SlideShare ist ein Scribd-Unternehmen logo
1 von 55
ATATÜRK‟ÜN ANKARASI
               (Atatürk ile birlikte 27 Aralık 1919 günü Ankara‟ya gelen Kuvayı
                                  Milliyecilerin saygın anılarına)



“ġu bizim Ankara‟yı öyle bir özledim ki.”




                                                    Hazırlayan
                                                Hüsnü MERDANOĞLU
                                                             ADD ÜYESĠ

                                                                                  1
MANZARA-Ġ UMUMĠYE
  (GENEL DURUM)




                    2
“Osmanlı Devleti‟nin içinde bulunduğu
   grup, Dünya SavaĢı‟nda yenilmiĢ,
Osmanlı Ordusu zedelenmiĢ, Ģartları ağır
   bir ateĢkes anlaĢması imzalanmıĢ.
  Büyük SavaĢ‟ın uzun yılları boyunca
  millet, yorgun ve fakir bir durumda.
       Milleti ve memleketi savaĢa
     sürükleyenler, … memleketten
      kaçmıĢlar. Saltanat ve hilâfet
      makamında oturan Vahdettin
 soysuzlaĢmıĢ, Ģahsını ve bir de tahtını
  koruyabileceğini hayal ettiği alçakça
        tedbirler araĢtırmakta. …

             SarıkamıĢ bozgununda Türk Ģehitlerinin
             cesetlerini parçalayan kurt görüntüsü


                                                3
… Ġtilâf Devletleri,
              ateĢkes
              anlaĢmasının
GENEL DURUM




              hükümlerine
              uymayı gerekli
              görmeden iĢgallere
              baĢlamıĢlar. 15
              Mayıs‟ta Ġzmir iĢgal
              olunmuĢtur.”
              (Atatürk‟ün Söylev‟inden alıntı)


                                                 4
Ġstanbul resmen iĢgal edilmeden önce,

   Ankara kısmen iĢgal edilmiĢti.
   Ankara‟da iki bölük Ġskoçyalı
   bulunuyordu.
   Ġngiliz askeri, istasyondan baĢlattıkları
   iĢgali, Cebeci ve Demirlibahçe yöresine
   yaygınlaĢtırmıĢlardı.

Daha sonra TBMM binası
olarak kullanılacak olan
binayı, Fransızlar,
karargâh olarak
kullanmakta idiler.

                                               5
BU KOġULLARDA ANKARA‟DA
 KARARGAH KURMAKTAKĠ AMAÇ;
“Kuvayı Milliye’yi amil, Ġradeyi Milliye’yi
             hakim kılmak”
      (Ulusal güçlerin etken, ulusal iradenin eğemem kılınmaktır.)




                                                                 6
Oğuz Türkü olan Ankara'nın Türk kökenli
  halkı, tarihin eski devirlerinden beri
              «Seymen Alayı» adı verilen
              bir Türk geleneğini gizli bir
              sihir olarak yaĢatmakta
              idiler.
              “Seymen Alayı”, millî felâket
              günlerinde, bir beyliğin ve
              devletin yıkılıĢ sıralarında, ya
              da yeni bir devlet kurmak ve
              baĢlarına yeni bir “ÖNDER”
              seçmek için düzenlenirdi.
              Bu alay, yeni devleti kurar,
              yeni yönetici seçerdi.
                                        7
27 Aralık 1919 günü SEYMEN ALAYI YENĠ
     BĠR ÖNDERĠ KARġILAMIġTIR.




                                    8
GÖZLERĠN YAġARDIĞI AN …

«MUSTAFA KEMAL SEYMENLERĠN KARġISINDA DURDU
Merhaba efendiler! dedi.

- Sağol PaĢa Hazretleri…

- ArkadaĢlar! Buraya neden geldiniz?

- Millet yolunda can vermeye geldik!

- Fikrinizde sabit misiniz?

-And olsun.

iĢte o zaman Mustafa Kemal‟in gözleri
yaĢardı.»
                                              9
27 ARALIK 1919 KOġULLARINDA
 ANKARA
ġehirde,
aydınlanma,
mumla ya da gaz   Su Ģebekesi
lambasıyladır.    yoktur. Evlerde
Isınma, tandır,   kuyular vardır.
mangal, odun      Kuyusu olmayan
sobasıyla         evler ise mahalle
yapılmaktadır.    çeĢmesinden su
                  taĢımak
                  zorundadır.


                                      10
Kuvayı Milliye
günlerinin Ankara‟sı
en özlü olarak Ģöyle
anlatılır:
Üç beĢ barakadan bir
pazar… kebapçı
dükkânlarından
fıĢkıran yanık keçi eti
dumanları
ısırganlı tarlalar…
insansız yollar… iki
kahve dört han …          11
GÖRDESLĠ MAKBULE
   ġERĠFE BACI

                                         ALBAY REġAT (ÇĠĞĠLTEPE)


Kuvayı Milliye Ruhu



                                       ĠSĠMSĠZ KAHRAMANLAR

KAĞNI KOMUTANLARI    KILAVUZ HATĠCE

                                                        12
Kuvayı Milliyenin, güney cephesinde Fransızlara karĢı
gösterdiği olağanüstü direniĢ üzerine, Fransız
Parlamentosu‟nda Kuvayı Milliyeden “eĢkıya” olarak söz
eden bir milletvekiline, aynı Parlamentoda Fransız DıĢiĢleri
Bakanı;

«Sayın milletvekili
bilmelidir ki, eşkıya
olarak tanımladığı
Türklere, bizim
ülkemizde
vatansever derler.»
demiĢtir.




                                                        13
AġAĞIDAKĠ CÜMLELER, Kuvayı Milliye Meclisi (Ġlk
Meclis) Tokat milletvekili Mehmet Rıfat‟ın (Arkun)
16 Temmuz 1921 günü Meclis BaĢkanlığı‟na verdiği
dilekçede yer almıĢtır.


“… iyi ata biner, güzel
kurşun atarım. … Açıkta
toprak üzerinde palto ile
yatarım. Cepheye gideceğim,
fırsat bulursam birkaç
düşman geberteceğim. On
gün izin verilmesini arz
ederim.”




                                                     14
Ne var ki, her milletvekili aynı özveriyi gösterecek
duyarlılıkta değildir.

Polatlı‟da              “Bazı milletvekilleri
incelemede bulunan     heyecan ve telaş içinde
ve bin bir eksiği      buradan geçerek kaçtılar.
giderme çabası         Bizler canca ve malca her
içinde olan Mustafa    fedakârlığa hazır
Kemal PaĢa‟ya,         bulunuyoruz.
Ankara-Kayseri yolu    Bu milletvekillerinin
üzerinde bulunan       telaşını haklı gösterecek
Keskin Ġlçesinden      bir tehlike varsa, yediden
gelen telgrafta        yetmişe cepheye
Ģunlar yazılıdır:      gitmemize izin veriniz.”
                                               15
KUVAYI MİLLİYE:

«Ruh kudretinin dünya
yüzündeki bütün silâhlardan
üstün olduğunun ispatı»

      Alman tarihçi Herbert
BU SÖZLER,

Melzig’e ait.
                         16
“Mustafa Kemal, hırpalanmış, silâhı
elinden alınmış olan bir milletle tarihe
yeni bir devir açmak için mücadeleye
girişti ve bu mücadelesinde,   ruh
kudretinin dünya
yüzündeki bütün silâhlara
üstün olduğunu ispat etti.”
Herbert Melzig

