3. UZAY NEDİR?
Uzay, Dünya’nın atmosferi dışında ve diğer gök cisimleri
arasında yer alan, gök cisimleri hariç, evrenin geri kalan
kısmındaki sonsuz olduğu düşünülen boşluğa verilen
isimdir. Çok eski çağlardan beri insanların ilgisini çekmiş,
bir sonu olup olmadığı, nerelere kadar uzandığı uzun
yıllar bilginleri uğraştırmıştır.
Bu merak, insanın doğrudan doğruya uzaya gitmesine,
incelemelerde bulunmasına ortam hazırlamıştır.
3
4. 4
Büyük Patlama
Bundan yaklaşık olarak 13 milyar yıl önce zaman ve madde
yokken, çok yüksek sıcaklık ve yoğunluktaki bir ortamda
patlama olmuş ve patlama sonucunda en hızlı hareket eden
kütleler en dışta, daha yavaş hareket edenler ise en içte olmak
üzere, boşluğa doğru bir yayılım başlamıştır ve yine teoriye göre
bu yayılım halen devam etmektedir.
Büyük Patlama teorisinin diğer teorilerden farkı bilim
insanlarının bu teori hakkında hem fikir olmalarıdır. Bazı bilim
adamları bu teoriye kabullenmek istememişlerdir, fakat ünlü
astronom Edwin Hubble’ın 1929 yılında yaptığı gözlemler
sonucunda evrenin devamlı genişlemekte olduğunu
ispatlamıştır ve NASA tarafından uzaya gönderilen COBE uydusu
fırlatılışından sekiz dakika sonra radyasyonu tespit etmiş ve
teoriyi kesin olarak kanıtlamıştır.
5. 5
Ay'a Gerçekten Ayak Basıldı Mı?
İddialar ve Komplolar
2. Dünya savaşından sonra soğuk savaşın bir parçası olarak
ABD ve Sovyetler Birliği arasında büyük bir uzay rekabeti
başlamıştır. Sovyetlerin uzay alanında gösterdiği başarılar
sonucunda ABD büyük bir şoka uğramış ve kendi
teknolojilerinin her alanda daha üstün olduğunu savunmuştur.
Buna karşılık büyük bir gövde gösterisi başlamış ve 20
Temmuz 1969'da Apollo 11 ile aya ilk defa ayak basan insan
Neil Armstrong olmuştur.
Her ne kadar bu yolculuk görüntülerle, videolarla belgelense
de, hatta yolculuk canlı yayınla tüm dünyaya aktarılsa da,
birçok insan bu yolculuğun aslında olmadığını, Amerika
tarafından Sovyetler‘in önüne geçmek için kurgulandığını ve
her şeyin bir kurmaca olduğunu savunuyor ve çeşitli teoriler
ortaya atıyorlar.
6. 6
Bu teorilerden bazıları:
1. Dünyadan bile çıplak gözle görülebilen yıldızların atmosfersiz Ay
yüzeyinden daha net görülmesi gerekirken fotoğraflarda hiçbir
yıldızın görülmemesi.
2. Ay yüzeyine inen uzay aracının gözle görülebilir hiçbir iz
bırakmamış olmasına rağmen, Astronotların ayak izlerinin
belirgin olması
3. 1969 yılından sonra NASA’nın Ay’a gitme konusundaki
isteksizliği ve daha sonraları hiç gitmemiş olması.
4. O zamanki teknoloji ile Ay’a canlı yayın araçlarının götürülüp
çalıştırmanın imkansız olduğu.
5. Fotoğraflandırmadaki ışıklandırmaların yapay olduğu ve tek ışık
kaynağı Güneş olmasına rağmen fotoğrafların bunu inkar etmesi.
7. 7
Ancak atılan tüm iftiralar Amerika tarafından çürütülmüştür.
Maliyetinin daha büyük olması ve sahtekarlığın ortaya çıkması
halinde Sovyetlere malzeme verilecek olması, Amerika'nın bu
riski alamamasına sebep olur. Sovyetler Birliği de ABD'nin Ay'a
ayak bastığını inkar etmemiştir ve kendi Ay projelerinin de
olmadığını ileri sürmüştür.
Ayrıca Ay'a ilk insanlı yolculuk yapıldıktan beri, bu yolculuğun
hiçbir zaman olmadığı iddiaları da her yıl gündeme gelmekte,
bu konuda büyük tartışmalar ortaya çıkmaktadır. Aradan 40
yıldan fazla süre geçtiği halde, bu yolculuk şüpheler ve şaibeler
taşısa da Amerika'nın Sovyetler karşısında uzay yarışını
kazandığı kabul edilmektedir.
