1. KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
Fen İşleri Dairesi Başkanlığı
Köye Hizmet Şube Müdürlüğü
Tarım ve Hayvancılığı Geliştirme Şefliği
ORGANĠK TARIM
1.Yıl 2. Yıl 3. Yıl
2. ORGANİK TARIM
• Organik Tarım, kimyasal girdilerin
kullanılmadığı, üretimden tüketime kadar her
aşaması kontrollü ve sertifikalı tarımsal üretim
biçimidir. Organik Tarımın amacı; toprak ve su
kaynakları ile havayı
kirletmeden, çevre, bitki, hayvan ve insan sağlığını
korumaktır.
• Organik Tarım: doğanın hatalı uygulamalar (
gübreleme, ilaçlama, sulama ) sonucu kaybolan
dengesini yeniden korumaya yönelik bir üretim
modelidir.
3. Neden Organik Tarım?
• Toprak erozyonunu önlemek,
• Su kalitesini korumak,
• Enerji tasarrufu yapmak,
• Kimyasalların insanlar üzerindeki olumsuz
etkilerinden korumak,
• Çiftçilerin ve tarımsal işletmelerde çalışan insanların
sağlığını korumak,
• Daha nitelikli ürün elde etmek,
• Gelecek nesilleri korumak.
4. Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yetkilendirilmiş
ORSER (TR-OT-011) tarafından 25841 sayılı
Organik Tarım Yönetmeliği uyarınca
sertifikalandırılmıştır.
Statüsü:Organik veya Geçiş Süreci
Sert. No: MSR -031
• Organik Tarımda elde edilen mahsul mutlaka
sertifikalandırılmalıdır.
• Organik tarımda kimyasal gübre ve ilaçlara yer
yoktur…!!
5. ORGANİK TARIMIN AVANTAJLARI
• Organik tarım yönteminde sentetik, kimyasal girdiler
kullanılmaz. Ürünlerin gıda kalitesi daha yüksektir
• Organik tarım, ürünü ve çevreyi kirletmeyen, çevreye ve
insana dost, sürdürülebilir bir tarım şeklidir.
• Tarladan pakete kadar denetlenen ve sertifikalandırılan bir
üretim şeklidir.
• Son paketlenmiş üründen üreticiye kadar izlenebilirliği olan
bir sistemdir.
• Geçiş dönemi önemlidir, bu süre tek yıllık bitkilerde 2, çok
yıllık bitkilerde 3 yıldır.
• Avrupa Birliği, FAO ( Gıda ve Tarım Örgütü ) ve Ülkemizde
yasa ve yönetmeliklerle tanımlanmış, desteklenen bir
üretim şeklidir.
6. EKOLOJİK ÜRÜNLERİN SAĞLIK
AÇISINDAN AVANTAJLARI NELERDİR?
• Sertifikalı ekolojik bitkisel ve hayvansal ürünler sentetik
ilaç, gübre, antibiyotik, hormon ve genetik yapısı
değiştirilmiş organizmalar (GDO) kullanılmadan
üretilmiştir.
• Her türlü kimyasal kalıntı düzeyi “0” ya da çok düşüktür.
• Üretim zinciri boyunca izlenebilirlik sağlanmaktadır.
• Çevre kirliliği engellenmektedir.
• Mineral, antioksidant maddeler gibi bazı içerik maddelerce
zengindir.
7. ORGANİK TARIMDAKİ BAZI OLUMSUZ
DURUMLAR
• Ekolojik tarım sisteminde yetiştirilen ürünlerin
pazarlanması özellikle iç piyasa için yeni ve belirsiz bir
konu.
• Konunun yeni olması nedeniyle yeterli tarımsal yayım
çalışmaları ve eleman bulunmaması.
• Hızla artan sanayileşme yüzünden hava kirliliğinin
artması ve bu durumundan tarımsal üretimin ( organik
tarım ) etkilenmesi.
• Organik mücadele ürünlerinin piyasada bulunmaması
ve bu ürünlerin pahalı olması
• Sertifikasyon bedellerinin pahalı olması
8. TEMİZ BİR DOĞA SAĞLIKLI BİR YAŞAM VE
GÜVENLİ GIDA İÇİN ORGANİK TARIM
9. ORGANİK TARIM;
• Tohumdan toprağa, girdiden işlemeye kadar belirli
kuralları olan ve sertifikalandırılan bir üretim biçimidir.
Kontrol ve sertifikalandırma işlemi Gıda, Tarım ve
Hayvancılık Bakanlığı tarafından ilgili mevzuatlar
çerçevesinde çalışma yetkisi verilen kontrol ve
sertifikasyon kuruluşları tarafından yapılmaktadır.