                                     17
“KURBAĞA” değil “KAHRAMAN”




                             18
1921 yılında Ankara‟da bulunan bir
yabancı gazeteci, Türk Ulusal KurtuluĢ
SavaĢı ile ilgili olarak
ülkesine göndermek
istediği telgrafa Ģunları
yazmıĢtır:



“Ankara, dağlar arasında bir
  bataklıktır. Bu bataklığın içinde
  bir yığın kurbağa, başlarını
  havaya kaldırmış durmadan
  ötüp durmakta ve dünyaya
  meydan okumaktadır.”                   19
o dönemde istihbarat hizmetini yürüten
 dönemin Basın Yayın Genel Müdürü, önüne
 gelen bu telgrafı Ģu Ģekilde değiĢtirerek
 gönderilmesine izin vermiĢtir:

“Ankara, Anadolu’nun
  ortasında çorak, bakımsız
  ve kerpiç evli küçük bir
  şehirdir. Bu şehirde bir
  avuç kahraman, medeni
  Avrupa’nın zulüm ve
  baskısına karşı isyan
  ederek milli
                                 Ahmet Ağaoğlu
  bağımsızlıklarını
  korumaya
  çalışmaktadırlar.”                   20
ZORUN BAġARILMASI




                    21
O günün koĢullarında
Ankara yabancı konukları
ağırlayacak yeterlilikte
değildir. Konut bulamayan
AMERĠKAN KONSOLOSU
IMBERĠE (AYĠBRĠ) BĠR YIL
BOYUNCA KENDĠSĠNE
TAHSĠS EDĠLEN YÜK
TRENĠ VAGONUNDA
OTURMUġTUR.


                   22
Ankara‟nın baĢkent olmasının avantajını iyi
kullanmıĢ olan Vehbi Koç, o günlerde halkın
durumunu Ģöyle anlatmıĢtır:
“Ankara halkının çoğu Müslüman Türklerdi.
Bir de Hıristiyanlar ve Museviler vardı.
Hıristiyanlar çalıĢırlar, kazanırlardı.
Ġyi yer, içer, eğlenirler;
güzel evlerde otururlardı. …
Türkler de çoğunlukla ya hoca, ya bakkal, ya
bekçi, ya da ambarcı olurlardı. Hıristiyanlar
askere gitmediklerinden daha rahatça iĢ yapma,
dükkân açma olanağı bulurlardı. Türk‟ün ise
tükenmek bilmeyen bir görevi vardı; Kur‟a,
ihtiyat, redif denilen, sonu gelmeyen askerlik
hizmeti ve bu hizmet sırasında açlıktan,
sefaletten veya düĢmanla çarpıĢırken ölmek. ĠĢte
Ankara‟nın hali bu, Türkiye‟nin hali buydu.” 23
Mustafa Kemal PaĢa karargahını Ankara'ya kurmuĢtur
ancak, gücüne güç katacak olan Anadolu ve Trakya
halkıdır. Ne var ki, halk yılarca süren savaĢ ve yokluk
nedeni ile bıkkın, yorgun, asıl önemlisi ümitsizdir.

Çeteler ve eĢkıya kol
gezmekte, halkı
yaĢamından
bezdirmektedir.
KeĢan‟daki 60. Tümen‟in
raporuna göre yerli halk;
örgütsüz, duygusuz,
kaygısız, silâhsızdır. Örgüt
isteyen yok denecek kadar
azdır. Ellerindeki silâhları
Rumlara satanlar bile
bulunmaktadır.
                                                  24
İşgal
yörelerinde
birçok
kimse, yerli
Rumların
yanına
sokulmuş,
dalkavukluk
etmektedir.
               25
TERZĠLER ÇOK
    MAġGÜLLER

Yurdun iĢgal edilen
yerlerinde, bütün günlerini
Yunan bayrakları dikmekle
geçirmektedirler.
                         26
ANKARA VE ÇEVRESĠ DE ÇOK GÜVENLĠ
DEĞĠLDĠR. ĠSTANBUL HÜKÜMETĠ TARAFINDAN
AYAKLANMALAR KIġKIRTILMAKTA, HALK,
ĠSYANA ĠTĠLMEKTEDĠR.
Güvenliği sağlamakla görevli
Arif Bey kuvveti, Beypazarı
ve Ayaş‟ ta baĢarı
kazandıktan sonra, komutan
kendi erleri tarafından
öldürülmüĢ ve kuvvet
dağılmıĢtır.




                                     27
ANKARA‟DA KUVAYI MĠLLĠYE GÜNLERĠ




                             28
Mazhar Müfit (KANSU) anlatıyor:
"... Ekmekçiye bile verecek paramız
kalmamıĢtı. … Bankalardan ve
kuruluĢlardan ödünç bile olsa para almayı
PaĢa'ya bir türlü kabul ettiremedim. Ne
yapacaktık? Benim bir kürküm vardı.
Erzurumlu Nafiz Bey'e müracaatla
sattırılmasını rica ettim. Nafiz Bey,
'Kânunsani (ocak ayı) içindeyiz, ne
giyeceksin?„ diye satmamakta ısrar ettiyse
de bu ısrar, ne olursa olsun, kulağıma
giremezdi. Aç mı kalacaktık? Nihayet onu
da sattık. Kimsede satılacak bir Ģey
kalmadı...

                                             29
… Ziraat Mektebi‟nin her an
basılma olasılığı vardı.
Nöbetçiler geceleri çevrede
kuĢkulu kiĢiler görüyordu.
Bekçi köpeği «karabaĢ»
zehirlenmiĢti.




                              30
Ulusal KurtuluĢ SavaĢı günlerinde, Ġngiliz
Ordusu‟nun istihbarat subayı olarak Anadolu‟da
bulunan H.C.Armstrong,

Atatürk’ü yermek için yazdığı “Bozkurt” adlı
yapıtında ANKARA günleri ile ilgili olarak
Ģunları yazmıĢtır:
 «Mustafa Kemal sırtını duvara
 vererek dövüĢtü. Sık sık hasta
 oluyordu. Böbreklerindeki sorun
 zaman zaman büyük acılar
 çekmesine, sık sık ateĢlenmesine
 yol açıyordu. YaĢamı sürekli
 tehlike altındaydı. … Giysilerini
 çıkarmadan uyuyordu.
                                               31
… Avluda,
dizginleri hazır, ve
yalnızca
kolonlarının
sıkıĢtırılmasını
bekleyen atları,
bir mahmuz
darbesiyle Sivas‟a     … Mustafa
doğru yola             Kemal köĢeye
koyulmak üzere         sıkıĢan soylu
hazır bekliyordu.
                       bir kurt gibi
                       dövüĢtü.” 32
Türk ulusunun tutsaklığını onayan Sevr‟in
  haberi geldiğinde, Ankara‟daki karargâhında
  bulunan Mustafa Kemal PaĢa‟nın tutumu
  Ģöyle anlatılmıĢtır:
           Mustafa Kemal, boz kaputuna sarılmıĢ, gri
           astragan kalpağıyla baĢı önüne eğilmiĢ, hatları
           gergin, yüzü kül rengi, boĢ bakıĢlarla öylece
           koltukta oturuyordu...

