2. İÇİNDEKİLER
İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU
• Anayasa Mahkemesi, Yabancı Uyruklu Öğretim Görevlisine İş Sonu Tazminatı Ödenmemesini Mülkiyet Hakkıyla Bağlantılı Olarak Ayrımcılık Yasağının İhlal
Edildiğine Karar Verdi
• Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, İlk Derece Mahkemesi'nin Gerekçeli Kararda Hangi Gerekçe İle Alacak Kalemlerinde İndirim Yapıldığının Belirtilmemesi Sebebiyle
Bozma Kararı Verdi
• 6672 Sayılı Kanun Kapsamında İlave Tediyelere İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı
• Fazla Çalışma ve Ulusal Bayram ve Genel Tatil Ücretinin Ödenmesine İlişkin Yargıtay Kararı
ÖZEL HUKUK
• Özel Yetkili Vekaletnameyi Sunması için
Vekile Uygun Süre Verilmediğinden Kurulan Hükmün Bozulmasına Karar Verildi
GAYRİMENKUL
• (02.-03).06.2022 Tarihli CB Kararları
• Gayrimenkul Satışlarının Noterliklerden De Yapılmasının Yolu Açılıyor
• Konut Kiraları Bakımından Yeni Düzenleme Getiriliyor
• Anayasa Mahkemesi, İdare Tarafından Mülkiyet Hakkının Korunması İle Kamu Yararı Arasında Olması Gereken Adil Dengenin Başvurucular Aleyhine
Bozulması Gerekçesi İle Mülkiyet Hakkının İhlal Edildiğine Karar Verdi
• 11.06.2022 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 7409 Sayılı Yeni yasa hükmü uyarınca şu şekilde kira artış oranları şu şekilde uygulanacaktır:
• Noterliklere Gayrimenkul Satışı Yetkisini Düzenleyen Tasarı Meclis Gündeminde
• Noterliklere Gayrimenkul Satışı Yetkisi Resmi Olarak Verildi
• Anayasa Mahkemesi; Kentsel Dönüşüm Projesi Kapsamında Hak Kazanılan Artan Hisse Bedelinin Ödenmemesi Nedeniyle Mülkiyet Hakkının, Yargılamanın
Uzun Sürmesi Nedeniyle De Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine Karar Verdi
KAMU HUKUKU
• Tapu ve Kadastro Verilerinin İşlenmesi ve Elektronik Ortamda Yapılacak İşlemler Hakkında Yönetmelik 08.06.2022 Tarihinde Resmi Gazete’de Yayın
•
• Anayasa Mahkemesi Tarafından 3269 Sayılı Uzman Erbaş Kanunu’nun 12. Maddesinin 3.fıkrasında ve 19. maddesinde yer alan “kendilerinden istifade
edilememe..” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu sebebi ile iptaline karar verilmiştir
TİCARİ UYUŞMAZLIKLARIN ÇÖZÜMÜ
• Türkiye-Suudi Arabistan Arasında Ticaretin Kolaylaştırılması Kararı Alındı
• AB, Ticaret Anlaşmalarına "Çevre" Ve "Çalışma Standardı" Şartı Getiriyor
• E-Ticarette Yeni Dönem Başlıyor
GÖÇMENLİK
• Mahalle Kapatma Duyurusu
CORPORATE AGENDA
• İstanbul Takas ve Saklama Bankası Anonim Şirketi Merkezi Takas Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmî Gazete’de Yayımlandı.
BİLİŞİM VE TEKNOLOJİ HUKUKU
3. İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU
Anayasa Mahkemesi, Yabancı Uyruklu Öğretim Görevlisine İş Sonu Tazminatı
Ödenmemesini Mülkiyet Hakkıyla Bağlantılı Olarak Ayrımcılık Yasağının İhlal
Edildiğine Karar Verdi
Başvuru, iş akdi sona eren yabancı uyruklu öğretim görevlisine iş sonu tazminatı ödenmemesi nedeniyle
mülkiyet hakkıyla bağlantılı ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine ilişkindir.
Bakanlar Kurulunun 14/10/1983 tarihli ve 83/7148 sayılı kararında sözleşmeli yabancı uyruklu öğretim
elemanlarına ödenecek sözleşme ücretleri düzenlenmiştir. Söz konusu kararda sözleşmeli yabancı
öğretim elemanlarına kıdem/iş sonu tazminatı ödeneceğine dair bir düzenleme yer almamaktadır.
