2. Mycobacterium cinsi
Mycobacteriaceae ailesinin tek cinsi
Dünyaca yaygın olan tuberküloz etkenleri
İnsanlık tarihinde eski bir geçmişe sahip olan
lepra etkenlerini
3. Tarihçe
Villemin 1865 dolaylarında tüberküloz
infeksiyonu belirlemesine
1882 de Robert Koch tüberküloz basilini
ve hastalık ile ilişkisini ilk defa kurmuş
1886 yılında M. tuberculosis ismi
verilmiş
Robert Koch tüberküloz alerjisi,
immuniteyi ve tüberkülini tarif
4. Mycobacterium bovis: Sığır tüberküloz
basili ayrı bir tür olarak 1896 da Th.
Smith tarafından ortaya atılmış
Mycobacterium microti:Tarla faresinden
fare tüberküloz basili 1937 yılında izole
edilmiş
Mycobacterium africanum
5. Sınıflandırma
Mycobacterium cinsi Mycobacteriaceae
ailesinin tek cinsidir.
DNA larının yüksek G+C miktarları
(%62-70), diğer mikolik asit üreten
Nocardia (%60-69), Rhodococcus
(%59-69) ve Crynebacterium spp.
(%51-59) ile benzerdir.
6. Mycobacterium cinsi
Mikobakteriler içinde en sık görülmesinden
dolayı hemen akla Mycobacterium
tuberculosis gelir
7. Mycobacterium tuberculosis
kompleksi
Mycobacterium tuberculosis
Mycobacterium bovis
Mycobacterium microti
Mycobacterium africanum
Mycobacterium canettii
Mycobacterium pinnipedia
M. Caprae
M. bovis BCG
8. Mycobacterium tuberculosis
compleksi dışındakilere
A tipik mikobakteriler
Nontuberculous mycobacteria (NTM)
Tüberküloz dışı mikobakteriler
9. Familyanın en önemli
karakteri
Zor boyanan,
Boyaların uzun süre tutulması veya ısı ile
uygulanması halinde alabilen
Bir defa boyandıktan sonra boyaları asit ve alkol
karışımında kolay bırakmayan,
Asitlere dirençli çomak şeklinde bakterileri
içermesidir
10. Mycobacterium cinsindeki
Yavaş üreyenler ideal kültür ortamında katı
besiyerinde gözle görülebilen koloniyi 7
günde,
Hızlı ürüyenler 7 günden önce oluştururlar.
Runyon 1959 yılında
Bakterilerin pigment yapıp yapmamasına,
pigmetin ışık karşısında
Karanlılıkta oluşmasına
Üreme hızlarına göre ve koloni karekterlerine
bakarak bir sınıflandırma yapmış
15. Morfoloji ve boyanma
özellikleri
M. tuberculosis ince,
düz, hafif kıvrık, sonu
küt olarak biten bir basil
Genişliği 0.3-0.6 µm
genişlikte, 1-4 µm
boyunda
Zaman zaman gerçek
dallanma görülür (Yaşlı
kültürlerde ve lenf
nodlarından smearlerde
ve ayrıca spesifik
kültürlerde)
16. Morfoloji ve boyanma
özellikleri
Sporsuz,
Kapsülsüz
Hareketsiz
Asit ve alkole dirençli
Boyanma özellikleri, fiziki bütünlüğü yanında
hücre duvarındaki mikolik asit ve lipid bariyer
sistemine bağlı
18. Ehrlich-Ziehl-Neelsen
Mavi zemin üzerinde
parlak kırmızı boyanan
basiller
Dokuda ve balgamda
vakuol ve polifosfat
ihtiva ettiğinden dolayı
boncuk veya tespih
tanesi içeriyor gibi
irregüller boyanır
Karbon fuksin hücre
duvarına penetre olması
için alttan ısıtılması
gerekir
19. Kinyoun asit-faz boyama
Hücre duvarına penetrasyonunu artırmak için
çözeltideki fenol miktarının artırıldığı soğuk
boyama yöntemi
20. Mikobakterilerin asit faz
boyanması
Hücrenin fiziksel yapısındaki lipid içermesine
bağlı
Hücre duvarında var olan mikolikasit ile
boyanın kompleksinin takibinde yüzeyel
tabakanın hidrofobisitesinin artışı bu olay da
rol oynar
Karbon fuksin hücre için de dışarı çıkışı
engellenir
21. Auromin-rodamin boyama
Mikobakteriler, koyu
renkli zemin
üzerinde parlak sarı
ve 25X objektif ile
kolaylıkla görülür
Karbol-fuksin
yöntemine göre
daha duyarlıdır
22. Mycobacterial hücre duvarı
İnce kesit elektron mikroskopisi ile plazma
mebranını saran üç tabakadan oluşan kalın
duvar içeriğini
Kimyasal olarak duvar yeri komplekstir.
