SlideShare ist ein Scribd-Unternehmen logo
1 von 30
İşletim Sistemleri ve
Uygulamaları
YRD. DOÇ. DR. SERKAN YILDIRIM
İçerik
İşletim Sistemlerine Giriş
İşletim Sistemlerinin Tarihçesi
İşletim Sistemlerinin Yapısı ve Özellikleri
Giriş
İşletim sistemleri, bilgisayar sistemlerinin gelişmesine paralel olarak ilerleme
göstermiştir.
Yeni gelişen bilgisayar mimarisi, yeni istekler ve ihtiyaç duyulan güvenliğe göre
işletim sistemleri gelişmiştir.
İşletim sistemleri,
1. Kullanıcı ile bilgisayar arasında bir köprü görevi yürüten ve
2. Donanıma en yakın yazılım birimidir.
Bilgisayar Sisteminin Bileşenleri
1. Donanım (İşlemci (CPU), belek ve I/O üniteleri gibi)
2. İşletim Sistemi (Ms-Dos, Unix, OS/2 gibi)
3. Sistem Yazılımları (Derleyiciler, Veritabanı ve Network Yazılımları)
4. Uygulama Yazılımları (Kullanıcıların kendi geliştirdikleri yazılımlar)
Yazılım
Yazılım (software), hem bilgisayar sistemini oluşturan donanım
birimlerinin yönetimini hem de kullanıcıların işlerini yapmak için
gerekli olan programlardır.
Yazılım olmaksızın bir bilgisayar sistemi, bir takım elektronik kartlar,
kablolar ve mekanik bazı parçalardan ibaret bir cihazdır.
Bir bilgisayar sistemi, işletim sistemi (Operating Systems) ve onun
üzerine diğer yazılımların yüklenmesi ve çalıştırılmasından sonra
gerekli işlevleri yerine getirebilmektedir.
Yazılım
Sistem Yazılımları (System Software); bilgisayarın işletilmesini
sağlayan, işletim sistemi, derleyiciler (compilers - Yazılım
programında, yazılan programı makine diline çeviren program) gibi
yazılımlardır.
Uygulama Yazılımları (Application Software); kullanıcıların işlerine
çözüm sağlayan örneğin çek, senet, stok kontrol, bordro, kütüphane
kayıtlarını tutan programlar, bankalardaki müşterilerin para
hesaplarını tutan programlar veya kullanıcıların isteklerine göre
hazırlanmış tüm programlar bu kategoride değerlendirilebilir.
Bilgisayar Sisteminin Yapısı
İşletim sistemi;
◦ Bilgisayarın bütün donanım ve yazılım kaynaklarını kontrol eder,
◦ Kullanıcılara ait uygulama yazılımlarını çalıştırır ve denetler.
Modern bir bilgisayar sistemi,
◦ bir veya birden fazla işlemci (CPU),
◦ gerçek bellek (RAM),
◦ saatler, terminaller, diskler, bilgisayar ağı (network) birimleri,
◦ yazıcı üniteleri, DVD sürücüsü gibi I/O ünitelerinden oluşmaktadır ve doğal
olarak bir bilgisayar sistemi oldukça karmaşık bir yapıdadır.
Bilgisayar Sisteminin Yapısı
Programcıları;
◦ Donanımın bu karmaşık yapısından etkilenmemelerini sağlamak ve
◦ Disk gibi donanım ünitelerinin nasıl çalıştıklarını anlamak zorunda
bırakılmamaları için,
◦ Donanımın üzerine ilave edilen yazılımların katmanlar şeklinde (layered
system) oluşturulmaları ve
◦ Bu sayede çok daha kolay bir şekilde, sistemin bütün parçalarının
yönetilebilmesi şeklinde bir yapılanma, uzun yıllar önce geliştirilmiş bir
yaklaşımdır.
Bilgisayar Sisteminin Yapısı
Bilgisayar Sisteminin Yapısı
En alttaki katman, fiziksel üniteler, entegre devreler, kablolar, power
(elektrik destek) üniteleri, disket sürücüleri, disk üniteleri ve diğer
benzeri donanım birimlerinden oluşmaktadır.
Fiziksel üniteleri (donanım) doğrudan kontrol eden ve fiziksel
katmanın bir üstündeki en ilkel yazılım düzeyini oluşturan katman,
“microprogram” dır. Bu katman genellikle “read-only” (yalnızca
okunabilir) bellek (ROM) sahasında bulunur. Microprogram da
ekleme (add), taşıma (move), karşılaştırma (compare) gibi makine
diline ait temel komutları adım adım yerine getirir.
Bilgisayar Sisteminin Yapısı
Microprogramın yorumladığı komut seti (instruction set), makine dili
(machine language) katmanını oluşturur ki, bu gerçekte makinenin gerçek
bir donanım parçasını oluşturmakta ve bir bilgisayar da donanımın gerçek
bir parçasıymış gibi nitelenebilmektedir. Bu nedenle bazı makinelerde
Microprogram, donanımın içinde varsayıldığından ayrı bir katman şeklinde
bulunmaz.
Makine dili, genel olarak 50 ile 300 arasında komuta (intruction) sahiptir.
Veri taşıma, aritmetik işlem yapma ve değerleri kıyaslama gibi işlevleri
yerine getirir. Makine dili, yazıcı ve disket sürücü gibi I/O (input/output)
ünitelerinin denetimini özel yüklenmiş bilgiler sayesinde yapmaktadır.
Bilgisayar Sisteminin Yapısı
Bir bilgisayar sisteminin dördüncü katmanında yer
alan işletim sisteminin temel işlevi,
◦Donanımın karmaşıklığını kullanıcıya yansıtmamak ve
◦Daha elverişli ortam hazırlayıp,
◦Kullanıcının kolayca işini yapmasını sağlamaktır.
İşletim Sistemi
İşletim sistemini, bir bilgisayar sisteminde kullanıcı ile iletişim
kurarak, donanım ve yazılım nitelikli kaynakların kullanıcılar arasında
adil bir biçimde paylaştırılmasını ve donanım ile yazılım birimlerinin
etkin bir biçimde kullanılmalarını sağlayan sistem programları
topluluğuna denir.
İşletim Sistemi, bilgisayar donanımı ile bilgisayar kullanıcısı arasında
bir arayüz (interface) görevini yürüten programlar topluluğudur. Bu
programlar topluluğunun genel amacı, bilgisayar kullanıcılarına
programlarını çalıştırabilecekleri ortamı yaratmak ve bilgisayar
sisteminin etkin ve verimli olarak kullanılmasını sağlamaktır.
İşletim Sistemlerinin Tarihçesi
Birinci Nesil İşletim Sistemleri (1945-1955)
1940’lı yıllarda ise, Harvard Üniversitesinde Howard Aiken, John Von Neumann ve Amerika ile
Almanya’daki bazı diğer araştırmacıların çalışmaları sonucunda vakum tüpleri kullanılarak sayısal
bazı makinelerin geliştirilmesi mümkün olmuştur. Ancak bu geliştirilen makineler son derece
büyük ve odalar dolusu on binlerce vakum tüplerinden yapılmış ve bugün evlerde kullanılan
bilgisayarlardan yüzlerce kez daha yavaş çalışmaktaydılar.
Bu dönemde makinenin hem tasarımını, hem imalatını yapıp programlayan ve işleten aynı küçük
bir gruptu. Bütün programlama, kontrol panelindeki ilgili yerlere, ilgili kabloları takarak makine
dili ile yapılırdı. İşletim sisteminin ise adı bile anılmamaktaydı. Sonraları 1950’li yılların başında
kartlı makinelerin gelişmesi ile programların kartlara yazılıp buradan okutulmasının haricinde
diğer olaylar tümüyle aynıydı.
İşletim Sistemlerinin Tarihçesi
İkinci Nesil İşletim Sistemleri (1955-1965)
1950’li yıların ortasında transistörlerin geliştirilmesi ile büyük bir devrim oldu. Bu dönemde
bilgisayarlar müşterilerin işlerini yapabilecekleri düzeye geldiği için üretici firmalar tarafından
satılmaya başladılar. Bu yıllarda, bilgisayar tasarımcıları, üreticileri, operatörler, programcılar ve
bakım personeli kesin olarak birbirinden ayrıldılar.
Bu makineler yine de çok büyük ve çok pahalı olduklarından, büyük kapasiteli klima cihazları ile
soğutma gerektirdiğinden ve büyük devlet daireleri ya da büyük özel sektör kuruluşları