Sözleşmeli Personel Çalıştırmasına İlişkin Esasların 7. Maddesinde kurumunda fiilen askerlik ve doğum
dışında kesintisiz en az iki hizmet yılını tamamlayan sözleşmeli personelin hizmetine gerek kalmadığı için
sözleşmesinin feshedilmesi veya yenilenmemesi halinde söz konusu sözleşmeli personele iş sonu
tazminatı ödenmesi öngörülmektedir. Ancak Bölge İdare Mahkemesinin yorumuna göre yabancı uyruklu
olan başvurucular 2547 Sayılı Kanun’a tabi olarak çalıştığı için başvurucuların özlük haklarına ilişkin olarak
Bakanlar Kurulu kararın uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Söz konusu kararda iş sonu tazminatı
ödeneceğine dair bir hüküm bulunmadığından başvuruculara iş sonu tazminatı ödenmesi mümkün
olmadığı belirtilmiştir. Başvurucuların Türk vatandaşı olmaları halinde elde edeceği iş sonu tazminatından
Türk vatandaşı olmadıkları için mahrum kalmışlardır.
Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan incelemede, sözleşmeli öğretim görevlileri arasında iş sonu
tazminatına hak kazanma bakımından Türk vatandaşı olup olmama temelinde yapılan farklı muamelenin
nesnel ve haklı bir sebebinin bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Farklı muamelenin haklı bir sebebi
bulunmadığı için orantılılık yönünden inceleme yapılmamıştır.
Açıklanan gerekçe ile Anayasa’nın 35. Maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkıyla bağlantılı olarak
Anayasa’nın 10.maddesinde güvence altına alınan ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
4. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, İlk Derece Mahkemesi'nin Gerekçeli Kararda Hangi
Gerekçe İle Alacak Kalemlerinde İndirim Yapıldığının Belirtilmemesi Sebebiyle
Bozma Kararı Verdi
Somut olayda davacı tarafından, iş sözleşmesinin haksız feshedildiği, davacının fazla çalışma ve UGBT
ücretlerinin ödenmediği ileri sürülerek alacak davası ikame edilmiştir. İlk Derece Mahkemesi bilirkişi
raporunu hükme esas alarak davacının taleplerini kabul etmiştir. Hükme esas alınan raporda davacının hak
kazandığı ücretler hesaplandıktan sonra bu miktarlar üzerinden %30 oranında indirim yapıldığı tespit
edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince, bilirkişi raporuna itibar edildiği belirtilmesine rağmen daha önce
indirim yapılan alacaklardan yeniden %30 indirim yapılarak hüküm konulmuştur.
Tarafların dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp
değerlendirebilmeleri ve Yargıtayın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için ortada usulüne uygun
şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren,
ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu
hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Somut olayda ise, İlk Derece Mahkemesince gerekçesi açıklanmadan, itibar edilen bilirkişi raporunda
hesaplanan (indirimli) alacaklardan yeniden indirim yapılarak hüküm kurulmuştur. Gerekçeli kararda,
hangi gerekçe ile bu alacaklardan yeniden indirim yapıldığının belirtilmemesi ve gerekçe ile hüküm
arasında çelişki oluşturulması hukuka aykırı görülmüştür. Açıklanan bu gerekçe ile kararın
BOZULMASINA, dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
5. 6672 Sayılı Kanun Kapsamında İlave Tediyelere İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı
6772 Sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılmasını Düzenleyen Kanun
kapsamına giren kurumlarda çalışan işçilere, bu kanunun 3. maddesinde düzenlenen cumhurbaşkanınca
ilave tediye yapılabileceğine dair hüküm uyarınca 2022 yılının ilave tediyenin ilk yarısının 4/7/2022
tarihinde ve ikinci yarısınınsa 16/12/2022 tarihinde ödenmesine karar verilmiştir.
Fazla Çalışma ve Ulusal Bayram ve Genel Tatil Ücretinin Ödenmesine İlişkin
Yargıtay Kararı
Fazla çalışma nedeniyle gerek Ulusal Bayram ve Genel Tatil günlerinde yapılan çalışmalar nedeniyle işçiye
normal çalışma süreleri harici ilave ödeme yapılması gerekir. Yapılan fazla çalışma, ulusal bayram ve genel
tatil günlerindeki çalışmaların yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayandırılması ise tarafları koruyucu
nitelikte olacaktır.
Bu hususa dair Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 21.06.2022 tarihli Resmi Gazete yayımlanan kararında işçi
tarafından, işverenin fazla çalışma ücreti ve ulusal bayram ve genel tatil günlerine ilişkin ücretini
ödemediği ileri sürülmüştür. Fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil sürelerindeki ücretin işçiye
ödenmesine karar verilirken; ücret alacaklarına ilişkin işverence ödenecek miktara, ilk derece
mahkemesi tarafından indirim uygulandığı anlaşılmıştır. Yargıtay’ca verilen bazı kararlarda işverence
ödenecek miktarın yüksek bulunması durumunda delillerin durumu ve niteliğine uygun olarak indirim
yapılabileceği yer almaktadır. Yargıtay kararında, fazla çalışmanın tanık anlatımı yerine yazılı belgelere
ve işveren kayıtlarına dayanması durumundaysa böyle bir indirime gidilemeyeceği belirtilmiş ve
indirimin yürürlükteki hukuka aykırı bulunması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. (Yargıtay 9.
HD. 2022/4733 E., 2022/5281 K.)
