1. Standardizasyonun Küresel Eğitim ve
Mühendislik Uygulamalarına Etkileri
Prof. Dr. Ali Osman Öncel1,2
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü
1
TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanı
2
Özet. Mühendislik eğitiminde ve uygulamalarında standartların kullanımının yaygınlaşması, iş gücü ve
ürünlerin küresel pazarlarda rekabet gücünü arttırır. ABET/MÜDEK kriterlerini sağlayan Mühendislik
Fakültelerinin çoğalmasıyla, bitirme projelerinin uluslararası/ulusal standartlara uygun yapılmasını
sağlayacaktır. Mühendislik Standardizasyon dersinin mühendislik fakültesi ortak ders havuzuna mutlaka
girmesi gerekir. Yetkili kurumlar tarafından yapılacak rapor ve proje denetimlerinde standardizasyona
geçilmesiyle kötü mühendislik uygulamaları azalabilir.
Standardizasyon yoksa tehlike büyür. Standartsız mühendislik hizmeti alan kurumların,
standartsız, kalitesiz ve riskli mühendislik uygulamalarına izin vermeyerek kötü mühendislik
uygulamalarına engel olması beklenir. Hizmette standart aranmazsa, standardizasyon esaslı
çalışan mühendislik uygulamaları yapan firmaların rekabet gücü zayıflar. Yasa ve
yönetmeliklere girdiğinden dolayı talep edilen mühendislik hizmetlerinin bir rutin olarak
görülmesi hatalıdır. İşin yapılış sürecinden daha çok şekilsel şartlarının sağlanmasını yeterli
gören bir bakış açısı standartsız mühendislik hizmetlerine destek sağlamış olabilir. Bir deprem
anında çürük zemine veya çürük binalara sağlam raporu verilmesi gibi çok uç örneklerin sayısal
ve yerleşik dağılımı afetlerden (deprem, heyelan veya dere yatağının taşması) sonra ortaya çıkar.
Van depreminden sonra, güya 2007 deprem yönetmeliklerine göre yapılmış olduğu bilinen
binaların hasar görmesi gibi tuhaf durumlar ortaya çıkar. Yönetmelikler kusursuz veya güncel
olsa dahi, yönetmeliklerin hatalı uygulanmasına bağlı olarak ortaya çıkan hatalı veya denetimsiz
mühendislik uygulamaları belli olmaktadır. Kısaca, zemin ve yapı incelemelerini deprem
öncesinde ve deprem sonrasında standartsız mühendislikle yaptıran bürokratik veya idari
zafiyetin varlığı anlaşılır.
Standardizasyona geçilmesi kötü mühendisliği siler. Standartsız mühendislikle işlerin
yapıldığı ilçe belediyeleri veya kentlerde, standartlı mühendislik hizmeti veren firmaların
yaşaması zordur. İş tanımı ile işin özelliğiyle ilgili mühendislik standartlarının teknik
şartnamelerde birlikte yazılması gerekir. Denetim sürecinde şekilcilik terk edilmeli, yapılan işin
standardizasyonuna bakılmalıdır. Mühendislik uygulamalarında Avrupa ve Dünya Mühendislik
standartları mevcut olmasına ve bazılarının TSE tarafından çevrilerek yayınlanması yaygın
kullanılacağını garanti etmemektedir. Avrupa birliğine aday bir ülke olmamızdan dolayı,
Avrupa Yer ve Yapı İncele Standartlar ülkemizde uyulması gerekli standartlar olarak dikkate
2. alınası gereken müktesebatları meydana getirir. Bunlara rağmen; standartlar ülkemiz kurumları
tarafından ya bilinmemekte ya da standartlı mühendislik hizmeti maliyetleri yükselteceği için
görmezden gelinerek görev ihmali yapılmaktadır. Özellikle, JFMO İstanbul Şube yönetimi
olarak ilk ziyaretimizi TSE’ye yaptık ve ASTM tarafından Jeofizik Mühendisliğiyle ilgili
standartların önce çevrilerek ve daha sonrada Türk Standartları olarak kabul edilmesini istedik.
