SlideShare ist ein Scribd-Unternehmen logo
1 von 10
RAPOR

       Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı ile TC
Çevre ve Orman Bakanlığı arasında 21 Şubat 2007 tarihinde yapılan “Yardım ve
İşbirliği” protokolünün 12. maddesinde belirtilen “Genel Müdürlüklerce heyet ve
uzman ziyaretleri ile bilgi ve deneyim aktarılacaktır.” ifadesine dayanılarak KKTC
Orman Dairesinin talebi üzerine aşağıdaki konularda inceleme ve araştırmalarda
bulunmak üzere görevlendirilen heyet tarafından yapılan teknik gezi sonucunda bu
rapor hazırlanmıştır.
       TC Çevre ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü tarafından Süleyman
Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Entomolojisi ve Koruma Anabilim Dalı
öğretim üyesi Doç. Dr. Mustafa AVCI, Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Bölge Müdür
Yardımcısı Refik ULUSOY ve Adana Orman Bölge Müdürlüğü Orman Zararlılarıyla
Mücadele Şube Müdürü Ali Osman KARAYAZICI görevlendirilmiş olup söz konusu
heyet 21–24 Ocak 2009 tarihlerinde arazi çalışmaları yapmak, yetkililerden bilgi
almak ve KKTC Orman Dairesi teknik elemanlarına kuraklık ve buna bağlı olarak
görülen kabuk böceği zararlıları konusunda bir eğitim semineri vermek üzere teknik
geziyi gerçekleştirmişlerdir.
       KKTC orman alanlarında özellikle 2008 yılı yaz aylarından itibaren yer yer
yoğun olmak üzere genelde ağaç ve diğer maki florasında kurumalar olduğu, bunun
2007–2008 dönemi kış ve ilkbahar aylarında oldukça yetersiz düzeyde gerçekleşen
yağışlarla meydana geldiği tespit edilmiştir. Orman Dairesinin çalışması sonucu
özellikle 0-10 yaş grubundaki yaklaşık 4500 hektar ağaçlandırma sahası, çoğunluğu
Alevkaya bölgesinde olmak üzere 11500 hektar iyi ve bozuk koru ormanı ile 19000
hektar alanda sandal ağaçlarında kurumaların yoğunlaştığı belirlenmiştir. Geçmişe
yönelik kayıtlar incelendiğinde bu seviyede bir kuraklığın görülmediği ifade edilmiştir.
2008 yılının ikinci yarısında kendini bariz olarak belli eden kuraklık etkileri orman
vejetasyonunda hızlı bir kuruma sürecine girmiştir. Orman ağaçlarında su
noksanlığına bağlı olarak meydana gelen zayıflama sekonder zararlı olarak
nitelendirilen kabuk böceklerinin epidemi-salgın yapmasına neden olmuş ve genel
olarak durum bir afet düzeyine ulaşmıştır. Acilen önlemlerin alınmaması ve 2009
yılının da tahminlere göre kurak geçecek olması, ülkede orman alanlarını geri dönüşü
yer yer imkânsız olmak üzere tahrip edeceği açıktır.




                                           1
Şekil 1. Kurumuş kızılçam ağaçları




            Şekil 2. Kuraklıktan etkilenen kızılçam+servi ağaçlandırma alanları


      Yağış Miktarları ve Kuraklık
      KKTC’de 1995–2007 yıllarını kapsayan dönem için Alevkaya, Kantara,
Değirmenlik, Yeni Erenköy, Güzelyurt, Lefkoşa ve Ercan meteoroloji istasyonlarına


                                         2
ait yıllık yağış miktarı Şekil 1’de verilmiştir. Bu dönemin yıllık yağış ortalaması 391.6
mm’dir. Ayrıca Alevkaya istasyonuna ait 2007 yılı verisi 513.4 mm iken 2008 yılında
sadece 180.8 mm yağış kaydedilmiştir. Geçen yıl düşen yağış miktarındaki keskin
düşüş kurumaların yoğunlaştığı Alevkaya’da meteoroloji istasyonundan alınan veride
açıkça görülmektedir. Uzun yıllar ortalaması ise 402.8 mm’dir. Buradan genel
ortalama ölçeğinde bir düşüş görülmekle beraber 2004 yılından sonra yağışların bir
önceki yıla göre % 15–20 oranında düştüğü görülmektedir. Bugünkü kurumalara
neden olan ve böcek zararını tetikleyen 2008 yılında düşen 180.8 mm’lik oldukça
düşük olan yağış miktarıdır. Son yüzyılın verileri incelendiğinde bir ya da birkaç yıl
süren kurak yılların olduğu ancak bu yıllarda bile yıllık yağış miktarının 250 mm
civarında olduğu görülmüştür. 1909 yılından günümüze kadar geçen 100 yıllık sürede
bilinen en kurak yıl 1995 yılı olup ortalama yağış miktarı 182.4 mm olarak
gerçekleşmiştir. 2008 yılı verisi olarak 180.8 mm yağış ile 2008 yılı son yüzyılın en
kurak ve ekstrem yılı olmuştur. Bunun yanında sıcaklık değerleri de ortalama
değerlerin yaklaşık 2-2.5 0C üzerinde seyretmektedir.




