2. GİRİŞ
• M.Ö. 7. yüzyılın sonlarına doğru başlayan Attik Siyah Figür Tekniği'nde boyalı
vazoların en gelişmiş örnekleri M.Ö. 6. yüzyılın ortalarında ve bu yüzyılın üçüncü
çeyreğinde iki önemli ressam ile (Exekias ve Amasis Ressamı) sanatın zirvesine
ulaşmıştır. Bu iki ressamın bazı sanat özellikleri, aşağıda tanıtacağımız Kırmızı Figür
Tekniği ressamlarını da etkilemişlerdir. Ancak siyah figür tekniğinin gelişen tasvir
sanatı açısından bazı yetersizlikler içermesi yeni bir uygulamaya da zemin hazırlamıştır.
İşte burada önce kırmızı figür tekniğinin keşfini hazırlayan nedenleri şu şekilde
özetleyebiliriz:
• 1- M.Ö. 6. yüzyılın ortalarından itibaren gelişen büyük plastik, serbest heykeller ve
kabartma sanatında bir yandan insan figürlerinin hareket ve anatomisinin betimlenmesi
ile ilgili gelişmeler gözlenirken, diğer yandan da, özellikle kadın figürlerinin, yani kore
ve diğer mitsel kadınların elbise kıvrımlarının betimlenmesine de büyük çaba
harcamaktaydı ve kıvrımların karmaşık hatları verilmeye çalışılıyordu. Siyah figür
tekniği ile çalışan ressamlar benzeri figürler ve kompozisyonlar üzerinde çalıştıkları
halde, bunların ellerindeki yapım tekniği, söz konusu ayrıntıları vermede yetersiz
kalmaktaydı. Aslında Grek seramiğinde linear teknik -çizgi tekniği- M.Ö. 700
dolaylarında yani Protoattik evrede, insan ve hayvan figürleri, hatta bitki süsleri için
Korinth’in silüet figürlerine karşılık, tercih edilen bir yöntemdi. Bu yüzden, Protoattik
üslup evresi boyunca, yer yer böylesi örneklere rastlamak olasıdır. İşte yukarıda ifade
ettiğimiz yontu sanatındaki gelişmeler sürerken, bazı siyah figür ustalarının da söz
konusu linear tekniği, özellikle kadın figürlerinin yüzlerini belirlemede kullandıklarını
görüyoruz.
3. BULUŞ
• Kırmızı figür tekniğinin hangi ressam
tarafından bulunduğu konusunda kesin bir
veriye sahip olamasak da, bazı öneriler
üzerinde durmakta yarar vardır. Çünkü
herhangi bir uygulama belli bir birikimin
sonucudur ve kırmızı figür tekniği de
birdenbire ortaya çıkmış değildir. Bu
bağlamda bazı siyah figür ressamlarının
uygulamalarına ve diğer örneklere göz
atmak gerekir.
4. BULUŞ
• Geç Protokorinth evrsine ait
bir vazo parçasına
baktığımız zaman, burada
yer alan bir hayvan
figürünün vücudunun rezerv
yapılarak fonun siyah
bırakılması bu teknik için
gerekli uygulamalardan biri
olması bakımından
önemlidir(Payne,
Protokorintische).
5. • Siyah figür tekniğinin son ressamlarından biri olan Amasis Ressamı da yine bu
tekniğin ilk ugulamalarını sergilemesi bakımından önemlidir. Ressamın birkaç kasesi
ve National Bibilitheque'de sergilenen bir amphorası üzerinde yine kırmızı figür
tekniği için bazı uygulamaların ilk öneklerini görmekteyiz. Bu amphoranın bir yüzünde
yer alan Dionysos Menadlar (ya da Nymphalar) sahnesinde menadların çıplak
kısımlarının beyaz boya ile boyanmayıp, dış çizgilerinin ve ayrntılarının koyu kırmızı
bir boya ile yapılması, yine bu teknik için önemli bir adım olarak kabul edilmelidir.
