Bu hafta gündemde ODTÜ’de yaşanan protestolar, Aleviler ve polis şiddeti vardı. ● Hatay’da ODTÜ direnişçilerine destek ve "savaşa hayır" yürüyüşüne katılan Ahmet Atakan hayatını kaybetti. Ardından çeşitli illerde yapılan protestolarda polis göstericileri tazyikli su, biber gazı ve plastik mermi ile engelledi. Olayları takip eden 8 gazeteci de polis şiddetine uğradı. ● Fethullah Gülen Cemaati ile Cem Vakfı’nın ortak çalışması olan Cami-Cemevi kompleksi projesinin tam da bu ortamda duyurulması yoğun protesto ve eleştirilere neden oldu. Gezi Parkı protestolarıyla başlayan eylemlerde 5 Alevi genci yaşamını yitirmişti. Ahmet Atakan’ın da alevi olması Alevi vatandaşları ve örgütlerini sokağa döktü! ● Gündemdeki diğer ODTÜ olayı ise başörtüsü gerginliğiydi. Bir grup ODTÜ’lü öğrencinin başı kapalı bir grubu protesto etmesi medyaya başörtüsü gerginliği olarak yansıdı. Çok geçmeden öğrencilerin protestocuların başörtüsünü değil cemaat yurtlarını protesto ettiğini açıklaması üzerine, ODTÜ’lü öğrencilerin protesto şekilleri tartışma konusu oldu ve ODTÜ arazisinin kıyısından geçirilecek yol inşaatı için sökülen ağaçlar için yapılan ve yoğun polis şiddetine maruz kalan protestolarla ilgili tartışmaları bambaşka bir platforma taşıdı.

1. Düşün, düşün…
Haftalık Düşünce Özgürlüğü Bülteni(Sayı
37/13, 13 Eylül 2013)
Geçtiğimiz hafta neler oldu? (6 - 13 Eylül 2013)
Bu hafta gündemde ODTÜ’de yaşanan protestolar, Aleviler ve polis şiddeti vardı.
● Hatay’da ODTÜ direnişçilerine destek ve "savaşa hayır" yürüyüşüne katılan
Ahmet Atakan hayatını kaybetti. Ardından çeşitli illerde yapılan protestolarda
polis göstericileri tazyikli su, biber gazı ve plastik mermi ile engelledi.
Olayları takip eden 8 gazeteci de polis şiddetine uğradı.
● Fethullah Gülen Cemaati ile Cem Vakfı’nın ortak çalışması olan Cami-
Cemevi kompleksi projesinin tam da bu ortamda duyurulması yoğun protesto
ve eleştirilere neden oldu.Gezi Parkı protestolarıyla başlayan eylemlerde 5
Alevi genci yaşamını yitirmişti. Ahmet Atakan’ın da alevi olması Alevi
vatandaşları ve örgütlerini sokağa döktü!
● Gündemdeki diğer ODTÜ olayı ise başörtüsü gerginliğiydi. Bir grup
ODTÜ’lü öğrencinin başı kapalı bir grubu protesto etmesi medyaya başörtüsü
gerginliği olarak yansıdı. Çok geçmeden öğrencilerin protestocuların
başörtüsünü değil cemaat yurtlarını protesto ettiğini açıklaması üzerine,
ODTÜ’lü öğrencilerin protesto şekilleri tartışma konusu oldu ve ODTÜ
arasizinin kıyısından geçirilecek yol inşaatı için sökülen ağaçlar için yapılan
ve yoğun polis şiddetine maruz kalan protestolarla ilgili tartışmaları bambaşka
bir platforma taşıdı.
Detaylar, haberlerimizde...

