SlideShare ist ein Scribd-Unternehmen logo
1 von 6
4B SİSMİK VERİLERDEN
GÖZENEKLİLİK VE
GEÇİRİMLİLİK HESABI
Çeviri Makale
Hamza Birinci1
ve Ali Osman Öncel1
1
İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Jeofizik Mühendisliği Bölümü
ÖZET
4B sismoloji verileriyle ilgili devamlı
model güncellemeleri için non-liner Gauss-
Newton optimizasyon tekniğine dayanan
bir yöntem aşağıda sunulmaktadır. Bu
çalışmada, gözeneklilik ve geçirimliliğin
bir fonksiyonu olan sismik genliklerin
öngörümü amacıyla standart bir kaya fiziği
modeli ve siyah petrol rezervuar
simülatörü kullanılmaktadır. Çalışmanın
ana amacı, rezervuar parametre hesabı
problemlerinde 4B sismik verileri
kullanmanın elverişliliğini test etmektir.
Bu çalışma için yazılmış olan algoritma, üç
kısımdan oluşmaktadır; rezervuar
simülatörü, kaya fiziği petro-elastik
modeli, ve optimizasyon algoritmasıdır.
Burada, time-lapse (4B) sismik veri,
gözlem amaçlı kullanılmıştır. Bu metotla,
4B veriden gözeneklilik ve geçirimlilik
dağılımlarını hesaplamak mümkündür. Bu
parametreler bu rezervuar modelindeki her
bir grid hücresi için hesaplandığından
model parametrelerinin sayısı fazladır. Bu
durum, özellikle 3B simülasyon modelleri
için bilgisayar kullanma zamanı açısından
zorluk çıkarmaktadır. Ters çözüm
parametrelerinin sayısını azaltma ve ters
çözüm algoritmasının etkinliğini artırma
metotları, gelecekteki araştırmalar için
önemli birer sorundurlar.
Anahtar kelimeler: gözeneklilik,
geçirimlilik, 4B sismik
GİRİŞ
4B sismik veriler kullanılarak gözeneklilik,
geçirimlilik, akıntı saturasyonu ve basınç
gibi rezervuar parametrelerinin hesabı
güncel bir tartışma konusudur ancak hala
yeterince geliştirilmiş değildir. Bu
konudaki ana zorluklar, muhtemel en
düşük hesap hatası ile anahtar rezarvuar
parametrelerinin hesaplanması için bir
metot geliştirmektir. Bu işlem, eşsiz
değildir ve çözüm boşluğunu sınırlamak
için diğer bilgilere ek olarak 4B bilgiyi
kullanmak için ana sebebtir.
Gözeneklilik ve geçirimlilik, rezervuar
simülasyon modelindeki en önemli
parametrelerden ikisidirler. Ayrıca
rezervuarın rezervi, üretim tahmini ve
ekonomisi üzerinde önemli bir etkiye
sahiptirler. Bu parametreleri
hesaplamaktaki amaç, time-lapse (4B)
sismik veriler kullanılarak rezervuardaki
gözeneklilik ve geçirimlilik dağılımını
hesaplamada etkili bir prosedür
geliştirmektir. Bu makalede, Gauss-
Newton optimizasyon tekniğine dayalı
non-linear (doğrusal olmayan) bir ters
çözüm metodu sunulmaktadır. Bu
prosedür, Norveç açıklarındaki bir
rezervuardan elde edilen arazi verileri
kullanılarak üretilen 2B yapay bir
çalışmanın su enjeksiyonu veya boşaltımı
sırasında, gözeneklilik ve geçirimlilik
hesaplarının birleşimi için
kullanılmaktadır.
YÖNTEM
Rezervuar Akış Simülasyonu
Düz çözümün ilk adımı, akış
simülasyonudur. Simülasyon, tüm
rezervuardaki boşluk basıncını ve akışkan
doygunluğunu (saturasyon) içermektedir.
Çokça kez tekrar etmek zorunda olduğu
için tüm araştırma için etkili bir simülatör
hazırlanması çok önemlidir. Bu amaçla bu
araştırma, ticari amaçlı bir siyah petrol
rezervuar simülatörü kullanmaktadır.
Rezervuar giriş parametreleri gözeneklilik
(porosity) ve geçirimliliktir (permeability).
Çıkış parametreleri ise arzu edilen zaman
adımlarındaki her hücre için akışkan
doygunluğu ve boşluk basıncıdır.
Petro-Elastik Model (PEM)
Bir petro-elastik model; boşluk basıncı,
boşluk sıvısı, akışkan doygunluğu,
rezervuar basınçları gibi rezervuar
özelliklerine ve P ve S-dalga hızları ve
yoğunlukları gibi sismik parametrelerin
kayaç bileşimine bağlı bir grup formül
setidir. Bir PEM, hem sismik düz çözümde
hem de ters çözümde kullanılabilir. Ayrıca
sismik modellemede, sismik veri
yorumlamada da kullanılabilir. Sismik
genlikler; kaynak gücü ve yönelimi, örtü
tabakası bozunumları, emilim, anizotropi,
tekrarlı yansımalar, sıklık uyumu,
rezervuar özellikleri vb. gibi birçok
parametreye bağlıdır. Bu etkilerin meydana
getirdiği karmaşa nedeniyle gözlenmiş
olan 4B sismik genlik değişimlerinin
rezervuar parametrelerindeki
değişimlerden kaynaklandığı
varsayılmaktadır. Hem 4B veri toplama
hem de veri işleme tekniklerindeki
gelişmeler, bu varsayımı daha gerçekçi
kılmaktadır. Sismik özelliklerdeki
çeşitlilik; sıcaklık, sıkılık, akışkan
doygunluğu ve rezervuar basıncının birer
fonksiyonudur. Sıcaklık ve sıkışma etkisi,
bu çalışmada ihmal edilmiştir. Gassman
denklemi (1951) ve Hertz Mindlin (1949)
modeli, sırasıyla akışkan doyumu ve
rezervuar basınç değişimlerinin neden
