SlideShare ist ein Scribd-Unternehmen logo
1 von 678
Downloaden Sie, um offline zu lesen
a



                               Aa
啊   ā (叹) Şaşkınlık veya hayret ifa-        için kullanılır. Arkası arkasına
    de eden bir ses.                        sayılan aynı türdeki şeylerin her
阿  ā (Evde beslenen hayvan isim-            birinden sonra kullanılır.
   lerinin, insanların soy isimleri-    啊   ǎ (叹) Şaşkınlık veya hayret ifa-
   nin, sülale veya diğer akrabalık         de ederken kullanılır.
   unvanlarının önüne gelir.). ~哥
                                        啊   à (叹) Bir şeyi birden anladığı-
   Ağabey ~婆 Büyükanne, nine.
                                            nı veya farkına vardığını ifade
   Bakınız ē
                                            ederken kullanılır.
阿飞 āfēi (名) Külhanbeyi, serseri,
   kabadayı, hayta.                     腌  ā
阿訇 āhōng (名) İmam.                         Bakınız yān
阿拉伯 ālābó (名) Arap, Arabistan,          腌臜 āzā Pis, kirli, (Moral) bozuk.
   Arabistanlı. ~语 Arapça.              哀  āi (名)      Acı, keder, üzüntü.
阿门 āmén Amin! (Dua sonunda söy-            Matem, yas.         Acıma, merha-
   lenir.)                                 met.
阿摩尼亚 āmóníyà (名) Amonyak.               哀悼 āidào (动) Ölünün arkasından
阿司匹林 āsīpǐlín (名) Aspirin.                 yas tutmak, başsağlığı dilemek.
阿姨 āyí (名) Bir çocuk için annesi-       哀告 āigào (动) Yalvarıp yakarmak,
   nin yaşındaki kadına hitap şekli,       acı acı yalvarmak.
    teyze.   Dadı.   Hala.              哀号 āiháo (动) Üzüntüsünden feryat
                                           etmek, ağlamak.
啊   á (叹) Verilen cevabın veya söy-
                                        哀鸣 āimíng (名) Kederden sızlanma,
    lenen herhangi bir şeyin tekrarı
                                           inilti, feryat, şikayet.
    istenirken kullanılır.
                                        哀求 āiqiú (动) Yalvarmak, yalvararak
啊   a (助)        Cümlenin sonunda          istemek, yalvarıp yakarmak.
    takdir hislerini veya yavaş sesle   哀伤 āishāng (形) Üzgün, kederli,
    yapılan uyarıları ifade ederken        hüzünlü.
    kullanılır.     Konuşmada du-       哀思 āisī (名) Merhumdan kalan acı
    raklamadan önce dikkat çekmek          hatıralar, anılar, keder, üzüntü.
2     āi-ài


a   哀叹 āitàn (动) Hüzünle iç çekmek,         挨整 áizhěng (动) Eleştirilerin hedefi
      acı acı göğüs geçirmek.                  olmak, çok ciddi eleştirilmek.
    哀痛 āitònɡ (名) Keder, hüzün, bü-         霭   ǎi (名) <书> Hafif sis, pus, ince
      yük üzüntü, acı.                          duman, bulut.
    哀乐 āiyuè (名) Ağıt, cenaze marşı
      veya müziği.
                                            蔼   ǎi (形) Cana yakın, dostça, se-
                                                vimli.
    挨   āi (动)     –e yakın olmak, -e
                                            嗳   ǎi (叹) Anlaşmazlık veya uyuş-
        yaslanmak, -e dayanmak.~着他
                                                mazlık ifade eder.
        坐. Yanına otur.   Sırayla, ardı
        ardına.                             矮  ǎi (形)       Kısa, kısa boylu, bo-
        Bakınız ái                             dur.     Alçak, normal düzeyden
                                               aşağı, alt sınıf.
    唉 āi (叹) Bir soruya karşılık olarak     矮墩墩 ǎidūndūn (形) Kısa, bodur,
      verilen cevaplarda kullanılır.           güdük.
    唉声叹气 āishēngtànqì Çaresiz veya          矮小 ǎixiǎo (形) Normalden daha kü-
      umutsuzca iç geçirmek.                   çük, kısa, alçak, bodur.
    哎  āi (叹) Şaşkınlık veya hoşnut-        矮子 ǎizi (名) Bodur kişi, güdük, cüce,
       suzluk ifade etmede kullanılır..        kısa boylu adam.
    哎呀 āiyā (叹) Hayret ifade eder.          隘   ài i (形) Dar, ensiz ii (名) Dar yol,
    埃   āi (名) Toz toprak, toz.                 geçit, boğaz.

    癌  ái (名) Kanser, habis ur.             艾 ài (名)      Çin’de yetişen Pelin
    癌细胞 áixìbāo (名) Kanser hücresi.
                                              ağacı. Bitmek, sona ermek.
                                            艾滋病 àizībìng (名) AIDS hastalığı.
    癌症 āizhèng (名) Kanser.
    皑  ái (形) <书> Sade beyaz, (Kar) saf
                                            碍  ài (动) Engel olmak, engellemek.
                                            碍口 àikǒu (形) Başkalarını incitme
       beyaz.
                                               veya üzme korkusundan dolayı
    皑皑 áiái (形) Sade beyaz.
                                               söylenemeyen.
    呆  ái                                   碍事 àishì (动) Ayağına dolaşmak, en-
       Bakınız dāi                             gel olmak.
    呆板 áibǎn (形) Basmakalıp, eğilmez,       碍手碍脚 àishǒu àijiǎo Ayak altında
       oynamaz, bükülmez, monoton,             dolaşma, mâni veya engel olmak.
       somurtkan.                           唉   ài (叹)     Pişmanlık veya üzün-
    挨 ái (动)     (Acı, sıkıntı vs.) çek-        tüden dolayı iç geçirmeyi ifade
      mek, zarar görmek.        (Bir işi)       eder.
      Uzatmak. Geciktirmek, oyala-              Bakınız āi
      mak, tehir etmek.                     爱   ài (动) Sevmek, muhabbet bes-
      Bakınız āi                                lemek.     Hoşlanmak, sevmek,
    挨斗 áidòu (动) (Toplumun içinde               zevk almak, düşkünü olmak, -
      veya toplantılarda) Alenen suç-           meye bayılmak. –ma adetinde
      lanmak, kınanmak.                         olmak, -e meyilli olmak.
ài-ān      3

爱...不... àibù Tekrarlanan fiillerden   暧  ài (形) <书> (Gün ışığı) Bulanık,        a
    önce “ister…. ister….ma” anlamı-      donuk.
    nı vermek için kullanılır.         暧昧 àimèi (形) Belirsiz, anlamsız,
爱不释手 àibùshìshǒu Bir şeyi çok             iki anlamlı, müphem. Şüpheli,
    sevdiğinden dolayı elinden bı-        kesin olmayan.
    rakmamak.                          安    ān i (动)       Bir şeyi uygun bir
爱称 àichēng (名) Sevgi ve muhab-              yere koymak.        Kurmak, bağ-
    bet sözü.                               lamak, yerleştirmek, takmak.
爱戴 àidài i (动) Sevgisini kazanmak,          Niyeti olmak, maksat gütmek.
    hürmet görmek, takdir toplamak          ii (形) Huzurlu, sessiz, asude,
    ii (名) sevgi, hürmet, takdir.           rahat, sakin.      Teskin etmek,
爱抚 àifǔ (动) Şefkat göstermek, ok-           yatıştırmak, sakinleştirmek.
    şamak, öpmek, sevmek.                   (İş, hayat vs.) –den memnun ol-
爱国 àiguó (动) Vatanını sevmek, va-           mak. iii (名) Emniyet, güven.
    tansever olmak.                    安  ān <书> (Soru kelimesi)         Ne,
爱好 àihào i (动) –meyi sevmek, -            nerede? Nasıl?
    e hevesli olmak, -e meraklı, -e    安瓿 ānbù (名) Ampul.
    ilgisi olmak. ii (名) Hobi, ilgi,   安插 ānchā (动)         Kişi, makaledeki
    merak, alaka.                         kelimeler, olayın özeti.     Belirli
爱护 àihù (动) Sevmek ve korumak,            bir yere yerleştirmek, sokmak.
    üzerine titremek.                     (İşe, fabrikaya vs.) Yerleştirmek.
爱恋 àiliàn (动) Birisine âşık olmak      安定 āndìng i (形) (Hayat, ortam,
    veya sevmek.                          durum) Sakin, iyi, istikrarlı,
爱面子 àimiànzi Rezil ya da mahcup           sağlam, sabit. ii (动) Dengede
    olmaktan kurtulmaya çalışmak.         tutmak, istikrarlı hale getirmek,
爱莫能助 àimònéngzhù Yardım et-               sakinleştirmek, korumak.
    meyi istemek fakat elinden bir     安顿 āndùn (动) (İnsan veya eşyaya)
    şey gelmemek.                         Yer bulmak, yerleş(tir)mek.
爱慕 àimù (动) Hayran olmak, takdir       安放 ānfàng (动) Koymak, bırak-
    etmek, bayılmak, -e bitmek.           mak, yatırmak, gömmek, yer-
爱情 àiqíng (名) (Kadın ve erkek ara-        leştirmek.
                                       安分 ānfèn (形) Namuslu, doğru, dü-
    sında) Aşk, sevgi.
                                          rüst, saygılı, itaatkâr.
爱人 àiren (名) Karı, hanım, koca.
                                       安抚 ānfǔ (动) Teselli etmek, içini
        Sevgili.
                                          rahatlatmak, avundurmak, avut-
爱惜 àixī (动) Kıymetini bilmek, -e
                                          mak.
    çok değer vermek, değerini bil-
                                       安好 ānhǎo (形) Sağ salim, sağlıkça
    mek.
                                          iyi, iyi.
爱憎 ài-zēng (名) Sevgi ve nefret.
                                       安家 ānjiā (动) (Ev) Yerleşmek, bir
嗳   ài (叹) Öfke ve pişmanlık göste-       yere evini kurmak, yapmak.
    ren nida.                          安检 ānjiǎn (名) Emniyet kontrolü.
4     ān-àn


a   安静 ānjìng (形) Sessiz, sakin, huzur-    安慰 ānwèi (动)            Teselli etmek,
       lu, rahat.                             avutmak, içini rahatlatmak.
    安居乐业 ānjū-lèyè Rahat, huzurlu             Teselli edici, teselli.
       ve işinden memnun yaşamak.          安稳 ānwěn (形) Sallanmaz, sağlam
    安康 ānkāng (名) Sağ salim ve sağ-           ve sabit. Emniyetli ve huzurlu.
       lıklı.                              安息 ānxī (动) Huzur içinde olmak,
    安乐 ānlè (名) Rahatlık, refah, huzur,
                                              rahat etmek, dinlenmek, huzur
                                              içinde yatmak.
       konfor.
                                           安闲 ānxián (形) Gamsız, kaygısız,
    安眠 ānmián (动) Rahat uyumak.
                                              tasasız.
    安宁 ānníng (形) Sakin, asude, ra-
                                           安祥 ānxiáng (形) Soğukkanlı, sakin,
       hat, durgun, huzur      Sükûnet,       sessiz, halim, durgun.
       gürültüsüz ve sakin, endişeden      安歇 ānxiē (动)        Yatağa yatıp uyu-
       uzak.                                  mak, odasına çekilmek.         Din-
    安排 ānpái (动) Ayarlamak, planla-           lenmek.
       mak, düzenlemek, gereken ha-        安心 ānxīn (动) İçi rahat etmek, fe-
       zırlığı yapmak.                        rahlatmak.
    安培 ānpéi (名) Amper.                    安逸 ānyì (形) Kaygısız, endişeden
    安全 ānquán (形,名) Emniyet(li),              uzak ve konforlu.
       güvenli, emin, emniyette.           安营 ānyíng (动) (İzciler) Kamp kur-
    安全理事会 Ânquán Lǐshìhùi (名)                 mak, çadır kurup yaşamak.
       Birleşmiş Milletler Güvenlik        安葬 ānzàng (动) (Ölüyü) Gömmek,
       Konseyi.                               defnetmek.
                                           安之若素 ānzhīruòsù Soğukkanlı
    安然 ānrán (名) Emniyetle, güven-
                                              olan, istifini bozmayan, heye-
       lik içinde, kazasız belasız, sağ
                                              canlanmayan.
       salim, salimen.     Rahat içinde,
                                           安置 ānzhì (动) Yerleştirmek, koy-
       huzurlu.
                                              mak, oturtmak, ayarlamak.
    安如泰山 ān rú Tàishān Tai dağı ka-        安装 ānzhuāng (动) Döşemek, kur-
       dar sarsılmaz ve emin.                 mak, tesis etmek, takmak, yük-
    安适 ānshè (动) Kurmak, tesis et-            lemek.
       mek, inşa etmek.
    安身 ānshēn (动) Barınmak, sığın-
                                           鞍  ān (名) Semer, eyer.
                                           鞍马 ānmǎ (名)       Yapma at.  Se-
       mak.
                                              mer ve at. (Jimnastik) Kulplu
    安神 ānshén Sinirlerini yatıştırmak,        beygir
       sakinleştirmek.                     鞍子 ānzi (名) Eyer, semer.
    安生 ānshēng (形) Huzurlu, rahat,
       endişeden uzak, tasasız.     Ses-
                                           氨    ān (名) Amonyak.

       siz, sakin, uslu, yumuşak huylu.    谙  ān (动) <书> Çok iyi bilmek.
    安适 ānshì (形) Rahat, asude ve kon-      谙练 ānliàn (形) Tecrübeli, mahir.
       forlu.                              暗    àn (形) Karanlık, kapalı, kas-
    安危 ān-wēi (名) Emniyet ve tehlike.           vetli, ışıksız, bulutlu. Gizlice,
àn      5

   içinden, çaktırmadan, gizli saklı,    暗中 ànzhōng (副)       Karanlıkta.        a
   karanlık.        Bulanık, belirsiz,      Gizlice, çaktırmadan, el altından.
   sisli, karışık.                       暗自 ànzì (副) İçinden, gizlice, kendi
暗暗 àn àn (副) İçinden, gizlice, ses-         kendine.
   sizce, içten içe.
                                         案  àn (名)         Dava, olay, hukuki
暗藏 àncáng (动) Gizle(n)mek, sak-
                                            dava, kanun tasarısı.      Dosya,
   la(n)mak.
                                            sicil, zabıt, tutanak, kayıt.
暗娼 ànchāng (名) (Vesikasız) Gayrı
                                            Düşünülerek sunulmuş plan,
   resmi fahişe.
                                            öneri, teklif.
暗淡 àndàn (形) Belli belirsiz, donuk,
                                         案板 ànbǎn (名) Kesme ve doğrama
   karanlık, hayal meyal, kasvetli.
                                            tahtası.
暗地里 àndìli (副) Gizlice, çaktırma-
                                         案件 ànjiàn (名) Hukuki dava, dava.
   dan, sinsice, arkadan.
                                         案卷 ànjuàn (名) Siciller, dosyalar,
暗害 ànhài (动) Arkadan vurmak,
                                            arşiv, kayıtlar.
   gizlice öldürmek, zarar vermek.
                                         案例 ànlì (名) Dava, olay.
暗号 ànhào (名) Gizli sinyal, işaret.
                                         案情 ànqíng (名) Bir davanın detay-
暗合 ànhé (名) (Daha önce görüşül-
                                            ları, dava.
   mediği halde) Benzemek, uy-
                                         案头 àntóu (名) Masa üstü.
   mak, birbirine uymak.
                                         案验 ànyàn (动) <书> Cinai delilleri
暗箭 ànjiàn (名) Arkadan hançerle-
                                            araştırmak.
   me, vurma.
                                         案子 ànzi (名) 1 <口> Dava, hukuki
暗礁 ànjiāo (名) Su yüzüne yakın giz-
                                            dava. Uzun masa, tezgah.
   li kaya, resif.
暗杀 ànshā (动,名) Suikastla öldür-          按 àn i (动)     Bastırmak, sıkıştır-
   mek, katletmek, cinayet, sui-           mak, itmek, dürtmek.         Zapt
   kast.                                   etmek, alıkoymak.        Tutmak,
暗示 ànshì (动) İma etmek, üstü ka-           zapt etmek, kontrol etmek.
   palı söylemek, çıtlatmak.               –e göre, gereğince, nazaran, göz
暗算 ànsuàn (动) Komplo kurmak,               önünde tutulursa, -in esasına
   tezgahlamak, tuzağa düşürmek,           göre. ii (名) Not, pusula.
   suikast düzenlemek, başkasına         按兵不动 ànbīng bùdòng Asker-
   komplo kurmak.                          leri savaş için hazırlayıp fırsat
暗锁 ànsuǒ (名) Gömme kilit.                  kollamak.     Hiçbir şey yapma-
暗滩 àntān (名) Gizli sığlık, gizli sığ       yıp beklemek.
   yer.                                  按部就班 ànbù-jiùbān Her zamanki
暗探 àntàn (名) Dedektif, ajan.               kurallara veya düzene göre ha-
暗无天日 ànwú tiānrì Karanlık gün-             reket etmek, o kuralları uygu-
   ler, adaletsiz günler.                  lamak.
暗箱 ànxiāng (名) Fotoğraf makinesi.        按劳分配 ànlǎo fēnpèi Çalışmaya
暗笑 ànxiào (动) Bıyık altından gül-          göre taksim, dağıtma.
   mek, kıs kıs gülmek.                  按理 ànlǐ (副) Normalde, makul ola-
暗语 ànyǔ (名) Şifre kelime, parola.          rak, normal olarak, genellikle.
6    àn-áo


a   按脉 ànmài (动) Nabzını tutmak, na-      昂贵 ángguì (形) Pahalı, masraflı,
       bız atışını saymak.                   çok para isteyen,değerli.
    按摩 ànmó (动) Masaj yapmak.             昂然 ángrán (形) Dimdik ve korku-
    按捺 ànnà (动) Zapt etmek, tutmak,          suz.
       bastırmak, sınırlamak, hâkim       昂首阔步 ángshǒu-kuòbù Başı dim-
       olmak, kontrol etmek.                 dik ve büyük adımlarla yürümek,
    按钮 ànniǔ (名) (Elektrik, makine vs.       ilerlemek.
       için) Düğme.                       昂扬 ángyáng (形) Yüksek ruhlu,
    按期 ànqī (副) Belirlenen tarihe (Sü-       ateşli, cesur, asil, yüce gönüllü.
       reye, zamana) göre, zamanında.           (Ses)Yüksek, tiz.
    按时 ànshí (副) Zamanında, dakik
                                          盎  àng (名) Büyük karınlı ve dar
       olarak.
                                             ağızlı bir tür eski kap.
    按说 ànshuō (副) Normalde, genel
                                          盎然 àngrán (形) Çok bol, dolu, taş-
       anlamda, her zamanki duruma
                                             kın.
       göre.
    按需分配 ànxū fēnpèi İhtiyaca göre        凹  āo (形) İçbükey, çukur, oyuk,
       dağıtmak, vermek.                     obruk, konkav, çökük, çukurlaş-
    按语 ànyǔ (名) (Yazar veya bestekâr         mış, oyulmuş.
       tarafından eser veya eserin bir    凹透镜 āotòujìng (名) Çukur mer-
       parçası hakkında yazdığı yazı)        cek.
       Not, haşiye, kısa yorum.           凹陷 āoxiàn (形) Çukur, oyuk, basık,
    按照 ànzhào (介) –e göre, gereğince,        çökük.
       göre, göz önünde tutarak, -in      鏖  áo (动) <书> Çok büyük ve şid-
       esasına göre.                         detli bir savaşa tutuşmak, başla-
    黯  àn (形) Bulanık, donuk, karan-         mak.
       lık, kasvetli.                     鏖战 áozhàn (动) <书> Şiddetle savaş-
    黯淡 àndàn                                 mak, hiddetle savaşa tutuşmak.
       Bakınız “暗淡” àndàn                 熬  áo (动)      Kayna(t)mak, yavaş
    黯然 ànrán (形) <书>        Soluk, do-       ateşte kaynatarak pişirmek.
       nuk.      Kederli olmak, morali       (Zorluk, acı, çile, zulüm) Çek-
       bozuk olmak.                          mek, -e katlanmak, dayanmak,
    岸  àn (名) Sahil, deniz kıyısı, ke-       uğramak.
       nar.                               熬煎 áojiān (名) Acı, çile ve ızdırap.
    岸然 ànrán (形) Ciddi ve vakur halde.    熬夜 áoyè (动) Gece geç vakitlere ka-
                                             dar oturmak, çalışmak.
    肮 āng
    肮脏 āngzāng (形) Kirli, pis, müs-       遨  áo (动) Aylak aylak dolaşmak,
      tehcen, bozuk, namussuz, hain,         tembel tembel gezinmek.
      çirkin, ayıp.                       遨游 áoyóu (动) Dolaşmak, aylak ay-
    昂   áng i (动) Başını dik tutmak. ii
                                             lak dolaşmak, gezinmek, başıboş
        (形) Yüksek, yüce, önemli, paha-      dolaşmak.
        lı.                               嗷   áo
áo-ào      7

嗷嗷 áo áo (象) (Ses) İnilti. 病得~叫           傲骨 àogǔ (名) Azametli, metin ve        a
   Rahatsızlığından dolayı acılar            boyun eğmez kişilik, tabiat.
   içinde inliyor.                        傲慢 àomàn (形) Kibirli, kendini be-
翱  áo (动) <书> Kanatlanmak, uçup              ğenmiş, mağrur. 态度~ (Tavır)
   gitmek, uçmak.                            Kendini beğenmiş ve havalı.
翱翔 áoxiáng (动) (Kuşlar için) Gök-         傲气 àoqì (名) Kibir, gurur, kurum,
   yüzünde süzülmek, çok yüksek-             azamet.
   lerde uçmak.                           傲然 àorán (副) Azametle, yılmaz ve
                                             boyun eğmez bir şekilde.
袄   ǎo (名) Bir çeşit Çin stili kısa ce-   傲视 àoshì (动) Burun kıvırmak, hor
    ket ya da palto.                         görmek, küçümsemek, beğen-
媪   ǎo (名) <书> Yaşlı kadın, mo-              memek.
    ruk.                                  澳  ào (名) Cumba, koy, defne, de-
奥 ào (形) Anlaşılması güç, çok de-            nize giriş yeri. (Liman)
  rin, derin anlamlı.                     澳门 àomén (名) Makao.
奥林匹克运动会 Àolínpǐkè Yùndòng-                拗  ào
  huì (名) Olimpiyat, Olimpiyat               Bakınız niù
  organizasyonu.                          拗口 àokǒu (形) Telaffuzu zor, söy-
奥秘 àomì (名) Gizem, büyük esrar,              lenmesi zor.
  derin sır, engin muamma.
奥妙 àomiào (形) Esrarlı, gizemli,           懊  ào (形) Pişman, esef ve keder
  muamma.                                    dolu, vicdan azabı çeken. Canı
                                             sıkkın, kederli.
傲 ào i (形) Gururlu, mağrur, ken-          懊悔 àohuǐ (动) -e pişman olmak, piş-
  dini beğenmiş, kibirli. ii (动)             manlık duymak, teessüf etmek,
  Boyun eğmemek, -e karşı dayan-             üzülmek.
  mak, teslim olmamak, eğilme-            懊恼 àonǎo (形) Kederli, meyus,
  mek.                                       canı sıkkın, morali bozuk, keyfi
傲岸 àoàn (形) <书> Büyüklük tas-                kaçmış.
  layan, kibirli, tepeden bakan,          懊丧 àosàng (形) Üzgün, hüzünlü,
  mağrur.                                    mahzun.
b


                                Bb
巴  bā (动) Zevkle ya da sabırsız-        疤  bā (名) Yara izi.
   ca beklemek, çok arzulamak, iple     疤痕 bāhén (名) Yara izi.
   çekmek. Dolanmak, sarılmak,          八 bā (数) Sekiz.
   tırmanmak, yapışmak.      –e ya-     八宝 bābǎo (名) 1 Değrli malzeme-
   kın olmak, bitişik olmak.              ler 2 (Belli ve özel yemekler için
巴不得 bābude <口>. -meye can at-             seçilmiş katkı maddeleri). ~饭
   mak, çok istemek, arzulamak.           Sekiz tatlandırıcılı pirinç tatlısı,
巴结 bājie i (动) Dalkavuklukla gözü-        aşure.
   ne girmeye çalışmak, yaltaklan-      八成 bāchéng i (名) Yüzde seksen,
   mak, yaranmak. ii (形) Gayretli,        hemen hemen. ii (副) Büyük bir
   çalışkan.                              ihtimalle, muhtemelen.
巴黎公社 Bālí Gōngshè (名) Paris             八方 bāfāng (名) Tüm yönler, her
   Komünü.                                taraf. 四面~ Her taraftan, çok
巴望 bāwàng (动) Sabırsızlıkla bek-          cihetten.
   lemek, iple çekmek.                  八股 bāgǔ (名)         Sekiz ayak stili.
巴眨 bāzha (动) Göz kırpmak, gözle-          (Ming ve Qing hanedanlıkları
   rini kırpıştırmak.                     zamanında devlet memurluğu
巴掌 bāzhang (名) Aya, el içi.               için yapılan sınavlarda kullan-
捌   bā (数) Sekiz. (Çek veya senet-        dırılan bir edebiyat türü.)
    lerin üzerinde, yanlışlık veya        Basmakalıp ve klişe makale, yazı
    değiştirmelere engel olmak için       veya yazı stili.
    sadeleştirilmiş olan 八 nın yerine   八路军 bālùjūn (名)         Kolordu. (Ja-
    kullanılır.)                          ponlara karşı verilen Direnme
                                          Savaşı (1923–45) sırasında Çin
扒 bā (动)     –e tutunmak, yapış-          Komünist Partisi tarafından yö-
  mak.    Sökmek, çekmek, yık-            netilen kolordu.)
  mak, kazmak, tırmıklamak.             八面玲珑 bāmiàn línglóng Güler
  Bakınız pá                              yüzlü, tatlı dilli, kibar, (Sosyal
扒拉 bāla (动) Hafifçe dokunmak,             ilişkilerde) herkesi memnun eden,
  çekmek, sallamak.                       kimseyi kırmayan.
10    bā-bǎ