2. Hatay’da bir can kaybı daha
22 yaşındaki Ahmet Atakan 10 Eylül salı günü Hatay'ın Antakya ilçesinde yapılan
ODTÜ'ye destek yürüyüşünde hayatını kaybetti.Ölüm nedeninin başına isabet eden
bir gaz kapsülü olduğu iddia edildi.Ahmet Atakan, ODTÜ arazisinden geçecek yolda
sökülen ağaçlara karşı yapılan protesto eylemlerine destek ve "savaşa hayır"
yürüyüşü’nekatıldı. Eylemde ağır yaralanarak Akdeniz Hastanesi'ne oradan Antakya
Devlet Hastanesi'ne sevk edilen Atakan hayatını kaybetti. Hatay Valiliği Atakan'ın
çatıdan düşerek yaşamını yitirdiğini iddia etti, fakat CHP Hatay Milletvekili Mevlüt
Dudu, Ahmet Atakan’ın yakın mesafeden gaz kapsülüyle vurularak öldüğünü söyledi.
Otopsi raporuna göre ölüm nedenleri arasında “akciğerde kanama ve kafa travması”
gösteriliyor.Otopsi tutanağında Atakan’ın kafatasının sol tarafından 6x5 santimetre
çapında ancak bir darbe sonucunda oluşabilecek bir yara olduğu açıklandı.
AB'den Ahmet Atakan açıklaması
Avrupa Komisyonu Üyesi Peter Stano Ahmet Atakan'ın ölümüyle ilgili açıklama
yaptı: "Avrupa Birliği olarak olayın detaylarının aydınlatılması ve sorumlularının
bulunması için hızlı, detaylı ve şeffaf bir soruşturma yapılmasını bekliyoruz.
Komisyon’un pozisyonunu hatırlatmak isterim:Üyeliğe aday ülkeler insanlarının
protesto ve toplantı haklarını kullanabilmelerini sağlamak ve bu hakkı korumakla
sorumludur. Ayrıca insanların ifade özgürlüğü de Avrupa Birliği standartları
içerisinde güvence altına alınmalıdır. Kimsenin şüphesi olmasın ki son gün, hafta ve
aylarda yaşananlar Komisyon’un ilerleme raporunda mutlaka yer bulacak."

3. Cenaze töreninde TOMA ve biber gazı
Ahmet Atakan’ın ölümün ardından Türkiye’nin çeşitli illerinde eylemler
düzenlenirken New York, Boston, Chicago, Washington DC, Los Angeles, Toronto
ve Barcelona’da da eylemler yapıldı. Cenaze, eylemlerden bir gün sonra toprağa
verildi.Cenaze töreninin ardından eylem yapmak isteyen gruba polis biber gazı ve
tazyikli suyla müdahale etti.Aycan Karaalioğlu adlı gösterici ağır yaralandı.Kafasının
beş yerinde çatlak olan Karaalioğlu'nun durumunun ağır olduğu bildirildi.Polis
göstericilerinTaksim’de eylem yapmasını engelledi.Ercan Altın adlı bir işçi ile
öğretmen Melih Dalbudak alnından gaz fişeğiyle vuruldu.Alnında kırık oluşan Altın
ameliyata alınacak.
En az 8 gazeteci yaralandı
Türkiye genelindeki son protestolarda birçok gazeteci yine polis şiddetinin hedefi
oldu. En az sekiz gazeteci yaralandı. İstanbul'da 10 Eylül’de yapılan Ahmet Atakan
anmasında serbest gazeteci Ufuk Koşar coplandı.Bir polis Rabia Çelik'e kafa attı,
Atlas Dergisi fotoğrafçısı Umut Kaçar başından plastik mermiyle
yaralandı.Cumhuriyet muhabiri Ali Açar tekmelenerek yerde sürüklendi.Cumhuriyet
gazetesi fotomuhabiri Kaan Sağanak iki metre yakından atılan plastik mermi ile
yaralandı.Doğan Haber Ajansı fotomuhabiri Uğur Can ve Anadolu Ajansı muhabiri
Bülent Doruk polis tarafından darp edildi.Evrensel Gazetesi İzmir muhabiri Mete Ud
gözüne gelen tazyikli su nedeniyle bir süre görme kaybı yaşadı.BirGün muhabiri
Berna Şahin ise Twitter hesabından sivil polislerin gazetecilerin çalışmasını
engellediğini yazdı.Taksim’de 1’i çocuk 26 kişi, Kadıköy’de 17 kişi gözaltına
alındı.Kadıköy’de gözaltına alınan 2 kadının karakolda zorla çıplak aramaya maruz
kaldığı bildirildi.Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve Basın Konseyi olayların
sorumlularının en kısa sürede bulunmasını isterken gazetecilerin çalışmasının
engellenmesinin basın özgürlüğüne açık bir müdahale olduğunu ifade etti.
Polisin göstericileremüdahale ettiği anlar:
https://www.youtube.com/watch?v=KV050LiMkVQ

