SlideShare ist ein Scribd-Unternehmen logo
1 von 10
Barış Manço Biyografisi 
(SLAYT 1) 
AİLESİ-ÇOCUKLUĞU 
(SLAYT 2) 
Konya ovasında yaşayan Mançozade adlı büyük bir aile, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u 
alması ile birlikte Rumeliye göç etmiş ve Selanik'e yerleşmiştir. 
Birinci Dünya Savaşına kadar Selanik'de yaşayan Mançozade ailesi, savaşın hayat koşullarını 
güçleştirmesi nedeniyle tekrar İstanbul'a göç etmiştir. Mançozade'lerden Mehmet Abdi bey 
İstanbul'da bir konağa yerleşmiş ve arkadaşının kızkardeşi olan Nimet hanımla evlenmiştir. 
Cumhuriyet devrimlerini yaşayan aile soyadı kanunu ile birlikte Mançozade olan aile adlarını 
değiştirerek Manço soyadını alırlar. Abdi bey ile Nimet hanımın oğlu Hakkı bey, Rikkat 
Uyanık ile evlenir. Hakkı bey ile Rikkat hanımın ikinci çocuğu olarak, ekmeğin karneyle 
dağıtıldığı ve ikinci dünya savaşının en kızgın oldugu zamanda dünyaya gelen Manço, 2 yıl 
önce dünyaya gelen abisinin "Savaş" ismini almasından sonra, ailesinin "artık dünyaya Barış 
gelsin" diye düşünmesinden dolayı barış adını almıştı. 
Türkiye'de Barış adını ilk alan kişinin kendisi olduğunu yıllar sonra TRT için hazırladığı '7 
den 77 ye' adlı programı aracılığıyla, öğrenecekti. 
Rikkat hanımla, Hakkı bey Barış 3 yaşındayken ayrılırlar. Babasının yanında büyüyen Barış 
Manço'nun çocukluğu Kadıköy'de geçmiştir. Bit salgınının ortalığı kırıp geçirdiği bir 
dönemde ilkokula başlayan Manço, gezginliğe bu dönemlerde başlar. Gezginliğinin ilk 
durakları okullardır. Zira bu dönemlerde birsürü okul değiştirmek zorunda kalıyordu. 
İlkokula Kadıköy Yeldeğirmeni Mustafa Kemal Paşa İlkokulunda başlayan Barış, 4. Sınıfı 
Ankara Maarif Koleji İlkokulu nda, 5.Sınıfıda yine Kadıköy Yeldeğirmeni Mustafa Kemal 
Paşa İlkokulunda okuyordu. İlkokulu Gazi Mustafa Kemal ilkokulunda tamamlayıp,daha 
sonra Galatasaray Lisesine devam etmiştir. 
Galatasaray Lisesi'nde okuyan abisi Savaş Manço'nun okuldaki lakabı 'Ayı' idi. Barış'ında 
Galatasaray Lisesi'ne gelmesinden sonra lakapları 'Büyük Ayı ve 'Küçük Ayı' olarak 
değişiyordu. 1957 yılı Şeker Bayramında çok sevdiği Babaannesi Nimet Hanım'ı yitirir. 
Manço, yıllar sonra bir şarkı yazacaktır onun adına (Gülpembe) çok beğeni kazanacak olan 
bu şarkı aynı zamanda dinleyenleri üzerinde büyük merak uyandıracaktır kim bu Gül Pembe? 
1962 yılına gelindiğinde Galatasaray Lisesinde 11. sınıfı geçemeyen Barış, bir an evvel 
Paris'e gidip, Güzel Sanatlar Akademisinde okuma istediğinden Özel Şişli Kolejine gider ve 
1963 yılında bu okuldan lise diplomasını alır.
G ENÇLİK-MÜZİK HAYATI 
(GEÇİŞ SLAYT 3) 
Müzikle daha küçük yaşlarında tanışmıştı. Annesinin bir ses sanatçısı olması, O'nun müziğe 
pek yabancılık çekmemesini sağladı. Aileden gelen yetenekle 2 yaşından itibaren şarkı 
söylemeye ve Ortaokul 2. sınıf öğrencisiyken de amatör olarak müzikle uğraşmaya 
başlamıştır. İlk olarak 14 yaşında sınıf arkadaşlarıyla birlikte Galatasaray Lisesinde 
Kafadarlar adlı grubu kurdu. Bugünün ünlü ekonomistlerinden "Asaf Savaş Akad" bu 
grubun saksofoncusuydu. İkinci grubu olan Haramiler'de yine Galatasaray Lisesindeki 
arkadaşlarıyla birlikte çalıştı. Haramiler'le birlikte dönemin popüler müziklerini yorumladı. 
1958 yılında ilk defa sahneye çıkıyordu. 1958 in Mart ayında yeğeni Aysel'in evlendiği 
akşam, Moda Düğün Salonunda Elvis Presley' den iki şarkı söyleyen (bunlardan biri 
'Jailhouse Rock'dı) Manço, o gün abisi Savaş Manço'ya belkide hayatındaki yapacağı en 
önemli şeyi söylüyordu: "Ben çocuklara şarkı söyleyeceğim". 
1959 yılının Nisan başında Galatasaray Lisesi konferans salonunda ilk resmi konserini 
vermiştir. 
1960'lı yıllarda Türkiye'de Hafif Batı Müziğinde Erol Büyükburç, Metin Ersoy fırtınası 
esiyordu. Barış'da aklına koymuştu bu müzik dünyasının içinde yer alacaktı. Henüz 14 
yaşında iken Galatasaray Lise'sindeki arkadaşlarıyla kurduğu grubu Kafadarlar'la "Barış 
Manço ve Kafadarları" ismiyle sahne alıyordu. Bu dönemlerde daha çok o sıralarda tutulan 
parçaları seslendiriyorlardı. Grup rock'n roll coverları yaparken, Barış Manço'da ilk bestesi 
Dream Girl'ü bu dönemlerde yapmış ve Ankara'da küçük bir müzik ödülünün de sahibi 
olmuştur.Bu kadro ile 3 tane 45'lik çıkaran Manço, Türkiye'den ayrılıp Belçika'da öğrenim 
hayatını sürdürmek isteyince grup dağıldı. Bu kadronun kaydettiği iki türkü Urfa'nın Etrafı 
Dumanlı Dağlar ve Kızılcıklar Oldu mu? yıllar sonra yayımlandırdı. 
1963 yılında Salyangoz yüklü bir kamyonun tercüman-şöför yardımcısı olarak İstanbul'dan 
Lion'a oradan da otostopla Paris'e giden Manço, burada Güzel Sanatlar Akademisinde 
okumak istiyordu. Daha sonraları maddi sıkıntılardan dolayı Belçika da yaşamakta olan abisi 
Savaş'ın yanında kalmak için Liege şehrine gider. 
Burada bazen Türk işçilerine tercümanlık yaparak, bazen garsonluk yaparak veya Türkiye den 
getirttikleri filmleri orada yaşamakta olan Türk işçilerine göstererek geçimlerini sağlarlar. 
Tüm aksiliklere rağmen müzikten uzaklaşmaz. Arada bir Paris'e giderek plak şirketleriyle 
görüşen Barış, ünlü fransız komedyen Henri Salvador'un şirketinden 1964 yılının 
sonbaharında 4 parçadan (Baby Sitter, Jenny Jenny, Quelle Peste ve Un Amour Que Toi) 
oluşan bir EP çıkarır.
1964 yılında Fransa'da 4 parçadan oluşan EP'yi çıkardığında, o zamanlar radyoda program 
yapan Engin Arman Paris'den gelen Plağın üstünde koskoca "Barısh Mancho" yazısına 
rağmen, plağı, "Fransa'da müzik yapan genç şarkıcı Bari Manso" olarak sunar. 
Programı dinlemekde olan Barış Manço nun annesi 'Rikkat Hanım' ayağında terliklerle 
evinden fırlar ve İstanbul radyosuna giderek, 'yaa, benim oğlumdan bahsediyorsunuz, onun 
adı Barış Manço'dur' der. 
(GEÇİŞ SLAYT 4) 
Belçika da bulunduğu yıllarda Les Mistigris (Mistigris Siyam'da bir vahşi kedi türü anlamına 
geliyor) isimli, Belçika'lı ve Martinik'li müzisyenlerden oluşan gruba katılır. Bu grupla 1967 
nin başına kadar beraber çalışır. ve Aman Avcı Vurma Beni ve Bizim Gibi (Kol Düğmeleri 
isimli parçanın bir önceki hali) adlı parçaları kaydeder. Bu grupla Almanya, Belçika, Fransa 
gibi ülkelerin dışında Türkiye'de de konserler verdi. Fakat grup üyelerinin ülkeye girip 
çıkmasında ve kalmasındaki problemlerden dolayı "yerli" bir grupla çalışmayı tercih eder. 
1967 yılında Hollanda da büyük bir trafik kazası geçirir. Bu kazanın kendisine hatırası ise, 
bıyığının altındaki kesik izidir. Bu kesiği kapatmak için bıyık bırakmaya başlar. sadece 
bıyığını uzatacak değildir ya saçlarınıda uzatır Manço. 
Barış Manço Les Mistigris ile ayrıldıktan sonra Kaygısızlar grubu ile çalışmaya başladı. Genç 
gitaristler Mazhar Alanson, Fuat Güner, baterist Ali Serdar ve bas gitarist Mithat Danışan'dan 
oluşan grup daha önceden kendi konserlerini veren genç bir gruptu. Barış Manço en büyük 
hitlerinden biri olan Kol Düğmeleri'ni bu grupla kaydetti. Barış Manço'nun eğitiminin 
sürmesinden dolayı aralıklarla plak çıkaran grup hem Anadolu temalarına, hem de doğu 
motiflerine yakınlığı ile bilinen yavaş yavaş yükselmekte olan psychedelic müzik akımından 
etkilendi. Grup bir yandan Bebek, Kağızman gibi türküleri yorumlarken Trip (To a Fair), 
Runaway, Flower of Love gibi İngilizce bestelerini yapıyorlardı. Bu 45'liklerden Ağlama 
Değmez Hayat 50,000'in üstünde satış yaparak Manço'ya ilk altın plağını kazandırdı. Manço 
ve Kaygısızlar'ın yaptıkları besteler Fransız plak şirketleri Philips ve Barclay'in dikkatini çekti 
ve anlaşma teklif ettiler.[16] Aynı yıl Fransa'ya giden Barış Manço, plak şirketinin teklifi 
üzerine "Barıshango" adıyla tanıtıldı. Kaygısızlar'ın adı ise "Possibility" olarak değiştirildi[17] 
