SlideShare ist ein Scribd-Unternehmen logo
1 von 17
Downloaden Sie, um offline zu lesen
FATĠH PROJESĠ




Türkiye BiliĢim Vakfı’nın GörüĢleri




            Kasım 2011




                                      1
ĠÇĠNDEKĠLER


  1. Giriş


  2. Projenin Kapsamı


  3. Neden Bu Raporu Hazırladık ?


  4. İşletim Sistemi ve Yazılım


  5. Eğitsel e-İçeriğinin Sağlanması ve Yönetilmesi


  6. Teknoloji Destekli Eğitim ve Öğretim


  7. Ağ Altyapısı ve Geniş Bant İnternet Kullanımı ve Güvenlik


  8. Tablet


  9. Yazıcı Donanım Talebi


  10. Sonuç




                                                                 2
1. GĠRĠġ


Türkiye Bilişim Vakfı 1995‟te kurulduğundan bu yana, ülkemizde örgün eğitimin
çağdaş ve küresel rekabete uygun bilgi ve becerileri genç kuşaklara teknolojiyi kullanarak
aktarması gerektiğini anlatmak için çaba göstermiştir. Yerinde eğitim ve uzaktan eğitimin
nasıl yapılması gerektiğine dair raporlar hazırlamıştır.


Ve daima “eğitim”, kullandığı teknolojiyle değil, içeriği ile önemli olmalı tezini savunmuştur.
Eğitimin bütününde daima öne çıkması gereken öğenin “Ne öğretiyoruz? Nasıl öğretiyoruz?”
olduğuna inanmıştır.


Eğitimin, ekonomik kalkınmadaki rolü hep bilindiğinden, teknolojiyle destekleyerek,
Türkiye‟de eğitimi hızlandırma ve yaygınlaştırma fikri ilk kez 1984‟te 1,100 adet bilgisayarın
MEB tarafından satın alınmasıyla başladı. 1987‟de Türkiye‟de ilk kez bir “Bilgisayar Destekli
Eğitim Konferansı” düzenlendi. İlk kez bir başbakan (Turgut Özal), “Bilgisayar Destekli
Eğitimde Bir Milyon Bilgisayar” hedefini dile getirdi. 1984 -1990 arasında 5 bin bilgisayar,
MEB okullarına girmiş oldu.


1997-98 döneminde ortaöğretimin 8 yıla çıkartılmasıyla birlikte BDE konusu yeniden
gündeme geldi. Türkiye‟de İnternet “başlamıştı” ve bundan, okullarda eğitim-öğretimde
yararlanmak gerekiyordu. Bu kez, Dünya Bankası‟ndan sağlanacak 600 milyon Dolar
krediyle BDE uygulamasını ortaöğretime yerleştirmeye karar verildi. Anlaşma 25 Haziran
1998‟de imzalandı.


1998-2003 döneminde satın alınan ve sınıflara yerleştirilen bilgisayar sayıları hakkında MEB
web sitesindeki sayısal bilgiyi buraya aktarmak mümkün değil.             Yapılanlar ve bunların
sayılara yansıması etkileyici. Temel Eğitim Projesi çerçevesinde “221 bin öğretmenin
bilgisayar eğitimi aldığı” bilgisi varsa da maalesef bu eğitimin “ne işe ve nasıl” yaradığına dair
“çıktı” bilgisini bulamıyoruz. Bu nedenle       etkileyici sayıların, toplumsal katma değerini
hesaplamamız mümkün olmuyor.. Ancak 2003 ve 2004 yıllarında, Lise Giriş Sınavları‟nda
önce 40 bin, sonra 64 bin öğrencinin (yani, sınava giren adayların %10‟unun) “sıfır” puan
almaları arzu edilen neticenin bir hayli gerisinde kaldığımızın bir göstergesi olabilir.


Ve bugüne geldiğimizde karşımıza bu kez FATİH Projesi çıkıyor.




                                                                                                3
Biz de Türkiye Bilişim Vakfı olarak değişik paydaşlarımızla birlikte projeyle ilgili kapsamlı bir
çalışma yaptık. Bu raporun hazırlanmasında çok değerli katkılar sağlayan Türkiye Bilişim
Vakfı‟nın değerli kurum ve kişi üyelerine teşekkürlerimizi sunarız.


2. PROJENĠN KAPSAMI



FATİH Projesi, eğitim ve öğretimde fırsat eşitliğini sağlamak ve okullarımızdaki teknolojiyi
iyileştirmek amacıyla Bilgi Teknolojisi araçlarının öğrenme-öğretme sürecinde daha etkin
kullanımı için; okul öncesi, ilköğretim ile ortaöğretim düzeyindeki 40.000 okulun 620.000
dersliğine dizüstü bilgisayar, projeksiyon cihazı ve internet altyapısı sağlamayı hedeflemekte,
okulları BT ekipmanları ile donatarak eğitimde öğrenci ve öğretmenlerimiz için fırsatları
artırma ve okullarımızda teknolojiyi iyileştirmeyi amaçlamaktadır. Projenin 2013 yılı sonuna
kadar   tamamlanması       öngörülmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen ve
Ulaştırma Bakanlığı tarafından desteklenen bir projede, 1.yıl ortaöğretim okulları, 2. yıl
ilköğretim ikinci kademe, 3. yıl ise ilköğretim birinci kademe ve okul öncesi kurumlarının bilgi
teknolojileri donanım ve yazılım altyapısı, e-içerik ihtiyacı, öğretmen kılavuz kitaplarının
güncellenmesi, öğretmenler için hizmet içi eğitimler ve bilinçli, güvenli, yönetilebilir bilgi
teknolojileri ve internet kullanımı ihtiyaçlarının tamamlanması hedeflenmektedir.



3. NEDEN BU RAPORU HAZIRLADIK ?


Özetle anladığımız kadarı ile hedef, Türkiye Bilişim Vakfı‟nın kuruluşundan beri eğitimde
önemini hep vurguladığımız “bilgiye 7/24 erişmeyi sağlayacak ortamı,” ülke çapında
gerçekleştirmek ... FATİH Projesi bu bakımdan, devletin, eğitimi çağdaş teknolojiyi kullanarak
etkinleştirme gayretinde şimdiye kadarki en kapsamlı ve organize girişim olarak karşımıza
çıkıyor. Gelecek kuşağın zihnini şekillendirme ve eğitme gibi çok yaşamsal önemde bir
projenin, bundan önceki iyi niyetli ama organizasyonu yetersiz projelere benzememesi ve
gerçekten “işe yaraması” için Türkiye Bilişim Vakfı olarak görüşlerimizi -1995‟ten beri
yaptığımız gibi- ilgililere iletmeye devam edeceğiz.

Fatih Projesi ile 2013 yılı sonuna kadar dersliklere BT araçlarının sağlanması ve BT destekli
öğrenimin gerçekleşmesi hedeflenmiştir. Bu proje ile eğitimde fırsat eşitliğinin yanı sıra
Türkiye‟nin geleceğini yönetecek öğrencilerimizin bilgi çağının teknolojik araçları ile
tanışması, öğrenme ve araştırma yeteneğinin gelişmesi sağlanacaktır. Fatih Projesi, orta ve
yüksek teknoloji merkezi olmak, e-devlet yapısına biran evvel kavuşarak vatandaşların



                                                                                               4
ihtiyaçlarına yeni teknolojiler ile cevap vermek gibi stratejik hedeflere sahip Türkiye için
önemli bir fırsat yaratmaktadır.

Dünyada bile eşine az rastlanan bu çapta bir eğitim hamlesi, kurulum ve daha önemlisi
“kurgulanma” aşamalarında azami özen ve dikkati gerektirmektedir. Projenin ölçeğinden
kaynaklı olarak barındırdığı risklerin daha tasarım aşamasında öngörülmesi ve önlemlerin
planlanması kritik başarı unsurlarıdır.


Fatih Projesi‟ni altı ana başlık altında inceledik. Bu ana başlıkların ayrıntılarını takip eden
sayfalarda bilgilerinize sunuyoruz.


       ĠĢletim Sistemi ve Yazılım
       Eğitsel E-Ġçeriğinin Sağlanması ve Yönetilmesi
       Teknoloji Destekli Eğitim ve Öğretim
       Ağ Altyapısı ve GeniĢ Bant Ġnternet Kullanımı ve Güvenlik
       Tablet
       Yazıcı Donanım Talebi




4. ĠġLETĠM SĠSTEMĠ VE YAZILIM

Sistemin iĢletim sistemi ve yazılım ile ilgili bileĢenlerine 5 ana baĢlıkta özen göstermenin
uygun olacağı düşünülmektedir:


  Güvenlik
  Güvenilirlik
  Birlikte çalıĢabilirlik
  Yönetilebilirlik
  Sürdürülebilirlik


Güvenlik, böyle bir sistemin hem başarısı için gerekli asli bileşen, hem de zafiyeti
durumunda ülke çapında tüm gençlerimizi etkileyebilecek bir risk unsurunu oluşturmaktadır.
Her geçen gün karşımıza daha sık çıkmakta olan biliĢim güvenliği olayları, ancak
karşılarında sistemi oluşturan bileşenler (özellikle işletim sistemi) ile ilgili her zaman hazırlıklı
olan, yazılımları sürekli ve zamanında güncelleyen ve de gerektiği anda uygun tepkiyi
profesyonel bir ortamda anında verebilecek yapılar olması durumunda önlenebilmektedir.



                                                                                                   5
Güvenilirlik ise sistemin idamesinde çok önemli bir unsurdur. Türkiye gibi geniş bir
coğrafyanın her köşesine yayılacak olan Fatih Projesi, İdare‟ye ve İdare‟nin ilgili
bakım/destek ekiplerinin omuzlarına önemli bir yük ve sorumluluk bindirmektedir. Burada
bahsi geçen sistemlerin MTBF ve MTTR ifadeleri ile anlam bulan “sorunsuz olarak ayakta
kalma” ve “sorun vukuunda çözüm bulabilme” süreleri ön plana çıkmaktadır. Dolayısı ile
dünyada benzer ölçeklerde sınanmış ve kendini ispatlamış çözümlerin (özellikle işletim
sistemi olarak), Fatih projesinde alt bileşen olarak dahil olması burada önem arz etmektedir.


Birlikte çalıĢabilirlik, bir bilişim sisteminin mevcut olan ve ileride mevcut olacak olan
diğer yazılım ve donanım bileĢenleri ile sorunsuz bir Ģekilde çalıĢabilmesini ifade
etmektedir. Halihazırda Türkiye‟de (ve Dünya‟da) eğitim alanında geliştirilmiş içerik ve birçok
yardımcı yazılımlar bulunmaktadır. Doğal olarak gelecekte bu alandaki çalışmalar ve
üretimler devam edecektir. Fatih Projesi kapsamında kurulacak olan sistemlerin hem mevcut
olan hem de ileride sunulacak olan bu içerik ve yazılımlar ekosistemine uyumlu olması
gerekli ve faydalı olacaktır. Donanım anlamında ise hem mevcut hem de piyasaya ileride
çıkacak olan teknolojiler ve ürünler ile uyumluluk, sürücü yazılımların mevcudiyeti gibi
konular önemli sistem gereksinimlerindendir.


Yönetilebilirlik, sistemin uzun vadede bekası ve başarısı için ana unsurlardandır. Sistem
yöneticilerinin tüm Türkiye‟ye yayılmış ve nerede ise 7/24 hizmet beklenen böyle kritik bir
sistemi uzaktan kolay ve güvenli olarak idame etmeleri ve yönetmeleri asli bir gereksinimdir.
Dolayısı ile sistemi oluşturan alt bileşenlerin de (özellikle işletim sistemi) bu tarz geniş çaplı
kurumsal kullanımlarda, yönetim ile ilgili işlevselliği sunabilmesi aranacak bir ön şart
olmalıdır.


Sürdürülebilirlik, Fatih projesi gibi yıllarca gençlerimize hizmet verecek olan bir sistemden
doğal bir beklentidir. Yukarıda da ifade edildiği şekilde güvenlik, güvenilirlik, birlikte
çalışabilirlik   ve   de   yönetilebilirlik   bağlamlarında   sağlanacak     yetkinlik   sistemin
sürdürülebilirliğini de mümkün kılacaktır. Ayrıca sistemi oluşturan alt bileşenlerin (ve özellikle
işletim sisteminin) önünde geliştirme ile ilgili net bir yol haritası ve de bunu mümkün kılacak
ticari ve pazar desteği ve gücünün mevcut olması da bu sürdürülebilirliğin asli bir unsuru
olacaktır




                                                                                                6
5. EĞĠTSEL E-ĠÇERĠĞĠNĠN SAĞLANMASI VE YÖNETĠLMESĠ

Fatih Projesinin eğitsel e-içeriğin sağlanması ve yönetilmesi bileşeni, dersliklere BT
araçlarının sağlanması ve eğitim-öğretimin BT destekli hale getirilmesiyle birlikte daha etkin,
verimli, öğrenci merkezli bir öğrenimin sağlanması için en önemli bileşendir.