tarafından satın alınabildiler. Bu nesil bilgisayarlarda, kullanıcı her bir satırını bir karta yazdığı
programını getirip eliyle sistem operatörüne verirdi.
İşletim Sistemlerinin Tarihçesi
İkinci Nesil İşletim Sistemleri (1955-1965)
Operatör kartları kart okuyucu cihazında okutur ve okunmuş şeklini teyp bandına aktarırdı. Sonra
sisteme derleyici bandını yükler ve arkasından da kullanıcının programının bulunduğu bandı
yükleyerek derleme işlemini yapardı. Bu derleme işlemi tamamlandıktan sonra programın
çalıştırılabilir halini 3. banda çıkar ve bunu tekrar sisteme götürüp çalıştırarak programın
sonucunu yazıcıdan yazdırırdı.
Bu dönemde bundan sonra sağlanan en büyük aşama, derleyicinin bir defa yüklenmesinden
sonra, çok sayıda farklı programcının programlarının 1 bant üzerine arka arkaya yüklenip
çalıştırılması olanağı ile Yığın İşlem (Batch Processing) kavramının getirilmesi ve uygulamaya
koyulmasıdır. Bundan önce bilindiği gibi her programcının programı için derleyici bandını da bir
defa yükleme zorunluluğu vardı. Bu nesil bilgisayarlar bilimsel ve mühendislik işleri için ve
Fortran dili ile kullanılırdı. İşletim sistemi ise IBM’in geliştirdiği ve 7094 makinelerin de kullanılan
IBSYS’di.
İşletim Sistemlerinin Tarihçesi
Üçüncü Nesil İşletim Sistemleri (1965-1980)
1960’lı yılların başına kadar üretici firmalar iki farklı üretim çizgisinde gittiler. Bir taraftan mühendislik
ve bilimsel işlerde kullanılan bilgisayarlar, diğer taraftan da bankacılık ve sigortacılık şirketleri gibi ticari
kuruluşlar tarafından kullanılan bilgisayarlar üretildi. Ancak bu durum çeşitli sorunlar yarattığından
IBM firması bu iki farklı yaklaşımı tek bir yapı üzerinde birleştirmek ve sorunları gidermek amacı ile
360 mimarisini duyurdu.
Bu nesil bilgisayarların mimari yapısındaki en önemli yenilik transistörlerin yerine entegre devlerin
kullanılmış olması idi. Böylece makinelerin boyutları küçülürken, çıkardıkları sıcaklıkta binlerce kat
azalmıştı. Bununla beraber kullanım açısından bu mimari yapının getirdiği en önemli yenilik ise
“multiprogramming” tekniği idi.
Eski nesil bilgisayarlarda, kart ya da bant okuma süresi boyunca CPU tamamen boş olarak beklemekte
iken, bu nesilde belleğin parçalara ayrılıp, her parçada başka bir programın çalıştırılması sayesinde,
örneğin bir program teypten okuma yaparken CPU atıl (boş) olarak durmamakta ve diğer programın
gereksindiği hesaplama işini yapmakta idi.
İşletim Sistemlerinin Tarihçesi
Üçüncü Nesil İşletim Sistemleri (1965-1980)
Üçüncü nesil bilgisayarların getirdiği bir diğer önemli özellikle, aynı anda gelen çok sayıda program
destelerinin, kendinden önce gelenin çalışıp bitmesini beklemeden arka arkaya okutulup disk
üzerinden sıra ile çalışmayı beklemelerinin sağlanmasıdır. Bu olanağa “SPOOLING” (Simultaneous
Peripheral Operation On Line) adı verilmiştir. Spooling tekniği, yazıcı gibi paylaşımlı kullanıma uygun
olmayan ünitelerin kullanıcılar tarafından hiç beklemeksizin kullanabilmelerine olanak sağlamıştır.
Örneğin, bir yazıcıda yazılmak üzere aynı anda 3 farklı kullanıcı programı tarafından 3 tane çıktı
gönderilse ne olur? Eğer işletim sistemi ve onun kaynakları yöneten fonksiyonları olmasaydı, kağıt
üzerinde ilk 5 satır mesela 1. kullanıcının, sonraki bazı satırlar 2. kullanıcının ve diğer bazı satırlar da 3.
kullanıcının olurdu ki bu tam bir kaos yaratırdı. İşte işletim sistemi örneğin sahip olduğu Spooling
mekanizması sayesinde bu kullanıcılar tarafından gönderilen işleri disk üzerinde sıra ile biriktirir ve
yazıcı ünitesinden de sıra ile birbirine karışmadan yazdırır.
Özet olarak Spooling; paylaşımlı kullanıma uygun olmayan çevre ünitelerinin, kullanıcılar arasında
birbirlerini beklemelerine gerek olmaksızın paylaşıyorlarmış gibi kullanmalarını sağlar. Hız bakımından
birbirinden çok farklı üniteleri arasındaki bilgi transferinin etkin bir şekilde yapılabilmelerini sağlar.
İşletim Sistemlerinin Tarihçesi
Üçüncü Nesil İşletim Sistemleri (1965-1980)
Yine üçüncü nesil bilgisayarlarla gelen diğer bir özellik zaman paylaşımıdır (Time-Sharing). Bu
yazılım teknolojisi ile de, aynı anda çok sayıda kullanıcının terminalleri başındayken çalıştırdıkları
işlere ya da terminal vasıtası ile olmasa da sistem üzerinde yığın işlem “Batch Processing” olarak
çalıştırılan işlere CPU’nun sıra ile ve kısa sürelerle tahsis edilmesi sağlanabilmiştir. Bu sayede hem
sistemde çalıştırılan işlerin hepsi CPU’yu kısa aralıklarla kullanabilmiş olmakta, hem de sistemde
çalışan örneğin ekran başında oturan kullanıcılar CPU’nun yalnızca kendilerine servis verdikleri
hissine sahip olurlar.
İşletim Sistemlerinin Tarihçesi
Dördüncü Nesil İşletim Sistemleri (1980-....)
LSI (Large Scale Integration circuits) entegre devrelerinin gelişmesi ile ve binlerce transistörü
ihtiva eden chiplerin 1 cm2 üzerine yerleştirilmesi ile kişisel bilgisayar (PC – Personal Computer)
devri doğmuş oldu.
O dönemdeki kişisel bilgisayarlar mimari bakımından mini bilgisayarlardan farklı olmamakla
beraber, fiyatı bakımından çok daha ucuzdular. PC’lerin gelişmesi ve bunlar üzerinde
çalışabilecek yazılımların, hiç bilgisayar bilgisi olmayan kişiler tarafından da kullanılabilir olması
bu nesil bakımından evrim olmuştur.
1980’li yılların ortalarında ilginç bir teknolojik yapılanmada başlamıştır. PC’lerin Ağ İşletim
Sistemleri (Network Operating System) ve Dağıtık İşletim Sistemleri (Distributed Operating
System) ile kullanılmaya başlamasıdır.
İşletim Sistemlerinin Tarihçesi
Dördüncü Nesil İşletim Sistemleri (1980-....)
Bir ağ işletim sisteminde, kullanıcılar ortamda çok sayıda bilgisayarın mevcut bulunduğunun
farkında olurlar ve aynı zamanda uzaktaki başka bilgisayarlara Uzaktan Bağlanma (Remote Login)
olabildikleri gibi dosyalarını bir bilgisayardan diğerine kopya edebilirler. Ağ işletim sistemindeki,
en önemli özelliklerinde biri de, her makinanın kendi yerel işletim sistemi tarafından işletilmesi
ve her makinenin kendi kullanıcılarına sahip olmasıdır.
Dağıtık işletim sistemlerin de, bunun tersine, gerçekte ortamda çok sayıda CPU, olduğu halde,
ortamın kullanıcıya sadece geleneksel tek işlemcili gibi görünmesidir. Bir gerçek dağıtık sistemde,
kullanıcılar programlarının nerede çalıştırıldığının ve dosyalarının nerede yerleşmiş olduğunun
farkında olmazlar. Bu işlemlerin hepsi otomatik olarak ve etkin olarak işletim sistemi tarafından
gerçekleştirilir.
Temel Kavramlar
Proses (Process)
Proses temel olarak “çalıştırılmakta olan bir program”dır. Proses, bir “programın işletimi” ne verilen
isimdir. Kaynak program durgun bir komutlar dizisi şeklinde bulunurken, proses bu komutlar dizisinin
işletilmesi anındaki durumuna verilen isimdir.
Dosyalar (Files)