ve grup Fransa'da Fairground ve Susanna parçalarını Philips etiketiyle iyi imkanlarla kaydetti 
ancak bu kayıtlar uzun süre piyasaya sürülmedi. Grup, ismini değiştirdiği için yapılan 
eleştirilere "Parçaları İngilizce olarak doldurmamızın nedeni ise dünya yüzünde en yaygın 
lisan olduğu içindir..., ...Avrupalı görünmek sevdasında değiştirmedik adımızı." şeklinde 
yanıtlamıştır.[18] 
Kaygısızların Avrupa'da kariyer yapmaya yanaşmayışları Barış'ı yeni baştan Avrupa'da 
yabancı bir grupla çalışmaya iter. 
Londra Hyde park'ta tanıştığı İngiliz "Jonathan Glemser" (Yardbirds' İn ilk gitaristi), 
Amerikalı müzikolog "Jonathan", Tunuslu davulcu "Mounir" ve Kafkasyalı basgitarist 
"Onkan" dan oluşan Barış Manço Ve adını verdiği grup böylece kurulmuş oldu.
4 ayrı ülkenin kültüründen gelen müzisyenler, 4 ayrı müzik anlayışı ve icrası içinde bir çok 
yeni seyler ögrendi Barış. Bunun bir ürünü olarak bugün 7 den 77 ye herkesin ezbere bildiği 
Dağlar Dağlar isimli parçasını bu grup döneminde kaydetti. Bir çok yayın organında 
belirtildiği gibi bu parça Keban'dan gelirken bestelenmemiştir. Barış'ın Keban'a gitmesi daha 
sonraki yıllarda olacaktır. Barış bu parçayı kısa bir süre evli kaldığı Marie Cloud için ve 
annesine "senin oğlun alaturka söyleyemez" diyen Müzeyyen Senar gibi müzisyen dostlarına 
cevap olsun diye besteler. Kol Dügmeleri, Bebek, Kağızman gibi parçalarla ismini duyuran 
Barış Dağlar Dağlar'ın çıkış tarihinden dört ay sonra bu 45'liğin 700 bin satması üzerine 
müzik dünyasındaki o dönemin büyükleri olan, Cem Karaca, Erkin Koray ve Moğollar 'ın 
arasında yer alır. Altın Plak aldığı "Dağlar Dağlar" 45'liği Barış'ın hayatının dönüm noktası 
olmuştur. Grupla beraber Fransa, Belçika, Çekoslovakya, Belçika, Almanya ve İsveç'te 
konser verdi.[Türkiye'de Akdeniz ve Karadeniz bölgesini kapsayan bir turneye çıkmıştır. 
Mersin, Malatya, Şanlıurfa, Kayseri, Trabzon ve daha birçok şehirde sahne alarak 52 konser 
verdi.[20] 
31 Ocak 1970 tarihinde daha önce İstanbul'da nişanlandığı Claude ile Belçika'nın Liège 
şehrinde evlendi.[21] Kısa süren bu ilk evliliği 22 haziran 1970'de sona erdi.[22] 
1970 yılının Kasım ayında Antalya'da verdikleri konser sonrası Manço, "yabancı uyruklu 
müzisyen çalıştırmak" nedeniyle tutuklandı.[23] Manço o geceyi ertesi günkü mahkemeye 
kadar polis gözetiminde otelde geçirdi, ertesi gün mahkemeye çıkarıldı, mahkemede "grup 
üyelerinin öğrenci ve devamlı olarak bir yerde çalışmadıkları" savunmasını yaparak ilk 
celsede suçsuz bulunarak serbest bırakıldı.[ 
(GEÇİŞ SLAYT 5) 
Grupla yasanan sorunlardan dolayı ayrılma kararı alır.Sonrasında 1971 yılında,Avrupa’da da 
kariyer yapmaya meraklı olan, Anadolu Pop müziğinin öncüsü olarak kabul edilen Moğollar 
la beraber Fransa da çalışmaya başladı. 1971'de grupla beraber, hem kendi hem de 
Moğollar'ın şarkılarına sahip ilk konserini verdi. Verdikleri Anadolu turnesinin Kütahya 
ayağında, Manço'ya göre uzun saçları yüzünden tehdit edildikten sonra tur otobüslerine 
dinamitle saldırı düzenlendi. Konserin hemen sonrasında meydana gelen patlamada kimse 
yara almadı. 
Grup üyelerinin tamamen yurt dışında çalışmak istemeleri sonucunda, ayrılma kararı alırlar. 
(GEÇİŞ SLAYT 6) 
Yurda dönen Barış, Celal Güven, Ohannes Kemer, Özkan Ugur ve Fuat Güner gibi 
müzisyenlerle beraber ölümüne dek kendisinden ayrılmayan Kurtalan Ekspres isimli grubunu 
kurdu. Bir kaç değişimden sonra ideal kadrosuna ulaşan Kurtalan Ekspres ve Barış Manço 
birlikte bir çok başarıya imza atar. 
1972'de Kurtalan Ekspres le ilk 45 liği, Ölüm Allah'ın Emri / Gamzedeyim Deva Bulmam 
piyasaya sunulduktan sonra 20 aya yakın bir süre, askerlik sebebiyle müzik'ten ayrı kaldı. Bu 
süre zarfında daha önceden hazırlanmış olan Lambaya Püf De / Kalk Gidelim Küheylan 45
liği piyasaya sürüldü. Askerden döner dönmezde Gönül Dağı / Hey koca Topcu Genç 
Osman yayınlandı. 
(GEÇİŞ SLAYT 7) 
1975 yılında Barış Manço ilk Long Play ini hazırlar. Barış Manço bu albüm icin özel olarak 
stüdyoya girmedi. Ellerindeki birikmis parçaları 45 lik olarak çıkartmanın zor olacağını 
düşünerek albüm yapmaya karar verilir. Daha önce yayınlanan Dünden Bugüne isimli albüm 
Barış Manço' nun Sayan Plak döneminde çıkardığı 45' liklerden toplama olan bir albümdü. 
Böylelikle 1975 yılında Türkiye' nin sayılı senfonik rock albümlerinden "2023" piyasaya 
çıktı. Albümde yine Türkiye nin sayılı Rock Operalarından "Baykoca Destanı", Türkiye 
Cumhuriyetinin 100. yılını konu alan 2023 gibi parçalar yer aldı. 
1976 yılında yine Avrupa'da kariyer yapma ümidiyle çalışmalarına başladı. Hemen hemen 
bütün bir yılı Belçika'da geçiren Barış, bir Amerikan firmasi olan CBS ile anlaşma imzalar. 
Büyük bir bölümü George Hayes Orchestra'sıyla kaydedilen Barish Mancho (Aynı yıl 
Türkiye de Nick The Chopper olarak piyasa çıkar) isimli albüm 1976 yılında, ilk önce 
Belçika ve Hollanda da, daha sonra Fransa, Fas, Fildişi Sahilleri gibi ülkelerde piyasaya cıktı. 
Barış bu albümüyle, beklediği başarıyı elde edemez ama beklemediği başarılarda elde etti. 
Örneğin Fas, Romanya gibi ülkelerde albüm, içerdiği doğu karakterinden dolayı, liste başı 
oldu. Sonuçta İngiltere deki Rainbow konserine ve diğer promosyon konserleri sırasında 
Barış'ın hasta olması gibi sebeplerden dolayı, albüm yaklaşık olarak 17-18 ülkede 
dinlenmesine rağmen, Barış'ın Avrupa da kariyer yapma hayalini sona erdirdi. 
(GEÇİŞ SLAYT 8) 
Gerçek hayat arkadaşını, "benim her şeyim" dediği Lale Manço'yu, 1975 yılında tanır. İlginç 
bir tanışmaları vardır Lale ve Barış'ın. Çiftin tanışması bozuk bir telefon sayesinde olur. 
Ablasına misafirliğe gelen Lale, telefon bozulunca eniştesinin arkadaşı olan üst kat 
komşusuna telefon etmeye çıkar. Kapıyı açan Barış Manço'ya "Telefon edebilir miyim?" diye 
sorar Lale. Aldığı yanıt ise "Benimle evlenirsen edebilirsin" olur. "Neden olmasın" diyen Lale 
, içeriye girerek telefonunu eder ve parasını ödemeye kalkınca aldığı yanıt karşısında şaşkına 
döner. "Nasıl olsa evleneceğiz ne parası". 
Ve 1978 yılında bir nikah töreniyle resmen yaşamlarını birleştirirler. Şakayı çok seven Barış 
düğünde Nikah Şekeri niyetine Lale'yle beraber doldurduğu bir plağı dağıtır. Plağın A 
yüzünde birbirlerini seven bir çiftin aşklarını dile getirdikten sonra kavga ettikleri bir 
konuşma vardır. İkinci yüzünde ise Barış kendi deyimiyle "kendi mutluluk öykülerini 
anlatacakları" bir parça hazırlamıştır. 19 Mayıs 1981'de Doğukan Hazar, 24 Temmuz 1984'te 
de Batıkan Zorbey dünyaya gelir. 
(GEÇİŞ SLAYT 9)
7’DEN 77’YE 
Büyük birikiminden her yaş kuşağının yararlanmasını istediğinden, biraz da seyyah olup, 
dünyayı gezmek istediğinden dolayı, 1988 yılında TRT 1 televizyonuna bir teklifte bulundu. 
"Çocuk ve aileye yönelik eğitici ve eğlendirici bir dünya belgeseli"dir düşündüğü. Yayına 
girdigi ilk gün milyonlarca izleyiciyi ekran başına toplayan "Barış Manço ile 7'den 77'ye", 
böylelikle onun bir başka yavrusu oldu, ölümünden birkaç zaman öncesine kadar. 
7’den 77’ye, Barış Manço ve Erkmen Sağlam'ın hazırladıkları, Barış Manço'nun 
sunuculuğunu yaptığı Trt’de yayınlanan aile, çocuk ve eğlence programı. İlk yayın tarihi 22 
Ekim 1988'dir. Yıllarca devam etmiş olan program pazar günleri yayınlanmıştır. Programın 
sloganlarından biri "adam olacak çocuk"'tur. 1998 yılında 350 programın ardından sona 
ermiştir.1990 yılında en çok izlenen çocuk programıdır.Hürriyet gazetesi tarafından verilen 
Altın Kelebek Ödülü'nü en iyi çocuk programı dalında beş kez kazanmıştır. 
(GEÇİŞ SLAYT 10) 
Bölümleri 
Programın bazı bölümleri her hafta, bazıları da aralıklarla yayınlanmıştır. 
