2. Profesyonel koçluk , bireyler ve organizasyonların
performanslarını arttırarak iĢ ve özel
yaĢamlarında sıra dıĢı sonuçlar elde etmelerini
sağlayan mesleki bir iliĢkidir.
Koçluk sürecinde kiĢiler öğrenme kapasitelerini
geliĢtirir, kiĢisel performanslarını arttırır ve
yaĢam kalitelerini geliĢtirirler.
3. Koçluk, daha iyi odaklanabilme ve çeĢitli
seçeneklerin var olduğunu fark edebilme
sayesinde, danıĢanın kiĢisel geliĢimini ilerletir.
Koçluk, danıĢanların Ģu anda bulunduğu yer
ile gelecekte olmak istedikleri yere ulaĢmak
için yapmak istediklerine konsantre olur.
4. Koç eğitmen değildir Koçluk iliĢkisinde hiyerarĢi
yoktur. Koç sessizdir ve bilgiyi soru sorarak ortaya
çıkartır.
Koç danışman değildir Koçun görevi, insanın
iç kaynaklarına ulaĢtırarak, deneyim ve bilgiyi ortaya
çıkartarak cevabını bulmasını sağlamaktır, kiĢiye
çözüm sunmak değildir.
Koç terapist değildir Uzmanlık gerektiren,
tedavi amaçlı ve yöntemli terapistten tamamen farklı
olarak koç, -her insan ihtiyaç duyduğu kaynağa
sahiptir- ilkesiyle hareket eder, görevi ise farkındalık
yaratmak ve kaliteli bir dinleyici olmaktır.
5. 1900’lerde Max Planck
,ıĢığın enerji
paketçikleri halinde,
kesikli olarak taĢındığı
tespit etmiĢ ve bu
enerji taĢıyan ıĢık
paketçiklerine
‘’KUANTUM’’ adını
vermiĢtir.
Fotonun kütlesiz bir
enerji olduğunu tespit
etmiĢtir.
6. Kütlesiz bir enerjinin kütleli enerjinin formunu
değiĢtirdiğini ve yönlendirdiğini tespit etmiĢtir.
ĠĢte biz kuantum yaĢam koçları bu felsefeyi
kullanırız.
Ġlerleyen zamanlarda bilim adamları düĢünceyi
incelediğinde düĢüncenin de bir foton olduğunu
tespit ederler.
7. • DanıĢanın Ģimdiye kadar bilinçaltında biriktirdiği
zihinsel duygu bağımlılıklarını ve kayıtlarını,
hoĢnut olmadığı mevcut davranıĢ kalıplarını EFT
ile düzenlemek
• KiĢinin Kuantum Sıçrama ile vizyon geliĢtirmek
• Zihin ve bedeniyle bu vizyona taĢınmasını
sağlamaktır.
8. Kütlesiz bir enerjinin kütleli enerjinin formunu
değiĢtirdiğini ve yönlendirdiğini tespit etmiĢtir.
ĠĢte biz kuantum yaĢam koçları bu felsefeyi
kullanırız.
Ġlerleyen zamanlarda bilim adamları düĢünceyi
incelediğinde düĢüncenin de bir foton olduğunu
tespit ederler.
9. Kuantum Koçluk, imaginasyon ve telkin
yöntemleriyle, danıĢanın zihninin vizyon
doğrultusunda yeniden programlanmasını
hedefler.
Korku, endiĢe, kaygı, öfke gibi enerjileri sevgi,
coĢku ve güven enerjilerine dönüĢtürür.
14. ÖĞRENCĠ KOÇLUĞU NEDĠR?
Öğrenci koçluğu sistemi; akademik başarıda,
eğitim hedeflerinin yerine getirilmesinde, öğrenci
problemlerinin çözümünde anahtar yöntemler
sunar.
15. ÖĞRENCĠ KOÇU KĠMDĠR?
Öğrencilerin ihtiyaçlarından yola çıkarak
bireysel yada takım çalışmasıyla okul, sınav
stresi, sosyal aktivite, aile iletişimi, mesleki
yönelme, zaman yönetimi v.b. konularda destek
sağlar.
23. Doğru nefes almanın ne demek olduğunu
anlamak için, nefes alıp vermenin ne ise
yaradığını bilmemiz gerekir.
Nefes alıĢ verislerinin en önemli gerekliliği
oksijen ve karbondioksit değisimini
sağlamasidir.
24. Bedenin hareket edebilmesi, düĢünebilmesi,
organların, hormonların, tüm sistemin çalıĢtırılarak
yaĢamın devamlılığının sağlanması oksijenin
yediğimiz yiyecekleri yakması (ATP) ile sağlanır
. Enerjinin oluĢabilmesi için derin nefeslerle yeterli
düzeyde oksijenin ciğerlere alınmasına ve
karbondioksitin uzunca bir surede dıĢarı
çıkarılmasına ihtiyaç vardır.
25. Yeterli oranda oksijen servisi yapilamadiginda
yanma saglanamama nedeni ile yeterli enerjiye
ulasilamadigi gibi bir de yiyeceklerin
yakilamama nedeni ile depolanmalarina
sebebiyet verilir.