Ziyaretimizin ikinci adımı olarak, İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Pelin Gündeş
BAKIR mecliste ziyaret edildi. TSE bünyesinde Zemin ve Yapı İnceleme Standartlarını
belirleyecek bir komisyon kurulması huşunda yardımcı olması istendi. Ülkemizde kentsel
dönüşümün başladığı tarihi süreçte zemin ve yapı standardizasyonu konusunda uluslararası
standartların TSE standartları olarak kabul edilmesinin önemli olacağı belirtildi. TSE Genel
Müdürüne ulaşmaya çalışması ve önerimize iletmek için gayret göstermesine karşın
standardizasyon konusunda, TMMOB çatısı altında bir şube olarak yapmış olduğumuz kritik
girişim sonuçsuz kaldı.
Standardizasyon mühendislikte kaliteyi garanti eder. Standartsız mühendislik uygulamaları iş
yerini bulsun yaklaşımıyla talep edilirse, mühendislik hizmetlerinde kaliteyi önceleyen
firmaların büyümeleri zordur. Hizmet alımında standart koşulu yoksa işi alan firma mühendislik
kalitesinden ödün vererek işini tamamlaya zorlanacaktır. Doğal sonucu olarak, çalıştırdıkları
mühendislere asgari ücretin biraz üzerinde ücret teklif ettikleri veya verdikleri gibi Dünya’da
fazla olmayan düşük ücretli mühendis istihdamına mecbur olabilir. Standartsızlık ülkemizin
geleceğini ve mühendislik eğitiminin varlığını tehdit eden en önemli sorundur. Yazının bundan
sonra ki bölümünde standartlara kısaca değinilecek ve standart çıkartan kurumların tanıtımıyla
devam edecektir.
Standardizasyon uzlaşmadır. Yapılan işin süreçlerini veya hizmet veren mühendisin birikim
düzeyinin değerlendirilmesinde kullanılan kurallara standartlar denir. En basit şekliyle tanımı,
bir ürünün üretilme ve kullanılma şekliyle ilgili tüm tarafların katılımıyla ortaya çıkan uzlaşıdıri
.
Ürün kelimesi, sistem donanımı, kullanılan programlar, hesaplama ve uygulama biçimleri,
laboratuvar ve arazi deneyleri, yer ve yapı incelemeleri gibi daha çok farklı mühendislik
uygulamalarını kapsar. Standardizasyon kavramı içerisine, terminoloji ve malzeme özellikleri,
üretim süreç aşamaları, ürünlerin test teknikleri ve
matrisleri, veri işlem süresinin azaltılması,
raporlamada formatların geliştirilmesi, istatistik
yaklaşımlar, analiz ve değerlendirme gibi daha
sayılabilecek pek çok konu girebilir.
Standardizasyonda hedef sıfır problemdir.
Standardizasyon sürecinde başlıca genel özellikler
3. olarak, aksaklıkların düzeltilmesi, çalışma performansının yükseltilmesi, yeni bilgilerin dâhil
edilmesi gibi ana özellikler standardizasyon sürecinde dikkate alınır. Spesifik özellikler olarak,
ihtiyaç odaklı ve yenilikçi olması, uyumlu, uygun, kusursuz ve test edilebilir olması gibi
özellikleri sağlaması beklenir.
Standardizasyon bilincinin arttırılması gerekir. Standartlar yaşamımıza girmesine rağmen,
standartlardan fazla haberimizin olmamasının en başlı nedenlerinden birisi, standartların farklı
isimlendirme ve uzantılarla - düzenleme ve protokoller gibi – farkında olmadan sessiz yürütülen
düzenlemeler ve çalışmalarla yürürlüğe girmesidirii
.
Mühendislik standardizasyon eğitimi yetersizdir. Yeni mezunlarla ilgili yapılan bir anket
araştırmasında yeni mezunların meslek standartları konusunda bilgili olmadıkları anlaşılmıştıriii
.
Dünya’nın pek çok yerinde mühendislik eğitimi veren mühendislik fakültelerinde ya standartlar
hiç öğretilmemekte veya iyi öğretilmemektedir. Yeni Mezunlarda - Jeofizik Mühendisleri –
Eksiklikler konulu TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından yapılan
Web2 Tabanlı Ankette ortaya çıkan ve yeni mezunların standartlardan habersiz olmasıyla ilişkili
sonuç, Dünya’nın farklı ülkelerinde farklı mühendislikler içinde tekrar edilse sonuç
değişmeyebilir.