· Adam olacak çocuk: Yaklaşık bir düzine çocuk ve ailesinin katıldığı bölümde çocuklar 
şarkılar söyleyip birbirlerine puan verir, bu sırada Barış Manço çocuklarla özellikle iyi 
ve kötü alışkanlıklar hakkında sohbet eder. 
· Adam olmuş çocuk: 1994 yılında programa dahil edilir. Barış Manço meslek 
hayatında başarılı olmuş ünlü konuklarla sohbet eder. Bu bölümün ilk konuğu Mustafa 
Sandal olmuştur.[4] 
· İkinci kahvaltı: 70 yaş üzeri yaşlıların konuk edildiği bölümdür. 1992 yılında konuklar 
arasında yer alan Hasan Hüseyin Kılıç, çekimlerden sonra hayatını kaybetmiş ve Kılıç 
programda anılmıştır.[5] 
· Dünyayı dolaşalım: Bu bölümde Manço, dünyanın değişik bölgelerini izleyiciye 
tanıtır. Bu bölümde özellikle gezilen yörenin kılık kıyafet ve şarkıları gibi kültürel 
yönleri izleyiciye aktarılır. 
· Dere Tepe Türkiye: Türkiye'nin tarihi ve turistik bölgelerinin tanıtıldığı bölüm. 
· "Manço Klip" ve "Yabancı Klip": Her program'da Barış Manço'nun bir klibi 
yayınlanır, sonrasında dünya müzik listelerinden seçilen bir klip yayınlanırdı. 
· Yabancı Konuk: Bu bölüm ilk kez 1990 yılında yayınlanmış, yayınlanan ilk bölümde 
Barış Manço'nun modacı Pierre Cardin ile yaptığı röportaja yer verilmiştir.[6] 
· Komşu Kapısı 
Program her seferinde Barış Manço'nun ağzından "Bana her konuda; ama her konuda 
yazmaya devam edin. Adresimi biliyorsunuz; Barış Manço Moda 81300 İstanbul. Tekrar 
ediyorum Barış Manço Moda 81300 İstanbul" sözleri ile biterek hafızalara kazındı.
çok iyi derecede İngilizce ve Fransızca konuşan Barış Manço, 40. yılına ulaşan sanat 
yaşamında kendisine layık görülen 300'ün üzerindeki ödülün dışında, aşağıdaki ünvanlara'da 
sahiptir: 
(GEÇİŞ SLAYT 11) 
Türkiye Cumhuriyeti: Devlet Sanatçısı Ankara (1991) 
Hacettepe Üniversitesi: Onursal Doktora Ankara (1991) 
Soka Üniversitesi: Uluslararası Kültür ve Barış Ödülü Tokyo, Japonya (1991) 
Belçika Krallığı: Leopold II Şövalyesi nişanı Brüksel, Belçika (1992) 
Fransa Devleti: Edebiyat ve Sanat Şövalyesi nişanı Paris, Fransa (1992) 
Pamukkale Üniversitesi: Onursal Doktora Denizli (1995) 
Min-On Sanat Vakfı: Yüksek Şeref Madalyası Tokyo, Japonya (1995) 
Liege Prensliği: Onursal Hemşehrilik Beratı Liege, Belçika (1997) 
Barış, 1990 yılında, ölümüne dek sürecek Japonya macerasına başlayacaktı. İçindeki büyük 
sevgiyi Japon halkıylada paylaşmasını bilen Barış, oradada süperstar sıfatını elde ediyordu. 
1990 yılında, Ertuğrul Gemisinin Japonya'yı ziyareti ve Japonya açıklarında batmasının 100. 
yılı sebebiyle Tokyo Emperial Hotel, Japonya veliaht presinin de izlediği bir konser verir ve 
Japon halkı tarafından, sebzelerden şarkı yapan adam lakabını alır (Domates, Biber, Patlıcan, 
Nane Limon Kabuğu). Bunu 1991 deki bir konser, 1995 yılında Japonya' nın 16 şehrini 
kapsayan bir turne ve 2 tane albüm takip eder. 
Toplumdaki bozulmaya kayıtsız kalmamak, kendince birseyler yapmak için politikaya da 
soyundu. 30 yıldır yapmak istediği ve uygulamak için fırsatını kolladığı projelerini DYP'den 
yapılan teklifle birlikte "Hayata geçiririm" umudu başladı. " 
Siyasete soyunmasıyla ilgili olarak aldığı eleştirilere "Ben bir şarkıcı olarak gelmedim bu 
dünyaya, düşüncelerimi aktarmak üzere geldim. Gün geldi şarkı söylemekle oldu, gün geldi 
bir televizyon programında bir çocuğun saçlarını okşamakla oldu. Gün geldi, Güney 
Kutbu'nda penguenlerle konuşmakla oldu, gün geldi Ekvator'da suyun nasıl döndüğünü 
aramakla oldu. Şimdi insan en iyi kendini bilir herkesten önce. Ben de bildiğim kadarıyla 
kendimi anlatmaya çalıştım. Kendimin doğru olduğuna inandığım şeyleri aktarmaya 
çalışacağım insanlara" sözleriyle mesajını iletiyordu. Fakat kalbi ona siyaset yapması için izin 
vermiyordu. Aynı dönemlerde geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle doktorların tavsiyesini 
dinleyerek siyaset hayatına başlayamadan son verdiğini açıkladı. 
Türkiye'nin kültür sanat ortamını kötü bulduğunu söyleyen Barış Manço,direkt olarak da halkı 
suçlu buluyorum. Benim açımdan bir problem yok aslında. Programlarım seyrediliyor ve bu 
camiada kırk yılı doldurmuş bir sanatçıyım. Hiçbir şeye ihtiyacım yok." Türkiye'de bazı 
gerçeklerin bilinmesi gerektiğini ancak bu gerçekleri ortaya koyacak zekaların cesaret edip 
konuşamadığını söyleyen Barış Manço, her şeyin popüler zihniyetle ve basit bir mantıkla 
işlendiğini, derinlikli olmayan fikirlerin daha çok rağbet gördüğünü belirterek, "Türkiye'nin 
önü açık. Kültürümüz bütün çağdaş değerlerin üstünde. Bu değeri işlemek gerekiyor. 
Benim seyahatlerim, çocuk programlarım, röportajlarım bu güzellikleri ortaya koymak 
ve evrensel düzeyde tanınmasını sağlamak üzerine kuruludur. Ben kendi adıma önemli 
şeyler yaptığıma inaniyorum ve herkesin aynı oranda çalışması gerektigini 
savunuyorum" diyerek sözlerini bitiriyordu.
(GEÇİŞ SLAYT 12) 
Çocukları için en büyük öğüdü, yaptıkları işin en iyisini severek yapmaları gerektiğidir. 
Çocukları için tek kaygısının "adam gibi adam"lık konusunda olduğunu dile getiren Barış 
Manço, çocuklarının hangi mesleği yaparsalar yapsınlar, tornacı bile olabilirler ama kendi 
deyimiyle onlar için "Doğukan usta, öyle bir vida sıkar ki başka türlü sıkar" denmesini arzu 
ettiğini söylemektedir. O, doğu ile batının sentezini yapmıştı. O'na göre, doğunun herşeyi 
kötü, batının herşeyi iyi doğru bir kavram değildi. Oğullarına da Doğukan ve Batıkan 
isimlerini koyması, doğu ve batının barış içinde olması dileğinden kaynaklanmaktadır. 
Barış Manço'ya göre, Türkiye'nin de bulunduğu konumun kesin bir sınırlaması yoktur. 
Türkiye, doğudan bakıldığı zaman batıda, batıdan bakıldığı zaman da doğudadır. Bu konudaki 
duygularını ise, Japonya konserinde 20.000 Japon'un Türk bayrağı çıkartıp sallamasından 
televizyon başındaki 60 milyon insanın gözyaşları içinde izlemesi gibi heyecanlandığını ve 
gurur duyması ile ifade ediyor. Barış Manço yabancı ülkelerdeki çalışmaları için yaptığı 
değerlendirmede, "Japonlar beni sahiplendiler, milyonlarca Japon konserlerime geliyor, 
CD'lerimi alıyor, Japonlar bende doğru birşeyler buluyor. Şarkılarımı didik didik inceliyorlar, 
onlardan konferanslar hazırlayıp televizyon programları yapıyorlar. Türkiye'de bunun onda 
biri yapılmadı. Belçikada ise, onların ülkelerini tanıttığım için Liege Prensliği onur ödülü 
verdiler. Törene limuzin ve dört eskort ile gittik. Belçika'nın en büyük gazetesi birinci sayfada 
yarım sayfa ayırdı. Türkiye'de ise 40 yıllık sanat yaşamımda baş sayfaya çıkamadım" gibi bir 
serzenişte bulunmuştu. Ne yazık ki yıllar sonra baş sayfada bulunma nedenin "vefat" olması 
çok hüzünlü bir durumdu... 
Önemli olmaktan çok değerli olmayı tercih ettiğini söyleyen Barış Manço, duygusallığı, 
seçtiği bir yaşam biçimi olduğunu vurgular. 
Son olarak büyük bir projeye daha imza atacaktı. Çok kapsamlı bir tarih belgeseli 
hazırlayacaktı. Fakat buna ömrü yetmedi. 1 Şubat 1999 günü aramızdan ayrıldı. 
Türk Müziğine damgasını vurmuş Barış Manço artık aramızda değil. Kısa ama dolu dolu bir 
hayattan sonra bize birçok şey öğretti. Belki müzik adına yapacağı pek bişey kalmamıştı 
(özellikle geçen 10-12 yılı göz önüne alırsak) ama başka alanlarda birçok büyük projeye imza 
atabilirdi. 
Adam olacak çocukların artık kendi ayakları üzerinde durabiliyorlar. "Arkadaşım Eşşek" 
şarkısıyla büyüyen bir nesil şimdilerde "Ölüm Allahın Emri Ayrılık olmasaydı" şarkını 
söylüyor. 
Barış Manço, 1999 yılında 31 Ocak'ı 1 Şubat'a bağlayan gece, geçirdiği kalp krizi sonucunda 
hayata veda etmiştir. Ancak, bu büyük sanatçı bıraktığı eserler ile her zaman Türk Milleti'nin 
kalbinde yaşayacaktır...
Sunuş teknikleri taslak
Sunuş teknikleri taslak