    八仙 bāxiān (名) Taoizm’de sekiz ef-         likten dolayı işleri berbat etmek,
       sanevi ölümsüz peri.                   bozmak.
b   八仙桌 bāxiānzhuō (名) Bir tür sekiz        拔腿 bátuǐ (动) Tabanları yağlayıp
       kişilik kare şeklinde masa.            gitmek.
    八月 bāyuè (名)         Ağustos.  Ay       跋  bá i (动) Dağlarda uzun yürüyüş
       takviminde Ay, sekiz ay.                yapmak, dolaşmak. ii (名) Kitap,
    八字 bāzì (名) 八 (bā) karakteri.              mektup, makale gibi şeylerin ya-
    芭  bā                                      zılması bittikten sonra eklenen
    芭蕉 bājiāo (名) Bajiao Muzu.                 not, dipnot, haşiye.
    芭蕾舞 bālěiwǔ (名) Bale, bale dansı.       跋扈 báhù (形) Mütehakkim, dedi-
                                               ğini yaptırmak isteyen, despot,
    吧    bā i <象> (Ses) Ünlem hecesi ii
                                               sert.
         (动) (Sigara) Çekmek.               跋涉 báshè (动) Yorgun argın yürü-
         Bakınız ba                            mek, göç etmek.
    拔  bá (动) Çekmek, çekip çıkar-          靶  bǎ (名) Hedef.
       mak, sökmek, güçlükle çekmek,        靶场 bǎchǎng (名) Poligon, atış
       yolmak.      (Zehirli gaz vb.) So-      alanı.
       ğurmak, içine çekmek. (Aday-         靶心 bǎxīn (名) Hedef tahtasının or-
       lar arasından) Seçmek, seçip ayır-      tası.
       mak. Yükseltmek, kaldırmak.          靶子 bǎzi (名) Hedef, hedef tahtası.
           Aşmak, baskın çıkmak, -den
       daha iyi olmak. Ele geçirmek,
                                            把   bǎ i (动)        Sımsıkı tutmak,
                                                yapışmak, kavramak.           (Ço-
       zapt etmek. Suda serinletmek,
                                                cukların küçük abdestini bo-
       soğutmak.
                                                zarken işemesi için) Ayağını
    拔除 báchú (动) (Ot vs.) Kaldırmak,
                                                tutmak. Kontrol etmek, kendi
       tamamen yok etmek, bertaraf
                                                tekeline almak, zapt etmek.
       etmek, ortadan kaldırmak, yol-           Beklemek, tutmak, gözetlemek.
       mak.                                     ii (名)    (El arabası gibi şeyler
    拔海 báhǎi (名) Rakım, deniz seviye-           için) Kulp, sap. Deste, tomar,
       sine göre yükseklik.                     demet, salkım. iii (量)       (Kulp
    拔河 báhé (名) Halat çekme oyunu.              veya kabzalı aletler için) Tane.
    拔火罐儿 báhuǒ guànr (名) Fincan-                (Avuçlanabilir şeyler için) Avuç,
       lama, hacamat.                           tutam. (Bazı soyut şeyler için
    拔尖儿 bájiānr i (形) <口> En iyi, en            bir hayli manasında kullanılır.).
       üstün, seçkin. ii (动) Kendini öne        有~力气 Bir hayli güçlü, epey
       çıkarmak, kendini göstermek.             güçlü (Birisine yapılan el uzat-
    拔节 bājié (名) (Pirinç, buğday vs.            ma veya yardım teklifini ifade
       için) Uzama devresi.                     etmek için). 拉我一~ Bana bir el
    拔苗助长 bámiáo zhùzhǎng (Fidele-               uzatıver. Aşağı yukarı, kadar,
       ri çekerek büyümesine yardımcı           civarında. iv (介) (Fiilden önce
       olmaya çalışmak.) Aşırı aceleci-         gelen nesnenin önüne gelerek,
bà     11

   nesnenin yerinin, şeklinin veya             kaçırmamak. ii (名) Teminat, ke-
   mahiyetinin değişmesine sebep               sinlik, güven, garanti.
   olmayı ifade ederken kullanılan          把戏 bǎxì (名) Cambazlık, akroba-          b
   belirteç, dolaylı tümleç eki. -ı, -i).      si, hokkabazlık.      Hile, dolap,
   请~门打开. Lütfen kapıyı açınız.                düzen, dümen, numara, dalavere,
把柄 bǎbǐng (名) Sap, kulp, kabza,                madik.
   kullanma, idare, muamele, baş-           把兄弟 bǎxiōngdì (名) Yeminli kar-
   kalarının kendisine karşı kulla-
                                               deşler.
   nabileceği, şantaj yapabileceği
   suç veya hata gibi şeyler, şantaj        爸  bà (名) Baba, peder.
   malzemesi, birisinin yanındaki           爸爸 bàba (名) Baba, peder.
   kellik, açık nokta, nüfuz, etki.         罢  bà (动) Durmak, vazgeçmek, -e
把持 bǎchí (动) Kendi tekeline almak,
                                               son vermek.
   kontrol etmek, ele geçirmek.
                                            罢黜 bàchù (动) (书) İşten atmak,
把舵 bǎduò (动) Dümen kullanmak,
                                               çıkarmak.       Atmak, son ver-
   dümenle idare etmek. Olayın gi-
                                               mek, men etmek.
   dişatını kestirmek.
                                            罢工 bàgōng (动) Grev yapmak, işi
把风 bǎfēng (动) Gözcülük etmek,
   nöbet tutmak, beklemek, (Gizli              bırakmak.
   bir atakta bulunan arkadaşlarını)        罢官 bàguān (动) (Resmi dairedeki)
   kollamak                                    İşten atmak, görevine son ver-
把关 bǎguān (动)          Bir geçidi tut-         mek.
   mak, beklemek, zapt etmek.               罢课 bàkè (名) Öğrencilerin derse
   Denetlemek, kontrol etmek.                  girmeme grevi yapması.
把酒 bǎjiǔ (动) Şarap kadehini kal-            罢了 bàle (助) (Cümlenin sonunda bir
   dırmak.      Birisinin şarap kade-          şeyin daha fazla söylenmesinin
   hini doldurmak.                             gereksizliğini vurgulamak için
把势 bǎshi (名) <口>          Wushu, bir           kullanılır.) O kadar, hepsi o. 你们
   Çin dövüş sanatı. (武术)          Eği-        别表扬我,我只是为群众做了一
   tim almış usta adam.        Kabili-         点我应该做的事~ Beni övmeyin,
   yet,beceri
                                               ben sadece insanlar için yapmam
把守 bǎshǒu (动) Beklemek, koru-
                                               gereken şeyleri yaptım o kadar.
   mak, nöbet tutmak.
                                            罢了 bàliǎo (Karşı tarafın söylediği
把手 bǎshǒu (名) Kabza, kulp, sap,
                                               şey hakkındaki memnuniyetsiz-
   yumru, topuz.
把头 bǎtóu (名) Usta başı, grup baş-
                                               liği ifade etmek için kullanılır.)
   kanı.                                    罢免 bàmiǎn (动) Azletmek, geri
把稳 bǎwěn (形) Güvenilir, emin,                  almak, görevden almak, iptal
   mazbut, itimada şayan.                      etme.
把握 bǎwò i (动) Kavramak, iyice               罢市 bàshì (名) Esnaf grevi.
   anlamak, kaçırmamak, tutmak,             罢手 bàshǒu (动) Vazgeçmek, dur-
   değerlendirmek. ~时机 Fırsatı                 mak, pes etmek.
12    bà-bái

    罢休 bàxiū (动) (Genelde olumsuz                   (Cümlenin sonunda teklifin ka-
      cümlelerde). –den vazgeçmek,                  bul edildiğini ya da anlaşmaya
b     bırakmak.                                     varıldığını ve uygun bulundu-
    霸  bà i (名)             Derebeylikteki          ğunu ifade etmek için kullanılır.)
       prenslerin başı, senyör, emir.                   (Cümlenin sonunda tahmin,
       Despot, zalim hükümdar, tiran,               sanı, şüphe veya kuşku ifade edi-
       zorba, gaddar. 恶~ Yöresel zalim,             lirken kullanılır.) (Bir çıkmaz
       despot.      Hegemonik güç, ha-              olduğunu ifade etmek için kulla-
       kim güç. ii (动) Egemen olmak,                nılır.)
       hükmetmek, -e hakim olmak,              掰    bāi (动) Bir şeyi parmaklarıyla
       -e zulüm etmek, baskı yapmak,                kırmak, eli ile ikiye ayırmak.
       tahakküm etmek.
    霸道 bàdào (名) (Derebeylikte) Zorla          白  bái i (形)      Beyaz, kar beyazı.
       idare, zor kullanarak idare etme.              Net, netleştirilmiş, açık, ber-
    霸道 bàdao (形)             Zorba, zalim,        rak.     Sade, süssüz, basit, boş,
       gaddar adam.         (İçki ve ilaçlar      açık. ii (副) Boş yere, boşuna,
       için) Sert, acı, etkili, kuvvetli.         faydasız, gereksiz.        Parasız,
    霸权 bàquán (名) Hegemonya, haki-                bedava, beleş. iii (名) Zararsız,
       miyet, egemenlik.                          masum, tertemiz. (Bir hareke-
    霸王 bàwáng (名) Despot, gaddar                  tin simgesi olarak kullanılır.)
       hükümdar.          Hegemon Kral.           Operadaki konuşma bölümü vs.
       (M.Ö 232–202 yılları arasında              iv (动) İfade etmek, açıklamak,
       yaşayan Xiang Yu (项羽) tarafın-             izah etmek, söylemek.
       dan kendisi için kullanılan isim.)      白班儿 báibānr (名) <口> Gündüz
    霸占 bàzhàn (动) Zorla işgal etmek,              vardiyası.
       ele geçirmek, almak.                    白白 báibái (副) Boşu boşuna, boş
    坝    bà (名)      Bent, baraj. Bent,           yere, gereksiz.
         toprak set, şev.   Kum seti.          白壁微瑕 báibì wēixiá Zümrütün
         Açık ve düz arazi.                       üzerindeki ufak bir nokta kadar
                                                  olan beyazlık, bir insanın ka-
    耙    bà i (名) Tırmık, sürgü. ii (动)
                                                  rakterindeki ufak tefek kusurlar
         Tarlayı sürmek, toprağı kazmak.
                                                  veya zaaflar.
         Bakınız pá
                                               白布 báibù (名) Beyaz bez, patiska.
    把  bà (名)       Kulp, sap, tutacak         白菜 báicài (名) Çin lahanası, beyaz
       yer, kabza    (Çiçek, yaprak ve            lahana.
       meyve için) Sap.                        白痴 báichī (名)         Aptallık, buda-
       Bakınız bǎ                                 lalık.    Aptal, budala, sersem,
    把子 bàzi (名) Sap, kulp, kabza.                 ahmak.
    吧    ba (助)       (Cümlenin sonunda        白炽 báichì (名) Akkor.
         tavsiye, istek, teklif, ve emirleri   白搭 báidā <口> Faydasız, gereksiz,
         göstermek için kullanılır.)              işe yaramaz, boş.
bái    13

白带 báidài (名) Kadınlarda olan be-        白热 báirè (名) Akkor.
   yaz akıntı.                           白热化 báirèhuà (形) Ateşli, çok kız-
白丁 báidīng (名) Resmi veya akade-            gın, şiddetli.
                                         白人 báirén (名) Beyaz ırk.
                                                                                 b
   mik unvanı olmayan kimse, halk
   tabakasından olan kimse.              白刃 báirèn (名) Yalın kılıç.
白费 báifèi (动) Boş yere harcamak,         白日做梦 báirì zuòmèng Gündüz gö-
   israf etmek.                             züyle hayal görmek.
白宫 Bái Gōng (名) Beyaz Saray.             白色 báisè i (形) (Renk) Beyaz. ii (名)
白骨 báigǔ (名) Beyaz turna kuşu.              (Bir hareketin sembolü olarak
白果 báiguǒ (名) Çin’den Amerika’-             kullanılır.) Masum, zararsız.
   ya getirilen ve meyve de verebi-      白手起家 báishǒu-qǐjiā Bir şeye avan-
   len bir çeşit süs ağacı.                 tajsız ve başlangıç noktasından
白鹤 báihè (名) Beyaz turna.                   başlamak, sıfırdan başlamak.
白喉 báihóu (名) Difteri.                   白薯 báishǔ (名) Tatlı patates.
白话 báihuà (名) (İstek, arzu, tartış-      白糖 báitáng (名) Beyaz toz şeker.
   ma) Mantıksız, saçma, esassız,        白天 báitiān (名) Gündüz, gündüz
   asılsız.                                 vakti.
白话 báihuà (名) Yeni Çincede kitap         白条 báitiáo (名) Üzerinde bir vaat
   dilinin şekli, yeni dil.                 ve bir de istek içeren, not olarak
白金 báijīn (名) Platin.                       bırakılan kağıt.
白净 báijing (形) (Deri için) Beyaz,        白铁 báitiě (名) Galvaniz demir, çinko
   açık renkli ve pürüzlü.                  ile kaplanmış demir.
白酒 báijiǔ (名) Beyaz ispirto, mısır       白头 báitóu (名) Ağarmış baş, ak saç-
   ve süpürge darısından damıtılan          lı, yaşlı ve saçları beyazlamış.
   bir çeşit ispirto.                    白头偕老 báitóu xiélǎo Karı kocanın
白茫茫 báimángmáng (形) (Bulut,                 bir yastıkta mutlu bir şekilde
   duman, kar, sel için) Engin ve           kocaması, ölünceye dek beraber
   geniş beyazlık, göz alabildiği           yaşamak.
   yere kadar olan beyazlık.             白血病 báixuèbìng (名) Kan kanseri.
白米 báimǐ (名) (İnceltilmiş veya ter-      白血球 báixuèqiú (名) Alyuvarlar.
   biye edilmiş) Pirinç.                 白眼 báiyǎn (名) Hor gören, küçüm-
白面 báimiàn (名) Buğday unu, ince             seyici, aşağılayıcı bakış.
   un.                                   白杨 báiyáng (名) Beyaz kavak.
白面书生 báimiàn-shūshēng Yakı-              白银 báiyín (名) Gümüş.
   şıklı ve genç bilgin.                 白纸黑字 báizhǐ-hēizì Siyah beyaz
白描 báimiáo (名)           Bir çeşit Çin      yazılmış.
   resim sanatı.      Sade, süssüz ve    白昼 báizhòu (名) Gündüz.
   basit yazı stili.                     白字 báizì (名) Yanlış yazılan veya
白沫 báimò (名) Köpüklü salya, kö-             yanlış telaffuz edilen karakter,
   pük.                                     yanlış söz veya kelime. (Kelime-
白内障 báinèizhàng (名) (Tıpta)                 nin yanlış yerde ve şekilde kulla-
   Gözdeki perde, katarakt.                 nılması)
14    bǎi

    百  bǎi (数)       (Sayı) Yüz.     Çok,     百年 bǎinián (名)        Uzun bir süre.
       pek çok, çok sayıda, çok çeşitli.            Ömür.
                                              百年大计 bǎiniándàjì (名) Sürekli ve
b   百般 bǎibān (副) Bin bir yolla, her
                                                 hayati önemi olan proje, plan,
       türlü yolla, ne yapıp edip.
    百倍 bǎibèi (形) Yüz katı, yüz misli,           çok iyi bir zamanlaması olan ve
       yüz kez.                                  uzun vadeli ehemmiyeti olan bir
    百尺竿头, 更进一步 bǎchǐ gāntóu,                     girişim.
       gèngjìn yībù Bilgi veya başa-          百思不解 bǎisī-bùjiě Saatlerce veya
       rının belli seviyeye gelmesine            uzun bir süredir düşünülmesine
       rağmen azimle çalışmaya hâlâ              rağmen hala bir muamma olarak
       devam etmek,en iyiyi elde etmek           kalmak.
       için sürekli azimle çalışmak.          百万 bǎiwàn (数) Milyon.
    百发百中 bǎifā bǎizhōng (Okçu-                百闻不如一见 bǎiwèn bùrúyījiàn Bir
       luk ve nişancılıkta) Her atışta           kez görmek yüz kez duymaktan
       hedefi vurmak, iş yaparken hiç            daha iyidir, çok duyan değil çok
       fiyaskoya uğramamak, hiç ıska-            gören bilir.
       lamamak.                               百无聊赖 bǎiwúliáolài Can sıkıntı-
    百废俱兴 bǎifèi jùxīng İhmale uğra-              sından patlamak, çok canı sıkıl-
       yan bütün işleri yeniden yapma-           mak.
       ya başlamak.                           百姓 bǎixìng (名) Normal halk, halk,
    百分比 bǎifēnbǐ (名) Yüzde oranı,                vatandaş.
       yüzdelik.                              百叶窗 bǎiyèchuāng (名) Kepenk,
    百分之百 bǎifēnzhībǎi Yüzde yüz.                 panjur.
    百感交集 bǎigǎnjiāojí Çok çeşitli             百依百顺 bǎiyī-bǎishùn Uysal ve ita-
       duygularla dolmuş, değişik duy-           atkâr, her şeye itaat eden.
       gularla kalbi dopdolu.                 百战百胜 bǎizhàn-bǎishèng Yenil-
    百花齐放百家争鸣 bǎihuā qífàng                       mez olmak, hiç yenilmemek, yüz
       bǎijiā zhēngmíng Yüz çiçek                kez savaşıp yüzünde de yenmek.
       açsın, yüz fikir serbestçe tartışıl-   百折不挠 bǎizhé-bùnáo Yılmamak,
       sın. (Mao Zedong)                         tüm zorluklara veya engellere
    百货 bǎihuò (名) Günlük ihtiyaç                 rağmen vazgeçmemek, sebatkâr
       malları.                                  olmak.
    百科全书 bǎikē quánshū (名) An-                佰   bǎi (数) Yüz (100), (Çek veya
       siklopedi.                                 senetlerde yanlışlıklara meydan
    百孔千疮 bǎikǒng qiānchuāng                       vermemek için sadeleştirilmiş
       Dertlerden dolayı delik deşik ol-          olan 百 yerine kullanılır.)
       mak, her türlü sıkıntının başına
       gelmesi.                               柏 bǎi (名) Servi.
                                              柏树 bǎishù (名) Servi ağacı.
    百炼成钢 bǎiliàn chénggāng Ça-
                                              柏油 bǎiyóu (名) Zift, asfalt, katran.
       lışa çalışa çelik gibi olmak, çok
       çalışarak iyi bir kıvama gelmek,       摆 bǎi i (动)     Koymak, yerleştir-
       iyice kaşarlanmak.                         mek, ayarlamak.   Takınmak.
bài    15

       Salla(n)mak. ii (名) Sarkaç,         işlerin yapılmasını nazikçe başka
   saat sarkacı, rakkas.                   birine rica etmek.
摆布 bǎibu (动) Birine emir vererek        拜谒 bàiyè (动)       Ziyaret etmek.      b
   oraya buraya koşturmak, idare           (Anıt veya mezarlarda) Hürmet
   etmek.                                  edip saygı göstermek.
摆动 bǎidòng (动) Salla(n)mak, asıl-
   mak,asmak, sallandırmak
                                        败 bài (动)     Savaşta bozguna uğra-
                                           mak ya da yarışmada yenilmek.
摆渡 bǎidù i (名) Araba vapuru, fe-
   ribot. ii (动) Feribotla karşıya             (Düşmanı) Bozguna uğrat-
   geçmek ya da taşımak.                   mak.     Bozmak, berbat etmek,
摆弄 bǎinòng (动) İleri geri hareket          içine etmek.       (Etkisini) Yok
   ettirmek, ile oynamak.                  etmek, gidermek.       Kurumak,
摆设 bǎishè (动) Dayayıp döşemek,             buruşmak, solmak.
   süslemek.                            败北 bàiběi (动) (书) Bozguna uğra-
摆设 bǎishe (名) Mefruşat, mobilya.           mak, yenilmek.
                                        败笔 bàibǐ (名) Yazıda veya resimdeki
摆脱 bǎituō (动) (Zabt, baskı, zorluk         hatalı hat veya çizgi.
   ve bela gibi şeylerden) –den kur-    败坏 bàihuài (动) Bozmak, mahvet-
   tulmak, -den yakasını sıyırmak.         mek, lekelemek, batırmak.
拜 bài i (动)     Nezaket ziyaretinde     败家子 bàijiāzǐ (名) Müsrif, savurgan,
   bulunmak.      Birisiyle resmi bir      çul tutmaz.
   ilişki kurmak. ii (敬) (Fiilden       败类 bàilèi (名) Bir toplumun ayakta-
   önce kullanılır.) Saygıyla.             kımı, dönekleri.
拜把子 bàibǎzi (动) Kan kardeş ol-          败露 bàilù (动) (Örgütün) Ortaya çı-
   mak.                                    karılması veya deşifre edilmesi.
拜辞 bàicí (动) –e veda etmek, … ile       败落 bàiluò (动) Batmak, fakirleş-
   helalleşmek.                            mek.
拜倒 bàidǎo (动) Dizüstü yere ka-          败兴 bàixìng (形) Kederli veya üzgün
   panmak, dizüstü yere çökmek.            olmak.
拜访 bàifǎng (动) Ziyaret etmek.           败阵 bàizhèn (动) Savaş alanında
拜会 bàihuì (动) (Günümüzde daha              bozguna uğramak.
   çok diplomaside kullanılır.) Res-    败子 bàizi (名) Müsrif, savurgan kim-
   mi ziyarette bulunmak.                  se, mirasyedi.
拜见 bàijiàn (动) (Misafirden yük-
   sek makamda birinin.) Resmi zi-      稗 bài      (名) Ahır veya ambarın
   yarette bulunmak, ziyaret etmek.       yanındaki avlunun içindeki ot-
       Bir büyüğünü ziyaret etmek.        lar, çalılar.  (形) Küçük veya
拜年 bàinián (动) Yeni yılını kutla-         önemsiz.
   mak.                                 稗官野史 bàiguān-yěshǐ (名) Önem-
拜托 bàituō (动) (敬) Birisinden bir          siz, sonradan uydurma tarih hi-
   şeyler yapmasını rica etmek, bazı      kayeleri.
16    bān

    稗子 bàizi (名) Ahır veya ambarın            斑斓 bānlán (形) Pek parlak, rengâ-
      yanındaki avlunun içindeki otlar           renk, debdebeli, görkemli.
b     veya tohumlar.                          斑马 bānmǎ (名) Zebra.
                                              斑纹 bānwén (名) Çizgi, sırma, şerit.
    班 bān i (名)      Sınıf, ekip,grup, ta-
       kım. İş nöbeti, vardiya. ii (量)        癍  bān (名) Benek, sivilce, derideki
          (Bir grup insan için kullanılır.)      anormal renkli benek.
           (Taşımacılıkta sefer sayısı        扳 bān (动) Çekmek, çevirmek.
       için kullanılır.) iii (形) Düzenli,     扳机 bānjī (名) Tetik.
       mutat, daimi.                          扳手 bānshou (名) İngiliz anahta-
    班车 bānchē (名) (Düzenli seferi                rı, somun anahtarı.   (Makine-
       olan) Otobüs, servis.                     de) Manivela.
                                              扳子 bānzi (名) İngiliz anahtarı, so-
    班次 bāncì (名)          Okullardaki sı-
                                                 mun anahtarı.
       nıfların dereceleri.     Uçuş veya
       sefer sayısı.                          颁  bān (动) Resmen ilan etmek, ya-
    班底 bāndǐ (名)        Tiyatronun daimi         yınlamak, neşretmek.
       üyeleri.      Bir organizasyonun       颁布 bānbù (动) Resmen ilan etmek,
       çekirdek üyeleri.                         göndermek, yayınlamak, ver-
    班房 bānfáng (名) <口> Nezaretha-                mek; kararı ilan etmek, ferman
       ne, hapishane.                            yayınlamak.
    班机 bānjī (名) Tarifeye göre uçan,          颁发 bānfā (动) Dağıtmak, vermek.
                                              颁行 bānxíng (动,名) (Uygulamaya
       sefer yapan uçak.
                                                 başlanacağını) İlan etmek, du-
    班门弄斧 bānmén-nòngfú İş ehlinin
                                                 yurmak; ilan, duyuru.
       önünde bilgi ve kabiliyetini ser-
       gilemek.                               般 bān (名) Çeşit, tür, şekil, yol.
    班长 bānzhǎng (名)           Sınıf başka-    般配 bānpèi (形) (Evlenecek çiftler
       nı.    Manga kaptanı.        Takım       için) Birbirine çok iyi uyan.
       kaptanı.                               瘢   bān (名) Yara izi.
    班主任 bānzhǔrèn (名) Sınıf öğret-
                                              瘢   bānhén (名) Yara izi.
       meni,sınıf danışmanı.
    班子 bānzi (名) (Eski kullanım) Ti-          搬 bān (动)       Alıp götürmek, ta-
       yatro topluluğu. Grup, takım,            şımak, hareket ettirmek, kaldır-
       kadro vs.                                mak. (Ev) Taşımak, taşınmak.
                                                   Gelişigüzel tatbik etmek veya
    斑  bān i (名) Ufacık leke, nokta,            kullanmak.
       leke, boya. ii (形) Lekeli.             搬家 bānjiā (动) (Ev) Taşınmak, ta-
    斑白 bānbái (形) (Saç) Kır düşmüş,             şımak.
       ağarmış.                               搬弄 bānnòng (动)         Bir şeyi ileri
    斑驳 bānbó (形) (书) Alacalı, alaca             geri hareket ettirmek, oynatmak,
       bulaca, renk renk                        çekmek.      Göstermek, sergile-
    斑点 bāndiǎn (名) Ufacık leke, nok-            mek, göz önüne sermek. Kış-
       ta, leke, boya.                          kırtmak, fitlemek, körüklemek.
bǎn-bàn      17

