2. İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU
PCR Testi ve HES Koduna İlişkin Genelge
Geçtiğimiz günlerde Bilim Kurulu'nun 2 Mart 2022 günü gerçekleştirdiği toplantının ardından Covid-19’un
toplumsal hayatı eskisine oranla daha az etkilemesi ve aşıların yaygınlaşması sebep gösterilerek birtakım
kısıtlamaların yeniden düzenlemesine karar verilmiştir.
Bu doğrultuda 04.03.2022 tarihinde “PCR Testi ve HES Koduna İlişkin Genelge” yayımlanmıştır. İlgili
genelge HES kodu uygulamasını kaldırmakla birlikte maske kullanımına ilişkin maddesinde “Bundan böyle
açık alanlar ile sosyal mesafenin uygulanabildiği ve uygun havalandırma koşullarının bulunduğu kapalı
yerlerde maske kullanma zorunluluğu uygulanmayacaktır.” şeklinde maske takma zorunluluğunun
sınırlarında düzenlemeye gitmiştir.
PCR testini düzenleyen maddesi uyarınca ise; “Aşısız veya aşı sürecini tamamlamayan ya da son 180 gün
içinde hastalığı geçirmemiş kişilerden uçakla seyahat gibi durumlarda istenilen negatif PCR test sonucu
ibrazı istenilmesi uygulamasına 03.03.2022 tarihi itibariyle son verilecek ve bundan böyle hastalık belirtisi
olmayan kişilerden PCR testi istenilmeyecektir. Bu kapsamda 04.03.2022 tarihi itibariyle hastalık belirtisi
olmayan çalışanlardan PCR testi talep edilmemesi uygun olacaktır.
Gemi Adamları İaşe Bedelinin Arttırılmasına Karar Verildi.
İş gezisine çıkan memurların ve yöneticilerin, yeme, içme ve konaklama ihtiyaçlarını karşılamak üzere
yapılan yardıma iaşe adı verilmektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tespit kurulu 2021 yılında
Gemi Adamları için belirlenen 35 TL eski fiyatlandırmanın, geçen zaman ve günümüz şartları bakımından
yetersiz kaldığı değerlendirilmiş ve bu değerlendirme uyarınca “Gemi Adamları” için 2022 yılı iaşe bedeli
48 TL olarak belirlenmiştir. Karara karşı, belirlenen bedelin TÜİK verilerinin üzerinde bulunması ve
denizcilik sektöründe telafisi imkânsız zararlar doğuracağı belirtilerek muhalefet şerhi konulmuştur.
Belirlenen bedelin uygulanmasına oy çokluğuyla karar verilmiştir.
3. ÖZEL HUKUK
TÜKETİCİ HAKLARI VE ŞİKAYETLERİ
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Kat Mülkiyeti Kanununda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da yapılması planlanan değişikliğe dair teklif meclis gündeminde
görüşüldü ve genel kurulda dün 24.03.2022 tarihinde kabul edildi. Genel Kurul’da verilen önerge ile yasa
değişikliği “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Kat Mülkiyeti Kanununda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun” Teklifi olarak adlandırılmıştır.
Yasa metninde yer alan önemli değişiklik ve düzenlemeler aşağıdaki gibidir.