Fatih Projesi kapsamında tüm sınıflar için farklı içerik sağlayıcılar tarafından geliştirilmiş,
online olarak sunulan dijital içeriklerin kullanılması planlanmaktadır. Bu içeriklerin Fatih
Projesi‟nde donanım başlığında yer alan ve tüm sınıflara temin edilmesi planlanan akıllı
tahtalarla uyumlu olarak çalışmaları gerekmektedir. Diğer taraftan farklı içerik sağlayıcılar
tarafından farklı standartlar baz alınarak geliştirilmiş olmaları nedeniyle bu içeriklerin
kullanıcılara çok farklı deneyimler sunduğu gerçeği unutulmamalıdır.

Projeye tablet cihazların da dahil olmasıyla e-içerik konusuna farklı bir boyut daha
eklenmiştir; öğrencilerin tablet cihazlarından içeriklere her an, her yerden eriĢebilir olması
çok önemlidir. Şu halde, farklı içerik sağlayıcılar tarafından sunulan e-içeriklerin akıllı
tahtalara ek olarak tablet cihazlarla da uyumlu olması bir gerekliliktir.

Projede farklı içerik sağlayıcılardan içeriklerin alınarak herhangi bir işleme tabi tutulmadan
kullandırılması projenin etkinliğini etkileyecek bir faktör olabilir. Verimlilik ve etkinlik
açısından bütünsel bir yaklaşımla akıllı tahtaların ve tablet cihazların sınıflarda etkin
kullanımını destekleyecek bir sistemsel alt yapının planlanması ve geliştirilmesi elzem
görünmektedir. Bu alt yapı üzerinde çalışacak farklı medya türlerinde içerikler için bir takım
açık standartlar belirlenebilir ve bu standartlara uyumlu bir şekilde içeriklerin geliştirilmesi ve
sistem üzerinden kullanılabilir hale getirilmesi sağlanabilir.

Diğer taraftan bu sistemin, hem akıllı tahtadan hem de öğrenci tabletlerinden eriĢilebilir bir
yapıda olması hedeflenmelidir. Dolayısıyla bu sistemin, her cihaz için uyumlu arabirim
desteği sunan, her öğrencinin ve öğretmenin güvenli Ģifreleri ile ders programlarına uygun
içeriklere ulaşabildikleri, her an her platformdan erişilebilir olmasını sağlayan bulut biliĢim
mantığıyla geliştirilmesi ve sunulması sistemin etkinliğini artırıcı bir faktör olacaktır.


Öğrencilerin farklı öğrenme stillerinde olabilecekleri ön görülerek, kullanılacak içeriklerin
farklı medyalarla da desteklenmiş olması çok önemlidir; akıllı tahtalarda ve tabletlerde
sunulacak içeriklerin, e-kitapların video, ses gibi yardımcı medyaları da oynatabilir olması ve
farklı platformlarda da çalışabilir olması için HTML5 gibi formatlara uyumlu geliştirilmiş
olması gereklidir.




                                                                                                 7
Geliştirilecek sistem sınıf içerisinde etkileşimi destekleyecek uygulamaları da içermelidir.
Özellikle öğrenci tabletleri üzerinde çalışacak uygulamalarla öğrencilerin içeriklere erişmesi
sağlanırken, öğretmen ve öğrenci arasındaki iletiĢimi iki yönlü olarak artırması da
kurgulanmalıdır. Örneğin, öğretmen, sınıf içerisinde mini sınavları öğrencilerin tablet
cihazlarına göndererek yapabilir; böylece hem sonuçları değerlendirmek için vakit kaybetmez
hem de kağıt masrafları minimuma indirilmiş olur. Sınav tarihlerini, ödevlerini unutmaması
için öğrenci tabletlerinde yer alacak takvimlere işleyebilir. Öğrenciler tablet cihazlarındaki
kitaplarına notlarını alabilir; dilerlerse bunu başka arkadaşları ile ya da öğretmenleri ile
paylaşabilir. Tablet cihazları aynı zamanda derste anlatılan konularla ilgili internet üzerinden
destekleyici materyallere ulaştıkları bir kanal olacaktır.

Sınıf içerisinde akıllı tahta ve tablet cihazlar arasındaki iletişimin sağlanabilmesi için Wi-Fi
alt yapısı ile ilgili geliştirmeler yapılmalıdır, en basitinden kurulacak alt yapıda kullanılacak
network cihazlarının sınıf içerisinde küçük bir LAN oluĢturacak kapasitede olması, öğrenci
öğretmen iletişimini bu network üzerinden uzak bir sunucuya ulaşmadan sağlaması
gerekmektedir.


Kurulacak içerik sisteminin; öğretmen-öğrenci arasındaki iletişimle ilgili tutulan kayıtları
optimize ederek düzenli olarak bulut yapısına aktarması gerekmektedir. Böylece öğrencinin
herhangi bir nedenle yeni bir cihaza geçmesi durumunda derslerinden geri kalmadan
programa kaldığı yerden devam ediyor olması sağlanabilir.

Bu noktada öğrencilerin tablet cihazlarının, her an her yerden bulut yapısında tutulacak
sisteme erişebilmesi, e-içeriklere ulaşması, öğretmen ve öğrencinin sistem üzerinden her an
iletişimde olabilmeleri için her türden internet ağına bağlanabilme özelliğine sahip olması
gerekmektedir.

6. TEKNOLOJĠ DESTEKLĠ EĞĠTĠM VE ÖĞRETĠM


FATİH projesi kapsamında eğitim ve öğretimin teknoloji destekli hale getirilmesiyle daha
etkin, verimli, çağdaş ve öğrenci merkezli bir yaklaşımın benimsenmesi ülkemiz adına
sevindirici bir gelişmedir.


Gelişen teknoloji ve değişen dünyayla artık çocuklar teknolojinin içine doğuyor ve
büyüyorken, eğitim öğretim sistemimizin teknolojiden uzak olması düşünülemez.


Teknolojinin eğitime bu kadar yaklaştığı bir dünyada 3 önemli konu ön plana çıkmaktadır.
Bunların birincisi bu içeriklere ulaşılacak cihazların sağlanması, ikincisi cihazlar ve sistemler


                                                                                               8
arasında kaliteli bir altyapının oluşturulması; üçüncüsü ise eğitim içeriklerinin dijital dünyaya
aktarılması ve yeni e-içeriklerin oluşturulmasıdır.


FATİH projesinin bu aşamada yukarıda bahsettiğimiz donanım temini konusunda detaylı
çalışmalara sahip olduğunu görmekle birlikte, içerik / müfredatın dijital ortama aktarılmasında
önemli noktalara deneyimimize istinaden dikkat çekmek isteriz.


    A) Eğitim Ġçeriklerinin Dijital Ortama Aktarılması:


Öğrenme içeriklerinin dijitalleştirilmesinde birden fazla paylaşım yöntemi kullanılmaktadır (
mobil eğitim, e-kitap, video eğitim, sanal sınıf vb ). Burada kritik başarı faktörü uygun
içeriklerin uygun eğitim yöntemi ile dijitalleştirilmesidir. Her türlü içeriğin tek bir yöntemle
sunulmaya çalışılması her zaman başarılı sonuçlar vermemektedir.


Öncelikle müfredat konuları detaylıca incelenerek bunlardan hangilerinin nasıl bir yöntemle
dijital ortama aktarılması çalışması yapılmalıdır. Kullanılan kitapların birer e-kitap şekline
getirilip öğrencilerle paylaşılması yeterli kalmamakla birlikte içeriklere interaktivitenin dahil
edilmesi gerekmektedir.


Bu çalışmalar yapılırken pedagoji ve uzaktan eğitim temel prensipleri dikkate alınmalıdır.
Örneğin öğrencilerin eğitimde kullanacakları cihazları ne kadar süre kullanacakları, hangi
koşullarda    kullanacakları    gibi   birçok   etken    değerlendirilerek,   içerik   dijital   ortama
aktarılmalıdır.


Projede öğretmenlerin e-içerik üretmesi amacıyla eğitilmesi ve ilerleyen süreçlerde e-
içeriklerin büyük ölçüde öğretmenler tarafından tasarlanması planlanmaktadır. Oysa video,
müzik, animasyon gibi öğrenim öğeleri oluşturma ve bu öğeler arasındaki interaktif süreçleri
tasarlamada kullanılan üretim araçlarına ve bilgisayar programlarına eğitmenlerin tamamen
hakim olması çok da imkan dahilinde görünmemektedir.


Bu bağlamda e-içeriklerin pek çok medyayı kapsadığı, bu medyaların bileşiminden oluştuğu
ve e-içerik üretiminin ayrı bir uzmanlık alanı olduğu göz önüne alındığında, ancak bu alanda
uzmanlaşmış profesyoneller ve e-içerik hazırlamada uzman firmalarla çalışılması sayesinde
e-içeriklerin niteliksel seviyesi garanti altına alınabilecektir.




                                                                                                      9
B) ÇağdaĢ E-Öğrenme Yöntemlerinin Kullanılması:


Dünyada uzaktan öğrenme eğilimlerini incelediğimizde özellikle mobil eğitim / video
kullanılarak hazırlanan eğitimlerin ve sanal sınıf eğitimlerinin en çok tercih edilen eğitim
yöntemleri olduğunu görmekteyiz.


Mobil eğitim; öğrencilerin zaman ve mekandan bağımsız, mobil cihazlar üzerinden
gerçekleştirdikleri asenkron eğitim yöntemidir.


Sanal sınıf; eğitmen ve öğrencinin aynı anda, farklı lokasyonlardan sanal bir sınıfa
bağlanarak eşzamanlı olarak eğitim faaliyetini gerçekleştirdikleri eğitim yöntemidir.


FATİH projesinde yukarıda bahsettiğimiz çağdaş içerik oluşturma ve sunma teknik ve
teknolojilerinin kullanılması proje değer katarak başarısını arttıracak pozitif bir etken
olacaktır.


        C) Eğitim Ġçeriklerine EtkileĢim Katılması:


Yeni yaklaşımla geliştirilecek teknolojik içeriklerin ve altyapının sınıf içerisinde etkileşimi de
destekleyecek bir yapıda olması gerekmektedir. Özellikle öğrenci ve öğretmen arasındaki
ilişkiye bakıldığında öğrencinin sadece tablet cihazdan içeriği takip etmesi, öğretmenin de
sadece akıllı tahtadaki bilgileri paylaşması yeterli olmamaktadır. Bunun yerine öğretmenin
öğrencileriyle, öğrencilerin öğretmen ve sınıftaki diğer arkadaşlarıyla çift yönlü iletişim
kurabilecekleri bir altyapı eğitimin etkinliğini arttıracaktır.


Bu imkanı sağlayan mobil eğitim platformları sayesinde, örneğin öğretmen anlattığı konuyla
ilgili sınıfına bir sınav uygulayabilir ve bu sınavın sonuçlarını alması sadece bir kaç
dakikasını alacaktır. Bu gibi sistemlerle aynı zamanda sınıf içinde, okul içinde, hatta ilçeler ve
bölgelerde başarı sınavları sadece bir kaç saatlik bir ön hazırlıkla hazırlanıp yapılabilecek ve
kağıt okuma, sınav değerlendirme gibi bir zaman ayırmaya gerek kalmadan tüm sonuçlar bir
kaç dakika içinde raporlanabilmektedir.


        D) Eğitim Yönetim Sistemlerinin Teknolojik Ġçeriklere Uyumluluğu:


Teknoloji destekli eğitimlerle birlikte eğitim yönetim sistemleri ve eğitim müfredatlarına da bir
kez daha bakılması gerekliliği unutulmamalıdır.



                                                                                               10
Teknoloji destekli eğitim yapılarında dijital ortamda verilen ödevler ve derslerin kaydedilmesi
ve değerlendirilmesi gerekliliği esastır. Bu noktada da tüm dijital eğitim içeriklerinin
kaydedildiği, her öğrenci başına hangi içeriği ne kadar okumuş, sınavdan kaç puan almış gibi
verilerin kaydedileceği ve sonu karnesinde bu verilen kullanılabileceği bir eğitim yönetim
sistemine ihtiyaç bulunmaktadır.