搬运 bānyùn (动) Bir yerden bir yere       板子 bǎnzi (名) Uzun tahta, levha,
   nakletmek, taşımak.                     plaka. Bedensel cezalandırma-
版  bǎn (名) Basma tabakası, pla-            da kullanılan bambu veya kayın      b
   ka veya levha.     Baskı, yayım.        ağacı.
      (Gazete) Sayfa.                   办  bàn (动)       Yapmak, halletmek,
版本 bǎnběn (名) Edisyon, basım.              ele almak, ile meşgul olmak.
版次 bǎncì (名) Baskı sırası, baskı,          Kurmak, açmak, yönetmek.
   tab.                                    Satın almak, bir şeyleri hazırla-
版画 bǎnhuā (名) Asitle maden veya            mak.      (Kanunen) Cezalandır-
   cam üzerine hakkedilmiş resim.          mak, hesap sormak.
版面 bǎnmiàn (名)        Sayfa yüzeyi.     办案 bàn àn (动) Bir davaya bak-
       Baskıdan çıkmış tabakaları          mak, ele almak.
   düzenlemek.                          办报 bànbào (动) Gazete işletmek,
版权 bǎnquán (名) Telif hakkı.~所              yönetmek.
   有 Her hakkı mahfuzdur.               办法 bànfǎ (名) Yol, yöntem, araç,
版式 bǎnshì (名) Format, kitap boyu.          vasıta, vesile, yol ve yöntemler.
版税 bǎnshuì (名) Kitap telifinden         办公 bàngōng (动) Memuriyete ait
   alınan vergi.                           işlerle uğraşmak,ofis işleri yap-
版图 bǎntú (名) Toprak, arazi, ülke.          mak.
坂   bǎn (名) (书) Yokuş, bayır, ya-       办理 bànlǐ (动) Halletmek, yapmak,
    maç, eğim.                             görmek, uğraşmak.
                                        办事 bànshì (动) İş yapmak, bir şeyle
板  bǎn i (名)       Uzun tahta, lev-
   ha, plaka.    Kepenk, panjur.           uğraşmak, çalışmak.
   Rastgele cinsel ilişkide bulunan     办学 bànxué (动) Okul açmak veya
   kadın.     Zaman, ölçü. ii (形)          idare etmek.
   Sert, katı. Katı, soğuk, resmi.      瓣 bàn i (名)       Taç yaprağı.
   iii (动) Ciddi görünmek.                (Mandalina için) Dilim, sarım-
板凳 bǎndèng (名) Tahta tabure ya            sak dişi. Valf, kapakçık. ii (量)
   da bank.                               (Taç yaprağı, dilim ve yaprakta
板胡 bǎnhú (名) Bir çeşit Çin enstrü-        olduğu gibi)
   manı.                                瓣膜 bànmó (名) Valf, kapakçık,
板结 bǎnjié (动) Sertleştirmek, pek-         kapak.
   leştirmek, katılaştırmak
板刷 bǎnshuā (名) Bir çeşit temizlik
                                        拌  bàn (动) (Mesela salata yapar-
                                           ken) Karıştırarak hazırlamak.
   fırçası
                                        拌种 bànzhǒng (名) Tohum ilaçla-
板牙 bǎnyá (名)        Ön dişler, kesici
                                           ma.
   dişler. Azı dişler.
                                        拌嘴 bànzuǐ (动) Ağız kavgası etmek,
板眼 bǎnyǎn i (名) Geleneksel Çin
                                           tartışmak.
   müziğinde bir ölçü. ii (形) Özlü,
   derli toplu.                         半   bàn (形)       Yarı, yarım. Ya-
板滞 bǎnzhì (形) Katı, sert.                   rısında, yarı yolda. Çok az, en
18    bàn-bāng

       az, en küçük.       Kısmen, aşağı     半数 bànshù (名) Yarı.
       yukarı, hemen hemen yarısı.           半天 bàntiān (名) Günün yarısı.
b   半…半… bàn… bàn…(Benzer iki ke-               Epey uzun bir süre.
       limeden önce aynı anda iki farklı     半途而废 bàntú érfèi Yarı yolda vaz-
       fikir ya da durumun olduğunu             geçmek, işini yarıda terketmek.
       belirtmek için kullanılır.)           半夜 bànyè (名) Gece yarısı.
    半辈子 bànbèizi (名) Ömrün yarısı.           半夜三更 bànyèsāngēng Gecenin
    半边 bànbiān (形) Bir şeyin yarısı             en koyu anında, gecenin yarısı.
       veya bir tarafı.                      半圆 bànyuán (名) Yarım daire, ya-
    半成品 bànchéngpǐn (名) Yarı işlen-             rım çember.
       miş ürünler.                          半殖民地 bànzhímíndì (名) Yarı ko-
    半导体 bàndǎotǐ (名) Yarı iletken.              loni.
    半岛 bàndǎo (名) Yarımada.
    半点 bàndiǎn (形) Azıcık, zerre ka-         伴  bàn i (名) Eş, ortak, arkadaş,
       dar.                                     yoldaş. ii (动) Eşlik etmek, arka-
    半封建 bànfēngjiàn (形) Yarı feodal.            daşlık etmek.
    半工半读 bàngōng-bàndú (动)                   伴唱 bànchàng (名) Şarkı söyleyene
       Hem çalışmak hem okumak.                 eşlik etmek.
    半截 bànjié (名) Bir şeyin yarısı, bir      伴侣 bànlǚ (名) Eş, arkadaş.
       bölümü.                               伴随 bànsuí (动) Takip etmek, iz-
    半斤八两 bànjīn-bāliǎng Birbirine               lemek, eşlik etmek, arkadaşlık
       tıpatıp benzeyen iki şey, ha öyle        etmek.
       ha böyle, ikisi de aynı.              伴奏 bànzòu (动) (Müzik aleti ile)
    半径 bànjīng (名) Yarıçap.                     Eşlik etmek.
    半决赛 bànjuésài (名) (Sporda) Yarı
       final.
                                             绊 bàn (动) (Tökezlemeye, sendele-
                                               meye) Sebep olmak.
    半空中 bànkōngzhōng Havada.
                                             绊脚石 bànjiǎoshí (名) Engel, mani.
    半路 bànlù (名) Yarı yolda, yolda.
    半路出家 bànlù-chūjiā Ömrünün                扮  bàn (动)      Kendine … süsü
       belli anından sonra yeni bir işe ya      vermek, … rolünü oynamak.
       da çalışmaya başlamak.                   Yüzünü ekşitmek, yüzünü bu-
    半票 bànpiào (名) Yarı fiyatına bi-            ruşturmak.
       let.                                  扮相 bànxiàng (名) Bir artistin ya da
    半瓶醋 bànpíngcù (名) Çat pat bilgi-            aktörün makyajı.
       si olan kişi.                         扮演 bànyǎn (动) … rolünü oyna-
    半旗 bànqí (名) Yarıya indirilmiş              mak.
       bayrak.
    半球 bànqiú (名) Yarı küre, yarım
                                             邦  bāng (名) Ülke, millet.
                                             邦交 bāngjiāo (名) İki ülke arasında-
       küre.
                                                ki ilişkiler, diplomatik ilişkiler.
    半晌 bànshǎng (名) Epey bir süre.
    半身不遂 bànshēnbùsuí Vücudunun              梆    bāng (名) Bekçi bambusu veya
       bir tarafının felç olması.                 tahta çan tokmağı.
bāng-bàng       19

梆子 bāngzi (名) Bekçi çanı tokma-        膀  bǎng (名)     Omuz.      (Kuş)
   ğı. Farklı uzunlukta çubukları         Kanat.
   olan tahta çan tokmağı.             膀臂 bǎngbì (名)     Omuz, destek.        b
                                              En çok güvenilir yardımcı,
帮  bāng i (动) Yardım etmek,
                                          sağ kol.
   yardımına koşmak ve yardımcı
                                       膀子 bǎngzi (名) Kolun üst kısmı,
   olmak. ii (名) (Lahana vb. şey-
                                          kol. Kanat.
   lerin) Dış yaprak. Ekip, takım,
   güruh, grup, klik. iii (量) (Bir     绑  bǎng (动) Bağlamak, iple bağla-
   grup insan için kullanılır.)           mak, bağlayıp kapamak.
                                       绑架 bǎngjià (动) (Adam, çocuk)
帮办 bāngbàn i (动) (İdari işlerde)
                                          Kaçırmak.
   Yardım etmek. ii (名) Vekil, mu-
                                       绑票 bǎngpiào (动) Adam kaçırmak
   avin, yardımcı.
                                          ve onu fidye için tutmak.
帮倒忙 bāngdàománg Yardım
                                       绑腿 bǎngtuǐ (名) Bacak sargısı.
   ediyor görünüp esasında köstek
   olmak.                              谤   bàng (动) İftira etmek, yermek,
帮工 bānggōng i (动) Çiftlik işinde           lekelemek.
   yardımcı olmak. ii (名) Çiftlik      磅  bàng i (名)      Pound. Terazi
   işçisi.                                gözü, terazi, kefe. ii (动) Tart-
帮会 bānghuì (名) Gizli komite, ye-          mak, ölçmek.
   raltı çetesi.                          Bakınız páng
帮忙 bāngmáng (动) Yardım etmek,          磅秤 bàngchèng (名) Baskül.
   yardımına koşmak ve yardımcı        镑   bàng (名) Paund, sterlin, İngiliz
   olmak.                                  resmi para birimi.
帮派 bāngpái (名) Hizip, bölük.
                                       傍 bàng (动) Yaklaşmak, yanaş-
帮腔 bāngqiāng (动) ile aynı fikirde        mak.
   olmak, –i desteklemek.              傍晚 bàngwǎn (名) Akşama doğru,
帮手 bāngshou (名) Yardımcı, asis-          akşam vakti, akşam karanlığı.
   tan.
帮闲 bāngxián (动) Satılmış ve adi
                                       棒  bàng i (名) Sopa, çubuk, değ-
                                          nek. ii (形) <口> Güçlü, kuvvetli,
   yazılarla zenginlere ve güçlülere
                                          pek iyi, mükemmel, sağlam.
   yardım etmek.
                                       棒槌 bàngchui (名) (Çamaşırları
帮凶 bāngxiōng (名) Suç ortağı veya
                                          yıkarken elbiseleri dövmek için
   (Suç işlerken kullanılan) yardım-      kullanılan) Tahta sopa, çamasir
   cı şeyler.                             tokmagi.
帮助 bāngzhù (动) Yardım etmek,           棒球 bàngqiú (名) Beyzbol.
   yardımcı olmak.                     棒子 bàngzi (名)          Çubuk, sopa,
榜  bǎng (名) Asılmış veya bir yere         değnek. Mısır, buğday. Mı-
   yapıştırılmış liste.                   sır başağı, mısır koçanı.
榜样 bǎngyàng (名) İyi örnek, mo-         蚌   bàng (名) Tatlı su midyesi,
   del, örnek.                             mengene, kara kabuk midyesi.
20    bāo

    包  bāo i (动)       Sarmak, dolamak,     包裹 bāoguǒ i (动) Sarmak, paketle-
       paket yapmak, sarıp saklamak.           mek, bağlamak, paket yapmak. ii
b         Kuşatmak, etrafını çevirmek,         (名) Paket, koli, bohça, çıkın.
       sarmak.       İçermek, ihtiva et-    包含 bāohán (动) İçermek, kapsa-
       mek, kapsamak. Vazifeyi üze-            mak, anlamına gelmek.
       rine almak, yüklenmek.         Ga-   包涵 bāohan (动) <套> Kusura bak-
       ranti etmek, kefil olmak, teminat       mamak, mazur görmek.
       vermek. Kiralamak, tutmak. ii        包机 bāojī (名) Kiralık uçak.
       (名) Paket, koli, bohça, çıkın.       包括 bāokuò (动) İçermek, içine al-
           Çanta, torba. iii (量) (Paket,       mak, içinde olmak, dahil olmak.
       koli, balya, bohça, çıkın için)      包揽 bāolǎn (动) Bütün işleri üstüne
       Tane.                                   almak, yüklenmek.
    包办 bāobàn (动) Tek başına üst-           包罗 bāoluó (动) (Genelde geniş alan)
       lenmek, üzerine almak. Başka-           İçermek, içine almak, kapsamak.
       larına danışmadan iş yapmak.         包罗万象 bāoluó-wànxiàng Geniş
    包庇 bāobì (动) Himaye etmek, sak-            fikir ya da nesne tayfını kapsa-
       lamak, örtbas etmek, barındır-          mak, her türlü şeyi içermek.
       mak.                                 包容 bāoróng i (形) Hoşgörülü, yüce
    包藏 bāocáng (动) Barındırmak,                gönüllü, bağışlayıcı. ii (动) İçer-
       beslemek, taşımak.                      mek, içine almak, tutmak.
    包产到户 bāochǎn dàohù Çiftlik              包围 bāowéi (动) Kuşatmak, sarmak,
       hasılatını veya gelirini ev halkı       (Sağ, sol vs.) kanadını çevirmek.
       arasında dağıtmak, vermek.           包厢 bāoxiāng (名) (Tiyatro veya
    包场 bāochǎng (动) Bir sinema ya              opera salonlarında) Loca, özel
       da tiyatroda koltukların hepsini        bölme.
       ya da büyük bir kısmını tutmak.      包销 bāoxiāo (动) Özel satış hakkına
    包抄 bāochāo (动) Kuşatmak, aş-               sahip olmak.
       mak, (Sağ, sol vs.) kanadını çe-     包扎 bāozā (动) Sarmak, bağlamak.
       virmek, sarmak.                      包装 bāozhuāng (动,名) Paketle-
    包车 bāochē (名) Kiralık araba.               mek, sarmak, ambalaj yapmak;
       Özel araba. Bir veya iki kişi ta-       sargı, paket, ambalaj.
       rafından çekilen bir çeşit fayton.   包子 bāozi (名) Buharda pişirilen içi
    包袱 bāofu (名)        Bez sargısı, boh-      doldurulmuş mantıya benzeyen
       çası.    Bezle sarılmış paket.          Çin yemeği.
       Yük, ağırlık.                        褒  bāo (动) Övmek, takdir etmek,
    包干 bāogān (动) Bir işi bitinceye            methetmek.
       dek üstlenmek.                       褒贬 bāobiǎn (动) Değer biçmek, de-
    包工 bāogōng i (动) Bir işi istenilen         ğerlendirmek.
       şartlarda ve süre içersinde yap-     褒贬 bāobiān (动) Eleştirmek, kı-
       mayı üstlenmek. ii (名) İş anlaş-        namak, yermek, (Arkasından)
       ması, sözleşmesi.                       konuşmak. 别在背地里~人! Ada-
    包谷 bāogǔ (名) Mısır.                        mın arkasından konuşmayın!
bāo-bǎo       21

褒义 bāoyì (名) Övücü bir anlam ifa-       宝剑 bǎojiàn (名) İki tarafı keskin
   de eden.                                kılıç.
                                        宝库 bǎokù (名) Hazine dairesi.            b
炮   bāo (动) Tavada hafif kızart-
                                        宝石 bǎoshí (名) Mücevher, kıymetli
    mak, sote yapmak.
                                           taş.
    Bakınız páo, pào
                                        宝塔 bǎotǎ (名) Pagoda.
苞   bāo (名) Tomurcuk, gonca.            宝物 bǎowù (名) Değerli eşya, de-
龅  bāo                                     fine.
龅牙 bāoyá (名) Dışarıya doğru fır-        宝藏 bǎozàng (名) Değerli mineral
   lak olan üst ön diş.                    kaynakları.
                                        宝座 bǎozuò (名) Taht.
胞   bāo i (名) Plasenta, meşime. ii
    (形) Aynı anadan doğmuş.             保  bǎo i (动)       Korumak, muha-
                                           faza etmek, savunmak, müdafaa
孢  bāo                                     etmek.       Korumak, muhafaza
孢子 bāozǐ (名) Spor.                         etmek, sürdürmek. Garanti et-
剥   bāo (动) –ın kabuğunu soymak,           mek, teminat vermek. Birisine
    soymak.                                tahliyesi için kefil olmak. ii (名)
    Bakınız bō                             Garantör.
                                        保安 bǎo ān (动) Asayiş ve emni-
雹   báo (~子) (名) Dolu, dolu tane-          yeti temin etmek. (Üretimdeki
    si.                                    işçilerinin) Emniyetini sağlamak.
薄  báo (形)       Zayıf, dayanıksız,     保镖 bǎobiāo (名) Koruma, muhafız
   ince. Hafif, açık. Soğuk, so-           asker, badigart.
   ğuk olarak, cimrice. Verimsiz,       保不住 bǎobúzhù (动)           Elinde tu-
   çorak.                                  tamamak. Kesin değil.
   Bakınız bó                           保藏 bǎocáng (动) (Meyve vs.)
薄板 báobǎn (名) Metal levha, levha,          Depoda muhafaza etmek, sakla-
   tabaka, yaprak.                         mak, bozulmasını veya çürüme-
                                           sini önlemek.
宝 bǎo i (名) Hazine, define, değerli     保持 bǎochí (动) Sağlamak, muha-
  eşya. ii (形) Değerli, kıymetli. iii      faza etmek, devam ettirmek,
  <敬> (Eskiden bir arkadaşın ailesi        korumak.
  için söylenirdi.)                     保存 bǎocún (动) Korumak, mu-
宝贝 bǎobèi (名)         Değerli ya da        hafaza etmek, devam ettirmek,
  kıymetli şey, hazine, bulunmaz           sürdürmek.
  Hint kumaşı.        Nazlı, bebek,     保单 bǎodān (名) Garanti belgesi,
  sevgili. Garip fikir ya da hare-         pusulası.
  ketleri olan insan.                   保管 bǎoguǎn i (动) –e bakmak, göz
宝贵 bǎoguì i (形) Değerli, kayda             kulak olmak. ii (副) Elbette, her-
  değer, kıymetli. ii (动)Kıymetini         halde, kesinlikle.
  bilmek, çok değer vermek, üzeri-      保护 bǎhù (动) Korumak, himaye
  ne titremek.                             etmek.
22    bǎo

    保皇党 bǎohuángdǎng (名) Kralcı,           保险丝 bǎoxiǎnsī (名) Sigorta, sigorta
       kralcı parti.                          teli.
b   保驾 bǎojià (动) (Espri olsun diye        保修 bǎoxiū (名) Tamir garantisi,
       söylenir.) Krala refakat veya eş-      garanti.
       lik etmek.                          保养 bǎoyǎng (动)         Sağlığına dik-
    保健 bǎojiàn (名) Beden sağlığı, sağ-        kat etmek, kendine iyi bakmak.
       lığı koruma.                              İyi halde tutmak, bakmak.
    保龄球 bǎolíngqiú (名) Bowling,            保佑 bǎoyòu (动) İnayet edip koru-
       bowling topu.                          mak. 阿拉~你 Allah seni koru-
    保留 bǎoliú (动) Yitirmemek, mu-             sun.
       hafaza etmek, korumak, devam        保育 bǎoyù (名) Çocuk bakımı, ço-
       ettirmek. (Hakkını) Saklı tut-         cuk sağlığı.
       mak, bulundurmak.                   保障 bǎozhàng (动) Korumak, ga-
    保密 bǎomì (动) Sır tutmak, sır sak-         ranti altına almak.
       lamak.                              保证 bǎozhèng i (动) Taahhüt etmek,
    保姆 bǎomǔ (名) Çocuk bakıcısı, ba-          söz vermek, garanti vermek, te-
       kıcı, hizmetçi.                        minat vermek, vaat etmek. ii (名)
    保全 bǎoquán (动) (Zarardan) Ko-
                                              Garanti, teminat, taahhüt.
       rumak, muhafaza etmek, kur-
                                           保证人 bǎozhèngrén (名)           Garan-
       tarmak.
                                              tör. Kefil.
    保墒 bǎoshāng (名) Topraktaki ru-
                                           保重 bǎozhòng (动) Kendine bak-
       tubeti muhafaza etmek.
                                              mak, kendine dikkat etmek.
    保释 bǎoshì (动) Kefaletle serbest
                                              (İki samimi insan ayrılırken kul-
       bırakmak.
                                              lanılır.) Kendine iyi bak.
    保守 bǎoshǒu i (动) Korumak, mu-
       hafaza etmek, saklamak. ii (形)      堡 bǎo (名) Kale, istihkam.
       Tutucu.                             堡垒 bǎolěi (名) Kale, duvarlarında
    保送 bǎosòng (动) Birisini okula ka-        silah atmak için delikler bulunan
       yıt için tavsiye etmek.               müstahkem küçük bina, sığına-
    保卫 bǎowèi (动) Korumak, savun-            k,iyi muhafaza edilmiş bina.
       mak.
                                           葆   bǎo {书} i (名) Gür ve bol yetiş-
    保温 bǎowēn (动) Sıcaklığı koru-
                                               me. ii (动) Korumak, muhafaza
       mak, muhafaza etmek, izole
                                               etmek.
       etmek.
    保鲜 bǎoxiān (动) (Sebze, meyve           饱   bǎo i (形)     Tok, doymuş.
       vs.) Tazeliğini korumak, taze           Dolgun, tıknaz, semiz. ii (副)
       kalmak.                                 Tamamen, tamamıyla, tam. iii
    保险 bǎoxiǎn i (名) Sigorta. ii (形)           (动) –in tam anlamıyla zevkini
          Emniyetli, ihtiyatlı, tedbir.        çıkarmak, memnun etmek,gö-
       Mecbur ya da bağlı olan.                zünü doyurmak, tatmin etmek.
    保险刀 bǎoxiǎndāo (名) Tıraş ma-               iv(动) Canının istediği kadar,
       kinesi.                                 doyasıya yemek.
bào      23

饱嗝儿 bǎogér (名) Hıçkırık, geğir-          报复 bàofù (动) Misillemede bulun-
   ti.                                      mak, öç almak, aynı şekilde kar-
饱和 bǎohé (名) Doyma.                         şılık vermek.                         b
饱经风霜 bǎojīng fēngshuāng Gına             报告 bàogào i (动) Rapor vermek,
   gelecek kadar veya çekilebilecek         haberdar etmek, bildirmek. ii
   bütün çileleri çekmek.                   (名) Rapor, konuşma, ders, kon-
饱满 bǎomǎn (形) Olgun, tıknaz, se-            ferans.
   miz, şişmanca, büyük, dopdolu.        报关 bàoguān (动) Yasalara uymak
饱学 bǎoxué (形) Engin bilgili, alla-          için ithalat ve ihracat kurallarını
   me, bilgince.                            uygulamak.
报  bào i (动)       İlan etmek, bildir-   报国 bàoguó (动) Kendi hayatını
   mek, beyan etmek.        Karşılığı       vatanına adamak, ömrünü feda
   vermek ya da yapmak, mukabele            etmek.
   etmek. ii (名) Gazete.        Der-     报户口 bàohùkǒu (动) İkametgah
   gi, mecmua. Telgraf, telyazı.            için başvurmak, yerel polise otu-
报案 bào àn (动) (Kanuna aykırı                rumunu bildirmek.
   veya sosyal düzeni bozucu bir         报价 bàojià i (名) Piyasa fiyatı. ii (动)
   hareketi) Polise bildirmek, ihbar        Piyasa fiyatını söylemek.
   etmek.                                报捷 bàojié (动) Bir başarıyı bildir-
报表 bàobiǎo (名) Üstüne verilen ra-           mek, zaferi ilan etmek.
   por formları.                         报界 bàojiè (名) Basın, medya, med-
报仇 bàochóu (动) Öcünü almak,                 ya dünyası, gazeteciler.
   intikam almak.                        报警 bàojǐng (动)         Gelecek tehli-
报酬 bàochou (名) Ücret, bedel, kar-           keyi haber vermek, uyarmak,
   şılık, ödeme.                            bildirmek.        Alarm vermek,
报答 bàodá (动) Karşılığını vermek             tehlikeyi bildirmek.
   ya da yapmak, mukabele etmek,         报刊 bàokān (名) Gazeteler, dergiler
   altında kalmamak.                        ve magazinler, basın.
报到 bàodào (动) (Geldiğini) Bildir-        报考 bàokǎo (动) İmtihan için kayıt
   mek, haber vermek, adını kay-            yaptırmak.
   dettirmek.                            报名 bàomíng (动) Kayıt yaptırmak,
报道 bàodào i (动) (Haberi) Haber              ismini yazdırmak.
   vermek, rapor etmek, bildirmek;       报幕 bàomù (动) (Tiyatroda vb.)
   haberini yapmak. ii (名) Haber,           Programın içeriğini anons et-
   rapor, gazete makalesi.                  mek.
报恩 bào ēn (动) Kendisine yapılan          报社 bàoshè (名) Gazete acentesi,
   iyiliğin karşılığını vermek, min-        gazete şirketi.
   nettarlık borcunu ödemek.             报失 bàoshī (动) Görevlilere kayıp
报废 bàofèi (动) Daha fazla işe ya-            eşyaları bildirmek
   ramayan şeyleri ıskartaya çıkar-      报时 bàoshí (动) (Genelde televizyon
   mak, atmak, çürüğe çıkarmak,             ve radyolarda yapılan saat anons-
   doğramak, parçalamak.                    ları) Doğru saati bildirmek.
24    bào