Weitere ähnliche Inhalte

Was ist angesagt?

Edebiyat sunum (2)
Edebiyat sunum (2)Edebiyat sunum (2)
Edebiyat sunum (2)emrh143
 
Nazim hi̇kmet ran
Nazim hi̇kmet ranNazim hi̇kmet ran
Nazim hi̇kmet ranmervecatkin
 
Cemal reşit rey
Cemal reşit reyCemal reşit rey
Cemal reşit reyyardimt
 
Orhan veli̇ kanik ve sabahatti̇n ali̇
Orhan veli̇ kanik ve sabahatti̇n ali̇Orhan veli̇ kanik ve sabahatti̇n ali̇
Orhan veli̇ kanik ve sabahatti̇n ali̇ozgeok
 
Türkçülüğe karşı haçlı seferleri 134
Türkçülüğe karşı haçlı seferleri 134Türkçülüğe karşı haçlı seferleri 134
Türkçülüğe karşı haçlı seferleri 134Fdgalgjadg Fhaldfad
 
Unlu turk girişimciler
Unlu turk girişimcilerUnlu turk girişimciler
Unlu turk girişimcilerAyla Savaşçı
 
Turkish Reading Books - Turkish Biographies 1 (Beginner)
Turkish Reading Books - Turkish Biographies 1 (Beginner)Turkish Reading Books - Turkish Biographies 1 (Beginner)
Turkish Reading Books - Turkish Biographies 1 (Beginner)Ali Akpinar Dem Turkish Center
 
Deniz Som
Deniz SomDeniz Som
Deniz SomUfuk
 
halide edip adıvar
halide edip adıvarhalide edip adıvar
halide edip adıvarnavycat1
 
Turkish Reading Books - Turkish Biographies 2 (Pre-intermediate)
Turkish Reading Books - Turkish Biographies 2 (Pre-intermediate)Turkish Reading Books - Turkish Biographies 2 (Pre-intermediate)
Turkish Reading Books - Turkish Biographies 2 (Pre-intermediate)Ali Akpinar Dem Turkish Center
 
