7. DÜNYANIN İLK ANITSAL YAPISI
Göbekli Tepe, MÖ10.000 (ÇÇN)
Mezopotamya’daki ilk şehirlerden 5.000 yıl,
milyonlarca turistin ziyaret ettiği İngiltere’deki ünlü
Stonehenge’den 7.000 yıl,
Mısır Piramitleri’nden 7.500 yıl,
Malta Adası’nda bulunan tapınaklardan da 6.500
yıl daha eskidir.
Dünyanın bilinen en eski ve en büyük tapınak
yerleşkesi Şanlıurfaya’ya 18 km uzaklıktadır.
10. MIKNATIS KAPTAN ÖNCE GELİR
Mumford, Lewis, 1961, Tarih Boyunca Kent: Kökenleri, Geçirdiği Dönüşümler ve Geleceği
İnsanlar, kentleri kurmadan önce pratik ihtiyaçları için
gittikleri yerlerden biri de kutsal mekânlar olmuştur.
Mıknatıs, kaptan önce gelir.
Dinsel içgüdü bir çekim merkezi olmuştur. Din, kent
sakini olmayanları karşılıklı ilişkiye geçmeleri için
kendine çekmesi ve manevi bir uyarıcı rol üstlenmede
ticaretten aşağı kalmaması, kentin temel kriteri olma
vasfını kazanmıştır
11. Önce tapınak geldi, şehir sonradan
geldi”(K.Schmidt).
“Göbekli Tepe, tarımın insanları yerleşim birimleri kurmaya
ve sanat ile dini geliştirmeye ittiği tezini çürütüyor.”
İnsanlık tarihi, insanoğlunun avcı ve toplayıcı toplumdan
yerleşik topluma geçmesi ile başlar. Şanlıurfa’da özellikle
Harran Ovası’nı 30-40 kilometrelik mesafelerle bir hilal şeklinde
çevreleyen tepelerde bulunan 80 dönümlük alana sahip olan
ören yeri Göbekli Tepe, Karahan Tepe, Sefer Tepe, Hamzan
Tepe ve Balıklıgöl çevresi Neolitik Dönem’in en önemli
yerleşimleridir.
Buluntular bu bölgede yaşayan insanların ibadetlerini Göbekli
Tepe’ye gidip yaptıklarını gösteriyor.
12. Bölgenin yerleşim alanı olarak algılanması doğru
değildir. Göbekli Tepe, M.Ö. 10.000 yani günümüzden
12.000 yıl öncesine tarihlenen Çanak Çömleksiz
Neolitik Dönem’e ait bir inanç merkezidir.
Yapılan arkeolojik araştırmalar göstermiştir ki; Göbekli
Tepe Neolitik Tapınak Alanı, dönem insanlarının
belirli zamanlarda bir araya gelerek ibadet ettikleri bir
yerdir.
13. Arkeolojik bir mevkii olarak ilk kez 1963 yılında, Türk ve
Amerikan bilim adamlarının yaptığı bir yüzey araştırması
sırasında tespit edilmiştir.(İstanbul ve Chicago
üniversitelerinin işbirliği ile hazırlanan “Güneydoğu Anadolu
Bölgesi Araştırma Projesi” çerçevesinde gerçekleştirilen yüzey
araştırmalarında)
Bu çalışmayla ilgili sonuçlar, Peter Benedict tarafından 1980
yılında yayımlanmıştır.300m. çapında ve 15m. yüksekliğindeki
Neolitik Dönem´in ilk evrelerine ait Göbekli Tepe’nin topografik
özelliklerinden ve yer seçiminden dolayı, ilk fark edildiğinde
şimdiki önemi anlaşılamamış olup, tepenin her yerinde
rastlanan kireçtaşı blokları nedeniyle buranın bir mezarlık
olduğu kanısına varılmıştır.
14. Göbekli Tepe, ilk kez 1983 yılında tarlasını
karasabanla sürerken bulduğu oymalı taşı müzeye
götüren bir çiftçi sayesinde fark edilmiştir.
1995-2006 yılları arasında Şanlıurfa Müze Müdürlüğü
başkanlığında, Alman Arkeoloji Enstitüsü’nden Prof.
