1. Genel Galvanizciler Derneği42
Genel Galvanizciler Derneği 2016 - İSTANBUL
makale
Sıcak daldırma galvaniz
sektörü ekonomik krizlerde
ne yapmalı?
Bünyamin Halaç
Pazarlama Koordinatörü
Marmara Siegener Galvaniz A.Ş.
bhalac@galvaniz.com
Ülkemiz son aylarda pek çok farklı etkenden
dolayı son yılların en önemli kriz dönemlerinden
birini yaşıyor. Biz de, sıcak daldırma galvaniz
sektörü olarak bu tip dönemlerde ‘ne yapmalıyız’a
bir bakalım hep birlikte...
Öncelikle kısa bir durum tespiti yapmak tüm
sektör için faydalı olacaktır. Tüm bu yaşananlara
global anlamda bakacak olursak, bazı belirli
bölgelerdeki büyüme oranları şu şekilde
gerçekleşmiş;
Dünyanın 2. büyük ekonomisi olan Çin, son 25
yılın en düşük hızlı büyümesini yaşıyor. Uluslararası
Para Fonu IMF, Çin’in Şangay kentinde yapılacak
olan G20 bakanlar toplantısı öncesi ‘’Küresel
Beklentiler ve Politika Zorlukları’’ başlıklı bir rapor
yayımladı.
İncelendiği zaman kötümser bir dilin fazkası ile
hakim olduğu bu raporda, küresel ekonominin
daha da zayıfladığının ve ters şoklar karşısında
fazlası ile kırılgan durumda olduğunun uyarısında
bulunuldu. Bunun yanı sıra IMF, gelişmekte olan
ekonomilerde finansal şartların daraldığına da
vurgu yaptı.
Çelikteki arz düşüşü hangi alanlara zarar
verecek
Yaşanan tüm bu zayıflama durumunun, giderek
artan finansal türbülanslar ve var olan varlık
fiyatlarındaki düşüş ile bağlantılı olduğunun
belirtildiği ‘’Küresel Beklentiler ve Politika Zorlukları’’
raporunda, Çin ekonomisindeki yavaşlamanın,
küresel büyümeye yönelik endişeleri artırdığına da
dikkat çekildi.
Çin Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu
Başkanı Şu Şaoşi, başkent Pekin’de düzenlediği
basın toplantısında, geçtiğimiz yıl ürettikleri kömür
miktarını 250 milyon ton, çelik miktarını ise 45
milyon ton azalttıklarını söyledi. Özellikle çelikteki
bu arz düşüşü talep ile bağlantılıdır. Bu açıklama
da global anlamda bakıldığında, makina-techizat
ve çelik imalat işlerinde bir daralmanın işareti
sayılabilir.
ABD’de ise biraz daha bir iyimser bir hava var.
Özellikle 2016’nın 3. çeyreğinde büyüme oranında
ciddi bir ivmelenme görülüyor. Fakat inşaat
sektöründe yaşanan daralmalar halen devam
ediyor. Büyüme ise daha çok teknoloji ve savunma
sanayisinde gözlemleniyor. Bu durumun global
etkide, özellikle de ülkemize olumlu yansımasını
bekleyemeyiz.
Trump’ın ABD’ye başkan seçilmesi bizi nasıl
etkileyecek?
Belki Trump’ın başkan seçilmesiyle alt yapı–üst
yapı, ulaşım ve inşaat sektöründe bir kımıldanma
hissedilebilir. Bu takip edilebilir ABD’de. Trump’ın
başkan olması ile birlikte nelerle karşılaşacağız,
açıkçası ülkemiz açısından bakıldığında bu durum
çok net değil.
ABD Başkanı Trump’ın global ekonomiye bakış
açısından dolayı bir birliktelik hissedilebilir. Fakat
siyasi açıdan bakıldığında, özellikle Trump’ın
dini ayırım politikaları, Orta Doğu’ya bakış açısı
yönünden ülkemiz ile olan fikir ayrılığı çok net
Ekonomik kriz ve sıcak daldırma galvanizleme sektörü
2. General Galvanizers Association
General Galvanizers Association 2016 - ISTANBUL
43
IMF’nin ‘’Küresel Beklentiler ve Politika
Zorlukları’’ raporunda kötümser bir dilin
fazkasıyla hakim olduğu söylenebilir.
Küresel ekonominin daha da zayıfladığı
belirtilerek, uyarılarda bulunuldu.
makale
görülmektedir. Tüm bu durumların ne tür sonuç
ya da sonuçlar doğuracağını gelecekte hep birlikte
göreceğiz.
