3. PİD
PİD kadın üst genital organlarını fallop
tüpleri, overler ve çevre yapıları içeren
enflamasyon ve enfeksiyondur.
Hastaneye yatış gerektiren en sık ve
ciddi jinekolojik hastalıklardan biridir.
4. PİD
Servix ve vajinadan assendan
enfeksiyonla oluşan bir hastalıktır;
◦ salfenjit
◦ endometrit
◦ tuboovarian abse
◦ pelvik peritonit
◦ perihepatite kadar ilerleyebilir.
5. PİD
Doğurganlık çağındaki her 1000
kadından 10-20’sinde
ABD’de her yıl 1.5milyon vaka
PİD’li hastalar acil servise nonspesifik
şikayet ve bulgularla başvurmaktalar!
7. PiD
Erken tanı ve tedavi;
◦ klinik-mikrobiyolojik ilerlemeyi
◦ yayılımı önlemekte
◦ diğer hastalıklarla beraberliği belirlemekte
◦ sekel oranlarını azaltmaktadır
8. ETYOLOJİ
Neisseria gonorrhoeae ve chlamydia
trachomatis çoğu hastalarda izole
edilmektedir.
Ajan izole edilemese de ampirik olarak
tedavi bu ajanlara yönelik
yapılmaktadır.
Laparoskopi sonrası alınan kültürlerde
anaerobik ve aerobik vajinal florayı
içeren polimikrobiyal enfeksiyon
bulunmaktadır.
10. ETYOLOJİ
Bakteriyal vajinozis düşük ve
jinekolojik cerrahi girişimler sonrası
assendan yolla enfeksiyona yol
açabilir
HIV’li hastalarda C.trachomatis
insidansı artmıştır
Endemik bölgelerde PİD’li hastalarda
m.tuberculosis de izole edilmektedir
11. ETYOLOJİ
PİD için risk faktörleri
◦ Seksüel alışkanlıklar ile ilgili faktörler:
Genç yaş
Çokeşlilik
yeni partner(son 3ay)
Hastada veya partnerinde SGH geçirme
öyküsü
◦ Uterus girişimleri/servikal bariyerin
bozulması:
Gebelik terminasyonu
Son 6hafta içinde RİA yerleştirilmesi
Histerosalfengografi
İVF
12. PATOFİZYOLOJİ VE RİSK
FAKTÖRLERİ
Vakaların çoğu alt genital traktın
seksüel geçişli hastalıklarının
assendan yolla üst genital trakta
taşınması ile enfekte olur.
Altta yatan seksüel geçişli hastalık
asemptomatik olabilir.
13. PATOFİZYOLOJİ VE RİSK
FAKTÖRLERİ
Tedavi edilmeyen gonokokal ve
klamidyal servisit vakalarının %10-
20’si PİD’ye ilerlemektedir.
Uterin enfeksiyon endometrium ile
sınırlı kalmakla birlikte gebe veya
postpartum uterusta daha invasiv
seyredebilir.
14. PATOFİZYOLOJİ VE RİSK
FAKTÖRLERİ
Servikal mukus assendan
enfeksiyonlar için bariyer
oluşturmaktadır.
Bariyer ovulasyonda olduğu gibi
hormonal değişikliklerle bozulabilir.
Bakteri sperm aracılığıyla da üst
genital trakta ulaşabilir.
15. PATOFİZYOLOJİ VE RİSK
FAKTÖRLERİ
Tubal enfeksiyon genellikle sadece
mukozayı etkiler.
Kompleman aracılı transmural
enfeksiyonla hızlı ilerleyebilir
Şiddeti artarak rekürren enfeksiyona
sebep olabilir.
16. PATOFİZYOLOJİ VE RİSK
FAKTÖRLERİ
Pürülan materyal tüplerden abdomene
yayılarak pelvik peritonitle
sonuçlanabilir.
Enfeksiyon direkt veya lenfatik
yayılımla hepatik kapsüle kadar
uzanıp akut perihepatit ve fokal
peritonite neden olabilir(FitzHugh-
Curtis sendromu)
17. PATOFİZYOLOJİ VE RİSK
FAKTÖRLERİ
OKS kullanımının endoservikal
enfeksiyonu arttırdığı düşünülmekle
birlikte son çalışmalarda PİD
insidansında etkili olmadığı
gösterilmiştir.