Dr. Harald Hauptmann ve daha sonra Dr. Klaus
Schmidt ve ekibinin katılımıyla kesintisiz kazı
çalışmaları gerçekleştirilmiştir. 2007 yılından itibaren
Dr. Klaus Schmidt başkanlığında Bakanlar Kurulu
Kararlı Kazı statüsüne geçmiştir.
15. Göbekli Tepe’de yaklaşık 5 bin metrekarelik alanda
yapılan jeomanyetik ve georadar taramalarda çapları 8
ile 30 metreye varan daire biçimli 20 adet tapınma
amaçlı kullanılan alan tespit edilmiş, bunlardan
ancak 6 yapı katı bugüne kadar ortaya
çıkarılabilmiştir.
Özellikle D tapınağı çok iyi koruna
gelmiştir.Mükemmel korunmalarının sebebi o
dönemde toprakla örtülmesi.
Bu bölgenin ikliminden dolayı tarıma geçmeden
yerleşik hayata geçiş var.
16. Göbekli Tepe doğal bir tepe değildir.
Dümdüz kireçtaşı platosunda yükselen
insan eliyle yapılmış devasa bir tepedir
Bu tepe üzerinde tek başına duran yalnız,
zamana tanıklık etmiş yaşlı bir karadut
ağacı vardır. Bu karadut ağacını yöre
halkı Dilek Ağacı olarak adlandırır.
Onlar için bu tepe bir ziyaret, bir hac
bölgesi gibidir. Bu ağacı yöre halkı ziyaret
edip dallarına dileklerini söyleyip kumaş
parçaları asarlar.
Ayrıca burada isimsiz mezarlar
bulunmaktadır.Taş mezarlar nedeniyle bu
tepeye yöre halkı tarafından “Ziyaret” adı
verilmiştir.
17. Duvar boyunca sekiler var. Bunlar törenleri izlemek için
olabilir.Sıvı (kan,su, içki bilinmiyor ) tören yapılıyor.
Sanat diyebileceğimiz, uslubu bilen birileri var.
Taşların kesilip geldiği yer yaklaşık 2 km.
21. 3 FARKLI FORMDA TAPINAK VAR.
C TAPINAĞI SPİRAL; DTAPINAĞI ELİPS
TEK ORTAK ÖZELLİK MERKEZDE BULUNAN İKİZ T
ler.
22. Cilalı Taş Devrinde yaşamış insanların, yabani sığır, akrep, tilki, yılan, aslan,
yaban eşeği, yaban ördeği ve yabani bitki kabartmalarını incelediğimizde
hayvanlarını evcilleştiremedikleri sonucuna ulaştık (K.Schmidt).
Göbekli Tepe’nin en ilginç bulguları genelde üzeri hayvan betimleriyle
süslenmiş “T” biçimli anıtsal dikilitaşlardan oluşan yapı kompleksleridir.
Ortadaki bir çift karşılıklı dikilitaşın çevresindeki dikilitaşlar yuvarlak ya da
oval biçimli kapalı mekânlar oluşturmaktadır. “T” ve “ters L” biçimli
dikilitaşların insanları simgelediği düşünülmektedir.
. Bazı örneklerde kabartma olarak yapılmış kol ve ellerden dolayı,
dikilitaşların stilize edilmiş insan figürleri olduğu, aşırı şematik ve kübik
formda gösterilen gövdeleri ile yaşayanları değil de başka bir boyutun
varlıklarını temsil ettikleri öngörülmektedir
26. 1. Göbekli Tepe “C” Yapısı’nın genel planı; 2= Yapının rekonstrüksiyonundan görünüm: a= Dromos; b=
Çevre koruma duvarı; c= Dış koridor; d= “T” biçimli taşların ikinci dış koridor dayanma duvarları; e= Tepe
eğimleri, orta mekanı çevreleyen duvarlara dayalı “T” formlu dikili taşlara uyumlu dikili taşlar; f= Büyük
olasılıkla, orta mekana kadar uzanan hatıllarla üstü örtülü olabilecek ikinci koridor; g= Orta mekanı
çevreleyen iç duvar; h= İç duvara dayalı, eğimleri “f” koridorunun dış duvar dikili taşların uyumlu“T” biçimli
dikili taşlar; ı= Üstü kubbe benzeri bir örtüye sahip olabilecek orta mekan; j= Hatıllara dayalı kubbeyi taşımış
olabilecek, büyük boyutlardaki merkezi dikili taşlar; 3= “C” Yapısı’nın doğudan ve yaklaşık 45º’lik açıdan
bakıştaki görünümü; 4= Aynı yapının toprak seviyesinden ve güneydoğudan görünümü; 5= Yine toprak
seviyesinden ve batı yönünden görünümü; 6= “C” Yapısı’nın güneydoğudan, yaklaşık 25º’lik açıdan bakıştaki
görünüm (Çiz. Yenal Atalay).7
27. Göbekli Tepe’de ortaya çıkarılan ilginç buluntular
arasında çöl varanı, sürüngen kabartmaları, ağzı açık
ve dişleri korkunç bir şekilde betimlenen kurt kafaları,
yaban domuzları, turna, boğa, yaban ördeği, leylek,
tilki, yılan, akrep, yabani koyun, aslan, örümcek ve
kafası olmayan insan kabartması, abartılı olarak
tasvir edilmiş erkek heykelleri vb. yer almaktadır.