    报数 bàoshù (动) (Genelde sıraya di-        抱不平 bàobùpíng Başkalarının
       zilip sağ veya sol baştan saymak)        haksızca çektiği acılara içerle-
b      Saymak, sayıyı bildirmek.                mek, kızmak.
    报坛 bàotān (名) Gazete bayii, gazete       抱残守缺 bàocánshǒuquē Eski
       satılan baraka.                          düşüncelere saplanmış olmak ve
    报务员 bàowùyuán (名) Telgraf                   değiştirmeyi reddetmek, çamura
       veya radyo operatörü.                    saplanmış olmak.
    报喜 bàoxǐ (动) Kutlamaya değer bir         抱负 bàofù (名) Şiddetli istek, emel,
       başarıyı haber vermek, muştu             hırs.
                                             抱恨 bàohèn (动) Son derece pişman
       veya müjde vermek.
                                                olmak, pişmanlıktan yıkılmak.
    报销 bàoxiāo (动)            Harcamala-
                                             抱歉 bàoqiàn (动) Özür dilemek, üz-
       rı istemek.       Yazıya dökmek,
                                                gün olmak, pişman olmak.
       yazmak.
                                             抱头鼠窜 bàotóu-shǔcuàn Başını
    报晓 bàoxiǎo (动) (Horoz, çan, zil vs.
                                                iki eli ile kapatıp bir korkak gibi
       için) Sabah olduğunu haber ver-
                                                kaçmak, apar topar kaçmak.
       mek, ötmek, çalmak.                   抱头痛哭 bàotóu tōngkū Birbirleri-
    报效 bàoxiào (动) Birisinin yaptığı            ne sarılıp ağlamak.
       iyiliğe teşekkür etmek, karşılığı-    抱团儿 bàotuánr Ekip kurmak, bir-
       nı vermek.                               lik olmak, anca beraber kanca
    报信 bàoxìn (动) Birisine mesaj gön-           beraber olmak.
       dermek, haber yollamak.               抱怨 bàoyuàn (动) Söylenmek, ho-
    报应 bàoyìng (名) Hak edilen ceza              murdanmak, şikayet etmek.
       ya da ödül, yargı, karar, birisinin   抱罪 bàozuì (动) Suçluluk duymak,
       müstahakkı.                              vicdan azabı çekmek.
    报章 bàozhāng (名) Gazete vb. şey-          刨  bào i (动) Düzeltmek, üstünü
       lerin toplu ismi.                        temizlemek, rendelemek, pü-
    报纸 bàozhǐ (名) Gazete. Gazete                rüzleri düzeltmek. ii (名) Planya,
       kağıdı.                                  rende.
    抱  bào i (动)      Kucaklamak, kol-          Bakınız páo
       larında taşımak, götürmek, sa-        刨床 bàochuáng (名) Planya maki-
       rılmak.    İlk defa çocuğa sahip         nesi.
                                             刨子 bàozi (名) Planya, rende.
       olmak.      (Çocuk) Evlat edin-
       mek, evlatlığa kabul etmek.           鲍  bào
       Birbirinden ayrılmamak, anca          鲍鱼 bàoyú (名)         Kabuklu bir de-
       beraber kanca beraber olmak.             niz hayvanı.      {书} Tuzlanmış
       Beslemek, taşımak, sahip olmak,          balık.
       barındırmak. ii (量) Kucak dolu-       暴    bào (形)      Ansızın ve şiddetli,
       su, kucak.                                 ani ve sert.    Acımasız, vahşi,
    抱病 bàobìng (动) Hasta olmak, sağ-              zalimce, canice. Çabuk öfkele-
       lıkça kötü olmak.                          nen, hemen parlayıveren, asabi.
bào     25

暴病 bàobìng (名) Ani ve ağır has-             verdiği şeyleri yok etmek, mah-
   talık.                                   vetmek.
暴跌 bàodiē (动) (Fiyat) Birdenbire         暴跳如雷 bàotiào rúléi Tepesi atmak,       b
   düşmek, inmek.                           ifrit kesilmek, çok öfkelenmek.
暴动 bàodòng (名) Ayaklanma, is-            暴徒 bàotú (名) Kabadayı, zorba,
   yan, başkaldırma.                        külhanbeyi, haydut, eşkıya.
爆发 bàofā (动)          (Savaş, yangın,    暴行 bàoxíng (名) Zorbalık, tecavüz,
   sel) Çıkmak, patlak vermek, bas-         vahşet, gaddarlık.
   mak.      Birdenbire zengin ya da     暴雨 bàoyǔ (名) Şiddetli yağmur,
   güçlü olmak.                             bora.
暴风 bàofēng (名)          Fırtına, bora,   暴躁 bàozào (形) Çabuk kızar, asabi,
   yağmur. (11 şiddetinde rüzgar)           sinirli. 性情~Çabuk kızmak veya
   Fırtına, tufan.                          sinirlenmek.
暴风雨 bàofēngyǔ (名) Şiddetli yağ-          暴涨 bàozhǎng (动) (Su basması,
   mur fırtınası, bora.                     fiyat vs.) Aniden yükselmek,
暴风骤雨 bàofēng zhòuyǔ (名) Şid-                birdenbire artmak.
   detli fırtına, kasırga, bora.         暴政 bàozhèng (名) Despotizm, he-
曝光 bàoguāng (名) (Şiddetli ışığa)            gemonya, istibdat idaresi.
   Maruz bırakma, tutma.                 暴卒 bàozú (动) Aniden ölmek.
暴君 bàojūn (名) Zalim, despot, gad-        爆  bào (动)      Patlamak. 自行车胎
   dar, zorba hükümdar.                     ~了 Bisikletin lastiği patladı.
暴力 bàolì (名) Şiddet, cebir, zor,            Hızlıca veya seri bir şekilde kı-
   baskı.                                   zartmak, sote yapmak.
暴利 bàolì (名) Büyük veya çok olan         爆炒 bàochǎo (动) Seri ve harıl harıl
   haksız şekilde kazanılmış mal,           kızartmak, hararetle pişirmek.
   haram.                                爆发 bàofā (动) İndifa etmek, püs-
暴戾 bàolì (形) <书> Zalimce, gaddar-           kürmek, patlamak, çıkmak, pat-
   ca, canavarca.                           lak vermek.
暴烈 bàoliè (形) Vahşi, azılı, şiddetli,    爆冷门 bàolěngmén (Yarışmalar-
   azgın.                                   da) Beklenmedik bir şampiyon
暴露 bàolù (动) Meydana çıkarmak,              çıkması.
   açığa vurmak, açığa çıkarmak,         爆破 bàopò (动) Yıkmak, havaya
   açmak, ifşa etmek.                       uçurmak, yok etmek.
暴乱 bàoluàn (名) Ayaklanma, isyan,         爆炸 bàozhà (动) Patlamak, patlat-
   başkaldırma.                             mak, infilak et(tir)mek.
暴民 bàomín (名) Kalabalık, insan           爆竹 bàozhǔ (名) Kestane fişeği.
   kalabalığı.
暴虐 bàonüè (形) Zalimce, gaddarca,         曝  bào
   merhametsizce, kabaca, aman-             Bakınız pù
   sızca.                                曝光 bàoguāng (名) (Şiddetli ışığa)
暴殄天物 bàotiǎn tiānwù Bile bile ve            Maruz bırakma, tutma.
   düşüncesizce tabiat ananın bize       豹   bào (名) Leopar, panter.
26    bēi

    杯  bēi (名)      Fincan, kadeh, bar-     悲叹 bēitàn (动) Ağlayıp sızlanmak,
       dak.     (Ödül) Kupa, ganimet,          yanıp yakılmak, ağlamak.
b      madalya.                             悲天悯人 bēitiān mǐnrén İnsanların
    杯弓蛇影 bēigōng-shéyǐng Çok                   ahlaksızlığına ve kalabalıkların
       panik olmak ve gereksiz yere            acı çekmelerine hem üzülmek
       korkmak.                                hem de suçluluk duymak.
    杯水车薪 bēishuǐ-chēxīn Alev sarmış         悲痛 bēitòng (名) Keder, hüzün,
       bir araba odunu bir bardak suyla        üzüntü.
       söndürmeye çalışmak, boşa kü-        悲喜交集 bēi-xǐjiāojí Karmakarışık
       rek sallamak.                           duygular içinde olmak, hüzün
    杯子 (名) bēizi Bardak, fincan, kadeh.        ve sevinç karışımı hislerle meşbu
                                               bulunmak.
    悲  bēi (形) Mahzun, üzgün, üzün-
                                            悲壮 bēizhuàng (形) Huşu içinde,
       tülü, kederli, hüzünlü, dertli,
                                               vakarla.
       gamlı.
    悲哀 bēi āi (形) Üzgün, üzüntülü, ke-      背  bēi (动) Sırtında taşımak, sırt-
       derli, hüzünlü.                         lamak.      Taşımak, kaldırmak,
    悲惨 bēicān (形) Acıklı, hüzün dolu,          omuzlamak, omzunda taşımak.
       üzücü.                               背包 bēibāo (名) Sırt çantası, tor-
    悲悼 bēidiào (动) Yas tutmak, ölü-            ba, çanta. Battaniye rulosu.
       müne ağlamak, sızlamak, yasını       背包袱 bēipāofu (动) Kafasında bir
       tutmak.                                 sıkıntısı olmak, üzerinde büyük
    悲愤 bēifèn (名) Keder ve öfke. (İn-          yük olmak.
       fial)                                背负 bēifù (动) Sırtında taşımak,
    悲歌 bēigē i (名)       Hüzünlü müzik         sırtlamak, taşımak, omuzlamak,
       ya da şarkı.     Ağıt. ii (动) Hü-       omzuna almak.
       zünlü veya vakur bir duyguyla        背黑锅 bēihēiguō (动) <口> Kabak
       söylemek. (Ağıt yakmak)                 başına patlamak, günah keçisi
    悲观 bēiguān (形) Kötümser, karam-            olmak, suçu üzerine almak.
       sar, bedbin.                         背债 bēizhài (动) Gırtlağına kadar
    悲欢离合 bēihuān líhé (Genelde ha-             borç içinde olmak, borçlu olmak.
       yattaki değişik ve acı tecrübelere   卑  bēi (形)       Alçak, basık, çukur.
       işaret eder.) Vuslat ve ayrılık,           Aşağı, alt, adi.    {书} Alçak
       acılar ve sevinçler.                    gönüllü, mütevazi.
    悲剧 bēijū (名) Trajedi, acıklı olay,      卑鄙 bēibǐ (形) Aşağılık, alçak, rezil,
       felaket.                                adi.
    悲凉 bēiliáng (形) Üzgün ve sıkıntılı,     卑躬屈节 bēigōng qūjié Cesaretsiz
       perişan ve kimsesiz, meyus.             ve rezil, aşağılık.
    悲泣 bēiqì (动) Kederle ağlamak, göz-      卑贱 bēijiàn (形)       Basit, alçak, dü-
       yaşı dökmek.                            şük. Alçak ve aşağılık.
    悲伤 bēishāng (形) Üzgün, mahzun,          卑劣 bēiliè (形) Aşağılık, alçak, rezil,
       kederli.                                adi, basit.
bēi-bèi     27

卑怯 bēiqiè (形) Zayıf bacaklı, güç-      备  bèi i (动) Donatmak, teçhiz
   süz, düşkün, sefil, aşağılık.          etmek, sahip olmak.        Hazır-
卑猥 bēiwēi (形) Miskin, aşağılık.           lamak, hazırlanmak.        –e ha-    b
卑污 bēiwū (形) Ahlaksız, bozuk              zırlanmak, hazır olmak, -e karşı
   ahlaklı.                               önlem almak. ii (名) Donatım,
卑下 bēixià (形) (Davranış, hareket          teçhizat, malzeme. iii (副) Tama-
   tarzı) Adi, sıradan, düşük.            men, olabilecek tüm ihtimallere
碑  bēi (名) Dikili taş, heykel, kita-      karşı.
   be.                                 备案 bèi `àn (动) Bir olayın raporunu
碑贴 bēitiè (名) (Hattatlıkta model          veya kayıtlı belgelerini gelecekte
   olarak) Bir kitabe ya da yazılı        tekrar başvurabilmek için yük-
   levhadan yapılan alıntı.               sek bir makama vermek.
碑文 bēiwén (名) Kitabe üzerindeki        备查 bèichá (动) (Genelde resmi
   yazılar.                               belgeleri) Gelecekte tekrar baş-
碑志 bēizhì (名) Kitabe üzerine yazı-        vurabilmek veya referans olarak
   lan şeylerin kaydı.                    alabilmek için hazırlamak.
                                       备耕 bèigēng (动) Çift sürmek veya
北  běi i (名) Kuzey. 华~ Kuzey Çin.
                                          ekim için hazırlanmak.
   ii (动) {书} Yenilgiye uğramak,
                                       备荒 bèihuāng (动) Tabii afetlere
   bozguna uğramak.
北半球 běibànqiú (名) Kuzey yarım-
                                          karşı hazırlanmak.
   küre.                               备件 bèijiàn (名) Yedek parçalar.
北冰洋 běibīngyáng (名) Kuzey Buz          备考 bèikǎo (名) İlave, ek veya refe-
   Denizi.                                rans olarak hazırlanmış notlar.
北斗星 běidǒuxīng (名) Saban yıldı-        备课 bèikè (动) (Öğrenci veya öğret-
   zı, Büyükayı.                          men için) Derse hazırlanmak.
北方 běifāng (名)       Kuzey.      Bir   备料 bèiliào (动)       Ham maddeleri
   ülkenin kuzey bölgesi, özellikle       hazırlamak.      (Çiftlik hayvan-
   Sarı Nehrin kuzey kısmı. ~话            ları için) Yem, ot vb. şeyler ha-
   Kuzey lehçesi. ~人 Kuzeyli.             zırlamak.
北国 běiguó (名) {书} Bir ülkenin          备忘录 bèiwànglù (名) Memoran-
   kuzey bölgesi, kuzey.                  dum, nota, muhtıra, andıç, not.
北极 běijí (名)     Kuzey Kutbu.                Memorandum, not defteri.
   Mıknatıs kutbu.                     备用 bèiyòng (动) - için ayırmak,
北京 Běijīng (名) Beijing. (Çin’in baş-      tahsis etmek, yedek olarak al-
   kenti)                                 mak, saklamak. 车里有个~轮胎
北京人 Běijīngrén (名) Pekinli.               Arabada bir yedek lastik var.
北美洲 Běi Měizhōu (名) Kuzey              备战 bèizhàn (动) Savaşa hazırlan-
   Amerika Kıtası.                        mak.
北纬 běwěi (名) Kuzey enlemleri.          备至 bèizhì (副) Son derece, azami
北温带 běiwēndài (名) Kuzey Tropi-            şekilde, alabildiğine, en kötü ih-
   kal Bölge.                             timale karşı.
28    bèi

    备注 bèizhu (名) (Ek bilgi için tahsis      背地里 bèidìli (副) Birisinin arkasın-
       edilen sütun) Not, haşiye.               dan, gizlice, çaktırmadan.
b   焙 bèi (动) Fırında hafif ateşte pişir-    背风 bèifēng (形) Rüzgar altı.
       mek.                                  背光 bèiguāng (动) Gölgeli olmak,
    焙烧 bèishāo (动) Kızartmak, kavur-            güneş vurmamak.
       mak, fırında pişirmek.                背后 bèihòu (名)        Arkasında,arka-
    倍  bèi i (量) Kez, kere, kat. ii (形)         sından.     Birisinin arkasından.
       İki misli, iki katı.                     不要~乱说, 有话当面说 Arkam-
    倍数 bèishù (名) Kat.                          dan konuşma, söyleyeceklerini
                                                yüzüme karşı söyle.
    蓓  bèi
                                             背井离乡 bèijǐng líxiāng (Genelde is-
    蓓蕾 bèilěi (名) Tomurcuk, gonca.
                                                temediği halde) Geçim derdinden
    悖  bèi {书} –e karşı olma, muhalif           dolayı memleketinden ayrılmak.
       olma.                                 背景 bèijǐng (名) Öz geçmiş, tahsil,
    悖谬 bèimiù (形){书} Saçma, akıl al-            bilgi.
       maz, mantıksız.                       背静 bèijing (形) Sessiz ve tenha,
    悖入悖出 bèirùbèichū Haydan gelen
                                                ücra.
       huya gider.
                                             背靠背 bèikǎobèi           Sırt sırta.
    辈  bèi (名)      Aynı devrenin veya          Birisini haberi olmadan kontrol
       neslin insanları.  Nesil, kuşak.         etmek ya da eleştirmek.
          Ömür.                              背离 bèilí (动) Ayrılmak, vazgeçmek,
    辈出 bèichū (动) Büyük sayıda ön               dönmek.
       plana çıkmak.                         背面 bèimiàn (名) Arka taraf.
    辈分 bèifen (名) (Yaşça) Aile içindeki      背叛 bèipàn (动) İhanet etmek, yü-
       sıralama.                                züstü bırakmak.
    贝  bèi (名) Kabuklu deniz hayvanı.        背弃 bèiqì (动) –den vazgeçmek, terk
    贝壳 bèiké (名) Kabuk.                         etmek, bırakmak.
    贝类 bèilèi (名) Kabuklu yumuşakça.         背时 bèishí (形) Eski kafalı. Ta-
    背 bèi i (名)     Vücudun veya her-           lihsiz, uğursuz.
      hangi bir şeyin arka kısmı, sırt.      背书 bèishū i (动) Ezberlemek. ii (名)
         Arkada, arkasında. ii (动)              (Çek için) Ciro.
      Görülmesin veya bilinmesin diye        背水一战 bèishuǐ yīzhàn Arkasını
      saklamak, gizlemek. Ezberden              ırmağa dayayarak savaşmak,
      okumak, ezberlemek.          Çiğne-       ölümüne savaşmak.
      mek, ihlal etmek, karşı gelmek,        背诵 bèisòng (动) Ezberden oku-
      hiçe saymak. iii (形)           Sapa,      mak.
      ücra. Zor duyulan. <口> Ta-             背心 bèixīn (名) Kolsuz ve düğmesiz
      lihsiz, şanssız, aksi, isabetsiz.         üste giyilen elbise.
    背道而驰 bèidào érchí -e taban ta-           背信弃义 bèixìn qìyì Birine verdiği
      bana zıt, ters yönlerde, ters düş-        sözden dönmek, karşı tarafı sat-
      mek, aksine gitmek.                       mak, sözünde durmamak.
bèi-bēn       29

背阴 bèiyīn (形) Gölgeli, gölgede ka-      被褥 bèirù (名) Yatak malzemeleri
   lan.                                    veya elbiseler, gecelikler.
背影 bèiyǐng (名) Bir şeyin arkadan        被套 bèitào (名) Uyku tulumu.                b
   görünüşü.                               (Tulum şeklindeki) Yorgan yüzü.
背约 bèiyuē (动) Sözünden dönmek,               Yorgana pamuk doldurma.
   anlaşmayı ihlal etmek, kelek at-     被选举权 bèixuǎnjǔquán (名) Seçil-
   mak.                                    me hakkı.
褙   bèi (动) Bir parça kumaş ya da       被压迫民族 bèiyāpò mínzú (名) Ezil-
    kağıdı başka bir kumaş ya da ka-       miş millet.
    ğıt parçasının ucuna eklemek/       被子 bèizi (名) Yorgan.
惫   bèi (形) Bitkin, yorgunluktan        呗   bèi (助)       (Bir şeyin basit ve
    canı çıkmış.                            anlaşılmasının kolay olduğunu
被  bèi i (名) İçi yünlü yatak örtüsü,        gösterir.). 你不会骑车就学~ Bi-
   yorgan. 棉~ Pamuklu yorgan. ii            siklete binmesini bilmiyorsan
   (介) (Edilgen cümlede işi yapa-           öğren canım!      (İsteksiz bir şe-
   nın önüne gelen ek.) Tarafından.         kilde razı olmayı gösterir.)
   他~被老师打了 O öğretmen tara-
   fından dövüldü. iii (助) (İmgesel     奔  bēn (动)        Hızlıca koşmak,
   fiilden önce öznenin etkilendiğini      hızlı gitmek.    Acele etmek.
   ve edilgene dönüştüğünü göster-         Kaçmak.
   mek için kullanılır.). -ınılmak,     奔波 bēnbō (动) Koşuşturmak, gidip
   -ınmak, -anmak. ~逮捕 Tutuk-              gelmek.
   lanmak, yakalanmak. ~选为班长            奔驰 bēnchí (动) Çok hızlı gitmek,
   Sınıf başkanı olarak seçilmek.          uçmak, çabuk gitmek. 大巴~而
被剥削阶级 bèibōxuē jiējí (名) Sömü-             过 Otobüs çok hızlı geçti.
   rülen sınıf veya topluluklar.        奔放 bēnfàng (形) (Duygu, düşünce,
被单 bèidān (名) Yatak örtüsü, çar-           yazı vs.) Serbest, dobra, açık,
   şafı.                                   gözü pek. 热情~ Derin duygular-
被动 bèidòng (形) Pasif, edilgen.             la dopdolu olmak.
被服 bèifú (名) (Askeriyede) Yatmak
                                        奔赴 bēnfù (动) (Bir yere) Acele et-
   veya giymek için verilen yatak
                                           mek, -e seğirtmek.
   veya elbise.
                                        奔流 bēnliú (动) Hızlı akmak, sel gibi
被告 bèigào (名) Sanık, davalı.
                                           akmak. ii (名) Coşkun akan su,
被害人 bèihàirén (名) Mağdur, kur-
   ban, ezilen taraf.                      sel, akın.
被里 bèilǐ (名) Yorganın iç kısmı.         奔忙 bēnmáng (动) Gün boyunca
被面 bèimiàn (名) Yorganın kenarına           koşuşturup durmak.
   geçirilen kumaş, yüz, kaplama.       奔命 bēnmìng (动) İşten işe koşmak,
被迫 bèipò (动) Mecbur edilmek,               ölesiye çalışmak.
   zorlanmak, -e mecbur olmak,          奔跑 bēnpǎo (动) Hızlıca koşmak,
   zorunda kalmak.                         seğirtmek.
30    bēn-běn

    奔丧 bēnsāng (动) Ailesinin cenaze             Halinden memnun, kaderine
       törenine katılmak için eve alela-        razı.
b      cele dönmek.                          本国 běnguó (名) Ana vatan, bu
    奔逃 bēntáo (动) Kaçmak, gemi azı-             ülke, kendi ülkesi.
       ya alıp gitmek.                       本行 běnháng (名) Kendi mesleği,
    奔腾 bēnténg (动)         Dörtnala git-        işi.
       mek.      (Nehir veya su) Kabar-      本家 běnjiā (名) Aynı oymak veya
       mak, kabarıp akmak.                      kabilenin üyesi, aynı soy isimli
    奔泻 bēnxiè (动) (Yağmur) Bardak-              uzak akraba.
       tan boşalırcasına yağmak, çok         本届 běnjiè (形) Bu yılın, bu döneme
       yağmak.                                  ait.
    奔走 bēnzǒu (动) Koşuşturmak, çok           本金 běnjīn (名) Sermaye, kapital,
       hızlı yürümek ya da gitmek.              anapara.
    贲  bēn                                   本科 běnkē (名) Üniversite seviyesi
    贲门 bēnmén (名) Yemek borusu ve               eğitim, lisans.
       midenin birleştiği yer.               本来 běnlái i (形) Asıl, aslen, gerçek.
                                                ii (副)       Aslında, başlangıçta,
    锛    bēn i (名) (~子) Keser. ii (动)
                                                zaten, önceleri.      Tabii, söyle-
         Keserle kesmek.
                                                meye gerek yok, bilinen şey, za-
    畚  běn (动) Faraşla temizlemek.              ten olması gereken.
    畚箕 běnjī (名) Bambudan yapılmış           本领 běnlǐng (名) Maharet, yetenek,
       bakkal küreği. Faraş.                    hüner.
    本  běn i (名)         Bir bitkinin kök    本命年 běnmìngnián (名) Birisinin
       veya sapı. Temel, esas, orijin.          doğum yılı ve doğumundan son-
          Sermaye, anapara, kapital.            raki her on ikinci yıl.
       Defter. 日记~ Günlük.          Baskı,   本末 běn-mò (名)         Bir olayın baş-
       versiyon, yayım. ii (形) Oriji-           langıcından sonuna kadar olan
       nal, esas, asıl, gerçek.    Kendi,       süreç.      (Mesele) Esas ve ay-
       kendisi, bizatihi.      Bu, içinde       rıntı.
       bulunulan. ~周 Bu hafta. iii (介)       本能 běnnéng (名) İçgüdü.
       –e göre, -e uygun olarak. iv (量)      本钱 běnqián (名) Sermaye, anapara.
       (Kitap, albüm vb. şeyler için)        本人 běnrén (名)         Kendisi, kendi,
       Tane. 两~书 İki tane kitap.                bizzat, şahsen.     (Bana, kendi-
    本草 běncǎo (名) Çin bitkisel ilaçları         me) Ben.
       hakkındaki kitap.                     本色 běnsè (名)        Gerçek özellikle-
    本初子午线 běnchū zǐwùxiàn (名)                   ri, ayırt edici özellikleri, gerçek
       Birinci meridyen, başlangıç me-          yüzü. Tabii renk.
       ridyeni.                              本身 běnshēn (名) (Cansızlar, hay-
    本地 běndì (名) Bu yer, yöre, burası.          vanlar veya olaylar için) Kendisi,
       ~人 Buralı, buranın yerlisi.              kendi.
    本分 běnfèn i (名) (Vazife vs.) Kendi       本事 běnshì (名) Kaynak materyal,
       görevi, kendisine düşen. ii (形)          gerçek hikâye, masal.
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic
Chinese turkish dic