İşletim Sisteminin temel bir fonksiyonu, disklerin, çevre üniteleri vs. ile ilgili özelliklerini tutmaktır. Bu
özellikler dosyalarda tutulur. Dosya (file) oluşturmak, okumak veya yazmak için sistem çağrılarına
ihtiyaç vardır. Bir dosya okunmadan önce mutlaka açılmalıdır.
İş (Job)
Kullanıcıların, bilgisayar sisteminde bağımsız bir bütün olarak ve belli bir sıra dahilinde işlenmesini
istedikleri hizmetler kümesine “İş (Job)” denilebilir. Bilgisayarın sistemlerine gönderilen işler, bir veya
birden fazla programın ayrı ayrı işletileceği alt adımlardan oluşabilir. İşler genellikle adımlar biçimde
düzenlenir. Her adım, bir öncekinin sonuçlanması üzerine işletime girer.
Temel Kavramlar
Terminal (Sonda Bulunan)
Modern İşletim Sistemlerinde, istemci konumunda olan ve son uç olarak bulunan sistemlerdir.
Fakat bu sistemler, iki türlüdür.
◦ Bunlardan birisi kendi işletim sistemini kullanarak istemci konumunda olanlardır.
◦ Diğeri ise, sistemi olmayan yani sadece monitör ve klavyeden oluşan sistemlerdir. Bunlara Dumb
Terminal (aptal terminal) denir ve bunlar kendi içinde, özel kartla küçük bir server’ a bağlı olarak çalışır
ve istemci durumunda bulunur.
Boot (Yeniden Başlatma)
İşletim sisteminin yaptığı işler bitirilip veya kayıtları tutularak yarıda kesilip işletim sisteminin
tamamen kapatılması veya elektriğinin kesilip yeniden verilmesi ve işletim sisteminin yeniden
başlatılmasıdır.
Temel Kavramlar
Batch Processing (Yığın İşleme)
İşletim Sistemine, okutulan programlar (Spooling sahası) denilen ve disk üzerindeki özel bir alanı
kapsayan bölüme sıra ile ve arka arkaya okutulup biriktirilmeye ve sonra bu saha da derlenmek
ve çalıştırılmak için bekleyen programların sıra ile derleme ve çalıştırılma işlemine tabii tutulması
işlemidir. Bu sayede komutlar, bir dosya içine arka arkaya (ardışık) yazılır ile oluşan tek bir dosya
çalıştırılır.
Temel Kavramlar
Interactive Processing (Etkileşimli İşlem)
Etkileşimli işlem kullanıcılara, işlerini dinamik biçimde yönetme, çalıştırılan programların sonuçlarını doğrudan
elde edip, her an müdahale edebilme olanağı sağlayan çalışma türüne ilişkin bir özelliktir. Bir kullanıcının
bilgisayara bir komut vermesi ve o komuta bilgisayardan yanıt alması türünde, bir nevi karşılıklı konuşma yapar
gibi çalışma biçimine “Etkileşimli İşlem” denir. Etkileşimli işlemde, hizmet süreci:
◦ İşlenecek bilginin bilgisayara yöneltilmesi
◦ İşletim için beklemesi
◦ İşletim
◦ Sonuçların dökümü
◦ Kullanıcının inceleme süreci
Biçiminde 5 evreye ayrılır. Bilginin girilmesinden başlayarak, sonuçların dökümüne kadar geçen süre, Yanıt Süresi
(response time) olarak adlandırılır. Yanıt süresi, işletim için gereksenen süreler kadar, işletim evresine geçmek için
beklenen süreye de işletim dilimleri arasında ana işlem biriminin (CPU) başla kullanıcılara servis verdiği
zamanlarda bu kullanıcının CPU’ yu beklediği sürelere de bağlıdır. Etkileşimli işlemde işletim sisteminin önemli
fonksiyonlarından biri bu dilimlerin, kullanıcıların hiç birini fazla bekletmeyecek biçimde adil dağılmasını
sağlamaktır. Yanıt süresi için, kesin bir üst sınırın çizildiği etkileşimli uygulamalar, yani uygulamaların
yürütülebilmesi için tahammül edilebilir en uzun sürenin ne kadar olabileceğinin belirlenmesi, Gerçek Zamanlı
(Real Time) sistemlerde yapılır.
Temel Kavramlar
On Line Processing (Çevrim İçi İşlem)
“On Line” çalışma biçiminde bilgisayar sistemine bağlı uç birimlerde istenilen bir işin
gerçekleştirilmesidir.
Off Line Processing (Çevrim Dışı İşlem)
Off Line Processing, On Line İşlemlerin bir noktaya kadar uygulanıp daha sonrasında Batch
Processing olarak yürütüldüğü uygulamalardır denilebilir. Belli bir mekan içinde bulunan
bilgisayar sitemine veriler doğrudan girilmek suretiyle belli bir süre On Line olarak yürütülen
otomasyon projesinde, biriktirilen veriler bir süre sonra asıl bilgisayar sistemine topluca
aktarılarak işlenirse bu tür uygulamalara Off Line Processing adı verilir.
Temel Kavramlar
Monoprogramming (Tek İş Düzeni)
Monoprogramming yani tek iş düzeni; bir anda bir işletim sisteminin yalnızca bir programı
çalıştırabilmesidir. Bu yöntemde kullanıcı, işlemci tek başına kullanmaktadır. (MS-Dos)
Time-Sharing Systems (Zaman Paylaşımı)
İşletim Sisteminde zaman paylaşımı, Multiprogramming ve Multiuser özelliklerini kapsayan bir
yaklaşımdır. Multiuser sistemlerin başlıca özelliklerinden bir tanesi, özellikle Time-Sharing desteği
sayesinde de iyi bir yanıt süresi (response-time) göstergesi sağlamasıdır. İşletim sisteminin bu özelliği
sayesinde, her kullanıcı, Mainframe sisteme tümü ile yalnız kendisi sahipmiş gibi çalışsa da, aslında
time-sharing özelliği sistem kaynaklarını eşit bir şekilde kullanıcılara paylaştırma amacını taşır.
Bu yaklaşımda programlara belli zaman aralıklarında CPU’ yu kullanma hakkı verilir. Bu sürenin
sonunda da program, (ya da kullanıcı) tekrar CPU kullanma sırasının kendisine gelmesini beklemesi
için, bir bekleme kuyruğuna koyulur. Zaman paylaşımlı sistemlerde bellek yönetimi, birlikte çalışan
programların birbirlerinden izolasyonunu ve bellek korunmasını iyi bir şekilde sağlar.
Temel Kavramlar
Multiprogramming (Çok İş Düzeni)
Çok kullanıcılı bilgisayar sisteminde, bir çok farklı kullanıcılara ait işler aynı anda işletime alınabiliyorsa,
bu işletim sistemi ortamına “Multiprogramming” yada çok iş düzeni denir.
Multitasking (Çok Görevlilik)
Multitasking, bir işletim sisteminde bir kullanıcının, birden fazla sayıda prosesini aynı anda işletime
alınabilmesi özelliğidir. Yani multitasking, bellekteki birkaç prosesi veriyi aynı anda işlemesi ve işlemci
ile I/O ünitelerinin de bunlar arasında aynı anda kullandırılması ortamının oluşturulmasıdır.
Multiuser systems (Çok Kullanıcılı Sistemler)
Multiprogramming’ i destekleyen işletim sistemleri, genellikle çok sayıda kullanıcının sistemi çeşitli
amaçlarla kullanmalarını sağlar ki, bu sistemlere çok kullanıcılı sistemler (Multiuser System) denir. Bu
özellik sayesinde her kullanıcı sisteme ayrı bir terminalden ya da bir bilgisayar ağına bağlı kendi
bilgisayarından kendisine ait hesabını (userid) şifresi ile birlikte girerek sisteme erişmiş olur.
İşletim Sisteminin Temel İşlevleri
◦ Kullanıcı arabirimi tanımlamak,
◦ Sistem açılışını sağlamak,
◦ Donanımı, kullanıcılar arasında paylaştırmak,
◦ Kullanıcıların verileri paylaşmasını sağlamak,
◦ Giriş / çıkış işlemlerini gerçekleştirmek,
◦ Hataları düzeltmek,
◦ Programlama arabirimi (API:Application program interface) sağlamak.
İşletim Sisteminin Temel Bileşenleri
◦I/O Sistemi Yönetimi
◦İşlem Yönetimi
◦Bellek Yönetimi
◦Dosya Yönetimi
◦Güvenlik ve Koruma
◦Ağ Yönetimi
◦Komut Yorumlayıcısı