28. Stilize edilmiş insanları tasvir eden ‘T’ biçimindeki
sütunların ağırlıkları 40 ila 60 ton arasında değişiyor.
İlkel el aletlerinden başka bir aletin olmadığı bu
dönemde sütunların nasıl taşındığı ve dikildiği
arkeologlar tarafından henüz çözülemedi.
İnsanlığın avcı toplayıcı döneminde yerleşim ve tarım
kavramlarından çok uzak olduğu 12.000 yıl
öncesinde bu yapıların nasıl tasarlandığı sorusu da
henüz cevaplanmadı. Belki tüm bu sorular cevap
bulduğunda insanlık tarihi yeniden yazılacak.
33. Michelonga’nın Musa
Heykeli;ItalyaSan Pietro in Vincoli
Kilisesinde .
Neden boynuz var
kafasında ?Altın buzağı,
Harun peygamber, 10
emir, Hz. Musa.
İbranice’de KEREN
kelimes boynuz
anlamındadır.Parlamak
ışıldamak olan
KORAN’dan geliyor.
37. Neden “Tapınak”
Deniliyor?
Buluntulara göre, Taş Devri’nde yaşayan avcı ve
toplayıcı insanlar hayatta kalmanın, günlük
gereksinimlerini gidermenin yanı sıra doğayı
anlamaya çalışma, doğaüstü güçlerin ya da
tanrının/tanrıların varlığına inanma, dinsel törenler
için düzenli aralıklarla bir araya gelme eylemlerini
gerçekleştirdiklerini göstermektedir.
Bu dinsel törenlerde hep birlikte inançlarını
simgeleyen hayvan ve insan kabartmalarıyla süslü
tapınaklar, dev boyutlu dikilitaşlar inşa etmişler.
38. Göbekli Tepe
Hakkında Kim Ne Dedi?
“Medeniyetten ve her şeyden önce Göbekli Tepe vardı.”
İngiliz Daily Mail gazetesi
“Dinin doğuşu” National Geographic
“Göbekli Tepe, tarihin gelmiş geçmiş en büyük arkeolojik
keşfi!” Witwatersrand Üniversitesi’nden David Lewis Williams
“Burası insan aklının anlamakta zorlanacağı kadar
olağanüstü” Reading Üniversitesi’nden Steve Mithen
“Burası çok ayrıntılı, kompleks ve tarım öncesi döneme ait.
Sadece bu bile burayı çok uzun zamandır yapılan en önemli
arkeolojik buluş haline getirmeye yeter!”
Stanford Üniversitesi’nden Ian Hodder
39. Göbekli Tepe’nin
Bilinmeyen Sırları
Günümüze bu denli mükemmel olarak korunmuş şekilde kalması da yapılış
yılından yaklaşık bin yıl sonra onlarca ton toprak ve çakmaktaşı ile
tamamıyla gömüldüğü bilinen Göbekli Tepe’nin niye gömüldüğü de cevabı
bilinmeyen gerçekler listesinde yer alıyor.
Stilize edilmiş insanları tasvir eden “T” biçimindeki sütunların ağırlıkları
40 ile 60 ton arasında değişiyor. İlkel el aletlerinden başka bir aletin
olmadığı bu dönemde sütunların nasıl taşındığı ve dikildiği arkeologlar
tarafından henüz çözülemedi.