• Kontrol ve sertifikasyon kuruluşu, başvuruda bulunan
müteşebbisin organik tarım metoduyla üretim yapıp
yapmayacağına karar verir. Uygun bulunan
müteşebbis, başvurduğu Kontrol ve Sertifikasyon
Kuruluşu ile sözleşme yapar.
11. Kontrol ve Sertifikasyon Kuruluşları
üreticiden şu bilgileri ister:
• Üreticinin adı, adresi ve kimlik bilgileri ile ilgili belgeler
• Tarımsal üretimin yapılacağı işletmenin yeri ve
konumu, işletme varlığı, hukuki ve mali yapısına ait tüm
detaylı bilgiler,
• Organik tarım kayıt tutma esasına dayanan bir üretim
sistemidir. Kontrol ve Sertifikasyon firmasının üreticiden
istediği en önemli taleplerden birisi işletme kayıt
defterinin varlığı, yoksa !!! TUTULMAYA BAŞLAMASI,
• Üreticinin varsa ziraat odası, herhangi bir üretici birliği ya
da sivil toplum örgütüne üyelik bilgileri
12. • Kontrol ve Sertifikasyon Kuruluşu, üreticiye ait
yukarıdaki bilgileri değerlendirerek bu
işletmenin organik tarım yapmaya uygun olup
olmadığına karar verir. Sonuç olumlu ise;
kontrol ve sertifikasyon kuruluşu üretici ile
sözleşme yaparak geçiş sürecini başlatır.
13. ORGANİK TARIMDA GEÇİŞ SÜRECİ
• Geçiş süreci tek yıllık ( sebzeler, yem bitkileri
), çok yıllık bitkiler ( meyveler ) ise 3 yıldır. Tek
yıllıklarda ekim tarihi, çok yıllıklarda ise hasat
tarihi göze alınır. Geçiş ürünü “ Organik Tarım
Geçiş Ürünüdür “ etiketiyle
pazarlanabilir, organik olarak pazarlanamaz.
Kontrol ve/veya Sertifikasyon Kuruluşu, geçiş
sürecini uzatabilir veya kısaltabilir. Ancak
kısaltma veya uzatma gerekli sürenin
yarısından fazla olamaz.
14. Organik ürünleri satın alırken ve tüketirken
aşağıda belirtilen hususlara dikkat edilmeli:
• Üzerinde ürünün adı ve organik ürün olduğu açıkça
belirtilmelidir.
• Ürünün yılı, kime ait olduğu ve Yönetmelik ve eklerine
uygun olarak üretilmiş ve satın alınmış olduğu
belirtilmelidir.
• Organik ürün logosu bulunmalıdır.
• Kontrol ve sertifikasyon kuruluşunun adı, logosu ve sertifika
numarası bulunmalıdır.
• Kontrol ve sertifikasyon kuruluşunun komite tarafından
verilmiş kod numarası bulunmalıdır.
• Organik ürünün Türk Malı olduğu belirtilmelidir.
• Organik ürünün üretim yeri, üretim tarihi ve son kullanma
tarihi belirtilmelidir.
16. • TOHUM: Genetik olarak yapısı
değiştirilmemiş, radyasyon veya mikrodalga ile
muamele görmemiş biyolojik özellikte ve
yönetmelik hükümlerine uygun olarak
üretilmiş olmalıdır. Yöreye adaptasyon
sağlamış yerli çeşitler kullanılmalıdır.
17. • FİDE: Organik tohum veya ana bitkiden elde
edilmiş, yönetmelik hükümlerine uygun olarak
üretimi ile hormonların kullanılmadığı, toprak
ve iklim koşullarına uygun olmalıdır.
18. • FİDAN VE ANAÇ: Organik materyallerden elde
edilmiş, büyütme maddeleri ile hormonlar
kullanılmamış, toprak ve iklim koşullarına uygun
olmalıdır.
19. • BİTKİ KORUMA:
• Hastalık, zararlı ve yabancı otların mücadelesinde
aşağıdaki hususlar dikkate alınmalıdır.
• Hastalık ve zararlılara dayanıklı tür ve çeşit seçimi
yapılmalıdır.
• Uygun ekim nöbeti yapılmalıdır.
• Uygun toprak işleme yöntemleri uygulanmalıdır.
• Kültürel, biyolojik ve biyoteknik mücadele metotları
uygulanmalıdır.