6. ÖZEL HUKUK
Özel Yetkili Vekaletnameyi Sunması için Vekile Uygun Süre Verilmediğinden
Kurulan Hükmün Bozulmasına Karar Verildi
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/338 E., 2022/953 K. numarasıyla görülen davasında; davanın içeriğinin
babalığın tespiti olduğu ve babalığın tespiti isteminin şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğinde
olmasından ötürü davacı, dava dilekçesiyle biyolojik babasını belirterek, nüfus kaydında dilekçede
belirttiği kişinin babası olarak düzeltilmesini talep etmiştir. Lakin vekil eliyle açılan bu davada vekile özel
yetkili vekaletname ibraz etmesi için süre verilmeden yargılamaya devam olunarak mahkemece davanın
kabulü ve babalığının hükmen tayinine karar verilmiştir. Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü
tarafından kanun yararına bozma talebinde bulunulmuş, dosya incelenmek üzere ilgili daireye
gönderilmiştir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından verilen kararda; babalık tayinine hükmedilmesi kararı
ve davacı adına babalığın tespiti başvurusunda bulunan vekile özel yetki içeren vekaletname ibraz etmesi
için uygun süre verilmediği gerekçe gösterilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
7. GAYRİMENKUL
(02.-03).06.2022 Tarihli CB Kararları ile;
–– Kapadokya Alanı Sınırları kararda gösterilen kroki uyarınca değiştirildi. (Karar Sayısı: 5629)
–– 6306 Sayılı Kanundaki 7 madde de değişikliğe gidildi. Özetle; (Karar Sayısı: 5630)
• 6306 Sayılı Kanun Kapsamında Riskli Yapıyı Malik, Kiracı veya Sınırlı Ayni Hak Sahibi Olmaksızın
Kullananlara Yardım Yapılmasına Dair Karar"ın adı "6306 Sayılı Kanun Kapsamındaki Yapıları Malik,
Kiracı veya Sınırlı Ayni Hak Sahibi Olmaksızın Kullananlara Yardım Yapılmasına Dair Karar" seklinde
değiştirildi.
• “Çevre ve Şehircilik Bakanı” yerine “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı” ifadesi kullanılacaktır.
• Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca, afet riski altında bulunan yapılardan karşılıklı anlaşma
uyarınca tahliye edilen hak sahipleri ile gecekondu sahiplerine kira yardımı yapılabilecek, bankalardan
kullanacakları kredilere faiz desteği verilebilecek.
–– Kocaeli İli, Derince İlçesinde bulunan 7057.84 m2 alan orman sınırları dışına çıkartıldı. (Karar Sayısı:
5631)
–– Bursa İli, Orhangazi İlçesinde Bulunan Alanın Döktaş Dökümcülük Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi
Bursa Özel Endüstri Bölgesi Olarak İlan Edildi.(Karar Sayısı: 5632)
–– Konya İli, Selçuklu İlçesinde Bulunan Alanın TÜMOSAN Motor ve Traktör Sanayi Anonim Şirketi Konya
Özel Endüstri Bölgesi Olarak İlan Edildi. (Karar Sayısı: 5633)
8. Gayrimenkul Satışlarının Noterliklerden De Yapılmasının Yolu Açılıyor
Meclis Adalet Komisyonu’nda bulunan Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifinde yer alan düzenlemeye göre; noterler, taşınmaz satış başvurusu üzerine
başvuru belgesi düzenleyerek, taşınmaz üzerindeki her türlü kısıtlamayı ve taşınmaz satışıyla ilgili diğer
kanunlarda yer alan sınırlamaları dikkate alarak taşınmaz satışlarını gerçekleştirebilecektir. Tapu ve
Kadastro Genel Müdürlüğü’nce tapu kayıt örneği ve diğer belgeler, tapu bilişim sistemi aracılığı ile
noterlerle paylaşılacak ve taşınmaza ilişkin kayıt ve belgelerin eksik olması durumunda ilgili tapu
müdürlüğünden eksik olan konular sistem üzerinden talep edilecek ve eksiklikler tapu müdürlüğünce
giderilerek sisteme aktarılacağı belirtilmiştir.
Konut Kiraları Bakımından Yeni Düzenleme Getiriliyor
Bakanlıktan yapılan açıklamalara göre; 1 Temmuz 2023'e kadar yenilenecek kira sözleşmelerinde bir
önceki yıl kira bedelinin yüzde 25'ini geçmemek koşuluyla yapılacak artışların geçerli olduğuna dair bir
geçici hüküm Borçlar Kanunu'na eklenecek.
Böylelikle konut kiralarında bir yıl süreyle bir önceki yılın kira bedelinin yüzde 25'ini geçmeyecek şekilde
artış yapılabilme imkanı sağlanmış olacak. Bunun üzerinde yapılacak artışlar geçerli olmayacaktır.