olduğu sismik parametre değişimlerini
hesaplamak için kullanılmaktadır.
Rezervuar özelliklerinin sismik genliklere
dönüşümü, iki aşamada tamamlanmıştır.
Basınç ve doygunluk gibi başlangıç
rezervuar parametreleri, petrofiziksel
model kullanılarak P ve S-dalgası gibi
sismik özelliklere dönüştürülmüştür. Daha
sonra, time-lapse (4B) sentetik sismik veri,
Stovas ve Arntsen’in (2006) matrix
yayınımı yöntemi kullanılarak üretilmiştir.
Sentetik Test
Sunulan optimizasyon tekniğinin
doğruluğu ve efektifliği, sentetik ve
kompleks bir rezervuar modeli kullanılarak
test edilir. Bu model, Norveç açıklarındaki
bir rezervuardan elde edilen iki boyutlu bir
modeldir. Bu rezervuar modeli, dört farklı
formasyona ayrılır. Bu rezervuardaki
hidrokarbonlar, alt orta Jurassic kum
taşlarının içinde yer alır. Şekil 1, rezervuar
parametrelerinin başlangıç ortamını
göstermektedir.
Şekil 1: Rezervuar başlangıç
parametreleri. 1a) Geçirimlilik
(permeabilite) dağılımı. 1b) Gözeneklilik
dağılımı 1c) Su doyumu. 1d) Rezervuar
boşluk basıncı. 1e) P-dalga hızı.
Şekil 2, sıfır offsetli sismik veriyi gösterir.
Optimizasyon aşamasında aşağıdaki
sınırlamalar kullanılmıştır:
1. Gözeneklilikler %15 ile %40
arasında olmalıdır.
2. Geçirimlilik (permeabilite) 0 ile
2000 md arasında olmalıdır (md:
milidarcy, gözeneklilik birimidir.).
3. Laboratuvar kayaç örneklerine
bağlı gözeneklilik ve geçirimlilik
arasındaki deneysel (ampirik)
ilişkiler. Çeşitli jeolojik
formasyonları temsil eden 9 farklı
kaya tipi kullanılmıştır.
Şekil 2: Sıfır offset modelli sismik veri.
2a) Baz ölçümü sıfır sismik genlikleri.
2b) Monitör ölçümü sıfır sismik
genlikleri 2c) Fark sismik verileri
(başlangıç hedef fonksiyonu)
20 iterasyondan (yineleme) sonra, sırasıyla
başlangıç ve bitiş iterasyonları için
gözlenmiş ve modellenmiş veriler
arasındaki 4B genlik farklılıklarının
NRMS (standartlaştırılmış RMS)’i 77’den
%14’e düşürülmüştür. Gerçek ve
hesaplanmış gözeneklilik ve geçirimlilik
arasındaki bir karşılaştırma Şekil 3’te
gösterilmiştir.
Şekil 3: Gerçek ve hesaplanmış
gözeneklilik ve geçirimlilik dağılımları.
3a) Gerçek geçirimlilik dağılımı. 3b)
Gerçek gözeneklilik dağılımı. 3c)
Hesaplanmış geçirimlilik dağılımı. 3d)
Hesaplanmış gözeneklilik dağılımı
Bu parametreler, rezervuar modelindeki
her bir grid hücresi için hesaplandığından,
ters çözüm parametrelerinin sayısı fazladır.
Bu nedenle problem belirlenememiştir.
Böylece, gözlem verileri ile olan
uyumluluk, ille de bilinmeyen rezervuar
parametrelerinin iyi bir tahmini olması
gerekmez. Bu kötü konumlanmış ters
çözüm algoritmasının kalite
değerlendirmesinin birkaç yolu vardır.
Doğrudan görsel karşılaştırmaya (Şekil 3)
ek olarak aşağıdaki kantitatif (sayısal)
karşılaştırma kullanılmıştır: Gözeneklilik
için volumetrik (hacimsel) ağırlıklı
ortalama yöntemi, geçirimlilik içinse
standartlaştırılmış ağırlıklı kök ortalama
kare (NRMS) hatası kullanılmıştır.
Gözeneklilik hesabındaki ortalama hata,
%3,4’ten %1,6’ya düşürülmüştür (NRMS
hatası %15’ten %9’a gerilemiştir.) Dahası,
geçirimlilik hesaplarında 650 olan md,
360’ya düşmüştür (NRMS hatası %86’dan
%67’ye gerilemiştir.) Açıkçası bu,
mükemmellikten uzaktır ve dikkat
edilmiştir ki özellikle geçirimlilik
(permeabilite) tahminleri oldukça zorluk
çıkarmaktadır. Bu iki parametre arasındaki
farkın, geçirimliliğin gözeneklilikten daha
non-linear (doğrusal olmayan) bir
parametre olduğu gerçeğiyle bağlantılı
olduğu düşünülmektedir. Ayrıca,
sınırlamaların, ters çözüm analizinin
(prosesinin) kalitesini de bir nebze
geliştirdiği düşünülmektedir.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Norveç açıklarındaki bir rezervuardan elde
edilen bir 2B rezervuar modeli kullanılarak
yürütülen sentetik bir araştırmaya göre;
standart bir non-linear Gauss-Newton ters
çözüm algoritmasının gözeneklilik hücre
başlangıç değerleri ile gerçek değerler
arasındaki hatayı %15’den %9’a düşürecek
şekilde geliştirebildiği tespit edilmiştir.
Geçirimlilik değerlerine tekabül eden hata
değerleri ise %86’dan %67’ye gerilemiştir.
Konvansiyonel (geleneksel) bir akışkan
akış simülatörü kullanılmıştır. Bununla
beraber, akış simülasyonlu veriyi sismik
veriye dönüştürmek için standart kaya
fiziği metotları kullanılmıştır. Bu yolla,
hızlandırılmış (4B) sismik veriler, statik
rezervuar özelliklerini (gözeneklilik ve
geçirimlilik) hesaplamak için
kullanılmıştır. Rezervuar geometrisindeki
değişimler ve fay özellikleri ihmal
edilmiştir. Ters çözüm sorunu belirlenmiş
