Özlem ELDEŞ
İMTİYAZ SAHİBİ
EBİTET
EDİTÖRLER
Sertuğ TÜFEKÇİ
Müge AKYILDIZ
Gülçin KARGIN
Nisanur TİRYAKİ
Hülya AKYILDIZ
Çağla KAYA
Beste BOLAT
Yayın Kurulu ve
Editörden
Bir Marka Olarak
EBİTET
GerçekBirBaşarıHikayesi
MuratcanÇİÇEK
EBEBEK
BulutlarınArdındaki
RotalarınızıKeşfedin
TAVHAVALİMANLARI
EBİTET Tanıtım ve
Etkinlikler
Biz Büyük Bir
Aileyiz
TutkunYoksaGirişimci
Olma!
MademGirişeceksiniz
BüyükGirişin!
Risklerden Deneyim
Kazanın
WEBTURES
Ya Başlamamalı
Ya Da Bitirmeli
ÖZGÖRKEY OTO
Değer Katmaya
Odaklanın
GİTTİGİDİYOR
Teknik Gezi
Bizim İşimiz
Atatürk'ün
Yanı Başında
OTHERS
Başarı Hikayesi
Nedir?
Nasıl Yazılır?
Kalbi EBİTET'te
Kalanlar
I Love This Game
SCORP
Anı Defteri
Her Geçen Yıl
Büyüyen Ailemiz
OZPACK
03
10
19
28 30
4037
06
11
22
23
09
16
26
34
08
12
24
32
42 47
İÇİNDEKİLER
5www.ebitet.org
Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu (EBİTET)
Balıkesir Üniversitesi Endüstri Mühendisliği öğrencileri
tarafından 1997 - 1998 eğitim öğretim döneminde Ba-
lıkesir Üniversitesi Rektörlüğü SKS Daire Başkanlığı’na
bağlı olarak kurulmuş bir topluluktur.
EBİTET Atatürk ilke ve inkılaplarını benimseyen, ger-
çekleştirdiği her faaliyette çağdaş Türkiye Cumhuriye-
ti’ni en iyi şekilde yansıtmayı ilke edinmiş bir topluluk-
tur. Tüm üniversite çapında faaliyet gösteren toplulu-
ğumuz 20 yıllık deneyimi sonucunda bir çok organi-
zasyon ve etkinliği başarıyla gerçekleştirmiştir. Ve bu
sayede üniversitedeki en aktif topluluk olma unvanını
da elde etmiştir.
Topluluğumuzun amacı;
Hiçbir siyasi, ideolojik görüş ve siyasi çıkar gütmeden
topluluk üyelerinin kişisel, sosyal, kültürel ve mesleki
gelişimine katkıda bulunmak,
Topluluk üyelerine seminer, konferans ve teknik gezi
olanakları tanımakla beraber, iş ve staj olanakları sağla-
mak,
Topluluk üyelerine iş sektörleriyle ortaklaşa
gerçekleştirilecekfaliyetlerde,yeralacaklarımühendis-
lik ve iş dünyasında tecrübe edinmelerini ve bilgilendi-
rilmelerini sağlamak,
Sektör Günleri Organizasyonu çerçevesinde
gerçekleştirilen Vaka Analizi Yarışması ile katılımcı
öğrencileri iş dünyasına hazırlamak ve sektörün önde
gelen firmalarıyla buluşturmak.
Topluluk üyelerinin bireysel proje, araştırma ve
yazılarının yer aldığı dergi ve bülten yayınlayamak,
Bu amaçlar doğrultusunda temel hedefimiz üniversi-
temizin ismini ulusal platformda en iyi şekilde temsil
etmektir.
EBİTET
TANITIM
6 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu
BUGÜNE KADAR
GERÇEKLEŞEN
ETKİNLİKLERİMİZ
Sektör Günleri; Balıkesir
Üniversitesi Rektörlüğü
bünyesinde kurulu olan
Endüstri Bilimleri ve Tek-
noloji Topluluğu tarafından
2008 yılında hayata geçiri-
len, yılda bir defa ve açılış
ile beraber üç gün şeklinde
düzenlenen, daha önceden
belirlenmiş bir sektördeki
en az 4 farklı firmanın farklı
departmanlarında çalışan
üst düzey yöneticilerin gün içinde gerçekleştirecekleri
sunumlarına yer verilen bir organizasyondur. Bu kap-
samda, katılımcı firmaların kendilerini anlatabilecekleri
stantlar açmaları da mümkündür.
İlki 7-9 Mayıs 2008 tarihleri arasında “Mühendislik ve
Kariyer Günleri” adı altında düzenlenmiştir.
Sektör Günleri organizasyonuyla;  öğrencilerin sek-
törler, firmalar ve iş dünyası hakkında bilgilenmeleri ile
konuşmacı olarak gelen üst düzey yöneticilerin tecrü-
belerinden yararlanabilmeleri amaçlanmaktadır. Orga-
nizasyonun bir başka amacı ise aynı sektörde faaliyet
gösteren işletmelerin hem birbirleriyle hem de üni-
versiteyle yakınlaşacakları ortamı sağlamaktır. “Sektör
Günleri” organizasyonuyla,
öğrencilerin reel ekonomiyi
oluşturan çeşitli sektörleri
tanıma ve mezun olduktan
sonra çalışmak istedikleri
sektörü eğitim süreleri için-
de belirleyebilme imkânları
oluşturmaktır. Benzeri şe-
kilde firmalar da ihtiyaçları
olan eğitimli işgücü potan-
siyeliyle bu organizasyon
sayesinde bir araya gelebile-
cekler ve onlara öz değerle-
rini anlatarak kendilerini ta-
nıtabilme fırsatını yakalamış
olurlar.
Bu etkinliğimiz ile üniversitemizde ağırladığımız ünlü
konuklarımızın öğrenci arkadaşlarımız ile sohbet ede-
bileceği,soru cevap şeklinde gerçekleşen söyleşiler
yapmaktayız.Böylece hayata farklı açılardan bakan ki-
şileri farklı bir platformda sıcak bir sohbet ortamında
buluşturuyoruz.
ICEO
KAMPÜSTE
ÜNLÜ VAR
Okulumuzda teoride öğrendiklerimizi yerinde yani
fabrikaları ziyaret ederek pratikte de görme şansı ya-
kaladığımız bu gezilerimiz ile bugüne kadar şu fabrika-
lara gittik:
Ebitet olarak kişisel gelişim üzerine düzenlediğimiz
eğitimlerimizi 3G başlığı altında topladık. Bu kapsam-
da ise liderlik eğitimlerinden mesleki gelişime, mülakat
tekniklerinden Nlp eğitmlerine kadar çeşitli konularda
okulumuza gelmeyi kabul eden eğitmenler ile ücretsiz
olarak eğitimler düzenlemekteyiz.
Topluluğumuza üye arkadaşlarımız ile eğitimler ve ünlü
davetleri dışında sosyal içeriği daha fazla olan Çanak-
kale gezisinden(her yıl düzenli olarak ziyaret ettiğimiz
ve tarihimizde önemli bir yere sahip olan bu ilimiz bi-
zim için de ayrı bir değere sahiptir),pikniğe kadar çe-
şitli dallarda aktiviteler düzenlemekteyiz.
TEKNİK
GEZİLER
3G:
GELENEKSEL
GELİŞİM
GÜNLERİ
SOSYAL
AKTİVİTELER
Ford A.Ş.
Farba A.Ş.
Ceva Lojistik
Teleset Grup
Coca - Cola İçecek A.Ş.
Cevher Jant
Özgörkey Otomotiv
Alarko Carrier
San. ve Tic. A.Ş. Sahibinden.com
Park Cam A.Ş.
Hugo Boss
Eczacıbaşı Baxter
Eczacıbaşı A.Ş
Türk Telekom
Arena
DemirDöküm
Componenta A.Ş.
Omsan Lojistik
Hattat Holding
İnoksan A.Ş.
Tofaş
Bosch San. ve Tic. A.Ş.
Mercedes Türk A.Ş.
7www.ebitet.org
8 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu
İlk olarak çok fazla duyduğum “NEDEN EBİTET?” so-
rusunun cevabını vererek başlamak istiyorum. Üniver-
siteye başladığımda ailemi geride bırakmanın yarattığı
o boşluğu doldurabileceğimi hissettiğim bir aile bana
kucak açtı: EBİTET. Aile kavramının EBİTET’in kurum
kültürünün (20 yıllık bir topluluğu kurum olarak nite-
lendirmeyi tercih ediyorum.) temel taşlarından biri
olması bile üye olmak için yeterli bir sebepti. Üye ol-
maktan biraz öteye gidip işin içine biraz giren herkes
zaten yola EBİTET’le devam etmek ister. Bende de
böyle oldu. 2015-2016 döneminde Yönetim Kurulu’n-
da görev almaya başlayınca EBİTET’in her bir üyesine
kattığı en temel ve en değerli özelliğin “iletişim yetene-
ği” olduğunu gördüm. EBİTET, her üyenin özgüven ka-
zanması, kendini anlatabilmesi ve gelecekte meslektaş
olacağı insanlarla sosyal çevre oluşturmaya başlaması
için çok etkili bir araçtı.
Başkanlık görevini üstlendiğim 2016-2017 döneminde
ve aynı zamanda EBİTET’in 20. yılında Yönetim Kurulu
olarak ilk amacımız yeniliklerin olduğu, bir öncekiden
daha farklı ve daha iyibir döneme imza atmaktı. Eylül
2016 ve Nisan 2017 arasında altı fabrikaya; Kortesk,
Zorlu Tekstil, Brisa, Ford Otosan, Ege Seramik, İzmir
Demir Çelik Sanayi’ye teknik gezi düzenlik. Üç liseye;
Fatma Emin Kutvar Anadolu Lises, Sırrı Yırcalı Anadolu
Lisesi, Şehit Turgut Solak Fen Lisesi’ne sunum yaparak
mühendisliği, endüstri mühendisliğini ve EBİTET’i an-
lattık. Ceyhun YILMAZ, Wilma ELLES ve Hasan YALNI-
ZOĞLU’nu üniversitemizin öğrencileri ile bir araya ge-
tirdik. Dönem içi eğlenceler ve kahvaltılar düzenledik.
EBİTET Dergi’nin 20. yıl sayısı için dolu dolu bir içerik
hazırladık. ICEO’17 konusuna paralel olarak seçtiğimiz
“Girişimcilik ve Başarı Hikayeleri” başlığı altında birçok
başarılı girişimci ve iş adamı bize hikayelerini anlatmayı
kabul etti. Bunun için herbirine müteşekkiriz. Dergi için
başta Müge AKYILDIZ ve Sertuğ TÜFEKÇİ’ye, ardın-
dan emeği geçen herkese kendim ve tüm EBİTET üye-
leri adına teşekkür ederim. Umarım dergiyi okuduktan
sonra aslında tüm sermayenizin hayalleriniz oluştuğu-
nu ve kendi başarı hikayenizin önündeki tek gerçek
engelin yine kendiniz olduğu size anlatabilmiş oluruz.
Tüm bunların yanında EBİTET’in amiral gemisi olan
ICEO organizasyonu için 20. yıla yakışacağını düşün-
düğümüz bir planlama yaptık. 28-29-30 Nisan tarihle-
rinde gerçeklecek ICEO’da konumuz, “Girişimcilik ve
Başarı Hikayeleri”olacak. Bu yıl ilk defa Ayvalık’da yapı-
lacak olan organizasyonumuzun tanıtımını bu kez yal-
nızca Balıkesir Üniversitesi’nde değil ülkemizin çeşitli
üniversitelerinde yaptık ve üniversitemizin öğrencile-
riyle birlikte farklı üniversitelerden öğrenci gruplarını
Ayvalık’da ağırlamayı amaçlıyoruz. Organizasyonu-
muzda bizimle birlikte olmayı kabul eden tüm konuş-
macılarımıza, başta QNB Finansbank olmak üzere tüm
sponsorlarımıza ve misafirlerimize teşekkür ederim.
Emeğe saygı duyan, zamana değer veren ve adaletin
eşitlikten çok daha üstün olduğuna inanan biri ola-
rak özel olarak adını zikretmek istediğim insanlar var.
ICEO’17 yenilikler üzerine kurgulandığı için Yönetim
Kurulu için organizasyonun planlama ve hazırlık süre-
ci sancılı geçti. Büyük bir başarılı olma inancının içinde
filizlenen başarısızlık korkusu tohumları da elbet oldu.
Bu süreçte desteğini asla esirgemeyen, bana ve ekibi-
me her daim cesaret veren başta Berfu DANOĞLU’na
ve Furkan İHTİYAROĞLU’na ardından Kıymet KARA-
CA’ya ve Ali YILDIZ’a minnet borçluyum. Tüm ekip ar-
kadaşlarıma, emeği geçen tüm üyelerimize, İlksen KI-
LIÇ’a, Funda PİRİM’e, Ecem OYMAK’a, Özlem ÇAYIR’a,
Murat DERİCİ’ye, Ersan KOYUNCU’ya, bize destek
olan tüm hocalarımıza ve bize olan inancını asla kay-
betmeyen Danışman Hocamız Özay Umut TÜRKAN’a
gönülden teşekkür ederim.
Son olarak, “Başarısızlık, deneme cesaretinden yoksun
olmaktır.” Hayal etmekten ve denemekten asla vaz-
geçmeyelim. Bizler büyük işler başarmış, ilklere imza
atmış bir ecdadın torunlarıyız. Ulu Önder Mustafa Ke-
mal ATATÜRK’ün de dediği gibi, “…Muhtaç olduğun
kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!” Başarılı
olmamak ve kendi başarı hikayemizi yazmamak için
hiçbir engelimiz yok.
Ayvalık’da görüşmek üzere.
Zeynep GÜLYÜZ
EBİTET Yönetim Kurulu Başkanı
BAŞARI HİKAYESİ NEDİR?
NASIL YAZILIR?
9www.ebitet.org
Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu (EBİTET) be-
nim üniversite hayatımın her şeyi diyebilirim. Okula kayıt
olduğum ilk gün tanıştım EBİTET’le. O zaman hayatımın
bu kadar önemli bir parçası olacağı aklımın ucundan geç-
memişti. Yavaş yavaş tanıdıkça daha da çok içinde ol-
malıyım, bir parçası olmalıyım dedim kendi kendime ve
daha da içine girdikten sonra bir daha çıkamadım. İyisiyle
kötüsüyle bana pes etmemeyi, bırakmamayı, kazanma-
yı-kaybetmeyi, sevinmeyi-üzülmeyi ve daha birçok şeyi
öğretti. Bunları çoğaltabilirim.Tabi ki bazen durumlar
içinden çıkılmaz bir hal alıyordu ve bizi çok zorluyordu.
Ama zaten işin sonundaki zaferi yaşamanın tadı bu zor-
lukları aşa aşa çoğalıyor ve kesinlikle pişman olmuyor-
sunuz. Hatta bir endüstri mühendisi olarak öğrenmemiz
gereken en önemli şeylerden birini erkenden öğrenmiş
oluyoruz: eldeki imkanlarla durumu idare etmek.
EBİTET’te olduğum süre içerisinde birçok görevde bu-
lundum. Bunlardan biri Dış İlişkiler Koordinatörlüğü’ydü.
Dış İlişkiler Koordinatörlüğü’nün görevlerini söylemem
gerekirse; firmalarla iletişime geçmek ve teknik gezileri
düzenlemek, kültür gezileri düzenlemek, diğer üniversite
kulüpleri ile iletişimde olup yapılan etkinliklerin duyuru-
sunu yapmak gibi görevleri söyleyebilirim. Yapılan ge-
zilere örnek olarak geçen yıldan Sahibinden.com, Türk
Telekom Arena, Alarko Carrier, Eczacıbaşı ve Parkcam’ı,
bu yıldan ise Zorlu Tekstil, Korteks, Brisa, Ford Otosan,
Ege Seramik ve İzmir Demir Çelik Sanayi Fabrikası’nı ve-
rebilirim. Bu teknik gezileri düzenlememizin birçok ama-
cı var. Derslerde gördüğümüz teknik bilgilerin bir kısmını
üretimde görebilmek, tesis planı, üretim süreci, proses ile
ilgili sorularımızı ilk elden sorup öğrenme fırsatı yakalaya-
bilmek. Ayrıca teknik gezilerimizi hem üretim fabrikaları
hem de ofis ortamları gibi çeşitli yerlere yaptığımızdan
dolayı mezun olduktan sonra nasıl bir yerde çalışacağı-
mıza dair kararımızı vermede kendimize ve öğrencilere
katkıda bulunmak amaçlarımızdan bazıları. Kısacası ge-
ziyi düzenleyebilmenin bize kattığı mutluluğun yanı sıra
bir endüstri mühendisi olarak da öğrendiğimiz çok şey
oluyor.
Bu yıl bu görevleri paylaştığım, ekip arkadaşım ve iyi bir
dostum olan Sinan EMİR’e özellikle teşekkür etmek is-
tiyorum. Ayrıca bu yıl ilk seneleri olmasına rağmen çok
çabalayıp gezi düzenleyen Dicle DEMİR’e ve Özlem EL-
DES’e, ve tabi ki tüm Dış İlişkiler grubuna gönülden te-
şekkür ediyorum.
#ebitetliolmakayrıcalıktır
Senanur ORTAÇ
EBİTET Dış İlişkiler Koordinatörü
Teknik gezi bizim isimiz,
10 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu
Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu (EBİTET) Balı-
kesir Üniversitesi Endüstri Mühendisliği öğrencileri ta-
rafından 1996 yılında kurulmuş köklü bir topluluk olup
zamanla farklı disiplinlerden pek çok öğrencinin bir araya
geldiği geniş kapsamlı bir organizasyona dönüşmüştür.
Öğrenci topluluğu tanımı EBİTET’i tanımlamak için belki
de seçilebilecek en dar tanımdır. Çünkü EBİTET şu anki
organizasyon yapısı, faaliyetleri ve vizyonu ile bir öğrenci
topluluğunun çok daha ötesinde, bir MARKA haline gel-
miştir.
Markanız, prestij ve saygınlığınızı gösteren, aynı zamanda
kalitenizi garanti eden bir işarettir. EBİTET’in düzenli ara-
lıklarla gerçekleştirdiği “Sektör Günleri”, “Gelişim Günleri”
v.b. organizasyonların her birine, sektörün önde gelen
firmalarından çok sayıda üst düzey yöneticilerinin verdiği
seminerlerle destek olması; EBİTET’in Balıkesir Üniver-
sitesi sınırlarını aşan bir marka değeri ve prestiji olduğu-
nun göstergesidir. Sektörel faaliyetlerin dışında topluluk,
düzenlemiş olduğu “Kampüste Ünlü Var” etkinliği ile sa-
nat dünyasından pek çok ünlü ismi Balıkesir Üniversitesi
öğrencileri ile bir araya getirerek öğrencilerimize farklı
sosyal deneyimlerde kazandırmaktadır. Üniversitelerin
öğrencilerine sadece akademik bilgi ve beceriler ka-
zandıran kurumlar olmayıp; aynı zamanda kişisel gelişim
imkânları da sunan kurumlar olduğu düşünüldüğünde;
EBİTET diğer öğrenci toplulukları ile birlikte bu yükü sırt-
layan önemli bir organizasyondur.
Topluluğu oluşturan ve yöneten kadroların zaman içeri-
sinde değişmesine karşın, düzenlenen etkinliklerin kalite-
sinin her zaman üst düzeyde olması; EBİTET’in kurumsal
kimliğinin de bir göstergesidir. Bu kurumsallık, bize top-
luluğun çok daha uzun yıllar boyunca bir marka olarak
Balıkesir Üniversitesine ve öğrencilerine hizmet verece-
ğini garanti etmektedir.
Sözlerimi burada noktalarken; hayatı tribünden izlemek
yerine sahaya inerek yaşayan ve yaşam başarısını ger-
çekleştirmeye şimdiden başlayan öğrencilerimizle gurur
duyuyor, onları gönülden kutluyor ve başarılarının deva-
mını diliyorum.
Yrd. Doç. Dr. Aslan Deniz KARAOĞLAN
Endüstri Mühendisliği Bölümü Bölüm Başkanı
BİR MARKA OLARAK
EBİTET
11www.ebitet.org
Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu, hepimiz O’nu
EBİTET olarak çok yakından tanıyoruz. Henüz 20 yaşında
genç bir filiz olmasına rağmen o, kökleri derinlerde, dalla-
rı zirvelerde asırlık bir çınar adeta…
Bundan yaklaşık altı yıl kadar önce EBİTET, bölümümü-
ze yeni gelen öğrencilere kendilerini tanıtan bir sunum
yaparken şöyle bir duruma şahit oldum. Yeni gelen bir
öğrencinin “EBİTET nedir?” sorusuna, EBİTET’te görevli
ikinci sınıf öğrencimiz şöyle bir cevap verdi: “Ben geçen
yıl üniversite sınav sonuçları açıklandığında bilgisayarım-
da Balıkesir Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü-
nü kazandığımı görünce, bilgisayarımı üzüntü ve kızgınlık
içinde ayağımla adeta tekmeleyerek kapattım. Akşam
oldu tekrar bilgisayarımın başına geçtim ve Facebook
sayfamdan Balıkesir Endüstri Mühendisliği nasıl bir yer
diye yazdım. Hemen anında EBİTET sayfasından Ülkiye
Bütün, “Burası çok güzel bir yer ve biz büyük bir aileyiz,
aramıza hoş geldin!” diye bir cevap yazdı. Bu sıcak kar-
şılama kafamdaki bütün olumsuzlukları atmama yetti…”
Şahit olduğum bu olay bana EBİTET’i sadece bir öğrenci
topluluğu’ndan çok daha fazla bir yerde görmeme neden
olmuştur.
EBİTET, adeta asırlık bir çınar… Hem kökleri ile içinde
doğduğu Endüstri Mühendisliği Bölümüne yürekten
bağlı, hem de hayallerin ötesine gidebilecek kadar zirve-
ye çıkabilmekte. Her geçen gün, daha enerjik bir yapı ile
hem kendisiyle hem de tüm emsalleriyle tatlı bir rekabet
içinde artan bir sorumluluk bilinciyle sürekli çalışmakta,
çalışmakta, çalışmakta…
Hayatımın en güzel, en muhteşem günüdür; 16 Aralık
2014. Çünkü beni O gün, EBİTET değeri hiçbir kıymetle
ölçülemeyecek bir ödülle onurlandırdı. Beşinci Gelenek-
sel Gelişim Günleri olan “İş Sağlığı ve Güvenliği” progra-
mını hem bana ithaf ederek gururlandırdı hem de çok
ama çok değerli bir plaketle taçlandırdı. Plaketin üzerin-
de yazılan; “Eğitim sürecimizde yanımızda olduğunuzu
bilmek bizlere her zaman güç verdi. Kişiliğinizle bizlere
örnek oldunuz. Davranışlarınızla yolumuzu aydınlattınız.
Siz olmadan bir yanımız eksik kalırdı. Varlığınız için teşek-
kürlerimizi sunar, yaşamınızın güzelliklerle dolu olmasını
dileriz.”(EBİTET AİLESİ)
Bizartıkbüyükbiraileyiz.Hepbirlikte,tükenmezbirener-
ji ile hep gülen bir yüz, sıcacık bir yürek ve daima ileriye
gideceğiz. Size, çok yorulduğunuzda, her yerden eleştiri
geldiğinde Albert Einstein’ın; “Sakın Sana kötü diyenlere
aldırma, bana da geri zekâlı dediler. Atomu parçalayıp el-
lerine verdim.” sözü ışık olsun.
Sizi seviyorum, iyi ki varsınız.
Öğr. Gör. Emine UÇMUŞ
28 Mart 2017
BİZ BÜYÜK BİR AİLEYİZ
12 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu
İLK'İ, TEK'İ, EN'İ
Sosyal medyada #ebitet ve #ebitetailesi diye kullandığımız ve üyesi ol-
duğum için müthiş bir keyif duyduğum vefalı topluluk. Vefalı topluluktur
çünkü yaptıklarınız, koşuşturmanız asla unutulmaz. Bir kere girdiniz mi öm-
rübillah kurtuluşunuz yoktur ama öyle bir niyetiniz de yoktur zaten. Normal
üye olarak başlarsınız, yönetim kuruluna girersiniz, o da yetmez denetleme
kurulu seçilirsiniz, ondan sonra da onur kurulunda yerinizi alırsınız. Ebitet’i
tek cümleyle özetlemeye çalışayım: “İnişli çıkışlı bin bir kriz yönetimi, ak-
saklıklar, aksilikler, hatalar, heyecanlar ve sonrasında da her defasında bir
düzlüğe çıkabilme ve tüm bu aksiliklerin üstesinden gelebilmenin vermiş
olduğu müthiş haz, yorulmaz çalışkanlık.” Kendi kültürünü oluşturmuştur
artık. Bir bakmışsınız ki kocaman bir aileymiş meğer. Hani insan kendi ai-
lesini seçemez ya normalde, heh işte bu bizim seçebildiğimiz kocaman bir
aile. Hayata karşı kazandığımız ilk rövanş. Nicel olarak rektörlüğün 69 top-
luluğundan biri. Peki ya nitel olarak? Çoğu ‘ilk’i, ‘tek’i ve ‘en’i hala bünyesin-
de bulunduruyor ve bu bize sonsuz kudret veriyor. Ebitet’in sembolik gücü
sayısal gücünün çok çok üstündedir mesela. Yeni bir markanın ayak sesidir
bunlar. EBİTET üniversitede herkesin gözünde “zannedilen” topluluktur.
Dışarıdan bakıldığında herkesin Ebitet’e dair bir fikri vardır. Herkes Ebi-
tet’e dair bir şeyleri zanneder. Sadece endüstri mühendislerinin yönetimde
olduğu zannedilir, bu kadar büyük işleri büyük paralarla yaptığı zannedilir,
bünyesindeki insanların çok havalı olduğu zannedilir, bu kadar başarıyla
arkasında siyasi bir güç olduğu zannedilir. Oysa tek gücümüz geçmişten
günümüze kurulu olan bağı koparmadan aldığımız bayrağı hep daha ile-
riye taşıma isteği. Muhtaç olduğumuz bu kudreti başaracağımıza inancı-
mız tam. Ebitet artık fakültede oluşmuş başlı başına bir zihniyet bir kültür
birikimidir. Sizi bu “Ebitet zihniyetinin” en ateşli neferlerinden biri olarak
saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Geride bıraktığımız 19 yılda topluluğumu-
za önderlik eden Özay Umut TÜRKAN hocamız olmak üzere tüm emeği
geçenlere teşekkür ediyor, 20. yılın Ebitet şanına yaraşır şekilde geçmesini
diliyorum.
İYİKİ VARSIN "EBİTET"
İnsanın hayatında en güzel yılları üniversite yılları derler. Tabi ki kişiden kişi-
ye değişir bu. Ama eğer EBİTET ile tanıştıysanız sizin de güzel ve asla unu-
tamayacağınız üniversite yıllarınız olacak demektir. EBİTET, o hiç tanımadı-
ğınız, bilmediğiniz, ağlayarak geldiğiniz şehre ağlayarak veda ettiren ikinci
bir ailedir. EBİTET ailesi öyle güzel insanlardan oluşur ki sevinçlerinizi de
üzüntülerinizi de gelip bu ailede paylaşırsınız.Bir etkinlik için günlerce koş-
turur saatlerce uykusuz kalır ama ne olursa olsun etkinlik sonunda yüzler-
deki o gülümsemeyi gördüğünüz an her şeyi unutursunuz. Ekip olmak size
güç verir, üniversitenize, arkadaşlarınıza, kendinize yeni şeyler katmak sizi
heyecanlandırır ve her defasında daha iyi işler çıkarmak istersiniz, özgüve-
niniz artar. Hayatınıza unutamayacağınız birbirinden güzel anılar eklersiniz.
Ama üzücü bir şey vardır ki o da bu güzel zamanların çok çabuk geçmesi…
4 sene bitmiştir ve mezun olma vaktiniz gelmiştir. En çok üzüldüğünüz şey
tabi ki bünyesinde bulunduğunuz bu güzel aileden ayrılacak olmanızdır.
İşte bütün bu duyguları çok kısa bir süre önce yaşadım ben. Çok güzel anı-
lar biriktirdim, çok güzel dostlarım oldu ve ben bu ailede, yaptığımız etkin-
liklerde, hayatıma, kariyerime yön verecek çok şey öğrendim.
Bu yıl EBİTET’in 20. Yılı. Başta EBİTET’in oluşmasını sağlayarak bizlerin ha-
yatına EBİTET’i kazandıran ve her zaman yanımızda olan danışman hoca-
mız Özay Umut TÜRKAN olmak üzere 20 yıl boyunca emeği geçen herkese
sonsuz teşekkürler. Bu 20 yıl boyunca aktarılan EBİTET ruhu hep sizlerle
olsun. O ruh bizim ortak paydamız. O ortak paydada buluşmak ümidiyle…
İyi ki varsın EBİTET!
Tüm EBİTET ailesine kucak dolusu sevgilerimle…
Cansu HOŞCAN
2014-2015 EBİTET
Yönetim Kurulu Başkanı
Ali YILDIZ
2014-2015 Reklam ve
Sponsorluk Koordinatörü
KALBİ EBİTET'TE KALANLAR
13www.ebitet.org
EBİTET'Çİ OLMAK
Günümüzde üniversite hayatını sadece ders çalışmak, sınavlar arasında mekik
dokumak ve aylak dolaşmak olmadığını hepimiz biliyoruz. Kişisel gelişim için
önemli olan konulardan birisi de sosyalleşmektir. Sosyalleşme konusunda Balı-
kesir Üniversitesi’nde değer katmış birileri varsa bunlarda EBİTET’çilerdir.
EBİTET’çinin sırtı yere gelmez, koşmasını konuşmasını, yenmesini yemesini,
gezmesini gezdirmesini öğrenir. Üniversite hayatını sadece derslere giderek
geçirmeden, sosyal faaliyet ve organizasyon yönetimi açısından kendisine de-
ğer katar. Bir Endüstri Mühendisi ileride çeşitli şirketlerde çalışacak ve üniver-
sitede katıldığı sosyal faaliyetlerin karşılığını elbette alacaktır. EBİTET kendinizi
bu gibi faaliyetlerle yeşerteceğiniz elverişli bir çimlenme ortamıdır.
EBİTET’çi sadece kendini sosyal açıdan geliştirmek için mi çalışır? Tabi ki hayır,
anı ve arkadaş biriktirir. En önemlisi eğlenir ve tadını çıkarır. Unutmayın başar-
mak için eğlenmeniz ve kendinizi rahat hissetmeniz çok önemlidir. Yerinde ve
zamanında her zaman eğlenin!
Son olarak mezun olalı dört yıl olmuş olsa bile EBİTET ailesinde bulunmaktan
her zaman zevk ve gurur duydum, herkese teşekkürler.
Bahadır PEKCAN
2011- 2013 EBİTET
Bilişim koordinatörü
Ulkiye BÜTÜN
2009-2012 EBİTET
Yönetim Kurulu Başkanı
AYRI BİR DÜNYAYDI “EBİTET”
Hangi anıdan başlasam açıkçası bilemedim. Yaşanmış o kadar çok şey var ki,
