1. Sinema sanat?, performans?n, görüntünün, ?????n, hikayenin ve di?er tüm tamamlay?c? unsurlar?n ortak bir
amaç etraf?nda toplanmas?yla vücut bulan bir sanatt?r. Amaç atmosfer yaratmakt?r veya olmal?d?r. Size
samimiyetini, gerçekli?ini, fantezisini en etkin biçimde aktard??? sürece kal?c?l???n? koruyacakt?r. Basit
bir hikaye, abart?s?z bir oyunculuk bile o atmosfer içinde yolunu çizer ve emin ad?mlarla yürür. Marco
Martins?in yaz?p yönetti?i 2005 Portekiz yap?m? Alice, i?te tam anlam?yla o filmlerden biri..
Mário ve Luisa?n?n küçük k?zlar? Alice birgün kaybolur. Aradan geçen 193 günün ard?ndan filme dahil
oluruz. Mário, k?z?n? bulmak için ki?isel çabas?yla her yolu denemektedir. Basit biçimde sadece bu kadar
özetlenebilecek hikaye me?er bünyesinde o kadar years old?not bir dram bar?nd?r?yormu? ki, izleyiciye
sundu?u yöntem ve atmosfer p o basitli?in içinde derinle?ecek, katmanla?acak, izleyeni p o derinli?e
çekecek ölçüde güçlü. Marco Martins, ate? dü?tü?ü yeri yakar misali sadece kaybedenlerin hissettikleri o
kay?p ac?s?n? i?ledi?i basit hikayesini hem görüntüleriyle, hem depresif ama gerilimli havas?yla, hem p
ba?rol oyuncusu Nuno Lopes ile mükemmel biçimde harmanl?yor.
Martins i?e k?z?n? kaybeden ac?l? babadan ba?l?yor. Mário, Alice?in kayboldu?u gün ne yapt?ysa hergün
ayn? ?eyleri yap?yor: Ayn? saatte kalk?yor, ayn? ad?mlar? at?yor, ayn? trene binip, ayn? dilenciye para
veriyor. Hatta o gün temizlikçiye verdi?i bir damatl???, hergün ayn? temizlikçiye tekrar götürüyor. Bu rutin
sayesinde Alice?i bulabilece?i ümidi o kadar güçlü ki, bu rutine ek olarak hergün soka?a kar???p kay?p
ilan? da??t?yor, onlar? ma?aza camlar?na yap??t?r?yor. Ama en ilginç olan? ise, yakla??k 600 bin nüfuslu
Lizbon?not en i?lek caddelerini tepeden gören çe?itli dairelere tam 11 el kameras? yerle?tirmesi, onlar?n
tüm gün kaydetti?i görüntülerin yer ald??? kasetleri toplay?p ak?am izlemesi ve dikkatini çeken görüntülerin
ç?kt?s?n? al?p duvar?na yap??t?rmas?.. Bunlar? yaparken boy derece sistematik ve dakik bir yöntem izleyen
Mário, kay?p k?z?n? aramak diye bir meslek edinmi? dersek do?ru olur. As?l mesle?inin aktörlük oldu?unu
anlad???m?z Mário?nun oyunundan izledi?imiz k?sa pasajlarda büründü?ü diri ve ne?eli kimlik ile ac?s?n?
saklamay? da ba?ar?yor. Ama Alice?siz hayata geri döndü?ünde tekrar so?ukkanl?, içinde f?rt?nalar kopan
ama rutinine sad?k Mário haline geliyor. Bunun yan?nda depresyona giren kar?s? Luisa?y? da teselli etmeye
çal??arak, bu hüzünlü oldu?u kadar gizemli öykünün ba? kö?esine oturuyor.