           550
           500
           450
           400
           350
           300
           250
           200
           150
           100
            50
             0
                                         1998-




                                                              2000-




                                                                              2002-
                 1995-

                         1996-

                                 1997-




                                                     1999-




                                                                      2001-




                                                                                      2003-

                                                                                              2004-

                                                                                                      2005-

                                                                                                              2006-

                                                                                                                      2007-




                 Şekil 3. KKTC 1995–2007 Dönemi Yıllık Yağış Ortalamaları
                                                 (           13 yıl ortalaması)
      2008 yılı Alevkaya istasyonu verileri esas alındığında mart-eylül (7 ay)
döneminde yalnızca 13.3 mm yağış düşmüştür. Özellikle vejetasyon periyodunda
neredeyse hiç yağış olmaması kış aylarını da hemen hemen yağışsız geçiren bölge
ormanları için vahim sonuçların doğmasına neden olmuştur. Rakamlar incelendiğinde



                                                               3
genel olarak yarı-kurak iklime sahip olan ülkede son yıllarda kurak (yağış <300 mm)
bir dönem yaşandığı açıkça görülmektedir. Son 4 yılın üst üste kurak olarak geçmesi
zararın boyutunun bugünkü seviyesine gelmesinde etkili olmuştur.




                          Şekil 4. Yamaç arazilerde yoğun kurumalar


       Dünya genelinde yaşanan küresel ısınmanın Akdeniz ekosistemlerinde daha
fazla hissedileceği bilim adamlarınca bildirilmektedir. Kıbrıs adasındaki genel kuraklık
rejimi bu fikri doğrulamaktadır. Yaşanan kuraklık olayının etkileri son 6–8 aylık
dönemde olumsuz yönde uç değerlere ulaşmış durumda olup olağanüstü kuraklık
etkileri yaşanmaktadır. Bu durum geride kalan ormanların da sağlığını tehdit etmekte,
doğal bir afet olayı yaşanmaktadır. Tarih boyunca sahne olduğu olaylarla direnci
yüksek, tolerans aralığı geniş, sağlıklı orman yapısının kalmadığı; antropojen etkilerle
oldukça bozuk ve hayati risk seviyesinde hayatta kalma mücadelesi veren orman
kuruluşlarının bu ölçüdeki zarara karşı koyamayacağı/koyamadığı arazide net olarak
görülebilmektedir. Yağışların az olması, su tutma kapasitesi düşük olan toprak yapısı
ile birleşince bitkilerin yararlanabileceği su miktarını iyice düşürmektedir.




                                             4
Şekil 5. Kurumuş genç bireyler
      Genel olarak Beşparmak Dağlarının güney yamaçları yüksek sıcaklık ve düşük
nem oranı ile zarardan daha çok etkilenmiştir. Kuzeyden daha nemli rüzgâr alabilen
dağların kuzey yamaçlarında bile (Esentepe, Bahçeli ve Küçük Erenköy çevreleri)
münferit ve gruplar halinde kurumalar olmaktadır.




                         Şekil 6. Kızılçamlarda kitlesel kurumalar




                                         5
Şekil 7. Kuzey yamaçlarda kurumalar
      Böcek Zararları
      Arazide yaptığımız kontrollerde ağaçlarda yoğun böcek zararı tespit edilmiştir.
Su noksanlığı sonucunda su stresine giren ağaçlar, üreme ve çoğalma için bu
ortamları fırsat bilen kabuk böcekleri için çok elverişli alanlar haline gelmiştir. Çam
ağaçlarında genel olarak zarar yapan Çam kese böceği (Thaumetopoea wilkinsoni
Tams, 1924) ormanlarda genel zararlı durumundadır. Kuraklıkla birlikte salgın
halinde çoğalma yapan ve öldürücü etkiye sahip türler ise çamlarda Akdeniz çam
kabuk böceği (Orthotomicus erosus (Woll., 1857) ve Akdeniz orman bahçıvanı
(Tomicus destruens (Woll., 1865) olarak tespit edilmiştir. Ayrıca servi ağaçlarında
Servi kabuk böceği (Phoeosinus armatus Reitter, 1887) görülmüştür.




               Şekil 8. T. destruens (Akdeniz orman bahçıvanı) yenik yolları

                                          6
Zayıf düşmüş, kurumakta veya kurumuş ağaçların hemen hemen hepsinde
görülen temel zararlı böcek O. erosus’tur. Böceğin ağaçlarda bugün itibariyle larva,
pupa ve genç ergin dönemleri bir arada bulunmaktadır. Bunların en geç şubat ayı
sonunda olgun ergin haline gelerek üremek üzere yeni ağaçlara gideceği tahmin
edilmiştir. Bu kısa süre, mücadele için fazla zamanın olmadığı, bir an evvel gerekli
tedbirlerin alınması gerektiği anlamına gelmektedir.




                       Şekil 9. O. erosus zararı, pupa ve genç ergini




                                Şekil 10. O. erosus erginleri




                                          7
Şekil 11. O. erosus larva+pupa+ergin


      Kuraklıktan Etkilenen Bitki Türleri
      Kuraklık nedeniyle bölgede otsu ve odunsu tüm floranın etkilendiği
görülmüştür. Asli ağaç türleri ve maki florası olarak Pinus brutia, P. halepensis,
Cupressus cempervirens, Arbutus andrahne, Acacia cyanophylla türleri ile Olea
europaea kurumadan en çok etkilenen türlerdir. Bu türlerin tamamının Akdeniz bitki
örtüsünün doğal elemanları olduğu ve kuraklığa farklı mekanizmalar geliştirerek
uyum sağladıkları bilinen bir gerçektir. Bu türlerin yoğun olarak kurumaya maruz
kalması kuraklığın boyutunu ortaya açıkça koymaktadır.