olmadığı için gözeneklilik ve geçirimlilik
arasındaki basit ampirik ilişki, ters çözüm
aşamasının performansını geliştirmiştir. Bu
noktada, laboratuvar ölçümlerine dayalı
bağıntılar kullanılmıştır. Bu algoritmanın
en büyük dezavantajı, ters çözüm
parametrelerinin sayısının fazla olmasıdır.
Her bir grid hücresi için iki parametre
vardır. Ters çözüm aşamasında her
parametre için bir simülasyona ihtiyaç
duyulduğundan veri işlem, aşırı derecede
bilgisayar yoğunlukludur. Bu durum, 3B
uygulamalar için büyük bir zorluk
anlamına gelmektedir. Çoğu ters çözüm
uygulamasında olduğu gibi burada da
sonuçların, girdi (input) modeline güçlü bir
şekilde bağımlı olduğu bulunmuştur.
Parametrelerin sayısını düşürmek amacıyla
bir sonraki araştırmalarda, parametreleri
gruplandırma metotlarına ve alternatif ters
çözüm metotlarına odaklanılacaktır.
TARTIŞMA
Soru 1: Şekil 2’de gösterilen model,
sentetik sismogramdan mı elde edildi?
Cevap: Hayır, rezervuar parametrelerinden
elde edilen veriler petroelastik modeldeki
veri setleri yardımıyla sismik genliklere
dönüştürülmüştür. Ayrıca arazide elde
edilen kayaç örnekleri arasındaki ampirik
ilişkiden de faydalanılmıştır. Daha sonra
bu sismik modeller oluşturulmuştur.
Soru 2: Şekil 1 (b)’de belirtilen birim olan
“frac.” neyi ifade etmektedir?
Cevap: Şekilde bahsi geçen parametre,
porozitedir. Porozite, bir rezervuardaki
boşluk hacminin rezervuarın tüm hacmine
oranıdır. Fracture (frac.); çatlak, yarık
anlamlarına gelmektedir. Rezervuardaki
boşluklu yapılar bu parametre ile
belirtilmek istenmiştir.
Soru 3: Doğrusal olmayan Gauss-Newton
algoritması nedir?
Cevap: Gauss-Newton algoritması,
doğrusal olmayan ters çözüm
problemlerini çözmede etkili bir
yöntemdir. Gözlenmiş üretim verilerinin
tutarlılığı için petrol ve doğalgaz
rezervuarlarının sayısal modellerini üreten
bir uygulamadır.
KAYNAK
Referans makale:
http://www.researchgate.net/publication/26
3368902_Porosity_and_Permeability_Esti
mation_from_4D_Seismic_Data
Geçirimlilik değerlerine tekabül eden hata
değerleri ise %86’dan %67’ye gerilemiştir.
Konvansiyonel (geleneksel) bir akışkan
akış simülatörü kullanılmıştır. Bununla
beraber, akış simülasyonlu veriyi sismik
veriye dönüştürmek için standart kaya
fiziği metotları kullanılmıştır. Bu yolla,
hızlandırılmış (4B) sismik veriler, statik
rezervuar özelliklerini (gözeneklilik ve
geçirimlilik) hesaplamak için
kullanılmıştır. Rezervuar geometrisindeki
değişimler ve fay özellikleri ihmal
edilmiştir. Ters çözüm sorunu belirlenmiş
olmadığı için gözeneklilik ve geçirimlilik
arasındaki basit ampirik ilişki, ters çözüm
aşamasının performansını geliştirmiştir. Bu
noktada, laboratuvar ölçümlerine dayalı
bağıntılar kullanılmıştır. Bu algoritmanın
en büyük dezavantajı, ters çözüm
parametrelerinin sayısının fazla olmasıdır.
Her bir grid hücresi için iki parametre
vardır. Ters çözüm aşamasında her
parametre için bir simülasyona ihtiyaç
duyulduğundan veri işlem, aşırı derecede
bilgisayar yoğunlukludur. Bu durum, 3B
uygulamalar için büyük bir zorluk
anlamına gelmektedir. Çoğu ters çözüm
uygulamasında olduğu gibi burada da
sonuçların, girdi (input) modeline güçlü bir
şekilde bağımlı olduğu bulunmuştur.
Parametrelerin sayısını düşürmek amacıyla
bir sonraki araştırmalarda, parametreleri
gruplandırma metotlarına ve alternatif ters
çözüm metotlarına odaklanılacaktır.
TARTIŞMA
Soru 1: Şekil 2’de gösterilen model,
sentetik sismogramdan mı elde edildi?
Cevap: Hayır, rezervuar parametrelerinden
elde edilen veriler petroelastik modeldeki
veri setleri yardımıyla sismik genliklere
dönüştürülmüştür. Ayrıca arazide elde
edilen kayaç örnekleri arasındaki ampirik
ilişkiden de faydalanılmıştır. Daha sonra
bu sismik modeller oluşturulmuştur.
Soru 2: Şekil 1 (b)’de belirtilen birim olan
“frac.” neyi ifade etmektedir?
Cevap: Şekilde bahsi geçen parametre,
porozitedir. Porozite, bir rezervuardaki
boşluk hacminin rezervuarın tüm hacmine
oranıdır. Fracture (frac.); çatlak, yarık
anlamlarına gelmektedir. Rezervuardaki
boşluklu yapılar bu parametre ile
belirtilmek istenmiştir.
Soru 3: Doğrusal olmayan Gauss-Newton
algoritması nedir?
Cevap: Gauss-Newton algoritması,
doğrusal olmayan ters çözüm
problemlerini çözmede etkili bir
yöntemdir. Gözlenmiş üretim verilerinin
tutarlılığı için petrol ve doğalgaz
rezervuarlarının sayısal modellerini üreten
bir uygulamadır.
KAYNAK
Referans makale:
http://www.researchgate.net/publication/26
3368902_Porosity_and_Permeability_Esti
mation_from_4D_Seismic_Data