İnsanlığın avcı toplayıcı döneminde yerleşim ve tarım kavramlarından çok
uzak olduğu 12.000 yıl öncesinde bu yapıların nasıl tasarlandığı sorusu da
henüz cevaplanmadı. Belki tüm bu sorular cevap bulduğunda insanlık tarihi
yeniden yazılacak.
Yazı ve tarıma geçilmeden böyle bir tapınağın ortaya çıkışı şaşırtıcı.
40. Göbekli Tepe’deki tapınakları tasarlayanlar ve
inşa edenlerin kim oldukları hala kesin olarak
bilinmiyor.
Halen birçok sır saklayan dev anıtların
bulunduğu antik yapı, Büyük Köpek
Takımyıldızı’nın Güneş’in ardından gökteki en
parlak yıldızı Sirius’a tapınmak için mi inşa
edildi?
41. Milano’nun Polytechnic Üniversitesi’nden arkeo-
astronom Giulio Magli, tıpkı İngiltere’deki Stonehenge
gibi, Göbekli Tepe’nin gök cisimlerinin hareketlerini
takip etmek ve onlara tapınmak için yapıldığını iddia
etti.
Ancak, Alman Arkeoloji Enstitüsü üyesi Jens Notroff,
“Göbekli Tepe’deki anıtların bir çatısı olup olmadığını
hala tartışıyoruz. Eğer zamanında bir çatı varsa, bu
yıldızların gözlemlenmesini zorlaştıracaktı” dedi.
42. Göbekli Tepe Piramitler Gibi Olacak!” İngiliz The Guardian
Gazetesi 21.12.2012
“Adem ve Havva Cennet’ten atıldıktan sonra Göbekli
Tepe’de buluştu.” İngiliz yazar David Rohl, ‘Efsane/Legend’ adlı
eserinde
“Şanlıurfa Neolitik Çağ’ın inanç ve hac merkezi”
Kazı İkinci Başkanı Yrd. Doç. Dr. Cihat Kürkçüoğlu,
“Göbekli Tepe’de muhteşem anıtsal bir mimariyle
karşılaştık.”“Önce tapınak geldi, şehir sonradan geldi.”
Prof. Dr. Klaus Schmidt
43. SORULARLA GÖBEKLİTEPE
Göbeklitepe Ne Zaman Kazılmaya Başlandı:1995;
Alman Ark.Enst ve Şanlıurfa Müzesi tarafından.
Hangi Döneme Tarihlenir?ÇÇN Döneme yani MÖ
10.000.9.000
Göbeklitepe’yi ortaya çıkaran Alman Arkeolog?Klaus
Scmidt’tir.Ondan önce biliniyor fakat
tanımlanmamıştı.
Göbeklitepe’yi Çayönü ve Nevaliçori’den ayıran
özellik nedir?Diğerleri yerleşim yeri iken Göbeklitepe
Tapınak(Taş Devri Tapınağı)
44. Göbeklitepe’deki muazzam eserler nasıl inşa edildi?
Bölgede çakmaktaşı bolca var.Çakmaktaşı ile
kireçtaşını yontmak kolaydır.
Tapınağın çatısı var mı?YOK,Açık hava tapınağı.
T Biçimi neyi simgeliyor ? insanı simgeliyor.Çünkü
bazılarında kol ve parmak tasvirleri var.
T Biçimli taşlar ne anlatıyor?Çoğunda tekil hayvan
figürleri var.Kendileri hakkında bilgi veriyorlar.Lisan ve
fonetik ile değil semboller ile.
45. D Tapınağında kaç tane stilize edilmiş T var? 12
Neden Turna sembolü?Turna tek eşli.Alevilerde turna
semahı var.
Göbeklitepedeki 12 T Sonraki yıllarda ortaya çıkan 12
ile ilgisi olabilir mi?
12 imam, 12 havari, 12 hayvanlı takvim, saatte 12
rakamı,Hititlerin 12 tanrısı var. Musevilerin 12 kavmi
var.
46. Göbeklitepe neden yılan motifi fazla?Musa
Peyg.asası (Şuara(43-45).Yılan değişim,
sonsuzluk, çöreklenmiş olan bilincin
uyanışını sembolize ediyor.Omurga yılana
benzetilir.