Meslek örgütleri standartlaşmaya geçilmesinde hızlı davranmalıdır. Şubemiz bünyesinde
kurulan standartlar komisyonu çalışmasına ve tüm çalışmalarını 15 Nisan 2012 yılında JFMO
Genel Kurulunda kabul ettirmesine karşın bugüne kadar standartlaşma hususunda neden hala
somut adımlar atılmadığı sürekli tartışma konusu olmaktadır. Standartlaşmada gecikme, sektör
içerisinde haksız kazanç ve rekabete neden olur. Ücretlendirmede standartsızlığa ve
mağduriyetlere neden olduğu için çok kritik ve ivedilikle çözüme kavuşturulması gereken bir
durumdur. Özellikle, mühendislerin günlük, haftalık veya toplamda aylık saha çalışmalarına
kota standardizasyonu getirilmesi durumuyla alakalı olarak, 2012 Genel Kurulunda bir karar
alınmasına karşın, kalitesiz mühendislik uygulamalarını frenleyecek mühendislik imza sayısına
ortalama gün başına bir sayı standardizasyonu getirilecek hiçbir adım atılamamıştır.
Mühendislikte kalitesiz sabun raporların çoğalmasını engelleyecek, mühendislik hizmetlerinin
değerini arttıracak, mühendis başına imza ve iş kotası konusunda standartlaşma arayışları ve
talepleri devam etmektedir.
Mezunlar eğitiminde standardizasyon kursları eksiktir. JFMO İstanbul Şube olarak
Mühendislikte Yaklaşımlar ve Standartlar konulu bir seminer verdirdik ve ilk ziyaretimizi daha
öncede ifade edildiği gibi TSE’ye giderek gerçekleştirdik. TMMOB çatısı altında ki meslek
odalarında standartlar komisyonları olmasına – Jeofizik Mühendisleri Odası - karşın bağlayıcı
ve herkes tarafından uyulması zorunlu olacak mühendislik uygulamalarında standardizasyona
geçilemediğini yazının önceki bölümlerinde belirtmiştik. Standardizasyon eksikliğine bağlı
4. olarak mühendislik uygulamalarında ortaya çıkan kargaşa, sektör arasında lüzumsuz gerginliğe,
bölünmeye ve sektör tarafından verilen hizmette ise sektöre özel farklı uygulama biçimlerine
neden olmaktadır. Standartsız mühendislik uygulamaları, verilen mühendislik hizmetleri
fiyatlandırmada büyük farklılıklara neden olmakta ve bu farklılık nedeniyle sektörel kredibiltede
erozyon meydana gelmektedir. TMMOB bağlı odalar, mühendislik uygulamalarında uluslararası
standardizasyonların anlaşılması için uygulamalı eğitimler vererek ve etkinlikler düzenleyerek
mühendislik hizmetlerinde standartların yaygınlaşmasını sağlayabilir. Mühendislik
uygulamalarında standartları oluşturmada ve uygulamasının yaygınlaştırılmasında meslek
örgütlerinin etkin ve başarılı olduğunu söylemek zordur.
Standardizasyon çalışmaları evrenseldir. Uluslararası Standartlar Organizasyonu (ISO)iv
,
küresel standartları belirleyen organizasyonlardan birisidir. ISO’ya bağlı Dünya’nın çok farklı
ülkesinde temsili çalışan organizasyonlar mevcuttur. Ülkemizde Türk Standartlar Enstitüsü
(TSE)v
ve Amerika Ulusal Standartlar Enstitüsü (ANSI)vi
gibi örneklerini çoğaltabileceğimiz pek
çok ulusal ölçekte çalışan organizasyonlar bulunmaktadır. Dünya’da birkaç üniversite hariç
mühendislik uygulamalarında Standartlı Mühendislik Uygulamaları konulu dersler müfredata
girmiş değildir. Ülkemizde ve Dünya’da standartların amacını, gelişim süreçlerini ve uygulama
alanlarını bilen öğretim üyesi sayısı doğal olarak artmamaktadır.
