1. Cengiz AŞKAN (LL.M) Müşavir Hazine Avukatı Maliye Bakanlığı Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel Müdürlüğü Antalya Muhakemat Müdürlüğü [email_address] 30/12/11
2.
3. II-KAYNAKLARI Borçlar hukukunun asli kaynaklarının yani borç ilişkilerini düzenleyen yazılı hukuk kurallarının başında 818 Sayılı “Borçlar Kanunu” gelir. İkinci olarak bu kanunun ayrılmaz parçası olan Türk Medeni Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu temel kaynaklardır. Yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu iki kısımdan oluşur. I-Umumi Hükümler II-Aktin Muhtelif Nev'ileri
4. II-BORÇ, BORÇ İLİŞKİSİ VE SORUMLULUK KAVRAMLARI “ Borç ” sözcüğü çeşitli anlamlarda kullanılmaktadır. Dar anlamda borç , bir bakıma sadece para borcunu ifade eder. Diğer taraftan dar anlamda borç deyimi ile iki kişiden birinin diğerine karşı yerine getirmekle yükümlü bulunduğu bir şeyde ifade edilmek istenir. Geniş anlmda borç ise, alacaklı ve borçlu diye isimlendirilen iki taraf arasında mevcut bulunan hukuki bağı ifade ederki, buna “borç ilişkisi”denilmektedir.
5. III- BORÇ İLİŞKİSİ KAVRAMI A-TANIM Borç ilişkisi, iki taraf arasında mevcut olan ve bunlardan birini (borçlu) diğerine (alacaklı) karşı belli bir davranış biçiminde (edim) bulunmakla yükümlü kılan hukuki bir bağdır. B-Unsurları 1-Alacaklı , aralarındaki borç ilişkisine dayanarak borçludan kendisine bir edimde bulunmasını istemek yetkisine sahip bulunan taraftır. 2-Borçlu , aralarındaki borç ilişkisi dolayısıyla alacaklıya bir edimde bulunma yükümlülüğü altına girmiş olan taraftır. 3-Edim , aralarındaki mevcut borç ilişkisi dolayısiyle alacaklının borçludan isteyebileceği, borçlunun da yerine getirmekle yükümlü bulunduğu bir davranış biçimidir. Edimin konusu;birşey vermek,bir şey yapmak veya bir şey yapmamak şeklinde ortaya çıkar.Edimler, ani, sürekli ve bölünebilen bölünmez olarak türlere ayrılır.
6.
7. IV-SORUMLULUK KAVRAMI A-TANIM Bir borç ilişkisinde borçlu, alacaklıya karşı belli bir davranış biçiminde bulunma, yani taahhüt ettiği edimi yerine getirme yükümlülüğü altına girmiştir. Borçlu edimini kendi isteği ile yerine getirmeyecek olursa, hukuk düzeni alacaklıya borçlunun mal varlığına el koyabilme imkanı tanımaktadır ki, buna “sorumluluk” diyoruz. Başka bir değişle sorumluluk, alacaklının alacağını alabilmesi için borçluya ait malvarlığına cebri icra yoluya el koyabilme yetkisi ve borçlunun buna katlanmak zorunda olması demektir.
8.
9. V-BORÇLARIN DOĞUMU A-Sözleşmeden Doğan Borçlar Sözleşme (akit, mukavele) , iki tarafın bir hukuki sonucu elde etmek üzere iradelerini karşılıklı olarak bir birine uygun surette açıklmaları demektir. Sözleşmeler borç yükelen tarafların sayısına göre, “tek tarafa borç yükleyen sözleşmeler”, ve “iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler” olarak ikiye ayrılır. Şekil, iradenin muayyen bir tarzda veya muayyaen vasıtalarla beyan edilmesi demektir.Sözleşmelerde şekil konusu hemen hemen bütün hukuk sistemlerinde tartışam konusu olmuştur.Doktirnde kaynaklarına göre,kanuni şekil-iradi şekil;gayelerine göre geçerlilik şekli ispat şekli gibi ayrımlara rastlanmaktadır.