Weitere ähnliche Inhalte

Andere mochten auch

Andere mochten auch (7)

Las universidades y su recategorizacion examen tics martin lema
Las universidades y su recategorizacion examen tics martin lemaLas universidades y su recategorizacion examen tics martin lema
Las universidades y su recategorizacion examen tics martin lema
 
Use of GIS Pixel Analysis of High-Resolution, Leaf-On Imagery to Guide and Su...
Use of GIS Pixel Analysis of High-Resolution, Leaf-On Imagery to Guide and Su...Use of GIS Pixel Analysis of High-Resolution, Leaf-On Imagery to Guide and Su...
Use of GIS Pixel Analysis of High-Resolution, Leaf-On Imagery to Guide and Su...
 
El suelo
El sueloEl suelo
El suelo
 
Бази даних
Бази данихБази даних
Бази даних
 
Septohippocampal projections
Septohippocampal projectionsSeptohippocampal projections
Septohippocampal projections
 
Report on wireless System CDMA security
Report on wireless System CDMA securityReport on wireless System CDMA security
Report on wireless System CDMA security
 
Diversity, inclusion and equality December 2015
Diversity, inclusion and equality December 2015Diversity, inclusion and equality December 2015
Diversity, inclusion and equality December 2015
 

Mehr von Ali Osman Öncel

Riskli Yapılar - Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar - Çevre ve ŞehircilikRiskli Yapılar - Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar - Çevre ve ŞehircilikAli Osman Öncel
 
Riskli Yapılar -Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar -Çevre ve ŞehircilikRiskli Yapılar -Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar -Çevre ve ŞehircilikAli Osman Öncel
 
Kar Kar Geothermal Field Work
Kar Kar Geothermal Field WorkKar Kar Geothermal Field Work
Kar Kar Geothermal Field WorkAli Osman Öncel
 
High Resolution Earth's Gravitational Field
High Resolution Earth's Gravitational FieldHigh Resolution Earth's Gravitational Field
High Resolution Earth's Gravitational FieldAli Osman Öncel
 
Gravity Predictions for Earthquakes
Gravity Predictions for EarthquakesGravity Predictions for Earthquakes
Gravity Predictions for EarthquakesAli Osman Öncel
 
Nakamura Technique for Soil Characterization
Nakamura Technique for Soil CharacterizationNakamura Technique for Soil Characterization
Nakamura Technique for Soil CharacterizationAli Osman Öncel
 