4. Cami-Cemevi yanyana
Gülen Cemaati lideri Fethullah Gülen ile Cem Vakfı Onursal Başkanı İzzettin
Doğan’ın ortak projesi olan Cami-Cemevi ve Kültür Merkezi projesinin temeli 8
Eylül Pazar günü Ankara’da törenle atıldı. Kompleksin Alevilere yönelik asimilasyon
politikasının bir parçası olduğunu söyleyen Tuzluçayırlılar, protesto gösterisi yapmak
isteyince polisin müdahalesiyle karşılaştı.TOMA’lardan sıkılan tazyikli su ve biber
gazıyla dağıtılmak istenen grup, polislere uzun süre direnirken ortalık savaş alanına
döndü. Olaylar sonunda en az 15 kişi gözaltına alındı. Ardından İzmir ve İstanbul’da
da eylemler yapıldı.İstanbul’daki gösterilerde iki gazeteci yaralandı. Polis
Okmeydanı'nda BirGün muhabiri Berna Şahin'in üzerine ses bombası attı, Şahin bir
süre bilincini kaybetti. Evrensel muhabirleri Hasan Akbaş ve Birkan Bulut ise
Tuzluçayır'da polis tarafından darp edildi.CEM Radyo Genel Yayın Yönetmeni
Cüneyt Yılmaz ise projeyi desteklemediğini söyledive eylemlerde yaşanan polis
şiddetini sebep gösterek istifa etti.
Cafcaf adlı dergiden Ahmet
karikatürü!
Cafcaf adlı "İslami mizah dergisi" polis şiddeti
sonucu hayatını kaybeden Ahmet Atakan'ın
apartmandan atıldığına ilişkin bir "karikatür"
yayınladı.Dergi, çok fazla tepki telefonuyla
birlikte yazarın ölüm tehditleri aldığını
söyleyerek karikatürü yayından kaldırdı.

5. ODTÜ’de başörtüsü tartışması!
ODTÜ’de, kayıt döneminde, (5 Eylül 2013) bir grup öğrenci, başörtülü bir grubu
'cemaat üyesi oldukları ve ODTÜ yurtları hakkında karalama kampanyası
yürüttükleri' iddiasıyla dövizlerle protesto ettiler ve zorla okul dışına çıkarmaya
çalıştılar. Öğrenciler 'cemaatlere okullarında çalışma yapma izni vermeyeceklerini'
söylediler.Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 5 öğrenci hakkında “tehdit, hakaret”;
bir öğrenci hakkında ise “kişisel bilgilerin gizliliğinin ihlali” suçlamasıyla soruşturma
başlatıldı. Olay basına başörtlülü öğrenciler protesto ediliyor başlığıyla yansıdı.YÖK
Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya soruşturma açılmasının talimatını verdiğini
söyleyerek "Hiçbir öğrenci dünya görüşlerinden dolayı ayrımcılığa tutulamaz.”
dedi.Çetinsaya aynı açıklamada 'ifade özgürlüğünün mutlak' olmadığını da özellikle
belirtti.Protestoya katılan öğrencilerden birinin annesi Hamide Yiğit yaptığı
açıklamada “Cemaat yurtlarına öğrenci götürmek için ODTÜ yurtları kötülenmiş,
fuhuş yuvası olarak karalanmıştır.”Kızım da bu çirkin davranışı bir dövizle protesto
etmiştir.Fakat yalan ve saptırmayla olay başörtüsüne dönüştürüldü.” dedi.
Olay anına ilişkin videoyu buradan izleyebilirsiniz:
http://www.youtube.com/watch?v=SX2f0sdPMgg