Weitere ähnliche Inhalte

Empfohlen

AI Trends in Creative Operations 2024 by Artwork Flow.pdf
AI Trends in Creative Operations 2024 by Artwork Flow.pdfAI Trends in Creative Operations 2024 by Artwork Flow.pdf
AI Trends in Creative Operations 2024 by Artwork Flow.pdfmarketingartwork
 
PEPSICO Presentation to CAGNY Conference Feb 2024
PEPSICO Presentation to CAGNY Conference Feb 2024PEPSICO Presentation to CAGNY Conference Feb 2024
PEPSICO Presentation to CAGNY Conference Feb 2024Neil Kimberley
 
Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)
Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)
Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)contently
 
How to Prepare For a Successful Job Search for 2024
How to Prepare For a Successful Job Search for 2024How to Prepare For a Successful Job Search for 2024
How to Prepare For a Successful Job Search for 2024Albert Qian
 
Social Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie Insights
Social Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie InsightsSocial Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie Insights
Social Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie InsightsKurio // The Social Media Age(ncy)
 
Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024
Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024
Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024Search Engine Journal
 
5 Public speaking tips from TED - Visualized summary
5 Public speaking tips from TED - Visualized summary5 Public speaking tips from TED - Visualized summary
5 Public speaking tips from TED - Visualized summarySpeakerHub
 
ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd
ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd
ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd Clark Boyd
 
Getting into the tech field. what next
Getting into the tech field. what next Getting into the tech field. what next
Getting into the tech field. what next Tessa Mero
 
Google's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search Intent
Google's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search IntentGoogle's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search Intent
Google's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search IntentLily Ray
 
Time Management & Productivity - Best Practices
Time Management & Productivity -  Best PracticesTime Management & Productivity -  Best Practices
Time Management & Productivity - Best PracticesVit Horky
 
The six step guide to practical project management
The six step guide to practical project managementThe six step guide to practical project management
The six step guide to practical project managementMindGenius
 
Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...
Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...
Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...RachelPearson36
 
Unlocking the Power of ChatGPT and AI in Testing - A Real-World Look, present...
Unlocking the Power of ChatGPT and AI in Testing - A Real-World Look, present...Unlocking the Power of ChatGPT and AI in Testing - A Real-World Look, present...
Unlocking the Power of ChatGPT and AI in Testing - A Real-World Look, present...Applitools
 
12 Ways to Increase Your Influence at Work
12 Ways to Increase Your Influence at Work12 Ways to Increase Your Influence at Work
12 Ways to Increase Your Influence at WorkGetSmarter
 

Empfohlen (20)

AI Trends in Creative Operations 2024 by Artwork Flow.pdf
AI Trends in Creative Operations 2024 by Artwork Flow.pdfAI Trends in Creative Operations 2024 by Artwork Flow.pdf
AI Trends in Creative Operations 2024 by Artwork Flow.pdf
 
Skeleton Culture Code
Skeleton Culture CodeSkeleton Culture Code
Skeleton Culture Code
 
PEPSICO Presentation to CAGNY Conference Feb 2024
PEPSICO Presentation to CAGNY Conference Feb 2024PEPSICO Presentation to CAGNY Conference Feb 2024
PEPSICO Presentation to CAGNY Conference Feb 2024
 
Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)
Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)
Content Methodology: A Best Practices Report (Webinar)
 
How to Prepare For a Successful Job Search for 2024
How to Prepare For a Successful Job Search for 2024How to Prepare For a Successful Job Search for 2024
How to Prepare For a Successful Job Search for 2024
 
Social Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie Insights
Social Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie InsightsSocial Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie Insights
Social Media Marketing Trends 2024 // The Global Indie Insights
 
Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024
Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024
Trends In Paid Search: Navigating The Digital Landscape In 2024
 
5 Public speaking tips from TED - Visualized summary
5 Public speaking tips from TED - Visualized summary5 Public speaking tips from TED - Visualized summary
5 Public speaking tips from TED - Visualized summary
 
ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd
ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd
ChatGPT and the Future of Work - Clark Boyd
 
Getting into the tech field. what next
Getting into the tech field. what next Getting into the tech field. what next
Getting into the tech field. what next
 
Google's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search Intent
Google's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search IntentGoogle's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search Intent
Google's Just Not That Into You: Understanding Core Updates & Search Intent
 
How to have difficult conversations
How to have difficult conversations How to have difficult conversations
How to have difficult conversations
 
Introduction to Data Science
Introduction to Data ScienceIntroduction to Data Science
Introduction to Data Science
 
Time Management & Productivity - Best Practices
Time Management & Productivity -  Best PracticesTime Management & Productivity -  Best Practices
Time Management & Productivity - Best Practices
 
The six step guide to practical project management
The six step guide to practical project managementThe six step guide to practical project management
The six step guide to practical project management
 
Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...
Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...
Beginners Guide to TikTok for Search - Rachel Pearson - We are Tilt __ Bright...
 
Unlocking the Power of ChatGPT and AI in Testing - A Real-World Look, present...
Unlocking the Power of ChatGPT and AI in Testing - A Real-World Look, present...Unlocking the Power of ChatGPT and AI in Testing - A Real-World Look, present...
Unlocking the Power of ChatGPT and AI in Testing - A Real-World Look, present...
 
12 Ways to Increase Your Influence at Work
12 Ways to Increase Your Influence at Work12 Ways to Increase Your Influence at Work
12 Ways to Increase Your Influence at Work
 
ChatGPT webinar slides
ChatGPT webinar slidesChatGPT webinar slides
ChatGPT webinar slides
 
More than Just Lines on a Map: Best Practices for U.S Bike Routes
More than Just Lines on a Map: Best Practices for U.S Bike RoutesMore than Just Lines on a Map: Best Practices for U.S Bike Routes
More than Just Lines on a Map: Best Practices for U.S Bike Routes
 