Geopsy: Seismic Vibration Processing
Geopsy: Seismic Vibration ProcessingGeopsy: Seismic Vibration Processing
Geopsy: Seismic Vibration ProcessingAli Osman Öncel
 

Mehr von Ali Osman Öncel (20)

APA Yazım Kuralları
APA Yazım KurallarıAPA Yazım Kuralları
APA Yazım Kuralları
 
Gravimetri : Ders 14
Gravimetri : Ders 14Gravimetri : Ders 14
Gravimetri : Ders 14
 
Gravimetri : Ders 13
Gravimetri : Ders 13Gravimetri : Ders 13
Gravimetri : Ders 13
 
Gravimetri : Ders 12
Gravimetri : Ders 12Gravimetri : Ders 12
Gravimetri : Ders 12
 
Riskli Yapılar - Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar - Çevre ve ŞehircilikRiskli Yapılar - Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar - Çevre ve Şehircilik
 
Riskli Yapılar -Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar -Çevre ve ŞehircilikRiskli Yapılar -Çevre ve Şehircilik
Riskli Yapılar -Çevre ve Şehircilik
 
Gravimetri : Ders 07
Gravimetri : Ders 07Gravimetri : Ders 07
Gravimetri : Ders 07
 
Gravimetri : Ders 06
Gravimetri : Ders 06Gravimetri : Ders 06
Gravimetri : Ders 06
 
Gravimetri: Ders 05
Gravimetri: Ders 05Gravimetri: Ders 05
Gravimetri: Ders 05
 
Gravimetri : Ders 04
Gravimetri : Ders 04Gravimetri : Ders 04
Gravimetri : Ders 04
 
Gravimetri : Ders 03
Gravimetri : Ders 03Gravimetri : Ders 03
Gravimetri : Ders 03
 
Gravimetri Ders 02
Gravimetri Ders 02Gravimetri Ders 02
Gravimetri Ders 02
 
Gravimetri Ders 01
Gravimetri Ders 01Gravimetri Ders 01
Gravimetri Ders 01
 
Kar Kar Geothermal Field Work
Kar Kar Geothermal Field WorkKar Kar Geothermal Field Work
Kar Kar Geothermal Field Work
 
Beppu geothermal field
Beppu geothermal fieldBeppu geothermal field
Beppu geothermal field
 
High Resolution Earth's Gravitational Field
High Resolution Earth's Gravitational FieldHigh Resolution Earth's Gravitational Field
High Resolution Earth's Gravitational Field
 
Gravity Predictions for Earthquakes
Gravity Predictions for EarthquakesGravity Predictions for Earthquakes
Gravity Predictions for Earthquakes
 
Nakamura Technique for Soil Characterization
Nakamura Technique for Soil CharacterizationNakamura Technique for Soil Characterization
Nakamura Technique for Soil Characterization
 
H/V User Guidelines
H/V User Guidelines H/V User Guidelines
H/V User Guidelines
 
Geopsy: Seismic Vibration Processing
Geopsy: Seismic Vibration ProcessingGeopsy: Seismic Vibration Processing
Geopsy: Seismic Vibration Processing
 