Metinde;
• Yenilenmiş ürünlerle alakalı mevcut düzenlemenin hukuki temelinin oluşturulmasına yer verilmiş olup
bu konuda yenilenmiş ürünlere tüketiciye teslim tarihinden itibaren asgari bir yıl garanti verilmesi
zorunlu olmasına
• Satış sonrası hizmetlere yer verilmesine
• Tüketici kredisi ve devre tatil sözleşmeleri bakımından birtakım değişiklikler getirilmesi ve Kanun
hükümlerine aykırılık durumunda uygulanacak birtakım yaptırımlarda değişiklik yapılmasına ilişkin
hususlara yer verilirken Tüketici kredilerinde kredi borcunun tamamının erken ödenmesi halinde,
bildirim aranmaksızın cayma hakkı hükümleri uygulanmasına
• Ön ödemeli konutun teslim süresi 48 aya çıkarılmasına
4. • Büyük ölçekli konut projelerinde inşaatın tamamlanması çok uzun süreler alabildiği için ön ödemeli
olarak satılan konutların tüketicilere azami teslim süresi 36 aydan 48 aya çıkarılmasına
• Tüketicinin bilgilendirilmesine ilişkin yönetmelikte düzenlenen ön bilgilendirmede bulunması zorunlu
unsurlardaki eksikliklerin aracı hizmet sağlayıcıdan kaynaklanması durumunda sorumluluk, aracı
hizmet sağlayıcıda olacak. Aracı hizmet sağlayıcıların, satıcı veya sağlayıcılar ile olan sözleşmelerine
uymaması nedeniyle düzenlemelere aykırılığa yol açarsa, aykırılık teşkil eden her bir işlemden
sorumluluğu bulunmasına
• Devre mülk hakkı veren sözleşmeler de dahil olmak üzere tüketicilerle ön ödemeli devre tatil
sözleşmesi kurulamayacak. Devre mülk hakkı veren sözleşmeler hariç olmak üzere, devre tatil
sözleşmeleri en fazla 10 yıl için kurulmasına
• Tüketicilerin, firmaların doğru ve güncel yetkili servis istasyonu bilgilerine ulaşabilmeleri, herhangi bir
aldatıcı uygulama nedeniyle mağdur olmamaları amacıyla üretici ve ithalatçılara, tüm yetkili servis
istasyonlarına ilişkin bilgilerini Ticaret Bakanlığınca kurulan sisteme kaydetme zorunluluğu
getirilmesine.
• 2022 yılı için 10 bin 280 Türk Lirasının altındaki uyuşmazlıklara ilçe tüketici hakem heyetleri, 10 bin 280
Türk Lirası ile 15 bin 430 Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklara ise büyükşehir statüsünde bulunan
illerdeki il tüketici hakem heyetleri bakmasına
• Yapı ruhsatı alınmış taşınmazlarda 5 yıl süresince devre mülk, mülkiyet payına bağlı ayni hak sağlayan
devre tatil veya şahsi hak sağlayan devre tatil satışı yapılabilmesine
yer verilmiştir.
5. GAYRİMENKUL
Anayasa Mahkemesi'nin Mülkiyet Hakkının İhlali Kararı
Başvurucunun, özel koleksiyona kayıtlı olan taşınmaz kültür varlıklarının bedelsiz olarak müzeye tesliminin
istenmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiası ile Anayasa Mahkemesi'ne başvurması üzerine
Mahkeme; kültür varlıklarının özel mülkiyete konu olmasına engel bulunmadığı, bunların müzeye bedelsiz
teslimi için çok daha güçlü nedenlere ihtiyaç olduğu ve müdahalenin gereklilik kriterine uymadığı
gerekçeleriyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Tarafından Resmi Gazete'de Maden
Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Yayınlandı
Maden Yönetmeliğinin 115 inci maddesine eklenen yeni fıkraya göre, “Ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak
üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlara denk gelmesi ve
faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda madencilik faaliyeti yürütecek
kişinin faaliyetlerin bitiminde sahayı rehabilite ederek eski hale getireceğini taahhüt etmesi şartıyla Genel
Müdürlük tarafından belirlenen çalışma takvimi içerisinde zeytin sahasının madencilik faaliyeti yürütülecek
kısmının taşınmasına, sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler
inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak” bakanlık tarafından izin verilebileceği kaydedildi.
