3. Başarıya da yol açması nedeniyle stres
günümüz yaşamının insanlara bir armağanı
mıdır?
Yoksa bedensel ve ruhsal sağlık sorunlarının
en büyük nedenlerinden birimidir?
4. “STRES” kelime kökeni olarak Latince
“estrictia”dan gelmektedir.
17. yüzyılda stres: Felaket, bela, musibet,
dert, keder, elem gibi anlamlarda
kullanılmıştır.
18. ve 19. yüzyıllarda: Kavramın anlamı
değişmiş ve güç, baskı, zor gibi anlamlarda
kullanılmıştır.
19. yüzyıl- 20. yüzyıl: Stres, bedensel ve
ruhsal hastalıkların sebebi olarak
düşünülmüştür.
5. Çince’de “stres” kelimesi tehlike ve fırsat
kelimelerinin sembollerinin karışımıdır.
6. Genel anlamda stres, kişinin biyolojik ve
psikolojik dengesinin bozulmasına gösterdiği
tepkidir.
Psikolojide kullanılan stres ise, kişinin stres
kaynaklarını nasıl algıladığı ve yorumladığına
ilişkin bir tanımlamadır. Stres, kontrol
edilebilir bir tepki değildir.
7. Yaşamda kalmamızı sağlayan, çevrenin
değişen koşullarına uyum sağlama
becerimizin ortaya konmasında çok önemli
bir payı olan stres, kişinin yaşantısal
deneyimleri değerlendirmeyi ve başa çıkma
yetisini geliştirmeyi sağlar.
8. Stres bir hastalık değil, herkesin yaşamında
ortaya çıkan bir durumdur. Yani stres, insan
organizmasının doğal bir tepkisidir.
9. Verimliliği düşürür.
Kararsızlık yaşanabilir.
Hayattan zevk almayı engelleyebilir.
Duygusal ilişkilerinizden uzaklaştırabilir.
Öfke, düşmanlık ve kızgınlığa neden olabilir
Değersizlik, güvensizlik gibi duyguları
yaşatabilir.
10. Organizmada stres yanıtının oluşmasına neden
olan etmenler stresörler olarak adlandırılırlar.
Stresör, uyum yapma çabası gerektiren,
yaşamda değişikliğe yol açan durum ya da
olaylar’ şeklinde tanımlanabilir.
Fiziksel stresörler
Sosyal stresörler
Psikolojik stresörler
11.
12. Solunum sayısı artar
Kalp vurum sayısı artar ve kan basıncı yükselir
Kas gerimi artar
Sindirim yavaşlar veya durur
Bütün duyumlar artar
Stres nedeniyle dengenin bozulması, canlılığı
korumaya yönelik alarm tepkisinin yaşanmasına sebep
olur.
Bozulan dengenin yeniden kurulması için yeni duruma
uyum sağlanması gerekir
13.
14. Huzursuzluk, sıkıntı, gerginlik
Kaygılı olmak
Neşesizleşme, durgunlaşma, çökkünlük hali
Sinirlilik, saldırganlık veya kayıtsızlık
Duygusal olma
Öfke
16. Çoğu fiziksel hastalığın nedeni stres,
çatışma veya yaygın anksiyete olmasına
rağmen bazı hastalıklar bu faktörlerden
daha fazla etkilenmektedir.
Kalp Ve Damar Hastalıkları
Baş Ağrıları
Sindirim Sistemi Hastalıkları
Stres Ve Bağışıklık Sistemi
Kanser
Deri Hastalıkları
17. Stres, bireyin tehlike algısına karşı verdiği
bedensel ve ruhsal tepkilerden oluşur
“Kişileri yaşananlar değil, o yaşananlara bakış
açıları rahatsız eder”
Epictetus
18. Stresin zorlanmalarda insanı, yenileri
aramak, çalışmak, yaratmak konusunda
harekete geçirdiği bilinmektedir. Bu
anlamıyla stresler bireyi ileriye
götürücüdür.
19. İYİ STRES
Mutluluğa neden olan ya da başarıya zemin
hazırlayan etkenlerden kaynaklanan stres olumlu
olarak nitelendirilebilir ki, buna isteklendirme
(motivasyon) de denmektedir.
KÖTÜ STRES
Sıkıntıya, mutsuzluğa neden olan olaylardan
kaynaklanan stres olumsuz olarak
nitelendirilebilir ve bireyin güçlerini tüketir.
21. • Belli bir seviyeye kadar stres gerekli ve
faydalıdır. Çünkü organizmanın harekete
geçmesini sağlar, ancak belirli bir noktadan
sonra Stres zararlı olmaya başlar. Kişiye zarar
verir.
• Stres altında olduğunuz her an enerjinizi hem
yıkıcı hem de yapıcı kullanma potansiyeline
sahipsiniz demektir. Başarılı insanlar
streslerini yapıcı enerjiye ve yaratıcı güce
dönüştürürler. Pozitif stres öğrenciyi derse
hazırlar, sporcuya müsabakayı kazandırır.