Orhan veli̇ kanik (1)
Orhan veli̇ kanik (1)Orhan veli̇ kanik (1)
Orhan veli̇ kanik (1)Ece Kaya
 

Was ist angesagt? (20)

Edebiyat sunum (2)
Edebiyat sunum (2)Edebiyat sunum (2)
Edebiyat sunum (2)
 
Attila İlhan
Attila İlhanAttila İlhan
Attila İlhan
 
barış manço
barış mançobarış manço
barış manço
 
Nazim hi̇kmet ran
Nazim hi̇kmet ranNazim hi̇kmet ran
Nazim hi̇kmet ran
 
Lili Marlen ppt
Lili Marlen pptLili Marlen ppt
Lili Marlen ppt
 
Cemal reşit rey
Cemal reşit reyCemal reşit rey
Cemal reşit rey
 
01 fexri xiyaban
01 fexri xiyaban01 fexri xiyaban
01 fexri xiyaban
 
Orhan veli̇ kanik ve sabahatti̇n ali̇
Orhan veli̇ kanik ve sabahatti̇n ali̇Orhan veli̇ kanik ve sabahatti̇n ali̇
Orhan veli̇ kanik ve sabahatti̇n ali̇
 
Türkçülüğe karşı haçlı seferleri 134
Türkçülüğe karşı haçlı seferleri 134Türkçülüğe karşı haçlı seferleri 134
Türkçülüğe karşı haçlı seferleri 134
 
Unlu turk girişimciler
Unlu turk girişimcilerUnlu turk girişimciler
Unlu turk girişimciler
 
Nazım+hik._1.pdf
Nazım+hik._1.pdfNazım+hik._1.pdf
Nazım+hik._1.pdf
 
Turkish Reading Books - Turkish Biographies 1 (Beginner)
Turkish Reading Books - Turkish Biographies 1 (Beginner)Turkish Reading Books - Turkish Biographies 1 (Beginner)
Turkish Reading Books - Turkish Biographies 1 (Beginner)
 
Deniz Som
Deniz SomDeniz Som
Deniz Som
 
asıl_ödev
asıl_ödevasıl_ödev
asıl_ödev
 
halide edip adıvar
halide edip adıvarhalide edip adıvar
halide edip adıvar
 
Turkish Reading Books - Turkish Biographies 2 (Pre-intermediate)
Turkish Reading Books - Turkish Biographies 2 (Pre-intermediate)Turkish Reading Books - Turkish Biographies 2 (Pre-intermediate)
Turkish Reading Books - Turkish Biographies 2 (Pre-intermediate)
 
Orhan veli̇ kanik (1)
Orhan veli̇ kanik (1)Orhan veli̇ kanik (1)
Orhan veli̇ kanik (1)
 
Gezgin Şiirleri 2005-2007
Gezgin Şiirleri 2005-2007 Gezgin Şiirleri 2005-2007
Gezgin Şiirleri 2005-2007
 