Anayasa Mahkemesi Malikler Kurulu Kararının Hukukilik Yönünden
İncelenmemesini Mülkiyet Hakkının İhlali Olarak Değerlendirdi
Başvuru riskli yapı kapsamında olması sebebiyle yıktırılan taşınmazın yeni paylaşım yöntemlerinin
belirlenmesine ilişkin, malikler kurulu kararının hukukiliğinin incelenmemesi nedeniyle mülkiyet hakkıyla
bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının, malikler kurulu kararına rıza göstermeyen paydaşın hissesinin
kamu otoritelerince satılması ve satış bedelinin düşük olması sebebiyle de mülkiyet hakkının, etkili
başvuru hakkının, Anayasa m.35,40 ve Anayasa İçtüzüğünün 79. Maddesinin, Anayasa’nın 13. Maddesinin
ihlali sebebiyle kabul edilebilir olduğuna karar vermiştir.
6. Anayasa Mahkemesi, Temyiz Süresinin Hesabında Azledilen Vekile Tebliğ Tarihini
Esas Alan Kararı Adil Yargılanma Hakkının İhlali Olarak Değerlendirdi
Uyuşmazlık konusu olay; Başvurucu ile davalılar arasında 2015 yılında görülen yargılama sonucunda
09.12.2014 tarihinde yazılan Gerekçeli Karar, hem mahkemece karar verilme tarihinden önce azledilen
başvurucu vekiline hem de başvurucuyu henüz karar aşamasından önce yeni temsil eden vekiline tebliğ
edilmiştir.
Gerekçeli Karar, azledilen vekile 28.01.2015 tarihinde, başvurucunun yeni vekiline ise 10.02.2015 tarihinde
tebliğ edilmiştir.
Yeni vekil tarafından 20.02.2015 tarihinde süresinde yapılan temyiz başvurusu Yargıtay 23.Hukuk
Dairesi’nce; “Mahkeme kararı kooperatif vekiline 28.01.2015 tarihinde tebliğ edildiği halde, temyiz dilekçesi
yasal 15 günlük süreden sonra, 20.02.2015 tarihinde verilmiştir.” denilerek temyiz istemi reddedilmiştir.
Yeni vekil tarafından, azledilen vekile tebliğ edilen tarihin temyiz süresi için esas alınmasının hukuka aykırı
olduğu, yapılan temyiz başvurusunun ise süresinde olduğunu belirtilerek “Karar Düzeltme” talebinde
bulunulmuştur. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi tarafından 20.11.2017 tarihli kararıyla talebin reddine karar
verilmiş olup karar düzeltme hakkındaki karar, 19.02.2018 tarihinde Başvurucuya tebliğ edilmiştir.
Başvurucu tarafından 19.03.2018 tarihinde AYM'ye Bireysel Başvuru da bulunulmuştur.
Anayasa Mahkemesi 12.01.2022 tarihinde verilen karar da temyiz süresinin; davacıyı temsile yetkili
olmayan azledilen vekile yapılan tebliğ tarihinin esas alınması suretiyle başlatılmasının ve Dairenin
başvurucunun temyiz talebini süresinde olmadığı gerekçesiyle reddetmesinin kanuni dayanağı
bulunmadığını, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine, ihlalin giderilmesi için kararın bir örneğini Yargıtay
23. Hukuk Dairesine gönderilmek üzere kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesi’ne gönderilmesine
karar verilmiştir.
7. ALACAK TAHSİLİ
İcra ve İflas Kanunu Uyarınca Elektronik Ortamda Yapılacak Satışların Usulü
Hakkında Yönetmelik Yürürlüğe Girdi
Yönetmeliğin amacı; İcra ve İflas Kanunu kapsamında yapılacak açık artırma suretiyle satış işlemlerinin
Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemine (UYAP) entegre Elektronik Satış Portalı üzerinden yürütülmesine ilişkin
usul ve esasları belirlemek olarak bildirilmiştir. Ayrıca söz konusu yönetmelik, UYAP’a entegre Elektronik
Satış Portalı üzerinden açık artırma suretiyle yapılacak satış işlemlerine ilişkin hususları da
kapsamaktadır.