23. Kişilik yapısını bilen, başka bir deyişle kendini
tanıyan bir kişi yaşadığı olayların hangisinin
kendisinde stres yaratacağını
öngörebilmektedir.
24. Stres, organizmada fizyolojik anlamda benzer
yanıtlara yol açsa da psikolojik anlamda
yarattığı yanıt insandan insana değişmektedir.
25. Kişilik özelliğini bilen bir kişi yaşadığı
olayların hangisinin kendisinde stres
yaratacağını tahmin edebilmektedir.
Ayrıca, bir insan kişilik özelliğini ne kadar iyi
biliyorsa, yaşadığı stresle baş etme gücü de o
oranda artmaktadır
26. Stresle etkin mücadele direkt olarak stres
kaynağının tanımının doğru yapılmasına ve doğru
reaksiyonun verilmesine bağlıdır.
27. “Bütün arkadaşlarımı kaybediyorum, hiç kimse artık beni
umursamıyor”
“Yoğun çalışıyor olabilirler, kaldı ki iki gün önce beni telefonla
aramışlardı”
“Annemler bu hafta telefon etmediler. Her halde evde bir aksilik
var”
“İşin doğrusunu öğrenmeden gereksiz endişeye kapılmamalıyım”
“Arkadaşım selam vermediğine göre beni sevmiyor”
“Belki de farketmedi, bu günlerde bazı sıkıntıları olabilir”
“İnsan bir işi en iyi şekilde yapmayacaksa hiç başlamasın daha iyi”
“İşin iyi sonuçlanmasını ben de isterim ama yanlış giden şeyler
olursa da düzeltmeye gayret ederim”
28. Çalıştığı birimin kendi ilgi ve uzmanlık alanı
dışında olması
İşe uyum sürecinde başvuracağı uzman
kişilerin olmaması
Hizmet verdiği hasta sayısının fazla olması ve
aşırı iş yükü
İşleri yetiştirmede yaşanılan zaman baskısı
Dinlenme zamanlarının az olması
29. Hizmet verilen hasta profili
Mesleki görev yetki ve sorumluluklarının
dışında başka işler yapmaya zorlanılması
Aldığı mesleki eğitimle çalışma ortamında
karşılaştığı mesleki uygulamalar,
İletişim ve ilişkilerde yaşanılan çatışmalar
Vardiya veya nöbet usulü çalışma, çalışma
saatlerinin uzun olması
30. Uykusuzluk
Hasta ve yakınlarının olumsuz davranışları
İş riskinin fazla olması ve sağlığı etkilemesi
Çalışanların güvenliğinin sağlanamaması
31. Personel sayısının az olması
Ücretlerin azlığı, ek işte çalışma, ücret
eşitsizliği
Yetersiz uzman eğitimi ve yönlendirme
Çalışanlar arasında destek ve sosyal
ilişkilerin olmaması
32. Yaşamın her aşamasında olduğu gibi çalışma
hayatında da stresten kaçınmak mümkün
değildir.
Çalışma ortamında yaşanan stresin etkilerini
tamamen ortadan kaldırmak ise oldukça
güçtür.
O halde yapılması gereken şey bu atmosfer
altında çalışanların dengesini bozan, sağlığını
olumsuz yönde etkileyen stresi en aza
indirgemeye çalışmaktır.
33. Aşırı stresle başa çıkmak ve yaşam kalitesini
arttırmak amacıyla, durumu değiştirme ya da
duruma verilen tepkileri değiştirmektir.
Kısaca, STRESLE BAŞA ÇIKMAK’ tır.
34.
35. Stres Yönetiminin amacı, stresin bütününden
kaçınmak değildir, zaten bu olanaksızdır.
36. Bedene Yönelik Teknikler : Bedene yönelik
teknikler genel sağlığı ve vücut direncini
artırıcı, vücut gerilimini azaltıcı etkiye
sahiptir.Bunlar:
1) Fiziksel Egzersiz
2) Solunum Egzersizi
3) Gevşeme
4) Meditasyon
5) Biyolojik Geri Bildirim
37. Zihne Yönelik Teknikler : Strese verilen
anlam tamamen zihinsel bir süreçtir. Eğer
zihinsel süreçler kontrol altında tutulabilirse
stresten etkilenme de azaltılabilecektir.
1) Bilişsel Yeniden Yapılandırma
2) Problem Çözme
3) Zaman Yönetimi
38. Davranışlara Yönelik Teknikler :
1) Sosyal Becerileri Geliştirme
2) Bazı Davranış Tarzlarını Değiştirme
3) Beslenme Alışkanlıklarını Değiştirme
39. Stres yaratan bir problemle karşı karşıya
olduğumuzda, problemin çözümüne
geçmeden önce, kendimizi cesaretlendirelim;
"Dünyanın sonu değil ya!","Her inişin bir çıkışı
vardır." gibi cümleler buna yardımcı olabilir.
40. Problem çözümünde izleyeceğimiz yol;
problemi saptama,
seçenekleri gözden geçirme,
bir çözüm yöntemini seçme,
eyleme geçme,
sonuçları değerlendirme olmalıdır.