9. Anayasa Mahkemesi, İdare Tarafından Mülkiyet Hakkının Korunması İle Kamu
Yararı Arasında Olması Gereken Adil Dengenin Başvurucular Aleyhine Bozulması
Gerekçesi İle Mülkiyet Hakkının İhlal Edildiğine Karar Verdi
Başvuru, bitişiğine inşa edilen otoyoldan dolayı taşınmazda meydana gelen zararın karşılanmaması
nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından taşınmazın bitişiğinde viyadük inşa edilmiştir. Otoyol ile taşınmaz
arasında 3,60 metre genişliğine yol bulunmakta olup otoyolun kenarında korkuluk ve ses perdesi inşa
edilmiştir. İdare Mahkemesinde açılan davada yapılan bilirkişi incelemesi de dikkate alınarak taşınmaz
yakınında bulunan otoyol ve viyadüğün taşınmaza zarar vermediği tespit edilmiş olup taşınmaz
değerinde %5 değer azalması meydana geldiği için bu miktarın başvuruculara ödenmesine karar
verilmiştir. Taraflar karşılıklı olarak istinaf yoluna başvurmuş olup istinaf incelemesinde ise idarenin istinaf
istemi kabul edilerek idare mahkemesi kararını kaldırmıştır ve davayı kesin olarak reddetmiştir. Karar
gerekçesinde; taşınmazın konut alanında kalması ve imar planlarından kaynaklı bir kısıtlamaya tabi
tutulmamış olması sebebiyle İdarenin taşınmazı kamulaştırma zorunluluğunun bulunmadığı belirtilmiştir.
Kararda, imar planlarıyla ilgili işlemlerin işleme konusu taşınmaza komşu olan taşınmazlarda değer
azalışına yol açmasının İdareye tazmin borcu yüklediğinin kabul edilemeyeceğini ifade etmiştir.
Başvurucu tarafından, otoyol sebebiyle binada oturmanın riskli hale geldiği, oluşan sarsıntının binaya
zarar verdiği, otoyol ile bina arasındaki mesafenin kısa olması, ses ve gürültü sebebi ile taşınmazın maliyet
ve değer kaybına uğradığı ve bu değer kaybının karşılanması gerektiğini vurgulayarak kamu külfetleri
karşısında eşitlik ilkesi ile taşınmazın kamulaştırılmamasının ve tazminat ödenmemesinin mülkiyet hakkını
ihlal ettiğini ileri sürmüştür.
Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan incelemede, imar planı değişikliklerinin ve buna bağlı olarak yeni
inşaatların yapılmasının hukuka uygun olması idarenin tazminat sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı,
mülkiyet hakkına yapılan ve mülkten yoksun bırakma ya da mülkten barışçıl yararlanma kapsamında kalan
müdahalenin hukuka uygun olmasının tek başına mülkiyet hakkının ihlal edilmediğini göstermemektedir
şeklinde belirtilmiştir. Müdahalenin kanuni dayanağının bulunması Anayasa’ya uygunluk koşullarından
sadece birisi olduğu belirtilmiştir. Bunun yanında müdahalenin ölçülü olması, öngörülen meşru amaçla
kıyaslandığında malike aşırı ve olağan ötesinde külfet yüklememesi gerektiği belirtilmiştir. Olayda idarenin
neşet eden ses ve gürültüden dolayı bu gürültünün asgariye indirilmesi için gerekli tedbirleri almadığı ve
taşınmazlara etkisinin makul düzeye indirilmesine yönelik herhangi bir tedbir bulunmaması sebebiyle tüm
külfete başvurucuların katlandığı belirtilmiştir. Bu durumda başvuruculara herhangi bir tazminat
ödenmediği de dikkate alınarak mülkiyet hakkının korunması ile kamu yararının arasında olması gereken
adil dengenin başvurucular aleyhine bozulduğu ve müdahalenin ölçülü olmaması sebebi ile Anayasa’nın
35. Maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
10. 11.06.2022 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 7409 Sayılı Yeni yasa hükmü
uyarınca şu şekilde kira artış oranları şu şekilde uygulanacaktır:
• 11 Haziran 2022 ile 1 Temmuz 2023 akşamına kadar yenilenecek bir önceki kira yılına ait kira bedelinin
%25'ini geçmemek koşuluyla geçerli olacaktır.
• 10 Haziran 2022 ve daha önceki günlerde yenilenen kira sözleşmelerinde Haziran ayı için geçerli TÜFE
oranı olan yüzde 39,33 oranı uygulanacaktır.
• Bir önceki kira yılının tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranının, %25'in
altında kalması halinde ( örneğin %18 ise) değişim oranı (%18) geçerli olacaktır.
• Süresi belirli veya belirsiz devam eden kira sözleşmelerinde yeni düzenleme uygulanacaktır.
• Yasa sadece konutlara uygulanacak, İşyerleri ve Arsa ile Tarlalar için uygulanmayacaktır. İşyerleri için
sözleşmenin yenilenme tarihi Haziran ayı olduğu varsayımında Haziran ayı TÜFE oranı olan %39,33 kira
artış oranı uygulanacaktır.