      SONUÇ VE ÖNERİLER


         •   KKTC ormanlarında kurumaların son yıllarda yaşanan şiddetli kuraklık
             nedeniyle olduğu ve kuraklığa bağlı olarak gelişen kabuk böceği
             epidemilerinin durumun çok daha ağırlaşmasına neden olduğu
             belirlenmiştir.
         •   Kurumaların ada genelinde görülen bir sorun olduğu, özellikle
             Beşparmak Dağlarının güney yamaçlarındaki doğal ve suni tüm
             ormanları etkilediği, hatta kuzey bakılarda da kurumaların hızla arttığı
             belirlenmiştir.
         •   Kurumaların en çok Girne boğazı ile Tirmen köy boğazı arasında
             yoğunlaştığı tespit edilmiştir. Bölge şefliklerine göre en ciddi kurumalar
             sırasıyla Alevkaya, Lefkoşa ve Girne bölgelerinde meydana gelmiştir.

                                             8
•   Kurumaların tüm bitki türlerinde ve her yaş sınıfında olduğu dikkati
    çekmiştir. Doğal ormanlarda kurumaların kuraklık ile birlikte kabuk
    böcekleri nedeniyle hızlandığı, plantasyon sahalarında ise kuraklığın
    çok daha fazla zarara neden olduğu ve yine bu alanlarda göğüs çapı 8-
    10 cm üzerindeki fertlerde kabuk böceği zararları tespit edilmiştir.
•   2003-2004 yıllarında meydana gelen O. erosus zararı nedeniyle
    feromon tuzaklarla mücadele yapıldığı ve mücadelenin başarılı
    sonuçlandığı        yetkililerden   öğrenilmiştir.   Kullanılan    feromon
    tuzaklarından yaklaşık 450 adedinin sağlam ve bugün için kullanılabilir
    durumda olduğu belirlenmiştir. Orman İdaresinin imkânlarıyla 1200
    dolayında yeni alınacak feromon preparatı ile mücadeleye başlanılacağı
    ifade edilmiştir.
•   Ancak kuruyan ve kabuk böceği için böcek ocağı haline gelen toplam
    saha düşünüldüğünde alınacak feromon preparatının çok yetersiz
    kalacağı açıktır. Topyekün ve başarılı bir mücadele için tam saha
    çalışmasının gerektiği göz önünde tutulursa, toplam 5.000 adet feromon
    preparatı ve ilave olarak 1200 adet feromon tuzağına ihtiyaç olacağı
    hesaplanmıştır.
•   Acil olarak alınması gereken önlem bugün itibariyle kabuk altında yoğun
    olarak böcek barındıran ve yaklaşık 1 ay sonra ergin hale gelerek etrafa
    yayılarak daha fazla zarar verecek olan kabuk böcekli kuru ağaçlar
    kesilerek ormandan çıkarılmalıdır.
•   Bu ağaçların kesimi yapıldıktan sonra orman içi açıklıklarda veya orman
    yollarında kabuklarının soyularak yakılması veya sırt pülverizatörü ile
    ilaçlanmasıdır. Soyma işleminin arazide yapılamaması ya da yakma
    işleminin güvenli olmayacağı düşünülürse, kabuklu olarak emvalin
    depoya götürülmesi ve orada soyularak yakılması gereklidir. Arazide
    kesim çalışmaları esnasında sanayi ve yakacak kabuklu odunların en
    kısa sürede ormandan çıkarılması gereklidir. Kesim artıklarının böcek
    üremesini bir süre daha sürdüreceği göz önünde tutularak ormanda
    bırakılmaması, temiz bir işletmecilik gerçekleştirilmesi faydalı olacaktır.
•   Feromon tuzaklarının asılma, kontrol ve araziden kaldırılmasında
    tekniğine uygun davranılması başarı için önemlidir. Bu nedenle tuzaklar
    öncelikli olarak zararın yoğun olduğu yerlerden başlamak üzere orman

                                    9
içi açıklıklar, yol kenarı gibi hava sirkülasyonunun olduğu yerlere
            asılmalıdır. Tuzaklar haftada bir kontrol edilerek toplanan böcekler imha
            edilmelidir. Tuzaklarda görülen zararlı dışındaki avcı türler imha
            edilmeyip ormana geri salınmalıdır.
        •   Kabuk böcekleri ile mücadelede kullanılan bir yöntem olan tuzak
            ağaçları uygulaması da yapılmalıdır. Özellikle orman bahçıvanının
            tuzak odunlarına çok geldiği bilinmektedir. Bu amaçla böceğin uçma
            zamanı olan kasım ayından önce ekim ayında hazırlanmalıdır. Ayrıca
            O. erosus ile mücadelede de aynı yöntem uygulanmalıdır. Bunun için
            mart-eylül dönemi boyunca tuzak odunları/ağaçları ile mücadele
            yürütülmelidir.
        •   Ormanlarda mücadeleye katkı sağlaması açısından suni kuş yuvaları
            yapılarak ormanda tepe tacı geniş ağaçlara asılması yararlı olacaktır.
        •   Bütün bu çalışmaların konunun önemi ve aciliyeti dikkate alınarak
            zaman geçirilmeden yapılması gerektiği; Orman İdaresinin ihale,
            malzeme alımı, işçi temini gibi hususlarda yetkilerinin arttırılması ve
            işlemlerin hızlandırılması önemlidir.
        •   Yürütülen çalışmaların kontrolü ve daha başarılı kılınabilmesi için
            Türkiye’den    desteğin   arttırılarak   devam   etmesi,   zaman   zaman
            çalışmaların yerinde görülerek teknik bilgi desteğinin sürdürülmesi
            faydalı olacaktır.