Mühendislik eğitiminde küresel –ABET- standartlaşma. ABETvii
Mühendislik ve Teknoloji
Programları Akreditasyon Kuruludur ve Mühendislik Fakültelerinde verilen eğitimin Dünya
Standartlarına uygunluğu hususunda talep olursa inceleme yapar ve yeterli düzeyde ise denklik
verir. Ülkemizde ABET kriterini sağlayarak denklik alan üniversite sayısı bir elin parmakları
kadardırviii
. Üniversitelerde ki mühendislik programlarının içerik ve uygulamada eşitlenmesi
amacıyla Üniversitelerde Mühendislik Eğitimi Standartları ABET belirler. ABET’ten denklik
alan mühendislik fakültelerinin kalitesinde denklik sağlandığı düşünülür. ABET denklik
sürecinin yaygınlaştırılmasıyla, Dünya’nın farklı üniversitelerinden mezun mühendislerin
diplomaların her yerde geçerli olmaktadır. ABET kriterlerinden en önemlilerinden biri, Bitirme
Projelerinin (Seniour Project veya Graduation Project) mühendislik standartlarına uygun
yaptırılmasıdırix
. Ülkemizde ABET kriterlerini sağlayan üniversitelerin (İTÜ, ODTÜ,
BİLKENT, BOGAZİÇİ ve YAKIN DOĞU) sayısal azlığı düşünülürse mühendislik
fakültelerinden yetişen yeni mezunların standardizasyon tabanlı mühendislik projesi yaparak
mezun olamayacakları beklenir.
Mühendislik eğitiminde Avrupa Birliği –BOLOGNA- içinde standartlaşma. BOLOGNAx
süreciyle Avrupa Yükseköğretim Alanı içerisinde yer alan ülke vatandaşları, yükseköğrenim
görmek ya da çalışmak amaçları ile Avrupa’da kolayca dolaşabileceklerdir ve Avrupa birliği
5. içerisinde kültürel değişimin gerçekleşmesi saplanabilecektir. Bu amaçla, öğretim üyesi ve
öğrenci mobilizasyonları teşvik edilerek ve ortak danışmanlık bilimsel çalışmaların yapılmasıyla
üniversiteler arasında bilimsel çalışmaların artması hedeflenmektedir. Sonuç olarak, Avrupa
Birliği içerisinde farklı üniversitelerde öğretim üyeliği ve öğrencilik yapılmasıyla, ve eğitim
standartlarında ortak bir alt yapının geliştirilmesiyle hedeflenen, gerek yükseköğretim ve gerekse
iş imkanları açısından dünyanın diğer bölgelerinden kişiler tarafından tercih edilir hale
getirilmesi hedeflenmektedir.
Mühendislik eğitiminde ulusal –MÜDEK- standartlaşma. MÜDEKxi
Mühendislik Eğitim
Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği (MÜDEK), ülkemizdeki farklı mühendislik
eğitim programları için akreditasyon, değerlendirme ve bilgilendirme çalışmaları yapmaktadır.
Türkiye'de mühendislik eğitimine bir standardizasyon getirerek eğitim kalitesinin
yükseltilmesine katkıda bulunmak amacıyla faaliyet gösteren bağımsız bir kuruluştur. Bugüne
kadar ülkemizde 30’dan fazla mühendislik fakültesinixii
değerlendirmiştir. Ülkemizde
mühendislik eğitim kalitesinin yükseltilmesi amaçlı kurulmuş özgün bir standartlaşma biçimidir.
Mühendislik Fakültelerine standardizasyon dersi konmalıdır. Dünya’da ABET denkliği
almış Mühendislik Fakültelerinin çoğunda mühendislik standartları eğitiminin verilmemesinin
farklı nedenleri olarakxiii
; a) ihtiyaç olarak görülmemesi, b) eğitilmiş öğretim üyesinin
bulunmaması ve c) müfredat eğitiminde kullanılacak kaynakların eksik olması gibi daha farklı
pek çok neden olabilir. Mühendislik Eğitiminde Standartlar konulu yapılan araştırmada ortaya
çıkan sonuçlara göre, Amerika’da ki Mühendislik Fakülteleri standartların öğretilmesinin,
mühendislik eğitiminde öncelikli olmadığı ve küresel ekonominin gelecek yıllarda büyümesiyle
ilgili tahminlere bakılarak standartların kritik bir konu olarak görülmediği şeklinde bazı
düşünceler ortaya çıkmıştır. Standartların gelişim ve yayılmasında merkez olan Amerika
Üniversitelerinin bir kaçı (University of Colarado (Boulder), University of Pittsburgh ve
Catholic University of America) dışında mühendislik eğitiminde standartlar başlı başına bir ders
olarak öğretilmemektedir. Ana dersin adı veya başlıca teması standartlar olan ders sayısı azdır
ve standartlar kısmen Mühendislik Etiği başlıklı dersler içinde öğretilmektedir. Ülkemizde ise
durumun Amerika’dan farklı olmadığını ve yeni mezunların çoğunlukla standardizasyon eğitimi
almadan mezun oldukları söylenebilir.