Türk Sanat Müziği
Türk Sanat MüziğiTürk Sanat Müziği
Türk Sanat Müziği
 
Türk Sanat Müziği
Türk Sanat MüziğiTürk Sanat Müziği
Türk Sanat Müziği
 

Sunuş teknikleri taslak

  • 1. Barış Manço Biyografisi (SLAYT 1) AİLESİ-ÇOCUKLUĞU (SLAYT 2) Konya ovasında yaşayan Mançozade adlı büyük bir aile, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u alması ile birlikte Rumeliye göç etmiş ve Selanik'e yerleşmiştir. Birinci Dünya Savaşına kadar Selanik'de yaşayan Mançozade ailesi, savaşın hayat koşullarını güçleştirmesi nedeniyle tekrar İstanbul'a göç etmiştir. Mançozade'lerden Mehmet Abdi bey İstanbul'da bir konağa yerleşmiş ve arkadaşının kızkardeşi olan Nimet hanımla evlenmiştir. Cumhuriyet devrimlerini yaşayan aile soyadı kanunu ile birlikte Mançozade olan aile adlarını değiştirerek Manço soyadını alırlar. Abdi bey ile Nimet hanımın oğlu Hakkı bey, Rikkat Uyanık ile evlenir. Hakkı bey ile Rikkat hanımın ikinci çocuğu olarak, ekmeğin karneyle dağıtıldığı ve ikinci dünya savaşının en kızgın oldugu zamanda dünyaya gelen Manço, 2 yıl önce dünyaya gelen abisinin "Savaş" ismini almasından sonra, ailesinin "artık dünyaya Barış gelsin" diye düşünmesinden dolayı barış adını almıştı. Türkiye'de Barış adını ilk alan kişinin kendisi olduğunu yıllar sonra TRT için hazırladığı '7 den 77 ye' adlı programı aracılığıyla, öğrenecekti. Rikkat hanımla, Hakkı bey Barış 3 yaşındayken ayrılırlar. Babasının yanında büyüyen Barış Manço'nun çocukluğu Kadıköy'de geçmiştir. Bit salgınının ortalığı kırıp geçirdiği bir dönemde ilkokula başlayan Manço, gezginliğe bu dönemlerde başlar. Gezginliğinin ilk durakları okullardır. Zira bu dönemlerde birsürü okul değiştirmek zorunda kalıyordu. İlkokula Kadıköy Yeldeğirmeni Mustafa Kemal Paşa İlkokulunda başlayan Barış, 4. Sınıfı Ankara Maarif Koleji İlkokulu nda, 5.Sınıfıda yine Kadıköy Yeldeğirmeni Mustafa Kemal Paşa İlkokulunda okuyordu. İlkokulu Gazi Mustafa Kemal ilkokulunda tamamlayıp,daha sonra Galatasaray Lisesine devam etmiştir. Galatasaray Lisesi'nde okuyan abisi Savaş Manço'nun okuldaki lakabı 'Ayı' idi. Barış'ında Galatasaray Lisesi'ne gelmesinden sonra lakapları 'Büyük Ayı ve 'Küçük Ayı' olarak değişiyordu. 1957 yılı Şeker Bayramında çok sevdiği Babaannesi Nimet Hanım'ı yitirir. Manço, yıllar sonra bir şarkı yazacaktır onun adına (Gülpembe) çok beğeni kazanacak olan bu şarkı aynı zamanda dinleyenleri üzerinde büyük merak uyandıracaktır kim bu Gül Pembe? 1962 yılına gelindiğinde Galatasaray Lisesinde 11. sınıfı geçemeyen Barış, bir an evvel Paris'e gidip, Güzel Sanatlar Akademisinde okuma istediğinden Özel Şişli Kolejine gider ve 1963 yılında bu okuldan lise diplomasını alır.
  • 2. G ENÇLİK-MÜZİK HAYATI (GEÇİŞ SLAYT 3) Müzikle daha küçük yaşlarında tanışmıştı. Annesinin bir ses sanatçısı olması, O'nun müziğe pek yabancılık çekmemesini sağladı. Aileden gelen yetenekle 2 yaşından itibaren şarkı söylemeye ve Ortaokul 2. sınıf öğrencisiyken de amatör olarak müzikle uğraşmaya başlamıştır. İlk olarak 14 yaşında sınıf arkadaşlarıyla birlikte Galatasaray Lisesinde Kafadarlar adlı grubu kurdu. Bugünün ünlü ekonomistlerinden "Asaf Savaş Akad" bu grubun saksofoncusuydu. İkinci grubu olan Haramiler'de yine Galatasaray Lisesindeki arkadaşlarıyla birlikte çalıştı. Haramiler'le birlikte dönemin popüler müziklerini yorumladı. 1958 yılında ilk defa sahneye çıkıyordu. 1958 in Mart ayında yeğeni Aysel'in evlendiği akşam, Moda Düğün Salonunda Elvis Presley' den iki şarkı söyleyen (bunlardan biri 'Jailhouse Rock'dı) Manço, o gün abisi Savaş Manço'ya belkide hayatındaki yapacağı en önemli şeyi söylüyordu: "Ben çocuklara şarkı söyleyeceğim". 1959 yılının Nisan başında Galatasaray Lisesi konferans salonunda ilk resmi konserini vermiştir. 1960'lı yıllarda Türkiye'de Hafif Batı Müziğinde Erol Büyükburç, Metin Ersoy fırtınası esiyordu. Barış'da aklına koymuştu bu müzik dünyasının içinde yer alacaktı. Henüz 14 yaşında iken Galatasaray Lise'sindeki arkadaşlarıyla kurduğu grubu Kafadarlar'la "Barış Manço ve Kafadarları" ismiyle sahne alıyordu. Bu dönemlerde daha çok o sıralarda tutulan parçaları seslendiriyorlardı. Grup rock'n roll coverları yaparken, Barış Manço'da ilk bestesi Dream Girl'ü bu dönemlerde yapmış ve Ankara'da küçük bir müzik ödülünün de sahibi olmuştur.Bu kadro ile 3 tane 45'lik çıkaran Manço, Türkiye'den ayrılıp Belçika'da öğrenim hayatını sürdürmek isteyince grup dağıldı. Bu kadronun kaydettiği iki türkü Urfa'nın Etrafı Dumanlı Dağlar ve Kızılcıklar Oldu mu? yıllar sonra yayımlandırdı. 1963 yılında Salyangoz yüklü bir kamyonun tercüman-şöför yardımcısı olarak İstanbul'dan Lion'a oradan da otostopla Paris'e giden Manço, burada Güzel Sanatlar Akademisinde okumak istiyordu. Daha sonraları maddi sıkıntılardan dolayı Belçika da yaşamakta olan abisi Savaş'ın yanında kalmak için Liege şehrine gider. Burada bazen Türk işçilerine tercümanlık yaparak, bazen garsonluk yaparak veya Türkiye den getirttikleri filmleri orada yaşamakta olan Türk işçilerine göstererek geçimlerini sağlarlar. Tüm aksiliklere rağmen müzikten uzaklaşmaz. Arada bir Paris'e giderek plak şirketleriyle görüşen Barış, ünlü fransız komedyen Henri Salvador'un şirketinden 1964 yılının sonbaharında 4 parçadan (Baby Sitter, Jenny Jenny, Quelle Peste ve Un Amour Que Toi) oluşan bir EP çıkarır.
  • 3. 1964 yılında Fransa'da 4 parçadan oluşan EP'yi çıkardığında, o zamanlar radyoda program yapan Engin Arman Paris'den gelen Plağın üstünde koskoca "Barısh Mancho" yazısına rağmen, plağı, "Fransa'da müzik yapan genç şarkıcı Bari Manso" olarak sunar. Programı dinlemekde olan Barış Manço nun annesi 'Rikkat Hanım' ayağında terliklerle evinden fırlar ve İstanbul radyosuna giderek, 'yaa, benim oğlumdan bahsediyorsunuz, onun adı Barış Manço'dur' der. (GEÇİŞ SLAYT 4) Belçika da bulunduğu yıllarda Les Mistigris (Mistigris Siyam'da bir vahşi kedi türü anlamına geliyor) isimli, Belçika'lı ve Martinik'li müzisyenlerden oluşan gruba katılır. Bu grupla 1967 nin başına kadar beraber çalışır. ve Aman Avcı Vurma Beni ve Bizim Gibi (Kol Düğmeleri isimli parçanın bir önceki hali) adlı parçaları kaydeder. Bu grupla Almanya, Belçika, Fransa gibi ülkelerin dışında Türkiye'de de konserler verdi. Fakat grup üyelerinin ülkeye girip çıkmasında ve kalmasındaki problemlerden dolayı "yerli" bir grupla çalışmayı tercih eder. 1967 yılında Hollanda da büyük bir trafik kazası geçirir. Bu kazanın kendisine hatırası ise, bıyığının altındaki kesik izidir. Bu kesiği kapatmak için bıyık bırakmaya başlar. sadece bıyığını uzatacak değildir ya saçlarınıda uzatır Manço. Barış Manço Les Mistigris ile ayrıldıktan sonra Kaygısızlar grubu ile çalışmaya başladı. Genç gitaristler Mazhar Alanson, Fuat Güner, baterist Ali Serdar ve bas gitarist Mithat Danışan'dan oluşan grup daha önceden kendi konserlerini veren genç bir gruptu. Barış Manço en büyük hitlerinden biri olan Kol Düğmeleri'ni bu grupla kaydetti. Barış Manço'nun eğitiminin sürmesinden dolayı aralıklarla plak çıkaran grup hem Anadolu temalarına, hem de doğu motiflerine yakınlığı ile bilinen yavaş yavaş yükselmekte olan psychedelic müzik akımından etkilendi. Grup bir yandan Bebek, Kağızman gibi türküleri yorumlarken Trip (To a Fair), Runaway, Flower of Love gibi İngilizce bestelerini yapıyorlardı. Bu 45'liklerden Ağlama Değmez Hayat 50,000'in üstünde satış yaparak Manço'ya ilk altın plağını kazandırdı. Manço ve Kaygısızlar'ın yaptıkları besteler Fransız plak şirketleri Philips ve Barclay'in dikkatini çekti ve anlaşma teklif ettiler.[16] Aynı yıl Fransa'ya giden Barış Manço, plak şirketinin teklifi üzerine "Barıshango" adıyla tanıtıldı. Kaygısızlar'ın adı ise "Possibility" olarak değiştirildi[17] ve grup Fransa'da Fairground ve Susanna parçalarını Philips etiketiyle iyi imkanlarla kaydetti ancak bu kayıtlar uzun süre piyasaya sürülmedi. Grup, ismini değiştirdiği için yapılan eleştirilere "Parçaları İngilizce olarak doldurmamızın nedeni ise dünya yüzünde en yaygın lisan olduğu içindir..., ...Avrupalı görünmek sevdasında değiştirmedik adımızı." şeklinde yanıtlamıştır.[18] Kaygısızların Avrupa'da kariyer yapmaya yanaşmayışları Barış'ı yeni baştan Avrupa'da yabancı bir grupla çalışmaya iter. Londra Hyde park'ta tanıştığı İngiliz "Jonathan Glemser" (Yardbirds' İn ilk gitaristi), Amerikalı müzikolog "Jonathan", Tunuslu davulcu "Mounir" ve Kafkasyalı basgitarist "Onkan" dan oluşan Barış Manço Ve adını verdiği grup böylece kurulmuş oldu.