8. KAMU HUKUKU
Nükleer Düzenleme Kanunu Yürürlüğe Girdi
Nükleer enerji işletmelerinin sorumluluk alanlarını belirleyen ve yasal altyapısını oluşturan kanun Resmi
Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Kanunun amacı, barışçıl kullanım ilkesi esas alınarak, nükleer enerji ve iyonlaştırıcı radyasyona ilişkin
faaliyetlerin yürütülmesi sırasında çalışanların, halkın, çevrenin ve gelecek nesillerin iyonlaştırıcı
radyasyonun olası zararlı etkilerinden korunmasına yönelik uygulanması gereken ilke ve esaslar ile
tarafların sorumluluklarını, bu faaliyetler üzerinde düzenleyici kontrol yetkisini haiz Nükleer Düzenleme
Kurumu'nun yetki ve sorumluluklarını ve nükleer hadiselerden kaynaklanan nükleer zararlar hakkındaki
hukuki sorumluluğu belirlemek olarak gösterildi.
Kanunda; Nükleer enerji ve iyonlaştırıcı radyasyona ilişkin faaliyetler ve bu faaliyetlerle ilgili kişi, tesis,
cihaz ve maddeler hakkında hükümler yer almaktadır. Buna göre önemli hususlardan bazıları şunlardır:
• Nükleer enerji ve nükleer maddelerle ilgili herhangi bir faaliyeti yürütecek gerçek veya tüzel kişiler,
Türkiye Cumhuriyeti’nin taraf olduğu nükleer güvence ile ilgili uluslararası anlaşma ve sözleşmelere
uymakla yükümlü olacak.
• İşletenler, her nükleer tesis veya taşıma faaliyeti için uygun sigorta yaptıracak veya başka bir teminat
gösterecek. İşletenin belirlenen yükümlülüklerine sigorta sağlanabilmesi amacıyla nükleer sigorta
havuzu kurulacak.
• Türkiye'nin egemenlik alanında gerçekleşen bir nükleer hadiseyle ilgili olarak Türk mahkemelerinin
yargılama yetkisinin söz konusu olduğu hallerde sadece Türkiye mahkemeleri yetkili olacak.
• Nükleer Teknik Destek Anonim Şirketi adı altında özel hukuk tüzel kişiliğini haiz anonim şirket
kurulacak. Nükleer silah ya da radyolojik silah imal eden, radyoaktif maddeleri bu amaçla bulunduran,
kullanan, kullanımını yaygınlaştıran veya bunları ticaretini yapan kişiler 25 yıldan 30 yıla kadar hapisle
cezalandırılacak.
9. Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesinin Desteklenmesine İlişkin Karar
Yürürlüğe Girdi
Kararın amacı; ekim programında olmayan ve nadasa ayrılan alanlar ile işlemeli tarım uygun olmayan
alanlar öncelikli olmak üzere, uygun tarımsal üretim yöntemleri kullanmak suretiyle bitkisel üretimin
arttırılması ve hasat sonrası ürün işlemeye yatırım projelerinin desteklenmesine ilişkin usul ve esasların
belirlenmesi olarak belirtilmiştir. Söz konusu amaca uygun olarak destekleme yapılacak konulara ve hibe
oranlarına da kararda yer verilmiştir.