Ebitet üniversitenin içinde ayrı bir dünyaydı benim için. Birini anlatsam öteki-
ne ihanet ediyorum gibi geliyor ama sizinle de bir tanesini paylaşmam gere-
kiyor:)
Okulun son döneminde(2012 Şubat) yine BAÜ(siz artık BAUN diyorsunuz)
olarak Emös'teki yerimizi tam kadro almıştık. Tabi bir taraftan Sektör Günleri
için inanılmaz bir emek harcanıyor. Görüşmeler yapılıyor. Konu “Yenilenebilir
Enerji ve Geri Dönüşüm” olunca da bulunduğumuz bölgedeki en büyük enerji
üreticilerinden birisi olan EnerjiSA'nın peşine düşüyoruz. İstanbul'a geldiğimi-
zin ikinci günü EnerjiSA genel merkezinden bir gün sonrası için randevu aldı-
ğımızın haberi geliyor. Görüşme talebimizi bu kadar çabuk kabul edeceklerini
açıkçası beklemiyordum. Ve de tam hazırlıklı değildik. Hepimizi bir heyecan
sarmıştı. Sabancı Holding bizi genel merkezine davet etmişti. Bu da Ebitet'i o
zamanın şartlarında istediğimiz zirveye taşımanın anahtarıydı bizim için.
Ne olursa olsun oradan istediğimizi almamız gerekiyordu. Tabi bunun moti-
vasyonu ile deli gibi bir hazırlığa başladık. Bir taraftan sunum hazırlıyoruz bir
taraftan sunumun provasını yapıyoruz. Oldu olmadı derken bu sefer beni kı-
yafet derdi sarıyor. Emös'e geldiğimiz için yanımdaki en klasik eşya topuklu
ayakkabılarım :) Bu kadar hazırlığın içine bir de akşama alışverişi sıkıştırmıştım
:) Kaldı ki Emös'ün o meşhur partilerinden birisine gitmemiştim. Giden arka-
daşlarım kulaklarınızı hala çınlatıyorum:)
Ertesi gün kalabalık bir grup olarak EnerjiSA merkezine tam vaktinde vardık.
Sunum tam da istediğimiz gibi gerçekleşti. Tabi son ana kadar heyecandan
titriyorduk. Ve en son Meltem Hanım'ın ağzından istediğiniz gibi EnerjiSA et-
kinliğinizin ana sponsoru olacak sözünü duyduğum an tek hissettiğim ayak-
larımın yere basmadığıydı. Tabi sunum odasında sevincimizi sadece teşekkür
ederek belirttik. Ancak odadan çıkıp asansöre bindiğimiz an yaşadığımız se-
vinci anlatamam. O kadar ki biz kendi kendimize sevindiğimizi sanıyorken gü-
venlik kameraları sayesinde güvenlikçiler de sevincimize ortak oldu :) En son
çıkış kapısından çıkarken tebrikler diye uğurlamışlardı :)
Olanları kısaca anlatmak istedim ama en kısası da böyle oldu :) Umarım siz de
benim gibi böyle bir sürü anı biriktirerek mezun olursunuz :)
14 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu
YILDAN YILA DAHA İYİYE GİTMEK
Mezun olalı 4 yıl oldu ve hala bırakmadığımız nadir alışkanlıklardan biridir EBİ-
TET... Yatay geçiş planlarımızın iptalidir, Balıkesir gibi bir şehirde(şimdi o kadar
değil ama bizim zamanımızda o kadar kötüydü) hafta sonlarını dahi geçirme
sebebimizdir, en güzel arkadaşlıkların temeli, kaliteli bir iş hayatının ilk adımıdır...
Mevcut şartlarda yaşayabileceğiniz en büyük eğlence sebebidir, maksimum se-
viyelerdeminimummaliyetlerletabi...YanikısacaEBİTET,öncelikletümendüst-
ri mühendisi adaylarına, arkasından da diğer mühendislik ve endüstri temelli iş
türevlerinde çalışabilecek bölüm öğrencilerine, kaliteli iş yaşamının ilk adımları-
nı, en eğlenceli ve etik değerlere saygılı bir şekilde, atmalarını sağlayan, geçmi-
şi büyük başarılarla dolu ve temel prensibi "Yıldan yıla daha iyiye gitmek." olan,
Balıkesir Üniversitesi'nin en eski ve en büyük öğrenci topluluğudur. Evet biraz
uzunolduamadahakısasıBosch,Sabancı,BorusanveEczacıbaşıgibifirmalarda
iş imkanı yakalayabilmemizin sebebidir EBİTET. Tabi bu noktaya kolay gelinme-
di, bizler, öncemiz, sonramız ve şu an bu topluluğa gönül vermiş, halen görevde
olanbaşarılıarkadaşlarımızınsayesindeböylegüzelbiraileninkurulupbüyüme-
sini görebilmiş olduk. Bunun yanında bizler gibi gelip geçen ama hala bağlı olan
arkadaşların yanında, neredeyse en başından beri sürekli iş başında olan değerli
hocamız Özay Umut TÜRKAN'ın emeklerinin, her birimizin şahsi emeklerinden
çokçokfazlaolduğunudabelirtmedengeçemem.
Buradayazımasonverirkenkısabiranımızdanbahsetmekisterim:
Yıl 2013 Gülistan Polat, sektör günleri karşılama ekibi koordinatörüdür, ben ise
genelkoordinatör,BahadırPekcanisebilişimkoordinatörüdürveGülistan7kat-
ta Index Grup CEO'su Erol BİLECİK'i ağırlamakta, staj ve iş imkanlarını sorarak
topluluk için bazı sözler almayı amaçlamakta aynı zamanda da öğle yemeğine
davet etmek istemektedir. Ben fuaye alanındayım, Bahadır ışık odasındadır.
Bizlerse son dakikada sürpriz bir sponsorla organizasyon için aldığımız telsizleri
denemekteyiz. Organizasyon esnasında eğlenmeyelim mi? Tabi ki eğleneceğiz.
Telsizüzerindeniletişimkuruyoruz.
Ben	 :GülistaaaanGülistaaaan,GülistaaanGülistaaaan.
Gülistan :(ErolBilecik'lediyaloghalinde)Yemek...
Bahadır	 :GülistaaaanGülistaaaan,GülistaaanGülistaaaan.
Gülistan :Stajj...
Ben	 :GülistaaaanGülistaaaan,GülistaaanGülistaaaan.
Gülistan :İş...
Bahadır	 :GülistaaaanGülistaaaan,GülistaaanGülistaaaan.
Gülistan :Error:)
Tabisonrasındatoparladıkdurumuamagerçektençokeğlenmiştik
Sözlerime son vermeden önce mevcutta görevlerine devam eden, büyük fe-
dakarlıklarla büyük emekler veren değerli EBİTET üyesi tüm arkadaşlarıma ve
topluluk akademik danışmanı olan Özay Umut TÜRKAN hocama, topluluğun
devamlılığınısağladıklarıiçinsonsuzteşekkürediyorum.
Saygılar
Cumhur ALTINOK
2012-2013 EBİTET
Yönetim Kurulu Başkanı
Mert TURAN
2012 -2014 EBİTET
Dergi Koordinatörü
Üniversiteye ilk başladığımda büyük bir çoğunluk gibi “Nereden geldim Ba-
lıkesir’e” şaşkınlığı içindeydim. Endüstri mühendisliğinin şu an olduğu gibi o
gün de verdiğim en iyi kararlardan biri olduğunun farkındayım. Ama şehir
normal olarak cezp etmedi. O dönem hızlı bir şekilde buradan kurtulmak
için nasıl geçiş yaparım, nasıl buradan giderim kafasına girmiştim çoktan.
(Bir dipnot olarak ekleyeyim. O dönemde duyduğum bir laf vardı; “Balıke-
sir’e bir gelen bir daha buradan gidemez.” O dönem bu söz çok saçma gel-
mişti. Ama neredeyse altı sene bitti hala Balıkesir’deyim…)
Ben tam o nereden geldim Balıkesir’e kafasına girdiğimde EBİTET ile ta-
nıştım.”EBİTET” dışarıdan bakınca çokta mantıklı gelmeyen bir kısaltma…
Ama içine girip o duyguyu hissedenler için çok farklı bir anlam ifade edi-
yor. O duyguyu açıklamam pek mümkün değil size ama siz de benim gibi
içinde bir şekilde yer aldıysanız beni anlarsınız. Ben üniversite hayatımın en
büyük kavgalarını da bu toplulukta ettim. En mükemmel dostlarımı da bu
toplulukta buldum. Bu işin içine girmediğiniz sürece buraya yazacağım her
kelime boş gelecek. Bir şekilde ileri de fark yaratmak istiyorsanız kendinizi
geliştirmenin yollarını arayın. Bunun için karşınıza çıkacak en iyi yol EBİTET
olacaktır. Göz açıp kapayıncaya kadar geçen şu 4 kısa seneyi iyi değerlen-
dirmek ve ileride keşke demek istemiyorsanız size tavsiyem bir şeyler yapın
ve bunu EBİTET’le yapın!
ATATÜRK'ÜN YANI BAŞINDA
16 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu
Ben Kemal Ulusu insanlarımızın daha doğrusu sporla
ilgilenen kişilerin büyük çoğunluğu beni bir spor ada-
mı, eski Beşiktaş JK yönetim kurulu üyesi ve TFF baş-
kanı olarak hatırlar.
Ama burada bugün yazar kimliğiyle karşınızda “Atatürk’ün
Yanı Başında” kitabının yazarıyım. Atasına Çankaya Köşkü
Kütüphanecisi olarak ve de öldüğü ana kadar yanında hiz-
met eden bir babanın NURİ ULUSU’NUN oğluyum.
Nuri Ulusu’nun Atası ile yaşadığı günlerin anılarını hiçbir yerine
dokunmadan bu kitapta siz değerli okurlarıma Türk milletine
sundum, çok mutlu ve gururluyum.
Şimdi size kitabımdan önemli bazı anıları aktaracağım, eminim o
günleri size bir nebze yaşatmış olacağım.
Sizleri sevgiyle kucaklıyorum.
Kitap Sevgisine ve Kitaba Verdiği Öneme Bir Örnek
Her İstanbul seyahatine hatta bazı diğer seyahatlere de giderken, yanımıza
mutlaka kitaplarını aldırırdı ama İstanbul’a gidiş bir başkaydı. İstanbul’a her
gidişte çok fazla kitap alırdık. Şimdi bu arada çok önemli bir özelliğini de
anlatmak istiyorum.
İlk İstanbul seyahatine giderken istediği kitaplar o kadar fazlaydı ki,
karton kutular buldurup kütüphaneye getirtmiştim, tam içine kitap-
ları doldurmak üzereyken Atatürk kütüphaneye geldi ve ne yap-
tığını sordu,”İstediğiniz kitapları karton kutular aldırdım, onların
içine koydurup özel trene naklettireceğim.” Deyince ”Dur biraz
bekle” dedi. Kitap adedine şöyle bir baktıktan sonra kütüp-
haneden çıktı, odasına gitti. Biraz sonra, bir baktım iki tane
cephane sandığını, Muhafız Alayı erleri getirip kütüphane-
ye koyuverdiler ve gittiler. Ne olduğunu anlamadan, bakıp
dururken Atatürk içeri geldi, benim şaşkın şaşkın baktığımı
görünce,”Ne o Nuri oğlum, şaşırdın değil mi? Şaşırma şa-
şırma, savaşta bunlarla cephane taşıdık, sen o zaman ço-
cuktun, bilmezsin, bu sandıklar benim için çok önemlidir.
Şimdi o savaş bitti, yeni bir savaşımız başlıyor. O da kültür
ve sanat savaşımızdır ve savaş okumakla, kitapla olur; işte
şimdi cephane taşıdığımız o sandıklara kitaplarımı koy,
bu sandıklarla taşınsın, cephanenin yerini artık kitaplar
alsın!”dedi.
Nasıl şaşırmazdım. Bu ne biçim bir kitap sevgisi, ne ulvi
bir düşünceydi. O zaten hiçbirimizin, hiç kimsenin aklına,
hayaline dahi gelmeyecek fikirleri üreten bir dahiydi.
17www.ebitet.org
Neyse, gelen cephane sandıklarını güzelce temizledim,
içlerine kağıt koyup, üzerlerine de kitapları özenle yer-
leştirdim. Tam işimi bitirmek üzereyken Atatürk yanında,
yanlış hatırlamıyorsam Agop Dilaçar Bey’le kütüphaneye
geldiler. Ona da izah edince, o da hayran hayran dinledi
ve sonunda beraberce kitapları seçerek koyduk, iki san-
dığı da güzelce bir kapattıktan sonra, derhal Muhafız Ala-
yı’ndan erler çağırttık ve sandıkları doğru Ankara Garı’na
trenimize koymak üzere yolladık.
Atatürk okumayı o kadar çok severdi ki, kültür sahibi ol-
mak onun için çok önemliydi. Kütüphanemiz çok zengin
bir kitap kaynağına sahipti.
Hatta hiç unutmam bir sabah Genel Sekreter Hasan Rıza
Bey bir seyahatten Ankara’ya dönmüşler ve sabah sabah
doğru Köşke gelmişlerdi. İlk önce bana rastlamıştı, ilk işi
Atatürk’ü sormak olmuştu.”Nuri, Atatürk nerede, nasıl-
lar?” Ben de “İki gün iki gecedir devamlı okuyor, hemen
pek de bir şey yemedi, yalnız bir banyo yaptı ve de koltu-
ğunda birkaç dakika kestirdi.” Dedim. “Git bir bak, müsa-
itse odasına girmek istiyorum” deyince hemen odasına
çıktım. Kapısına vurdum. “Gir” komutuyla yanına girdim,
üzerinde beyaz keten gecelik elbisesiyle bağdaş kurmuş
vaziyette kitabını okuyordu. “Ne var?”diye sorunca “Ha-
san Rıza Bey yanınıza gelmek istiyorlar, sizi merak etmiş”
deyince “Allah Allah, kitap okumak da mı yok? Ne varmış
merak edecek, çağırın gelsin tabi” deyince hemen gidip
Hasan Rıza Bey’e haber verdim ve o da yanına odasına
gitti.
Biraz sonra beni tekrar çağırdı, çok kitap okuduğu zaman
gözleri kızarır ve yaşarırdı. Onun da çaresini bulmuştuk.
İnce ince tülbentler hazırlar ve gözleri yaşarınca verirdim,
o da o tülbentle gözlerini siler, kurutur ve rahatlardı. Yine
gözleri kızarıp yaşlandığını gören Hasan Rıza Bey’in te-
laşlandığını görünce beni çağırtmış, girer girmez “Nuri,
nerde benim tülbentlerim?” der demez tertemiz bezler
içinde sakladığım tülbent parçalarını tek tek ayırıp he-
men götürüp kendisine verdim ve “Gördün mü? Nuri
adeta bir hemşire gibi çareyi hemen buluverdi. Böyle iyi
oluyor” demesi üzerine Hikmet Bayur’un “Paşam iyi hoş
da kendinizi bu kadar yormasanız iyi olmaz mı?” cevabına
elindeki kitabı göstererek “Öyle enteresan ki bitirmeden
galiba bırakamayacağım” demişti.
Atatürk okuduğu kitapların çoğunu yurt dışındaki yayıncı
firmalardan ve kitapçılardan getirtmişti. Aldığı hediyeler
arasında nice değerlileri gelmesine rağmen kitap, hele
hele çok sevdiği veya okumadığı bir kitap geldiği zaman
çok memnun olur ve getirenlere özellikle iltifat ederdi.
Hatta hatırladığım kadar 1932 veya 1933 yılının yılbaşı
gecesi, Milli Eğitim Bakanı o sıra yeni basılan 3 ya da 4
kitabı Atatürk’e yılbaşı hediyesi olarak getirmiş vermişti.
Çok mütehassis olmuş ve Bakan’a teşekkür edip “Keşke
diğerleri de böyle hediyeler getirseler” diyerek, diğer ba-
kanlarına da imada bulunmuştu. Sonra da beni çağırtarak
“Nuri oğlum bunları al kütüphaneye götür, ama masam-
da dursun okuyacağım” diye de emrini vermişti. Tahmi-
ni beş bin kadar kitaptan büyük bir çoğunluğunu kesin
okumuştur.
Kitap okurken altını muhakkak kırmızı kalemle çizerek
önemli hususları belirtirdi. Daha az önemi olan yerleri
ise ya mavi ya da kurşun kalemle çizerdi ama müthiş bir
hızlı okuma tekniğine sahipti. Normal kalınlıkta bir kitabı
başkası iki günde okur bitirirse o bir gece bitiriverirdi. Ba-
zen de sadece o kitabın kendisini ilgilendiren bölümlerini
ayırıp okur geçerdi ama ilgilendiği, onu meraklandıran
kitabı eline geçirdi mi kesinlikle bitirmeden sabaha kadar
uyumazdı.(Dil Kurumu tarafından yayımlanan) Tarama
adlı dergiyi sık sık karıştırırdı. Bu derginin çizilmedik yeri
kalmamıştır.
Okuduğu kitapların ve de kütüphanedeki kitapların ba-
kımına çok özen gösterirdim, bu da onun çok hoşuna
giderdi. Okuyup, yarım bırakıp, ertesi gün okuyacağı ki-
tabın yarım kalan sayfasını, herkesin yaptığı gibi kesinlik-
le kıvırmazdı. O benim görevimdi. Bıraktığı yerden ben
işaretlerdim. Ertesi gün, gelip istediği zaman kitabı çıka-
rır, sayfasını açar ve önüne koyuverirdim. Şöyle alttan bir
bakardı. Hoşuna giderdi. Kütüphanemizdeki kitapları ar-
kadaşları veya başkası da okurken, kibarca sayfalarını kı-
vırmamaları için ben bizzat ikaz ederdim. Çünkü bu sayfa
kıvırmaya çok kızardı.
Son okuduğu kitabı, son bıraktığı yerden işaretleyerek
hep saklar ve her an hazır beklerdim. Nerede, ne zaman
kitabını isteyeceği belli olmazdı, kitap onun her şeyiydi.
Yalnız kütüphane de değil, yemekte, ziyafet sofrasında,
trende, arabada, deniz kenarında, odasında, istirahatte,
uyumadan önce yatak odasında her zaman müsait ol-
duğunda devamlı okur, okurdu. Tabii ben de her zaman
hazır ve nazır yanında… O zamanki arkadaşlarımla, onu
kaybettikten sonraki şimdiki dostlarım hep sorarlardı
“Yahu Nuri Bey, ne stresli ne dertli bir iş, yorulmuyor muy-
dun?” Yorulmak, stres ne demekti. Ata’nın yanında stres
mi olurdu; yorulmaksa lügatimizde hiç yoktu. O bize hep
moral, güç verirdi. Kızdığı, sinirlendiği zamanlarda dahi
ona hep sevgiyle bakardık. Zira ona her şey çok ama pek
çok yakışırdı…
Kemal ULUSU
Atatürk’ün Kütüphanecisi
Nuri ULUSU’NUN Oğlu
18 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu
19www.ebitet.org
Gerçek bir başarı hikayesi
MURATCAN ÇİÇEK
Ben Muratcan Çiçek, 6 Kasım 1993 Edirne’de dünyaya
gelmişim. Keşan’da yaşayan ailem, iki aylıkken Cerabrel
Palsy olduğumu fark etmiş ve tedavim ve rehabilitas-
yonum için beni altı yaşıma kadar çeşitli şehirlere taşı-
mış. Bu durum ailemi maddi ve manevi olarak yıprat-
mış olsa da hastalığımda belirli bir gelişme sağlandığını
söyleyebilirim. Hâlen ağır engelli sayılsam da çocukken
aldığım bu tedaviler sayesinde oturabiliyor, zor da olsa
konuşabiliyorum. Eğitimime çok önem veren ailem 7
yaşıma geldiğimde devlet tarafından standart okul-
larda eğitim görebileceğime dair bir belge de almıştı.
Ancak kayıt için başvuru yaptığımız okulun müdürü
keyfi bir tutumla beni okula almamıştı. Bu ben ve ailem
için oldukça üzücü bir durumdu. Annem o yıl kendi im-
kânlarıyla bana okumayı ve temel matematiği öğretti.
Bana bolca kitap alıyor, bilgi seviyemi artırmaya çalı-
yordu. 9 yaşıma geldiğimde babamı akciğer kanseri
nedeniyle kaybettim. Bu durum annemi dar bir gelir-
le hem bana bakmak hem de ailemizin bütün yükünü
omuzlamak zorunda bıraktı.
Tüm olumsuzluklar arasında devlet, annemi tekrar oku-
la yönlendirdi ve sonuç olarak reddedildiğim okula ka-
yıt olabildim. Bilgi seviyem yeterli olduğundan eğitimi-
me üçüncü sınıftan başladım. Yine de yaşıtlarımdan iki
sınıf alttaydım. Bu durum beni çok etkiledi ve o zaman
kendi kendime bir gün başarılarım ile ulusal medyada
haber olacağıma dair biraz da çocukça bir hedef koy-
dum. İki yıl sonra şehrimizde yapılan beş farklı seviye
belirleme sınavında da birinci oldum ve yerel basına
haber olarak hedefimin ilk aşamasını gerçekleştirmiş
oldum. İlerleyen yıllarda daha geniş çaplı sınavlara gi-
rip ulusal dereceler elde ettim ve bu başarımdan ötürü
ulusal televizyon kanallarında haberim yapıldı. Nihayet
çocukluk hedefime ulaşmıştım ancak bu yeterli değil-
di. Bir sonraki yıl liseye başladım, ikinci yılımda Türkiye
Bilimsel Ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK)’ın
düzenlediği ‘Araştırma Projeleri Yarışması’nda tarih
alanında derece elde ettim. Sonraki iki yılda aynı ya-
rışmaya farklı dallarda katıldım. Bu sırada kendim için
en uygun mesleği araştırıyordum. Engelim nedeniyle
yapabildiğim tek şey bilgisayar kullanmaktı. Ben de
bilgisayar kullanarak üretebileceğim en yüksek değe-
ri araştırdım ve yazılım üretebileceğimi düşündüm ve
hemen kendimi C ve C++ dillerinde geliştirmeye baş-
ladım. O yıl yine TÜBİTAK’ın düzenlediği “Ulusal Bilgi-
sayar Olimpiyatlarına” katıldım ancak ilgili kurum, sınav
sırasında engelime uygun bir ortam sağlamadığı için
ciddi bir başarısızlık aldım. Bu üzücü durum beni daha
da kamçılamıştı.
O sırada lisede edebiyat ağırlık bir eğitim alırken bil-
gisayar mühendisi olmayı amaç edindim. Eğitim sis-
temimizde katılık yüzünden şansım imkânsıza yakındı.
Neler yapabileceğimi düşünürken Özyeğin Üniversite-
si’nin “Bilgisayar Oyun Atölyesi 5” isimli bir etkinlik dü-
zenlediğini öğrendim. Başvuruda bulundum, binden
fazla öğrenci arasında ilk yirmi beş kişiden biri olarak
etkinliğe çağrıldım. Processing gibi hiç bilmediğim bir
programlama dilinde 36 saat gibi kısa bir sürede oyun
yazmam gerekiyordu. Pong türevi bir oyun yazarak
yarışmayı ve aynı üniversitede Bilgisayar Mühendisli-
20 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu
ği bursu kazandım. Ne var ki yine eğitim sistemimize
takıldım, kazandığım bursu kullanabilmem için daha
önce hiç görmediğim fen derslerinden sınava girmem
gerekiyordu. İki ay gibi kısa bir sürede, kendi imkân-
larımla dört yıllık fen müfredatına çalışıp sınava gir-
dim. Sınav sırasında engelime uygun koşullar yine tam
sağlanamasa da gerekli dereceyi elde ederek Özyeğin
Üniversitesi’nin bilgisayar mühendisliği bölümün gir-
me hakkı kazanmış oldum. Ülkemiz koşullarında engel-
li bir öğrencinin böylesi bir okul kazanması büyük bir
başarıydı. Birçok ulusal kanal bu başarımı haberlerine
taşıdı ve ülkemizin en çok okunan gazetelerinden biri
olan Hürriyet bu haberi manşet yaptı.
Özyeğin Üniversitesi gerçekten bana kucak açtı ve ben
için gerekli bütün fiziksel erişilebilirliği sağladı. 3 yıldır
tamamen İngilizce ve dünya seviyesinde bir bilgisayar
mühendisliği (computer science) eğitimi alıyorum. 2
buçuk yıldır da Fiba Holding’in kampüsümüzdeki ofi-
sinde düzenli olarak çalışıyorum. Ayrıca yine okulum
sayesinde Credit Europe Bank Amsterdam’da ve Ar-
gela gibi önemli şirketlerde stajlar yaparak kendimi
profesyonel hayata hazırlıyorum. Ben bunun karşılığı
olarak başarılarımı sürdürüyorum, son 5 dönemimin
dördünde “High Honor Student” seçildim. 6. Dönemi-
mi Exchange öğrencisi olarak Oregon State University,
Amerika’da okudum. 6 ay boyunca orada 5 farklı bil-
gisayar bilimi (CS) dersi alma fırsatı buldum. Oradaki
kümülâtif ortalamam 4 üzerinden 3.95 idi, Özyeğin
Üniversitesi’nde şuan ki ortalamam ise 3.69’dir. Önü-
müzdeki yıl, yani 2017 yazında Allah’ın izniyle ve anne-
min sonsuz desteğiyle Özyeğin Üniversitesi’nden me-
zun olmuş olacağım.
Ben ayrıca 2 yıldır Young Guru Academy gönüllüsü-
yüm. YGA’nın 2 yılda bana sayabileceğimden çok daha
fazla erdem ve çok değerli dostluklar kazandırdı. Yine
bir YGA’lı olarak Turkcell ile yürüttüğümüz proje kap-
samında Apple, Facebook, Google gibi en büyük tek-
noloji şirketlerin Silikon Vadisi’ndeki merkezlerini ve
Stanford Üniversitesi’ni inceleme fırsatı buldum. Bura-
larda önemli kişilerle görüşmeler yaparak projelerimi
onlara da sunmuş oldum. Genel olarak Kaliforniya beni
ve annemi çok fazla etkiledi ve yakın geleceğim ile ilgili
planlarımın büyük ölçüde şekillenmesini sağladı.
Özyeğin Üniversitesi’ndeki son sınıfıma başlarken
“Google EMEA Students with Disabilities Scholarship
2016” programına yaptığı başvuru olumlu sonuçlandı-
ğını öğrendim. Google’ın engelli öğrenciler için sağla-
dığı 7.000 Euro tutarındaki bu eğitim bursu Avrupa’da
7 yıldır veriliyor ve Bilgisayar Bilimleri alanında eğitim
gören başvuru sahipleri, akademik geçmiş, liderlik be-
cerileri ve gösterdikleri tutkuya göre değerlendiriliyor.
Her çok Avrupa’nın en prestijli okullarından az sayıdaki
öğrenciye verilen bu bursu kazanan ilk Türk öğrenci
olarak ülkem ve okulumu bu programda temsil etmiş
olmaktan gurur duyuyorum.
21www.ebitet.org
Bu yıl mezuniyetim için bir bitirme projesi hazırlamam
gerekiyordu. Oregon’da aldığım dersler sonucunda
Machine alanında kendimi geliştirmeye başlamıştım.
Bitirme projem için de bu alanda çalışmaları incelerken
GittiGidiyor.com şirketinden ani bir teklif aldım. Bir
eBay kuruluşu olan şirket, bitirme projem kapsamında
arama motorlarını iyileştirmem için beni işe aldı. Bir yıl
boyunca ağırlıklı olarak bu proje üzerinde çalışıyor ola-
cağım. Paralel olarak Turkcell ile de onların bir hizmeti
olan Fizy uygulamasını recommendation algoritmala-
rının iyileştirilmesi üzerine farklı bir çalışma içerisinde
olacağım. Okul içerisinde ise bu yıl Computer Vision
dersi alıyorum, ders kapsamında da HP şirketinin bana
sağlamış olduğu 3 boyutlu derinlik kamerasıyla küçük
çaplı bir proje yapmayı planlıyorum.
Özyeğin’den mezun olduktan sonra yüksek eğitimi-
me devam etmeyi uzun süredir planlıyordum. Birçok
kişiden de özellikle fiziksel konumumdan dolayı aka-
demi dünyasında daha başarılı olacağım yönünde
tavsiyeler alıyordum. Özellikle Kaliforniya’dan çok et-
kilenmemiz üzerine o bölgedeki okulları araştırmaya
başlamıştım ve University of California, Santa Barbara
ile Santa Cruz kampüslerinin birkaç bakımdan ben ve
annem için oldukça uygun olduğunu düşünüyordum.
Lakin Google kazandığım bursun prestiji, bu yıl içeri-
sinde bulunacağım önemli projeler ve yakın zamanda
girdiğim GRE sınavının sayısal bölümünden tam puan
almam neticesinde hedeflerimi biraz daha büyüttüğü-
mü söyleyebilirim. Önümüzdeki günlerde belirtiğim iki
okul ile birlikte özellikle Stanford Üniversitesi ve den-
gi olan dünyanın en prestijli okullarına doktora eğiti-
mim için başvurmayı planlıyorum. Önümüzdeki yıl bu
okulların birinden kabul almak zorundayım çünkü şuan
içinde bulunduğumuz ortam bir engelli için sürdürü-
lebilir bir ortam değil, bakımını üstlenen kişiyi de aşırı
derecede yıpratıyor. Öyle ki annem de giderek yaşlanı-
yor ve eğer yaşam standartlarımızı birkaç yıl içerisinde
yeteri kadar yükseltemezsem annem beni daha fazla
bakamayacak kadar yıpranmış olacak. Oysa belirttiğim
okullar mevcut imkânlarıyla annem ile birlikte bana
çok daha rahat bir yaşam sunabilir, ben de uzun vadeli
planlarımı hayata geçirip hayallerimi gerçekleştirebili-
rim.
En büyük iki hedefimden biri babamın adıyla küresel
çapta bir ileri teknoloji şirketi kurarak dünyadaki her-