Sonra kendi kendine söylenmeye
baĢladı. Ankara‟nın Bozkurt‟u,
öfke ve acıyla adeta inliyordu. Bir
an sonra doğruldu ve silkinerek
ayağa kalktı.

                                                   33
… Odadakiler, söz ve
davranışlarından şaşırmış,
allak bullak olmuş bir halde
onu dinliyorlardı. Elinde ne
ordu, ne de iktidar gücü vardı.
Böyle eli boş anında bile, zaferi
kazanacağından emin bir eda
ile konuşuyordu.”




                           34
ANKARA‟DA KUVAYI MĠLLĠYE‟NĠN MECLĠSĠ




                                 35
“Milletvekilli aylığı resmen 100
liraydı. Bunun 20 lirası orduya
sigara parası diye kesilir, geriye
80 lira kalırdı. Kalan 80 liranın 25
lirasını ev kirası diye verirdim.
Ev, Meclise çok uzak olan
Ayrancı’daydı. Meclise gelmek
için bir saat yol yürürdüm. Ay
sonuna kadar 55 lira ile
geçinmeye çalışırdım. Bütün
arkadaşlar benim gibiydi. Bir yıl
böyle geçti. Her gün, zaten basit
olan sofradan karnımız
doymadan kalkardık.”
(Besim Atalay‟dan alıntı.)


                                 36
ANKARA‟NIN OLAĞANÜSTÜ GELĠġMESĠ




                           37
SADECE ANKARA DEĞĠL, ATATÜRK
DÖNEMĠNDE BÜTÜN TÜRKĠYE,
YERYÜZÜNEN EN GENĠġ ġANTĠYESĠ
GÖRÜNÜMÜ KAZANARAK SÜREKLĠ
GELĠġME GÖSTERMĠġTĠR.




                                38
Kuvayı Milliye ruhu ve Kemalizm‟in
kazanımları ile bütün dünyayı hayrete
düĢüren Ankara,

BaĢkent olmasından sonra gerçekleĢen
   olağanüstü geliĢmesi ile de, bütün dünyayı
   ĢaĢırtmıĢtır.
Ġngiliz büyükelçisi (Sir Georges Clarck), Ģunları
   söylemiĢtir:
“Biraz çimentonuz varsa bütün bunları
   yapabilirsiniz. Ama yepyeni şehir ruhu ve
   kesinlikle yeşil bir Ankara. Ve yeni
   başkent uygarlığı? Bunları yapabilmek
   için, yalnız çimento yeterli değildir.”

                                            39
Sir Georges Clarck daha sonra Ankara‟ya
geliĢinde de Ģunları söylemiĢtir:


“Hiçbir şeye şaşmadım.
  Ancak gördüğüm yeşil
  Anakara, bir Mustafa
  Kemal Mucizesidir.”
(Nezihe Araz, Mustafa Kemal‟in Ankara‟sı,
    Ankara, 1994, s.20-21)




                                            40
ANKARA,
27 Aralık 1919 günü
Kuvayı Milliye karargah
olmaya baĢlamıĢ,
23 Nisan 1920‟de
TBMM açılmıĢ, Ġstanbul
Hükümeti‟ne karĢı,
Ankara‟dan yönetilen
«Ankara Hükümeti»
kurulmuĢ,
ilk önemli baĢarı olan
Sakarya Meydan
Muharebesi kazanılmıĢtır.
Ancak TBMM‟de ki
muhalefet Atatürk‟ü
engellemek için sürekli
fırsat kollamıĢtır.         41
Bu muhalefetin, namluların
soğumadığı, barut dumanların
dağılmadığı bir ortamda
Atatürk‟e yönelik örtülü bir
saldırısı, oldukça düĢündürücü
ve ürperticidir.
1922 yılında Atatürk‟ü Meclis
ve siyaset dıĢında bırakarak
siyasi haklardan mahrum
etmek isteyen bir grup
milletvekili …

                                 42
“Misak-ı Milli sınırları
içerisinde doğmamıĢ olan
veya Misak-ı Milli sınırları
içerisinde en az 5 yıl süreyle
belli bir yerde ikamet
etmemiĢ olanlar milletvekili
seçilemezler” Ģartını ileri
süren bir önergeyi Meclise
sunmuĢlardır.




                                 43
Bu art niyetli önerge üzerine
kürsüye çıkan Mustafa Kemal PaĢa
Ģunları söylemiĢtir:
«… Ne yazık ki, benim doğum yerim
bugünkü sınırlar dıĢında kalmıĢ bulunuyor.
Herhangi bir seçim bölgesinde beĢ yıl oturmuĢ
da değilim. Doğum yerim, bugünkü ulusal
sınırların dıĢında kalmıĢtır.
Ama bu böyle ise, bunda benim en küçük bir
suçum yoktur. Bunun nedeni, bütün ülkemizi,
ulusumuzu dağıtıp yok etmek isteyen
düĢmanların isteklerini baĢkalarının
önleyemeyiĢlerinden ileri gelmiĢtir.
Eğer düĢmanlar, amaçlarına tam bir baĢarıyla
ulaĢmıĢ olsalardı, Tanrı korusun, bu tasarıya
imza atan bayların da doğum yerleri, sınır    44
dıĢında kalabilirdi.”
Önerge ret edilmiĢ
ancak M. K. PaĢa‟yı
bağrına basan Ankara
halkı ayaklanarak,
Atatürk‟ün «onursal
hemĢeri» olmasını
önermiĢler ve 5 Ekim
1922‟de Atatürk,
Ankaralıların
«hemĢerisi» olmuĢtur.
 13 Ekim 1923‟te ise
resmi olarak «BaĢkent»
olmuĢtur.
                         45
ATATÜRK‟E GÖRE BAġARININ
          SIRRI



                  “… Bilelim ki, elde etmiş
                  olduğumuz başarı,
                  milletin güçlerinin
                  birleşmesinden ve ortak
                  çalışma haline
                  getirmesinden ileri
                  gelmiştir.

                                      46
Eğer aynı baĢarının ve zaferin gelecekte de
meydana gelmesini istiyorsak,

  aynı esasa dayanalım
    ve aynı doğrultuda
    yürüyelim.
    Çünkü başarı ancak
    bu şeklide elde
    edilebilir.”
    Mustafa Kemal
    ATATÜRK




                                              47
Ġġ BANKASI‟NIN, KAMU KURUM VE
KURULUġLARININ ĠSTANBUL‟A
TAġINMASININA SON VERĠLMELĠ,
ANKARA‟NIN ĠÇĠ BOġALTILMAMALIDIR.