11. Noterliklere Gayrimenkul Satışı Yetkisini Düzenleyen Tasarı Meclis Gündeminde
• Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda kamuoyunda 6'ıncı Yargı Paketi olarak bilinen
‘Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ Resmi
Gazete yayınlanarak yasalaştığı takdirde, yapılacak olan düzenlemeler 1 Ocak 2023 tarihinde yürürlüğe
girecektir.
• Yeni düzenlemeye göre gayrimenkul alım ve satım işlemleri tapu sicil müdürlüklerinde veya
noterliklerde gerçekleştirilebilecek.
• Noterler, taşınmaz satış başvurusu üzerine başvuru belgesi düzenleyerek, taşınmaz üzerindeki her
türlü kısıtlamayı ve taşınmaz satışıyla ilgili diğer kanunlarda yer alan sınırlamaları dikkate alarak
taşınmaz satışlarını gerçekleştirebilecektir.
• Noterler tarafından yapılacak taşınmaz satış sözleşmelerinde sadece tapu harcı alınacak olup, bu
işlemler için ayrıca noter harcı alınmayacaktır. Noter ücreti taşınmazın değerine göre 500 liradan az, 4
bin liradan fazla olamayacak ve ücret tarifesinde gösterilecektir.
• Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nce tapu kayıt örneği ve diğer belgeler, tapu bilişim sistemi
aracılığı ile noterlerle paylaşılacak ve taşınmaza ilişkin kayıt ve belgelerin eksik olması durumunda ilgili
tapu müdürlüğünden eksik olan konular sistem üzerinden talep edilecek ve eksiklikler tapu
müdürlüğünce giderilerek sisteme aktarılacağı belirtilmiştir.
• Yeni düzenlemelerin detayları, Noterliklerce yapılacak iş ve işlemlerde izlenecek usul, yöntem ve
çalışma esasları, işbu düzenlemeleri yapan kanun tasarısının Resmi Gazete'de yayınlanmasının
akabinde hazırlanacak Yönetmelik ve Tebliğlerle belirlenecektir.
12. Noterliklere Gayrimenkul Satışı Yetkisi Resmi Olarak Verildi
• Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda kamuoyunda 6'ıncı Yargı Paketi olarak bilinen
‘Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ Resmi
Gazetede yayımlandı.
• Yeni düzenlemeye göre gayrimenkul alım ve satım işlemleri tapu sicil müdürlüklerinde veya
noterliklerde gerçekleştirilebilecek.
• Noterler, taşınmaz satış başvurusu üzerine başvuru belgesi düzenleyerek, taşınmaz üzerindeki her
türlü kısıtlamayı ve taşınmaz satışıyla ilgili diğer kanunlarda yer alan sınırlamaları dikkate alarak
taşınmaz satışlarını gerçekleştirebilecektir.
• Noterler tarafından yapılacak taşınmaz satış sözleşmelerinde sadece tapu harcı alınacak olup, bu
işlemler için ayrıca noter harcı alınmayacaktır. Noter ücreti taşınmazın değerine göre 500 liradan az, 4
bin liradan fazla olamayacak ve ücret tarifesinde gösterilecektir. Ücret tarifesi her yıl Vergi Usul
Kanunu'nu uyarınca güncellenecektir.
• Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nce tapu kayıt örneği ve diğer belgeler, tapu bilişim sistemi
aracılığı ile noterlerle paylaşılacak ve taşınmaza ilişkin kayıt ve belgelerin eksik olması durumunda ilgili
tapu müdürlüğünden eksik olan konular sistem üzerinden talep edilecek ve eksiklikler tapu
müdürlüğünce giderilerek sisteme aktarılacağı belirtilmiştir.
• Satış sözleşmesi taraflarca imzalandığı anda noter, tapu bilişim sisteminden yevmiye numarası alarak
sözleşmeyi bu sisteme kaydedecek. Sözleşmenin sisteme kaydından sonra tapu müdürlüğünce
taşınmazın tapu siciline tescili sağlanacak ve Satış sözleşmesi ile diğer belgeler, noter tarafından
sisteme aktarılacak ve fiziki olarak arşivlenecektir.
• Tapu kayıt örneği ve diğer belgelerden hak sahibinin belirlenememesi veya satışa engel hukuki bir
durumun varlığı hâlinde noterlerce satış işlemi gerçekleştirilmeyecektir.
• Genel esasları Resmi Gazete'de yayımlanan yeni düzenlemelerin detayları, Noterliklerce yapılacak iş ve
işlemlerde izlenecek usul, yöntem ve çalışma esasları, önümüzdeki günlerde hazırlanıp yayımlanması
beklenen Yönetmelik ve Tebliğlerle belirlenip netleştirilecektir.