20. • KÜLTÜREL ÖNLEMLER
• Dayanıklı Çeşit: Aynı tür içerisinde bazı çeşitler bazı böcek
türlerine tolerans olabilmektedir. Yaprakları tüylü çeşitler emici
böceklere daha toleranslıdır. Sık salkımlı üzüm çeşitleri salkım
güvesine daha hassastır. Tanen içeren tahıllar sap kurtlarına daha
toleranslıdır.
Yer Seçimi: Sıra dışı alanlarda üretim yapmaya
çalışılmamalıdır. Toprak ve iklim özellikline en uygun bitki tür ve
çeşidi seçilmelidir. Zayıf bitkiler zararlı tahribatından daha fazla zarar
görmektedirler. Süne, Beyaz sinek, Nematodlar belli alanlara
yoğunlaşmıştır.
Toprak İşleme: Derin sürüm çoğu zaman önerilmektedir.
- Ekin güvesi için hasattan sonra toprağı karıştırma,
- Nematodlar için yaz nadasında iki defa sürüm,
- Bozkurtlar için sonbahar derin sürümü,
- Meyve bahçelerinde sonbahar ve ilkbahar toprak işlemeleri,
- Zeytin sineği için kış döneminde toprak işlemeleri yararlı
olmaktadır.
21. • Elle Toplama: Pek çok böceğin erginleri büyük
olduğu için elle toplanabilir. Meyvelerde sabah
erken saatlerde ağaçların altına çarşaf veya
branda serilerek silkelenir ve dökülen larvalar
toplanarak imha edilebilir. Kurt zararı nedeniyle
yere dökülen meyveler toplanarak uzaklaştırılır.
Kültürel önlemler birbirine entegre edildiği
takdirde, zararlıların ekonomik zarar eşiğinin
altında kalması mümkündür. Aksi takdirde organik
kimyasal mücadeleyle desteklenmesi gerekir.
22. • Tuzak Bitki: Böceklerin daha fazla tercih ettiği
bitkiler tarla ve bahçe kenarlarına dikilebilir.
Mısır kenarlarına şeker sorgum, lahanagillerin
etrafına kolza ve hardal türleri,
Uzaklaştırıcı Bitki: Bazı sap ve yaprak
kurtlarının ergin kelebekleri kekik ve nane
kokusuna gelmemektedir.
23. • Bitki Artıkları: Genellikle temizlenmeli veya parçalanıp kompost
yapıldıktan sonra tarlaya verilmelidir. Yakma işleminden uzak
durulmalıdır. Kompost yapma imkanı yoksa derin sürümle toprağa
karıştırılmalıdır.
24. • Meyvelerde Gençleştirme: Gençleştirme amaçlı
budamalarda kesilen dal ve diğer bitki kısımlarının
uzaklaştırılması yararlı olmaktadır. Ayrıca
budamadan sonra hızlı gelişen sürgünler
zararlılardan daha az etkilenmektedir.
• Bitki sıklığı: Ekim ve dikim sıklıkları yaprak
zararlılarını hızla çoğalmasını sağlamaktadır. Çapa
bitkilerinin seyrek ekilmesi afit ve thrips gelişimini
zayıflatmaktadır.
25. BİYOTEKNİK YÖNTEMLER
• Tuzaklar: Böceklerin hareket
halindeki erginlerini çekmeyi ve
toplamayı amaçlayan bu yöntemde
feromon, ışık ve besin tuzakları
kullanılmaktadır.
Feromon Tuzakları: Karşı cinsi
çekmeye yönelik olarak hazırlanır.
Çiftleşme döneminde böceklerin
salgıladığı salgılardan yararlanılır.
Görsel Tuzaklar: Meyve
sinekleri, galeri sinekleri için elverişlidir.
Sarı renklileri en etkilisidir. Levhalara
böcek öldürücü ilaçlar da sürülerek
etkinliği artırılabilir. Zeytin sineğine karşı
yaygın olarak kullanılmaktadır.
Besin Tuzakları: Böceklerin tercih
ettiği koku ve besin fermenteleri arazinin
değişik yerlerine kaplar içinde konarak
böceklerin toplanması ve imhasına
yönelik hazırlanır. Şarap, sirke, şeker ve
su en fazla kullanılan materyallerdir.
26. BUDAMA :
• Domateste budama, yaprak diplerinden çıkan
ve koltuk adı verilen sürgünlerin bitkiden
koparılmasıdır. Örtü altında yetiştirilen hıyar
çeşitlerinde de budama, tepe alma ve sürgün
koparılması şeklinde uygulanır.