Euro bölgesine baktığımızda ise; ülke olarak
sahip olduğumuz lojistik avantajımız ve ekonomik
entegrasyon ya da ülkemizdeki Avrupalı
yatırımcıların varlığı gibi konular, ekonomi
durağan gidiyor olsa da günümüzde en etkileşimli
olduğumuz bölgenin Euro bölgesi olduğunu
göstermektedir.
Özellikle Avrupa Birliği’nin (AB) son yıllarda
sıkıntılı olsa da varlığı, kuralları ve düşe kalka da olsa
sürdürdüğümüz müzakereler aslında her iki tarafın
da birbirine olan ihtiyacının kanıtı niteliğindedir.
İşte bu sebeple, devam eden süreçteki
müzakerelerin sağlıklı yürümesi her iki taraf için de
faydalı olacaktır. Umarız ki, verilen siyasi kararlar
ve diğer önemli etmenler bu ilişkileri çok daha
geriye götürmez. Çünkü eğer böyle bir geriye
gidiş durumu yaşanırsa, ülkemiz için ABD ve Çin’in
ekonomimize verdiği zarardan çok daha fazlasını
vermiş olacaktır.
Peki, tüm bu bölgelerdeki gelişmeler ülkemize
nasıl yansıyor?
Pek olumlu yansıdığı söylenemez tabii ki...
Türkiye ekonomisi, yedi sene sonra daraldı.
2016’nın üçüncü çeyreğinde yüzde 1.8 negatif
büyüme mevcut.
Gayrisafi yurtiçi hasılayı oluşturan faaliyetler
incelendiğinde ise; tarım sektörünün toplam
katma değeri, 2016 yılının üçüncü çeyreğinde bir
önceki yılın aynı çeyreğine göre %7,7 azaldı. Sanayi
sektörünün toplam katma değeri %1,4 azaldı,
inşaat sektörünün toplam katma değeri %1,4 arttı
ve hizmetler sektörünün toplam katma değeri,%8,4
azaldı.
Sıcak daldırma galvaniz sektörünün durumu
nasıl?
İnşaat ve imalat sektörüne bakıldığında ise, yılın
son çeyreği için beklentiler, düşüş olması yönünde
görülüyor. Biz de, kendi sektörümüz adına (SDG)
bunu fazlası ile hissediyoruz zaten. 2016 yılı sonu
itibari ile geleneksel yapıdan dolayı (Hak ediş
ve ödeneklerin bitirilmesi... vs.) sektörümüzde
göreceli olarak, önceki aylara göre bir yoğunluk
yaşandı.
Ancak tüm duruma Ocak ayı itibari ile bakıldığında
ciddi bir yavaşlama olduğu görülmektedir. SDG
piyasasından edindiğim izlenimlere göre ise,
tahminen toplamda fason galvaniz volümü %30-
40 arasında düşüş gösterdi. Bu dönemde özellikle
2016 yılının ikinci yarısından sonra inanılmaz
bir artış trendine giren LME Çinko fiyatları ve
neredeyse eş zamanlı ve anormal oranda artan TL/
USD kuru, TL ile satış yapan biz galvanizcileri çok
zor durumlara düşürdü.
Peki ne yapmalıyız?
Yaşamakta olduğumuz bu tip dönemlerde
öncelikle yukarıda bahsettiğimiz tüm global
gelişmeleri her zaman çok yakından takip etmek
gerekmektedir. ‘Dünyanın bir ucunda bir kelebeğin
kanat çırpması diğer ucunda kasırgalara sebep
olabilir’ örneği ile anlatılan Kelebek Etkisi, bizim
sektör için de geçerlidir. Çin’deki çelik üretim
azalması ya da Avustralya’da çinko üreten
tesisin kapasite düşürmesi direkt olarak bizi de
etkilemektedir.
Öncelikle bu tip ekonomik indikatörleri her
zaman çok yakından takip etmeliyiz. Özellikle de
3. makale
geleceğe yönelik yatırım yapma ya da kapasite
arttırma planlarımızı buna göre şekillendirmem,z
gerekmektedir.
İkinci ve bir diğer önemli konu ise, sahip
olduğumuz tesislerimizin kapasitelerini bahsedilen
gelişmelere göre organize edip verimliliğini
yükseltebiliriz. Bunu yapabilmek ise kesinlikle
sağlıklı bir kalite yönetim sistemi ile mümkün
olacaktır.