Öncel Akademi: Uzmanlık Alan

  • 1. 4B SİSMİK VERİLERDEN GÖZENEKLİLİK VE GEÇİRİMLİLİK HESABI Çeviri Makale Hamza Birinci1 ve Ali Osman Öncel1 1 İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Jeofizik Mühendisliği Bölümü ÖZET 4B sismoloji verileriyle ilgili devamlı model güncellemeleri için non-liner Gauss- Newton optimizasyon tekniğine dayanan bir yöntem aşağıda sunulmaktadır. Bu çalışmada, gözeneklilik ve geçirimliliğin bir fonksiyonu olan sismik genliklerin öngörümü amacıyla standart bir kaya fiziği modeli ve siyah petrol rezervuar simülatörü kullanılmaktadır. Çalışmanın ana amacı, rezervuar parametre hesabı problemlerinde 4B sismik verileri kullanmanın elverişliliğini test etmektir. Bu çalışma için yazılmış olan algoritma, üç kısımdan oluşmaktadır; rezervuar simülatörü, kaya fiziği petro-elastik modeli, ve optimizasyon algoritmasıdır. Burada, time-lapse (4B) sismik veri, gözlem amaçlı kullanılmıştır. Bu metotla, 4B veriden gözeneklilik ve geçirimlilik dağılımlarını hesaplamak mümkündür. Bu parametreler bu rezervuar modelindeki her bir grid hücresi için hesaplandığından model parametrelerinin sayısı fazladır. Bu durum, özellikle 3B simülasyon modelleri için bilgisayar kullanma zamanı açısından zorluk çıkarmaktadır. Ters çözüm parametrelerinin sayısını azaltma ve ters çözüm algoritmasının etkinliğini artırma metotları, gelecekteki araştırmalar için önemli birer sorundurlar. Anahtar kelimeler: gözeneklilik, geçirimlilik, 4B sismik GİRİŞ 4B sismik veriler kullanılarak gözeneklilik, geçirimlilik, akıntı saturasyonu ve basınç gibi rezervuar parametrelerinin hesabı güncel bir tartışma konusudur ancak hala yeterince geliştirilmiş değildir. Bu konudaki ana zorluklar, muhtemel en düşük hesap hatası ile anahtar rezarvuar parametrelerinin hesaplanması için bir metot geliştirmektir. Bu işlem, eşsiz değildir ve çözüm boşluğunu sınırlamak için diğer bilgilere ek olarak 4B bilgiyi kullanmak için ana sebebtir. Gözeneklilik ve geçirimlilik, rezervuar simülasyon modelindeki en önemli parametrelerden ikisidirler. Ayrıca rezervuarın rezervi, üretim tahmini ve ekonomisi üzerinde önemli bir etkiye sahiptirler. Bu parametreleri hesaplamaktaki amaç, time-lapse (4B) sismik veriler kullanılarak rezervuardaki gözeneklilik ve geçirimlilik dağılımını hesaplamada etkili bir prosedür geliştirmektir. Bu makalede, Gauss- Newton optimizasyon tekniğine dayalı non-linear (doğrusal olmayan) bir ters çözüm metodu sunulmaktadır. Bu prosedür, Norveç açıklarındaki bir rezervuardan elde edilen arazi verileri kullanılarak üretilen 2B yapay bir çalışmanın su enjeksiyonu veya boşaltımı sırasında, gözeneklilik ve geçirimlilik hesaplarının birleşimi için kullanılmaktadır.
  • 2. YÖNTEM Rezervuar Akış Simülasyonu Düz çözümün ilk adımı, akış simülasyonudur. Simülasyon, tüm rezervuardaki boşluk basıncını ve akışkan doygunluğunu (saturasyon) içermektedir. Çokça kez tekrar etmek zorunda olduğu için tüm araştırma için etkili bir simülatör hazırlanması çok önemlidir. Bu amaçla bu araştırma, ticari amaçlı bir siyah petrol rezervuar simülatörü kullanmaktadır. Rezervuar giriş parametreleri gözeneklilik (porosity) ve geçirimliliktir (permeability). Çıkış parametreleri ise arzu edilen zaman adımlarındaki her hücre için akışkan doygunluğu ve boşluk basıncıdır. Petro-Elastik Model (PEM) Bir petro-elastik model; boşluk basıncı, boşluk sıvısı, akışkan doygunluğu, rezervuar basınçları gibi rezervuar özelliklerine ve P ve S-dalga hızları ve yoğunlukları gibi sismik parametrelerin kayaç bileşimine bağlı bir grup formül setidir. Bir PEM, hem sismik düz çözümde hem de ters çözümde kullanılabilir. Ayrıca sismik modellemede, sismik veri yorumlamada da kullanılabilir. Sismik genlikler; kaynak gücü ve yönelimi, örtü tabakası bozunumları, emilim, anizotropi, tekrarlı yansımalar, sıklık uyumu, rezervuar özellikleri vb. gibi birçok parametreye bağlıdır. Bu etkilerin meydana getirdiği karmaşa nedeniyle gözlenmiş olan 4B sismik genlik değişimlerinin rezervuar parametrelerindeki değişimlerden kaynaklandığı varsayılmaktadır. Hem 4B veri toplama hem de veri işleme tekniklerindeki gelişmeler, bu varsayımı daha gerçekçi kılmaktadır. Sismik özelliklerdeki çeşitlilik; sıcaklık, sıkılık, akışkan doygunluğu ve rezervuar basıncının birer fonksiyonudur. Sıcaklık ve sıkışma etkisi, bu çalışmada ihmal edilmiştir. Gassman denklemi (1951) ve Hertz Mindlin (1949) modeli, sırasıyla akışkan doyumu ve rezervuar basınç değişimlerinin neden