27. SARIMSAK:
• Sarımsağın böcekler için etkili bir uzaklaştırıcı
olduğu uzun yıllardır bilinmektedir. Fakat
kokusu, sarımsağın tarımsal alanlarda yaygın
olarak kullanılmasını her zaman kısıtlayan faktör
olarak öne çıkmıştır. Her hangi bir bitkisel yağ ile
imalatçının önerilerine göre seyreltilerek bitkiye
yoğun miktarda uygulanması etkiyi istenen
seviyeye getirmektedir.
28. YAĞLAR:
• Bitkisel yağlar genellikle depolanmış ürün
zararlılarına karşı kullanılmaktadır. Depolanmış
üründe zarar yapan bazı zararlılara karşı
öldürücü etki yaptığı bulunmaktadır.
• Bunun yanı sıra
nane, çam, kimyon, anason, sarımsak, susam, k
eten, pamuk, haşhaş ve zeytinden elde edilen
bitkisel yağlar su ve Arap sabunu ile karıştırılıp
çıplak vücutlu böceklere karşı kullanılmaktadır.
29. MİNERAL VE HAYVANSAL YAĞLAR:
• Mineral Yağlar: Petrolden elde edilen sentetik
yağlardır. Belirli koşullar altında kullanımlarına izin
verilmemiştir. ( meyve ağaçları, zeytin ve asma için )
• Hayvansal ( Balık ) Yağları: Bitkisel yağlara benzer
özellik gösterir.
30. MİNERAL MADDELER:
• Kanolin: Fiziksel engel, uzaklaştırıcı, rahatsız
edici ve renk olarak etkili olur. Çeşitli meyve ve
sebze zararlılarına karşı etkilidir. Aynı zamanda
bazı bitki hastalıklarına karşı da etkilidir.
Faydalı böceklere olumsuz etki gösterebilir.
• Amonyum Karbonat: Sadece böcek
tuzaklarında çekici olarak kullanılabilir.
• Kuartz Tuzu: Böcekleri uzaklaştırıcı etkisi
vardır.
31. ORGANİK TARIMDA KULLANILAN
DİĞER MADDELER
• İnsektisit etkili sabunlar: Potasyum ve
amonyum tuzlarından elde edilen sabunlar
meyve ağaçları ve sebzelerdeki yumuşak
vücutlu böceklere, özellikle yaprak bitlerine
karşı kullanılır. Etki süresi çok kısadır. Başarılı
olabilmesi için böceğin teması gerekir.
32. • Jelatin: İnsektisit olarak kullanımı mümkündür.
Fakat ne şekilde kullanılabileceği hakkında
herhangi bir bilgi yoktur.
• Parafin Yağları: Organik tarımda insektisit ve
akarisit olarak zararlıların kış yumurtalarına
karşı kullanılmaktadır.
33. • Kireç – Kükürt Bulamacı: İnsektisit, akarisit ve
fungusit etkisi bulunmaktadır. Meyve ağaçlarında
kabuklu bitleri baskı altına aldığı saptanmıştır.
• Kükürt: Toz veya sprey olarak kullanılabilir. Kırmızı
örümceklerin kontrolünde kullanılabilir. 19.9 °C
üzerindeki sıcaklıklarda uygulamalar bitki
yapraklarına zarar verebilir. Yağ uygulaması
yapıldıysa uygulamanın üstünden 4 hafta
geçmeden kükürt uygulaması yapılmamalıdır.
• Demir ortofosfat: Yumuşakçalar için
kullanılmaktadır.
• Hidrolize protein, diamonyum fosfat: Cezbedici
olarak kullanılmaktadır.
34. EV YAPIMI BAZI DOĞAL İLAÇLAR
• ALKOL SPREYİ
• SARIMSAK YAĞ SPREYİ
• OTLARLA HAZIRLANAN SPREYLER
• KIRMIZI TOZLAR
• DOMATES YAPRAĞI
• TUZ SPREYİ
• KADİFE ÇİÇEĞİNDEN HAZIRLANAN SPREY
• ISIRGAN SUYU
• İNSEKTİSİT ETKİLİ SABUN SPREYİ
• BİTKİSEL YAĞ
35. • ÖNEMLİ UYARI: !!!!!!!!!
• Bu karışımlar toprak analizi
yapılarak ve danışman
tavsiyesinde ve kontrollü olarak
kullanılmaktadır.
36. • SARIMSAK YAĞI: Zararlılar üzerinde repellent etki yapar. Mineral yağ veya
saf sabunla karıştırıldığında etkili bir insektisit meydana gelir. Sarımsak yağ
spreyinin aynı zamanda fungisit etkisi gözlenmiştir. Afitlerde,beyaz
sineklerde etkilidir.