Dünyada ya da ülkemizde yaşanan krizlerden
en az etkilenen şirketler her zaman, yönetim
sistemleri son derece sağlam ve kontrol altında
olan şirketlerdir. Çünkü KYS kurulu ve oturmuş
bir şirket ‘bütçe’ ile yönetilir. Bütçeyi kıvrak ve hızlı
kararlar ile revize ederek gücünüzü arttırmanız
mümkündür.
‘Neyi nereden kısarsak ne kazanırız’ sorusunun
cevabını bütçe takip tablosundan görmemiz
mümkündür. Yapılabilecek bu revizyonların
başında ‘ekonomik tedbirler ve tasarruf önlemleri’
gelmektedir. Bazı sektörlerin yapmaya çalıştığı
gibi, var olan satış fiyatına yüklenme stratejisi
hiçbir şirkete kâr getirmemektedir. Ve tabii ki
yanlış izlenecek bir yol olacaktır. Ve ne yazık
ki bu durum, kâr ettirmenin aksine müşteri de
kaybettirebilmektedir.
Fakat bahsettiğimiz bu durumun daha da
fenası, ‘Neye mâl ettiğini bilmeden’ piyasa ya da
rakiplere bakarak, onlara göre fiyat vermektir. Bu
da maalesef, hiçbir maliyet analizine dayanmadan
‘O ne veriyorsa ben de şunu veriyorum’ ya da
‘Şu kadar düşüğüne yaparım’ yaklaşımını ortaya
çıkarmaktadır. Peki, bunu yapmak kime yarıyor?
Tabii ki satış yaptığımız müşteriye...
Özetle, sağlıklı maliyet analizi yapmadan
kesinlikle bir teklif vermemeliyiz. Tabii ki analiz
yapıldıktan sonra yine de isteyen istediği fiyatı
verebilir. Ama en azından ne kazandığını ya da ne
kaybettiğini bilmesi gerekmektedir.
Yaşadığımız tüm bu süreçte değinilmesi gereken
bir diğer önemli konu ise, ‘ürün bazında çinko
sarfiyatlarını düşürmek’. Bunun içinde bizim
prosesimiz basitmiş gibi görünse de aslında pek
çok müdahele ile bu oranları aşağıya çekmek
mümkündür.
“Galvanizleme tasarım aşamasında
başlamaktadır, askılandığı anda ise bitmektedir.”
Doğru askılama yapılarak dahi inanılmaz bir çinko
tasarrufu sağlanabilmektedir. İşte bu sebeple,
üzerinde çalışacağımız, yani galvanizleyeceğimiz
malzemenin –satın alan müşterinin malzeme
seçiminden kaynaklanan- kimyasal kompozisyon
uygunsuzluğunu tespit etmek ve önlemek son
derece önemlidir.
Bu arada, her sektörde olmayan ‘başa baş
noktası’ diye bir Demokles kılıcı var tepemizde.
Ancak bunu yönetirken de hatalar yapabiliyoruz.
Tonaj arttıracağız diye kurumsal veya sektörel etik
değerlerimizden taviz vermemeliyiz. Çok yüksek
tonaj, çok kâr demek değildir. Doğru maliyet
hesabı ve doğru fiyatlama ile düşük tonajlarda da
kâr edilebilmektedir.
Özetle;
Akıllı kurgulanmış bir vardiya sistemi, bireysel
performans artışları, sağlıklı bir kalite yönetim
sistemi, insani, etkili ve bire bir pazarlama
yöntemleri, mutlak müşteri memnuniyeti, krizden
en az zararla çıkmamızı sağlayacak anahtar
kelimelerdir.
Son söz yerine;
‘İyi bir karar bilgiye dayanır, rakamlara değil‘
Platon.
GAYRİSAFİ YURTİÇİ HASILA SONUÇLARI
III. ÇEYREK: TEMMUZ-EYLÜL 2016
ÇEYREK
GSYH
cari fiyatlarla
(Milyon TL)
GSYH
cari fiyatlarla
(Milyon Dolar)
GSYH
zincirlenmiş
hacim endeksi
(2009=100)
GSYH
değişim oranı
(%)
I 497,242 202,522 133,6 3,5
II 562,546 211,088 148,4 7,2
III 632,000 225,298 163,3 5,9
IV 645,743 222,560 166,1 7,4
I 559,270 189,828 139,6 4,5
II 627,501 216,344 155,1 4,5
III 655,400 221,572 160,3 -1,8
20152016