kese bir şekilde babamı tanıtmış olmaktır. Diğeri ise
Türkiye’de annemin adıyla bir vakıf üniversitesi ile bir-
likte her seviyede hizmet veren ciddi bir eğitim kuru-
munun temellerini atmaktır. Böylece annem hayatını
yalnızca benim eğitimime değil, ülkemizin eğitimine
adamış olacak. Onun emeğini ancak bu şekilde ödeye-
bileceğimi düşünüyorum.
Muratcan ÇİÇEK
22 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu
Yeni bir iş kuran insanların başarı için yüksek bir giri-
şimcilik tutkusuna sahip olmaları gerekiyor, bunu uzun
zamandır biliyoruz.
Kurmayı düşündüğü iş konusunda güçlü bir tutkuya
sahip olmayan girişimcilerin bu zorlu sürecin bir yer-
lerinde takıldığını, yeterli sertlikte mücadele edeme-
diklerini ve güçlü takımları etraflarında toplayamadık-
larını, insanları, yatırımcıları motive edemediklerini ne
yazık ki sık sık gözlemleyebiliyoruz.
Peki, nedir girişimcileri başarıya ulaştıran tutkunun
tanımı ve girişimciler gerçek tutkularını keşfetmek ve
onu güçlendirmek için neler yapabilirler?
Pace Üniversitesi profesörlerinden Mellisa Cardon’un
yaptığı çığır açıcı “Girişimci Tutkusunun Yapısı” isimli
araştırması bu soruya yanıt getiriyor. Cardon girişim-
cilik tutkusunu şöyle tanımlıyor: “Deneyimlemekte ol-
duğunuz ve sizin için anlam taşıyan bir şeyin, sizde çok
pozitif ve derin duygular uyandırması”.
Cardon’un tanımını anlamayı biraz daha kolaylaştırmak
için şöyle de dile getirilebilir sanırım: Üzerinde çalıştığı-
nız girişimin sizin için kuvvetli bir anlam taşıması, onun-
la ilgili yaptığınız tüm çalışmaların ve hatta onun uğru-
na mücadele ettiğiniz bütün zorlukların sizde pozitif ve
derin duygular uyandırması gerekiyor.
Cardon bu derece güçlü bir tutkunun girişimcinin kişi-
liğinin ayrılmaz bir parçası haline geleceğini, kurmaya
ve büyütmeye çalıştıkları işin onlar için hayatlarına an-
lam kazandıran bir unsura dönüşeceğini iddia ediyor.
Bu denli güçlü bir tutkuya sahipseniz hiçbir engelin
sizi durdurmayacağına emin olabilirsiniz. Tam tersine,
tutkunuz etrafınızdaki insanlara da bulaşacağından,
harika takımlar kurmanız, yatırımcıları ikna etmeniz ve
sadık müşteriler edinmeniz de kolaylaşacaktır. Zaten
girişimcilikte başarı için bu üç unsur en kritik meseleler
değiller mi?
Peki, sizin tutkunuz ne? Siz hangi işi kurmak istiyorsu-
nuz? Hangi işi yapmak için girişilecek mücadele size
derin ve pozitif bir deneyim yaşatacak. Ne yazık ki bu
sorulara kolay bir yanıt bulmanın bilinen bir yöntemi
yok. Kimse size tutkunuzun ne olduğunu söyleyemez,
bunu kendiniz keşfedeceksiniz
Apple kurucusu Steve Jobs insanların girişimcilikte
başarı için tutkunun önemini ve insanları tutkularını
keşfetmesinin yöntemini şu sözcüklerle anlatıyor: “Bir
tutkuya sahip insanlar, dünyayı daha iyi bir hale getire-
bilir, hayatta ne için tutkum olduğunu öğrenene kadar
garson yardımcılığı veya benzeri bir iş yapardım.”
Siz tutkunuzun ne olduğunu biliyor musunuz?
Ya da tutkunuzu bulana kadar garsonluk yapmaya razı
mısınız?
Galiba girişimciliğe atılmadan önce kendinize sorma-
nız gereken sorular bunlar.
TUTKUN YOKSA
GİRİŞİMCİ OLMA!
Bora ÖZKENT
Özkent ve Taysever Kurucu Ortağı
boraozkent.com
23www.ebitet.org
Bir girişimin başarıya ulaşması neredeyse tamamen gi-
rişimcinin yapacaklarına bağlı. Sadece doğru aksiyon-
ları alabilen girişimciler işlerini büyütmeyi, şirketlerini
küçük bir işletmeden, dev bir kuruma dönüştürmeyi
becerebiliyorlar.
Ben onlara büyük düşünenler diyorum.
Bir girişimci olarak hangi aksiyonları ne şekilde alaca-
ğınızı elbette ki düşünceleriniz belirler. Girişiminizin ka-
derini tasarlayan en önemli düşünce ise şirketinizi ne
kadar büyütmeyi hedeflediğinizdir: Küçük bir “yaşam
tarzı girişimi mi” hayal ediyorsunuz, tamamını kendi-
nizin kontrol edebileceği bir “aile işletmesi mi” yoksa
küresel yaygınlığa ulaşacak sahip bir “dev” mi?
Hayalinizin büyüklüğü tüm aksiyonlarınıza yansır. Kar-
şınıza çıkan büyüme fırsatlarını ele alışınızdan, risk algı-
nıza, takım arkadaşlarınızı seçmenizden, şirketinizin lo-
gosunu tasarlamanıza kadar her kararınız, girişiminizle
ilgili hayallerinizin büyüklüğü tarafından kısıtlanır.
Büyük düşünmenin girişimlerin büyümelerini nasıl et-
kilediğine dair benim en çok ilgimi çeken örnek, bugün
dünyanın en büyük perakendecisi olan Wall-Mart’ın
kurucusu Sam Walton’un yaşadıkları.
Sam Walton daha ilk dükkanını açarken gelecekte çok
büyük paralar kazanacağından o kadar emindi ki, sahip
olacağı inanılmaz servetin varislerine geçerken doğu-
racağı vergiyi planlama zorunluluğunu hissetti. Bu bü-
yük düşünme yeteneği sayesinde Walton’un varisleri
mirasın devri sırasında 11 ile 13 milyar dolar arasında
daha az vergi ödeyebildiler. İşte büyük düşünmek bu-
dur.
Daha ilk adımda büyük düşünmenin bir başka ilginç ör-
neği de ünlü Harry Potter romanları serisinin yazarı J.
K. Rowling’e dair. Harry Potter serisi sayesinde bugün
dünyanın en zengin kadınları arasında yer alan Row-
ling, daha ilk romanının ilk cümlesini kâğıda dökmeden
önce, 7 romandan oluşan bir seri yazacağına karar ver-
miş ve roman kahramanlarının çocukluktan birer yetiş-
kine dönüşümlerinin tamamını kafasında planlanmış.
Peki büyük düşünmek, şirketini bir dev haline getirme-
yi hayal etmek şart mıdır?
Hayır, elbette ki değil. Pekâlâ, küçük bir girişime sahip
olmayı tercih edebilirsiniz. Tek şubeli bir restoranı öm-
rünüz boyunca işletmek, müşterilerinizi tek tek tanı-
mak, onlara kendi elinizle ürettiğiniz harika yemekleri
tattırmak isteyebilirsiniz, bunda yanlış hiçbir şey yok.
Öte yandan tek bir restoranı işletmek için harcayaca-
ğınız zaman ve emeğin, büyük bir restoran zincirini iş-
letmek için harcayacağınız zaman ve emekten pek de
fazla farkı yoktur. Aynı emekle çok daha büyük bir iş-
letmenin sahibi olmanız mümkünken, neden ömrünüz
boyunca tıpkı bir bordrolu çalışan gibi her sabah işlet-
menizin başına gitmek zorunda kalasınız ki? Hayatta
daha renkli şeyler yok mu yapılacak?
Büyük bir işletmeye sahip olmanın başka bazı avantaj-
ları da vardır. Örneğin bir gün şirketinizi satıp yeni işler
kurabilir ya da elde ettiğiniz parayla yepyeni bir yaşam
tarzınızı seçebilirsiniz. Ayrıca şirketinizi büyütürken ka-
zanacağınız takım arkadaşları sayesinde sosyal yönden
sizi motive eden bir ortama da sahip olabilirsiniz. Giri-
şiminiz büyüdükçe önünüze çıkan seçenekler katlana-
rak artacaktır.
Büyük düşünmenin daha dayanıklı ve uzun süre yaşa-
yacak bir şirket kurmanıza da etkisi olacaktır bu arada.
Yaşam tarzı girişimlerinin ve küçük aile işletmelerinin
ömürleri doğrudan kurucularının ömrü ve iş yapma
becerileri ile kısıtlıyken, büyük işletmeler güçlü insan
kaynakları, gelişmiş markaları ve iş sistemleri ile kuru-
cularından daha uzun bir ömre pekala sahip olabilirler.
Amerika’da yapılan araştırmalar büyük şirketlerin daha
uzun ömürlü oldukları ile ilgili çok sayıda kanıt koyuyor
önümüze.
Ne dersiniz?
Siz de büyük düşünmeye hazır mısınız?
MADEM GİRİŞECEKSİNİZ
BÜYÜK GİRİŞİN!
Bora ÖZKENT
Özkent ve Taysever Kurucu Ortağı
boraozkent.com
24 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu
Bu ikili nasıl tanıştı?
Sercan (Sercan Işık) ile beraber aynı üniversite de oku-
yoruz. Ortak bir derste tanıştık ve arkadaşlığımız baş-
ladı.
Bu fikir nasıl ortaya çıktı?
Kimin aklına geldi?
Sürekli yeni bir şeyler üretmek isteyen iki genç olarak,
bir akşam balkonda çay içerken, makarnacı mı açsak
tostçu mu açsak tartışması sonucu videolu içerik plat-
formu oluşturma kararı aldık ve 2014 Ağustos ayın-
da Scorp fikri ortaya çıktı.Sonra temmuz 2015’de 4
co-founder ile beraber Scorp’u oluşturduk.
Bufikri
gerçekleştirme
sürecinizde ailelerinizden
destek gördünüz mü?
Sanırım aileler start-up konusuna hakim ol-
madıkları için bizim projemiz onlara hayal geldi
o yüzden destek olmadılar. Ama köstek de olma-
dılar.
Sermayeye sahip miydiniz?
Hayır bir sermayeye sahip değildik. Çektiğimiz
10 bin liralık kredinin dışında bir sermayemiz
yoktu. Tabi bir de hayallerimiz vardı ger-
çekleşeceğine inandığımız
Bu süreçte ne gibi zorluklar yaşadınız?
Bu işe girdiğimizde sadece 10 bin liramız vardı. Kapısı
olmayan bir odada çalışıyorduk. Yazılımcılarımıza vere-
bildiğimiz tek şey sadece hazır keklerdi. Açıkcası bu-
günlere gelebilmek için 40 fırın kek yedik. :)
Bakkaldan aldığınız kekler zihin açıyor mu? Scorp’un
gelişim sürecine katkısı var mı? Varsa bakkalın adre-
sini verebilir misiniz?
Bakkalın değil biz ofisimizin adresini verelim istanbula
geldiğinizde bizi görün kek etkisi yaratırız diye düşü-
nüyoruz.
Şahsen biz bu dergiyi hazırlarken başarısız olma ihti-
malimiz rüyalarımıza giriyor. Sizin bu süreçte gördü-
ğünüz ilginç rüyalar var mı? Anlatabilir misiniz?
O dönem o kadar fazla çalışıp o kadar az uyuyorduk ki
rüya görmeye vaktimiz yoktu.
“Trend Search” olduğunuzu öğrendiğiniz andaki tep-
kiniz ne oldu?
Hangi uygulamalar popüler diye baktığımız bir listede
projemizi görmek hayalimizin vücut bulmuş haliydi ya-
şadığımız duygulara çok karmaşıktı.
Bundan kısa süre sonra Apple bizi tebrik etmek
amaçlı aradığında inanmamıştık. Ve baya ar-
kadaşlarımız bizi kandırıyor sanmıştık .
25www.ebitet.org
Scorp
olmasaydı
şimdi ne yapıyordunuz?
Sıradan bir hayatınız olur
muydu?
Hayalimizde hep girişimci olmak vardı.
Tostçu olur, app olur. Ama hep kendi işimizi
yapmak istedik. Bu yüzden sabah 8 akşam 5 yerine
daha fazla çalışmayı tercih edip kendi işimiz olmasını
istedik.
Kazandığınız parayla evinizin kapısını yaptırdınız
mı?
Zaten ilk işimiz o oldu. :)
Ailelerimiz doktor, avukat olun diyor. Bu konu hak-
kında ne düşünüyorsunuz?
Aileler garanti mesleklere daha ılımlı yaklaştığı için ço-
cuklarının hayat konusunda risk almasını istemiyorlar
ama bir işi severek yapmak aylık gelirden daha önemli.
Yeni girişimcilere maddi manevi destekleriniz oluyor
mu?
Malesef şu anda maddi destek sağlayamıyoruz ama
manevi olarak her girişime destek olmak için elimiz-
den geleni yapıyoruz. Biz buralara gelmek için kolay
yollardan geçmedik. Yeni bir girişim yapacaklara ma-
nevi destek sağlamak, yatırım bulmak konusunda faz-
lasıyla motivasyon sağlıyor.
İdolleriniz var mı? Size ilham veren veya bize önere-
bileceğiniz bir kitapvar mı?
Silikon Vadisi’nde keşfettiğim Ben Horowitz – The
Hard Thing About Hard Things adlı kitabı girişimcilikle
ilgilenen herkesin şiddetle okumasını tavsiye ediyo-
rum.
Bizleri cesaretlendirecek güzel bir
slogan yazabilir misiniz?
Kazanmanın da kaybetmenin de oyunun
içinde olduğunu ve bu oyunu kazanmadan
oyunu bitemeyeceğini bilmek ve ne olursa
olsun yaptığın işten keyif almaktan vazgeçme-
menin kelimelere dökülmüş hali, bizim için iyi bir
şey de olsa kötü bir şey de olsa:
"I LOVE THIS GAME"
İzzet ZAKUTO
Scorp Kurucu Ortağı
26 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu
Taktik Maktik Yok
!BAMBAMBAM
Gizem Kaya kimdir? Bize kendinizden bahseder misi-
niz?
Others’ın kurucu ortaklarındanım. Others’ta iş
geliştirme ve marketing ve community manager alan-
larından sorumluyum. Aynı zamanda halen Boğaziçi
Üniversitesi’nde eğitimime devam etmekteyim.
Others nedir?
Others ek gelir kazanmak isteyen üniversi-
te öğrencileriyle; biriktirdikleri, yapamadık-
ları veya acil işlerini başkalarına yaptırmak is-
teyen insanları bir araya getiren bir platform.
Others fikri nasıl ortaya çıktı?
Others fikri öğrenci evinde elektrik duyumuzun bo-
zulması üzerine çıktı. Elektrik duyu değiştirmek basit
bir işlem ve bunun için usta çağırıp ona para vermek
istemedik. Okuldan bir arkadaşımıza yaptırırız diye dü-
şündük fakat duyu değiştirecek arkadaşımızla bir tür-
lü gün belirleyemedik. Sonrasında gününü ve bütçeni
belirleyerek basit işler için üniversite öğrencilerine eri-
şebileceğimiz bir sistem olsa diye düşündük ve Others
fikri ortaya çıktı. İş başladığında görev çeşitleri çok de-
ğişti tabii. Elektrik duyu değiştirmekten çeviri yapma-
ya, afiş dağıtmaktan tasarıma…
Others’ın gelişme sürecinden bahseder misiniz? Ve
gelecekte Others’ı hangi konumda görüyorsunuz?
Others’ın 2016 Temmuz’da web sitesini yayına koyduk.
Web sitesinden görev yapmak isteyen üniversite öğ-
rencilerinin üyeliklerini almaya başladık. Aynı zamanda
görev oluşturmak isteyen kişilerin de ilanlarını almaya
başladık. Ve aldığımız bu görevleri, üyelerimize e-mail
yoluyla gönderdik. Her gün 5-6 görev açılıyor ve biz
bunlar e-mail atıyorduk. Göreve gelen adayları toplu-
yor, görev açan kişiye gönderiyorduk. Görevi açan kişi
aralarından seçim yapıyordu ve biz de eşleştirmeyi ya-
pıyorduk. 6000’inin üzerinde üyemiz oluştu ve Others
üzerinden 700 üzeri görev açıldı. Ürün olmadan böyle
bir süreç geçirmiş olduk. Bu süreçler devam ederken
yazılım ekibimiz ise yaptığımız testlere edindiğimiz de-
neyimlere göre mobil uygulamalarımızı geliştirmeye
devam ettiler. Şimdi ise web sitesindeki bu deneyimi
mobil uygulamaları taşıdık ve halen en iyisini yapmak
için test ediyoruz. Gelecekte ise aciliyet, öğrencilere
ulaşma denildiğinde ilk akla gelecek ve alışkanlık edi-
nilmiş bir uygulama olmayı planlıyoruz ve Avrupa öğ-
renci şehirlerine ulaşma planlarımız var.
Gizem KAYA
27www.ebitet.org
Şu anda öğrenimini gördüğünüz mesleği yapmak
varken girişimci olmaya nasıl karar verdiniz?
Şu anda öğrenimini gördüğüm bölüm Siyaset Bilimi ve
Uluslararası İlişkiler. Fakat bölüme girdiğim zaman bu
alanda kariyerimi çizmek istemediğimi fark ettim. Za-
ten özellikle Boğaziçi’nde okuduğunuz bölümün çok
büyük bir etkisi olmuyor en azından benim düşüncem
okul hayatı boyunca ilgilendiğiniz konuların üzerine
gitmek o alanlarda kitap okumak o alanlardaki etkinlik-
lere katılmak ve o alanlarda staj yapmak ilerideki kari-
yerinizi belirleyen daha büyük etkenler. Benim de işlet-
me/girişimcilik sektörlerine ilgim vardı ve hep kendimi
o alanlarda geliştirmeye gayret ettim.
Bu süreçte yaşadığınız zorluklar nelerdir?
Hem okul hem iş bir kere kesinlikle çok zor oluyor aynı
zamanda kişisel hayatınız da var tabi sosyal hayatınız
çok azalıyor bunları göze alarak başlamak gerekiyor
zaten. Çok büyük fedakârlıklar yapmanız gereken za-
man çakışmaları oluyor. Ve yeni bir iş kurmak zaten
beraberinde bir sürü bilinmeyen bir sürü aşılması ge-
reken engeller getiriyor. En büyük sıkıntılarımı yazılım
alanında yaşadım. Çünkü hiç aşina olmadığım bir alan-
dı ve ekibi yönetmekte zorlandım, ekip değişmeleri
oldu ama hata yaparak öğreniliyor.
Ailenizin bu aşamada size tepkisi ne oldu?
İlk önce okul projesi gözüyle baktılar çok fazla
ciddiye almadılar. Sürekli bir okulunu bitir, diplomanı
eline al baskısı vardı. Ancak işler büyüdükçe biz para
kazanmaya başladıkça onlar da heyecanlandı ve benim
kariyerimin bu yönde olacağını anladılar ve destek
olmaya başladılar.
Yine bu süreçteki en büyük destekçiniz kimdir?
Bana en çok inanan insanlardan birisi erkek arkadaşım.
İşler kötü gittiğinde, umutsuzluğa kapıldığımda beni
çok güzel gaza getiriyor.
Bir ilham kaynağınız var mı? Var ise kim veya nedir?
Bir idolüm hiçbir zaman olmadı ve şu anda da yok. An-
cak ilham kaynağı olarak sıfırdan başlayarak başarılı
olan startupları ve growth hacking hikayelerini görü-
yorum.
Eğer başarısız olsaydınız mesleğinize döner miydi-
niz? Gizem Kaya başarısız olsaydı nerede olurdu?
Yine mesleğime dönmezdim. Sanırım oyuncu ya da
youtuber olurdum.
Şu anda siz de bir üniversite öğrencisisiniz okuyucu-
larımızın belki de birçoğunun gerçekleştirmeye cesa-
retinin olmadığı bir fikri vardır. Üniversite öğrencisi
bir girişimci olarak bizlere neler yapmamızı önerirsi-
niz?
Bir kere kesinlikle gerçekleştirmek istedikleri test et-
sinler. Ürün çıkarmaya odaklanmamak gerekiyor. Çün-
kü fikriniz size çok güzel gelebiliyor ancak gerçek bir
problemi çözmüyor olabilirsiniz, insanlar kullanmaya-
cak olabilir bu da sizi ürünü çıkardıktan sonra 3-4 ay
çalışıp yıldıracak bir şey. Aynı zamanda soru sormak-
tan çekinmeyin, bilgisi olan insanlara aptalca sorular
sorun ki öğrenin, onlar neler yapmış, nasıl yapmışlar.
Bol bol başka startuplara bakın, okuyun araştırın, nasıl
başarmışlar, neler yapmışlar.
Özellikle nereden başlamamız gerektiği ve sermaye-
nin bu iş için önemi nedir gibi başlıklardan bahsede-
bilir misiniz?
Biz unbounce.com adlı websiteden Others’a landing
page hazırlamıştık ve Others çıkacak, böyle böyle bir
şey olacak, eğer kullanırım diyorsan e-mail adresini
bırak diye bir kutucuk bırakmıştık. Ve landing page’i
facebook gruplarında paylaşmıştık. Bu şekilde siteye
giren ziyaretçi oranından kaç kişinin e-mailini bırakmış
olduğunu gördük. Sonrasında az önce bahsettiğim
e-mail listesi ve one-page-website olarak ilerlettik işi,
sonrasında ufak bir sermayeyle yazılım işini tamamla-
dık. Sermayenin önemi yapılan işten işe göre değişir.
Bazı işlerde gerekmezken bazılarında ise olmazsa ol-
maz olabilir.
Girişimcilikle ilgili bir sloganınız olsaydı bu ne olur-
du?
Taktik maktik yok bambambam!
Gizem KAYA
Others Kurucu Ortağı
28 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu
Bize öğrenim hayatınızdan bahseder misiniz?
İlkokul ve ortaokulu Uşak’ta okudum. Üniversiteyi ise
İstanbul Üniversitesi, İşletme Fakültesi, İngilizce İkti-
sat bölümünde bitirip daha sonra aynı fakülte İşlet-
me yüksek lisansını bir afla bitirme fırsatı yakaladım.
Öğrenim hayatı boyunca zorluk yaşamayan çocuk
yoktur. Okulumuz, derslerimiz, maddi imkanlar, sınav-
lar vs. Hepimizin yaşadığı farklı sıkıntılar söz konusu.
Benim ilk okul zamanlarım ‘80 ihtilali ile şekillenen
dönemlere denk geldiğinden ülkenin tümü için zorlu
yıllardı. Sokaklarda zaman zaman askerler ile karşılaş-
tığımı hatırlıyorum. 12 Eylül günü ise bir asker tara-
fından okul yolundan çevrildiğimi… Şükürler olsun ki
geride kaldı.
O yıllarda unutamadığım ve fırsat buldukça anlattı-
ğım bir anım var. Sınıfımıza bir Milli Eğitim Müfettişi
geldi. Kontrolden sonra bizlerle sohbet etmeye baş-
ladı. Herkese büyüyünce ne olmak istediğini sordu ve
sıra bize geldi. Biz de o zamanlar doktor oluruz diyor-
duk. Ben cevap verince dedi ki “Daha iyi bir insan ol
evladım, daha iyi bir insan” O gün bugündür aklıma
kazıdım bu cümleyi ve tüm gayretim bu yönde…
Sonrasında iş deneyimleriniz oldu mu?
Üniversite sonrasında 1991 yılında İstanbul’da Türk
Mitsui Bank’ta kısa bir süre çalıştım. Aynı yılın sonun-
da Uşak’ta aile şirketinde görev yapmaya başladım.
1992 yılında Türkiye’nin 6. Uşak’ın ise ilk özel radyo-
sunu kurdum.
1997 yılında Benkar Tüketici Finansmanı şirketinde
çalışmaya başladım. İş Geliştirme Müdürü olarak “Ad-
vantage Card” projesini geliştiren ekibin içinde yer
aldım.
2005 yılında ebebek’le eş zamanlı olarak “Anadolu
Ulaşım’ın” Genel Müdür’ü olarak görev aldım. 9 Milyon
Dolar ciro ile aldığımız şirketi 2013’te 30 Milyon Dolar
Ciro ile Pamukkale Turizm’e sattık.
2007 yılında Uşak’ta Metis-Anadolu Çağrı Merkezi’ni
kurarak bölgede 750 kişiye istihdam sağladık. 2011’de
hisselerimi Fransız TelePerformance şirketine dev-
rettim. Şu anda burada 1500 kişi çalışıyor.
Aileniz size destek olmuş muydu? Anlatabilir misiniz?
Annem üniversite okumamı istiyordu ama babam li-
seyi bitirir bitirmez onun yanında çalışacağımı düşü-
nüyordu. Üniversiteye gideceğimi duyuncada epey
hiddetlendi.Babamın bu umudunu boşa çıkardığım
için bana karşı hep bir mesafeli oldu. Ondan sonra-
ki tüm çalışma hayatım boyunca da tepkisini koru-
du. Üniversiteden sonra bir sene İstanbul’da çalışıp
Uşak’a dönmüştüm. Ancak bir türlü mutlu olamadım
ve içimde bir başkasının hayatının yaşamamak ile olu-
şan inanç beni yeniden İstanbul’a sürükledi.
Halil ERDOĞMUŞ’a Göre:
“NİYET + GAYRET = BAŞARI”
29www.ebitet.org
E-bebek fikrinin ortaya çıkış hikayesinden bahseder
misiniz?
1998 yılında 2 yaşındaki kızımızı büyütmekle ilgili
bazı bilgilere ihtiyaç duymuştuk her anne baba gibi.
Bu arayış sürecinde internette bu konuda bir kaynak
olmadığını fark ettik. Gelir modelimiz güzel bir içe-
rik sitesi oluşturmak ve reklam almaktı. İlk domaimiz
bebeksitesi.com’du. Daha sonra bebek.com oldu. 75
Bin Marka dairemizi satıp yaklaşık 60 Bin Marka al-
mıştık bu domainleri. Bebek.com’u şekillendirdikçe
firmalara gidip sitemizi anlatmaya ve reklam almaya
çalışıyorduk ama kimse yanaşmadı. Sonunda bu
trafiği biz değerlendirmeye karar verdik ve www.e-
bebek.com sitesini hayata geçirdik.
Bu süreçte yaşadığınız zorluklar var mı? Varsa neler-
dir, anlatabilir misiniz?
e-bebek.com’u kurduk dedim lakin bu pat diye olan
bir şey değildi. O dönemde bir web sitesi yapmak için
500 Bin dolar, 1 Milyon dolar gibi laflar ediliyor ama
büyükte bir muamma var kimse nasıl olacağını bil-
miyor. Dergi reklamından ulaştığımız bir firma başka
bir şirkeye yaptığı proje ile bizi destekledi, böylecek
e-bebek.com’u hayata geçirebildik. Lakin 2000 yı-
lından 2001 yılına gelince kadar da önce Demirbank
Krizi, ardından anayasa kitapçığı fırlatılması ile
başlayan büyük 2001 krizi ve tam ortalık sakinleşirken
Eylül 2001’de gelen İkiz Kule saldırıları ile Türkiye ve
tabi ki dünya ekonomisi derin bir krizle karşı karşıya
kaldı. Sadece bizi değil tüm şirketleri zorlayan günler-
di…
Mağazacılığa geçiş hikayenizden bahsedebilir misi-
niz?
Yüksek lisans tezimin savunmasında jüri beni epey
sıkıştırdı. İnternet gelecekte ölecek mağazalar ka-
lacak, fiziki mağaza olmadan olmaz diye. Çıktıktan
sonra düşündüm. Acaba tez savunmasının bir gereği
olarak mı yaptılar yoksa gördükleri birşeyler var on-
dan dolayı mı böyle konuştular diye. Aynı zamanda
tezimin içinde bir iş modeli de sunuyordum. “Click to
Brick” diye. Yani internette açılıp sonra fiziki mağaza-
cılığa geçiş yapmak diye. İş modeli olarak vardı lakin
henüz yapan yoktu. Bunlar ve web sitesi sürecinde
yaşadığımız krizler sebebiyle bir dükkan açsak daha
iyi olur mu diye düşünmeye başladık.Ertesi gün ofise
geldiğimizde karşımızdaki lastikçide “Kiralık” tabelası
gördük. Amerikalı bir arkadaşımdan aldığım 20.000
dolar borç ile 50 m2 lik mağazamızı buraya açtık.
E-bebek’in hem e-ticarette hem de mağazacılıktaki
zamanla gelişimini anlatabilir misiniz?
2007’de Çamlıca mağazanın açılması heyecan ve-
riciydi. Hem sevkiyat depomuz hem de mağazamız
olarak hizmet veriyordu. İşlerimiz daha da iyiye gi-
diyordu. Kuruluş zamanlarında yaşadığımız 3 büyük
krizin etkisiyle 2008’de gelecek krizi önceden hisset-
tik ve daha itidalli davranmaya başladık. O dönemde
Arçelik ile yaptığımız bir ticaret hem internette hem
de mağazalarda bizi ciddi destekledi. 2011’de Polon-
yalı bir firma ile stratejik ortaklık için anlaşmak üze-
re idik. Anlaşma son anda olmadı. İlerleyen günlerde
BİM marketlerinin ortakları ve geniş bir perakende
tecrübesi olan Topbaş Ailesi ile 40 gün süren görüş-
meler sonucunda ortaklık sağladık. Onların şirkete
gelişi ile maddi değişimden ziyade bir sistem değişi-
mi yaşadık. Emin adımlarla yeni bir sistem inşa ettik.
Böylece hem mağaza hem de internet tarafında bü-
yümeyi elde ettik.
Bizlere yaşadığınız tecrübelere dayanarak girişimci-
lik hakkında tavsiyeler verebilir misiniz?
Girişimcilik cesaret ister. Aynı zamanda çok ve çabuk
öğrenen tarafta yer almalısınız. Bu şekilde cesaretiniz