Spreyin hazırlanmasında 3 tane 28 gr'lık çok ince doğranmış sarımsak
dişinin 2 çay kaşığı mineral yağ içerisinde en az 24 saat bekletmek
gerekir.Yavaşça içerisine 1/2litre su ilave edilir. Karışımı sağladıktan sonra
süzülerek kavanoz içerisine bekletilmek üzere aktarılır.
Karışımdan 1-2 çorba kaşığı alınarak yarım litre su ile karıştırılır. Bu oran
etkili olursa daha fazla su ilave edilerek uygulama yapılabilir.Uygulama tüm
bitki yüzeyi ıslanacak şekilde yapılmalıdır. Yağa duyarlı olabilecek süs
bitkilerinde uygulama kontrollü yapılmalıdır.
37. SABUN, SARIMSAK TOZU VE KIRMIZI
BİBER:
• 2 çay kaşığı sıvı sabun yaklaşık 1lt' lik kavanoza
konulur. Kavanozun ağzına ince bir tül gerilerek
kırmızı biber ve sarımsak tozunun her biri ilave edilir.
Su konularak ilave edilen kısmın kavanoza akması
sağlanır.
• Bu ilacın pıhtılaşmasını önler. Tül kavanozun
ağzından alınarak karıştırılır. Sabun, emici
böcekleri, sarımsak, kırmızı biber karışımı çiğneyici
tipteki böcekleri uzaklaştırır. Bu karışımın dezavantajı
yağmurla birlikte yıkanması ve yeniden uygulamaya
ihtiyaç duyulmasıdır.
38. SULAMA:
• Sanayi ve şehir atık suları ile drenaj sisteminden elde
edilen drenaj suları organik tarımda kullanılmaz, gerekli
hallerde suyun uygunluğuna yetkilendirilmiş kuruluş
tarafından yapılacak kontrollerde karar verilir.
• Sulama suyu çevre kirliliğine yol açmamalıdır.
• Sulama, toprak yapısına bozulmaya ve erozyona yol
açmamalıdır.
• Sulama suyunun kalitesi önemlidir.
• Sulamada kullanılan yöntem hastalık ve zararlıları
kontrol altında tutacak yöntem olmalıdır. ( Damla
Sulama )
39. • TOPRAK İŞLEME
• Toprak yapısını bozmayacak şekilde uygun
zamanda (kuru veya yaş iken değil tavında), uygun
alet ve ekipmanlarla gerektiğinde yapılmalı.
• Tamamen temiz toprak işleme yerine yabancı ot
yönetimi ilke edinilmelidir.
• Toprağın genelde örtülü olmasına çalışılmalıdır.
(Örtü bitkilerinin erozyon kontrolu, su kaybını
azaltma, faydalı böceklere konukçuluk vb. işlevleri
de vardır). Gerektiğinde malçlama uygulanabilir.
40. ORGANİK GÜBRELER:
• Toprak verimliliğinin doğal yollardan sağlanması ve sürdürülebilirliği
organik tarımın temel öncelikleri arasında yer almaktadır. Organik
tarımda, bitkilerin ihtiyaç duydukları besin elementleri doğal
kaynaklardan temin edilmektedir.
• AZOT: Azotlu gübreler organik sistemde genellikle kullanılmaz, balık
unu ve bitki ekstrakları bazı bahçe bitkilerinde küçük miktarlarda
kullanılmaktadır.
• FOSFOR: Toprak fosforunun ana kaynağı topraktaki kayaç ve
minarellerdir. Topraktaki fosforun yaklaşık yarısı organik, diğer yarısı
inorganik formda bulunur. Organik fosfor hayvan gübreleri ver yeşil
gübrelerle sağlanabilir, ancak topraktan ürünle kaldırılan fosforu
karşılamak çoğunlukla yeterli olmamaktadır. Organik tarım kuralları
inorganik fosforlu gübrenin kullanımını sınırlı olarak izin verir.
41. • POTASYUM: Organik tarımda rutin olarak yararlanılabilir
potasyum için kabul edilen bir mineral kaynağı yoktur.
Müsaade edilen kaynaklar düşük eriyebilirliği ve düşük klor
içeriğine sahip olan potasyumlu kayaçlar ( lagbenit, kaya
potasyumu gibi ), odun külüdür. Ahır gübresinin kompost
yapımı esnasında veya organik atıkların sıvı ekstraklarla
muamelesinde kaya tozunun ilavesiyle kaya tozlarında
potasyumun yararlanabilirliği artmaktadır.