Weitere ähnliche Inhalte

Ähnlich wie Sunum 13

Isletimsistemleri
IsletimsistemleriIsletimsistemleri
Isletimsistemleri
msbasarici
 
Ağ i̇şleti̇m si̇stemleri̇ne örnekler
Ağ i̇şleti̇m si̇stemleri̇ne örneklerAğ i̇şleti̇m si̇stemleri̇ne örnekler
Ağ i̇şleti̇m si̇stemleri̇ne örnekler
Alonelaz
 
52657308 unix-linux
52657308 unix-linux52657308 unix-linux
52657308 unix-linux
Ahmet Sag
 
Yazilim mi̇mari̇leri̇(aoy)
Yazilim mi̇mari̇leri̇(aoy)Yazilim mi̇mari̇leri̇(aoy)
Yazilim mi̇mari̇leri̇(aoy)
Ahmet Yanik
 
Temel Bilgisayar ve Günümüz Bilgisayarları ile Assembly
Temel Bilgisayar ve Günümüz Bilgisayarları ile AssemblyTemel Bilgisayar ve Günümüz Bilgisayarları ile Assembly
Temel Bilgisayar ve Günümüz Bilgisayarları ile Assembly
Şahabettin Akca
 

Ähnlich wie Sunum 13 (20)

İşletim Sistemleri (Operating Systems)
İşletim Sistemleri (Operating Systems)İşletim Sistemleri (Operating Systems)
İşletim Sistemleri (Operating Systems)
 
İşletim Sistemleri ve Dosya Yönetimi
İşletim Sistemleri ve Dosya Yönetimiİşletim Sistemleri ve Dosya Yönetimi
İşletim Sistemleri ve Dosya Yönetimi
 
Windows 8 Ögretim Materyali
Windows 8 Ögretim MateryaliWindows 8 Ögretim Materyali
Windows 8 Ögretim Materyali
 
Dağıtık Sistemler / Programlama
Dağıtık Sistemler / ProgramlamaDağıtık Sistemler / Programlama
Dağıtık Sistemler / Programlama
 
Temel linux
Temel linuxTemel linux
Temel linux
 
Donanım
DonanımDonanım
Donanım
 
Donanım
DonanımDonanım
Donanım
 
Programlama I (C) Ders Notu
Programlama I (C) Ders NotuProgramlama I (C) Ders Notu
Programlama I (C) Ders Notu
 