     İşbu rapor tarafımızdan tanzim edilmiştir.              29.01.2009




                               Doç. Dr. Mustafa AVCI
                           Süleyman Demirel Üniversitesi
                                 Orman Fakültesi



      Refik ULUSOY                                       Ali Osman KARAYAZICI
Mersin Orman Bölge Müdürlüğü                          Adana Orman Bölge Müdürlüğü




                                         10

Weitere ähnliche Inhalte

Andere mochten auch

Tc kktc son protokol
Tc kktc son protokolTc kktc son protokol
Tc kktc son protokolOrman Dairesi
 
Çamkese Böceği Bilgi notu.
Çamkese Böceği Bilgi notu.Çamkese Böceği Bilgi notu.
Çamkese Böceği Bilgi notu.Orman Dairesi
 
2008 ilaçlama semineri orman dai̇resi̇ salih
2008 ilaçlama semineri orman dai̇resi̇ salih2008 ilaçlama semineri orman dai̇resi̇ salih
2008 ilaçlama semineri orman dai̇resi̇ salihOrman Dairesi
 
Tc kktc son protokol
Tc kktc son protokolTc kktc son protokol
Tc kktc son protokolOrman Dairesi
 
Feromon tuzaklarini kullanma prensi̇pleri̇
Feromon tuzaklarini kullanma prensi̇pleri̇Feromon tuzaklarini kullanma prensi̇pleri̇
Feromon tuzaklarini kullanma prensi̇pleri̇Orman Dairesi
 
Eucalyptus occidentalis endl swampyate flat toopped yate
Eucalyptus occidentalis endl swampyate   flat toopped yateEucalyptus occidentalis endl swampyate   flat toopped yate
Eucalyptus occidentalis endl swampyate flat toopped yateOrman Dairesi
 
Orman yangininin çikiş nedenleri̇
Orman yangininin çikiş nedenleri̇Orman yangininin çikiş nedenleri̇
Orman yangininin çikiş nedenleri̇Orman Dairesi
 
çAmkese böceği bilgi notu.
çAmkese böceği  bilgi notu.çAmkese böceği  bilgi notu.
çAmkese böceği bilgi notu.Orman Dairesi
 
Orman yanginlari i̇le mücadelede gerekli̇ bi̇lgi̇ler
Orman yanginlari i̇le mücadelede gerekli̇ bi̇lgi̇lerOrman yanginlari i̇le mücadelede gerekli̇ bi̇lgi̇ler
Orman yanginlari i̇le mücadelede gerekli̇ bi̇lgi̇lerOrman Dairesi
 
çAmkese böceği bilgi notu.
çAmkese böceği  bilgi notu.çAmkese böceği  bilgi notu.
çAmkese böceği bilgi notu.Orman Dairesi
 
03.06.2012 akdeniz yangını
03.06.2012 akdeniz yangını03.06.2012 akdeniz yangını
03.06.2012 akdeniz yangınıOrman Dairesi
 
K1z1lçam orijin ara t1rmas1 deneme alanlar1 plan1
K1z1lçam orijin ara t1rmas1 deneme alanlar1 plan1K1z1lçam orijin ara t1rmas1 deneme alanlar1 plan1
K1z1lçam orijin ara t1rmas1 deneme alanlar1 plan1Orman Dairesi
 
Casoma sycophanta teknik bülten
Casoma sycophanta   teknik bültenCasoma sycophanta   teknik bülten
Casoma sycophanta teknik bültenOrman Dairesi
 
B mormancilik organizasyonları
B mormancilik organizasyonlarıB mormancilik organizasyonları
B mormancilik organizasyonlarıOrman Dairesi
 
Control of pine processionary moth, thaumetopoea pityocampa.
Control  of pine processionary moth, thaumetopoea pityocampa.Control  of pine processionary moth, thaumetopoea pityocampa.
Control of pine processionary moth, thaumetopoea pityocampa.Orman Dairesi
 
Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler
Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rlerOrman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler
Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rlerOrman Dairesi
 

Andere mochten auch (16)

Tc kktc son protokol
Tc kktc son protokolTc kktc son protokol
Tc kktc son protokol
 
Çamkese Böceği Bilgi notu.
Çamkese Böceği Bilgi notu.Çamkese Böceği Bilgi notu.
Çamkese Böceği Bilgi notu.
 
2008 ilaçlama semineri orman dai̇resi̇ salih
2008 ilaçlama semineri orman dai̇resi̇ salih2008 ilaçlama semineri orman dai̇resi̇ salih
2008 ilaçlama semineri orman dai̇resi̇ salih
 
Tc kktc son protokol
Tc kktc son protokolTc kktc son protokol
Tc kktc son protokol
 
Feromon tuzaklarini kullanma prensi̇pleri̇
Feromon tuzaklarini kullanma prensi̇pleri̇Feromon tuzaklarini kullanma prensi̇pleri̇
Feromon tuzaklarini kullanma prensi̇pleri̇
 
Eucalyptus occidentalis endl swampyate flat toopped yate
Eucalyptus occidentalis endl swampyate   flat toopped yateEucalyptus occidentalis endl swampyate   flat toopped yate
Eucalyptus occidentalis endl swampyate flat toopped yate
 
Orman yangininin çikiş nedenleri̇
Orman yangininin çikiş nedenleri̇Orman yangininin çikiş nedenleri̇
Orman yangininin çikiş nedenleri̇
 
çAmkese böceği bilgi notu.
çAmkese böceği  bilgi notu.çAmkese böceği  bilgi notu.
çAmkese böceği bilgi notu.
 
Orman yanginlari i̇le mücadelede gerekli̇ bi̇lgi̇ler
Orman yanginlari i̇le mücadelede gerekli̇ bi̇lgi̇lerOrman yanginlari i̇le mücadelede gerekli̇ bi̇lgi̇ler
Orman yanginlari i̇le mücadelede gerekli̇ bi̇lgi̇ler
 
çAmkese böceği bilgi notu.
çAmkese böceği  bilgi notu.çAmkese böceği  bilgi notu.
çAmkese böceği bilgi notu.
 