hep canlı kalır. Eğer çok bilen kişi olursanız bu cesa-
retinizi kırabilir. Etrafınızda olumsuz konuşacak çok
insan olacak. Hem onlardan etkilenmemeli hem de
onları bu sürece dahil etmenin yollarını bulmalısınız.
İnanmadan başaramayacağınız hiçbir şey yok. Zorlu
bir süreçten bahsediyoruz. Bu sebeple iş fikrinize ve
başaracağınıza inanmalı ve sabırla çalışmaya devam
etmelisiniz. Bir laf var; “Ölçemediğin şeyi geliştire-
mezsin” diye.İlk adımdan itibaren her şey rakamlarla
ifade edilmeli ve kontrol altında olmalı. Çünkü onlar
size işinizle ilgili gerçekleri söylüyor olacaklar. Bir
ayva ağacına bakınca herkes gibi ayva değil, ayva tat-
lısı görmelisiniz, ayva yapraklarından yapılan çay gör-
melisiniz. Çünkü sıradan bir bakış açısı sizi başarıya
götürecek iş fikrine götürmez.
Halil ERDOĞMUŞ
E-bebek Genel Müdürü
30 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu
Kaan Gülten kimdir? Bize kendinizden bahseder mi-
siniz?
Marmara Üniversitesi Aktüerya Bölümü ile eğitime ile
başladım, AutoCAD ile eğitmenliğe adım attım.
SEO ile girişimci oldum ve şu anda da Webtures’ın
yöneticisi konumundayım.
Öğrencilik yıllarınızda bu konuma geleceğinizi
düşünüyor muydunuz? Neden?
Öğrencilik yıllarımda bu konuma geleceğimi
düşünmediğim gibi bundan beş yıl sonra da nerede
olacağım konusunda en ufak bir fikrim yok. Tek dü-
şündüğüm konu bundan son-
ra bir üst seviye veya bundan
daha iyisi ne olabilir? En iyisini
hedeflemek her zaman zor-
dur. Ancak bulunduğumuz
konumdan daha iyisini hedef-
lemek daha yakın bir hedeftir.
Her zaman daha iyisini başar-
dıkça da oluşabilecek en iyi konuma ulaşmakta bir en-
gel yoktur.
Webtures’un serüvenini anlatır mısınız? Bu fikir nasıl
aklınıza geldi?
SEO Hocası ile sektöre hızlı bir giriş yaptıktan sonra
artan talep ve ihtiyaçları karşılayabilmek adına, bir
ekiple bu işi yürütmenin gerekli olduğunu düşünerek,
bir ajans kurmaya karar verdim.
Uzun vadeli hedeflerime yönelik olarak, birden faz-
la girişime sahip olan ve girişimlere yatırım yaparak
onları destekleyen bir oluşumun da oyuncusu olmak
adına Web Ventures, yani web girişimleri isminden
türeterek “Webtures”ı kurdum. Şu anda 32 kişilik bir
ekiple SEO ve dijital pazarlama hizmetlerimizle Tür-
kiye’nin yüzlerce büyük markasına hizmet veriyoruz.
RİSKLERDEN DENEYİM
KAZANIN
Bu yolda en büyük destekçiniz kimdi?
Gençlerin girişimciliğe adım atmasında ve bu adım-
ların cesaretlendirilmesinde en önemli destekçileri
aileleridir. Bu sebeple aldığım her karara saygı duyan
ailem ve çalıştığımız süre boyunca özverili çalışmala-
rını esirgemeyen ekibim, en büyük destekçilerimdir.
SEO kavramını biraz açabilir misiniz? SEO nedir?
SEO’nun işletmeler ve dijital pazarlama için önemi
nedir?
SEO, İngilizce anlamı ile search engine optimizati-
on, Türkçe karşılığı ile arama motoru optimizasyonu
anlamına gelmektedir. Artan teknoloji kullanımı ile
birlikte insanların tüm ihtiyaçlarını internet üzerin-
den gideriyor olması, arama motorunun hayatımızda
vazgeçilmez bir yeri olmasına sebep oldu. İşletmele-
rin arama motorlarındaki görünürlüğünün satışları-
nı etkileyen en önemli kriter olması dolayısıyla SEO,
yani arama motoru optimizasyonu, oldukça değerli
bir sektör haline geldi.
Webtures başarılı olmasaydı hangi sektörde faaliyet-
te bulunurdunuz?
Ne yapardım hiç bilmiyorum. Ama insanlara faydalı
olacak bir ürün ya da hizmet geliştirmek için girişim-
ci olacağımı düşünüyorum.
Yaratıcı pazarlama ve reklam
stratejileri ile de fayda sunan
her girişimin başarılı olacağı-
na inanıyorum
Biz öğrenimi devam eden ki-
şilere tavsiyeleriniz nelerdir?
Öğrenim boyunca çok fazla etkinliğe ve eğitime
katılın. Başarı ve başarısızlık hikayelerinden ilham
alın. En önemlisi de zararı kabullenebileceğiniz ölçü-
de riskler alın ve bu risklerden deneyim kazanın. Çün-
kü şu anda belki bin liralık bir yatırımın riskinden elde
edeceğiniz deneyim 5 - 6 yıl sonra 100 bin liralık bir
yatırımda göreceğiniz zararların önüne geçecektir.
Yine bizleri girişimcilik yolunda cesaretlendirecek bir
sloganınız var mı?
Girişimcilikte bence en önemli kurallar, kazandığını
işe yatırmak, her zaman daha iyisi için çabalamak ve
gerçekten çok ama çok çalışmanın hedeflerinize ulaş-
tıracak en önemli kriter olduğunu unutmamak.
Kaan GÜLTEN
Webtures Kurucu
Öncelikle bize kendinizden bahseder misiniz?
Ben Osman Can Özcanlı.1980 yılında Londra’da doğ-
dum.  Lise eğitimimi İzmir Amerikan Koleji'nde tamamla-
dım. 2003 yılında Wisconsin Üniversitesi’nde endüstri mü-
hendisliğinden mezun oldum. İlk önce makine mühendisliği
okuyordum ama bu bölüm beni çok zorladığı için daha kolay
bir bölüm olduğunu düşündüğüm endüstri mühendisliğini oku-
maya karar verdim. 2008’de Türkiye’ye döndüm.
Nasıl bir öğrencilik hayatı geçirdiniz? Küçükken hayal ettiğiniz
meslek neydi?
Çok başarılı bir öğrencilik hayatı geçirmedim. Hatta oldukça başa-
rısız olduğum söylenebilir. Küçükken hep mucit olmak isterdim.
Lisede ufak ufak projeler yapıyordum, bir şeyler icat etmeye
çalışıyordum. Mucit olmak için ne yapmam gerektiğini düşü-
nüyordum ki Mete diye bir arkadaşım bir gün “Amerika’ya
gidelim, bu iş anca orada olur” dedi. Böylece Amerika’ya
üniversite okumaya gittim.
Girişimci olmaya nasıl karar verdiniz? Ozpack'in serüvenini
anlatabilir misiniz?
Amerika’da çok yoğun bir çalışma tempom vardı, haftanın
yedi günü çalışıyordum ve boş vakitlerim sadece öğle arala-
rımdı. Ara ara İzmir’e geldiğimde kafa dinleyip fikirler üretme
şansı buluyordum. Bu yoğun maratondan çok yorulduğum
için oradaki işimden istifa edip Türkiye’ye döndüm. Bundan
sonra ne yapacağımı düşünmeye başladım. İki hafta sonun-
da iş aramayacağıma ve kendi fikirlerimi hayata geçirmek is-
tediğime karar verdim. Tabi ki bunları yapabilmem için para-
ya ihtiyacım vardı. Üniversite birinci sınıfta 400 tane kitap ve
defterleri bir arada taşımaya yarayan bir ürün yapmıştım ve
mutfakta bir köşede kolilenmiş şekilde duruyordu. Bunları sa-
tıp bir gelir elde edebilirim diye düşündüm. Fakat insanlara bir
şey satmaya çalışırsanız hemen defansa geçerler onlara istet-
meniz gerekir. Ben de İzmir’de trendleri yakından takip eden
bir gruba Ozpack’in içine yalnızca telefon numaramı koyarak
onlara verdim. Ve bu çantalar yavaş yavaş İzmir’de moda ol-
maya başladı. Bir de çok önemli olarak “fiyatı doğru belirle-
Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu32
melisiniz” biri geçerken “Aa çanta ne kadar ucuzmuş hemen
alayım” olmamalı. Zaten insanlar alışverişlerini yaparken ras-
yonel de davranmıyor yani “Aa ne kadar kullanışlı bir çanta
bu zaten bu kadar eder ben bu çantayı alayım kullanayım”
da demiyorlar. Şu şekilde gerçekleşiyor: “Biri bakıyor Ali’de
var Fatma’da var beğendiğin bir kız da var o zaman ben
de alayım” oluyor. İlk sene o 400 çantayı satıp 1500 çanta
yaptım. Sonra 1500 çantayı satıp 10000 çanta yaptım ve
kazandığım parayla hemen kendime bir ofis açtım. Çünkü
çantalar eve sığmamaya başlamıştı.
Ozpack dışında farklı projeleriniz oldu mu?
Ozpack dışında çeşitli projeler yaparak pek çok Fortune 500 şir-
ketini yeni teknolojilerle tanıştırdım. Origami DVD Player isimli
konsept tasarımı ile Industrial Design Excellence Award ödülünü
kazandım. British Council ve Eczacıbaşı tarafından 50 aday ara-
sından Türkiye`nin Genç Yaratıcı Girişimcisi unvanını kazandım.
2009 yılında Eczacıbaşı Vitra için dünyanın ilk şekil değiştiren la-
vabosunu tasarladım ve bu lavaboyu İzmir’deki laboratuarımda
yaptım.
Motivasyon kaynağınız neydi?
Amerika’da dünyayı otostopla dolaşan bir arkadaşım vardı o
bana “hayatta mutlu olmak için
yatmaktan ve yemekten başka her şeyi riske edebilirsiniz” işte
bu söz fikirlerimi hayata geçirmem için bana cesaret kaynağı
oldu.
Osman Can ÖZCANLI
OZPACK Kurucu
33www.ebitet.org
34 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu
Bize kendinizden bahseder misiniz?
1976 doğumluyum. İzmir’de okudum; İzmir Atatürk
Lise’si mezunuyum. Şu sadece erkeklerin okuduğu
dönemlerdendim lisede. Odtü Siyaset Bilimleri me-
zunuyum ,Preston yönetim bilimleri MBA ve Preston
ileri finans Doktorası yaptım. Ege Üniversitesi hukuk
alanında inhouse MBA yaptım Esin Hoca ile birebir. İş
hayatına Borusan Holding’de Management Trainee
olarak başladım ve 2005 yılına kadar 7 yıl çalıştım.
2005 senesinde Petrol Ofisi’nde Ege Bölge Koordi-
natörü olarak 2 yıl çalıştıktan sonra Özgörkey Oto-
motiv’e transfer oldum ve 11. Yılıma girdim bu sene.3
oğlum var: Barkın, Efe, Asrın adlarında…
Bize Özgörkey Otomotiv’deki sorumluluklarınızdan
bahseder misiniz?
Özgörkey Otomotiv’in genel müdürü, grup şirketle-
rin IT Direktörü ve İcra kurulu üyesi görevlerini sürdü-
rüyorum. Yetki ve sorumluluk alanlarım geniş olması-
na rağmen asıl hedefimiz ve odak noktamız müşteri
memnuniyetleri... Müşteri memnuniyetleri diyorum
çünkü hem iç yani çalışanlarımız hem de dış müşteri
yani reel müşterilerimiz anlamlarını tam ifade edebil-
mek adına. Karlı operasyonlar ikinci planlarımızı ifade
ediyor ki aslında müşteriler ve çalışanlarınız mutlu ise
karlılık da kaçınılmaz başarı olarak size sunulabiliyor.
Otomobil dünyasına zaman zaman yabancılaştığınız
oluyor mu?
Salt otomobil dünyası olarak görmemek lazım. A
noktasından B noktasına gitmenin milyonlarca yolu
var. Ve otomobil bunlardan sadece bir tanesi. Hatta
en basiti oldu artık.Üniversitelerde geleceğin ulaşım
teknolojilerini ve de kuantum fiziğini bu bağlam-
da anlatmaya çalışıyorum. 10 yıl sonrası gerçekten
çok fantastik. Cern’de Higgs Bozonu’nun ışık hızını
geçmesi Einstein’ın kemiklerini sızlattı ve yepyeni bir
çağın kapısını araladı. Dijital dünya ve de Endüstri 4.0
bu işin altyapısındaki ilk basamakları çoktan kurma-
ya başladı bile. BMW geçen seneden itibaren global-
de ‘’ Future is now ‘’ yani gelecek şimdi diye bu yeni
dünyayı bizlere tanımladı. Dolayısıyla asıl sorunuzun
cevabı olarak ulaşım teknolojileri dünyası erkeklerin ,
bayanların ve hatta yakın gelecekte elektronik vatan-
daşlıkları da Avupa Birliği’inde kabul edecek robot-
ların dünyası olacak. Asıl soru şu yapay zekalı kendi
kendini de yaratabilen ve de tamir eden bu robotların
ya da kuantum bilgisayarların insanlardan sıkılabile-
ceği ihtimali var mıdır ileride ? Ki 1998 yılında uluslar
arası makalelerden derlenmiş Cogito Dergisi’nin Ya-
pay Zeka adlı 13. Sayısında MIT ve Stanford’da kuru-
lan 2 yapay zekalı bilgisayar’ın diyalogları, bir tanesi-
nin diğerine ‘’Şu insanlar da ne kadar sıkıcı, değil mi ?’’
cümlesiyle bilim adamları tarafından sonlandırılıyor.
YA BAŞLAMAMALI
YA DA BİTİRMELİ!
35www.ebitet.org
Bugüne bakar isek Çin’li Sunway Taihulight firması-
nın son geliştirdiği kuantum bilgisayarın işlemci hızı
125.436 petaflop. 1 petaflop saniyede 1 katrilyon byte
işleyebilecek işlemci hızını ifade ediyor. Bu çok büyük
bir hız. Ray Kurzweil İnsanlık 2.0 adlı kitabında gele-
cek 30 yıl içerisindeki gelişmelerin insanlık tarihinde-
ki tüm teknolojik gelişmelerin 30 trilyon katı olacağı
görüşünde.
Başarının sırrı nedir? Anlatabilir misiniz?
Başarı birçok alanda marjinal faydayı yakalayabilmek-
tir bence. Yani çok başarılısınız ama sağlıksızsınız. Bu
enbüyükbaşarısızlık.Yadaişhayatındabaşarınızıöze-
le taşıyamıyorsunuz bu da ne kadar insanı mutlu ede-
bilir ki? Kısacası başarı için azim ve mücadele şart ama
ilk önce sağlık gerekiyor sonra uygun ortam ve doğru
zaman. Hepsiyle birleşince mutlu ve huzurlu bir ev ve
iş ortamı. Çalışmaktan ve birlikte vakit geçirebildiğiniz
süper hoşnut olacağınız aileniz ve arkadaşlarınız.
Her şey birbirine zincirleme bağlı aslında. Bu bağı
kuvvetlendirebilenler başarılıdır bence. Ama halkalar
kopuksa ve birbirini bütünlemiyorsa dünyanın en
pahalı otomobili, evi hiçbir şey ifade etmiyor. Başa-
rılı olmanın sırrı çok çalışmak, samimiyet, yeni nesili
iyi anlamak, kendini iyi anlatmak ve takımı dışarıdan
idare etmek yerine takım kaptanı olarak sadece ego-
lardan uzak takım oyununu tam olarak hep birlikte
oynamaktır.
Rekabetin başarı üzerindeki etkisi nedir?
Rekabet süper eğer karşılıklı geliştirebiliyorsa rakibini
ve seni.
Hayat Felsefeniz Nedir?
Roma’lı şair Publius Ovidius Naso’nun söylediği gibi
’’Ya başlamamalı ya da bitirmeli. ‘’
Koleksiyon tutkunuz var mı?
Antikalara meraklıyım. Ofisim hep bunlarla dolu. 1710
tarihli Osmanlı yatağan kılıcından, 1730 Fransız Mar-
silya kasasına kadar sayamayacağım, genelde metal
ağırlıklı antikalarım var. Osmanlı eserlerini seviyorum.
Ama Antik Yunan heykellerim de var. Sanat koleksi-
yoneri değilim ama Memiş Aslan ve Kadir Akyol’un
eserlerine sahibim. Robert Baramov ve Julian Jorda-
nov’ların gravürlerini de koleksiyonumda tutuyorum.
Bir de tüfekleri seviyorum. Uts 15, Akkar Mammut ve
Sarsılmaz m 212 gibi serilerim var. Ama hepsi çok bü-
yük bir tüfek kasasında ve şifresi sadece ben de…
Öğrenim hayatı devam eden bizlere kendimizi kanıt-
lamamız, “bu dünyada bende varım!” diyebilmemiz
için bizlere önerileriniz var mı? Var ise nelerdir?
Bu dünyada bende varım diyebilmek için önce insan
farkındalığını arttırmalı. Bunun için antik yunan felse-
fesi ve filozofları, zen budizmi ve de tasavvuf üçge-
ninin orta bileşenleri süper yol gösterici. Stajlar çok
önemli. Ve erken yaşlarda lobby bunun üzerine git-
melisiniz. Ders notları ve dil bilgileri 2. Planlara çoktan
geçti. Enerji her şey.
Başarı hikayemizi yazabilmemiz için bizleri cesaret-
lendirecek bir sloganınız olsaydı bu ne olurdu?
Cesaretlenmek için en önemli slogan “asla pes etme”
ve “kendini kurallandır” diye 2 slogan olmalı.
Biz EBİTET için çok değerli bir isimsiniz. EBİTET hak-
kındaki duygu düşüncelerinizi kısaca anlatabilir misi-
niz?
EBİTET için söylenecek en önemli şeyler: harika öğ-
renciler, algılarınız çok açık; öğrenmeye herkes çok
istekli ve herkes çok nazik.
Toygun TUNÇER
Özgörkey Otomotiv Genel Müdürü
Grup IT Direktörü
İcra Kurulu Üyesi
36 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu
37www.ebitet.org
Nuray Demirer kimdir? Öncelikle kendinizden
bahseder misiniz?
NurayDemirer,1988yılındaİstanbulTeknikÜniversitesi
Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldum. 2014 yılında
Bilkent Üniversitesi Executive MBA
İşletme Yüksek Lisans’ı tamamladım.
Kariyerime 1988 yılında mimari proje
tasarım alanında mimar olarak başladım
ve 1990 – 1995 yıllarında Eczacıbaşı
İlaç Fabrikası İnşaat ve işletmesinde
yönetici olarak görev aldım. Tepe
İnşaat’ın Erzincan Devlet Hastanesi, Bilkent 3 Konutları,
Bilkent Üniversitesi Kampüsü Projelerinde İnce İşler,
Saha ve Bakım Onarım yöneticiliklerini üstlendim.
TAV ailesine 1999 yılında İstanbul Atatürk Havalimanı
Dış Hatlar Terminali İnşaatı Projesi ile katıldım. Atatürk
Havalimanı Dış Hatla Terminalinin İç Hatlar Terminaline
BULUTLARIN ARDINDAKİ
ROTALARINIZI KEŞFEDİN...
dönüştürülmesi ve Dış Hatlar Terminali İlave Tesisi
Projesinde Yapım Müdürü olarak görev aldım. 2004
yıllarında Esenboğa Havalimanı İç – Dış Hatlar Terminali
İnşaatının Proje Müdürüydüm.
2007 yılından bu yana TAV Ankara Havalimanı Genel
Müdürü olarak görevime devam ediyorum.
Mayıs 2015 tarihinde Havacılık Emniyet Kurumu
tarafından “Havacılığın Altın Kadınları Yılın Terminal
İşletmesi Yöneticisi” ödülünü kazandım.
Bize TAV Havalimanlarının gelişim sürecinden
bahseder misiniz?
TAV Havalimanları Holding: Türkiye’nin Dünyadaki
Gururu TAV Havalimanları Holding dünyanın en zor-
lu sektörlerinden biri olan havalimanı işletmeciliğinde
bilgi birikimi, deneyim ve yaratıcılıkla yazılmış bir ba-
şarı hikâyesidir. TAV’ın tarihi, 1997’de İstanbul Atatürk
Havalimanı Dış Hatlar Terminali ihalesiyle başladı. TAV
Havalimanları Holding, ihaleyi kazanan Tepe ve Akfen
Gruplarının ortak girişimi olarak kuruldu. İstanbul Ata-
türk Havalimanı, dünyada Yap-İşlet-Devret modeliyle
gerçekleştirilen havalimanı işletmeciliği projelerinin
ilk örneklerindendir. Türkiye’nin çağdaş yüzünü yan-
sıtan bu proje, TAV’ın başarı öyküsünün de ilk somut
adımını oluşturdu. Kısa süre içinde sektöründe büyük
bir başarı öyküsüne dönüşen TAV, sahip olduğu bilgi
birikimi, yüksek nitelikli insan kaynağı ve ileri teknolo-
jisiyle hem havalimanı yapım projelerinde hem de ha-
valimanı işletmeciliği gibi yepyeni bir alanda küresel bir
marka konumuna geldi. TAV, benimsediği
hedefler doğrultusunda 2006 yılında ye-
niden yapılanarak işletme ve yapım faali-
yetlerini, TAV Havalimanları Holding (TAV
Havalimanları) ve TAV İnşaat olarak dü-
zenledi. Bu düzenlemenin ardından TAV
Havalimanları Holding 2007 yılının Şubat
ayında halka arz edildi. Şirket, her yıl başa-
rılı çalışmalarına yenilerini eklemeye ve Türkiye’yi en iyi
şekilde temsil etmek için çalışmaya devam ediyor. TAV
Havalimanları Holding, ulaştığı başarıların temelin-
de Türkiye’nin en nitelikli profesyonellerinden oluşan
genç ve dinamik kadrosunun yoğun ve tutkulu emek-
lerinin olduğu bilinciyle uzman havalimanı işletmecisi
olmanın yanı sıra, bir insan kaynakları markası olmanın
38 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu
da önemine inanıyor. Kapsamlı programlarla kendi ça-
lışanlarının gelişimine destek veren TAV Havalimanları,
nitelikli insan sermayesiyle kendini ayrıcalıklı bir konu-
ma getirmenin avantajını yaşıyor. Dünyanın önde gelen
havalimanı işletmecileri arasında yer alan TAV Havali-
manları, bağlı ortaklıkları ve iştirakleriyle birlikte, Türki-
ye’de İstanbul Atatürk, Ankara Esenboğa, İzmir Adnan
Menderes, Milas Bodrum ve Gazipaşa Alanya hava-
limanlarını işletiyor. TAV yurtdışında ise Gürcistan’ın
Tiflis ve Batum, Tunus’un Monastır ve Enfidha-Ham-
mamet, Makedonya’nın Üsküp ile Ohrid, Suudi Arabis-
tan’ın Medine ve Hırvatistan’ın Zagreb Havalimanı’nda
faaliyet gösteriyor. Holding, duty free, yiyecek-içecek
hizmetleri, yer hizmetleri, bilişim, güvenlik ve işletme
hizmetleri gibi havalimanı operasyonunun diğer alan-
larında da faaliyet gösteriyor. Bu çerçevede TAV Ha-
valimanları, Letonya’nın Riga Havalimanı’nda da duty
free, yiyecek içecek ve diğer ticari alanların işletmesi-
ni gerçekleştiriyor. Şirket iştirakleriyle birlikte 2016’da
yaklaşık 808 bin uçak seferine ve 104 milyondan fazla
yolcuya hizmet sundu.
TAV Havalimanları ile yolunuz nasıl kesişti?
Anlatabilir misiniz?
1995 yılında Tepe İnşaat ile birlikte Erzincan Devlet
Hastanesini yapmak üzere yola çıktık. 1 yıl gibi bir süre
orada çalıştıktan sonra Bilkent kompleksinin yapımın-
da yer aldım. Daha sonra Tepe İnşaat’ın kendi bünye-
sindeki fakülte inşaatlarını sürdürürken 1998 yılı so-
nunda Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali İnşaatı
için İstanbul’a gelerek havacılık sektörüne ilk adımımı
atmış oldum ve TAV ailesine katıldım. Dış Hatlar inşaatı
bitince İç Hatlar projesinin dönüşüm Proje Müdürlüğü-
nü üstlendim. Bu çalışmanın hemen ardından Atatürk
Havalimanı İlave Tesis Projesinin Yapım Müdürü olarak
görev aldım. Eylül 2004’te ise Ankara Esenboğa Hava-
limanı İç ve Dış Hatlar Terminal İnşaatı Proje Müdürü
olarak Ankara’ya geri döndüm. Esenboğa Havalima-
nı’na önce Teknik Genel Müdür Yardımcısı olarak, 2007
yılının sonundan itibaren de Genel Müdür olarak atan-
mam ile havacılık sektöründeki yolculuğum başladı ve
keyifle devam ediyor.
"İyi bir seçim en iyi başlangıçtır."
Tel: 0266 241 24 22 Fax: 0266 243 69 05
www.yesillisurucukursu.com
www.yildizlokantasi.com
0266 245 22 11 - 241 32 17
Eski Kuyumcular Mh. Mekik Sk. Karesi/Balıkesir
40 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu
DEĞER KATMAYA
ODAKLANIN
Öget KANTARCI
GittiGidiyor.com CEO
Öncelikle bizlere kendinizden bahseder misiniz ?
Okul hayatınız hakkında bilgi verebilir misiniz ?
İlkokulu İstanbul’da okudum. Lise öğrenimimi
Koç Lisesi’nde tamamladım. 1999 yılında Koç
Üniversitesi’nden mezun oldum.
Çalışma hayatıma Peugeot’da ticari vasıta satışı
bölümünde başladıktan sonra Turkcell’de Kurum-
sal Satış Yöneticisi olarak devam ettim. E-ticarete
eStore ile girdim. eStore’da Satış ve Operasyon
Müdürlüğü yaptıktan sonra Limango’da Genel
Müdür Yardımcısı olarak kariyerime devam et-
tim. 2014 yılında Satış Direktörü olarak katıldığım
GittiGidiyor’da 2015’ten itibaren Genel Müdürlük
görevindeyim.
Özel hayatımda iki büyük tutkum spor ve ye-
mek yapmak. Yüzme, spor hayatımın önemli bir
parçası. 5 sene Galatasaray Spor Kulübü bünye-
sinde yüzdüm. Bunlar dışında basketbol ve futbol
da oynuyorum. Ama tenisin yeri benim için ayrı. 6
yaşından beri düzenli bir şekilde tenis oynuyorum.
41www.ebitet.org
E-ticaret den önce farklı bir sektörde çalışmışsınız.
E-ticaret’e yönelmenizin sebebi nedir ?
Teknoloji dünyasını, teknolojik olan her şeyi çok sevi-
yorum. Dolayısıyla e-ticarete yönelmemde en büyük
etken teknolojiyi sevmem oldu. E-ticaret, özellikle
Türkiye’de yeni gelişmekte olan bir sektör. Henüz sa-
hada çok az insan var.  Yeni e-ticaret trendleri ve te-
knolojik gelişmeler doğru yönetilirse e-ticaretin Tür-
kiye’de çok önemli bir yere geleceğine inanıyorum.
Bu pozisyona gelene kadar birçok başarıya imza at-
tınız ve bunlara her gün bir yenisi daha ekleniyor. 
Yaşadığınız zorluklar var mıydı, ya da pes etmeyi hiç
düşündünüz mü ?
Tabii ki zorluklar var. E-ticaret, dünyada ve Türkiye’de
kendine yeni yer edinmeye başlayan ve henüz stabil
olmayan bir pazar. Geçmişe dair örnek alınabilecek
oluşumlar, projeler pek yok. Her şeyi deneye yanıla
kendimiz yaptık diyebilirim. Pes etmeyi ise hiç düşün-
medim. Aksine doğru zamanda doğru yerde olduğu-
mu düşünüyorum.
Çalışmaya kaç yaşında başladınız? Profesyonel iş ha-
yatınız dışında herhangi bir meslekte çalıştınız mı?
2000 yılında çalışmaya başladım. Profesyonel iş ha-
yatına geçmeden önce Koç Finans’ta ve American
Home Sigorta’da (AİG Sigorta) staj yapmıştım.
Günlük çalışma düzeniniz , yaşam düzeniniz nedir?
Örneğin kaç saat uyuyorsunuz? Spor yapıyor
musunuz ? Bu çalışma düzeninizin başarınızda katkısı
olduğunu düşünüyor musunuz?
Yoğun iş temposunun içinde kendime mutlaka vakit
ayırıyorum. Günde en az 1 saat koşuyorum. Spor yap-
mak bana enerji ve pozitif yaklaşım katıyor. Bu yüzden
kendime ayırdığım vakitler çok değerli. Günde 4-5
saat uyuyorum.
Birçok benzer firma var. Diğer firmalardan sizi farklı
kılan özellikler nelerdir?
GittiGidiyor 2011 yılında ABD’li e-ticaret devi eBay’in
çatısı altına girdi. Çeşitlilik ve eşitliğin ön plana çıktığı
eBay kültürel değerleri ve çalışanlara verdiği önem
GittiGidiyor’u pozitif yönde ayrıştıran özellikler. Ayrı-
ca, GittiGidiyor, 16 yıl önce kurulmuş bir şirket ol-
masına rağmen start up ruhunu hiç kaybetmedi. Bu
yüzden yenilenmeye ve gelişmeye hep açığız.
Başarınızın sırrını bizlere de ilham verecek 3 maddey-
le açıklayabilir misiniz?
İşimi sevmek
Değer yaratmaya odaklanmak
Yeniliklere açık olmak
ANI DEFTERİ
42 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu
43www.ebitet.org
44 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu
45www.ebitet.org
46 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu
47www.ebitet.org
HER GEÇEN YIL
BÜYÜYEN AİLEMİZ...
48 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu
Ebitet Dergi 2017
Ebitet Dergi 2017
Ebitet Dergi 2017
Ebitet Dergi 2017

