THIS IS A SUM FOR "GLOBALIZATION AND CULTURAL IMPERIALISM RECONSIDERED
OLD QUESTIONS IN NEW GUISES"
DAVID MORLEY BY KAMIL MEHMET OZKAN NEW MEDIA SCIENTIST
22. Kamil Mehmet ÖZKANnew mediascientist www.kamilmehmetozkan.com kamilmehmetozkan@gmail.com
Hinweis der Redaktion
Global bir dünyada yaşıyoruz.Zaman ve mekan deneyimlerinin tanımı değişiyor.İletişim araçlarına erişebilirlik ve hızı sürekli artıyor.Bu çalışmanın amacı;Medya emperyalizmi ve Amerikanlaştırma üzerine eski sorulara yeni cevaplar.
Tv, sadece stereo ve renkten ibarek olarak görülmemelidir.Tv çağı aynı zamanda ingilizce çağıdır.Tv sayesinde ingilizce dünyanın bir çok bölgesinde dominant dil olmuştur.İngilizce ile yerel dillerin karışmından «hinglish» ve «singlish» gibi melez diller ortaya çıkmıştır.Stuart Hall a göre ingilizce bugün değişik birçok formuyla birlikte diğer diller üzerindeki hegemonyasını sürdürmektedir.Son zamanlarda ingilizce konuşma oranlarının düştüğü iddia edilmektedir.
Ama bugün internetteki sitelere baktığımızda ingilizcenin dil olarak dominant olmaktan uzakta olduğunu görüyoruz.
Bu makalede globalleşmeye eski problemlerden bakılmaktadır.Medya emperyalizmi, bilginin ücretsiz dağıtımı ve yeni dünya düzeninin Amerikanlaştırma olarak kullanımasının tehlikelerinden bahsediyor.
Fukuyama globalleşme ile birlikte tarihin sonunu yaşayacağımızı iddia etmişti.Morley : «Kim hangi tarihin sonunda yer alıyor, ve o oraya nasıl geldi?» onu tespit etmek gerekmektedir.
Kültürel Emperyalizmin büyük sorunlarından biri;Audience – izleyici kavramı burada çok önemli rol oynamaktadır.Okullarda öğretilen optimistik izleyici kavramı bugün tüm anlamını yitirmiştir.Günümüzde John Fiske in semiotic demokrasi kavramı çerçevesinde klasik ve eksik tahmin edilen pasif izleyici kitlesinin yerine aktif izleyici kitlesi vardır. Okullardaki optimistik teorinin hiçbir önemi kalmamıştır.Günümüzde medyanın gücünün önünde ekonomistlerin yanlış izleyici teorileri sonucu yanlış ekonomik kararlar alması daha büyük problemdir.Meselenin asıl can alıcı noktasıda budur.
Schiller’in «Mass Communication and American Empire»(1969) eserine göre medya Amerikandır. Schiller bu eserinde Amerika’nın değişik medya türlerindeki egemenliğinden bahsetmektedir.Hatta ABD hükümetinin dış ticaret başkan Herbert Hoover (1920) den günümüze, Hollywood’un ihraç ettiği led tabela reklamcılığının «Amerikan Yaşam Biçimi» olgusunun yayılmasında etkisine değindiğinden beri bu dominantlığı nasıl desteklediğinden bahsetmektedir.Yine «Time Life» dergisinin başında olan Henry Luce 1940 yılında yazdığı «The American Century» kitabında, Amerikanın doğrudan kontrol etmese bile deniz aşırı ülkelerde üretilen medya içeriklerine en azından format olarak etkisi altına aldığını vurgular.
Örnek olarak haberler hala bir kısım Anglo-Amerikan ajanslar tarafından konrtol edilmektedir.
Amerika ihraç ettiği formatlarla hala günümüzde Dünya üzerinde üretilen Tv içeriklerinin gramerini yazmaktadir.Bugün Avrupanın medya içerik olarak sunduğu ürünlerin çoğu Amrikandan ithal edilmektedir.Başkan Mitterand’ın ünlü sözünde olduğu gibi « Bugün Avrupa, Amerikan dizilerini, Japon televizyonlarından izleyen bir topluluktur.»Burada dünyanın en büyük problem Amrikan Kültür Emperyalizmidir.