03.06.2012 akdeniz yangını
03.06.2012 akdeniz yangını03.06.2012 akdeniz yangını
03.06.2012 akdeniz yangını
 
K1z1lçam orijin ara t1rmas1 deneme alanlar1 plan1
K1z1lçam orijin ara t1rmas1 deneme alanlar1 plan1K1z1lçam orijin ara t1rmas1 deneme alanlar1 plan1
K1z1lçam orijin ara t1rmas1 deneme alanlar1 plan1
 
Casoma sycophanta teknik bülten
Casoma sycophanta   teknik bültenCasoma sycophanta   teknik bülten
Casoma sycophanta teknik bülten
 
B mormancilik organizasyonları
B mormancilik organizasyonlarıB mormancilik organizasyonları
B mormancilik organizasyonları
 
Control of pine processionary moth, thaumetopoea pityocampa.
Control  of pine processionary moth, thaumetopoea pityocampa.Control  of pine processionary moth, thaumetopoea pityocampa.
Control of pine processionary moth, thaumetopoea pityocampa.
 
Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler
Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rlerOrman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler
Orman yanginlari i̇le mücadelede önleyi̇ci̇ tedbi̇rler
 

Mehr von Orman Dairesi

Orman Yangın Resimleri
Orman Yangın ResimleriOrman Yangın Resimleri
Orman Yangın ResimleriOrman Dairesi
 
çAmkese + kabuk böceği + mücadele yöntemleri
çAmkese + kabuk böceği + mücadele yöntemleriçAmkese + kabuk böceği + mücadele yöntemleri
çAmkese + kabuk böceği + mücadele yöntemleriOrman Dairesi
 
Dünden bugüne ağaçlandırma 1879 2004
Dünden bugüne ağaçlandırma 1879   2004Dünden bugüne ağaçlandırma 1879   2004
Dünden bugüne ağaçlandırma 1879 2004Orman Dairesi
 
15.07.2012 deği̇rmenli̇k yangini
15.07.2012 deği̇rmenli̇k yangini15.07.2012 deği̇rmenli̇k yangini
15.07.2012 deği̇rmenli̇k yanginiOrman Dairesi
 
Yaygın btk hakkında sıkça sorulan sorular
Yaygın btk hakkında sıkça sorulan sorularYaygın btk hakkında sıkça sorulan sorular
Yaygın btk hakkında sıkça sorulan sorularOrman Dairesi
 
Orman dai̇resi̇ müdürlüğü orman yanginlarina karşi mücadele yöntemi̇
Orman dai̇resi̇ müdürlüğü orman yanginlarina karşi mücadele yöntemi̇Orman dai̇resi̇ müdürlüğü orman yanginlarina karşi mücadele yöntemi̇
Orman dai̇resi̇ müdürlüğü orman yanginlarina karşi mücadele yöntemi̇Orman Dairesi
 
Yangin kayitlari ve yangin söndükten sonra yapilacak i̇şler
Yangin kayitlari ve yangin söndükten sonra yapilacak i̇şlerYangin kayitlari ve yangin söndükten sonra yapilacak i̇şler
Yangin kayitlari ve yangin söndükten sonra yapilacak i̇şlerOrman Dairesi
 
Orman yangınlari ile mücadelede gerekli bilgiler.
Orman yangınlari ile mücadelede gerekli bilgiler.Orman yangınlari ile mücadelede gerekli bilgiler.
Orman yangınlari ile mücadelede gerekli bilgiler.Orman Dairesi
 
Çamkese böceği ile biyolojik mücadele
Çamkese böceği ile biyolojik mücadeleÇamkese böceği ile biyolojik mücadele
Çamkese böceği ile biyolojik mücadeleOrman Dairesi
 
2008 İlaçlama Semineri
2008 İlaçlama Semineri2008 İlaçlama Semineri
2008 İlaçlama SemineriOrman Dairesi
 

Mehr von Orman Dairesi (10)

Orman Yangın Resimleri
Orman Yangın ResimleriOrman Yangın Resimleri
Orman Yangın Resimleri
 
çAmkese + kabuk böceği + mücadele yöntemleri
çAmkese + kabuk böceği + mücadele yöntemleriçAmkese + kabuk böceği + mücadele yöntemleri
çAmkese + kabuk böceği + mücadele yöntemleri
 
Dünden bugüne ağaçlandırma 1879 2004
Dünden bugüne ağaçlandırma 1879   2004Dünden bugüne ağaçlandırma 1879   2004
Dünden bugüne ağaçlandırma 1879 2004
 
15.07.2012 deği̇rmenli̇k yangini
15.07.2012 deği̇rmenli̇k yangini15.07.2012 deği̇rmenli̇k yangini
15.07.2012 deği̇rmenli̇k yangini
 
Yaygın btk hakkında sıkça sorulan sorular
Yaygın btk hakkında sıkça sorulan sorularYaygın btk hakkında sıkça sorulan sorular
Yaygın btk hakkında sıkça sorulan sorular
 
Orman dai̇resi̇ müdürlüğü orman yanginlarina karşi mücadele yöntemi̇
Orman dai̇resi̇ müdürlüğü orman yanginlarina karşi mücadele yöntemi̇Orman dai̇resi̇ müdürlüğü orman yanginlarina karşi mücadele yöntemi̇
Orman dai̇resi̇ müdürlüğü orman yanginlarina karşi mücadele yöntemi̇
 
Yangin kayitlari ve yangin söndükten sonra yapilacak i̇şler
Yangin kayitlari ve yangin söndükten sonra yapilacak i̇şlerYangin kayitlari ve yangin söndükten sonra yapilacak i̇şler
Yangin kayitlari ve yangin söndükten sonra yapilacak i̇şler
 
Orman yangınlari ile mücadelede gerekli bilgiler.
Orman yangınlari ile mücadelede gerekli bilgiler.Orman yangınlari ile mücadelede gerekli bilgiler.
Orman yangınlari ile mücadelede gerekli bilgiler.
 