Weitere ähnliche Inhalte

Ähnlich wie Ebitet Dergi 2017

ISTE ILHAM BUSINESS&START UP MAGAZİNE_MARCH18
ISTE ILHAM BUSINESS&START UP MAGAZİNE_MARCH18ISTE ILHAM BUSINESS&START UP MAGAZİNE_MARCH18
ISTE ILHAM BUSINESS&START UP MAGAZİNE_MARCH18Canay Gümüslü Safi
 
KOC UNIVERSITESI KULUCKA MERKEZI
KOC UNIVERSITESI KULUCKA MERKEZIKOC UNIVERSITESI KULUCKA MERKEZI
KOC UNIVERSITESI KULUCKA MERKEZIEda Bayraktar
 
Temel sunu (güncel)
Temel sunu (güncel)Temel sunu (güncel)
Temel sunu (güncel)serkanaydin
 
Samsung ve arçelik
Samsung ve arçelikSamsung ve arçelik
Samsung ve arçelikmercangrel1
 
Genç Türkiye Zirvesi 2017 - Genel Tanıtım Sunumu
Genç Türkiye Zirvesi 2017 - Genel Tanıtım SunumuGenç Türkiye Zirvesi 2017 - Genel Tanıtım Sunumu
Genç Türkiye Zirvesi 2017 - Genel Tanıtım Sunumuİnfoloji Sosyal Medya
 
Mehmet Gözetlik Kurumsal Eğitim İçerikleri
Mehmet Gözetlik Kurumsal Eğitim İçerikleriMehmet Gözetlik Kurumsal Eğitim İçerikleri
Mehmet Gözetlik Kurumsal Eğitim İçerikleriMehmet Gozetlik
 
AIESEC Türkiye | Şirketler | Sponsorluk Teklifi
AIESEC Türkiye | Şirketler | Sponsorluk TeklifiAIESEC Türkiye | Şirketler | Sponsorluk Teklifi
AIESEC Türkiye | Şirketler | Sponsorluk TeklifiAIESEC Türkiye
 
Perakendemarka.net
Perakendemarka.netPerakendemarka.net
Perakendemarka.netCihat Var
 
contechverse-inşaat tedarik-röportaj Demet Demirer
contechverse-inşaat tedarik-röportaj Demet Demirercontechverse-inşaat tedarik-röportaj Demet Demirer
contechverse-inşaat tedarik-röportaj Demet DemirerDemet Demirer, PMP
 
perakendemarka.net
perakendemarka.netperakendemarka.net
perakendemarka.netCihat Var
 
Sektorel ekonomi web
Sektorel ekonomi webSektorel ekonomi web
Sektorel ekonomi webNeşe Çetin
 
2.Uluslararası İtibar Yönetimi Konferansı - Kurumsal Sosyal Sorumluluk Kurums...
2.Uluslararası İtibar Yönetimi Konferansı - Kurumsal Sosyal Sorumluluk Kurums...2.Uluslararası İtibar Yönetimi Konferansı - Kurumsal Sosyal Sorumluluk Kurums...
2.Uluslararası İtibar Yönetimi Konferansı - Kurumsal Sosyal Sorumluluk Kurums...İtibar Yönetimi Enstitüsü
 
BORSAN MAGAZINE IN ENGLISH
BORSAN MAGAZINE IN ENGLISHBORSAN MAGAZINE IN ENGLISH
BORSAN MAGAZINE IN ENGLISHJaved Iqbal
 
Girişimcilik sunum
Girişimcilik sunumGirişimcilik sunum
Girişimcilik sunumGkhanDanyldz
 

Ähnlich wie Ebitet Dergi 2017 (20)

ISTE ILHAM BUSINESS&START UP MAGAZİNE_MARCH18
ISTE ILHAM BUSINESS&START UP MAGAZİNE_MARCH18ISTE ILHAM BUSINESS&START UP MAGAZİNE_MARCH18
ISTE ILHAM BUSINESS&START UP MAGAZİNE_MARCH18
 
KOC UNIVERSITESI KULUCKA MERKEZI
KOC UNIVERSITESI KULUCKA MERKEZIKOC UNIVERSITESI KULUCKA MERKEZI
KOC UNIVERSITESI KULUCKA MERKEZI
 
Temel sunu (güncel)
Temel sunu (güncel)Temel sunu (güncel)
Temel sunu (güncel)
 
Girişimcilik Hapı
Girişimcilik HapıGirişimcilik Hapı
Girişimcilik Hapı
 
Samsung ve arçelik
Samsung ve arçelikSamsung ve arçelik
Samsung ve arçelik
 
Genç Türkiye Zirvesi 2017 - Genel Tanıtım Sunumu
Genç Türkiye Zirvesi 2017 - Genel Tanıtım SunumuGenç Türkiye Zirvesi 2017 - Genel Tanıtım Sunumu
Genç Türkiye Zirvesi 2017 - Genel Tanıtım Sunumu
 
GlobalTalent
GlobalTalentGlobalTalent
GlobalTalent
 
Aralik dergi
Aralik dergiAralik dergi
Aralik dergi
 
Mehmet Gözetlik Kurumsal Eğitim İçerikleri
Mehmet Gözetlik Kurumsal Eğitim İçerikleriMehmet Gözetlik Kurumsal Eğitim İçerikleri
Mehmet Gözetlik Kurumsal Eğitim İçerikleri
 
AIESEC Türkiye | Şirketler | Sponsorluk Teklifi
AIESEC Türkiye | Şirketler | Sponsorluk TeklifiAIESEC Türkiye | Şirketler | Sponsorluk Teklifi
AIESEC Türkiye | Şirketler | Sponsorluk Teklifi
 
Perakendemarka.net
Perakendemarka.netPerakendemarka.net
Perakendemarka.net
 
E bulten-ekim-kasim-2012
E bulten-ekim-kasim-2012E bulten-ekim-kasim-2012
E bulten-ekim-kasim-2012
 
İKZ'15 Tanıtım Dosyası
İKZ'15 Tanıtım DosyasıİKZ'15 Tanıtım Dosyası
İKZ'15 Tanıtım Dosyası
 
contechverse-inşaat tedarik-röportaj Demet Demirer
contechverse-inşaat tedarik-röportaj Demet Demirercontechverse-inşaat tedarik-röportaj Demet Demirer
contechverse-inşaat tedarik-röportaj Demet Demirer
 
perakendemarka.net
perakendemarka.netperakendemarka.net
perakendemarka.net
 
Sektorel ekonomi web
Sektorel ekonomi webSektorel ekonomi web
Sektorel ekonomi web
 
2.Uluslararası İtibar Yönetimi Konferansı - Kurumsal Sosyal Sorumluluk Kurums...
2.Uluslararası İtibar Yönetimi Konferansı - Kurumsal Sosyal Sorumluluk Kurums...2.Uluslararası İtibar Yönetimi Konferansı - Kurumsal Sosyal Sorumluluk Kurums...
2.Uluslararası İtibar Yönetimi Konferansı - Kurumsal Sosyal Sorumluluk Kurums...
 