Chinese turkish dic

  • 1. a Aa 啊 ā (叹) Şaşkınlık veya hayret ifa- için kullanılır. Arkası arkasına de eden bir ses. sayılan aynı türdeki şeylerin her 阿 ā (Evde beslenen hayvan isim- birinden sonra kullanılır. lerinin, insanların soy isimleri- 啊 ǎ (叹) Şaşkınlık veya hayret ifa- nin, sülale veya diğer akrabalık de ederken kullanılır. unvanlarının önüne gelir.). ~哥 啊 à (叹) Bir şeyi birden anladığı- Ağabey ~婆 Büyükanne, nine. nı veya farkına vardığını ifade Bakınız ē ederken kullanılır. 阿飞 āfēi (名) Külhanbeyi, serseri, kabadayı, hayta. 腌 ā 阿訇 āhōng (名) İmam. Bakınız yān 阿拉伯 ālābó (名) Arap, Arabistan, 腌臜 āzā Pis, kirli, (Moral) bozuk. Arabistanlı. ~语 Arapça. 哀 āi (名) Acı, keder, üzüntü. 阿门 āmén Amin! (Dua sonunda söy- Matem, yas. Acıma, merha- lenir.) met. 阿摩尼亚 āmóníyà (名) Amonyak. 哀悼 āidào (动) Ölünün arkasından 阿司匹林 āsīpǐlín (名) Aspirin. yas tutmak, başsağlığı dilemek. 阿姨 āyí (名) Bir çocuk için annesi- 哀告 āigào (动) Yalvarıp yakarmak, nin yaşındaki kadına hitap şekli, acı acı yalvarmak. teyze. Dadı. Hala. 哀号 āiháo (动) Üzüntüsünden feryat etmek, ağlamak. 啊 á (叹) Verilen cevabın veya söy- 哀鸣 āimíng (名) Kederden sızlanma, lenen herhangi bir şeyin tekrarı inilti, feryat, şikayet. istenirken kullanılır. 哀求 āiqiú (动) Yalvarmak, yalvararak 啊 a (助) Cümlenin sonunda istemek, yalvarıp yakarmak. takdir hislerini veya yavaş sesle 哀伤 āishāng (形) Üzgün, kederli, yapılan uyarıları ifade ederken hüzünlü. kullanılır. Konuşmada du- 哀思 āisī (名) Merhumdan kalan acı raklamadan önce dikkat çekmek hatıralar, anılar, keder, üzüntü.
  • 2. 2 āi-ài a 哀叹 āitàn (动) Hüzünle iç çekmek, 挨整 áizhěng (动) Eleştirilerin hedefi acı acı göğüs geçirmek. olmak, çok ciddi eleştirilmek. 哀痛 āitònɡ (名) Keder, hüzün, bü- 霭 ǎi (名) <书> Hafif sis, pus, ince yük üzüntü, acı. duman, bulut. 哀乐 āiyuè (名) Ağıt, cenaze marşı veya müziği. 蔼 ǎi (形) Cana yakın, dostça, se- vimli. 挨 āi (动) –e yakın olmak, -e 嗳 ǎi (叹) Anlaşmazlık veya uyuş- yaslanmak, -e dayanmak.~着他 mazlık ifade eder. 坐. Yanına otur. Sırayla, ardı ardına. 矮 ǎi (形) Kısa, kısa boylu, bo- Bakınız ái dur. Alçak, normal düzeyden aşağı, alt sınıf. 唉 āi (叹) Bir soruya karşılık olarak 矮墩墩 ǎidūndūn (形) Kısa, bodur, verilen cevaplarda kullanılır. güdük. 唉声叹气 āishēngtànqì Çaresiz veya 矮小 ǎixiǎo (形) Normalden daha kü- umutsuzca iç geçirmek. çük, kısa, alçak, bodur. 哎 āi (叹) Şaşkınlık veya hoşnut- 矮子 ǎizi (名) Bodur kişi, güdük, cüce, suzluk ifade etmede kullanılır.. kısa boylu adam. 哎呀 āiyā (叹) Hayret ifade eder. 隘 ài i (形) Dar, ensiz ii (名) Dar yol, 埃 āi (名) Toz toprak, toz. geçit, boğaz. 癌 ái (名) Kanser, habis ur. 艾 ài (名) Çin’de yetişen Pelin 癌细胞 áixìbāo (名) Kanser hücresi. ağacı. Bitmek, sona ermek. 艾滋病 àizībìng (名) AIDS hastalığı. 癌症 āizhèng (名) Kanser. 皑 ái (形) <书> Sade beyaz, (Kar) saf 碍 ài (动) Engel olmak, engellemek. 碍口 àikǒu (形) Başkalarını incitme beyaz. veya üzme korkusundan dolayı 皑皑 áiái (形) Sade beyaz. söylenemeyen. 呆 ái 碍事 àishì (动) Ayağına dolaşmak, en- Bakınız dāi gel olmak. 呆板 áibǎn (形) Basmakalıp, eğilmez, 碍手碍脚 àishǒu àijiǎo Ayak altında oynamaz, bükülmez, monoton, dolaşma, mâni veya engel olmak. somurtkan. 唉 ài (叹) Pişmanlık veya üzün- 挨 ái (动) (Acı, sıkıntı vs.) çek- tüden dolayı iç geçirmeyi ifade mek, zarar görmek. (Bir işi) eder. Uzatmak. Geciktirmek, oyala- Bakınız āi mak, tehir etmek. 爱 ài (动) Sevmek, muhabbet bes- Bakınız āi lemek. Hoşlanmak, sevmek, 挨斗 áidòu (动) (Toplumun içinde zevk almak, düşkünü olmak, - veya toplantılarda) Alenen suç- meye bayılmak. –ma adetinde lanmak, kınanmak. olmak, -e meyilli olmak.
  • 3. ài-ān 3 爱...不... àibù Tekrarlanan fiillerden 暧 ài (形) <书> (Gün ışığı) Bulanık, a önce “ister…. ister….ma” anlamı- donuk. nı vermek için kullanılır. 暧昧 àimèi (形) Belirsiz, anlamsız, 爱不释手 àibùshìshǒu Bir şeyi çok iki anlamlı, müphem. Şüpheli, sevdiğinden dolayı elinden bı- kesin olmayan. rakmamak. 安 ān i (动) Bir şeyi uygun bir 爱称 àichēng (名) Sevgi ve muhab- yere koymak. Kurmak, bağ- bet sözü. lamak, yerleştirmek, takmak. 爱戴 àidài i (动) Sevgisini kazanmak, Niyeti olmak, maksat gütmek. hürmet görmek, takdir toplamak ii (形) Huzurlu, sessiz, asude, ii (名) sevgi, hürmet, takdir. rahat, sakin. Teskin etmek, 爱抚 àifǔ (动) Şefkat göstermek, ok- yatıştırmak, sakinleştirmek. şamak, öpmek, sevmek. (İş, hayat vs.) –den memnun ol- 爱国 àiguó (动) Vatanını sevmek, va- mak. iii (名) Emniyet, güven. tansever olmak. 安 ān <书> (Soru kelimesi) Ne, 爱好 àihào i (动) –meyi sevmek, - nerede? Nasıl? e hevesli olmak, -e meraklı, -e 安瓿 ānbù (名) Ampul. ilgisi olmak. ii (名) Hobi, ilgi, 安插 ānchā (动) Kişi, makaledeki merak, alaka. kelimeler, olayın özeti. Belirli 爱护 àihù (动) Sevmek ve korumak, bir yere yerleştirmek, sokmak. üzerine titremek. (İşe, fabrikaya vs.) Yerleştirmek. 爱恋 àiliàn (动) Birisine âşık olmak 安定 āndìng i (形) (Hayat, ortam, veya sevmek. durum) Sakin, iyi, istikrarlı, 爱面子 àimiànzi Rezil ya da mahcup sağlam, sabit. ii (动) Dengede olmaktan kurtulmaya çalışmak. tutmak, istikrarlı hale getirmek, 爱莫能助 àimònéngzhù Yardım et- sakinleştirmek, korumak. meyi istemek fakat elinden bir 安顿 āndùn (动) (İnsan veya eşyaya) şey gelmemek. Yer bulmak, yerleş(tir)mek. 爱慕 àimù (动) Hayran olmak, takdir 安放 ānfàng (动) Koymak, bırak- etmek, bayılmak, -e bitmek. mak, yatırmak, gömmek, yer- 爱情 àiqíng (名) (Kadın ve erkek ara- leştirmek. 安分 ānfèn (形) Namuslu, doğru, dü- sında) Aşk, sevgi. rüst, saygılı, itaatkâr. 爱人 àiren (名) Karı, hanım, koca. 安抚 ānfǔ (动) Teselli etmek, içini Sevgili. rahatlatmak, avundurmak, avut- 爱惜 àixī (动) Kıymetini bilmek, -e mak. çok değer vermek, değerini bil- 安好 ānhǎo (形) Sağ salim, sağlıkça mek. iyi, iyi. 爱憎 ài-zēng (名) Sevgi ve nefret. 安家 ānjiā (动) (Ev) Yerleşmek, bir 嗳 ài (叹) Öfke ve pişmanlık göste- yere evini kurmak, yapmak. ren nida. 安检 ānjiǎn (名) Emniyet kontrolü.
  • 4. 4 ān-àn a 安静 ānjìng (形) Sessiz, sakin, huzur- 安慰 ānwèi (动) Teselli etmek, lu, rahat. avutmak, içini rahatlatmak. 安居乐业 ānjū-lèyè Rahat, huzurlu Teselli edici, teselli. ve işinden memnun yaşamak. 安稳 ānwěn (形) Sallanmaz, sağlam 安康 ānkāng (名) Sağ salim ve sağ- ve sabit. Emniyetli ve huzurlu. lıklı. 安息 ānxī (动) Huzur içinde olmak, 安乐 ānlè (名) Rahatlık, refah, huzur, rahat etmek, dinlenmek, huzur içinde yatmak. konfor. 安闲 ānxián (形) Gamsız, kaygısız, 安眠 ānmián (动) Rahat uyumak. tasasız. 安宁 ānníng (形) Sakin, asude, ra- 安祥 ānxiáng (形) Soğukkanlı, sakin, hat, durgun, huzur Sükûnet, sessiz, halim, durgun. gürültüsüz ve sakin, endişeden 安歇 ānxiē (动) Yatağa yatıp uyu- uzak. mak, odasına çekilmek. Din- 安排 ānpái (动) Ayarlamak, planla- lenmek. mak, düzenlemek, gereken ha- 安心 ānxīn (动) İçi rahat etmek, fe- zırlığı yapmak. rahlatmak. 安培 ānpéi (名) Amper. 安逸 ānyì (形) Kaygısız, endişeden 安全 ānquán (形,名) Emniyet(li), uzak ve konforlu. güvenli, emin, emniyette. 安营 ānyíng (动) (İzciler) Kamp kur- 安全理事会 Ânquán Lǐshìhùi (名) mak, çadır kurup yaşamak. Birleşmiş Milletler Güvenlik 安葬 ānzàng (动) (Ölüyü) Gömmek, Konseyi. defnetmek. 安之若素 ānzhīruòsù Soğukkanlı 安然 ānrán (名) Emniyetle, güven- olan, istifini bozmayan, heye- lik içinde, kazasız belasız, sağ canlanmayan. salim, salimen. Rahat içinde, 安置 ānzhì (动) Yerleştirmek, koy- huzurlu. mak, oturtmak, ayarlamak. 安如泰山 ān rú Tàishān Tai dağı ka- 安装 ānzhuāng (动) Döşemek, kur- dar sarsılmaz ve emin. mak, tesis etmek, takmak, yük- 安适 ānshè (动) Kurmak, tesis et- lemek. mek, inşa etmek. 安身 ānshēn (动) Barınmak, sığın- 鞍 ān (名) Semer, eyer. 鞍马 ānmǎ (名) Yapma at. Se- mak. mer ve at. (Jimnastik) Kulplu 安神 ānshén Sinirlerini yatıştırmak, beygir sakinleştirmek. 鞍子 ānzi (名) Eyer, semer. 安生 ānshēng (形) Huzurlu, rahat, endişeden uzak, tasasız. Ses- 氨 ān (名) Amonyak. siz, sakin, uslu, yumuşak huylu. 谙 ān (动) <书> Çok iyi bilmek. 安适 ānshì (形) Rahat, asude ve kon- 谙练 ānliàn (形) Tecrübeli, mahir. forlu. 暗 àn (形) Karanlık, kapalı, kas- 安危 ān-wēi (名) Emniyet ve tehlike. vetli, ışıksız, bulutlu. Gizlice,
  • 5. àn 5 içinden, çaktırmadan, gizli saklı, 暗中 ànzhōng (副) Karanlıkta. a karanlık. Bulanık, belirsiz, Gizlice, çaktırmadan, el altından. sisli, karışık. 暗自 ànzì (副) İçinden, gizlice, kendi 暗暗 àn àn (副) İçinden, gizlice, ses- kendine. sizce, içten içe. 案 àn (名) Dava, olay, hukuki 暗藏 àncáng (动) Gizle(n)mek, sak- dava, kanun tasarısı. Dosya, la(n)mak. sicil, zabıt, tutanak, kayıt. 暗娼 ànchāng (名) (Vesikasız) Gayrı Düşünülerek sunulmuş plan, resmi fahişe. öneri, teklif. 暗淡 àndàn (形) Belli belirsiz, donuk, 案板 ànbǎn (名) Kesme ve doğrama karanlık, hayal meyal, kasvetli. tahtası. 暗地里 àndìli (副) Gizlice, çaktırma- 案件 ànjiàn (名) Hukuki dava, dava. dan, sinsice, arkadan. 案卷 ànjuàn (名) Siciller, dosyalar, 暗害 ànhài (动) Arkadan vurmak, arşiv, kayıtlar. gizlice öldürmek, zarar vermek. 案例 ànlì (名) Dava, olay. 暗号 ànhào (名) Gizli sinyal, işaret. 案情 ànqíng (名) Bir davanın detay- 暗合 ànhé (名) (Daha önce görüşül- ları, dava. mediği halde) Benzemek, uy- 案头 àntóu (名) Masa üstü. mak, birbirine uymak. 案验 ànyàn (动) <书> Cinai delilleri 暗箭 ànjiàn (名) Arkadan hançerle- araştırmak. me, vurma. 案子 ànzi (名) 1 <口> Dava, hukuki 暗礁 ànjiāo (名) Su yüzüne yakın giz- dava. Uzun masa, tezgah. li kaya, resif. 暗杀 ànshā (动,名) Suikastla öldür- 按 àn i (动) Bastırmak, sıkıştır- mek, katletmek, cinayet, sui- mak, itmek, dürtmek. Zapt kast. etmek, alıkoymak. Tutmak, 暗示 ànshì (动) İma etmek, üstü ka- zapt etmek, kontrol etmek. palı söylemek, çıtlatmak. –e göre, gereğince, nazaran, göz 暗算 ànsuàn (动) Komplo kurmak, önünde tutulursa, -in esasına tezgahlamak, tuzağa düşürmek, göre. ii (名) Not, pusula. suikast düzenlemek, başkasına 按兵不动 ànbīng bùdòng Asker- komplo kurmak. leri savaş için hazırlayıp fırsat 暗锁 ànsuǒ (名) Gömme kilit. kollamak. Hiçbir şey yapma- 暗滩 àntān (名) Gizli sığlık, gizli sığ yıp beklemek. yer. 按部就班 ànbù-jiùbān Her zamanki 暗探 àntàn (名) Dedektif, ajan. kurallara veya düzene göre ha- 暗无天日 ànwú tiānrì Karanlık gün- reket etmek, o kuralları uygu- ler, adaletsiz günler. lamak. 暗箱 ànxiāng (名) Fotoğraf makinesi. 按劳分配 ànlǎo fēnpèi Çalışmaya 暗笑 ànxiào (动) Bıyık altından gül- göre taksim, dağıtma. mek, kıs kıs gülmek. 按理 ànlǐ (副) Normalde, makul ola- 暗语 ànyǔ (名) Şifre kelime, parola. rak, normal olarak, genellikle.
  • 6. 6 àn-áo a 按脉 ànmài (动) Nabzını tutmak, na- 昂贵 ángguì (形) Pahalı, masraflı, bız atışını saymak. çok para isteyen,değerli. 按摩 ànmó (动) Masaj yapmak. 昂然 ángrán (形) Dimdik ve korku- 按捺 ànnà (动) Zapt etmek, tutmak, suz. bastırmak, sınırlamak, hâkim 昂首阔步 ángshǒu-kuòbù Başı dim- olmak, kontrol etmek. dik ve büyük adımlarla yürümek, 按钮 ànniǔ (名) (Elektrik, makine vs. ilerlemek. için) Düğme. 昂扬 ángyáng (形) Yüksek ruhlu, 按期 ànqī (副) Belirlenen tarihe (Sü- ateşli, cesur, asil, yüce gönüllü. reye, zamana) göre, zamanında. (Ses)Yüksek, tiz. 按时 ànshí (副) Zamanında, dakik 盎 àng (名) Büyük karınlı ve dar olarak. ağızlı bir tür eski kap. 按说 ànshuō (副) Normalde, genel 盎然 àngrán (形) Çok bol, dolu, taş- anlamda, her zamanki duruma kın. göre. 按需分配 ànxū fēnpèi İhtiyaca göre 凹 āo (形) İçbükey, çukur, oyuk, dağıtmak, vermek. obruk, konkav, çökük, çukurlaş- 按语 ànyǔ (名) (Yazar veya bestekâr mış, oyulmuş. tarafından eser veya eserin bir 凹透镜 āotòujìng (名) Çukur mer- parçası hakkında yazdığı yazı) cek. Not, haşiye, kısa yorum. 凹陷 āoxiàn (形) Çukur, oyuk, basık, 按照 ànzhào (介) –e göre, gereğince, çökük. göre, göz önünde tutarak, -in 鏖 áo (动) <书> Çok büyük ve şid- esasına göre. detli bir savaşa tutuşmak, başla- 黯 àn (形) Bulanık, donuk, karan- mak. lık, kasvetli. 鏖战 áozhàn (动) <书> Şiddetle savaş- 黯淡 àndàn mak, hiddetle savaşa tutuşmak. Bakınız “暗淡” àndàn 熬 áo (动) Kayna(t)mak, yavaş 黯然 ànrán (形) <书> Soluk, do- ateşte kaynatarak pişirmek. nuk. Kederli olmak, morali (Zorluk, acı, çile, zulüm) Çek- bozuk olmak. mek, -e katlanmak, dayanmak, 岸 àn (名) Sahil, deniz kıyısı, ke- uğramak. nar. 熬煎 áojiān (名) Acı, çile ve ızdırap. 岸然 ànrán (形) Ciddi ve vakur halde. 熬夜 áoyè (动) Gece geç vakitlere ka- dar oturmak, çalışmak. 肮 āng 肮脏 āngzāng (形) Kirli, pis, müs- 遨 áo (动) Aylak aylak dolaşmak, tehcen, bozuk, namussuz, hain, tembel tembel gezinmek. çirkin, ayıp. 遨游 áoyóu (动) Dolaşmak, aylak ay- 昂 áng i (动) Başını dik tutmak. ii lak dolaşmak, gezinmek, başıboş (形) Yüksek, yüce, önemli, paha- dolaşmak. lı. 嗷 áo
  • 7. áo-ào 7 嗷嗷 áo áo (象) (Ses) İnilti. 病得~叫 傲骨 àogǔ (名) Azametli, metin ve a Rahatsızlığından dolayı acılar boyun eğmez kişilik, tabiat. içinde inliyor. 傲慢 àomàn (形) Kibirli, kendini be- 翱 áo (动) <书> Kanatlanmak, uçup ğenmiş, mağrur. 态度~ (Tavır) gitmek, uçmak. Kendini beğenmiş ve havalı. 翱翔 áoxiáng (动) (Kuşlar için) Gök- 傲气 àoqì (名) Kibir, gurur, kurum, yüzünde süzülmek, çok yüksek- azamet. lerde uçmak. 傲然 àorán (副) Azametle, yılmaz ve boyun eğmez bir şekilde. 袄 ǎo (名) Bir çeşit Çin stili kısa ce- 傲视 àoshì (动) Burun kıvırmak, hor ket ya da palto. görmek, küçümsemek, beğen- 媪 ǎo (名) <书> Yaşlı kadın, mo- memek. ruk. 澳 ào (名) Cumba, koy, defne, de- 奥 ào (形) Anlaşılması güç, çok de- nize giriş yeri. (Liman) rin, derin anlamlı. 澳门 àomén (名) Makao. 奥林匹克运动会 Àolínpǐkè Yùndòng- 拗 ào huì (名) Olimpiyat, Olimpiyat Bakınız niù organizasyonu. 拗口 àokǒu (形) Telaffuzu zor, söy- 奥秘 àomì (名) Gizem, büyük esrar, lenmesi zor. derin sır, engin muamma. 奥妙 àomiào (形) Esrarlı, gizemli, 懊 ào (形) Pişman, esef ve keder muamma. dolu, vicdan azabı çeken. Canı sıkkın, kederli. 傲 ào i (形) Gururlu, mağrur, ken- 懊悔 àohuǐ (动) -e pişman olmak, piş- dini beğenmiş, kibirli. ii (动) manlık duymak, teessüf etmek, Boyun eğmemek, -e karşı dayan- üzülmek. mak, teslim olmamak, eğilme- 懊恼 àonǎo (形) Kederli, meyus, mek. canı sıkkın, morali bozuk, keyfi 傲岸 àoàn (形) <书> Büyüklük tas- kaçmış. layan, kibirli, tepeden bakan, 懊丧 àosàng (形) Üzgün, hüzünlü, mağrur. mahzun.
  • 8.
  • 9. b Bb 巴 bā (动) Zevkle ya da sabırsız- 疤 bā (名) Yara izi. ca beklemek, çok arzulamak, iple 疤痕 bāhén (名) Yara izi. çekmek. Dolanmak, sarılmak, 八 bā (数) Sekiz. tırmanmak, yapışmak. –e ya- 八宝 bābǎo (名) 1 Değrli malzeme- kın olmak, bitişik olmak. ler 2 (Belli ve özel yemekler için 巴不得 bābude <口>. -meye can at- seçilmiş katkı maddeleri). ~饭 mak, çok istemek, arzulamak. Sekiz tatlandırıcılı pirinç tatlısı, 巴结 bājie i (动) Dalkavuklukla gözü- aşure. ne girmeye çalışmak, yaltaklan- 八成 bāchéng i (名) Yüzde seksen, mak, yaranmak. ii (形) Gayretli, hemen hemen. ii (副) Büyük bir çalışkan. ihtimalle, muhtemelen. 巴黎公社 Bālí Gōngshè (名) Paris 八方 bāfāng (名) Tüm yönler, her Komünü. taraf. 四面~ Her taraftan, çok 巴望 bāwàng (动) Sabırsızlıkla bek- cihetten. lemek, iple çekmek. 八股 bāgǔ (名) Sekiz ayak stili. 巴眨 bāzha (动) Göz kırpmak, gözle- (Ming ve Qing hanedanlıkları rini kırpıştırmak. zamanında devlet memurluğu 巴掌 bāzhang (名) Aya, el içi. için yapılan sınavlarda kullan- 捌 bā (数) Sekiz. (Çek veya senet- dırılan bir edebiyat türü.) lerin üzerinde, yanlışlık veya Basmakalıp ve klişe makale, yazı değiştirmelere engel olmak için veya yazı stili. sadeleştirilmiş olan 八 nın yerine 八路军 bālùjūn (名) Kolordu. (Ja- kullanılır.) ponlara karşı verilen Direnme Savaşı (1923–45) sırasında Çin 扒 bā (动) –e tutunmak, yapış- Komünist Partisi tarafından yö- mak. Sökmek, çekmek, yık- netilen kolordu.) mak, kazmak, tırmıklamak. 八面玲珑 bāmiàn línglóng Güler Bakınız pá yüzlü, tatlı dilli, kibar, (Sosyal 扒拉 bāla (动) Hafifçe dokunmak, ilişkilerde) herkesi memnun eden, çekmek, sallamak. kimseyi kırmayan.
  • 10. 10 bā-bǎ 八仙 bāxiān (名) Taoizm’de sekiz ef- likten dolayı işleri berbat etmek, sanevi ölümsüz peri. bozmak. b 八仙桌 bāxiānzhuō (名) Bir tür sekiz 拔腿 bátuǐ (动) Tabanları yağlayıp kişilik kare şeklinde masa. gitmek. 八月 bāyuè (名) Ağustos. Ay 跋 bá i (动) Dağlarda uzun yürüyüş takviminde Ay, sekiz ay. yapmak, dolaşmak. ii (名) Kitap, 八字 bāzì (名) 八 (bā) karakteri. mektup, makale gibi şeylerin ya- 芭 bā zılması bittikten sonra eklenen 芭蕉 bājiāo (名) Bajiao Muzu. not, dipnot, haşiye. 芭蕾舞 bālěiwǔ (名) Bale, bale dansı. 跋扈 báhù (形) Mütehakkim, dedi- ğini yaptırmak isteyen, despot, 吧 bā i <象> (Ses) Ünlem hecesi ii sert. (动) (Sigara) Çekmek. 跋涉 báshè (动) Yorgun argın yürü- Bakınız ba mek, göç etmek. 拔 bá (动) Çekmek, çekip çıkar- 靶 bǎ (名) Hedef. mak, sökmek, güçlükle çekmek, 靶场 bǎchǎng (名) Poligon, atış yolmak. (Zehirli gaz vb.) So- alanı. ğurmak, içine çekmek. (Aday- 靶心 bǎxīn (名) Hedef tahtasının or- lar arasından) Seçmek, seçip ayır- tası. mak. Yükseltmek, kaldırmak. 靶子 bǎzi (名) Hedef, hedef tahtası. Aşmak, baskın çıkmak, -den daha iyi olmak. Ele geçirmek, 把 bǎ i (动) Sımsıkı tutmak, yapışmak, kavramak. (Ço- zapt etmek. Suda serinletmek, cukların küçük abdestini bo- soğutmak. zarken işemesi için) Ayağını 拔除 báchú (动) (Ot vs.) Kaldırmak, tutmak. Kontrol etmek, kendi tamamen yok etmek, bertaraf tekeline almak, zapt etmek. etmek, ortadan kaldırmak, yol- Beklemek, tutmak, gözetlemek. mak. ii (名) (El arabası gibi şeyler 拔海 báhǎi (名) Rakım, deniz seviye- için) Kulp, sap. Deste, tomar, sine göre yükseklik. demet, salkım. iii (量) (Kulp 拔河 báhé (名) Halat çekme oyunu. veya kabzalı aletler için) Tane. 拔火罐儿 báhuǒ guànr (名) Fincan- (Avuçlanabilir şeyler için) Avuç, lama, hacamat. tutam. (Bazı soyut şeyler için 拔尖儿 bájiānr i (形) <口> En iyi, en bir hayli manasında kullanılır.). üstün, seçkin. ii (动) Kendini öne 有~力气 Bir hayli güçlü, epey çıkarmak, kendini göstermek. güçlü (Birisine yapılan el uzat- 拔节 bājié (名) (Pirinç, buğday vs. ma veya yardım teklifini ifade için) Uzama devresi. etmek için). 拉我一~ Bana bir el 拔苗助长 bámiáo zhùzhǎng (Fidele- uzatıver. Aşağı yukarı, kadar, ri çekerek büyümesine yardımcı civarında. iv (介) (Fiilden önce olmaya çalışmak.) Aşırı aceleci- gelen nesnenin önüne gelerek,
  • 11. 11 nesnenin yerinin, şeklinin veya kaçırmamak. ii (名) Teminat, ke- mahiyetinin değişmesine sebep sinlik, güven, garanti. olmayı ifade ederken kullanılan 把戏 bǎxì (名) Cambazlık, akroba- b belirteç, dolaylı tümleç eki. -ı, -i). si, hokkabazlık. Hile, dolap, 请~门打开. Lütfen kapıyı açınız. düzen, dümen, numara, dalavere, 把柄 bǎbǐng (名) Sap, kulp, kabza, madik. kullanma, idare, muamele, baş- 把兄弟 bǎxiōngdì (名) Yeminli kar- kalarının kendisine karşı kulla- deşler. nabileceği, şantaj yapabileceği suç veya hata gibi şeyler, şantaj 爸 bà (名) Baba, peder. malzemesi, birisinin yanındaki 爸爸 bàba (名) Baba, peder. kellik, açık nokta, nüfuz, etki. 罢 bà (动) Durmak, vazgeçmek, -e 把持 bǎchí (动) Kendi tekeline almak, son vermek. kontrol etmek, ele geçirmek. 罢黜 bàchù (动) (书) İşten atmak, 把舵 bǎduò (动) Dümen kullanmak, çıkarmak. Atmak, son ver- dümenle idare etmek. Olayın gi- mek, men etmek. dişatını kestirmek. 罢工 bàgōng (动) Grev yapmak, işi 把风 bǎfēng (动) Gözcülük etmek, nöbet tutmak, beklemek, (Gizli bırakmak. bir atakta bulunan arkadaşlarını) 罢官 bàguān (动) (Resmi dairedeki) kollamak İşten atmak, görevine son ver- 把关 bǎguān (动) Bir geçidi tut- mek. mak, beklemek, zapt etmek. 罢课 bàkè (名) Öğrencilerin derse Denetlemek, kontrol etmek. girmeme grevi yapması. 把酒 bǎjiǔ (动) Şarap kadehini kal- 罢了 bàle (助) (Cümlenin sonunda bir dırmak. Birisinin şarap kade- şeyin daha fazla söylenmesinin hini doldurmak. gereksizliğini vurgulamak için 把势 bǎshi (名) <口> Wushu, bir kullanılır.) O kadar, hepsi o. 你们 Çin dövüş sanatı. (武术) Eği- 别表扬我,我只是为群众做了一 tim almış usta adam. Kabili- 点我应该做的事~ Beni övmeyin, yet,beceri ben sadece insanlar için yapmam 把守 bǎshǒu (动) Beklemek, koru- gereken şeyleri yaptım o kadar. mak, nöbet tutmak. 罢了 bàliǎo (Karşı tarafın söylediği 把手 bǎshǒu (名) Kabza, kulp, sap, şey hakkındaki memnuniyetsiz- yumru, topuz. 把头 bǎtóu (名) Usta başı, grup baş- liği ifade etmek için kullanılır.) kanı. 罢免 bàmiǎn (动) Azletmek, geri 把稳 bǎwěn (形) Güvenilir, emin, almak, görevden almak, iptal mazbut, itimada şayan. etme. 把握 bǎwò i (动) Kavramak, iyice 罢市 bàshì (名) Esnaf grevi. anlamak, kaçırmamak, tutmak, 罢手 bàshǒu (动) Vazgeçmek, dur- değerlendirmek. ~时机 Fırsatı mak, pes etmek.