Çamkese böceği ile biyolojik mücadele
Çamkese böceği ile biyolojik mücadeleÇamkese böceği ile biyolojik mücadele
Çamkese böceği ile biyolojik mücadele
 
2008 İlaçlama Semineri
2008 İlaçlama Semineri2008 İlaçlama Semineri
2008 İlaçlama Semineri
 

Kktc 2008 2009 kuraklık rapor

  • 1. RAPOR Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı ile TC Çevre ve Orman Bakanlığı arasında 21 Şubat 2007 tarihinde yapılan “Yardım ve İşbirliği” protokolünün 12. maddesinde belirtilen “Genel Müdürlüklerce heyet ve uzman ziyaretleri ile bilgi ve deneyim aktarılacaktır.” ifadesine dayanılarak KKTC Orman Dairesinin talebi üzerine aşağıdaki konularda inceleme ve araştırmalarda bulunmak üzere görevlendirilen heyet tarafından yapılan teknik gezi sonucunda bu rapor hazırlanmıştır. TC Çevre ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü tarafından Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Entomolojisi ve Koruma Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Mustafa AVCI, Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Bölge Müdür Yardımcısı Refik ULUSOY ve Adana Orman Bölge Müdürlüğü Orman Zararlılarıyla Mücadele Şube Müdürü Ali Osman KARAYAZICI görevlendirilmiş olup söz konusu heyet 21–24 Ocak 2009 tarihlerinde arazi çalışmaları yapmak, yetkililerden bilgi almak ve KKTC Orman Dairesi teknik elemanlarına kuraklık ve buna bağlı olarak görülen kabuk böceği zararlıları konusunda bir eğitim semineri vermek üzere teknik geziyi gerçekleştirmişlerdir. KKTC orman alanlarında özellikle 2008 yılı yaz aylarından itibaren yer yer yoğun olmak üzere genelde ağaç ve diğer maki florasında kurumalar olduğu, bunun 2007–2008 dönemi kış ve ilkbahar aylarında oldukça yetersiz düzeyde gerçekleşen yağışlarla meydana geldiği tespit edilmiştir. Orman Dairesinin çalışması sonucu özellikle 0-10 yaş grubundaki yaklaşık 4500 hektar ağaçlandırma sahası, çoğunluğu Alevkaya bölgesinde olmak üzere 11500 hektar iyi ve bozuk koru ormanı ile 19000 hektar alanda sandal ağaçlarında kurumaların yoğunlaştığı belirlenmiştir. Geçmişe yönelik kayıtlar incelendiğinde bu seviyede bir kuraklığın görülmediği ifade edilmiştir. 2008 yılının ikinci yarısında kendini bariz olarak belli eden kuraklık etkileri orman vejetasyonunda hızlı bir kuruma sürecine girmiştir. Orman ağaçlarında su noksanlığına bağlı olarak meydana gelen zayıflama sekonder zararlı olarak nitelendirilen kabuk böceklerinin epidemi-salgın yapmasına neden olmuş ve genel olarak durum bir afet düzeyine ulaşmıştır. Acilen önlemlerin alınmaması ve 2009 yılının da tahminlere göre kurak geçecek olması, ülkede orman alanlarını geri dönüşü yer yer imkânsız olmak üzere tahrip edeceği açıktır. 1
  • 2. Şekil 1. Kurumuş kızılçam ağaçları Şekil 2. Kuraklıktan etkilenen kızılçam+servi ağaçlandırma alanları Yağış Miktarları ve Kuraklık KKTC’de 1995–2007 yıllarını kapsayan dönem için Alevkaya, Kantara, Değirmenlik, Yeni Erenköy, Güzelyurt, Lefkoşa ve Ercan meteoroloji istasyonlarına 2
  • 3. ait yıllık yağış miktarı Şekil 1’de verilmiştir. Bu dönemin yıllık yağış ortalaması 391.6 mm’dir. Ayrıca Alevkaya istasyonuna ait 2007 yılı verisi 513.4 mm iken 2008 yılında sadece 180.8 mm yağış kaydedilmiştir. Geçen yıl düşen yağış miktarındaki keskin düşüş kurumaların yoğunlaştığı Alevkaya’da meteoroloji istasyonundan alınan veride açıkça görülmektedir. Uzun yıllar ortalaması ise 402.8 mm’dir. Buradan genel ortalama ölçeğinde bir düşüş görülmekle beraber 2004 yılından sonra yağışların bir önceki yıla göre % 15–20 oranında düştüğü görülmektedir. Bugünkü kurumalara neden olan ve böcek zararını tetikleyen 2008 yılında düşen 180.8 mm’lik oldukça düşük olan yağış miktarıdır. Son yüzyılın verileri incelendiğinde bir ya da birkaç yıl süren kurak yılların olduğu ancak bu yıllarda bile yıllık yağış miktarının 250 mm civarında olduğu görülmüştür. 1909 yılından günümüze kadar geçen 100 yıllık sürede bilinen en kurak yıl 1995 yılı olup ortalama yağış miktarı 182.4 mm olarak gerçekleşmiştir. 2008 yılı verisi olarak 180.8 mm yağış ile 2008 yılı son yüzyılın en kurak ve ekstrem yılı olmuştur. Bunun yanında sıcaklık değerleri de ortalama değerlerin yaklaşık 2-2.5 0C üzerinde seyretmektedir. 550 500 450 400 350 300 250 200 150 100 50 0 1998- 2000- 2002- 1995- 1996- 1997- 1999- 2001- 2003- 2004- 2005- 2006- 2007- Şekil 3. KKTC 1995–2007 Dönemi Yıllık Yağış Ortalamaları ( 13 yıl ortalaması) 2008 yılı Alevkaya istasyonu verileri esas alındığında mart-eylül (7 ay) döneminde yalnızca 13.3 mm yağış düşmüştür. Özellikle vejetasyon periyodunda neredeyse hiç yağış olmaması kış aylarını da hemen hemen yağışsız geçiren bölge ormanları için vahim sonuçların doğmasına neden olmuştur. Rakamlar incelendiğinde 3