Isletimsistemleri
IsletimsistemleriIsletimsistemleri
Isletimsistemleri
 
Temel bilgisayar
Temel bilgisayarTemel bilgisayar
Temel bilgisayar
 
Temel bilgisayar
Temel bilgisayarTemel bilgisayar
Temel bilgisayar
 
Pfe101 unite01
Pfe101 unite01Pfe101 unite01
Pfe101 unite01
 
Unixlinux (1)
Unixlinux (1)Unixlinux (1)
Unixlinux (1)
 
Ağ i̇şleti̇m si̇stemleri̇ne örnekler
Ağ i̇şleti̇m si̇stemleri̇ne örneklerAğ i̇şleti̇m si̇stemleri̇ne örnekler
Ağ i̇şleti̇m si̇stemleri̇ne örnekler
 
Bigisayar ethem hoca
Bigisayar  ethem hocaBigisayar  ethem hoca
Bigisayar ethem hoca
 
52657308 unix-linux
52657308 unix-linux52657308 unix-linux
52657308 unix-linux
 
Yazilim mi̇mari̇leri̇(aoy)
Yazilim mi̇mari̇leri̇(aoy)Yazilim mi̇mari̇leri̇(aoy)
Yazilim mi̇mari̇leri̇(aoy)
 
windows_process_management
windows_process_managementwindows_process_management
windows_process_management
 
60bildiri
60bildiri60bildiri
60bildiri
 
Temel Bilgisayar ve Günümüz Bilgisayarları ile Assembly
Temel Bilgisayar ve Günümüz Bilgisayarları ile AssemblyTemel Bilgisayar ve Günümüz Bilgisayarları ile Assembly
Temel Bilgisayar ve Günümüz Bilgisayarları ile Assembly
 

Mehr von salih doğan

Mehr von salih doğan (8)

Iş sağlığı vegüvenliği hafta-3
Iş sağlığı vegüvenliği hafta-3Iş sağlığı vegüvenliği hafta-3
Iş sağlığı vegüvenliği hafta-3
 
Cagdas bilim
Cagdas bilimCagdas bilim
Cagdas bilim
 
Temel isg-egitim-hafta-2
Temel isg-egitim-hafta-2Temel isg-egitim-hafta-2
Temel isg-egitim-hafta-2
 
Temel isg-egitim-hafta-1
Temel isg-egitim-hafta-1Temel isg-egitim-hafta-1
Temel isg-egitim-hafta-1
 
Salih
SalihSalih
Salih
 
Bilim tarihi
Bilim tarihiBilim tarihi
Bilim tarihi
 
aydınlnma çağı
aydınlnma çağıaydınlnma çağı
aydınlnma çağı
 
Sunum 13 (1)
Sunum 13 (1)Sunum 13 (1)
Sunum 13 (1)
 