Projede kullanılan e-içeriklerin pek çok firma tarafından üretileceği ve bir çok farklı medyayı
bir araya getireceği göz önünde bulundurulduğunda, eğitim yönetim sisteminin farklı
kaynaklardan gelecek içeriklerin kaydını tek bir noktada tutma yeteneğine sahip olması
gerekmektedir.


       E) Müfredatı Destekleyecek Bireysel Öğrenme Kaynaklarının Sunulması:


Öğrenci merkezli eğitim yaklaşımlarında sunulan eğitim müfredatının yanı sıra öğrencinin
kendi istediği zamanda konuları pekiştirecek eğitim araçlara sahip olması kritik önem
taşımaktadır.


Bu noktada kendi kendine öğrenme araçları adı verilen tamamlayıcı eğitim materyallerine de
ihtiyaç duyulmaktadır. Bu materyaller öğrencinin ilgilisini çekmekle birlikte konuların
pekişmesine katkı sağlamaktadır.


FATİH Projesi kapsamında müfredatı destekleyecek kendi kendine öğrenme araçları;


   -   Okuma dokümanları
   -   Ders notları
   -   Konuyla ilgili etkileşimli oyunlar
   -   Eğitim videoları
   -   Deney Simülasyonları


gibi bir çok yöntemi içerebilir. Üstelik bu araçlar bir kere üretildikten sonra tüm öğrencilere
teknolojinin imkanlarıyla hızla ulaştırılabileceği için hem maliyet avantajı hem de fırsat eşitliği
sağlayacaktır.


Tüm bu sistemin uçtan uca kurulup, sorunsuz bir şekilde yaşatılabilmesi için kaliteli,
kesintisiz, yüksek ve en son teknolojiyi kullanan; deneyim sahibi, kurulum sonrası kaliteli bir



                                                                                                11
teknik destek sunabilecek yeterlilikte iş ortaklarıyla hareket edilmesi projenin başarısı
üzerinde kritik etki sahibidir. Özellikle ileri teknoloji tarafında mobil geniş bant, fiber optik
altyapılar zaruri hale gelmiştir.


Aynı zamanda teknolojinin gelişme ve yenilenme hızı göz önüne alındığında iş ortaklarının
bu değişime öncülük edebilecek yeterlilikte olması projenin sürdürülebilirliğinin önemli bir
belirleyicisi olacaktır.

Kamuoyu FATİH Projesi‟nden büyük başarı beklemektedir. Bu nedenle projenin çeşitli
açılardan derinlemesine değerlendirilmesi      gerekmektedir. Ancak, bunlardan belki de en
önemlisi projenin okullardaki uygulayıcılar yani öğretmenler açısından ele alınması, temel
direğini oluşturan öğretmenlerin projenin gerektirdiği temel bilgi ve becerilere ne düzeyde
sahip olduklarının ciddi biçimde ele alınması gerekir.

FATİH Projesinin uygulanabilirliği konusundaki tartışmaların odak noktasını teşkil eden
öğretmenlerin bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanma konusunda ciddi eksikliklerinin olduğu
iddiaları çok yaygındır.. Bu kanaatten hareketle FATİH projesinin amacına ulaşabilmesi için
bilgisayar okur-yazarlığının yaygınlaştırılması ve projenin uygulayıcıları olan öğretmenlere
yönelik eğitimlerin sunulmasını hayati önem taşımaktadır..

Ülkemizde öğretmenlerin bilgi teknolojileri kullanımıyla ilgili durumunu araştıran çalışmalar
yapılmaktadır. Bu çalışmaların sonuçlarına göre, bilgi teknolojilerinin öğretmenler tarafından
benimsenmesi, uygulamaya konması ve kurumsallaştırılması sürecinin zorluklarla dolu ve
zaman alıcı olduğu görülmektedir

Öğretmenlerin sınıflarında etkin bilgi teknolojilerini kullanımını sağlamak ve desteklemek
amacıyla hizmet-içi eğitimler verildiği bilinmektedir. Bu eğitimlerin içeriklerinde daha çok
temel kavramlar, kelime işlemciler, İnternet kullanımı vb. konularına yer verildiği
görülmektedir. Oysa Fatih Projesi ile ilgili öğretmen eğitiminde yukarıda sıralanan içeriğine
yaklaşımın daha değişik olması gerekmektedir. Daha önceki deneyimlerin ışığında, her
okulda eğitilmiş öğretmenler arasından seçilmiş ve “öğretmene öğretmenlik” yapabilecek
kapasitede, “liderlik” vasıflarına sahip “danışman” öğretmenler sağlanmalı, bulundukları
okulda uzun süre görevlerine devam etmelerini mümkün kılacak ortamlar yaratılmalıdır.

Sonuç olarak, FATİH projesinin başarıya ulaşması projenin uygulayıcıları olan öğretmenlere
yönelik eğitimlerin öncelikle ve ivedilikle ele alınması hayati önem taşımaktadır. Öğretmen
eğitiminin sürekli olması sağlanmalı, proje kapsamında kullanılacak donanımın ve e-içeriğin
bilgi teknolojileriyle uyumlu hale getirilen öğretmen kılavuzlarının da sürekli güncel tutulması




                                                                                                12
arzu edilen başarıyı getirecektir. Başarının devamı da bu desteklerin uzun yıllar sürdürülmesi
ile mümkün olacaktır.



7. AĞ ALTYAPISI VE GENĠġ BANT ĠNTERNET KULLANIMI VE GÜVENLĠK:


Fatih Projesinin temel bileşenlerinden biri olan ağ altyapısı ve geniş bant Internet kullanımı
projenin başarısı açısından oldukça önemlidir.


Fatih Projesi kapsamında Türkiye genelinde 42000 okula eriĢim sağlanması söz
konusudur. Bu bağlamda sağlanacak olan erişim teknolojisinin hangi teknoloji olduğunun
öneminden önce eriĢimin kesintisiz ve tüm Turkiye genelinde sağlanabilir olması
hedeflenmelidir.


EriĢim modeli olarak karma bir çözüme gidilmesi projenin başarısı bakımından önemlidir.
Öğretmen ve öğrencilerin, içeriğe en etkin, hızlı ve kesintisiz şekilde erişebilmeleri için
okulların geniĢ bant eriĢimi büyük önem taşımaktadır. Fiber, 3G, xDSL, radyolink ve uydu
teknolojilerinin alternatifli olarak kullanılması ve SLA bazlı servis anlaĢmalarına olanak
sağlanması projenin etkinliği ve başarısı için gerekli görülmektedir.


Bu karma eriĢim modeli ile Fatih Projesi alternatif operatörlere de açılmıĢ olacak ve
hizmet kalitesi ve çeşitliliğinin sağlanması ile birlikte Ģeffaf bir rekabet ortamı da sağlanmış
olacaktır.


Alt yapı ve erişim modeli hizmetinin Servis Seviyesi Anlaşmaları (SLA) ile belirlenmesi, erişim
teknolojisinde hangi teknolojinin kullanıldığından çok, erişim hizmetinin performans
ölçümlemesine bağlı olarak verilmesi ve kriter olarak teknoloji bağımsız eriĢimin
sağlanması hedeflenmelidir.


Fatih Projesi kapsamında oluşturulacak ağ, özel sanal bir ağ (VPN) olmalı ve Internet‟ten
doğrudan (kontrolsüz) eriĢim olmamalıdır ve tüm okullar bu ağ üzerinden birbirleri ile
haberleşebilmelidir. Ağ güvenliği (DDoS, IPS ve Firewall, viruswall hizmetleri) merkezi bir
noktadan sağlanmalı, Internet erişimi kontrolü de (Websense, Güvenli Internet, vekil sunucu
hizmetleri, 5651 sayılı yasa kapsamındaki kayıt işlemleri) aynı noktadan sağlanmalıdır. Bu
şekilde merkezi kontrollü bir ağ güvenliği tesis edilmiş olacaktır.




                                                                                             13
Uzaktan eğitim içeriği de aynı merkezden yönetilerek, Internet üzerinden gelecek saldırılara
karşı içerik güvenliği de sağlanabilecektir. Merkezlerde Bulut Bilişim Mimarisi kullanılarak,
pek çok eğitim ve öğretim uygulaması sunulması değerlendirilebilir.


8. TABLET


Fatih kapsamında öğrencilere dağıtılacak tabletlerin hem Wi-Fi hem de 3G uyumlu olmasının
önemli olduğunu düşünüyoruz.


Dünya geneline ve Türkiye pazarına baktığımızda, tüketicilerin tercih ettiği cihazların sadece
Wi-Fi erişimini destekleyen değil, aynı zamanda da günümüzün iletişim teknolojisinin
standardı haline gelmiş olan 3G teknolojisine sahip cihazlar olduğunu görmekteyiz.
Günümüzde internet kullanımı yaygınlaşmakta ve insanlar „her yerde her zaman‟ bilgiye
erişebilir olmak istemektedir. Tüketici tercihleri de bu doğrultuda değişmekte ve mobil geniş
bant kullanımı hızla artmaktadır.


Aynı şekilde öğrencilerimizin sadece okulda değil, evde, toplu taşıma araçlarında, duraklarda
da bilgiye ulaşma ihtiyacı olduğu belirtilmektedir. . Öğrencilerimizin güvenliği açısından aileler
dilediklerinde cihazın ve öğrencinin konum bilgisini takip edebilmektedir. Bununla birlikte;
Fatih Projesi kapsamında dağıtılacak olan tabletlerin sadece Wi-Fi erişimine imkan tanıması
durumunda, cihazların sınırlı teknolojik kullanım ve sınırlı güncelleme nedeni ile kısa sürede
güncel teknolojinin gerisinde kalacağı öngörülmektedir. Böyle bir durumun İnternet erişim
sağlayıcılarının projeye katılımını sınırlaması olasılığı yüksektir ve sonucunda, mobil
şebekelerden faydalanılması mümkün olamayacaktır.


Öğrencilere dağıtılacak tabletlerin sınıf içerisinde öğretmen tarafından kontrol edilebilmesi
önemlidir. Böylelikle sınıf içerisinde, öğretmen tabletlerdeki 3G özelliğini kapatabilir,
gerektiğinde öğrencilerin derse odaklanmaları ve oyun ve benzeri diğer uygulamaları
kullanmamaları için tabletleri kullanmaları kısıtlanabilecektir.


3G uyumlu tabletlerin verilmesi halinde 3G kullanım kararı velilerin inisiyatifine bırakılacak,
isteyen veli, öğrencinin okul dışında internete wifi aracılığı ile bağlanmasına, isteyen veli,
öğrencinin okul dışında internete 3G ile bağlanmasına izin verecektir.
3G özelliği, bölgemizdeki diğer ülkelere ve dünyaya Fatih Projesi ile model olma fırsatı
sağlayabilecektir. Çevremizdeki pek çok ülkede ADSL kullanımı düşük iken mobil geniş bant
kapsaması yüksektir.



                                                                                               14
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye‟de de, devlet 3G yatırımlarını desteklerken, aboneleri de
veri kullanımı konusunda vergi sübvansiyonları ile teşvik etmektedir. 2009 „da hayata geçen
3G teknolojisi devletimizin desteği ile hızla 25 milyon kullanıcı sayısına ulaşmıştır. Fatih
Projesi de; 3G teknolojisinin teşviki açısından önem taşımaktadır.


Projenin kaynaklarından olan       Evrensel Destek Fonu, tüm operatörlerin katkıları ile
oluĢmakta, bu fonun kullanımı esnasında operatörler açısından da sürdürülebilir bir
yaklaĢım benimsenmesi beklenmektedir.

Tablet üzerinde çalışacak mobil işletim sisteminin geliştiriciler ile birlikte zengin bir
ekosisteminin olması; bu kapsamda mobil işletim sisteminin, ekosistemde yer alan
geliştiricilerin maliyet, etkinlik ve hız açısından uygun koşullarda çözümler geliştirebilmesi
amacıyla, geliştiricilerin ulaşabileceği gerekli bilgi ve araçlarının bulunması, üzerinde durulan
konulardan biridir.