9. 9
Uzaylılar var mı?
Uzun yıllar boyunca insanlığın merak ettiği en önemli sorulardan
biriside uzayda bizden başka hayat formlarının olup olmadığıdır.
Şu ana kadar dünya dışında tespit edilmiş başka bir hayat
bulunamadı, fakat pek çok kişi dünya üzerinde dolanan parlak bir
uzay gemisini yakından gördüğüne inanıyor. Hatta kimileri uzaylılar
tarafından kaçırıldığını bile iddia ediyor. Ayrıca tarlalar üzerinde
oluşan değişik şekillerde yine uzaylılar tarafından bir iz olarak
algılanıyor.
11. 11
Tarla şekillerinden bazıları:
Günümüzde araştırmalar sonucu birçok verinin doğru olduğu kanıtlanmıştır.
Hatta NASA da görevli Edgar Mitchell adındaki eski bir astronotun, “NASA
yıllardır insanları kandırıyor UFO’lar gerçekten var” şeklinde açıklamalar
yapmıştır. Bir gün uzaylılarla tanışır mıyız bilemeyiz ama koca evrende yalnız
olmadığımız aşikar.
13. 13
1. Astronotlara göre uzay,
dağlanmış biftek, sıcak metal ve
kaynak dumanları gibi kokuyor.
14. 14
2. Astronomlar 10,000 ışık yılı
ötede 463 milyar kilometre
genişliğinde bir alkol bulutu buldu.
Bu bulut 200 trilyon çarpı trilyon
litre biranın içerdiği alkolü
içeriyor.
15. 15
3. Andromeda çıplak gözle
görülebilseydi, gece görünen
aydan 6 kat daha büyük
görünürdü.
20. 20
Elmas Gezegen- 55 Cancri
Dünya'dan 40 ışık yılı uzakta olan gezegen, Dünya'nın yaklaşık 2 katı
büyüklüğündedir. Gezegenin en önemli özelliği elmastan oluşmasıdır. 1 yıl sadece 18
saat sürüyor. Bunun yanı sıra, yüzey sıcaklığının tam 1600 derece olduğu
kaydediliyor.
21. 21
Hubble Uzay Teleskobundan Önemli Bir Keşif: Dünya'ya en
uzak ve en yaşlı galaksi bulundu
Yeni galaksi uzmanlar tarafından 'evrenin çocukluk yıllarına ait' sözleriyle
tanımlanıyor. Bu galaksi Dünya’dan yaklaşık 13,4 milyar ışık yılı uzaklıtıkta ve GN-
z11" ismi verildi. Galaksisinin evrenin doğumundan sadece 400 milyon ışık yılı sonra
oluştuğu tahmin ediliyor.
22. 22
NASA, Mars’ta akan su olduğuna dair kanıtlar buldu.
Daha önce buzul bulunan Mars gezegeninde sıcak aylarda tuzlu su aktığına dair güçlü kanıt
elde edildi. adamları, koyu renk, dar akıntıların Mars'ın en sıcak aylarında ortaya çıktığını,
yılın geri kalan zamanlarında ise yok olduğunu belirtti. Tuzun suyun donma sıcaklığını
düşürmesinin bu mevsimsel akarsuları açıkladığı ifade edildi.
23. 23
Devasa Kara Delik
Sagittarius A adlı devasa bir delik bulundu. Kara delik galaksimizin tam merkezinde
bulunuyor ve Dünya'dan yaklaşık olarak 26.000 ışık yılı uzaklığında. Sagittarius A’nın
varlığı, beraberinde diğer tüm galaksilerin ortasında da büyük bir delik olabileceği
tartışmasını getirdi.
24. 24
Dünya’nın Kuzeni - Kepler -186f
Dünya'dan 490 ışık yılı uzaklıktaki sönük kırmızı bir yıldızın yörüngesinde Kepler uzay
teleskopu tarafından bulundu. Gezegen, kendi yıldızının yaşanabilir alanının tam sınırında
bulunuyor ve pozisyonu ve büyüklüğü, yüzeyinde su bulunduğuna işaret ediyor. Kepler -
186 f dünyadan biraz daha büyüktür ve çok az daha soğuktur. Bu soğukluğun nedeni de
yıldızının güneşten daha sönük olmasıyla ilgilidir. Bu gezegen, Dünya ile aynı boyutta olan
ve yeni keşfedilen gezegenler arasında kendi yıldızının yaşanabilir alanında bulunan ilk
gezegendir.