6. Başörtüsü yasakları kalkıyor
Hükümet, çözüm paketi kapsamında 657 sayılı kanundaki "başörtüsü" yasaklarını
ayıklıyor ve yasağa kaynak oluşturan yönetmeliği değiştiriyor.TCK'ya da başörtüsüne
engel çıkarana ceza öngören 2 madde eklenecek.Değişiklik kapsamında kanunun atıf
yaptığı 1982 tarihli yönetmeliğin 5.maddesindeki "Elbise, pantolon,etek, temiz,
düzgün, ütülü ve sade, ayakkabılar ve/veya çizmeler sade ve normal topuklu, boyalı,
görev mahallinde baş daima açık, saçlar düzgün taranmış veya toplanmış, tırnaklar
normal kesilmiş olur" cümlesindeki "görev mahallinde baş daima açık" ibaresi
metinden çıkarılacak. Baş örtüsüyle çalışanlara engel olanların da cezalandırılması
için TCK'da değişikliğe gidilecek.Değişiklikler Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet
Genel Müdürlüğü bünyesindeki "resmi üniformalı" personeli kapsamayacak, sivil
personel yararlanabilecek.
Dikili'de Ferhat Tunç konseri engellendi
İzmir'in Dikili İlçesi'nde Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) düzenlediği Ferhat
Tunç konseri, İstiklal Marşı okuyan bir grup protestocu tarafından engellendi.Konser
alanının elektriklerinin kesilmesinin ardından programını bitiren Tunç, özgürlük
şarkıları söylemeye devam edeceğini ifade etti.Konseri engelleyen protestocular ile
izleyiciler arasında arbede yaşandı.Konserin ardından olaylar ilçe merkezine de
yayıldı ve polis sokak girişlerini kapattı. Ferhat Tunç daha sonra Twitter adresinden
olayla ilgili mesajlarını paylaştı: @ferhatttunc "Bölen ayrıştıran ben değilim. Devlet,

7. adım atmak yerine saldırganlaştıkça ayrıştırıyor. Dikili'de saldırıya uğramamın
nedenlerinden biri budur."
KCK Davasında 6 tahliye
12 Aralık'ta KCK operasyonuyla gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Evrensel
Gazetesi muhabiri Sadiye Eser on aylık tutukluluğunun ardından yapılan ilk
duruşmada tahliye edildi. Eser ile birlikte Ruken Çelik, Rıdvan Oğuz, Ramazan Atup,
Felat Abik ve Vaysi Özdemir de tahliye edildi. İstanbul Adalet Sarayı 23.Ağır Ceza
Mahkemesi'nde görülen duruşmada Sadiye Eser Kürtçe savunma yaptı. Kürt olduğu
için kolayca örgüt üyeliği suçlamasının yapıldığını söyleyen Eser, "Mesleğiniz ne
olursa olsun önemli değil. Eğer kimya mühendisiyseniz ve bir eylemde fotoğrafınız
varsa molotof yapmakla suçlanırsınız" dedi.Mahkeme altı kişiyi tahliye ederken
Hüseyin Eser ile Hüseyin Akdoğan'ın tutukluluğunun devamına karar verdi. Davaya
12 Aralık'ta devam edilecek.
“Heberler” yayından kaldırıldı
TÜRKMAX politik mizah programı Heberler’i yayından kaldırdı. Heberler'in bittiğini
oyuncu Levent Kazak Twitter'dan şöyle duyurdu:"Her yıl şu sıralar hazırlıklar
başlardı ama tahmin edileceği üzere, 'heberler' yayından kalktı. Olur ya, tekrar
buluşmak dileği ile..."Heberler’de Kazak'ın yanı sıra Memet Ali Alabora, Elif
Dağdeviren, Serhat Kılıç ve Mahir İpek rol alıyordu. Yapımcı Elif Dağdeviren ise
bugüne kadar bir sorun yaşamadıkları kanalın sözleşmeyi fesh ettiğini söyledi. Başta