Sektör tabanlı üniversite eğitim standardizasyonu yararlı olacaktır. Kamu veya özel sektör
standart tabanlı çalıştığına ve çalışmaya yasalarla zorlandığına göre, standardizasyon eğitimi
alarak mezun mühendislere ihtiyacı olacaktır. Sektörün ihtiyacına uygun mezun verilmesi
ancak, sektörden kopuk bir mühendislik eğitiminin başta Amerika olmak üzere ülkemizde de
geçerli olduğunu göstermektedir. Bu açıdan bakılırsa, Mühendislikle ilgili STK’ların ve
TMMOB çatısı altında ki odaların kendi mühendislik birimleriyle ilgili standartların kendilerine
6. bağlı üyelerce bilinmesi ve uygulamalarda standartlı mühendislik çalışmalarını araması gerekir.
İlave olarak, meslek örgütlerinin Yüksek Öğretim Kurumu olmak üzere üniversitelerle iletişime
geçmesi ve sektörde kullanılan standartların üniversitelerde öğretilmesini talep etmesi yararlı
olabilir. Mühendislikte Standardizasyon Eğitimi konulu bir dersin veya eğitimin içeriği
belirlenebilir ve sertifika düzeyinde STK’lar ve ODALAR tarafından verilerek yeni veya eski
mezunların eksiklikleri kısmen tamamlanabilir. JFMO İstanbul Şube olarak Belediyelerde
Jeofizik Standartlar konulu bir çalıştay yaparak, İstanbul içinde ki tüm ilçe belediyelerince
yaptırılacak işlere bir standart getirilmesi amaçlanmıştır. Bununla ilgili bütün ilçe belediyelerine
yazı yazılmış ve katılacak belediye mühendisleriyle, Yer İnceleme Projeleri için İstanbul Jeofizik
Standartlarının oluşturulması toplantıları yapılması planlanmaktadır.
Mühendislikte Standardizasyon Eğitimi ve İçeriği. Standartlar başlıklı bir derste olması
gereken en temel konular olarak, standartların amacı, standartların türleri, standartların
kaynakları, standartların gelişim süreçleri, en önemli ve kritik standartlar ve standartların doğru
kullanılmasının teorik ve uygulamalı öğretilmesi şeklinde belirlenebilir.
Standardizasyon Kalitede Rekabeti Sağlar. Kullanılan
standardın hassasiyet ve itibar derecesine bağlı olarak piyasaya
sürülen ürünlerde, kalite yükselmesi ve tüketicide güvenin
artması, temel maliyetlerde azalma, üretimde artış ve pazar
alanında büyüme sağlanır. Çünkü standart esaslı çalışma veya
üretim, tekrarları azaltır ve kaynak savurganlığını önler,
teknolojide gelişim ve transfere, ticaretin kolaylaşmasına,
mevcut pazar istikrarının sağlanmasını ve hukuki ihtilafların
azalmasını temin ederek gerçekleştirir. Standardizasyonla ilgili
olarak ülkemizde, Avrupa’da ve Dünya’da pek çok standart
mevcuttur. Bu yazının amacı bütün standartlarla ilgili detay vermek değildir ve bu nedenle en
önemli uluslararası ASTM standartları hakkında kısaca bilgi verilecek ve Jeofizik
Mühendisliği özelinde gelişen standartlar anlatılarak örnekleme yapılacaktır.
Amerika Malzeme ve Test Standartları (ASTM) 1898 yılında bir grup mühendis tarafından
kurulmuş ve kurulduğu yıllarda demiryollarında kullanılan çelikte bir standart olması
gerektiğini savunmuştur. Benzer amaçlarla ASTM günümüzde de çalışmalarını sürdürmekte,
özel konularda üreticiler ve tüketicilerin uzlaşma süreçlerini gönüllülük esasına bağlı takiben
yapmaktadır. ASTM günümüzde her yıl ortalama 10,000’den fazla standart yayınlamaktadır.