Hem gram pozitif hem de gram negatif
organizmalara benzemez
Ağırlığının %60 ını oluşturan yüksek oranda ki
lipidlerdir
Mikobakterilerin türüne göre kalınlığı değişir
23. Mycobacterial hücre
duvarı
Biyolojik olarak çok aktif ve bunların bir
çoğu organizma için tek olan lipofilik
makromoleküler kompleksini içerir
Fosfodiester bağlar ile bağlanan
peptidoglikan ve arabinogalaktanın
kovalent yapısından oluşur
Peptidoglikanları diğer bakterilerden
farklıdır
24. Mycobacterial hücre
duvarı
İnterpeptitler arası köprüler sadece
mikobakterilerde
Arabinozların 10 tanesinden en az biri
mikolik asite esterifiye olur
Mikolik asit tipik uzun zincirli yağ asitidir
En dış tabaka peptidoglikolipid ve
fenolik glikolipid içeren heterojen bir
grup olan mikozidlerden oluşmuştur.
25. Mycobacterial hücre
duvarı
Arabinogalaktanın terminal dalları temel
immunolojik determinatları oluşturur
Hücre duvarının oligomeri, Wax D,
immunoadjuvant aktiviteden sorumlu
peptidler tuberkülin aktivitesi için
temeldir
Glikolipidler;cord faktör (trehalose 6, 6’-
dimycolate), sulfatidler, ve mikosidler
biyolojik olarak aktiftir
26. Hücre duvarının etkileri
Kimyasal ve fiziksel etkenlere direnç
Virulans, makrofajlardan korunma
Uzun jenerasyon süresi
Zor boyanma ve aside dirençli boyanma
özelliği
Adjuvan etki
Gecikmiş tip aşırı duyarlılık
Ani aşırı duyarlılık
27. Kültürel karakterleri
Zorunlu aeroptur
Basit besiyerinde ürüyemez
Yumurta-patetes (Löwenstein-Jensen),
serum-base agar veya agar-base media
(Middlebrook 7H-10)
Yavaş ürer, gözle görülecek üremesi optimal
üreme koşullarında 370C de 10-20 gün
28. Kültürel karakterleri
Koloniler küçük,
kuru siğil gibi
Hücre yüzeyinin
hidrofobik
özelliğinden dolayı
sentetik sıvı
besiyerinde
yüzeyinde ince zar
gibi ürer
29. Kültürel karakterleri
Noniyonik deterjan olan Tween 80
(sorbitan monolatın polyoxyethylenenin
derivesi) hücrelerin agregasyonunu
önleyerek onların difüz olarak üremesini
sağlar
Kültürlerin çalkalamak havalandırmayı
artırdığı için büyüme oranını artırır
Büyüme %5-10 CO2 ile de artabilir
CO2 sağlamak için mumlu kavonoz
kullanılmaz
30. Kültürel karakterleri
Mikobakteriler O2’li ortamı sever
Büyüme için optimal pH 7.0 fakat 6- ile
7.6 arasında
Optimal üreme ısısı 370C’dir
Diğer mikobakteri türleri için üreme ısısı
onların spesifik doğal konaklarının
vucud ısıları ile değişebilir
31. Metabolizması
Enerjilerini glikoz ve gliserolden
sağlarlar
Gliserollu karbon ve enerji kaynağı
olarak tercih ederler.