• KALSİYUM: Organik standartlar öğütülmüş kireç taşı, tebeşir
ve su hayvanlarının kabukları, yumurta kabuğu ve kemik unu
gibi kireçleme materyallerinin kullanımına izin verir. Kalsiyum
sülfat ( jips = alçı taşı ). Şeker üretiminden elde edilen
endüstriyel kireç ( şeker pancarı üretiminden kalan yan ürün )
42. • KÜKÜRT: % 15 kükürt içeren jips kullanımı
kontrol ve sertifikasyon kuruluşunun
denetiminde kullanılabilmektedir. Organik
tarım yapılan topraklarda elementel toz kükürt
toprak tavında iken saçılıp toprağa karıştırmak
suretiyle kullanılmaktadır.
43. • AHIR GÜBRESİ: Ahır gübresi, bir yandan toprağın yapısını olumlu yönde
etkilerken, diğer yandan bitkiler için gerekli besin elementlerini sağlayarak
ürün miktarı üzerine olumlu etki yapar. Bu etkileri şu şekilde sıralayabiliriz.
• Toprağın su tutma kapasitesini arttırır.
• Suyun toprak yüzeyinde bağımsızca akmasına, buharlaşmasına ve tarıma
elverişli toprakların taşınıp götürülmesine engel olur.
• Toprağın kolay tava gelmesini sağlar.
• Toprak ısısını bitki gelişimi için uygun hale getirir.
• Toprakların Ph’sı üzerinde etkili olmaktadır.
• Ahır gübresi, organik yapısı nedeniyle toprak havalanmasına olumlu etki
yapar. Öte yandan ahır gübresinin toprakta parçalanması sonucu oluşan
karbondioksit ve organik asitler, bitki besin elementlerini bitkiler için
yarayışlı şekle sokar.
• Ahır gübresiyle toprağa fazla miktarda mikroorganizma verilir. Böylece
toprakta biyolojik değişimlerin hızı artar.
44. • HUMİT ASİTLER
• Fiziksel yararları:
• Toprağın yapısını iyileştirirler
• Toprağın gevşekliğini arttırarak havalanmasını ve
işlenebilirliğini arttırırlar.
• Küçük toprak parçalarını bitleştirerek toprağın
çatlamasını, suyun yüzeyden akıp gitmesini engeller
• Kimyasal Yararları:
• Toprak ph’sını düzenler
• Besinlerin ve suyun kökten alınmasını teşvik ederler.
• Topraktaki azotun bitkiler tarafından alınabilmesini en
yüksek düzeye çıkarır
45. ÖNERİLER
• Toprak verimliliği açısından organik tarım kurallarının amacı toprağı
iyileştirici bitkisel ve hayvansal kökenli materyallerin ağır
metaller, patojen organizmalar ve kullanımı yasaklanmış
maddelerce bulaşık olmamasıdır. Bazı önemli toprak iyileştirici ve
toprakta organik maddenin korunmasına yönelik pratik
uygulamalar;
•
• Özellikle eğimli arazilerde erozyon koruyucu önlemler mutlak
surette alınmalı ve toprağın verimli üst tabakasını korumak için
yüzey akışlarını en aza indirecek tedbirler yerine getirmelidir.
• Toprak işleme havalanmayı artıracağı için organik maddenin
ayrışmasını hızlandırır. O nedenle gereksiz toprak işleme
yapılmamalıdır. Toprağı fazla parçalamayacak ve derinden
kazmayacak işleme aletleri kullanılmalıdır
46. • Hayvansal gübreler içerdikleri azot miktarı yönetmelikteki
sınırı ( yılda her bir ürün için 170kg/ha ) geçmeyecek şekilde
uygulanmalıdır. Uygulanacak miktar ürün ihtiyacına
göre, toprak nemi, iklimsel koşullar vs. faktörlere bağlı olarak
değişiklik gösterir. Azot için yönetmelikte bildirilen değer pek
çok ürünün ihtiyacını karşılayacak düzeyde olmadığında verim
düşüklüğü olması kaçınılmazdır.
• Toprağa azot kazandıracak baklagil bitkileri ile mutlak surette
yeşil gübreleme yapılmalıdır.
• Organik tarım yapılan arazi ( düz arazide ) yoldan 1 km uzakta
olmalıdır. Arazi yoldan yukarı olduğu zaman bu mesafe
azalmaktadır ve 500 metreye düşmektedir. Arazi yoldan
aşağıda ise bu mesafe uzar ve 1500 metreye çıkar.
47. • Organik ürünlerin hasadında kullanılan teknik
araç ve gereçlerin ekolojik tahribat ve kirlilik
oluşturmaması gerekir.