Sunum 13

  • 1. İşletim Sistemleri ve Uygulamaları YRD. DOÇ. DR. SERKAN YILDIRIM
  • 2. İçerik İşletim Sistemlerine Giriş İşletim Sistemlerinin Tarihçesi İşletim Sistemlerinin Yapısı ve Özellikleri
  • 3. Giriş İşletim sistemleri, bilgisayar sistemlerinin gelişmesine paralel olarak ilerleme göstermiştir. Yeni gelişen bilgisayar mimarisi, yeni istekler ve ihtiyaç duyulan güvenliğe göre işletim sistemleri gelişmiştir. İşletim sistemleri, 1. Kullanıcı ile bilgisayar arasında bir köprü görevi yürüten ve 2. Donanıma en yakın yazılım birimidir.
  • 4. Bilgisayar Sisteminin Bileşenleri 1. Donanım (İşlemci (CPU), belek ve I/O üniteleri gibi) 2. İşletim Sistemi (Ms-Dos, Unix, OS/2 gibi) 3. Sistem Yazılımları (Derleyiciler, Veritabanı ve Network Yazılımları) 4. Uygulama Yazılımları (Kullanıcıların kendi geliştirdikleri yazılımlar)
  • 5. Yazılım Yazılım (software), hem bilgisayar sistemini oluşturan donanım birimlerinin yönetimini hem de kullanıcıların işlerini yapmak için gerekli olan programlardır. Yazılım olmaksızın bir bilgisayar sistemi, bir takım elektronik kartlar, kablolar ve mekanik bazı parçalardan ibaret bir cihazdır. Bir bilgisayar sistemi, işletim sistemi (Operating Systems) ve onun üzerine diğer yazılımların yüklenmesi ve çalıştırılmasından sonra gerekli işlevleri yerine getirebilmektedir.
  • 6. Yazılım Sistem Yazılımları (System Software); bilgisayarın işletilmesini sağlayan, işletim sistemi, derleyiciler (compilers - Yazılım programında, yazılan programı makine diline çeviren program) gibi yazılımlardır. Uygulama Yazılımları (Application Software); kullanıcıların işlerine çözüm sağlayan örneğin çek, senet, stok kontrol, bordro, kütüphane kayıtlarını tutan programlar, bankalardaki müşterilerin para hesaplarını tutan programlar veya kullanıcıların isteklerine göre hazırlanmış tüm programlar bu kategoride değerlendirilebilir.
  • 7. Bilgisayar Sisteminin Yapısı İşletim sistemi; ◦ Bilgisayarın bütün donanım ve yazılım kaynaklarını kontrol eder, ◦ Kullanıcılara ait uygulama yazılımlarını çalıştırır ve denetler. Modern bir bilgisayar sistemi, ◦ bir veya birden fazla işlemci (CPU), ◦ gerçek bellek (RAM), ◦ saatler, terminaller, diskler, bilgisayar ağı (network) birimleri, ◦ yazıcı üniteleri, DVD sürücüsü gibi I/O ünitelerinden oluşmaktadır ve doğal olarak bir bilgisayar sistemi oldukça karmaşık bir yapıdadır.
  • 8. Bilgisayar Sisteminin Yapısı Programcıları; ◦ Donanımın bu karmaşık yapısından etkilenmemelerini sağlamak ve ◦ Disk gibi donanım ünitelerinin nasıl çalıştıklarını anlamak zorunda bırakılmamaları için, ◦ Donanımın üzerine ilave edilen yazılımların katmanlar şeklinde (layered system) oluşturulmaları ve ◦ Bu sayede çok daha kolay bir şekilde, sistemin bütün parçalarının yönetilebilmesi şeklinde bir yapılanma, uzun yıllar önce geliştirilmiş bir yaklaşımdır.
  • 10. Bilgisayar Sisteminin Yapısı En alttaki katman, fiziksel üniteler, entegre devreler, kablolar, power (elektrik destek) üniteleri, disket sürücüleri, disk üniteleri ve diğer benzeri donanım birimlerinden oluşmaktadır. Fiziksel üniteleri (donanım) doğrudan kontrol eden ve fiziksel katmanın bir üstündeki en ilkel yazılım düzeyini oluşturan katman, “microprogram” dır. Bu katman genellikle “read-only” (yalnızca okunabilir) bellek (ROM) sahasında bulunur. Microprogram da ekleme (add), taşıma (move), karşılaştırma (compare) gibi makine diline ait temel komutları adım adım yerine getirir.
  • 11. Bilgisayar Sisteminin Yapısı Microprogramın yorumladığı komut seti (instruction set), makine dili (machine language) katmanını oluşturur ki, bu gerçekte makinenin gerçek bir donanım parçasını oluşturmakta ve bir bilgisayar da donanımın gerçek bir parçasıymış gibi nitelenebilmektedir. Bu nedenle bazı makinelerde Microprogram, donanımın içinde varsayıldığından ayrı bir katman şeklinde bulunmaz. Makine dili, genel olarak 50 ile 300 arasında komuta (intruction) sahiptir. Veri taşıma, aritmetik işlem yapma ve değerleri kıyaslama gibi işlevleri yerine getirir. Makine dili, yazıcı ve disket sürücü gibi I/O (input/output) ünitelerinin denetimini özel yüklenmiş bilgiler sayesinde yapmaktadır.
  • 12. Bilgisayar Sisteminin Yapısı Bir bilgisayar sisteminin dördüncü katmanında yer alan işletim sisteminin temel işlevi, ◦Donanımın karmaşıklığını kullanıcıya yansıtmamak ve ◦Daha elverişli ortam hazırlayıp, ◦Kullanıcının kolayca işini yapmasını sağlamaktır.
  • 13. İşletim Sistemi İşletim sistemini, bir bilgisayar sisteminde kullanıcı ile iletişim kurarak, donanım ve yazılım nitelikli kaynakların kullanıcılar arasında adil bir biçimde paylaştırılmasını ve donanım ile yazılım birimlerinin etkin bir biçimde kullanılmalarını sağlayan sistem programları topluluğuna denir. İşletim Sistemi, bilgisayar donanımı ile bilgisayar kullanıcısı arasında bir arayüz (interface) görevini yürüten programlar topluluğudur. Bu programlar topluluğunun genel amacı, bilgisayar kullanıcılarına programlarını çalıştırabilecekleri ortamı yaratmak ve bilgisayar sisteminin etkin ve verimli olarak kullanılmasını sağlamaktır.
  • 14. İşletim Sistemlerinin Tarihçesi Birinci Nesil İşletim Sistemleri (1945-1955) 1940’lı yıllarda ise, Harvard Üniversitesinde Howard Aiken, John Von Neumann ve Amerika ile Almanya’daki bazı diğer araştırmacıların çalışmaları sonucunda vakum tüpleri kullanılarak sayısal bazı makinelerin geliştirilmesi mümkün olmuştur. Ancak bu geliştirilen makineler son derece büyük ve odalar dolusu on binlerce vakum tüplerinden yapılmış ve bugün evlerde kullanılan bilgisayarlardan yüzlerce kez daha yavaş çalışmaktaydılar. Bu dönemde makinenin hem tasarımını, hem imalatını yapıp programlayan ve işleten aynı küçük bir gruptu. Bütün programlama, kontrol panelindeki ilgili yerlere, ilgili kabloları takarak makine dili ile yapılırdı. İşletim sisteminin ise adı bile anılmamaktaydı. Sonraları 1950’li yılların başında kartlı makinelerin gelişmesi ile programların kartlara yazılıp buradan okutulmasının haricinde diğer olaylar tümüyle aynıydı.
  • 15. İşletim Sistemlerinin Tarihçesi İkinci Nesil İşletim Sistemleri (1955-1965) 1950’li yıların ortasında transistörlerin geliştirilmesi ile büyük bir devrim oldu. Bu dönemde bilgisayarlar müşterilerin işlerini yapabilecekleri düzeye geldiği için üretici firmalar tarafından satılmaya başladılar. Bu yıllarda, bilgisayar tasarımcıları, üreticileri, operatörler, programcılar ve bakım personeli kesin olarak birbirinden ayrıldılar. Bu makineler yine de çok büyük ve çok pahalı olduklarından, büyük kapasiteli klima cihazları ile soğutma gerektirdiğinden ve büyük devlet daireleri ya da büyük özel sektör kuruluşları tarafından satın alınabildiler. Bu nesil bilgisayarlarda, kullanıcı her bir satırını bir karta yazdığı programını getirip eliyle sistem operatörüne verirdi.