Cihazın genel özellikleri:
   Kaliteli bir kalem desteği olmalıdır, bir öğrenci araştırmasında %40 oranında kalem
    tercihi vardır.
   Cihaz değiĢikliğinde tüm bilgilerin yeni cihaza en kolay Ģekilde aktarılması önemli bir
    ihtiyaçtır.
   Parental filtrelerin tabletlere de uygulanabilir olması gerekmektedir.
   Cihazın 3G uyumlu olması uzaktan yönetilebilme ve online içeriğe eriĢim konusunda
    önemli bir ihtiyaçtır. Cihazın 3G destekli olmaması durumunda kullanıcılar kendileri faklı
    çözümler üretmeye çalışacaktır ki, bu çok daha farklı güvenlik risklerini gündeme
    getirecektir.


Cihaz yönetimi ve güvenlik:


Tablet cihazların öğrencilere dağıtılması ile birlikte bu kadar yüksek sayıda cihazın
yönetilmesi ve güvenliği ile ilgili sorunlar da gündeme gelecektir. 3G şebekesine
bağlanabilen bir tablet çok önemli avantajlar sunmaktadır:


   Cihazlar öğrencilere teslim edilirken ROM içerisindeki yazılımların son hali bulunacaktır,
    fakat yazılım dünyasında güncellemeler sürekli olacaktır. Bunların ortak platform
    üzerinden yönetilmemesi durumunda sahada çok farklı sürümlerde uygulamalar olacaktır.
    Bir içeriğin bir öğrencinin tabletinde çalıĢması, diğerinde çalıĢmaması gibi sorunlar
    özellikle kırsal bölgelerde önemli sorunlara yol açabilir.


                                                                                              15
   Yine kırsal kesimlerde cihazlara destek verecek saha personelinin bulunması son
    derece güçtür. Bu gibi durumlarda dünyada çağrı merkezleri üzerinden kullanıcının
    cihazına bağlanan “Remote Device Management” standartları ve çözümleri mevcuttur.
   Diğer taraftan öğrencilerin bu cihazları yanlarında taşımaları, gasp gibi güvenlik
    risklerini de doğurmaktadır. 3G şebekesine bağlı bir çözüm ile cihazın yerinin
    belirlenmesi, uzaktan kilitlenmesi, içerisindeki bilgilerin silinmesi ve kullanılamayacak hale
    getirilmesi mümkündür, bu amaca yönelik “Mobile Device Management” platformları
    mevcuttur. Tabletlerde 3G teknolojisine uyum olmaması, gasp, çalınma, kaçırılma gibi
    öğrencilerin güvenliğini tehdit eden olaylara davetiye çıkarabilir. Bu nedenle bir
    öğrencimizin mağduriyeti tüm projeyi gölgede bırakacak üzücü sonuçlara yol açabilir. Bu
    nedenledir ki, tabletlerin 3G uyumlu olması üzerinde durulması gereken bir konu olduğu
    kanaatindeyiz..
   Son bir     önemli nokta da       cihazların yedeklenmesidir.        Bir   öğrencinin cihazı
    bozulduğunda veya kaybolduğunda eğitim programının gerisinde kalmaması için en kısa
    zamanda kişiye özel içeriklerinin (eğitim, sunum, sınav…) yeni cihaza aktarılabilmesi
    gerekmektedir. Aynı zamanda cihaza girerken kullanacağı bir “Authentication” altyapısı
    ihtiyacı da bulunmaktadır.
Bu veriler doğrultusunda cihazların yönetilmesi ve güvenliği de üzerinde düşünülmesi
gereken son derece önemli bir maddedir, uzaktan yönetim yazılımları ve bu yazılımlar için
gerekli bağlantı yöntemleri de proje şartnamesine dahil edilmelidir.


9. YAZICI DONANIM TALEBĠ


Mevcut çok fonksiyonlu yazıcı donanım talebi ile ilgili olarak üzerinde durulması gereken
konu, alınması planlanan A3 ve A4 çok fonksiyonlu yazıcıların, çok genel özelliklerde
istenildiği hususudur.


Oysa günümüzde üretilen çok fonksiyonlu yazıcı ürünlerinde genişleyebilirlik ve diğer farklı
donanımlarla etkileşimli iletişim ön plana çıkmaktadır.


Mevcut talepte bu tür çok fonksiyonel baskı cihazlarının ileriye dönük ihtiyaçlara bağlı olarak
geniĢleyebilme yeteneklerinden söz edilmemektedir. Örnek vermek gerekirse öğrencilerin
muhtemelen sahip olacakları manyetik kimlik kartları ile bu türlü baskı cihazlarının
entegrasyonu mümkün olmalıdır          ve öğrencilerin yazdırma veya fotokopi faaliyetleri
kolayca    takip   edilebilmeli,   gerekirse   kotalandırma     veya   ücretlendirme    opsiyonu
bulunmalıdır.



                                                                                               16
Öte yandan istenilen donanım özellikleri, orta ve/veya orta üst tip olduklarından bunların
dokunmatik kullanıcı panelleri bulunmakta ve bu paneller vasıtasıyla sunucular üzerinden
etkileşimli bağlantı kurulup gerekli bilgiler ekrana getirilebilmektedir. Örneğin, öğretmenlerin
ders notları dijital ortamda sunucuda tutulabilir, yetkilendirmeler dahilinde öğrenciler bu ders
notlarını çok fonksiyonel yazıcı LCD panelinden görüntüleyebilir ve istedikleri belli bölümlerin
kolayca baskısı alınabilir. Ayrıca benzer şekilde kütüphanelerde dijitalleştirilmiş kitaplar ve
diğer dokümanlar kolayca öğrenciler tarafından görüntülenip baskısı alınabilir.


Bunun yanı sıra öğrencilerin kullanımına sunulması planlanan tablet bilgisayarların bu türlü
çok fonksiyonel yazıcılarla bağlantılı kullanılması gerekecektir. Ancak bu bağlantının
mümkün olabilmesi için çok fonksiyonel cihazların bu tip bağlantıya uygun yazılım ve/veya ek
donanım özellikleri olması gereklidir. Bu durum Ģartnamede belirtilmemiĢtir.


Son olarak binlerce çok fonksiyonel yazıcı ve benzer donanımların ağ bağlantılı olarak
istenildiği düşünülürse, bu bağlantı     sadece ağ üzerinden baskı alınması veya tarama
yapılması vs şeklinde sınırlandırılmamalıdır. Diğer özellikleri de kullanıma açık olmalıdır.


Günümüzde bu tip cihazların uzaktan yönetimi mümkün olabilmektedir. Yani merkezi bir
sistemle sarf malzeme kullanım durumları, sarf malzeme ihtiyaçları, cihaz üzerindeki arızalar,
cihaz kullanım istatistikleri merkezi veri tabanı ve oluşturulacak bir merkezi çağrı sistemi ile
kolayca takip edilebilir. Bu durumda bu cihazların kesintisiz ve verimli kullanımı maksimize
edilebilir.


10. SONUÇ

Fatih Projesi‟nin dünya ölçeğinde önemli bir eğitim projesi olduğunu düşünüyoruz.


Fatih Projesi‟nin donanım, yazılım, işletim sistemi, iletişim alt yapısı gibi unsurlarını
belirlemek ve sağlamak projenin en çok ilgi çeken tarafları olarak karşımıza çıkıyor. Oysa
bunlar projenin göreceli olarak kolay çözüme kavuşturulacak unsurlarıdır. Temel konumuz
projenin tüm ögeleri ile “bütünleşik” bir tarzda ve uzun vadede “sürdürülebilir” özellikte
planlanmasıdır. Bu da projenin tüm ögeleriyle, tüm paydaşlar tarafından tartışılması ile
mümkündür. Gereksinimlerin net olarak belirlenmesi değişik ortamlarda gündeme getirilmesi
ile kabildir.

Bir STK olarak Fatih Projesi ile ilgili her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu belirtmek
isteriz.


                                                                                               17

Weitere ähnliche Inhalte

Ähnlich wie Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih Projesi

Grup 6 proje konusu
Grup 6 proje konusuGrup 6 proje konusu
Grup 6 proje konusumusti0619
 
Teknoloji planlaması.pptx
Teknoloji planlaması.pptxTeknoloji planlaması.pptx
Teknoloji planlaması.pptxEmine Uslu
 
TEKNOLOJİ PLANLAMASI.pptx
TEKNOLOJİ PLANLAMASI.pptxTEKNOLOJİ PLANLAMASI.pptx
TEKNOLOJİ PLANLAMASI.pptxpinar27
 
teknoloji tasarlama.pptx
teknoloji tasarlama.pptxteknoloji tasarlama.pptx
teknoloji tasarlama.pptxNazmiye KOYUN
 
TEKNOLOJİ PLANLAMASI.pptx
TEKNOLOJİ PLANLAMASI.pptxTEKNOLOJİ PLANLAMASI.pptx
TEKNOLOJİ PLANLAMASI.pptxsemanur aktaş
 
bilgisayar destekli eğitim ve öğretim.pptx
bilgisayar destekli eğitim ve öğretim.pptxbilgisayar destekli eğitim ve öğretim.pptx
bilgisayar destekli eğitim ve öğretim.pptxNazmiye KOYUN
 
bilgisayar destekli eğitim ve öğretim.pptx
bilgisayar destekli eğitim ve öğretim.pptxbilgisayar destekli eğitim ve öğretim.pptx
bilgisayar destekli eğitim ve öğretim.pptxMustafaKoyun6
 
Y.nasuh erturan essay
Y.nasuh erturan essayY.nasuh erturan essay
Y.nasuh erturan essayYusuf Erturan
 
Teknoloji tasarımı.pdf
Teknoloji tasarımı.pdfTeknoloji tasarımı.pdf
Teknoloji tasarımı.pdfHatice Genç
 
TEKNOLOJİNİN PLANLAMASI.pptx
TEKNOLOJİNİN PLANLAMASI.pptxTEKNOLOJİNİN PLANLAMASI.pptx
TEKNOLOJİNİN PLANLAMASI.pptxOmerDilber1
 
Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokullarında Web Tabanlı Ders Uygulaması
Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokullarında Web Tabanlı Ders UygulamasıBeden Eğitimi ve Spor Yüksekokullarında Web Tabanlı Ders Uygulaması
Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokullarında Web Tabanlı Ders UygulamasıSport
 
fatihprojesi12
fatihprojesi12fatihprojesi12
fatihprojesi12FLastaff
 

Ähnlich wie Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih Projesi (20)

Grup 6 proje konusu
Grup 6 proje konusuGrup 6 proje konusu
Grup 6 proje konusu
 
Ww
WwWw
Ww
 
Teknoloji planlaması.pptx
Teknoloji planlaması.pptxTeknoloji planlaması.pptx
Teknoloji planlaması.pptx
 
TEKNOLOJİ PLANLAMASI.pptx
TEKNOLOJİ PLANLAMASI.pptxTEKNOLOJİ PLANLAMASI.pptx
TEKNOLOJİ PLANLAMASI.pptx
 
teknoloji tasarlama.pptx
teknoloji tasarlama.pptxteknoloji tasarlama.pptx
teknoloji tasarlama.pptx
 
Empatic projesi nedir
Empatic projesi nedirEmpatic projesi nedir
Empatic projesi nedir
 
7 Teknoloji Planlaması.pptx
7 Teknoloji Planlaması.pptx7 Teknoloji Planlaması.pptx
7 Teknoloji Planlaması.pptx
 
7 Teknoloji Planlaması.pptx
7 Teknoloji Planlaması.pptx7 Teknoloji Planlaması.pptx
7 Teknoloji Planlaması.pptx
 
TEKNOLOJİ PLANLAMASI.pptx
TEKNOLOJİ PLANLAMASI.pptxTEKNOLOJİ PLANLAMASI.pptx
TEKNOLOJİ PLANLAMASI.pptx
 
Makale
MakaleMakale
Makale
 
bilgisayar destekli eğitim ve öğretim.pptx
bilgisayar destekli eğitim ve öğretim.pptxbilgisayar destekli eğitim ve öğretim.pptx
bilgisayar destekli eğitim ve öğretim.pptx
 
bilgisayar destekli eğitim ve öğretim.pptx
bilgisayar destekli eğitim ve öğretim.pptxbilgisayar destekli eğitim ve öğretim.pptx
bilgisayar destekli eğitim ve öğretim.pptx
 
Y.nasuh erturan essay
Y.nasuh erturan essayY.nasuh erturan essay
Y.nasuh erturan essay
 
Teknoloji tasarımı.pdf
Teknoloji tasarımı.pdfTeknoloji tasarımı.pdf
Teknoloji tasarımı.pdf
 