olduğu sismik parametre değişimlerini hesaplamak için kullanılmaktadır. Rezervuar özelliklerinin sismik genliklere dönüşümü, iki aşamada tamamlanmıştır. Basınç ve doygunluk gibi başlangıç rezervuar parametreleri, petrofiziksel model kullanılarak P ve S-dalgası gibi sismik özelliklere dönüştürülmüştür. Daha sonra, time-lapse (4B) sentetik sismik veri, Stovas ve Arntsen’in (2006) matrix yayınımı yöntemi kullanılarak üretilmiştir. Sentetik Test Sunulan optimizasyon tekniğinin doğruluğu ve efektifliği, sentetik ve kompleks bir rezervuar modeli kullanılarak test edilir. Bu model, Norveç açıklarındaki bir rezervuardan elde edilen iki boyutlu bir modeldir. Bu rezervuar modeli, dört farklı formasyona ayrılır. Bu rezervuardaki hidrokarbonlar, alt orta Jurassic kum taşlarının içinde yer alır. Şekil 1, rezervuar parametrelerinin başlangıç ortamını göstermektedir.
  • 3. Şekil 1: Rezervuar başlangıç parametreleri. 1a) Geçirimlilik (permeabilite) dağılımı. 1b) Gözeneklilik dağılımı 1c) Su doyumu. 1d) Rezervuar boşluk basıncı. 1e) P-dalga hızı. Şekil 2, sıfır offsetli sismik veriyi gösterir. Optimizasyon aşamasında aşağıdaki sınırlamalar kullanılmıştır: 1. Gözeneklilikler %15 ile %40 arasında olmalıdır. 2. Geçirimlilik (permeabilite) 0 ile 2000 md arasında olmalıdır (md: milidarcy, gözeneklilik birimidir.). 3. Laboratuvar kayaç örneklerine bağlı gözeneklilik ve geçirimlilik arasındaki deneysel (ampirik) ilişkiler. Çeşitli jeolojik formasyonları temsil eden 9 farklı kaya tipi kullanılmıştır. Şekil 2: Sıfır offset modelli sismik veri. 2a) Baz ölçümü sıfır sismik genlikleri. 2b) Monitör ölçümü sıfır sismik
  • 4. genlikleri 2c) Fark sismik verileri (başlangıç hedef fonksiyonu) 20 iterasyondan (yineleme) sonra, sırasıyla başlangıç ve bitiş iterasyonları için gözlenmiş ve modellenmiş veriler arasındaki 4B genlik farklılıklarının NRMS (standartlaştırılmış RMS)’i 77’den %14’e düşürülmüştür. Gerçek ve hesaplanmış gözeneklilik ve geçirimlilik arasındaki bir karşılaştırma Şekil 3’te gösterilmiştir. Şekil 3: Gerçek ve hesaplanmış gözeneklilik ve geçirimlilik dağılımları. 3a) Gerçek geçirimlilik dağılımı. 3b) Gerçek gözeneklilik dağılımı. 3c) Hesaplanmış geçirimlilik dağılımı. 3d) Hesaplanmış gözeneklilik dağılımı Bu parametreler, rezervuar modelindeki her bir grid hücresi için hesaplandığından, ters çözüm parametrelerinin sayısı fazladır. Bu nedenle problem belirlenememiştir. Böylece, gözlem verileri ile olan uyumluluk, ille de bilinmeyen rezervuar parametrelerinin iyi bir tahmini olması gerekmez. Bu kötü konumlanmış ters çözüm algoritmasının kalite değerlendirmesinin birkaç yolu vardır. Doğrudan görsel karşılaştırmaya (Şekil 3) ek olarak aşağıdaki kantitatif (sayısal) karşılaştırma kullanılmıştır: Gözeneklilik için volumetrik (hacimsel) ağırlıklı ortalama yöntemi, geçirimlilik içinse standartlaştırılmış ağırlıklı kök ortalama kare (NRMS) hatası kullanılmıştır. Gözeneklilik hesabındaki ortalama hata, %3,4’ten %1,6’ya düşürülmüştür (NRMS hatası %15’ten %9’a gerilemiştir.) Dahası, geçirimlilik hesaplarında 650 olan md, 360’ya düşmüştür (NRMS hatası %86’dan %67’ye gerilemiştir.) Açıkçası bu, mükemmellikten uzaktır ve dikkat edilmiştir ki özellikle geçirimlilik (permeabilite) tahminleri oldukça zorluk çıkarmaktadır. Bu iki parametre arasındaki farkın, geçirimliliğin gözeneklilikten daha non-linear (doğrusal olmayan) bir parametre olduğu gerçeğiyle bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, sınırlamaların, ters çözüm analizinin (prosesinin) kalitesini de bir nebze geliştirdiği düşünülmektedir. SONUÇ VE ÖNERİLER Norveç açıklarındaki bir rezervuardan elde edilen bir 2B rezervuar modeli kullanılarak yürütülen sentetik bir araştırmaya göre; standart bir non-linear Gauss-Newton ters çözüm algoritmasının gözeneklilik hücre başlangıç değerleri ile gerçek değerler arasındaki hatayı %15’den %9’a düşürecek şekilde geliştirebildiği tespit edilmiştir.