ASTM Dijital Kütüphanesixiv
içinde bulunan standartlar uluslararası mühendislik standartları
olarak kullanılır. Mühendislerin ihtiyaç duydukları teknik bilgiye internet üzerinden
ulaşabilecekleri kapsamlı bir koleksiyona sahiptir. Yapı jeofiziği, yapılaşma jeofiziği, deprem
7. mühendisliği, uzay mühendisliği, biyomedikal, kimya, çevre, jeolojik, halk sağlığı ve
güvenliği, endüstriyel tasarım, tekstil, lastik, plastik, malzeme bilimi, mekanik, nükleer, petrol,
toprak bilimi, vb. gibi önemli mühendislik alanlarında yol gösterici bir bilgi kaynağıdır.
Jeofizik Mühendisliğiyle ilgili olarak örnek verilmesi gerekirse, 1990 yılında Jeofizik Yer
İnceleme çalışmalarıyla ilişkili tek bir standart mevcuttuxv
. Standart iyi olmasına karşın,
uygulama sürecinde Jeofizik Mühendisleri bazı hataları fark ettiler ve benzer nedenlerden dolayı
mevcut Jeofizik Standartlarının sayısı zaman içerisinde tür ve sayı olarak arttıxvi
. Ülkemiz
dışında belirlenmiş ve geliştirilmiş standartları, ülkemizde ki meslek örgütleri tarafından meslek
uygulamalarında öğrenilmesi ve uygulanması zorunlu standartlar haline getirilmesi çalışması
yeterli düzeyde yapılmış değildir. Özellikle, Yer İnceleme Projelerinde uygulanacak yöntemler
sıralanırken, uygulama sürecinde uyulması gereken standardizasyonun belirtilmemesi çelişkili ve
eksik bir durumu göstermektedir. Diğer meslek uygulamalarında ise uygulamaların farklı
olduğu düşünülmemektedir. Örnek olarak, ülkemizde yüksek yapılaşma bütün hızıyla devam
etmektedir, fakat ülkemizde Yüksek Yapılaşmada uyulacak standartların hala yürürlüğe
girmemesi, yüksek yapılaşmada farklı standardizasyonlara bağlı olarak bir kaotik yapılaşmaya
neden olmaktadır.
Sonuç. Ülkemizde standart tabanlı üretim ve uygulamaların denetlenmesinde Meslek
Örgütlerine ve STK’lara daha fazla görev ve yetkilerin verilmesi gerekir. Denetim şekilsel
olmaktan çıkarak standartlara uygunluk açısından bir teknik denetim düzeyine getirilmelidir.
Denetim sürecinde standart tabanlı denetim ve incelemeler sonucunda kötü mühendislik
uygulamalarını azaltarak kamunun zarara uğratılmasına engel olunabilir. Mühendislik
Standartları ve Uygulamalı Kullanımı konusunda sürekli eğitim verilmeli ve bu eğitimlerden
geçme şartına bağlı olarak Profesyonel Mühendislik uygulamalarına kademeli geçilmesi
ülkemizde teşvik edilmelidir.
Katkı belirtme. ODTÜ Emekli Öğretim Üyesi Polat Gülkan hocama yazının gelişim sürecinde yapmış
olduğu önerilerden dolayı teşekkür ederim.
i
Notes adapted from Rich Fields, “The Importance of Standards in Engineering.”
ii
John Gibbons, Forward to U. S. Congress Office of Technology Assessment TCT-512, Global Standards: Building
Blocks for the Future, March 1992
iii
JFMO İstanbul Şune, 2013. Yeni Mezunlarda – Jeofizik Mühendisleri – Eksiklikler Anketi.
iv
http://www.iso.org/iso/home.html
v
http://www.tse.org.tr/
vi
http://www.ansi.org/
vii
http://www.abet.org/
viii
http://www.abet.org/substantial-equivalency-turkey/
ix
Criteria for Accrediting Engineering Programs, Effective for Evaluations During the 2008-2009 Accreditation Cycle,
November 3, 2007, ABET , Inc
x
https://bologna.yok.gov.tr/?page=yazi&i=3
xi
http://www.mudek.org.tr/tr/ana/ilk.shtm