Katalaz ve peroksidaz bütün mikobakterilerde
vardır
Uygun kültür koşulların da yarılanma ömrü
14-15 saat
32. Besin gereksinimi
Üremesi için bütün amino asitler, pürin
ve pimidin baz ve B-kompleks vitamin
ihtiyaç
En önemli karbon kaynağı gliserol ve
nitrojen kaynağı olarak asparjini tercih
eder
33. Oksijen gereksinimi
Oksijen mikobakterilerin invitro ve invivo
üremesi için kriter
Oksijen sınırlandığı ortamlarda basil latent
kalır oksijen olduğu besiyerinde tekrar
üremeye başlar
34. Mycobacterium’ ların
antijenik yapısı
Mycobacterium’ların birçok immunoreaktif
yapıları vardır:
Old tuberculin
Purified protein derivative (PPD)
Purified antijen
Polisakkaritler (arabinogalaktan ve
arabinomannans)
Phophatidyl inositol mannosides
(fosfatil inositol mannosid)
35. Old tuberculin
Tüberkülün testi (tüberküloz
infeksiyonunun tanımlandığı cilt testi)
için orijinal test maddesi
İlk defa Koch 1881’de tanımlamıştır. 6
haftalık sıvı besiyerinde kültürün
kaynatılarak ve organizmayı filtrasyonla
ayırarak elde edilen ısıya dayanıklı bir
protein
36. Purified protein derivative
(PPD)
Old tuberkülünün pürified preparasyonudur.
Dünya sağlık organizasyonu tüberkülün deri
testi için bu maddeyi önermektedirler.
37. Purified antijen
65 kDa antijen (heat shock protein) deney
hayvanında yüksek oranda geçikmiş tip
hipersensitivity reaksiyonlarına neden olur
Otoimmun hastalıklarında etyolojilerinde rol
oynar.
38. Polisakkaritler (arabinogalaktan
ve arabinomannan)
İmmunolojik ve serolojik aktiviteye
sahiptir.
Erken cilt reaksiyonlarına neden olur.
Bunlara karşı oluşmuş humoral antikorların
önemi daha belirlenememiştir.
39. Fosfatil inositol mannosid
Plazma membranlarında lipidleri ailesindendir
Hücre mebranı ve hücre duvarı arasında
nonkovalent bağlar sağlıyarak hücre yapısında
rolü önemlidir
Haptonik olmasına rağmen, immunolojik form
ve serolojik aktivitede gösterir
Makrofajları tanıma ve muhtemelen koruyucu
immunitenin karşıtı bir rolü ile önemli
lipoteikasit benzeri polimerler olduğu
inanılmaktadır.
40. Diğer immunoreaktif
kompenentler:
Wax D ve muramlyldipeptide
(peptidoglikolipidler)
Trehalose-6,6’-Dimycolate
(trehaloso dimikulat): Cord faktör
(İp faktör)
Sulfatidler
41. Wax D ve muramlyldipeptide
(peptidoglikolipidler)
Bu maddeler adjuvan özelliğinde
maddelerdir.
kombine olduğunda sinerjik immuno
stimulatör aktivite gösterir
Tümörlere karşı etkilidir.
43. Sulfatidler
Glikolipidler dir
Virulent M. tuberculosis’ların nötral red
reaksiyonları ile ilişkilidir
Spesifik immunostimulatör özelliği küçüktür
44. Patojinite determinatları
M. tuberculosis ekzotoksin ve
endotoksin üretmezler
Tek bir yapı, antijen, veya mekanizma
organizmanın virulansını açıklayamaz
45. Bulaşıcılık
M. tuberculosis için tek kaynak insandır
kişiden kişiye geçişi solunum yolu ile
olur
Canlı tüberküloz basili içeren ve havada
asılı halde bulunan küçük (1-5 mikron)
damlacıkların solunum yolu ile alınması
ve bunların alveollere yerleşmeleri ile
gerçekleşir
46. Diğer geçiş yoları:
gastrointestinal,
deri,
süt,
cinsel yolla,
hematojen yolla
direkt hastalıktan lokal
ven ve lenfatik yolla da bu hastalığın
yayıldığı gösterilmiştir
47. Tüberküloz basilinin
direnci
Bir çok kimyasal dezenfektanlara diğer sporsuz
bakterilere göre dirençlidir.