TEKNOLOJİNİN PLANLAMASI.pptx
TEKNOLOJİNİN PLANLAMASI.pptxTEKNOLOJİNİN PLANLAMASI.pptx
TEKNOLOJİNİN PLANLAMASI.pptx
 
Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokullarında Web Tabanlı Ders Uygulaması
Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokullarında Web Tabanlı Ders UygulamasıBeden Eğitimi ve Spor Yüksekokullarında Web Tabanlı Ders Uygulaması
Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokullarında Web Tabanlı Ders Uygulaması
 
fatihprojesi12
fatihprojesi12fatihprojesi12
fatihprojesi12
 
TBD Eskişehir Oluşumu
TBD Eskişehir OluşumuTBD Eskişehir Oluşumu
TBD Eskişehir Oluşumu
 
Fatih Tanıtım
Fatih TanıtımFatih Tanıtım
Fatih Tanıtım
 
E ogrenme
E ogrenmeE ogrenme
E ogrenme
 

Mehr von Ufuk Kılıç

Cahit Arf - "Makineler Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir?"
Cahit Arf - "Makineler Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir?"Cahit Arf - "Makineler Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir?"
Cahit Arf - "Makineler Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir?"Ufuk Kılıç
 
Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin Durumu
Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin DurumuBilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin Durumu
Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin DurumuUfuk Kılıç
 
The Super-Cycle Report
The Super-Cycle ReportThe Super-Cycle Report
The Super-Cycle ReportUfuk Kılıç
 
Türkiye İnternet Ekonomisi Raporu
Türkiye İnternet Ekonomisi RaporuTürkiye İnternet Ekonomisi Raporu
Türkiye İnternet Ekonomisi RaporuUfuk Kılıç
 
Mikro Sistem Teknolojileri ve Gelecek
Mikro Sistem Teknolojileri ve GelecekMikro Sistem Teknolojileri ve Gelecek
Mikro Sistem Teknolojileri ve GelecekUfuk Kılıç
 
Bilgi Toplumuna Dönüşüm Politikası
Bilgi Toplumuna Dönüşüm PolitikasıBilgi Toplumuna Dönüşüm Politikası
Bilgi Toplumuna Dönüşüm PolitikasıUfuk Kılıç
 
TÜSİAD - Vizyon 2050 Türkiye
TÜSİAD - Vizyon 2050 TürkiyeTÜSİAD - Vizyon 2050 Türkiye
TÜSİAD - Vizyon 2050 TürkiyeUfuk Kılıç
 
A Strategy for American Innovation
A Strategy for American InnovationA Strategy for American Innovation
A Strategy for American InnovationUfuk Kılıç
 
CHP - Bilgi Toplumuna Doğru Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu
CHP - Bilgi Toplumuna Doğru Bilgi ve İletişim Teknolojileri RaporuCHP - Bilgi Toplumuna Doğru Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu
CHP - Bilgi Toplumuna Doğru Bilgi ve İletişim Teknolojileri RaporuUfuk Kılıç
 
Web 2.0 in the Enterprise
Web 2.0 in the EnterpriseWeb 2.0 in the Enterprise
Web 2.0 in the EnterpriseUfuk Kılıç
 
Dijital Çağ için Dönüşüm Gündemi - 2020 Dijital Avrupa Vizyonu
Dijital Çağ için Dönüşüm Gündemi - 2020 Dijital Avrupa VizyonuDijital Çağ için Dönüşüm Gündemi - 2020 Dijital Avrupa Vizyonu
Dijital Çağ için Dönüşüm Gündemi - 2020 Dijital Avrupa VizyonuUfuk Kılıç
 
The Evolving Internet: A look ahead to 2025
The Evolving Internet: A look ahead to 2025The Evolving Internet: A look ahead to 2025
The Evolving Internet: A look ahead to 2025Ufuk Kılıç
 
Technology management
Technology managementTechnology management
Technology managementUfuk Kılıç
 

Mehr von Ufuk Kılıç (14)

Cahit Arf - "Makineler Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir?"
Cahit Arf - "Makineler Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir?"Cahit Arf - "Makineler Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir?"
Cahit Arf - "Makineler Düşünebilir mi ve Nasıl Düşünebilir?"
 
Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin Durumu
Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin DurumuBilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin Durumu
Bilim, Teknoloji ve Sanayide Türkiye’nin Durumu
 
The Super-Cycle Report
The Super-Cycle ReportThe Super-Cycle Report
The Super-Cycle Report
 
Türkiye İnternet Ekonomisi Raporu
Türkiye İnternet Ekonomisi RaporuTürkiye İnternet Ekonomisi Raporu
Türkiye İnternet Ekonomisi Raporu
 
Mikro Sistem Teknolojileri ve Gelecek
Mikro Sistem Teknolojileri ve GelecekMikro Sistem Teknolojileri ve Gelecek
Mikro Sistem Teknolojileri ve Gelecek
 
Bilgi Toplumuna Dönüşüm Politikası
Bilgi Toplumuna Dönüşüm PolitikasıBilgi Toplumuna Dönüşüm Politikası
Bilgi Toplumuna Dönüşüm Politikası
 
TÜSİAD - Vizyon 2050 Türkiye
TÜSİAD - Vizyon 2050 TürkiyeTÜSİAD - Vizyon 2050 Türkiye
TÜSİAD - Vizyon 2050 Türkiye
 
A Strategy for American Innovation
A Strategy for American InnovationA Strategy for American Innovation
A Strategy for American Innovation
 
CIO Olmak
CIO OlmakCIO Olmak
CIO Olmak
 
CHP - Bilgi Toplumuna Doğru Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu
CHP - Bilgi Toplumuna Doğru Bilgi ve İletişim Teknolojileri RaporuCHP - Bilgi Toplumuna Doğru Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu
CHP - Bilgi Toplumuna Doğru Bilgi ve İletişim Teknolojileri Raporu
 
Web 2.0 in the Enterprise
Web 2.0 in the EnterpriseWeb 2.0 in the Enterprise
Web 2.0 in the Enterprise
 
Dijital Çağ için Dönüşüm Gündemi - 2020 Dijital Avrupa Vizyonu
Dijital Çağ için Dönüşüm Gündemi - 2020 Dijital Avrupa VizyonuDijital Çağ için Dönüşüm Gündemi - 2020 Dijital Avrupa Vizyonu
Dijital Çağ için Dönüşüm Gündemi - 2020 Dijital Avrupa Vizyonu
 
The Evolving Internet: A look ahead to 2025
The Evolving Internet: A look ahead to 2025The Evolving Internet: A look ahead to 2025
The Evolving Internet: A look ahead to 2025
 
Technology management
Technology managementTechnology management
Technology management
 