                                    48
Bir bilim adamının görüĢü:
         “ĠÇĠ BOġALTILAN; ANKARA”


«Ġstanbul sermayesi ve
onun kuyruğu olan Ġstanbul
medyası, giderek
küreselleĢme süreci içinde
yeni Bizans projesinin
iĢbirlikçisi olarak … dıĢ
güçlerin plân ve programları
doğrultusunda, içerinin
çökertilmesine dönük
giriĢimlere alet olmuĢtur.»
                                       49
«Küresel sermaye,
okyanus ötesinden dünyayı
yönetemez bir noktaya
sürüklendiği için kendi
denetimi altındaki medya
aracılığı ile Ġstanbul‟u
dünya ticaret merkezi
olarak ilan ettirmiĢ ve bu
doğrultuda Atatürk‟ün adını
kullanarak AtaĢehir adı
altında kendisi için yeni bir
yerleĢim merkezi inĢa
                                50
ettirmiĢtir.»
ATATÜRK‟ÜN ANKARA ÖZLEMĠ




                           51
ATATÜRK DOLMABAHÇE SARAYI‟NDA SON GÜNLERĠNĠ
YAġARKEN, SABĠHA GÖKÇEN‟E ANKARA ÖZLEMĠNĠ ġU
        SÖZLERĠYLE DĠLE GETĠRMĠġTĠR:


 “Memleket iĢleriyle
 günde üç saat meĢgul
 oldum mu yoruluyorum.
 Fakat içimde Ankara
 ateĢe, Ankara özlemi
 yanıp yanıp duruyor.
 Yeni ayakkabı ve elbise
 yaptıralım bari. Kim
 bilir belki bir gün talih
 bana da güler de
 Ankara‟yı bir daha
 görmek nasip olur. ..”                52
TÜRKĠYE CUMHURĠYETĠ, KURULU
 OLDUĞU COĞRAFYANIN STRATEJĠK
ÖNEMĠ NEDENĠYLE, ÜNĠTER VE ULUS
DEVLET BÜTÜNĞLÜĞÜNÜ KORUYAYA
    BĠLDĠĞĠ SÜRECE, VARLIĞINI
          SÜRDÜREBĠLĠR.
 TÜRKĠYE’NĠN GELECEĞĠ; KUVAYI
   MĠLLĠYEYE KARARGAH OLMUġ
           ANKARA’NIN,
 TÜRĠKEY’NĠN BAġKENTĠ OLARAK
 VARLIĞINI KORUMASINA BAĞLIDIR.
                            53
GENELKURMAY BAġKANLIĞI ĠLE JANDARMA GENEL
    KOMUTANLIĞININ ÖNÜNDEKĠ MĠLLĠMÜDAFA
CADDESĠNDEKĠ ANIT ÜZERĠNDE, ATATÜRK‟ÜN ġU SÖZÜ
                  YAZILIDIR:




 ANAYASA HÜKMÜ UYARINCA TBMM‟NDE “ATATÜRK ĠLKE
VE DEVRĠMLERĠNE BAĞLI KALACAKLARINA” DAĠR NAMUS
 VE ġEREF SÖZÜ VERENLERĠN, ATATÜRK‟ÜN BU SÖZÜNE
            SADIK KALMALARI BEKLENĠR.      54
SAYGILARIMLA
Hüsnü
MERDANOĞLU


               55

Weitere ähnliche Inhalte

Ähnlich wie Atatürk'ün Ankara'sı

Ataturkun hayati ve_kurtulus_savasi_2
Ataturkun hayati ve_kurtulus_savasi_2Ataturkun hayati ve_kurtulus_savasi_2
Ataturkun hayati ve_kurtulus_savasi_2Mustafa Ünç
 
Osm.Dev.Kur DöN.Slayt
Osm.Dev.Kur DöN.SlaytOsm.Dev.Kur DöN.Slayt
Osm.Dev.Kur DöN.Slaytderslopedi
 
Çanakkale-Hüsnü Merdanoğlu
Çanakkale-Hüsnü MerdanoğluÇanakkale-Hüsnü Merdanoğlu
Çanakkale-Hüsnü Merdanoğluaddgenelmerkezi
 
Ataturk'un yenilikcilik ve inovasyon referanslari
Ataturk'un yenilikcilik ve inovasyon referanslariAtaturk'un yenilikcilik ve inovasyon referanslari
Ataturk'un yenilikcilik ve inovasyon referanslariLevent Ağaoğlu
 
Canakkale Zaferi
Canakkale ZaferiCanakkale Zaferi
Canakkale Zaferiguest469830
 
Canakkale zaferi-1206294749108947-5
Canakkale zaferi-1206294749108947-5Canakkale zaferi-1206294749108947-5
Canakkale zaferi-1206294749108947-5melike_demir
 
öTüken ülkesi şiiri ziya gökalp & tahlili oto-akış (by ilhan gül)
öTüken ülkesi şiiri   ziya gökalp & tahlili oto-akış (by ilhan gül)öTüken ülkesi şiiri   ziya gökalp & tahlili oto-akış (by ilhan gül)
öTüken ülkesi şiiri ziya gökalp & tahlili oto-akış (by ilhan gül)İlhan Gül
 
Unutturulmak istenen Devrimci Atatürk!
Unutturulmak istenen Devrimci Atatürk!Unutturulmak istenen Devrimci Atatürk!
Unutturulmak istenen Devrimci Atatürk!Olgaç Demirkol
 
Milli mucadeledeki vatan hainleri
Milli mucadeledeki vatan hainleriMilli mucadeledeki vatan hainleri
Milli mucadeledeki vatan hainleriihtiyarus
 
Doğu Türkistan
Doğu TürkistanDoğu Türkistan
Doğu Türkistanasajs12
 
Şu Çılgın Türkler - horozz.net
Şu Çılgın Türkler - horozz.netŞu Çılgın Türkler - horozz.net
Şu Çılgın Türkler - horozz.netAdnan Dan
 
Çanakkale - Prof.Dr. Ali Ercan
Çanakkale - Prof.Dr. Ali ErcanÇanakkale - Prof.Dr. Ali Ercan
Çanakkale - Prof.Dr. Ali Ercanaddgenelmerkezi
 
Ataturk Turk Kadini - International Women's Day - Can Akin
Ataturk Turk Kadini - International Women's Day - Can AkinAtaturk Turk Kadini - International Women's Day - Can Akin
Ataturk Turk Kadini - International Women's Day - Can AkinCan Akin
 
Karşiyaka Eski Evleri
Karşiyaka Eski EvleriKarşiyaka Eski Evleri
Karşiyaka Eski EvleriVural Yigit
 
109 yücel hacaloğlu doğumunun 100. yılında h. nihâl atsız
109 yücel hacaloğlu   doğumunun 100. yılında h. nihâl atsız109 yücel hacaloğlu   doğumunun 100. yılında h. nihâl atsız
109 yücel hacaloğlu doğumunun 100. yılında h. nihâl atsızFdgalgjadg Fhaldfad
 
TüRk Edebiyati Tarihi
TüRk Edebiyati TarihiTüRk Edebiyati Tarihi
TüRk Edebiyati Tarihiderslopedi
 
www.kpss10.com
www.kpss10.comwww.kpss10.com
www.kpss10.commassive501
 

Ähnlich wie Atatürk'ün Ankara'sı (20)

Ataturkun hayati ve_kurtulus_savasi_2
Ataturkun hayati ve_kurtulus_savasi_2Ataturkun hayati ve_kurtulus_savasi_2
Ataturkun hayati ve_kurtulus_savasi_2
 
Osm.Dev.Kur DöN.Slayt
Osm.Dev.Kur DöN.SlaytOsm.Dev.Kur DöN.Slayt
Osm.Dev.Kur DöN.Slayt
 
Çanakkale-Hüsnü Merdanoğlu
Çanakkale-Hüsnü MerdanoğluÇanakkale-Hüsnü Merdanoğlu
Çanakkale-Hüsnü Merdanoğlu
 