  • 4. 4 ayrı ülkenin kültüründen gelen müzisyenler, 4 ayrı müzik anlayışı ve icrası içinde bir çok yeni seyler ögrendi Barış. Bunun bir ürünü olarak bugün 7 den 77 ye herkesin ezbere bildiği Dağlar Dağlar isimli parçasını bu grup döneminde kaydetti. Bir çok yayın organında belirtildiği gibi bu parça Keban'dan gelirken bestelenmemiştir. Barış'ın Keban'a gitmesi daha sonraki yıllarda olacaktır. Barış bu parçayı kısa bir süre evli kaldığı Marie Cloud için ve annesine "senin oğlun alaturka söyleyemez" diyen Müzeyyen Senar gibi müzisyen dostlarına cevap olsun diye besteler. Kol Dügmeleri, Bebek, Kağızman gibi parçalarla ismini duyuran Barış Dağlar Dağlar'ın çıkış tarihinden dört ay sonra bu 45'liğin 700 bin satması üzerine müzik dünyasındaki o dönemin büyükleri olan, Cem Karaca, Erkin Koray ve Moğollar 'ın arasında yer alır. Altın Plak aldığı "Dağlar Dağlar" 45'liği Barış'ın hayatının dönüm noktası olmuştur. Grupla beraber Fransa, Belçika, Çekoslovakya, Belçika, Almanya ve İsveç'te konser verdi.[Türkiye'de Akdeniz ve Karadeniz bölgesini kapsayan bir turneye çıkmıştır. Mersin, Malatya, Şanlıurfa, Kayseri, Trabzon ve daha birçok şehirde sahne alarak 52 konser verdi.[20] 31 Ocak 1970 tarihinde daha önce İstanbul'da nişanlandığı Claude ile Belçika'nın Liège şehrinde evlendi.[21] Kısa süren bu ilk evliliği 22 haziran 1970'de sona erdi.[22] 1970 yılının Kasım ayında Antalya'da verdikleri konser sonrası Manço, "yabancı uyruklu müzisyen çalıştırmak" nedeniyle tutuklandı.[23] Manço o geceyi ertesi günkü mahkemeye kadar polis gözetiminde otelde geçirdi, ertesi gün mahkemeye çıkarıldı, mahkemede "grup üyelerinin öğrenci ve devamlı olarak bir yerde çalışmadıkları" savunmasını yaparak ilk celsede suçsuz bulunarak serbest bırakıldı.[ (GEÇİŞ SLAYT 5) Grupla yasanan sorunlardan dolayı ayrılma kararı alır.Sonrasında 1971 yılında,Avrupa’da da kariyer yapmaya meraklı olan, Anadolu Pop müziğinin öncüsü olarak kabul edilen Moğollar la beraber Fransa da çalışmaya başladı. 1971'de grupla beraber, hem kendi hem de Moğollar'ın şarkılarına sahip ilk konserini verdi. Verdikleri Anadolu turnesinin Kütahya ayağında, Manço'ya göre uzun saçları yüzünden tehdit edildikten sonra tur otobüslerine dinamitle saldırı düzenlendi. Konserin hemen sonrasında meydana gelen patlamada kimse yara almadı. Grup üyelerinin tamamen yurt dışında çalışmak istemeleri sonucunda, ayrılma kararı alırlar. (GEÇİŞ SLAYT 6) Yurda dönen Barış, Celal Güven, Ohannes Kemer, Özkan Ugur ve Fuat Güner gibi müzisyenlerle beraber ölümüne dek kendisinden ayrılmayan Kurtalan Ekspres isimli grubunu kurdu. Bir kaç değişimden sonra ideal kadrosuna ulaşan Kurtalan Ekspres ve Barış Manço birlikte bir çok başarıya imza atar. 1972'de Kurtalan Ekspres le ilk 45 liği, Ölüm Allah'ın Emri / Gamzedeyim Deva Bulmam piyasaya sunulduktan sonra 20 aya yakın bir süre, askerlik sebebiyle müzik'ten ayrı kaldı. Bu süre zarfında daha önceden hazırlanmış olan Lambaya Püf De / Kalk Gidelim Küheylan 45
  • 5. liği piyasaya sürüldü. Askerden döner dönmezde Gönül Dağı / Hey koca Topcu Genç Osman yayınlandı. (GEÇİŞ SLAYT 7) 1975 yılında Barış Manço ilk Long Play ini hazırlar. Barış Manço bu albüm icin özel olarak stüdyoya girmedi. Ellerindeki birikmis parçaları 45 lik olarak çıkartmanın zor olacağını düşünerek albüm yapmaya karar verilir. Daha önce yayınlanan Dünden Bugüne isimli albüm Barış Manço' nun Sayan Plak döneminde çıkardığı 45' liklerden toplama olan bir albümdü. Böylelikle 1975 yılında Türkiye' nin sayılı senfonik rock albümlerinden "2023" piyasaya çıktı. Albümde yine Türkiye nin sayılı Rock Operalarından "Baykoca Destanı", Türkiye Cumhuriyetinin 100. yılını konu alan 2023 gibi parçalar yer aldı. 1976 yılında yine Avrupa'da kariyer yapma ümidiyle çalışmalarına başladı. Hemen hemen bütün bir yılı Belçika'da geçiren Barış, bir Amerikan firmasi olan CBS ile anlaşma imzalar. Büyük bir bölümü George Hayes Orchestra'sıyla kaydedilen Barish Mancho (Aynı yıl Türkiye de Nick The Chopper olarak piyasa çıkar) isimli albüm 1976 yılında, ilk önce Belçika ve Hollanda da, daha sonra Fransa, Fas, Fildişi Sahilleri gibi ülkelerde piyasaya cıktı. Barış bu albümüyle, beklediği başarıyı elde edemez ama beklemediği başarılarda elde etti. Örneğin Fas, Romanya gibi ülkelerde albüm, içerdiği doğu karakterinden dolayı, liste başı oldu. Sonuçta İngiltere deki Rainbow konserine ve diğer promosyon konserleri sırasında Barış'ın hasta olması gibi sebeplerden dolayı, albüm yaklaşık olarak 17-18 ülkede dinlenmesine rağmen, Barış'ın Avrupa da kariyer yapma hayalini sona erdirdi. (GEÇİŞ SLAYT 8) Gerçek hayat arkadaşını, "benim her şeyim" dediği Lale Manço'yu, 1975 yılında tanır. İlginç bir tanışmaları vardır Lale ve Barış'ın. Çiftin tanışması bozuk bir telefon sayesinde olur. Ablasına misafirliğe gelen Lale, telefon bozulunca eniştesinin arkadaşı olan üst kat komşusuna telefon etmeye çıkar. Kapıyı açan Barış Manço'ya "Telefon edebilir miyim?" diye sorar Lale. Aldığı yanıt ise "Benimle evlenirsen edebilirsin" olur. "Neden olmasın" diyen Lale , içeriye girerek telefonunu eder ve parasını ödemeye kalkınca aldığı yanıt karşısında şaşkına döner. "Nasıl olsa evleneceğiz ne parası". Ve 1978 yılında bir nikah töreniyle resmen yaşamlarını birleştirirler. Şakayı çok seven Barış düğünde Nikah Şekeri niyetine Lale'yle beraber doldurduğu bir plağı dağıtır. Plağın A yüzünde birbirlerini seven bir çiftin aşklarını dile getirdikten sonra kavga ettikleri bir konuşma vardır. İkinci yüzünde ise Barış kendi deyimiyle "kendi mutluluk öykülerini anlatacakları" bir parça hazırlamıştır. 19 Mayıs 1981'de Doğukan Hazar, 24 Temmuz 1984'te de Batıkan Zorbey dünyaya gelir. (GEÇİŞ SLAYT 9)