  • 16. İşletim Sistemlerinin Tarihçesi İkinci Nesil İşletim Sistemleri (1955-1965) Operatör kartları kart okuyucu cihazında okutur ve okunmuş şeklini teyp bandına aktarırdı. Sonra sisteme derleyici bandını yükler ve arkasından da kullanıcının programının bulunduğu bandı yükleyerek derleme işlemini yapardı. Bu derleme işlemi tamamlandıktan sonra programın çalıştırılabilir halini 3. banda çıkar ve bunu tekrar sisteme götürüp çalıştırarak programın sonucunu yazıcıdan yazdırırdı. Bu dönemde bundan sonra sağlanan en büyük aşama, derleyicinin bir defa yüklenmesinden sonra, çok sayıda farklı programcının programlarının 1 bant üzerine arka arkaya yüklenip çalıştırılması olanağı ile Yığın İşlem (Batch Processing) kavramının getirilmesi ve uygulamaya koyulmasıdır. Bundan önce bilindiği gibi her programcının programı için derleyici bandını da bir defa yükleme zorunluluğu vardı. Bu nesil bilgisayarlar bilimsel ve mühendislik işleri için ve Fortran dili ile kullanılırdı. İşletim sistemi ise IBM’in geliştirdiği ve 7094 makinelerin de kullanılan IBSYS’di.
  • 17. İşletim Sistemlerinin Tarihçesi Üçüncü Nesil İşletim Sistemleri (1965-1980) 1960’lı yılların başına kadar üretici firmalar iki farklı üretim çizgisinde gittiler. Bir taraftan mühendislik ve bilimsel işlerde kullanılan bilgisayarlar, diğer taraftan da bankacılık ve sigortacılık şirketleri gibi ticari kuruluşlar tarafından kullanılan bilgisayarlar üretildi. Ancak bu durum çeşitli sorunlar yarattığından IBM firması bu iki farklı yaklaşımı tek bir yapı üzerinde birleştirmek ve sorunları gidermek amacı ile 360 mimarisini duyurdu. Bu nesil bilgisayarların mimari yapısındaki en önemli yenilik transistörlerin yerine entegre devlerin kullanılmış olması idi. Böylece makinelerin boyutları küçülürken, çıkardıkları sıcaklıkta binlerce kat azalmıştı. Bununla beraber kullanım açısından bu mimari yapının getirdiği en önemli yenilik ise “multiprogramming” tekniği idi. Eski nesil bilgisayarlarda, kart ya da bant okuma süresi boyunca CPU tamamen boş olarak beklemekte iken, bu nesilde belleğin parçalara ayrılıp, her parçada başka bir programın çalıştırılması sayesinde, örneğin bir program teypten okuma yaparken CPU atıl (boş) olarak durmamakta ve diğer programın gereksindiği hesaplama işini yapmakta idi.
  • 18. İşletim Sistemlerinin Tarihçesi Üçüncü Nesil İşletim Sistemleri (1965-1980) Üçüncü nesil bilgisayarların getirdiği bir diğer önemli özellikle, aynı anda gelen çok sayıda program destelerinin, kendinden önce gelenin çalışıp bitmesini beklemeden arka arkaya okutulup disk üzerinden sıra ile çalışmayı beklemelerinin sağlanmasıdır. Bu olanağa “SPOOLING” (Simultaneous Peripheral Operation On Line) adı verilmiştir. Spooling tekniği, yazıcı gibi paylaşımlı kullanıma uygun olmayan ünitelerin kullanıcılar tarafından hiç beklemeksizin kullanabilmelerine olanak sağlamıştır. Örneğin, bir yazıcıda yazılmak üzere aynı anda 3 farklı kullanıcı programı tarafından 3 tane çıktı gönderilse ne olur? Eğer işletim sistemi ve onun kaynakları yöneten fonksiyonları olmasaydı, kağıt üzerinde ilk 5 satır mesela 1. kullanıcının, sonraki bazı satırlar 2. kullanıcının ve diğer bazı satırlar da 3. kullanıcının olurdu ki bu tam bir kaos yaratırdı. İşte işletim sistemi örneğin sahip olduğu Spooling mekanizması sayesinde bu kullanıcılar tarafından gönderilen işleri disk üzerinde sıra ile biriktirir ve yazıcı ünitesinden de sıra ile birbirine karışmadan yazdırır. Özet olarak Spooling; paylaşımlı kullanıma uygun olmayan çevre ünitelerinin, kullanıcılar arasında birbirlerini beklemelerine gerek olmaksızın paylaşıyorlarmış gibi kullanmalarını sağlar. Hız bakımından birbirinden çok farklı üniteleri arasındaki bilgi transferinin etkin bir şekilde yapılabilmelerini sağlar.
  • 19. İşletim Sistemlerinin Tarihçesi Üçüncü Nesil İşletim Sistemleri (1965-1980) Yine üçüncü nesil bilgisayarlarla gelen diğer bir özellik zaman paylaşımıdır (Time-Sharing). Bu yazılım teknolojisi ile de, aynı anda çok sayıda kullanıcının terminalleri başındayken çalıştırdıkları işlere ya da terminal vasıtası ile olmasa da sistem üzerinde yığın işlem “Batch Processing” olarak çalıştırılan işlere CPU’nun sıra ile ve kısa sürelerle tahsis edilmesi sağlanabilmiştir. Bu sayede hem sistemde çalıştırılan işlerin hepsi CPU’yu kısa aralıklarla kullanabilmiş olmakta, hem de sistemde çalışan örneğin ekran başında oturan kullanıcılar CPU’nun yalnızca kendilerine servis verdikleri hissine sahip olurlar.
  • 20. İşletim Sistemlerinin Tarihçesi Dördüncü Nesil İşletim Sistemleri (1980-....) LSI (Large Scale Integration circuits) entegre devrelerinin gelişmesi ile ve binlerce transistörü ihtiva eden chiplerin 1 cm2 üzerine yerleştirilmesi ile kişisel bilgisayar (PC – Personal Computer) devri doğmuş oldu. O dönemdeki kişisel bilgisayarlar mimari bakımından mini bilgisayarlardan farklı olmamakla beraber, fiyatı bakımından çok daha ucuzdular. PC’lerin gelişmesi ve bunlar üzerinde çalışabilecek yazılımların, hiç bilgisayar bilgisi olmayan kişiler tarafından da kullanılabilir olması bu nesil bakımından evrim olmuştur. 1980’li yılların ortalarında ilginç bir teknolojik yapılanmada başlamıştır. PC’lerin Ağ İşletim Sistemleri (Network Operating System) ve Dağıtık İşletim Sistemleri (Distributed Operating System) ile kullanılmaya başlamasıdır.
  • 21. İşletim Sistemlerinin Tarihçesi Dördüncü Nesil İşletim Sistemleri (1980-....) Bir ağ işletim sisteminde, kullanıcılar ortamda çok sayıda bilgisayarın mevcut bulunduğunun farkında olurlar ve aynı zamanda uzaktaki başka bilgisayarlara Uzaktan Bağlanma (Remote Login) olabildikleri gibi dosyalarını bir bilgisayardan diğerine kopya edebilirler. Ağ işletim sistemindeki, en önemli özelliklerinde biri de, her makinanın kendi yerel işletim sistemi tarafından işletilmesi ve her makinenin kendi kullanıcılarına sahip olmasıdır. Dağıtık işletim sistemlerin de, bunun tersine, gerçekte ortamda çok sayıda CPU, olduğu halde, ortamın kullanıcıya sadece geleneksel tek işlemcili gibi görünmesidir. Bir gerçek dağıtık sistemde, kullanıcılar programlarının nerede çalıştırıldığının ve dosyalarının nerede yerleşmiş olduğunun farkında olmazlar. Bu işlemlerin hepsi otomatik olarak ve etkin olarak işletim sistemi tarafından gerçekleştirilir.