Kırmızı figür tekniğinin mucitleri arasında Andokides Ressamının önemli bir yeri
vardır. Herşeyden önce ressamın, olasılıkla Exekias'ın öğrencisi olarak siyah figür
tekniği atelyelerinde yetişmiş olması, bu yüzden de hem siyah figür tekniğinde, hem
de kırmızı figür tekniğinde boyanmış çok sayıda bilingual yani hem siyah, hem de
kırmızı figür tekniğinde boyanmış vazolarının oması, onu bu tekniğin ilk ressamı
olarak kabul edilmesine önemli bir dayanak oluşturmaktadır. Bu iki ressam dışında
ayrıca Nikosthenes ve Psiax'ı da saymak gerekir. Ancak her kim olursa olsun kırmızı
figür tekniği yukarıda sıraladığımız ve siyah figür tekniğinde yapılması pek olanaklı
olmayan figür hareketleri, resmi hacimlandırmak ve figürlere derinlik kazandırmak için
yapılan kısaltmalar ve nihayet figürleri çevresiyle birlikte betimleme anlayışı gibi
yenilikler bu ilk ressamların başlattığı ve daha sonraki kuşaklar tarafından geliştirilen
bir önemli uygulama olmuştur. Böylece özellikle M.Ö. 5. Yüzyılın başlarından itibaren
vazo ressamları ile serbest resim yapan ressamlar arasında ilginç bir alışveriş ortaya
çıkmıştır
6. BULUŞ
• İşte bu bağlamda Amasis
Ressamı’nın Bibliotheque
Nationale’da saklanan bir
amphorası üzerinde,
Dionysos ve Menadlar (ya da
Nymphalar) betimlemesinde,
kadınlarının vücutlarının
elbisenin örtmediği açıkta
kalan kısımlarını geleneksel
biçimde beyaz boya ile
boyamak yerine, öylece
bırakması, figürlerin yüz
ayrıntılarının fırça( yada boya
çizgisi bırakan bir alet) ile
belirlenmesi, kırmızı figür
tekniği için bir başlangıç
sayılabilir.
7. • Ancak şunu da belirtmeliyiz ki, siyah figür tekniği Attik
seramik ustalarının şimdilik bildikleri tek betimleme
yöntemi olduğundan, bu zamanda onların bu tekniğin
dışına çıkılmasını beklemek henüz bir hayal olurdu.
Çünkü Amasis Ressamı da bu kadın figürlerinin siyah
elbisesini, kolların dış çizgilerini yok etmeyecek
biçimde düzenlemiştir, bir başka deyişle, siyah alan
ile, siyah çizgi arasında vazonun kendi zemin renginde
-kırmızı- bir rezerv alan bırakmıştır. Böylece sanatçı
alışageldiği tekniğin kuralına ne denli sadık kaldığını
da göstermiştir
8. • Halbuki, kırmızı figür tekniğinde
usta önce figürün diş çizgilerini
belirlemekte, ardından bu dış
çizgileri yok eden kalın bir bant ile
figürü çevrelemekte, daha sonra
da figürü çevreleyen bu bandın
dışında kalan bütün vazo yüzeyi
yine siyah boya ile
kaplanmaktadır. Yukarıda Amasis
Ressamı’nın uyguladığını ifade
ettiğimiz siyah siluet boyanın
çizgiyi yok etmeme anlayışı,
kırmızı figür tekniğinde, figürün
siyah saçı ile fonu oluşturan siyah
siluet zemin arasında bir rezerv
alan bırakarak birbirine
karışmamasını sağlamak
biçiminde gerçekleşmiştir
9. UYGULAMA
• Kırmızı figür tekniğinde (siyah figür
tekniğinde olduğu gibi) vazo ressamı önce
yapacağı figürlerin eskiz çizgilerini belirler,
daha sonra bu figürlerin dış çizgilerini yarım
santimetreye yakın genişlikte bir bant gibi
belirler, ardından da figürlerin dışında kalan
ve bir anlamda fon dediğimiz alanı siyah
boya ile tamamen doldurur. Saç sakal gibi,
siyah bırakılması gereken ayrıntıları, fondaki
siyah renkten ayırmak için ikisi arasında boş
(rezerv) bir alan bırakır. En sonunda sanatçı
figürün vücut ve elbise ayrıntılarını kıl fırça
veya boyadan ince bir iz bırakan başka bir
alet ile belirleyerek işini tamamlar. Bu
çalışmalar, çömlekçinin kabı yapmasından
sonraki birkaç gün kurumasından ve yüzeyi
deri sertliğine eriştikten sonra
gerçekleştirilir. Bundan sonra pişirme
aşaması gelmiştir. Bunun için kap fırında,
siyah figür tekniğinde olduğu gibi, üç aşama
içinde pişirilir.