Organik asitler ve doymamış yağ asitleri,
%70-95 alkolle 10 dakika dayanamaz.
Aseton iyot tentür bakterileri hızla öldürür.
%5 sodyum hipoklorit ve %3-8 formaldehit
10-30 dakikada öldürür.
Kuruluğa dirençlidir.
48. Tüberküloz basilinin
direnci
Ölülerin vücudunda uzun süre canlı
kalırlar.
Kurumuş balgamda aylarca kalır.
Toprakta ve sularda 4-5 ay yaşayabilir.
Güneş ışığından uzak olmak koşulu ile
sokak tozlarında 10 gün, hastalara ait
kitaplarda 3.5 ay canlı kalabilir.
49. Bağışık mekanizması ile ilgili
olaylar
Hücresel bağışıklık rol oynar.
Bakterilerin virulansı, hücresel aşırı duyarlık ve
hücresel bağışıklık olaylarının karşılıklı dengesi
ile sıkıya ilgilidir.
Bu olayı açıklayıcı en önemli olay Koch
fenomoni dir.
50. Koch fenomoni
Aynı kobaya hastalık sürerken
Sağlam kobaya canlı basilden ayrı bir yere
tüberküloz basilinin enjekte edersek; birinciden daha
enjekte edersek: çabuk yara oluştuğu, açıldığı ve
yara oluştuğu, yayılım olmadan iyileştiğini
görülür.
açıldığı, lenf bezleri
olaya katıldığı, İkinci deneyi ölü basille
vucuda yayıldığı, uygularsak; ikincine benzer
reaksiyon oluşur
sonunda kobayın
öldüğü görülür
51. Koch fenomoni
Birinci deneyde olay; Hücresel
bağışıklıktır
İkinci deneyde olay; Hücresel aşırı
duyarlılıktır.
52. Aşırı duyarlığın ve direncin
saptanması
Eski Tüberkülin: İlk R. Koch hazırlamiştır.
PPD (Purified Protein Derivative): ilk
Seibert ve Glenn tarafından hazırlanmıştır.
Pratikte tüberkülün duyarlığını
araştırrılmasında en sıklıkla kullanılan PPD ile
uygulanan Mantoux testdir.
Tüberkülin testi infeksiyonda ortalama 4-6
hafta sonra olumlu hale geçer. Alerji meydana
gelinceye kadar geçen bu zamana
preallerjik dönem denir.
54. Tüberkülozun klinik önemi
Akciğer infeksiyonu
Seroza infeksiyono (plevral, menejit, periton)
Eklem ve kemik tüberkülozu
Lenf bezi tüberkülozu
Deri tüberkülozu
Böbrek ve genital sistem (epididim, testis,
ovarium, uterus vb.) tüberkülozu
55. Tüberkülozun klinik önemi
Bağırsak tüberkülozu
Göz ve diğer organlar tüberkülozu
Milyer tüberkülozu: Dirençsiz ve duyarlı
kişilerde bakterilerin kana geçip
yayılarak tüm organlara yerleşmesi ile
oluşan ağır infeksiyona denir.
57. Hastadan alınan klinik
örnekler:
Balgam, bronkoalvoler lavaj, broşiyal
yıkama, gastrik lavaj sıvısı, kan, idrar,
dışkı, diğer vücut sıvıları (BOS, plevra,
perikart, peritoneal ), dokular ( lenf
nodu, cilt, diğer biyopsi örnekleri), abse
örneği, aspirat sıvıları, deri lezyonları ve
yaralardır
58. Örneklerin İşlenmesi:
Normal steril örnekler:
Dekontaminasyon ve homojenasyon
işlemine gerek yoktur.
Sıvı örnekler >3,000 devir de santrefüj
edilir ve sediment hem sıvı hemde katı
besiyerine inokule edilir.