  • 22. Temel Kavramlar Proses (Process) Proses temel olarak “çalıştırılmakta olan bir program”dır. Proses, bir “programın işletimi” ne verilen isimdir. Kaynak program durgun bir komutlar dizisi şeklinde bulunurken, proses bu komutlar dizisinin işletilmesi anındaki durumuna verilen isimdir. Dosyalar (Files) İşletim Sisteminin temel bir fonksiyonu, disklerin, çevre üniteleri vs. ile ilgili özelliklerini tutmaktır. Bu özellikler dosyalarda tutulur. Dosya (file) oluşturmak, okumak veya yazmak için sistem çağrılarına ihtiyaç vardır. Bir dosya okunmadan önce mutlaka açılmalıdır. İş (Job) Kullanıcıların, bilgisayar sisteminde bağımsız bir bütün olarak ve belli bir sıra dahilinde işlenmesini istedikleri hizmetler kümesine “İş (Job)” denilebilir. Bilgisayarın sistemlerine gönderilen işler, bir veya birden fazla programın ayrı ayrı işletileceği alt adımlardan oluşabilir. İşler genellikle adımlar biçimde düzenlenir. Her adım, bir öncekinin sonuçlanması üzerine işletime girer.
  • 23. Temel Kavramlar Terminal (Sonda Bulunan) Modern İşletim Sistemlerinde, istemci konumunda olan ve son uç olarak bulunan sistemlerdir. Fakat bu sistemler, iki türlüdür. ◦ Bunlardan birisi kendi işletim sistemini kullanarak istemci konumunda olanlardır. ◦ Diğeri ise, sistemi olmayan yani sadece monitör ve klavyeden oluşan sistemlerdir. Bunlara Dumb Terminal (aptal terminal) denir ve bunlar kendi içinde, özel kartla küçük bir server’ a bağlı olarak çalışır ve istemci durumunda bulunur. Boot (Yeniden Başlatma) İşletim sisteminin yaptığı işler bitirilip veya kayıtları tutularak yarıda kesilip işletim sisteminin tamamen kapatılması veya elektriğinin kesilip yeniden verilmesi ve işletim sisteminin yeniden başlatılmasıdır.
  • 24. Temel Kavramlar Batch Processing (Yığın İşleme) İşletim Sistemine, okutulan programlar (Spooling sahası) denilen ve disk üzerindeki özel bir alanı kapsayan bölüme sıra ile ve arka arkaya okutulup biriktirilmeye ve sonra bu saha da derlenmek ve çalıştırılmak için bekleyen programların sıra ile derleme ve çalıştırılma işlemine tabii tutulması işlemidir. Bu sayede komutlar, bir dosya içine arka arkaya (ardışık) yazılır ile oluşan tek bir dosya çalıştırılır.
  • 25. Temel Kavramlar Interactive Processing (Etkileşimli İşlem) Etkileşimli işlem kullanıcılara, işlerini dinamik biçimde yönetme, çalıştırılan programların sonuçlarını doğrudan elde edip, her an müdahale edebilme olanağı sağlayan çalışma türüne ilişkin bir özelliktir. Bir kullanıcının bilgisayara bir komut vermesi ve o komuta bilgisayardan yanıt alması türünde, bir nevi karşılıklı konuşma yapar gibi çalışma biçimine “Etkileşimli İşlem” denir. Etkileşimli işlemde, hizmet süreci: ◦ İşlenecek bilginin bilgisayara yöneltilmesi ◦ İşletim için beklemesi ◦ İşletim ◦ Sonuçların dökümü ◦ Kullanıcının inceleme süreci Biçiminde 5 evreye ayrılır. Bilginin girilmesinden başlayarak, sonuçların dökümüne kadar geçen süre, Yanıt Süresi (response time) olarak adlandırılır. Yanıt süresi, işletim için gereksenen süreler kadar, işletim evresine geçmek için beklenen süreye de işletim dilimleri arasında ana işlem biriminin (CPU) başla kullanıcılara servis verdiği zamanlarda bu kullanıcının CPU’ yu beklediği sürelere de bağlıdır. Etkileşimli işlemde işletim sisteminin önemli fonksiyonlarından biri bu dilimlerin, kullanıcıların hiç birini fazla bekletmeyecek biçimde adil dağılmasını sağlamaktır. Yanıt süresi için, kesin bir üst sınırın çizildiği etkileşimli uygulamalar, yani uygulamaların yürütülebilmesi için tahammül edilebilir en uzun sürenin ne kadar olabileceğinin belirlenmesi, Gerçek Zamanlı (Real Time) sistemlerde yapılır.
  • 26. Temel Kavramlar On Line Processing (Çevrim İçi İşlem) “On Line” çalışma biçiminde bilgisayar sistemine bağlı uç birimlerde istenilen bir işin gerçekleştirilmesidir. Off Line Processing (Çevrim Dışı İşlem) Off Line Processing, On Line İşlemlerin bir noktaya kadar uygulanıp daha sonrasında Batch Processing olarak yürütüldüğü uygulamalardır denilebilir. Belli bir mekan içinde bulunan bilgisayar sitemine veriler doğrudan girilmek suretiyle belli bir süre On Line olarak yürütülen otomasyon projesinde, biriktirilen veriler bir süre sonra asıl bilgisayar sistemine topluca aktarılarak işlenirse bu tür uygulamalara Off Line Processing adı verilir.
  • 27. Temel Kavramlar Monoprogramming (Tek İş Düzeni) Monoprogramming yani tek iş düzeni; bir anda bir işletim sisteminin yalnızca bir programı çalıştırabilmesidir. Bu yöntemde kullanıcı, işlemci tek başına kullanmaktadır. (MS-Dos) Time-Sharing Systems (Zaman Paylaşımı) İşletim Sisteminde zaman paylaşımı, Multiprogramming ve Multiuser özelliklerini kapsayan bir yaklaşımdır. Multiuser sistemlerin başlıca özelliklerinden bir tanesi, özellikle Time-Sharing desteği sayesinde de iyi bir yanıt süresi (response-time) göstergesi sağlamasıdır. İşletim sisteminin bu özelliği sayesinde, her kullanıcı, Mainframe sisteme tümü ile yalnız kendisi sahipmiş gibi çalışsa da, aslında time-sharing özelliği sistem kaynaklarını eşit bir şekilde kullanıcılara paylaştırma amacını taşır. Bu yaklaşımda programlara belli zaman aralıklarında CPU’ yu kullanma hakkı verilir. Bu sürenin sonunda da program, (ya da kullanıcı) tekrar CPU kullanma sırasının kendisine gelmesini beklemesi için, bir bekleme kuyruğuna koyulur. Zaman paylaşımlı sistemlerde bellek yönetimi, birlikte çalışan programların birbirlerinden izolasyonunu ve bellek korunmasını iyi bir şekilde sağlar.
  • 28. Temel Kavramlar Multiprogramming (Çok İş Düzeni) Çok kullanıcılı bilgisayar sisteminde, bir çok farklı kullanıcılara ait işler aynı anda işletime alınabiliyorsa, bu işletim sistemi ortamına “Multiprogramming” yada çok iş düzeni denir. Multitasking (Çok Görevlilik) Multitasking, bir işletim sisteminde bir kullanıcının, birden fazla sayıda prosesini aynı anda işletime alınabilmesi özelliğidir. Yani multitasking, bellekteki birkaç prosesi veriyi aynı anda işlemesi ve işlemci ile I/O ünitelerinin de bunlar arasında aynı anda kullandırılması ortamının oluşturulmasıdır. Multiuser systems (Çok Kullanıcılı Sistemler) Multiprogramming’ i destekleyen işletim sistemleri, genellikle çok sayıda kullanıcının sistemi çeşitli amaçlarla kullanmalarını sağlar ki, bu sistemlere çok kullanıcılı sistemler (Multiuser System) denir. Bu özellik sayesinde her kullanıcı sisteme ayrı bir terminalden ya da bir bilgisayar ağına bağlı kendi bilgisayarından kendisine ait hesabını (userid) şifresi ile birlikte girerek sisteme erişmiş olur.
  • 29. İşletim Sisteminin Temel İşlevleri ◦ Kullanıcı arabirimi tanımlamak, ◦ Sistem açılışını sağlamak, ◦ Donanımı, kullanıcılar arasında paylaştırmak, ◦ Kullanıcıların verileri paylaşmasını sağlamak, ◦ Giriş / çıkış işlemlerini gerçekleştirmek, ◦ Hataları düzeltmek, ◦ Programlama arabirimi (API:Application program interface) sağlamak.
  • 30. İşletim Sisteminin Temel Bileşenleri ◦I/O Sistemi Yönetimi ◦İşlem Yönetimi ◦Bellek Yönetimi ◦Dosya Yönetimi ◦Güvenlik ve Koruma ◦Ağ Yönetimi ◦Komut Yorumlayıcısı