13. Anayasa Mahkemesi; Kentsel Dönüşüm Projesi Kapsamında Hak Kazanılan Artan
Hisse Bedelinin Ödenmemesi Nedeniyle Mülkiyet Hakkının, Yargılamanın Uzun
Sürmesi Nedeniyle De Makul Sürede Yargılanma Hakkının İhlal Edildiğine Karar
Verdi
Somut olayda; Başvurucuların iştirak halinde malik sıfatına sahip olduğu taşınmazın Kentsel Dönüşüm
Projesi faaliyetinde yeniden inşa edilmesi uyarınca Başvurucular ile Belediye ve TOKİ arasında muvafakat
senedi imzalanmış olup, projenin tamamlanmasından sonra Maliklere, onların sahip olduğu taşınmazdan
daha büyük bir daire teslim edileceği, aksi bir durum ile daha küçük bir yapı teslim edilecek olur ise
Başvuruculara ait artan her bir hisse için m2'si 1000-TL üzerinden hesap edilecek tutarın TOKİ tarafından
Başvuruculara ödeneceği hususunda anlaşılmıştır.
Henüz gayrimenkul satış sözleşmesi imzalanmadan, taraflar arasındaki ilişkide taşınmazın muvafakat
senedinde belirtilen büyüklükte teslim edilmeyeceğinin anlaşılması üzerine
Başvurucular tarafından 02.02.2012 tarihinde Belediye ve TOKİ aleyhine Tüketici Mahkemesinde dava
ikame edilerek, senette taahhüt edilen fakat tahsis edilmeyecek artan hisseler için tazminat talep
edilmiştir.
Tüketici Mahkemesinde yargılama devam ederken TOKİ ile Başvurucular arasında 26.09.2012 tarihinde
gayrimenkul satış sözleşmesi imzalanmış ve sözleşmede teslim edilecek yeni dairenin büyüklüğü senette
taahhüt edilenden, 35,065 m2 daha küçük olacağı belirtilmiştir.
Tüketici Mahkemesinde görülen dava 07.02.2013 tarihinde verilen karar uyarınca görevsizlikle reddedilmiş
ve Başvurucuların talebi üzerine görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesine dava dosyası
gönderilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılamanın 11.03.2015 tarihli kararı uyarınca da
Mahkeme; muvafakat senedinde ödeme vadesinin belirtilmemiş olması, vadenin belirlenmesi için
öncellikle borçluya ihtarname gönderilmesi gerektiği ve bu hususlar eksikliği sebebiyle de ödeme
zamanının TOKİ’ye bırakılmış olduğunu gerekçe gösterilerek dava, reddedilmiştir.
14. Başvurucular işbu kararı sözleşmeye göre devir tarihinin aynı zamanda idarenin borcu bakımından vade
tarihi olduğu gerekçesiyle temyiz etmişlerdir.
Yargıtay 13. HD. 21.06.2018 tarihinde gerekçesini değiştirmek suretiyle kararı onamıştır. Gerekçe ise
muvafakat senedinin gereğinin yerine getirilmesi için borçlanma miktarının kesinleşmesi gerektiği ve
taraflar arasında 26.09.2012 tarihindeki sözleşme imzalanmadan önce taraflarca ikame edilen davanın,
tarafların alacak-borç durumunun kesinleşmediği bir tarihte ikame edilmesi sebebiyle de reddi
gerekeceği olarak belirtilmiştir.
Akabinde Anayasa Mahkemesi'nin önüne gelen uyuşmazlık konusu olay hakkında Yüksek Mahkeme,
taraflar arasındaki asıl uyuşmazlığın artan hisse bedelinin ödenmesi gerekip gerekmediğinin olmadığı asıl
uyuşmazlığın ödemenin ne zaman yapılması gerektiğinin ortaya konulması olduğu, bu minvalde de önce
Asliye Hukuk Mahkemesince ödeme takviminin tayin edilmemiş ve bu sebeple de ödeme yapma
zamanını TOKİ'nin belirleyebileceği gerekçesiyle reddedilen karar ve akabinde temyiz incelemesi
sonucunda da sözleşme imzalanmadan dava açılması ve bu durumunun alacak-borç durumunun
kesinleşmemesi sebep gösterilerek Yargıtay tarafından reddedilen kararı hatalı bulmuştur.