60. Eritici ve dekontaminasyon
işleminde kullanılan yöntemler:
NALC-NaOH yöntem (N-Acetyl-lcystein-NaOH) en
sıklıkla kullanılır
Sodyum hidroksit yöntem: Hem eritici hemde
dekontamine edicidir
Zefiran-trisodyum fosfat yöntem: Trisodyum
fosfat eritici, zefiran dekontamine edicidir. Ancak
zefiran bakteriostatik olduğu için özellikle BACTEC
sistemde kullanılmaz
Oksalik asit yöntem: Özellikle Pseudomonas spp.
ile kontamine kültürlerler için tercih edilmelidir.
BACTEC sistemde de kullanılabilir.
CPD-sodyum klorit yöntem: CPD kuaternar
ammonyum birleşiğidir
Sülfürük asit: dekontaminasyon için kullanılır
61. Asit faz boyama: Ehrlich-Ziehl-
Neelsen ve Kinyoun Asit faz
boyama boyama
Organizma vakuol ve
polifosfat ihtiva
ettiğinden dolayı
boncuk veya tespih
tanesi içeriyor gibi
irregüller boyanaır.
Karbon fuksin hücre
duvarına penetre olması
için alttan ıstılması
veya,
Çözeltideki fenol
miktarının artırıldığı
soğuk boyama yöntemi
temeline dayanır
62. Asit faz boyama
Hücrenin fiziksel yapısındaki lipid
içermesine bağlıdır.
Hücre duvarında var olan mikolikasit ile
boyanın birleşmesi takibinde yüzeyel
tabakanın hidrofobisitesinin artışı bu
olay da rol oynar.
63. Flurokrom boyama: Auromin veya
auromin-rhodamin boyama
mikobakteriler, koyu
renkli zemin
üzerinde parlak sarı
ve 25X objektif ile
kolaylıkla görülür.
Karbol-fuksin
yöntemine göre
daha duyarlıdır
64. Kültür yöntemleri
İn vitro ilk
izolasyonlarında
kompleks besiyeri
gerekir
bazı mikobakteriler ilk
izolasyonlarından sonra
basit sentetik
besiyerinde üreyebilir
Selektif ve nonselektif
besiyeri vardır
66. Yumurtalı-baz besiyeri
Yumurta, patates unu, tuz ve
gliserol ihtiva eder.
Besiyeri ilaç duyarlılık
testlerinde kullanılmaz.
Lowenstein-Jensen (LJ)
besiyeridir. En sık kullanılır
Petragnani besiyeri LJ’den
daha fazla malaşit yeşili ihtiva
eder.Bu baı suşların üremesini
inhibe edebilir
Koloniler Yumurtalı-baz
besiyerinden 18-24 günde
67. Agar-baz besiyerleri
Bu besiyerleri transparan oldukları için
mikroskopik koloniler kolayca görülür.
Koloniler LJ besiyerinden daha önce
(10-12 günde) görülür.
En sık kullanılan Agar-baz besiyerleri
Middlebrook 7H10, 11,12 dir.
Bu besiyerleri antitüberkülotik
duyarlılık testi için kullanılabilir.
Kontaminantlar kolayca üremez.
Besiyeri pahalıdır ve Saklama süresi
daha kısadır. (buzdalobında 1 ay)
Besiyeri ısı, ışık maruz kaldığında
formaldehit salar
68. Sıvı besiyerleri
Middlebrook 7H9 ve Dubos Tween
albumin sıvı besiyeri en sık kullanılan
besiyerleridir.
Subkültür için stok suşlar
Antitüberkülotik duyarlılık testi
Sıvı besiyeri bakteri miktarı düşük olduğunu
düşünüldüğü örneklerden izolasyonlarda
Tween 80nin küme yapmış mikobakterileri
dağılımını sağlar
69. BACTEC AFB sistem
Radyometrik sistem olan
BACTEC AFB sistemi
geliştirmişlerdir.