BORSAN MAGAZINE IN ENGLISH
BORSAN MAGAZINE IN ENGLISHBORSAN MAGAZINE IN ENGLISH
BORSAN MAGAZINE IN ENGLISH
 
Engelsiz E-Ticaret
Engelsiz E-TicaretEngelsiz E-Ticaret
Engelsiz E-Ticaret
 
Girişimcilik sunum
Girişimcilik sunumGirişimcilik sunum
Girişimcilik sunum
 

Ebitet Dergi 2017

  • 1. Sayı:18 Yıl: 2017 www.ebitet.org ÜCRETSİZDİR GİRİŞİMCİLİK VE BAŞARI HİKAYELERİ MURATCAN ÇİÇEK BORA ÖZKENT Gittigidiyor.com, Scorp Others, Ozpack ve Daha fazlası... 20.yıl
  • 2.
  • 3. Merhabalar Değerli Okuyucularımız, Her yıl olduğu gibi bu sene de bomba gibi bir sayı ile kar- şınızdayız! Üstelik çok daha farklı ve yeni bir formatla... Konusunu “Girişimcilik ve Başarı Hikayeleri” olarak belir- lediğimiz 20.yıl özel sayımızda sizler için başarılı girişim- cilerden hiçbir yerde okuyamayacağınız tavsiyeler aldık. “Biz sorduk onlar cevapladı” ve ortaya, bizleri girişimcilik konusunda cesaretlendiren, okudukça kollarınızı sıvayıp işe koyulmak isteyeceğiniz, elinizden düşüremeyeceği- niz bir sayı çıktı. Bu arada elinizden düşüremeyeceğiniz demişken artık cebinizde de taşıyabilirsiniz! Dergimize erişebilmek için QR kodu telefonunuza okutmanız ya da www.ebitet.org adresine girmeniz yeterli. Bizler için bu dergi hayatımızda aldığımız ilk büyük so- rumluluğumuz, ilk gerçek korkularımız, ilk pes etmeyiş- lerimiz ve ilk sabredişlerimiz... Bu süreçte emeği geçen başta biricik dergicilerimiz olmak üzere herkese sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Şimdi hemen arkanıza yaslanın, kahvenizi elinize alın ve okumaya başlayın. Sertuğ TÜFEKÇİ Müge AKYILDIZ EDİTÖRDEN BASKI ve GRAFİK TASARIM www.gramajans.com YAYIN KURULU Sinem UYAR Büşra AKPINAR Beyzanur YERLİ Gülden ÇAĞDAŞ Dilan EKİCİ Ezgi BİLECEN Merve ERGÜL Özlem ELDEŞ İMTİYAZ SAHİBİ EBİTET EDİTÖRLER Sertuğ TÜFEKÇİ Müge AKYILDIZ Gülçin KARGIN Nisanur TİRYAKİ Hülya AKYILDIZ Çağla KAYA Beste BOLAT
  • 4. Yayın Kurulu ve Editörden Bir Marka Olarak EBİTET GerçekBirBaşarıHikayesi MuratcanÇİÇEK EBEBEK BulutlarınArdındaki RotalarınızıKeşfedin TAVHAVALİMANLARI EBİTET Tanıtım ve Etkinlikler Biz Büyük Bir Aileyiz TutkunYoksaGirişimci Olma! MademGirişeceksiniz BüyükGirişin! Risklerden Deneyim Kazanın WEBTURES Ya Başlamamalı Ya Da Bitirmeli ÖZGÖRKEY OTO Değer Katmaya Odaklanın GİTTİGİDİYOR Teknik Gezi Bizim İşimiz Atatürk'ün Yanı Başında OTHERS Başarı Hikayesi Nedir? Nasıl Yazılır? Kalbi EBİTET'te Kalanlar I Love This Game SCORP Anı Defteri Her Geçen Yıl Büyüyen Ailemiz OZPACK 03 10 19 28 30 4037 06 11 22 23 09 16 26 34 08 12 24 32 42 47 İÇİNDEKİLER
  • 5. 5www.ebitet.org Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu (EBİTET) Balıkesir Üniversitesi Endüstri Mühendisliği öğrencileri tarafından 1997 - 1998 eğitim öğretim döneminde Ba- lıkesir Üniversitesi Rektörlüğü SKS Daire Başkanlığı’na bağlı olarak kurulmuş bir topluluktur. EBİTET Atatürk ilke ve inkılaplarını benimseyen, ger- çekleştirdiği her faaliyette çağdaş Türkiye Cumhuriye- ti’ni en iyi şekilde yansıtmayı ilke edinmiş bir topluluk- tur. Tüm üniversite çapında faaliyet gösteren toplulu- ğumuz 20 yıllık deneyimi sonucunda bir çok organi- zasyon ve etkinliği başarıyla gerçekleştirmiştir. Ve bu sayede üniversitedeki en aktif topluluk olma unvanını da elde etmiştir. Topluluğumuzun amacı; Hiçbir siyasi, ideolojik görüş ve siyasi çıkar gütmeden topluluk üyelerinin kişisel, sosyal, kültürel ve mesleki gelişimine katkıda bulunmak, Topluluk üyelerine seminer, konferans ve teknik gezi olanakları tanımakla beraber, iş ve staj olanakları sağla- mak, Topluluk üyelerine iş sektörleriyle ortaklaşa gerçekleştirilecekfaliyetlerde,yeralacaklarımühendis- lik ve iş dünyasında tecrübe edinmelerini ve bilgilendi- rilmelerini sağlamak, Sektör Günleri Organizasyonu çerçevesinde gerçekleştirilen Vaka Analizi Yarışması ile katılımcı öğrencileri iş dünyasına hazırlamak ve sektörün önde gelen firmalarıyla buluşturmak. Topluluk üyelerinin bireysel proje, araştırma ve yazılarının yer aldığı dergi ve bülten yayınlayamak, Bu amaçlar doğrultusunda temel hedefimiz üniversi- temizin ismini ulusal platformda en iyi şekilde temsil etmektir. EBİTET TANITIM
  • 6. 6 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu BUGÜNE KADAR GERÇEKLEŞEN ETKİNLİKLERİMİZ Sektör Günleri; Balıkesir Üniversitesi Rektörlüğü bünyesinde kurulu olan Endüstri Bilimleri ve Tek- noloji Topluluğu tarafından 2008 yılında hayata geçiri- len, yılda bir defa ve açılış ile beraber üç gün şeklinde düzenlenen, daha önceden belirlenmiş bir sektördeki en az 4 farklı firmanın farklı departmanlarında çalışan üst düzey yöneticilerin gün içinde gerçekleştirecekleri sunumlarına yer verilen bir organizasyondur. Bu kap- samda, katılımcı firmaların kendilerini anlatabilecekleri stantlar açmaları da mümkündür. İlki 7-9 Mayıs 2008 tarihleri arasında “Mühendislik ve Kariyer Günleri” adı altında düzenlenmiştir. Sektör Günleri organizasyonuyla;  öğrencilerin sek- törler, firmalar ve iş dünyası hakkında bilgilenmeleri ile konuşmacı olarak gelen üst düzey yöneticilerin tecrü- belerinden yararlanabilmeleri amaçlanmaktadır. Orga- nizasyonun bir başka amacı ise aynı sektörde faaliyet gösteren işletmelerin hem birbirleriyle hem de üni- versiteyle yakınlaşacakları ortamı sağlamaktır. “Sektör Günleri” organizasyonuyla, öğrencilerin reel ekonomiyi oluşturan çeşitli sektörleri tanıma ve mezun olduktan sonra çalışmak istedikleri sektörü eğitim süreleri için- de belirleyebilme imkânları oluşturmaktır. Benzeri şe- kilde firmalar da ihtiyaçları olan eğitimli işgücü potan- siyeliyle bu organizasyon sayesinde bir araya gelebile- cekler ve onlara öz değerle- rini anlatarak kendilerini ta- nıtabilme fırsatını yakalamış olurlar. Bu etkinliğimiz ile üniversitemizde ağırladığımız ünlü konuklarımızın öğrenci arkadaşlarımız ile sohbet ede- bileceği,soru cevap şeklinde gerçekleşen söyleşiler yapmaktayız.Böylece hayata farklı açılardan bakan ki- şileri farklı bir platformda sıcak bir sohbet ortamında buluşturuyoruz. ICEO KAMPÜSTE ÜNLÜ VAR
  • 7. Okulumuzda teoride öğrendiklerimizi yerinde yani fabrikaları ziyaret ederek pratikte de görme şansı ya- kaladığımız bu gezilerimiz ile bugüne kadar şu fabrika- lara gittik: Ebitet olarak kişisel gelişim üzerine düzenlediğimiz eğitimlerimizi 3G başlığı altında topladık. Bu kapsam- da ise liderlik eğitimlerinden mesleki gelişime, mülakat tekniklerinden Nlp eğitmlerine kadar çeşitli konularda okulumuza gelmeyi kabul eden eğitmenler ile ücretsiz olarak eğitimler düzenlemekteyiz. Topluluğumuza üye arkadaşlarımız ile eğitimler ve ünlü davetleri dışında sosyal içeriği daha fazla olan Çanak- kale gezisinden(her yıl düzenli olarak ziyaret ettiğimiz ve tarihimizde önemli bir yere sahip olan bu ilimiz bi- zim için de ayrı bir değere sahiptir),pikniğe kadar çe- şitli dallarda aktiviteler düzenlemekteyiz. TEKNİK GEZİLER 3G: GELENEKSEL GELİŞİM GÜNLERİ SOSYAL AKTİVİTELER Ford A.Ş. Farba A.Ş. Ceva Lojistik Teleset Grup Coca - Cola İçecek A.Ş. Cevher Jant Özgörkey Otomotiv Alarko Carrier San. ve Tic. A.Ş. Sahibinden.com Park Cam A.Ş. Hugo Boss Eczacıbaşı Baxter Eczacıbaşı A.Ş Türk Telekom Arena DemirDöküm Componenta A.Ş. Omsan Lojistik Hattat Holding İnoksan A.Ş. Tofaş Bosch San. ve Tic. A.Ş. Mercedes Türk A.Ş. 7www.ebitet.org
  • 8. 8 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu İlk olarak çok fazla duyduğum “NEDEN EBİTET?” so- rusunun cevabını vererek başlamak istiyorum. Üniver- siteye başladığımda ailemi geride bırakmanın yarattığı o boşluğu doldurabileceğimi hissettiğim bir aile bana kucak açtı: EBİTET. Aile kavramının EBİTET’in kurum kültürünün (20 yıllık bir topluluğu kurum olarak nite- lendirmeyi tercih ediyorum.) temel taşlarından biri olması bile üye olmak için yeterli bir sebepti. Üye ol- maktan biraz öteye gidip işin içine biraz giren herkes zaten yola EBİTET’le devam etmek ister. Bende de böyle oldu. 2015-2016 döneminde Yönetim Kurulu’n- da görev almaya başlayınca EBİTET’in her bir üyesine kattığı en temel ve en değerli özelliğin “iletişim yetene- ği” olduğunu gördüm. EBİTET, her üyenin özgüven ka- zanması, kendini anlatabilmesi ve gelecekte meslektaş olacağı insanlarla sosyal çevre oluşturmaya başlaması için çok etkili bir araçtı. Başkanlık görevini üstlendiğim 2016-2017 döneminde ve aynı zamanda EBİTET’in 20. yılında Yönetim Kurulu olarak ilk amacımız yeniliklerin olduğu, bir öncekiden daha farklı ve daha iyibir döneme imza atmaktı. Eylül 2016 ve Nisan 2017 arasında altı fabrikaya; Kortesk, Zorlu Tekstil, Brisa, Ford Otosan, Ege Seramik, İzmir Demir Çelik Sanayi’ye teknik gezi düzenlik. Üç liseye; Fatma Emin Kutvar Anadolu Lises, Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi, Şehit Turgut Solak Fen Lisesi’ne sunum yaparak mühendisliği, endüstri mühendisliğini ve EBİTET’i an- lattık. Ceyhun YILMAZ, Wilma ELLES ve Hasan YALNI- ZOĞLU’nu üniversitemizin öğrencileri ile bir araya ge- tirdik. Dönem içi eğlenceler ve kahvaltılar düzenledik. EBİTET Dergi’nin 20. yıl sayısı için dolu dolu bir içerik hazırladık. ICEO’17 konusuna paralel olarak seçtiğimiz “Girişimcilik ve Başarı Hikayeleri” başlığı altında birçok başarılı girişimci ve iş adamı bize hikayelerini anlatmayı kabul etti. Bunun için herbirine müteşekkiriz. Dergi için başta Müge AKYILDIZ ve Sertuğ TÜFEKÇİ’ye, ardın- dan emeği geçen herkese kendim ve tüm EBİTET üye- leri adına teşekkür ederim. Umarım dergiyi okuduktan sonra aslında tüm sermayenizin hayalleriniz oluştuğu- nu ve kendi başarı hikayenizin önündeki tek gerçek engelin yine kendiniz olduğu size anlatabilmiş oluruz. Tüm bunların yanında EBİTET’in amiral gemisi olan ICEO organizasyonu için 20. yıla yakışacağını düşün- düğümüz bir planlama yaptık. 28-29-30 Nisan tarihle- rinde gerçeklecek ICEO’da konumuz, “Girişimcilik ve Başarı Hikayeleri”olacak. Bu yıl ilk defa Ayvalık’da yapı- lacak olan organizasyonumuzun tanıtımını bu kez yal- nızca Balıkesir Üniversitesi’nde değil ülkemizin çeşitli üniversitelerinde yaptık ve üniversitemizin öğrencile- riyle birlikte farklı üniversitelerden öğrenci gruplarını Ayvalık’da ağırlamayı amaçlıyoruz. Organizasyonu- muzda bizimle birlikte olmayı kabul eden tüm konuş- macılarımıza, başta QNB Finansbank olmak üzere tüm sponsorlarımıza ve misafirlerimize teşekkür ederim. Emeğe saygı duyan, zamana değer veren ve adaletin eşitlikten çok daha üstün olduğuna inanan biri ola- rak özel olarak adını zikretmek istediğim insanlar var. ICEO’17 yenilikler üzerine kurgulandığı için Yönetim Kurulu için organizasyonun planlama ve hazırlık süre- ci sancılı geçti. Büyük bir başarılı olma inancının içinde filizlenen başarısızlık korkusu tohumları da elbet oldu. Bu süreçte desteğini asla esirgemeyen, bana ve ekibi- me her daim cesaret veren başta Berfu DANOĞLU’na ve Furkan İHTİYAROĞLU’na ardından Kıymet KARA- CA’ya ve Ali YILDIZ’a minnet borçluyum. Tüm ekip ar- kadaşlarıma, emeği geçen tüm üyelerimize, İlksen KI- LIÇ’a, Funda PİRİM’e, Ecem OYMAK’a, Özlem ÇAYIR’a, Murat DERİCİ’ye, Ersan KOYUNCU’ya, bize destek olan tüm hocalarımıza ve bize olan inancını asla kay- betmeyen Danışman Hocamız Özay Umut TÜRKAN’a gönülden teşekkür ederim. Son olarak, “Başarısızlık, deneme cesaretinden yoksun olmaktır.” Hayal etmekten ve denemekten asla vaz- geçmeyelim. Bizler büyük işler başarmış, ilklere imza atmış bir ecdadın torunlarıyız. Ulu Önder Mustafa Ke- mal ATATÜRK’ün de dediği gibi, “…Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!” Başarılı olmamak ve kendi başarı hikayemizi yazmamak için hiçbir engelimiz yok. Ayvalık’da görüşmek üzere. Zeynep GÜLYÜZ EBİTET Yönetim Kurulu Başkanı BAŞARI HİKAYESİ NEDİR? NASIL YAZILIR?
  • 9. 9www.ebitet.org Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu (EBİTET) be- nim üniversite hayatımın her şeyi diyebilirim. Okula kayıt olduğum ilk gün tanıştım EBİTET’le. O zaman hayatımın bu kadar önemli bir parçası olacağı aklımın ucundan geç- memişti. Yavaş yavaş tanıdıkça daha da çok içinde ol- malıyım, bir parçası olmalıyım dedim kendi kendime ve daha da içine girdikten sonra bir daha çıkamadım. İyisiyle kötüsüyle bana pes etmemeyi, bırakmamayı, kazanma- yı-kaybetmeyi, sevinmeyi-üzülmeyi ve daha birçok şeyi öğretti. Bunları çoğaltabilirim.Tabi ki bazen durumlar içinden çıkılmaz bir hal alıyordu ve bizi çok zorluyordu. Ama zaten işin sonundaki zaferi yaşamanın tadı bu zor- lukları aşa aşa çoğalıyor ve kesinlikle pişman olmuyor- sunuz. Hatta bir endüstri mühendisi olarak öğrenmemiz gereken en önemli şeylerden birini erkenden öğrenmiş oluyoruz: eldeki imkanlarla durumu idare etmek. EBİTET’te olduğum süre içerisinde birçok görevde bu- lundum. Bunlardan biri Dış İlişkiler Koordinatörlüğü’ydü. Dış İlişkiler Koordinatörlüğü’nün görevlerini söylemem gerekirse; firmalarla iletişime geçmek ve teknik gezileri düzenlemek, kültür gezileri düzenlemek, diğer üniversite kulüpleri ile iletişimde olup yapılan etkinliklerin duyuru- sunu yapmak gibi görevleri söyleyebilirim. Yapılan ge- zilere örnek olarak geçen yıldan Sahibinden.com, Türk Telekom Arena, Alarko Carrier, Eczacıbaşı ve Parkcam’ı, bu yıldan ise Zorlu Tekstil, Korteks, Brisa, Ford Otosan, Ege Seramik ve İzmir Demir Çelik Sanayi Fabrikası’nı ve- rebilirim. Bu teknik gezileri düzenlememizin birçok ama- cı var. Derslerde gördüğümüz teknik bilgilerin bir kısmını üretimde görebilmek, tesis planı, üretim süreci, proses ile ilgili sorularımızı ilk elden sorup öğrenme fırsatı yakalaya- bilmek. Ayrıca teknik gezilerimizi hem üretim fabrikaları hem de ofis ortamları gibi çeşitli yerlere yaptığımızdan dolayı mezun olduktan sonra nasıl bir yerde çalışacağı- mıza dair kararımızı vermede kendimize ve öğrencilere katkıda bulunmak amaçlarımızdan bazıları. Kısacası ge- ziyi düzenleyebilmenin bize kattığı mutluluğun yanı sıra bir endüstri mühendisi olarak da öğrendiğimiz çok şey oluyor. Bu yıl bu görevleri paylaştığım, ekip arkadaşım ve iyi bir dostum olan Sinan EMİR’e özellikle teşekkür etmek is- tiyorum. Ayrıca bu yıl ilk seneleri olmasına rağmen çok çabalayıp gezi düzenleyen Dicle DEMİR’e ve Özlem EL- DES’e, ve tabi ki tüm Dış İlişkiler grubuna gönülden te- şekkür ediyorum. #ebitetliolmakayrıcalıktır Senanur ORTAÇ EBİTET Dış İlişkiler Koordinatörü Teknik gezi bizim isimiz,
  • 10. 10 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu (EBİTET) Balı- kesir Üniversitesi Endüstri Mühendisliği öğrencileri ta- rafından 1996 yılında kurulmuş köklü bir topluluk olup zamanla farklı disiplinlerden pek çok öğrencinin bir araya geldiği geniş kapsamlı bir organizasyona dönüşmüştür. Öğrenci topluluğu tanımı EBİTET’i tanımlamak için belki de seçilebilecek en dar tanımdır. Çünkü EBİTET şu anki organizasyon yapısı, faaliyetleri ve vizyonu ile bir öğrenci topluluğunun çok daha ötesinde, bir MARKA haline gel- miştir. Markanız, prestij ve saygınlığınızı gösteren, aynı zamanda kalitenizi garanti eden bir işarettir. EBİTET’in düzenli ara- lıklarla gerçekleştirdiği “Sektör Günleri”, “Gelişim Günleri” v.b. organizasyonların her birine, sektörün önde gelen firmalarından çok sayıda üst düzey yöneticilerinin verdiği seminerlerle destek olması; EBİTET’in Balıkesir Üniver- sitesi sınırlarını aşan bir marka değeri ve prestiji olduğu- nun göstergesidir. Sektörel faaliyetlerin dışında topluluk, düzenlemiş olduğu “Kampüste Ünlü Var” etkinliği ile sa- nat dünyasından pek çok ünlü ismi Balıkesir Üniversitesi öğrencileri ile bir araya getirerek öğrencilerimize farklı sosyal deneyimlerde kazandırmaktadır. Üniversitelerin öğrencilerine sadece akademik bilgi ve beceriler ka- zandıran kurumlar olmayıp; aynı zamanda kişisel gelişim imkânları da sunan kurumlar olduğu düşünüldüğünde; EBİTET diğer öğrenci toplulukları ile birlikte bu yükü sırt- layan önemli bir organizasyondur. Topluluğu oluşturan ve yöneten kadroların zaman içeri- sinde değişmesine karşın, düzenlenen etkinliklerin kalite- sinin her zaman üst düzeyde olması; EBİTET’in kurumsal kimliğinin de bir göstergesidir. Bu kurumsallık, bize top- luluğun çok daha uzun yıllar boyunca bir marka olarak Balıkesir Üniversitesine ve öğrencilerine hizmet verece- ğini garanti etmektedir. Sözlerimi burada noktalarken; hayatı tribünden izlemek yerine sahaya inerek yaşayan ve yaşam başarısını ger- çekleştirmeye şimdiden başlayan öğrencilerimizle gurur duyuyor, onları gönülden kutluyor ve başarılarının deva- mını diliyorum. Yrd. Doç. Dr. Aslan Deniz KARAOĞLAN Endüstri Mühendisliği Bölümü Bölüm Başkanı BİR MARKA OLARAK EBİTET
  • 11. 11www.ebitet.org Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu, hepimiz O’nu EBİTET olarak çok yakından tanıyoruz. Henüz 20 yaşında genç bir filiz olmasına rağmen o, kökleri derinlerde, dalla- rı zirvelerde asırlık bir çınar adeta… Bundan yaklaşık altı yıl kadar önce EBİTET, bölümümü- ze yeni gelen öğrencilere kendilerini tanıtan bir sunum yaparken şöyle bir duruma şahit oldum. Yeni gelen bir öğrencinin “EBİTET nedir?” sorusuna, EBİTET’te görevli ikinci sınıf öğrencimiz şöyle bir cevap verdi: “Ben geçen yıl üniversite sınav sonuçları açıklandığında bilgisayarım- da Balıkesir Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü- nü kazandığımı görünce, bilgisayarımı üzüntü ve kızgınlık içinde ayağımla adeta tekmeleyerek kapattım. Akşam oldu tekrar bilgisayarımın başına geçtim ve Facebook sayfamdan Balıkesir Endüstri Mühendisliği nasıl bir yer diye yazdım. Hemen anında EBİTET sayfasından Ülkiye Bütün, “Burası çok güzel bir yer ve biz büyük bir aileyiz, aramıza hoş geldin!” diye bir cevap yazdı. Bu sıcak kar- şılama kafamdaki bütün olumsuzlukları atmama yetti…” Şahit olduğum bu olay bana EBİTET’i sadece bir öğrenci topluluğu’ndan çok daha fazla bir yerde görmeme neden olmuştur. EBİTET, adeta asırlık bir çınar… Hem kökleri ile içinde doğduğu Endüstri Mühendisliği Bölümüne yürekten bağlı, hem de hayallerin ötesine gidebilecek kadar zirve- ye çıkabilmekte. Her geçen gün, daha enerjik bir yapı ile hem kendisiyle hem de tüm emsalleriyle tatlı bir rekabet içinde artan bir sorumluluk bilinciyle sürekli çalışmakta, çalışmakta, çalışmakta… Hayatımın en güzel, en muhteşem günüdür; 16 Aralık 2014. Çünkü beni O gün, EBİTET değeri hiçbir kıymetle ölçülemeyecek bir ödülle onurlandırdı. Beşinci Gelenek- sel Gelişim Günleri olan “İş Sağlığı ve Güvenliği” progra- mını hem bana ithaf ederek gururlandırdı hem de çok ama çok değerli bir plaketle taçlandırdı. Plaketin üzerin- de yazılan; “Eğitim sürecimizde yanımızda olduğunuzu bilmek bizlere her zaman güç verdi. Kişiliğinizle bizlere örnek oldunuz. Davranışlarınızla yolumuzu aydınlattınız. Siz olmadan bir yanımız eksik kalırdı. Varlığınız için teşek- kürlerimizi sunar, yaşamınızın güzelliklerle dolu olmasını dileriz.”(EBİTET AİLESİ) Bizartıkbüyükbiraileyiz.Hepbirlikte,tükenmezbirener- ji ile hep gülen bir yüz, sıcacık bir yürek ve daima ileriye gideceğiz. Size, çok yorulduğunuzda, her yerden eleştiri geldiğinde Albert Einstein’ın; “Sakın Sana kötü diyenlere aldırma, bana da geri zekâlı dediler. Atomu parçalayıp el- lerine verdim.” sözü ışık olsun. Sizi seviyorum, iyi ki varsınız. Öğr. Gör. Emine UÇMUŞ 28 Mart 2017 BİZ BÜYÜK BİR AİLEYİZ
  • 12. 12 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu İLK'İ, TEK'İ, EN'İ Sosyal medyada #ebitet ve #ebitetailesi diye kullandığımız ve üyesi ol- duğum için müthiş bir keyif duyduğum vefalı topluluk. Vefalı topluluktur çünkü yaptıklarınız, koşuşturmanız asla unutulmaz. Bir kere girdiniz mi öm- rübillah kurtuluşunuz yoktur ama öyle bir niyetiniz de yoktur zaten. Normal üye olarak başlarsınız, yönetim kuruluna girersiniz, o da yetmez denetleme kurulu seçilirsiniz, ondan sonra da onur kurulunda yerinizi alırsınız. Ebitet’i tek cümleyle özetlemeye çalışayım: “İnişli çıkışlı bin bir kriz yönetimi, ak- saklıklar, aksilikler, hatalar, heyecanlar ve sonrasında da her defasında bir düzlüğe çıkabilme ve tüm bu aksiliklerin üstesinden gelebilmenin vermiş olduğu müthiş haz, yorulmaz çalışkanlık.” Kendi kültürünü oluşturmuştur artık. Bir bakmışsınız ki kocaman bir aileymiş meğer. Hani insan kendi ai- lesini seçemez ya normalde, heh işte bu bizim seçebildiğimiz kocaman bir aile. Hayata karşı kazandığımız ilk rövanş. Nicel olarak rektörlüğün 69 top- luluğundan biri. Peki ya nitel olarak? Çoğu ‘ilk’i, ‘tek’i ve ‘en’i hala bünyesin- de bulunduruyor ve bu bize sonsuz kudret veriyor. Ebitet’in sembolik gücü sayısal gücünün çok çok üstündedir mesela. Yeni bir markanın ayak sesidir bunlar. EBİTET üniversitede herkesin gözünde “zannedilen” topluluktur. Dışarıdan bakıldığında herkesin Ebitet’e dair bir fikri vardır. Herkes Ebi- tet’e dair bir şeyleri zanneder. Sadece endüstri mühendislerinin yönetimde olduğu zannedilir, bu kadar büyük işleri büyük paralarla yaptığı zannedilir, bünyesindeki insanların çok havalı olduğu zannedilir, bu kadar başarıyla arkasında siyasi bir güç olduğu zannedilir. Oysa tek gücümüz geçmişten günümüze kurulu olan bağı koparmadan aldığımız bayrağı hep daha ile- riye taşıma isteği. Muhtaç olduğumuz bu kudreti başaracağımıza inancı- mız tam. Ebitet artık fakültede oluşmuş başlı başına bir zihniyet bir kültür birikimidir. Sizi bu “Ebitet zihniyetinin” en ateşli neferlerinden biri olarak saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Geride bıraktığımız 19 yılda topluluğumu- za önderlik eden Özay Umut TÜRKAN hocamız olmak üzere tüm emeği geçenlere teşekkür ediyor, 20. yılın Ebitet şanına yaraşır şekilde geçmesini diliyorum. İYİKİ VARSIN "EBİTET" İnsanın hayatında en güzel yılları üniversite yılları derler. Tabi ki kişiden kişi- ye değişir bu. Ama eğer EBİTET ile tanıştıysanız sizin de güzel ve asla unu- tamayacağınız üniversite yıllarınız olacak demektir. EBİTET, o hiç tanımadı- ğınız, bilmediğiniz, ağlayarak geldiğiniz şehre ağlayarak veda ettiren ikinci bir ailedir. EBİTET ailesi öyle güzel insanlardan oluşur ki sevinçlerinizi de üzüntülerinizi de gelip bu ailede paylaşırsınız.Bir etkinlik için günlerce koş- turur saatlerce uykusuz kalır ama ne olursa olsun etkinlik sonunda yüzler- deki o gülümsemeyi gördüğünüz an her şeyi unutursunuz. Ekip olmak size güç verir, üniversitenize, arkadaşlarınıza, kendinize yeni şeyler katmak sizi heyecanlandırır ve her defasında daha iyi işler çıkarmak istersiniz, özgüve- niniz artar. Hayatınıza unutamayacağınız birbirinden güzel anılar eklersiniz. Ama üzücü bir şey vardır ki o da bu güzel zamanların çok çabuk geçmesi… 4 sene bitmiştir ve mezun olma vaktiniz gelmiştir. En çok üzüldüğünüz şey tabi ki bünyesinde bulunduğunuz bu güzel aileden ayrılacak olmanızdır. İşte bütün bu duyguları çok kısa bir süre önce yaşadım ben. Çok güzel anı- lar biriktirdim, çok güzel dostlarım oldu ve ben bu ailede, yaptığımız etkin- liklerde, hayatıma, kariyerime yön verecek çok şey öğrendim. Bu yıl EBİTET’in 20. Yılı. Başta EBİTET’in oluşmasını sağlayarak bizlerin ha- yatına EBİTET’i kazandıran ve her zaman yanımızda olan danışman hoca- mız Özay Umut TÜRKAN olmak üzere 20 yıl boyunca emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler. Bu 20 yıl boyunca aktarılan EBİTET ruhu hep sizlerle olsun. O ruh bizim ortak paydamız. O ortak paydada buluşmak ümidiyle… İyi ki varsın EBİTET! Tüm EBİTET ailesine kucak dolusu sevgilerimle… Cansu HOŞCAN 2014-2015 EBİTET Yönetim Kurulu Başkanı Ali YILDIZ 2014-2015 Reklam ve Sponsorluk Koordinatörü KALBİ EBİTET'TE KALANLAR
  • 13. 13www.ebitet.org EBİTET'Çİ OLMAK Günümüzde üniversite hayatını sadece ders çalışmak, sınavlar arasında mekik dokumak ve aylak dolaşmak olmadığını hepimiz biliyoruz. Kişisel gelişim için önemli olan konulardan birisi de sosyalleşmektir. Sosyalleşme konusunda Balı- kesir Üniversitesi’nde değer katmış birileri varsa bunlarda EBİTET’çilerdir. EBİTET’çinin sırtı yere gelmez, koşmasını konuşmasını, yenmesini yemesini, gezmesini gezdirmesini öğrenir. Üniversite hayatını sadece derslere giderek geçirmeden, sosyal faaliyet ve organizasyon yönetimi açısından kendisine de- ğer katar. Bir Endüstri Mühendisi ileride çeşitli şirketlerde çalışacak ve üniver- sitede katıldığı sosyal faaliyetlerin karşılığını elbette alacaktır. EBİTET kendinizi bu gibi faaliyetlerle yeşerteceğiniz elverişli bir çimlenme ortamıdır. EBİTET’çi sadece kendini sosyal açıdan geliştirmek için mi çalışır? Tabi ki hayır, anı ve arkadaş biriktirir. En önemlisi eğlenir ve tadını çıkarır. Unutmayın başar- mak için eğlenmeniz ve kendinizi rahat hissetmeniz çok önemlidir. Yerinde ve zamanında her zaman eğlenin! Son olarak mezun olalı dört yıl olmuş olsa bile EBİTET ailesinde bulunmaktan her zaman zevk ve gurur duydum, herkese teşekkürler. Bahadır PEKCAN 2011- 2013 EBİTET Bilişim koordinatörü Ulkiye BÜTÜN 2009-2012 EBİTET Yönetim Kurulu Başkanı AYRI BİR DÜNYAYDI “EBİTET” Hangi anıdan başlasam açıkçası bilemedim. Yaşanmış o kadar çok şey var ki, Ebitet üniversitenin içinde ayrı bir dünyaydı benim için. Birini anlatsam öteki- ne ihanet ediyorum gibi geliyor ama sizinle de bir tanesini paylaşmam gere- kiyor:) Okulun son döneminde(2012 Şubat) yine BAÜ(siz artık BAUN diyorsunuz) olarak Emös'teki yerimizi tam kadro almıştık. Tabi bir taraftan Sektör Günleri için inanılmaz bir emek harcanıyor. Görüşmeler yapılıyor. Konu “Yenilenebilir Enerji ve Geri Dönüşüm” olunca da bulunduğumuz bölgedeki en büyük enerji üreticilerinden birisi olan EnerjiSA'nın peşine düşüyoruz. İstanbul'a geldiğimi- zin ikinci günü EnerjiSA genel merkezinden bir gün sonrası için randevu aldı- ğımızın haberi geliyor. Görüşme talebimizi bu kadar çabuk kabul edeceklerini açıkçası beklemiyordum. Ve de tam hazırlıklı değildik. Hepimizi bir heyecan sarmıştı. Sabancı Holding bizi genel merkezine davet etmişti. Bu da Ebitet'i o zamanın şartlarında istediğimiz zirveye taşımanın anahtarıydı bizim için. Ne olursa olsun oradan istediğimizi almamız gerekiyordu. Tabi bunun moti- vasyonu ile deli gibi bir hazırlığa başladık. Bir taraftan sunum hazırlıyoruz bir taraftan sunumun provasını yapıyoruz. Oldu olmadı derken bu sefer beni kı- yafet derdi sarıyor. Emös'e geldiğimiz için yanımdaki en klasik eşya topuklu ayakkabılarım :) Bu kadar hazırlığın içine bir de akşama alışverişi sıkıştırmıştım :) Kaldı ki Emös'ün o meşhur partilerinden birisine gitmemiştim. Giden arka- daşlarım kulaklarınızı hala çınlatıyorum:) Ertesi gün kalabalık bir grup olarak EnerjiSA merkezine tam vaktinde vardık. Sunum tam da istediğimiz gibi gerçekleşti. Tabi son ana kadar heyecandan titriyorduk. Ve en son Meltem Hanım'ın ağzından istediğiniz gibi EnerjiSA et- kinliğinizin ana sponsoru olacak sözünü duyduğum an tek hissettiğim ayak- larımın yere basmadığıydı. Tabi sunum odasında sevincimizi sadece teşekkür ederek belirttik. Ancak odadan çıkıp asansöre bindiğimiz an yaşadığımız se- vinci anlatamam. O kadar ki biz kendi kendimize sevindiğimizi sanıyorken gü- venlik kameraları sayesinde güvenlikçiler de sevincimize ortak oldu :) En son çıkış kapısından çıkarken tebrikler diye uğurlamışlardı :) Olanları kısaca anlatmak istedim ama en kısası da böyle oldu :) Umarım siz de benim gibi böyle bir sürü anı biriktirerek mezun olursunuz :)
  • 14. 14 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu YILDAN YILA DAHA İYİYE GİTMEK Mezun olalı 4 yıl oldu ve hala bırakmadığımız nadir alışkanlıklardan biridir EBİ- TET... Yatay geçiş planlarımızın iptalidir, Balıkesir gibi bir şehirde(şimdi o kadar değil ama bizim zamanımızda o kadar kötüydü) hafta sonlarını dahi geçirme sebebimizdir, en güzel arkadaşlıkların temeli, kaliteli bir iş hayatının ilk adımıdır... Mevcut şartlarda yaşayabileceğiniz en büyük eğlence sebebidir, maksimum se- viyelerdeminimummaliyetlerletabi...YanikısacaEBİTET,öncelikletümendüst- ri mühendisi adaylarına, arkasından da diğer mühendislik ve endüstri temelli iş türevlerinde çalışabilecek bölüm öğrencilerine, kaliteli iş yaşamının ilk adımları- nı, en eğlenceli ve etik değerlere saygılı bir şekilde, atmalarını sağlayan, geçmi- şi büyük başarılarla dolu ve temel prensibi "Yıldan yıla daha iyiye gitmek." olan, Balıkesir Üniversitesi'nin en eski ve en büyük öğrenci topluluğudur. Evet biraz uzunolduamadahakısasıBosch,Sabancı,BorusanveEczacıbaşıgibifirmalarda iş imkanı yakalayabilmemizin sebebidir EBİTET. Tabi bu noktaya kolay gelinme- di, bizler, öncemiz, sonramız ve şu an bu topluluğa gönül vermiş, halen görevde olanbaşarılıarkadaşlarımızınsayesindeböylegüzelbiraileninkurulupbüyüme- sini görebilmiş olduk. Bunun yanında bizler gibi gelip geçen ama hala bağlı olan arkadaşların yanında, neredeyse en başından beri sürekli iş başında olan değerli hocamız Özay Umut TÜRKAN'ın emeklerinin, her birimizin şahsi emeklerinden çokçokfazlaolduğunudabelirtmedengeçemem. Buradayazımasonverirkenkısabiranımızdanbahsetmekisterim: Yıl 2013 Gülistan Polat, sektör günleri karşılama ekibi koordinatörüdür, ben ise genelkoordinatör,BahadırPekcanisebilişimkoordinatörüdürveGülistan7kat- ta Index Grup CEO'su Erol BİLECİK'i ağırlamakta, staj ve iş imkanlarını sorarak topluluk için bazı sözler almayı amaçlamakta aynı zamanda da öğle yemeğine davet etmek istemektedir. Ben fuaye alanındayım, Bahadır ışık odasındadır. Bizlerse son dakikada sürpriz bir sponsorla organizasyon için aldığımız telsizleri denemekteyiz. Organizasyon esnasında eğlenmeyelim mi? Tabi ki eğleneceğiz. Telsizüzerindeniletişimkuruyoruz. Ben :GülistaaaanGülistaaaan,GülistaaanGülistaaaan. Gülistan :(ErolBilecik'lediyaloghalinde)Yemek... Bahadır :GülistaaaanGülistaaaan,GülistaaanGülistaaaan. Gülistan :Stajj... Ben :GülistaaaanGülistaaaan,GülistaaanGülistaaaan. Gülistan :İş... Bahadır :GülistaaaanGülistaaaan,GülistaaanGülistaaaan. Gülistan :Error:) Tabisonrasındatoparladıkdurumuamagerçektençokeğlenmiştik Sözlerime son vermeden önce mevcutta görevlerine devam eden, büyük fe- dakarlıklarla büyük emekler veren değerli EBİTET üyesi tüm arkadaşlarıma ve topluluk akademik danışmanı olan Özay Umut TÜRKAN hocama, topluluğun devamlılığınısağladıklarıiçinsonsuzteşekkürediyorum. Saygılar Cumhur ALTINOK 2012-2013 EBİTET Yönetim Kurulu Başkanı Mert TURAN 2012 -2014 EBİTET Dergi Koordinatörü Üniversiteye ilk başladığımda büyük bir çoğunluk gibi “Nereden geldim Ba- lıkesir’e” şaşkınlığı içindeydim. Endüstri mühendisliğinin şu an olduğu gibi o gün de verdiğim en iyi kararlardan biri olduğunun farkındayım. Ama şehir normal olarak cezp etmedi. O dönem hızlı bir şekilde buradan kurtulmak için nasıl geçiş yaparım, nasıl buradan giderim kafasına girmiştim çoktan. (Bir dipnot olarak ekleyeyim. O dönemde duyduğum bir laf vardı; “Balıke- sir’e bir gelen bir daha buradan gidemez.” O dönem bu söz çok saçma gel- mişti. Ama neredeyse altı sene bitti hala Balıkesir’deyim…) Ben tam o nereden geldim Balıkesir’e kafasına girdiğimde EBİTET ile ta- nıştım.”EBİTET” dışarıdan bakınca çokta mantıklı gelmeyen bir kısaltma… Ama içine girip o duyguyu hissedenler için çok farklı bir anlam ifade edi- yor. O duyguyu açıklamam pek mümkün değil size ama siz de benim gibi içinde bir şekilde yer aldıysanız beni anlarsınız. Ben üniversite hayatımın en büyük kavgalarını da bu toplulukta ettim. En mükemmel dostlarımı da bu toplulukta buldum. Bu işin içine girmediğiniz sürece buraya yazacağım her kelime boş gelecek. Bir şekilde ileri de fark yaratmak istiyorsanız kendinizi geliştirmenin yollarını arayın. Bunun için karşınıza çıkacak en iyi yol EBİTET olacaktır. Göz açıp kapayıncaya kadar geçen şu 4 kısa seneyi iyi değerlen- dirmek ve ileride keşke demek istemiyorsanız size tavsiyem bir şeyler yapın ve bunu EBİTET’le yapın!