Ataturk'un yenilikcilik ve inovasyon referanslari
Ataturk'un yenilikcilik ve inovasyon referanslariAtaturk'un yenilikcilik ve inovasyon referanslari
Ataturk'un yenilikcilik ve inovasyon referanslari
 
Canakkale Zaferi
Canakkale ZaferiCanakkale Zaferi
Canakkale Zaferi
 
Canakkale zaferi-1206294749108947-5
Canakkale zaferi-1206294749108947-5Canakkale zaferi-1206294749108947-5
Canakkale zaferi-1206294749108947-5
 
öTüken ülkesi şiiri ziya gökalp & tahlili oto-akış (by ilhan gül)
öTüken ülkesi şiiri   ziya gökalp & tahlili oto-akış (by ilhan gül)öTüken ülkesi şiiri   ziya gökalp & tahlili oto-akış (by ilhan gül)
öTüken ülkesi şiiri ziya gökalp & tahlili oto-akış (by ilhan gül)
 
Ataturkten_veci̇z_sozler
Ataturkten_veci̇z_sozlerAtaturkten_veci̇z_sozler
Ataturkten_veci̇z_sozler
 
Unutturulmak istenen Devrimci Atatürk!
Unutturulmak istenen Devrimci Atatürk!Unutturulmak istenen Devrimci Atatürk!
Unutturulmak istenen Devrimci Atatürk!
 
Milli mucadeledeki vatan hainleri
Milli mucadeledeki vatan hainleriMilli mucadeledeki vatan hainleri
Milli mucadeledeki vatan hainleri
 
Doğu Türkistan
Doğu TürkistanDoğu Türkistan
Doğu Türkistan
 
Şu Çılgın Türkler - horozz.net
Şu Çılgın Türkler - horozz.netŞu Çılgın Türkler - horozz.net
Şu Çılgın Türkler - horozz.net
 
Destan Nedir
Destan NedirDestan Nedir
Destan Nedir
 
Rumeli ve Fuat Balkan
Rumeli ve Fuat BalkanRumeli ve Fuat Balkan
Rumeli ve Fuat Balkan
 
Çanakkale - Prof.Dr. Ali Ercan
Çanakkale - Prof.Dr. Ali ErcanÇanakkale - Prof.Dr. Ali Ercan
Çanakkale - Prof.Dr. Ali Ercan
 
Ataturk Turk Kadini - International Women's Day - Can Akin
Ataturk Turk Kadini - International Women's Day - Can AkinAtaturk Turk Kadini - International Women's Day - Can Akin
Ataturk Turk Kadini - International Women's Day - Can Akin
 
Karşiyaka Eski Evleri
Karşiyaka Eski EvleriKarşiyaka Eski Evleri
Karşiyaka Eski Evleri
 
109 yücel hacaloğlu doğumunun 100. yılında h. nihâl atsız
109 yücel hacaloğlu   doğumunun 100. yılında h. nihâl atsız109 yücel hacaloğlu   doğumunun 100. yılında h. nihâl atsız
109 yücel hacaloğlu doğumunun 100. yılında h. nihâl atsız
 
TüRk Edebiyati Tarihi
TüRk Edebiyati TarihiTüRk Edebiyati Tarihi
TüRk Edebiyati Tarihi
 
www.kpss10.com
www.kpss10.comwww.kpss10.com
www.kpss10.com
 

Mehr von addgenelmerkezi

Şeytan Üçgeninde Demokrasi Oyunu - Prof.Dr. Ali Ercan
Şeytan Üçgeninde Demokrasi Oyunu - Prof.Dr. Ali ErcanŞeytan Üçgeninde Demokrasi Oyunu - Prof.Dr. Ali Ercan
Şeytan Üçgeninde Demokrasi Oyunu - Prof.Dr. Ali Ercanaddgenelmerkezi
 
Şeytan Üçgeninde Demokrasi Oyunu
Şeytan Üçgeninde Demokrasi OyunuŞeytan Üçgeninde Demokrasi Oyunu
Şeytan Üçgeninde Demokrasi Oyunuaddgenelmerkezi
 
Şeytan Üçgeninde Demokrasi Oyunu.
Şeytan Üçgeninde Demokrasi Oyunu.Şeytan Üçgeninde Demokrasi Oyunu.
Şeytan Üçgeninde Demokrasi Oyunu.addgenelmerkezi
 
Erdoğan ve abd basinindaki̇ kari̇katürleri̇
Erdoğan ve abd basinindaki̇ kari̇katürleri̇Erdoğan ve abd basinindaki̇ kari̇katürleri̇
Erdoğan ve abd basinindaki̇ kari̇katürleri̇addgenelmerkezi
 
Ataturk Niye mi Büyük?
Ataturk Niye mi Büyük?Ataturk Niye mi Büyük?
Ataturk Niye mi Büyük?addgenelmerkezi
 

Mehr von addgenelmerkezi (10)

Şeytan Üçgeninde Demokrasi Oyunu - Prof.Dr. Ali Ercan
Şeytan Üçgeninde Demokrasi Oyunu - Prof.Dr. Ali ErcanŞeytan Üçgeninde Demokrasi Oyunu - Prof.Dr. Ali Ercan
Şeytan Üçgeninde Demokrasi Oyunu - Prof.Dr. Ali Ercan
 
Şeytan Üçgeninde Demokrasi Oyunu
Şeytan Üçgeninde Demokrasi OyunuŞeytan Üçgeninde Demokrasi Oyunu
Şeytan Üçgeninde Demokrasi Oyunu
 
Şeytan Üçgeninde Demokrasi Oyunu.
Şeytan Üçgeninde Demokrasi Oyunu.Şeytan Üçgeninde Demokrasi Oyunu.
Şeytan Üçgeninde Demokrasi Oyunu.
 
Erdoğan ve abd basinindaki̇ kari̇katürleri̇
Erdoğan ve abd basinindaki̇ kari̇katürleri̇Erdoğan ve abd basinindaki̇ kari̇katürleri̇
Erdoğan ve abd basinindaki̇ kari̇katürleri̇
 
Antarktika
AntarktikaAntarktika
Antarktika
 
Ulusal egemenlik 23.4
Ulusal egemenlik 23.4Ulusal egemenlik 23.4
Ulusal egemenlik 23.4
 
Kadınlara Saygıyla
Kadınlara SaygıylaKadınlara Saygıyla
Kadınlara Saygıyla
 
Halkevleri ve Kemalizm
Halkevleri ve KemalizmHalkevleri ve Kemalizm
Halkevleri ve Kemalizm
 
O ogullar O Kızlar
O ogullar O KızlarO ogullar O Kızlar
O ogullar O Kızlar
 
Ataturk Niye mi Büyük?
Ataturk Niye mi Büyük?Ataturk Niye mi Büyük?
Ataturk Niye mi Büyük?
 