  • 5. Geçirimlilik değerlerine tekabül eden hata değerleri ise %86’dan %67’ye gerilemiştir. Konvansiyonel (geleneksel) bir akışkan akış simülatörü kullanılmıştır. Bununla beraber, akış simülasyonlu veriyi sismik veriye dönüştürmek için standart kaya fiziği metotları kullanılmıştır. Bu yolla, hızlandırılmış (4B) sismik veriler, statik rezervuar özelliklerini (gözeneklilik ve geçirimlilik) hesaplamak için kullanılmıştır. Rezervuar geometrisindeki değişimler ve fay özellikleri ihmal edilmiştir. Ters çözüm sorunu belirlenmiş olmadığı için gözeneklilik ve geçirimlilik arasındaki basit ampirik ilişki, ters çözüm aşamasının performansını geliştirmiştir. Bu noktada, laboratuvar ölçümlerine dayalı bağıntılar kullanılmıştır. Bu algoritmanın en büyük dezavantajı, ters çözüm parametrelerinin sayısının fazla olmasıdır. Her bir grid hücresi için iki parametre vardır. Ters çözüm aşamasında her parametre için bir simülasyona ihtiyaç duyulduğundan veri işlem, aşırı derecede bilgisayar yoğunlukludur. Bu durum, 3B uygulamalar için büyük bir zorluk anlamına gelmektedir. Çoğu ters çözüm uygulamasında olduğu gibi burada da sonuçların, girdi (input) modeline güçlü bir şekilde bağımlı olduğu bulunmuştur. Parametrelerin sayısını düşürmek amacıyla bir sonraki araştırmalarda, parametreleri gruplandırma metotlarına ve alternatif ters çözüm metotlarına odaklanılacaktır. TARTIŞMA Soru 1: Şekil 2’de gösterilen model, sentetik sismogramdan mı elde edildi? Cevap: Hayır, rezervuar parametrelerinden elde edilen veriler petroelastik modeldeki veri setleri yardımıyla sismik genliklere dönüştürülmüştür. Ayrıca arazide elde edilen kayaç örnekleri arasındaki ampirik ilişkiden de faydalanılmıştır. Daha sonra bu sismik modeller oluşturulmuştur. Soru 2: Şekil 1 (b)’de belirtilen birim olan “frac.” neyi ifade etmektedir? Cevap: Şekilde bahsi geçen parametre, porozitedir. Porozite, bir rezervuardaki boşluk hacminin rezervuarın tüm hacmine oranıdır. Fracture (frac.); çatlak, yarık anlamlarına gelmektedir. Rezervuardaki boşluklu yapılar bu parametre ile belirtilmek istenmiştir. Soru 3: Doğrusal olmayan Gauss-Newton algoritması nedir? Cevap: Gauss-Newton algoritması, doğrusal olmayan ters çözüm problemlerini çözmede etkili bir yöntemdir. Gözlenmiş üretim verilerinin tutarlılığı için petrol ve doğalgaz rezervuarlarının sayısal modellerini üreten bir uygulamadır. KAYNAK Referans makale: http://www.researchgate.net/publication/26 3368902_Porosity_and_Permeability_Esti mation_from_4D_Seismic_Data
  • 6. Geçirimlilik değerlerine tekabül eden hata değerleri ise %86’dan %67’ye gerilemiştir. Konvansiyonel (geleneksel) bir akışkan akış simülatörü kullanılmıştır. Bununla beraber, akış simülasyonlu veriyi sismik veriye dönüştürmek için standart kaya fiziği metotları kullanılmıştır. Bu yolla, hızlandırılmış (4B) sismik veriler, statik rezervuar özelliklerini (gözeneklilik ve geçirimlilik) hesaplamak için kullanılmıştır. Rezervuar geometrisindeki değişimler ve fay özellikleri ihmal edilmiştir. Ters çözüm sorunu belirlenmiş olmadığı için gözeneklilik ve geçirimlilik arasındaki basit ampirik ilişki, ters çözüm aşamasının performansını geliştirmiştir. Bu noktada, laboratuvar ölçümlerine dayalı bağıntılar kullanılmıştır. Bu algoritmanın en büyük dezavantajı, ters çözüm parametrelerinin sayısının fazla olmasıdır. Her bir grid hücresi için iki parametre vardır. Ters çözüm aşamasında her parametre için bir simülasyona ihtiyaç duyulduğundan veri işlem, aşırı derecede bilgisayar yoğunlukludur. Bu durum, 3B uygulamalar için büyük bir zorluk anlamına gelmektedir. Çoğu ters çözüm uygulamasında olduğu gibi burada da sonuçların, girdi (input) modeline güçlü bir şekilde bağımlı olduğu bulunmuştur. Parametrelerin sayısını düşürmek amacıyla bir sonraki araştırmalarda, parametreleri gruplandırma metotlarına ve alternatif ters çözüm metotlarına odaklanılacaktır. TARTIŞMA Soru 1: Şekil 2’de gösterilen model, sentetik sismogramdan mı elde edildi? Cevap: Hayır, rezervuar parametrelerinden elde edilen veriler petroelastik modeldeki veri setleri yardımıyla sismik genliklere dönüştürülmüştür. Ayrıca arazide elde edilen kayaç örnekleri arasındaki ampirik ilişkiden de faydalanılmıştır. Daha sonra bu sismik modeller oluşturulmuştur. Soru 2: Şekil 1 (b)’de belirtilen birim olan “frac.” neyi ifade etmektedir? Cevap: Şekilde bahsi geçen parametre, porozitedir. Porozite, bir rezervuardaki boşluk hacminin rezervuarın tüm hacmine oranıdır. Fracture (frac.); çatlak, yarık anlamlarına gelmektedir. Rezervuardaki boşluklu yapılar bu parametre ile belirtilmek istenmiştir. Soru 3: Doğrusal olmayan Gauss-Newton algoritması nedir? Cevap: Gauss-Newton algoritması, doğrusal olmayan ters çözüm problemlerini çözmede etkili bir yöntemdir. Gözlenmiş üretim verilerinin tutarlılığı için petrol ve doğalgaz rezervuarlarının sayısal modellerini üreten bir uygulamadır. KAYNAK Referans makale: http://www.researchgate.net/publication/26 3368902_Porosity_and_Permeability_Esti mation_from_4D_Seismic_Data