8. Memet Ali Alabora olmak üzere ekibin "Gezi Parkı" olaylarına destek vermesi,
programın bu nedenle yayından kaldırıldığı yönünde iddiaları gündeme getirdi.
Memet Ali Alabora hakkında takipsizlik kararı
Gezi Parkı olayları sırasında attığı 'Mesele sadece Gezi Parkı değil arkadaş, sen hala
anlamadın mı?Hadi gel' tweetiyle gündeme oturan Memet Ali Alabora hakkında "suç
işlemeye alenen tahrik etme" gerekçesiyle başlatılan iki ayrı soruşturmada suç unsuru
oluşmadığı gerekçesi ile takipsizlik kararı verildi.
İşkence Mağdurlarına Saygı Anıtı açıldı
İşkence Mağdurlarına Saygı Anıtı Ziverbey Köşkü’nde işkenceye maruz kalanların da
katılımıyla 12 Eylül’ün 33.yıldönümünde açıldı.Törende işkencenin insanlığa karşı
suç olduğu bir kez daha hatırlatıldı ve bugün işkencenin boyut değiştirerek devlet
tarafından hala uygulanmaya devam edildiği ifade edildi.
Diyarbakır Sur İlçe Belediyesi’nde kurulan Kırklar Meclisi de, “Ortak Vicdan Anıtı”
yaptırdı."Acıları Ortaklaştırdık ki, Bir Daha Yaşanmasın" şiarı ile Anzele Parkı'nda
inşa edilen anıtın açılışı, farklı inanç kesimlerinin katılımıyla düzenlenen törenle
yapıldı.
Hrant Dink davası kitaplaştı
Hrant Dink cinayeti davası avukatı Fethiye
Çetin’in"Utanç Duyuyorum: Hrant Dink Cinayetinin
Yargısı" isimli kitabı çıktı. Kitapta Dink cinayeti ile MİT
ilişkisine ve gizli tanıkların nasıl kaybolduğuna dair
bilgiler yer alıyor.Çetin 367 sayfada 19 Ocak'tan önce
Hrant Dink ile tanışmasını, cinayet öncesini ve
yargılamayı anlatıyor.
Hrant Dink Ödül Töreni
Uluslararası Hrant Dink Ödül Töreni, Hrant Dink’in
doğum günü 15 Eylül’de beşinci kez
verilecek.Tören www.hrantdink.org ve
www.hrantdinkodulu.orgadreslerinden saat 20.00’den
itibaren Türkçe ve İngilizce olarak canlı izlenebilecek.

9. 12 Eylül Utanç Müzesi İstanbul’da
Devrimci 78’liler Federasyonu’nun düzenlediği “12 Eylül Utanç Müzesi” başlıklı
sergi Antalya, Ankara ve İzmir’den sonra İstanbul Akatlar Kültür Merkezi’nde açıldı.
Sergide Deniz Gezmiş’in parkası, Mahir Çayan’ın hırkası, İbrahim Kaypakkaya’nın
teksir makinesi, Gezi Direnişi’nde hayatını kaybedenlerin fotoğraflarının yanı sıra 12
Eylül sonrasında idam edilerek ya da mücadele içinde hayatını kaybedenlerden,
kayıplardan hatıra eşyalar, fotoğraflar, işkence aletlerinin maketleri, idam edilen
devrimcilerin dosyaları, fotoğrafları ve son mektupları yer alıyor.
Web sitemizden ifade özgürlüğü ile ilgili haberlerin detaylarına ve haftalık bültenlere
ulaşabilirsiniz:http://www.antenna-tr.org/sites.aspx?SiteID=21