Türkiye Bilişim Vakfı’nın Görüşleri ile Eğitim'de Fatih Projesi

  • 1. FATĠH PROJESĠ Türkiye BiliĢim Vakfı’nın GörüĢleri Kasım 2011 1
  • 2. ĠÇĠNDEKĠLER 1. Giriş 2. Projenin Kapsamı 3. Neden Bu Raporu Hazırladık ? 4. İşletim Sistemi ve Yazılım 5. Eğitsel e-İçeriğinin Sağlanması ve Yönetilmesi 6. Teknoloji Destekli Eğitim ve Öğretim 7. Ağ Altyapısı ve Geniş Bant İnternet Kullanımı ve Güvenlik 8. Tablet 9. Yazıcı Donanım Talebi 10. Sonuç 2
  • 3. 1. GĠRĠġ Türkiye Bilişim Vakfı 1995‟te kurulduğundan bu yana, ülkemizde örgün eğitimin çağdaş ve küresel rekabete uygun bilgi ve becerileri genç kuşaklara teknolojiyi kullanarak aktarması gerektiğini anlatmak için çaba göstermiştir. Yerinde eğitim ve uzaktan eğitimin nasıl yapılması gerektiğine dair raporlar hazırlamıştır. Ve daima “eğitim”, kullandığı teknolojiyle değil, içeriği ile önemli olmalı tezini savunmuştur. Eğitimin bütününde daima öne çıkması gereken öğenin “Ne öğretiyoruz? Nasıl öğretiyoruz?” olduğuna inanmıştır. Eğitimin, ekonomik kalkınmadaki rolü hep bilindiğinden, teknolojiyle destekleyerek, Türkiye‟de eğitimi hızlandırma ve yaygınlaştırma fikri ilk kez 1984‟te 1,100 adet bilgisayarın MEB tarafından satın alınmasıyla başladı. 1987‟de Türkiye‟de ilk kez bir “Bilgisayar Destekli Eğitim Konferansı” düzenlendi. İlk kez bir başbakan (Turgut Özal), “Bilgisayar Destekli Eğitimde Bir Milyon Bilgisayar” hedefini dile getirdi. 1984 -1990 arasında 5 bin bilgisayar, MEB okullarına girmiş oldu. 1997-98 döneminde ortaöğretimin 8 yıla çıkartılmasıyla birlikte BDE konusu yeniden gündeme geldi. Türkiye‟de İnternet “başlamıştı” ve bundan, okullarda eğitim-öğretimde yararlanmak gerekiyordu. Bu kez, Dünya Bankası‟ndan sağlanacak 600 milyon Dolar krediyle BDE uygulamasını ortaöğretime yerleştirmeye karar verildi. Anlaşma 25 Haziran 1998‟de imzalandı. 1998-2003 döneminde satın alınan ve sınıflara yerleştirilen bilgisayar sayıları hakkında MEB web sitesindeki sayısal bilgiyi buraya aktarmak mümkün değil. Yapılanlar ve bunların sayılara yansıması etkileyici. Temel Eğitim Projesi çerçevesinde “221 bin öğretmenin bilgisayar eğitimi aldığı” bilgisi varsa da maalesef bu eğitimin “ne işe ve nasıl” yaradığına dair “çıktı” bilgisini bulamıyoruz. Bu nedenle etkileyici sayıların, toplumsal katma değerini hesaplamamız mümkün olmuyor.. Ancak 2003 ve 2004 yıllarında, Lise Giriş Sınavları‟nda önce 40 bin, sonra 64 bin öğrencinin (yani, sınava giren adayların %10‟unun) “sıfır” puan almaları arzu edilen neticenin bir hayli gerisinde kaldığımızın bir göstergesi olabilir. Ve bugüne geldiğimizde karşımıza bu kez FATİH Projesi çıkıyor. 3
  • 4. Biz de Türkiye Bilişim Vakfı olarak değişik paydaşlarımızla birlikte projeyle ilgili kapsamlı bir çalışma yaptık. Bu raporun hazırlanmasında çok değerli katkılar sağlayan Türkiye Bilişim Vakfı‟nın değerli kurum ve kişi üyelerine teşekkürlerimizi sunarız. 2. PROJENĠN KAPSAMI FATİH Projesi, eğitim ve öğretimde fırsat eşitliğini sağlamak ve okullarımızdaki teknolojiyi iyileştirmek amacıyla Bilgi Teknolojisi araçlarının öğrenme-öğretme sürecinde daha etkin kullanımı için; okul öncesi, ilköğretim ile ortaöğretim düzeyindeki 40.000 okulun 620.000 dersliğine dizüstü bilgisayar, projeksiyon cihazı ve internet altyapısı sağlamayı hedeflemekte, okulları BT ekipmanları ile donatarak eğitimde öğrenci ve öğretmenlerimiz için fırsatları artırma ve okullarımızda teknolojiyi iyileştirmeyi amaçlamaktadır. Projenin 2013 yılı sonuna kadar tamamlanması öngörülmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen ve Ulaştırma Bakanlığı tarafından desteklenen bir projede, 1.yıl ortaöğretim okulları, 2. yıl ilköğretim ikinci kademe, 3. yıl ise ilköğretim birinci kademe ve okul öncesi kurumlarının bilgi teknolojileri donanım ve yazılım altyapısı, e-içerik ihtiyacı, öğretmen kılavuz kitaplarının güncellenmesi, öğretmenler için hizmet içi eğitimler ve bilinçli, güvenli, yönetilebilir bilgi teknolojileri ve internet kullanımı ihtiyaçlarının tamamlanması hedeflenmektedir. 3. NEDEN BU RAPORU HAZIRLADIK ? Özetle anladığımız kadarı ile hedef, Türkiye Bilişim Vakfı‟nın kuruluşundan beri eğitimde önemini hep vurguladığımız “bilgiye 7/24 erişmeyi sağlayacak ortamı,” ülke çapında gerçekleştirmek ... FATİH Projesi bu bakımdan, devletin, eğitimi çağdaş teknolojiyi kullanarak etkinleştirme gayretinde şimdiye kadarki en kapsamlı ve organize girişim olarak karşımıza çıkıyor. Gelecek kuşağın zihnini şekillendirme ve eğitme gibi çok yaşamsal önemde bir projenin, bundan önceki iyi niyetli ama organizasyonu yetersiz projelere benzememesi ve gerçekten “işe yaraması” için Türkiye Bilişim Vakfı olarak görüşlerimizi -1995‟ten beri yaptığımız gibi- ilgililere iletmeye devam edeceğiz. Fatih Projesi ile 2013 yılı sonuna kadar dersliklere BT araçlarının sağlanması ve BT destekli öğrenimin gerçekleşmesi hedeflenmiştir. Bu proje ile eğitimde fırsat eşitliğinin yanı sıra Türkiye‟nin geleceğini yönetecek öğrencilerimizin bilgi çağının teknolojik araçları ile tanışması, öğrenme ve araştırma yeteneğinin gelişmesi sağlanacaktır. Fatih Projesi, orta ve yüksek teknoloji merkezi olmak, e-devlet yapısına biran evvel kavuşarak vatandaşların 4
  • 5. ihtiyaçlarına yeni teknolojiler ile cevap vermek gibi stratejik hedeflere sahip Türkiye için önemli bir fırsat yaratmaktadır. Dünyada bile eşine az rastlanan bu çapta bir eğitim hamlesi, kurulum ve daha önemlisi “kurgulanma” aşamalarında azami özen ve dikkati gerektirmektedir. Projenin ölçeğinden kaynaklı olarak barındırdığı risklerin daha tasarım aşamasında öngörülmesi ve önlemlerin planlanması kritik başarı unsurlarıdır. Fatih Projesi‟ni altı ana başlık altında inceledik. Bu ana başlıkların ayrıntılarını takip eden sayfalarda bilgilerinize sunuyoruz.  ĠĢletim Sistemi ve Yazılım  Eğitsel E-Ġçeriğinin Sağlanması ve Yönetilmesi  Teknoloji Destekli Eğitim ve Öğretim  Ağ Altyapısı ve GeniĢ Bant Ġnternet Kullanımı ve Güvenlik  Tablet  Yazıcı Donanım Talebi 4. ĠġLETĠM SĠSTEMĠ VE YAZILIM Sistemin iĢletim sistemi ve yazılım ile ilgili bileĢenlerine 5 ana baĢlıkta özen göstermenin uygun olacağı düşünülmektedir: Güvenlik Güvenilirlik Birlikte çalıĢabilirlik Yönetilebilirlik Sürdürülebilirlik Güvenlik, böyle bir sistemin hem başarısı için gerekli asli bileşen, hem de zafiyeti durumunda ülke çapında tüm gençlerimizi etkileyebilecek bir risk unsurunu oluşturmaktadır. Her geçen gün karşımıza daha sık çıkmakta olan biliĢim güvenliği olayları, ancak karşılarında sistemi oluşturan bileşenler (özellikle işletim sistemi) ile ilgili her zaman hazırlıklı olan, yazılımları sürekli ve zamanında güncelleyen ve de gerektiği anda uygun tepkiyi profesyonel bir ortamda anında verebilecek yapılar olması durumunda önlenebilmektedir. 5
  • 6. Güvenilirlik ise sistemin idamesinde çok önemli bir unsurdur. Türkiye gibi geniş bir coğrafyanın her köşesine yayılacak olan Fatih Projesi, İdare‟ye ve İdare‟nin ilgili bakım/destek ekiplerinin omuzlarına önemli bir yük ve sorumluluk bindirmektedir. Burada bahsi geçen sistemlerin MTBF ve MTTR ifadeleri ile anlam bulan “sorunsuz olarak ayakta kalma” ve “sorun vukuunda çözüm bulabilme” süreleri ön plana çıkmaktadır. Dolayısı ile dünyada benzer ölçeklerde sınanmış ve kendini ispatlamış çözümlerin (özellikle işletim sistemi olarak), Fatih projesinde alt bileşen olarak dahil olması burada önem arz etmektedir. Birlikte çalıĢabilirlik, bir bilişim sisteminin mevcut olan ve ileride mevcut olacak olan diğer yazılım ve donanım bileĢenleri ile sorunsuz bir Ģekilde çalıĢabilmesini ifade etmektedir. Halihazırda Türkiye‟de (ve Dünya‟da) eğitim alanında geliştirilmiş içerik ve birçok yardımcı yazılımlar bulunmaktadır. Doğal olarak gelecekte bu alandaki çalışmalar ve üretimler devam edecektir. Fatih Projesi kapsamında kurulacak olan sistemlerin hem mevcut olan hem de ileride sunulacak olan bu içerik ve yazılımlar ekosistemine uyumlu olması gerekli ve faydalı olacaktır. Donanım anlamında ise hem mevcut hem de piyasaya ileride çıkacak olan teknolojiler ve ürünler ile uyumluluk, sürücü yazılımların mevcudiyeti gibi konular önemli sistem gereksinimlerindendir. Yönetilebilirlik, sistemin uzun vadede bekası ve başarısı için ana unsurlardandır. Sistem yöneticilerinin tüm Türkiye‟ye yayılmış ve nerede ise 7/24 hizmet beklenen böyle kritik bir sistemi uzaktan kolay ve güvenli olarak idame etmeleri ve yönetmeleri asli bir gereksinimdir. Dolayısı ile sistemi oluşturan alt bileşenlerin de (özellikle işletim sistemi) bu tarz geniş çaplı kurumsal kullanımlarda, yönetim ile ilgili işlevselliği sunabilmesi aranacak bir ön şart olmalıdır. Sürdürülebilirlik, Fatih projesi gibi yıllarca gençlerimize hizmet verecek olan bir sistemden doğal bir beklentidir. Yukarıda da ifade edildiği şekilde güvenlik, güvenilirlik, birlikte çalışabilirlik ve de yönetilebilirlik bağlamlarında sağlanacak yetkinlik sistemin sürdürülebilirliğini de mümkün kılacaktır. Ayrıca sistemi oluşturan alt bileşenlerin (ve özellikle işletim sisteminin) önünde geliştirme ile ilgili net bir yol haritası ve de bunu mümkün kılacak ticari ve pazar desteği ve gücünün mevcut olması da bu sürdürülebilirliğin asli bir unsuru olacaktır 6
  • 7. 5. EĞĠTSEL E-ĠÇERĠĞĠNĠN SAĞLANMASI VE YÖNETĠLMESĠ Fatih Projesinin eğitsel e-içeriğin sağlanması ve yönetilmesi bileşeni, dersliklere BT araçlarının sağlanması ve eğitim-öğretimin BT destekli hale getirilmesiyle birlikte daha etkin, verimli, öğrenci merkezli bir öğrenimin sağlanması için en önemli bileşendir. Fatih Projesi kapsamında tüm sınıflar için farklı içerik sağlayıcılar tarafından geliştirilmiş, online olarak sunulan dijital içeriklerin kullanılması planlanmaktadır. Bu içeriklerin Fatih Projesi‟nde donanım başlığında yer alan ve tüm sınıflara temin edilmesi planlanan akıllı tahtalarla uyumlu olarak çalışmaları gerekmektedir. Diğer taraftan farklı içerik sağlayıcılar tarafından farklı standartlar baz alınarak geliştirilmiş olmaları nedeniyle bu içeriklerin kullanıcılara çok farklı deneyimler sunduğu gerçeği unutulmamalıdır. Projeye tablet cihazların da dahil olmasıyla e-içerik konusuna farklı bir boyut daha eklenmiştir; öğrencilerin tablet cihazlarından içeriklere her an, her yerden eriĢebilir olması çok önemlidir. Şu halde, farklı içerik sağlayıcılar tarafından sunulan e-içeriklerin akıllı tahtalara ek olarak tablet cihazlarla da uyumlu olması bir gerekliliktir. Projede farklı içerik sağlayıcılardan içeriklerin alınarak herhangi bir işleme tabi tutulmadan kullandırılması projenin etkinliğini etkileyecek bir faktör olabilir. Verimlilik ve etkinlik açısından bütünsel bir yaklaşımla akıllı tahtaların ve tablet cihazların sınıflarda etkin kullanımını destekleyecek bir sistemsel alt yapının planlanması ve geliştirilmesi elzem görünmektedir. Bu alt yapı üzerinde çalışacak farklı medya türlerinde içerikler için bir takım açık standartlar belirlenebilir ve bu standartlara uyumlu bir şekilde içeriklerin geliştirilmesi ve sistem üzerinden kullanılabilir hale getirilmesi sağlanabilir. Diğer taraftan bu sistemin, hem akıllı tahtadan hem de öğrenci tabletlerinden eriĢilebilir bir yapıda olması hedeflenmelidir. Dolayısıyla bu sistemin, her cihaz için uyumlu arabirim desteği sunan, her öğrencinin ve öğretmenin güvenli Ģifreleri ile ders programlarına uygun içeriklere ulaşabildikleri, her an her platformdan erişilebilir olmasını sağlayan bulut biliĢim mantığıyla geliştirilmesi ve sunulması sistemin etkinliğini artırıcı bir faktör olacaktır. Öğrencilerin farklı öğrenme stillerinde olabilecekleri ön görülerek, kullanılacak içeriklerin farklı medyalarla da desteklenmiş olması çok önemlidir; akıllı tahtalarda ve tabletlerde sunulacak içeriklerin, e-kitapların video, ses gibi yardımcı medyaları da oynatabilir olması ve farklı platformlarda da çalışabilir olması için HTML5 gibi formatlara uyumlu geliştirilmiş olması gereklidir. 7