Atatürk'ün Ankara'sı

  • 1. ATATÜRK‟ÜN ANKARASI (Atatürk ile birlikte 27 Aralık 1919 günü Ankara‟ya gelen Kuvayı Milliyecilerin saygın anılarına) “ġu bizim Ankara‟yı öyle bir özledim ki.” Hazırlayan Hüsnü MERDANOĞLU ADD ÜYESĠ 1
  • 2. MANZARA-Ġ UMUMĠYE (GENEL DURUM) 2
  • 3. “Osmanlı Devleti‟nin içinde bulunduğu grup, Dünya SavaĢı‟nda yenilmiĢ, Osmanlı Ordusu zedelenmiĢ, Ģartları ağır bir ateĢkes anlaĢması imzalanmıĢ. Büyük SavaĢ‟ın uzun yılları boyunca millet, yorgun ve fakir bir durumda. Milleti ve memleketi savaĢa sürükleyenler, … memleketten kaçmıĢlar. Saltanat ve hilâfet makamında oturan Vahdettin soysuzlaĢmıĢ, Ģahsını ve bir de tahtını koruyabileceğini hayal ettiği alçakça tedbirler araĢtırmakta. … SarıkamıĢ bozgununda Türk Ģehitlerinin cesetlerini parçalayan kurt görüntüsü 3
  • 4. … Ġtilâf Devletleri, ateĢkes anlaĢmasının GENEL DURUM hükümlerine uymayı gerekli görmeden iĢgallere baĢlamıĢlar. 15 Mayıs‟ta Ġzmir iĢgal olunmuĢtur.” (Atatürk‟ün Söylev‟inden alıntı) 4
  • 5. Ġstanbul resmen iĢgal edilmeden önce, Ankara kısmen iĢgal edilmiĢti. Ankara‟da iki bölük Ġskoçyalı bulunuyordu. Ġngiliz askeri, istasyondan baĢlattıkları iĢgali, Cebeci ve Demirlibahçe yöresine yaygınlaĢtırmıĢlardı. Daha sonra TBMM binası olarak kullanılacak olan binayı, Fransızlar, karargâh olarak kullanmakta idiler. 5
  • 6. BU KOġULLARDA ANKARA‟DA KARARGAH KURMAKTAKĠ AMAÇ; “Kuvayı Milliye’yi amil, Ġradeyi Milliye’yi hakim kılmak” (Ulusal güçlerin etken, ulusal iradenin eğemem kılınmaktır.) 6
  • 7. Oğuz Türkü olan Ankara'nın Türk kökenli halkı, tarihin eski devirlerinden beri «Seymen Alayı» adı verilen bir Türk geleneğini gizli bir sihir olarak yaĢatmakta idiler. “Seymen Alayı”, millî felâket günlerinde, bir beyliğin ve devletin yıkılıĢ sıralarında, ya da yeni bir devlet kurmak ve baĢlarına yeni bir “ÖNDER” seçmek için düzenlenirdi. Bu alay, yeni devleti kurar, yeni yönetici seçerdi. 7
  • 8. 27 Aralık 1919 günü SEYMEN ALAYI YENĠ BĠR ÖNDERĠ KARġILAMIġTIR. 8
  • 9. GÖZLERĠN YAġARDIĞI AN … «MUSTAFA KEMAL SEYMENLERĠN KARġISINDA DURDU Merhaba efendiler! dedi. - Sağol PaĢa Hazretleri… - ArkadaĢlar! Buraya neden geldiniz? - Millet yolunda can vermeye geldik! - Fikrinizde sabit misiniz? -And olsun. iĢte o zaman Mustafa Kemal‟in gözleri yaĢardı.» 9
  • 10. 27 ARALIK 1919 KOġULLARINDA ANKARA ġehirde, aydınlanma, mumla ya da gaz Su Ģebekesi lambasıyladır. yoktur. Evlerde Isınma, tandır, kuyular vardır. mangal, odun Kuyusu olmayan sobasıyla evler ise mahalle yapılmaktadır. çeĢmesinden su taĢımak zorundadır. 10
  • 11. Kuvayı Milliye günlerinin Ankara‟sı en özlü olarak Ģöyle anlatılır: Üç beĢ barakadan bir pazar… kebapçı dükkânlarından fıĢkıran yanık keçi eti dumanları ısırganlı tarlalar… insansız yollar… iki kahve dört han … 11
  • 12. GÖRDESLĠ MAKBULE ġERĠFE BACI ALBAY REġAT (ÇĠĞĠLTEPE) Kuvayı Milliye Ruhu ĠSĠMSĠZ KAHRAMANLAR KAĞNI KOMUTANLARI KILAVUZ HATĠCE 12
  • 13. Kuvayı Milliyenin, güney cephesinde Fransızlara karĢı gösterdiği olağanüstü direniĢ üzerine, Fransız Parlamentosu‟nda Kuvayı Milliyeden “eĢkıya” olarak söz eden bir milletvekiline, aynı Parlamentoda Fransız DıĢiĢleri Bakanı; «Sayın milletvekili bilmelidir ki, eşkıya olarak tanımladığı Türklere, bizim ülkemizde vatansever derler.» demiĢtir. 13
  • 14. AġAĞIDAKĠ CÜMLELER, Kuvayı Milliye Meclisi (Ġlk Meclis) Tokat milletvekili Mehmet Rıfat‟ın (Arkun) 16 Temmuz 1921 günü Meclis BaĢkanlığı‟na verdiği dilekçede yer almıĢtır. “… iyi ata biner, güzel kurşun atarım. … Açıkta toprak üzerinde palto ile yatarım. Cepheye gideceğim, fırsat bulursam birkaç düşman geberteceğim. On gün izin verilmesini arz ederim.” 14
  • 15. Ne var ki, her milletvekili aynı özveriyi gösterecek duyarlılıkta değildir. Polatlı‟da “Bazı milletvekilleri incelemede bulunan heyecan ve telaş içinde ve bin bir eksiği buradan geçerek kaçtılar. giderme çabası Bizler canca ve malca her içinde olan Mustafa fedakârlığa hazır Kemal PaĢa‟ya, bulunuyoruz. Ankara-Kayseri yolu Bu milletvekillerinin üzerinde bulunan telaşını haklı gösterecek Keskin Ġlçesinden bir tehlike varsa, yediden gelen telgrafta yetmişe cepheye Ģunlar yazılıdır: gitmemize izin veriniz.” 15
  • 16. KUVAYI MİLLİYE: «Ruh kudretinin dünya yüzündeki bütün silâhlardan üstün olduğunun ispatı» Alman tarihçi Herbert BU SÖZLER, Melzig’e ait. 16
  • 17. “Mustafa Kemal, hırpalanmış, silâhı elinden alınmış olan bir milletle tarihe yeni bir devir açmak için mücadeleye girişti ve bu mücadelesinde, ruh kudretinin dünya yüzündeki bütün silâhlara üstün olduğunu ispat etti.” Herbert Melzig 17
  • 19. 1921 yılında Ankara‟da bulunan bir yabancı gazeteci, Türk Ulusal KurtuluĢ SavaĢı ile ilgili olarak ülkesine göndermek istediği telgrafa Ģunları yazmıĢtır: “Ankara, dağlar arasında bir bataklıktır. Bu bataklığın içinde bir yığın kurbağa, başlarını havaya kaldırmış durmadan ötüp durmakta ve dünyaya meydan okumaktadır.” 19