Yüksek Mahkeme, gayrimenkul satış sözleşmesinin 2012 tarihinde gerçekleştiğini, Asliye Hukuk
Mahkemesi kararının 2015 ve Yargıtay Hukuk Dairesi kararının 2018 yılında verildiğini, davanın esasen
incelenmesi için gerekli görülen şartın (sözleşmenin imzalanması) dava daha derdestken sağlanmış
olduğunu belirtilerek, mercilerinin Başvuruda yer verilen mülkiyet hakkı ile ilgili iddiaların esasını
incelemek için herhangi bir engel bulunmadığını, davanın esasen incelenmesi için gösterilen koşul ve
şartların -sonradan da olsa- sağlandığı halde uyuşmazlığın karara bağlanması yerine,
başvurucuyu/başvurucuları ayrı bir dava ikame etmeye zorlanmasının aşırı bir külfete sebebiyet verdiğini,
alacağın tam olarak ne kadar olduğu, ödenip ödenmediği ve hakkaniyet ilkesi gereğince güncellenmesi
gerekip gerekmediği meselelerin yargılamayı gerektirdiği sebeplerini de gerekçe gösterilerek; hak
kazanılan artan hisse bedelinin ödenmemesi nedeniyle Mülkiyet Hakkının, yargılamanın uzun sürmesi
nedeniyle de Makul Sürede Yargılanma Hakkının ihlal edildiğine, Mülkiyet hakkının ihlali sonuçlarını
ortadan kaldırılması için kararın bir örneğinin Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
15. BİLİM VE TEKNOLOJİ HUKUKU
Tapu ve Kadastro Verilerinin İşlenmesi ve Elektronik Ortamda Yapılacak İşlemler
Hakkında Yönetmelik 08.06.2022 Tarihinde Resmi Gazete’de Yayın
Söz konusu yönetmelik uyarınca; Avukatlar görevleri ile ilişkili olarak TAKPAS ara yüzleri veya internet
servisleri üzerinden Türkiye Barolar Birliğinin alt kullanıcısı olarak taşınmaz bilgisini sorgulayabilecektir.
Avukat, ulaşmak istediği verinin dayanağı yazılı belgeyi (çek, senet, alacak belgesi, icra takip yazısı vb.)
sisteme taratarak belgenin tarih ve sayısını eklemek ve elektronik kabul beyanını e-imza ile onaylamak
suretiyle ilgilinin sadece taşınmazının olup olmadığı bilgisine sistemden ulaşabilecektir.
Bununla birlikte vekaletname taratılarak yapılacak sorgulamalarda, hangi kişinin malvarlığının hangi
amaçla sorgulandığına dair bilginin sisteme girilmesi ve elektronik kabul beyanının e-imza ile onaylanması
suretiyle avukatın talebine bağlı olarak taşınmazın bilgisine ve kayıt örneğine ulaşılması ve örnek
alınmasına imkan verilecektir. Veri güvenliğinin sağlanması için Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, kişisel
verilerin hukuka aykırı olarak işlenmesini ve erişilmesini önlemek ile muhafazasını sağlamak amacıyla her
türlü idari ve teknik güvenlik tedbirlerini alır ve kurum ve kişi kullanıcılarının da bu tedbirleri almasını takip
eder ve denetler. Alıcı, 6698 sayılı Kanunda belirtilen usul ve esaslara uymakla ve bu esaslar dâhilinde alt
kullanıcıların yaptığı işlemleri izlemekle yükümlüdür.
16. KAMU HUKUKU
Anayasa Mahkemesi Tarafından 3269 Sayılı Uzman Erbaş Kanunu’nun 12.
Maddesinin 3.fıkrasında ve 19. maddesinde yer alan “kendilerinden istifade
edilememe..” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu sebebi ile iptaline karar
verilmiştir
Başvuru olayında, davacının kendisinden istifade edilemeyeceği gerekçesiyle sözleşmesinin
feshedilmesine ilişkin işlemin iptali ile açılan davada itiraz konusu kuralların Anayasa’ya aykırı olduğu
kanısına varan İdare Mahkemesi, iptali için başvuruda bulunmuştur.
Başvuru kararında özetle; uzman erbaşların ifa ettiği kamu güvenliğinin sağlanması hizmetinin devletin
asli ve sürekli görevleri arasında olduğu, uzman erbaşların görevlerine son verme/sözleşme feshi halleri
dahil olmak üzere tüm özlük işlemlerinin kanunla düzenlenmesi gerektiği, istifade edilememe hallerinin
düzenlenmesinin yönetmeliğe bırakılmasının kanunilik ilkesiyle bağdaşmadığı sebebiyle Anayasa’ya aykırı
olduğu ileri sürülmüştür.
Esasa ilişkin yapılan incelemede Anayasa’nın 13. Ve 70. Maddeleri uyarınca kamu hizmetlerinde kalma
hakkını sınırlamaya yönelik kanuni bir düzenlemenin şeklen var olması yeterli olmayıp kuralların keyfiliğine
izin vermeyecek şekilde, belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir nitelikte olması gerekir.
İtiraz konusu kurallarda ise uzman erbaşların kendilerinde istifade edilememe hallerinin ve yapılacak
işlemlerin çıkarılacak yönetmelikte düzenleneceği hükme bağlanmaktadır. Bu itibarla kurallar, kamu
hizmetlerinde kalma hakkına ilişkin bir konuda herhangi bir yasal çerçeve çizmeden ve temel ilkeleri
belirlemeden düzenlemenin yönetmeliğe bırakılmalarını öngörmeleri nedeniyle Anayasa’nın 13. Ve 70.
Maddesine aykırı olduğu tespit edilmiştir.
3269 Sayılı Kanun’un 12. Maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan ve 19. Maddesinde yer alan “kendilerinden
istifade edilememe” ibarelerinin iptali nedeniyle doğacak hukuksal boşluğun kamu yararını ihlal edeceği
öngörüldüğünden kararın Resmi Gazete’de yayınlanmasından başlayarak 9 ay sonra yürürlüğe girmesine
karar verilmiştir.