  • 8. Geliştirilecek sistem sınıf içerisinde etkileşimi destekleyecek uygulamaları da içermelidir. Özellikle öğrenci tabletleri üzerinde çalışacak uygulamalarla öğrencilerin içeriklere erişmesi sağlanırken, öğretmen ve öğrenci arasındaki iletiĢimi iki yönlü olarak artırması da kurgulanmalıdır. Örneğin, öğretmen, sınıf içerisinde mini sınavları öğrencilerin tablet cihazlarına göndererek yapabilir; böylece hem sonuçları değerlendirmek için vakit kaybetmez hem de kağıt masrafları minimuma indirilmiş olur. Sınav tarihlerini, ödevlerini unutmaması için öğrenci tabletlerinde yer alacak takvimlere işleyebilir. Öğrenciler tablet cihazlarındaki kitaplarına notlarını alabilir; dilerlerse bunu başka arkadaşları ile ya da öğretmenleri ile paylaşabilir. Tablet cihazları aynı zamanda derste anlatılan konularla ilgili internet üzerinden destekleyici materyallere ulaştıkları bir kanal olacaktır. Sınıf içerisinde akıllı tahta ve tablet cihazlar arasındaki iletişimin sağlanabilmesi için Wi-Fi alt yapısı ile ilgili geliştirmeler yapılmalıdır, en basitinden kurulacak alt yapıda kullanılacak network cihazlarının sınıf içerisinde küçük bir LAN oluĢturacak kapasitede olması, öğrenci öğretmen iletişimini bu network üzerinden uzak bir sunucuya ulaşmadan sağlaması gerekmektedir. Kurulacak içerik sisteminin; öğretmen-öğrenci arasındaki iletişimle ilgili tutulan kayıtları optimize ederek düzenli olarak bulut yapısına aktarması gerekmektedir. Böylece öğrencinin herhangi bir nedenle yeni bir cihaza geçmesi durumunda derslerinden geri kalmadan programa kaldığı yerden devam ediyor olması sağlanabilir. Bu noktada öğrencilerin tablet cihazlarının, her an her yerden bulut yapısında tutulacak sisteme erişebilmesi, e-içeriklere ulaşması, öğretmen ve öğrencinin sistem üzerinden her an iletişimde olabilmeleri için her türden internet ağına bağlanabilme özelliğine sahip olması gerekmektedir. 6. TEKNOLOJĠ DESTEKLĠ EĞĠTĠM VE ÖĞRETĠM FATİH projesi kapsamında eğitim ve öğretimin teknoloji destekli hale getirilmesiyle daha etkin, verimli, çağdaş ve öğrenci merkezli bir yaklaşımın benimsenmesi ülkemiz adına sevindirici bir gelişmedir. Gelişen teknoloji ve değişen dünyayla artık çocuklar teknolojinin içine doğuyor ve büyüyorken, eğitim öğretim sistemimizin teknolojiden uzak olması düşünülemez. Teknolojinin eğitime bu kadar yaklaştığı bir dünyada 3 önemli konu ön plana çıkmaktadır. Bunların birincisi bu içeriklere ulaşılacak cihazların sağlanması, ikincisi cihazlar ve sistemler 8
  • 9. arasında kaliteli bir altyapının oluşturulması; üçüncüsü ise eğitim içeriklerinin dijital dünyaya aktarılması ve yeni e-içeriklerin oluşturulmasıdır. FATİH projesinin bu aşamada yukarıda bahsettiğimiz donanım temini konusunda detaylı çalışmalara sahip olduğunu görmekle birlikte, içerik / müfredatın dijital ortama aktarılmasında önemli noktalara deneyimimize istinaden dikkat çekmek isteriz. A) Eğitim Ġçeriklerinin Dijital Ortama Aktarılması: Öğrenme içeriklerinin dijitalleştirilmesinde birden fazla paylaşım yöntemi kullanılmaktadır ( mobil eğitim, e-kitap, video eğitim, sanal sınıf vb ). Burada kritik başarı faktörü uygun içeriklerin uygun eğitim yöntemi ile dijitalleştirilmesidir. Her türlü içeriğin tek bir yöntemle sunulmaya çalışılması her zaman başarılı sonuçlar vermemektedir. Öncelikle müfredat konuları detaylıca incelenerek bunlardan hangilerinin nasıl bir yöntemle dijital ortama aktarılması çalışması yapılmalıdır. Kullanılan kitapların birer e-kitap şekline getirilip öğrencilerle paylaşılması yeterli kalmamakla birlikte içeriklere interaktivitenin dahil edilmesi gerekmektedir. Bu çalışmalar yapılırken pedagoji ve uzaktan eğitim temel prensipleri dikkate alınmalıdır. Örneğin öğrencilerin eğitimde kullanacakları cihazları ne kadar süre kullanacakları, hangi koşullarda kullanacakları gibi birçok etken değerlendirilerek, içerik dijital ortama aktarılmalıdır. Projede öğretmenlerin e-içerik üretmesi amacıyla eğitilmesi ve ilerleyen süreçlerde e- içeriklerin büyük ölçüde öğretmenler tarafından tasarlanması planlanmaktadır. Oysa video, müzik, animasyon gibi öğrenim öğeleri oluşturma ve bu öğeler arasındaki interaktif süreçleri tasarlamada kullanılan üretim araçlarına ve bilgisayar programlarına eğitmenlerin tamamen hakim olması çok da imkan dahilinde görünmemektedir. Bu bağlamda e-içeriklerin pek çok medyayı kapsadığı, bu medyaların bileşiminden oluştuğu ve e-içerik üretiminin ayrı bir uzmanlık alanı olduğu göz önüne alındığında, ancak bu alanda uzmanlaşmış profesyoneller ve e-içerik hazırlamada uzman firmalarla çalışılması sayesinde e-içeriklerin niteliksel seviyesi garanti altına alınabilecektir. 9
  • 10. B) ÇağdaĢ E-Öğrenme Yöntemlerinin Kullanılması: Dünyada uzaktan öğrenme eğilimlerini incelediğimizde özellikle mobil eğitim / video kullanılarak hazırlanan eğitimlerin ve sanal sınıf eğitimlerinin en çok tercih edilen eğitim yöntemleri olduğunu görmekteyiz. Mobil eğitim; öğrencilerin zaman ve mekandan bağımsız, mobil cihazlar üzerinden gerçekleştirdikleri asenkron eğitim yöntemidir. Sanal sınıf; eğitmen ve öğrencinin aynı anda, farklı lokasyonlardan sanal bir sınıfa bağlanarak eşzamanlı olarak eğitim faaliyetini gerçekleştirdikleri eğitim yöntemidir. FATİH projesinde yukarıda bahsettiğimiz çağdaş içerik oluşturma ve sunma teknik ve teknolojilerinin kullanılması proje değer katarak başarısını arttıracak pozitif bir etken olacaktır. C) Eğitim Ġçeriklerine EtkileĢim Katılması: Yeni yaklaşımla geliştirilecek teknolojik içeriklerin ve altyapının sınıf içerisinde etkileşimi de destekleyecek bir yapıda olması gerekmektedir. Özellikle öğrenci ve öğretmen arasındaki ilişkiye bakıldığında öğrencinin sadece tablet cihazdan içeriği takip etmesi, öğretmenin de sadece akıllı tahtadaki bilgileri paylaşması yeterli olmamaktadır. Bunun yerine öğretmenin öğrencileriyle, öğrencilerin öğretmen ve sınıftaki diğer arkadaşlarıyla çift yönlü iletişim kurabilecekleri bir altyapı eğitimin etkinliğini arttıracaktır. Bu imkanı sağlayan mobil eğitim platformları sayesinde, örneğin öğretmen anlattığı konuyla ilgili sınıfına bir sınav uygulayabilir ve bu sınavın sonuçlarını alması sadece bir kaç dakikasını alacaktır. Bu gibi sistemlerle aynı zamanda sınıf içinde, okul içinde, hatta ilçeler ve bölgelerde başarı sınavları sadece bir kaç saatlik bir ön hazırlıkla hazırlanıp yapılabilecek ve kağıt okuma, sınav değerlendirme gibi bir zaman ayırmaya gerek kalmadan tüm sonuçlar bir kaç dakika içinde raporlanabilmektedir. D) Eğitim Yönetim Sistemlerinin Teknolojik Ġçeriklere Uyumluluğu: Teknoloji destekli eğitimlerle birlikte eğitim yönetim sistemleri ve eğitim müfredatlarına da bir kez daha bakılması gerekliliği unutulmamalıdır. 10
  • 11. Teknoloji destekli eğitim yapılarında dijital ortamda verilen ödevler ve derslerin kaydedilmesi ve değerlendirilmesi gerekliliği esastır. Bu noktada da tüm dijital eğitim içeriklerinin kaydedildiği, her öğrenci başına hangi içeriği ne kadar okumuş, sınavdan kaç puan almış gibi verilerin kaydedileceği ve sonu karnesinde bu verilen kullanılabileceği bir eğitim yönetim sistemine ihtiyaç bulunmaktadır. Projede kullanılan e-içeriklerin pek çok firma tarafından üretileceği ve bir çok farklı medyayı bir araya getireceği göz önünde bulundurulduğunda, eğitim yönetim sisteminin farklı kaynaklardan gelecek içeriklerin kaydını tek bir noktada tutma yeteneğine sahip olması gerekmektedir. E) Müfredatı Destekleyecek Bireysel Öğrenme Kaynaklarının Sunulması: Öğrenci merkezli eğitim yaklaşımlarında sunulan eğitim müfredatının yanı sıra öğrencinin kendi istediği zamanda konuları pekiştirecek eğitim araçlara sahip olması kritik önem taşımaktadır. Bu noktada kendi kendine öğrenme araçları adı verilen tamamlayıcı eğitim materyallerine de ihtiyaç duyulmaktadır. Bu materyaller öğrencinin ilgilisini çekmekle birlikte konuların pekişmesine katkı sağlamaktadır. FATİH Projesi kapsamında müfredatı destekleyecek kendi kendine öğrenme araçları; - Okuma dokümanları - Ders notları - Konuyla ilgili etkileşimli oyunlar - Eğitim videoları - Deney Simülasyonları gibi bir çok yöntemi içerebilir. Üstelik bu araçlar bir kere üretildikten sonra tüm öğrencilere teknolojinin imkanlarıyla hızla ulaştırılabileceği için hem maliyet avantajı hem de fırsat eşitliği sağlayacaktır. Tüm bu sistemin uçtan uca kurulup, sorunsuz bir şekilde yaşatılabilmesi için kaliteli, kesintisiz, yüksek ve en son teknolojiyi kullanan; deneyim sahibi, kurulum sonrası kaliteli bir 11
  • 12. teknik destek sunabilecek yeterlilikte iş ortaklarıyla hareket edilmesi projenin başarısı üzerinde kritik etki sahibidir. Özellikle ileri teknoloji tarafında mobil geniş bant, fiber optik altyapılar zaruri hale gelmiştir. Aynı zamanda teknolojinin gelişme ve yenilenme hızı göz önüne alındığında iş ortaklarının bu değişime öncülük edebilecek yeterlilikte olması projenin sürdürülebilirliğinin önemli bir belirleyicisi olacaktır. Kamuoyu FATİH Projesi‟nden büyük başarı beklemektedir. Bu nedenle projenin çeşitli açılardan derinlemesine değerlendirilmesi gerekmektedir. Ancak, bunlardan belki de en önemlisi projenin okullardaki uygulayıcılar yani öğretmenler açısından ele alınması, temel direğini oluşturan öğretmenlerin projenin gerektirdiği temel bilgi ve becerilere ne düzeyde sahip olduklarının ciddi biçimde ele alınması gerekir. FATİH Projesinin uygulanabilirliği konusundaki tartışmaların odak noktasını teşkil eden öğretmenlerin bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanma konusunda ciddi eksikliklerinin olduğu iddiaları çok yaygındır.. Bu kanaatten hareketle FATİH projesinin amacına ulaşabilmesi için bilgisayar okur-yazarlığının yaygınlaştırılması ve projenin uygulayıcıları olan öğretmenlere yönelik eğitimlerin sunulmasını hayati önem taşımaktadır.. Ülkemizde öğretmenlerin bilgi teknolojileri kullanımıyla ilgili durumunu araştıran çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmaların sonuçlarına göre, bilgi teknolojilerinin öğretmenler tarafından benimsenmesi, uygulamaya konması ve kurumsallaştırılması sürecinin zorluklarla dolu ve zaman alıcı olduğu görülmektedir Öğretmenlerin sınıflarında etkin bilgi teknolojilerini kullanımını sağlamak ve desteklemek amacıyla hizmet-içi eğitimler verildiği bilinmektedir. Bu eğitimlerin içeriklerinde daha çok temel kavramlar, kelime işlemciler, İnternet kullanımı vb. konularına yer verildiği görülmektedir. Oysa Fatih Projesi ile ilgili öğretmen eğitiminde yukarıda sıralanan içeriğine yaklaşımın daha değişik olması gerekmektedir. Daha önceki deneyimlerin ışığında, her okulda eğitilmiş öğretmenler arasından seçilmiş ve “öğretmene öğretmenlik” yapabilecek kapasitede, “liderlik” vasıflarına sahip “danışman” öğretmenler sağlanmalı, bulundukları okulda uzun süre görevlerine devam etmelerini mümkün kılacak ortamlar yaratılmalıdır. Sonuç olarak, FATİH projesinin başarıya ulaşması projenin uygulayıcıları olan öğretmenlere yönelik eğitimlerin öncelikle ve ivedilikle ele alınması hayati önem taşımaktadır. Öğretmen eğitiminin sürekli olması sağlanmalı, proje kapsamında kullanılacak donanımın ve e-içeriğin bilgi teknolojileriyle uyumlu hale getirilen öğretmen kılavuzlarının da sürekli güncel tutulması 12