Anayasa Mahkemesi, Tam Yargı Davasının Süre Aşımı Gerekçesiyle Reddedilmesi
Nedeniyle Mahkemeye Erişim Hakkının İhlaline Karar Verdi
Somut olayda, başvurucunun alacağına karşılık … plakalı araç üzerine rehin kaydı konulması için
31.08.2012 tarihinde rehin sözleşmesi düzenlenmesine rağmen rehin sözleşme sözleşmesinin trafik tescil
kaydına işlenmesine gerekirken görevli trafik polisi tarafından kayıt yapılmaması sebebiyle araç sahibi
aracını satmıştır. Başvurucu bunun üzerine Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuş olup
Marmaris 4. Asliye Ceza Mahkemesi polis memurunun görevi ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma
suçunu işlediği gerekçesiyle cezalandırılmasına karar verilmiştir. Başvurucu idareye yaptığı başvurusuyla,
alacağını tahsil edemediğini ve zararın idarenin kusurlu eylemi neticesinde meydana geldiğini belirterek
rehin bedelinin tazminine karar verilmesini istemiştir. İdare Mahkemesi tarafından, salt idare ajanının
kayıtlarda yanlışlık yapmasının hizmet kusuru sayılmayacağı sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Başvurucu, istinaf başvurusunda bulunmuş olup Bölge İdare Mahkemesi tarafından davanın süre aşımı
yönünden reddine kesin olarak karar verilmiştir. Başvurucu, bireysel başvuruda bulunmuştur. Anayasa
Mahkemesi, tarafından yapılan değerlendirmede ise 2577 s. İdari Yargılama Usulü Kanununda yer alan
dava açma sürelerine ilişkin hükümlerin mahkemeye erişim hakkını engelleyecek şekilde dar
yorumlanmaması gerektiği fakat mahkemece aksi yöndeki eylemlerin Anayasa’nın 36. Maddesinde
güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki Mahkemeye Erişim Hakkının İhlal Edildiğine
karar verilmiştir.
10. GÖÇMENLİK
Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi, Katma Değer Vergisi
Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TBMM Başkanlığına
Sunuldu
Önceki düzenleme ile yabancıların yeni konut ve işyeri alımlarında katma değer vergisi istisnasından
faydalanabilmeleri için aldıkları konut veya işyerlerini 1 yıl süre ile satmamaları gerekiyordu. Planlanan
değişiklik sonrasında yabancılara tanınan muafiyet kapsamında, teslim edilen ev veya işyerinin 3 yıl içinde
satılması durumunda katma değer vergisi oranındaki indirimin engellenmesi planlanıyor.
11. CORPORATE AGENDA
Rekabet Kurulu'ndan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalarda Ciro Sınırı
Arttırıldı
Bugünkü Resmi Gazete' de yayınlanan Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve
Devralmalar Hakkında Tebliğ'de Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ uyarınca;
Bir birleşme veya devralma işleminde;
a) İşlem taraflarının Türkiye ciroları toplamının yedi yüz elli milyon TL’yi (Değişiklikten önce 100 milyon
TL'ydi) ve işlem taraflarından en az ikisinin Türkiye cirolarının ayrı ayrı iki yüz elli milyon TL’yi
(Değişiklikten önce 30 milyon TL'ydi.) veya
b) Devralma işlemlerinde devre konu varlık ya da faaliyetin, birleşme işlemlerinde ise işlem taraflarından
en az birinin Türkiye cirosunun iki yüz elli milyon TL’yi (Değişiklikten önce 30 milyon TL'ydi.) ve diğer
işlem taraflarından en az birinin dünya cirosunun üç milyar TL’yi (Değişiklikten önce 500 milyon
TL'ydi.),
aşması halinde söz konusu işlemin hukuki geçerlilik kazanabilmesi için Kuruldan izin alınması zorunludur.
(2) Türkiye coğrafi pazarında faaliyet gösteren veya ar-ge faaliyeti olan ya da Türkiye’deki kullanıcılara
hizmet sunan teknoloji teşebbüslerinin devralınmasına ilişkin işlemlerde; birinci fıkranın (a) ve (b)
bentlerinde yer alan iki yüz elli milyon TL eşikleri aranmaz.”
12. +90 850 333 86 60
+90 212 215 25 84
info@mgc.com.tr
mgc.com.tr
MGC LEGAL
Büyükdere Cad. No:127 Astoria B Kule
Kat 5 Şişli – İstanbul, TÜRKİYE
İletişim