18. PATOFİZYOLOJİ VE RİSK
FAKTÖRLERİ
Bilateral tüp ligasyonu yapılan
hastalarda PiD’ye karşı ligasyon
koruma sağlamamakta fakat bu
hastalarda enfeksiyon daha hafif
geçmektedir.
PİD ilk trimesterda abortusa neden
olabilirse de gebelikte risk azalmıştır
19. Tubo-ovarian Abscess in an Adolescent Virgin Female
Arch Pediatr Adolesc Med. 1999;153:91-92.
20. KLİNİK BULGULAR
Kasık ağrısı en sık görülen şikayettir
Anormal vajinal akıntı
Disparoni
Vajinal kanama
Postkoital kanama
Dizüri
Ateş
Bulantı ve kusma
22. KLİNİK BULGULAR
Fizik muayene:
◦ Karında alt kadranlarda hassasiyet
◦ Servikal hassasiyet
◦ Uterin ve adnexial hassasiyet(en sensitif)
◦ Mükopürülan servisit
◦ Orantısız unilateral abdominal
hassasiyet,adneksiyal kitle veya dolgunluk
over absesini düşündürmeli
◦ Peritonit varlığında defans ve rebound
◦ Sarılık ve üst kadran hassasiyeti FitzHugh-
Curtis sendromunu düşündürmeli
23.
24.
25.
26.
27.
28. KOMPLİKASYONLAR
tuboovarian abse(1/3)
tubal lümende skar ve adezyonlar
Daha önce geçirilmiş PİD öyküsü olan hastaların
%12-15’inde fatal ektopik gebelik riski vardır
İnfertilite riski geçirilmiş PİD’nin ciddiyeti ile
artmaktadır
Kronik pelvik ağrı ve disparoni (%18)
29. LABORATUVAR
Gebelik testi
Salin ve potasyum hidroksitle
hazırlanmış preparatlarda lökore(her bir
epitelyal hücrede >1PMNL),trikomanas
ve clue h.leri
Endoservikal sürüntü kültürü
Gonore ve chlamidya için DNA
incelemesi
Wbc, ESR ve CRP yüksekliği
Hızlı VDRL testi
30.
31. GİRİŞİMSEL TANI
Transvajinal pelvik USG:
◦ >5mm genişlemiş ve sıvı dolu fallop
tüpleri
◦ Serbest pelvik sıvı
◦ Pelvik abseler komplex adneksiyal kitle
şeklinde görülür
◦ Ektopik gebelik ekartasyonu
◦ Doppler transvajinal ile PİD ve hastalığın
ciddiyeti belirlenebilir
32. GİRİŞİMSEL TANI
Endometriyal biyopsi
◦ Endometritin histopatolojik tanısı için
kullanılabilir
◦ Kültür için örnek alınabilir fakat vajinal
flora ile kontamine olabileceği
unutulmamalı
◦ Sonuçlar erken dönemde alınamadığı için
acil serviste kullanımı elverişli değil
33. GİRİŞİMSEL TANI
Kuldosentez:
◦ Acil serviste uygulanabilir
◦ Tanı için faydası kısıtlıdır
◦ Potansiyel pozitif bulgu olan lökosit ve
bakteri; vajinal içeriğin
kontaminasyonu, appandisit ve divertikülit
gibi diğer inflamatuvar süreçlerde de
görülebildiğinden nonspesifiktir
34. GİRİŞİMSEL TANI
Laparoskopi:
◦ PİD tanısında gold standarttır
◦ Tek başına klinik kriterlerden daha spesifik ve
sensitiftir.
◦ Tubal yüzeyde hiperemi, tubal duvar ödemi,tubal
yüzeyde ve fimbriada eksuda varlığı tanı
kriterleridir.
◦ Pelvik kitleler de görülebilir
◦ Hepatik kapsül eksudaları ve adezyonları
◦ Vajinal kontaminasyon riski olmadan kültür
örnekleri alınır
◦ İnvaziv,pahalı
◦ Sadece organ yüzeyi görülebildiğinden
laparoskopi bulguları hastalığın ciddiyeti ile
uyumlu olmayabilir
35.