1960 ların Amerikan Modernleşme Teorilerine baktığımızda orta doğu politikaları önemli yer kaplar. Orta doğu halklarının modernleştirilmesinin başarılı olabilmesi için geleneklere olan bağlılığın ortadan kaldırılması gerekmekte idi.Çözüm ise transistör radyolar ve Amrikan radyolarının yayın yapmasıdır. Bu teori 2003 yılında patladı.Ama bugün bu Amerikaya El-Cezire gibi Amerikan karşıtlarının sesi haline gelen problemlere mal olmuştur. Özellikle 2003 Irak’ın işgali sırasında Amerika istediği mesajı çokda başarılı bir şekilde iletememiştir.
Bugün Amerikanın saldırı anlayışına baktığımızda büyük ölçüde tank üzerine kurulu olsa da «parameters» dergisinde yayınlanan makalesinde binbaşı Ralph Peters günümüzde Amerikan saldırı çatalının iki ucunu «Medya ve Ordu» olduğunu yazmıştır.
1- uluslararası bilgi akışının komplex yapısı2- glokalizasyonun medya üreticileri tarafından benimsenmesi3- kültürel korumacılık politikaları4- medyanın izleyici üzerine etkisinin modellenmesi
Uluslararsı film üretim sektörüne baktığımızda;Film yapımının bir grup büyük Anglo – Amerikan şirket tarafından başta Avrupa ve Asya olmak üzere dünyanın her yerine ihraç edilmektedir.Amerikadan sonra Çin ve Hindistan film üretimi yapmaktadır.Amerika Avrupa film sektörünün %80’nini kontrol ederken, Avrupa’nın Amerika film sektöründeki payı %2’dir.Film ve Tv sektörü –Sony- hariç tamamen Anglo Amrekian şirketlerinin elindedir.
Bugün şirketler globalleşirken aynı zamanda da bulundukları bölgelerde lokalleşmektedirler.Günümüzde HSBC kendini dünyanın yerel bankası olarak, Coca Cola ise multi local bir şirket olarak tanımlar.HSBC ingilterenin bazı bölgelerinde mevduatları şeriat kanunlarına göre değerlendirir.MTV bulunduğu ülkenin trendlerine göre içerik üretir.
Günümüzde hala ABD içerik ve format üretiminde ve ihracında çok önemli bir paya sahiptir.Üretilen formatlar temelde aynı olmasına karşı yerelde ufak uyarlamalar yapılmaktadır.
Bir diğer sorunsal da kültürel korumacılık ve kültür öğeleridir.Burada asıl önemli olan saf kültürel öğelere nasıl ulaşılacağıdır.Önemli soru ise kültür tanımının kimin tarfından yapılacağı.Birçok toplumda kültür tanımını Şehirli elit kesim yapar,Burada problem ise onların kültür yapısının bir çok kültürle karışık olduğudur.Sehir kültürü aynı zamanda dünya kültürüdür. O Toplumun saf kültürünü yansıtmaz.
Schilller ve diğerlerinin kurguladığı temel kültürel emperyalizm tezinde medyanın izleyicileri üzerinde;DürüstTahmin edilebilirOtomatik bir etkiye sahip olduğunu savunur.İzleyici bir çok yönden aktiftir.İzleyici, tükettiği medya içinden kendi amaçları doğrultusunda seçer ve onu tekrar başka bir forma sokar.Yapılna bir araştırmada Amerikan yapımı dallas dizisinin öykülerini dünyanın farklı bölgelerinde farklı şekilde yorumlandığı görülmektedir.
Sonuç olarak;Eski model emperyalizm tezi artık günümüzde hizmet verememektedir.Çok ciddi sınırlamaları vardır.Dünyadaki medya ve bilgi ağı ve akışı eskisine göre çok daha fazla komplexdir ve birden fazla merkez vardır.Bütün kültürel akımlar hollywood ve dünya bankasının yönlendirmesine paralel olmaya bilir.21 yy batının olmuştur. Amrikanlaştırma ile birlikte batı tarihi kendi yorumlamıştır.Kim hangi tarihin sonuna nasıl gelmiştir.Bundan sonra da muhtemelen dünyanın birçok yerinde CNN izlenecek, haberler ve filmler bir avuç Anglo Amerikan firmadan çıkacaktır.