  • 15.
  • 16. ATATÜRK'ÜN YANI BAŞINDA 16 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu Ben Kemal Ulusu insanlarımızın daha doğrusu sporla ilgilenen kişilerin büyük çoğunluğu beni bir spor ada- mı, eski Beşiktaş JK yönetim kurulu üyesi ve TFF baş- kanı olarak hatırlar. Ama burada bugün yazar kimliğiyle karşınızda “Atatürk’ün Yanı Başında” kitabının yazarıyım. Atasına Çankaya Köşkü Kütüphanecisi olarak ve de öldüğü ana kadar yanında hiz- met eden bir babanın NURİ ULUSU’NUN oğluyum. Nuri Ulusu’nun Atası ile yaşadığı günlerin anılarını hiçbir yerine dokunmadan bu kitapta siz değerli okurlarıma Türk milletine sundum, çok mutlu ve gururluyum. Şimdi size kitabımdan önemli bazı anıları aktaracağım, eminim o günleri size bir nebze yaşatmış olacağım. Sizleri sevgiyle kucaklıyorum. Kitap Sevgisine ve Kitaba Verdiği Öneme Bir Örnek Her İstanbul seyahatine hatta bazı diğer seyahatlere de giderken, yanımıza mutlaka kitaplarını aldırırdı ama İstanbul’a gidiş bir başkaydı. İstanbul’a her gidişte çok fazla kitap alırdık. Şimdi bu arada çok önemli bir özelliğini de anlatmak istiyorum. İlk İstanbul seyahatine giderken istediği kitaplar o kadar fazlaydı ki, karton kutular buldurup kütüphaneye getirtmiştim, tam içine kitap- ları doldurmak üzereyken Atatürk kütüphaneye geldi ve ne yap- tığını sordu,”İstediğiniz kitapları karton kutular aldırdım, onların içine koydurup özel trene naklettireceğim.” Deyince ”Dur biraz bekle” dedi. Kitap adedine şöyle bir baktıktan sonra kütüp- haneden çıktı, odasına gitti. Biraz sonra, bir baktım iki tane cephane sandığını, Muhafız Alayı erleri getirip kütüphane- ye koyuverdiler ve gittiler. Ne olduğunu anlamadan, bakıp dururken Atatürk içeri geldi, benim şaşkın şaşkın baktığımı görünce,”Ne o Nuri oğlum, şaşırdın değil mi? Şaşırma şa- şırma, savaşta bunlarla cephane taşıdık, sen o zaman ço- cuktun, bilmezsin, bu sandıklar benim için çok önemlidir. Şimdi o savaş bitti, yeni bir savaşımız başlıyor. O da kültür ve sanat savaşımızdır ve savaş okumakla, kitapla olur; işte şimdi cephane taşıdığımız o sandıklara kitaplarımı koy, bu sandıklarla taşınsın, cephanenin yerini artık kitaplar alsın!”dedi. Nasıl şaşırmazdım. Bu ne biçim bir kitap sevgisi, ne ulvi bir düşünceydi. O zaten hiçbirimizin, hiç kimsenin aklına, hayaline dahi gelmeyecek fikirleri üreten bir dahiydi.
  • 17. 17www.ebitet.org Neyse, gelen cephane sandıklarını güzelce temizledim, içlerine kağıt koyup, üzerlerine de kitapları özenle yer- leştirdim. Tam işimi bitirmek üzereyken Atatürk yanında, yanlış hatırlamıyorsam Agop Dilaçar Bey’le kütüphaneye geldiler. Ona da izah edince, o da hayran hayran dinledi ve sonunda beraberce kitapları seçerek koyduk, iki san- dığı da güzelce bir kapattıktan sonra, derhal Muhafız Ala- yı’ndan erler çağırttık ve sandıkları doğru Ankara Garı’na trenimize koymak üzere yolladık. Atatürk okumayı o kadar çok severdi ki, kültür sahibi ol- mak onun için çok önemliydi. Kütüphanemiz çok zengin bir kitap kaynağına sahipti. Hatta hiç unutmam bir sabah Genel Sekreter Hasan Rıza Bey bir seyahatten Ankara’ya dönmüşler ve sabah sabah doğru Köşke gelmişlerdi. İlk önce bana rastlamıştı, ilk işi Atatürk’ü sormak olmuştu.”Nuri, Atatürk nerede, nasıl- lar?” Ben de “İki gün iki gecedir devamlı okuyor, hemen pek de bir şey yemedi, yalnız bir banyo yaptı ve de koltu- ğunda birkaç dakika kestirdi.” Dedim. “Git bir bak, müsa- itse odasına girmek istiyorum” deyince hemen odasına çıktım. Kapısına vurdum. “Gir” komutuyla yanına girdim, üzerinde beyaz keten gecelik elbisesiyle bağdaş kurmuş vaziyette kitabını okuyordu. “Ne var?”diye sorunca “Ha- san Rıza Bey yanınıza gelmek istiyorlar, sizi merak etmiş” deyince “Allah Allah, kitap okumak da mı yok? Ne varmış merak edecek, çağırın gelsin tabi” deyince hemen gidip Hasan Rıza Bey’e haber verdim ve o da yanına odasına gitti. Biraz sonra beni tekrar çağırdı, çok kitap okuduğu zaman gözleri kızarır ve yaşarırdı. Onun da çaresini bulmuştuk. İnce ince tülbentler hazırlar ve gözleri yaşarınca verirdim, o da o tülbentle gözlerini siler, kurutur ve rahatlardı. Yine gözleri kızarıp yaşlandığını gören Hasan Rıza Bey’in te- laşlandığını görünce beni çağırtmış, girer girmez “Nuri, nerde benim tülbentlerim?” der demez tertemiz bezler içinde sakladığım tülbent parçalarını tek tek ayırıp he- men götürüp kendisine verdim ve “Gördün mü? Nuri adeta bir hemşire gibi çareyi hemen buluverdi. Böyle iyi oluyor” demesi üzerine Hikmet Bayur’un “Paşam iyi hoş da kendinizi bu kadar yormasanız iyi olmaz mı?” cevabına elindeki kitabı göstererek “Öyle enteresan ki bitirmeden galiba bırakamayacağım” demişti. Atatürk okuduğu kitapların çoğunu yurt dışındaki yayıncı firmalardan ve kitapçılardan getirtmişti. Aldığı hediyeler arasında nice değerlileri gelmesine rağmen kitap, hele hele çok sevdiği veya okumadığı bir kitap geldiği zaman çok memnun olur ve getirenlere özellikle iltifat ederdi. Hatta hatırladığım kadar 1932 veya 1933 yılının yılbaşı gecesi, Milli Eğitim Bakanı o sıra yeni basılan 3 ya da 4 kitabı Atatürk’e yılbaşı hediyesi olarak getirmiş vermişti. Çok mütehassis olmuş ve Bakan’a teşekkür edip “Keşke diğerleri de böyle hediyeler getirseler” diyerek, diğer ba- kanlarına da imada bulunmuştu. Sonra da beni çağırtarak “Nuri oğlum bunları al kütüphaneye götür, ama masam- da dursun okuyacağım” diye de emrini vermişti. Tahmi- ni beş bin kadar kitaptan büyük bir çoğunluğunu kesin okumuştur. Kitap okurken altını muhakkak kırmızı kalemle çizerek önemli hususları belirtirdi. Daha az önemi olan yerleri ise ya mavi ya da kurşun kalemle çizerdi ama müthiş bir hızlı okuma tekniğine sahipti. Normal kalınlıkta bir kitabı başkası iki günde okur bitirirse o bir gece bitiriverirdi. Ba- zen de sadece o kitabın kendisini ilgilendiren bölümlerini ayırıp okur geçerdi ama ilgilendiği, onu meraklandıran kitabı eline geçirdi mi kesinlikle bitirmeden sabaha kadar uyumazdı.(Dil Kurumu tarafından yayımlanan) Tarama adlı dergiyi sık sık karıştırırdı. Bu derginin çizilmedik yeri kalmamıştır. Okuduğu kitapların ve de kütüphanedeki kitapların ba- kımına çok özen gösterirdim, bu da onun çok hoşuna giderdi. Okuyup, yarım bırakıp, ertesi gün okuyacağı ki- tabın yarım kalan sayfasını, herkesin yaptığı gibi kesinlik- le kıvırmazdı. O benim görevimdi. Bıraktığı yerden ben işaretlerdim. Ertesi gün, gelip istediği zaman kitabı çıka- rır, sayfasını açar ve önüne koyuverirdim. Şöyle alttan bir bakardı. Hoşuna giderdi. Kütüphanemizdeki kitapları ar- kadaşları veya başkası da okurken, kibarca sayfalarını kı- vırmamaları için ben bizzat ikaz ederdim. Çünkü bu sayfa kıvırmaya çok kızardı. Son okuduğu kitabı, son bıraktığı yerden işaretleyerek hep saklar ve her an hazır beklerdim. Nerede, ne zaman kitabını isteyeceği belli olmazdı, kitap onun her şeyiydi. Yalnız kütüphane de değil, yemekte, ziyafet sofrasında, trende, arabada, deniz kenarında, odasında, istirahatte, uyumadan önce yatak odasında her zaman müsait ol- duğunda devamlı okur, okurdu. Tabii ben de her zaman hazır ve nazır yanında… O zamanki arkadaşlarımla, onu kaybettikten sonraki şimdiki dostlarım hep sorarlardı “Yahu Nuri Bey, ne stresli ne dertli bir iş, yorulmuyor muy- dun?” Yorulmak, stres ne demekti. Ata’nın yanında stres mi olurdu; yorulmaksa lügatimizde hiç yoktu. O bize hep moral, güç verirdi. Kızdığı, sinirlendiği zamanlarda dahi ona hep sevgiyle bakardık. Zira ona her şey çok ama pek çok yakışırdı… Kemal ULUSU Atatürk’ün Kütüphanecisi Nuri ULUSU’NUN Oğlu
  • 18. 18 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu
  • 19. 19www.ebitet.org Gerçek bir başarı hikayesi MURATCAN ÇİÇEK Ben Muratcan Çiçek, 6 Kasım 1993 Edirne’de dünyaya gelmişim. Keşan’da yaşayan ailem, iki aylıkken Cerabrel Palsy olduğumu fark etmiş ve tedavim ve rehabilitas- yonum için beni altı yaşıma kadar çeşitli şehirlere taşı- mış. Bu durum ailemi maddi ve manevi olarak yıprat- mış olsa da hastalığımda belirli bir gelişme sağlandığını söyleyebilirim. Hâlen ağır engelli sayılsam da çocukken aldığım bu tedaviler sayesinde oturabiliyor, zor da olsa konuşabiliyorum. Eğitimime çok önem veren ailem 7 yaşıma geldiğimde devlet tarafından standart okul- larda eğitim görebileceğime dair bir belge de almıştı. Ancak kayıt için başvuru yaptığımız okulun müdürü keyfi bir tutumla beni okula almamıştı. Bu ben ve ailem için oldukça üzücü bir durumdu. Annem o yıl kendi im- kânlarıyla bana okumayı ve temel matematiği öğretti. Bana bolca kitap alıyor, bilgi seviyemi artırmaya çalı- yordu. 9 yaşıma geldiğimde babamı akciğer kanseri nedeniyle kaybettim. Bu durum annemi dar bir gelir- le hem bana bakmak hem de ailemizin bütün yükünü omuzlamak zorunda bıraktı. Tüm olumsuzluklar arasında devlet, annemi tekrar oku- la yönlendirdi ve sonuç olarak reddedildiğim okula ka- yıt olabildim. Bilgi seviyem yeterli olduğundan eğitimi- me üçüncü sınıftan başladım. Yine de yaşıtlarımdan iki sınıf alttaydım. Bu durum beni çok etkiledi ve o zaman kendi kendime bir gün başarılarım ile ulusal medyada haber olacağıma dair biraz da çocukça bir hedef koy- dum. İki yıl sonra şehrimizde yapılan beş farklı seviye belirleme sınavında da birinci oldum ve yerel basına haber olarak hedefimin ilk aşamasını gerçekleştirmiş oldum. İlerleyen yıllarda daha geniş çaplı sınavlara gi- rip ulusal dereceler elde ettim ve bu başarımdan ötürü ulusal televizyon kanallarında haberim yapıldı. Nihayet çocukluk hedefime ulaşmıştım ancak bu yeterli değil- di. Bir sonraki yıl liseye başladım, ikinci yılımda Türkiye Bilimsel Ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK)’ın düzenlediği ‘Araştırma Projeleri Yarışması’nda tarih alanında derece elde ettim. Sonraki iki yılda aynı ya- rışmaya farklı dallarda katıldım. Bu sırada kendim için en uygun mesleği araştırıyordum. Engelim nedeniyle yapabildiğim tek şey bilgisayar kullanmaktı. Ben de bilgisayar kullanarak üretebileceğim en yüksek değe- ri araştırdım ve yazılım üretebileceğimi düşündüm ve hemen kendimi C ve C++ dillerinde geliştirmeye baş- ladım. O yıl yine TÜBİTAK’ın düzenlediği “Ulusal Bilgi- sayar Olimpiyatlarına” katıldım ancak ilgili kurum, sınav sırasında engelime uygun bir ortam sağlamadığı için ciddi bir başarısızlık aldım. Bu üzücü durum beni daha da kamçılamıştı. O sırada lisede edebiyat ağırlık bir eğitim alırken bil- gisayar mühendisi olmayı amaç edindim. Eğitim sis- temimizde katılık yüzünden şansım imkânsıza yakındı. Neler yapabileceğimi düşünürken Özyeğin Üniversite- si’nin “Bilgisayar Oyun Atölyesi 5” isimli bir etkinlik dü- zenlediğini öğrendim. Başvuruda bulundum, binden fazla öğrenci arasında ilk yirmi beş kişiden biri olarak etkinliğe çağrıldım. Processing gibi hiç bilmediğim bir programlama dilinde 36 saat gibi kısa bir sürede oyun yazmam gerekiyordu. Pong türevi bir oyun yazarak yarışmayı ve aynı üniversitede Bilgisayar Mühendisli-
  • 20. 20 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu ği bursu kazandım. Ne var ki yine eğitim sistemimize takıldım, kazandığım bursu kullanabilmem için daha önce hiç görmediğim fen derslerinden sınava girmem gerekiyordu. İki ay gibi kısa bir sürede, kendi imkân- larımla dört yıllık fen müfredatına çalışıp sınava gir- dim. Sınav sırasında engelime uygun koşullar yine tam sağlanamasa da gerekli dereceyi elde ederek Özyeğin Üniversitesi’nin bilgisayar mühendisliği bölümün gir- me hakkı kazanmış oldum. Ülkemiz koşullarında engel- li bir öğrencinin böylesi bir okul kazanması büyük bir başarıydı. Birçok ulusal kanal bu başarımı haberlerine taşıdı ve ülkemizin en çok okunan gazetelerinden biri olan Hürriyet bu haberi manşet yaptı. Özyeğin Üniversitesi gerçekten bana kucak açtı ve ben için gerekli bütün fiziksel erişilebilirliği sağladı. 3 yıldır tamamen İngilizce ve dünya seviyesinde bir bilgisayar mühendisliği (computer science) eğitimi alıyorum. 2 buçuk yıldır da Fiba Holding’in kampüsümüzdeki ofi- sinde düzenli olarak çalışıyorum. Ayrıca yine okulum sayesinde Credit Europe Bank Amsterdam’da ve Ar- gela gibi önemli şirketlerde stajlar yaparak kendimi profesyonel hayata hazırlıyorum. Ben bunun karşılığı olarak başarılarımı sürdürüyorum, son 5 dönemimin dördünde “High Honor Student” seçildim. 6. Dönemi- mi Exchange öğrencisi olarak Oregon State University, Amerika’da okudum. 6 ay boyunca orada 5 farklı bil- gisayar bilimi (CS) dersi alma fırsatı buldum. Oradaki kümülâtif ortalamam 4 üzerinden 3.95 idi, Özyeğin Üniversitesi’nde şuan ki ortalamam ise 3.69’dir. Önü- müzdeki yıl, yani 2017 yazında Allah’ın izniyle ve anne- min sonsuz desteğiyle Özyeğin Üniversitesi’nden me- zun olmuş olacağım. Ben ayrıca 2 yıldır Young Guru Academy gönüllüsü- yüm. YGA’nın 2 yılda bana sayabileceğimden çok daha fazla erdem ve çok değerli dostluklar kazandırdı. Yine bir YGA’lı olarak Turkcell ile yürüttüğümüz proje kap- samında Apple, Facebook, Google gibi en büyük tek- noloji şirketlerin Silikon Vadisi’ndeki merkezlerini ve Stanford Üniversitesi’ni inceleme fırsatı buldum. Bura- larda önemli kişilerle görüşmeler yaparak projelerimi onlara da sunmuş oldum. Genel olarak Kaliforniya beni ve annemi çok fazla etkiledi ve yakın geleceğim ile ilgili planlarımın büyük ölçüde şekillenmesini sağladı. Özyeğin Üniversitesi’ndeki son sınıfıma başlarken “Google EMEA Students with Disabilities Scholarship 2016” programına yaptığı başvuru olumlu sonuçlandı- ğını öğrendim. Google’ın engelli öğrenciler için sağla- dığı 7.000 Euro tutarındaki bu eğitim bursu Avrupa’da 7 yıldır veriliyor ve Bilgisayar Bilimleri alanında eğitim gören başvuru sahipleri, akademik geçmiş, liderlik be- cerileri ve gösterdikleri tutkuya göre değerlendiriliyor. Her çok Avrupa’nın en prestijli okullarından az sayıdaki öğrenciye verilen bu bursu kazanan ilk Türk öğrenci olarak ülkem ve okulumu bu programda temsil etmiş olmaktan gurur duyuyorum.
  • 21. 21www.ebitet.org Bu yıl mezuniyetim için bir bitirme projesi hazırlamam gerekiyordu. Oregon’da aldığım dersler sonucunda Machine alanında kendimi geliştirmeye başlamıştım. Bitirme projem için de bu alanda çalışmaları incelerken GittiGidiyor.com şirketinden ani bir teklif aldım. Bir eBay kuruluşu olan şirket, bitirme projem kapsamında arama motorlarını iyileştirmem için beni işe aldı. Bir yıl boyunca ağırlıklı olarak bu proje üzerinde çalışıyor ola- cağım. Paralel olarak Turkcell ile de onların bir hizmeti olan Fizy uygulamasını recommendation algoritmala- rının iyileştirilmesi üzerine farklı bir çalışma içerisinde olacağım. Okul içerisinde ise bu yıl Computer Vision dersi alıyorum, ders kapsamında da HP şirketinin bana sağlamış olduğu 3 boyutlu derinlik kamerasıyla küçük çaplı bir proje yapmayı planlıyorum. Özyeğin’den mezun olduktan sonra yüksek eğitimi- me devam etmeyi uzun süredir planlıyordum. Birçok kişiden de özellikle fiziksel konumumdan dolayı aka- demi dünyasında daha başarılı olacağım yönünde tavsiyeler alıyordum. Özellikle Kaliforniya’dan çok et- kilenmemiz üzerine o bölgedeki okulları araştırmaya başlamıştım ve University of California, Santa Barbara ile Santa Cruz kampüslerinin birkaç bakımdan ben ve annem için oldukça uygun olduğunu düşünüyordum. Lakin Google kazandığım bursun prestiji, bu yıl içeri- sinde bulunacağım önemli projeler ve yakın zamanda girdiğim GRE sınavının sayısal bölümünden tam puan almam neticesinde hedeflerimi biraz daha büyüttüğü- mü söyleyebilirim. Önümüzdeki günlerde belirtiğim iki okul ile birlikte özellikle Stanford Üniversitesi ve den- gi olan dünyanın en prestijli okullarına doktora eğiti- mim için başvurmayı planlıyorum. Önümüzdeki yıl bu okulların birinden kabul almak zorundayım çünkü şuan içinde bulunduğumuz ortam bir engelli için sürdürü- lebilir bir ortam değil, bakımını üstlenen kişiyi de aşırı derecede yıpratıyor. Öyle ki annem de giderek yaşlanı- yor ve eğer yaşam standartlarımızı birkaç yıl içerisinde yeteri kadar yükseltemezsem annem beni daha fazla bakamayacak kadar yıpranmış olacak. Oysa belirttiğim okullar mevcut imkânlarıyla annem ile birlikte bana çok daha rahat bir yaşam sunabilir, ben de uzun vadeli planlarımı hayata geçirip hayallerimi gerçekleştirebili- rim. En büyük iki hedefimden biri babamın adıyla küresel çapta bir ileri teknoloji şirketi kurarak dünyadaki her- kese bir şekilde babamı tanıtmış olmaktır. Diğeri ise Türkiye’de annemin adıyla bir vakıf üniversitesi ile bir- likte her seviyede hizmet veren ciddi bir eğitim kuru- munun temellerini atmaktır. Böylece annem hayatını yalnızca benim eğitimime değil, ülkemizin eğitimine adamış olacak. Onun emeğini ancak bu şekilde ödeye- bileceğimi düşünüyorum. Muratcan ÇİÇEK
  • 22. 22 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu Yeni bir iş kuran insanların başarı için yüksek bir giri- şimcilik tutkusuna sahip olmaları gerekiyor, bunu uzun zamandır biliyoruz. Kurmayı düşündüğü iş konusunda güçlü bir tutkuya sahip olmayan girişimcilerin bu zorlu sürecin bir yer- lerinde takıldığını, yeterli sertlikte mücadele edeme- diklerini ve güçlü takımları etraflarında toplayamadık- larını, insanları, yatırımcıları motive edemediklerini ne yazık ki sık sık gözlemleyebiliyoruz. Peki, nedir girişimcileri başarıya ulaştıran tutkunun tanımı ve girişimciler gerçek tutkularını keşfetmek ve onu güçlendirmek için neler yapabilirler? Pace Üniversitesi profesörlerinden Mellisa Cardon’un yaptığı çığır açıcı “Girişimci Tutkusunun Yapısı” isimli araştırması bu soruya yanıt getiriyor. Cardon girişim- cilik tutkusunu şöyle tanımlıyor: “Deneyimlemekte ol- duğunuz ve sizin için anlam taşıyan bir şeyin, sizde çok pozitif ve derin duygular uyandırması”. Cardon’un tanımını anlamayı biraz daha kolaylaştırmak için şöyle de dile getirilebilir sanırım: Üzerinde çalıştığı- nız girişimin sizin için kuvvetli bir anlam taşıması, onun- la ilgili yaptığınız tüm çalışmaların ve hatta onun uğru- na mücadele ettiğiniz bütün zorlukların sizde pozitif ve derin duygular uyandırması gerekiyor. Cardon bu derece güçlü bir tutkunun girişimcinin kişi- liğinin ayrılmaz bir parçası haline geleceğini, kurmaya ve büyütmeye çalıştıkları işin onlar için hayatlarına an- lam kazandıran bir unsura dönüşeceğini iddia ediyor. Bu denli güçlü bir tutkuya sahipseniz hiçbir engelin sizi durdurmayacağına emin olabilirsiniz. Tam tersine, tutkunuz etrafınızdaki insanlara da bulaşacağından, harika takımlar kurmanız, yatırımcıları ikna etmeniz ve sadık müşteriler edinmeniz de kolaylaşacaktır. Zaten girişimcilikte başarı için bu üç unsur en kritik meseleler değiller mi? Peki, sizin tutkunuz ne? Siz hangi işi kurmak istiyorsu- nuz? Hangi işi yapmak için girişilecek mücadele size derin ve pozitif bir deneyim yaşatacak. Ne yazık ki bu sorulara kolay bir yanıt bulmanın bilinen bir yöntemi yok. Kimse size tutkunuzun ne olduğunu söyleyemez, bunu kendiniz keşfedeceksiniz Apple kurucusu Steve Jobs insanların girişimcilikte başarı için tutkunun önemini ve insanları tutkularını keşfetmesinin yöntemini şu sözcüklerle anlatıyor: “Bir tutkuya sahip insanlar, dünyayı daha iyi bir hale getire- bilir, hayatta ne için tutkum olduğunu öğrenene kadar garson yardımcılığı veya benzeri bir iş yapardım.” Siz tutkunuzun ne olduğunu biliyor musunuz? Ya da tutkunuzu bulana kadar garsonluk yapmaya razı mısınız? Galiba girişimciliğe atılmadan önce kendinize sorma- nız gereken sorular bunlar. TUTKUN YOKSA GİRİŞİMCİ OLMA! Bora ÖZKENT Özkent ve Taysever Kurucu Ortağı boraozkent.com
  • 23. 23www.ebitet.org Bir girişimin başarıya ulaşması neredeyse tamamen gi- rişimcinin yapacaklarına bağlı. Sadece doğru aksiyon- ları alabilen girişimciler işlerini büyütmeyi, şirketlerini küçük bir işletmeden, dev bir kuruma dönüştürmeyi becerebiliyorlar. Ben onlara büyük düşünenler diyorum. Bir girişimci olarak hangi aksiyonları ne şekilde alaca- ğınızı elbette ki düşünceleriniz belirler. Girişiminizin ka- derini tasarlayan en önemli düşünce ise şirketinizi ne kadar büyütmeyi hedeflediğinizdir: Küçük bir “yaşam tarzı girişimi mi” hayal ediyorsunuz, tamamını kendi- nizin kontrol edebileceği bir “aile işletmesi mi” yoksa küresel yaygınlığa ulaşacak sahip bir “dev” mi? Hayalinizin büyüklüğü tüm aksiyonlarınıza yansır. Kar- şınıza çıkan büyüme fırsatlarını ele alışınızdan, risk algı- nıza, takım arkadaşlarınızı seçmenizden, şirketinizin lo- gosunu tasarlamanıza kadar her kararınız, girişiminizle ilgili hayallerinizin büyüklüğü tarafından kısıtlanır. Büyük düşünmenin girişimlerin büyümelerini nasıl et- kilediğine dair benim en çok ilgimi çeken örnek, bugün dünyanın en büyük perakendecisi olan Wall-Mart’ın kurucusu Sam Walton’un yaşadıkları. Sam Walton daha ilk dükkanını açarken gelecekte çok büyük paralar kazanacağından o kadar emindi ki, sahip olacağı inanılmaz servetin varislerine geçerken doğu- racağı vergiyi planlama zorunluluğunu hissetti. Bu bü- yük düşünme yeteneği sayesinde Walton’un varisleri mirasın devri sırasında 11 ile 13 milyar dolar arasında daha az vergi ödeyebildiler. İşte büyük düşünmek bu- dur. Daha ilk adımda büyük düşünmenin bir başka ilginç ör- neği de ünlü Harry Potter romanları serisinin yazarı J. K. Rowling’e dair. Harry Potter serisi sayesinde bugün dünyanın en zengin kadınları arasında yer alan Row- ling, daha ilk romanının ilk cümlesini kâğıda dökmeden önce, 7 romandan oluşan bir seri yazacağına karar ver- miş ve roman kahramanlarının çocukluktan birer yetiş- kine dönüşümlerinin tamamını kafasında planlanmış. Peki büyük düşünmek, şirketini bir dev haline getirme- yi hayal etmek şart mıdır? Hayır, elbette ki değil. Pekâlâ, küçük bir girişime sahip olmayı tercih edebilirsiniz. Tek şubeli bir restoranı öm- rünüz boyunca işletmek, müşterilerinizi tek tek tanı- mak, onlara kendi elinizle ürettiğiniz harika yemekleri tattırmak isteyebilirsiniz, bunda yanlış hiçbir şey yok. Öte yandan tek bir restoranı işletmek için harcayaca- ğınız zaman ve emeğin, büyük bir restoran zincirini iş- letmek için harcayacağınız zaman ve emekten pek de fazla farkı yoktur. Aynı emekle çok daha büyük bir iş- letmenin sahibi olmanız mümkünken, neden ömrünüz boyunca tıpkı bir bordrolu çalışan gibi her sabah işlet- menizin başına gitmek zorunda kalasınız ki? Hayatta daha renkli şeyler yok mu yapılacak? Büyük bir işletmeye sahip olmanın başka bazı avantaj- ları da vardır. Örneğin bir gün şirketinizi satıp yeni işler kurabilir ya da elde ettiğiniz parayla yepyeni bir yaşam tarzınızı seçebilirsiniz. Ayrıca şirketinizi büyütürken ka- zanacağınız takım arkadaşları sayesinde sosyal yönden sizi motive eden bir ortama da sahip olabilirsiniz. Giri- şiminiz büyüdükçe önünüze çıkan seçenekler katlana- rak artacaktır. Büyük düşünmenin daha dayanıklı ve uzun süre yaşa- yacak bir şirket kurmanıza da etkisi olacaktır bu arada. Yaşam tarzı girişimlerinin ve küçük aile işletmelerinin ömürleri doğrudan kurucularının ömrü ve iş yapma becerileri ile kısıtlıyken, büyük işletmeler güçlü insan kaynakları, gelişmiş markaları ve iş sistemleri ile kuru- cularından daha uzun bir ömre pekala sahip olabilirler. Amerika’da yapılan araştırmalar büyük şirketlerin daha uzun ömürlü oldukları ile ilgili çok sayıda kanıt koyuyor önümüze. Ne dersiniz? Siz de büyük düşünmeye hazır mısınız? MADEM GİRİŞECEKSİNİZ BÜYÜK GİRİŞİN! Bora ÖZKENT Özkent ve Taysever Kurucu Ortağı boraozkent.com
  • 24. 24 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu Bu ikili nasıl tanıştı? Sercan (Sercan Işık) ile beraber aynı üniversite de oku- yoruz. Ortak bir derste tanıştık ve arkadaşlığımız baş- ladı. Bu fikir nasıl ortaya çıktı? Kimin aklına geldi? Sürekli yeni bir şeyler üretmek isteyen iki genç olarak, bir akşam balkonda çay içerken, makarnacı mı açsak tostçu mu açsak tartışması sonucu videolu içerik plat- formu oluşturma kararı aldık ve 2014 Ağustos ayın- da Scorp fikri ortaya çıktı.Sonra temmuz 2015’de 4 co-founder ile beraber Scorp’u oluşturduk. Bufikri gerçekleştirme sürecinizde ailelerinizden destek gördünüz mü? Sanırım aileler start-up konusuna hakim ol- madıkları için bizim projemiz onlara hayal geldi o yüzden destek olmadılar. Ama köstek de olma- dılar. Sermayeye sahip miydiniz? Hayır bir sermayeye sahip değildik. Çektiğimiz 10 bin liralık kredinin dışında bir sermayemiz yoktu. Tabi bir de hayallerimiz vardı ger- çekleşeceğine inandığımız Bu süreçte ne gibi zorluklar yaşadınız? Bu işe girdiğimizde sadece 10 bin liramız vardı. Kapısı olmayan bir odada çalışıyorduk. Yazılımcılarımıza vere- bildiğimiz tek şey sadece hazır keklerdi. Açıkcası bu- günlere gelebilmek için 40 fırın kek yedik. :) Bakkaldan aldığınız kekler zihin açıyor mu? Scorp’un gelişim sürecine katkısı var mı? Varsa bakkalın adre- sini verebilir misiniz? Bakkalın değil biz ofisimizin adresini verelim istanbula geldiğinizde bizi görün kek etkisi yaratırız diye düşü- nüyoruz. Şahsen biz bu dergiyi hazırlarken başarısız olma ihti- malimiz rüyalarımıza giriyor. Sizin bu süreçte gördü- ğünüz ilginç rüyalar var mı? Anlatabilir misiniz? O dönem o kadar fazla çalışıp o kadar az uyuyorduk ki rüya görmeye vaktimiz yoktu. “Trend Search” olduğunuzu öğrendiğiniz andaki tep- kiniz ne oldu? Hangi uygulamalar popüler diye baktığımız bir listede projemizi görmek hayalimizin vücut bulmuş haliydi ya- şadığımız duygulara çok karmaşıktı. Bundan kısa süre sonra Apple bizi tebrik etmek amaçlı aradığında inanmamıştık. Ve baya ar- kadaşlarımız bizi kandırıyor sanmıştık .
  • 25. 25www.ebitet.org Scorp olmasaydı şimdi ne yapıyordunuz? Sıradan bir hayatınız olur muydu? Hayalimizde hep girişimci olmak vardı. Tostçu olur, app olur. Ama hep kendi işimizi yapmak istedik. Bu yüzden sabah 8 akşam 5 yerine daha fazla çalışmayı tercih edip kendi işimiz olmasını istedik. Kazandığınız parayla evinizin kapısını yaptırdınız mı? Zaten ilk işimiz o oldu. :) Ailelerimiz doktor, avukat olun diyor. Bu konu hak- kında ne düşünüyorsunuz? Aileler garanti mesleklere daha ılımlı yaklaştığı için ço- cuklarının hayat konusunda risk almasını istemiyorlar ama bir işi severek yapmak aylık gelirden daha önemli. Yeni girişimcilere maddi manevi destekleriniz oluyor mu? Malesef şu anda maddi destek sağlayamıyoruz ama manevi olarak her girişime destek olmak için elimiz- den geleni yapıyoruz. Biz buralara gelmek için kolay yollardan geçmedik. Yeni bir girişim yapacaklara ma- nevi destek sağlamak, yatırım bulmak konusunda faz- lasıyla motivasyon sağlıyor. İdolleriniz var mı? Size ilham veren veya bize önere- bileceğiniz bir kitapvar mı? Silikon Vadisi’nde keşfettiğim Ben Horowitz – The Hard Thing About Hard Things adlı kitabı girişimcilikle ilgilenen herkesin şiddetle okumasını tavsiye ediyo- rum. Bizleri cesaretlendirecek güzel bir slogan yazabilir misiniz? Kazanmanın da kaybetmenin de oyunun içinde olduğunu ve bu oyunu kazanmadan oyunu bitemeyeceğini bilmek ve ne olursa olsun yaptığın işten keyif almaktan vazgeçme- menin kelimelere dökülmüş hali, bizim için iyi bir şey de olsa kötü bir şey de olsa: "I LOVE THIS GAME" İzzet ZAKUTO Scorp Kurucu Ortağı
  • 26. 26 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu Taktik Maktik Yok !BAMBAMBAM Gizem Kaya kimdir? Bize kendinizden bahseder misi- niz? Others’ın kurucu ortaklarındanım. Others’ta iş geliştirme ve marketing ve community manager alan- larından sorumluyum. Aynı zamanda halen Boğaziçi Üniversitesi’nde eğitimime devam etmekteyim. Others nedir? Others ek gelir kazanmak isteyen üniversi- te öğrencileriyle; biriktirdikleri, yapamadık- ları veya acil işlerini başkalarına yaptırmak is- teyen insanları bir araya getiren bir platform. Others fikri nasıl ortaya çıktı? Others fikri öğrenci evinde elektrik duyumuzun bo- zulması üzerine çıktı. Elektrik duyu değiştirmek basit bir işlem ve bunun için usta çağırıp ona para vermek istemedik. Okuldan bir arkadaşımıza yaptırırız diye dü- şündük fakat duyu değiştirecek arkadaşımızla bir tür- lü gün belirleyemedik. Sonrasında gününü ve bütçeni belirleyerek basit işler için üniversite öğrencilerine eri- şebileceğimiz bir sistem olsa diye düşündük ve Others fikri ortaya çıktı. İş başladığında görev çeşitleri çok de- ğişti tabii. Elektrik duyu değiştirmekten çeviri yapma- ya, afiş dağıtmaktan tasarıma… Others’ın gelişme sürecinden bahseder misiniz? Ve gelecekte Others’ı hangi konumda görüyorsunuz? Others’ın 2016 Temmuz’da web sitesini yayına koyduk. Web sitesinden görev yapmak isteyen üniversite öğ- rencilerinin üyeliklerini almaya başladık. Aynı zamanda görev oluşturmak isteyen kişilerin de ilanlarını almaya başladık. Ve aldığımız bu görevleri, üyelerimize e-mail yoluyla gönderdik. Her gün 5-6 görev açılıyor ve biz bunlar e-mail atıyorduk. Göreve gelen adayları toplu- yor, görev açan kişiye gönderiyorduk. Görevi açan kişi aralarından seçim yapıyordu ve biz de eşleştirmeyi ya- pıyorduk. 6000’inin üzerinde üyemiz oluştu ve Others üzerinden 700 üzeri görev açıldı. Ürün olmadan böyle bir süreç geçirmiş olduk. Bu süreçler devam ederken yazılım ekibimiz ise yaptığımız testlere edindiğimiz de- neyimlere göre mobil uygulamalarımızı geliştirmeye devam ettiler. Şimdi ise web sitesindeki bu deneyimi mobil uygulamaları taşıdık ve halen en iyisini yapmak için test ediyoruz. Gelecekte ise aciliyet, öğrencilere ulaşma denildiğinde ilk akla gelecek ve alışkanlık edi- nilmiş bir uygulama olmayı planlıyoruz ve Avrupa öğ- renci şehirlerine ulaşma planlarımız var. Gizem KAYA