17. TİCARİ UYUŞMAZLIKLARIN ÇÖZÜMÜ
Türkiye-Suudi Arabistan Arasında Ticaretin Kolaylaştırılması Kararı Alındı
Türkiye-Suudi Arabistan arasında karşılıklı ticaretin geliştirilmesi ve çeşitlendirilmesi için ticaretin
kolaylaştırılması kararı alındığından ticaretin kolaylaştırılması kararı kapsamında halihazırda iki ülkenin de
imzaladığı “Türkiye-KİK Serbest Ticaret Anlaşmasına” dayanılacaktır.
AB, Ticaret Anlaşmalarına "Çevre" Ve "Çalışma Standardı" Şartı Getiriyor
Avrupa Birliği, üçüncü ülkelerle yapacağı ticaret anlaşmalarına "çevre" ve "çalışma standardı" konularında
şartlar getirmeye, bunlara uymayanlara yaptırım uygulamaya hazırlanıyor. Ticaret anlaşmalarındaki
şartların uygulanmasının daha güçlü hale getirilmesi için "Anlaşmalardaki çalışma ve iklim taahhütleri
yerine getirilmezse yaptırımlara başvurulacağı” açıklandı. AB üyesi 27 ülke adına ise ticaret anlaşması
yapma yetkisi AB Komisyonunda bulunuyor.
E-Ticarette Yeni Dönem Başlıyor
Ticaret Bakanlığı, elektronik ticaret sitelerinden yapılan satışlara düzenleme getiriyor. Rekabeti önleyen
uygulamaları ortadan kaldırmak ve tekelleşmenin önüne geçmek için oluşturulan yeni düzenleme ile
büyük ölçekli platformların rekabeti ortaya koyan uygulamaları engellenecek. Dijital platformların kendi
lehlerine ticari koşullar dayatmasının önüne geçilecek. Düzenleme ile e-ticaretin dengeli büyümesi
amacıyla pazar yerlerine yeni kriterler getirilecek. Rakipleri dışlayıcı tanıtım faaliyetlerine izin
verilmeyecek. E-ticaret pazar yerleri kendini haksız bir şekilde sıralamada ön plana çıkaramayacak ve
satıcılar arasında ayrım gözetemeyecek. E-ticaret pazar yerlerinde taklit ürün satışı ve hukuka aykırı
içerikler engellenecek.
18. GÖÇMENLİK
Mahalle Kapatma Duyurusu
Ülkemizde çeşitli bölgelerdeki yabancı yoğunluğu göz önünde bulundurularak Bakanlığımızca belirli
illerimizdeki 781 mahalle yeni doğan ve çekirdek aile birleşimi dışında geçici koruma kaydına,
uluslararası koruma kaydına, ikamet iznine, geçici koruma veya uluslararası koruma ile ikamet izni
kapsamındaki yabancıların ikamet ili değişikliği yapılması işlemlerine kapatılmıştır.
19. CORPORATE AGENDA
İstanbul Takas ve Saklama Bankası Anonim Şirketi Merkezi Takas Yönetmeliğinde
Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmî Gazete’de Yayımlandı
Resmî Gazete’de yayımlanan değişiklik ile İstanbul Takas ve Saklama Bankası Anonim Şirketi Merkezi
Takas Yönetmeliğinin 38 inci maddesinin birinci fıkrasına (j) bendi eklenmiştir. İstanbul Takas ve Saklama
Bankası Anonim Şirketi Merkezi Takas Yönetmeliği madde 38 uyarınca; işlem teminatı olarak kabul
edilecek değerler, aşağıda belirtilenler arasından ilgili piyasalar itibariyle Takasbank tarafından uygun
görülenlerdir: a) Nakit (Türk Lirası/Konvertibl döviz), b) Vadeli mevduat, c) Devlet İç Borçlanma Senedi,
ç) Pay Senedi, d) Teminat Mektubu, e) Yatırım Fonu Katılma Belgesi, f) T.C. Hazinesi tarafından ihraç
edilen Euro Tahvil, g) T.C. Hazine Müsteşarlığı Varlık Kiralama A.Ş. tarafından ihraç edilen Kira Sertifikaları,
ğ) Borsalarda işlem gören standartta altın. Resmî Gazete’de yayımlanan değişiklik yapılmasına dair
yönetmelikle j bendi eklenmiş olup buna göre T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Darphane ve Damga
Matbaası Genel Müdürlüğü tarafından ihraç edilen emtia sertifikaları da Takasbank tarafından işlem
teminatı olarak kabul edilecektir.
20. +90 850 333 86 60
+90 212 215 25 84
info@mgc.com.tr
mgc.com.tr
MGC LEGAL
Büyükdere Cad. No:127 Astoria B Kule
Kat 5 Şişli – İstanbul, TÜRKİYE
İletişim