Aktör Nuno Lopes, saç? sakal?yla olu?turdu?u pejmürde görüntüsüne ra?males, bunlar?n ard?nda
sergiledi?i, tarifsiz ac?s?n? aray?? çabas?na dönü?türmü? baba Mário rolüyle hemen her karesinde
göründü?ü filmi hakk?yla dolduruyor. Mário?nun ümitsizlikle sürekli mücadele halindeki güçlü karakter
yap?s?n?n zaman zaman ac?s?na yenik dü?tü?ü anlar?, yükselip alçalan ruh hallerini, so?ukkanl? tela??n?
boy derece tutumlu, abart?s?z, ölçülü ve alttan alta çok years old?not bir hüzünle canland?went Lopes
kesinlikle iyi bir seçim. Parliament mavisi ve karanl???n sa?lad??? gölgelendirmeler, ac? çeken bir baban?n
ya?ad??? derin dram? adeta Lopes?in yüzüne yaz?yor. Anne Luisa?y? canland?went Beatriz Batarda ise
Lopes?e k?yasla daha ikinci planda kalmas?na ra?males, özellikle sinir krizi sahnesiyle izleyiciyi öykünün
ac?kl? gerçekli?ine daha bir yak?nla?t?r?yor. Bunun yan?nda Mário?nun kameralar?n? yerle?tirdi?i daire
sakinlerinin kendilerine has ilginçlikleri p filmin koyu dramatik dokusunu zarar vermeyen ho? ayr?nt?lar.
2. Marco Martins, farkl? sinema dillerinden al??veri?lerle kendine yeni bir dil yaratmaya u?ra?t??? Alice?te,
pek çok yönden bunu ba?ar?yor. Tek bir filmle kederli, naif, gerilimli ve gizemli olabilmek ve bunu
gerçekten kar?? tarafa aktarabilmek yetene?ini kan?tlad??? gibi, filmin temposunun a??rla?t??? anlarda da
görüntü esteti?i sayesinde k?r?lganl?k ve bilinmezlik aras?ndaki dengeyi çok iyi sa?l?yor. Öyle ki film,
konu?tu?u anlardaki gücüne, sustu?u anlarla daha bir güç kat?yor. Örne?in, Mário?nun bir sahnede sokaktan
geçerken arkas?ndaki duvardan yans?yan, elinde saatle ko?an tav?an resimleri (-ki film bittikten sonra Alice
Harikalar Diyar?nda?n?n yazar? Lewis Carroll?serta bir al?nt? yap?lm??), gün bitiminde Mário?nun
kameralar?n?n k?rm?z? ???klar?n?n birer birer sönü?leri, yine Mário?nun bir elektronik e?ya ma?azas?n?n
önünde ekranda kendi yüzünü gösteren televizyonlara bak??? gibi daha bir çok etkileyici sahne mevcut.
??lek ve gündelik tela??n hakim oldu?u Lizbon sokaklar?, metrolar? ve havaalanlar?n?n yaratt??? kalabal?k
klostrofobisi, nefesleri kesen bir takip sahnesi ve tabiki o sars?c? final.. Hatta tam iki adet final oldu?u bile
söylenebilir ki, her ikisi p izleyeni darmada??n edebilecek, onlar? ümidin ümitsizlikle ya?ad??? düellonun
görkemine ?ahit yazacak, bo?azlar?na kelimeleri dü?ümleyecek, ?bak i?te bu yüzden üzgün bir filmdim
ben? diyebilecek sakin ama görkemli bir kapan??.
Kast yaz?lar? a?a??serta yukar? do?ru akarken hipnotize olmu?cas?na bakakalmak, ne dü?ünece?ini
bilememek ve elbet gözya?lar?na bo?ulmak olas?l?klar? da seçenekler aras?nda. Sevgi, ümit, fedakarl?k,
keder gibi kavramlar? ?stanbul gibi yedi tepeli bir ?ehir olan Lizbon dekoruyla dramatik, hassas, sessiz
sedas?z ama ayn? zamanda gerilimli bir üslupla i?leyen, sinematografisi ve hüzünlü piyano na?meleriyle,
ama her ?eyiyle çok güçlü bir film Alice.
yabanci dizi izle
yabanci dizi izle