  • 4. genel olarak yarı-kurak iklime sahip olan ülkede son yıllarda kurak (yağış <300 mm) bir dönem yaşandığı açıkça görülmektedir. Son 4 yılın üst üste kurak olarak geçmesi zararın boyutunun bugünkü seviyesine gelmesinde etkili olmuştur. Şekil 4. Yamaç arazilerde yoğun kurumalar Dünya genelinde yaşanan küresel ısınmanın Akdeniz ekosistemlerinde daha fazla hissedileceği bilim adamlarınca bildirilmektedir. Kıbrıs adasındaki genel kuraklık rejimi bu fikri doğrulamaktadır. Yaşanan kuraklık olayının etkileri son 6–8 aylık dönemde olumsuz yönde uç değerlere ulaşmış durumda olup olağanüstü kuraklık etkileri yaşanmaktadır. Bu durum geride kalan ormanların da sağlığını tehdit etmekte, doğal bir afet olayı yaşanmaktadır. Tarih boyunca sahne olduğu olaylarla direnci yüksek, tolerans aralığı geniş, sağlıklı orman yapısının kalmadığı; antropojen etkilerle oldukça bozuk ve hayati risk seviyesinde hayatta kalma mücadelesi veren orman kuruluşlarının bu ölçüdeki zarara karşı koyamayacağı/koyamadığı arazide net olarak görülebilmektedir. Yağışların az olması, su tutma kapasitesi düşük olan toprak yapısı ile birleşince bitkilerin yararlanabileceği su miktarını iyice düşürmektedir. 4
  • 5. Şekil 5. Kurumuş genç bireyler Genel olarak Beşparmak Dağlarının güney yamaçları yüksek sıcaklık ve düşük nem oranı ile zarardan daha çok etkilenmiştir. Kuzeyden daha nemli rüzgâr alabilen dağların kuzey yamaçlarında bile (Esentepe, Bahçeli ve Küçük Erenköy çevreleri) münferit ve gruplar halinde kurumalar olmaktadır. Şekil 6. Kızılçamlarda kitlesel kurumalar 5
  • 6. Şekil 7. Kuzey yamaçlarda kurumalar Böcek Zararları Arazide yaptığımız kontrollerde ağaçlarda yoğun böcek zararı tespit edilmiştir. Su noksanlığı sonucunda su stresine giren ağaçlar, üreme ve çoğalma için bu ortamları fırsat bilen kabuk böcekleri için çok elverişli alanlar haline gelmiştir. Çam ağaçlarında genel olarak zarar yapan Çam kese böceği (Thaumetopoea wilkinsoni Tams, 1924) ormanlarda genel zararlı durumundadır. Kuraklıkla birlikte salgın halinde çoğalma yapan ve öldürücü etkiye sahip türler ise çamlarda Akdeniz çam kabuk böceği (Orthotomicus erosus (Woll., 1857) ve Akdeniz orman bahçıvanı (Tomicus destruens (Woll., 1865) olarak tespit edilmiştir. Ayrıca servi ağaçlarında Servi kabuk böceği (Phoeosinus armatus Reitter, 1887) görülmüştür. Şekil 8. T. destruens (Akdeniz orman bahçıvanı) yenik yolları 6
  • 7. Zayıf düşmüş, kurumakta veya kurumuş ağaçların hemen hemen hepsinde görülen temel zararlı böcek O. erosus’tur. Böceğin ağaçlarda bugün itibariyle larva, pupa ve genç ergin dönemleri bir arada bulunmaktadır. Bunların en geç şubat ayı sonunda olgun ergin haline gelerek üremek üzere yeni ağaçlara gideceği tahmin edilmiştir. Bu kısa süre, mücadele için fazla zamanın olmadığı, bir an evvel gerekli tedbirlerin alınması gerektiği anlamına gelmektedir. Şekil 9. O. erosus zararı, pupa ve genç ergini Şekil 10. O. erosus erginleri 7
  • 8. Şekil 11. O. erosus larva+pupa+ergin Kuraklıktan Etkilenen Bitki Türleri Kuraklık nedeniyle bölgede otsu ve odunsu tüm floranın etkilendiği görülmüştür. Asli ağaç türleri ve maki florası olarak Pinus brutia, P. halepensis, Cupressus cempervirens, Arbutus andrahne, Acacia cyanophylla türleri ile Olea europaea kurumadan en çok etkilenen türlerdir. Bu türlerin tamamının Akdeniz bitki örtüsünün doğal elemanları olduğu ve kuraklığa farklı mekanizmalar geliştirerek uyum sağladıkları bilinen bir gerçektir. Bu türlerin yoğun olarak kurumaya maruz kalması kuraklığın boyutunu ortaya açıkça koymaktadır. SONUÇ VE ÖNERİLER • KKTC ormanlarında kurumaların son yıllarda yaşanan şiddetli kuraklık nedeniyle olduğu ve kuraklığa bağlı olarak gelişen kabuk böceği epidemilerinin durumun çok daha ağırlaşmasına neden olduğu belirlenmiştir. • Kurumaların ada genelinde görülen bir sorun olduğu, özellikle Beşparmak Dağlarının güney yamaçlarındaki doğal ve suni tüm ormanları etkilediği, hatta kuzey bakılarda da kurumaların hızla arttığı belirlenmiştir. • Kurumaların en çok Girne boğazı ile Tirmen köy boğazı arasında yoğunlaştığı tespit edilmiştir. Bölge şefliklerine göre en ciddi kurumalar sırasıyla Alevkaya, Lefkoşa ve Girne bölgelerinde meydana gelmiştir. 8