Karbon kaynağı olarak sadece
14
C ile işaretli palmitik asit
içeren sıvı besiyerine
Besiyerinde basil üredikçe
ortama 14CO2 verilmektedir.
BACTEC 460 cihazı besiyerinde
ki 14CO2 ölçmekte ve bunu
Growth index (üreme indeksi)
olarak rapor etmektedir.
M. tuberculosis 9-14 günde,
tüberküloz dışı mikobakteriler 7
günden önce belirlenir.
70. BACTEC AFB sistem
BACTEC 13A şiseleri kan ve kemik iliği
örnekler için kullanılır.
BACTEC 12B şiselerine içinde
Middlebrook 7H9, BSA, kasein
hidrolizat, katalaz, 14C işaretli palmitik
asit, antimikrobik ajanlardan vardır.
M. tuberculosis kompleks diğer
tüberküloz dışı mikobakterilerden NAP
(P-Nitro-ß-acetylamino- ß
-hydroxypropiophenone) testi ile ayırır.
NAP konulan besiyerinde üreme olursa
M. tuberculosis kompleks dir
Antitüberkülotik duyarlılık testi için de
kullanılabilir
72. Bifazik besiyerleri: Septi-
Chek sistem
biri sıvı (Middlebrook 7H9 20ml) diğeri 3 katı besiyeri
(LJ, Middlebrook 7H11, çukulata besiyeri)
Besiyerine eklenen maddeler: glikoz, gliserin, oleik
asit, pridoksal HCI, katalaz, albumin, polimiksin,
trimetoprim, amfoterisin B, nalidik asit, azlosilin
Çukolata bakteriyel kontaminasyonu gösterir.
Sistemin sensitivitesi BACTEC AFB benzerdir.
Üreme peryodu daha uzundur, geleksel sistemlerden
daha kısadır.
Düşük örnekle çalışılan laboratuvarlarda kullanılabilir
Antitüberkülotik duyarlılık testi ve kan kültürleri için
kullanılmaz
73. M. haemophilus için hem
içeren besiyeri
Middlebrook 7H10 agara hemolize koyu
eritrositi, hemin, veya X faktör diski
veya LJ besiyerine %1 ferrik amonyum
sitrat eklenerek hazırlanır
74. MGIT (Mycobacteria Growth
Indicator Tube)
Middlebrook 7H9 sıvı besiyeri, OADC( oleik asit,
albumin, dekstroz, katalaz), Panta (antibiyotik) ve
tüpün dibindeki silikona emdirilmiş halde oksijene
duyarlı bir fluoresans gösterge maddesi içermektedir.
Tüpte üreyen mikobakteri oksijeni kullanması, bunun
sonucunda oluşan fluoresansın ultraviyole lambası
altında saptanmasıdır.
Antifungal duyarlılıkta yapılabilir.
radyoaktif madde ve pahalı aletlere ihtiyaç
göstermemesi üstünlüğü
Basiller 4-14 ürer.
75. MB/BacT Alert kültür
sistemi
Modifiye edilmiş Middlebrook 7H9
besiyeri içeren kültür şişelerinde
otomize edilen sistemde üremenin
varlığı kolorimetrik olarak saptanır.
Üretim süresi BACTEC sisteme ve MGIT
ile kıyaslanabilir
76. Lizis-santrifüj (izolator
sistem)
Özellikle kanda mikobakterile üretimi
için önemlidir. İzolator sistem saponin
ihtive eder. Bu hücreleri eritir ve
mikobakterilerin açığa çıkmasını sağlar.
Izolator sistemde alınan sediment LJ,
7H11 katı veya sıvı besiyerine inokule
edilir
77. İnkübasyon
Mikobakterilerin bir çoğunun
ürüyebilmesi için 35-37oC inkübasyon
ısısı gerekir.
M. marinum, M. ulcerans, M. chelonae
veya M. haemophilum 25-33oC gibi
daha düşük inkübasyon ısısında
ürüyebilir
78. Atmosfer
Mikobakterilerin üremesini %5-10
CO2’lik ortam artırır. Ancak mumlu
kavonoz mikobakterilerin inkübasyonları
için kullanılmaz. Çünkü mikobakteriler
O2 azaldığı ortamda üreyemez.