• Elle toplama materyalleri ürünün organikliğini
bozmayacak yapıda olmalıdır. Toplama
materyalleri hijyenik olmalıdır.
• Toplama alanında anız yakılmamalıdır.
48. KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
Fen İşleri Dairesi Başkanlığı
Köye Hizmet Şube Müdürlüğü
Tarım ve Hayvancılığı Geliştirme Şefliği
Ekim Nöbeti
(Rotasyon-Münavebe)
1.Yıl 2. Yıl 3. Yıl
49. Sebze ürün ekim nöbeti uygulaması, ticari sebze üretimi ve ev
bahçesi üretimlerinde uzun süreli başarı elde edilebilmesi için
gereklidir.
Tarımsal işletmelerde ekim nöbeti uygulanması, organik tarımın
ana prensiplerinden birisidir.
Doğru ürün seçerek ekim nöbeti uygulayan bilinçli
üreticiler, arazilerin verimliliğinin uzun yıllar devam etmesini
sağlarken, toprak yapısının korunmasını da sağlar.
Ekim nöbeti; rotasyon ve münavebe kelimeleri ile eş anlamlı
olup, tarımsal faaliyet gösterilen bölgenin iklim ve toprak
özellikleri dikkate alınarak, yüksek verimli ve kaliteli üretim
yapmak amacıyla farklı kültür bitkilerinin birbirini, karşılıklı olarak
destekleyebilecek ve tamamlayabilecek şekilde ard arda
yetiştirilmesine denir.
50. Sebze yetiştiriciliğinde ekim nöbeti; toprak sağlığını
arttırmak, verimli ve kaliteli ürün elde etmek amacıyla arka arkaya
yetiştirilecek sebze türlerinin bir plan ve program dahilinde
seçilmesidir.
Bir üretim alanında ekim nöbeti izlenmediğinde, toprak
verimliliğini olumsuz yönde etkileyen faktörler şunlardır:
-Toprak kökenli hastalık etmenlerinin etkenliğinin artmasına,
-Topraktaki organik madde miktarının sürekli olarak azalmasına,
-Kullanılan kimyasal bitki besin maddesi ve zirai mücadele
ilaçlarının toksik( zararlı ) etki yapan kalıntılarının artmasına,
- Toprakta bulunan temel mineral elementlerin dengesinin
bozulmasına sebep olur.
51. Ürün ekim nöbetinde ana prensip; aynı
familyaya ait olan sebze türlerinin arka
arkaya üretilmemesidir. Bunun ana nedeni;
bu türler topraktan aynı besin maddelerini
alarak beslenirler ve toprak verimliliğinin
azalmasına neden olurlar.
52. ÖRNEK: Lahana kök çürüklük etmeni
bir fungus olup, etkinliği; aynı üretim
alanında 4-5 yıl lahanagillerden bir tür
üretilmeyerek ortadan
kaldırılabilmektedir. Birinci yıl beyaz
baş lahana üretilmiş ve hastalık bu
üretim periyodunda etkili olarak
önemli ölçüde ürün zararına neden
olmuş ise; ikinci yıl aynı üretim
alanında brokkoli, kırmızı baş
lahana, brüksel lahanası ya da
karnabahar üretimi yapıldığında
zararın etkisi katlanarak artmaktadır.
53. Verticillium solgunluk etmeni bir fungus olup, domateste önemli ölçüde
zarar yapan toprak kökenli bir hastalık etmenidir. Domates tarımından
sonra, topraktaki etkinliği uzun yıllar kalabilmektedir. Bu nedenle
hastalığın etkili olduğu üretim alanlarında domatesin arkasından tekrar
domates ya da biber, patlıcan ve patates üretimi yapılmamalıdır.
54. Domates, havuç ve patates, kök ur nematodlarına karşı çok duyarlı olan
sebzelerdir. Tatlı mısır ve diğer tahıl grubu sebzeler ise, bu zararlı
etmenini baskı altına alabilen bitki gruplarıdır. Kök ur
nematodları, genellikle sebze grubu bitkilerden soğan ve karpuzda
zararlanma yapmaz.
55. Ekim nöbetinde bitki seçimi yaparken, üretilen ön bitkinin
toprakta ne kadar organik madde bırakacağı da önemlidir.
Örneğin; lahana 50-80, karnabahar 30-60, ıspanak 30-
40, havuç 50-90, kırmızı pancar 60-70, maydanoz 10-
20, kereviz 100-130, pırasa 50-100, soğan 90-100, bodur
fasulye 50-70, bezelye 20-50, hıyar 20-80, domates 20-80
ve salatalar ise 10-30 kg/ da organik madde bırakmaktadır.