36.
37. TEDAVİ
Hastalara ve partnerlerine tedavi ve
izlemleri bitene kadar korunmasız
cinsel ilişkiden kaçınmaları
öğütlenmeli(kanıt düzeyi C)
Hastalığın şiddeti ve uzun dönem
sekelleri ile ilgili hasta ve partneri
bilgilendirilmeli,hatta ayrıntılı
bilgilendirme formu hazırlanarak
verilmelidir(kanıt düzeyi C)
38. TEDAVİ
PİD tedavisinde amaç akut semptomları
hafifletmek,enfeksiyonun
eradikasyonunu ve uzun dönem sekel
riskini minimalizasyonunu sağlamaktır.
Antienflamatuvarların etkisi tartışmalı
olmakla birlikte effektif analjezi
sağlanmalıdır
Şüpheli tüm mikroorganizmaları
kapsayacak şekilde acil serviste ampirik
olarak geniş spektrumlu antibiyoterapi
başlanmalıdır.
42. TEDAVİ
Hastanın oral tedavisi 14güne
tamamlanmalıdır.
RİA varlığında antibiyoterapi başlanır ve RİA
çıkartılır.
Hastalar 72 saat içinde kontrole
çağırılmalıdır.
Kontrolde şikayetleri gerilemeyen hastalar
laparoskopik veya cerrahi girişimler için
değerlendirilmelidir.
Yatış gereken tüm hastalar jinekolog
tarafından, appandisit şüphesi olan hastalar
genel cerrahi uzmanı tarafından
değerlendirilmelidir.
43.
44. Tuboovarian Abse
PİD nedeniyle hospitalize edilen
hastaların %5’inde görülür.
TOA tanısı alan hastaların %30-40’ı
PİD tanısı almadan asemptomatik
pelvik kitle nedeniyle araştırılırken tanı
almakta
Kasık ağrısı,servikal ve adneksiyal
hassasiyet ve inflame adneksiyal kitle
en sık görülen semptomlardır
45. Tuboovarian Abse
Hastalık en sık alt genital
trakttan(servisit) assendan yolla
bakterinin tubalarda
eritem,enflamasyon ve pürülan sıvı
kolleksiyonuna neden olmasıyla oluşur
Seksüel geçişli hastalıklar en sık
sebep olarak kabul edilse de
menopozda genital malignensi, kolon
ca ve divertikülitler de over absesine
neden olabilir
RİA varlığında en sık izole edilen
mikroorganizma aktinomycestir
46. Tuboovarian Abse
Tanıda USG ilk tercihtir
CT, MRG ve radyonüklid
görüntülemeler de tanıda
kullanılmakla beraber
maliyet,radyasyon gibi nedenlerden
kullanım sık değildir
USG’de duvar kalınlığı artmış,içi
nonhomojen çökertilerle dolu septalı
abse görülür(CT’de de benzer
görünüm vardır)
51. Tuboovarian Abse
Absenin rüptürü bir cerrahi acildir
Hemodinamik stabilizasyon ve geniş
spektrumlu antibiyotikler operasyon
sonrası gerekebilir ve absenin
etkilediği pelvik organlar çıkartılabilir
Tanı ve antibiyoterapideki gecikme
artmış mortaliteyi de beraberinde
getirir
Rüptüre olmamış abseler sadece
antibiyotik tedavisi ile gerileyebilir
52. Tuboovarian Abse
Antibiyotik tedavisine yanıt ilk 48-72
saatte görülür
Tedavi başarısızlığı genellikle 8cm’den
büyük çaplı ve bilateral olan abselerde
görülür
USG ve CT eşliğinde drenaj da
yapılabilmektedir
Uygun hastalarda total abdominal
histerektomi ve bilateral
salfingoooferektomi de tedavide
kullanılabilir
53. KAYNAKLAR
TINTINALLI 6th ED 2004
Obstetric and Gynecologic Emergencies:
Diagnosis and Management
Mark D. Pearlman, Judith E. Tintinalli,
Pamela L. Dyne
European guideline for the management
of pelvic inflammatory disease
Pelvic inflammatory disease/Search date
May 2007
CDC Guidelines
Pubmed