  • 12. 12 bà-bái 罢休 bàxiū (动) (Genelde olumsuz (Cümlenin sonunda teklifin ka- cümlelerde). –den vazgeçmek, bul edildiğini ya da anlaşmaya b bırakmak. varıldığını ve uygun bulundu- 霸 bà i (名) Derebeylikteki ğunu ifade etmek için kullanılır.) prenslerin başı, senyör, emir. (Cümlenin sonunda tahmin, Despot, zalim hükümdar, tiran, sanı, şüphe veya kuşku ifade edi- zorba, gaddar. 恶~ Yöresel zalim, lirken kullanılır.) (Bir çıkmaz despot. Hegemonik güç, ha- olduğunu ifade etmek için kulla- kim güç. ii (动) Egemen olmak, nılır.) hükmetmek, -e hakim olmak, 掰 bāi (动) Bir şeyi parmaklarıyla -e zulüm etmek, baskı yapmak, kırmak, eli ile ikiye ayırmak. tahakküm etmek. 霸道 bàdào (名) (Derebeylikte) Zorla 白 bái i (形) Beyaz, kar beyazı. idare, zor kullanarak idare etme. Net, netleştirilmiş, açık, ber- 霸道 bàdao (形) Zorba, zalim, rak. Sade, süssüz, basit, boş, gaddar adam. (İçki ve ilaçlar açık. ii (副) Boş yere, boşuna, için) Sert, acı, etkili, kuvvetli. faydasız, gereksiz. Parasız, 霸权 bàquán (名) Hegemonya, haki- bedava, beleş. iii (名) Zararsız, miyet, egemenlik. masum, tertemiz. (Bir hareke- 霸王 bàwáng (名) Despot, gaddar tin simgesi olarak kullanılır.) hükümdar. Hegemon Kral. Operadaki konuşma bölümü vs. (M.Ö 232–202 yılları arasında iv (动) İfade etmek, açıklamak, yaşayan Xiang Yu (项羽) tarafın- izah etmek, söylemek. dan kendisi için kullanılan isim.) 白班儿 báibānr (名) <口> Gündüz 霸占 bàzhàn (动) Zorla işgal etmek, vardiyası. ele geçirmek, almak. 白白 báibái (副) Boşu boşuna, boş 坝 bà (名) Bent, baraj. Bent, yere, gereksiz. toprak set, şev. Kum seti. 白壁微瑕 báibì wēixiá Zümrütün Açık ve düz arazi. üzerindeki ufak bir nokta kadar olan beyazlık, bir insanın ka- 耙 bà i (名) Tırmık, sürgü. ii (动) rakterindeki ufak tefek kusurlar Tarlayı sürmek, toprağı kazmak. veya zaaflar. Bakınız pá 白布 báibù (名) Beyaz bez, patiska. 把 bà (名) Kulp, sap, tutacak 白菜 báicài (名) Çin lahanası, beyaz yer, kabza (Çiçek, yaprak ve lahana. meyve için) Sap. 白痴 báichī (名) Aptallık, buda- Bakınız bǎ lalık. Aptal, budala, sersem, 把子 bàzi (名) Sap, kulp, kabza. ahmak. 吧 ba (助) (Cümlenin sonunda 白炽 báichì (名) Akkor. tavsiye, istek, teklif, ve emirleri 白搭 báidā <口> Faydasız, gereksiz, göstermek için kullanılır.) işe yaramaz, boş.
  • 13. bái 13 白带 báidài (名) Kadınlarda olan be- 白热 báirè (名) Akkor. yaz akıntı. 白热化 báirèhuà (形) Ateşli, çok kız- 白丁 báidīng (名) Resmi veya akade- gın, şiddetli. 白人 báirén (名) Beyaz ırk. b mik unvanı olmayan kimse, halk tabakasından olan kimse. 白刃 báirèn (名) Yalın kılıç. 白费 báifèi (动) Boş yere harcamak, 白日做梦 báirì zuòmèng Gündüz gö- israf etmek. züyle hayal görmek. 白宫 Bái Gōng (名) Beyaz Saray. 白色 báisè i (形) (Renk) Beyaz. ii (名) 白骨 báigǔ (名) Beyaz turna kuşu. (Bir hareketin sembolü olarak 白果 báiguǒ (名) Çin’den Amerika’- kullanılır.) Masum, zararsız. ya getirilen ve meyve de verebi- 白手起家 báishǒu-qǐjiā Bir şeye avan- len bir çeşit süs ağacı. tajsız ve başlangıç noktasından 白鹤 báihè (名) Beyaz turna. başlamak, sıfırdan başlamak. 白喉 báihóu (名) Difteri. 白薯 báishǔ (名) Tatlı patates. 白话 báihuà (名) (İstek, arzu, tartış- 白糖 báitáng (名) Beyaz toz şeker. ma) Mantıksız, saçma, esassız, 白天 báitiān (名) Gündüz, gündüz asılsız. vakti. 白话 báihuà (名) Yeni Çincede kitap 白条 báitiáo (名) Üzerinde bir vaat dilinin şekli, yeni dil. ve bir de istek içeren, not olarak 白金 báijīn (名) Platin. bırakılan kağıt. 白净 báijing (形) (Deri için) Beyaz, 白铁 báitiě (名) Galvaniz demir, çinko açık renkli ve pürüzlü. ile kaplanmış demir. 白酒 báijiǔ (名) Beyaz ispirto, mısır 白头 báitóu (名) Ağarmış baş, ak saç- ve süpürge darısından damıtılan lı, yaşlı ve saçları beyazlamış. bir çeşit ispirto. 白头偕老 báitóu xiélǎo Karı kocanın 白茫茫 báimángmáng (形) (Bulut, bir yastıkta mutlu bir şekilde duman, kar, sel için) Engin ve kocaması, ölünceye dek beraber geniş beyazlık, göz alabildiği yaşamak. yere kadar olan beyazlık. 白血病 báixuèbìng (名) Kan kanseri. 白米 báimǐ (名) (İnceltilmiş veya ter- 白血球 báixuèqiú (名) Alyuvarlar. biye edilmiş) Pirinç. 白眼 báiyǎn (名) Hor gören, küçüm- 白面 báimiàn (名) Buğday unu, ince seyici, aşağılayıcı bakış. un. 白杨 báiyáng (名) Beyaz kavak. 白面书生 báimiàn-shūshēng Yakı- 白银 báiyín (名) Gümüş. şıklı ve genç bilgin. 白纸黑字 báizhǐ-hēizì Siyah beyaz 白描 báimiáo (名) Bir çeşit Çin yazılmış. resim sanatı. Sade, süssüz ve 白昼 báizhòu (名) Gündüz. basit yazı stili. 白字 báizì (名) Yanlış yazılan veya 白沫 báimò (名) Köpüklü salya, kö- yanlış telaffuz edilen karakter, pük. yanlış söz veya kelime. (Kelime- 白内障 báinèizhàng (名) (Tıpta) nin yanlış yerde ve şekilde kulla- Gözdeki perde, katarakt. nılması)
  • 14. 14 bǎi 百 bǎi (数) (Sayı) Yüz. Çok, 百年 bǎinián (名) Uzun bir süre. pek çok, çok sayıda, çok çeşitli. Ömür. 百年大计 bǎiniándàjì (名) Sürekli ve b 百般 bǎibān (副) Bin bir yolla, her hayati önemi olan proje, plan, türlü yolla, ne yapıp edip. 百倍 bǎibèi (形) Yüz katı, yüz misli, çok iyi bir zamanlaması olan ve yüz kez. uzun vadeli ehemmiyeti olan bir 百尺竿头, 更进一步 bǎchǐ gāntóu, girişim. gèngjìn yībù Bilgi veya başa- 百思不解 bǎisī-bùjiě Saatlerce veya rının belli seviyeye gelmesine uzun bir süredir düşünülmesine rağmen azimle çalışmaya hâlâ rağmen hala bir muamma olarak devam etmek,en iyiyi elde etmek kalmak. için sürekli azimle çalışmak. 百万 bǎiwàn (数) Milyon. 百发百中 bǎifā bǎizhōng (Okçu- 百闻不如一见 bǎiwèn bùrúyījiàn Bir luk ve nişancılıkta) Her atışta kez görmek yüz kez duymaktan hedefi vurmak, iş yaparken hiç daha iyidir, çok duyan değil çok fiyaskoya uğramamak, hiç ıska- gören bilir. lamamak. 百无聊赖 bǎiwúliáolài Can sıkıntı- 百废俱兴 bǎifèi jùxīng İhmale uğra- sından patlamak, çok canı sıkıl- yan bütün işleri yeniden yapma- mak. ya başlamak. 百姓 bǎixìng (名) Normal halk, halk, 百分比 bǎifēnbǐ (名) Yüzde oranı, vatandaş. yüzdelik. 百叶窗 bǎiyèchuāng (名) Kepenk, 百分之百 bǎifēnzhībǎi Yüzde yüz. panjur. 百感交集 bǎigǎnjiāojí Çok çeşitli 百依百顺 bǎiyī-bǎishùn Uysal ve ita- duygularla dolmuş, değişik duy- atkâr, her şeye itaat eden. gularla kalbi dopdolu. 百战百胜 bǎizhàn-bǎishèng Yenil- 百花齐放百家争鸣 bǎihuā qífàng mez olmak, hiç yenilmemek, yüz bǎijiā zhēngmíng Yüz çiçek kez savaşıp yüzünde de yenmek. açsın, yüz fikir serbestçe tartışıl- 百折不挠 bǎizhé-bùnáo Yılmamak, sın. (Mao Zedong) tüm zorluklara veya engellere 百货 bǎihuò (名) Günlük ihtiyaç rağmen vazgeçmemek, sebatkâr malları. olmak. 百科全书 bǎikē quánshū (名) An- 佰 bǎi (数) Yüz (100), (Çek veya siklopedi. senetlerde yanlışlıklara meydan 百孔千疮 bǎikǒng qiānchuāng vermemek için sadeleştirilmiş Dertlerden dolayı delik deşik ol- olan 百 yerine kullanılır.) mak, her türlü sıkıntının başına gelmesi. 柏 bǎi (名) Servi. 柏树 bǎishù (名) Servi ağacı. 百炼成钢 bǎiliàn chénggāng Ça- 柏油 bǎiyóu (名) Zift, asfalt, katran. lışa çalışa çelik gibi olmak, çok çalışarak iyi bir kıvama gelmek, 摆 bǎi i (动) Koymak, yerleştir- iyice kaşarlanmak. mek, ayarlamak. Takınmak.
  • 15. bài 15 Salla(n)mak. ii (名) Sarkaç, işlerin yapılmasını nazikçe başka saat sarkacı, rakkas. birine rica etmek. 摆布 bǎibu (动) Birine emir vererek 拜谒 bàiyè (动) Ziyaret etmek. b oraya buraya koşturmak, idare (Anıt veya mezarlarda) Hürmet etmek. edip saygı göstermek. 摆动 bǎidòng (动) Salla(n)mak, asıl- mak,asmak, sallandırmak 败 bài (动) Savaşta bozguna uğra- mak ya da yarışmada yenilmek. 摆渡 bǎidù i (名) Araba vapuru, fe- ribot. ii (动) Feribotla karşıya (Düşmanı) Bozguna uğrat- geçmek ya da taşımak. mak. Bozmak, berbat etmek, 摆弄 bǎinòng (动) İleri geri hareket içine etmek. (Etkisini) Yok ettirmek, ile oynamak. etmek, gidermek. Kurumak, 摆设 bǎishè (动) Dayayıp döşemek, buruşmak, solmak. süslemek. 败北 bàiběi (动) (书) Bozguna uğra- 摆设 bǎishe (名) Mefruşat, mobilya. mak, yenilmek.   败笔 bàibǐ (名) Yazıda veya resimdeki 摆脱 bǎituō (动) (Zabt, baskı, zorluk hatalı hat veya çizgi. ve bela gibi şeylerden) –den kur- 败坏 bàihuài (动) Bozmak, mahvet- tulmak, -den yakasını sıyırmak. mek, lekelemek, batırmak. 拜 bài i (动) Nezaket ziyaretinde 败家子 bàijiāzǐ (名) Müsrif, savurgan, bulunmak. Birisiyle resmi bir çul tutmaz. ilişki kurmak. ii (敬) (Fiilden 败类 bàilèi (名) Bir toplumun ayakta- önce kullanılır.) Saygıyla. kımı, dönekleri. 拜把子 bàibǎzi (动) Kan kardeş ol- 败露 bàilù (动) (Örgütün) Ortaya çı- mak. karılması veya deşifre edilmesi. 拜辞 bàicí (动) –e veda etmek, … ile 败落 bàiluò (动) Batmak, fakirleş- helalleşmek. mek. 拜倒 bàidǎo (动) Dizüstü yere ka- 败兴 bàixìng (形) Kederli veya üzgün panmak, dizüstü yere çökmek. olmak. 拜访 bàifǎng (动) Ziyaret etmek. 败阵 bàizhèn (动) Savaş alanında 拜会 bàihuì (动) (Günümüzde daha bozguna uğramak. çok diplomaside kullanılır.) Res- 败子 bàizi (名) Müsrif, savurgan kim- mi ziyarette bulunmak. se, mirasyedi. 拜见 bàijiàn (动) (Misafirden yük- sek makamda birinin.) Resmi zi- 稗 bài (名) Ahır veya ambarın yarette bulunmak, ziyaret etmek. yanındaki avlunun içindeki ot- Bir büyüğünü ziyaret etmek. lar, çalılar. (形) Küçük veya 拜年 bàinián (动) Yeni yılını kutla- önemsiz. mak. 稗官野史 bàiguān-yěshǐ (名) Önem- 拜托 bàituō (动) (敬) Birisinden bir siz, sonradan uydurma tarih hi- şeyler yapmasını rica etmek, bazı kayeleri.
  • 16. 16 bān 稗子 bàizi (名) Ahır veya ambarın 斑斓 bānlán (形) Pek parlak, rengâ- yanındaki avlunun içindeki otlar renk, debdebeli, görkemli. b veya tohumlar. 斑马 bānmǎ (名) Zebra. 斑纹 bānwén (名) Çizgi, sırma, şerit. 班 bān i (名) Sınıf, ekip,grup, ta- kım. İş nöbeti, vardiya. ii (量) 癍 bān (名) Benek, sivilce, derideki (Bir grup insan için kullanılır.) anormal renkli benek. (Taşımacılıkta sefer sayısı 扳 bān (动) Çekmek, çevirmek. için kullanılır.) iii (形) Düzenli, 扳机 bānjī (名) Tetik. mutat, daimi. 扳手 bānshou (名) İngiliz anahta- 班车 bānchē (名) (Düzenli seferi rı, somun anahtarı. (Makine- olan) Otobüs, servis. de) Manivela. 扳子 bānzi (名) İngiliz anahtarı, so- 班次 bāncì (名) Okullardaki sı- mun anahtarı. nıfların dereceleri. Uçuş veya sefer sayısı. 颁 bān (动) Resmen ilan etmek, ya- 班底 bāndǐ (名) Tiyatronun daimi yınlamak, neşretmek. üyeleri. Bir organizasyonun 颁布 bānbù (动) Resmen ilan etmek, çekirdek üyeleri. göndermek, yayınlamak, ver- 班房 bānfáng (名) <口> Nezaretha- mek; kararı ilan etmek, ferman ne, hapishane. yayınlamak. 班机 bānjī (名) Tarifeye göre uçan, 颁发 bānfā (动) Dağıtmak, vermek. 颁行 bānxíng (动,名) (Uygulamaya sefer yapan uçak. başlanacağını) İlan etmek, du- 班门弄斧 bānmén-nòngfú İş ehlinin yurmak; ilan, duyuru. önünde bilgi ve kabiliyetini ser- gilemek. 般 bān (名) Çeşit, tür, şekil, yol. 班长 bānzhǎng (名) Sınıf başka- 般配 bānpèi (形) (Evlenecek çiftler nı. Manga kaptanı. Takım için) Birbirine çok iyi uyan. kaptanı. 瘢 bān (名) Yara izi. 班主任 bānzhǔrèn (名) Sınıf öğret- 瘢 bānhén (名) Yara izi. meni,sınıf danışmanı. 班子 bānzi (名) (Eski kullanım) Ti- 搬 bān (动) Alıp götürmek, ta- yatro topluluğu. Grup, takım, şımak, hareket ettirmek, kaldır- kadro vs. mak. (Ev) Taşımak, taşınmak. Gelişigüzel tatbik etmek veya 斑 bān i (名) Ufacık leke, nokta, kullanmak. leke, boya. ii (形) Lekeli. 搬家 bānjiā (动) (Ev) Taşınmak, ta- 斑白 bānbái (形) (Saç) Kır düşmüş, şımak. ağarmış. 搬弄 bānnòng (动) Bir şeyi ileri 斑驳 bānbó (形) (书) Alacalı, alaca geri hareket ettirmek, oynatmak, bulaca, renk renk çekmek. Göstermek, sergile- 斑点 bāndiǎn (名) Ufacık leke, nok- mek, göz önüne sermek. Kış- ta, leke, boya. kırtmak, fitlemek, körüklemek.
  • 17. bǎn-bàn 17 搬运 bānyùn (动) Bir yerden bir yere 板子 bǎnzi (名) Uzun tahta, levha, nakletmek, taşımak. plaka. Bedensel cezalandırma- 版 bǎn (名) Basma tabakası, pla- da kullanılan bambu veya kayın b ka veya levha. Baskı, yayım. ağacı. (Gazete) Sayfa. 办 bàn (动) Yapmak, halletmek, 版本 bǎnběn (名) Edisyon, basım. ele almak, ile meşgul olmak. 版次 bǎncì (名) Baskı sırası, baskı, Kurmak, açmak, yönetmek. tab. Satın almak, bir şeyleri hazırla- 版画 bǎnhuā (名) Asitle maden veya mak. (Kanunen) Cezalandır- cam üzerine hakkedilmiş resim. mak, hesap sormak. 版面 bǎnmiàn (名) Sayfa yüzeyi. 办案 bàn àn (动) Bir davaya bak- Baskıdan çıkmış tabakaları mak, ele almak. düzenlemek. 办报 bànbào (动) Gazete işletmek, 版权 bǎnquán (名) Telif hakkı.~所 yönetmek. 有 Her hakkı mahfuzdur. 办法 bànfǎ (名) Yol, yöntem, araç, 版式 bǎnshì (名) Format, kitap boyu. vasıta, vesile, yol ve yöntemler. 版税 bǎnshuì (名) Kitap telifinden 办公 bàngōng (动) Memuriyete ait alınan vergi. işlerle uğraşmak,ofis işleri yap- 版图 bǎntú (名) Toprak, arazi, ülke. mak. 坂 bǎn (名) (书) Yokuş, bayır, ya- 办理 bànlǐ (动) Halletmek, yapmak, maç, eğim. görmek, uğraşmak. 办事 bànshì (动) İş yapmak, bir şeyle 板 bǎn i (名) Uzun tahta, lev- ha, plaka. Kepenk, panjur. uğraşmak, çalışmak. Rastgele cinsel ilişkide bulunan 办学 bànxué (动) Okul açmak veya kadın. Zaman, ölçü. ii (形) idare etmek. Sert, katı. Katı, soğuk, resmi. 瓣 bàn i (名) Taç yaprağı. iii (动) Ciddi görünmek. (Mandalina için) Dilim, sarım- 板凳 bǎndèng (名) Tahta tabure ya sak dişi. Valf, kapakçık. ii (量) da bank. (Taç yaprağı, dilim ve yaprakta 板胡 bǎnhú (名) Bir çeşit Çin enstrü- olduğu gibi) manı. 瓣膜 bànmó (名) Valf, kapakçık, 板结 bǎnjié (动) Sertleştirmek, pek- kapak. leştirmek, katılaştırmak 板刷 bǎnshuā (名) Bir çeşit temizlik 拌 bàn (动) (Mesela salata yapar- ken) Karıştırarak hazırlamak. fırçası 拌种 bànzhǒng (名) Tohum ilaçla- 板牙 bǎnyá (名) Ön dişler, kesici ma. dişler. Azı dişler. 拌嘴 bànzuǐ (动) Ağız kavgası etmek, 板眼 bǎnyǎn i (名) Geleneksel Çin tartışmak. müziğinde bir ölçü. ii (形) Özlü, derli toplu. 半 bàn (形) Yarı, yarım. Ya- 板滞 bǎnzhì (形) Katı, sert. rısında, yarı yolda. Çok az, en
  • 18. 18 bàn-bāng az, en küçük. Kısmen, aşağı 半数 bànshù (名) Yarı. yukarı, hemen hemen yarısı. 半天 bàntiān (名) Günün yarısı. b 半…半… bàn… bàn…(Benzer iki ke- Epey uzun bir süre. limeden önce aynı anda iki farklı 半途而废 bàntú érfèi Yarı yolda vaz- fikir ya da durumun olduğunu geçmek, işini yarıda terketmek. belirtmek için kullanılır.) 半夜 bànyè (名) Gece yarısı. 半辈子 bànbèizi (名) Ömrün yarısı. 半夜三更 bànyèsāngēng Gecenin 半边 bànbiān (形) Bir şeyin yarısı en koyu anında, gecenin yarısı. veya bir tarafı. 半圆 bànyuán (名) Yarım daire, ya- 半成品 bànchéngpǐn (名) Yarı işlen- rım çember. miş ürünler. 半殖民地 bànzhímíndì (名) Yarı ko- 半导体 bàndǎotǐ (名) Yarı iletken. loni. 半岛 bàndǎo (名) Yarımada. 半点 bàndiǎn (形) Azıcık, zerre ka- 伴 bàn i (名) Eş, ortak, arkadaş, dar. yoldaş. ii (动) Eşlik etmek, arka- 半封建 bànfēngjiàn (形) Yarı feodal. daşlık etmek. 半工半读 bàngōng-bàndú (动) 伴唱 bànchàng (名) Şarkı söyleyene Hem çalışmak hem okumak. eşlik etmek. 半截 bànjié (名) Bir şeyin yarısı, bir 伴侣 bànlǚ (名) Eş, arkadaş. bölümü. 伴随 bànsuí (动) Takip etmek, iz- 半斤八两 bànjīn-bāliǎng Birbirine lemek, eşlik etmek, arkadaşlık tıpatıp benzeyen iki şey, ha öyle etmek. ha böyle, ikisi de aynı. 伴奏 bànzòu (动) (Müzik aleti ile) 半径 bànjīng (名) Yarıçap. Eşlik etmek. 半决赛 bànjuésài (名) (Sporda) Yarı final. 绊 bàn (动) (Tökezlemeye, sendele- meye) Sebep olmak. 半空中 bànkōngzhōng Havada. 绊脚石 bànjiǎoshí (名) Engel, mani. 半路 bànlù (名) Yarı yolda, yolda. 半路出家 bànlù-chūjiā Ömrünün 扮 bàn (动) Kendine … süsü belli anından sonra yeni bir işe ya vermek, … rolünü oynamak. da çalışmaya başlamak. Yüzünü ekşitmek, yüzünü bu- 半票 bànpiào (名) Yarı fiyatına bi- ruşturmak. let. 扮相 bànxiàng (名) Bir artistin ya da 半瓶醋 bànpíngcù (名) Çat pat bilgi- aktörün makyajı. si olan kişi. 扮演 bànyǎn (动) … rolünü oyna- 半旗 bànqí (名) Yarıya indirilmiş mak. bayrak. 半球 bànqiú (名) Yarı küre, yarım 邦 bāng (名) Ülke, millet. 邦交 bāngjiāo (名) İki ülke arasında- küre. ki ilişkiler, diplomatik ilişkiler. 半晌 bànshǎng (名) Epey bir süre. 半身不遂 bànshēnbùsuí Vücudunun 梆 bāng (名) Bekçi bambusu veya bir tarafının felç olması. tahta çan tokmağı.
  • 19. bāng-bàng 19 梆子 bāngzi (名) Bekçi çanı tokma- 膀 bǎng (名) Omuz. (Kuş) ğı. Farklı uzunlukta çubukları Kanat. olan tahta çan tokmağı. 膀臂 bǎngbì (名) Omuz, destek. b En çok güvenilir yardımcı, 帮 bāng i (动) Yardım etmek, sağ kol. yardımına koşmak ve yardımcı 膀子 bǎngzi (名) Kolun üst kısmı, olmak. ii (名) (Lahana vb. şey- kol. Kanat. lerin) Dış yaprak. Ekip, takım, güruh, grup, klik. iii (量) (Bir 绑 bǎng (动) Bağlamak, iple bağla- grup insan için kullanılır.) mak, bağlayıp kapamak. 绑架 bǎngjià (动) (Adam, çocuk) 帮办 bāngbàn i (动) (İdari işlerde) Kaçırmak. Yardım etmek. ii (名) Vekil, mu- 绑票 bǎngpiào (动) Adam kaçırmak avin, yardımcı. ve onu fidye için tutmak. 帮倒忙 bāngdàománg Yardım 绑腿 bǎngtuǐ (名) Bacak sargısı. ediyor görünüp esasında köstek olmak. 谤 bàng (动) İftira etmek, yermek, 帮工 bānggōng i (动) Çiftlik işinde lekelemek. yardımcı olmak. ii (名) Çiftlik 磅 bàng i (名) Pound. Terazi işçisi. gözü, terazi, kefe. ii (动) Tart- 帮会 bānghuì (名) Gizli komite, ye- mak, ölçmek. raltı çetesi. Bakınız páng 帮忙 bāngmáng (动) Yardım etmek, 磅秤 bàngchèng (名) Baskül. yardımına koşmak ve yardımcı 镑 bàng (名) Paund, sterlin, İngiliz olmak. resmi para birimi. 帮派 bāngpái (名) Hizip, bölük. 傍 bàng (动) Yaklaşmak, yanaş- 帮腔 bāngqiāng (动) ile aynı fikirde mak. olmak, –i desteklemek. 傍晚 bàngwǎn (名) Akşama doğru, 帮手 bāngshou (名) Yardımcı, asis- akşam vakti, akşam karanlığı. tan. 帮闲 bāngxián (动) Satılmış ve adi 棒 bàng i (名) Sopa, çubuk, değ- nek. ii (形) <口> Güçlü, kuvvetli, yazılarla zenginlere ve güçlülere pek iyi, mükemmel, sağlam. yardım etmek. 棒槌 bàngchui (名) (Çamaşırları 帮凶 bāngxiōng (名) Suç ortağı veya yıkarken elbiseleri dövmek için (Suç işlerken kullanılan) yardım- kullanılan) Tahta sopa, çamasir cı şeyler. tokmagi. 帮助 bāngzhù (动) Yardım etmek, 棒球 bàngqiú (名) Beyzbol. yardımcı olmak. 棒子 bàngzi (名) Çubuk, sopa, 榜 bǎng (名) Asılmış veya bir yere değnek. Mısır, buğday. Mı- yapıştırılmış liste. sır başağı, mısır koçanı. 榜样 bǎngyàng (名) İyi örnek, mo- 蚌 bàng (名) Tatlı su midyesi, del, örnek. mengene, kara kabuk midyesi.
  • 20. 20 bāo 包 bāo i (动) Sarmak, dolamak, 包裹 bāoguǒ i (动) Sarmak, paketle- paket yapmak, sarıp saklamak. mek, bağlamak, paket yapmak. ii b Kuşatmak, etrafını çevirmek, (名) Paket, koli, bohça, çıkın. sarmak. İçermek, ihtiva et- 包含 bāohán (动) İçermek, kapsa- mek, kapsamak. Vazifeyi üze- mak, anlamına gelmek. rine almak, yüklenmek. Ga- 包涵 bāohan (动) <套> Kusura bak- ranti etmek, kefil olmak, teminat mamak, mazur görmek. vermek. Kiralamak, tutmak. ii 包机 bāojī (名) Kiralık uçak. (名) Paket, koli, bohça, çıkın. 包括 bāokuò (动) İçermek, içine al- Çanta, torba. iii (量) (Paket, mak, içinde olmak, dahil olmak. koli, balya, bohça, çıkın için) 包揽 bāolǎn (动) Bütün işleri üstüne Tane. almak, yüklenmek. 包办 bāobàn (动) Tek başına üst- 包罗 bāoluó (动) (Genelde geniş alan) lenmek, üzerine almak. Başka- İçermek, içine almak, kapsamak. larına danışmadan iş yapmak. 包罗万象 bāoluó-wànxiàng Geniş 包庇 bāobì (动) Himaye etmek, sak- fikir ya da nesne tayfını kapsa- lamak, örtbas etmek, barındır- mak, her türlü şeyi içermek. mak. 包容 bāoróng i (形) Hoşgörülü, yüce 包藏 bāocáng (动) Barındırmak, gönüllü, bağışlayıcı. ii (动) İçer- beslemek, taşımak. mek, içine almak, tutmak. 包产到户 bāochǎn dàohù Çiftlik 包围 bāowéi (动) Kuşatmak, sarmak, hasılatını veya gelirini ev halkı (Sağ, sol vs.) kanadını çevirmek. arasında dağıtmak, vermek. 包厢 bāoxiāng (名) (Tiyatro veya 包场 bāochǎng (动) Bir sinema ya opera salonlarında) Loca, özel da tiyatroda koltukların hepsini bölme. ya da büyük bir kısmını tutmak. 包销 bāoxiāo (动) Özel satış hakkına 包抄 bāochāo (动) Kuşatmak, aş- sahip olmak. mak, (Sağ, sol vs.) kanadını çe- 包扎 bāozā (动) Sarmak, bağlamak. virmek, sarmak. 包装 bāozhuāng (动,名) Paketle- 包车 bāochē (名) Kiralık araba. mek, sarmak, ambalaj yapmak; Özel araba. Bir veya iki kişi ta- sargı, paket, ambalaj. rafından çekilen bir çeşit fayton. 包子 bāozi (名) Buharda pişirilen içi 包袱 bāofu (名) Bez sargısı, boh- doldurulmuş mantıya benzeyen çası. Bezle sarılmış paket. Çin yemeği. Yük, ağırlık. 褒 bāo (动) Övmek, takdir etmek, 包干 bāogān (动) Bir işi bitinceye methetmek. dek üstlenmek. 褒贬 bāobiǎn (动) Değer biçmek, de- 包工 bāogōng i (动) Bir işi istenilen ğerlendirmek. şartlarda ve süre içersinde yap- 褒贬 bāobiān (动) Eleştirmek, kı- mayı üstlenmek. ii (名) İş anlaş- namak, yermek, (Arkasından) ması, sözleşmesi. konuşmak. 别在背地里~人! Ada- 包谷 bāogǔ (名) Mısır. mın arkasından konuşmayın!
  • 21. bāo-bǎo 21 褒义 bāoyì (名) Övücü bir anlam ifa- 宝剑 bǎojiàn (名) İki tarafı keskin de eden. kılıç. 宝库 bǎokù (名) Hazine dairesi. b 炮 bāo (动) Tavada hafif kızart- 宝石 bǎoshí (名) Mücevher, kıymetli mak, sote yapmak. taş. Bakınız páo, pào 宝塔 bǎotǎ (名) Pagoda. 苞 bāo (名) Tomurcuk, gonca. 宝物 bǎowù (名) Değerli eşya, de- 龅 bāo fine. 龅牙 bāoyá (名) Dışarıya doğru fır- 宝藏 bǎozàng (名) Değerli mineral lak olan üst ön diş. kaynakları. 宝座 bǎozuò (名) Taht. 胞 bāo i (名) Plasenta, meşime. ii (形) Aynı anadan doğmuş. 保 bǎo i (动) Korumak, muha- faza etmek, savunmak, müdafaa 孢 bāo etmek. Korumak, muhafaza 孢子 bāozǐ (名) Spor. etmek, sürdürmek. Garanti et- 剥 bāo (动) –ın kabuğunu soymak, mek, teminat vermek. Birisine soymak. tahliyesi için kefil olmak. ii (名) Bakınız bō Garantör. 保安 bǎo ān (动) Asayiş ve emni- 雹 báo (~子) (名) Dolu, dolu tane- yeti temin etmek. (Üretimdeki si. işçilerinin) Emniyetini sağlamak. 薄 báo (形) Zayıf, dayanıksız, 保镖 bǎobiāo (名) Koruma, muhafız ince. Hafif, açık. Soğuk, so- asker, badigart. ğuk olarak, cimrice. Verimsiz, 保不住 bǎobúzhù (动) Elinde tu- çorak. tamamak. Kesin değil. Bakınız bó 保藏 bǎocáng (动) (Meyve vs.) 薄板 báobǎn (名) Metal levha, levha, Depoda muhafaza etmek, sakla- tabaka, yaprak. mak, bozulmasını veya çürüme- sini önlemek. 宝 bǎo i (名) Hazine, define, değerli 保持 bǎochí (动) Sağlamak, muha- eşya. ii (形) Değerli, kıymetli. iii faza etmek, devam ettirmek, <敬> (Eskiden bir arkadaşın ailesi korumak. için söylenirdi.) 保存 bǎocún (动) Korumak, mu- 宝贝 bǎobèi (名) Değerli ya da hafaza etmek, devam ettirmek, kıymetli şey, hazine, bulunmaz sürdürmek. Hint kumaşı. Nazlı, bebek, 保单 bǎodān (名) Garanti belgesi, sevgili. Garip fikir ya da hare- pusulası. ketleri olan insan. 保管 bǎoguǎn i (动) –e bakmak, göz 宝贵 bǎoguì i (形) Değerli, kayda kulak olmak. ii (副) Elbette, her- değer, kıymetli. ii (动)Kıymetini halde, kesinlikle. bilmek, çok değer vermek, üzeri- 保护 bǎhù (动) Korumak, himaye ne titremek. etmek.