Tahıllardan olup sebze olarak üretilen tatlı mısırın da
toprağa bıraktığı organik madde miktarı çok fazladır.
Ancak, tatlı mısırın toprakta bırakmış olduğu organik
madde kısa sürede parçalanmaz.
56. Ekim nöbeti uygulamalarına yeşil gübreleme amaçlı bitkiler de
alınmalıdır. Bu amaçla seçilen bitkilerin baklagil olmasının havanın
serbest azotunun toprağa bağlanmasını sağlamasının dışında
başka faydaları da vardır.
Baklagil bitkileri; gölgeleme etkileri ve gevşek kök sistemleri
nedeniyle, toprağın organik maddesini ve strüktürünü
arttırır, toprağın fazla kurumasını önleyerek, toprak yapısının
korunmasını sağlar.
Toprakta K, Ca ve Mg gibi katyonların yıkanarak uzaklaşmasını
önler, erezyonun kontrol altına alınmasına yardımcı olur ve toprak
yapısının iyileşmesine katkıda bulunur, yabancıot, hastalık ve
zararlılar ile mücadelede faydalıdır (Ceylan, 1994).
57. Bitkilerin derin ya da yüzlek köklü olma özellikleri de önemlidir
Örneğin; salata grubu sebzeler (marul, kıvırcık, baş
salata), yüzlek köklü sebzelerdir. Toprağın ilk 20-30 cm
derinliğindeki besin maddelerinden yararlanabilirler.
Diğer taraftan; domates, biber, yazlık kabaklar ve kavun derin
köklü sebzelerdir ve 60 cm toprak derinliğine kadar olan bitki
besin maddelerinden yararlanabilme özelliğine sahiptirler. Bu
nedenle; yüzlek köklü sebzelerden sonra derin köklü
sebzelerin ekim nöbeti programlarına konulmasında fayda
vardır.
58. E
K
Ġ BAKLAGĠL BUĞDAYGĠL LAHANAGĠL BAKLAGĠL
M Bezelye Lahana Bezelye
Fasulye Tatlı Mısır
Brokkoli Fasulye
N LAHANAGĠL PATLICANGĠL PATLICANGĠL BUĞDAYGĠL
Ö Lahana Domates Domates Tatlı Mısır
B Brokkoli
Biber Biber
E
T
Birinci Yıl Ġkinci Yıl
Ġ
Ö
PATLICANGĠL LAHANAGĠL BUĞDAYGĠL PATLICANGĠL
R
Domates Lahana Tatlı Mısır Domates
N Brokkoli
Biber Biber
E
Ğ
BUĞDAYGĠL BAKLAGĠL BAKLAGĠL LAHANAGĠL
Bezelye Bezelye Lahana
Ġ Tatlı Mısır Fasulye Fasulye
Brokkoli
Üçüncü Yıl Dördüncü Yıl
59. Çizelge 1. Sebze Tarımında 5 Yıllık Bir Ekim Nöbeti Örneği
(Algan,1999)
ÖZELLİKLER 1.YIL 2.YIL 3.YIL 4.YIL 5.YIL
Havuç Soğan Silaj Bitkisi Pırasa Lahana
SEBZE (yulaf+fiğ)
TÜRLERİ Soğan Patates Havuç Lahana Baklagil
K. Pancar Marul Ayçiçeği Hıyar Ispanak
25 Aralık 2001
60. Sebzelerde ön ve art bitki
Tür Ön Bitki Art Bitki
Ispanak Patates, Bezelye, Fasulye, Havuç, Bezelye, Fasulye, Hıyar,
K.bahar, Lahana ve Salatalar Domates, Patates, Lahana ve
Soğan
Lahana Lahanalar dıĢındaki tüm sebze türleri Domates, Fasulye, Salata,
Hıyar, Turp, Pırasa, Bezelye
Fasulye Patates, Domates, Kırmızı pancar, Bütün sebze türleri
Maydanoz, Havuç, Ispanak, Lahana, En Ģanslı grup lahanagiller
Soğan
Hıyar, Kavun, Domates, Patates, Lahana, ġalgam, Salatalar, Ispanak, Lahana,
Karpuz Soğan, Ispanak, Turp, Salatalar Soğan
Domates, Hıyar, Lahana, Kereviz, Şalgam, Ispanak, Havuç, Bezelye,
Patlıcan Baklagiller Fasulye, Bakla, Kereviz
Biber Kabakgiller, Baklagiller, Salatalar, Ispanak, Havuç, Bezelye,
Ispanak, Turp Fasulye, Bakla, Kereviz