  • 9. Kurumaların tüm bitki türlerinde ve her yaş sınıfında olduğu dikkati çekmiştir. Doğal ormanlarda kurumaların kuraklık ile birlikte kabuk böcekleri nedeniyle hızlandığı, plantasyon sahalarında ise kuraklığın çok daha fazla zarara neden olduğu ve yine bu alanlarda göğüs çapı 8- 10 cm üzerindeki fertlerde kabuk böceği zararları tespit edilmiştir. • 2003-2004 yıllarında meydana gelen O. erosus zararı nedeniyle feromon tuzaklarla mücadele yapıldığı ve mücadelenin başarılı sonuçlandığı yetkililerden öğrenilmiştir. Kullanılan feromon tuzaklarından yaklaşık 450 adedinin sağlam ve bugün için kullanılabilir durumda olduğu belirlenmiştir. Orman İdaresinin imkânlarıyla 1200 dolayında yeni alınacak feromon preparatı ile mücadeleye başlanılacağı ifade edilmiştir. • Ancak kuruyan ve kabuk böceği için böcek ocağı haline gelen toplam saha düşünüldüğünde alınacak feromon preparatının çok yetersiz kalacağı açıktır. Topyekün ve başarılı bir mücadele için tam saha çalışmasının gerektiği göz önünde tutulursa, toplam 5.000 adet feromon preparatı ve ilave olarak 1200 adet feromon tuzağına ihtiyaç olacağı hesaplanmıştır. • Acil olarak alınması gereken önlem bugün itibariyle kabuk altında yoğun olarak böcek barındıran ve yaklaşık 1 ay sonra ergin hale gelerek etrafa yayılarak daha fazla zarar verecek olan kabuk böcekli kuru ağaçlar kesilerek ormandan çıkarılmalıdır. • Bu ağaçların kesimi yapıldıktan sonra orman içi açıklıklarda veya orman yollarında kabuklarının soyularak yakılması veya sırt pülverizatörü ile ilaçlanmasıdır. Soyma işleminin arazide yapılamaması ya da yakma işleminin güvenli olmayacağı düşünülürse, kabuklu olarak emvalin depoya götürülmesi ve orada soyularak yakılması gereklidir. Arazide kesim çalışmaları esnasında sanayi ve yakacak kabuklu odunların en kısa sürede ormandan çıkarılması gereklidir. Kesim artıklarının böcek üremesini bir süre daha sürdüreceği göz önünde tutularak ormanda bırakılmaması, temiz bir işletmecilik gerçekleştirilmesi faydalı olacaktır. • Feromon tuzaklarının asılma, kontrol ve araziden kaldırılmasında tekniğine uygun davranılması başarı için önemlidir. Bu nedenle tuzaklar öncelikli olarak zararın yoğun olduğu yerlerden başlamak üzere orman 9
  • 10. içi açıklıklar, yol kenarı gibi hava sirkülasyonunun olduğu yerlere asılmalıdır. Tuzaklar haftada bir kontrol edilerek toplanan böcekler imha edilmelidir. Tuzaklarda görülen zararlı dışındaki avcı türler imha edilmeyip ormana geri salınmalıdır. • Kabuk böcekleri ile mücadelede kullanılan bir yöntem olan tuzak ağaçları uygulaması da yapılmalıdır. Özellikle orman bahçıvanının tuzak odunlarına çok geldiği bilinmektedir. Bu amaçla böceğin uçma zamanı olan kasım ayından önce ekim ayında hazırlanmalıdır. Ayrıca O. erosus ile mücadelede de aynı yöntem uygulanmalıdır. Bunun için mart-eylül dönemi boyunca tuzak odunları/ağaçları ile mücadele yürütülmelidir. • Ormanlarda mücadeleye katkı sağlaması açısından suni kuş yuvaları yapılarak ormanda tepe tacı geniş ağaçlara asılması yararlı olacaktır. • Bütün bu çalışmaların konunun önemi ve aciliyeti dikkate alınarak zaman geçirilmeden yapılması gerektiği; Orman İdaresinin ihale, malzeme alımı, işçi temini gibi hususlarda yetkilerinin arttırılması ve işlemlerin hızlandırılması önemlidir. • Yürütülen çalışmaların kontrolü ve daha başarılı kılınabilmesi için Türkiye’den desteğin arttırılarak devam etmesi, zaman zaman çalışmaların yerinde görülerek teknik bilgi desteğinin sürdürülmesi faydalı olacaktır. İşbu rapor tarafımızdan tanzim edilmiştir. 29.01.2009 Doç. Dr. Mustafa AVCI Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesi Refik ULUSOY Ali Osman KARAYAZICI Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Adana Orman Bölge Müdürlüğü 10