Middlebrook ve LJ için CO2 ortam
gerekir. Ancak BACTEC ve Septi-Chek
için gerekmez
79. Zaman
Mikobakteriyel kültürler negatif olarak
tanımlamadan önce genellikle 6-8 hafta
Cilt lezyonun da şüphenilen M. ulcerans için
kültür 12 hafta
Solit kültürler ilk inkübasyonlarının 3.-5.
günün de erken üreyen mikobakteri türleri
belirlemek için her gün incelenir. Daha sonra
4 haftanın üzerindeki kültürler hafta iki kez
incelenir. Daha yaşlı kültürler haftalık
incelenir
82. İdentifikasyonda yeni
yöntemler:
Kromotografik analiz, nükleik asit problar
Kromotografik analiz: İnce tabaka
kromotagrafi, kapiller gaz kromotografi ve
HPLC yöntemi ile yağ komposizyonunu analizi
ile mikobakterler tür düzeyinde identifiye
edilebilinir.
Direkt örnekten mikobakteriyel
birleşenlerinide belirleyerek direkt
belirlemedede kulanılır
83. Tuberkulostearik asit
(TSA)
Gaz likit kromotografi ve kitle
spektroskopi kombinasyonu ile klinik
örneklerden belirlenebilir ve bu TSA
sadece mikobakterilerde ve
aktinomiçeslerde bulunmaktadır
BOS ve balgamda TSA nın belirlenmesi
tüberkülozun belirlenmesinde çabuk ve
duyarlı bir testtir
84. Adenizin deaminaz (ADA)
Adenizin inozine dönüşümünü katalizleyen
Monosit, makrofaj ve lenfositlerin
farklılaşmasında rol oynayan bir enzimdir.
İnfeksiyoz mononükleoz, brusella, tifo gibi
infeksiyonlarda, romatoit artirit, dissemine
sistemik lupus eritematozis, lenfoma ve
lösemi gibi hastalıklarında düzeyleri artar.
Bundan dolayı spesifik test değildir
85. Lizozim
Lizozim aktif makrofaj, monosit ve
granülositlerden salgılanan bir
enzimdir.
Tüberküloz plörezilerde plevral sıvıda
artmış olarak bulunmaktadır.
Duyarlılığı %100, özgürlüğü %88 olarak
bulunmuştur .
Karsinomatöz olaylarda da yükselebilir
86. Kültür doğrulamak için DNA
proplar
Mycobacterium tuberculosis kompleks,
MAC, M. gordonae, M. kansasii’in türe
spesifik rRNA çifti ticari olarak
bulunmaktadır
87. Nükleik asit amplifikasyon ve
hibridizasyon yöntemleri
Direkt belirlemede proplar kullanılmamakta
Direkt örnekte belirlemelerde nükleik asiti PCR
ile çoğaltarak özgül nükleik asit proplar
kulanılarak saptanabilir.
PCR eski tüberküloz öyküsü olan ölü basil
bulunduran hastalarda da pozitiflik verebilir
89. Klinik örneklerden
Mikobakteriyel antikorların
gösterilmesi
Mikobakteriyel antjenlere maruz kalanlarda
IgM, IgG ve IgA türü antikorlar oluşur.
serolojik yöntemler ile belirlenebilir.
Antikorlar hem basille infekte hemde BCG
aşısı ve tüberkülin deri testi yapılan kişilerde
üretildiğinden tanıda spesifitesi düşüktür
Örnek alımının zor olduğu durumlarda
kullanılabilir
90. Mikobakteriyel antijenlerin
gösterilmesi
PPD, antijen 5 ve antijen 60 yarı saf, 33kD,
38kD, 45kD, TB23, TB68, ve TB 72 gibi saf ve
özgül antijenlerin saptanması
amaçlanmaktadır.
Vucüt sıvılarında özgül antijenlerin RIA ve
ELISA ile gösterilmesinin duyarlılığı %39-79
ve özgüllüğü %98-100 olarak belirlenmiştir.