26. Derin ve yavaĢ solunum kalbin yükünü önemli
ölçüde hafifletir. Buda daha dinç, daha etkin ve
kuvvetli bir kalp demektir. Ayrıca daha düĢük
tansiyon ve dolayısıyla daha az kalp hastalığı
ihtimali anlamına da gelir. Akut bir dolasım
bozukluğunun kalbe giden oksijeni
durdurması kalp krizine, beyne giden oksijeni
durdurması beyin kanaması yol acabilir.
27. Beynin diğer organlara oranla daha fazla
oksijene ihtiyacı vardır. Yeterli oksijen almazsa
zihinsel bulanıklık, negatif düĢünce, depresyon
ve arından iĢitme ve görme bozuklukları
baslar.
28. YaĢlanmanın en belirgin sebebi hücrelerin
yeterli ve düzenli nefes alamamaları ve
oksijenle yeterli seviyede buluĢamamalarıdır.
Canlı ve genç kalmanın en önemli Ģartı doğru
nefesle yeterli oksijen alabilmemizle ilgilidir.
Doğru nefes alarak vücudun tüm organlarının
iyi beslenmesini sağlayabilir, hücrelerin
verimliliklerini artırarak daha sağlıklı bir
görünüme sahip olabilirsiniz.
29. Düzgün ve yeterli nefes alamayanlar sürekli
kendilerini yorgun hissederler, sinirli ve
verimsiz olurlar. Uyku düzenlerinde sorun
yasarlar. Bu nedenle güne kotu baslar ve
devam ederler. Ayni döngüde kalmalari
sonucu bağıĢıklık sistemleri de zayıflar ve
sorunlar artarak devam eder.
30. Hızlı ve yetersiz nefesler doğru nefes alma
modeli olan büyük nefes alıp yavaĢça
vermenin tam tersidir. Hızlı ve yetersiz nefesler
psikolojiyi ters yönde etkileyerek korku ve
endiĢe durumu yaratırlar. Korku ve endiĢe
durumunda nefes alıĢ veriĢlerini daha da
yüzeysel ve hızlı hale getirir.
31. Nefes teknikleri, sağlıklı ve güçlü beden için
uygun bir zemin hazırlar. Nefes Teknikleri
kendimizi tanımaya, kendisiyle iliĢki kuran
herkesin kendi potansiyellerini açığa çıkarmasına
yardımcı olur.
Nefes teknikleri uygulamaları yaĢamın temel
amacı olan sevinç duygusunu yüreğimizde
hissetmemiz için bize imkânlar hazırlayarak
potansiyellerimizi en yüksek seviyede
oluĢturabilmemizi ve hayata geçirebilmemizi
sağlar.
32. Doğru nefes alma konusunda ilk adım nefes
alıp veriĢimizi incelemek, nefes alıĢveriĢlerini
takip ederek tamamen kontrollü nefesler
almaya baĢlamaktır.
Ġkinci adım nefes alıp-verme ritmimize
yoğunlaĢmak ve kontrollü olarak nefes verme
kısmını biraz uzatmaya çalıĢmaktır.
33. Üçüncü adım bedenin solunumla ilgili
bölümlerini teker düĢünerek bu bölgelere
kadar nefesi çekerek solunum derinliğini
artırmaktır.
34. Tam nefes alma ciğerleri üç boyutuyla (en-boy-
yükseklik) geniĢleterek nefes alma yöntemidir.
Göğüs kafesi ve karın ileri ve yana doğru,
omuzlar yukarıya, sırt ve kürek kemikleri
geriye doğru, diyafram aĢağı doğru
hareketlendirilerek ciğerlerin balon ĢiĢirir gibi
her yöne geniĢlemesi sağlanır.
35. Nefes alıĢ veriĢleri 24 saatlik süreçte sadece
burundan alınıp, burundan verilmelidir.
Nefes alıĢ veriĢleri tamamen sessizce
gerçekleĢmelidir. Burunda, genizde, soluk
borusunda ve hava keseciklerinde sürtünme
sebebi ile oluĢan sesler rahatsızlık belirtileridir
36. Ciğerlerin tamamına nefes almak için mutlaka
diyafram kullanılması gereklidir.
Dakikada alıp verilen nefes sayısı mümkün
olan en az sayıya indirilmelidir.
37. •Bir yere omurganızı dik tutacak Ģekilde oturun.
•Ellerinizi bacaklarınıza bırakarak, gözlerinizi
kapatın.
•Ağzınız kapalı vaziyette, sadece burnunuzdan sakin
bir nefes alarak dörde kadar sayın.
•Nefesi içinizde sekize kadar sayarak tutun.
•Nefesi verirken sekize kadar sayın
Bu egzersizi dörder kerelik tekrarlarla yenileyin.
38. Günde en az iki kere çalıĢın. Uykuya dalmadan
önce yatağınızda yatarak çalıĢma yaparsanız,
gece uykunuz boyunca duygusal
dalgalanmalar yaĢamanızı engellersiniz. ,
Bu çalıĢma sempatik ve parasempatik sinir
sisteminizin uyumlu çalıĢmasını düzenler ve
rahatlamanızı sağlar..
39. Kan basıncınızın uygun seviyede bulunmasını
sağlar.
El ve ayaklarınızın dolaĢım bozukluğu
yüzünden üĢümesini engeller.
Bağırsaklarınızın ve kalp atıĢlarınızın
düzensizliklerinde panik hallerinizde dengede
tutucu bir etki yaratır.
Bu çalıĢma sıkıntı ve stres hallerinde gevĢeme
sağlayan bir uygulamadır