10. VI-İRADE İLE İRADE AÇIKLMASI ARASINDAKİ UYGUNSUZLUK Sözleşm e ler iki taraflı hukuki muamele niteliğinde olduklarından meydana gelebilmeleri için tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun açıklmaları gerekir. Tamamı ile deruni mahiyette olan irade ile onun dışa yansıtılması mahiyetnde olan açıklama arasındaki uyumsuzluk bilerek ve isteyerek ise yani kasdi ise “muvazaa” bilmeyerek ve istemeyerek ise (gayri kasdi) irade bozukluğu halleri ortaya çıkar. Muvazaa , bir sözleşmede her iki tarafın iradeleri ile irade açıklmaları arasında bilerek ve isteyerek (kasden) yaratılmış uygunsuzluktur.Nisbi ve mutlak olmak üzere iki türü vardır.
11.
12.
13. VII-GABİN Borçlar Kanunumuzun 21. maddesine göre, bir sözleşmede edimler arasında açık bir oransızlık bulunduğu takdirde, eğer bu açık oransızlık (gabin) zarara uğrayanın darda kalmasından veya düşüncesizliğinden yahut tecrübesizliğinden yararlanmak sureti ile meydana getirilmiş ise zarara uyrayan bir yıl içinde sözleşmeyi feshettiğini açıklyarak verdiği şeyi geri alabilir.
14. VIII-TEMSİL Temsil, bir hukuki muamelenin bir kimsenin nam hesabına bir başkası tarafından yapılmasıdır. Temsil ilişkisinde üç kişi vardır. Bunlardan birincisi bir hukuki muameleyi başkası nam ve hesabına yapan kimsedir ki, buna mümessil (temsilci) denir.İkincisi, kendi nam ve hesabına bir hukuki muamele yapılan kimsedir ki, buna temsil olunan adını veririz. Üçüncüsü ise mümessil ile o hukuki muameleyi yapan kimsdir ki, bu kimesye de üçüncü şahıs denir. Temsilin çeşitli türleri vardır. Vasıtalı (dolayısıyla)-vastasız (doğrudan) ve yetkili-yetksiz olmak üzere iki ayrımlara tabi tutulur.
15. IX-HAKSIZ FİİLLERDEN DOĞAN BORÇLAR Haksız fiil, hukuk düzeninin uygun bulmadığı zarar verici fiilerdir. Haksız fiil aynı zamanda akit dışı sorumluluğu da ifade eder. Haksız fiil sorumluluğu aynı zamanda kusura dayanan sorumlulukta denir. Şartları;Hukuka aykırılık, Kusur, Zarar ve İlliyet Bağı'dır. Bu borç ilişkisinden doğan edim, tazminattır. Tazminatın miktar ve şeklini hakim tayin eder. Hakim, mağdurun zarara razı olduğu veya zararın doğmasında mağdurunda kusurlu bulunduğu hallerde tazminat miktarını indirebileceği gibi tamamen de kaldırabilir.
16. X-SEBEPSİZ ZENGİNLEŞMEDEN DOĞAN BORÇLAR Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin malvarlığı aleyine çoğalması demektir. Şartları; Zenginleşme, fakirleşme, illiyet bağı, haklı bir sebebin bulunmamsıdır. Sebepsiz zenginleşmeden doğan borç, geri verme (iade) borcudur. Geriverme borcunun kapsamı sebepsiz z enginleşen kimsenin iyiniyeli olup olmamasına göre değişir. İyiniyetli kimse elinde kalanı verir. Kötüniyetli tamamını geri vermekle mükelleftir. Sebepsiz zenginleşmede, geriverme fakirleşen tarafın zenginleşen aleyhine açacağı bir dava ile sağlanır.Bir ve on yıllık zamanaşımına tabidir.
17. XI-BORÇLARIN HÜKÜMLERİ BORCUN İFASI İfa, borç ilişkisinin konusu olan edimin borçlu tarafından alacaklıya karşı yerine getirilmesi ve böylece borç ilişkisinin sona erdirilmesidir. İfa, her borç ilişkisinin gayesidir. İfanın konusu borcun konusu ile aynı olmalıdır.Borçlu, borç ilişkisinden doğan edim ne ise aynen onu ifa etmelidir. İfa yeri,borcun ifa edilmesi gereken yerdir.İfa yerinin neresi olduğu tesbit etmek birçok bakımdan önemlidir.
18.
19.
20.
21.
22.
23.
24.
25.
26.
27.
28.
29.
30.
31.
32. SERTİFİKA PROĞRAMI İÇİN ÖNERİLEN KAYNAK KİTAP Borçlar Hukuku /Turgut Akıntürk / Basım Yılı : 2010 30/12/11