  • 22. 22 bǎo 保皇党 bǎohuángdǎng (名) Kralcı, 保险丝 bǎoxiǎnsī (名) Sigorta, sigorta kralcı parti. teli. b 保驾 bǎojià (动) (Espri olsun diye 保修 bǎoxiū (名) Tamir garantisi, söylenir.) Krala refakat veya eş- garanti. lik etmek. 保养 bǎoyǎng (动) Sağlığına dik- 保健 bǎojiàn (名) Beden sağlığı, sağ- kat etmek, kendine iyi bakmak. lığı koruma. İyi halde tutmak, bakmak. 保龄球 bǎolíngqiú (名) Bowling, 保佑 bǎoyòu (动) İnayet edip koru- bowling topu. mak. 阿拉~你 Allah seni koru- 保留 bǎoliú (动) Yitirmemek, mu- sun. hafaza etmek, korumak, devam 保育 bǎoyù (名) Çocuk bakımı, ço- ettirmek. (Hakkını) Saklı tut- cuk sağlığı. mak, bulundurmak. 保障 bǎozhàng (动) Korumak, ga- 保密 bǎomì (动) Sır tutmak, sır sak- ranti altına almak. lamak. 保证 bǎozhèng i (动) Taahhüt etmek, 保姆 bǎomǔ (名) Çocuk bakıcısı, ba- söz vermek, garanti vermek, te- kıcı, hizmetçi. minat vermek, vaat etmek. ii (名) 保全 bǎoquán (动) (Zarardan) Ko- Garanti, teminat, taahhüt. rumak, muhafaza etmek, kur- 保证人 bǎozhèngrén (名) Garan- tarmak. tör. Kefil. 保墒 bǎoshāng (名) Topraktaki ru- 保重 bǎozhòng (动) Kendine bak- tubeti muhafaza etmek. mak, kendine dikkat etmek. 保释 bǎoshì (动) Kefaletle serbest (İki samimi insan ayrılırken kul- bırakmak. lanılır.) Kendine iyi bak. 保守 bǎoshǒu i (动) Korumak, mu- hafaza etmek, saklamak. ii (形) 堡 bǎo (名) Kale, istihkam. Tutucu. 堡垒 bǎolěi (名) Kale, duvarlarında 保送 bǎosòng (动) Birisini okula ka- silah atmak için delikler bulunan yıt için tavsiye etmek. müstahkem küçük bina, sığına- 保卫 bǎowèi (动) Korumak, savun- k,iyi muhafaza edilmiş bina. mak. 葆 bǎo {书} i (名) Gür ve bol yetiş- 保温 bǎowēn (动) Sıcaklığı koru- me. ii (动) Korumak, muhafaza mak, muhafaza etmek, izole etmek. etmek. 保鲜 bǎoxiān (动) (Sebze, meyve 饱 bǎo i (形) Tok, doymuş. vs.) Tazeliğini korumak, taze Dolgun, tıknaz, semiz. ii (副) kalmak. Tamamen, tamamıyla, tam. iii 保险 bǎoxiǎn i (名) Sigorta. ii (形) (动) –in tam anlamıyla zevkini Emniyetli, ihtiyatlı, tedbir. çıkarmak, memnun etmek,gö- Mecbur ya da bağlı olan. zünü doyurmak, tatmin etmek. 保险刀 bǎoxiǎndāo (名) Tıraş ma- iv(动) Canının istediği kadar, kinesi. doyasıya yemek.
  • 23. bào 23 饱嗝儿 bǎogér (名) Hıçkırık, geğir- 报复 bàofù (动) Misillemede bulun- ti. mak, öç almak, aynı şekilde kar- 饱和 bǎohé (名) Doyma. şılık vermek. b 饱经风霜 bǎojīng fēngshuāng Gına 报告 bàogào i (动) Rapor vermek, gelecek kadar veya çekilebilecek haberdar etmek, bildirmek. ii bütün çileleri çekmek. (名) Rapor, konuşma, ders, kon- 饱满 bǎomǎn (形) Olgun, tıknaz, se- ferans. miz, şişmanca, büyük, dopdolu. 报关 bàoguān (动) Yasalara uymak 饱学 bǎoxué (形) Engin bilgili, alla- için ithalat ve ihracat kurallarını me, bilgince. uygulamak. 报 bào i (动) İlan etmek, bildir- 报国 bàoguó (动) Kendi hayatını mek, beyan etmek. Karşılığı vatanına adamak, ömrünü feda vermek ya da yapmak, mukabele etmek. etmek. ii (名) Gazete. Der- 报户口 bàohùkǒu (动) İkametgah gi, mecmua. Telgraf, telyazı. için başvurmak, yerel polise otu- 报案 bào àn (动) (Kanuna aykırı rumunu bildirmek. veya sosyal düzeni bozucu bir 报价 bàojià i (名) Piyasa fiyatı. ii (动) hareketi) Polise bildirmek, ihbar Piyasa fiyatını söylemek. etmek. 报捷 bàojié (动) Bir başarıyı bildir- 报表 bàobiǎo (名) Üstüne verilen ra- mek, zaferi ilan etmek. por formları. 报界 bàojiè (名) Basın, medya, med- 报仇 bàochóu (动) Öcünü almak, ya dünyası, gazeteciler. intikam almak. 报警 bàojǐng (动) Gelecek tehli- 报酬 bàochou (名) Ücret, bedel, kar- keyi haber vermek, uyarmak, şılık, ödeme. bildirmek. Alarm vermek, 报答 bàodá (动) Karşılığını vermek tehlikeyi bildirmek. ya da yapmak, mukabele etmek, 报刊 bàokān (名) Gazeteler, dergiler altında kalmamak. ve magazinler, basın. 报到 bàodào (动) (Geldiğini) Bildir- 报考 bàokǎo (动) İmtihan için kayıt mek, haber vermek, adını kay- yaptırmak. dettirmek. 报名 bàomíng (动) Kayıt yaptırmak, 报道 bàodào i (动) (Haberi) Haber ismini yazdırmak. vermek, rapor etmek, bildirmek; 报幕 bàomù (动) (Tiyatroda vb.) haberini yapmak. ii (名) Haber, Programın içeriğini anons et- rapor, gazete makalesi. mek. 报恩 bào ēn (动) Kendisine yapılan 报社 bàoshè (名) Gazete acentesi, iyiliğin karşılığını vermek, min- gazete şirketi. nettarlık borcunu ödemek. 报失 bàoshī (动) Görevlilere kayıp 报废 bàofèi (动) Daha fazla işe ya- eşyaları bildirmek ramayan şeyleri ıskartaya çıkar- 报时 bàoshí (动) (Genelde televizyon mak, atmak, çürüğe çıkarmak, ve radyolarda yapılan saat anons- doğramak, parçalamak. ları) Doğru saati bildirmek.
  • 24. 24 bào 报数 bàoshù (动) (Genelde sıraya di- 抱不平 bàobùpíng Başkalarının zilip sağ veya sol baştan saymak) haksızca çektiği acılara içerle- b Saymak, sayıyı bildirmek. mek, kızmak. 报坛 bàotān (名) Gazete bayii, gazete 抱残守缺 bàocánshǒuquē Eski satılan baraka. düşüncelere saplanmış olmak ve 报务员 bàowùyuán (名) Telgraf değiştirmeyi reddetmek, çamura veya radyo operatörü. saplanmış olmak. 报喜 bàoxǐ (动) Kutlamaya değer bir 抱负 bàofù (名) Şiddetli istek, emel, başarıyı haber vermek, muştu hırs. 抱恨 bàohèn (动) Son derece pişman veya müjde vermek. olmak, pişmanlıktan yıkılmak. 报销 bàoxiāo (动) Harcamala- 抱歉 bàoqiàn (动) Özür dilemek, üz- rı istemek. Yazıya dökmek, gün olmak, pişman olmak. yazmak. 抱头鼠窜 bàotóu-shǔcuàn Başını 报晓 bàoxiǎo (动) (Horoz, çan, zil vs. iki eli ile kapatıp bir korkak gibi için) Sabah olduğunu haber ver- kaçmak, apar topar kaçmak. mek, ötmek, çalmak. 抱头痛哭 bàotóu tōngkū Birbirleri- 报效 bàoxiào (动) Birisinin yaptığı ne sarılıp ağlamak. iyiliğe teşekkür etmek, karşılığı- 抱团儿 bàotuánr Ekip kurmak, bir- nı vermek. lik olmak, anca beraber kanca 报信 bàoxìn (动) Birisine mesaj gön- beraber olmak. dermek, haber yollamak. 抱怨 bàoyuàn (动) Söylenmek, ho- 报应 bàoyìng (名) Hak edilen ceza murdanmak, şikayet etmek. ya da ödül, yargı, karar, birisinin 抱罪 bàozuì (动) Suçluluk duymak, müstahakkı. vicdan azabı çekmek. 报章 bàozhāng (名) Gazete vb. şey- 刨 bào i (动) Düzeltmek, üstünü lerin toplu ismi. temizlemek, rendelemek, pü- 报纸 bàozhǐ (名) Gazete. Gazete rüzleri düzeltmek. ii (名) Planya, kağıdı. rende. 抱 bào i (动) Kucaklamak, kol- Bakınız páo larında taşımak, götürmek, sa- 刨床 bàochuáng (名) Planya maki- rılmak. İlk defa çocuğa sahip nesi. 刨子 bàozi (名) Planya, rende. olmak. (Çocuk) Evlat edin- mek, evlatlığa kabul etmek. 鲍 bào Birbirinden ayrılmamak, anca 鲍鱼 bàoyú (名) Kabuklu bir de- beraber kanca beraber olmak. niz hayvanı. {书} Tuzlanmış Beslemek, taşımak, sahip olmak, balık. barındırmak. ii (量) Kucak dolu- 暴 bào (形) Ansızın ve şiddetli, su, kucak. ani ve sert. Acımasız, vahşi, 抱病 bàobìng (动) Hasta olmak, sağ- zalimce, canice. Çabuk öfkele- lıkça kötü olmak. nen, hemen parlayıveren, asabi.
  • 25. bào 25 暴病 bàobìng (名) Ani ve ağır has- verdiği şeyleri yok etmek, mah- talık. vetmek. 暴跌 bàodiē (动) (Fiyat) Birdenbire 暴跳如雷 bàotiào rúléi Tepesi atmak, b düşmek, inmek. ifrit kesilmek, çok öfkelenmek. 暴动 bàodòng (名) Ayaklanma, is- 暴徒 bàotú (名) Kabadayı, zorba, yan, başkaldırma. külhanbeyi, haydut, eşkıya. 爆发 bàofā (动) (Savaş, yangın, 暴行 bàoxíng (名) Zorbalık, tecavüz, sel) Çıkmak, patlak vermek, bas- vahşet, gaddarlık. mak. Birdenbire zengin ya da 暴雨 bàoyǔ (名) Şiddetli yağmur, güçlü olmak. bora. 暴风 bàofēng (名) Fırtına, bora, 暴躁 bàozào (形) Çabuk kızar, asabi, yağmur. (11 şiddetinde rüzgar) sinirli. 性情~Çabuk kızmak veya Fırtına, tufan. sinirlenmek. 暴风雨 bàofēngyǔ (名) Şiddetli yağ- 暴涨 bàozhǎng (动) (Su basması, mur fırtınası, bora. fiyat vs.) Aniden yükselmek, 暴风骤雨 bàofēng zhòuyǔ (名) Şid- birdenbire artmak. detli fırtına, kasırga, bora. 暴政 bàozhèng (名) Despotizm, he- 曝光 bàoguāng (名) (Şiddetli ışığa) gemonya, istibdat idaresi. Maruz bırakma, tutma. 暴卒 bàozú (动) Aniden ölmek. 暴君 bàojūn (名) Zalim, despot, gad- 爆 bào (动) Patlamak. 自行车胎 dar, zorba hükümdar. ~了 Bisikletin lastiği patladı. 暴力 bàolì (名) Şiddet, cebir, zor, Hızlıca veya seri bir şekilde kı- baskı. zartmak, sote yapmak. 暴利 bàolì (名) Büyük veya çok olan 爆炒 bàochǎo (动) Seri ve harıl harıl haksız şekilde kazanılmış mal, kızartmak, hararetle pişirmek. haram. 爆发 bàofā (动) İndifa etmek, püs- 暴戾 bàolì (形) <书> Zalimce, gaddar- kürmek, patlamak, çıkmak, pat- ca, canavarca. lak vermek. 暴烈 bàoliè (形) Vahşi, azılı, şiddetli, 爆冷门 bàolěngmén (Yarışmalar- azgın. da) Beklenmedik bir şampiyon 暴露 bàolù (动) Meydana çıkarmak, çıkması. açığa vurmak, açığa çıkarmak, 爆破 bàopò (动) Yıkmak, havaya açmak, ifşa etmek. uçurmak, yok etmek. 暴乱 bàoluàn (名) Ayaklanma, isyan, 爆炸 bàozhà (动) Patlamak, patlat- başkaldırma. mak, infilak et(tir)mek. 暴民 bàomín (名) Kalabalık, insan 爆竹 bàozhǔ (名) Kestane fişeği. kalabalığı. 暴虐 bàonüè (形) Zalimce, gaddarca, 曝 bào merhametsizce, kabaca, aman- Bakınız pù sızca. 曝光 bàoguāng (名) (Şiddetli ışığa) 暴殄天物 bàotiǎn tiānwù Bile bile ve Maruz bırakma, tutma. düşüncesizce tabiat ananın bize 豹 bào (名) Leopar, panter.
  • 26. 26 bēi 杯 bēi (名) Fincan, kadeh, bar- 悲叹 bēitàn (动) Ağlayıp sızlanmak, dak. (Ödül) Kupa, ganimet, yanıp yakılmak, ağlamak. b madalya. 悲天悯人 bēitiān mǐnrén İnsanların 杯弓蛇影 bēigōng-shéyǐng Çok ahlaksızlığına ve kalabalıkların panik olmak ve gereksiz yere acı çekmelerine hem üzülmek korkmak. hem de suçluluk duymak. 杯水车薪 bēishuǐ-chēxīn Alev sarmış 悲痛 bēitòng (名) Keder, hüzün, bir araba odunu bir bardak suyla üzüntü. söndürmeye çalışmak, boşa kü- 悲喜交集 bēi-xǐjiāojí Karmakarışık rek sallamak. duygular içinde olmak, hüzün 杯子 (名) bēizi Bardak, fincan, kadeh. ve sevinç karışımı hislerle meşbu bulunmak. 悲 bēi (形) Mahzun, üzgün, üzün- 悲壮 bēizhuàng (形) Huşu içinde, tülü, kederli, hüzünlü, dertli, vakarla. gamlı. 悲哀 bēi āi (形) Üzgün, üzüntülü, ke- 背 bēi (动) Sırtında taşımak, sırt- derli, hüzünlü. lamak. Taşımak, kaldırmak, 悲惨 bēicān (形) Acıklı, hüzün dolu, omuzlamak, omzunda taşımak. üzücü. 背包 bēibāo (名) Sırt çantası, tor- 悲悼 bēidiào (动) Yas tutmak, ölü- ba, çanta. Battaniye rulosu. müne ağlamak, sızlamak, yasını 背包袱 bēipāofu (动) Kafasında bir tutmak. sıkıntısı olmak, üzerinde büyük 悲愤 bēifèn (名) Keder ve öfke. (İn- yük olmak. fial) 背负 bēifù (动) Sırtında taşımak, 悲歌 bēigē i (名) Hüzünlü müzik sırtlamak, taşımak, omuzlamak, ya da şarkı. Ağıt. ii (动) Hü- omzuna almak. zünlü veya vakur bir duyguyla 背黑锅 bēihēiguō (动) <口> Kabak söylemek. (Ağıt yakmak) başına patlamak, günah keçisi 悲观 bēiguān (形) Kötümser, karam- olmak, suçu üzerine almak. sar, bedbin. 背债 bēizhài (动) Gırtlağına kadar 悲欢离合 bēihuān líhé (Genelde ha- borç içinde olmak, borçlu olmak. yattaki değişik ve acı tecrübelere 卑 bēi (形) Alçak, basık, çukur. işaret eder.) Vuslat ve ayrılık, Aşağı, alt, adi. {书} Alçak acılar ve sevinçler. gönüllü, mütevazi. 悲剧 bēijū (名) Trajedi, acıklı olay, 卑鄙 bēibǐ (形) Aşağılık, alçak, rezil, felaket. adi. 悲凉 bēiliáng (形) Üzgün ve sıkıntılı, 卑躬屈节 bēigōng qūjié Cesaretsiz perişan ve kimsesiz, meyus. ve rezil, aşağılık. 悲泣 bēiqì (动) Kederle ağlamak, göz- 卑贱 bēijiàn (形) Basit, alçak, dü- yaşı dökmek. şük. Alçak ve aşağılık. 悲伤 bēishāng (形) Üzgün, mahzun, 卑劣 bēiliè (形) Aşağılık, alçak, rezil, kederli. adi, basit.
  • 27. bēi-bèi 27 卑怯 bēiqiè (形) Zayıf bacaklı, güç- 备 bèi i (动) Donatmak, teçhiz süz, düşkün, sefil, aşağılık. etmek, sahip olmak. Hazır- 卑猥 bēiwēi (形) Miskin, aşağılık. lamak, hazırlanmak. –e ha- b 卑污 bēiwū (形) Ahlaksız, bozuk zırlanmak, hazır olmak, -e karşı ahlaklı. önlem almak. ii (名) Donatım, 卑下 bēixià (形) (Davranış, hareket teçhizat, malzeme. iii (副) Tama- tarzı) Adi, sıradan, düşük. men, olabilecek tüm ihtimallere 碑 bēi (名) Dikili taş, heykel, kita- karşı. be. 备案 bèi `àn (动) Bir olayın raporunu 碑贴 bēitiè (名) (Hattatlıkta model veya kayıtlı belgelerini gelecekte olarak) Bir kitabe ya da yazılı tekrar başvurabilmek için yük- levhadan yapılan alıntı. sek bir makama vermek. 碑文 bēiwén (名) Kitabe üzerindeki 备查 bèichá (动) (Genelde resmi yazılar. belgeleri) Gelecekte tekrar baş- 碑志 bēizhì (名) Kitabe üzerine yazı- vurabilmek veya referans olarak lan şeylerin kaydı. alabilmek için hazırlamak. 备耕 bèigēng (动) Çift sürmek veya 北 běi i (名) Kuzey. 华~ Kuzey Çin. ekim için hazırlanmak. ii (动) {书} Yenilgiye uğramak, 备荒 bèihuāng (动) Tabii afetlere bozguna uğramak. 北半球 běibànqiú (名) Kuzey yarım- karşı hazırlanmak. küre. 备件 bèijiàn (名) Yedek parçalar. 北冰洋 běibīngyáng (名) Kuzey Buz 备考 bèikǎo (名) İlave, ek veya refe- Denizi. rans olarak hazırlanmış notlar. 北斗星 běidǒuxīng (名) Saban yıldı- 备课 bèikè (动) (Öğrenci veya öğret- zı, Büyükayı. men için) Derse hazırlanmak. 北方 běifāng (名) Kuzey. Bir 备料 bèiliào (动) Ham maddeleri ülkenin kuzey bölgesi, özellikle hazırlamak. (Çiftlik hayvan- Sarı Nehrin kuzey kısmı. ~话 ları için) Yem, ot vb. şeyler ha- Kuzey lehçesi. ~人 Kuzeyli. zırlamak. 北国 běiguó (名) {书} Bir ülkenin 备忘录 bèiwànglù (名) Memoran- kuzey bölgesi, kuzey. dum, nota, muhtıra, andıç, not. 北极 běijí (名) Kuzey Kutbu. Memorandum, not defteri. Mıknatıs kutbu. 备用 bèiyòng (动) - için ayırmak, 北京 Běijīng (名) Beijing. (Çin’in baş- tahsis etmek, yedek olarak al- kenti) mak, saklamak. 车里有个~轮胎 北京人 Běijīngrén (名) Pekinli. Arabada bir yedek lastik var. 北美洲 Běi Měizhōu (名) Kuzey 备战 bèizhàn (动) Savaşa hazırlan- Amerika Kıtası. mak. 北纬 běwěi (名) Kuzey enlemleri. 备至 bèizhì (副) Son derece, azami 北温带 běiwēndài (名) Kuzey Tropi- şekilde, alabildiğine, en kötü ih- kal Bölge. timale karşı.
  • 28. 28 bèi 备注 bèizhu (名) (Ek bilgi için tahsis 背地里 bèidìli (副) Birisinin arkasın- edilen sütun) Not, haşiye. dan, gizlice, çaktırmadan. b 焙 bèi (动) Fırında hafif ateşte pişir- 背风 bèifēng (形) Rüzgar altı. mek. 背光 bèiguāng (动) Gölgeli olmak, 焙烧 bèishāo (动) Kızartmak, kavur- güneş vurmamak. mak, fırında pişirmek. 背后 bèihòu (名) Arkasında,arka- 倍 bèi i (量) Kez, kere, kat. ii (形) sından. Birisinin arkasından. İki misli, iki katı. 不要~乱说, 有话当面说 Arkam- 倍数 bèishù (名) Kat. dan konuşma, söyleyeceklerini yüzüme karşı söyle. 蓓 bèi 背井离乡 bèijǐng líxiāng (Genelde is- 蓓蕾 bèilěi (名) Tomurcuk, gonca. temediği halde) Geçim derdinden 悖 bèi {书} –e karşı olma, muhalif dolayı memleketinden ayrılmak. olma. 背景 bèijǐng (名) Öz geçmiş, tahsil, 悖谬 bèimiù (形){书} Saçma, akıl al- bilgi. maz, mantıksız. 背静 bèijing (形) Sessiz ve tenha, 悖入悖出 bèirùbèichū Haydan gelen ücra. huya gider. 背靠背 bèikǎobèi Sırt sırta. 辈 bèi (名) Aynı devrenin veya Birisini haberi olmadan kontrol neslin insanları. Nesil, kuşak. etmek ya da eleştirmek. Ömür. 背离 bèilí (动) Ayrılmak, vazgeçmek, 辈出 bèichū (动) Büyük sayıda ön dönmek. plana çıkmak. 背面 bèimiàn (名) Arka taraf. 辈分 bèifen (名) (Yaşça) Aile içindeki 背叛 bèipàn (动) İhanet etmek, yü- sıralama. züstü bırakmak. 贝 bèi (名) Kabuklu deniz hayvanı. 背弃 bèiqì (动) –den vazgeçmek, terk 贝壳 bèiké (名) Kabuk. etmek, bırakmak. 贝类 bèilèi (名) Kabuklu yumuşakça. 背时 bèishí (形) Eski kafalı. Ta- 背 bèi i (名) Vücudun veya her- lihsiz, uğursuz. hangi bir şeyin arka kısmı, sırt. 背书 bèishū i (动) Ezberlemek. ii (名) Arkada, arkasında. ii (动) (Çek için) Ciro. Görülmesin veya bilinmesin diye 背水一战 bèishuǐ yīzhàn Arkasını saklamak, gizlemek. Ezberden ırmağa dayayarak savaşmak, okumak, ezberlemek. Çiğne- ölümüne savaşmak. mek, ihlal etmek, karşı gelmek, 背诵 bèisòng (动) Ezberden oku- hiçe saymak. iii (形) Sapa, mak. ücra. Zor duyulan. <口> Ta- 背心 bèixīn (名) Kolsuz ve düğmesiz lihsiz, şanssız, aksi, isabetsiz. üste giyilen elbise. 背道而驰 bèidào érchí -e taban ta- 背信弃义 bèixìn qìyì Birine verdiği bana zıt, ters yönlerde, ters düş- sözden dönmek, karşı tarafı sat- mek, aksine gitmek. mak, sözünde durmamak.
  • 29. bèi-bēn 29 背阴 bèiyīn (形) Gölgeli, gölgede ka- 被褥 bèirù (名) Yatak malzemeleri lan. veya elbiseler, gecelikler. 背影 bèiyǐng (名) Bir şeyin arkadan 被套 bèitào (名) Uyku tulumu. b görünüşü. (Tulum şeklindeki) Yorgan yüzü. 背约 bèiyuē (动) Sözünden dönmek, Yorgana pamuk doldurma. anlaşmayı ihlal etmek, kelek at- 被选举权 bèixuǎnjǔquán (名) Seçil- mak. me hakkı. 褙 bèi (动) Bir parça kumaş ya da 被压迫民族 bèiyāpò mínzú (名) Ezil- kağıdı başka bir kumaş ya da ka- miş millet. ğıt parçasının ucuna eklemek/ 被子 bèizi (名) Yorgan. 惫 bèi (形) Bitkin, yorgunluktan 呗 bèi (助) (Bir şeyin basit ve canı çıkmış. anlaşılmasının kolay olduğunu 被 bèi i (名) İçi yünlü yatak örtüsü, gösterir.). 你不会骑车就学~ Bi- yorgan. 棉~ Pamuklu yorgan. ii siklete binmesini bilmiyorsan (介) (Edilgen cümlede işi yapa- öğren canım! (İsteksiz bir şe- nın önüne gelen ek.) Tarafından. kilde razı olmayı gösterir.) 他~被老师打了 O öğretmen tara- fından dövüldü. iii (助) (İmgesel 奔 bēn (动) Hızlıca koşmak, fiilden önce öznenin etkilendiğini hızlı gitmek. Acele etmek. ve edilgene dönüştüğünü göster- Kaçmak. mek için kullanılır.). -ınılmak, 奔波 bēnbō (动) Koşuşturmak, gidip -ınmak, -anmak. ~逮捕 Tutuk- gelmek. lanmak, yakalanmak. ~选为班长 奔驰 bēnchí (动) Çok hızlı gitmek, Sınıf başkanı olarak seçilmek. uçmak, çabuk gitmek. 大巴~而 被剥削阶级 bèibōxuē jiējí (名) Sömü- 过 Otobüs çok hızlı geçti. rülen sınıf veya topluluklar. 奔放 bēnfàng (形) (Duygu, düşünce, 被单 bèidān (名) Yatak örtüsü, çar- yazı vs.) Serbest, dobra, açık, şafı. gözü pek. 热情~ Derin duygular- 被动 bèidòng (形) Pasif, edilgen. la dopdolu olmak. 被服 bèifú (名) (Askeriyede) Yatmak 奔赴 bēnfù (动) (Bir yere) Acele et- veya giymek için verilen yatak mek, -e seğirtmek. veya elbise. 奔流 bēnliú (动) Hızlı akmak, sel gibi 被告 bèigào (名) Sanık, davalı. akmak. ii (名) Coşkun akan su, 被害人 bèihàirén (名) Mağdur, kur- ban, ezilen taraf. sel, akın. 被里 bèilǐ (名) Yorganın iç kısmı. 奔忙 bēnmáng (动) Gün boyunca 被面 bèimiàn (名) Yorganın kenarına koşuşturup durmak. geçirilen kumaş, yüz, kaplama. 奔命 bēnmìng (动) İşten işe koşmak, 被迫 bèipò (动) Mecbur edilmek, ölesiye çalışmak. zorlanmak, -e mecbur olmak, 奔跑 bēnpǎo (动) Hızlıca koşmak, zorunda kalmak. seğirtmek.
  • 30. 30 bēn-běn 奔丧 bēnsāng (动) Ailesinin cenaze Halinden memnun, kaderine törenine katılmak için eve alela- razı. b cele dönmek. 本国 běnguó (名) Ana vatan, bu 奔逃 bēntáo (动) Kaçmak, gemi azı- ülke, kendi ülkesi. ya alıp gitmek. 本行 běnháng (名) Kendi mesleği, 奔腾 bēnténg (动) Dörtnala git- işi. mek. (Nehir veya su) Kabar- 本家 běnjiā (名) Aynı oymak veya mak, kabarıp akmak. kabilenin üyesi, aynı soy isimli 奔泻 bēnxiè (动) (Yağmur) Bardak- uzak akraba. tan boşalırcasına yağmak, çok 本届 běnjiè (形) Bu yılın, bu döneme yağmak. ait. 奔走 bēnzǒu (动) Koşuşturmak, çok 本金 běnjīn (名) Sermaye, kapital, hızlı yürümek ya da gitmek. anapara. 贲 bēn 本科 běnkē (名) Üniversite seviyesi 贲门 bēnmén (名) Yemek borusu ve eğitim, lisans. midenin birleştiği yer. 本来 běnlái i (形) Asıl, aslen, gerçek. ii (副) Aslında, başlangıçta, 锛 bēn i (名) (~子) Keser. ii (动) zaten, önceleri. Tabii, söyle- Keserle kesmek. meye gerek yok, bilinen şey, za- 畚 běn (动) Faraşla temizlemek. ten olması gereken. 畚箕 běnjī (名) Bambudan yapılmış 本领 běnlǐng (名) Maharet, yetenek, bakkal küreği. Faraş. hüner. 本 běn i (名) Bir bitkinin kök 本命年 běnmìngnián (名) Birisinin veya sapı. Temel, esas, orijin. doğum yılı ve doğumundan son- Sermaye, anapara, kapital. raki her on ikinci yıl. Defter. 日记~ Günlük. Baskı, 本末 běn-mò (名) Bir olayın baş- versiyon, yayım. ii (形) Oriji- langıcından sonuna kadar olan nal, esas, asıl, gerçek. Kendi, süreç. (Mesele) Esas ve ay- kendisi, bizatihi. Bu, içinde rıntı. bulunulan. ~周 Bu hafta. iii (介) 本能 běnnéng (名) İçgüdü. –e göre, -e uygun olarak. iv (量) 本钱 běnqián (名) Sermaye, anapara. (Kitap, albüm vb. şeyler için) 本人 běnrén (名) Kendisi, kendi, Tane. 两~书 İki tane kitap. bizzat, şahsen. (Bana, kendi- 本草 běncǎo (名) Çin bitkisel ilaçları me) Ben. hakkındaki kitap. 本色 běnsè (名) Gerçek özellikle- 本初子午线 běnchū zǐwùxiàn (名) ri, ayırt edici özellikleri, gerçek Birinci meridyen, başlangıç me- yüzü. Tabii renk. ridyeni. 本身 běnshēn (名) (Cansızlar, hay- 本地 běndì (名) Bu yer, yöre, burası. vanlar veya olaylar için) Kendisi, ~人 Buralı, buranın yerlisi. kendi. 本分 běnfèn i (名) (Vazife vs.) Kendi 本事 běnshì (名) Kaynak materyal, görevi, kendisine düşen. ii (形) gerçek hikâye, masal.