  • 20. o dönemde istihbarat hizmetini yürüten dönemin Basın Yayın Genel Müdürü, önüne gelen bu telgrafı Ģu Ģekilde değiĢtirerek gönderilmesine izin vermiĢtir: “Ankara, Anadolu’nun ortasında çorak, bakımsız ve kerpiç evli küçük bir şehirdir. Bu şehirde bir avuç kahraman, medeni Avrupa’nın zulüm ve baskısına karşı isyan ederek milli Ahmet Ağaoğlu bağımsızlıklarını korumaya çalışmaktadırlar.” 20
  • 22. O günün koĢullarında Ankara yabancı konukları ağırlayacak yeterlilikte değildir. Konut bulamayan AMERĠKAN KONSOLOSU IMBERĠE (AYĠBRĠ) BĠR YIL BOYUNCA KENDĠSĠNE TAHSĠS EDĠLEN YÜK TRENĠ VAGONUNDA OTURMUġTUR. 22
  • 23. Ankara‟nın baĢkent olmasının avantajını iyi kullanmıĢ olan Vehbi Koç, o günlerde halkın durumunu Ģöyle anlatmıĢtır: “Ankara halkının çoğu Müslüman Türklerdi. Bir de Hıristiyanlar ve Museviler vardı. Hıristiyanlar çalıĢırlar, kazanırlardı. Ġyi yer, içer, eğlenirler; güzel evlerde otururlardı. … Türkler de çoğunlukla ya hoca, ya bakkal, ya bekçi, ya da ambarcı olurlardı. Hıristiyanlar askere gitmediklerinden daha rahatça iĢ yapma, dükkân açma olanağı bulurlardı. Türk‟ün ise tükenmek bilmeyen bir görevi vardı; Kur‟a, ihtiyat, redif denilen, sonu gelmeyen askerlik hizmeti ve bu hizmet sırasında açlıktan, sefaletten veya düĢmanla çarpıĢırken ölmek. ĠĢte Ankara‟nın hali bu, Türkiye‟nin hali buydu.” 23
  • 24. Mustafa Kemal PaĢa karargahını Ankara'ya kurmuĢtur ancak, gücüne güç katacak olan Anadolu ve Trakya halkıdır. Ne var ki, halk yılarca süren savaĢ ve yokluk nedeni ile bıkkın, yorgun, asıl önemlisi ümitsizdir. Çeteler ve eĢkıya kol gezmekte, halkı yaĢamından bezdirmektedir. KeĢan‟daki 60. Tümen‟in raporuna göre yerli halk; örgütsüz, duygusuz, kaygısız, silâhsızdır. Örgüt isteyen yok denecek kadar azdır. Ellerindeki silâhları Rumlara satanlar bile bulunmaktadır. 24
  • 26. TERZĠLER ÇOK MAġGÜLLER Yurdun iĢgal edilen yerlerinde, bütün günlerini Yunan bayrakları dikmekle geçirmektedirler. 26
  • 27. ANKARA VE ÇEVRESĠ DE ÇOK GÜVENLĠ DEĞĠLDĠR. ĠSTANBUL HÜKÜMETĠ TARAFINDAN AYAKLANMALAR KIġKIRTILMAKTA, HALK, ĠSYANA ĠTĠLMEKTEDĠR. Güvenliği sağlamakla görevli Arif Bey kuvveti, Beypazarı ve Ayaş‟ ta baĢarı kazandıktan sonra, komutan kendi erleri tarafından öldürülmüĢ ve kuvvet dağılmıĢtır. 27
  • 29. Mazhar Müfit (KANSU) anlatıyor: "... Ekmekçiye bile verecek paramız kalmamıĢtı. … Bankalardan ve kuruluĢlardan ödünç bile olsa para almayı PaĢa'ya bir türlü kabul ettiremedim. Ne yapacaktık? Benim bir kürküm vardı. Erzurumlu Nafiz Bey'e müracaatla sattırılmasını rica ettim. Nafiz Bey, 'Kânunsani (ocak ayı) içindeyiz, ne giyeceksin?„ diye satmamakta ısrar ettiyse de bu ısrar, ne olursa olsun, kulağıma giremezdi. Aç mı kalacaktık? Nihayet onu da sattık. Kimsede satılacak bir Ģey kalmadı... 29
  • 30. … Ziraat Mektebi‟nin her an basılma olasılığı vardı. Nöbetçiler geceleri çevrede kuĢkulu kiĢiler görüyordu. Bekçi köpeği «karabaĢ» zehirlenmiĢti. 30
  • 31. Ulusal KurtuluĢ SavaĢı günlerinde, Ġngiliz Ordusu‟nun istihbarat subayı olarak Anadolu‟da bulunan H.C.Armstrong, Atatürk’ü yermek için yazdığı “Bozkurt” adlı yapıtında ANKARA günleri ile ilgili olarak Ģunları yazmıĢtır: «Mustafa Kemal sırtını duvara vererek dövüĢtü. Sık sık hasta oluyordu. Böbreklerindeki sorun zaman zaman büyük acılar çekmesine, sık sık ateĢlenmesine yol açıyordu. YaĢamı sürekli tehlike altındaydı. … Giysilerini çıkarmadan uyuyordu. 31
  • 32. … Avluda, dizginleri hazır, ve yalnızca kolonlarının sıkıĢtırılmasını bekleyen atları, bir mahmuz darbesiyle Sivas‟a … Mustafa doğru yola Kemal köĢeye koyulmak üzere sıkıĢan soylu hazır bekliyordu. bir kurt gibi dövüĢtü.” 32
  • 33. Türk ulusunun tutsaklığını onayan Sevr‟in haberi geldiğinde, Ankara‟daki karargâhında bulunan Mustafa Kemal PaĢa‟nın tutumu Ģöyle anlatılmıĢtır: Mustafa Kemal, boz kaputuna sarılmıĢ, gri astragan kalpağıyla baĢı önüne eğilmiĢ, hatları gergin, yüzü kül rengi, boĢ bakıĢlarla öylece koltukta oturuyordu... Sonra kendi kendine söylenmeye baĢladı. Ankara‟nın Bozkurt‟u, öfke ve acıyla adeta inliyordu. Bir an sonra doğruldu ve silkinerek ayağa kalktı. 33
  • 34. … Odadakiler, söz ve davranışlarından şaşırmış, allak bullak olmuş bir halde onu dinliyorlardı. Elinde ne ordu, ne de iktidar gücü vardı. Böyle eli boş anında bile, zaferi kazanacağından emin bir eda ile konuşuyordu.” 34
  • 36. “Milletvekilli aylığı resmen 100 liraydı. Bunun 20 lirası orduya sigara parası diye kesilir, geriye 80 lira kalırdı. Kalan 80 liranın 25 lirasını ev kirası diye verirdim. Ev, Meclise çok uzak olan Ayrancı’daydı. Meclise gelmek için bir saat yol yürürdüm. Ay sonuna kadar 55 lira ile geçinmeye çalışırdım. Bütün arkadaşlar benim gibiydi. Bir yıl böyle geçti. Her gün, zaten basit olan sofradan karnımız doymadan kalkardık.” (Besim Atalay‟dan alıntı.) 36