  • 27. 27www.ebitet.org Şu anda öğrenimini gördüğünüz mesleği yapmak varken girişimci olmaya nasıl karar verdiniz? Şu anda öğrenimini gördüğüm bölüm Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler. Fakat bölüme girdiğim zaman bu alanda kariyerimi çizmek istemediğimi fark ettim. Za- ten özellikle Boğaziçi’nde okuduğunuz bölümün çok büyük bir etkisi olmuyor en azından benim düşüncem okul hayatı boyunca ilgilendiğiniz konuların üzerine gitmek o alanlarda kitap okumak o alanlardaki etkinlik- lere katılmak ve o alanlarda staj yapmak ilerideki kari- yerinizi belirleyen daha büyük etkenler. Benim de işlet- me/girişimcilik sektörlerine ilgim vardı ve hep kendimi o alanlarda geliştirmeye gayret ettim. Bu süreçte yaşadığınız zorluklar nelerdir? Hem okul hem iş bir kere kesinlikle çok zor oluyor aynı zamanda kişisel hayatınız da var tabi sosyal hayatınız çok azalıyor bunları göze alarak başlamak gerekiyor zaten. Çok büyük fedakârlıklar yapmanız gereken za- man çakışmaları oluyor. Ve yeni bir iş kurmak zaten beraberinde bir sürü bilinmeyen bir sürü aşılması ge- reken engeller getiriyor. En büyük sıkıntılarımı yazılım alanında yaşadım. Çünkü hiç aşina olmadığım bir alan- dı ve ekibi yönetmekte zorlandım, ekip değişmeleri oldu ama hata yaparak öğreniliyor. Ailenizin bu aşamada size tepkisi ne oldu? İlk önce okul projesi gözüyle baktılar çok fazla ciddiye almadılar. Sürekli bir okulunu bitir, diplomanı eline al baskısı vardı. Ancak işler büyüdükçe biz para kazanmaya başladıkça onlar da heyecanlandı ve benim kariyerimin bu yönde olacağını anladılar ve destek olmaya başladılar. Yine bu süreçteki en büyük destekçiniz kimdir? Bana en çok inanan insanlardan birisi erkek arkadaşım. İşler kötü gittiğinde, umutsuzluğa kapıldığımda beni çok güzel gaza getiriyor. Bir ilham kaynağınız var mı? Var ise kim veya nedir? Bir idolüm hiçbir zaman olmadı ve şu anda da yok. An- cak ilham kaynağı olarak sıfırdan başlayarak başarılı olan startupları ve growth hacking hikayelerini görü- yorum. Eğer başarısız olsaydınız mesleğinize döner miydi- niz? Gizem Kaya başarısız olsaydı nerede olurdu? Yine mesleğime dönmezdim. Sanırım oyuncu ya da youtuber olurdum. Şu anda siz de bir üniversite öğrencisisiniz okuyucu- larımızın belki de birçoğunun gerçekleştirmeye cesa- retinin olmadığı bir fikri vardır. Üniversite öğrencisi bir girişimci olarak bizlere neler yapmamızı önerirsi- niz? Bir kere kesinlikle gerçekleştirmek istedikleri test et- sinler. Ürün çıkarmaya odaklanmamak gerekiyor. Çün- kü fikriniz size çok güzel gelebiliyor ancak gerçek bir problemi çözmüyor olabilirsiniz, insanlar kullanmaya- cak olabilir bu da sizi ürünü çıkardıktan sonra 3-4 ay çalışıp yıldıracak bir şey. Aynı zamanda soru sormak- tan çekinmeyin, bilgisi olan insanlara aptalca sorular sorun ki öğrenin, onlar neler yapmış, nasıl yapmışlar. Bol bol başka startuplara bakın, okuyun araştırın, nasıl başarmışlar, neler yapmışlar. Özellikle nereden başlamamız gerektiği ve sermaye- nin bu iş için önemi nedir gibi başlıklardan bahsede- bilir misiniz? Biz unbounce.com adlı websiteden Others’a landing page hazırlamıştık ve Others çıkacak, böyle böyle bir şey olacak, eğer kullanırım diyorsan e-mail adresini bırak diye bir kutucuk bırakmıştık. Ve landing page’i facebook gruplarında paylaşmıştık. Bu şekilde siteye giren ziyaretçi oranından kaç kişinin e-mailini bırakmış olduğunu gördük. Sonrasında az önce bahsettiğim e-mail listesi ve one-page-website olarak ilerlettik işi, sonrasında ufak bir sermayeyle yazılım işini tamamla- dık. Sermayenin önemi yapılan işten işe göre değişir. Bazı işlerde gerekmezken bazılarında ise olmazsa ol- maz olabilir. Girişimcilikle ilgili bir sloganınız olsaydı bu ne olur- du? Taktik maktik yok bambambam! Gizem KAYA Others Kurucu Ortağı
  • 28. 28 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu Bize öğrenim hayatınızdan bahseder misiniz? İlkokul ve ortaokulu Uşak’ta okudum. Üniversiteyi ise İstanbul Üniversitesi, İşletme Fakültesi, İngilizce İkti- sat bölümünde bitirip daha sonra aynı fakülte İşlet- me yüksek lisansını bir afla bitirme fırsatı yakaladım. Öğrenim hayatı boyunca zorluk yaşamayan çocuk yoktur. Okulumuz, derslerimiz, maddi imkanlar, sınav- lar vs. Hepimizin yaşadığı farklı sıkıntılar söz konusu. Benim ilk okul zamanlarım ‘80 ihtilali ile şekillenen dönemlere denk geldiğinden ülkenin tümü için zorlu yıllardı. Sokaklarda zaman zaman askerler ile karşılaş- tığımı hatırlıyorum. 12 Eylül günü ise bir asker tara- fından okul yolundan çevrildiğimi… Şükürler olsun ki geride kaldı. O yıllarda unutamadığım ve fırsat buldukça anlattı- ğım bir anım var. Sınıfımıza bir Milli Eğitim Müfettişi geldi. Kontrolden sonra bizlerle sohbet etmeye baş- ladı. Herkese büyüyünce ne olmak istediğini sordu ve sıra bize geldi. Biz de o zamanlar doktor oluruz diyor- duk. Ben cevap verince dedi ki “Daha iyi bir insan ol evladım, daha iyi bir insan” O gün bugündür aklıma kazıdım bu cümleyi ve tüm gayretim bu yönde… Sonrasında iş deneyimleriniz oldu mu? Üniversite sonrasında 1991 yılında İstanbul’da Türk Mitsui Bank’ta kısa bir süre çalıştım. Aynı yılın sonun- da Uşak’ta aile şirketinde görev yapmaya başladım. 1992 yılında Türkiye’nin 6. Uşak’ın ise ilk özel radyo- sunu kurdum. 1997 yılında Benkar Tüketici Finansmanı şirketinde çalışmaya başladım. İş Geliştirme Müdürü olarak “Ad- vantage Card” projesini geliştiren ekibin içinde yer aldım. 2005 yılında ebebek’le eş zamanlı olarak “Anadolu Ulaşım’ın” Genel Müdür’ü olarak görev aldım. 9 Milyon Dolar ciro ile aldığımız şirketi 2013’te 30 Milyon Dolar Ciro ile Pamukkale Turizm’e sattık. 2007 yılında Uşak’ta Metis-Anadolu Çağrı Merkezi’ni kurarak bölgede 750 kişiye istihdam sağladık. 2011’de hisselerimi Fransız TelePerformance şirketine dev- rettim. Şu anda burada 1500 kişi çalışıyor. Aileniz size destek olmuş muydu? Anlatabilir misiniz? Annem üniversite okumamı istiyordu ama babam li- seyi bitirir bitirmez onun yanında çalışacağımı düşü- nüyordu. Üniversiteye gideceğimi duyuncada epey hiddetlendi.Babamın bu umudunu boşa çıkardığım için bana karşı hep bir mesafeli oldu. Ondan sonra- ki tüm çalışma hayatım boyunca da tepkisini koru- du. Üniversiteden sonra bir sene İstanbul’da çalışıp Uşak’a dönmüştüm. Ancak bir türlü mutlu olamadım ve içimde bir başkasının hayatının yaşamamak ile olu- şan inanç beni yeniden İstanbul’a sürükledi. Halil ERDOĞMUŞ’a Göre: “NİYET + GAYRET = BAŞARI”
  • 29. 29www.ebitet.org E-bebek fikrinin ortaya çıkış hikayesinden bahseder misiniz? 1998 yılında 2 yaşındaki kızımızı büyütmekle ilgili bazı bilgilere ihtiyaç duymuştuk her anne baba gibi. Bu arayış sürecinde internette bu konuda bir kaynak olmadığını fark ettik. Gelir modelimiz güzel bir içe- rik sitesi oluşturmak ve reklam almaktı. İlk domaimiz bebeksitesi.com’du. Daha sonra bebek.com oldu. 75 Bin Marka dairemizi satıp yaklaşık 60 Bin Marka al- mıştık bu domainleri. Bebek.com’u şekillendirdikçe firmalara gidip sitemizi anlatmaya ve reklam almaya çalışıyorduk ama kimse yanaşmadı. Sonunda bu trafiği biz değerlendirmeye karar verdik ve www.e- bebek.com sitesini hayata geçirdik. Bu süreçte yaşadığınız zorluklar var mı? Varsa neler- dir, anlatabilir misiniz? e-bebek.com’u kurduk dedim lakin bu pat diye olan bir şey değildi. O dönemde bir web sitesi yapmak için 500 Bin dolar, 1 Milyon dolar gibi laflar ediliyor ama büyükte bir muamma var kimse nasıl olacağını bil- miyor. Dergi reklamından ulaştığımız bir firma başka bir şirkeye yaptığı proje ile bizi destekledi, böylecek e-bebek.com’u hayata geçirebildik. Lakin 2000 yı- lından 2001 yılına gelince kadar da önce Demirbank Krizi, ardından anayasa kitapçığı fırlatılması ile başlayan büyük 2001 krizi ve tam ortalık sakinleşirken Eylül 2001’de gelen İkiz Kule saldırıları ile Türkiye ve tabi ki dünya ekonomisi derin bir krizle karşı karşıya kaldı. Sadece bizi değil tüm şirketleri zorlayan günler- di… Mağazacılığa geçiş hikayenizden bahsedebilir misi- niz? Yüksek lisans tezimin savunmasında jüri beni epey sıkıştırdı. İnternet gelecekte ölecek mağazalar ka- lacak, fiziki mağaza olmadan olmaz diye. Çıktıktan sonra düşündüm. Acaba tez savunmasının bir gereği olarak mı yaptılar yoksa gördükleri birşeyler var on- dan dolayı mı böyle konuştular diye. Aynı zamanda tezimin içinde bir iş modeli de sunuyordum. “Click to Brick” diye. Yani internette açılıp sonra fiziki mağaza- cılığa geçiş yapmak diye. İş modeli olarak vardı lakin henüz yapan yoktu. Bunlar ve web sitesi sürecinde yaşadığımız krizler sebebiyle bir dükkan açsak daha iyi olur mu diye düşünmeye başladık.Ertesi gün ofise geldiğimizde karşımızdaki lastikçide “Kiralık” tabelası gördük. Amerikalı bir arkadaşımdan aldığım 20.000 dolar borç ile 50 m2 lik mağazamızı buraya açtık. E-bebek’in hem e-ticarette hem de mağazacılıktaki zamanla gelişimini anlatabilir misiniz? 2007’de Çamlıca mağazanın açılması heyecan ve- riciydi. Hem sevkiyat depomuz hem de mağazamız olarak hizmet veriyordu. İşlerimiz daha da iyiye gi- diyordu. Kuruluş zamanlarında yaşadığımız 3 büyük krizin etkisiyle 2008’de gelecek krizi önceden hisset- tik ve daha itidalli davranmaya başladık. O dönemde Arçelik ile yaptığımız bir ticaret hem internette hem de mağazalarda bizi ciddi destekledi. 2011’de Polon- yalı bir firma ile stratejik ortaklık için anlaşmak üze- re idik. Anlaşma son anda olmadı. İlerleyen günlerde BİM marketlerinin ortakları ve geniş bir perakende tecrübesi olan Topbaş Ailesi ile 40 gün süren görüş- meler sonucunda ortaklık sağladık. Onların şirkete gelişi ile maddi değişimden ziyade bir sistem değişi- mi yaşadık. Emin adımlarla yeni bir sistem inşa ettik. Böylece hem mağaza hem de internet tarafında bü- yümeyi elde ettik. Bizlere yaşadığınız tecrübelere dayanarak girişimci- lik hakkında tavsiyeler verebilir misiniz? Girişimcilik cesaret ister. Aynı zamanda çok ve çabuk öğrenen tarafta yer almalısınız. Bu şekilde cesaretiniz hep canlı kalır. Eğer çok bilen kişi olursanız bu cesa- retinizi kırabilir. Etrafınızda olumsuz konuşacak çok insan olacak. Hem onlardan etkilenmemeli hem de onları bu sürece dahil etmenin yollarını bulmalısınız. İnanmadan başaramayacağınız hiçbir şey yok. Zorlu bir süreçten bahsediyoruz. Bu sebeple iş fikrinize ve başaracağınıza inanmalı ve sabırla çalışmaya devam etmelisiniz. Bir laf var; “Ölçemediğin şeyi geliştire- mezsin” diye.İlk adımdan itibaren her şey rakamlarla ifade edilmeli ve kontrol altında olmalı. Çünkü onlar size işinizle ilgili gerçekleri söylüyor olacaklar. Bir ayva ağacına bakınca herkes gibi ayva değil, ayva tat- lısı görmelisiniz, ayva yapraklarından yapılan çay gör- melisiniz. Çünkü sıradan bir bakış açısı sizi başarıya götürecek iş fikrine götürmez. Halil ERDOĞMUŞ E-bebek Genel Müdürü
  • 30. 30 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu Kaan Gülten kimdir? Bize kendinizden bahseder mi- siniz? Marmara Üniversitesi Aktüerya Bölümü ile eğitime ile başladım, AutoCAD ile eğitmenliğe adım attım. SEO ile girişimci oldum ve şu anda da Webtures’ın yöneticisi konumundayım. Öğrencilik yıllarınızda bu konuma geleceğinizi düşünüyor muydunuz? Neden? Öğrencilik yıllarımda bu konuma geleceğimi düşünmediğim gibi bundan beş yıl sonra da nerede olacağım konusunda en ufak bir fikrim yok. Tek dü- şündüğüm konu bundan son- ra bir üst seviye veya bundan daha iyisi ne olabilir? En iyisini hedeflemek her zaman zor- dur. Ancak bulunduğumuz konumdan daha iyisini hedef- lemek daha yakın bir hedeftir. Her zaman daha iyisini başar- dıkça da oluşabilecek en iyi konuma ulaşmakta bir en- gel yoktur. Webtures’un serüvenini anlatır mısınız? Bu fikir nasıl aklınıza geldi? SEO Hocası ile sektöre hızlı bir giriş yaptıktan sonra artan talep ve ihtiyaçları karşılayabilmek adına, bir ekiple bu işi yürütmenin gerekli olduğunu düşünerek, bir ajans kurmaya karar verdim. Uzun vadeli hedeflerime yönelik olarak, birden faz- la girişime sahip olan ve girişimlere yatırım yaparak onları destekleyen bir oluşumun da oyuncusu olmak adına Web Ventures, yani web girişimleri isminden türeterek “Webtures”ı kurdum. Şu anda 32 kişilik bir ekiple SEO ve dijital pazarlama hizmetlerimizle Tür- kiye’nin yüzlerce büyük markasına hizmet veriyoruz. RİSKLERDEN DENEYİM KAZANIN Bu yolda en büyük destekçiniz kimdi? Gençlerin girişimciliğe adım atmasında ve bu adım- ların cesaretlendirilmesinde en önemli destekçileri aileleridir. Bu sebeple aldığım her karara saygı duyan ailem ve çalıştığımız süre boyunca özverili çalışmala- rını esirgemeyen ekibim, en büyük destekçilerimdir. SEO kavramını biraz açabilir misiniz? SEO nedir? SEO’nun işletmeler ve dijital pazarlama için önemi nedir? SEO, İngilizce anlamı ile search engine optimizati- on, Türkçe karşılığı ile arama motoru optimizasyonu anlamına gelmektedir. Artan teknoloji kullanımı ile birlikte insanların tüm ihtiyaçlarını internet üzerin- den gideriyor olması, arama motorunun hayatımızda vazgeçilmez bir yeri olmasına sebep oldu. İşletmele- rin arama motorlarındaki görünürlüğünün satışları- nı etkileyen en önemli kriter olması dolayısıyla SEO, yani arama motoru optimizasyonu, oldukça değerli bir sektör haline geldi. Webtures başarılı olmasaydı hangi sektörde faaliyet- te bulunurdunuz? Ne yapardım hiç bilmiyorum. Ama insanlara faydalı olacak bir ürün ya da hizmet geliştirmek için girişim- ci olacağımı düşünüyorum. Yaratıcı pazarlama ve reklam stratejileri ile de fayda sunan her girişimin başarılı olacağı- na inanıyorum Biz öğrenimi devam eden ki- şilere tavsiyeleriniz nelerdir? Öğrenim boyunca çok fazla etkinliğe ve eğitime katılın. Başarı ve başarısızlık hikayelerinden ilham alın. En önemlisi de zararı kabullenebileceğiniz ölçü- de riskler alın ve bu risklerden deneyim kazanın. Çün- kü şu anda belki bin liralık bir yatırımın riskinden elde edeceğiniz deneyim 5 - 6 yıl sonra 100 bin liralık bir yatırımda göreceğiniz zararların önüne geçecektir. Yine bizleri girişimcilik yolunda cesaretlendirecek bir sloganınız var mı? Girişimcilikte bence en önemli kurallar, kazandığını işe yatırmak, her zaman daha iyisi için çabalamak ve gerçekten çok ama çok çalışmanın hedeflerinize ulaş- tıracak en önemli kriter olduğunu unutmamak. Kaan GÜLTEN Webtures Kurucu
  • 31.
  • 32. Öncelikle bize kendinizden bahseder misiniz? Ben Osman Can Özcanlı.1980 yılında Londra’da doğ- dum.  Lise eğitimimi İzmir Amerikan Koleji'nde tamamla- dım. 2003 yılında Wisconsin Üniversitesi’nde endüstri mü- hendisliğinden mezun oldum. İlk önce makine mühendisliği okuyordum ama bu bölüm beni çok zorladığı için daha kolay bir bölüm olduğunu düşündüğüm endüstri mühendisliğini oku- maya karar verdim. 2008’de Türkiye’ye döndüm. Nasıl bir öğrencilik hayatı geçirdiniz? Küçükken hayal ettiğiniz meslek neydi? Çok başarılı bir öğrencilik hayatı geçirmedim. Hatta oldukça başa- rısız olduğum söylenebilir. Küçükken hep mucit olmak isterdim. Lisede ufak ufak projeler yapıyordum, bir şeyler icat etmeye çalışıyordum. Mucit olmak için ne yapmam gerektiğini düşü- nüyordum ki Mete diye bir arkadaşım bir gün “Amerika’ya gidelim, bu iş anca orada olur” dedi. Böylece Amerika’ya üniversite okumaya gittim. Girişimci olmaya nasıl karar verdiniz? Ozpack'in serüvenini anlatabilir misiniz? Amerika’da çok yoğun bir çalışma tempom vardı, haftanın yedi günü çalışıyordum ve boş vakitlerim sadece öğle arala- rımdı. Ara ara İzmir’e geldiğimde kafa dinleyip fikirler üretme şansı buluyordum. Bu yoğun maratondan çok yorulduğum için oradaki işimden istifa edip Türkiye’ye döndüm. Bundan sonra ne yapacağımı düşünmeye başladım. İki hafta sonun- da iş aramayacağıma ve kendi fikirlerimi hayata geçirmek is- tediğime karar verdim. Tabi ki bunları yapabilmem için para- ya ihtiyacım vardı. Üniversite birinci sınıfta 400 tane kitap ve defterleri bir arada taşımaya yarayan bir ürün yapmıştım ve mutfakta bir köşede kolilenmiş şekilde duruyordu. Bunları sa- tıp bir gelir elde edebilirim diye düşündüm. Fakat insanlara bir şey satmaya çalışırsanız hemen defansa geçerler onlara istet- meniz gerekir. Ben de İzmir’de trendleri yakından takip eden bir gruba Ozpack’in içine yalnızca telefon numaramı koyarak onlara verdim. Ve bu çantalar yavaş yavaş İzmir’de moda ol- maya başladı. Bir de çok önemli olarak “fiyatı doğru belirle- Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu32
  • 33. melisiniz” biri geçerken “Aa çanta ne kadar ucuzmuş hemen alayım” olmamalı. Zaten insanlar alışverişlerini yaparken ras- yonel de davranmıyor yani “Aa ne kadar kullanışlı bir çanta bu zaten bu kadar eder ben bu çantayı alayım kullanayım” da demiyorlar. Şu şekilde gerçekleşiyor: “Biri bakıyor Ali’de var Fatma’da var beğendiğin bir kız da var o zaman ben de alayım” oluyor. İlk sene o 400 çantayı satıp 1500 çanta yaptım. Sonra 1500 çantayı satıp 10000 çanta yaptım ve kazandığım parayla hemen kendime bir ofis açtım. Çünkü çantalar eve sığmamaya başlamıştı. Ozpack dışında farklı projeleriniz oldu mu? Ozpack dışında çeşitli projeler yaparak pek çok Fortune 500 şir- ketini yeni teknolojilerle tanıştırdım. Origami DVD Player isimli konsept tasarımı ile Industrial Design Excellence Award ödülünü kazandım. British Council ve Eczacıbaşı tarafından 50 aday ara- sından Türkiye`nin Genç Yaratıcı Girişimcisi unvanını kazandım. 2009 yılında Eczacıbaşı Vitra için dünyanın ilk şekil değiştiren la- vabosunu tasarladım ve bu lavaboyu İzmir’deki laboratuarımda yaptım. Motivasyon kaynağınız neydi? Amerika’da dünyayı otostopla dolaşan bir arkadaşım vardı o bana “hayatta mutlu olmak için yatmaktan ve yemekten başka her şeyi riske edebilirsiniz” işte bu söz fikirlerimi hayata geçirmem için bana cesaret kaynağı oldu. Osman Can ÖZCANLI OZPACK Kurucu 33www.ebitet.org
  • 34. 34 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu Bize kendinizden bahseder misiniz? 1976 doğumluyum. İzmir’de okudum; İzmir Atatürk Lise’si mezunuyum. Şu sadece erkeklerin okuduğu dönemlerdendim lisede. Odtü Siyaset Bilimleri me- zunuyum ,Preston yönetim bilimleri MBA ve Preston ileri finans Doktorası yaptım. Ege Üniversitesi hukuk alanında inhouse MBA yaptım Esin Hoca ile birebir. İş hayatına Borusan Holding’de Management Trainee olarak başladım ve 2005 yılına kadar 7 yıl çalıştım. 2005 senesinde Petrol Ofisi’nde Ege Bölge Koordi- natörü olarak 2 yıl çalıştıktan sonra Özgörkey Oto- motiv’e transfer oldum ve 11. Yılıma girdim bu sene.3 oğlum var: Barkın, Efe, Asrın adlarında… Bize Özgörkey Otomotiv’deki sorumluluklarınızdan bahseder misiniz? Özgörkey Otomotiv’in genel müdürü, grup şirketle- rin IT Direktörü ve İcra kurulu üyesi görevlerini sürdü- rüyorum. Yetki ve sorumluluk alanlarım geniş olması- na rağmen asıl hedefimiz ve odak noktamız müşteri memnuniyetleri... Müşteri memnuniyetleri diyorum çünkü hem iç yani çalışanlarımız hem de dış müşteri yani reel müşterilerimiz anlamlarını tam ifade edebil- mek adına. Karlı operasyonlar ikinci planlarımızı ifade ediyor ki aslında müşteriler ve çalışanlarınız mutlu ise karlılık da kaçınılmaz başarı olarak size sunulabiliyor. Otomobil dünyasına zaman zaman yabancılaştığınız oluyor mu? Salt otomobil dünyası olarak görmemek lazım. A noktasından B noktasına gitmenin milyonlarca yolu var. Ve otomobil bunlardan sadece bir tanesi. Hatta en basiti oldu artık.Üniversitelerde geleceğin ulaşım teknolojilerini ve de kuantum fiziğini bu bağlam- da anlatmaya çalışıyorum. 10 yıl sonrası gerçekten çok fantastik. Cern’de Higgs Bozonu’nun ışık hızını geçmesi Einstein’ın kemiklerini sızlattı ve yepyeni bir çağın kapısını araladı. Dijital dünya ve de Endüstri 4.0 bu işin altyapısındaki ilk basamakları çoktan kurma- ya başladı bile. BMW geçen seneden itibaren global- de ‘’ Future is now ‘’ yani gelecek şimdi diye bu yeni dünyayı bizlere tanımladı. Dolayısıyla asıl sorunuzun cevabı olarak ulaşım teknolojileri dünyası erkeklerin , bayanların ve hatta yakın gelecekte elektronik vatan- daşlıkları da Avupa Birliği’inde kabul edecek robot- ların dünyası olacak. Asıl soru şu yapay zekalı kendi kendini de yaratabilen ve de tamir eden bu robotların ya da kuantum bilgisayarların insanlardan sıkılabile- ceği ihtimali var mıdır ileride ? Ki 1998 yılında uluslar arası makalelerden derlenmiş Cogito Dergisi’nin Ya- pay Zeka adlı 13. Sayısında MIT ve Stanford’da kuru- lan 2 yapay zekalı bilgisayar’ın diyalogları, bir tanesi- nin diğerine ‘’Şu insanlar da ne kadar sıkıcı, değil mi ?’’ cümlesiyle bilim adamları tarafından sonlandırılıyor. YA BAŞLAMAMALI YA DA BİTİRMELİ!
  • 35. 35www.ebitet.org Bugüne bakar isek Çin’li Sunway Taihulight firması- nın son geliştirdiği kuantum bilgisayarın işlemci hızı 125.436 petaflop. 1 petaflop saniyede 1 katrilyon byte işleyebilecek işlemci hızını ifade ediyor. Bu çok büyük bir hız. Ray Kurzweil İnsanlık 2.0 adlı kitabında gele- cek 30 yıl içerisindeki gelişmelerin insanlık tarihinde- ki tüm teknolojik gelişmelerin 30 trilyon katı olacağı görüşünde. Başarının sırrı nedir? Anlatabilir misiniz? Başarı birçok alanda marjinal faydayı yakalayabilmek- tir bence. Yani çok başarılısınız ama sağlıksızsınız. Bu enbüyükbaşarısızlık.Yadaişhayatındabaşarınızıöze- le taşıyamıyorsunuz bu da ne kadar insanı mutlu ede- bilir ki? Kısacası başarı için azim ve mücadele şart ama ilk önce sağlık gerekiyor sonra uygun ortam ve doğru zaman. Hepsiyle birleşince mutlu ve huzurlu bir ev ve iş ortamı. Çalışmaktan ve birlikte vakit geçirebildiğiniz süper hoşnut olacağınız aileniz ve arkadaşlarınız. Her şey birbirine zincirleme bağlı aslında. Bu bağı kuvvetlendirebilenler başarılıdır bence. Ama halkalar kopuksa ve birbirini bütünlemiyorsa dünyanın en pahalı otomobili, evi hiçbir şey ifade etmiyor. Başa- rılı olmanın sırrı çok çalışmak, samimiyet, yeni nesili iyi anlamak, kendini iyi anlatmak ve takımı dışarıdan idare etmek yerine takım kaptanı olarak sadece ego- lardan uzak takım oyununu tam olarak hep birlikte oynamaktır. Rekabetin başarı üzerindeki etkisi nedir? Rekabet süper eğer karşılıklı geliştirebiliyorsa rakibini ve seni. Hayat Felsefeniz Nedir? Roma’lı şair Publius Ovidius Naso’nun söylediği gibi ’’Ya başlamamalı ya da bitirmeli. ‘’ Koleksiyon tutkunuz var mı? Antikalara meraklıyım. Ofisim hep bunlarla dolu. 1710 tarihli Osmanlı yatağan kılıcından, 1730 Fransız Mar- silya kasasına kadar sayamayacağım, genelde metal ağırlıklı antikalarım var. Osmanlı eserlerini seviyorum. Ama Antik Yunan heykellerim de var. Sanat koleksi- yoneri değilim ama Memiş Aslan ve Kadir Akyol’un eserlerine sahibim. Robert Baramov ve Julian Jorda- nov’ların gravürlerini de koleksiyonumda tutuyorum. Bir de tüfekleri seviyorum. Uts 15, Akkar Mammut ve Sarsılmaz m 212 gibi serilerim var. Ama hepsi çok bü- yük bir tüfek kasasında ve şifresi sadece ben de… Öğrenim hayatı devam eden bizlere kendimizi kanıt- lamamız, “bu dünyada bende varım!” diyebilmemiz için bizlere önerileriniz var mı? Var ise nelerdir? Bu dünyada bende varım diyebilmek için önce insan farkındalığını arttırmalı. Bunun için antik yunan felse- fesi ve filozofları, zen budizmi ve de tasavvuf üçge- ninin orta bileşenleri süper yol gösterici. Stajlar çok önemli. Ve erken yaşlarda lobby bunun üzerine git- melisiniz. Ders notları ve dil bilgileri 2. Planlara çoktan geçti. Enerji her şey. Başarı hikayemizi yazabilmemiz için bizleri cesaret- lendirecek bir sloganınız olsaydı bu ne olurdu? Cesaretlenmek için en önemli slogan “asla pes etme” ve “kendini kurallandır” diye 2 slogan olmalı. Biz EBİTET için çok değerli bir isimsiniz. EBİTET hak- kındaki duygu düşüncelerinizi kısaca anlatabilir misi- niz? EBİTET için söylenecek en önemli şeyler: harika öğ- renciler, algılarınız çok açık; öğrenmeye herkes çok istekli ve herkes çok nazik. Toygun TUNÇER Özgörkey Otomotiv Genel Müdürü Grup IT Direktörü İcra Kurulu Üyesi
  • 36. 36 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu
  • 37. 37www.ebitet.org Nuray Demirer kimdir? Öncelikle kendinizden bahseder misiniz? NurayDemirer,1988yılındaİstanbulTeknikÜniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden mezun oldum. 2014 yılında Bilkent Üniversitesi Executive MBA İşletme Yüksek Lisans’ı tamamladım. Kariyerime 1988 yılında mimari proje tasarım alanında mimar olarak başladım ve 1990 – 1995 yıllarında Eczacıbaşı İlaç Fabrikası İnşaat ve işletmesinde yönetici olarak görev aldım. Tepe İnşaat’ın Erzincan Devlet Hastanesi, Bilkent 3 Konutları, Bilkent Üniversitesi Kampüsü Projelerinde İnce İşler, Saha ve Bakım Onarım yöneticiliklerini üstlendim. TAV ailesine 1999 yılında İstanbul Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali İnşaatı Projesi ile katıldım. Atatürk Havalimanı Dış Hatla Terminalinin İç Hatlar Terminaline BULUTLARIN ARDINDAKİ ROTALARINIZI KEŞFEDİN... dönüştürülmesi ve Dış Hatlar Terminali İlave Tesisi Projesinde Yapım Müdürü olarak görev aldım. 2004 yıllarında Esenboğa Havalimanı İç – Dış Hatlar Terminali İnşaatının Proje Müdürüydüm. 2007 yılından bu yana TAV Ankara Havalimanı Genel Müdürü olarak görevime devam ediyorum. Mayıs 2015 tarihinde Havacılık Emniyet Kurumu tarafından “Havacılığın Altın Kadınları Yılın Terminal İşletmesi Yöneticisi” ödülünü kazandım. Bize TAV Havalimanlarının gelişim sürecinden bahseder misiniz? TAV Havalimanları Holding: Türkiye’nin Dünyadaki Gururu TAV Havalimanları Holding dünyanın en zor- lu sektörlerinden biri olan havalimanı işletmeciliğinde bilgi birikimi, deneyim ve yaratıcılıkla yazılmış bir ba- şarı hikâyesidir. TAV’ın tarihi, 1997’de İstanbul Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali ihalesiyle başladı. TAV Havalimanları Holding, ihaleyi kazanan Tepe ve Akfen Gruplarının ortak girişimi olarak kuruldu. İstanbul Ata- türk Havalimanı, dünyada Yap-İşlet-Devret modeliyle gerçekleştirilen havalimanı işletmeciliği projelerinin ilk örneklerindendir. Türkiye’nin çağdaş yüzünü yan- sıtan bu proje, TAV’ın başarı öyküsünün de ilk somut adımını oluşturdu. Kısa süre içinde sektöründe büyük bir başarı öyküsüne dönüşen TAV, sahip olduğu bilgi birikimi, yüksek nitelikli insan kaynağı ve ileri teknolo- jisiyle hem havalimanı yapım projelerinde hem de ha- valimanı işletmeciliği gibi yepyeni bir alanda küresel bir marka konumuna geldi. TAV, benimsediği hedefler doğrultusunda 2006 yılında ye- niden yapılanarak işletme ve yapım faali- yetlerini, TAV Havalimanları Holding (TAV Havalimanları) ve TAV İnşaat olarak dü- zenledi. Bu düzenlemenin ardından TAV Havalimanları Holding 2007 yılının Şubat ayında halka arz edildi. Şirket, her yıl başa- rılı çalışmalarına yenilerini eklemeye ve Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etmek için çalışmaya devam ediyor. TAV Havalimanları Holding, ulaştığı başarıların temelin- de Türkiye’nin en nitelikli profesyonellerinden oluşan genç ve dinamik kadrosunun yoğun ve tutkulu emek- lerinin olduğu bilinciyle uzman havalimanı işletmecisi olmanın yanı sıra, bir insan kaynakları markası olmanın
  • 38. 38 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu da önemine inanıyor. Kapsamlı programlarla kendi ça- lışanlarının gelişimine destek veren TAV Havalimanları, nitelikli insan sermayesiyle kendini ayrıcalıklı bir konu- ma getirmenin avantajını yaşıyor. Dünyanın önde gelen havalimanı işletmecileri arasında yer alan TAV Havali- manları, bağlı ortaklıkları ve iştirakleriyle birlikte, Türki- ye’de İstanbul Atatürk, Ankara Esenboğa, İzmir Adnan Menderes, Milas Bodrum ve Gazipaşa Alanya hava- limanlarını işletiyor. TAV yurtdışında ise Gürcistan’ın Tiflis ve Batum, Tunus’un Monastır ve Enfidha-Ham- mamet, Makedonya’nın Üsküp ile Ohrid, Suudi Arabis- tan’ın Medine ve Hırvatistan’ın Zagreb Havalimanı’nda faaliyet gösteriyor. Holding, duty free, yiyecek-içecek hizmetleri, yer hizmetleri, bilişim, güvenlik ve işletme hizmetleri gibi havalimanı operasyonunun diğer alan- larında da faaliyet gösteriyor. Bu çerçevede TAV Ha- valimanları, Letonya’nın Riga Havalimanı’nda da duty free, yiyecek içecek ve diğer ticari alanların işletmesi- ni gerçekleştiriyor. Şirket iştirakleriyle birlikte 2016’da yaklaşık 808 bin uçak seferine ve 104 milyondan fazla yolcuya hizmet sundu. TAV Havalimanları ile yolunuz nasıl kesişti? Anlatabilir misiniz? 1995 yılında Tepe İnşaat ile birlikte Erzincan Devlet Hastanesini yapmak üzere yola çıktık. 1 yıl gibi bir süre orada çalıştıktan sonra Bilkent kompleksinin yapımın- da yer aldım. Daha sonra Tepe İnşaat’ın kendi bünye- sindeki fakülte inşaatlarını sürdürürken 1998 yılı so- nunda Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali İnşaatı için İstanbul’a gelerek havacılık sektörüne ilk adımımı atmış oldum ve TAV ailesine katıldım. Dış Hatlar inşaatı bitince İç Hatlar projesinin dönüşüm Proje Müdürlüğü- nü üstlendim. Bu çalışmanın hemen ardından Atatürk Havalimanı İlave Tesis Projesinin Yapım Müdürü olarak görev aldım. Eylül 2004’te ise Ankara Esenboğa Hava- limanı İç ve Dış Hatlar Terminal İnşaatı Proje Müdürü olarak Ankara’ya geri döndüm. Esenboğa Havalima- nı’na önce Teknik Genel Müdür Yardımcısı olarak, 2007 yılının sonundan itibaren de Genel Müdür olarak atan- mam ile havacılık sektöründeki yolculuğum başladı ve keyifle devam ediyor.
  • 39. "İyi bir seçim en iyi başlangıçtır." Tel: 0266 241 24 22 Fax: 0266 243 69 05 www.yesillisurucukursu.com www.yildizlokantasi.com 0266 245 22 11 - 241 32 17 Eski Kuyumcular Mh. Mekik Sk. Karesi/Balıkesir
  • 40. 40 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu DEĞER KATMAYA ODAKLANIN Öget KANTARCI GittiGidiyor.com CEO Öncelikle bizlere kendinizden bahseder misiniz ? Okul hayatınız hakkında bilgi verebilir misiniz ? İlkokulu İstanbul’da okudum. Lise öğrenimimi Koç Lisesi’nde tamamladım. 1999 yılında Koç Üniversitesi’nden mezun oldum. Çalışma hayatıma Peugeot’da ticari vasıta satışı bölümünde başladıktan sonra Turkcell’de Kurum- sal Satış Yöneticisi olarak devam ettim. E-ticarete eStore ile girdim. eStore’da Satış ve Operasyon Müdürlüğü yaptıktan sonra Limango’da Genel Müdür Yardımcısı olarak kariyerime devam et- tim. 2014 yılında Satış Direktörü olarak katıldığım GittiGidiyor’da 2015’ten itibaren Genel Müdürlük görevindeyim. Özel hayatımda iki büyük tutkum spor ve ye- mek yapmak. Yüzme, spor hayatımın önemli bir parçası. 5 sene Galatasaray Spor Kulübü bünye- sinde yüzdüm. Bunlar dışında basketbol ve futbol da oynuyorum. Ama tenisin yeri benim için ayrı. 6 yaşından beri düzenli bir şekilde tenis oynuyorum.
  • 41. 41www.ebitet.org E-ticaret den önce farklı bir sektörde çalışmışsınız. E-ticaret’e yönelmenizin sebebi nedir ? Teknoloji dünyasını, teknolojik olan her şeyi çok sevi- yorum. Dolayısıyla e-ticarete yönelmemde en büyük etken teknolojiyi sevmem oldu. E-ticaret, özellikle Türkiye’de yeni gelişmekte olan bir sektör. Henüz sa- hada çok az insan var.  Yeni e-ticaret trendleri ve te- knolojik gelişmeler doğru yönetilirse e-ticaretin Tür- kiye’de çok önemli bir yere geleceğine inanıyorum. Bu pozisyona gelene kadar birçok başarıya imza at- tınız ve bunlara her gün bir yenisi daha ekleniyor.  Yaşadığınız zorluklar var mıydı, ya da pes etmeyi hiç düşündünüz mü ? Tabii ki zorluklar var. E-ticaret, dünyada ve Türkiye’de kendine yeni yer edinmeye başlayan ve henüz stabil olmayan bir pazar. Geçmişe dair örnek alınabilecek oluşumlar, projeler pek yok. Her şeyi deneye yanıla kendimiz yaptık diyebilirim. Pes etmeyi ise hiç düşün- medim. Aksine doğru zamanda doğru yerde olduğu- mu düşünüyorum. Çalışmaya kaç yaşında başladınız? Profesyonel iş ha- yatınız dışında herhangi bir meslekte çalıştınız mı? 2000 yılında çalışmaya başladım. Profesyonel iş ha- yatına geçmeden önce Koç Finans’ta ve American Home Sigorta’da (AİG Sigorta) staj yapmıştım. Günlük çalışma düzeniniz , yaşam düzeniniz nedir? Örneğin kaç saat uyuyorsunuz? Spor yapıyor musunuz ? Bu çalışma düzeninizin başarınızda katkısı olduğunu düşünüyor musunuz? Yoğun iş temposunun içinde kendime mutlaka vakit ayırıyorum. Günde en az 1 saat koşuyorum. Spor yap- mak bana enerji ve pozitif yaklaşım katıyor. Bu yüzden kendime ayırdığım vakitler çok değerli. Günde 4-5 saat uyuyorum. Birçok benzer firma var. Diğer firmalardan sizi farklı kılan özellikler nelerdir? GittiGidiyor 2011 yılında ABD’li e-ticaret devi eBay’in çatısı altına girdi. Çeşitlilik ve eşitliğin ön plana çıktığı eBay kültürel değerleri ve çalışanlara verdiği önem GittiGidiyor’u pozitif yönde ayrıştıran özellikler. Ayrı- ca, GittiGidiyor, 16 yıl önce kurulmuş bir şirket ol- masına rağmen start up ruhunu hiç kaybetmedi. Bu yüzden yenilenmeye ve gelişmeye hep açığız. Başarınızın sırrını bizlere de ilham verecek 3 maddey- le açıklayabilir misiniz? İşimi sevmek Değer yaratmaya odaklanmak Yeniliklere açık olmak
  • 42. ANI DEFTERİ 42 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu
  • 44. 44 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu
  • 46. 46 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu
  • 48. 48 Endüstri Bilimleri ve Teknoloji Topluluğu