  • 6. 7’DEN 77’YE Büyük birikiminden her yaş kuşağının yararlanmasını istediğinden, biraz da seyyah olup, dünyayı gezmek istediğinden dolayı, 1988 yılında TRT 1 televizyonuna bir teklifte bulundu. "Çocuk ve aileye yönelik eğitici ve eğlendirici bir dünya belgeseli"dir düşündüğü. Yayına girdigi ilk gün milyonlarca izleyiciyi ekran başına toplayan "Barış Manço ile 7'den 77'ye", böylelikle onun bir başka yavrusu oldu, ölümünden birkaç zaman öncesine kadar. 7’den 77’ye, Barış Manço ve Erkmen Sağlam'ın hazırladıkları, Barış Manço'nun sunuculuğunu yaptığı Trt’de yayınlanan aile, çocuk ve eğlence programı. İlk yayın tarihi 22 Ekim 1988'dir. Yıllarca devam etmiş olan program pazar günleri yayınlanmıştır. Programın sloganlarından biri "adam olacak çocuk"'tur. 1998 yılında 350 programın ardından sona ermiştir.1990 yılında en çok izlenen çocuk programıdır.Hürriyet gazetesi tarafından verilen Altın Kelebek Ödülü'nü en iyi çocuk programı dalında beş kez kazanmıştır. (GEÇİŞ SLAYT 10) Bölümleri Programın bazı bölümleri her hafta, bazıları da aralıklarla yayınlanmıştır. · Adam olacak çocuk: Yaklaşık bir düzine çocuk ve ailesinin katıldığı bölümde çocuklar şarkılar söyleyip birbirlerine puan verir, bu sırada Barış Manço çocuklarla özellikle iyi ve kötü alışkanlıklar hakkında sohbet eder. · Adam olmuş çocuk: 1994 yılında programa dahil edilir. Barış Manço meslek hayatında başarılı olmuş ünlü konuklarla sohbet eder. Bu bölümün ilk konuğu Mustafa Sandal olmuştur.[4] · İkinci kahvaltı: 70 yaş üzeri yaşlıların konuk edildiği bölümdür. 1992 yılında konuklar arasında yer alan Hasan Hüseyin Kılıç, çekimlerden sonra hayatını kaybetmiş ve Kılıç programda anılmıştır.[5] · Dünyayı dolaşalım: Bu bölümde Manço, dünyanın değişik bölgelerini izleyiciye tanıtır. Bu bölümde özellikle gezilen yörenin kılık kıyafet ve şarkıları gibi kültürel yönleri izleyiciye aktarılır. · Dere Tepe Türkiye: Türkiye'nin tarihi ve turistik bölgelerinin tanıtıldığı bölüm. · "Manço Klip" ve "Yabancı Klip": Her program'da Barış Manço'nun bir klibi yayınlanır, sonrasında dünya müzik listelerinden seçilen bir klip yayınlanırdı. · Yabancı Konuk: Bu bölüm ilk kez 1990 yılında yayınlanmış, yayınlanan ilk bölümde Barış Manço'nun modacı Pierre Cardin ile yaptığı röportaja yer verilmiştir.[6] · Komşu Kapısı Program her seferinde Barış Manço'nun ağzından "Bana her konuda; ama her konuda yazmaya devam edin. Adresimi biliyorsunuz; Barış Manço Moda 81300 İstanbul. Tekrar ediyorum Barış Manço Moda 81300 İstanbul" sözleri ile biterek hafızalara kazındı.
  • 7. çok iyi derecede İngilizce ve Fransızca konuşan Barış Manço, 40. yılına ulaşan sanat yaşamında kendisine layık görülen 300'ün üzerindeki ödülün dışında, aşağıdaki ünvanlara'da sahiptir: (GEÇİŞ SLAYT 11) Türkiye Cumhuriyeti: Devlet Sanatçısı Ankara (1991) Hacettepe Üniversitesi: Onursal Doktora Ankara (1991) Soka Üniversitesi: Uluslararası Kültür ve Barış Ödülü Tokyo, Japonya (1991) Belçika Krallığı: Leopold II Şövalyesi nişanı Brüksel, Belçika (1992) Fransa Devleti: Edebiyat ve Sanat Şövalyesi nişanı Paris, Fransa (1992) Pamukkale Üniversitesi: Onursal Doktora Denizli (1995) Min-On Sanat Vakfı: Yüksek Şeref Madalyası Tokyo, Japonya (1995) Liege Prensliği: Onursal Hemşehrilik Beratı Liege, Belçika (1997) Barış, 1990 yılında, ölümüne dek sürecek Japonya macerasına başlayacaktı. İçindeki büyük sevgiyi Japon halkıylada paylaşmasını bilen Barış, oradada süperstar sıfatını elde ediyordu. 1990 yılında, Ertuğrul Gemisinin Japonya'yı ziyareti ve Japonya açıklarında batmasının 100. yılı sebebiyle Tokyo Emperial Hotel, Japonya veliaht presinin de izlediği bir konser verir ve Japon halkı tarafından, sebzelerden şarkı yapan adam lakabını alır (Domates, Biber, Patlıcan, Nane Limon Kabuğu). Bunu 1991 deki bir konser, 1995 yılında Japonya' nın 16 şehrini kapsayan bir turne ve 2 tane albüm takip eder. Toplumdaki bozulmaya kayıtsız kalmamak, kendince birseyler yapmak için politikaya da soyundu. 30 yıldır yapmak istediği ve uygulamak için fırsatını kolladığı projelerini DYP'den yapılan teklifle birlikte "Hayata geçiririm" umudu başladı. " Siyasete soyunmasıyla ilgili olarak aldığı eleştirilere "Ben bir şarkıcı olarak gelmedim bu dünyaya, düşüncelerimi aktarmak üzere geldim. Gün geldi şarkı söylemekle oldu, gün geldi bir televizyon programında bir çocuğun saçlarını okşamakla oldu. Gün geldi, Güney Kutbu'nda penguenlerle konuşmakla oldu, gün geldi Ekvator'da suyun nasıl döndüğünü aramakla oldu. Şimdi insan en iyi kendini bilir herkesten önce. Ben de bildiğim kadarıyla kendimi anlatmaya çalıştım. Kendimin doğru olduğuna inandığım şeyleri aktarmaya çalışacağım insanlara" sözleriyle mesajını iletiyordu. Fakat kalbi ona siyaset yapması için izin vermiyordu. Aynı dönemlerde geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle doktorların tavsiyesini dinleyerek siyaset hayatına başlayamadan son verdiğini açıkladı. Türkiye'nin kültür sanat ortamını kötü bulduğunu söyleyen Barış Manço,direkt olarak da halkı suçlu buluyorum. Benim açımdan bir problem yok aslında. Programlarım seyrediliyor ve bu camiada kırk yılı doldurmuş bir sanatçıyım. Hiçbir şeye ihtiyacım yok." Türkiye'de bazı gerçeklerin bilinmesi gerektiğini ancak bu gerçekleri ortaya koyacak zekaların cesaret edip konuşamadığını söyleyen Barış Manço, her şeyin popüler zihniyetle ve basit bir mantıkla işlendiğini, derinlikli olmayan fikirlerin daha çok rağbet gördüğünü belirterek, "Türkiye'nin önü açık. Kültürümüz bütün çağdaş değerlerin üstünde. Bu değeri işlemek gerekiyor. Benim seyahatlerim, çocuk programlarım, röportajlarım bu güzellikleri ortaya koymak ve evrensel düzeyde tanınmasını sağlamak üzerine kuruludur. Ben kendi adıma önemli şeyler yaptığıma inaniyorum ve herkesin aynı oranda çalışması gerektigini savunuyorum" diyerek sözlerini bitiriyordu.
  • 8. (GEÇİŞ SLAYT 12) Çocukları için en büyük öğüdü, yaptıkları işin en iyisini severek yapmaları gerektiğidir. Çocukları için tek kaygısının "adam gibi adam"lık konusunda olduğunu dile getiren Barış Manço, çocuklarının hangi mesleği yaparsalar yapsınlar, tornacı bile olabilirler ama kendi deyimiyle onlar için "Doğukan usta, öyle bir vida sıkar ki başka türlü sıkar" denmesini arzu ettiğini söylemektedir. O, doğu ile batının sentezini yapmıştı. O'na göre, doğunun herşeyi kötü, batının herşeyi iyi doğru bir kavram değildi. Oğullarına da Doğukan ve Batıkan isimlerini koyması, doğu ve batının barış içinde olması dileğinden kaynaklanmaktadır. Barış Manço'ya göre, Türkiye'nin de bulunduğu konumun kesin bir sınırlaması yoktur. Türkiye, doğudan bakıldığı zaman batıda, batıdan bakıldığı zaman da doğudadır. Bu konudaki duygularını ise, Japonya konserinde 20.000 Japon'un Türk bayrağı çıkartıp sallamasından televizyon başındaki 60 milyon insanın gözyaşları içinde izlemesi gibi heyecanlandığını ve gurur duyması ile ifade ediyor. Barış Manço yabancı ülkelerdeki çalışmaları için yaptığı değerlendirmede, "Japonlar beni sahiplendiler, milyonlarca Japon konserlerime geliyor, CD'lerimi alıyor, Japonlar bende doğru birşeyler buluyor. Şarkılarımı didik didik inceliyorlar, onlardan konferanslar hazırlayıp televizyon programları yapıyorlar. Türkiye'de bunun onda biri yapılmadı. Belçikada ise, onların ülkelerini tanıttığım için Liege Prensliği onur ödülü verdiler. Törene limuzin ve dört eskort ile gittik. Belçika'nın en büyük gazetesi birinci sayfada yarım sayfa ayırdı. Türkiye'de ise 40 yıllık sanat yaşamımda baş sayfaya çıkamadım" gibi bir serzenişte bulunmuştu. Ne yazık ki yıllar sonra baş sayfada bulunma nedenin "vefat" olması çok hüzünlü bir durumdu... Önemli olmaktan çok değerli olmayı tercih ettiğini söyleyen Barış Manço, duygusallığı, seçtiği bir yaşam biçimi olduğunu vurgular. Son olarak büyük bir projeye daha imza atacaktı. Çok kapsamlı bir tarih belgeseli hazırlayacaktı. Fakat buna ömrü yetmedi. 1 Şubat 1999 günü aramızdan ayrıldı. Türk Müziğine damgasını vurmuş Barış Manço artık aramızda değil. Kısa ama dolu dolu bir hayattan sonra bize birçok şey öğretti. Belki müzik adına yapacağı pek bişey kalmamıştı (özellikle geçen 10-12 yılı göz önüne alırsak) ama başka alanlarda birçok büyük projeye imza atabilirdi. Adam olacak çocukların artık kendi ayakları üzerinde durabiliyorlar. "Arkadaşım Eşşek" şarkısıyla büyüyen bir nesil şimdilerde "Ölüm Allahın Emri Ayrılık olmasaydı" şarkını söylüyor. Barış Manço, 1999 yılında 31 Ocak'ı 1 Şubat'a bağlayan gece, geçirdiği kalp krizi sonucunda hayata veda etmiştir. Ancak, bu büyük sanatçı bıraktığı eserler ile her zaman Türk Milleti'nin kalbinde yaşayacaktır...