  • 38. SADECE ANKARA DEĞĠL, ATATÜRK DÖNEMĠNDE BÜTÜN TÜRKĠYE, YERYÜZÜNEN EN GENĠġ ġANTĠYESĠ GÖRÜNÜMÜ KAZANARAK SÜREKLĠ GELĠġME GÖSTERMĠġTĠR. 38
  • 39. Kuvayı Milliye ruhu ve Kemalizm‟in kazanımları ile bütün dünyayı hayrete düĢüren Ankara, BaĢkent olmasından sonra gerçekleĢen olağanüstü geliĢmesi ile de, bütün dünyayı ĢaĢırtmıĢtır. Ġngiliz büyükelçisi (Sir Georges Clarck), Ģunları söylemiĢtir: “Biraz çimentonuz varsa bütün bunları yapabilirsiniz. Ama yepyeni şehir ruhu ve kesinlikle yeşil bir Ankara. Ve yeni başkent uygarlığı? Bunları yapabilmek için, yalnız çimento yeterli değildir.” 39
  • 40. Sir Georges Clarck daha sonra Ankara‟ya geliĢinde de Ģunları söylemiĢtir: “Hiçbir şeye şaşmadım. Ancak gördüğüm yeşil Anakara, bir Mustafa Kemal Mucizesidir.” (Nezihe Araz, Mustafa Kemal‟in Ankara‟sı, Ankara, 1994, s.20-21) 40
  • 41. ANKARA, 27 Aralık 1919 günü Kuvayı Milliye karargah olmaya baĢlamıĢ, 23 Nisan 1920‟de TBMM açılmıĢ, Ġstanbul Hükümeti‟ne karĢı, Ankara‟dan yönetilen «Ankara Hükümeti» kurulmuĢ, ilk önemli baĢarı olan Sakarya Meydan Muharebesi kazanılmıĢtır. Ancak TBMM‟de ki muhalefet Atatürk‟ü engellemek için sürekli fırsat kollamıĢtır. 41
  • 42. Bu muhalefetin, namluların soğumadığı, barut dumanların dağılmadığı bir ortamda Atatürk‟e yönelik örtülü bir saldırısı, oldukça düĢündürücü ve ürperticidir. 1922 yılında Atatürk‟ü Meclis ve siyaset dıĢında bırakarak siyasi haklardan mahrum etmek isteyen bir grup milletvekili … 42
  • 43. “Misak-ı Milli sınırları içerisinde doğmamıĢ olan veya Misak-ı Milli sınırları içerisinde en az 5 yıl süreyle belli bir yerde ikamet etmemiĢ olanlar milletvekili seçilemezler” Ģartını ileri süren bir önergeyi Meclise sunmuĢlardır. 43
  • 44. Bu art niyetli önerge üzerine kürsüye çıkan Mustafa Kemal PaĢa Ģunları söylemiĢtir: «… Ne yazık ki, benim doğum yerim bugünkü sınırlar dıĢında kalmıĢ bulunuyor. Herhangi bir seçim bölgesinde beĢ yıl oturmuĢ da değilim. Doğum yerim, bugünkü ulusal sınırların dıĢında kalmıĢtır. Ama bu böyle ise, bunda benim en küçük bir suçum yoktur. Bunun nedeni, bütün ülkemizi, ulusumuzu dağıtıp yok etmek isteyen düĢmanların isteklerini baĢkalarının önleyemeyiĢlerinden ileri gelmiĢtir. Eğer düĢmanlar, amaçlarına tam bir baĢarıyla ulaĢmıĢ olsalardı, Tanrı korusun, bu tasarıya imza atan bayların da doğum yerleri, sınır 44 dıĢında kalabilirdi.”
  • 45. Önerge ret edilmiĢ ancak M. K. PaĢa‟yı bağrına basan Ankara halkı ayaklanarak, Atatürk‟ün «onursal hemĢeri» olmasını önermiĢler ve 5 Ekim 1922‟de Atatürk, Ankaralıların «hemĢerisi» olmuĢtur. 13 Ekim 1923‟te ise resmi olarak «BaĢkent» olmuĢtur. 45
  • 46. ATATÜRK‟E GÖRE BAġARININ SIRRI “… Bilelim ki, elde etmiş olduğumuz başarı, milletin güçlerinin birleşmesinden ve ortak çalışma haline getirmesinden ileri gelmiştir. 46
  • 47. Eğer aynı baĢarının ve zaferin gelecekte de meydana gelmesini istiyorsak, aynı esasa dayanalım ve aynı doğrultuda yürüyelim. Çünkü başarı ancak bu şeklide elde edilebilir.” Mustafa Kemal ATATÜRK 47
  • 48. Ġġ BANKASI‟NIN, KAMU KURUM VE KURULUġLARININ ĠSTANBUL‟A TAġINMASININA SON VERĠLMELĠ, ANKARA‟NIN ĠÇĠ BOġALTILMAMALIDIR. 48
  • 49. Bir bilim adamının görüĢü: “ĠÇĠ BOġALTILAN; ANKARA” «Ġstanbul sermayesi ve onun kuyruğu olan Ġstanbul medyası, giderek küreselleĢme süreci içinde yeni Bizans projesinin iĢbirlikçisi olarak … dıĢ güçlerin plân ve programları doğrultusunda, içerinin çökertilmesine dönük giriĢimlere alet olmuĢtur.» 49
  • 50. «Küresel sermaye, okyanus ötesinden dünyayı yönetemez bir noktaya sürüklendiği için kendi denetimi altındaki medya aracılığı ile Ġstanbul‟u dünya ticaret merkezi olarak ilan ettirmiĢ ve bu doğrultuda Atatürk‟ün adını kullanarak AtaĢehir adı altında kendisi için yeni bir yerleĢim merkezi inĢa 50 ettirmiĢtir.»
  • 52. ATATÜRK DOLMABAHÇE SARAYI‟NDA SON GÜNLERĠNĠ YAġARKEN, SABĠHA GÖKÇEN‟E ANKARA ÖZLEMĠNĠ ġU SÖZLERĠYLE DĠLE GETĠRMĠġTĠR: “Memleket iĢleriyle günde üç saat meĢgul oldum mu yoruluyorum. Fakat içimde Ankara ateĢe, Ankara özlemi yanıp yanıp duruyor. Yeni ayakkabı ve elbise yaptıralım bari. Kim bilir belki bir gün talih bana da güler de Ankara‟yı bir daha görmek nasip olur. ..” 52
  • 53. TÜRKĠYE CUMHURĠYETĠ, KURULU OLDUĞU COĞRAFYANIN STRATEJĠK ÖNEMĠ NEDENĠYLE, ÜNĠTER VE ULUS DEVLET BÜTÜNĞLÜĞÜNÜ KORUYAYA BĠLDĠĞĠ SÜRECE, VARLIĞINI SÜRDÜREBĠLĠR. TÜRKĠYE’NĠN GELECEĞĠ; KUVAYI MĠLLĠYEYE KARARGAH OLMUġ ANKARA’NIN, TÜRĠKEY’NĠN BAġKENTĠ OLARAK VARLIĞINI KORUMASINA BAĞLIDIR. 53
  • 54. GENELKURMAY BAġKANLIĞI ĠLE JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞININ ÖNÜNDEKĠ MĠLLĠMÜDAFA CADDESĠNDEKĠ ANIT ÜZERĠNDE, ATATÜRK‟ÜN ġU SÖZÜ YAZILIDIR: ANAYASA HÜKMÜ UYARINCA TBMM‟NDE “ATATÜRK ĠLKE VE DEVRĠMLERĠNE BAĞLI KALACAKLARINA” DAĠR NAMUS VE ġEREF SÖZÜ VERENLERĠN, ATATÜRK‟ÜN BU SÖZÜNE SADIK KALMALARI BEKLENĠR. 54