Bu konudaki çalışmalar yoğun şekilde devam
etmektedir.
91. QuantiFERON®-TB Gold In-
Tube (IT) test
ESAT-6, CFP-10 ve TB7.7(p4) proteins
karşı oluşan interferon-γ (IFN- γ) yı ELISA
ile ölçülmektir.
Bu test BCG suşu ve diğer tuberkuloz dışı
mikobakterilerde olmaması tanıda
önemlidir
Latent M. tuberculose tanısında tedavi
takibinde de önerilmektedir.
92. Antimikobakteriyal
duyarlık testleri
Geleneksel yöntemler
(Broth dilüsyon ve agar
dilüsyon yötemleri
BACTEC duyarlılık testi
E test yöntemi
PCR ile genetik
mutasyonların
saptanması
93. Tedavi
Tüberküloz tedavisi uzun ve kombine ilaçlarla
olasıdır.
Tedavi şekli klinik forma ve hastaya göre
değişir.
Antitiberkülotik ilaçlar: en sık kullanılan
izoniasid, rifampisin, etanbutol, prazinamid ve
streptomysin yanında daha nadir kullanılan
sikloserin, ethionamid, kanamisin,
kapreomisin, paraaminosalisilik asit
94. Epidemiyolojisi
Dünyada
Tüberküloz günümüzde en yaygın görülen
infeksiyonlardan
Dünya nüfusunun 1/3’ünü oluşturan 1.7 milyar kişinin
tüberküloz basili ile infekte olduğu
Hastaların %95’i gelişmekte olan ülkelerdedir.
HIV infeksiyonu birçok ülkede tüberkülozlu hasta
sayısının belirgin şekilde artmasından ve ilaçlara
dirençli suşların oluşmasından sorumludur
95. Türkiyede tüberküloz:
19. yüzyıldan beri Osmanlı İmparatorluğunu etkileyen
tüberküloz salgını, 1900 lerden sonra Balkan savaşı
ve onu izleyen 1. Dünya Savaşında yoğun yoksulluk
sonrasında Anadolu’ya yayılmıştır.
1940 yıllarının sonuna kadar en sık ölüm nedenidir.
Devlet 1940 ların sonlarında verem savaşı için
dipanserler açılmıştır.
1949 da kontrol programı TBMM tarafından kabul
edilmiştir.
1953 de UNICEF ile işbirliği ile aşı kampanyalarına
başlatılmıştır.
1983 kadar 9 kez bu gerçekleşmiştir. 1982 de hastalık
prevalansının binde 3.6 olduğu görülmüştür.
96. Korunma ve kontrol
Korunmada en önemli olan aşılanmadır.
BCG aşısı (Bacille Calmette Guerin): Calmette
ve Guerin, 1908 yılında, M. Bovis’in 231
pasajdan sonra önce hayvanlara daha sonra
insanlara deneyerek araştırmacıların adına
itifaten BCG aşısı (Bacille Calmette Guerin)
adını alan aşı halen kullanılmaktadır.
97. Korunma ve kontrol
Günümüzde aşı daha farklı kültür ortamında (Sauton
besiyeri) 12-14 kültürden avirulan aşı olarak
hazırlanmaktadır. Aşı yenidoğan bebeklere yapılıyor.
BCG sol deltoid bölgeye intradermal olarak
uygulanıyor. Aşılandıktan sonra 5-6 yıl sonra PPD ile
kontrol edilerek yenilenebilir.
Aşının en önemli komplikasyonu aksiler lenfadenittir.
BCG aşısı; immun sistemi bozuk olan, radyasyon
tedavisi alan,antimetabolik ve steroid alan, ateşli
çocuklara, gebelere, deri infeksiyonu olan kişilere
yapılmaz.
98. Sonuç olarak
Mikobakterilerin klinik örneklerden
tanımlamada her ne kadar yeni
moleküler ve immunolojik yöntemler
kullanılsada kesin tanı halen kültür
yöntemleridir. Bundan dolayı kültür
yöntemlerinin geliştirilmesine yönelik
çalışmalar desteklenmelidir.