  • 13. arzu edilen başarıyı getirecektir. Başarının devamı da bu desteklerin uzun yıllar sürdürülmesi ile mümkün olacaktır. 7. AĞ ALTYAPISI VE GENĠġ BANT ĠNTERNET KULLANIMI VE GÜVENLĠK: Fatih Projesinin temel bileşenlerinden biri olan ağ altyapısı ve geniş bant Internet kullanımı projenin başarısı açısından oldukça önemlidir. Fatih Projesi kapsamında Türkiye genelinde 42000 okula eriĢim sağlanması söz konusudur. Bu bağlamda sağlanacak olan erişim teknolojisinin hangi teknoloji olduğunun öneminden önce eriĢimin kesintisiz ve tüm Turkiye genelinde sağlanabilir olması hedeflenmelidir. EriĢim modeli olarak karma bir çözüme gidilmesi projenin başarısı bakımından önemlidir. Öğretmen ve öğrencilerin, içeriğe en etkin, hızlı ve kesintisiz şekilde erişebilmeleri için okulların geniĢ bant eriĢimi büyük önem taşımaktadır. Fiber, 3G, xDSL, radyolink ve uydu teknolojilerinin alternatifli olarak kullanılması ve SLA bazlı servis anlaĢmalarına olanak sağlanması projenin etkinliği ve başarısı için gerekli görülmektedir. Bu karma eriĢim modeli ile Fatih Projesi alternatif operatörlere de açılmıĢ olacak ve hizmet kalitesi ve çeşitliliğinin sağlanması ile birlikte Ģeffaf bir rekabet ortamı da sağlanmış olacaktır. Alt yapı ve erişim modeli hizmetinin Servis Seviyesi Anlaşmaları (SLA) ile belirlenmesi, erişim teknolojisinde hangi teknolojinin kullanıldığından çok, erişim hizmetinin performans ölçümlemesine bağlı olarak verilmesi ve kriter olarak teknoloji bağımsız eriĢimin sağlanması hedeflenmelidir. Fatih Projesi kapsamında oluşturulacak ağ, özel sanal bir ağ (VPN) olmalı ve Internet‟ten doğrudan (kontrolsüz) eriĢim olmamalıdır ve tüm okullar bu ağ üzerinden birbirleri ile haberleşebilmelidir. Ağ güvenliği (DDoS, IPS ve Firewall, viruswall hizmetleri) merkezi bir noktadan sağlanmalı, Internet erişimi kontrolü de (Websense, Güvenli Internet, vekil sunucu hizmetleri, 5651 sayılı yasa kapsamındaki kayıt işlemleri) aynı noktadan sağlanmalıdır. Bu şekilde merkezi kontrollü bir ağ güvenliği tesis edilmiş olacaktır. 13
  • 14. Uzaktan eğitim içeriği de aynı merkezden yönetilerek, Internet üzerinden gelecek saldırılara karşı içerik güvenliği de sağlanabilecektir. Merkezlerde Bulut Bilişim Mimarisi kullanılarak, pek çok eğitim ve öğretim uygulaması sunulması değerlendirilebilir. 8. TABLET Fatih kapsamında öğrencilere dağıtılacak tabletlerin hem Wi-Fi hem de 3G uyumlu olmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Dünya geneline ve Türkiye pazarına baktığımızda, tüketicilerin tercih ettiği cihazların sadece Wi-Fi erişimini destekleyen değil, aynı zamanda da günümüzün iletişim teknolojisinin standardı haline gelmiş olan 3G teknolojisine sahip cihazlar olduğunu görmekteyiz. Günümüzde internet kullanımı yaygınlaşmakta ve insanlar „her yerde her zaman‟ bilgiye erişebilir olmak istemektedir. Tüketici tercihleri de bu doğrultuda değişmekte ve mobil geniş bant kullanımı hızla artmaktadır. Aynı şekilde öğrencilerimizin sadece okulda değil, evde, toplu taşıma araçlarında, duraklarda da bilgiye ulaşma ihtiyacı olduğu belirtilmektedir. . Öğrencilerimizin güvenliği açısından aileler dilediklerinde cihazın ve öğrencinin konum bilgisini takip edebilmektedir. Bununla birlikte; Fatih Projesi kapsamında dağıtılacak olan tabletlerin sadece Wi-Fi erişimine imkan tanıması durumunda, cihazların sınırlı teknolojik kullanım ve sınırlı güncelleme nedeni ile kısa sürede güncel teknolojinin gerisinde kalacağı öngörülmektedir. Böyle bir durumun İnternet erişim sağlayıcılarının projeye katılımını sınırlaması olasılığı yüksektir ve sonucunda, mobil şebekelerden faydalanılması mümkün olamayacaktır. Öğrencilere dağıtılacak tabletlerin sınıf içerisinde öğretmen tarafından kontrol edilebilmesi önemlidir. Böylelikle sınıf içerisinde, öğretmen tabletlerdeki 3G özelliğini kapatabilir, gerektiğinde öğrencilerin derse odaklanmaları ve oyun ve benzeri diğer uygulamaları kullanmamaları için tabletleri kullanmaları kısıtlanabilecektir. 3G uyumlu tabletlerin verilmesi halinde 3G kullanım kararı velilerin inisiyatifine bırakılacak, isteyen veli, öğrencinin okul dışında internete wifi aracılığı ile bağlanmasına, isteyen veli, öğrencinin okul dışında internete 3G ile bağlanmasına izin verecektir. 3G özelliği, bölgemizdeki diğer ülkelere ve dünyaya Fatih Projesi ile model olma fırsatı sağlayabilecektir. Çevremizdeki pek çok ülkede ADSL kullanımı düşük iken mobil geniş bant kapsaması yüksektir. 14
  • 15. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye‟de de, devlet 3G yatırımlarını desteklerken, aboneleri de veri kullanımı konusunda vergi sübvansiyonları ile teşvik etmektedir. 2009 „da hayata geçen 3G teknolojisi devletimizin desteği ile hızla 25 milyon kullanıcı sayısına ulaşmıştır. Fatih Projesi de; 3G teknolojisinin teşviki açısından önem taşımaktadır. Projenin kaynaklarından olan Evrensel Destek Fonu, tüm operatörlerin katkıları ile oluĢmakta, bu fonun kullanımı esnasında operatörler açısından da sürdürülebilir bir yaklaĢım benimsenmesi beklenmektedir. Tablet üzerinde çalışacak mobil işletim sisteminin geliştiriciler ile birlikte zengin bir ekosisteminin olması; bu kapsamda mobil işletim sisteminin, ekosistemde yer alan geliştiricilerin maliyet, etkinlik ve hız açısından uygun koşullarda çözümler geliştirebilmesi amacıyla, geliştiricilerin ulaşabileceği gerekli bilgi ve araçlarının bulunması, üzerinde durulan konulardan biridir. Cihazın genel özellikleri:  Kaliteli bir kalem desteği olmalıdır, bir öğrenci araştırmasında %40 oranında kalem tercihi vardır.  Cihaz değiĢikliğinde tüm bilgilerin yeni cihaza en kolay Ģekilde aktarılması önemli bir ihtiyaçtır.  Parental filtrelerin tabletlere de uygulanabilir olması gerekmektedir.  Cihazın 3G uyumlu olması uzaktan yönetilebilme ve online içeriğe eriĢim konusunda önemli bir ihtiyaçtır. Cihazın 3G destekli olmaması durumunda kullanıcılar kendileri faklı çözümler üretmeye çalışacaktır ki, bu çok daha farklı güvenlik risklerini gündeme getirecektir. Cihaz yönetimi ve güvenlik: Tablet cihazların öğrencilere dağıtılması ile birlikte bu kadar yüksek sayıda cihazın yönetilmesi ve güvenliği ile ilgili sorunlar da gündeme gelecektir. 3G şebekesine bağlanabilen bir tablet çok önemli avantajlar sunmaktadır:  Cihazlar öğrencilere teslim edilirken ROM içerisindeki yazılımların son hali bulunacaktır, fakat yazılım dünyasında güncellemeler sürekli olacaktır. Bunların ortak platform üzerinden yönetilmemesi durumunda sahada çok farklı sürümlerde uygulamalar olacaktır. Bir içeriğin bir öğrencinin tabletinde çalıĢması, diğerinde çalıĢmaması gibi sorunlar özellikle kırsal bölgelerde önemli sorunlara yol açabilir. 15
  • 16. Yine kırsal kesimlerde cihazlara destek verecek saha personelinin bulunması son derece güçtür. Bu gibi durumlarda dünyada çağrı merkezleri üzerinden kullanıcının cihazına bağlanan “Remote Device Management” standartları ve çözümleri mevcuttur.  Diğer taraftan öğrencilerin bu cihazları yanlarında taşımaları, gasp gibi güvenlik risklerini de doğurmaktadır. 3G şebekesine bağlı bir çözüm ile cihazın yerinin belirlenmesi, uzaktan kilitlenmesi, içerisindeki bilgilerin silinmesi ve kullanılamayacak hale getirilmesi mümkündür, bu amaca yönelik “Mobile Device Management” platformları mevcuttur. Tabletlerde 3G teknolojisine uyum olmaması, gasp, çalınma, kaçırılma gibi öğrencilerin güvenliğini tehdit eden olaylara davetiye çıkarabilir. Bu nedenle bir öğrencimizin mağduriyeti tüm projeyi gölgede bırakacak üzücü sonuçlara yol açabilir. Bu nedenledir ki, tabletlerin 3G uyumlu olması üzerinde durulması gereken bir konu olduğu kanaatindeyiz..  Son bir önemli nokta da cihazların yedeklenmesidir. Bir öğrencinin cihazı bozulduğunda veya kaybolduğunda eğitim programının gerisinde kalmaması için en kısa zamanda kişiye özel içeriklerinin (eğitim, sunum, sınav…) yeni cihaza aktarılabilmesi gerekmektedir. Aynı zamanda cihaza girerken kullanacağı bir “Authentication” altyapısı ihtiyacı da bulunmaktadır. Bu veriler doğrultusunda cihazların yönetilmesi ve güvenliği de üzerinde düşünülmesi gereken son derece önemli bir maddedir, uzaktan yönetim yazılımları ve bu yazılımlar için gerekli bağlantı yöntemleri de proje şartnamesine dahil edilmelidir. 9. YAZICI DONANIM TALEBĠ Mevcut çok fonksiyonlu yazıcı donanım talebi ile ilgili olarak üzerinde durulması gereken konu, alınması planlanan A3 ve A4 çok fonksiyonlu yazıcıların, çok genel özelliklerde istenildiği hususudur. Oysa günümüzde üretilen çok fonksiyonlu yazıcı ürünlerinde genişleyebilirlik ve diğer farklı donanımlarla etkileşimli iletişim ön plana çıkmaktadır. Mevcut talepte bu tür çok fonksiyonel baskı cihazlarının ileriye dönük ihtiyaçlara bağlı olarak geniĢleyebilme yeteneklerinden söz edilmemektedir. Örnek vermek gerekirse öğrencilerin muhtemelen sahip olacakları manyetik kimlik kartları ile bu türlü baskı cihazlarının entegrasyonu mümkün olmalıdır ve öğrencilerin yazdırma veya fotokopi faaliyetleri kolayca takip edilebilmeli, gerekirse kotalandırma veya ücretlendirme opsiyonu bulunmalıdır. 16
  • 17. Öte yandan istenilen donanım özellikleri, orta ve/veya orta üst tip olduklarından bunların dokunmatik kullanıcı panelleri bulunmakta ve bu paneller vasıtasıyla sunucular üzerinden etkileşimli bağlantı kurulup gerekli bilgiler ekrana getirilebilmektedir. Örneğin, öğretmenlerin ders notları dijital ortamda sunucuda tutulabilir, yetkilendirmeler dahilinde öğrenciler bu ders notlarını çok fonksiyonel yazıcı LCD panelinden görüntüleyebilir ve istedikleri belli bölümlerin kolayca baskısı alınabilir. Ayrıca benzer şekilde kütüphanelerde dijitalleştirilmiş kitaplar ve diğer dokümanlar kolayca öğrenciler tarafından görüntülenip baskısı alınabilir. Bunun yanı sıra öğrencilerin kullanımına sunulması planlanan tablet bilgisayarların bu türlü çok fonksiyonel yazıcılarla bağlantılı kullanılması gerekecektir. Ancak bu bağlantının mümkün olabilmesi için çok fonksiyonel cihazların bu tip bağlantıya uygun yazılım ve/veya ek donanım özellikleri olması gereklidir. Bu durum Ģartnamede belirtilmemiĢtir. Son olarak binlerce çok fonksiyonel yazıcı ve benzer donanımların ağ bağlantılı olarak istenildiği düşünülürse, bu bağlantı sadece ağ üzerinden baskı alınması veya tarama yapılması vs şeklinde sınırlandırılmamalıdır. Diğer özellikleri de kullanıma açık olmalıdır. Günümüzde bu tip cihazların uzaktan yönetimi mümkün olabilmektedir. Yani merkezi bir sistemle sarf malzeme kullanım durumları, sarf malzeme ihtiyaçları, cihaz üzerindeki arızalar, cihaz kullanım istatistikleri merkezi veri tabanı ve oluşturulacak bir merkezi çağrı sistemi ile kolayca takip edilebilir. Bu durumda bu cihazların kesintisiz ve verimli kullanımı maksimize edilebilir. 10. SONUÇ Fatih Projesi‟nin dünya ölçeğinde önemli bir eğitim projesi olduğunu düşünüyoruz. Fatih Projesi‟nin donanım, yazılım, işletim sistemi, iletişim alt yapısı gibi unsurlarını belirlemek ve sağlamak projenin en çok ilgi çeken tarafları olarak karşımıza çıkıyor. Oysa bunlar projenin göreceli olarak kolay çözüme kavuşturulacak unsurlarıdır. Temel konumuz projenin tüm ögeleri ile “bütünleşik” bir tarzda ve uzun vadede “sürdürülebilir” özellikte planlanmasıdır. Bu da projenin tüm ögeleriyle, tüm paydaşlar tarafından tartışılması ile mümkündür. Gereksinimlerin net olarak belirlenmesi değişik ortamlarda gündeme getirilmesi ile kabildir. Bir STK olarak Fatih Projesi ile ilgili her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu belirtmek isteriz. 17