VERGİLEMENİN SINIRLARI VE ANAYASAL KURAL ÖNERİLERİ
ANAYASAL POLİTİK İKTİSADIN TARİHSEL VE FELSEFİ TEMELLERİ
1. ANAYASAL POLİTİK İKTİSADIN
TARİHSEL VE FELSEFİ TEMELLERİ
Prof.Dr. Coşkun Can Aktan
Bu sunum şu kaynaktan yararlanarak hazırlanmıştır:
Coşkun Can Aktan, Kamu Tercihi İktisadı, Ankara: Seçkin Yayınları, 2017
Sunumu Hazırlayan: Seda Manici
2. “Herhangi bir devlet
sistemini anayasa ile
sınırlarken ve kontrol
ederken her insan
hilekar olarak
varsayılmalı ve eylem ve
davranışlarında özel
çıkarından başka bir
amacının olmayacağı
düşünülmelidir.”
David Hume
3. “Anayasal Devlet
İlkesi, siyasal gücü
elinde bulunduran
kimselerin bu
güçlerini kötüye
kullanabileceklerini
n varsayılmasını
şart koşar.”
John Stuart Mill
5. “Bütün insanlarda bir
tehlike mevcuttur.
Özgür bir devlet için
tek kural şu olmalıdır:
Güce sahip olan
herkes halkın
özgürlüğü için bir
tehlikedir.”
John Adams
6. ANAYASAL POLİTİK İKTİSAT
DİSİPLİNİ İÇERİSİNDE
MODERN ANAYASALCILIĞIN
İLK ÖNCÜLERİ
JOHN
LOCKE
DAVİD
HUME
ADAM
SMİTH
ADAM FERGUSON
FRANCİS HUTCHESON
TOCQUEVİLLE
VOLTAİRE
DENİS DİDEROT
MONTESQİEU
JOHN ADAMS
BENJAMİN FRANKLİN
ALEXANDER
HAMİLTON
JAMES
MADİSON
THOMAS JEFFERSON
SAMUEL
JOHNSON
7. Amerikan aydınlanmasının ve
Amerikan devrimin belki de en
önemli kurucu liderlerinden birisi
olan Madison, siyasal gücün
sınırlandırılmasının mantığını şu
etkileyici sözlerle açıklamıştır:
“Devlet insan tabiatının bütün
özellikleri ile yansımasından başka
bir şey değil midir? Eğer, insanlar
melek olsalardı, o zaman devlete
gerek olmazdı. Eğer melekler
insanları yönetselerdi, o zaman da
devleti kontrol etmeye ve
sınırlamalar getirmeye gerek
olmazdı.”
8. Madison diyor ki, “eğer,
insanlar melek olsalardı, o
zaman devlete gerek olmazdı.
Eğer melekler insanları
yönetselerdi, o zaman da devleti
kontrol etmeye ve sınırlamalar
getirmeye gerek olmazdı.”
Gerçek şu ki yeryüzünde insanlar
melek değildir ve meleklerin
mevcut olmadığı bir yeryüzünde
devleti meleklerin yönetmesi
diye bir şey sözkonusu olamaz.
9. “Bazen insanın kendisini
yönetmesine güvenilmemesi
gerektiği söylenir. O zaman
insanın başkalarını
yönetmesine güvenilebilir mi?
Veya insanı yönetmesi için
krallar kılığına bürünmüş
melekler bulabilir miyiz?
Bırakalım bunun cevabını
tarih versin.”
Thomas Jefferson
10. Yeryüzünde yaşayan biz insanlar bizleri yönetmesi için melekler
bulamayacağımızı bilmeliyiz
Bizi yönetme görevini devredeceğimiz varlıkların sadece “insan” olacağını
bilmeli ve insanların kendi çıkarlarına yönelik eylem ve davranışlarının
olabileceğini bir varsayım olarak kabul etmeliyiz.
Yönetme görevini devredeceğimiz kişilere sonsuz yetkiler devretmemeliyiz.
Seçilmişlerin güç ve yetkilerini mutlaka ama mutlaka sınırlamalıyız.
Anayasal politik iktisat felsefesinin özü bu kadar basittir.
11.
12.
13. Smith’e göre özel çıkarın peşinde koşan birey, hiç
farkında olmadan bir “görünmez el” yardımıyla
toplumun da çıkarına da hizmet etmiş olur.
Adam Smith’in özel çıkarlarını maksimize etme
eğilimde olan insan tipine iktisat biliminde “homo
economicus” olarak adlandırılır.
Homo economicus, rasyonel bir bireydir, karar ve
tercihlerinde faydayı maksimize etmeye,
maliyetleri ise minimize etmeye çalışır.
Eğer Smith’in homo economicus varsayımı kabul
edilirse ekonomik hayatta üreticiler ve tüketiciler hep
kendi özel çıkarlarına yönelik rasyonel karar ve
tercihleri benimserler.
14. • ÖZETLEYECEK OLURSAK
• Anayasal iktisat felsefesi bize iyi bir siyasal yönetim
oluşturmak için gücün ve yetkinin sınırlandırılmasını
önermektedir.
• Eğer toplumda yaşayan bireyler olarak bizleri yönetecek
insanlara yönetme hakkı ve yetkisini devrediyor isek
o takdirde o yetki devrettiğimiz insanların güç ve yetkilerini
bize zarar verecek şekilde kullanmalarını engelleyecek
ya da önleyecek tedbirleri başında almamız gerekir.
15. FORMELANAYASAL KURALLAR VE İNFORMEL KURALLAR
Geçmişteki davranışlarımız, karar ve tercihlerimiz zaman içinde
“informel kurallar” olarak oluşur ve kurumsallaşır. İnformel kurallar
dışında “formel kurallar” da sosyal düzenin inşasında önem taşır. Formel
kurallar, insanların bilinçli çabaları sonucu oluşturulmuştur. Anayasalar,
kanunlar, tüzük ve yönetmelikler vs. formel kurallara örnek teşkil eder.
Formel kurallar bütünü ise “hukuk” olarak adlandırılır.
İNFORMAL KURALLAR
Geleneksel